Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
2-
Kız arkasını dönüp giderken sadece bakmakla yetinebildi.Niye peşinden gitmedi? Dur diyebilirdi ya da fenalaşmış numarası onu biraz daha burada tutabilirdi. Sadece baktı uzun uzun. Onun iki adımı bir saate bedeldi gözlerinde, göz kapaklarına hakim oluyordu, bir süre kapanması onu birkaç keşkeye sürükleyebilirdi belki. İşte görünürde yoktu artık gitmişti. Kafasını kaldırdı ve rüzgârın hafif öpücükleriyle, yavaşça sürüklenen bulutlara baktı. Artık daha bir pamuk daha bir beyazdı sanki. Neden? Ne diye? Sebebini bulmak için kendini yokladı bir çimdik iki üç.. hayır rüya değildi. Sebebi o muydu? Sebebsiz bir ufak heyecandan başka bir şey değildi oysaki. Her insan aynı etkiyi vermez miydi ona? Kaç kişiyle bu durumda ani bir konuşma içerisinde bulunmuştu ki?. Ama o bulutların üstünde elbet onun için bir kişi vardı ve o kızı normale iten duygu nereden gelmişti ona. Niye bir şans bile vermemişti içindeki kutuda? Ayağa kalktı ve doğrulup o yöne doğru gitti. Acaba gecikmiş miydi yine bir şeylere? "Ama bir şans." dedi ve hızla harekete geçti. Sadece onu arayan gözleri birkaç kişiyi göremedi ve pardon diyerek geçiştirdi. Kıyıya vuran bir balık misali denizine ulaşma umudu eksiliyordu eğer bir dalga onu çekmezse kendine. Bu düşünceler içinde hızla ağaçlarla donanmış yanlarda birer ikişer bankların olduğu bir yoldan ufak tefek aralıklarla serpiştirilmiş insancıkların arasından geçiyordu. Ve yine sakarlığı tuttu birine çarptı. "Çok pardon." dedi ve devam ederken, hafif bir kahkahayla "Beni mi takip ettiniz?" diye bir soru çınladı kulaklarında. Arkasını döndüğünde yine nutku tutuldu. Evet bulmuştu bu gözler bu ses ve bu çehre.. "Yo, ne münasebet, olur mu hiç.." birkaç saçma şey sayıkladı.
..............
9 notes
·
View notes
Text
Neyi beklediğini bilmeden bekliyordu sadece duvara bakıyordu, arada kafasını kaldırıp tavana bakıyor keyfi yerindeyse bunu dışarıda yapıyordu.
Kelimeler gözlerinde hayat buldu sanki ve şöyle söyledi:
"Belki bu duvarı biraz maviye boyamalı..."
Ama o da biliyordu ki bu çok zordu biraz sendeledi ve kendine geldi duvara uzun uzun baktıktan sonra gözlerini kıstı ve saate doğru yükseldi. Sadece o sese odak kesildi tik ve tak.. Aşınmış sandalyesinden kalkmaya karar verdi ve kalktı. Bu kararı verirken beyniyle çelişmeye kalkıştı, düşündü ve yerine tekrar oturursa bunun beyniyle arasındaki bir oyundan ziyade ruhani bir boyuta taşınacağını akletti. Bunlar deli saçması değildi gayet aklı başındaydı çevresindekilerin ona deli gözüyle bakması artık onu etkilemiyordu. İnsanlar onun gördüğünü göremiyordu en azından o öyle düşünmüştü. Kapının yolunu tuttu bir şeylerden kaçar adımla uzaklaştı ve kapı kolunu tuttu. Ve bırakmak istemedi uzun bir süre öyle kaldı huzurluydu önemli olan da bu değil mi? Biraz huzur bulmuştu. Nihayet kapıyı açmıştı uzun bir soluk alıp "hoşçakal yine gelicem", diye sayıklayarak uzaklaştı. Merdivenlerden hızlı bir şekilde indi bir yerlere geç kalmış gibiydi sanki gerçekten de geç kalmıştı planladığı zamana geç kalmıştı ve şimdi de hızlı adımlarla ellerini önde bağlamış gidiyordu. Gözlerini önüne dikmiş bir yandan da gömleğini sıyırıp saate bakıyordu, geç kalırsa bunun hesabını nasıl verirdi yelkovana.. Bir an durdu gözüne bir şey ilişmişti. Bu bir demet çiçekti yere düşmüş.. Yanında ki banka oturdu ve uzun uzun baktı hayal etti. Düşündü acaba terk mi edilmişti yine biri ya da bir çiçekçi abladan mı düşmüştü veyahut çiçekler birbirine sevdalanmış burda mı buluşmuştu?
Doğruldu ve yoluna devam etti. İlk başlarda sakin yürüdü ve sonrasında geç kaldığı aklına geldi hızlandı yine aynı moda girmişti. Gördüğü her şey bunaltıyordu onu insanlar çoğunlukta olmak üzere çoğu şey hapsetmişti onu kendi içine. Ormanlık alana geldiği an bir durgunluk geldi çünkü buluşma yerindeydi ve yaprakların hışırtısı, tek tek yere damlaması ona huzur vermişti. Sakin sakin beklemeye başladı o hâlâ gelmemişti. Gelmeyen kimdi kim onu bekletiyordu ve o kimi bekliyordu. Ağacın dibine oturdu ve ağaçları izlemeye devam etti ağaçların arasından gökyüzü sızıyordu, huzmeler gözünü alıyordu ondan beklediği bu muydu acaba? Biraz sonra hafif bir rüzgâr esti içine bir ferahlık geldi beklediği bu muydu? Sonuçta her ikisi de güzel anlar yaşatmıştı, sahte değildi gayet içten bir his verdiler ona.. Gözlerini kapamıştı biraz ve o an uykuya daldı.
Rüyasında her zamanki gibi beyaz bir buluta ulaşmaya çalışıyordu Bulut'un üstünde biri onun gelmesini beklercesine ona bakıyordu, beklediği kişi bu olabilirdi ulaşmaya çalıştığı kişi buydu belki. Bir şeyler duyuyordu ilk defa konuşuyordu onunla bulutun üstündeki kız "hey! İyi misin?" Diye soruyordu tam o an sarsıldığını hissetti deprem mi oluyordu kendi rüyasında? Yönetebildiği tek yerde onun isteği dışında olan ikinci şeydi bu. Tam o an gözlerini açtı ve ona doğru bakan bir çift göz gördü. Uzun uzun baktı ve ağzını eliyle kapattı.
-İyi misin sızıp kalmışsın burada?
-Hıhığ.
-Burası uyumak için pek uygun değil etrafta çok insan var
-Hıhığ.
Konuşmakta güçlük çekiyordu. Karşısında gördüğü mavi gözler ve ay kadar parlak bir ten rüyalarını süsleyen kişi bu muydu? Ya da belirsiz beklemek bunun için miydi? Peki niye ağzını açık bıraksın diye mi? Ne faydası vardı ki bunun ona? Bu düşüncelerin ardından kız ona biraz bakıp iyi günler dileyerek gitti.
.............
3 notes
·
View notes
Text
Gitgeller
Düşünürüm, her zaman
Şuan bensiz ne yapmakta
Düşünürüm onun neyi düşündüğünü
Onun hakkında bilmediklerimi
Bazen tanımadığımı hissederim
Onu bu denli çok isterken
Beni istemeyişini düşünürüm
Aklım fikrim o olmuşken
Beni hiç düşünmüyor mu acaba
Ya da hiç mi düşünmemişti bu zamana dek?
Ama aklıma gelir sonra
Ya düşünüyorsa...
Ya beni benden fazla düşünüyorken
Haksızlık ediyorsam ona
Aklım da karışık yüreğimde
Belirsizlik bitiriyor beni
İçten içe yavaşça tüketmekte
Farkediyor mu acaba bu halimi?
Bilmiyorum, bilemiyorum ama
Hala çok güzelsin..
0 notes
Text
Öyle
Bu kadar yeşil miydi ağaçlar,
Bu kadar mavi bu kadar canlı mıydı gökyüzü,
Şu denli ferah mıydı deniz,
Ya da böyle güzel mi kokardı toprak
Her şeyi farkettirdi bana
Nefes alan hayalleri bile
Ya da şu çırpınan duyguları
Ve farkettim ki gün her zaman farklı sonlanırmış.
Ama bazen beni bir vazgeçmek alır
Uzak gelir bana
Kendime kurduğum hayaller,
Kalbime sindirdiğim duygular
Güneşte uzak bizden sonuçta
Ama ısıtıyor içimizi
Öyle değil mi?
0 notes
Text
Aldı ve Götürdü
Kendini anlatmak zor bazen
Çocuksuz bir dünyada oyuncak,
Körler diyarında ayna olmak gibi
Birisini anlamak zorlar bazen
Yetişkin ve
Kör olmak gibi.
Ama bir ayaz gelir alır götürür seni...
0 notes
Text
Ayaz
Dışarda bir soğuk
Sanki bir şey vücudumu ısırıyor
Bu yüreğimi kemirenle aynı duygu (mu?)
Hayır! Bu sadece kuru bir soğuk
Veya sıcak, hiç olmadığı kadar
Her şey yerli yerinde mi dersiniz
Bir şeyler olması gerektiği düzende,
Değil gibi.
Harfler yanıltır mı bizi?
Üç dördün, dörtte üçün yerinde
Hayatımın anlamını bozan bu...
Niye mi böyle?
Korkuyorum...
0 notes
Text
Benden Bana Sonra Ona
Torbamı alıp yola çıktım
Esrarengiz bir olay ki, şahidim yok
Yolum uzun ama güzel mi?
Aslına bakarsanız evimi bulmaya niyet
Çıktım.
Kitaplarda yazmaz solgun ve beyaz
Güller...
Kim eksiğini umursamış zaten
Herkes eksik ve bitap
Hassas ve kimsesiz bir kalp,
Dertli veya dertsiz kimin umrunda
Onun?
Ama kimsesiz...
Bir deniz kenarı hayal et
Ağaçlar, kuşlar ve biz
Bir dağ hayal et, tepesinde
Topraklar, tavşanlar ve ikimiz, acaba
Sadece hayalden mi ibaret sevgimiz?
0 notes