re-d-awn

[re-d-awn]

[re-d-awn]

[re-d-awn]

[re-d-awn]

böyle olmak istemiyorum ama bunu engelleyemiyorum

[re-d-awn]

[re-d-awn]

tüm adımlarımı sana atıyorum fakat yolun sonu hep uçuruma çıkıyor.

[re-d-awn]

Keşke insanlarla bağımızı koparttığımızda anıları da söküp atabilsek. Çünkü ben anılarda boğuluyorum.

[re-d-awn]

İnsan sevip sevildiği ve onu gerçekten anlayan biriyle her yokuşu aşarmış.

[re-d-awn]

Eğer gülemiyorsak, sebebi sizsiniz amına koyayım.

[re-d-awn]

Onun beni hiç sevmediğini iki kolumun arasındaykende biliyordum, ben sadece bu yalan biraz daha devam etsin diye uğraştım.

[re-d-awn]

Bütün yolları yürümüş, bütün güzellikleri yitirmiş ve bütün güzel zamanları yitirmişim gibi hissediyorum. Şimdi öylece boş, öylesine yaşıyorum.

[re-d-awn]

kendime dair her şeyi sildim. kimliksizim.

[re-d-awn]

o gün sana vuruldum, ama kafamız nasıl güzel biliyor musun?

[re-d-awn]

elbet bir gün bahsedicem sana, unutmak istediğim olaylardan

[re-d-awn]

Kesin yanlış yoldan gidiyorum ama geri de dönmek istemiyorum.

[re-d-awn]

[re-d-awn]

Çok net hayatınızda görebileceğiniz en anlamlı sosyal deney.