onurpoyraznet
onurpoyraznet
Onur POYRAZ
62 posts
AnaSayfa Hakkımda Takip et: @onurpoyraz023
Don't wanna be here? Send us removal request.
onurpoyraznet · 11 years ago
Text
Bilen Biliyordu #10
Bilen biliyordu, Murat Kekilli şarkıları gibiydi sözlerin, en yenileri bile en eskileri hatırlata biliyordu..
0 notes
onurpoyraznet · 11 years ago
Text
Bilen Biliyordu #9
Bilen biliyordu, sabah bir 10 dk daha uykusundan aldığım tadı bi kakaolu sütten birde gözlerinden alabiliyordum..
0 notes
onurpoyraznet · 11 years ago
Text
Aklımda Deli Sorular #4
Şimdi ne yapar kim bilir.. ??
0 notes
onurpoyraznet · 11 years ago
Text
Mersinden Günler (sahil)
Hastayım ama, yerimde de durmuyorum. Şu anda sahildeyim. Denizi izliyorum. Dalgalar yavaş yavaş vuruyor. Ama denizin alışamadığım garip bir kokusu var göl yada temizlenmemiş havuz kokusundan çok daha farklı bir koku doğal olduğu belli ama beni rahatsız ettiği de ap açık ortada.
0 notes
onurpoyraznet · 11 years ago
Text
Mersinden Günler (hasta)
İlk geldiğim gece fazlasıyla hasta oldum kusmalar karın ve böbrek (yan - bel) ağrıları çektim ve ilk gecemi hastahanede geçirdim. Sabaha karşı geldiğim evde birazda olsa rahat uyuduktan sonra böbrek kontrolü için 9 gibi tekrar hastahane gittim.
Fazlasıyla ağrı çektiğim günlerin ardından bugün ayın 6sı sabah öğlen akşam ağrı kesici ilaç alıyorum ağrılarımı kesiyor diyebilirim en azından geceleri rahat uyuyorum.
Ağrılara alışık olmadığım arabadaki 12 saat yolculukla direk üstüme vuran klima, deniz havası, sıradan bir hava değişimi, yada sıkıntı sebep olmuşta olabilir. Umarım yakın bir zamanda kendimi toparlayabilirim.
Dualarınızı Bekliyorum..
0 notes
onurpoyraznet · 11 years ago
Text
Karavan Günlükleri #18 (son)
Olan bizim biberlere oldu, saksılardan çıkarıp toprağa ektim kalacaklar burada, ama olsun ben bunları doğaya armağan etmiş olayım, belki kendisi doğal olarak yetişir ve kışa kadar kendini korumaya devam eder zaten yağmurlarda başladı mevsimi geçmeyene kadar bir şey olmaz.
Biberler bir şekilde kendini korur ama bakalım mevsimimiz geçene kadar biz ne şekilde yaşıyor olacağız yaşlanıyoruz evet ve tam yaşlanmış olduğumuzda neler olacak çok merak ediyorum. İşin doğrusu merakımı perdeleyen bir şeyde var ki oda "kaderde varsa düzülmek, neye yarar üzülmek.."
0 notes
onurpoyraznet · 11 years ago
Text
Bilen Biliyordu #8
Her yeni başlangıçta kendimizi yeni dertlerin içinde buluyorduk. Ama zaten böyle anlatıyordu şair; Sen yanmazsan, ben yanmazsam, o yanmazsa, nasıl çıkacaktı bu karanlıklar aydınlığa..
0 notes
onurpoyraznet · 11 years ago
Photo
Tumblr media
0 notes
onurpoyraznet · 11 years ago
Photo
Tumblr media
0 notes
onurpoyraznet · 11 years ago
Text
PARALEL EVRENLER
Yaşadığımız hayatlar, kararlarımızın birleşiminden oluşurlar. Bir karar alırken düşünürüz ve önümüzdeki değişkenlerden birine karar kılarız. Hayatımızı verdiğimiz kararlara göre yaşarız, insanlarla tanışır, ayrılır, küser, barışır, bazen de yanımızdan geçen insanların yüzlerine bile bakmayız.
Kuantum mekaniğinin yorumlarından biriside çoğul evrenlerdir, verdiğimiz her kararın bir paralel evren oluşturduğu düşünülür, öyle ki markette kola mı? Gazoz mu? Diye düşünürken kolaya karar kılan bir benliğimiz olduğu gibi tam o anda oluşturduğumuz paralel evrende gazoza karar kılmış bir benliğimizde vardır. Daha doğrusu olduğu olabileceği düşünülür. Her verdiğimiz karar bir paralel evren oluşturuyor. Ve dünyada yaşayan insanların verdikleri kararları toplarsak eğer aslında her an bir paralel evren oluşturuluyor, sonsuz sayıdaki bu paralel evrenlerde birer benliğimiz var, peki ya onların kararları diye düşünmeden de edemeyeceğim, onlarında kendilerine göre verdikleri kararlar ve oluşturdukları paralel evrenlerde var.
Bu akşam oturuyordum evde bir şeyler yazayım diye düşünüyordum, şu an yazıyorum. Acaba yazmayı düşünürken “boş ver ya bence biraz şekerleme yapayım.” Diye karar kılan benliğimin yaşadığı evrende şu anda ne oluyor? Öncesini boş versek bile bugün kırmış olduğunuz ya da barışmış ya da daha yeni tanışmış olduğunuz insanla, küsmemiş barışmamış ya da tanışmamış evrendeki benliğiniz nasıl bir hayat sürüyor?
Karşı kaldırıma geçeyim orası daha gölge sıcakta güneşte gitmeyeyim diye karar verip belki de evlenip yuva kuracağın insanla tanışamadın. Acaba sıcağa razı olup güneşli yerden giden benliğin şu anda o insanla mutlu mudur? Soğuk diye dışarı çıkmadın belki de sırf evde otursan tanışacaktın hayatını paylaşacağın insanla. Her şeyi dışarıda aramamak gerek, bazen dışarıdan gelecek olan şeyleri de değerlendirmeli insan.
Girilen sınavlarda aldığımız puanlara göre herhangi bir okula yerleştik, ya daha fazla ya da daha az bir puan almış olsaydık ve farklı okulları tercih edip o farklı okullardan birine gitmiş olsaydık. Tanıdığımız insanlar, bakıştığımız, gülüştüğümüz, sevdiğimiz, nefret ettiğimiz tüm insanlar farklı insanlar olacaktı. Belki de ikilemde kaldığımız ve yanlış yaptığımız soruları doğru yapan paralel evrendeki benliğimiz, daha farklı bir okulda bugün yanından geçip yüzüne bakamadığımız bir insanla çok yakın arkadaşlıklar kurmuş olabilir. Ya da hiçbir okul tercih etmeyip daha farklı işlere atılmış olabilir. Ölmüş olabilir yada belki yolda giderken onun yaşadığı evrendeki bir sürücünün kırmızı ışıkta geçmesi ile kaza geçirmiş hayatını kaybetmiş olabilir. Kırmızı ışıkta geçmeye karar veren sürücünün de kırmızı ışıkta geçmeyen bir versiyonu farklı bir evrende kırmızıda durmuş ve biz yolumuza devam etmiş olabiliriz.
Belki de burada elimizde olmayan her şey verdiğimiz kararların değişkenliğiyle diğer evrenlerin her hangi birinde bulunan versiyonumuzda vardır.
Asıl yerin burası olmadı durumu da çelişkili ve diğer yerlerin var olup olmadığı kadar tartışılır. Tüm paralel evrenlerin esas evren olma durumu olabilir. Bu evrenlere bir birilerinin çakması yan sanayi ürünü gözüyle değil de, bir birileri kadar gerçek olabileceği gözüyle bakmamız gerekiyor.
Bugün kahvenize süt almadınız, ama kahvenize süt alan bir versiyonunuz tamda o ikilemde oluşturmuş olduğunuz paralel evrende yaşamına devam etti sizin de bulunduğunuz evrende yaşamınıza devam ettiğiniz gibi. Belki de kahvenize aldınız sütte kimyasal besinsel bir bozukluk var ve aldığınız yudumla yaşamınıza bulunduğunuz evrende son vermiş oldunuz. Buna karşılık olarak kahveye süt almayan versiyonunuzun keşfetmiş olduğu “zamanda yolculuk” olayıyla sizin evreninize ve tamda o süte kahve alıp almama konusunda olacakları size anlatmasıyla süte kahve almanızı önleyip yaşamınızı devam ettirmenizi sağlarsa ve haliyle sizde süte kahve almadığınız için kahve konusunda oluşturmuş olduğunuz evreni oluşturmamış olacaksınız ve zamanda yolculuk etmiş olan siz olmayacak. Ve bu yüzdendir ki hiç olmamış bir zaman yolcusu size yardım edemez ve oluşan zaman kırılmasından dolayı tamda kahve sütlü mü? Sütsüz mü? Anına geri dönüp süt alabilir yeni bir evren oluşturabilir sütten dolayı ölebilir ve tekrar gelecekten gelen sizle kurtulup tekrar tekrar aynı anı paradoks karmaşasıyla yaşayabilirsiniz, sonsuz döngüye girebilirsiniz ve bunun farkında olmayabilirsiniz. Siz döngünün içine girmişken o gün hiç kahve içmek istemeyen bir versiyonunuz yaşamına farklı şekillerde devam ediyor ve verdiği kararlarla evrenler oluşturuyor olabilir.
Asıl unutmamanız gereken şeyse diğer evrenlerde bulunan versiyonlarınızın da aslında sizden farklı biri değil tam olarak “SİZ” olduğunuz.
0 notes
onurpoyraznet · 11 years ago
Quote
Derdimizi çok anlattık birisinden fayda yok, Ölüyü aratanların dirisinden fayda yok. Ağaç lazım meyve vere kurusundan fayda yok, Kuruya benzeyecek yaşını neyleyeyim.
0 notes
onurpoyraznet · 11 years ago
Quote
Ozanları susturanın, Şairi fişleyenin; Taa burdan yemene kadar leşine tüküreyim.!!
Ozan Erhan ÇERKEZOĞLU
0 notes
onurpoyraznet · 11 years ago
Photo
Tumblr media
0 notes
onurpoyraznet · 11 years ago
Text
KARDELEN
Vurdumduymaz, bencildir yaz mevsimi, önce kucaklar ağaçlarda çiçekleri, meyveleri, kırları bahçeleri, gönülle oynar, üzer soldurur, kurutur o çetin kışın ardından açmış gülüşü ilkbahar yangını çiçekleri. Tüm karanfillerin, bir yaz boyunca buruk kalmalarına sebep budur.
Suçlu hisseder sonbahar, kendinden sonra solacaktır tüm çiçekler, kışla kavgası bu yüzdendir. Neylersin her seferinde kaybeder. Platonik yaşamıştır aşkları ilkbaharda yalnız açan çiçekler, kavurucu yazda kurumuştur. Kalabalıklar içinde yalnızlıklar yaşar, ilkbahardan farkı ve her seferinde yaprak dökmesi bu yüzdendir.
Zalimdir kış, kendinden öncesini ve sonrasını asla düşünmez, ilk önce kardan adamların erimesi bu yüzdendir. Kimse sevinsin istemez. Kendinden sonra gülüşü ilkbahar yangını çiçekler açacaktır. Tutunacak kuru dallarından başka dayanağı olmayan doğa, yaz mevsiminde solacak, hasret yaşayacaktır sonbahar.
Ama bu yalnızlıkların, hasretlerin, yaşandığı hayatta, güllerin ve bülbüllerin, nergislerin ve karanfillerin, papatya ve lalelerin yaşadığı bu hayatta, çetin geçmiş kara kışlara göğüs gerecek, cesaret edecek birileri çıkacaktır elbet.
“adına kardelen diyorlar.”
0 notes
onurpoyraznet · 11 years ago
Text
Aklımda Deli Sorular #3
Çok aşığın var diyorlar?
0 notes
onurpoyraznet · 11 years ago
Text
ZAMANDA YOLCULUK #1
Zaman ve uzay birbirinden ayrı iki boyuttur. Uzayda bir noktada hareketsiz kalsanız bile siz ne kadar durağan olursanız olun, zamanda hareket etmiş olursunuz. Saniyeler, dakikalar, hatta durabilirseniz hareketsiz saatler bile geçirebilirsiniz, bu durumda uzayda 1 mm bile hareket etmeden uzayda 1 saat ileriye gitmiş olursunuz.
Uzayda hiç bir şey yapmaya gerek kalmadan, zamanda doğal olarak ileri gidebileceğimizi biliyoruz. Zamanda yolculuğun gayesi, daha ileriye yâda bulunduğumuz zamandan geriye hareket etmektir.
Zamanda olduğundan ileriye seyahat edebilmek için elbette zamandan daha hızlı olmamız gerekir. Einstein’ın teorisine göre evrendeki hiç bir şey ışık hızından daha hızlı değil zaman dahil, o halde ışık hızını yakaladığım hatta ve hatta geçtiğimiz durumlarda zamandan daha hızlı olabildiğimiz için zamanda olduğundan çok daha ileri gidebiliriz.
Bu durumda eğer zamanda yolculuk şartlarını bir ayara getirebilirsek ve ileriye doğru bir seyahat edebilirsek, bu demek oluyor ki bizi ileride bir zaman bekliyor yani kısacası 1dk sonrasında bir tane siz var ve bir film şeridi ayarında zaman uzay üzerinden akıyor ve benzettiğim film şeridi kıvamında zamanı gelen kare gösterime giriyor. Bu durumda geçmiş dediğimiz zaman olgusu hiç bozulmadan arkamızda kalıyor demektir. İleriye seyahat edebildiğimiz gibi geriye de hareket edebilmemiz gerekir, diğer şekilde zaten bir kere ileriye seyahat edersek eğer geriye dönemiyor oluruz.
Zaman ileride ve geride hiç bozulmadan bizi bekliyorsa eğer ileri ve geri seyahatlerimizde kaçınılmaz olan şeylerden birisi de PARADOKSlardır. Yani en çok bilinen dede-torun, baba-oğul paradokslarında eğer geçmişe gider ve dedenizi öldürürseniz normal olarak sizde hiç olmamış oluyorsunuz. Veya zamanda ileriye gider ve örneğin bir yıl sonrasına gider ve kendinizi öldürürseniz 1 yıl sonrasında zamanın akışına göre ölmüş olacaksınız. Bundan kurtulmanın yolu ise zamanda ikinci bir yolculuk yaparak geçmişte dedenizi veya gelecekte sizi öldüren, sizi durdurmak olacaktır ve bu mümkün değildir. Zamanda geriye dönüp dedenizi öldürürseniz eğer ayrıca geriye dönüp sizi durduracak bir sizde kalmayacak. İleriye gidip kendinizi öldürdüğünüz durumda ise zamanın akışına göre bu gerçeği ancak siz kendinizi öldürürken öğrenebileceğiniz için gelecekten bir siz gelip sizi durduramayacaktır.
Bu senaryoları tek bir insan değil de tüm dünyanın zamanda yolculuk yapabildiği bir evren üzerinden değerlendirirsek eğer diğer bir konu olan paralel evrenlere girmek zorunda kalıyoruz. Bu durumda herkesin kendi evreni olması gerekiyor. Ancak ve ancak kendi evrenini değiştirebiliyor olması gerekir ve değiştirdiği evren bir sonraki paralel evreni oluşturuyor olması gerekir, değiştirilmiş ya da değiştirmemiş iki evrenin var olması gerekiyor. Bu her olayda tekrarlandığında zaten paralel evrenlerin kanıtlanması durumunda her bir bireyin doğumundan ölümüne verdiği tüm kararları göz önünde bulundurursak oluşturmuş olduğu sayısız paralel evrene birde zamanda yolculuk yaparak eklediği paralel evrenleri de katmamız gerekir. Bu evrenler karmaşasında gidip dedenizi öldürüp kendinizi yok ettiğiniz evren olduğu gibi dedenizi yok etmediğiniz başka bir evrende oluşturulmuş oluyor. Hatta bu karmaşanın içinde hiç zamanda yolculuğun bulunamadığı hatta teorilerinin bile ortaya atılamadığı evrenlerde olabilir. Bu karmaşayı paralel evrenleri anlattığımız zaman daha iyi anlamış olacaksınız.
Zamanda yolculuk için yakalamamız gereken ışık hızını yakaladığımızda ise, zamanda ileriye veya geriye seyahat edebilmek için uzayda kat ettiğimiz mesafeyi de göz ardı edelim. Peki, ileriye gitmek için nasıl bir yol izlenecek, geriye gitmek için peki? Bu karmaşa zamanda ancak ileriye seyahat edebileceği teorisini akıllara getirmiyor değil. Zamanda sürekli yolculuk etmemiz durumunda er ya da geç zamanın her hangi bir noktasında kaybolmuş olacağız arkadaşlar arasında bu konu açıldığında arkadaşlarımdan biri “ya öldüğün zamana gittiğinde ne halt edeceksin?” diye sormuştu. “ne bileyim o zaman herkes zamanda yolculuk edebilecek durumda olur bende geçmişten geldim diye açıklama yapar kimlik alırım” diye cevap vermiştim. Bu hususta akıllardan hiç çıkarılmaması gereken şey ise zamanda yolculuğu sadece bir ya da iki kişinin değil tüm bir dünyanın yapabilecek olmasıdır. Bu duruma birde paralel evrenleri eklersek eğer düşününce “aman Allah'ım didim.”
0 notes
onurpoyraznet · 11 years ago
Photo
Tumblr media
0 notes