myurbandreams

[myurbandreams]

Rock n Roll

(Rüya - 27 Mart 2016 - saat: 13:50)

Bir adam ve bir kadınla başlayan bu rüya; aslında kaçırılan eşinin peşinden giden bir adamı konu alıyor. Takım elbiseleriyle eşini kurtarmak için deli gibi araba kullanan bu adam çılgınlar gibi eşine aşık. Aklını kaçırıyor resmen eşini bulmak için çırpınıyor. Sanki GTA’dasınız öyle bir araba kullanış. Sanki oyun sanki gerçek... oyun olmasını istersiniz ama o an farkedersiniz aslında gerçeğin ta kendisiyle başbaşasınız... Burada devreye ben giriyorum; adama eşinin öldüğünü söyleyip, elimde tüm hayati fonksiyonlarının durduğunu yazan kartı gösteriyorum. Adam buna bakıp “kalbi durmadıysa hala umut vardır” diyor ve beraber motorsiklete atlayıp kadının çalıştığı şirkete gidiyoruz. Adam eşini anons yaptırıp çağırmak, bir şekilde sesini ona duyurmak ve ona burada oldugunu bildirmek istiyor. Fakat rüya olacak ya, eşinin soyadını hatırlamıyor. İş yerinde resepyionda çalışan kadın adamın eşini betimleyerek bir anons yapıyor şirkete. İki binadan olusuyor calistigi şirket kadinin ve iki binanın birleşmesindeki alanda galeri boylu var. Galeri boşluğunda merdivenler çıkıyor ve aradaki sahanlıkta da ofislere giriş kapıları var. Baya geniz hoş bir alan burası. Rüya burada biraz boyut değiştririyor.

Bu galeri boşluğu tam bir panayır yeri gibi süslenmiş. Birçok kişi buraya yaptığı yağlı boya tablolarını asmış. Merdivenlerin altlarına duvarlara her yere yağlı boya tabloları asılmış bir durumda. Ben hayran hayran onlara bakarken adam eşini aramaya gitti. Buldu mu bulamadı mı kadın öldü mü yaşıyor mu hiçbir fikrim yok! Çünkü ben burada büyülenip kaldım. Tüm yağlı boya tabloları sunum formatında dizilmiş. Eğitmen tek tek dolaşıp juri gibi tabloları inceliyor. Belkide rüyanın en güzel kısmı ise burada; bir çocuk kulağında kulaklık tablosunu ve boyaları düzenlerken eğitmen yanına geliyor ve o esnada jurisi başlıyor. Çocuk tam lafa girip anlatmaya başlıcak derken bir müzik;

müzik tam “I love rock n roll” kısmına geldiğinde çocuk tablonun bir kısmını gösteriyor, diğer nakaratta başka bir alanı gösteriyor ve müzik eşliğinde muhteşem bir sunum yapıyordu. Tabloyu tam hatırlamasam da mavi,yeşil ve kahverenginden oluşan fonun çoğunlukla mavi olduğu, büyük kare bir tabloydu bu. Çocuk sunumunu yaparken ben müziği dinleyip tabloyu mutlu bir şekilde inceliyordum ve gülümsüyordum. Tahminimce uyandığımda da hala gülümsüyordum :)

[myurbandreams]

Kemik

(Rüya - 10 Kasım 2012 - saat: 05:00)

Amerika da yaşayan türk bir aile var. Bahçe içinde güzel lüks bir evde mutlu mesut yaşıyorlar. Evin babası oradaki bir lisede öğretmen. Beş altı yaşlarında bir tane de oğulları var.

İyi kalpli bu adam bir gün yanlışlıkla birini öldürüyor ve bunu gizlemek için o kişiyi evinin bahçesine cocuğu ile beraber gömmeye karar veriyor. Bunu duyan diğer komşuları da onlara yardıma gidiyor biri dışında. O gitmeyen kişi de evinin camından kızı ile birlikte bu gömü işlemini izliyor ve bu adam aslında afroamerikan ve türk değil. Gömü işlemini bitirdikten sonra, öldürdüğü adamı anmak için toprağa onun portresinin şeklini veriyor ve tüm işlemler bittikten sonra da toprağı suluyor. Bu sulama işleminin sonlarında ise büyük bir patlama oluyor. Gömülen kişinin kemikleri her yere sıçrıyor ve biri de kızı ile gömüyü izleyen adamın burnuna giriyor. Adam bunu burnundan çıkarıyor ve olayı patlamayla öğrenen polisle birlikte araştırıyor; aynı zamanda bu kemiğe deli servet konuyor. Fakat adam gıcıklığına ve komşusunun sucu ortaya çıksın diye ne bu kemiği polise veriyor ne de satıp parasını alıyor.

[myurbandreams]

Uzaylılar

(Rüya - 11 Eylül 2012 - saat: 07:40)

Bahçeli müstakil bir evde yaşayan ailenin uzaylılara olan merakıyla başlıyor. İki kız çocukları olan bu ailenin kızlarından biri, el dokuması halı yaparken; diğer kızı fotoğraf çekmekle ilgileniyor. Yaşları 15 civarı olan bu çocukların anneleri ise uzaylılara çok meraklı. Çevresindeki kimse uzaylılarla ilgilenmiyor; fakat kadın onlar hakkında bilgiler topluyor. Bir şekilde uzaylıların ilgi alanlarının neler olduğunu buluyor. Toprağı, ekip biçmeyi sevdiklerini öğrenen kadın yan villa komşusundan şüphelenmeye başlıyor. Çünkü yan komşusu gizli gizli bunların bahçesine girip saksı ekiyor. Bu bilgi doğrultusunda komşusundan şüphelenen kadın onun bir uzaylı olduğunu ispatlamak istiyor. Bunun için çalışmalar yapsa bile bir kanıt bulamıyor ama şüphelerinde haklı çünkü komşusu bir uzaylı. Fakat bilinmeyen bir gerçek var ki o da; iki kızının kendilerince annelerinin uzaylı olduğunu kanıtlamaları. Fotoğraf çekmekle ilgilenen kız, annesinin uzaylı olduğunu kanıtlayan fotoğralar çektiğini ve annesinin uzaylı olduğunu söylese bile buna ne annesi ne babası inanıyor. Kadın kendisinin uzaylı olamayacağını, olsa bile bu zamana kadar hem kendisinin hem de eşinin bu durumu anlamış olacaklarını söylüyor.

Günler böyle geçerken, bir gün yine fotoğraf çeken kız alt katta odasında yatıp pencereden dışarıyı izlerken, annesini pencerenin önünde arkası dönük bir şekilde bahçeye bakarken görüyor. O sırada hafif bir meltem esiyor… Perde ile birlikte kadının saçı da havalanıyor ve ensesi gözüküyor. Kız annesinin ensesinde, küçük bir pervane görüyor. İlk başta buna anlam veremese de dikkatle bakınca pervanenin içinden geçen ruhlar görüyor. Kadın ancak bu ruhlar sayesinde hayatta kalabiliyormuş. Kızı bu durumun fotoğrafını çekmeye çalışırken camın önündeki annesi öyle bir hışımla arkasını dönüp kızına nefret ve korkutucu bir bakış atıyor ki… Annesinin bu bakışıyla şaşkına dönen kız korkup kalıyor. Sanki karşısındaki annesi değil bir başkası. Kız, annesinin kendisinin uzaylı olmadığını bilmediğini düşünürken; bu bakış sayesinde bildiğini ve kimselere belli etmediğini hatta yan komşularından da şüphelenmesinin nedeninin kendisini gizlemek olduğunu anlıyor. Kadın bu korkutucu bakışının ardından kızının tekrar fotoğraf çekmeye çalışmayacağını düşünüp arkasını dönüp arabaya doğru yürüyor. Fakat kız tekrardan fotoğraf çekemeye çalışsa da başarılı olamıyor.