oyunabirazara - Tumblr blog

[oyunabirazara]

Bir gençlik bir gençlik!

Gökleri çökertecek ve yeni kurbağa diliyle bütün "dikey"leri "yatay" hale getirecek bir nida kopararak "Mukaddes emaneti ne yaptınız?" diye meydan yerine çıkacağı günü kollayan bir gençlik...

Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, öcünün dâvacısı bir gençlik...

....

Tüm dünyanın şampiyonusun sen. Avrupa federasyonu da neymiş.

[oyunabirazara]

İslâm ümmetinin selâmet ve huzuru, dışarıdan değil içeriden sağlanacaktır. “Ey iman edenler, siz kendi üzerinize yoğunlaşın! Siz doğru yolda olduktan sonra sapıtan size zarar veremez” (Mâide Sûresi, 105) ilâhî fermanı, bize bu hakikati ilan eder. Ümmet birliğinin temini, devamı ve tekâmülü, içinde sâlih fertlerin azlığı ya da çokluğu ile değil, yüreğinde bir ümmet taşıyan muslih (ıslahatçı) kimselerin bulunması ile gerçekleşebilecektir.

.

[oyunabirazara]

Ben bu dünyaya oradan oraya savrulmak için mi geldim İbrahim!?

[oyunabirazara]

Efelik laf etmek, sözü süslemek kolay azizim. Önemli olan hayatı imanla, edeble, fedakârlıkla, saygı ve rıza ile süsleyip gönüllere destan bir hayat yaşamak.

.

[oyunabirazara]

Yollarımıza çiçekleri serene, ruhumuza letâfeti nakşedene, hayatımıza ince ince nice güzellikler bahşedene; varlığımızı Varlığın'a adamamız için yardım, noksanlarımızı bağışlaması, azlarımızı çok sayması için iltica ve niyaz eder, yüce ve kerîm Zâtına muhabbetlerimizi arz ederiz.

Ne diyor üstad, "Madde rikkat peyda ettikçe, hayat şiddet peyda eder."

.

[oyunabirazara]

"Asalet sahibinin en bariz vasıflarından biri kendisine başkasının yer tayin etmesine karşı çıkması, tayin edilen yeri bir kazanç saymayıp peşinen reddetmesidir. Sadece rağbette olan şeye rağbet etmek onun şiarı olamaz, rağbet edilecek şeyi kendisi bulacak, keşfedecektir."

.

[oyunabirazara]

Hayatım sen kayma. Yok illa kaymak istiyorsan ben seni kaydıraktan kaydırırım.

[oyunabirazara]

Öyle ağır yüklerim var ki başımı secdeden kaldırmak istemiyorum. Çünkü bir tek orada hafifliyorum.

[oyunabirazara]

Eve gelirken yol üstündeki parkta bi banka oturdum biraz nefeslenmek için. Yan taraftaki bankta küçük bi kız çocuğu oturuyordu. Birisi iyi üzmüş olacak ki güzel gözlerinden boncuk boncuk yaş süzülüyordu. Dayanamadım 'neyin var senin tatlım' dedim. Durdu biraz 'yok bişey' dedi. Ben de oturdum biraz karahindibaları, kelebekleri, susamları, dalında büyüme çabasında olan kırmızı erikleri seyrettim. Kalktım ayrılmak için yavrucak hala ağlıyor. Omuzuna dokundum usulca, yanağından yumuşak bi makas alıp "üzülme tamam mı fıstık? Unutma bu dünyada senden daha değerli hiç bişey yok" dedim. Kirpiklerindeki yaşla yüzünde tatlı bi tebessüm oluştu. O gülünce ben de mutlu oldum. Ama ne tuhaftır şu satırları yazarken benim gözlerim yaşarıyor. İçimdeki çocuk da sırtının sıvazlanmasını ve o cümleleri duymak istiyor sanırım.

Evet öylesine gelmedim bu dünyaya. Ve öylesine de geçmiyorum buradan. Birisinin yüzünde tebessüm olamayacaksam ve gönül yapamayacaksam ne diye yaşayayım ki...

[oyunabirazara]

Defineye mâlik viraneler var.

.

[oyunabirazara]

Şimdi sen söyle insan eli değmemiş kırgınlık var mıdır?

[oyunabirazara]

Firkatin nârîyle gönlüm yan olur, püryan olur

Varlığın zevk-û sefadır, yokluğun giryan olur

Ay yüzün gören gözlerim mest olur, hayran olur

Yakma ey can, yakma kalbim, ateş-î sûzan olur…

.

[oyunabirazara]

Bazen bir çiçek için onlarca/yıllarca yol gitmen gerekebilir sevgili kendim.

.

[oyunabirazara]

En güzel zînet; edep, sadelik, doğal ve içten bir tebessüm, güzel/yumuşak lîsan ve selîm bir kalptir.

.

[oyunabirazara]

اللّٰهُ يَعِدُكُمْ مَغْفِرَةً مِنْهُ وَفَضْلًاۜ 

Allah size bağışlamayı ve bol nimet vermeyi va‘deder.

Bakara/268

[oyunabirazara]

İçimde, Peygamberimizin (sav) henüz çocuk yaşta annesini sonra dedesini kaybedip te amcasına sığındığı zaman amcası Şam'a ticarete gideceğinde hissettiği yalnızlık ve hüzün var.

.

[oyunabirazara]

Allah'ım ben kelimelerimi nerede düşürdüm bilmiyorum. Ama kaybettim. Sen en güzel kelimelerin sahibisin. Mananın özü sende saklıdır.

Bana bahşedeceğin her türlü hayra muhtacım. Mananın özünü, anlamın sırrını, sırrın anlamını, kelimelerin derûnunu rahmetinin zirvelerinden istiyorum.