oddlydrawnboy
oddlydrawnboy
oddly drawn boy
4 posts
a thirty something queer guy from istanbul
Don't wanna be here? Send us removal request.
oddlydrawnboy · 2 months ago
Note
sex and spank me moon me at my window bro
Oh...really ??
27 notes · View notes
oddlydrawnboy · 3 months ago
Text
#3
henüz kapıya varmamıştım aslında
Tumblr media
bir gün ilk mesajlarımızı ve ilk bakışlarımızı özleyeceğimi bildiğimden onları tekrar okuyorum ve sanırım bu yazıya not ediyorum: selam güzel popo ne zaman uygunsun ok cuma sikişiyoruz o zaman (end of message) eğer belli olmuyorsa diye: sikişmediler, sonra da konuşmadılar 4 ay. ta ki o toplantıda kapıyı bana sen açana kadar. kapıyı ben çalmamıştım, önümde bir kaç kişi daha vardı bu yüzden henüz kapıya varmamıştım aslında, hala merdivenlerde bir kaç basamak aşağıdaydım kapıyı açtığında ve göz göze geldiğimizde
kapıyı da sen açmıyorsun sanırım başkası açıyor ve sen hemen arkasındasın ama o an zihnimde sadece sen ve ben varız, sen bana kapıyı açıyorsun ben daha kapıya varmadan, bir kaç basamak aşağıdayım merdivende belki de bunları hep zihnimde kuruyorum göz göze geliyoruz, bakışlarımı kaçırıyorum, tanıyorum ama tanımıyorum, acaba tanıyorum diye mi bu kadar ilgimi çekiyorsun yoksa sadece tatlı bir yüzün var diye mi bir kaç basamak aşağıdayım senden ve yukarıya doğru bakıyorum sana ve sanırım bu bakış açısı bana bir şeyler yapıyor. ofisinde çalışırken kapının önünden geçiyorum göz ucuyla sana bakıyorum toplantı arasında arkamdan yaklaşıyorsun kahve var mı? diye soruyorsun, bir şeyler geveliyorum sanırım oluyor, olmak üzere, evet olmasını bekliyoruz, verdiğim cevap keyfimi kaçırıyor o kadar önemli ve vahim bir soru soruyorsun ki aslında sanki şimdi beni duvara yaslayıp şuracıkta sikmek ister misin diye soruyorsun ama cevabım çok yavan, cevabım çok sıradan. seninle hiç ilgilenmiyorum diye mi bu kadar yavan bir cevap veriyorum or am i just incapable of a more interesting answer? seni görmezden gelmeye çalışmak yorucu tek yapmak istediğim uzun uzun sana bakmakken. çıkarken sana bir şey diyor muyum hatırlamıyorum, ama hemen hornetı açıyorum belki seni bulurum diye. o gün değil ama sonraki gün buluyorum: 10 Şubat. dün karşılaştık mı biz? evet ben tanıdım seni. görüşelim.
0 notes
oddlydrawnboy · 4 months ago
Text
#2
Hey Siri, saat kaç?
Tumblr media
bütün gece sürmüş gibi hissettiğim rüyalarımdan uyanıp siriye saati sordum. 13:20. yine başarılı bir oniki saat uyuma operasyonu. bir yıldır cumartesi ve pazar sabahı rutinim bu. bir alarm kurmayıp kendiliğimden uyanana kadar uyumak. kalktığım saatler genelde 12-14 arasında. mutluyum bu durumdan. yalnız olmanın güzel bir tarafı hafta sonu sabahları kimseye karşı bir sorumluluğun olmaması. 
13:20’de kendimi yataktan koltuğa attım. kafam bomboş. kafamın bu şekilde bomboş olması ne kadar güzel bir his. hiç manik psikotik bir episode yaşamamış birinin anlaması muhtemelen biraz güç bu hissi. 
bu uyku hali kullandığım ilaçların bir sonucu,
ketiapin ve olanzapin. her zaman bu kadar mutlu değildim ilaçlarımla. ilk altı ay tedavi sonrası hala eski beni özlüyordum. kendim gibi hissetmiyorum diyordum babama. kafam çalışmıyor sanki. doktoruma ilaçları ne zaman bırakabilirim diye soruyordum. aradan iki yıl geçtikten sonra şimdi gayet memnunum bu yeni ben’den. kişiliğim değişti gibi hissediyorum, bu yeni kişiliğimi sevmeye başladım. 
Google’a soruyorum. Taking quetiapine will not change your personality diyor. While some people might experience subtle shifts in their personality traits while taking antidepressants, it's important to understand that these changes are generally related to improvements in mood and symptom relief, rather than a complete overhaul of one's core personality. 
belki de abartıyoruz bu core personality’i. temperament dediğimiz ne kadar sabırlı, huzurlu, dingin olabildiğimiz epey önemli bir kısmı kişiliğin gibi geliyor bana.
estetik operasyonlarla kıyaslıyorum bazen bu durumu. kendimi kendim gibi hissetmek istediğim için Botox bile kullanmıyorum, ama diğer yandan kişiliğimin değişmesine alıştım işte hızlı olmasa da. acaba gözle görünmeyen değişikliklere alışmak daha mı kolay?
yok canım o kadar da değişmedin hala sensin işte diyor kafamdaki arkadaş. estetik yaptırsam da aynısını diyecekti belki.
┈┈┈┈
günün kolisi yazıyor. kar çok fazlaymış otoparkından çıkamıyormuş. çok da sabırsızlıkla beklediğim bir koli değildi bugünkü, günü kendimle geçirecek olmaktan mutluyum. hava dışarıya çıkmak için çok soğuk. eğer karlar eriyene kadar evde kalırsam kar hiç yağmamış gibi davranabileceğim. Montreal’in beklenmedik bir ziyareti gibi oldu bu kar yağışı. 
I’m sorry, I wasn’t expecting guests.
0 notes
oddlydrawnboy · 4 months ago
Text
#1
ne kadar garip insanlar var
Tumblr media
ne kadar garip insanlar var aslında diyorsun, insan tekrar görüşmek istemiyor. ufak odanda tek kişilik yatağında uzanırken diyorsun bunu, yatağın köşesinde de ben oturuyorum. yirmi dakika önce tanışmış olmamıza rağmen bu hızlı samimiyetimize alışmaya çalışıyorum bir elimle dizini okşarken. salonumuz yok gördüğün gibi diyorsun, eski sevgilimle ev arkadaşıyız. son altı ayın en awkward ilk date'ini yaşıyorum diyorum kendi kendime, çok externalise edemiyorum kendimi böyle bir durumun içindeyken, durumun garipliğini iliklerimde hissediyorum, hissettiğim tek şey gariplik oluyor, gariplik benden de büyük, ben onun ondan başka hiç bir şey bilmeyen ufak bir parçasıyım sadece. 
çok yazık, çok da hoşsun oysa ki. 
ben biraz garip hissettim diyorum çok rahat değilim o yüzden. (hislerimi söze dökebilmiş olmanın ufak gururunu yaşıyorum.) evde birinin olması, evde olan kişinin senin eski sevgilin olması… gözlerim gözlerinden kaçıyor bunları söylerken. olsun diyorsun odası uzakta onun. bir sessizlikten sonra yanına yatıyorum. ne tatlısın çok uysalsın diyorsun. bu yarım saatte sende bıraktığım izlenimin eksikliğini farkediyorum. sen bir date yaşıyorsun ama onu yaşadığın kişi ben değilim, vücudum benim boş bir kabuğum gibi uzanıyor yanında. batıkan geliyor aklıma, ona sarıldığımda hissettiklerimin şimdiki hislerimden farkını düşünüyorum. burnumu onun küçük göbeğine daldırışım ve o kıkırdamaya başlayana kadar öpüşüm. çok yazık çok da hoşsun oysa ki. ama bu da benim bir huyum biriyleyken hep başkasını düşünmek.
düşüncelerimi dağıtmak için popona uzanıyorum, çıkarmaya başladığın hafif seslerin başkası tarafından duyulabilecek olması içimi gıdıklıyor bu sefer 
ve başlıyoruz.
hoşgeldiniz.
0 notes