Text


"Zamanın geçmekte olduğuna kendini inandırmak için tekrar tekrar kol saatine bakmak, saçma. İnsanın bir can sıkıntısı içinde ve pencerenin kıyısında duruyor ve ne düşündüğünü bilmiyor diye zamanın durduğu olmamıştır hiç."
5 notes
·
View notes
Text


"Bir erkeğin aşkı belli bir dönemden, yani tatminine eriştikten sonra hissedilebilir derecede azalır; neredeyse başka her kadın onu sahip olduğundan daha fazla cezbeder, değişikliği arzular, halbuki bir kadının aşkı karşılık gördüğü andan itibaren artar."
11 notes
·
View notes
Text


"Özgür mü diyorsun kendine? Sana hükmeden düşünceni duymak isterim.."
14 notes
·
View notes
Text


En çok Mango Sokağı'nı, o hüzünlü, kırmızı evi, sakini olduğum ama ait olmadığım evi hatırlarım. Kağıda döktüğüm zaman hayalet o kadar da acıtmıyor. Yazdığım zaman Mango bazen, Güle güle, diyor. Bana iki koluyla birden sarılmıyor. Beni özgür bırakıyor. Bir gün kitaplarımı ve kağıtlarımı çantalara dolduracağım. Bir gün Mango'ya veda edeceğim. Beni sonsuza dek burada tutamayacağı kadar güçlüyüm. Bir gün buradan gideceğim. Arkadaşlarım ve komşular, Ne oldu o Esperanza'ya? diyecekler. Onca kitapla ve kağıtla nereye gitti? Neden o kadar uzaklara gitti? Geri dönmek üzere gittiğimi bilmeyecekler. Geride bıraktıklarım için. Gidemeyenler için.
7 notes
·
View notes
Text
Yavru kediler, büyük kediler, sıska kediler, hasta kediler. Çörek gibi kıvrılıp uyuyan kediler. Buzdolabının tepesindeki kediler. Yemek masasının üstünde yürüyüşe çıkan kediler. Evi bir kedi cenneti.
Mango Sokağındaki, Ev Sandra Cisneros
9 notes
·
View notes
Text
Ailemizde herkesin saçları farklıdır. Babamın saçları fırça gibi dimdiktir. Benim saçlarım ise tembeldir. Tokalara ya da saç bantlarına asla itaat etmezler. Carlos'unkiler gür ve düzdür. Saçını taramasına gerek kalmaz. Nenny'nin saçları kaygandır, insanın elinden kayıverirler. Ve en küçüğümüz Kiki'nin saçları kürke benzer. Ama annemin saçları, annemin saçları, küçük gül goncaları gibi, küçük şeker halkaları gibi bukle bukle ve güzel çünkü annem saçlarını tutam tutam kıvırıp gün boyu penslerle tutturur; size sarıldığında burnunuzu saçlarının arasına sokmak ne tatlı gelir, size sarıldığında kendinizi güvende hissedersiniz, henüz pişmemiş ekmek gibi sıcacık kokar annem, yatağın ona ait, teniyle ısınmış tarafında size yer açtığında, dışarıda yağmur yağarken ve babam horlarken yanında uyumak da böyle kokar. Horultu, yağmur ve annemin ekmek kokan saçları.
Mango Sokağındaki Ev, Sandra Cisneros
9 notes
·
View notes
Text


"Bir kadın demek bir toplum, ulus; aynı zamanda ülkesinin sancısı, doğuşu, canlanışı demektir..."
15 notes
·
View notes
Text


"Bu okudukların özgür olarak başladığın hayatın ilk günüdür. Gün gelecek insan olmaktan öte bir yarına ihtiyacın olmayacak. O zamana kadar sana ne öğretildiğiyse hepsini unut. Umuttan, bir insanı sevmekten öte bir şeyi bilmek gerekmez. Bu kağıt senin doğduğun gündür. Özgür olmaktan öte bir kimliğe ihtiyacın yok. O yüzden bir yarının, bir hayatın olana kadar, yok et her şeyi."
16 notes
·
View notes
Text


"Çünkü ancak inanmaktan vazgeçmeyerek dünyanın zorluklarına katlanabiliriz."
Stefan zweig' in bu kitabından çok etkilenmiştim en sevdiğim kitabı bu diyebilirim.
17 notes
·
View notes
Text


"zor olan ölümden sakınmak değil, haksızlıktan sakınmaktır; çünkü kötülük ölümden çok daha hızlı koşar."
12 notes
·
View notes