Text
.
Tecellâ-yı cemâlinden habîbim nev-bahâr âteş!
Gül âteş, bülbül âteş, sünbül âteş, hâk ü hâr âteş!
“Habîbim, senin güzelliğinin tecellî ederek ortaya çıkmasından dolayı, sana âşık olan ilkbahar dahî ateş, gül ateş, bülbül ateş, sümbül ateş, toprak ve diken bile aşk ateşi içinde!..”
Şuâ-ı âfitâbındır yakan bil-cümle uşşâkı;
Dil âteş, sîne âteş, hem dü çeşm-i eşk-bâr âteş!
“Bütün âşıkları yakan, o mübârek yüzünün güneş gibi parlak nûrudur... Bu sebeple gönül ateş, kalp ateş, aşkınla ağlayan şu iki göz ateş!..”
Ne mümkün bunca âteşle şehîd-i ışkı gasl etmek?
Cesed âteş, kefen âteş, hem âb-ı hoş-güvâr âteş!
“Bu kadar ateşle aşk şehîdini yıkamak mümkün mü? Cesed ateş, kefen ateş, şehidi yıkayacak tatlı su dahî ateş!..”
Esad Erbili
0 notes
Text
Ey vesveseli arkadaş!
Gel, bu azîm sarayın nakışlarına dikkat et ve bütün bu şehrin ziynetlerine bak ve bütün bu memleketin tanzimatını gör ve bütün bu âlemin sanatlarını tefekkür et! İşte bak, eğer nihayetsiz mu'cizeleri ve hünerleri olan gizli bir zatın kalemi işlemezse bu nakışları sair şuursuz sebeplere, kör tesadüfe, sağır tabiata verilse o vakit ya bu memleketin her bir taşı, her bir otu, öyle mu'ciz-nüma nakkaş, öyle bir hârikulâde kâtip olması lâzım gelir ki bir harfte bin kitabı yazabilsin, bir nakışta milyonlar sanatı dercedebilsin.
Çünkü bak bu taşlardaki nakşa,
{*Hâşiye: Şecere-i hilkatin meyvesi olan insana ve kendi ağacının programını ve fihristesini taşıyan meyveye işarettir. Zira kalem-i kudret, âlemin kitab-ı kebirinde ne yazmış ise icmalini mahiyet-i insaniyede yazmıştır. Kalem-i kader, dağ gibi bir ağaçta ne yazmış ise tırnak gibi meyvesinde dahi dercetmiştir.}
her birisinde bütün sarayın nakışları var, bütün şehrin tanzimat kanunları var, bütün memleketin teşkilat programları var. Demek, bu nakışları yapmak, bütün memleketi yapmak kadar hârikadır. Öyle ise her bir nakış, her bir sanat, o gizli zatın bir ilannamesidir, bir hâtemidir.
Madem bir harf, kâtibini göstermeksizin olmaz. Sanatlı bir nakış, nakkaşını bildirmemek olmaz. Nasıl olur ki bir harfte koca bir kitabı yazan, bir nakışta bin nakşı nakşeden nakkaş, kendi kitabıyla ve nakşıyla bilinmesin?
Risale-i Nur - Sözler
3 notes
·
View notes
Text
Bilmezler nasıl aradık birbirimizi,
Bilmezler nasıl sevdik, İki yitik hasret, İki parça can.
Sus, kimseler duymasın,
Duymasın, ölürüm ha. Aymışam yarı gece,
Seni bulmuşam sonra. Seni, kaburgamın altın parçası.
Seni, dişlerinde elma kokusu. Bir daha hangi ana doğurur bizi?
- Ahmet Arif
8 notes
·
View notes
Text
.
.
هر که در این حلقه نیست فارغ از این ماجراست
/ گرچه رود در میان، نه که در میان ماست
Har ke dar în halqeh nîst fâriq az în mâjarâst
Garchî ravad dar miyân, nah ke dar miyân mâst
"Kim bu aşkın halkasında değilse, bu hikâyeden habersizdir,
O, aramızda dolaşsa da aslında bizimle değildir..
- Sadi-i Şirazi
4 notes
·
View notes
Text
.
Evet, şu gecenin sabahı ve şu kışın baharı,
ne kadar makul ve lâzım ve kat'î ise
haşrin sabahı da berzahın baharı da o kat'iyettedir.
Risale-i Nur - Sözler
17 notes
·
View notes
Text
Ey üç yüz seneden sonraki yüksek asrın arkasında gizlenmiş ve sâkitane Nur'un sözünü dinleyen ve bir nazar-ı hafî-i gaybî ile bizi temaşa eden Saidler, Hamzalar, Ömerler, Osmanlar, Tahirler, Yusuflar, Ahmedler vesaireler!..
Sizlere hitap ediyorum. Başlarınızı kaldırınız "Sadakte!" deyiniz.
Ve böyle demek sizlere borç olsun.
Şu muasırlarım, varsın beni dinlemesinler.
Tarih denilen mazi derelerinden sizin yüksek istikbalinize uzanan telsiz telgrafla sizin ile konuşuyorum.
Ne yapayım, acele ettim, kışta geldim; sizler cennet-âsâ bir baharda geleceksiniz. Şimdi ekilen nur tohumları, zemininizde çiçek açacaktır.
Tarihçe-i Hayat
6 notes
·
View notes
Text
.
Küfür asker yetiştirdiği gibi
İman da mütamediyen asker yetiştirir..
İman yolunda nefer olmayı nasip et rabbim..
Bir fikirle bir adımla bir fiille o yolun yolcusu olmayi nasip et.
12 notes
·
View notes
Text
bir gün
geleceğim ve bir haber getireceğim
damarlara ışık saçacağım
ve sesleneceğim içerden:
ey sepetleri uykuyla dolu olanlar!
elma getirdim, elma
...kızıl güneş.
geleceğim.
dilenciye bir yasemin vereceğim,
cüzzamlı güzel kadına da
yeni bir küpe...
köre diyeceğim ki: bak, nasıl da güzel bahçe!
çerçi olup dolaşacağım sokakları
ve sesleneceğim:
çiyci geldi, çiyci geldi, çiyci!
yoldan geçen diyecek:
sahiden de karanlıktır gece.
ve samanyolunu vereceğim ona.
köprüdeki kötürüm kızın
büyük ayıyı asacağım boynuna.
bütün küfürleri süpüreceğim dudaklardan.
bütün duvarları yıkacağım yere.
haramilere diyeceğim ki:
gülümseyiş yüklü bir kervan geldi!
bulutu parçalayacağım.
gözleri güneşe bağlayacağım
gönülleri aşka
gölgeleri suya
dalları rüzgara
sonra bütün bunları birbirine
ve çocuğun uykusunu da
cırcırböceklerinin mırıltılarına bağlayacağım.
uçurtmaları uçuracağım gökyüzünde,
saksılara su vereceğim.
geleceğim.
atların, sığırların önüne
okşayışın yeşil otunu serpeceğim.
susuz kısrağa çiy kovasını sunacağım.
yoldaki yaşlı eşeğin sineklerini kovacağım.
geleceğim.
ve her duvarın başına bir karanfil dikeceğim.
her pencerenin altında bir şiir okuyacağım.
her kargaya bir çam vereceğim.
yılana diyeceğim ki: kurbağa nasıl da fiyakalı ama!
barıştıracağım.
tanıştıracağım.
yol alacağım.
ışık içeceğim.
seveceğim.
Sohrab Sepehri
20 notes
·
View notes
Text
Herkesin her şeyden haberdar olup,
Hiçbir şey yapmadığı,
Her şeyle dayanışma içinde görünüp yerinden bile kıpırdamadığı bir dünyada yaşıyoruz ..
8 notes
·
View notes
Text
Yusuf-ı güm-geşte bâz âyed be-Ken’ân gam ne-hor
Külbe-i ahzân şeved rûzî gülistân gam ne-hor
Kaybolan Yusuf Kenan’a yine gelir, gam yeme;
Hüzüler kulübesi bir gün yine gülistan olur, gam yeme.
- Hafız Şirazi
15 notes
·
View notes
Note
Hoş geldiniz . Bol bol divan edebiyatı şiiri okuruz artık :)

hoşbuldum.
İnşallah istifade ettiğimiz kadarını istifadenize sunarız
3 notes
·
View notes
Text
Yaninda şemsiyesi olan için yağmurun yağışı hoştur. Lakin olmayan için yağmurun yağışı elem vericidir.
Allah ne şemsiyesi olanın kibrine, Ne de şemsiyesi olmayanın tedbirsizliğine göre iş yapmaz.
O rahmetinin tecellisinde kula düşen rıza göstermektir.
Hem “ Allah (Haşa) ıslanana zulum,ıslanmayana merhamet etti. “ denilmez.
Saniyen ” şemsiyesi olan,olmayan kardeşi ile paylaşmadı.“ denilir.
#yağmurda şemsiyesi olup ıslanmayan nefsime !
66 notes
·
View notes
Text
Kurudum da kadid oldum kumlarda
Bir sefer bekleye bekleye her gün ben.
Enginlerden bir rüzgâr esmez mi serin serin
Pul pul ürperişler geçer içimden.
Bir gün atlayıveresim gelir şu kıyılardan
Işıl ışıl yeşil yeşil sulara.
Al başını çek git, der deli gönül
Verip kendini bir büyük rüzgâra!
- Zeki Ömer Defne
10 notes
·
View notes
Text
.
Eğer dinleyen gerçekten dinlerse ,
Dinleyen ,anlayan olur .
17 notes
·
View notes
Text
ben suyum,
akmayı ne bilsin zaman
Hasret ne bilsin yandığını kalbimin
12 notes
·
View notes
Text
Bir gün köle:
"Hayır ayakkabılarını boyamıyorum!" dediği anda,
fırça kullanmasını beceremeyen efendi çaresiz kalacaktır.
- İsmet Özel

14 notes
·
View notes