mimarvirane
mimarvirane
Kişisel Gerilim
34 posts
Toplumsal İsyan
Don't wanna be here? Send us removal request.
mimarvirane · 2 years ago
Text
"Yalnız insanların kendi içinde başlayıp biten eğlenceleri vardır."
Oğuz'cum Atay
0 notes
mimarvirane · 2 years ago
Text
Kısacık bir hikaye... Tertemiz bir genç. Üniversite okumuş, mühendis olmuş, hayatı paylaşmayı bilen bir insan olarak askere yolu düşmüş. Kibir yok, ego yok. Tertemiz bir genç. Yedek subay olarak vazifelendiriliyor. Vatan deyince akan sular duruyor ya hani... O da durdurmuş hayatını. Bir yıl askerliği bitiyor ve askerde kalıyor. İşsizlik, ekonomik durum, yaşadığı şehrin yoksulluğu, ailesinin durumu... Hepsi bir neden belki... Belki sadece yardım etmek niyeti. Ki olduğu her yere onurlu yürekli bir yardım eli uzatıyor. Taptaze muvazzaf bir subay. İlk yurt dışı görevine gitmek üzere kargo uçağına biniyor. Henüz daha 2. yılında ... Henüz nişanlanalı üç dört ay olmuş . Bir operasyon demişler adına. Bir mağara... Bir sabahın sisli perdeleri kapatmış gözlerini. Nereden geldiği belli olmayan bir kurşun yakmış ciğerini. Ciğeri yanan bir o değil ki...
Henüz dolmadı seneyi devriyesi. Ailesi depreme yakalanıyor. Hayat duruyor... Konteynırda bir hayat başlıyor onlar için...
Ben senin tertemiz şehitliğine şahidim kardeşim... VATAN SAĞOLSUN !
1 note · View note
mimarvirane · 3 years ago
Text
Şimdi, tam olarak şu an senin yanında olsam. Yavaşça elimi beline doğru sarsam. Saçlarına doğru yaklaşıp kokunla uyusam. Sabah olsa, işe gitmek için telaş yapsam. Bir çocuk gibi koştura koştura sana kahvaltı hazirlasam. Birer kahve içip çıksak evden. Sonra ikimizi de bir iş yada yaşama telaşı alsa. Akşam olsa, buluşsak beraber yemek yapsak ve oturup mum ışığında müzik dinlesek yemekten sonra. Sonra yine uzansam yanıbaşına. Fakat sayın hâkim bu çok tehlikeli bir oyun... Cezası da müebbet...
1 note · View note
mimarvirane · 3 years ago
Text
Tutunamayanların destanıdır bu şarkı,
Dostum Süleyman Kargı.
530 Eller boşta kalıyor, tutunamıyorlar toprağa
Anlatamıyorlar anlatılamayanı.
Anlatmak gerek: Düşman sarmış her yanı
Oysa, mesela Selim Işık
Anlatmadan anlaşılmaya âşık.
535 Böyle adama
(Darılma ama)
Yaklaşmaz hiçbir güzellik,
Doğduğu günden beri kalbinde bir delik,
Almak için bütün sızıları içine.
540 Her zaman utanmıştır başkaları yerine.
Elim varmıyor yazmaya, inmeyelim derine.
Taş devri, Sabri devri, Nihat devri, Tunç devri
Âşık oldu -söyleyemez- utanç devri.
Hep utandı hayatı boyunca,
545 (Annesi yıkamak için soyunca)
Sınıfta birinci olduğu gün, eve geç kaldım, diye üzüldü.
Canı sıkıldı güldü, kalbi incindi güldü.
Allah’ı ya da ona engel olan gizli kuvvetleri
Hiçbir zaman kızdırmak istemedi.
550 Küçük pazarlıklar yaptığı,
Camide korkarak taptığı
Zamanlar da sürdürdü bu uzlaşımcı varlığı.
Annesinin yün fanilasına taktığı nazarlığı
2 notes · View notes
mimarvirane · 3 years ago
Text
Kıymetli büyüklerim, Sevgili küçüklerim ve henüz tam olarak anlam veremediğim diğerleri... Hepimizin aaamıhhdjfkh aa ee asdhdj iyi geceler diliyorum. Gidin yatın şimdi, öperler ❤️
1 note · View note
mimarvirane · 3 years ago
Text
Mavi Lotus
Her bir detayına sonradan aşık oluyorum. Gülüşüne, konuşmana, susmana, bakışına, incecik ruhuna... Hep sonradan geliyor sesin kalbime ve beynimin içindeki derin mahzenlere... Sonradan anlıyorum seni... Sonra da dayanamıyorum bir daha seviyorum. Özlüyorum sonradan... Bekliyorum sonradan seni... Gelmiyorsun. Oysa bir kere daha gelsen. Söz ben geleceğim sonradan. Hep sonradan...
Ne yapmalı bilmiyorum. Ne demeli, nasıl demeli...
"Şey afedersin sen de beni sever misin sonradan ?"
Sence de diyorum, sonraya bırakmadan mı yaşasak?
Yok diyemiyorum...
Çantasında bir mavi Lotus kokusu...
Kalbinde bir erkeği öldürmeye yetecek kadar merhamet...
Ve gördüğüm en güçlü kadınsın sen mavi Lotus böyle yaşamaya devam et...
0 notes
mimarvirane · 3 years ago
Text
Kötüyüm Müzeyyen. İyi değilim. İnsanoğlunun bütün günahlarını sırtıma yüklediler. Yürü dediler. Ayaklarım sızlıyor. Yok hayır kalbim... Kalbim söküldü. Söktüler Müzeyyen bütün kötülükleriyle onu da aldılar benden. Mutsuzum. Konuşamıyorum. Yalnızım. Kafamın içi susmuyor. Kahroluyorum Müzeyyen. Müzeyyen ben kahrımdan ölmek istemiyorum. Yaşamak istiyorum ben. Ağır geliyor bu yük bana. Yapmayın işte. Yetemiyorum lan. Üzmeyin beni. Üzmeyin beni sonra annem üzülüyor ben daha çok kahroluyorum. Ben hakettim Müzeyyen kötüleri. Tüm kötülükleri. Ben suçluyum. Ama gariban bir kadının ne günahı var. Bu koca dünyada bir tek anlayan da o beni. Görmesin diye mutsuzluğumu hikayeler uyduruyorum. Yine de anlıyor. Müzeyyen sorma bana bir daha "Ne haber? " diye. Yazamam sana, seni de sürüklemek istemiyorum bu karanlığa. İyi değilim ben Müzeyyen. Ne diyeyim sana. Yoruldum, yazmaktan da yoruldum şimdi...
Sevgilerimle .
1 note · View note
mimarvirane · 3 years ago
Text
RUHİLER
Sahipsiz Kalmış Ruhlara ...
Sevgili Okur ,
Okumakta olduğunuz bu cümleler bir hikayeye tutunmak isteyen Oğuzcum Atay'ın da Türk Edebiyatına tanıttığı tutunamayanlardan olan birinin ruhundan sökülerek alınmıştır. Bahsi geçen birinin adı artık Ruhi olarak anılacaktır. Ruhi yaratıcısı tarafından kendisine ruh üflenir iken öksürdüğü için ani bir kalp spazmı geçirmiş, o kısacık sürede ruhuna verilmesi gereken mutluluk normları verilememiştir. Müteakiben gerçekleşecek tüm trajedilerin sebebini bilmeniz önemli olduğu için bu detayı sizinle paylaşmak istedim.
Fazla kırılmışlıktan parça parça olan Ruhi , her yılın ilk aylarında yerlere kırıntılarını bırakarak kabuk atar. Bulunması için bu küçük Ruhileri takip etmeniz yeterli olacaktır. Fakat bulmak isteyecek biri çıkar mı ? Haha çıkmaz efendim. Uzay çağında Ruhiler yeryüzünde saklı kalmış türüne az rastlanır canlılardır. Avlanmaları serbest olup kafese koymanız karşılığında toplumun selameti için gösterdiğiniz üstün başarı için size ödül dahi verirler.
Bu tür özellikle dengesiz sessizliklere gebedir. Susması gereken yerlerde çeneleri düşer, konuşması gereken yerde konuşma orucuna tutulurlar. En heyecanlı tartışmaların ortasında uykuları gelir. Derin mevzuların konuşulduğu mekanlarda ise bağırarak alaya alırlar ince düşünceleri.
•••••••••
0 notes
mimarvirane · 3 years ago
Text
Sevgilim Hayat
Karakterler
(A) Avukat
(H) Hâkim
(M) Hayat Mahkûmu
(Z) Hayat
(İ) İzleyici
1.Bölüm
H: Yaz kızım , mahkûm hakkındaki iddialara itiraz edilmesi neticesinde ilk duruşmayı açıyorum.
( Salondaki izleyicilerden alkış gelir. )
A: Sayın hâkim, müvekkilimin içinde bulunduğu kervan geçmez düşünceler hepimizi derinden üzmektedir. Kendisi son derece yalnız bir ruh taşımaktadır. Son günlerde cezaevindeki koridorlarda yüz üstü olacak şekilde sürünerek yürümesi, bu ruhun ne denli ağır geldiğini göstermektedir.
Z: İtiraz ediyorum. Mahkûmun benden alacağı olduğunu iddia ederek sürekli kendini zavallı durumuna düşürmeye çalışması göz boyamaktan başka birşey değildir. Ne istedi de vermedim Sayın Hâkim.
H: Evet, ne istedi senden ?
Z: Benden kendisi için yaşayacak bir aşk, öleceği gün için birkaç arkadaş, bir de benim için verdiği emeklerin karşılığı... Kendisine kalsa benim için çalışıyor.
A: Hayır efendim! Bu ifadelerin hepsi müvekkilimi küçük düşürme çabasıdır. Asılsız iddialar ile mahkemeyi yanlış yönlendirmek istiyor.
(İzleyicilerin arasından biri kalkarak bağırır.)
İ: Mahkûm neden konuşmuyor !?
( Homurdanmalar başlar.)
H: Mahkemede sessizlik sağlansın. Yaz kızım, mahkûmun ifadesine başvuruldu.
M: Ben sıradan bir insanım , her gün yanından geçip gittiğiniz yada metroda, otobüste göz göze geldiğiniz. Tanımsız dertlere sahibim. Sorusu olmayan cevaplarım vardır mesela. Ne yazsam silerim. Şiirlerim kısadır. Kelimelerim basit ve alelade. Tozlanmış kitaplarım vardır. Eski yapıların arasında kaybolmak beni mutlu eder örneğin. Yıllanmış bakışlarım ile izlerim sizi göz kapaklarımın arkasından. Fikirlerim uçurumları aşar fakat bir küçük taş parçasında tökezler. Ruhumun ise denklemi kolaydır. Mutluluklarımı böler , acılarımı toplar , ceketimi çıkarır, valizimi toplar giderim.
***
Tumblr media
2 notes · View notes
mimarvirane · 3 years ago
Text
1 note · View note
mimarvirane · 4 years ago
Text
Tumblr media
2 notes · View notes
mimarvirane · 4 years ago
Text
3.sınıf bir aşktır hissiyatım.
Fabrikasına sorsanız işçiliği kötü.
Pazara sorsanız alan bulunmaz.
Ya elimde kalırsa...
Ellerim diyorum ellerim benim.
Çok eller tuttu
Bıraktı hepsini.
Aslında bir kere bıraktığı bir el vardı.
Ondan sonra hep o değil yanındakiler bıraktı.
3.sınıf bir aşk
Bırakılır mı ?
Ya da taliplisi olur mu ?
2 notes · View notes
mimarvirane · 4 years ago
Text
Çok garip bir döneme denk geldi ruhum . Eve gelen doğalgaz faturasının yarı yarıya inmiş olmasına şaşıracak kadar manasız düşünceler gezinirken beynimin içinde, bir yandan da bu denli çalışmak , hayat telaşı yada sanki koca bir ömrüm olacak gibi sürekli hedefler belirleme gayreti içinde olmam... Yani mail kutumu açtığımda bir insana neden doğalgaz faturası gelir ki yada finans reklamları mağaza indirimleri , kıyafet harcamaları... Bataklıkta hissediyorum kendimi. Sanki iki kapı varmış da ben inadına hep yanlış kapıyı seçiyor gibiyim.
Bir yanda güzel insanlar görüyorum. Bu kapitalist düzene köle olmak için değil, bu düzende dahi savaşmak , insan kalmak için gayret ediyorlar. Hayal kırıklıkları çok gerçek onların.  Üzüntüleri gerçek.  Bir filmin sahnesinden yada youtube' da bir videodan etkilenip ağlamıyorlar mesela . Canları yanıyor ve vücutları yoruluyor.  Oysa benim zihnimin içindeki problemleri çözememiş olmam...
İnsan...
İnsan..
İnsan.
İnsan !
Ben insan olmak istiyorum!
Bu derin kasvetli uykumdan uyanmak istiyorum!
Dirilmek istiyorum !
Çok fazla soru geliyor aklıma. Sanıyorum bunları bir kenara yazmam gerekiyor.  Sonra tek tek cevaplamak gerek. En çok merak ettiğim de ne biliyor musun ? Bunca geleceğe adanmış kalp, birgün durursa onca plan ne olacak?
Üstelik daha bugünü bile yaşayamamışken...
5 ay sonrası için şimdiki 3 aydan vazgeçiyoruz !
Neden ?
Neden!
İnsan olmak istiyorum ben...
Çünkü kulaklarımda tüm bu buhranın arasından sıyrılıp gelen tek bir cümle beni adam ediyor.
"ÖLÜM VAR"
3 notes · View notes
mimarvirane · 4 years ago
Text
UZLET
2 notes · View notes
mimarvirane · 4 years ago
Text
Ülkece zor günlerden geçtiğimiz şu günlerde, aşk, para, sağlık şeytan üçgeninde boğulan sevgili tumblr severler;
Müjde ! Son sevilme tarihi geçmiş bütün insanları toplayıp geri dönüşüme kazandırmak için ve bol bol sevgi pınarları akıtmak için size seslenmekteyim.
Saçmalama seviyemle ülke gündeminin bu denli yarışıyor olması benim kelimelerimdeki anlamsız anlamların bir göstergesi değil, vatan ve milletçe sakarya meydan muhaberesindeki azimle deliriyor olmamızdan kaynaklandığını belirtmek isterim.
Ve evet, bana dehalar, zeka küpleri değil birlikte derin saçmalayabilme potansiyeline sahip insanlar gerekmektedir. Henüz doların 4.35 olduğu zamanlarda merkez bankasından yapılan "imtihan dünyasında maddiyata bu kadar çok önem vermek doğru değil." açıklamasıyla başlayan bu isteğim , beynimin ucra köşelerinde gittikçe büyüyerek kendine büyük bir yer edinmiştir.
Sevgili bakire ve bakir kardeşlerim size de bir çift sözüm var. Neredesiniz sizler ? Gözlerim sizleri arıyor. Çıktığınız bu yolda milli olmadan ilerlemenizi büyük bir taktirle karşılıyor, saygılarımı sunuyorum. Rahibe ablamızın da dediği gibi "ben kendimi evleneceğim adama saklıyorum." Fakat şunu belirtmek isterim ki Bodrum'da sevişip gusül abdesti almadan İstanbul'a gelenleri esefle kınıyorum.
Unutmayınız ki hayat kısa ve evet sizin de bildiğiniz gibi kuşlar uçuyor,  balıklar suda yaşıyor,  işsizlik bel büküyor, henüz nasıl ödenmesi gerektiğini bilmediğim kredi borçlarım ise omuzlarımda bana yük olmaya devam ediyorken tüm bunların aksine benim hiçbir şey yapmama isteğim günlerdir  dayanılmaz bir baş ağrısıyla birlikte daha da güçleniyor.
Ve evet ! 2021 yılı, bu denli beyin hücrelerime özgürlük adı altında delirme kapılarını açarken henüz benden alamadığı tek şey sizlere feda olsun diyeceğim canımdır. Fakat tarihe bir not olsun diye yazıyorum; Ben artık kayınpederimin polenezköydeki triplex villasında kahvaltıya geç indiğim için şömine başında eşimle tartışmak istiyorum.
Eeeeeyyy geceleri uyumayıp kız peşinde koşan tayfa ! Sizi unuttum sanmayın ! Size de sözüm var.
Artık "Cool" Olmayı bırakın da "kul" olun yoksa "kül" olacaksınız.
Muhteşem ellerimle yazdığım bu manasız satırlardan sonra yarına tez yazmak için enerjimin kalması için tüm tumblr ailesine iyi geceler diliyor, gereğinin yapılmasını arz ve rica ediyorum. 
İYİ GECELER BENİM MANYAK ÜLKEM !
2 notes · View notes
mimarvirane · 4 years ago
Text
Tumblr media
Reddediş evresi...
Neyi reddediyoruz ?
Hayatı mı ?
Peki , Neyi kabul ediyoruz ?
Hala yaşıyor olduğumuzu mu ?
Hayatın anlamını bulan var mı ?
Ne yetmiyor bize ?
Niye hala konuşmuyoruz ?
Derdimizi bile anlatamıyoruz . Çevremiz dertsiz insanla dolu değil yanlış şeyleri dert eden insanlarla dolu. Aynı dertten buzdarip insanlar nerede ?
Nasıl bir çelişki bu ?
Sonuçta nereye varacak bu yalnızlığımız ?
Yada sahtekar ilişkilerimiz ?
Güvensiz ve acınası aşklarımız ?
Cevaplarını biliyor musun ?
Daha soru bile soramıyorum Hakim Bey .
İTİRAZ EDİYORUM !
Ben duygusuz bir insan değilim. Üstelik bunun için edebiyat dolu cümlelere de ihtiyacım yok. Kelimelerinizin ben de bıraktıkları manasız tınılar , beynimin içini tırmalıyor sadece. Üstelik ölmek diyorsunuz . Ben tabutta uyudum . Mezarlıkta sabahladım. Beni teğmen üniformamla 6 tane er tabuttayken omuzladılar. Hepsinin kayıtları var. Ben maktul olalı bir hayli oldu. Evet !
İTİRAZ EDİYORUM.
Reddedildi...
5 notes · View notes
mimarvirane · 4 years ago
Text
Türlü düzenlerle kirlenmiş olan bu dünyada , Çoğu zaman anlamına vakıf olamadığımız kelimelerle son seslenişim bu sana. Son kez haddimi aşacağım.  Bu dünyaya gelen her canlı öleceği güne kadar bir yol üzerinedir. Kimileri yürüdükleri yolun bile farkına varamadan konar göçerler. Kimileri ise ayağının altındaki toprağın bedenlerimiz için yaratıldığını fark edip yola kıymet verir. Ve herkes yolunu bulabilmek için yaratıcısı tarafından ona sunulmuş en kıymetlisini kullanır. Ben yolumu kaybettiğimde tekrar çıkabilmek için kapkaranlık soğuk kuyulardan, tanrının bana verdiği en kıymetli hikmetin farkına vardım. Bunun adı sevgiydi. İnsan o kadar ürkek oluyor ki bazen, sevgisi karşısında bile boyun eğebiliyor. Yenilmeye de boyun eğmeye de mecbur. Çünkü o kadar güçlü ki O.
Sana bunu küflü sözcüklerimle anlatabilir miyim emin değilim. Ama eğer birgün imkanım olursa kulağına fısıldayabilirim en değerli kelimeleri seçip. O yüzden son kez haddimi aşıp yazıyorum bu cümleleri sana , belki en doğrularını değil ama inan ki en kıymetlilerini seçiyorum kelimelerimin.
İnsan düşmekle kadirdir. Tüm güzel olan şeyler birgün bitmesiyle bilinir. Benim de hayatımda düştüğüm anlar oldu . Yıllarca çıkamadığım zindanlarım. O zamanlarda yanımda İnsana dair kimse yoktu. Sonra her insanın aslında yalnız öleceğini anladım. Fakat tanrının oyunu sanırım , sadece ölüm tek başına oynanacak bir oyun. Geriye kalan herşey için en çok da yaşamak için çocuk kalmak gerekir. Korkmadan yaşamak sınırlara bağlı kalmadan sevmek ve tüm bu kirli düzenin içinde toza,  toprağa ve çamura yani özüne bulanan bedenlerimizle yaşamak için ihtiyacımız var buna. Büyümek beklemek ve zaman kaybetmektir sadece. Kulak tıkamaktır. Benim asıl dostlarım ya ölümüne yaklaşmış yaşlı insanlar olmuştur yada henüz oyun oynamayı yeni öğrenen küçük çocuklar .  Çünkü geriye kalanlar çocukluklarını unuttular. Yani masumiyetini kaybettiler. Ve masum kalmak gibi bir talepleri de olmadı. Yada tekrar masumiyete kavuşma arzuları tutuşmadı. Bunları nereden mi biliyorum, kendimden . İnsan insanı insanda tanır. Ben tüm bu karmaşık dünyayı bedenimde ve aklımda tanıyorum. Fakat bu bedenden de ayrı bir alem var içimde. Bu alemin tek bir dini var . Onun adı da sevgi. Şeriati , tarikatı,  marifeti , hakikati yok . Nedeni sebebi doğrusu yanlışı ahlakı ahlaksızlığı gecesi gündüzü ve dahi tüm sıfatlardan münezzeh.  Bu alem bir ateş . Odunu ise sevgi. Ve yeterince odun atmaz isem bu ateş kalıveriyor cılız bir ışık gibi...
83 notes · View notes