Tumgik
rbcgr · 6 years
Text
Femina Deus'tan Kesitler 10/121
Mustafa Kemal Atatürk, ömrü boyunca dört rakamlı sayılarla ifade edilecek sayıda kitap okumuş(3997), çok çeşitli konulara kafa yormuş, tarihsel açıdan olduğu kadar bireysel olarak da oldukça ilginç bir liderdir.
Okuduğu kitaplar arasında en ilgi çekici olanlar, hiç kuşkusuz Evrimsel Biyoloji alanındadır.
1920 ve 30'larda tam anlamıyla hız kazanmakta olan Evrimsel biyolojinin bu durumu belli ki Atatürk'ün de dikkatini çekmiş ve bu konuda çeşitli kitaplar okuyarak kendisini bilgilendirmeye çalışmıştır. Not defterlerinden ve birden fazla kaynaktan derlenen kendi el yazısıyla ve kendi cümleleriyle notlarından bunun böyle olduğunu anlıyoruz:
"İnsanlar, sürfeler gibi sulardan çıktılar ilk önce. İlk ceddimiz balıktır. İşler daha ilerledikçe o insanlar, primat zümresinden türediler. Biz maymunlarız, düşüncelerimiz insandır."
Bu cümleleri kuracak kadar kendi devrinin çok ötesinde bir aydınlığa sahip liderin, 24 Kasım 1928 tarihinde Millet Mektepleri'ni açtırmasının ve Başöğretmen ünvanını almış olmasının simgesel bir önemi olduğu açıktır.
Charles Darwin 24 Kasım 1859 tarihinde Evrim Teorisi'ni tüm dünyaya ilan eden kitabı Türlerin Kökeni'ni yayınlamıştır. Türk kadınının birey oluşunun mimarı olan Ulu Önder'in bu özelliğinden ve dünyadaki feminizm hareketinden bahsetmemek çok büyük eksiklik olacaktı. (Fikirsel katkılarından dolayı @ozlenensenturk 'e teşekkürü bir borç bilirim ) *Görselde, Fransa ve İtalya'dan 11, Romanya'dan 12, Bulgaristan'dan 13, Belçika'dan 14, İsviçre'den 36 yıl önce 1934 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesinden sonraki ilk seçimlerde oy kullanan bir Türk kadını görülüyor. (TBMM beşinci dönem seçimleri,8 Şubat 1935. 17 kadın milletvekili ilk kez TBMM’ye girmiştir ve bu sayı ara seçimlerde 18'e yükselmiştir.)
0 notes
rbcgr · 6 years
Text
Tumblr media
Femina Deus'tan Kesitler 9/121
"Bir ya da birkaç biçimde başlayan yaşamı böyle anlayan ve bu gezegen çekimin değişmez yasasına göre dönüp dururken, böylesine basit bir başlangıçtan en güzel, en olağanüstü biçimlerin evrimleşmiş ve evrimleşmekte olduğunu kavrayan bu yaşam görüşünde gerçekten ihtişam vardır."
*Charles Robert Darwin, 24 Kasım 1859
Orijinal adı Doğal Seçilim YoluylaTürlerin Kökeni ya da Hayat Kavgasında Avantajlı Irkların Korunumu Üzerine olan kitabının 490. sayfasındaki bu bitiş cümlesinde, 1872'de çıkan 6. baskısında değişikliğe gitmiş ve kitabın adı da Türlerin Kökeni olarak kısaltılmıştır. Bu değişiklik ise "Bir ya da birkaç forma üflenmiş yaşamı böyle anlayan..." şeklinde olmuştur.
Kitabın ilk baskısı ile 6. baskısı arasındaki bu değişiminin sosyolojik nedenleri olduğuna şüphe yoktur. Zira Edinbrough'da başladığı tıp eğitiminde dersleri sıkıcı bulur ve babası Robert Darwin ona şöyle der: "Madem ben ve büyükbaban (Erasmus Darwin) gibi doktor olamıyorsun o zaman saygıdeğer bir din adamı ol" Charles Darwin de Cambridge Christ College'den protestan papazı olarak mezun olur.
Kitabı yayınlamasına da uzun süre engel olan kendi iç dünyasındaki çekişmeler ve çevresinden görmüş olduğu baskı (aldığı hiciv dolu mektuplar ve sosyal yaşantısındaki baskılar) bu değişikliği yapmasındaki en büyük etkendir.
Bu değişiklikten sonra Türlerin Kökeni kitabının 490. sayfasındaki bitiş cümlesi şöyle olmuştur: "Bir ya da birkaç forma üflenmiş yaşamı böyle anlayan ve bu gezegen çekimin değişmez yasasına göre dönüp dururken, böylesine basit bir başlangıçtan en güzel, en olağanüstü biçimlerin evrimleşmiş ve evrimleşmekte olduğunu kavrayan bu yaşam görüşünde gerçekten ihtişam vardır."
(Evet yanlış okumadınız, Darwin bir papazdı)
#feminadeus #rbc
0 notes
rbcgr · 6 years
Text
Tumblr media
Femina Deus'tan Kesitler 8/121
Eşeyli üremeyle ortaya çıkan çeşitliliğin üç kaynağı vardır:
Birinci kaynak, genetik yapısı birbirinden farklı olan dişi ve erkek bireylerin genlerinin karışmasıdır.
İkinci kaynak, kromozomların yumurta ve sperm hücrelerine dağılımıyla açıklanır. (23 çift kromozomu olan homo sapiens türü için 8,000,000'dan fazla kombinasyon mümkündür. Yaşayan en yakın kuzenlerimiz pan troglodytes türünde (şempanze) 24 çift, Canis lupus familiaris üyesi türlerde (köpek) 39 çift kromozom bulunduğu düşünüldüğünde yeryüzünde akılalmaz sayıda çeşitlilik ihtimali olduğu rahatlıkla anlaşılacaktır.)
Üçüncü kaynak, genlerin çapraz değişim olarak bilinen süreçle oluşan rekombinasyonudur. (crossing-over)
#feminadeus #rbc
0 notes
rbcgr · 6 years
Text
Tumblr media
Femina Deus'tan Kesitler 7/121
Yaşamın temel süreçleri olan DNA replikasyonu, protein sentezi, solunum ve hücre bölünmesi evrimleşir evrimleşmez, yaşam olağanüstü bir şekilde çeşitlenmiştir. Fotosentez ve çekirdek zarının evrimi gibi sıçramalar meydana gelmiştir.
İlk hayvanlar fosil kayıtlarında 565 milyon yıl önce görülmektedir. Bu döneme ait deniz anaları ve süngerler çok hücrelidir fakat hem küçük hem de morfolojik olarak basittirler.
#feminadeus #rbc
0 notes
rbcgr · 6 years
Text
Tumblr media
Femina Deus'tan Kesitler 4/121
Sahelanthropus, Orrorin ve Ardipithecus türlerinin hominin olup olmadıkları hala tartışmalı bir konudur ve bu üç türe de (coğrafik göç haritalarına bakarak) farkli coğrafyalar için şempanzelerle olan son ortak atamız diyebiliriz. Bu türler; soy hayatımızın nasıl başladığı hakkında tahminlerde bulunmamıza, şempanze kuzenlerimiz ile son ortak atamızdan ne zaman ayrıldığımıza ve mtDNA analizi ile kadın genlerinin nasıl farklılık gösterdiğiyle ilgili hipotezler kurmamıza yardımcı oluyorlar. Bu türler ve yaşadıkları coğrafyalar hakkında daha fazla fosil buldukça ve yapilan araştırmaların genetik analizleri yüksek doğrulukla yapıldıkça onların biyolojik yapı ve gelişimleri, taksonomileri, filogenetik ilişkileri, soy hattımızın evrimini nasıl etkiledikleri ve Femina Deus'a giden evrimsel süreçte nasıl bir katkı sağladıkları konusunda daha birçok şey öğreneceğiz.
*Görselde bir şarap kadehi olduğunu belirtmeme gerek olmadığını düşünüyorum.
#feminadeus #rbc
0 notes
rbcgr · 6 years
Text
Tumblr media
Femina Deus'tan Kesitler 2/121
Adından da anlaşılacağı üzere Feminina Deus'ta odaklandığım evrim mekanizması eşeysel seçilimdir. Temelde eşeysel seçilim ikiye ayrılır:
1-Erkekler üzerindeki eşeysel seçilim
2-Dişiler üzerindeki eşeysel seçilim
Erkekler üzerindeki eşeysel seçilim ise kendi içerisinde üçe ayrılır: i)Kavga ii)Sperm rekabeti iii)Yavru kıyımı
Her üçü de birbirinden tehlikeli ve suça teşvik edici olan bu örneklerden en kan dondurucu şekilde acımasız olanı hiç kuşkusuz üçüncü sıradaki yavru kıyımıdır:
Aslanlarda temel toplumsal birim kümedir. Her küme onlarca dişi ve iki veya üç ergin erkekten oluşur. Bu erkek bireylerin küme içerisindeki dişi bireylerle bir akrabalıkları yoktur, kendi kümesinde erginleşen aslanlar kümeyi terk ederek yeni küme arayışına girerler ve kümelerdeki süreklilik bu şekilde sağlanır. Ancak eşeysel olgunluğa erişip yeni küme arayışında olmak öyle zahmetsiz bir iş değildir. Yeni kümenin ergin erkek aslanlarıyla kora kor mücadele etmek gerekir. Mücadele kazanılırsa kümenin dişilerinin sahibi bu yeni ergin aslan erkekleri olacaktır. Kümenin yeni erkekleri vakit kaybetmeden babalık girişiminde bulunacaktır zira evrimsel başarı hayatta kalma ve üreme başarısıdır. Ancak bu yeni ergin bireylerin karşısındaki en büyük engel babaları önceki ergin aslanlar olan yavrulardır. Çünkü yavrular sütten kesilmeden anneleri çiftleşmeyecektir. Küme içindeki erkekler bu soruna dehşet verici bir çözüm bulurlar: küme içerisindeki sütten kesilmemiş yavruları tek tek öldürmek...
Kadın kadındır çiçek babandır yazı dizimin son satırlarında ifade ettiğim gibi yeryüzündeki hemen hemen tüm suçların sebebi Y kromozomu dolayısıyla erkek rekabeti olarak görünüyor.
#feminadeus #rbc
0 notes
rbcgr · 6 years
Text
Evrimsel Sürecin Kısa Bir Derlemesi
En güncel ve hassas hesaplamalara göre Evren'imizin yaşı 13.798 milyar yıldır ve bunun üzerinde 37 milyon yıl hata payı vardır. Yani %95'ten yüksek bir ihtimalle Evren'in yaşı en az 13.761, en fazla 13.835 milyar yıldır. Bu gezegende, en gelişmiş ürünü olarak (şimdilik) insan bilincini ortaya çıkaran hayat yaklaşık 14 milyar yıldan (%95'ten yüksek bir ihtimalle en az 13.761, en fazla 13.835 milyar yıl) bu yana süre gelen ama içinde ne mucizelere, ne doğaüstü müdahalelere, ne de esrarengizliklere yer olan bir rastlantı-zorunluluk ilişkisinin sonucu olarak meydana geldi. Bundan yaklaşık 750 milyon yıl önce bütün canlıların ortak atası konumundaki hücre bile diyemeyeceğimiz önhücreler yaşadı.
İlla bir mucize arıyorsak o, içinde ihtişam barındıran yaşamın ta kendisidir.
0 notes
rbcgr · 6 years
Text
Kadın Kadındır Çiçek Babandır 12/12
Yuval Noah Harari, Hayvanlardan Tanrılara Sapiens kitabında şu tespit ve değerlendirmelerde bulunuyor:
"Milyonlarca yıllık evrim sonucunda kadınlar ve erkekler farklı hayatta kalma ve üreme stratejileri geliştirdiler. Erkekler doğurgan kadınları hamile bırakabilmek için birbirleriyle yarıştıklarından, üreme şansına sahip olabilmeleri her şeryden önce rakiplerini, yani diğer erkekleri alt edebilmelerine bağlıydı. Zaman geçtikçe de gelecek nesillere en hırslı,saldırgan ve rekabetçi erkeklerin genleri aktarılmış oldu.
Bir kadının kendisini hamile bırakacak erkek bulmasıysa hiç sorun olmamıştı. Ama eğer torunları olsun istiyorsa dokuz ay karnında taşıdığı çocuklarına doğumdan sonra da yıllarca bakmalıydı. Bu süre boyunca çok az yiyecek bulma fırsatı olacağından yardıma muhtaçtı, kısacası bir erkeğe ihtiyacı vardı. Hem kendisinin hem de çocuklarının hayatta kalmasını garanti etmek için kadının erkeğin sunduğu koşulları kabul etmekten başka çaresi yoktu. Zamanla, sonraki nesillere aktarılan kadın genleri, uysal, bakıcı kadınların genleri oldu.  Uzun süre iktidar mücadelesi veren kadınlarsa bu güçlü genlerini sonraki nesillere aktaramadılar. "
Bu noktada Yual Noah Harari’nin tespit ve değerlendirmelerine ek yapmak istiyorum. Erkeklerin aktardığı saldırgan ve rekabetçi genler yeryüzündeki hemen hemen tüm suçların sebebidir diyebiliriz. Buna ilave olarak eğer bir tanrı varsa mutlaka kadın olmalıdır.
Aydınlık kalın
#kadınkadındırçiçekbabandır #kadinlarelele #womensupportingwomen #dünyakadınlargünü #dünyaemekçikadınlargünü
0 notes
rbcgr · 6 years
Text
Kadın Kadındır Çiçek Babandır 11/12
Biyolojik yaşam amaçlarımızdan en temeli üremektir ve kültürel yapımız bile uygun bir eş bulma üzerine kuruludur. Buna giden yol da, fiziksel ve zihinsel çekicilikten geçer. Fiziksel çekicilik de, bu tür tahrik unsurlarının kullanımından... Kadınların makyajları ve kıyafetleri olduğu kadar, erkeklerin sakalları, vücut yapıları (ve bunların sergilenmesi) ve kıyafetleri de eşit derecede tahrik unsurlarıdır. Bu noktada, kadınlar ile erkekleri birbirinden ayırmak imkansızdır. Ancak genellikle tahrike boyun eğen taraf erkekler olduğu için ve çoğu toplum ataerkil bir temelde şekillendiği için, baskılanan ve hor görülen taraf da kadınlar  olmaktadır. Erkekler, biyolojik yapıları, birden fazla dişiyle çiftleşmeye olan biyolojik meyillilikleri ve sosyokültürel düzenin verdiği cesaret nedeniyle çok daha rahat, saldırgan ve isteklidir. Kadınlar ise daha içine kapanmaya zorlanmış, daha tekilci, daha uysal olarak görülmektedirler. Bu nedenle kadınlar tarafından sergilenen her türlü tahrik unsuru daha fazla göze batmakta, daha etkili olmakta, daha fazla konu edilmektedir. Ancak erkekler de, kadınlar da kendi cinsel taraflarını ortaya koyacak çok farklı yöntemlere başvururlar. Bu son derece normaldir!
İnsan kültürü sürekli bir evrim halindedir. Antik atalarımız, çıplaklıklarından utanmayan toplumlar inşa ettiler. Kıyafetler onlar için "bir yerlerini örtmek" değil, "soğuktan ve dış dünyanın fiziksel zorluklarından korunmak" anlamına geliyordu. Sonradan kültür yavaş bir şekilde "cinsel organları gizlemeye" yönelik bir algıyı evrimleştirdi. Şahsi inançlar bu konuda çok önemli bir rol oynadı.
#kadınkadındırçiçekbabandır #kadinlarelele #womensupportingwomen #dünyakadınlargünü #dünyaemekçikadınlargünü
0 notes
rbcgr · 6 years
Text
Kadın Kadındır Çiçek Babandır 10/12
"KİMİN NE GİYDİĞİNE KİMSE KARIŞAMAZ"
Bu başlık, hukuki zorunluluklar nedeniyle hızlı bir şekilde karşı çıkılabilecek bir argümandır.
Yasal zorunluluklara hiç değinmeden, kıyafet meselesiyle ilgili birkaç gerçekten bahsetmek istiyorum: modern zamanlarda bir kadının etek, topuk ve meme dekoltesi boyu, bireyin kendisi haricinde hiç kimseyi ilgilendirebilir bir mesele olmamalıdır (yasal suç sınırlarına giren ekstrem örnekler hariç). Kişiler kıyafetlerinin uzunluk ve tiplerini seçmekte tamamen serbest olmalıdır. Bu tartışma, 21. yüzyıla ait bir tartışma değildir. Bilim, teknoloji ve ilerleme çağında bir insanın öyle mi yoksa böyle mi giymesi gerektiğinin konuşulması tamamen yersizdir.
Peki ya karşıt cinsiyetin tahrik olması durumu bunun neresinde? Bilimsel ve objektif bir yaklaşımla bu soru da cevaplanabilmektedir. Erkek kadın fark etmeksizin herkesin anlamak zorunda olduğu bir nokta şudur: cinsiyetler birbirlerine karşı cinsel istek duyacak şekilde evrimleşmişlerdir. Bu son derece normal ve sıradandır. Dolayısıyla bir insanın diğer bir insanın hareketlerinden, hallerinden, tavırlarından, giyiminden, kuşamından tahrik olması son derece normaldir. Kimse "Sen neden tahrik oluyorsun, olma!" deme hakkına sahip değildir. Bu tür tartışmalarda aşırı duygusallık, bu basit biyolojik ve evrimsel gerçeğin atlanmasına neden olmaktadır. Cinsel tahrik suç değildir, biyolojidir. Bir kadının  bacaklarından, bir erkeğin sakallarından tahrik olmaktan daha doğal hiçbir şey olamaz. Bu nedenle, bunların az veya çok olacak şekilde gösterilmesi veya kullanılması suç kapsamında değerlendirilemez. Bu durumda, etek boyu, topuk boyu, dekolte miktarı gibi unsurlar suç veya engelleme kapsamına girebilecek şeyler değildir. Yine bu noktada devreye kültürel evrim girmekte ve şu anki toplulukların yasaları ve davranış kalıpları, geçmişin devamı olan kültürel miras şeklinde kuşaktan kuşağa aktarılmaktadır. Çıplaklık Biyolojik olarak normaldir ancak yasal olarak suçtur.
#kadınkadındırçiçekbabandır #kadinlarelele #womensupportingwomen #dünyakadınlargünü #dünyaemekçikadınlargünü
0 notes
rbcgr · 6 years
Text
Kadın Kadındır Çiçek Babandır 9/12
Yeri gelmişken hymen (kızlık zarı) yapısına değinmekte fayda var. Bu yapı, insan iki ayak üzerine kalkmadan, maymunlarla olan ortak atamızdan ayrılmamızdan hemen sonra evrimleşmiş, en azından önem kazanmış olabilir. Evrimleşme sebebi olarak zaten genlerimizde bulunan ancak maymunlarda kapalı olan bir genin yeniden aktive olması gösterilebilir. Daha sonra insansı atalarımız iki ayak üzerine kalkmıştır ve bu sebeple gebelik süresi de kısalmıştır.(Bunun evrimsel sebeplerini daha önceki yazılarda açıklamıştım) Normalde diğer bazı canlılarda doğumdan önce apoptosis mekanizmasıyla (biyokimyasal tepkimelerin sebep olduğu programlı hücre ölümü) yok edilen bu yapı, gebeliğin kısalmasıyla birlikte göreceli olarak prematüre (tam olarak gelişmemiş) bebeklerin doğması sonucu, doğum sonrasına taşmıştır. Yani normalde 12-14 ay anne karnında durması gereken yavrular, gebeliğin kısalmasıyla 9 ay kadar kalmaya başlamıştır ve genellikle gebeliğin son aylarında yok edilen kızlık zarı, bu yeni adaptasyon sonucunda (iki ayak üzerine kalkmak ve gebeliğin kısalması) yok edilemeden kalmıştır. Daha sonradan Cinsel Seçilim Mekanizması sayesinde korunan bu yapı, ileri yaşlara kadar kalmaya meyilli hale gelmiştir.
Kızlık zarı, biyolojik olarak çok ciddi bir anlam ifade etmez, hatta neredeyse hiçbir anlamı olmadığını iddia etmek bile aşırıya kaçmak olmayacaktır. Bu sebeple, insanları insanlıktan çıkaracak bazı davranışlara meylettirmesi, anlamsızlık ve cahillikten ileri gelmektedir.
Bu yapıyla ilgili çeşitli hipotezler mevcuttur ve ben en çok kabul görenini açıkladım. Yazımızın konusunu da destekleyecek biçimde, iki ayak üzerine kalkmış olan atalarımızdan kadınlara kalmış bir evrimsel yan ürün olabilir. Her konuda bedel ödeyen/ödemek zorunda bırakılan kadınların zorlu yaşam koşullarından sadece birisidir (Bu yapıya gerektiğinden fazla değer veren erkek egemen toplumdan bahsediyorum)
#kadınkadındırçiçekbabandır #kadinlarelele #womensupportingwomen #dünyakadınlargünü #dünyaemekçikadınlargünü
0 notes
rbcgr · 6 years
Text
Kadın Kadındır Çiçek Babandır 8/12
Insan bebeklerinin tam gelişmeden erken doğması, insanlığın olağanüstü sosyal becerilerine ve kendine özgü sosyal problemlerine ciddi katkı yapmıştır. Yalnız yaşayan anneler, eteklerinde yardıma muhtaç çocuklarıyla kendileri ve yavruları için gıda  ararken çok zorluk yaşamıştır. Bir çocuk büyütmek ailenin diğer üyelerinden ve komşulardan sürekli yardım almayı gerektirir, bu yüzden bir insanı büyütmek için bütün bir kabileye ihtiyaç vardır. Evrim böylelikle, güçlü sosyal bağlar kurabilenleri desteklemiştir. (Mem, memetik, akraba seçilimi ve grup seçilimi mekanizmaları) Buna ek olarak insanlar az gelişmiş olarak doğduklarından tüm diğer hayvanlardan daha çok eğitilebilir ve daha çok sosyal ilişki kurabilirler. Pek çok memeli, anne karnından fırından çıkan toprak kap gibi çıkar, onları yeniden şekillendirmeye çalışmak zarar verebilir. İnsanlar ise anne karnından ocaktan çıkan erimiş bir cam gibi çıkarlar ve şaşırtıcı oranda şekillendirilebilirler. Günümüz toplumlarında kadınlara olan baskı, şiddet ve korkutma çabası bu yüzdendir. Çünkü kadın öğrenirse bütün insanlık öğrenir…
#kadınkadındırçiçekbabandır #kadinlarelele #womensupportingwomen #dünyakadınlargünü #dünyaemekçikadınlargünü
0 notes
rbcgr · 6 years
Text
Kadın Kadındır Çiçek Babandır 7/12
İnsanın evriminin beynin gelişimi ve büyümesi (yani evrimi) ile mümkün olduğunu biliyoruz. Bu noktada da kadınların belirleyici bir rol aldığını ve günümüze kadar gelecek olan etkileri olduğunu söylemek hiç de yanlış olmayacaktır.
Günümüzden yaklaşık 1,9 milyon yıl önce yaşamış olan atalarımız,sürekli olarak, iki ayak üzerinde dik konumda yürümeye başladılar.(Homo erectus) Bu yeni adaptasyonla birlikte boşa çıkan eller eti ateşte pişirdi ve ette bol miktarda bulunan protein ve mineraller beynin büyümesini ve karmaşıklaşmasını sağladı. Bununla birlikte iki ayak üstünde yürümenin dezavantajları da vardı. İlkel atalarımızın iskeletleri, milyonlarca yıl boyunca dört ayağı üstünde yürüyen ve göreceli olarak daha küçük bir kafatası olan canlılardan evrimleşmiştir. Dik bir pozisyona geçmek ise büyük bir zorluktu, özellikle de az önce bahsettiğim gibi beynin büyümesi sonucunda daha büyük bir kafayı desteklemesi gerektiğinde.
İnsanlık geniş görüş açısının ve becerikli ellerinin bedelini sırt ağrıları ve boyun tutulmalarıyla ödedi. Kadınlar ise her zaman olduğu gibi daha faszlasını ödemek zorunda kaldılar. Dik bir duruş daha dar kalçalar demekti ve bu da doğum kanalını daraltıyordu, üstelik doğacak bebeklerin de beyni, dolayısıyla da kafası giderek büyüyordu. Doğum anında ölüm kadınlar için çok ciddi bir sorun haline gelmeye başladı. İşte bu noktada devreye doğal seçilim girdi. Doğacak bebeklerin beyni ve kafası daha küçük olacağı için erken doğum yapan kadınlar (Y kromozomu erken doğum yaptıracak mutasyona sahip olanlar)  hayatta kaldılar ve daha çok çocuk sahibi oldular. Dolayısıyla genlerinde erken doğuma sebep olan mutasyona sahip dişi bireyler hayatta kalmaya başladı. Böylelikle insan yavruları, diğer hayvanlara göre pek çok hayati öneme sahip sistemleri henüz tam olarak gelişmemişken erken doğar hale geldi. Bir kuzu doğumdan kısa süre sonra yürüyebilir, bir yavru kedi birkaç haftalıkken annesi onu yiyecek arayışında yalnız bırakabilir, insan bebekleriyse yıllar boyunca yardım, bakım, koruma ve eğitim için yetişkinlere muhtaçtır.
#kadınkadındırçiçekbabandır #kadinlarelele #womensupportingwomen #dünyakadınlargünü #dünyaemekçikadınlargünü
0 notes
rbcgr · 6 years
Text
Kadın Kadındır Çiçek Babandır 6/12
Yavrusunu Emziren İlk Anne
İlk memeli anneleri tanımak için yaklaşık olarak 200 milyon yıl geriye gitmemiz gerekiyor, memeli ataların evrimleştiği ve fosil kayıtlarında ortaya çıktığı döneme. (200 milyon yıl önce yavrusunu emziren ilk anneyi de mtDNA yöntemiyle tespit edebiliyoruz. Önceki yazılarımızda mitokondri organelinin çok özel yapısından bahsettiğimizi hatırlayınız) Bu dönem anne ile yavru arasında emzirme yoluyla oluşan ilk sosyal bağın ortaya çıktığı zamandır. Memelilerin yavruları ilk doğduklarından itibaren türlere göre değişen sürelerde annelerine bağımlıdırlar.
Zihlman memelileri yavru bakım süresinin uzunluğuna bağlı olarak ikiye ayrır; minimalist yani kısa yavru bakım süresine sahip olanlar ve maksimalist (maximalist) türler ise daha uzun yavru bakım süresine sahip canlılar. Bunları örneklerle açıklamak mümkün ancak bu yazının amacını saptırır düşüncesiyle sadece tanım veriyorum.
#kadınkadındırçiçekbabandır #kadinlarelele #womensupportingwomen #dünyakadınlargünü #dünyaemekçikadınlargünü
0 notes
rbcgr · 6 years
Text
Kadın Kadındır Çiçek Babandır 5/12
Evolutionary Anthropology (Evrimsel Antropoloji) dergisinin Aralık 2012 sayısında Adrienne L. Zihlman (Kalifornia Ünv. Santa Cruz, Antropoloji Böl.) tarafından kaleme alınan  The Real Females of Human Evolution (İnsan Evriminin Gerçek Kadınları) makalesinde öne sürülen ilginç fikirler bana önceki paylaşımımda  bahsettiğim filmi hatırlatıyor.  Zihlman antropolojide özellikle insanın biyo-kültürel evrimi alanında aykırı bir sestir. Bu alanda 1960’lı yıllarda insanın evrimsel süreçte ulaştığı noktayı büyük oranda “man-the-hunter” (avcı-erkek) erkek egemen algısı ile biçimlendirilen ve “erkek-güç-silah-saldırı- yarış -av- et-başarı” sembollerinden oluşan eril söylemine karşı “woman-the-gatherer” (toplayıcı-kadın) çıkışı ile kadının kabilede baskın olan sosyal ve duygusal pozisyonunu ileri sürerek büyük bir ezberi bozmuştur.
İnsanın evrimsel süreçteki doğasını açıklayabilmek için birçok tanım iler sürüldü, bunlardan bazıları “the killer ape (katil kuyruksuz maymun)”, “the naked ape (çıplak kuyruksuz maymun)”,  “the aquatic ape (sucul kuyruksuz büyük maymun)” ve “man the hunter (avcı erkek)” şeklinde sıralanabilir. Bütün bu tanımların ortak noktasının erkek bireylerin davranışlarından yola çıkılarak ya da ona atfedilerek kurgulanmış olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
İnsanın evrimsel sürecini karakterize eden sosyal ve kültürel değişimlerin cinsler arasında dağılımını yapmak gerektiğinde kadının öğreticilik becerilerini ön plana çıkaran saptamalar yapmak gerektiğini düşünüyorum. Darwin'in öne sürdüğü kadınların yavruları için “daha fazla şefkat ve daha az bencillik” üreten davranış biçimleri, sosyalleşmenin anahtarı ve başat faktörü olmuştur.
 #kadınkadındırçiçekbabandır #kadinlarelele #womensupportingwomen #dünyakadınlargünü #dünyaemekçikadınlargünü
0 notes
rbcgr · 6 years
Text
Kadın Kadındır Çiçek Babandır 4/12
Yönetmenliği Jean Jacques Annaud tarafından yapılan ve 1981 yılında gösterime giren Quest For Fire (Ateş İçin Arayış) insanın tarih öncesi dönemleri hakkındaki en başarılı bilim-kurgudur benim için. Farklı dillerde ve kültürlerde filmler üretmenin üstadı olan Fransız yönetmen Annaud, bu filmi Belçikalı J.H. Rosny’nın 1911 yılında yayınlanan yine aynı isimli -Quest For Fire-  romanından esinlenerek üretmiştir. Filmin çok gerçekçi ve oyuncuların son derece başarılı oluşu sanırım The Naked Ape (Çıplak Maymun) kitabı ile bildiğimiz Desmond Morris’in, oyuncuların vücut dili ve hareketlerinden sorumlu danışman olmasında aranmalı. Hatta metal müzik grubu Iron Maiden'ın 1983 yılında çıkardığı Piece of Mind adlı albümünde bu filmden etkilenerek bestelenen ve Steve Harris’in solo söylediği Quest For Fire adlı parçası da dinlemeye değerdir.
Filmde üç ayrı insan türünün birbirleri ile arasındaki ilişki ve aynı zamanda kendi gündelik yaşamları tanıtılır. Bunlardan ilki iri, güçlü yapılı ve çoğunlukla sarışın Neanderthaller,  ikincisi narin, zayıf ancak yetenekli ve daha kompleks teknolojiye sahip olan Homo sapiens (modern insan) ve son olarak da bu türlere göre çok ilkin özelliklere sahip vücutları tamamen kıllar ile kaplı Homo erectus olarak kurgulanmış. Bu film daha çok neaderthal ile modern insan arasındaki melezleşmeyi akıllara getirse de farklı bir bakış açısıyla kadının insan evrimindeki yerini de düşündürür. Kadın birey sadece doğurganlığı ile türün devamını değil aynı zamanda farklı kültürler arasında sosyal etkileşimi sağlayıcı ve öğretici bir rol oynarak büyük oranda insanın kültürel evriminin de taşıyıcısıdır.
 #kadınkadındırçiçekbabandır #kadinlarelele #womensupportingwomen #dünyakadınlargünü #dünyaemekçikadınlargünü #Questforfire #AteşiçinArayış #thenakedape #ÇıplakMaymun #DesmondMorris #ironmaiden #pieceofmind #korn #evolution
0 notes
rbcgr · 6 years
Text
Kadın Kadındır Çiçek Babandır 3/12
Günümüzde yapılan araştırmalar, canlılığın kökenlerinin tek bir cinsiyete (muhtemelen dişiye yakın bir cinsiyete) dayandığına dair fikirler vermektedir. Zira bazı sürüngenlerde ve tek hücreli ökaryotik canlılarda gözlendiği üzere, kimi zaman türler sadece dişilerden oluşabilmektedir ve partenogenez adı verilen bir yöntemle, erkeklere gerek kalmadan üreme gerçekleştirilebilmektedir. Esasında bu yöntem sebebiyle çeşitlilik azalsa da, cinsel birleşmenin aşırı masraflı olmasından kaynaklı sorunların önüne geçilebilmektedir. Üstelik, eğer ki türün devamlılığı riske atılacak olursa, çevresel değişimlere tepki olarak erkeklerin üretilmesini sağlayacak hormonlar salgılanabilmekte ve böylece erkekler de popülasyon içerisinde geçici olarak üretilebilmektedir. Tehlike geçtikten sonra bu hormonlar azaltılmakta, ta ki bir defa daha popülasyon risk altına girene kadar erkekler üretilmemektedir. İnsanda bile embriyolojik dönemin 6. haftasına kadar, erkek-dişi fark etmeksizin her bireyin vücut planı, dişi oluşacakmış gibi ilerlediği, ancak 6. haftadan sonra X kromozomunun devreye girmesiyle erkeklerin farklılaştığı düşünülürse, bizim kökenlerimizin de diğer tüm canlılarla ortak olduğu daha net anlaşılacaktır.
Bu noktada mitokondri organelinin çok özel yapısını açıklamak gerekir. Zigottaki mitokondrinin neredeyse her zaman sadece anneden geliyor oluşudur bu organeli özel kılan. Dolayısıyla bu zigottan oluşan trilyonlarca hücrenizdeki mitokondriler de, yalnızca anneden gelir.
Mitokondri, her bir hücrenizin çekirdeğinde bulunan genetik materyal haricinde, kendisine has genetik materyali olan tek organeldir. Mitokondrilerinizde bulunan DNA, çekirdektekinden kısmen ba��ımsızdır. Üstelik neredeyse her zaman sadece anneden aktarıldığı için, bu DNA içerisindeki kod takip edilerek, soy hatlarının dişi tarafı milyonlarca yıl geriye kadar takip edilebilir. Böylece evrime dair çok önemli bilgiler alabilmekteyiz. Çekirdekteki DNA iki taraftan da bilgi taşıdığı için, bazı kritik bilgiler muğlaklaşabilmekte, bu nedenle de analizi güçleştirebilmektedir.
#kadınkadındırçiçekbabandır #kadinlarelele #womensupportingwomen #dünyakadınlargünü #dünyaemekçikadınlargünü
0 notes