mlle-duses

[mlle-duses]

Bir gün birşeyler olacak ve bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını en derininizde hissedeceksiniz. Kalbinizi paramparça edecek o cümleleri duyacaksınız. Ve birileri bu kız o günden beri çok değişti diyecek. Hayatınızdaki herkes yerli yerinde olacak fakat içinizde çok şey değişmiş olacak. Hiç kimseye anlatmak istemeyeceksiniz. Hatta sizi üzene trip atıp alınganlık bile yapmayacaksınız. Olgunca yaşayacaksınız acınızı içten içe. Hayat belki de o zaman öğretecek kendi kendimize ayakta durmayı.

D*

040525'

[mlle-duses]

Alman gereken bişey olur mesela. Dükkanın önünden de geçersin aslında. Tam yolunun üstündedir. Ama girip almazsın o şeyi. Alasın gelmez, o dükkana giresin gelmez, çantandan cüzdanını çıkarasın gelmez. Ertelersin. Öyle işte

[mlle-duses]

"Kapılardan öyle bir gireceksin ki kovmaya cesaret edemeyecekler "

[mlle-duses]

Kitap seven yazar olur ama her kitabı seven yazar olamaz albayım. Kitaplar benim evimdir diyen yazar olur ama evimde kitaplarım var diyen olamaz; güzel fotoğraf çeken fotoğrafçı olur ama o fotoğrafı çekerken hayatın en içinde olmayı başaran kadar iyi bir fotoğrafçı olamaz. Öğretmeyi becerebilen öğretmen olabilir ama öğretmek için öğrenen kadar iyi bir öğretmen olamaz. Ev yapabilen mühendis olur fakat evin içinde yaşayan insanların can güvenliğini düşünen kadar iyi bir mühendis olamaz. Her zaman bir şeylerin, birilerin hep en iyisi vardır. Hayatta en iyi öğretmenin varlığı kadar en iyi serserinin de varlığı gerçektir. En iyi yoksul kadar en iyi zengin de vardır. İyiler hep bir yerlerde bulunur ve bunun tek bir sebebi vardır : ''İyilik iyidir''

[mlle-duses]

Adını bile bilmediği bir şehirde bir trene atlayıp çok uzaklara gitmek istiyor insan. Bir türlü sığdırılamadığı evlerden uzaklaşmak, ne için yanında durduğunu bilmediği insanları terk etmek istiyor. Yeni insanları tanımak, yeni dilleri konuşmak istiyor. Büyüdüğünü anlayınca insan, ona zarar veren her şeyi bütün gücüyle itmek istiyor. Koşmak istiyor koşabildiği kadar ileriye, kim ne derse desin sevdiğinin, istediğinin peşinden koşmak istiyor. Hep gülmek istiyor ama ağlamayı da kabulleniyor. Anı biriktirmek istiyor. Her yeni yaşının ona yeni anılar getireceğini biliyor. Sevdiği lezzetleri hep yemek istiyor ama sağlıklı da beslenmek istiyor. Saçlarını uzatmak istiyor çünkü evinin terasında rüzgarın saçlarını uçuşturmasını izlemek istiyor. Salıncaklarda iki kolunu açıp sallanmak istiyor. Birkaç gün öncesinden hazırladığı bavulunu alıp havalimanına gitmek, uçağa binip çoktandır gitmeyi istediği o ülkelere gitmek istiyor. Kamerası olsun istiyor. Her çektiği fotoğrafı kendi basmak istiyor. Yeni yeni sahafları gezmek istiyor, eski basım kitapları bulup yaşlanınca açacağı sahafa koymak için saklamak istiyor. Yaşlanınca oturup eskileri düşünmek ve gözlerini dolduracak kadar güzel hatıralar istiyor. Ve en önemlisi büyümeyi sevmeyi öğrenmek istiyor insan.

D*

240125'

[mlle-duses]

''Evlatlarının doğum günlerinde atacağı kahkahaları zehir eden her anne baba, evlatlarının cenazelerinde hüngür hüngür ağlar.''

[mlle-duses]

"En kötü barış, en iyi savaştan daha iyidir."

[mlle-duses]

Vişne, vişne suyu, vişneli duş jeli, vişneli brownie, vişneli ve limonlu dondurma, limonata, uçaklar, takılar, hediyeler, hediye paketleri, süsler, çikolata, sarma, eski çağlar, eski basım kitaplar, kahve, kış, yılbaşı çorapları, puding, topuklu botlar, kaban, tilkiler, eski kartuşlu kalemler, yadigar eşyalar, doğum günleri, balonlar, led ışıklar >>>>>>>

[mlle-duses]

"Yarayla alay eder yaralanmamış olan."

181124'

[mlle-duses]

"Kızgınım bu şehrin yağmurlarına. Bir kadın gözlerinden akan yaşla koskoca bir okyanus yaratabilirken, bu yağmurlar bu bulutlar nasıl bir denizi bile oluşturamaz. Ve yine kızgınım bu şehrin adamlarına. Kadınlar bir okyanus yaratabilecek kadar ağlarken ne diye şehirde deniz arar dururlar?"

D*

181124'

[mlle-duses]

" Yazar yazacakları bitince değil yazmayı bırakınca ölür. "

D*

[mlle-duses]

"Bir ülkede kadın ölümüyle tanınmamalı mesela; yaptığı şarkılarla, yazdıklarıyla, sanatıyla tanınmalı. Kurtardığı canlarla, öğrettiği yeni bilgilerle, büyüttüğü çocuklarla, kariyerindeki başarılarıyla tanınmalı. "

D*

[mlle-duses]

" Bir anneye en çok merhamet yakışır be kadın "

[mlle-duses]

" Her şeyden önce anne olucak kadın en çok insan olmalı albayım. İnsan olmayan bir kadından insan evladı da olamazdı "

D*

[mlle-duses]

"Şimdi ikimizin bir fotoğrafı olmalıydı ama öyle duvara asmalık değil, cüzdanda taşımalık da değil, telefonda saklamalık hiç değil. İstiyorum ki bir kitap arasında unutmalık bir fotoğrafımız olsun. Bundan yıllar sonra birisi fotoğrafı bulsun ve desin ki "Bir kadın bir adama nasıl bu kadar güzel bakar?"

[mlle-duses]

Hayatımız boyunca birseyler ya hep çok kötü gidecekler ya da çok güzel. Önemli olan senin bu ikisi arasındaki dengeyi bulabilmen ve bu muazzam dengeyi asla bozmamak için çabalaman. Evet bu çaba seni yorabilir, ağlayatabilir, yıpratabilir fakat bizler insanız ve buraya çabalamak için geldik. Mumun yanarken canı acımıyor mu sanıyorsun? Mum cayır cayır yanar fakat en büyük çabası sönmemek olur.

020824'

D*

[mlle-duses]

" Oysa bir kadının saçının dağınıklığı bile sanattır. "

D'