Tumgik
missprinsessa · 10 years
Text
the end is where we start from...
Karmaşık bir ruh hali içerisindeyim sanırım, bu hisse alışkınım ancak bu şekilde varyasyonları olabileceğini hiç düşünmemiştim...Genelde içimden rastlantılara söylenen bir insanımdır, sanki bilmeden geçmişin canlandırması yapılıyor ve ben geçmişte mi yoksa günümüzde miyim bilemiyorum. 
Olayın başlangıç noktasına dönersek çok kifayetsiz gelecek ama mevzu yer minderleri...Güzel havalarda misler gibi yayılacağınız minderler,en son kampüste son sınıftayken her yerden türeyen minderler olduğunu ve benim de hiç yalnız olmadığımı hatırlıyorum...İşin komiği bugün de yalnız değildim ama bir şekilde yapayalnız hissettim...Yanımda ömrümce tüm kalbimle sevebildiğim yegane insan vardı, bir şekilde birbirimizi kaybetmemeye çalışıyoruz ama anılar sırayla bizi yutuyor sanırım...Farklı minderler çektik, birleştirmedik, yabancılar gibi boylu boyunca uzandık karşımız komik bir baz istasyonu; biz ki zamanında o istasyonları Eiffel beller muhabbetin dibine vururduk...Ayrı ayrı fotoğraflar çekildik, ne bileyim çok hüzünlendim içten içe; ruhum içimden ben istemeden çıkarılmış koparılmış gibi, ne vardı sarılsaydık birbirimize hiç ayrılmayacak gibi çekilseydik fotoğraflar...
Dönüşte unebellehistoire mırıldandı, hayali Eiffel'imizi izlerken bana Fransızca şarkılar söyledi, o zaman yanından uzaklara kaçasım geldi, sanırım ikimiz de hatırladık...Unutmayacak kadar değer vermemize mi sevinsem artık ellerini sımsıkı tutamadığıma mı...Neyse hayırlısı be hayat...iyi ki varsın tumblrrr, pek gizli sığınağım gibisin...
0 notes
missprinsessa · 10 years
Text
...yaralı bir kuş
Merhabalar, uzun bir ara oldu sanırım son yazdığımdan beri...Değişik bir süreçte gibiyim, bazen umarsız, bazen takıntılı, bazen hüzünlü anlayacağın ortaya karışık...Bozcaada'ya gitmiştim geçen hafta, her sene bir başka modda gidiyorum sanırım oraya, garip bir şekilde özlüyorum her seferinde onu ama hiçbirinde doyamıyorum bir türlü...Gerçi Ada'dan başka bir gün bahsetmeyi düşünüyorum sana, değişik bir hayalim var mesela, senelerdir hep o düşüm gerçek olsun isterim ama hala yaşayamadım o ayrı her neyse merak artsın :)
Sana bahsetmek istediğim, tam kaldığımız otelden çıkıp merkeze yürümeden önce karşılaştığım minik kuş...Ekipten 2 kişiyle 2. otobüsle dönmeye karar verdik, tam toprak yola çıkmıştık ki, diğer ikisi ahlayıp vahlamaya başladılar...Yolda dikkatle bakmazsan belki de istemeden üstüne basıp geçebileceğin ufacık bir kuş vardı, gerçi ben başta öldüğünü sanmıştım ama bir baktım ki ürkekçe gözlerini kıpırdatıyor. Yaşıyordu, işte o zaman ümit vardır dedim içimden, kanadı kırıldı sandım ama ufacık bir mesafeye benden korkup kaçtı sonra ama yine sırt üstü yatıp kalkamadı; bir kaç kez dolandık çevrede, bahçenin içine düştü en son, öyle çaresizdi ki ne yapacağımı bilemedim. Ben ki çocukken kuş avlayanlarla çıkıp sapanımla dallara taş atardım ki gerçekten vuracak kişilerden kaçsınlar diye oyun yapardım :) Hayatımda hiç kuş beslemedim, nasıl tutulur incitmeden hiç bilmem ama ne bileyim öyle acıklı geldi ki bakması diğer iki kişi bu kız harbi deliymiş demesine bakmadan peşine düştüm, koştum son gördüğüm yeri kaybetmeyeyim diye; bir cesaret kavradım kuşu bu sefer biraz sağlam tuttum...İçimden bir ses, otel sahiplerinin kuş bakmayı bileceğini fısıldadı, böyle yaşlıca bir amca vardı geçen sene görmediğim; kuşun çaresiz haline artık ağlamak üzere iken koştum yanına yeni yol arkadaşımla, kanadı tutuyor ama patilerinde sıkıntı var basamıyor dedim (pati???) Şu filmlerdeki bilge dedeler gibi aldı kuşu elimden, sadece başı dışarda kalacak şekilde kavradı benim yumurcağı, merak etme ben bakarım düzeltmeye çalışırım güvenli bir yere de bırakırım uçar dedi...Utanmasam boynuna sarılacaktım, elini öpecektim amcanın, öyle bir hafifledim ki, düşündükçe çaresizliği kuşcağızın hiç gözümün önünden gitmiyor, onu öylece bırakıp gitsem kendimden iğrenirdim sanırım; sanırım ruhuma en iyi gelen WHY NOT? denemem bu oldu, hayatımda ilk kez bir kuşu kavradım, kovaladım, gözlerimle sevdim ve kendimce emin birine teslim ettim...İçimden bir ses iyi olduğunu söylüyor, umarım bu doğru bir fısıltıdır...
İyi geceler tumblr, özle beni ;)
0 notes
missprinsessa · 10 years
Text
...meleklere emanet sevdam ;)
Hayatta en önemli dersleri sınıftan çıktıktan sonra öğreniriz...Bir ilişkinin durumu hakkında acı gerçeği...Bir diziden alıntı bu cümleler, aslında uzun zamandır cümlesini kuramadığım ama içimde bir şekilde sızısını yaşadığım halin tek cümlelik özeti gibi...
İçim acımıyor desem biraz sahtekar bir cevap verip kaçmış olurum :D Ne oldu dersen de nazlanmaz cevap veririm sana...
Benim senelerce yüreğimde taşıdığım ruhumdan taşan koskocaman bir sevdam vardı; az önce keşfettiğim daha doğrusu ilk kez can kulağıyla yine rasgele keşfettiğim Şebnem Ferah-Hoşçakal dizelerinde zamanında hapsolmuşum ;)
"Seni ararken  Kendimi kaybetmekten yoruldum  Bulduğumu zannettiğimde  Kendimden ayrı düştüm  Bu garip bir veda olacak  Çünkü aslında hep içimdesin  Ne kadar uzağa gitsem de  Gittiğim her yerde benimlesin  Söylenecek söz yok  Gidiyorum ben"
Neler yaşandı senelerin içerisinde, ne dehlizlerde bir yudum ışığa hasret geçti günler geceler...İçimde hep bir yarım kalmışlık duygusuyla ordan oraya gittim, sevdamı hiç yaşayamadan kalbimde onu ordan oraya taşıdım, dert yoldaşım oldu her zaman hiç haberi olmadan...
Herneyse, ne seni hırpaladı dersen de geçen haftasonu bir arkadaşımız için toplandık; normalde artık görüşmemeye karar vermiştik hem de bu istek benden çıktı nasılsa...Arkadaşlığı kaldıramayacak kadar kalbimin yorgun olduğuna onu inandırabildim sanırım...karakterim icabı *ya hep ya hiç* modundayım sanırım hep ;) 
7-8 sene öncesine göre kocaman yıllanmış insanlardır artık aslında; hayattan nasibini almış, iyi kötü kendi seçimlerini yaşayan, kendini tartabilen kişiler olmuştuk...Birimiz eski bir ilişkisini anlatıp vazgeçme sebebinin o kişinin ciddi düşünmesi olduğunu söylemişti...O ise varlığımı çoktan unutmuş, ben hasbelkader o masadaymışım gibi uzaklara bakarken "Eğer gerçekten onu çok sevseydin, isteseydin ondan kaçmazdın; aksine onunla evlenmek için her şeyi göze alırdın..." dedi, sanırım senelerdir köşebucak onun söylediğini duymaktan kaçtığım cümleye yakalanmıştım. Bu cümleyi öyle yeknesak bir tonda söyledi ki, öyle safça, dürüstçe, kısacası bu gerçeği çok çok önce keşfetmiş gibiydi bense suratıma tokat yesem daha az şaşırırdım sanırım..
...çok özlemek ve sevmediğini bilmek...diyor ve çekiliyorum; bu sızı da geçer, kimseye kızıp küsemiyorum; kendimce hak veriyorum ama sanırım sindirmek kabullenmek için daha zaman gerekli; herşeyin hayırlısı...
Günün Modu Şarkısı: En nihayetinde Hayko Cepkin/Melekler ;)
0 notes
missprinsessa · 10 years
Text
...fevgo
Değişik bir ruh hali, Haris'in buraya geldiği gün ben sessizce sahnemden ayrılıyorum sanırım...Güzeldi her şey, özeldi...Bonne nuit...
0 notes
missprinsessa · 10 years
Photo
Tumblr media
Her günümü bir fotoğraf ve şarkı ile betimlemem gerekirse, an itibariyle Ajda Pekkan ve Eğlen Güzelim olur :) Sözleri pek manidar gelir hep bana, klipteki Ajda ise pek isyankar olsa da aynı zamanda burnu yere düşse almayacak kadar mağrur arz-ı endam eder, hayran kalırsın… Benim kişisel çabam bu hatun kişi kadar havalı olmak ama gerçek hayatta pek yakınından geçemiyorum bu görüntünün :D İşin aslı, daha doğrusu bu hallerimin sebebi,Emel Sayın’ın bugün bir programda akrep burcu olarak kendini betimlemesiydi,sanki kendimin 30sene sonraki halimi görür gibi hissettim ne delice değil mi? Kendinden bahsederken ilk sözü aşırı utangaç ve çekingen olması,içe dönük halleri; kendini kaybedercesine aşık olduğu halde karşısındaki kişinin aklında onu sevip sevmediğini anlayamayacak kadar saf ve bir o kadar da aksini düşünüp kırılıp küsen birisi…Başkasını üzeceğine kendi kendisini içten içe yiyen birisi…Manevi olarak değer verdiği şeyleri senelerce muhafaza etmesi, manevi servetim demesi, kendini anlatmayı pek sevmezken birisi bir hobisinden bahsedince saf çocuklar gibi bahsetmesi :) Ajda’dan Emel’e geçtim iyi mi? Bir aşktan kaçmaya çalışmak hem de böylesine insanlardan gizlenerek bunu yapmak ancak bana yakışırdı, yüzleşmekten deli gibi korkmak, alacağım cevabı aslında bir şekilde biliyor olsam da bunu duymayı geciktiriyorum sanırım aklımca…Kalbimde ne denli büyük bir sevgiyi sakladığımı kimse bir bakışta anlayamaz, artık o bile göremez…Hep içimdeydi sevdam, nereye gitsem kalbimin içinde en ön sırada seyahat etti kalbimin sahibi,onu hiç görmedim duymadım konuşmadım sandı ama bilmedi ki hayallerimde yaşattığım haliyle sohbet etmeyi ben hiç kesmedim…Şimdi senelerdir en büyük korkumla başetmeye çalışıyorum,onun bir başkasını sevmesine şahit oluyorum sanırım, tüm kalbimle mutlu olmasını dilerken nasıl oldu da onun sadece benle mutlu olmasını dilediğimi kendimden sakladım bilmiyorum…Her şey bir yana, Pablo Neruda’nn söylediği gibi: “Bencil olmayan aşk vasiyetini beraberinde taşırmış” Alıp başımı gitmek düştü bana da,o yüzden eğlen güzelim gününü gün et,ben vazgeçmişken eğlen… Bonne nuit ey sevgili… ♡
0 notes
missprinsessa · 10 years
Photo
Tumblr media
"Magnolia", en sevdiğim kış çiçeğidir oldum olası...özellikle bana Çukurova kampüsünden yadigardır, kışın keyifsiz soğuklarında kendine has bir zamanda kendi kendine tomurcuklanırdı...O kupkuru dallarda bir günde açıverirdi, çok az kişi fark ederdi eminim buna ama benim gizli mutluluk anlarımdan birisiydi, hala da öyle sanırım...Yıllardan sonra yollardan sonra bambaşka yerlerde de karşılaşınca hep o anlara gidiveririm ister istemez...Zamanında bu çiçeklerle birlikte kalbimdeki en büyük, en derin sevgiliyle fotoğraf çekilmiştim; o unutmuştur büyük ihtimalle...Bize dair pek çok şeyi unutup yoluna devam ediyor sanırım, artık daha fazla yolunda durmak istemiyorum, reddedilmeye de mecalim yok, bana arkadaşlığını teklif etmesine de tahammülüm...
Günün modu: Burcu Güneş/Unutmabeniçiçekleri ;)
0 notes