oooeeeeeaaaaggghhhhh-blog

[oooeeeeeaaaaggghhhhh-blog]

Aşk

Bugün içim içime sığmıyor :) Senin sevdan başıma gelen en güzel şey sevgilim. Anlatmaya kelimelerim yetmiyor. Yetmesin, sen benim kalbimden geçeni biliyorsun. Allah kalplerimizi hep böyle bağlasın.

Bugün çok garipti. Sanırım tescilli bir deli haline geliyorum. Sesini duyunca keyfim yerine gelince herkese gülücük saçar oldum. Durduk yere gülümsüyorum :) H.’ye sahlep yapayım dedim. Sütü ocağa koyarken sanki kapıdan sen gireceksin gibi hissettim, bu hayalle oyalandım biraz. Yüzüme bir gülümseme yayıldı tabii :) Belki içine katar diye bal alacaktım dolaptan, birden sanki karşıma çıktın S.’m. Başımı dolaba yasladım omzun niyetine. Ama öyle gerçek bir hayaldi ki, ansızın belirip gözlerini diktin böyle. Değmeyin keyfime. Bugün bu tam 3 kez oldu. Odama girecekken, tam ışığı yakmaya elim gittiğinde sanki elimi tuttun. Bu kez de duvara yaslandım sen diye, yine yüzümde garip bir gülümseme. Sonuncusu da bilgisayar başında iş başvurularına gömülmüşken oldu. Sanki gerinip de omzuna başımı yaslayacakmışım gibi, hemen şuracıkta yanımda oturuyormuşsun gibi. Sonuncusunda bir hüzün de bastırdı tabii, “yok ki bak” dedim. Ama daha çok gülüyorum halime. Delirdim mi? Halüsinasyonlar bile mi başladı? Bugün sana da dedim ya Karadeniz pardon GÖRELE pidesi gibi hamdım, piştim, oldum. Yok nasıldı ya? Benim versiyon şey olsun: hamdım, piştim, yendim asdf yessin onu annesi yessin onu babası. Pideye de uyar ki bu. Şahane oldu aferin bana :D

Hasretin bile güzel can özüm. Böyle derdin bana bir ara unuttun. Nu’nun Man O To şarkısına bayılıyorum. Bunu sana göndermiştim ama üstüne konuşmamıştık. Ya da sen mi gönderdin emin olamadım şimdi. Çok severim. Şarkı bana sakinlik ve huzur veriyor. İlk dinlediğimde bunu garipsemiş, sözlerine bakmıştım. Belki sözleri sirayet ediyordur, bilemiyorum. Farsça şarkıları bu yüzden çok seviyorum. Anlamını merak edip baktığım ve beni etkilemeyen şarkı sözü yoktur sanırım içlerinde. Melodileri hüzünlü olsa bile ısrarla dinlememin sebebi de biraz bu. Aşkın böyle güzel anlatılabiliyor olması hoşuma gidiyor. Belki biliyorsundur, Man O To da Mevlana’nın dizeleri Sen ve Ben. Bugün bu şarkıyı açmıştım. H.’ye bu şarkının sözlerini bilip bilmediğini sordum Mevlana’nın olduğunu duyunca çok şaşırdı. Buraya yazayım sözlerini, bak:

“Saadet zamanı: Avluya doğru oturmuşuz, sen ve ben Endamımız çift, sûretimiz çift, rûhumuz tek, sen ve ben Bulandıran palavralardan âzâde, gamsız bir keyif, sen ve ben Sen ve ben, ne sen varsın ne de ben, bir olmuşuz aşk elinden “

Saadet, huzur tam da bu değil mi? Suretimiz çift, ruhumuz tek. Bunu her gün daha iyi anlıyorum. Sana tam bunları yazarken, günaydın mesajı attın. M. işe erken gittiği için genelde bu saatlerde gruba yazıyor, o sandım hemen bakmadım. Telefonu elime almamla kalbim nasıl çarptı bilemezsin. Ufak şeylerle mutlu olabilmek üstüne düşünmüştüm bugün. Tevafuk :) Bir sözünle günümü nasıl da güzelleştiriveriyorsun. Gecemi örtüp sabahım oluveriyorsun. Ne güzel demiş Mevlana, “bir olmuşuz aşk elinden”.

Deniz gözlün bu gece de mutluluktan ağlayacak, hiç tükenmeyecek bir sevgiyle :)

[oooeeeeeaaaaggghhhhh-blog]

Gazel

Bugün telefonda epey ağladım. Düne göre kızgınlığım geçti. Bugün sen de üzüldün, tekrar kontrol ettim diyisin içimi eritti. Ama hala çok üzgünüm. Bir de aklımda sana sarılmak var. U. geleceksen birlikte gideriz dedi, tabii ben de hemen hayaller kurmaya başladım :D seni üniforma içinde görmek istiyorum ben. Ziyaretine gelmem zor ne yazık ki sen de dedin. Ama ah bir sarılsam sevdiğim. Gözlerimi kapatıyorum, göğsüne gömmüşüm başım. Ah o boynunun kokusunu alsam, ah kollarına alsan beni. Bu özlem beni mahvetti. Sevgilim, sevgilim, sevgilim neler söylesem sana sevgimi nasıl anlatsam. Bu hasret bitecek ve hiç ayrılmıcaz. Dün yazdıklarımı bilmeden nasıl da alıverdin bugün gönlümü. Yırtma, onlar benim için çok değerli diyiverdin mesela. Ah nasıl erimesin benim bu kalbim. O an geçti herşey. Zaten sana kızacağım bir durum yoktu ortada. Hasretime ver, mutsuzluğum da korkum da senden ayrı olmaktan biliyorsun. Ax Bir sarılsam... Ah bir görsem güzel yüzünü. O muzip ifadeni, ruhuma işleyen o şefkatli bakışlarını tam gözümün içine içine, o gamzeni ehe o kelini :D Kalbim daralıyor, keşke yanına geliversem. Keşke şu an rüyanda beni görsen. Tam da şuan aklına düşsem,şarkıdaki gibi. Bugün hiç olmadığı kadar ve sadece sarılmayı istiyorum. Sen de başımı öpsen. Sevgilim ah sevgilim can sevgilim. Şuan tam karşımda olman için neler verirdim. Cok özledim. Bağrın ne yaktın ateş- hasretle bülbülün S.‘im. güzellik ve aşk tek renkmis sahi, bana dünyanın en güzel adamı sensin, dünyanın en güzel sevgisi bizimki. Aynı öyle alev gibi, içimi ısıtıyor beni yakip kavuruyor. Kavursun razıyım. Ama ax bir sarılsaydim :)

[oooeeeeeaaaaggghhhhh-blog]

21 Aralık- yazmama kararı 24 Aralık- barış-ipek-korku

[oooeeeeeaaaaggghhhhh-blog]

21 Aralık- yolculukta otobüsten inip arazide koşma istegi ikinci kez. Bu sefer birlikte.bir önceki geliş. Garda saklambaç 24 Aralık- kar- ablama önyargı- videolar- konusmalar- sevdiğimi hemen söylemişim hemen aşkım demiş ses etmemisim sanki dünyanın en olması beklenen ve zaten belli olan şeyi gibi hep öyleymiş gibi

[oooeeeeeaaaaggghhhhh-blog]

Hayal kırıklığı

Bugün fenayım. Çok. Zaten keyifsizdim. Bir iki gündür yataktan cikasim yok. Yapacak bir şey bulamıyor, gün sonunda da boş vakit geçirdiğime yanıyorum. Bana "hadi uyan çok tembellik ettin" diyisin geliyor aklıma. Ya da artık haber çevircez kalk diyen olmayışı. Böyle inanılmaz bir bıkkınlık çöküyor üstüme. Yorganı kafama çekip ağlamak istiyorum F. gelene kadar. Geçirdiğim her kötü dönemde olduğu gibi yine F.'ye daha da bağlanıcam. Gözüm hep telefonda ama bir de tedirginlik var, rahat konusabilecek miyim? İki gündür Diyarbakır ya da Batman ihtimalleri beni oldukça korkutuyordu. Dolayısıyla bu iki yer dışında neresi çıksa çok mutlu olurum sanıyordum. Fakat hep buraya gelse en azından beş ay her hafta rahatlıkla çıkıp görebileceğim mesafede olsa, bir şey olsa koşup soluğu yanında alabilsem diyordum. Yemin törenine gelemeyecegimi ne yazık ki kabullendim. Aslında kabullendim de sayılmaz. Orada yanında olmalıyım, fotoğrafimiz olmali. Ben senin ailen değil miyim? Herkes gidip duruyor yanında sevdiğinin. Fotoğraflari oluyor, paylaşıyorlar ne güzel. Biz çocuklara gösteremeyecek miyiz? Yok evet bunu hala kabullenemedim. İçimi sizlatiyor. Ama hayal kurmanın boş yere olacağının farkındayım. Teklif bile edebilecegimi sanmıyorum. Boş yere hayal kurmuyorum. Burası ya da Eskişehir olsa en az bir gün birlikte geçiririz demiştim. Sürecegim farın rengine kadar hayal etmiştim. Bir yolunu bulurdum. Ama şimdi bulamam. O kadar imkansız görünüyor beni o kadar boğuyor. Yine bana uzaksın. En çok da canımı sıkan senin bunu umursamaman oldu. E gelirsin diyorsun. Sahiden öyle kolay olsa deli miyim kendimi üzücem. Cok kızgındım. Sana değil, duyduğum yere. Gerçekten çok istediğim hiçbir şeyin olmamasına. Bu beni çok üzüyor, ne güzel bazı insanlar bir şeyi çok ister çok iyi niyetle ister ve olur. Bunu hiç yaşamadım veya seneler önce. Canım çok bilmemne çorbası çektiğinde annemin de o gün onu yapması şeklinde gerçeklesti muhtemelen o da pff. Sonra aklıma senin zaten İstanbul istediğin geldi. Burayı hiçbir şekilde istemiyorsun. Sanki sevdiklerinize mezar olmuş gibi abartı bir düşmanlığınız var bu şehre anlamıyorum. Buna kızdım. Belki sen isteseydin olurdu. Ama kısacık bir dönem için bile yok. Burdan aldım gittim suralara geldim: ben haberi alınca hemen orada iş bulayım bari dedim. Halbuki en son istediğim şey İstanbul'da yaşamak. Hayatımda bu kadar köklü bir değişiklik yapmak istemiyorum. Sevdiğim her şeyi terketmek istemiyorum. ama senin için bu "ne olmuş işte ne güzel" oysa sen zaten her yerde sosyal çevrene uzakken bile "sana yakın olayım da" demiyorsun. Neden ben vazgeçmek zorundayım ki? İstemiyorum ben oraya gelmek.hele f.'nin son hastalığından sonraki o bir gecelik şüphe buradan uzaklaşmak istemediğimi iyice anlamamı sağladı. Bencil olduğunu düşünüyorum. Ben bir sürü hesap yapıp bir sürü zor durumu idare etmek zorunda kaliyorken senin ben memnunum valla demen gerçekten kırdı beni. Burasınin daha disiplinli olduğunu, yakın da olsa snein için zor olabileceğini düşünerek kendimi teselli etmeye çalıştım. Fakat daha sonra kısa bir araştırmayla öğrendim ki gideceğin yer de farklı değilmiş. Sesini duysam rahatlayacaktım. Susamak gibi. Ya da çok yorulmuş takatin kalmamışken dinlenecegin bir köşeyi görmek gibi. Ama o köşeye ulaşamamak. Ne sesini duyabildim, ne yazdıklarını okuyabildim. İhtiyacım öyle çoktu ki sana, ulaşamamak bundan sonra da rahatlıkla ulaşamayacak olmak müthiş bir hayal kırıklığına uğrattı beni. Tüm ofkemi sıkıntımı sana yöneltmek istedim bir an. Halbuki hiçbiri senin suçun değil biliyorum. Bu uzaklık nereye kadar gidecek? Dönsen ne yine uzak. Orada mutlu olacaksın çünkü iki haftada bir abini, a.'yi, anneni ve arkadaşlarını göreceksin. Peki ben? Ben yokum. Bu beni üzdü. Yapabileceklerin seni sevindirdi doğal olarak. Beni de sevindirdi eğer seni görme hakkım elimden alınmış gibi hissetmeseydim. Bir de işte, aklına gelmedi bana yine uzak olmak. O an anladım; her şey çok yeni A. Belki kendimi ben çok hızlı ve çok fazla kaptırdım. Sonra aklıma "ben herkesi çok severim, mutlu olması için de uğraşırım" diyisin geldi aklıma. Birden korktum. Ben sana bir gökyüzü olamıyorum orda. Bir de böyle korkularımla seni üzüyorum. Çok üzülsem bile neşeli davranıyorum. Bu biraz da benim içinden geçtiğim dönemden. Ne donemmis diyebilirsin, haklısın. Fakat kimseye güvenimin kalmadığı bir dönemde karşıma çıkıp sonra hoop gittin. İnanılmaz yalnız hissetmeye başladım yine. Dün de çok farklı bir konuda bizim kızların bile bir gün bana sırtını dönebileceğini hissettim. Politik duruşumuz çok farklı. Ve ne yazık ki benim durduğum yerden onların safı sadece politik laflar değil, vicdansizlik, adaletsizlik, güvenilmezlik. Şu ana kadar bunu bu şekilde hissetmemistim. Fakat bir söz birden, büyük bir teesufle, aramızdaki bağları sorguları bana. Bunu sana anlatamadim, kimseye anlatamadım. Sanırım bu da sarsmıştı beni. Eve gidene kadar ağladım. Hava soğuk olduğu için burun ve göz kızarıklığına bahanem var. İstediğim şeyler olmadığında birden herşeyden hevesim kaçıyor. Hayatın anlamı kalmıyor sanki. Ölesim geliyor. Herşeyi bırakıp kaçıp gidesim geldi. Gitsem peşimden gelmeyecegin geldi. Yurtdışına gelemem demiştin. Bitirir misin her şeyi? Bilmiyorum. Yine hiç tanımıyoruz ki birbirimizi krizim tuttu.senin için olmam ve olmaman arasındaki fark ne? Ne kadar özelim? Bu soruyu cevapladigimda cok üzülüyorum bugün. Beni çok seviyorsun. Ama bir başkasını da çok sevebilirsin öyle değil mi? Sonra dedim ki bu çocuk bunları çekmek zorunda mı? Yazık değil mi? Ona moral vereceğim yere kendimi toparlayamiyorum. Gelemiyorum o kadar özel gününde bile. Belki başkasi olsa gelirdi. Ziyaret edemedi, konuşamadı dertleri olmazdı. Daha mutlu olurdu. Acaba o da düşünüyor mudur bunu dedim. Düşünse de bana söyleyemez şimdi. Ya bunun yükünü taşıyorsa. Söylesem mi? "Buna katlanmak zorunda değilsin" desem mi? Ama o hemen ayrılan kızlar gibi mi olur? Ben ayrılmak istemiyorum ki ama ya senin keskelerin varsa? Durup durup ağlıyorum. Buraya hep iyi şeyler yazacaktım. Hatta bu sebeple yazmayı bıraktım bir ara. Seni direkt alakadar eden ve cok mutlu edecek şeyler olsun istemistim. Seni üzmeye hakkım yok. Hele şimdi hiç. Ama içimi acmazsam da patlayacagim. Senden başka kime anlatacağım ki bunları. Bir gün sonra zaten çok güzel yazasim gelir. Böylece sen de mutlu olursun sayfayı çevirince dedim. Hem öyle boynu bükük geri bırakılmak ne demek anla. Sevmek de özlemek de inanın kalbini üstünde fil varmış gibi eziyor bazen. Hasret biriktir diyordun, göz yaşı olmadan birikmiyor işte. Sesini duysam bir ah. Hala çok üzgünüm. Neden bura çıkmadı? :( Bunalıma girince furbylere benzediğimi söylemişlerdi lisede. Üniversite sınavı sonrası sürekli ağladığım dönem. Şimdi de hemen hemen o zamanki gibi bir hayal kırıklığı ve çaresizlik hissediyorum. Yine furbylere benzedim :( ki bu sevimli değil :( furbyler de çok pahalı. Benim hiç olmadı liseden bir iki kızın varmış. kendime alacaktım zamanında, fiyatını öğrenince benim arkadaşlar zenginmis ya la diye hayret etmiş ikinci elini aramıştım sfhjk. O sıra depresyonda olduğum için bir furby'm bile yok diye de üzülmüştüm. Kim hatırlamıyorum h. Mi ablam mi abim mi Orhan e. Mi alacak oldu o zaman da istemedim ama :D Dünyanın hiçbir A.'si furbye benzememelidir.

[oooeeeeeaaaaggghhhhh-blog]

6

Selam, bugün seni çok özledim. Hem mesaj attım hem telefonda söyledim ama olsun buraya da yazayim. Akşam ustuleri hep severdim ama artık daha anlamlı. Saat 6ya yaklaştığında otomatik bir mutluluk geliyor. Fakat sen tahminimden önce mesaj atınca ve daha sonra konusamayabiliriz dediğinde inanılmaz üzüldüm. Çok duyasim vardı sesini. Duydum kendime geldim. Hızlı hızlı birşeyler anlatisini seviyorum. Sesinde kalbimi bağlayan, ruhuma şifa olan bir şey saklı çözemedim. Konuştuktan sonra deli gibi spor yaptım. Aslında çok durmayıp uzanacaktım ama sana ve kendime verdiğim bir söz var onu hatırladım. Kulaklığı takip "Keşke şu an yanımda olsan işte tam da tam da şu an" eşliğinde koşmaya başladım. Sırılsıklam odaya döndüm. F. markete inmek biraz oyun oynamak istedi. Gittik langırt attık ve cidden yenildim :D f. Gerçekten en iyi arkadasim. Öksürürken bilmeden ellerini rapçi gibi yaptı ve bunu komik bulduk aynı anda. Ben hadi bir daha öksür dedim. O öksürdükçe oovv yee diyorum ve böyle karşılıklı rap yapıyoruz bir nevi beatbox. Öksürükten ahahahha Öksürmekten midesi bulanıyordu ve bunu sevmiyor.boylece öksürüğü bir oyuna dönüştü. Oyun yerinde aileleri gördükçe yine ufak ufak hayallere daldım. Acaba nasıl bir aile kurariz? Nasıl bir baba olursun? Ben nasıl bir anne figürü olurum? Çocukların arka planında mi kalmış ya da daha mı birey? Spor salonundaki muhtemelen benden sadece bir iki yaş büyük üç küçük çocuklu kadını görünce de düşüncelere daldım. Herkesin hissettiği sevgi aynı diyordum aynı mı cidden? Ya da mesela yengelerim cidden asik olmuş muydu sonra mı sevdi? Ben çok aşığım diyorum ama bu çok ne kadar çok daha çok var mı? Şuan hep özlemle yaniyorum. Fakat her erkek bu görevi yerine getiriyor ve eskiden daha uzunmus. Yoksa bendeki ozlemden ziyade kendine acıma olayları büyütme/dramatiklestirme eğilimi mi? Nasıl böyle hızlı kaptırdım kendimi? Bunları düşündüm. Hatta insanın hayattaki amacı nedir gibi felsefelere daldım ekmegimin peşindeyim güzel kız sdghjk. Ama bunlar bende karamsarlığa yol açmadı. Fotoğrafina bakınca hemen aklımdaki tüm bulutlar dağılıyor, yüzümde gülümseme yayılıyor. F. bana çok düşkündü. Koşturduk oynadık. Sonra birlikte uyumak istedi. Masal anlattım. Uzun zamandır benimle uyumuyordu öyle çok özlemisim ki. İlk masalımi beğendi. İkinci masalda kaybolan kör bir yılanın hikayesi diye başladım. Daha sonra dedim ki " bu yılan yolunu bulmaya çalışırken Ankara'ya kadar gelmiş panoraya gitmiş arkadaşı f.'yi aramış bulamamış. Bu, f.'nin küçükken çok sevdiği kitabındaki yılan sasoonmus,rengarenk. F. Teyzesiyle bu yılanı önce bulma oyunu oynar ve hep kızcağızı yenermis." Buraları gülerek dinliyordu. Sonra dedim ki " yılan bir gün giderken asfaltta bir kızla karşılamış kız çok korkmuş kaçmış ama yılan ona yol sormak istiyormus takip etmiş kızı.sonra kız birden durmuş ve heeeey sen de kimsin? Yılan kim olduğunu, ormana ya da en azından F.'ye gitmek istediğini anlatmış.İste o an kız bir çığlık atmış ben f.'nin teyzesim" burda F. Yataktan kalktı ve Ayşenur sen manyak mısın ya dedi 😂 neden beğenmedin mi dedim.hayir beğendim ama Allah kahretmesin çok saçma dedi ahahauha. Baya güldüm gece gece. Sonra Ali Baba ve kırk haramileri anlattım. Asmak kesmek kelle uçurmak... Filmini hatırlıyor musun? Biz h. İle bayılırdik. Ali Baba şarkısına da kırk haramilerinkine de hala bayılırım :D ağzı açık şapşal sapsal siritarak uyudu. Öyle hoşuma gitti, öyle mutlu oldum ki. Çocuk olmak çok güzel. Bir çocuğu mutlu etmek belki daha da güzel. İnsanın hayatının amacı da anlamı da bu olabilir. En azından bugün böyle düşünüyorum. Umarım izmite varmadan seninle konuşabilirim. Çok özledim. Günler geçmeyecek gibi geliyor. Gün saymayı bırakmayı düşünüyorum. Belki daha kolay olur. Belki senin işini de zorlaştırıyorum mesajlarımda bile hep üzgün smiley. Ama artık pozitif olucam. Belki burada olmayı da abartmisimdir. İyileşince huysuzlugumu attim. Konuşma sawtlerimizi ayarlayabilsem aslında güzel yer. Ama bunu son gün farkediyorum ahahah.son günün getirdiği bir düşünce de olabilir. Ben böyleyim bir yere gidecekken pek istemem evden ayrılmayı. Bir yeri hemen sevemem. Lisede ilk iki buçuk yıl burda olmak istemiyordum diye ağlayıp sonra mezun olmicam diye sizlanmis ve liseden sonra da hep lise yıllarını özlemiştim mesela onun gibi. Unide bile öyle oldu nerdeyse. Ama çok şükür bak, senin kıymetini kaybetmeden de biliyorum. Allah sasirtmasin :) Çok uykum var sevgilim. Seni seviyorum

[oooeeeeeaaaaggghhhhh-blog]

5

Bugün sinirli ve moralsizim. Telefonda konuşurken anlattım aslında. Doğru dürüst de konuşamıyoruz ya sana karşı mahcup oluyorum. Annemin tavrı çok canımı sıkıyor, ölesim geliyor böyle. Neden arkadaş gibi olmuyorlar ki? Biraz ergenlik yapiyorum galiba. Sen olmayınca ilgi arsizlığı yapacağım insan arıyorum. Ablam askere gitti mi demedi bile H. nasılmış askerliği demedi kızlar da demedi. Ama gidip gitmediğini sordular mesela. Annem zaten ayrı dünya. Bir A.G. sağolsun. Allah sabır versin nasılsın yeri nasılmış diye sordu. Zamansız mi anlattım anneme bilmiyorum. Dönünce mi anlatmaliydim. Geç kalmadigima eminim, zehir ederdi anladim. Ama böyle sevdiğim insanlar temkinli olunca tadım kaçıyor.senden şüphem yok kesinlikle, ama bu hoş değil iyi hissettirmiyor. Videolarını izledim bana attığın. İyi ki göndermişsin onu. Şanslıyım tekrar tekrar izliyorum. Sen ne yapıyorsun acaba :( Ne tatlısın o videolarda da he.Canım benim. Günler geciyor. Daha 5 oldu gideli. Sulusten say daha fazla. Geçip gidecek inşallah. Karşımıza ailevi zorluklar çıkmasından çok korkuyorum. Ama o da geçer gider Allah'ın izniyle. Bugün de dedim; her şeyim sensin, her geçen gün daha iyi anlıyorum. Seni çok seviyorum.

[oooeeeeeaaaaggghhhhh-blog]

4

Bugün az yazabilicem. Günümü güzelleştiren öğle vakti sesini ve iyi olduğunu duymak,sonrasinda mesajlarını okuyabilmek oldu. Gerisi can sıkıntısı, keyifsizlik ve endişe. Canımı çok sıkan o endişeyi deftere geçince anlatacağım. Umarım korktuğum gibi olmaz. Cok öfkeli ve karamsarim. Keşke bunları sana anlatabilseydim. Sana anlatıyor olmak bile sakinleştirirdi eminim. Her zaman mantıklı şekilde ve sakin yaklaşıyorsun benim kafa patlattigim şeylere, aklım sasiyor. Seni özlemek, çok özlemek sanırım siradanlasiyor. Her gün aynı şekilde gözlerim dalıp gidiyor ama artık ifade edecek kelime bulamıyorum. Aynı şeyler.. uyu ,ozle ama keyifsizligi caktirmamaya çalış, halsiz düş, inle biraz ateşin çıksın, elinde telefon bekle rutin oldu. Ama günlerinin iyi geçmesi beni rahatlatıyor. Anneme anlattıktan sonra yemin törenine gelme hayallerim suya düştü, inşallah yaniliyorumdur. Şu benim yarenlerden biri defter tutmak çok güzel ilerde çocuklarımız da okur yazmış. Bu fikir hoşuma gitti. İyice karizmayı çizdircez hadi bakalım :D Bugün M. gruba bir soru sordu: Mirası sadece çocuklarıniza mi bırakırsiniz yoksa eşinize de mi? Yasal olarak zaten eş alıyormuş da tercihiniz ne olurdu diyor. Erkekler hemen evleniyor cocuklarini bile unutuyor ya da kari kız peşinde çar cur ediyor diyor M. Ben de dedim evet, niyetleri bu olmasa bile kandırılmaya da daha müsaitler çünkü mallık var biraz dfhjk. Neyse sonra cidden düşündüm bana sana bişey olsa çocuklara bakamam ölmek isterim diyisin geldi aklıma. Dedim benim siskocukum ya ben ona ölürüm :) kızlara denedim ama. Kimse bilmesin bu kadarini, bize kalsin. Kızlar da annene öylesine takılıyom diyebilirsin yaa dediler bu arada ahahahah. Annen ne güzel karşıladı, üzüldüm benim mutluluğumu paylaşmadi annem. Sevgisinden ve korumacılığından biliyorum ama offf :( Sana tam vaktinde günaydın yazmak için bekledim ama bir şeye bakarken kaçırmışım 3 dakika geç kaldim. Normalde de ben bu kadar duygusal poncik mıydım ya :D kendimi gamsız sanıyordum. Coolluk falan da gitti, ayarlarıma geri donmezsem haziran ayında seni ince beline pembe kurdeleler bağlanmış çay bardaklariyla ya da fotografimizin baskılı olduğu " vatan sana aşkımız bana emanet aşk'erim" yazılı tişörtle karşılıycam :( Hastalık da hiç çekilmiyor bu arada kim bilir sen ne yaptın canımın içi :( Seni çok özledim. Annenin profiline yeni bir foto görmek ümidiyle girdim ve cidden de varmış. Diğer ümitlerden de aynı performansı bekliyorum dgjk. Sen giderken foto atmış, sana yönelik yorumlara da "kendisi yorumlarınızı göremiyor,onun adına teşekkür ederim" vs yazmış çok tatlı ya çok hoşuma gitti. Yorumları tek tek okudum bir densiz ( bu lafları hep densiz itici akrabalar eder diye böyle diyorum yoksa densizlik değil 😍 işte yok iş buldun mu yok ne zaman evlencen vs) bir akraba acaba "eee şimdi sıra evlilikte" yazmış mıdır yazmışsa aldığı cevap ne olmuştur merak ettim. Ama hiçbir densiz ahbabiniz yok 😒 ayrıca genç ve annenin "güzel kizim" gibi iltifatlarla cevap verdiği soyismi sizin sualedekilerden farklı olan kızların profillerini de inceledim "kim bu orospu" diye söylenerek sfgj garip bir kıskançlık geldi sanki annenin sevdiği tüm komşu kızlari sana aşıkmış gibi. Bir günü de böyle tukettik benim biricigim. Sülüsten hesapla 5 gün geçti. 36 tane daha beş günümüz var. Altı ile besi çarp 30, 3'ün karesini ekle etti mi ossuzdohuz 36'nin altısında beşi çıkar bir ekle ossuzdohuza girh yapar ve partimizin girhinci yılı kutlu olsun. Bu arada gerçek kesit ya da "çünkü o yinir" diyen obez bebeyi görünce bile hüzünleniyorum ya çok salak bir psikoloji. Ama izliyorum çünkü sen olsan izlerdin :D zaten kendine geleyim çılgın gerçek kesit geceleri yapıcam ve geldiğinde sana engin gerçek kesin kültürümle diss atcam. Hadi eyw....asfhj Seni çok seviyorum şımarık, yaramaz sevgilim :) ( yorumlarda hep böyle demişler senin için )

[oooeeeeeaaaaggghhhhh-blog]

İdrak

Sevgilim, 7.37de birden yerimden sıçradım. Sevgilimden mesaj var! Duayı yarıda bırakıp koştum, yine gaipten titreme duymusum. 6da uyanmıştım, 9 buçuğa kadar gözüme uyku girmedi. İg'tan sizin bolukten paylaşılan fotoğraflara baktım tek tek. Nerede yemek yiyorsun nerede uyuyorsun öğreneyim. Bana bir video atmıştın böyle bir yermiş bak diye. O zaman öylesine izlemişim. Bunun için kendime kızdım. Bir iki hesabı takibe aldım (tabii ki fakeden ^^) ilerleyen zamanlarda koyulan fotolarda sana da rastlarim ümidiyle. Profiller leeşş iyice canım sıkıldı. o ranzalardan birine uyuyan bir S. hayalini izleyerek uykuya daldim. Uyandığımda titriyordum. Çok uzuldugumde bogazlarim siser, bunu bir kez sana soylemistim. (hiiih o "bir kez"deki dengesizligimi hatirladim ya tüh nerden geldik buna) söylemiştim sana bu durumu. Şimdi boğazın şiş mi peki diye sormuştun. yoooo. Demek ki çok da üzülmemissin :D demiştin. Ax sevgilim hepsi acısını çıkarırcasına şimdi üzüyor. Yataktan kalkmakta çok zorlandim. Hem fiziksel hem mental olarak yorgun ve halsizim. Evde babam ben ve f. Hasta fakat annemin ve yengemin buraya gelmemiz için inanılmaz bir heyecanı ve ısrarı vardı. H. ise mutlu, sadece bir gün kalacak. ablamlar gelmedi. Anneme hepimiz hastayiz tatil değil eziyet bu şu hale bak dedim. Babam bana destek çıktı ama f. İyi gibiydi geldik. F. Şimdi yine çok hasta. Burası çok sıcak ama hem sıcak hastalığına iyi gelmiyormus hem de çok sıcaktan normal oda sıcaklığına geçince üşüyor çocuk. Bana sarılıp çok uykum var çok üşüyorum lütfen beni odaya götür dedi dudaklarını buzup bizimkilere iyice kızdım. Bu arada hastalığının tedavisi çok ilginçmis, a. kafasını buzdolabına sokun iyi gelir demişti cidden soğuk çok iyi geliyormuş. Ama çok üşüyor. Her neyse, yine gereksiz ayrıntıya giriyorum. Seninle sohbet ettiğimi düşünmek bile anlatamayacagim kadar güzel. Bugün sesini duydum tam 17 dk, yüzüne kapatmak zorunda kaldığım o zamanı da sayarsak 18 falan. Gülüm lafını sevmezdim ben biliyor musun?Senin ağzından çıkınca öyle değil ama. bugün anladım ki, ağzından çıkan her kelimeye muhtacım. Varana kadar içim içimi yedi. Öyle kötü hissettim ki, zor bela beni aramışsın ama konuşamıyorum. Yine de sen anladın beni. Her gün beni kendine hayran bırakabilmene bayılıyorum. Çok hasta ve yorgun geliyordu sesin. Bu gaddarlık. İnşallah çabuk geçer ve bir daha bu illeti cekmezsin. Dokunsan aglayacaktim telefonda bu sebeple çokça sustum. Senin de çok özlemiş olman bir yandan mutlu ediyor. Aşk bencil bir his. Yazamayacak kadar halsiz hissediyorum şuan. İnleye inleye uzanıyorum. aklımda sen varsın, benden daha ağır geçirdiğine eminim. Benim gün boyu yapacak hiçbir şeyim yok sen hep koşturuyorsun. İnlerken utaniyorum. Senin ağrılarını sancılarını ben çeksem keşke. Ax benim bitanem. Yazdığın mesajları okudukca sana olan aşkım katlanıyor.burasi aslında çok güzel, her yerde seninle birlikte olduğumuzu hayal ediyorum. Gözlerimi kapattımda yanımdasin. Bana hayran hayran bakıyor gel buraya diye göğsüne çağırıyorsun. Alışmak cok zor olacak. Gelecek günlerimizin hayali ile çıldırdım resmen, sanırım döndüğünde seni evlilik için darlayacagim sfghjk. Bu aşkın katlanarak büyüyor olması tüm karamsarlığımı, korkularımı siliyor. Benim canım sevgilim; bir bakışa, bir gülüşe, bir gamzeye hangi birine methiyeler duzsem bilemiyorum. Fakat yalinligi da seviyorum.Abartidan uzak ve her seferinde yeniden keşfediyor gibi, seni seviyorum.

[oooeeeeeaaaaggghhhhh-blog]

Tanışma

Sevgilim, can özüm Bugün öyle keyifsizim ki. Bazı stresli ya da endişeli olduğum anlarda sanırım bununla başa çıkabilmek için fazla enerjik olurum. Dün de öyle bir günmüş. Sporumu yapıp işlerimi halledip sana güle eğlene bir seyler yazmıştım. Bugün o endişeyle tanışma günü oldu. Sabah sırf sen bişey yazarsın da görmem diye uykuya direndim. "Şimdi telefonu kapatıyorum" dediğinde ben de gözlerimi kapattım ve kırılgan, üzgün, sinirli , keyifsiz bir Ayşe'ye açıldı gözlerim daha sonra. gün boyunca koltukların ucunda ellerim önde otururken yakaladım kendimi. Dikkatimi dagitayim diye furkanla oynadım. Sonra güzel haberler aldım izmitte bir yer mülakat için video istedi, diğerinden ilk aşama için olumlu dönüş aldım. Daha telefonda bile bir hafta önce senin görüş acinda olan yere tam da sen gidince gidecek olmak sinirimi bozdu. Sanki şehirdeki tek bağım senmissin gibi hissettim. Evini bilsem de gitsem dedim halbuki ne abes olur. Gidecek başka kimsem yok gibi. Sonra dedim ki evet onsuz kimsem yok. İş için heveslendim, konuşmalarımız da ziyaretlerim de daha kolay olur. Sonra kızlara iş hediyesi almak için M. çağırdı, evden cikasim hiç yoktu görsen saçım başım yağ içinde kendimi depresyon moduna almıştım. Fakat hem akşam eğer imkan olursa rahat konuşuruz hem de ben derdimi birilerine anlatabilirim ümidiyle çıktım. Gerçekten de dilimden düşmedin. Kızlara benim yarenlerden bahsettim :D , özlemimi kederimi anlatmaya gerek yoktu çünkü ne yaparsam yapayım durgunlugu atamadım üstümden. Gözlerim uzaklara dalıp gitti hep "ne yapıyor şimdi?" "Çok mu hastalandı ki?" "Revirde mi?" "Çok mu yoruldu?" kafamda bin soru. Sana demiştim ya dudaklarimdaki kivrimi seviyorum hep tebessüm ediyorum gibi duruyor diye, o kıvrım aşağıya büküktü bugün. Eve dönüşüm berbatti. Ablamın rujunu kaybetmisim, çok seviyordum çok canım sıkıldı. Ablam da söylendi. Birlikte yeriz diye yemek yemeden dönmüştüm geç dönmüştüm kabul ama bırak yemek çay bile kalmamıştı. Normalde bunu normal karşılar geçerdim ama hassasiyetimden gözlerim doldu. Çok yalnız hissettim. Neşeli girmeye çalışmıştım eve, moralim bozuldu yeniden. Her yerde ruju aradım bulamadım yine furkanla konuşup biraz rahatladim. Her zor animda yetişiyor, en iyi dostum bu ufacık çocuk. Sanırım onun için de ben öyleyim, yani umarım. Saat 5ten beri gözüm telefondaydi, bir saat kaldı işinin bitmesine yarım saat.. on beş dakika. Konuşurken hep çalmasini bekledim, hayali titreşimler duyup ekrani açtım nafile. Halbuki ilk gün konuşamayacagimizi biliyordum. Bunu kabul ettim sanıyordum etmemiştim. Böyle eve dönüşlerde seni arardım ya, şimdi aramiyor olmak çok koydu. Belki haber alırım diye 10a kadar beklemiş, o saatten sonra da umudu kesmiştim. 22.39te ümitlerimi tükettiğim anda başımı kaldırdın. Konuşmak da değil derdim, iyi olduğunu öğrensem yeterdi. Konuşmak için bin takla attım, ders çalışcam dedim odama geçtim h.ye mesaj attım durum bu sen bizimkileri oyala diye. Şaşırdı gitmis olmana. Daha sonra gözlerimi ekrana kitleyip oturdum. Başka bir şey ne mümkün kalbim küt küt. Sıkıştım, tuvalete bile gidemedim. Ax sevgilim hep uzaktaydin ama mesafeleri yakın edebiliyorduk. Öyle zor ki, zor bir durumda olduğunu bilmek ve bunu normal karşılayacak olmak. Ne yapıyorsun, canını mi sıkıyorlar derdin olsa da söylemezsin sana dert mi oluyorlar bilemiyorum. Ama onca şey içinde senin de bana bir mesaj olsun atabilmek için uğraştığını biliyorum. Bu bağa şükürler olsun. Gece çok uyku bastırdı ama uyuyamadım hemen. Açtım fotoğrafimiza baktım. Alarm kurmak için yanlışlıkla mesengeri açmışim, simgelerini o kadar benzer yapanlara lanet gelsin. İçime öküz oturdu. Bugün bizim sayfalardan birine mesaj gelince bir kez daha oturmuştu o öküz, o yüzden oturdu değil kaykildi desem daha iyi olacak 😒 yemin törenine gelmeyi çok istiyorum. Sana sarılınca nasıl ağlarım annenle karsilasinca ne yaparım bunları hayal ettim. Bir de şu evlilik meselelerinde hep yarı ciddiydim, ama bugun dedim keşke bir yüzüğümüz olsaydı. Üzüntümü de rahat yaşardim. Ağlayarak uyuyakalmışım. Neden agladigimi da bilmiyorum aslında. bunların gececegini ve yaşamak zorunda olduğumuzu biliyorum. Herkes yaşıyor bu süreci biliyorum. Yerin söylenene göre rahat, çok daha kötü tablolar var biliyorum. Fakat bilmek gönlü ferahlatmaya yetmiyor her zaman. Artık sensiz yaşamam kabil değil bunu daha da iyi anladım. Sensiz ellerim üşümekle, yüreğime karların yagmasiyla kalmiyor. Sanki vücudum fonksiyonlarını tam yerine getirmiyor, yarımim. Sanki sana anlatmak icin yaşıyormuşum bir günü. Kalbimin yarısını bölmüş sana vermişim. Aklı olan yapmaz di mi bunu? Ax sevgilim, canım sevgilim. Her an aklımdasın. Şiir okumaya ve sana bu şiirlerden yazmaya karar verdim. Anlaşıldı çünkü her gece ağlayıp duracağım böyle. Bari kendimi ifade etmenin güzel bir yolunu bulayım. Fakat bir iyi yanı da şu, hayatımın pek az anında ertesi gün icin bu kadar heyecan duydum. Her yeni gün umut demek. Her yeni gün kavusmamizin habercisi. Dogan güne de şükürler olsun, sonunda bana geleceğini bilmek müthiş bir teselli. Seni çok seviyorum.

[oooeeeeeaaaaggghhhhh-blog]

Gidiş-1

Selam! Burayı geçici süreliğine günlük olarak kullanıcam lütfen özel alanıma girmeyin defolluuun 14 aralık'ı 15 aralık'a bağlayan gece. Bugün garip bir gündü, hala gidişinin ne demek olduğunun farkına varmış sayılmam. Seninle konuşabilmek bin takla attım, acil kapatmak zorunda kalmalarımla sonuçlandı biliyorsun. Sen de inkar etsen de bence kesinlikle stresten nükseden bir hastalığa yakalandın. Mesefaler kurşun olup beni delik deşik ediyor işte böyle zamanlarda. Yanında olsam da elimden birşey gelmeyecek ama yanındayken elimden bir şey gelmemesini değilken gelmemesine tercih ederim. Bu da garip biliyor musun? Çünkü normalde ben tam tersini tercih ederim genelde, yapacağım bir şey varsa kaçmak daha mantıklı 😬 Neyse sevgilim, hasılı ben bu satırları yazarken hayır hayır tam tersiydi sen bu satırları okurken... Sen bu satırları okurken gülersin o günlerin hayali benim de yüzüme kocaman bir tebessüm yerleştiriyor, tebessüm de değil aptal bir siritma daha doğrusu. Seni uğurlayamadim çok üzdü bu beni. Bir erkeğin hayatındaki en önemli dönemlerden biri olsa gerek ama yanında olamıyorum. Ailen var ben yokum ama ben de ailen olmak istiyorum.( Evet bu bir evlenme teklifi 😱) Yazdigim şey de kıskanclik gibi oldu ama wallah no kıskançlik bro yerimi de senin için ne kadar kıymetli olduğumu da biliyorum. Bu wallah no kıskançlik meselesini de sana söylememişim şimdi aklıma geldi hızlıca geçcem. Müslüman bir girişimci helal makyaj ürünleri yapmış su geçiren oje gibi ve çok komik isimler koymuş haram bae gibi wallah no boys gibi falan ikincisini atmış da olabilirim sfhjk Sen yoksun kendi kendimin başını şişiriyorum. Ben bu yazı duygu yüklü ve bir o kadar da anlam şelalesi olacak sanıyordum ama sana mesaj atar gibi hissettiğimden şimdi hiç öyle olmuyor. Canın deniz gözlü sevgilin tabii ki üşendi deftere değil Tumblr hesabına yazdi. Bu arada evet bir Tumblr hesabım vardı, aktif kullanmak için açmış ama unutmusum kalmış öylece. bulunmamak için de garip (ve aynı zamanda harika) bir isim almıştım belki kullanırım bundan sonra. Yine de bu yazıyı deftere geciricem çünkü el yazısı başka oluyor. Güzelce bir defter ayarlamam lazım ama. Bir de buranın avantajı harika emojiler,bunları deftere kendim çizcem ve guleceksin. Bu gece kalktım namaz kıldım ve çok iyi hissettim. küçükken kildigim namazlar geldi aklıma ortam daha doğrusu, arkadaşlarla mescidde takılır gülüşürdük birbirimizin namazını bozardik dışarısı soğuk olurdu ya da lisede öğretmenevine giderdik. Ne guzeldi. O günleri ne kadar özlediğimi farkettim. Sonra kitaplarımı evimize götürür muyum diye düşündum birden ve burda kalmalarına karar verdim. Sonra gözümde canlanan manzara şuydu bomboş bir kitaplıgi hep defterle ve renkli kutuyla doldurmusum. Gözümde canlanan ikinci sahne ise ben bembeyaz bir odada bembeyaz bir yorganın altında uyanmamak için ölü taklidi yapıyorum. Sen de bezgin bir şekilde "Ayşem sen de kedi gibisin ha" diyosun ama gülüyorsun da. Sonra kulağında baba zula-bir sana bir de bana çalmaya başladı. Bu şarkıyı ilk dinlediğimde sevmemiştim ama Hatice o kadar seviyor ve sık dinliyor ki zamanla alıştım ve sevmeye başladım. O şarkıdaki gibi tatlı bir rüzgarın saclarimizi dağıttığını düşündüm. Hayallerimi bile birer film sahnesine dönüştüren biricik sevgilim. O an gozlerimde yaşlar birikmeye başladı işte. Ama geleceksin, elimi tutup beni bir deniz kenarına götüreceksin. Rüzgar saçımizi başımızı karıştıracak ve biz de sanki anın dışına çıkıp dışarıdan bakıyormus gibi gorunurde denizi ve hakikatte mutluluğumuzu izleyeceğiz. Kalplerimizi birbirine bağlayan Allah, o düğümü hiç kopmamak üzere sıkılaştırsin. Bu duayı ederken su düşünce geçti aklımdan. Ayşenur hayırlısı demedin? Hayırlı ise demeliydin. Ama koşul koymaya gerek yok gibi geliyor hem emin olma hali bu hem de her hale razı olma.sasirdim ve tekrar mutlu oldum.boyle sevmek çok güzel.kalbimin katılasacagindan çok korkuyordum. Bilakis o bana bahçecilik sanatına merak salmış ahahahah Sonra açtım biraz su yarenleri okudum. Komutan dedikleri adam gelmiş ağlamış bana iftira atiyosunuz ben evli bir adamım iyilik için soru cevaplıyorum isterseniz karıma sorun demiş ahahahah hakkını da kimseye helal etmiyormus. Uygulamayı tekrar sildim ama kesin tekrar yüklücem kahretsin bağımlılık yaptı aşkerler En son tv8 gerçeğin peşinde programındaki hakan ekinci cinayeti leesss ortamına rağmen bağımlılık yapmıştı. Allah'tan dosya kapatıldi. Bugün G.'nin burosunda davaya bakıldigini öğrendim. Gerçeği biliyorum artik nihahaha ama buraya yazmıcam Google aramalarında çıkar başıma bela. Bir de yaptıkları iş çok zevkli ya bu tarz programlarındaki adlı vakaları inceliyorlarmis hoşuma gitti sanırım avukatlığa meraksaliyorum gecmis olsun.... Aslında hep aciktan adalet okuyup sonra DGS ile GS hukuk'a geçme fikrim vardı ama tam ciddi olucagim an gereksiz gelmişti. O taraflara gelirsem belki yaparım yapariz Offf nasıl dağıttım konuyu, kendi kendimle konuşurken konu konuyu açıyor.kendimle konuşmaktan çok hoşlanıyorum ya sanırım kendimi bir kahve içmeye davet etcem :/ sonra da diycem ki kahveyi değil seni sevdim eheheh Bak nerde kalmıştım. Sonra fotoğraflarimiza baktım. Yüzünü sevdim ve ne kadar da yakışıklı bir o kadar da harika bir insan olduğunu düşünüp hayret ettim. Bu kadar az zamanda ve bunca mesafeye rağmen epey anı biriktirmisiz buna da hayret ettim. Ama hemen sonra keşke daha çok animiz yaaa çok seviyorum diye ağlamaya basladim. Şu sıralar sevgimde ağır basan yön şefkat.bir sevgiliden ziyade oğlunu bir yere bırakmış anne gibi hissediyorum keza furkani okula bırakıp gittiğim ilk gün de benzer bir şey hissetmiş tüm gün acaba yerini yadirgiyor mu diyerek mahzunlasmistim. Ama aglamamaya karar verdim. Olabildigince az en azından. Bu geçecek. döndüğünde birbirimize sımsıkı sarılıcaz. Birlikte geciremedigimiz her anin acısını cikaricaz bundan iyi bahane olamaz. İki buçuk saat içinde uyuyup uyanıp sana bir günaydın mesajı aticam. Kankanin telefonundan çünkü hala liram yok. Seni çok seviyorum kalbimde sıcak cikolata likirdiyor boyle.tumblrda olduğum için Tumblr kızı benzetmesi yaptım. Ama halbuki ben en çok fıstıklı baklavayi severim. Şöyle yazmaliyim : kalbim incecik katmanlara bölünüyor ve aralarindan muhteşem fıstık tanesi of of of onu damağına yapıştıracaksin şerbeti (aşkımızin şerbeti???) Diline damlayacak canım çok baklava çekti :( Seni çok seviyorum bitanem. İlk gününün rahat geçmesi ve bir an önce iyilesmen için dua ederek uyuyacağım.