nelifnza - Tumblr blog

[nelifnza]

i hate to eat

[nelifnza]

[nelifnza]

bu anlam veremediğim saçma huzursuzluktan, sürekli çabalamaktan, ya şöyle olursayla başlayan cumlelerden, düşünmekten yoruldum

[nelifnza]

ben en azından buraya yazabilmek istiyorum

yoruldum.

[nelifnza]

şimdi hava yağmurlu, şimşek çakıyor. arkada çalan fon müziği ve huzur.

[nelifnza]

insanlar genelde herkese iyiyim der, gülümser ama içten bir gülümseme olmaz. kötü olmayı kendilerine yediremedikleri için mi yaparlar bunu yoksa -miş gibi yaparlarsa gerçekten iyi olacağını düşündüklerinden mi?

bazen cevap vermek sormaktan daha zordur. ve cevaplayamadığınız her soru çığ gibi kalbinize düşer, yorar.

[nelifnza]

kurduğumuz hayaller bizi yaşatmaz mı aslında. peki ben niye yorulduğumu hissediyorum

[nelifnza]

hayaller insanı yorar mı?

[nelifnza]

[nelifnza]

öfa özgür

[nelifnza]

“The woman who doesn’t need validation from anyone is the most feared individual on the planet.”

—

[nelifnza]

The Blue Bird (Detail), 1918 - Frank Cadogan Cowper

[nelifnza]

beyza ask hayatini o kdr merk ediyrum ki...

[nelifnza]

HERRR AKŞAAMM VORKA RAKI VE SARAPPP

İÇTİKÇEEE DELİRİR İNSAN OLURR HARAPP

[nelifnza]

intikamımı almazsam ölecekmişim gibi hissediyorum ama, kaybediyormuşum gibi... anlıyorsun değil mi?

İnsan sevdiği/değer verdiği birinden intikam almak ister, ya da kendinde yer etmiş birinde bir şekilde. Diye düşünerekten…

Geçenlerde bir söze rastladım. “Not a single scar on my heart is from an enemy.” Kalbimdeki hiçbir yara izi bir düşmandan değil. Bizi gerçekten incitebilenler bizde yer edinenler.

Bir yorum da şöyle diyordu: “At the end we remember not the words of our enemy but the silence of our friends and people we care about.” Her şey bittiğinde, düşmanın sözlerini değil arkadaşlarımız ve sevdiğimiz insanların sessizliğini hatırlarız.

Söylemek istediğim şu ki, intikam almayı isteyenler iyileşme aşamasında olanlar. Yara kabuk bağlayınca o ateş soğuyor. Buna iyileşmek diyorlar. İzi kalıyor. İzi kalan bir hatıranın iyileştiğini inkâr ediyorum, ama artık umursanmadığı bir gerçek.

[nelifnza]

“Prettiest when they are dead.” Tam olarak ne anlatmak istiyorsun burda…

Geçen sene düşündüğüm bir şeydi, açıklayabilmem mümkün değil. Bu sene daha ağır bir şekilde hissedince, şiire döktüm. Pretty little flowers in my garden, diye başlıyor. Onlara hep tatlı ve kibar sözler fısıldadığından, nazikçe büyüttüğünden bahsediyor. Ama sonra fırtına geliyor ve yapabileceği hiçbir şey yok. Kaybettikleri için yas tutmanın bile sırası değil, sağ kalanlardan uzanabildiklerine uzanması lazım. Pretty little dead flowers, diye devam ediyor şiir. Onlara su veriyor, sevgisini veriyor ilgileniyor ama artık ulaşamayacağı bir yerde olduklarını biliyor. Fırtına geçmiş ama çiçekleri ölmüş. Prettiest when they’re dead, devamında geçiyor. But not so pretty what gave them death. Ama onlara ölümü getiren hoş değildi anlamında, fırtınadan bahsediyor. Bir çeşit aforizma benim için.

[nelifnza]

deathless death.