Text
Merhaba arkadaşlar ben yeni üye oldum ismim Mualla. Sizlere yıllar önce başıma gelmiş halen devam eden bir anımı paylaşmak istiyorum. Eşimle yurtdışında tanışıp evlendik Cavidan isminde bir arkadaşım vardı eşimle beni tanıştıran ve evlenmemize olanak sağlayan kişidir Cavidan. Aslında iyi bir insan ama seks konusunda mükemmel bir kadın yani aynı bir geyşe. Eşim Namık ilk sıralar haftada bir kez enaz 3 kez siker uyurdu ilerleyen zamanlarda eşimde garip huylar olmaya başladı eve sarhoş gelmeler alman arkadaşlarını getirmeler bana arkadaşları ne isterse yap gerekirse isterlerse altlarına bile yat demişti.
Eşimin bu değişimini Cavidan ile konuştum eşimin pasif olduğunu o gelen erkek arkadaşlarına kendini siktirdiğini söylediğinde şok olmuştum. O gece eşime özel olarak hazırlandım yatağa çırılçıplak soyunup girdim kocam gece geç saatlere kadar yanıma gelmedi bende kızıp o halde yanına gittim. Beni çırılçıplak görünce biran şok oldu yorgunum canım sevişmek istemiyor dedi. Ne olduğunu bana söyle yoksa seni terk ederim dedim kocam elimden tutup bak canım seni çok seviyorum ama beni mazur gör ben erkeklerden hoşlanıyorum onların beni sikmesinden okşamasından hoşlanıyorum dedi . Elinden tutup okşamaya vücudunu öpüp emmeye başladım erkeklik organına gelince ağzıma aldım dilimle yalamaya ağzımın içine alıp gırtlağıma kadar soktum 5 dakika kadar emdikten sonra çok az bir boşaldı ilk kez eşimin döllerini yuttum çok hoşuma gitti ama daha sonra emmeme rağmen bir türlü kaldıramadım .
Aradan 2 hafta kadar geçmişti 3 erkek ve Cavidan geldi . Mutfakta yemek hazırlıyordum Cavidan bak kocan nasıl sikiliyor izle dedi hemen koşarak mutfaktan salona gittim eşim erkeklerden birinin sikini ağzına almış diğer erkek arkasından göt deliğine girip çıkıyordu birden Cavidan geldi soyunsana hadi sende katıl bak ben hazırlıklı geldim dedi üzerindeki elbiseyi çıkardı ne sütyen nede külot vardı üzerinde boşta kalan adama gitti sarıldı öpüşmeye başladılar bir ara bacak arama elimi attım ıslanmıştı bende soyundum gittim aralarına girdim kocamın ağzına veren adam beni belimden tutup kanepeye uzattı dudaklarımdan öpmeye oradan vücudumu yalayarak okşayarak amıma geldi dilini o kadar ustaca kullanıyordu ki ilk orgazm ı oluyordum çığlıklarım odadan komşulara kadar ulaşmıştır. Kocamı siken adam gelip ağzıma sikini dayadı çok kalın ve uzundu siki kocam ve Cavidan bizi izliyordu Cavidan ı siken adam da yanıma geldi artık 3 erkek etrafımda beni sikmek için bekliyordu . Kocamı siken adam amıma soktu diğer erkek krem getirip göt deliğime ve sikine sürdü yanıma yattı beni amımı siken adamla birlikte kaldırıp sikini göt deliğime soktu hem amım hem götüm sikiliyordu diğer adamda sikini ağzıma verdi artık bütün deliklerim dolmuştu. Onlar boşalana kadar ben kaç kez orgazm oldum bilmiyorum. İlk olarak götümü siken adam boşaldı ardından ağzıma verip sakso çektiren en son amımın içine boşaldı . O sırada kocamla Cavidan bizi izliyordu Cavidan kocamın 16 santimlik aletini eline almış 31 çekiyor gibi sıvazlıyordu.
Ben o halde Cavidan ile birlikte yemek masasını hazırladık hep birlikte yemeğimizi yedik TV nin karşısına geçip Türk dizilerinden birini izlemeye başladık ilk hareketi Cavidan yaptı benim amımın içine boşalan adamın sikini ağzına aldı emmeye başladı diğer adamlardan benim götümü siken adam Cavidan ın amına girdi kocamda boşta kalan adamın sikini ağzına aldı ben beklerken süs muzlar vardır bilirsiniz sehbanın üzerinden aldım amıma sürtüp soktum evin içi zevk çığlıkları ile yankılanıyordu ben ve Cavidan aynı anda boşalmaya başladık ama ne boşalma anlatamam. ..
O zamanlar Almanya daydık şimdi Türkiye'de yasıyoruz burada da çok sikiştik ama orada ki tadı hiç bulamıyorum.
Umarım yayınlarsınız
37 notes
·
View notes
Text
TAKİPCİMİZDEN GELEN HİKAYE
İLK KİZLİGİMİ KAYBEDİSİM
ben Sevilay malatyaliyim köyde ikamet ediyoruz , henüz onyedi yaşındaydım iki abimden biri üniversite diğeri Malatya merkezde çalışıyordu iki ablam da evliydi evde tek ben anne ve yaşlı babama bakıyor ve tarla, hayvanlarla evin işiyle ilgileniyordum boşta kaldığım zaman larda masaüstü bilgisayarimda müzik dinler face ye takilirdim tabi tüm gelen arkadaşlık isteklerine olumlu olarak takip ederdim bunların içinde zamanla porno filmler atanlar olmaya başladı ben merakla hepsini beş altı kez seyrederdim gordugum tek sex köyde atlarla koyunların ve köpeklerin biribirleriydi ciftlesmeleriydi birde çeşmeye suya giderken birkaç ergenin bir sipayi becerdiklerini görüp ilgiyle izlemiştim. neyse bana gönderilen pornolarin içinde köpeklerin o kadınları nasıl becerdiklerini ve zencilerin uzun uzun aletlerini nasıl içine aldıklarını merak ederdim bazen sulanır üsten ovalar ovalar dururdum hoşuma giderdi. bende ahırı temizle digim birgün kimse evde yoktu bizim bir kangal türü çoban köpeğimiz var irice kendi aleti dışarıda yalayıp yalayıp duruyor gittim başını okşadım önünde salvarimla eğildim yok üzerine gelmiyor ipini çektim yine gelmiyor facede gönderene yazdım oda eğitilmemis olduğundan onlar gelmez ancak yerde uzandığında üzerine çıkarsın demişti cahillik işte dışarıya gitmemiş hep köyde yım tek sosyalligim face ve komşularımızın ara sıra dedikodularına anlattiklari tahminen iki üç gün geçti annemler yine tarlada ben çamaşır yıkıyorum baktım çoban köpeğimiz karşıma geldi uzandı ve yine çıkarıp yalamaya başladı yorgunluktan ve terden ölmüşüm biraz dinlemeyim diye etrafima baktım kimseler yok salvarimi indirdim gittim elimle tuttum aman Allah'ım o ne sıcaklık yavaşça benimkine sürtmeye başladım bir yandan korkuyorum bakireyim tabi hoşuma nasıl gidiyorsa sürtüp surtup duruyorum kopeginde hoşuna gidiyor birden ne oldu anlayamadım tam ön kismindaydi köpek havlayarak zaten benim iki katım birden kalkmaya başladığında olan oldu kopeginki o kocaman aleti içime girdi hem acı hem korku acaba birimi geldi korkudan sesimi de çıkaramadım hem bakirelik gitti korkudan köşeye buzuldum acıdan ağlaya ağlaya durdum artık ben ne yaparım diye kalktım temizlendim bu gibi konuyu paylaşacağım kimsemde yoktu günlerce içim içimi yiyordu Doktora bir defa gidince özelden söyledim ailem beni öldürür dedim korkma evleneceğin zaman gel hallederiz dedi korkumu yenmistim artık açılmıştim da kimse olmadığında sürekli yapmaya başlamıştım ta ki evlenene kadar. Başımdan geçen olayım bu arkadaşlar yorumlarınızı lütfen aile mefhumu içerisinde yapın ben cahilligimden başıma geldi şuan kocam dan dahi o zevki alamıyorum diyebilirim..
66 notes
·
View notes
Text
Yarak Hastası Yetmişlik Ev Sahibim ve Bakire Cüce Kızı! (1)
Merhaba, adım Tamer. 45 yaşındayım. 18 yıllık evliliğim karımın bitmek tükenmek bilmeyen kıskançlıkları sonucu bitince kendime Kadıköy'de sahile yakın bir ev kiraladım. Eski ama büyükçe bir daireydi. 8 daireli binada kiracı olarak benden başka kimse yoktu. Minimalist tarzda az, basit ve sade eşyalarla döşedim dairemi. Kızım ve oğlum annelerinin aklına uyarak benimle görüşmeme kararı almışlardı. Gelip gitmeyecekleri için fazla eşya almamın da gereği yoktu.
Ev sahibim hemen yan dairede oturan 70 yaşında bir kadındı. Cüce ve hiç evlenmemiş kızıyla oturuyordu. Yaşına rağmen süslü püslü giyinip makyaj yapan kokona bir kadındı Aliye Hanım. Orta boylu, hafif kilolu ama yediğine içtiğine dikkat eden, kendine bakan bir kadındı. Her sabah yürüyüşe çıkıyordu. Boyalı sarı saçları her zaman yapılı, yüzünden makyajı eksik olmayan, derin göğüs dekolteli kıyafetler giymekten çekinmeyen bir kadındı. 70 yaşında olmasına rağmen zaman zaman sarkık ve büyük memelerine, kırışık ama tüysüz bacaklarına bakmadan edemiyordum.
Kızı İclal cüceydi. Aliye Hanım kızının küçüklüğünde geçirdiği bir hastalık nedeniyle kısa kaldığını söylemiş, aynı zamanda halasına çektiğini eklemişti. İclal'i çok görmüyordum. Sürekli evde olan dışarıya pek çıkmayan birisiydi.
Gelenim gidenim olmadığı için bazı akşamlar Aliye Hanım kapımı çalıp yaptığı yemeklerden birer tabak getiriyordu. Sürekli mahcup ediyordu beni. Bazen de evine davet ediyordu, ama gitmeye çekiniyordum. Onun yerine ufak tefek hediyeler ya da mutfak malzemeleri alıp veriyordum kendisine.
Ancak bir akşam, "Tamer Bey, benim bu kız kimseyle konuşup görüşmüyor, insan yüzü görmüyor. Sabahtan akşama kadar evde kitap okuyor. Depresyona girecek diye korkuyorum. Sen İstanbul terbiyesi almış eğitimli kültürlü adamsın. Bizim de senin gibi gelenimiz gidenimiz yok. Sen biraz şuna görün, onun dilinden sen anlarsın. Onunla arkadaş ol, ben anlatamıyorum ona. Kızıyor bana sürekli!" deyince daha fazla gitmemezlik edemeyeceğimi anladım. Aliye Hanım çaresiz bir anne olarak benden yardım istiyordu. Yarın akşam geleceğime dair söz verdiğimde çok sevindi.
Ertesi akşam bir çikolata yaptırıp zillerine bastım. Aliye Hanım hazırlık yapmış, sofrayı donatmıştı. Aynı zamanda kendisi de hazırlanmış özenerek giyinmişti. Gümüş rengi, derin V yakalı parlak pullarla süslü kısa bir elbise vardı üstünde. Şişkin ve sarkık memelerinin derin bir vadiye benzeyen çatalı meydandaydı. Siyah parlak çoraplı bacakları ile çok hoş ve zarifti.
İclal görünmüyordu. Aliye Hanım, "Ben şunu çağırayım!" diyerek içeri geçerken büyük salonu gözledim. Karşı duvara dayalı büyük bir kitaplık vardı. Yüzlerce kitabın arasında Türk ve dünya klasikleri, araştırma, inceleme ve anı kitapları ile epeyce de şiir kitabı vardı. Aynı zamanda Aliye Hanımın rahmetli kocasından kalan epey de tıp kitabı vardı. Annesinin dediği gibi, İclal kitap kurduydu. Boyunun kısalığı nedeniyle içine kapanmış, kendini kitaplara vermişti.
Çerçeve içinde Aliye Hanımın rahmetli eşinin büyük resmi vardı duvarda. Kocasının doktor olduğunu söylemişti Aliye Hanım. Zaten benim oturduğum daire de daha önceden kocasının muayenehanesiymiş. Hatta zamanında iki daire arasında geçişi kolaylaştırmak için bir kapı açılmıştı ve halen duruyordu. Ama kapı kilitliydi.
Birkaç dakika sonra İclal annesinin arkasından salona geldi. Somurtuyordu, beni gördüğüne memnun olmadığı her halinden belliydi. Boyunun 1,30 olduğunu söylemişti annesi. Aliye Hanım ise 1,65 vardı. Ana kız arasındaki bu tezatlık garip bir görüntü yaratıyordu.
İclal, "Hoş geldiniz!" dedi kuru bir sesle. "Hoş bulduk!" dedim nazikçe. Annesinin özenli giyimine karşın İclal altına gri bir eşofman giymişti. Ama cüce olmasının verdiği bir sebeple midir bilmem beyaz askılı bir bluz vardı üstünde. Sutyeninin şeffaf askıları görünüyordu. Boyu cüce olsa da memeleri normal bir kadınınki gibiydi.
Sandalyenin üstüne kalın bir minder koyup oturdu. Annesi mutfağa geçerken sessiz kaldık. İclal gelmemden memnun olmamış gibi somurtmaya devam ediyor, annesinin hazırladığı mezelerden birer ikişer atıyordu ağzına. Siyah saçları omuzlarına dökülüyordu. Annesi 40 yaşında olduğunu söylemişti, ama boyunun kısalığı onu daha genç gösteriyordu.
Aliye Hanım elinde bir şişe şarapla geldi biraz sonra. Çok güzel bir sofra hazırlamış, kaliteli bir şarapla da bu sofrayı zenginleştirmişti. Şarabı açıp kadehlere koydum. Aliye Hanımın da desteğiyle İclal yavaş yavaş tutukluğunu atmaya ve konuşmaya başladı. Edebiyat fakültesini bitirmişti. Edebiyattan, resimden iyi anlıyordu. Ben reklam sektöründe metin yazarlığı yapıyordum, edebiyata ve kitaplara karşı benim de ilgim olduğundan konuşmamız zaman geçtikçe daha sıcak bir havaya büründü.
Gecenin sonunda ikinci şişe şarabı bitirmiş, İclal'le iyi bir sohbet arkadaşlığı kurmuştum. Bu durumdan en çok memnun olansa annesi Aliye Hanımdı. Hatta Aliye Hanım bunun verdiği mutluluk ve şarabın da etkisiyle yemeğin sonunda birkaç Türk Sanat Müziği şarkısı okudu.
O gecenin sonrasında İclal daireme gelip gitmeye başladı. Zengin caz ve klasik müzik koleksiyonum ilgisini çekmişti. Gelişlerinde askılı bluzlar, mini etekler ya da mini şortlar giyiyordu. Kısacık bacaklarını göstermekten çekinmiyordu. Minik bacakları ilgimi pek çekmese de gövdesine oranla büyük memeleri ilgi alanıma giriyordu. Annesi gibi derin göğüs dekoltesinden hoşlanıyordu o da. Ayrıca minik götü de çıkık ve kalkıktı.
Aliye Hanım daha da yakın davranmaya başlamıştı. Hafta sonları sabah yürüyüşlerini beraber yapmaya başlamıştık. Haftada birkaç akşam yemeklerimizi birlikte yiyorduk. Hatta koridordaki ara kapıyı da açmıştık, kilitli değildi. Evde olmadığım zamanlarda İclal daireme geçip müzik dinliyor, annesi de ufak tefek ev işlerimi halledip temizliğimi yapıyordu. Kiramı ödemeye devam ediyordum elbette, ama yan yana iki dairede tek bir hayat yaşanıyordu sanki. Karımın ve çocuklarımın boşluğunu Aliye Hanım ve İclal doldurmuştu.
Sıcak bir yaz akşamı onların evinde akşam yemeğindeydik. İclal rahatsız olduğu için sofradan erken kalktı. Aliye Hanım fısıltıyla, "Adet görüyor ya onun için!" dedi gülümseyerek. "Olabilir, kadınlık hali!" dediğimde elimi tutup, "Hiç cinsel hayatı olmadığı için adet dönemi sancılı geçiyor!" dedi. Kızı hakkında böyle konuşması tuhafıma gitti, ama başka bir tuhaflık da konuşmalarının arasında sık sık elimi tutmasıydı. Şarabın etkisiyle yaptığını düşünüyordum, ama aslında başka bir sebebi olduğunu anlamıştım.
70'lik ev sahibim kızının olmamasını fırsat bilip bana yazılıyordu. Yine derin göğüs dekolteli yeşil bir bluz vardı üstünde. Şişkin ve sarkık memelerini cömertçe sergiliyordu. Altına da diz üstü, kısa beyaz bir şort giymişti. Masaya ya da bana doğru eğildiğinde memelerinin çatalı daha da ortaya çıkıyor, altındaki siyah dantelli sutyeni görünüyordu.
Yoğun ve sıcak sohbetin ortasında amatör kaptanlık ehliyetimin olduğunu söylediğimde, "Kız sanat okulunda okuyordum. O zamanlar çıktığım bir çocuk vardı, denizciydi, o da senin gibi çok yakışıklıydı. Evlenme teklif etmişti, ama daha 17-18 yaşındaydım, çekindim. Anneciğime söyledim (O çocuk denizci, her limanda bir sevgili bırakır, ondan koca olmaz!) demişti. Sonra Amerika'ya yerleşti, orada kaldı. Bilmiyorum o zaman hata mı ettim acaba evlenmemekle. Fehmi ile de çok mutluyduk, ama insan bazen geçmişe bakıp acaba dediği oluyor!" dedi gülümseyerek. Bunları söylerken elimi sıkıca tutmuştu. Başparmağı ile de hafifçe okşuyordu elimi. Kadının niyeti bozduğunu anladım. Gözleri ile de süzüyordu beni. Aliye Hanım yetmiş yaşında azmıştı anlaşılan.
Yemek biterken Aliye Hanım İclal'e bakmaya gitti. Biraz sonra döndüğünde, "Uuu, bizimki kim bilir kaçıncı rüyasını görüyordur şimdi. Uyku hapı almış, böyle zamanlarda ilaç almadan yatamıyor!" dedi gülerek. Sofrayı toplamasına yardım ettim. Mutfakta bulaşıkları makineye koyarken tam önümde domalıverdi birden. Götünü sıkıca saran ince beyaz kumaş şortunun altında külot yok gibiydi. Teninin rengi açıkça görünüyordu. "Şunları koymasını da hiç beceremiyorum, İclal yapar ama benim elimden gelmez!" deyip duruyor, o halde durmaya devam ediyordu.
Bense mutfak tezgahına yaslanmış yaşlı ev sahibimin götünü kesiyordum. Bir dakika sonra doğruldu. Utanmaz bir gülümseme vardı yüzünde. Her şeyi bilinçli şekilde yapmıştı. Kalan birkaç parça çatal bıçağı da alacakken arkasına geçip belinden tuttum. O an sanki bunu beklemiyormuş gibi yapmacık bir şekilde "Ayy!" dedi korkuyla. Kırışıkların olduğu boynuna bir öpücük kondururken onu kollarımla sıkıca sardım. Ellerini ellerimin üzerine koyup öpmelerimden memnun kalmış bir eda ile boynunu sağa sola oynattı.
Boşandığımdan beri düzenli bir cinsel hayatım olmamıştı. 70 yaşında olsa da Aliye Hanım'ın kendine has bir çekiciliği, cazibesi vardı. Kadın kendini bana sunmak için hazırken benim onu geri çevirmem mantıksızdı. Fısıltıyla, "Altıma külot giymedim!" dediğinde, "Fark ettim!" dedim boynunu öpmeye devam ederken. "Senin için giymedim!" dedi bu kez ve "Senden hoşlanıyorum, ilk geldiğinden beri aklımdasın!" diye devam etti sözleri.
Karnındaki ellerimi yukarıya kaydırıp memelerini avuçladığımda, "Immm!" diye ufak bir inilti çıktı ağzından. Gözleri kapalıydı, dudaklarını ısırıyordu. Tam arkasına geçtim. Pantolonun altında sertleşen ve çıkıntı yapan yarağımı dolgun götüne dayadım. Yarağımı arkasında hissettiğinde memnuniyeti artarken götünü yapıştırdı iyice. İnce kumaşın altındaki külotsuz götünü hissediyordum. Yarağımı aşağı yukarı sürtüyordum. Ama ayaküstü devam etmeye niyetim yoktu.
"Işıkları kapat. Benim daireye geçelim, yatakta bekliyorum seni!" dedim ve geri çekildim. Geriye dönüp ellerimi tuttu. "Tamam, sen git, ben gelirim az sonra. İclal'i kontrol edeyim tekrar. Bir kazaya uğramayalım!" dedi gülümseyerek. "Tamam, bekliyorum!" diyerek ara kapıdan kendi daireme geçtim.
Yatak odasında yerde duran gece lambasını açtım. Soyunup girdim yatağa. 10 dakika kadar sonra ara kapının kapandığını duydum, saniyeler sonra Aliye Hanım karşımdaydı. Beyaz, kalçalarına inen askılı saten bir gecelik vardı üstünde sadece. Kapıyı yavaşça kapatıp karşıma geçti. Koynunda, kol ve bacaklarında yaşının getirdiği hafif kırışıklıklar vardı. Geceliğin altındaki sutyensiz memeleri aşağı doğru iyice sarkmıştı. Bunların dışında bir falsosu, eksiği yoktu kesinlikle.
"Nasılım?" diye sordu ellerini havaya kaldırıp bir balerin gibi etrafında dönerken. "Harikasın, hadi gel!" diyerek pikeyi açtım. Çıplak olduğumdan sertleşmiş yarağım açığa çıkmıştı. Bir elini ağzına götürüp, "Uuu, çok büyükmüş!" dedi hayretle. Gençliğimde spor yapmış, basketbol oynamıştım. 1,90 boyunda, 110 kilo ağırlığındaydım. Yarağım kalkık halde 21 cm geliyordu. "Tam kalkmamış hali bu!" dediğimde daha da şaşırdı.
"Hadi gel, durma orada!" dediğimde üstündeki geceliği çıkardı. Çırılçıplak haldeydi. Vücudu bembeyazdı. Sutyen izi az da olsa görünürken külot izi pek yoktu. Amının etrafı tertemizdi. Sarkık ve büyük am dudakları açık pembeydi, kararmamıştı. Yanıma uzandığında büyük memelerine aç bir kurt gibi saldırdım hemen. Büyük ağzımla onları ısırıyor, emiyordum. Pörsümüş, büyük meme uçlarını emdikçe bir pamuk gibi yumuşak olan memeleri ağzımı dolduruyordu. Meme uçları ve başları da tıpkı am dudakları gibi pembeydi.
Aliye Hanımın sağ eli alta kaydı. Kalkık yarağıma dokunduğunda, "Uuu, çok sert!" dedi şaşkınca. Eliyle yarağımı okşarken ben de memelerini vakumlamaya devam ediyordum. Az da olsa buruşmuş dudaklarını emmeye başladım az sonra. Aliye Hanım dudaktan öpüşme konusunda yaşından beklenmeyecek kadar iyiydi, yarağımı okşamasını da iyi biliyordu. Okşamaları yarağımı daha da kaldırıp sertleştirirken pembe dilini ağzımın içinde oynatıyordu.
"Nerden öğrendin bunları?" dedim geri çekilip. "Fehmi ile pørnø film izlerdik!" dediğinde şaşırdım. Fehmi ölen kocasıydı. "Hadi canım!" dediğimde, "Gerçekten. Fehmi Kadıköy'den pørnø dergiler, filmler getirirdi. Yaşımız ilerledikçe cinsel isteğimiz de artmaya başlamıştı. Beraber izler, orada gördüklerimizi yapmaya çalışırdık!" dedi. "Vaay Fehmi Beye bak sen!" dedim gülerek.
"Eee, dergiler, filmler duruyor mu, attın mı peki?" dediğimdeyse, "Duruyor, İclal görmesin diye sakladım hepsini, sonra senle beraber izleriz!" dedi olanca azgınlığıyla. Yeniden dudaklarımı öpmeye başladı. Bense bu kez sol elimi alta kaydırıp etli amını kavradım. Am dudaklarını okşadıkça Aliye Hanım zevke geliyor, bacaklarını ve kalçalarını sıkıyor, kasıyordu.
"Amın tertemiz, genç bir kızınki gibi!" dedim öpüşmemizin arasında. Eliyle narin şekilde okşamasına devam ediyordu yarağımı. Arada yumuşak, sarkık memelerini de öpmeden duramıyordum. Dudaklarımı hoyratça öpmekten yoruldu biraz sonra. Bunu fırsat bilip ayak ucuna kaydım. "Bacaklarını ayır!" dedim. Dizlerinden büktüğü bacaklarını açtı iki yana. Amı şimdi yalanmak için hazır haldeydi.
Dilimi çıkarıp am dudaklarını yalamaya başladığımda Aliye Hanımın aldığı zevk saliseler içinde katlandı. İniltiler çıkıyordu ağzından. Kalçalarını kavrayıp amını emiyordum tıpkı memeleri gibi. Amının sarkık etli dudakları bir lastik gibi uzuyordu onları vakumladığımda. Ellerimle ayırdım amını. Dilimi içine soktum. İçi fırın gibiydi, henüz ıslanmamıştı, yaşından dolayı belki de ıslanmıyordu, ama zevk almasına yetiyordu. Amının içi kızarıyordu yalamalarımla beraber. Kendimi kaybetmiş gibi saldırmıştım kadının amına. Isırıyor, emiyor, yalıyordum durmadan.
Yarağım amına girmek için hazır hale gelmişti. Doğruldum dizlerimin üstünde. İyice büyümüş ve kalınlaşmış yarağımı kökünden kavrayıp salladığımda, Aliye Hanımın yüzünde zevkin yanı sıra endişe de belirmişti. "Yavaşça sok!" dedi fısıltıyla. "Tamam aşkım!" dedim ve ardından yarağımı tükürükledim. Büyük kafasını amına sürttüm önce, amının dudakları yaprak gibi titriyordu. Yavaşça bastırmaya başladım. Aliye Hanımın amı önce açılmayıp yarağımı geri iter gibi oldu, ama sonra kapılarını sonuna kadar açtı. Yarağım yavaş yavaş amına girip gözden kaybolmaya başlarken Aliye Hanımın gözleri büyüyor, dudakları titriyordu.
Yarısından fazlası içine girdiğinde bekledim bir süre. Sonra gidip gelmeye başladım. Yarağım amına girdikçe şişmiş, çıkıntı yapmıştı. Büyük dudakları yarağım gidip geldikçe açılıp kapanıyor, oynuyordu. Yumuşak, büyük ve sarkık memeleri her yöne doğru oynuyor, löpürdüyordu bu arada. Aliye Hanım zaman zaman başını kaldırıp bakmaya çalışıyor, yarağımın ne kadarını içine aldığını merak ediyordu.
Dizlerinin arkasından kavrayıp kaldırdım bacaklarını havaya. Yarağım daha fazla girip çıkar olmuştu amına. Aliye Hanımın korkulu gözlerinde zevkin pırıltıları görünüyordu şimdi. Açık pembe rujlu dudaklarını emiyor, yalıyordu. Sarkık memelerini kavramış, uçlarını emmeye çalışıyordu. Hareketlerim bir azalıp bir çoğalırken Aliye Hanımın amını delme işime devam ediyordum. Yıllardır içinde biriken pası yarağımla temizliyordum.
Birkaç sefer durup bekledim, ardındansa daha da derinlere sokmaya çalıştım. Ben ittirdikçe amı aynı güçle geriye itiyordu yarağımı. Ama amının ağzındaki genişlik içinde ilerledikçe darlığa dönüşmüş, amının derinleri bir bakireninki gibi zevk vermeye başlamıştı. Yarağımın kafasından tüm vücuduma zevk dalgaları yayılıyordu.
Bu zevki veren de 70 yaşındaki bir kadındı. Daha önce kendimden büyük bir kadınla beraber olmamıştım hiç. Birkaç arkadaşımdan bunun çok farklı bir deneyim olduğunu duymuş, ama inanmamıştım. Gerçekten de dedikleri gibi farklı ve inanılmaz bir deneyimi yaşıyordum. Her zaman çıtır kızlara ilgi duymuştum, ama yaşlı bir kadının da en az onlar kadar zevk verebileceğini öğreniyordum bu gece.
Zamanla Aliye Hanımın gittikçe şişen ve açılan amı yarağımı dibine kadar alır hale gelmişti. Bu anlarda ince pikeyi ağzına sokup ısırıyordu. Hafif bir acı ifadesi vardı yüzünde, ama zevkin doruklarında gezindiği asıl gerçekti. Bacaklarını omzuma attım ve biraz daha öne kaydım. Ellerimi serbest bırakarak belimi oynatmaya ve o şekilde sikmeye başladım. Aliye Hanım pikeyi dişleyip memelerini okşuyor, bazen de alta kaydırdığı eliyle amını ovalıyordu.
Yatakta kendine hakim olmasını bilen bir erkektim. Yıllarca karımı doyurmuş, ona zevkin en büyüklerini yaşatmıştım. Ama haset bir kadındı ve beni bıktırmıştı. Sonunda boşanma kararı almak zorunda kalmıştım. O da karşılık olarak benden yüklü bir nafaka ile tazminat alıp çocukları bana karşı doldurmuştu. Ama son zamanlarda birkaç defa arayıp görüşmek istemişti. Bense kabul etmemiştim.
Yavaşça kendimi geri çekip çıktım amından. Aliye Hanım boşaldığımı sandı, ama ben, "Daha değil, biraz da arkadan yapalım!" dedim. O an, "Ay onu alamam ben arkadan!" dedi korkuyla. Kendisini götünden sikeceğimi sanmıştı. Belki o da olacaktı, ama bu gece değildi. "Hayır, yanlış anladın. Domalmanı istedim, arkana geçip öyle yapmak istiyorum!" dediğimde, "Ay öyle söyle, korktum valla!" dedi gülerek. Sonra da yavaş hareketlerle dörtayak üstüne domaldı.
Arkasına geçip ayrık duran amına soktum yavaşça. Koca memeleri yatağa değiyordu. Yavaş yavaş gidip gelirken de sallanmaya başlamışlardı. Büyük ve buruşmuş göt yanaklarını avuçlamıştım. Yarağım yarısından fazla girip çıkıyordu amına. Aliye Hanımın platin sarısı saçlarını tutup çekiyordum ara sıra. Başını yana çevirip bakmaya çalışıyordu. "Girdi mi hepsi?" diye sorduğunda, "Yavaş yavaş giriyor, harika bir kadınsın sen!" dedim. Sözlerim onu mutlu ederken hafiften ıkınıp inliyordu.
Göt deliğinin ağzı da amı gibi tertemizdi. Kıl veya tüy yoktu hiç. Kadın bu yaşında kendine bakmasını iyi biliyordu. Götten sikiştiği belli değildi, ama en azından yarağımın kafasını içine alacağı muhakkaktı. Başparmaklarımla deliğin ağzına bastırıp ovalıyordum. Aliye Hanımın bundan keyif aldığını göt deliğinin büzüşüp genişlemesinden anladım. Ancak bu pozisyon, "Dizlerim ağrıdı, biraz duralım!" demesi ile sona erdi.
Yarağımı çıkardığımda sırtüstü uzandı. "Dizlerimde kireçlenme var biraz, üstünde duramıyorum!" dedi gülerek. Yarağımı kavrayıp salladım, amının sıvıları ile ıslanmıştı. "Ağzına alsana!" dediğimde dirseğinden destek alarak doğruldu. Sol eliyle kavradı yarağımı, taşaklarımı sıktı, kökünden kafasına kadar okşadı bir zaman. Sonra da ağzını kocaman açıp kafasını emmeye başladı. Kocasının getirdiği pørnø film ve dergilerden çok şey öğrenmişti belli ki. Yaşına rağmen usta bir saksocu gibiydi. Amından çıkardığım yarağımı emme konusunda herhangi bir beis görmemişti.
Yarağımı bu pozisyonda ağzına almakta zorluk çektiğini anlayınca ileri geri hareket etmeye başladım. Bu şekilde yarağım ağzına girip çıkmaya başlamıştı. Eğilip memelerini avuçladım, uçlarını sıktım. Aliye Hanımın pembe rujunun izleri yarağımda çıkmıştı. Ama amına yeniden girmek için sabırsızlanıyordum.
Bu kez ayağa kalktım. Yarağım kocaman kalın bir sopa gibi sallanıyordu. "Şöyle gel!" diyerek kalkmasına yardım ettim. Aliye Hanım omzuma geliyordu. "Kaç kilosun?" diye sordum. "60, niye sordun?" dedi şaşırarak. "Bak şimdi!" dedim ve dizlerinin altından tutarak kaldırdım havaya. "Ayyy!" diye küçük bir çığlık attı. "Korkma, tutuyorum ben!" dedim ve dudaklarından öptüm. Kalçalarından kavradım sıkıca. Aliye Hanım ellerini boynuma dolarken alttan yarağımı soktum amına. Geniş ve ayrık haldeki amına girmekte zorlanmadı yarağım.
Kucağımda olduğu halde sikmeye başladım. Yavaş yavaş kaldırıp indiriyordum onu. Benden 50 kilo hafifti, güçlü kollarımda tüy gibi kalıyordu. Götünü avuçlamıştım. Ayaklarını belime doladı daha rahat edebilmek için. Bir yandan da dudak dudağa ateşli bir öpüşme halindeydik. Yumuşak memeleri gövdelerimiz arasında sıkışmış ve iki yana doğru genişlemişti. İniltilerimiz artmış, odayı doldurmuştu. Aldığım zevkle Aliye Hanımı daha hızlı indirip kaldırmaya başlamıştım. Kucağımda zıplatıyordum onu. Bu halde de yarağım amına daha fazla girip çıkar olmuştu. Zevkli iniltileri ara sıra küçük acı çığlıklarla kesiliyordu.
Benden durmamı istediğinde bir süre yarağım amında olduğu halde bekledim. "Böyle biraz acıdı!" dediğinde, "Tamam!" diyerek indirdim yere. Bu kez yataktan destek alarak domalmasını istedim. Ellerini dayayıp bacaklarını iki yana açtı iyice. Yarağımı avuç dolusu tükürükleyip amına yerleştirdim ve bastırdım. "Ihhhh!" diye derin bir inilti çıktı ağzından. Yavaş yavaş pompalamaya başladım. Bunun son pozisyonumuz olduğunu anladım, çünkü kendime hakim olsam da boşalmaya yaklaşmıştım artık.
Kalın, etli belinden kavrayıp yüklenmeye başladım amına. Kasıklarım ve şişkin taşaklarım kasıklarına, kalçalarına çarptıkça odada yankılanan sesler de artıyordu. 'Şop şop!' seslerini Aliye Hanımın, "Ihhhh, ayyy, ahhhh!" sesleri bölüyordu. Sallanan ve iyice sarkan memeleri dairesel hareketlerle oynuyordu. Omzuna inen saçlarına asılıyordum ara ara. "Orospum benim, yaşlı orospum, harikasın!" demeye başladığımda Aliye Hanım ıkınmaya başlamıştı. Yarağım dibine kadar girip çıkıyordu yıllanmış amına. Şişmiş taşaklarım onun memeleri gibi oynuyordu.
Bembeyaz göt yanaklarına tokatlar atmaya başladım. Aliye Hanım ise başı öne eğik halde inliyor, ahlıyor, uhluyordu durmadan. "Benim yaşlı orospum, işte böyle, harika, işte böyle!" diye diye sonunda boşalmaya başladım. Kendimi kaybetmiş halde yükleniyordum amına. Döllerim amından kasıklarına akıyordu.
Amından çıktığım zaman göt yanakları ve kasıkları kızarmıştı. Yarağımın kafası ise bir patlıcan gibi morarmıştı. Aliye Hanım yavaşça doğruldu. "Uhhh, bitti mi?" dedi gülerek. Sarı saçlarını geriye atıp alnımdaki teri sildi. "Bitti, ama sen de terledin iyice!" dedim. Gerçekten de sırılsıklam olmuştuk. Hava zaten sıcaktı, bir de kapıyı kapatınca içerisi hamam gibi olmuştu. "Hele şükür!" dedi yatağa oturup.
"Böylesini de ilk defa görüyorum, ne kadar uzun sürüyor senin boşalman?" dedi şaşırmış gibi. "Yılların deneyimi olunca böyle oluyor!" dedim. Sağ elini arkaya koyup bacak bacak üstüne attı. "Valla şekerim çok iyisin, ama yoruldum valla. Kolay değil bu yaştan sonra. Ama sayende bu yaşımda kadın olduğumu hissettim. Bunun için teşekkür ederim sana!" dedi.
Elinden tutup kaldırdım. Yerde duran saten geceliğini giyindi. Kasıklarında kalmış döllerimi ise uzattığım atletimle sildi. Oturunca yatağın üstü de dölden nasibini almıştı. "Ben bunları sabah yıkarım!" deyince, "Ya bırak şimdi, bunları düşünme!" diyerek kendime çektim. Dudaklarını emdim uzun uzun.
Öpüşmemizin sonunda, "Sende böyle yarak varken karın ayrılmakla hata etmiş!" deyince, "Huy kötü olunca yarak ne yapsın!" dedim. "Hiç jigololuk yaptın mı?" diye sordu bu sefer. "Yok be, nerden çıkardın. Seninle oldum diye jigolo mu sandın beni?" dediğimde, "Yok, yanlış anladın beni. Seninle para karşılığı beraber olmayı kabul edecek birçok kadın tanıyorum!" dedi yanıt olarak. "Etrafımda öyle bir sürü kadın var, ama seni onlara kaptırmaya hiç niyetim yok tabii ki!" dedi sonrasında.
Son kez dudak dudağa öpüştükten sonra kapıyı açıp çıktı. Ara kapıdan kendi dairesine geçecekti, ama az sonra yüzünde korku dolu bir ifadeyle geri geldi. "Ara kapı aralıktı!" deyince, "Kapatmamış mıydın?" diye sordum. "Kapatmıştım, ama aralıktı! İclal geçmiş bu tarafa!" dedi. "Uyku hapı içti demiştin hani?" dediğimdeyse, "İçtiğini görmedim, yatağının yanında ilaç kutusunu görünce içtiğini sandım. Allah kahretsin, küçük orospu kandırdı beni. Bizi dinlemiş, adım gibi eminim!" dedi. Sonra da bir şey demeden dairesine geçti.
Cüce İclal annesi ile sikişmemizi yatak odasının kapısında durup dinlemişti...
59 notes
·
View notes
Text
Genç bana adeta süper seksi öğretti

25 yaşında 5 yıllık evli bir kadınım. Eşimle aynı yaştayız. Mükemmel bir evliliğimiz var, mutluyum, anlayışlı, her isteğimi yerine getiren bir kocam var. Ama tek sorunumuz cinselliğe bakış açımız… Kocam tam anlamıyla azgın bir erkek… Bense, onun kadar sekse meraklı değilim. Yetiştiriliş tarzım, seksi umacı gibi gösteren ailem, kendimi bakire olarak kocama saklayıp her şeyden kendimi soyutlamam, her şey bir araya geldi, neredeyse frijit bir kadın oldum çıktım. Yıldırım aşkına tutulup birbirimizi sevdik, flört dönemini kısa tutup evlendik. Birbirimizi yeteri kadar tanıyamadan… Sadece, ben ona ilk erkeğim olduğunu anlattım, o da buluğ çağından beri seks yaptığından bahsetti. Sayısız kız ve kadınla yatmış, ama tanıştıktan sonra sadece ben varmışım. Her şeyi bana o öğretecekmiş. Seviştiği hiçbir kadın benim kadar güzel, seksi, gösterişli değilmiş. Gerdek gecesinden başlayarak öğretmeye başladı da… İlk defa bir erkeği çırılçıplak gördüm, kalkmış bir erkekliğe ilk kez yakından bakıp dokundum, bacaklarımın arasına ilk kez bir yabancı el, bir erkek organı değdi… Zifaf korkumu anlayışlı, sevecen kocamın yardımıyla atlatabildim, tüm gece uğraştıktan sonra, sabaha karşı bekaretimi verdim. Sonrası da hep böyle devam etti. Sürekli kocam istedi, ben verdim. Sadece içki içtiğim nadir günlerde bazen azıp ilk hareketi ben yaptım. Tek kadeh bile beni sarhoş etmeye yeter, rahatlar, gülmeye başlarım. İkinci kadehte hareketlerimi kontrol edemem, o seksi görev gibi gören kadın gider, kocama azgın bir fahişe olurum, sonra da sızar kalırım. Sabah başımın ağrısıyla, bacaklarımın arasında kocamın kurumuş dölleriyle, yanımda mutlu mesut yatan kocamla uyanırım.
Bir ay önce tatile gittik. Güzel bir tatil köyüydü. Geniş bir arazinin içinde yayılmış bungalow tipi, içleri çok güzel dekore edilmiş müstakil evlerden oluşmuştu. Her şey harikaydı, gülüyor, eğleniyorduk. Gündüzleri ortadaki büyük yüzme havuzuna, geceleri köyün içindeki diskoya gidiyorduk. Günlerimiz harika geçiyordu. Üçüncü günün sonunda havuz başında eğlenceler düzenleyen animatör gençle samimi olduk. Adı Hakan’dı ve hep bizimle takılmaya başlamıştı. Kocamla kafaları uyuyor, ben de onlara katılıyordum. Kısa sürede Hakan’ın asıl amacının bana asılmak olduğunu anladım. Hareketleri, bana bakışları değişikti. Tamam yakışıklı çocuktu, güçlü kuvvetli, gösterişli kasları, sportmen vücuduyla güzel bir erkekti. Ama kocam varken ona yüz veremezdim. Kocama birkaç kez ima ederek anlatmaya çalıştım. Gece yatağımızda benimle sevişirken,
-“Kadir…” dedim. “Şu Hakan… Gözü hep üzerimde… Yiyecek gibi bakıyor. Havuzda iki parça bez var üstümde, onları da gözleriyle soyuyor. Çekiniyorum…” falan dedim. Aldırmadı bile… Güldü…
-“Sikecek gibi mi bakıyor? Aldırma aşkım… Dediğin gibi, yanında ben varım. Öyle güzelsin ki, hele o minik bikinilerini giydiğinde öyle seksi oluyorsun ki, zavallı Hakan da her erkek gibi sana bakmadan yapamıyor. Boş ver… Sana bakan diğer erkeklerin yanında o da benim güzel, seksi karıma biraz bakıversin… Bence sakıncası yok… Biz tatilimizin tadını çıkaralım.” diyerek sevişmeye devam etti. Ne geniş kocam vardı benim… Kendine o kadar güveniyordu ki, kıskanmak kelimesini bilmiyordu bile… Kocam her zamanki gibi misyoner pozisyonunda üstümde gidip gelirken, bu kadar rahatlığın iyi bir şey olup olmadığını sorgulayarak yattım altında…
Bir parça kıskansa daha mı hoşuma gidecekti? Kısıtlasa, her şeyime karışsa, kızsa… Karar veremedim bir türlü… Boş verdim ben de… Dikkatimi içime girip çıkan kocamın erkekliğine verdim, bir parça zevk duymaya çalıştım. Ertesi gün tatilimiz yine aynı şekilde devam etti. Yine havuz başı… Yine her boş anında yanımızda biten Hakan… Kocamın olmadığı anlarda onun beni yer gibi bakışları… Bir yandan çekiniyordum, pek yüz vermiyordum, bir yandan da böylesine beğenilmekten, istenilmekten gizli gizli bir mutluluk duyuyor, içim bir hoş oluyordu. Bir yanımda kocam, diğer yanımda Hakan… Bana hayran iki erkeğin arasında kendimi prenses gibi hissediyordum. Beşinci gün akşamı diskoya gittik. Harika bir ortam vardı. İnsanın kanını kaynatan canlı, gürültülü bir müzik, etrafta dünyaya aldırmaksızın dans edenler, öpüşenler, sevişenler…
Sütyensiz, dik memelerimi ortaya seren kısacık, askılı bir tişört, altımda mini etek, ayaklarımda yüksek topuklu sandaletler vardı. Yanımda müziğe uygun kıpırdayıp duran kocamla ayakta dikilip etrafı seyrediyorduk. Hakan elinde kokteyl kadehleriyle yanımızda bitti. İçkiye dayanıksız olduğumu bildiğimden pek içmek istemiyordum. Ama hem Hakan’ın, hem kocamın ısrarlarını kıramadım, getirdiği kadehi aldım, içmeye başladık. İşte yine aynı şey oluyordu. Birkaç yudum sonra alkol damarlarımda dolaşmaya başladı. Benim de o evli, ağırbaşlı, ev kadını maskem bir anda çıt diye kırıldı, içimdeki kadın ortaya çıkıverdi.
Birinci kadehlerimiz bittiğinde Hakan hemen gidip ikincileri getirdi. Ben de onlara katılmaya, olduğum yerde kıpırdayıp dans etmeye başladım. İkinci kadehlerimizi fondip yapıp kocamla kendimizi dans pistine attık. Loş ışığın altında yanıp sönen, dönüp duran ışıklar, gümbür gümbür çalan hareketli müzikler… Biraz sonra Hakan yanımıza geldi, yanımızda dans etmeye başladı. İki erkekle beraber dans ediyordum. Oryantal müzik başladı. En sevdiğim müzik… Kıvrılıyor, bükülüyor, uzun saçlarımı, mini eteğimi savurarak, müziğin ritmini içimde duyarak dans ediyordum. Hakan ve kocam da karşımda alkışlarıyla tempo tutuyorlardı. İkisinin de gözleri benim her yerimde dolaşıyor, bense onların arzulu bakışlarının altında bir profesyonel dansöz gibi kıvırıyordum.
Müzik bitti, masamıza döndük. Hakan tekrar içki getirdi. Ben artık kendimi iyice koyvermiştim. Bir dikişte onu da içtim. Olduğum yerde devam eden çılgın dans müziğinin etkisinde masada oturan erkeklerin önünde dans ediyordum. Öyle coşmuştum ki, oturduğum koltuğun üzerine bile çıktığımı hatırlıyorum. İkisi de, hatta etraftaki erkekler de aşağıdan beni izliyorlardı. Savrulan minicik eteğimin altına giydiğim tanga külodu bile görüyorlardı eminim…
Ve alkolün verdiği cesaretle buna aldırmıyordum bile… Hatta hoşuma gidiyordu bana öyle bakmaları… Kocam da beni durdurmak, aşağıya indirmek için hiçbir hareket yapmıyordu. Sanırım bana bakmaları kocamın da hoşuna gidiyordu. Bir süre sonra yoruldum. Hareketli dans, fazla kaçırdığım alkol iyice etkilemiş, ayakta duramıyordum. Başım dönüyordu. Gülüyor, saçma sapan konuşuyordum. Kocam koluma girdi,
-“Hadi gidelim hayatım, sen iyice oldun. Hakan bana yardım eder misin, karımı odamıza çıkaralım…” dedi.
İki yanıma geçip kollarımı boyunlarına attılar, beni kaldırıp diskodan çıkardılar. Aslında onların da benden farkları yoktu, onlar da iyi içmişlerdi. Kahkahalarla gülüyorlar, konuşuyorlar, dengelerini zor sağlıyorlardı. Ama ne de olsa erkek olduklarından içkiye daha dayanıklıydılar. Diskodan çıktık. Odamıza kadar olan yol boyunca kocamın eli sırtımda, Hakan’ın eli ise belimde, kalçalarımdaydı. Ben yürüdükçe elini kalçalarımda okşarcasına oynatıyordu. Öyle sarhoştum ki, tepki veremiyordum, o da okşamalarına devam ediyordu.
Odamıza geldik, kapıyı açtılar, içeri girdik hep birlikte… Beni yatağın yanına kadar getirdiler. Önce oturdum, sonra başım dönünce sırt üstü attım kendimi… Altımdaki mini etek sıyrılmış,küloduma kadar meydandaydı, biliyordum fakat aldırmıyordum. Bu kafayla, gecenin bu saatinde etek düzeltmekle uğraşacak halim yoktu hiç…
Hakan da ayakta, hemen önümde duruyor bana bakıyordu. Sanırım tanga külodumun manzarası hoşuna gitmiş olmalıydı, gözlerini ayıramıyordu benden… Kocam yandaki koltuğa oturmuş, mini buzdolabından içecek bir şeyler aranıyordu sarhoş sarhoş… Hakan bana bakmayı bırakıp isteksizce iyi geceler diledi. Kapıya yönelmişti ki kocam elinde içki şişesiyle seslendi,
-“Nereye Hakancım? Gel birer içki daha alalım dostum, cila olur…” diye davet etti. O da üstüne atladı, teklifi hemen kabul etti. Beni izlemeye doyamamıştı anlaşılan… Daha ilk içkilerini içerken kocam esnemeye başlamıştı. Bu arada Hakan’ın telefonu çaldı. Balkona çıkıp bir süre konuştu. Konuşurken bile gözleri benim üzerimden ayrılmıyordu, görüyordum. Hakan balkondayken kocam içkisini bitirmiş, koltukta kaykılıp horlamaya başlamıştı. Konuşmasını bitiren Hakan kocamın yanına geldi,
-“Kadir abi…” diye seslendi, horlayarak uyuklayan kocamı dürttü birkaç kez, uyandırmaya çalıştı. Kocam hala uyumaya devam ediyordu. Onu bıraktı, benim yanıma geldi. Ben kolumu bile kaldıramıyordum, kısık gözlerimin arasından etrafımda fıldır fıldır dönen odada olup bitenleri izlemeye çalışmakla yetiniyordum sadece… Yanıma oturdu. Uzun uzun beni seyretti. Her zamankinden farklı, boğuk bir sesle,
-“Bukeett…” diye seslendi bana… Başımı hafif kaldırıp aynı tonda, peltek peltek yanıtladım, gülüyordum bir yandan,
-“Efendiimm..”

-“Sen niye bir içki daha içmiyorsun Buket?” Elimi tutmuş okşuyordu bunu sorarken…
-“Çok sarhoş oldum Hakancım…” dedim. “İçki istemiyorum artık…”
-“Canım, daha çok soda var bunun içinde… Bak, bu hapı da içine atıyorum. Bu ilaç baş dönmesine, sarhoşluğa birebirdir, etkilerini azaltır…”
-“Azaltır mı? Heyy, güzelmiş. Ver bari içeyim…” dedim, kolumu zorla kaldırıp kadehi aldım elinden, sırtımı yatağın başlığına dayayıp yudum yudum içtim. O da benimle beraber kendi içkisini yudumlarken havadan sudan konuşup duruyordu. Bu arada benden taraftaki elini de dizime atmıştı. Sonra o konuşmaya devam ederken, dizimdeki eli çok yavaş hareketlerle bacağımı okşamaya, hafif hafif yukarılara doğru ilerlemeye başladı. Umursamadım. Zaten bir şey yapacak, karşı koyacak halim de, niyetim de yoktu.

Biraz sonra okşamaların dozu arttı, bacağımdaki el yine okşaya okşaya eteğimin altına girdi. Adeta bir yılanın süzülmesi gibi ilerliyordu bacaklarımda… Hoşuma da gidiyordu okşaması… Kedi gibi gerindim uzandığım yerde… İçimde bir şeyler akmaya, kaynamaya başladı. Bacaklarımın arasında okşayarak ilerleyen eli şimdi küloduma ulaşmış, kadınlığımı okşuyordu tanga külodumun üzerinden… Yarım ağızla itiraz ederek doğrulmaya çalıştım,
-“Aaa… Ne yapıyorsun Hakan?” dedim peltek peltek…
-“Şşşş… Sakin ol canım… Seni sikmek istiyorum sadece…” diyerek omuzlarımdan tutup geriye bastırdı beni… Direkt olarak sikmekten bahsetmesi komiğime gitmişti. Kızacak yerde gülerek,
-“Terbiyesiz…” dedim. Elimi eteğimin altında kıpırdayıp duran elinin üstüne koydum. “Ahh… Hakan… Hakan… Çok terbiyesizsin, biliyor musun? Hem terbiyesiz, hem yakışıklısın… Sana, heykel gibi vücuduna, kaslarına, mayonu kabartan erkekliğine baktıkça bakasım geliyor… Bitiyorum Hakan… Yağlarım eriyor… Islanıyorum…” Sarhoşluğun verdiği cesaretle kelimeler istemsizce ağzımdan dökülüyordu. İçimden geçirdiğim, kendime bile söylemediğim şeyleri dile getiriyor, duygularımı, hayranlığımı itiraf ediyordum ona…
-“Ben de sana hayranım aşkım… Bu güzel, biçimli vücuduna, gülüşüne, seksiliğine… Hastayım sana… Seni ilk gördüğüm anda da, her gördüğümde de sikim kalkıyor… Seni sevmek, okşamak, sikmek için deliriyorum… Ohhh… Çok güzelsin yavrum… O gün bu gün… Şimdi seni sikmek üzereyim… İsteğim oldu… Kocanın yanında sikicem seni… Onun gözlerinin önünde… Her yerini sikicem… Bu gece benimsin… Benim kadınımsın… Benim…” Elimi tutup kucağına koydu. Pantolonunun altında sertleşmiş, kazık gibi olmuş aletini tutturdu bana… -“Şuna baksana… Nasıl istiyor seni… Amına girmek için sabırsızlanıyor yarağım… Ohhhh… Bebeğim benim… Canımm…” Cevap verecek halim bile kalmamıştı. Onun böyle kaba, müstehcen, amlı, sikli, yaraklı kelimeler kullanarak konuşması da ayrı delirtiyordu beni… Tahrik oluyordum… Kocamdan pek duymadığım, konuşmasına izin vermediğim, susturduğum sözcüklerdi bunlar… Kendimi bıraktım ben de…
Beni seven, okşayan eline karşı koyacak gücüm yoktu. Tam tersine, karşı koymak şöyle dursun, daha da ilerlesin, okşasın, sevsin istiyordum. Kanım kaynıyordu. Kadınlığımı okşayan el iyice cüretini arttırmış, külodumu çekip çıkarıvermişti. Parmaklarını içime sokmuştu. Islanmaya başlayan amımın dudaklarını, klitorisimi okşuyordu parmaklarıyla… Kocama bakmayı akıl edebildim o durumdayken… Hala koltuğun üzerinde kaykılmış horlayıp duruyordu. Top atılsa duyacak hali yoktu… Sonra, bir şeyin farkına vardım. Kasıklarımda bir yanma başlamıştı. Alev alev yanıyordu cinsel organım, etrafı, içleri kaşınıyordu… Sanki vücudumun bütün kanı oramda toplanmıştı. Adeta tüm kanımın damarlarımda oraya doğru ilerlediğini hissedebiliyordum. -“Ne… Ne oluyor bana böyle?” diye sormaya çalıştım. Cevap bile vermedi bana… Eteğimi belime kadar sıvamış, başını kasıklarıma eğmiş, tüm dikkatini orama vermişti. Dirseklerimin üzerinde doğrulmuş, ne yaptığını anlamaya çalışıyordum sarhoş kafayla… Dudaklarını yapıştırdı orama… Dilini çıkarmış, bir köpek yavrusu gibi yalıyor, dudaklarıyla somuruyordu.
-“Mmmm…” diye inledim. “Ohhh… Hakan… Ne yapıyorsun sen?” dedim fısıltıyla… Yalamayı bırakıp bana baktı başını kaldırıp, -“Amcığını yalıyorum canım… Güzel amcığını… İstemiyorsan bırakayım… Ne diyorsun? Bırakayım mı?”
-“Yoo… Hayır… Sakın bırakma… Çok güzel… Devam et…” diye atıldım hemen… “Yalaman hoşuma gidiyor, oramın ateşini alıyor sanki… Ne oluyor bana böyle Hakan? Oram yanıyor sanki… Ne yaptın bana sen? Yoksa… Koyduğun hap…” Gülümsedi,
-“Sadece içkine ilaç koydum güzelim… Azdırıcı… Bu gece seni sikmem için yalvaracaksın bana… Sikimi sokmam için, amından götünden sikmem için… Sikimi yalayabilmek için bana yalvaracaksın…” -“Yoo… Hayır… Asla yapmam, yapamam senin dediklerini… Ben… Ben evli bir kadınım… Kocamın yanında nasıl yaparsın bunu bana Hakan?” diye itiraz ettim gücümün kalan son kırıntılarıyla…
Beni bıraktı, ayağa kalkıp üzerindeki pantolon ve gömleği hızla çıkarıp atıverdi. Sadece slip küloduyla kaldı. Külodun önünde kocaman bir kabarıklık vardı. Sonra külodunu da indirip çıkardı. Havuzda mayosu ıslandığında kabarıklığını gördüğüm ve hep merak ettiğim aleti fırlayıverdi dışarıya… Kocamınkiyle aynı boyutta, biraz kalınca bir erkekliği vardı, taş gibi olmuş, yukarıya doğru kalkmış haldeydi. Bana yaklaştı, yattığım yerden saçımı tutup canımı yakarak kendine çekti. Kasıklarına, erkekliğine yaklaştırdı dudaklarımı… Ne istediğini biliyordum. Çaresiz dilimi çıkarıp ucunu yaladım yavaşça…
-“Bu gece kocan benim tatlım… Yala onu…” dedi sert bir sesle… “Yala ve em…”
Sikinin başını ağzıma soktu haşince… Çaresizce dudaklarımı açıp içeriye kabul ettim. Saçımdan asılarak sikini sokup çıkarmaya başladı ağzıma… Diğer elini de uzatıp tişörtümün dekoltesinden soktu, sütyensiz göğüslerimin üzerinde dolaştırmaya, sıkıp avuçlamaya başladı. İnledim. Hoşuma gidiyordu onu yalamak… Kasıklarının erkek kokusu afrodizyak gibi daha çok tahrik ediyor, delirtiyordu beni… Sanki içkime koyduğu ilaç yetmezmiş gibi… Elimi kasıklarıma apış arama götürdüm. Orada yanan ateşi parmaklarımla okşayıp söndürmeye çalıştım. Ne mümkün… Yanıyordum alev alev… İnce parmaklarım yangını söndürmekte yetersiz kalıyordu… Bir de göğüslerimi avuçlayıp duran el daha da arttırıyordu ateşimi… Sonra ağzımdaki cinsel organını çıkarıverdi, onu tutan elimden kurtarıp geri çekildi. Aletini emmekten yalamaktan ıslanmış dudaklarıma yumuldu. Hırsla karşılık verdim dudaklarına… Nefessiz bırakıncaya kadar öptü beni… Sonra dudaklarıma da bırakıp beni yatağa itti, kendisi doğrulup geri çekildi. Yatağın yanında ayakta beni izliyordu ıslak aletini okşayarak…
Elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi kalakaldım. Kasıklarımdaki o yanma, vajinamdaki şişkinlik, kaşıntı hissi hala devam ettiği gibi sanki şiddeti daha da artıyordu. İki elimi de apış arama götürdüm, sıkıyor, okşuyor, yatağın içinde bacaklarım sımsıkı kapalı kıvranıyordum.
Başımı yana çevirdiğimde birden gözüm kocama ilişti… Korktuğum başıma gelmişti… Gözleri açıktı… Bana bakıyordu… Yanıbaşında çırılçıplak bir erkekle beraber yatakta yatan karısına… Dünya başıma yıkıldı sanki… Utandım, yerin dibine geçtim… -“Oh, Kadir…” diyebildim. Bu arada Hakan üzerime eğilmiş, üzerimde ne varsa bir bir çıkarıp atıyordu. Kısa sürede ben de çırılçıplak kaldım, yatakta kıvranır haldeydim… Duramıyor, içimde yükselen seks isteğini durduramıyordum. Kocamın ifadesiz bakışları parlamaya başladı sanki… Anlayamıyordum… Olan biteni kavrayamıyordum… Neler oluyordu bana böyle? Her zamanki alkol azgınlığı değildi bu… İçime bir şey girmesi, bir erkeklik organının girip beni çılgınca becermesi için deliriyordum adeta… İçimdeki kaşıntıyı, yangını ancak böyle giderebilirdim… Öyle geliyordu bana… Kocama yalvardım, elimi uzatıp çağırdım, -“Kadir… Kocam… Yanıma gel… Yatağa… Seni istiyorum… Hemen…” Oysa sarhoş, kolunu kaldıramayacak vaziyette, koltukta beni, bizi izlemekle yetiniyordu. Peltek peltek, tipik sarhoş konuşmasıyla, dilini ağzının içinde zor döndürerek cevap verdi bana,
-“Karıjımm… Harika görünüyorsun… İkiniz de öyle… Sanki pornolardaki sikişen artistler gibisiniz… Hadi sevişin… Ben sizi seyredeyim…”
Pantolonunu indirmiş, yarı sertleşen aletini eliyle sıvazlayarak bize bakıyordu bunu söylerken… Kulaklarıma inanamıyordum. Neler söylüyordu bu adam? Hakan atılıp söze karıştı,
-“Kadir abiden sana hayır yok… Benim seni sikmemi istiyor… Öyle değil mi Kadir abi? Karını becermemi ister misin? Şimdi, şurada, gözünün önünde… Sikeyim mi güzel karını? Seksi karını?” Kocam başını salladı onaylayarak,
-“Evet… Karımı sik Hakan… Becer onu… Sik kaltağı… Amına koy karımın… Seksin ne olduğunu öğrensin… İsteyip de alamamak neymiş öğrensin… Yalvarmayı öğrensin…” Hakan bana döndü bu kez,
-“Sen ne diyorsun aşkım? Sikilmek istiyorsun değil mi? Oh, yavrum benim… Nasıl da kıvranıyorsun seks için, sikilmek için… Amcığından sular akıyor… Deli gibi sikilmek istiyorsun, biliyorum… Şu anda kim gelse sikilmeye razı vaziyettesin… Defalarca denedim bu hapı… Etkilerini çok iyi biliyorum. Sabaha kadar siksem doymayacaksın artık… Durmadan sevişmek istiyorsun şu anda… Ama hayır… Yalvar bana… Sikmem için yalvar… Amına koymam için, yarağımı amına sokmam için yalvar… Yoksa düzmem seni… Sikmem…”
Doğru söylüyordu… Öyle bir istekle kıvranıyordum, öyle bir çılgınca sevişme arzusu, sikilme isteği sarmıştı ki bedenimi… Bacaklarımı sımsıkı kapayıp amımı kıstırıyor, kollarımı kendime sarıp içimdeki kahredici isteği gidermek istiyordum. Ama nafile… Dediğini yapmaktan başka çarem yoktu… Kısık sesle istediğini yaptım,
-“Lütfen… Hakan…” diye kekeledim. Elini kulağına götürdü, gülerek,
-“Efendim? Duyamadım tatlım… Yüksek sesle söyle… Ben de, kocan da duyamıyoruz… Ne istiyorsun benden?” Artık sabrımın sonuna gelmiştim. Dayanamıyordum. Ne isterse yapmaya hazırdım. Yeter ki …
-“Piç herif… Seni istiyorum…” diye bağırdım. “Sik beni… Alçak… Ne istediğimi biliyorsun… Orospu çocuğu… O hapı atarken bu duruma düşeceğimi biliyordun. Becer beni artık…Sik… Ne istersen yaparım… Gel artık… ” Bacaklarımı olabildiğince ikiye ayırdım. Elimle kadınlığımın dudaklarından tutup açtım. İçinden sular akan pembe çiçeğimi ona gösterdim. Umutsuzca yalvardım. Onun sözcükleriyle…
-“Lütfenn… Seni istiyorum… O şeyini sok içime… Sikini… Yarrağını sok… Yalvarıyorum…” Gözlerimden yaş gelmeye başlamıştı, bayağı ağlıyordum istemsizce…
-“Peki aşkım… Madem çok istiyorsun sikmemi… İstediğini vereyim ben de… Öyle değil mi Kadir abi? Bak nasıl ağlıyor karıcığın… Sikmemi istiyor benden… Sikmem için yalvarıyor bana…” Elini uzatıp yanaklarımdan akan gözyaşlarımı sildi, “Canım benim… Kıyamam sana… Nasıl da ağlıyor, şuna bak Kadir abi…”
-“Hadi artık Hakan… Sen de yalvartma artık… İstediğini ver karıma… Bak ben de bekliyorum… Sik artık şunu…”
Sonunda dediğini yaptırmış, sikilmek için yalvartmıştı beni… Gözyaşlarımdan ıslanan yanağımı okşayan elini tutup avuçlarını öptüm, kendime çektim umutsuzca… Gülümseyerek geldi, bacaklarımı aralayıp arasına girdi. Sertleşmiş sikini tutup kadınlığıma sürttürdü,
-“Ohhhh…” diye inledim kıvranarak… Gerisinin gelmesini bekledim. Gelmedi… Sikini su içinde kalmış, ıslak yarığım boyunca ileri geri sürtüyor, klitorisimi sikiyle okşuyor, delirtiyordu beni… Sikinin bu ilk teması bile yetmişti bana… İlk kasılmalarımı yaşadım. Daha içime girmeden orgazm oluyordum.
Amımdan sular fışkırıyordu adeta… Tişörtümü alıp bacak arama sürdü, ıslaklığını aldı. Amımın sularıyla ıslanmış tişörtümü burnuna götürüp kokladı. Sonra yavaş hareketlerle aletini kadınlığımın girişine nişanladı, başını dayadı. Dışı kuruyan kadınlığıma zorla sokmaya başladı. Acıyla inledim. Aldırmadı bile… Dudaklarını ikiye ayırıp sokmaya devam etti. İçimden gelen zevk suları tekrar akmaya, amımı kayganlaştırmaya başlamıştı hemen…
Yarıya kadar soktu, geriye çıkardı. Tekrar soktu. Bu kez bir hamlede dibime kadar girmişti aleti… Boynuna sarıldım sımsıkı… Kendime çektim… öyle bir zevk alıyordum ki…
-“Ahhh… Çok güzel…” diye inledim. Öylece kaldı içimde… Hareket etmiyordu… “Hadii… Devam et… Sik beni Hakan…” dedim. Başını ellerimle tutmuş, dudaklarına çılgınca öpücükler konduruyordum. Gidip gelmesini istiyordum içimde ama o hareketsiz duruyordu. Bu kez ben kalçalarımı kaldırıp indirmeye, sert aletin vajinamda gidip gelmesini sağlamaya başladım. Delirmiştim adeta… Deli kuvveti gelmişti bana…
Bacaklarımı beline dolayıp yana devrildim, erkeğimi sırt üstü yatırıp üzerine çıktım bir anda… Şimdi üstünlük bendeydi… İstediğim gibi hareket edebilirdim. O içimi kavuran istekle, inip kalkmaya başladım. Dizlerimin üzerinde yükseliyor, başı dışarıya çıkana kadar durmuyordum. Sonra hızla oturuyor, içimi yaran erkeklik organı dibime kadar dayanıyor, kasıklarımız birbirine yapışıyordu. Bir makine gibi devamlı tekrarlıyordum bu hareketi… Kasıklarındaki kılların klitorisime sürtünmesi öldürüyordu zevkten… Tekrar boşaldım o zevkle… Hakan’da ise tık yoktu. Boşalmamıştı. Dimdik penisi içimde, emrime hazır bir asker gibiydi…
Boşalmam bitince beni yana devirdi. Kalktı, belimi tutup domalttı yatağın üzerinde… Arkamdan girdi bu kez… Dakikalarca arkamda gidip geldi. Zevk sularım bacaklarımdan yatağa süzülüyordu. Elimi araya sokup parmağımı klitorisime götürdüm. Başım yastıkta, domalmış vaziyette, parmaklarımla klitorisimi okşayıp sıkarken Hakan da, yeni kocam da piston gibi gidip geliyordu içimde…
İyice hızlandırdı hareketlerini… Ben yine yükselmeye, orgazma yaklaşmıştım ki aniden çıkıverdi içimden… Böğürüyordu adeta, belimde, sırtımda sıcak dölleri hissettim yağmur gibi… Boşalıyordu… Tam orgazma yaklaştığım anda aniden içimden çıkması delirtmişti beni…
Yatağa attım kendimi… Parmaklarımla kendimi okşamaya, klitorisimi hırpalamaya devam ettim. Beni heyecanla izleyen iki erkeğin önünde, yatakta kıvrana kıvrana kendimi tatmin ediyordum. Bağıra bağıra boşalmaya başladım az sonra… Dakikalarca kasıldım, titredim, inledim…
Kasılmalarım bittiğinde çarmıha gerilmiş gibi kollarım, bacaklarım açık kala kaldım… Bitmiştim… Kollarım tutmuyordu… Nefes nefese, soluk almaya çalışıyordum. Göğsüm körük gibi inip kalkıyordu. Ter içindeydim. Sırtımda Hakan’ın dölleri vardı, yattığım yerde ıslaklığını hissediyordum. Hakan elimden tuttu, kaldırıp koluma girdi, banyoya götürdü beni… Duşun altına soktu, bir güzel yıkadı, çıkarıp kuruladı. Tekrar yatağa getirip yatırdı. Gidip kendisi duşun altına girdi.
Benimse parmağımı kıpırdatacak halim yoktu. Sırt üstü serilip kalmıştım yatakta… Birden bacaklarımın arasında bir temas hissettim. Zorla gözlerimi açıp baktım. Kocamdı. İnledim,
-“Yoo… Hayır…” dedim. Kadir bana aldırmıyordu bile… Teni ıslaktı, su damlacıkları süzülüyordu. O da duşa girmiş, sarhoşluğunu atmış gibiydi. Bu kez kocam bacaklarımı araladı, kalkmış aletini içime soktu. O tanıdık zevk ateşi anında tüm vücudumu sardı yine…
Kendime inanamıyordum. Az önce boşalmıştım. On dakika olmamıştı daha… Ama içime giren kocamın sikini iştahla, sevişmeye yeni başlamış gibi alıyordum içime… Bacaklarımı ayırıp içimde yükselen şehvetin kollarına bıraktım kendimi… Gözlerim kapalı, kocamın içimde gidip gelen sikini hissetmeye çalışıyordum. Dudaklarıma temas eden bir sıcaklıkla gözlerimi açtım. Duştan çıkan Hakan yanımıza gelmiş, belindeki havluyu eliyle tutup tekrar sertleşmiş sikini dudaklarıma sürüyordu.
-“Aç ağzını… Yarrağımı ağzına al… Yala canım…” dedi.
Dediğini yaptım hemen… Ağzımı kocaman açtım, sikini dudaklarımın arasından kaydırıverdi. Dudaklarımı kapatıp ağzıma alabildiğim kadarını somurmaya başladım. Dilimle de ağzımın içindeki kısmını okşuyor, emiyordum. Kocam da içimde gidip gelirken gözlerini benden ayırmıyor, karısını paylaştığı adamın sikini nasıl yaladığıma bakıyordu. Zevk aldığı belliydi, bizi izledikçe içimde gidip gelen sikinin daha da büyüdüğünü hissediyordum.

Kendime, yaptıklarıma, yaşadıklarıma inanamıyordum. Bir rüyada, bir porno filmde gibi hissediyordum kendimi… Kocam bacaklarımın arasında, içimde gidip geliyor, ben elin adamının sikini ağzıma almış her tarafını yalayıp emiyordum. Bir elimle de alttan sarkan torbalarını okşuyordum sürekli… Sikini bana emdiren Hakan’ın eli memelerimde dolaşıyor, okşuyor, uçlarını sıkıyordu. Kocamsa ayak bileklerimi tek eliyle tutup bacaklarımı havaya kaldırmış, iyice daralan kadınlığımda gidip gelirken, zevk sularımda ıslattığı parmağıyla arka deliğimi okşuyordu.
O seks yapmayı görev gibi gören kadın mazide kalmıştı. Onun yerine azgın bir fahişe gelmişti. Azgın… Doyumsuz… Her yerimden, her deliğimden ayrı zevk alıyordum. Sürekli… Durmaksızın… Zevkten delirmek üzereydim. Önce Hakan’ın ağzımın içinde emerek, dilimle okşayarak emdiğim siki kasılmaya, ayı gibi homurdanmaya, boşalmaya başladı. Saçlarımdan tutup sikini dibine kadar ağzıma soktu. Midem bulanıyor, öğürmek, sikini çıkarmak istiyordum. Ama bırakmadı. Aksine bastırıyor, bademciklerime kadar sokuyordu aletini… Sıcak spermlerinin boğazımdan aşağıya kaydığını hissettim. Hiç bitmeyecek gibiydi boşalması… Sanki az önce boşalan o değildi…
Kocam da hiç durmadan içimde gidip geliyordu, hızlanmaya başlamıştı… Hakan’ın orgazm iniltileri onu da ateşlemiş, o da kasılmaya başlamıştı. Gerilen vücudunu, daha da büyüyen aletinin amımda gidip gelmelerini hissediyordum… Hakan’ın ağzımın içine boşalması bitmeden o da amıma boşalmaya başladı. Aynı anda, iki erkek birden spermlerini akıtıyordu içime… Biri ağzıma, biri amıma… Bu da beni ateşledi… Tekrar orgazm olmaya, kocamın sikini amımla sağmaya başladım. Üçümüz birden boşalıyorduk. Odanın içini inlemeler, zevk feryatları kaplamıştı… Müthiş bir koro halinde, devinip duran, kasılan, şehvet ateşiyle yanan çırılçıplak bedenlerimizle yatağın üzerinde birbirimize karıştık sonunda…
Ateşimize otel odasının kliması bile yetersiz kalmış, ter içindeydik hepimiz… Nefes nefeseydik. Hala yattığımız yerde kasılıp duruyor, kim, neremize denk gelirse birbirimizi okşuyorduk. Kollarımız, bacaklarımız birbirine dolanmıştı. Dakikalarca bu durumda yattık. Sonra kocam kalktı. İkimizin de elimizden tutup bizi kaldırdı, banyoya girdik hep beraber… İki erkek, bir kadın tepemizden akan ılık suyun altında birbirimize sarıldık… Ben ortalarında, kocamın dudaklarını öperken, Hakan arkamda boynumu, omuzlarımı öpüyordu. Suyun dinlendirici etkisiyle kendine gelen bedenlerimiz birbirine yapışmış gibiydi. Erkeklerimin tekrar kıpırdanmaya başlayan aletlerinin temasını, vücudumda dolaştıklarını hissediyordum. Biri önden, diğeri arkamdan, bacaklarımın arasına girmişti. Hakan banyo rafına uzanıp duş şampuanını aldı, avucuna bolca döktü, bedenimin her yerini köpükler içinde bıraktı. Kocam da ön tarafımda aynı şeyi yaptı. Gözlerimi kapattım. Kendimi onların vücutlarının kaygan temasının, köpüklü ellerinin tüm vücudumda dolaşmasının verdiği zevke bıraktım. Kedi gibi mırıldanıyor, zevkten inliyordum aralarında… Döndüm, ikisine birden sarıldım. Ortada değildim şimdi, onlardan biriydim, birbirine sarılmış, köpükler içinde üç bedenden oluşmuş tek bir varlık gibiydik. Zevk içinde birbirimize sarılıyor, okşuyor, öpüşüyorduk. Dudaklarımız, dillerimiz birbirini okşuyordu. Erkeklerim bana sarılıp okşadıkları gibi birbirlerini de okşuyorlardı. Kocam kulaklarımı, dudaklarımı öpücük yağmuruna tutarken, eli Hakan’ın gelişmiş kaslarında dolaşıyor, göğsünü okşayarak aşağıya inip dimdik havaya dikilmiş aletini sıvazlıyor, oradan bana geçiyor, okşayarak kasılan karnımdan yukarıya, memelerime kadar çıkıyor, memelerimi avuçlayıp beni zevkten inletiyordu. Ardından aynı şeyi Hakan da kocama ve bana uyguluyordu. Katıksız, saf bir şehvet duygusu kaplamıştı üçümüzü de…
Hakan okşamayı bırakıp güçlü kollarıyla beni havaya kaldırdı. Kaygan sikini altımdan amıma sürtmeye başladı. Bacaklarımı beline, kollarımı boynuna sarıp işini kolaylaştırmaya çalıştım. Yavaş yavaş aşağıya indirdi, çengel gibi beni erkekliğine astı adeta… Sikinin hepsi içimdeydi. Boynuna sarıldım sımsıkı…
O arada kocam da arkamda ikimize birden sarılmış durumdaydı. Onun da kalkmış sikini arka deliğimde hissettim. Hakan’ın kalçalarımı kavrayan elleri onları ikiye ayırmış, minik deliğimi kocamın girişine hazır hale getirmişti. Kocam duş şampuanının köpükleriyle kayganlaşan aletinin başını deliğime sürtüyor, beni delirtiyordu.
Hiç yapmadığım bir şeydi bu… Kocama değil götümü siktirmek, sözünü bile ettirmemiştim. Şimdiyse, deliğimin kenarlarında dolaşıp duran, okşayan kocamın aletinin verdiği zevk, Hakan’ın amımdaki sertliğinin verdiği zevke karışmış durumdaydı. Merakla bekliyordum başıma gelecekleri… Kocam yüklenip bastırdı, kaygan sikinin başını yine köpükle kayganlaşmış minik deliğime soktu. Dudaklarımı ısırıp inledim… Hakan’ın dudaklarına kapandım. Pek beklediğim gibi acımamıştı. Sanırım köpüklerin etkisi… Başı giren alet artık pek zorlukla karşılaşmadan yavaş yavaş girdi, girdi, sonunda kocamın kasıklarını kaba etlerimde hissettim. İki deliğim de dolmuştu şimdi… İçimdeki aletler sanki birbirlerine sürtünüyorlardı. Dudaklarımı ısırdım… Biraz acı… Çokça zevk… Önde Hakan belini oynattı, kalçalarımı indirip kaldırdı, içimde gidip geldi, durdu. Bu kez kocam arkamda, götümde gidip geldi birkaç kez, o da durdu. İnanamıyordum. Aldığım zevk bitirmişti beni… Hem önümden, hem arkamdan becerilmek… Bayılmıştım buna… Hayatımda tatmadığım zevkleri tadıyordum.
Ardından kocalarım bir makine ritminde çalışmaya başladı. Biri giriyor, diğeri çıkıyor, arkamdaki boşaltırken, önümdeki dolduruyordu zevk bölgemi… Dayanamıyordum, öylesine bir zevk alıyordum ki… İnlemeye, feryat etmeye başladım. Hakan hemen dudaklarıma yapıştı, sesimi boğdu. Şimdi onun ağzının içinde boğuk boğuk inliyordum.
Bir süre sonra yoruldular, dinlenmek için durdular. Bu kez Hakan’ın boynuna asıldım, kalçamı indirip kaldırmaya başladım. İçimde hareketsiz duran taş gibi erkeklik organları içimde, alçalıp yükseliyor, aynı anda deliklerime girip, aynı anda çıkıyorlardı. Bu da zorluyordu beni… Bacak aram patlayacak gibi geriliyor, zorlanıyordum.
Sonra onlar harekete geçti, tekrar pompalamaya başladılar. Banyonun içinde vücutlarımızın çarpışmasıyla çıkan sesler, üçümüzün zevk inlemeleri yankılanıyor, bu sesler bizi daha çok baştan çıkarıyordu. Kocam bir süre sonra arkamdan çıktı,
-“Çocuklar, ben çok yoruldum…” dedi. Hakan içimden çıkmadan,
-“Sen şurda yere yat Kadir abi…” dedi. “Biz sana gelelim…”
Kocam duşun altından çıktı, sırt üstü banyonun fayanslarının üzerine sırtüstü uzandı. Siki dimdik havadaydı. Hakan beni kucakladı, kocamın yanına gittik. Arzudan titreyerek kocamın üzerine çıktım, sikini bir hamlede amıma aldım. Birkaç kez oturup kalktım. Hakan arkamdan yanaştı, butlarımı ikiye ayırdı. Arka deliğimi iyice açıp sikini dayadı. Bu kez yer değiştirmiş oldular. Biraz daha kalın olan Hakan’ın sikini zorlanarak alabildim arkama… Yine dolmuştum. Yine harekete başladık. Zevk makineleri önümde, arkamda çalışmaya başladılar.
Zevkten çıldırıyordum. Taş gibi aletlerin içimde kayarak ilerlemeleri, girip çıkarken içerilerimi okşamaları, içimde çarpışmaları, iki deliğimin arasındaki etleri ezmeleri delirtiyordu beni… Sonunda kaçınılmaz sonuç… Orgazm… Katıksız zevk… Küçük ölüm… Gözlerim kaydı, titremeler, kasılmalar başladı… Ben kasılırken içimdeki aletleri de ezmeye başladım. Girip çıkmakta zorlanıyorlardı. Kocam alttan bağırmaya başladı,
-“Ohhhh… Aşkımm… Amcığın delirtiyor beni… Geliyorum…”
Hakan da arkamda biteviye hareket halindeydi. Belimi tutan parmakları kasılıyor, kalçalarının hareketi artıyor, içimde gidip gelen siki daha çok girip çıkıyordu. Yine aynı anda boşalıyorduk, üçümüz birden… Kocam altımda amımın içine, Hakan arkamda deliğimin içine döllerini boşalttılar bağıra bağıra…
Boşalmamız bittiğinde halsiz kalmıştık. Her iki deliğime de boşalan erkeklerimin bıraktığı döller bacaklarımdan aşağıya süzülüyordu. Sırayla duşun altına girip çıktık, kurulanan gidip kendini yatağa attı… Pestilimiz çıkmıştı akşamdan beri… Sabahın ilk ışıkları perdelerden süzülmeye başlamıştı. İki erkeğim iki yanımda, birer bacaklarını üstüme atmışlar, ellerini memelerimin üzerine koymuşlardı. Defalarca boşalmanın verdiği tatlı yorgunluk, huzur içinde kendimizi uykunun kollarına bıraktık.

Öğleden sonraydı uyandığımda… İkisi de yoktu yanımda… Kalktım, duş aldım, bikinimi giyip dışarıya çıktım. Tahmin ettiğim gibi iki ortak havuz başında şezlonglara oturmuşlar sohbet ediyorlardı. Neşeleri yerindeydi ikisinin de… Gülüyor, kahkahalar atıyorlardı. Beni görünce kalktılar, ikisi de yanıma gelip yanaklarımdan, dudağımdan öptüler, sevgiyle sarıldılar. Orada kaldığımız üç gün boyunca ayrılmadık birbirimizden… Geceleri aynı yatağı paylaştık. Sabahlara kadar seviştik…
Tatil bittiğinde evimize döndük. Kocamla o tatilde yaşadıklarımızdan, Hakan’dan söz açmadık bir daha… Yaşadığımız her şey o tatil köyünde kaldı. Ama aramızdaki ilişki de mükemmel bir hale geldi. Onun tam istediği kıvamda, seksi seven, isteyen, hiçbir şeye hayır demeyen bir kadın olup çıktım. Sevişmek için birimizden birinin istemesi, bir bakışımız yetiyor, birbirimizin kollarına atılıveriyor, saatlerce sevişiyoruz. Ne alkolün rehavetine, ne azdırıcı ilaca gereksinimimiz var… Mutluyuz… Her ne kadar itiraf etmesek, konuşmasak da ikimiz de biliyoruz ki, mutluluğumuzu Hakan’a borçluyuz.
879 notes
·
View notes
Text
KARIMDA Kİ DEĞİŞİM…
Altı yıllık evliyim ve karımı çok seviyorum. İşim gereği belirli aralıklarla evimden ve Gül'den uzak kalıyor, Anadolu'nun çeşitli şehirlerinde hasret dolu günler geçiriyorum.
Eşimle deliler gibi sevişerek evlendik. Doğrusunu söylemek gerekirse karım Gül seks yaptığım ilk kadındır. Onunla fakülteye dayanan, uzunca süren bir arkadaşlığımız vardı. Fakültede okuduğumuz yıllarda başlayan dostluğumuz, zaman içinde tutkulu bir aşka dönüşünce, Gül o güzel cinselliğini, dar kutusunu çekinmeden bana vermişti.
Hemen ardından da evlendik, öğrencilikle aile sorumluluğunu bir arada götürmeye çalıştık. Ancak eşim bir süre sonra öğrenimini yarım bırakarak evle ilgilenmeye başladı.
Dediğim gibi ben sık sık iş seyahatlerine çıkmaya başlayınca eşim Gül buna tepki göstermiş, zaman içerisinde de olayı kabullenip ses çıkarmaz olmuştu. İlk tepkisinin aksine, hiç tepki göstermemesi beni şaşırttı açıkçası…
Gerçekten de üzülmek, surat asıp huzursuz olmak bir yana, adeta sevinir olmuş, iş gezisine çıkmamı sabırsızlıkla bekler bir hava takınmaya başlamıştı. Önceleri buna bir mana verememiştim, ama bir iş dönüşü eşimi salonda çırılçıplak oturur bulunca daha değişik şeyler düşünmeye başladım.
Salonda yoğun bir sigara kokusu vardı. Biraz hoş beşten sonra, bir sigara yakmak için sehpadaki pakete uzandığımda kül tablasında rujlu izmaritlerin yanı sıra rujsuz ve değişik marka izmaritleri görünce birden eşimin beni aldattığından şüphelenmeye başladım.
“Aldatılma” gibi bir düşünce, karımın benden başka bir erkekle, belki de erkeklerle seviştiği fikri, bir anlık da olsa beynimden, hayali gözlerimin önünden geçince inanamadığım bir şey oldu.
Penisim olanca çabukluğu ile dikilip sertleşti ve pantolonumu zorlayıp adeta fermuarı parçalarcasına eşimin deliğine girmek için çırpınmaya başladı. Nefesimin tutulduğunu, soluk almakta güçlük çektiğimi fark eden eşimin meraklı gözleri önüme takıldı.
Hatırı sayılır büyüklüğe erişen kabarıklığı görünce gülümsedi, çırılçıplak, yumuşak, bembeyaz bedeniyle kıvırarak yanıma geldi… Bacaklarının, kalçalarının dolgunluğu artmış, kıçı daha da yuvarlaklaşmış, memeleri daha bir dikleşmiş, daha bir sertleşmişti sanki…
Yüzündeki sevimli ama bir o kadar da seksi ifade karşısında bir an boşalacağımı sandım. Onun başka biriyle sikiştiği düşüncesi beni bir anda tahrik etmiş, onun ateşli kıvraklığı karşısında penisimi kontrol edemez olmuştum.
Karım cilvelenerek, kıçını oynatarak, memelerini sallayarak kucağıma oturdu… Bir süre kıçıyla penisime basınç yapıp, oturup kalkmaya başladı. Peşi sıra iri götünü daireler çizerek çevirmeye başladı.
Sanki kumaşın altındaki irileşen sikimi yaptığı büyülü bir seks dansı ile nemli, küçük deliğine çekecek, pantolonumu parçalayan aletim yuvasına giren bir piston gibi, gürültüler, çılgın sesler çıkararak deliğine kendi kendine yerleşiverecekti…
Beni deli etmeye çalışır bir edayla kıçını dönerek kucağıma yeniden yerleşti… Kıçındaki mor çürükleri, o güzel yuvarlakları sıkan, beyazlıkları morartan parmak izlerini görünce, aldatılmak düşüncesine kesinlikle inanmaya başladım.
Bu düşünce beni daha da tahrik etmişti. Dikkatlice bakınca belinde, memelerinin yanında, omuz başında ve sağ kalçasında da iri birer çürük daha görünce bu güzel, diri bedeni bu hale getiren şahsı ve elleri şiddetle kıskanmaya başladım…
Belli ki eşim yokluğumda birisiyle kıyasıya sevişmişti. Benim aniden eve dönmem karşısında giyinmeye bile vakit bulamamıştı zavallı karım… Morarmış, terli, çırılçıplak vücudu ile ve evdeki hiçbir izi yok edemeden kalakalmıştı.
Kime vermişti bilmiyorum ama, seviştiği kişi ile ateşli ve hoyratça bir birleşme yaşamışlar, erkeği onun bedenini acımasızca hırpalamıştı. Sanırım büyük olasılıkla, erkeğin bedeni de çürüklerle, tırnak çizikleriyle dolmuştu.
Eşimin ne kadar ateşli birleştiğini, orgazma doğru nasıl kendini kaybedip çırpınmaya, debelenmeye başladığını, şuursuzca çığlıklar atıp, bas bas bağırdığını kendimden biliyordum. Adamın nasıl zevk aldığını, eşimin bacaklarının arasına nasıl fışkırttığını, neden onu böylesine hırpaladığını tahmin etmem hiç de zor değildi…
Gül, orgazm öncesi heyecanı doruklara yükselirken ne dediğini bilmez bir halde sesler çıkartır, aldığı zevki, çıkardığı sesler ve çığlıklarla benimle paylaşırdı… Arkası bana dönük, ata biner gibi kucağımda oturur ve kıçını sağa sola kıvırırken attığı feryatları belleğimde canlanıverdi.
“Oh! Daha… Daha…“
"Derine sok… Dibine kadar…”
"Ah, çıkma… Hayır, çıkartma…“
"Tanrım, deliriyorum, Tanrım…”
"Kalbim duracak, dur yavaşla biraz… Yapma��� Oh”
“Beni bırakma… Evet, evet…“
"Hayır, dur yapma… Hayır…”
"Kıçımdan, evet kıçımdan… İşte tam oradan…“
"Sok hadi, sok durma…”
Gül kıçını çevirmesini hızlandırınca elimi beş adet parmağın morarttığı el izine atıp, ayı yerden olanca gücümle sıkmaya başladım. Yumuşak kıçı, beyaz cildi avcumda ezilip, uzadı. Zevkle karışık derin bir “Oh” çekti… Onun çığlıkları yeniden hayalimde sıralanmaya başladı.
"Yapma. Canımı yakıyorsun”
“Canım yanıyor, biraz krem sür lütfen…“
"İçimden hiç çıkma, asla ayrılma…”
"Oh, içime fışkırt…“
"Tanrım, içime fışkırıyor, evet… Evet…”
"Seni emmek istiyorum…“
"Emzirt bana…”
"Hayır, sakın çekme… Senin sütünü istiyorum…“
Eşimin morarmış, dolgun, etli bedeninin sıcaklığı, kıçının aletime yaptığı basınç, beni aldattığı adamla çiftleşmesinin hayalleri, sikiş anılarımız bir araya geldi. Doruktaki heyecanım yerini manyak bir orgazma, dizginlenemez bir fışkırmaya bırakıverdi aniden…
Ne olduğunu anlamadan ve asla böylesine bir orgazm yaşadığımı hatırlamadan pantolonuma attırmaya başlamıştım.
Eşim kucağımdan inip aralık bacaklarımın önünde diz çöktü ve kıpkırmızı, şehvetten gerginleşmiş bir yüzle pantolonumdan dışarı sızan bellerimi yalamaya, emip yutmaya başladı.
Öyle bir arzu ile, öyle bir iştahla yutuyordu ki, yeniden direk gibi oldum, sikimin bütün damarları yeniden kabardı, aletim iri bir balon gibi şişiverdi…
Gül bu kabarıklığı dişliyor, kumaşla birlikte ağzına almaya çalışıyor, ucunu bulup, sızan beyaz sperm parçacıklarını diliyle titreterek yalıyordu… Yeniden boşalabilirdim ama bu sefer spermlerimi içine fışkırtmak, sütümü sıcak deliğinin içine sağmak istiyordum.
Eşim, hızla ıslak kumaşım fermuarını aralayıp, iki eliyle kavradığı yapış yapış sikimi dışarıya çıkardı ve sağ eliyle dibinden sıkıp şişirdiği ucunu dudaklarının arasına yerleştirdi. Bir an duralayıp gözlerini yüzüme dikti ve sikimin dibini daha yüksek bir basınçla sıkıp, son haddine kadar şişirdi. Sikim avurtlarına basınç yapmaya, ağız boşluğunda ezilip, içine sığmaz hale gelmeye başladı.
Beklemediğim bir hamle ile, müthiş bir vakumla penisimi ağzının içine doğru çekti. Koca yarak büyük bir hızla ağzına, boğazına doğru kayıverdi. Eşim mırıltılı sesler çıkarmaya başlayınca, boğazına dayandığımı anlamıştım, ama bir iki vakum daha yapınca boğazının darlığının sikimi lastik gibi sardığını hissettim.
Şu anda kasık tüylerime kadar onun ağzına girmiştim… Birkaç saniye öyle tuttu ve derhal ağzından dışarıya çıkarttı, gözleri irileşmiş, zorlanma nedeniyle yaşarmıştı. Birkaç derin soluktan sonra yeniden ağzına soktu ve dibine kadar yutuverdi. Sanki gerçekten de yutmaya, kopartmaya çalışıyordu…
Dört beş sokup çıkartmadan sonra boşalacağımı anladım ve bir terslik olmaması için daha içeriye almasına izin vermedim… Gül de olacakları anlamış, üç-dört santimlik ucunu emmeye, kemirmeye başlamıştı… İkinci defa boşalıyordum. Eğer birkaç kez daha dilini, dudağını ya da parmağını değdirirse güçlü bir volkan patlaması gibi fışkıracaktım.
Anlaşılan o da bunu arzu ediyor olmalı ki, dudaklarını büyük bir "O” yaparak aralayabildiği kadar araladı. İki elini yumruk yaparak kavradığı sikimi deliler gibi aşağı yukarı çekiştirip, sütümü sağmaya başladı. Sikim ellerinin arasında kocaman olup titremeye başlayınca, ağlamaklı bir yüz ifadesiyle, pembeleşen yüzünü buruşturarak,
"Tanrım, fışkıracak… Geliyor… Geliyor!“ diye bağırdı.
Gerçekten de ayak parmaklarımın uçları sızlayarak, iliklerim çekilerek, sikim tir tir titreyerek ağzına fışkırmaya başladım. İlk iri ve bembeyaz damla tam isabetle ağız boşluğunda kayboldu. İkincisi de yerini bulunca dudağını kapatıp yutkundu. Bu sırada diğer damlalar kapalı, pembe dudaklarına yapışıp çenesine doğru akmaya başladı.
Sersemlemiş bir halde, onun da orgazm olduğunu anladım. Tüm vücudu titriyor, her yeri kasılıyordu. Zangırdayan ellerini halsizce sikime uzatıp ucunu dudaklarının arasına yerleştirdi, sıkıca kapatıp ağzına hapsetti… Şimdi fışkıran damlalar, beller ağzına boşalıyor, oradan boğazına akıyordu.
Öylesine bir iştah ve çabuklukla emiyordu ki, beni kurutacağını sandım. Yaptığı her vakumda avurtları çöküyor, adeta iki yanağı birleşiyordu. Daha fazla dayanamadım, her yer kararmaya başladı. Koltuğa doğru yıkıldım…
O haftayı evden çıkmadan geçirdik. Pazartesi günü yeni bir iş seyahati bahanesiyle evden ayrıldım. Amacım ben uzaklaşınca neler olacağını görmekti. Gözden ırak, sote bir yere saklanıp evi gözlemeye başladım.
Az sonra karım dışarıya çıktı. Giyinmiş, süslenmişti. Arabasına bindi ve şehrin dış mahallelerine doğru yola koyuldu. Hemen uzaktan izlemeye başladım. Bir inşaatın önünde durup beklemeye başladı. Merak etmiştim ama uzun sürmedi.
İri kıyım bir amele inşaatın dış kapısında belirdi ve acele adımlarla arabaya yöneldi, ön kapıyı açıp eşimin yanına oturdu. Kendi arabamı onlardan biraz uzaktaki çalıların arkasına çekmiş, onları rahatça görebileceğim şekilde park etmiştim.
Karım adamın kucağına doğru eğildi, adam da geriye doğru yaslandı. Çevrede bu inşaattan başka bir yaşam belirtisi yoktu… Adam inlemeye, şehvetle yüzünü buruşturmaya başlayınca emildiğini anladım, Gül adamın sikini emiyordu.
Amele geriye doğru yay gibi kıvrıldı, vücudunun kasıldığı buradan belli oluyordu. Sonra ellerini sağa sola savurmaya başladı, belli ki eşim onunkini getirmiş, ağzına boşaltıyordu.
Amele rahatlayınca karım doğruldu, kağıt mendile dudaklarını sildi, aynaya bakarak saçlarını düzeltti. Bu sırada adam arabadan inip inşaata girmişti. Biraz sonra, amele peşi sıra, daha çirkince ama daha iri kıyım bir tiple birlikte dışarı çıktı ve aynı şekilde karımın yanına oturdu.
Titreyerek olanları izliyor, müthiş bir arzu duyuyordum. Yaşadığım sürece tahrik olamayacağım kadar tahrik olmuştum… Adam karımın kucağına doğru eğilirken karım, bacaklarını karnına doğru çekti, kıçını yükseltip, kadınlığını iyice açtı. Bacaklarını da aralamıştı.
Adam yüzünü karımın bacak arasına yerleştirip yalamaya başladı. Karımın çırpınmaları ve çığlıkları hemen boşalmaya başladığını gösteriyordu ama adam karımı fazla yalamadı. Zorlukla kucağına alıp, am, göt, bacak, kalça meydanda inşaata soktu.
Hemen açık pencerelerden birine yöneldim. Fırsatını bulup içeri girmeli, onları seyretmeliydim. Bereket bu fırsatı da buldum. Karımı henüz tamamlanmamış bir odaya sokmuşlar, üzerindekileri çıkartıyorlardı.
Eşim zevkten, heyecandan perişan görünüyor, ayakta zor duruyordu. Zangır zangır titreyen bacaklarına sarılıp düşmesini engellediler… Gül, sevgili karım, iki amelenin yüzünü okşuyor, "Sevgilim, sevgilim” diyerek inliyordu. İki amele tarafından sikilmeyi beklerken heyecanını yenemiyor, onun bu hali beni de heyecanlandırıyordu.
Hiç eşiniz sizi aldattı mı, hiç eşiniz gözlerinizin önünde başkaları tarafından sikildi mi, bilmiyorum. Ama böyle bir sahne, kıskançlık, öfke gibi duyguların yanında erkeği müthiş etkileyebiliyor, duyamayacağı heyecanları da yaşatıyor…
Gül'ün önüne ve arkasına çöken iki amele, onun göt deliğini ve amını yalarken attığı çığlıkları, boş duvarlarda yankı bulan haykırışları, sikimi taşa çevirdi, çimentodan bir kalıba döndürmeye yetti de arttı bile.
Özellikle göt deliğini yalayan adam, karımın kıçını resmen yiyor, deliğinin içine başını sokmaya çalışıyordu. İyice büzdüğü dudaklarıyla anüsünü içine çekiyor, emmenin basıncıyla küçük büzük lastik gibi uzuyor, tükürükten ve kendi oluşturduğu ter, salgı arası sıvıdan pırıl pırıl parlıyordu.
Amele dişleri ile küçük ısırıklar atmaya başlayınca geri kaçıracağını sandığım kıçını,
"Ah, evet… Parçala sevgilim, evet… Evet…“ diye geriye, adamın ağzına yaslayıverdi.
Onu kıçından sikmek için ne kadar uğraşmıştım, aylarca bana götünü teslim etmemişti, ama şimdi hiç tanımadığı bir adama sunuyor, bana vermediği tavırlarla ona veriyordu.
Önündeki amele yalamayı kesip, amının dudakları ile oynamaya, parmaklarını deliğe sokup çıkartmaya başladığı zaman karım kapıp koyuverdi. Yırtınıyor, tecavüze uğrayan yeni yetme bir kız çocuğu gibi bar bar bağırıyor, çırpınıp kıvranıyor, zevkten ağlıyordu.
Önündeki amelenin üzerine atılıp sikini yakaladı ve adamı sikinden çekip kaldırarak, iriliği anlatılmaz yarağı önüne sokmaya çalıştı. Yarak deliğe girmekte zorlanıyor, karım dibinden tuttuğu siki içine doğru çektikçe, ittirdikçe, adam da iki elini kullanarak onun amını lastik top gibi açmaya, girmeyi kolaylaştırmaya çalışıyordu.
Ucu girmişti ki, karım sarılmaya başladı, yeniden bağırmaya, yırtınmaya başlayınca orgazmın daha şiddetli olduğunu anladım ve elimi sikime attım… Adam da karımın deliğine tam sokamadan haykırarak boşalmaya, fışkırmaya başladı.
İkisi de boşalırken birleşmeye çalışıyor, karım onu kıçından tutup kendine çekerken, amele karımın mengene gibi sıktığı ince belini bırakmıyor, onun vücudunu kendi vücuduna yapıştırıyordu.
Eşimin güzel memeleri amelenin kıllı göğsünde ezilirken, adamınki de içeri giremiyor, yay gibi bükülüp, fışkırmaya devam ediyordu. Muhallebi gibi beyaz renkli yoğun spermler, damla damla karımın amından aşağı süzülüyor, adamın sikinden kasıklarına doğru akıyordu.
Bu müthiş bir şeydi, oraya koşup onlara katılmak, akan belleri elimle alıp tadına bakmak, karıma tattırmak, kalanını da onun yumuşak bedenine yaymak istiyor, bunu yapabilmek için çıldırıyordum. Adam boşaldığı halde, karım onu bırakmıyor, hala sikine yükleniyor, lastik cop gibi bükülen aleti almaya çalışıyordu…
Arkadaki amele akan bellerle kremlediği göt deliğine girmeye çalışırken daha fazla dayanamayıp, elime aldığım sikimi titreterek sağmaya başladım, bir-iki çekişten sonra duvarlara doğru attırırken karım götüne giren yarağın zevk ve acısıyla yere düşmemek için önündeki diğer ameleye sarılıyordu…
Biraz sonra ikisi de haykırarak boşaldılar. Karım adamlara teşekkür edip toparlanmaya başladığında ben de apar topar arabama geri dönmüştüm. Bir süre oturup olan biteni kafamın içinde tarttım.
Karımın iki amele tarafından sikilirken aldığı müthiş zevk gözümün önünden gitmiyordu. Ve benim onları seyrederken yaşadıklarım… Daha olayın ilk kokusunu aldığımda geçirdiğim büyük şok, bembeyaz tenindeki çürük izlerini görünce nasıl istemsizce, çılgın gibi tahrik olduğum…
Yerimden kalkıp arabamın kapılarını kilitledim, karımın arabasına gittim hızla… Yanında durup karımın çıkmasını bekledim. Fazla beklememe gerek kalmadı, yanında iki sikicisiyle beraber dışarıya çıktı karım… İkisinin de dudaklarına birer öpücük kondurup arabaya yöneldiğinde beni gördü. Donup kaldı. Gözleri şaşkınlıktan faltaşı gibi açılmıştı.
"Sen? Ne… Ne işin var burada senin?” diye kekeledi o şaşkınlıkla… Kollarımı açıp sevgili karıma sarıldım sımsıkı… Kabarmış önümü karımın kasıklarına bastırıp ne hissettiğimi ona anlatmaya çalıştım. Olabildiğince yumuşak, güleç bir yüzle,
“Senin ne işin varsa benim de nedenim aynı karıcığım…” dedim. “Hadi geç arka koltuğa da evimize gidelim.” Karım şaşkınlığı tavan yapmış, robot gibi arabasının kapısına yönelirken bizi merakla izleyen iki ameleye döndüm,
“Beyler, şaşırdınız biliyorum ama, hadi hep beraber bizim eve gidelim. Karımla inşaat işlerinizi bitirirken ben de size bakayım, öğreneyim.” dedim.
Hala birbirlerine ve bana bakıp duruyorlardı. Güvensizlik vardı yüzlerinde, soru işaretleriyle doluydu yüzleri… Cüzdanımı çıkarıp bir kaç tane yüzlük çıkardım,
“Yevmiyeleriniz peşin, merak etmeyin. Korkmanıza gerek yok, bana güvenin. Hadi siz de arka koltuğa, karımın iki yanına geçin bakayım.”
Onlar işi anlamış, karımın iki yanına geçip otururken ben de şoför koltuğuna oturup arabayı çalıştırdım. Daha hareket etmeden ikiz aynasından baktığımda karımı aralarına almışlar, biri memelerine, biri bacaklarına dalmışlardı…
Karımla dikiz aynasında gözgöze geldik. Göz kırptım ona… Gaza basarken amelenin biri pos bıyıklarıyla karımın körpe dudaklarına yumuldu. Anlaşılan eve kadar zor dayanacaktı bu azgın herifler…
Hikayenin Devamı yok, siz hayal edin devamını.
130 notes
·
View notes
Text
Merhaba diyerek başlayayım arkadaşlar ben Armağan kimsesizler yurdunda büyümüş bir kadınım. Evlendikten hemen sonra bir kızım oldu ardından kocam beni karşı komşumla aldatıp onunla birlikte kaçtı evimiz kira olduğu için kirayı ödemek ve günlük geçimimizi sağlamak için gündelik işler yapmaya başladım . Bu arada 24 yaşındayım . Etrafımdaki erkekler güzel olduğumu söylüyorlar 168 boyum var 57 kilo dayım .
Sizlere anlatacağım hikaye Tumblr e üye olduktan sonra başıma geldi . Yazımın başında söylemiştim bebeğim dünyaya geldiğinden 5 gün sonra kocam gitti bebeğimi benim gibi yetimhanede büyütmemek için çalışmaya ihtiyaç duydum bir komşum sayesinde evden çıkmadan boncuk işi yapmaya başladım günlük 650 TL geçiyordu elime birgün bebeğim hastalandı hastaneye götürdüm tetkik tedavi süresinde Mehmet hoca bana çok yardımcı oldu durumumu anlattım üzüldü beni hastanede bulunan temizlik firması müdürü ile tanıştırdı Leyla hanım ve Mehmet bey benim için kefil oldu işe başladım .
Mehmet bey o kadar ilgili idi ki aşık olmuştum hem boncuk işini yapıyordum hemde hastanede temizlik yaparak geçimimi sağlıyordum . İlk maaşı aldığımda Mehmet bey e ve Leyla hanıma hediye aldım o akşam Mehmet bey nöbetçi olarak hastanede kalacakmış bende bebeğim ile gece 11 e kadar oradaydım Mehmet bey yemekten sonra odama gel konuşalım dedi yemeğimi yedim hemen odaya gittim hocam bir yanlışım mı oldu dedim otur şöyle Armağan dedi oturdum bana çekmeceden bir telefon ve şarj aleti çıkartıp verdi. İçinde hattı var güle güle kullan birde şu zarfı al bu arkadaşlar arasında toplanan bir miktar para bunuda güle güle harca dedi o kadar utanmıştım ki anlatamam. Ben o gece sabaha kadar telefonla oynadım Tumblr e üye oldum bilmeden üye oldum ama daha sonra buradaki hikayeleri okudukça azdım hele bir hikaye var beni çok etkiledi ertesi gün işe gittiğimde Mehmet bey yoktu telefon da tek Mehmet bey kayıtlıydı hemen aradım hocam yoksunuz hastamısınız diye sordum teşekkür etti konuştuk iş çıkışı beni almak için geleceğini söyledi saat 11 gibi çıktım dışarıda beni bekliyordu arabaya bindim ilk kez beni yanağımdan öptü bebeğimi arka koltuklara yatırmıştım beni Atatürk orman çiftliğine götürdü orada kokoreç ısmarladı yerken Armağan ben sana aşık oldum evliyim ama kendimi tutamıyorum eğer kabul edersen seninle ilişkiye girmek istiyorum dedi hemen eğiip dudaklarından öptüm hadi evimize gidelim dedim birlikte bizim eve gittik bebeğimi yatağa yatırır yatırmaz öpüşerek soyunmaya başladık o kadar güzel öpüyor ve okşuyordu ki onun nazik elleri vücudumun her bir noktasına değmiş daha amıma gelmeden sularım akıyordu ikimizde zevk çığlıkları atıyorduk 69 pozisyonuna geçtiğimizde benim amıma ilk dilini soktuğunda orgazm olmaya başladım titreye titreye orgazm oluyordum. Artık yalvaracak duruma gelmiştim siki kazık gibi olmuştu birden kalktım sikinin üzerine oturdum zıplamaya başladım içimde ki sularım patlamış şarıl şarıl akıyordu zevkten inliyordum Mehmet benim memelerimi okşuyor diliyle uçlarını emiyor yalıyordu 2 orgazm ı olurken Mehmet içime boşalmaya başladı artık benim için başka bir serüven başlamıştı.
Ben orgazm olunca birbirimizi yalamaya okşamaya başladık Mehmet benim amımı peçete ile temizleyip tekrar emmeye başladı bende eğilip sikini ağzıma aldım sakso çekiyordum Mehmet yala emme dedi dediği gibi yaptım dondurma yalar gibi yaptım ben yeniden orgazm oluyordum ki Mehmet döllerini suratıma saçıma gözüme bulaştırdı biraz daha emdim yaladım tekrar kazıl gibi olmuştu hiç götünden siktimi seni şerefsiz kocan dedi hayır hiç sikmedi istiyorsan sen sik sana herşey serbest dedim bir yastık koyup beni domalttı arkama geçti sikine ve göt deliğime tükürüp sikini bastırdı canım yanıyordu ama ses etmedim yavaş yavaş içime girdi birden çıkarmadan girip çıkmaya başladı artık alışmıştım zevk alıyordum elimle de amımı parmaklıyordum artık 3 orgazm ı yaşamaya başladım ki Mehmet te göt deliğime boşalmaya başladı içimde bir süre bekledi ve çıkarttı sikini .
Saat 3 olmuştu bebeğim uyandı emzirdim yeniden uyuttum yatağa gittiğimde Mehmet uyumuştu. Sabah uyandığımda yoktu not bırakmış bebekler gibi uyuyordun kıyamadım hastanede görüşür seni seviyorum yazmıştı
Artık Mehmet le birlikte yaşıyoruz hemen hemen her gece sevişiyoruz. Bana ev aldı araba aldı karısına hiç gitmiyor artık . Hasan bey yayınlarsanız sevinirim şimdiden teşekkür ederim . Birde ben sizi ve Firdevs hanım ı tanıyorum
43 notes
·
View notes
Text
Amımın Deliğini Bulamıyordu! (Fatma 30 Y., Eskişehir)
Merhabalar, ben Fatma, 30 yaşındayım, kocam 40 yaşında. Arabamızla akşamları gezintiye çıktığımızda, kıyafetimin altına sütyen külot giymiyorum. Şehrin içinde gezerken kocamın eteğimi yukarı çekip amımla oynaması çok hoşuma gidiyor. Bunu hafada 3-4 akşam yapıyoruz. Geç saatte arabamıza biniyor, Eskişehir'in caddelerinde geziyor ve kocam bazen memelerimi dışarı çıkarıp okşuyor, yanımızdan geçen arabalar aniden yavaşlayıp bana bakıyorlar. Bu durum ikimizin de heyecanlanmasına ve daha bir azgınlaşmamıza sebep oluyor. Tabii azınca da arabayı ıssız bir yere çekip, bazen arabanın içinde, bazen de arabadan inip dışarda çılgınlar gibi sikişiyorduk kocamla.
Bunu, monotonlaşan evliliğimize ve seks hayatımıza biraz olsun heyecan katmak için yapıyorduk. Çoğu evlilikte olduğu gibi zamanla bizim de seks hayatımız monotonlaşmıştı. Daha sonraları kocam eve seks filimleri getirmeye başladı. O filimleri birlikte seyrettikten sonra ikimiz de daha bir heyecanla sikişiyorduk. Sonradan ise 'Kaymak Gibi Sikilen Amlar' sitesindeki seks hikayelerini keşfettik. Bazı hikayeleri okuduktan sonra sikişmelerimizin çok daha ateşli olduğunu fark ettik. Zamanla da kendi fantazilerimizi üretmeye başladık ve arabada seks olayı da böyle ortaya çıkmıştı.
Hatta bir keresinde kocamın bir fantazisini gerçekleştirmek için farklı bir şey yaptık. Bir gece ben orospular gibi, mini bir etekle, bol dekolteli askılı bir tişört giyinip, aşırı makyaj yaptım. Ağzımdaki sakızı 'Cak, cuk, cak!' diye şapırdata şapırdata çiğneyerek, Odunpazarı yolunda bir otobüs durağında kocamı beklemeye başladım. Kocam gelene kadar önümde kaç tane arabanın durup, beni arabaya atmak istediğini tahmin edemezsiniz. "Gideceğiniz yere kadar götüreyim hanfendi!" , "Kaça gidiyorsun yavrum?" , "Sakso var mı?" , "Götten de veriyor musun?" , "Lastiksiz yapıyor musun?" , "Biz üç kişiyiz, grup yapıyor musun?" gibi sorular da cabası. Ben tabii hem korkudan hem heyecandan, hem de utandığımdan hiç birine cevap bile vermiyorum. Sonunda kocamın arabasını görünce öyle bir rahatladım ki, arabaya yıldırım hızıyla nasıl bindiğimi bana sorun. Tabii o gece kocamla deli gibi sikiştiğimi söylememe gerek yok!
Bir gece yine arabamızla gezmeye çıktığımızda, kocam elini eteğimin altına sokup külotsuz amımla oynarken, bana, "Aşkım bir delikanlı var, Eskişehir'e yeni gelmiş, ismi Hasan, çok saf ve temiz bir genç. Onunla bugün tanıştım, epey bir sohbet ettim. Yazık, üzüldüm durumuna, hiç kadın sikmemiş, hatta Geneleve bile gitmemiş, yakında askere de gidecekmiş, bana (Abi bildiğin hiç kadın var mı, arabanın benzin parasını ben veririm, arabaya kadın atsak olur mu?) diye sordu, ben de (Tamam, sabret, sana bir orospu ayarlarım!) dedim. Ne dersin aşkım, o delikanlıyı arabaya alalım mı?" dedi.
Önce çok karşı çıktım, "Olmaz, ben böyle bir şey istemem! Ben senden başkasıyla sikişmem, ben orospu değilim!" dedim. Kocam da, "Tamam aşkım, sikişme! Ama yine de alalım, arabanın arkasında otursun, biz sevişirken o da 31 çeksin!" dedi. Bu teklifine de karşı çıktığım halde kocam Hasan'ı duraktan aldı. Hasan arabanın arkasına bindi, ben herzamanki gibi önde kocamın yanında oturuyordum. Kocam arabayı Yukarıçağlan köyüne doğru sürdü. Hava soğuk olduğu için arabanın camları sık sık buğulanıyordu. Kocam arabayı kırsal bir yerde durdurdu. Sonra benim gömleğimin düğmelerini açtı, sütyensiz göğüslerimi okşamaya ve uçlarını emmeye başladı...
Arkadaki Hasan yana kayıp hem bizi seyrediyor, hemde 31 çekiyordu. Bu durum elimde olmadan beni heyecanlandırmıştı. Sonra Hasan, "Abi ben de memeleri okşayabilir miyim?" dedi. Ben tam itiraz edecekken, kocam bana, "Bırak okşasın!" dedi. Hasan ellerini koltuğun yanlarından uzatıp memelerime attı. O kadar güzel okşamaya başlamıştı ki, o anda heyecanım doruğa çıkmıştı. Kocamın haricinde ilk defa bir erkek memelerimi okşuyordu. Benim zevkten kıvrandığımı gören kocam, "Aşkım elini arkaya uzat, Hasan'ın yarrağını eline al!" dedi. Ben de elimi arkaya götürüp Hasan'ın yarağını elime aldım, ona 31 çekmeye başladım. Karanlıkta göremiyordum, ama ellediğim kadarıyla Hasan'ın yarağı oldukça büyük olmalıydı. Yarağının başı kocamın yarağının başı gibi normaldi, ama yarrağının gövdesi taşaklarına doğru kalınlaşıyordu. Ben yarağına 31 çektikçe Hasan kendinden geçiyordu. Benim ise amım acayip sulanmıştı ve zevkten deli oluyordum...
Kocam, "Tamam, bırak yarrağını Hasan'ın!" deyince bıraktım. Kocam arabadan indi, arka kapıyı açıp Hasan'ı da indirip ön kapıya getirdi. Benim kapımı açıp beni de indirdi, beni arabanın kaportasına domalttı. Ben beni kocam sikecek diye bacaklarımı ayırıp beklerken, kocam Hasan'ı arkama yanaştırdı. Doğrusu o anda amıma yarak girsin de, kimin yarağı olduğu önemli değildi benim için. Ama Hasan bırakın amımın deliğini, amımın yolunu bile bulamıyordu. Elimi arkaya götürüp Hasan'ın yarağını amımın ağzına yerleştirdim ve "Hadi!" dedim. Hasan yüklenip amıma köklediğinde ikimizden de derin bir inleme çıktı. Hasan'ın yarağı içimi o kadar güzel doldurmuştu ki, içimden hiç çıkmasın diye dua ediyordum. Hasan beni sikmeye başladığında, Kocam da bize bakıp 31 çekiyordu. Benim ise hem heyecandan, hem aldığım zevten amımın suları akıyordu...
Her şey mükemmeldi, harika sikiliyordum ki, Hasan'ın birden bana abanıp durmasıyla hayal kırıklığına uğradım. Daha iki dakika olmadan içime boşalmaya başlamıştı. O kadar çok dölü vardı ki, bitmek bilmiyordu, amımın içi dölle tamamen dolmuştu. Erken boşalmasına moralim bozulmuştu. Fakat boşalması bitince Hasan yarağını amımdan çıkarmadan içimde yeniden hareketlendi. Ve bu sefer beni yarım saatten fazla sikti, beni peş peşe 4 kez Orgazm etti. Sonunda Hasan amıma ikinci boşalmasını yapıp arkamdan çekildi. İkimiz de yorulmuştuk. Amımı dolduran dölleri silmek için kocamdan ıslak mendil istediğimde, "Silme içinde kalsın!" dedi. Toparlandık, bindik arabaya, Hasan'ı aynı otobüs durağına bıraktık, oradan da eve geçtik.
Eve girer girmez kocam elimden tutup beni yatak odamıza götürdü. Hasan'ın dölleri halen içimde dolu dolu duruyordu. Kocam beni soyup yatağa uzattı. Eliyle amımdaki dölleri alıp memelerime ve ağzıma veriyordu. Halen sıcak ve çok tatlı geliyordu dölleri yemesi. Sonra kocam döllü amıma yarrağını kökledi ve sikmeye başladı. Kocam siktikçe içimdeki döller çarşafa süzülüyordu resmen. O gece kocamla sabaha kadar dinlene dinlene sikiştik...
Ertesi gün Hasan, kocama, "Orospunun amı çok güzeldi, abi nolur bir kere daha buluşalım!" diye çok yalvarmış, ama kocam razı gelmemiş. Şimdi kocam beni sikerken hep Hasan'ın yarağı aklıma geliyor ve deli gibi sikişiyorum kocamla!
[Fatma]
87 notes
·
View notes
Text
Marketteki hatun..
Merhaba Hasan bey ben ve eşim 34 yaşımızdayız benim ismim Ayşen eşim Ahmet kamu da önemli bir mevkide görev yapıyoruz sekste sınır tanımıyorum eşimde aynen benim gibi her türlü seksi severek isteyerek yapıyoruz. Biraz bizden bahsedeyim boylarımız 179 eşim ben 170 kilolarımız 65 ben 75 eşim eşimin siki 18 santimetre kalın ucu sivri dip tarafı kalın . Her gece enaz 3 er kez boşalmadan uyumayız her zaman değişik fantaziler kurarak uzunca sevişiriz video izleriz kadın ve erkeklerin sevişmesini bizde uygularken hep onlar gibi olabilsek deriz.
Bu hikayeyi sizlerle paylaşmak istememin tek amacı değişik fantaziler kurarak bizimle birlikte olmak isteyen arkadaşları bulmak . Sizlere hikayenin sonunda mail adresimi bırakacağım . Geçelim konumuza.
Bundan 3 ay önce falandı Ramazan ayı başlanasına 3 5 gün vardı ülkemizde 10binlerce bulunan marketlerin birinden hediye Kart alıp fakir fukaraya dağıtmak istemiştik banka promosyonu olarak verilen paraya komple hediye kartı satın aldık kasadaki isminin Elvan olduğunu öğrendiğim 22 yaşlarında siyah uzun saçlı simsiyah zeytin gözlü 168 170 civarında çok güzel bir kadındı. Elvan bize çok yardımcı oldu dağıtım da da yardımcı olurum diyerek telefon numaralarımızı istedik .
Elvan evlenmiş 1 hafta sonra kocası Elvan ın abisinin karısıyla birlikte kaçmış yani yengesiyle kocası kaçmış . WhatsApp tan konuşurken konu dönüp dolaşıp sekse geldi ben kocamla her gece birlikte olduğumu enaz 3 posta sikiştiğimizi fantazi kurarak uzunca seviştiğimizi ballandıra ballandıra anlattım yok ki böyle bir erkek bende altına yatsam beni her yerimden doyasıya sikse dedi . Bende gel istersen kocam seni seve seve siker dedim.
Sen kocana sor önce belli mi olur belki istemez dedi bende yok be Elvan hem çok güzel hemde gençsin istemezmi hangi erkek istemez aaaa dedim . O akşam saat 8 45 gibi gidip Elvan ı marketten çıkınca aldım eve geldik . Kocamın hiçbir şeyden haberi yoktu Elvan ı yatak odasına götürdüm hazırladım kocama seslendim hadi aşkım gel artık canım bugün biraz erken sevişmek doyasıya sikilmek istiyorum dedim kocam TV yi kapatıp geldi Elvan ı görünce şok oldu ikimizde çırılçıplaktık hemen soyunup aramıza girdi bir beni öpüyor bir Elvan ı biraz oynaştıktan sonra kocam beni sikinin üzerine oturttu ben sikilirken Elvan ın amını yalıyor bizde Elvanla öpüşmeye oynaşmaya başladık . Elvan kocamın dil darbelerine dayanamadı ilk orgazmı yaşadı ardından bende orgazm oldum kocamın sikinin üzerinden indim Elvan ı oturttum sikini yavaş yavaş içine almaya başladı ahhlamalar ohhh lamalar birbirini kovalıyordu .
Elvan eşimin sikine iyice alıştıktan sonra zıplamaya başladı fazla geçmeden Elvan yeniden orgazm oldu inliyor arada bir off harika yok böyle bir şey harika harika diyordu.
Sıra bendeydi bende orgazm olacaktım kocamın önünde domaldım memelerimden tutup arkamdan sikini amıma soktu pompalamaya başladı Elvan da önüme gelip amını ağzıma dayadı ilk kez hemcinsimin amını yalıyordum o kadar güzeldi ki erkeklerin neden bu kadar çok yalamaktan hoşlandığını anlamıştım. . . Ben yaladıkça Elvan inliyordu kocamda benim amıma sokup sokup çıkarıyordu . Kocam daha hızlandı belliydi boşalacaktı bende gelmek üzereydim kocam boşalmaya başladığında bende ilk orgazmı yaşıyordum.
O gece sabaha kadar hemen hemen her türlü pozisyonda evire çevire sikti kocam beni ve Elvan ı . Sabah saatlerinde uyumuşum uyandığımda kocamın siki benim göt deliğime girmişti Elvan başını kocamın göğsüne koymuş uyuyordu kocam hayatından memnun bir şekilde uyuyordu. Kahvaltı hazırladım banyo yapıp Elvan ve kocamı kaldırdım. Artık 3 5 gün arayla geliyor sikişiyor gidiyor.
Sizlerde bizimle birlikte olmak isterseniz [email protected] dan bizlere mail atabilirsiniz..
55 notes
·
View notes
Text
Merhaba arkadaşlar merhaba Hasan bey ben Pınar şuan yaşım 28 sizin bloğunuzu şans eseri buldum. Hemen hemen bütün hikayeleri okudum. Gerçekten de bazı hikayeleri yazan arkadaşların kutluyorum kimi inandırıcı ama kimi de hiç inandırıcı değil. Benim hikayemde aslında biraz saçma gelebilir ama tamamiyle doğru hiçbir yalan yada fazla abartma yapmayacağım. Sizin gibi korona virüs zamanında başımdan geçti.
Yeni evlenmiştim daha 5 aylık bir gelindim kocam uzman doktor ben hemşirelik yapıyordum . Ailem Fransa'da yaşıyor koronanın ilk zamanlarında babamı ve annemi kaybettim Haziran ayında da taze gelin olan ben korona yüzünden hastanede gözetim altına alındım kocam bilmesine rağmen sürekli yanıma geldi benden virüs kapmış 12 gün savaştı vefat etti ben iyileşip görevime geri döndüm. Derman isminde bir doktor arkadaşım vardı Ankara Bilkent şehir hastanesinde çalışmaya başlamış çok yoğun olduğu için istediğiniz kim varsa emrinizde denmiş Derman hoca da beni ve 5 kişiyi ekibine kattı hummalı bir şekilde çalışıyor 15 gün çalışıyoruz 15 gün eve gediyoruz bu 15 gün eve gittiğim günlerden birinde amcaoğlu ve amcam yan komşumuz Çiğdem ablayı sikerken yakaladım Çiğdem abla beni görünce şok geçirdi put gibi kala kaldı.
Gözüm amcamın ve kuzenimin siklerindeydi amcamın siki kuzenimin sikinden kalın ve daha uzundu. Çiğdem ağlayarak evine gitti amcam ve kuzenimde odalarına gittiler bende odama gittim aslında gitmeyi çok isterdim ama bu ev benimdi gidemezdin aklımdan da o gördüğüm sikler çıkmıyordu o gece biraz sinir biraz sitem biraz seks duygusuyla uyuya kalmışım ertesi gün sabah 10 gibi uyandım amcam ve kuzenim ben salona geçince onlarda salona geçti özürün biri bitiyor diğeri başlıyor ne istersem yapmaya hazırlardı aklıma birden nasıl geldi bilmiyorum Çiğdem i çağırın akşam grup seks yapalım dedim ilk amcam ne diyorsun kızım sen dedi bende birlikte grup seks yapmak istediğimi söyledim. Kuzenim hemen gitti Çiğdem i aldı geldi yüzüme bakmıyordu Çiğdem abla sikişmek istiyormusun istemiyormusun cevap ver dedim evet dedi yalnızca.
Birlikte kahvaltı yaptık kuzenim benimle amcam Çiğdem le öpüşmeye başladık ilk ben kuzenimin sikini ağzıma aldım kuzenimi boşaltana kadar emdim yaladım . Bu arada amcam Çiğdem in amına girmiş sert bir şekilde girip çıkıyordu bende ters dönüp Çiğdem le öpüşmeye başladık o sırada kuzenim amıma soktu pompalamaya başladı ama ben bitmiştim orgazm oluyordum amcam arkama geçti Çiğdem in arkasına kuzenim geçti onu sikmeye başladı artık orgazm üzerine orgazm oluyordum amcam o kadar güzel sikiyordu ki kaçıncı kez orgazm oluyordum bende bilmiyordum .
Birlikte yatak odasına gittik amcam ve kuzenim uzandı biz onların üzerine çıktık zıplıyorduk . O kadar güzel sikiyorlardı ki bıkmıyorduk onlarda doymuyordu o gün erkenden başladığımız seksimiz gecenin yarısı olmuştu. Benim iznim bitene kadar her fırsatta sikiştik.
Şimdi kuzenimle ayrıyız ama amcamla her fırsatta sikişmeye devam ediyoruz.
44 notes
·
View notes
Text
Ögretmenim
30_40 haneli bir köyümüz vardı yaklaşık 11 yaşındaydım okulun son iki ayındaydık iki dersliği olan bir okuldu tek ögretmenimiz vardı köyde evler bahçeler içinde dagınık biçimdeydi bizim evle okul biraz köy dışındaydı ögretmenimiz idailist bir ögretmenimiz her çocukla tek tek ilgilenir bizde onu çok severdik köyde herkes saygı duyar severdi ögremeni
Babam genelde gurbete inşaat işleri için gider aylarca gelemezdi. Birgün annenle bahçeden eve dönerken ögretmenimiz de yürüyüşten dönüyordu birlikte eve doğru yürüyorduk annemle öyle rahat samimi konuşuyorladıki içimde şüphe dolmuştu genelde köyde kadınlar erkeklerle mesafeli olurdu
Tam ayrılırken ögretmenim anneme fısıltılı bir şekilde akşam diye bişi dedi annemde olur dedi
Eve vardık yemek yedik annem oğlum bugün çok derledik banyo yaptırayım rahat uyursun tertemiz dedi senden sonra bende banyo yaparım yatarız dedi o dönemler legenlerde banyo yapılırdı beni yıkadı pijamalarımı giydirdi beni odama gönderdi kendiside banyo yapıyordu şu sesini duyuyordum ama aklımda akşam ve olur kelimesi dönüp duruyordu uykumda gelmişti
Ne kadar zaman geçti bilmiyorum annemin odasının camında bir tıklama sesi duydum hemen pencereye koştum ama kimse yoktu bu arada dış kapının gıcırtısını duydum adanın kapısını araladım annem birine hoş geldin dedi sarıldı hakan uyudumu dedi uyumuştur sen odaya geç bakıp geleyim dedi ben hemen yatağa attım kendimi annem odaya girdi bana seslendi uyuyor numarası yaptım üzerimi örttü çıkıp odasına gitti
Bende peşinden odasının önüne geldim köy evlerinde kapılar genelde kapanmaz aralık kalır bende azıcık içinde rahatça ikisini rahat görebilecek duruma getirdim annem ögretmenin ellerini tutmuş hiç aklımdan çıkmıyorsun nolur beni bırakma seni seviyorum dedi bende seni beğeniyorum seviyorum dedihakanıda oğlum gibi görüyorum onun okuması gerek çok akıllı dedi biraz öpüştüler annem seni çok özlüyorum dedi biliyorsun köy yeri oğlum var laf söz olur diye korkuyorum dedi annemi geceligini tek seferde çekince çıkardı annem çırılçıplaktı çok güzel görünüyordu
Annem ögretmenin üzerini çıkarmaya başladı öpüyor köklü yordu ikiside çıplak kalınca bir birlerini öpüyorlardı ögretmenin sıkı müthişti kolumdan kalındı annem eğildi orasını öpmeye yalamaya başladı çıldırmış gibi yalıyordu annem sık beni hemen sonra sevişiriz hemen amımda istiyorum dedi lütfen yavaş çok iyisin çok zorlanıyorum dedi ögretmenin tadı zorlanma nda ciyaklayacak çok hoşuma gidiyor dedi annemin bacaklarını geriye doğru itip amının deliğine yüklenmesi yle bir çıglık attıkibir süre sesi soluğu çıkmadı bayıldı sandım içten bir oh çekmesiyle kendine geldi sen benim herşeyimsin sık beni bırakma beni kölen yap beni ne istersen işte benden gibi mırılanmalara başladı bir süre ögretmenin vurdukça vücudu titriyor kendinden geçmiş gibi çırpınmaya başladı
Ögretmenin seni gebe bırakmak istiyorum döllerini amına bırakacagım begimi doguracaksın dedi annemin üstüne yıgıldı kaldı yana devrilip yanyana yattılar annem başını omzuna koydu gözlerini kapadı ama eli sevgilisinin sikinde geziniyordu .
Annem başını kaldırdı içime boşaldın gebe kalacam dedi kalmanı istiyorum dedi siktiğim ama imzamı atarım imzam da bebek olmalı dedi annem yüzüne baktı hiç bişi diyemedi annem öpmeye yalamaya başladı tekrar dertleşmeye başladı itiraz istemiyorum ilkin olacak bişey istiyorum senden dedi annem neymiş o sen ne istedinde ben hayır dedimki dedi.
Arkanı istiyorum dedi annem çok acıyormuş çok irisin hastanelik olurum dedi
Bende neyi sakınıyorsun ben senin kocan değilmiyim kölen olurum diyen sen değilmisin ilkte biraz acır ama sonra çok mutlu olacaksın sonra kendin sık götümü diyeceksin dedi
Annem tamam nasıl istiyorsa öyle olsun sende ricam canımı yakma dedi.
Karnının altına yastıklarını yıgdı amı götü ortaya çıkmıştı bir parmagı amında bir parmağı götünde çalışmaya başladı birden aya kalktı ceketinin cebinden bir tüp arka kremi çıkardı kıremin agız tarafını götüne soktu kıremi götüne boşalttıbir kısmını sikine sürdü birden sikini annemin amına soktu annem gevşemiş zevk almaya başlayınca nasıl oldu anlamadım bir çıglık koptu sıkı köküne kadar götündeydi bir süre bekledi yavaştan girip çıkıyordu annem kıvranıyordu yıgılmış kalmıştı hızlanmış odanın için iki bedenin çarpmasıyla çınlıyordu bir süre devam etti bögürerek boşalmaya başladı boşalınca götünden çıktı yanına uzandı ama annem hala çırpınıyor kendini yatağa çarpıyor bacaklarını bir topluyor yatağa vuruyordu krize girmiş gibiydi kendine gelmesi baya sürdü yanyana yatıp sessizce kaldılar bende odama gittim ne kadar süre geçti bilmiyorum uyumuşum çıglık sesiyle uyandımkoşarak odanın kapısına vardımda annemi domaltmış kollarını geriye çekmiş götünü sikiyordu bir süre sıktı annem bayılmış gibi yatağa serildi öyle kaldı ögretmenin kalktı üzerini giyindi evden çıktı gitti odama çekildim
Bu yazıya devam edeceğim çünki çok uzun bir yaşanmışlıktı hoşçakalın
150 notes
·
View notes
Text
Demir uçlu ayakkabı
Merhaba Hasan ben Şinasi 1990 yılında doğmuşum 99 yılına kadar normal bir erkektim 99 yılında bir kavga neticesinde testislerimde yumurtalıklarıma aldığım darbe sonucu bir erkekte olması gereken hiçbir şey bende kalmamıştı.
Askerliğimi yapacağım sırada rutin kontroller sırasında revir doktoru hem zorla sikti hemde beni İstanbul GATA ya gönderip çürük raporu verdirtti o zamandan sonra kendimi siktiriyorum. Sizlere anlatacağım hikaye de bu işi parayla nasıl yapmaya başladığımı anlatacağım.
Askerliğimi yapacağım derken eve döndüğümde babam beni evden kovdu gidecek bir yerim olmadığı için cebimde bulunan son parayla İstanbul a bilet aldım Sirkeci Tren istasyonunda indiğimde cebimde yalnızca 50 TL kalmıştı Sirkeci de biraz dolaştım adın��n Tahsin olduğunu öğrendiğim 60 65 yaşlarında bir amca bana yardımcı olmak istedi yemek ısmarladı akşam yatacak yer gösterdi aklıma hiç gelmemişti beni sikmek için bunları yaptığı bim den krem aldı kalacağım yere götürdü soyun dedi neden dedim soyun lan ibne bu kadar şeyi sana boştan yere mi yaptık dedi yapma yapamam desemde cebinden bir çakı bıçak çıkardı boynuma dayadı pantolonumu indirdi sikini kremleyip zorla götüme sokmaya başladı ilk revirdeki komutan siktiğinde canım yanmıştı ama Tahsin sikerke zevk alıyordum o gece beni 3 kez üst üste sikti . Adamda güç kuvvet yerindeydi.
Ertesi gün sanki zorla sikilen ben değilmişim gibi canım sikilmek istiyordu Tahsine rica ettim sen dur bekle hem para kazan hemde zevkine bak dedi . Birlikte kahvaltı yaptık bir kaç kişiyle görüştü 2 de benim mekanda olun dedi bütün konuştuğu kişilere.
Birlikte çıktık kadın giysileri satan mağazaya girdik orada çeşitli erotizm kokan elbiseler ve iç çamaşırları aldı berbere gittik zaten pek çıkmayan sakal ve bıyıklarımı özenle aldırdı ağda yaptırdı artık yavaş yavaş kadın a dönmeye başladım oradan peruk satan bir mağazaya girip çeşitli renklerde peruklar satın aldık . Sirkeciden bir taksiye binip bankalar caddesine gittik çok güzel döşenmiş 2+1 bir daireye girdik kısa bir bekleyişten sonra 40 ile 65 yaşlarında 7 erkek geldi onlar konuşurken ben en güzel ve en ekzotik seksi kıyafetleri ve iç çamaşırlarını giyinip yanlarına gittim beni gördüklerinde hepside kadın sandı .
İlk olarak Tahsin soyundu ardından diğer erkekler de soyundu en büyük sik Tahsin in sikiydi Tahsin bütün erkeklerden 200 TL aldı hepsini bana verdi hepsi siklerini teker teker ağzıma verdi daha sonra hem ağzıma hemde göt deliğime soktular artık saat epey ilerlemiş teker teker gitmeye başladılar. Evde Tahsin ve Yaşar diye biri kaldı Tahsin bize yemek ve içki almak için gitti Yaşar bana teklifte bulundu eğer Yaşar için çalışırsam Eminönü nde 3+1 daire ve Peugeot 206 birde aylık 7500 TL maaş vereceğini söyledi .
O sırada Tahsin geldi Yaşar a hissettirmeden Yaşar ın sunduğu teklifi anlattım Tahsin de bu daire ve Beylikdüzü de 3+1 daire ve Renault Megane coupe vermeyi teklif etti Yaşar a da bu fıstığı ben bu hale getirdim sana ne oluyor Yaşar da benim sermayeme taş koyuyorsun diye çıkıştı . Yaşar hiçbir şey demeden evden çıkıp gitti. O gece orada yattık ertesi gün bana cep telefonu ve kartvizit bastırmış benim seksi fotoğraflarımı koydurtmuş kartvizite kısa sürede telefonum çalmaya başladı günlük bazen 20 erkek bazen uzun seans isteyenlerden dolayı 7 8 erkekle birlikte oluyordum. Tahsin sözünü tuttu bankalar caddesindeki evi ve Beylikdüzü nde ki daireyi benim üzerime geçirdi hem beni her gece sikti hemde sırtımdan para kazandı.
2021 de korona yüzünden İstanbul da ölene kadar Tahsin sikicim ve patronum olarak kaldı. Şimdi yanımda 6 trans ve 4 kadın çalışma arkadaşım var . Çok güzel bir şekilde yaşamaya başladık.
İsteyen bütün erkeklere kapımız açık ister trans ister kadın masaj salonumuzda hizmetinizdedir. İsteyen arkadaşlar bu paylaşımın altına yorum yazabilirsiniz. Okuduğunuz için teşekkür ederim . Bye öpüldünüz canlarım.
35 notes
·
View notes
Text
Fortçuluktan Tostçuluğa!
Askerden yeni gelmiştim. Arkadaşım Bülent marangozdu, işi çok yoğundu ve yanına birini arıyordu. "Bana yardım edersin!" deyince işe başladık. Çok para kazanıyorduk. Boş zamanlarımızda Sakarya caddesinde içerdik, malum Ankara'nın güzel mekanı. Bir gün yine içerken Bülent saate bakıyordu, "Hadi kalkalım!" dedi, kalktık. Kızılay'dan körüklü otobüse bindik. Otobüs tıka basa dolu. Bülent hemen bir kadının arkasına geçti, başladı kadına dayanmaya. Benim daha önce böyle bir tecrübem olmadığı için çok tedirgindim, bir şey olur rezil oluruz diye. Ama kadının Bülent'e arkasını vererek kıvırmasını görünce yarağım kazık gibi oldu. Bülent bana kafasıyla (Gel sen de daya!) dercesine bir işaret verip hafif sağa kaydı. Ben de kadının götünün sol tarafına sürtünmeye başladım. Kadın iki sert yarağı birden arkasında hissedince çok mutlu olmuştu, koca götünü sağlı sollu kıvıra kıvıra ikimizi de külotlarımıza boşalttı.
O günden sonra Bülent'le birlikte sürekli otobüslerde kadınlara çiftli Fortçuluk yaptık. Bazen (ilk seferinde yaptığımız gibi) kadına ikimiz aynı anda arkadan dayıyorduk, bazen birimiz kadının önüne geçiyor, diğerimiz arkasında Tost yapıp kadını arkalı önlü Fortluyorduk. Otobüsten indiğimizde de hep yorum yapıp, o Fortladığımız kadını gerçekten tost yapıp siktiğimizin fantazisini kuruyorduk. Bu Tost yapıp sikme fantazisi bizi okadar azdırıyordu ki, geneleve gidip orospulara teklif ediyorduk. Tabii Tost teklifimizi kabul edecek bir orospu bulmak epey zordu. Uzun aramalar sonucu nihayet bir tanesi tamam dedi ve Tost yapıp birlikte siktik karıyı. Artık o orospunun abonesi olmuştuk, işten güçten vakit buldukça gidip Tost yapıyorduk.
Bülent evlenince bıraktı bu işleri. Ama ben tek başıma Fortçuluk yapmaya devam ettim. Evli kadınların ve kara çarşaflı kadınların Fortlanmak için bilerek tıka basa dolu otobüslere bindiğini bizzat kendi tecrübelerimle yaşadım. Hatta bazı evli erkeklerin otobüste karısını önüne alıp, karısının arkasını başka bir erkeğe davet çıkardığını bile yaşadım. Birçok evli adamın gözüne baka baka karısının götüne Fortçuluk yaptım. Bu durum 3 sene sonra ben de evlenene kadar devam etti.
Evlendim, bir kurumda memur olarak işe girdim. Karım ev hanımı, balık etli, koca götlü, güzel bir kadındır. Araba almak için para biriktiriyoruz, ama kese tam dolmuyor. Karım, "Ben de çalışmak istiyorum, hem para biriktiriz!" dedi. Karım çalışsa mecburen işe otobüsle gidip gelecekti. Ben de otobüslerin halini bildiğim için, "Ne işi? Hem sen ilkokul mezunusun, seni kim alır işe?" dedim. Amcasının kızı bir bankada çalışıyordu. Oradaki çaycı kız evlenecekmiş ve başka bir şehire gelin gidecekmiş, onun yerine karımı müdüre söylemiş, müdür de kabul etmiş. Ben de mecburen kabul ettim ve karım işe başladı. Ama bir süre sonra karımda bir değişim, bir mutluluk hissettim. Benimle sevişirken daha istekli, daha damardan veriyordu. Bir bakıma hoşuma gitti, ama kuşkulanmıştım.
Bir gün mesaiden sonra eve geldim, karım mutfakta yemek yapıyordu. Karım siyah bir etek giymiş, koca götünün hatları ortaya çıkmıştı. Yanına gidip, "Off şu göte bak, ne sikilir!" dediğimde, karım da gülümseyerek yemeğin altını kapattı ve "Ne duruyorsun, siksene!" dedi. Karım götten sikilmeyi de çok seviyordu. Daha nişanlıyken karımı götten sikmeye başlamıştım ve halen de her seviştiğimizde mutlaka en az bir kere götten sikerdim. "Sikeceğim merak etme, önce biraz Fortçuluk yapayım!" dediğimde, karım, "Fortçuluk da ne?" diye sordu. Karıma Fortçuluğun ne olduğunu açıklayıp, "Otobüste senin götüne de ne yaraklar değmiştir, ne dayamışlardır!" deyince, karım, "Ne diyorsun be, saçmalama!" dedi. Ben de, "Kızma aşkım, fantazi yapıyorum!" diyerek elimi eteğinin altına soktum. Karımın amı su gibi olmuş, külotunu bile ıslatmıştı. Fermuarımı açıp kazık gibi yarağımı çıkardım. Karımı tezgaha domalttım, eteğini beline topladım, külotunu aşağı sıyırdım. Arkasına yanaşıp amına geçirdim ve sikmeye başladım. Sikerken de, "Söyle karıcığım, otobüste götüne çok dayadılar mı? Dayadıklarında sen de zevk alıyor musun? Amın sulanıyor mu?" diye soruyordum. Karım cevap vermiyor, sadece amının sikilmesinin verdiği zevkle inliyordu. Karımın orgazm olduğunu hissedince ben de amına boşaldım.
Bu havayla ikinci postayı götten yapmak için oturup dinlenirken, Karım, "Sen de Fortçuluk yaptın mı?" diye sordu. Ben de dürüstçe anlatmaya başladım. Ben anlatırken karım inik yarağımı yeniden kaldırmak için okşuyordu. Her şeyi açık açık anlattım, adamın yanında karısına dayadığımdan tutun da, Bülent diye bir arkadaşımla birlikte aynı karıya birlikte dayadığımızı, Bülent'le olan fantazilerimizi ve hatta birlikte bir orospuyu tost yapıp siktiğimizi de anlattım. Anlatırken yarağım kazık gibi olmuştu ve karım iştahla sakso çekiyordu. Karım saksoyu bırakıp, "Tamam, bu hazır!" deyince, karımı masaya domaltıp bir posta da götünden siktim.
O gece yatakta karım, "Otobüste adamın karısına dayadığında adam kızıp tepki vermiyor muydu?" diye sorunca, "Galiba karısına dayamam adamın da hoşuna gidiyordu!" dedim. Sonra, "Peki, senin yanında bana dayasalardı, senin de hoşuna gider miydi?" diye sordu. "Denemeden bilemem, ama büyük ihtimalle hoşuma giderdi herhalde!" dedim. Karım sonra, "Peki, Bülent'le Tost yaptığınız orospu da zevk alıyor muydu sikilirken?" diye sordu. "Almaz mı? Hem de müthiş zevk alıyordu! Tabii bir de Bülent'in yarak büyük ve kalın olunca orospu zevkten bayılacaktı nerdeyse. Tost olmaktan zevk almayacak kadın yoktur herhalde. Sen de iki erkek tarafından aynı anda hem amından hem götünden sikilsen, sen de manyak zevk alırsın!" dedim. Karım birşey demedi, ama müthiş tahrik olmuştu, elini atıp yarağımı yokladı. Yarağımın yine kazık gibi olduğunu hissedince hemen beni üstüne çekti, bir posta daha sikiştik. Karım bu sefer daha isterik sikişmişti.
Karım Bülent'i tanımıyordu, ben de onun karısını tanımıyordum. Bir gün Bülent'i aradım, yine Sakarya caddesinde buluştuk, eski günleri konuşup içmeye başladık. Durumu kısaca anlattım. Bülent'ten, karımın bindiği otobüse binmesini, karımın Fortçulara nasıl tepki verdiğini öğrenmesini ve gelip bana durumu aktarmasını istedim. Karımın iş çıkış saatinde kalktık, otobüs durağında bekleyen karımı uzaktan Bülent'e gösterdim. Ben birahaneye geri döndüm ve Bülent'in geri gelmesini beklerken içmeye devam ettim.
Aradan iki saat geçti, ben bu arada tam Çakır olmuştum. Sonunda Bülent geri geldi ve anlatmaya başladı, "Ortak, öncelikle şunu söyleyim, yengem Fortçular için ideal bir hedef, hiç boş bırakmadılar yengemi. Dayayıp boşalan çekilince yerine hemen başkası geçip dayadı. Hatta daha fazla Fortlamasınlar diye ben geçtim yengemin arkasına, tabii aramızda mesafe bıraktım. Kızma ortak ama, ben mesafeyi korumak için çabaladıkça yengem götünü bana yasladı. Söylemeye utanıyorum ortak ama, yengem bir ara elini arkaya atıp yarağımı bile yokladı. Sonra da götünü bana sürte sürte beni de boşalttı. İnan elimde değildi ortak, o durumda benim yerimde hangi erkek olsa boşalırdı!" dedi.
Bunları dinlerken tuhaf duygulara kapılmıştım ve yarağım kalkmıştı. Hemen aklıma Bülent'in yarağı geldi, büyük ve kalındı, kesin karımın amı sulanmıştır diye düşündüm. İçmeye devam ettik. Anlaşılan Bülent karımdan çok etkilenmişti, karımın kocaman götüne övgüler yağdırarak, karımla hiç götten yapıp yapmadığımızı sordu. Ben de o kafayla, nişanlılık döneminden beri götten yaptığımızı, karımın götten de çok zevk aldığını söyledim. Bunu duyunca Bülent keyiflenmişti, "Aslında ortak, yanlış anlama da, o kadın eğer yengem olmasaydı, yemin ederim tam Tostluk idi. Valla o benim karım olsaydı, seninle birlikte sikmeyi çoktan teklif etmiştim..." dedi.
Bülent dolaylı yoldan da olsa karımı sikmekten bahsediyor, bu da garip bir şekilde beni tahrik ediyordu. Ben birden galeyana gelip, "Tamam lan, karımı birlikte sikelim! Ama sonra da senin karını sikeceğiz!" dedim. Bülent'in gözleri parladı ve "Tamam ortak, karımla zaten uzun zamandır öyle bir fantazimiz vardı!" dedi. Anlaşmıştık, önce benim karımı Tost yapıp sikecektik, sonra da Bülent'in karısını Tost yapacaktık. Bunu nasıl yapacağımız da planladık...
Bülent bir hafta boyunca karımın bindiği otobüse bindi ve karımın ineceği durağa kadar başkasına fırsat vermeden karımı kendisi Fortladı. Bülent'in anlattığına göre, artık karım Bülent'e iyice alışmış ve kendini başka kimseye Fortlattırmıyormuş, ineceği durakta inerken de dönüp Bülent'e gülümsüyormuş. Tabii karım bunları bana hiç anlatmıyordu.
Bir Cuma günü Bülent'le anlaştık, iş yerimden izin alıp onların bindiği otobüse ben de bindim. Kalabalıkta yavaş yavaş arkalara ilerlediğimde Bülent çoktan karımın arkasında yerini almış, Fortçuluğa başlamıştı. Karımın yüzünde bir mutluluk vardı, fakat ben kalabalıkta ilerleyip de karım beni karşısında g��rünce yüzü kıpkırmızı oldu. Karım benle selamlaştıktan sonra, Bülent'ten uzaklaşmak için bana sarıldı. O sırada ben Bülent'i sonradan görmüşüm gibi, "Vay, Bülent naber ya? Uzun zamandır görüşemiyoruz!" deyip, karımı Bülent'le tanıştırdım. Karım kendisini bir haftadır Fortlayan kişinin benim yakın arkadaşım Bülent olduğunu öğrenince paniklemiş ve bana daha bir sokulmuştu. Ama Bülent benle konuşurken karımın götüne dayamaya devam etti. Bülent'le eskiden başka karılara yaptığımız gibi şimdi karımı Tost halinde Fortluyorduk. Birkaç durak sonra karımın bana sımsıkı sarılarak kasılıp kalmasından orgazm olduğunu hissettim. Karımın kulağına eğildim ve "Bülent'in sana dayaması benim de hoşuma gitti! Eve gidip seni Tost yapalım mı?" diye sordum. Karım cevap vermedi, sadece bana sıkıca sarıldı.
İneceğimiz durağa yaklaşınca ben Bülent'e göz kırpıp, "Ortak, otobüsten inince Tost yiyelim mi? Ben ısmarlıyorum!" dedim. Bülent'in gözleri yine parlamıştı, "Yiyelim ortak! Haftaya da ben ısmarlarım!" dedi. Durakta indik, bizim eve gittik. Karım zaten heycanlıydı, eve girince daha çok heyecanlanmıştı. Biraz da utandığından olsa gerek Bülent'le göz göze gelmemeye çalışıyordu. Heyecanını atması için hemen karıma sarıldım, dudaklarından öptüm. Elimle de Bülent'e işaret verdim, yanaşması için. Aynı otobüste yaptığımız gibi Bülent gelip karımın arkasına dayandı. Ayakta üçlü dans eder gibiydik. Ben karımla öpüşürken Bülent de karımın boynunu öpüyor, ellerini aramıza sokup karımın göğüslerini okşuyor, bazen de bir elini aşağı indirip eteğin üstünden karımın amını götünü elliyordu. Karım okadar tahrik olmuştu ki, dudaklarımı adeta kemiriyordu. Biraz alışıp utangaçlığını atsın diye karımın yönünü Bülent'e çevirdim. Ben bu sefer karıma ben arkadan dayarken, Bülent karımın dudaklarına yumuldu ve öpüşmeye başladılar...
Üçümüz de müthiş zevk alıyorduk, ne zaman soyunduk, ne zaman yatak odasına gittik ve yatağa attık kendimizi farkında bile değildim. Karım bana sakso çekerken Bülent de karımın amına yumulmuş, amını yalıyor, dilini içine sokuyor, adeta karımı diliyle sikiyordu. Sonra Bülent'le yer değiştirdik. Ben amını yalarken karım da Bülent'in kalın yarağını iştahla yalıyor, taşaklarını emiyordu.
Bülent sonra yatağa sırtüstü yatıp karımı üstüne aldı, amına geçirip sikmeye başladı. Ben de karımın götünü yalamak için karımın arkasına geçtim. Yarak amına öyle güzel ve hızlı girip çıkıyordu ki, resmen karımın zevk suları akıyordu. Ben karımın götünü yalamaya başlayınca karım çıldırdı resmen, deli gibi inliyordu. Bülent karımı kollarıyla hapsedip kendine çekti ve hareketsiz kalarak, "Hadi ortak, Tost zamanı geldi!" dedi. Ben de karımın götüne soktum ve sikmeye başladım. Bülent'le eskiden kalma Tost tecrübemiz olduğu için güzel bir tempo yakaladık. Karımın amında ve götünde Lokomotif pistonu gibi çalışıyorduk...
O gece Bülent'le yer değiştirerek karımı Tost halinde üç posta siktik. Aldığımız zevk inanılmazdı, ama üçümüz de yorgunluktan harap olmuştuk, gece yarısına kadar ölü gibi yattık. Sonra Bülent evine gitti. Ertesi hafta sonu da onun evine gittik. Ben Bülent'in karısını sikerken, o da benim karımı sikti. Sonra Bülent'in karısını Tost yaptık, ardından da benim karımı. Böyle sikişmek dördümüzün de çok hoşuna gitmişti ve bunu her hafta sonu tekrarlama kararı aldık
191 notes
·
View notes
Text
ARKADAŞIMIZ.
Selam, ben Tolga. 28 yaşında, 1.80 boyunda, evli biriyim. Karım Yağmur 26 yaşında, 1.68 boyunda, dolgun göğüslü, dolgun popolu ve yüzü modeller kadar güzel bir kadın. Öylesine ki, yolda yürürken görenler dönüp bir daha bakıyor. Hani bu durum hoşuma gitmiyor da değil. Yağmur'la evleneli bir yıl oluyor. Evlilik öncesinde 5 yıla varan bir sevgililik dönemimiz oldu. Çok iyi anlaşıyoruz ve kafalarımız birbiriyle çok uyumluydu.
Yağmur'a çok aşıktım, sonunda geçen sene evlendik. Cinsel hayatımız daha sevgililik dönemlerinden beri aktifti, Yağmur'un kızlığını yıllar önce ben bozmuştum. Evlendikten sonra hayatımız daha keyifli hale geldi. Neredeyse sekssiz günümüz geçmiyordu. İkimiz de çalışıyoruz, Yağmur özel bir şirkette yazılım geliştiriyor.
Bulunduğumuz şehirde pek üniversiteden arkadaşımız kalmamıştı, sadece Yağmur'un okuldan arkadaşı Cenk ile görüşüyorduk. Cenk Yağmurdan 2 yaş küçüktü, ama okulda çok zeki ve yetenekli birisiydi. Üniversite boyunca Yağmur'la çok yakın arkadaşlardı. Cenk alt sınıf olmasına rağmen Yağmur'a sınav dönemleri sürekli yardım ederdi. Şimdi ikisi de aynı şirkette farklı departmanlarda çalışıyor.
Cenk iş konusunda çok yetenekli olsa da biraz içine kapanık birisiydi, bu güne kadar hiç sevgilisi olmamıştı. Genelde depresif takılır, ama yeri geldiğinde de bizimle çok iyi anlaşır, eğlenceli birine dönüşürdü. Çoğu zaman bizim eve yemeğe davet ederdik Cenk'i. Kendisi yalnız yaşadığı için tek başına sıkılmasın diye birlikte güzel vakit geçiriyorduk. Cenk bizdeyken, biz karı koca rahat takılıyorduk, yanında öpüşmeler, elleşmeler ve kendi aramızda bel altı şakalaşmalar yapıyorduk. Cenk de utanıp başka taraflara bakıyordu genelde.
Bir gün bizde akşam yemeği yemiştik. Yemekten sonra Rakı içip eğleniyorduk. Yağmur'la ben yine azınca elleşmeye başladık. Tabii Cenk de bizi öyle görünce utanıyordu, ama eminim ki içi gidiyordu. Nedense Cenk'in karımı arzuladığını hayal edip daha da azıyordum. Cenk her ne kadar saf ve içine kapanık birisi olsa da karımı arzuladığını düşünmek hoşuma gidiyordu.
Gecenin ilerleyen saatlerinde iyiden iyiye uykumuz gelmeye başlamıştı. Cenk kalkıp evine gitmeye yeltenince, "Bu kadar içtin, bu gece burada kal!" deyip salona yatak hazırladık. Biz de odamıza geçtik. Odamıza geçer geçmez karımla öpüşmeye, öpüşürken de soyunmaya başladık. Çok azmıştım, karımı yatırdığım gibi, önce memelerini sonra da amını yalamaya başladım. Karımın amı sulanınca amına girdim ve deli gibi sikmeye başladım. Karım, "Yavaş aşkım, Cenk duyabilir!" diyordu. Ben ise dinlemeyip hızlı hızlı sikiyordum. Karım yavaş olmamı istese de durmadan hızlı hızlı pompalıyordum. Muhtemelen Cenk seslerimizi duyuyordu...
Boşalmaya yakın amından çıkarıp ağzına boşaldım. Yanına yatağa uzandığımda, karım, "Aşkım niye yavaş olmadın, Cenk duymuştur, çok ayıp oldu!" dedi. Ben de, "Duysun, Cenk yabancı değil. Hem sanki sikiştiğimizi bilmiyor mu, karı kocayız, elbette sikişeceğiz!" dedim. Karım, "Öyle ama Cenk bildim bileli yalnız, canı çekmiştir, yazık!" dedi. Ben de, "Yazıksa çağıralım, bir posta da ona ver, sevindir!" dedim. Normalde böyle bir şeyi söylemezdim, ama içkinin tesiriyle ağzımdan kaçıverdi.
Bu söylediğime karım çok fena kızacak, ağzıma sıçacak diye beklerken, karım beni şaşırttı. "Olur valla! Hem değişiklik olur, bir ömür boyu beni hep sen mi sikeceksin?" deyip kahkaha attı. Bu tepkisi karşısında ben çok şaşırsam da aynı zamanda çok da tahrik olmuştum. Ben de, "Doğru söylüyorsun!" deyip aynı şekilde güldüm. Bir süre sessizlikten sonra karıma ciddi bir şekilde, "Cenk'e siktirmek ister misin aşkım?" diye sordum. Karım bu soruma şaşırıp, "Ciddi misin?" dedi. "Evet, gayet ciddiyim!" diye cevap verdim. Karım birkaç saniye düşünüp, "Yani neden olmasın? Hem farklı bir deneyim yaşamış oluruz, hem de evliliğimize biraz heyecan katmış oluruz!" dedi. Bunları konuşurken ikimiz de azmıştık, bir posta daha sikişip uyuduk...
Sonraki günler karımla sikişirken tek konuştuğumuz konu Cenk oldu. Sonunda karımla birlikte ciddi bir şekilde karar verdik. Pazar akşamı Cenk'i bizim eve yemeğe davet edip bir şekilde Cenk'e söyleyip düşüncemizi gerekleştirecektik.
Pazar akşamı Cenk geldi. Karımın sütyensiz göğüsleri askılı tişörtünden dışarı fırlayacak gibi dururken, külotsuz taytından da amının ve götünün tüm kıvrımları belli oluyordu. Cenk her ne kadar bakmamaya çalışsa da bakılmayacak gibi değildi. Güzel bir yemeğin ardından salonda sohbet muhabbet derken ben konuya girdim. "Cenk, Yağmur'la uzun süredir birşeyler düşünüyoruz, evliliklerde bazen böyle şeyler olabiliyor, farklı şeyler denemek istiyoruz. Çevremizde güvenebileceğimiz bir tek sen varsın. Hem senin kız arkadaşın yok, senin de cinsel ihtiyaçların giderilmiş olur diye düşündük. Yağmur'la sevişmek ister misin?" diye resmi bir konuşma yaptım.
Cenk şok olmuştu. İlk tepkisi, "Abi kamera şakası mı yapıyorsunuz?" demek oldu. Gayet ciddi olduğumuzu söyleyince, Cenk heyecandan kekeleyerek, "Bilmem ki..." dedi. O an karıma göz kırptım. Karım da kanepede oturan Cenk'in yanına gidip pantolonunun üstünden sikini avuçladı, sonra da gülümseyerek, "Sen bilmem diyorsun, ama bak sikin çoktan kalkmış!" dedi. Cenk kıpkırmızı olmuş, adeta dilini yutmuştu. Ben ise olanları zevkle izliyordum.
Karım gerilen Cenk'i rahatlatmak için, "Kendini bana bırak aşkım!" deyip Cenk'in kemerini çözüp pantolonunu dizlerine indirdi. Boxerini de indirdiğinde Cenk'in kalkmış siki serbest kalmıştı. Cenk'in siki hemen hemen benimkiyle aynı boyutlardaydı. Karım hemen eğilip ağzına aldı. Cenk heyecandan nefes nefese kalmıştı. Karımın o güzel dudakları Cenk'in sikinde aşağı yukarı kayarken, ben karşılarında oturduğum koltukta müthiş azmış ve sikimi çıkarmış sıvazlıyordum...
Birkaç dakika sonra karım Cenk'in boşalacağını anlayınca hemen saksoyu bırakıp boşalmasını engelledi. Cenk aptallaşmış haldeyken karım soyunup çırılçıplak kalmıştı. Cenk dilini yutmuş gibi kanepede sadece oturuyordu. Karım Cenk'in kucağına oturdu ve sikini amına yerleştirdi. Cenk'in siki karımın amcığına yavaşça girmeye başlamıştı. Karımı ilk defa böyle dış gözle izliyordum, karım herzaman olduğundan daha sexy görünüyordu. Karım sikin üstünde oturup kalkarken Cenk'in ellerini tutup göğüslerine götürünce, Cenk okşamaya başlamıştı. Karım daha da hızlandı...
Cenk fazla dayanamayıp, "Boşalacağım!" deyince karım hemen üzerinden kalkıp ağzına aldı ve döllerini yuttu. Ben halen sikimi sıvazlıyordum. Birkaç saniyelik sessizliğin ardından, "Cenk, beğendin mi karımı?" diyerek gülümsedim. Cenk sadece, "Süper!" diyebildi. Karımı yanıma çağırdım ve sikimi ağzına verdim. Karım sikimi yalarken Cenk de bizi izliyordu. Cenk'e, "Orda öyle oturup izleyecek misin, gel de Yağmur'un amını yala!" dedim. Cenk artık o özgüvensizliğini bırakıp geldi, domalmış halde bana sakso çeken karımın arkasına geçip amını yalamaya başladı...
Cenk bir süre karımın amını yaladıktan sonra doğruldu, yeniden kalkmış sikini sıvazlayarak, "Şeyy... Yağmur'u bir kez daha sikebilir miyim?" diye sordu. "Tabii ki sikebilirsin, zaten Yağmur'u sikmen için çağırdık bu gün seni buraya!" dedim. Cenk büyük bir heyecanla karımın amına girip sikmeye başladı. Karım bir yandan bana sakso çekiyor, bir yandan da sikiliyor ve aldığı zevkten deliriyordu. Cenk amına her soktuğunda karımın o bembeyaz göt yanaklarının puding gibi dalgalanması müthiş azdırıcı bir manzaraydı. Cenk'e, "Daha sert sik karımı!" diyordum. Manzaraya fazla dayanamadım ve karımın ağzına boşaldım...
Onlar sikişmeye devam ediyordu. Karım Cenk'e, "Pozisyon değiştirelim!" deyince, Cenk karımı kaldırıp kanepeye yatırmış, misyoner pozisyonuna geçmişlerdi. Cenk bu pozisyonda sikmeye başlayınca karım da bacaklarını Cenk'in beline sarmış, kendine çekiyordu. Karım altta ezilerek sikilirken çıkan sesler çok tahrik edicydi. Cenk de beklenmedik bir performansla yılların acısını çıkarıyor gibi pompalıyordu karımın amına. Karım artık benim varlığımı unutmuş, Cenk'e, "Sik aşkım, daha sert sik!" diyordu...
Bir süre bu pozisyonda siktikten sonra, Cenk, "Geliyorum!" dedi. Karım zaten korunuyordu, Cenk'e sarılıp kendine yapıştırdı ve "İçime boşal aşkım!" dedi. Cenk adeta böğürürcesine karımın amına boşaldı. Cenk üzerinden kalktığında karımın amından oluk oluk döller akıyordu. Vakit geç olmuştu, sabah işe gideceğimiz için geceyi bitirdik. Ama müthiş bir gece yaşamıştık...
Ertesi akşam işten döndüğümde, portmantonun önünde karımın ve Cenk'in ayakkabılarını gördüm. Yatak odasına ilerlediğimde karım Cenk'e sakso çekiyordu. İkisi de çırıl çıplaktı. Bana haber vermeden böyle bir şey yapmaları beni biraz kızdırsa da acayip azdırmıştı. Ben odaya girince, karım gülümseyerek, "Gel aşkım, katıl bize!" dedi. Karım beni şaşırtıyordu. Ama onları öyle görünce sikim anında kalkmıştı...
Hemen soyundum. Karıma, "Seni bir tost yapalım da günün yorgunluğunu at minik orospum!" deyip yatağa uzandım ve karımı üzerime aldım. Alttan amına girdim. Karımı götten de çok sikerdim. Cenk ise hayatında ilk kez göt sikecek olmanın heyecanıyla karımın götüne yavaşça girdi. Önce yavaş yavaş siktik. Az sonra ritmi yakalamıştık ve artık sert bir tempoda karımı amlı götü sikiyorduk. Karım aldığı zevkten deliye dönmüştü. Sadece karım değil, Cenk'le ben de zevkten çıldırmıştık...
Bir süre sonra ben karımın amına boşaldım. Cenk henüz boşalmamıştı. Pozisyon değiştirmek için üzerimden kalktılar. Cenk bu sefer karımı ayakta kucağına alıp amına girdi ve kucakta sikmeye başladı. Sikişirken deliler gibi öpüşüyorlardı. Karımın gözümün önünde bir başkası tarafından sikilmesi beni müthiş azdırıyordu. Çok geçmeden Cenk de karımın amına boşaldı ve yatağa yanıma uzandılar. Bir süre dinlendikten sonra üçümüz birlikte banyoya girdik. Cenk karımı bir posta da duşta sikip evine gitti...
Karımla başbaşa kalmıştık. Her ne kadar olanlardan zevk alsam da, bir daha benden habersiz yapmamaları için uyardım. Karım, "Tamam aşkım!" deyip özür diledi. Yaşadığımız bu farklı heyecan seks hayatımıza renk katmıştı. Düzenli aralıklarla Cenk ile karıma grup yapmaya devam ediyoruz.
[Tolga]
111 notes
·
View notes
Text
BEKARLIĞA VEDA PARTİSİ
Benim adım Murat, karımın ismi Sinem. Yaklaşık 8 yıldır evliyiz.Her ikimizde 30 ların başlarındayız. Sinem'le beraber daha önce yurt dışında yaşıyorduk. Daha sonra ülkemize dönüş yaptık ve İstanbul'a yerleştik.
Yurt dışında her ikimizde parti organizasyon firmasında çalışıyorduk. Ülkemize döndüğümüzde birikimlerimiz ile artık kendi işimizi kurmuştuk. Bu tür organizasyon firmaları yurt dışında daha yaygın ve bilindik olmasına rağmen, kısa sürede burada da kendimize bir müşteri kitlesi edinmiştik. Şirketimizde her türlü konferans, evlilik, cenaze, doğum günü organizasyonlarının yanı sıra, arada bir bekarlığa veda partileri de düzenliyorduk. Her parti organizasyonu kendimiz bizzat ilgileniyorduk. Bazen bu ikimizin de altından kalkamayacağımız büyüklükte olduğunu düşünsekte, müşteri odaklı yaklaşım sergiliyorduk.
Nadir olsa da gelen bekarlığa veda partileri için ise dışarından striptizci ve bazı yerel müzik grupları kiralıyorduk. Bu işi yapan firma sayısının az olmasından dolayı en çok kar bırakan organizasyonlarımız bunlar oluyordu. Sinem bu organizasyonlarda genelde ön plana çıkmayı sevmiyordu. Bu tür toplantılar çoğunlukla erkek müşteriler tarafından talep edildiği için, etrafta kadın olmasından rahatsızlık duyulurdu.
Bir gün yerel bir politikacının oğlu için bekarlığa veda partisi isteği geldi. Genellikle bu partiler için standart olan içki, yiyecek ve olmazsa olmazımız striptizci istenilirdi. Parti mekanı, şehirdeki 5 yıldızlı otellerin birinin suit dairesinde olacaktı.
Partinin 3 gün sonra olacağını söylemişlerdi. Süremizin kısa olmasından dolayı hızlı bir organizasyon yapmamız, zamanından önce listemizdeki tüm malzemeleri otele yetiştirmemiz gerekiyordu. Güzel olan masrafların üzerine çok iyi bir kar payı koyarak teklif ettiğimiz fiyatı pazarlıksız kabul etmiş olmalarıydı.
3 gün boyunca Sinem tüm organizasyonu tamamlamıştı. Parti akşam saat 19:00 da başlayacaktı.
Artık gün gelmişti. Sinem ile beraber yiyecekleri minibüse yüklerken telefonum çaldı. Elemanlarımızdan birisi trafikte sıkıştığı için yetişemeyecekti.
Sinem "Problem değil partinin olacağı odayı dekorasyonunda yardım ederim" dedi.
Ben minibüse geçtim Sinem'de kendi arabasıyla beni takip ederek otele geldik. Sinem ile beraber minibüste bulunan malzemeler yük asansörüyle odaya çıkardık. Kanepeleri içkileri yerleştirdik. İşimiz bitmiş sayılırdı.
"Sen çıkarken beni ararsın ben otelin lobisinde senden haber bekliyorum" dedi Sinem.
Tam zamanında ayrılmıştı Sinem. Gideli 5 dk olmamıştı ki damat ve bekar arkadaşları odaya gelmişlerdi. Anladığım kadarıyla başka bir partiden yeni gelmişlerdi. Hepsi içkili görünüyordu. Zaten bu beni ilgilendirmezdi. Gelenlere kendimi takdim ederek ilk içkilerini doldurmuştum bile. Damadın arkadaşlarından birisi otelin kanalları arasında gezerken porno kanalı bulmuştu bile. Şimdi büyük ekran televizyonda porno film oynuyordu.
Her şey düzgün giderken telefonum bir daha çaldı.Arayan o gün programı olan striptizcimizdi.Geçirmiş olduğu kaza nedeniyle gelemeyecekti.Bu çok kötü olmuştu. Artık zaman kalmamış ve yeni birini bulma şansım azalmıştı. Buna rağmen telefon rehberimdeki tüm dansçı ve striptizcileri fark ettirmeden aradım. Günlerden Cumartesi olması şansımı azaltıyordu. Son numaradan sonra yapılabilecek bir şey kalmamıştı. Herkesin programı vardı veya şehir dışındalardı.
Organizasyonu satın alan kişiyi bulup, ona durumu anlatırken damadın diğer arkadaşlarından birisi gelerek,
"Sizce de burada kız olması gerekmiyor mu?" dedi. Durum kötüden daha kötüye gidiyordu.
"Evet haklısın ufak bir karışıklık söz konusu oldu en kısa sürede çözeceğiz"
"Şimdi bakalım neler yapabiliyoruz"
Diyerek Sinem'i aradım ve durumu olduğu gibi anlattım. Sinem,
"Bende araştırayım sen onları oyalamaya bak. Bu partiden karımız yüksek bunu batırmamalıyız" diyerek kapattı.
Yaklaşık yarım saat geçmişti. Herkes birbiri ile konuşuyor ve porno film izliyordu. Sinem halen aramamıştı. Kimi nasıl bulabileceğini merak ediyordum.
Kapı çalındığında içimden dansçıların gelmiş olduğunu umarak kapıyı açtım. Karşımda karım duruyordu. Uzun gece elbisesi içinde harika görünüyordu.
"Burada ne yapıyorsun"
"Dansçıları bulamadım. Eğer bunu batırırsak işimizde ciddi sıkıntı yaşayacağız. En yakın yerden bunları alabildim."
Sinem'e tekrar baktım. Gerçekten güzel olmuştu.
"Bunu yapamazsın" diyebilmiştim.
"Bana yapamazsın deme. Daha önce yapmadım, ama yapabilirim" dedi fısıldayarak ve
"Eğer başka bir fikrin varsa çekinmeden söylebilirsin"
Tam o sırada odadakilerden birisi kapıya gelmişti.
"Millet kızlar geldi" dedi bağırarak. Artık ok yaydan çıkmıştı.
Hemen uzanıp karımın elini tutarak odanın ortasına sürüklemişti bile.
"Bakın kapıda ne buldum"
Sinem gerçekten güzel bir kadındı. Aslında çoğu striptizciden bile güzeldi. Yaklaşık 1,65 boyunda, uzun sarı saçlı, kum saatine benzeyen vücudu vardı. Göğüsleri vücuduna göre orantılı idi. Giymiş olduğu uzun eldivenler, uzun gece elbisesi ve altındaki 10-12 cm lik topuğa sahip platform tabanlı ayakkabılar onu olduğundan daha uzun gösteriyordu. Ayrıca bacakları olduğundan çok daha uzun görünüyordu. Umarım Sinem neyin içine düştüğünü biliyordur.
Aralarından birisi kalkarak müzik sisteminden bir kanal açtı. Bu esnada hala televizyonda porno showu devam ediyordu.
"Hadi bebeğim çıkar üstündekileri" dedi gülerek.
Sinem'in gergin olduğu çok belli oluyordu.
"En azından biriniz bu bayana içki ısmarlar diye düşünüyordum" demişti.
Karımın en sevdiği içkiyi biraz sert olarak hazırlayıp götürdüm. Buna ihtiyacı olduğu çok açıktı.
Adamlardan birisi kanepede biraz yana kayarak,
"Gel bebeğim damatla benim arama oturarak içebilirsin"
Sinem oturur oturmaz hemen birisi kolunu omzuna atmıştı bile. Diğer tarafındaki elini Sinem'in bacaklarına koymuş elbisesinin yırtmacının açılmasına neden olmuştu. Sinem artık herkesin odağına yerleşmişti.
"Arkadaşların gelecek mi?"
"Bilmiyorum henüz, ama onlar gelene kadar sadece ben varım" dedi gülerek.
Herkes gülerek damadın şerefine kadeh kaldırmıştı bile. Fondipler bittiğinde kalabalıktan birisi;
"Eğer sen yalnızsan show başlasın artık bebeğim"
"Aceleniz nedir baylar, elinizde ben varım ve tüm gece buradayım. Birer kadeh daha kaldırmayı teklif ediyorum".
Yerinden kalkmayı denediğinde yanındaki adam
"Neden kalkıyorsun bunun için bir barmenimiz var.Barmen içkilerimizi doldur"
Bu arada eli karımın bacaklarında biraz daha yukarı hareket etmişti bile. Elini bu yeni pozisyonda yırtmaçtan içeri girmiş ve artık görünmüyordu. Diğer yanındaki adamın eli karımın omuzu üzerinden göğüslerini okşuyor gibiydi.
"Sen şunu yapabilir misin?" diye sordu yanındaki adam ekranı göstererek. Televizyonda kadın amından sikilirken, önündeki adama oral seks yapıyordu.
"Ben dansçıyım orospu değilim baylar"
"Kızma sadece yapıp yapayacağını sorduk" dedi gülerek.
"Daha önce yapıp yapmadığını sorsak peki"
"Hayır yapmadım" dedi Sinem gözlerini ekrandan ayırmadan.
"Peki yapmak istermisin"
"İsteyeceğimi sanmıyorum" demişti.
Bu arada omuzunda ki el kıyafetin üzerinden göğüslerini okşamayı bırakmış direk elbisenin içine kaymıştı. Elbisenin ince kumaşından adamın Sinem'in göğüslerini okşadığı, sıktığı görünebiliyordu. Üçüncü içkileri vermiştim. Bunları da kısa sürede fondip yapmışlardı.
Gençlerden birisi kalkarak,
"Artık parti başlasın....." dedi.
Sinem herkesin alkışları eşliğinde ayağa kalkmıştı. Odanın ortasına geldiğinde kafamdan binlerce plan, binlerce düşünce birbirleri ile yarış halinde idi.
Artık karım yavaşça müziğin ritmini yakalamıştı. Kalçalarını yavaşça sallıyor. Ellerini vücudu üzerinde gezdirerek kendini okşuyordu. Yavaş hareketler ile kanepede oturup gözlerini ondan alamayan gençlerin önünde yürüyordu.
Sonra damadı elinden tutarak odanın ortasına getirdi. Ortaya bir sandalye koyarak damadı buna oturttu. Yüzü damada dönük olarak kucağına oturmuştu bile. Damadın kafasını tutarak göğüslerine bastırıyor ve sallıyordu. Damadın yüzü kızarmıştı.
Karım dansederek kucağından yavaşça ayağa kalktı. Damadın önündeki kabarıklık ortaya çıkmıştı. Benim de durumum da aynıydı. Sinem'in yaptığı show ereksiyon olmama neden olmuştu.
Sinem müzikle beraber ortamda akmaya başlamıştı bile. Yavaşça elbisesinin yanındaki fermuarı aşağıya kadar açmıştı. Omuzlarından aşağıya kayan elbise, yeni alınmış dantelli jartiyer takımını gözler önüne sermişti. Sinem elbisenin eliyle elbiseyi önünde tutarak showu izleyen herkesi taciz etmeye devam ediyordu. Herkes kilitlenmiş gibi karımı izliyordu.
Sinem elini serbest bırakır bırakmaz elbise ayaklarına inmişti bile. Bir süre elbisenin içinde kalarak elleri ile beyaz dantel sütyeni üzerinden göğüslerini okşadı. Göğüsleri dantel sütyenin içerisinde çok daha güzel görünüyordu. Elleri ile göğüslerini kaldırıp kafasını eğerek ulaşabildiği her noktasını yalıyordu.
"Çıkar onu bebeğim" diye bağırmıştı birisi.
Sinem yavaşça dönerek sehpaya doğru eğildiğinde kalçaları olduğu gibi gençlere dönmüştü. Arkasındaki herkes hipnotize olmuşçasına karımın kalçalarına bakıyordu.
Birden arkasını dönerek bir eliyle sütyenini tutarken diğeri ile arkadan sütyen kopçasını açtı. Ellerini serbest bıraktığında artık sütyen yoktu ve göğüsleri özgürlüğüne kavuşmuştu.
Birden alkış yükseldi.
Sinem dönerek yeniden damadın kucağına oturarak kafasını göğüslerine bastırdı. Damat hemen göğüs uçlarından biri ağzına alarak emmeye başlamıştı. Bunu Sinem bile beklemiyordu. Damadın kafasını ittirerek işaret parmağını sallayarak
"Seni yaramaz çocuk" dedi gülerek.
Sinem yine damadın kucağından kalkmıştı. Bir ayağını damadın kasıklarına koyarak, jartiyerli bacağını okşayama başladı. Arada damat ellemeye çalışsada Sinem her seferinde eline vurarak damadı engelliyordu.
Ardından damada doğru eğilerek elleri ile göğüslerini damadın ağzına dayadı. Artık damat özgürce göğüslerini yalıyor ve emiyordu. Sinem'in külodundaki ıslaklık gözle görülür durumda idi. Odadı herkese karşı eğilmiş olan Sinem bu ıslaklığı cömertçe sergiliyordu.
Ardından odadakilere dönerek, sırtı damada dönük olarak kucağına oturdu. Bacaklarını açtığında ıslaklığın görülmemesinin imkanı artık yoktu. Sinem yavaşça damadın kucağında zıplamaya sürtünmeye başlamıştı. Göğüsleri her hareketi ile sallanıyor kalçası damadın kasıkları üzerinde dansediyordu.
Odada herkes gözlerini bu sahneye dikmiş kimse konuşmuyordu. Gençlerin bir ellerinde içki kadehleri varken diğer elleri ile yarraklarını okşuyorlardı.
Sinem profesyonel bir striptizci değildi. Profesyonel striptizciler genellikle soyunduktan sonra külotlarını çıkarmaz veya yüklü bahşişler karşılığı damada verirlerdi. Acaba Sinem bunu biliyor muydu?
Sinem damadın kucağından kalkarak önünde eğildi. Damadın yüzü ile kalçası arasıda sadece 10-15 cm vardı. Damat bu arada elini cebine atarak bir tomar dolar çıkartıp jartiyerinin arasına sokarak Sinem'in küldounun yanlarından tuttu.
Bir anda aşağıya çekti.
Artık Sinem bir oda dolusu içkili azmış genç karşısından çırılçıplak kalmıştı. Dans ederken biraz önce sıkıştırılmış parayı alarak içki tezgahına fırlattı.
Dönerek tekrar damadın sandalyesine gitti. Kanepedekilere arkasını dönerek dizlerini kırmadan eğilmişti. Artık ıslak amı ve harika kıçı gençlerin gözleri önünde tamamen çıplaktı. Sinem kafasını eğdiğinde saçları yanları kapatmıştı. Kafasını aşağı yukarı oynatırken damada oral seks yapıyor görüntüsü veriyordu.
Sonra her şey çok hızlı gelişmeye başladı. Kanepedeki gençlerden birisi ayağa kalkarak Sinem'in arkasına geçmişti. Ne zaman çıkardığını göremediğim yarrağını Sinem'in amının dudaklarına bastırıyordu. Sinem kaçmaya çalışıyordu. Fakat sandalyedeki damat Sinem'in kafasını kasıklarına bastırarak hareket etmesini engelliyordu.
Yardım etmem gerekiyordu. Fakat yarrağım bu sahne karşısında pantolonumu zorluyordu. Olayın şoku ve ilginç bir şekilde aldığım zevk müdahale etmememe engel olmuştu
Damat bir eliyle Sinem'in kafasını bastırırken diğer eliyle pantolonunun fermuarını çözmüştü bile. Arkasında ki genç çoktan yarrağını Sinem'in amına gömmüş ve onu sikmeye başlamıştı.
Damat yarrağını çıkarıp Sinem!in ağzına soktuğunu görüyor gibiydim. Sinem'in yana düşen saçları görüntüyü kapasa da damadın yüzündeki zevk kasılmaları, Sinem'in ağzına soktuğunu gösteriyordu.
Karım herkesi ortasında sikiliyordu ve ben bundan inanılmaz zevk alıyordum.
Kısa bir süre sonra Sinem'in arkasındaki genç kasılarak boşalmıştı. Ne olduğunu anlamadan, hemen arkasından birisi daha yarrağını sokmuştu. Biraz önce arkadaşının siktiği ve dölleri ile içini doldurmuş olduğu amcığı.
Gözlerimi Sinem'den aldığımda odadaki herkesin pantolonlarını indirdiği Sinem'i sikmek için sıra beklerken masturbasyon yaptıklarını gördüm. Bekarlığa veda partisi toplu seks partisine dönmüştü.
İkinci genç Sinem'in amına boşaldığında Sinem doğrularak damadın kucağına oturdu. Damat Sinem'in bacaklarını iki yana açarak arkadaşlarının pozisyonu daha açık izlemesini sağlamıştı bile. Şimdi Sinem'i kucağında zıplatırken sikinin amına girişini net bir şekilde görüyorduk. Daha önce iki kişi Sinem'in içine boşaldığı için döller her girişinde amından sızıyordu.
Sinem damadın kucağında iken gençlerden birisi gelerek Sinem'in ağzına dayamıştı bile. Yine iki kişi tarafından aynı anda sikiliyordu. Gençler izledikleri sahnenin etkisinden dolayı daha fazla dayanamamıştı.
Önce damat Sinem'in içine bağırarak boşaldı. Hemen sonra Sinem'in ağzındaki yarrak döllerini ağzının içine boşaltmaya başladı. Sinem kaçamamıştı. Spermler ağzının kenarından sızıyordu fakat ayaktaki genç hala gırtlağına kadar sokmaya çalışıyordu.
Damat bir süre içinde kaldıktan sonra arkadaşları Sinem'i kaldırıp yerde yatan diğerinin üzerine taşıdılar. Bacakları açık şekilde yerdeki adamın kalkmış yarrağına indirirlerken döllerin Sinem'in amından süzülerek yerdeki gencin taşaklarına damladığını görebiliyordum.
Yarrağı Sinem'in ıslak amıyla buluşan genç vakit kaybetmeden Sinem'i sikmeye başlamıştı. Sinem'in tenine çarpan ten sesleri, şapırtı ve inlemeler odayı doldurmuştu. Ayakta kalanlardan birisi çoktan Sinem'in dudakları arasında yerini almış ve ritmik hareketler ile ağzına sokmaya başlamıştı.
Bir anda Sinem kasılmaya başlamıştı. Artık dayanamıyordu. Bağırmaya, ağzındaki yarrağı hırsla emmeye ve tekrar bağırmaya başlamıştı.Boşalıyordu.......
Sinem boşalırken tüm suları altında ki adamın taşaklarına iniyordu. O anda altındaki adam yarrağını amından çıkarıp, kalçaları ve amı arasına boşalmaya başladı. Arda arda 4-5 salvo Sinem'in amının dudaklarına çarpıyor Sinem'in kendi zevk sıvılarıyla çarpışıyor karışıyordu..
Ağzındaki gençte daha fazla dayanamamıştı. Sikini Sinem'in ağzından çekmişti. Eli ile çenesini açıp sperm salvolarını Sinem'in ağzına boşaltmaya başlamıştı.
Damat ve ikinci boşalan genç Sinem'i yerden kaldırıp dizlerinin üzerine çökmesine yardım ettiler Artık arkasında yeni bir yarrak, biraz önce boşalmış amına doğru yol alıyordu. Hemen diğeri ağzındaki yerini aldı. İnanılmaz hızlı tempo ile sikmeye başlamışlardı bile...
İlk olarak arkasıdan amını siken yarrağını çıkartarak Sinem'in sırtına boşalmıştı. Olayın heyecanı nedeniyle kısa sürse de sperm salvoları karımın saçlarına ulaşmıştı. Bazıları aşarak öndekinin üzerine gelmişti.
Sinem'in önündeki genç hemen sonrasında patlamaya başlamıştı. Sinem bu sefer kaçabilmesine rağmen döller yüzüne gözüne gelmiş ve suratından akarak göğüslerine sızmaya başlamıştı....
Herkes artık odanın çeşitli yerlerinde yerlere uzanmıştı. Sinem'e gelen gençleri Sinem kibarca reddediyordu.
Sinem'in yanına giderek;
"Yan odaya geçip giyinebilirsin artık" diyebilmiştim sadece.
Gençler porno filmi değiştirmemişti. Sadece artık oturup içerek biraz önce yaşadıklarının kritiğini yapıyorlardı.
Karım içeri geçtiğinde ortalığı toparlamaya başlamıştım. Yaşananlara inanamıyordum. Yaşananlarının yanında, tüm bu yaşananların aslında beni nasıl tahrik etmiş olduğuna da inanmıyordum.
Sinem içerideki yatak odasına geçtiğinde bende toparlanmayı tamamlamıştım. Malzemeleri minibüse taşımıştım. İşler bittince odaya geri dönüp karımın yanına geçtim.
"Sevgilim bir harikaydın sana inanıyorum. Artık hepsi bitti, geride yapabileceğin hiç bir şey kalmadı"
"Öyle mi düşünüyorsun. Şimdi ben odadan nasıl çıkacağımı bilmiyorum sanırım olmaması gereken bir utangaçlık var şu anda bende"
"Merak etme hepsi sağda solda sızmış durumda" dedim gülerek.
Odanın kapısını açınca tuvalete çırılçıplak giden birisi ile karşılaştık.
"Bebeğim harikaydın yine benimkini ağzına almak istermisin?" dedi, yarı peltek konuşmasıyla..
Sinem gülümseyerek;
"Bu akşam sanmıyorum canım, belki senin bekarlığa veda partinde daha fazlasını yaparız"
Odadan çıkıp otoparka gidene kadar hiç konuşmadık.
"Bu son söylediğin tam zamanlı striptizci olarak çalışmak istediğin anlamına mı geliyor?"
"Evet, bugün tüm olanlar sırasında odadaydın. Müdahale etmedin ve ben sikilirken sikinin nasıl sertleştiğini rahatlıkla görebiliyordum.Sanırım seninde istediğin şey bu" dedi gülümseyerek.
"Haklısın." diyebilmiştim.
Her ikimizde kendi arabalarımıza binerek yola çıktık. Yol boyunca bugün olanları hayalimde tekrar tekrar yaşamıştım. Gerçekten izlemekten, karımın yabancı erkekler altında zevkten kıvranırken görmekten zevk almıştım.
Eve ulaştığımızda Sinem hemen içeri geçerek üzerindeki iş kıyafetlerini çıkarmıştı. Onu yeniden çıplak görmek sikimin kalkmasına neden olmuştu. Daha önce defalarca görmüş olmam bu etkiyi yaratmamıştı. Sanki onu ilk kez yeniden görüyordum.
Sinem gülerek yanıma geldi;
"Galiba bugün en sevdiğim siki biraz ihmal ettim"
Dizlerin üzerine çökmüştü bile..
111 notes
·
View notes
Text
SEVGİLİMİ SİKTİLER (1)
Sevgilim Duru ile Üniversite 1. Sınıfta tanıştık. Matematik giriş dersini aynı dönemde alıyorduk. Ders aralarından birinde cesaretimi toplayıp tanışmış ve sonrasında ilişkimizi sevgililiğe döndürmeyi başarmıştık.
Duru 1.72 boyunda, sarışın, masmavi gözleri olan, oldukça fit, bir avuç büyüklüğünde memeleri olan yani ortalamanın çok üstünde bir güzelliğe sahip bir kız. Ben de 1.82 boyunda, normal bir vücut yapısına sahip, kendimce orta yakışıklılıkta olan olağan bir adamım.
İkimizin de aktif seks hayatı geçmişi yok. İlişkimizin 3. Ayında ilk defa birbirimiz ile birlikte olduk. Bazen bu kızı ilk ve tek siken kişinin kendim olduğunu düşünüp gurur duyuyorum :)
Üniversitenin son senesinde birlikte para biriktirmeye başladık. Mezuniyet hediyesi olarak İtalya'ya tatile gitmek istiyorduk. Koca yıl para biriktirdik ve vizemizi, uçak biletlerimizi ve otellerimizi ayarlayabildik. Ağustos ayının ortalarında ise önce Roma'ya uçtuk.
Tatilimiz hem güzel hem de yorucu geçiyordu. Roma büyük bir şehirdi ve turistik bir çok yapısı vardı. Yürüyerek gezdiğimiz için akşamları otel odamıza gittiğimizde adeta halimiz kalmıyor ve uykuya dalıyorduk.
Bu şekilde 3 günümüzü Roma'da geçirdikten sonra Duru ile birlikte tren ile Floransa'ya gittik. Ekonomik olması için burada bir otel değil hostel odası kiralamıştık. Hostel Floransa'nın çok merkezi bir lokasyonundaydı. Hostel odaları çoğu zaman 6-8-10 kişilik odalar olurdu ve kızlı erkekli kalınabilirdi ancak biz daha rahat olabilmek için çift kişilik kendi banyosu olan bir oda kiraladık.
Hostel bizim yaşlarımızda gençler ile tıka basa doluydu. Herkes birbirine laf atıyor ve sosyalleşiyordu. Odamıza girdikten kısa bir süre sonra hostelin oturma bölümünde 2 çocuk ile tanıştık. Biri İtalyan ancak güney tarafından Floransa'ya arkadaşlarını görmek için gelmişti. Yanındaki ise Fransa'dan İtalya'ya ilk defa gelmiş olan arkadaşı vardı.
İtalyan olan istersek onlara katılabileceğimizi ve birlikte şehri gezebileceğimizi söyledi. Açıkçası çok mutlu olduk. Diğer arkadaşları da bir Rusmuş ve akşam gelecekmiş. Dördümüz günün erken saatlerinde hostelden çıktık ve İtalyan çocuk bize güzel bir şehir turu attırdı. Hep birlikte öğlen yemeği yedikten sonra Duru ile onlardan müsade isteyip tura ikimiz devam ettik.
Yine çok yorulmuştuk, 22.30 gibi odamıza girdik. Üstümüzü değiştirdik. Duru altına kısacık saten bir şort, üstüne de saten bir askılı bluz geçirmişti. Sütyeninin de olmaması beni biraz hareketlendirdi. Usulca yanaşıp oynaşmak istedim ancak "Aşkım çok yoruldum biraz kitap okuyup uyumak istiyorum" diyince geri çekilip yatakta telefonumda takılmaya başladım. Çok da renkli bir seks hayatımız yoktu zaten. Ayda bir kaç defa kısa sevişmelerimiz oluyordu.
Saat 23 gibi yan odadan yüksek sesler gelmeye başladı. Gençler şarkılar söyleyip anlamadığım şeyler konuşuyorlardı. Çok geçmedi ki odamızın kapısı açıldı bir anda. İçeriye İtalyan ile Fransız çocuk atladı. Ellerinde orta boy şarap şişeleri vardı. Sarhoş oldukları epey belli oluyordu. "Hadi hadii yatmayı bırakın biraz eğlenelim" dediler. Duru ile şok olmuştuk. Bir kaç saniye sonra odaya yarı çıplak bir kız girdi. Altında mavi bir tanga külot üstünde ise bir sütyen vardı. Vücudunun belki %40'ı dövme ile kaplıydı. Kendince dans ederek odaya girdi. Bu arada Fransız çocuk kapıyı içeriden kapadı. Kız hiç düşünmeden bana doğru hareketlendi ve şortuma asıldı. Nasıl başardı anlamadım ama külotum ile birlikte bir anda sikimi ortaya çıkarmıştı. Daha şokumu bile atlatamadan yatağa girip benimkini ağzına aldı.
Duru ile gözgöze geldik. Tepki veremedim. İtalyan çocuk bundan cesaret alarak Duruyu iki bacağından tutup yatağın köşesine doğru çekti. Bu sırada Fransız çocuk Duru'nun elinden kitabını usulca alıp komidinin üzerine koydu. İtalyan bir çırpıda Duru'nun şortunu sıyırdı ve hiç düşünmeden sevgilimin amını yalamaya başladı. Duru o an bana doğru baktı. Rus kız yarrağımı iştahla yalıyordu, erekte olmuştum. Duru beni öyle görünce yine tepkisiz kaldı.
Fransız çocuk elindeki şarap şişesini komidinin üstüne koydu. Cebinden bir sigara çıkarıp yaktı. Duru'nun bluzunu yukarıya doğru sıyırdı ve o güzel memelerini okşamaya başladı. Bir eli ile sigarasını tutuyor, diğer eli ile memelerini yoğuruyordu. Çok geçmeden Duru hafif hafif inlemeye başladı. İtalyan hunharca sevgilimin amını yalıyordu. Bu sırada rus kız sütyenini çıkardı. Güzel memeleri vardı ama bariz bir şekilde silikonlardı. O an o memelere ellemek istedim. Memelerine ellerken Duru ile gözgöze geldik. Hemen gözlerini kaçırdı benden, görmek istemedi yaptığım şeyi. Ben de dokunmaktan pek zevk almamıştım açıkçası. Rus kız da pek güzel değildi bence.
Kafamı çevirdiğimde İtalyan hız kesmeden yalıyordu Duru'mun amını. Fransız ise sigarasını yere atıp dudaklarına yumuldu. Sonrasında boynunu yalayarak memelerine indi. Bluzunu çıkardı. Duru artık tamamen çırılçıplaktı. Fransız pantolonunu bir çırpıda indirdi. O daha hamle yapmadan Duru çocuğun sikini kavrayıp 31 çekmeye başladı. Artık iniltileri daha sesliydi.
Olaylar başlayalı belki 3-4 dakika kadar olmuştu. İtalyan yüzünü sevgilimin amından kaldırıp onu tuttuğu gibi bana yöneltti. "Hadi beraber yalayın sevgilinin sikini" dedi. Duru'nun yüzünü bana çevirip onu domalttı. Rus kız benimkini ağzından çıkarıp eli ile Duru'nun ağzına soktu. Duru oral seksten çok hoşlanmaz ama o an neredeyse sikimin tamamını aldı ağzına. İtalyan çırılçıplak soyundu. Yatağa girdi ve Duru'nun arkasına geçti. Sikini Duru'nun amına hizalayıp tek hamlede geçirdi. Duru ağzı doluyken bir "aııhh" sesi çıkardı. Sonrasında İtalyan sanki daha önce hiç karı görmemiş gibi bir hızda çakmaya başladı Duru'ma.
Yorgunluktan benimle oynaşmayı bile istemeyen sevgilim, nereden geldiğini anlamadığım İtalyan bir piçe inleye inleye siktirmeye başlamıştı kendini. Resmen hissizleşmiştim. İtalyan sevgilimin bel-popo birleşiminden iki eli ile tutmuş, sevgilime pompalıyordu. Bir kaç dakika böyle geçti. Sonrasında Fransız çocuk yanımıza geldi. Üstünde havlu vardı, ıslaktı çocuk. O an anladım ki orospu çocuğu gelip bir de bizim odamızda duş alıp benim havlumu üstüne sarmıştı. Yatağa gelip yanıma uzandı. Duru'nun memelerini biraz okşayıp saçından tuttu ve kendine çevirdi. Havlusunu aralayıp yarrağını ortaya çıkardı. Duru hiç düşünmeden yalamaya başladı Fransızın sikini.
İtalyan hızla Duru'ya çakmaya devam ediyor. Arada sırada poposuna şaplak atıp "yeahh" gibi sesler çıkarıyordu. Bir ara İtalyan ile Fransız birbirlerine el çakıp vuhuu tarzı sesler çıkardılar. Rus kız beni iştahla yalamaya devam ediyordu. Gözüm bir yandan sevgilimdeydi. Kısa bir süre sonra İtalyan daha da hızlandı. Yarrağını bir anda Duru'nun amından çıkarıp böğürerek poposuna, beline ve tüm sırtına fışkırtmaya başladı. İtalyan resmen "işte seni böyle sikerler" der gibi böğürüyordu. İtalyan'ın boşalması bittiğinde Fransız çocuk ayaklandı. Havluyu yere attı. Duru'yu sırt üstü çevirdi. Tüm yatağa bulaşmıştı İtalyan'ın dölleri.
Fransız misyoner pozisyona getirip çakmaya başladı Duru'ya. Tüm hayatı boyunca tek bir penis ile ilişkiye giren sevgilime 10 dakika içinde 3. Farklı yarrak giriyordu. Fransız'ın siki hem benimkinden hem de İtalyan'ın sikinden büyük geldi gözüme. İtalyan Duru'nun yanına gelip "temizle bakalım şunu güzellik" diyerek ağzına verdi. Duru ikiletmeden yalamaya başladı. Biraz sonra İtalyan Duru'nun memelerine ufak şaplaklar atıp arkasını dönüp duşa girdi. Fransız sevgilimi çatır çatır sikiyordu. Kısa bir süre sonra sikini Duru'mdan çıkarıp göbeğine, memelerine ve yüzüne kadar attırdı. Vücudunun neredeyse her yerine boşalmıştı orospu çocukları. Sikini Duru'ya yaklaştırıp yalatıyordu ki İtalyan duştan çıkıp "Hadi gidelim gençlerrr" diye bağırdı.
Apar topar giyindiler. Saniyeler içerisinde odadan çıkıp kapıyı kapadılar. Yatakta öylece kalakaldım. Rus kızı sikmeye vaktim bile olmamıştı. Henüz boşalmamıştım bile. Resmen gelip sevgilimi iki yabancı çocuk çatır çatır sikip siktir olup gitmişlerdi. Duru ile gözgöze kitlendik. Her yeri döldü. Yanıma yaklaştı.
"Aşkım ne oldu böyle, nasıl siktiler beni anlamadım"
85 notes
·
View notes
Text
Seyir defteri
Merhaba arkadaşlar merhaba Hasan bu anlatacağım hikaye tamamen doğru ve eksiksizdir . Belki inanmak istemeyenler olabilir ama en ufak bir yalan yoktur.
Ben işsizlik yüzünden her dala atlamış bir türlü başaramamış bir erkeğim. İsmim Fikret 39 yaşında lise mezunu aylak aylak gezen biriyim.
Birgün 60 yaşlarında bir kadın internetten bana mesaj attı karımdan yeni boşanmıştım hemen kabul ettim biraz konuştuktan sonra asıl isminin mualla olduğunu Antalya ve İzmir de denizcilik şirketi bulunan 24 yıllık dul mualla hanım beni seks amaçlı ekleyip mesaj attığını söyledi. Malum işsizlik bir taraftan sekste yapmamak bir taraftan kısa bir tanışmadan sonra seks konuşmaya başladık durumumu anlattım benden hesap numarası istedi hemen bankadan aldığım IBAN numarasını gönderdim 5 dakika sonra 10 bin TL göndermiş. Telefon ettim İzmir e mi Antalya ya mı geleyim dedim İstanbul a gel oradan sevişerek önce İzmir oradan Antalya ya geçeriz dedi . Zaten işsizlik de var hemen ilk kalkacak otobüse bilet alıp yola çıktım İstanbul a yaklaştığımda aradım Pendik te in siyah bir Mercedes Vito da seni bekliyorum dedi dediği gibi yaptım Pendik te indim yolun karşısında siyah bir Mercedes Vito vardı telefon ettim yan camı açtı evet bu araçdayım gel hadi bekliyorum seni dedi hemen karşıya geçip araca bindim orta camı açtı devam et oğlum İzmir e gidiyoruz dedi ve orta camı kapattı yola çıktık en arka koltuklara geçti beni yanına çağırdı hemen gittim öpmeye başladı bende karşılık verdim çok bakımlı sanki 40 45 yaşlarında gösteriyordu. Ben kulak memesini emerken oda pantolonumu indirdi sikimi çıkardı bende memelerine yumuldum o sakso çekerken bende memelerini okşuyor emiyordum araç yavaşlayınca bir an durdu dolaptan bornoz çıkardı giyindik araç tekrar hızlanınca 69 pozisyonuna geçtik ben koltuklara uzandım o üzerime çıktı dediğim gibi sanki 40 45 yaşlarında bir kadın gibiydi vücudu. Emerek birbirimizi boşalttık . Hiç konuşmadan bir süre çıplak vaziyette oturduk . Sonra sessizliği mualla bozdu bu kadar mı dedi sen iste ben seni hiç durmadan sikerim dedim domaldı hadi bakalım sik beni doyur yarağa doyur ki bende seni mutlu edeyim dedi arkasına geçtim sikimi tutup amına soktum pompalamaya başladım ben pompaladıkça zevkten dört köşe oluyordu zevk çığlıkları atıyordu artık bende gelmek üzereydim birden çıkarıp göt deliğinin tam üzerine boşaldım sonra göt deliğine dayadım sikimi elleriyle kalçalarını ayırdı bende yavaş yavaş içine girdim biraz yavaş hareket ederek sikiyordum belliydi ilk kez sikiliyordu. Eğilip memelerini kavradım okşamaya sıkmaya başladım ikimizde zevk çığlıkları atıyorduk bir anda boşalmaya başladı ardından bende götünün dibine döllerimi boşalttım. Tekrar koltuklara geçtik ben seni nasıl buldum biliyormusun dedi mesajlarda siteden demiştiniz dedim yok bebeğim ben seni eski karından buldum senin orospu karın seni ballandıra ballandıra anlatıyordu bir akraba ziyaretlerinde karşılaşmıştık senden boşandığı için çok pişman ama sende boş geziyormuştun senin suçun da bu dedi.
Aracın sürücüsü İzmir girmek üzereyim efendim diye seslendi limana sür oğlum diye seslendi limana gidene kadar elbiseleri giyindik limanda demirli bulunan bir gemiye bindik bundan sonra bu gemi senin işin burada çalışacaksın Antalya İzmir arası gidip geleceksin dedi beni kaptanın yanına götürdü tanıştırdı kaptan evrakları var mı diye sordu 1 hafta sonra hazır merak etme sen dedi kaptan ile biraz konuştuk sonra gemiden indik araca bindik Konak a gidip yemek yedik oradan Dedeman a gittik anahtarı aldı odaya çıktık hemen sevişmeye başladık uzun uzun öpüştük soyunup banyoya girdik küveti sıcak su ile doldururken öpüşmeye başladık öpüşürken okşuyor birbirimizi sabunluyorduk artık sokmam gerekiyordu çünkü sikim zonk zonk atıyordu küvetin içine domalttım sikimi amına soktum pompalamaya başladım yine 2 miz birlikte boşaldık.
Hem güzel bir işim oldu hemde istediğim zaman sikebileceğim bir kadın aynı zamanda profesyonel bir gemiciydim gittiğim yerde bulduğum kadınlarla birlikte oluyorum.
Mualla hanım halen sikilmeye doymuyor ama yaşlı olduğu için kimse sikmiyor ben de doyasıya sikiyorum. Çocuğu yok belki bu kadar mal varlığını bana bırakır .
65 notes
·
View notes
Text
Köyde ki sertleşme
Merhaba Hasan bey ben Jale 2 yıllık evliyim 24 yaşındayım kocam bir gay ilk başlarda bilmiyordum gerdek gecesinde öğrendim . O kadar çok uğraştım ki anlatamam ilk gece hangi çift porno izler biz izledik ama ne kadar uğraşırsam uğraşayım kaldıramadık . İlk 4 ay beni emerek orgazm olmama yardımcı oluyordu fakat hem eşimin ailesi hemde benim ailem baskı yapmaya başladı çocuk yani torun istiyorlardı. Bütün ebeveynler gibi haklılardı torun sevmek onlarında haklarıydı.
Bir gece Refik bu böyle olmayacak bir şekilde boşanalım yoksa ailelerimiz yüzünden kavga etmeye başlayacağız ya ben seni boynuzlayıp hamile kalacağım yada boşanacağız dedim. Kocam bul birini hem zevkine bak hemde bana vursun ikimizde mutlu olalım dedi. Çok şaşırmıştım. O gece sabaha kadar uyumadım. Ertesi gün annem ziyarete geldi anneme binamıza yeni taşınan yeni gelini söyleyerek kocası sikemiyormuş daha bakireymiş ağlayıp duruyor garip dedim annemde mal mı niye ağlıyor madem kocası izin vermiş bulsun birini siktirsin ben onun yerinde olsam bulurdum dedi . Aklıma iyice yerleşti . Ertesi günlerde kocamın köyüne gittik yakın akrabalarından birinin cenazesi varmıştı vefat eden yakın akraba olunca birkaç gün köyde kalmamız gerekliydi . Malum her genç kızın merakı gibi benimde meraklarım vardı hiç süt sağmamış hiç hayvan otlatmamıştım eşimin teyze oğlu ile sabah erkenden ahıra indik o süt sağma makinasını hayvanlara takarken konuşuyorduk konu dönüp dolaşıp bebek meselesine gelince Fuat senin kuzenin top ben daha bakireyim dedim aaaa ne diyorsun yenge dedi valla billa ben daha bakireyim dedim
İşim bitsin bu konuyu konuşalım
Tamam canım
15 20 dakika sonra işi bitmiş benim bileğinden tutup samanlığa doğru çekti öperek okşuyor bu arada elbisemin düğmelerini açmaya başladı. O kadar ateşliydim ki o üst tarafımla uğraşırken bende altıma giydiğim şalvar ve külotumu bir çırpıda çıkarıp onun pantolonunun kemerini çözüp külotu ile birlikte indirdim artık yarı çıplaktık siki tahmini 20 santim vardı elimle sıvazladım Fuat memelerimi okşuyor diliyle uçlarını emiyor arada bir ıstırıyordu benim için gidiyordu artık sik ne olur şimdi biri gelecek yalvarırım sik beni diyordum. Ama nafile emerek bacak arama geldi dilini amıma sürtüp birden diliyle beni ilk kez tattığım orgazm a ulaştırdı. Ben orgazm olunca ters dönüp sikini ağzıma verdi Fuat ta benim amımı ve göt deliğimi yalıyordu. Artık yalvaracak durumu geçmiştim.
Fuat ağzıma boşalmış bütün döllerini bana yutturmuştu yanıma uzandı biraz yattı samanların üzerinde sonra tekrar öpüşmeye başladık öpüşürken elleri hiç boş durmadı bütün vücudumu okşadı üzerime çıktı sikini tutup amıma dayadı hazırmısın kadın olmaya kadınım olmaya dedi evet hazırım sik beni doyur yarağa kocam ol aşkım ol dedim o sırada yüklendi birden o koskoca sikini amıma soktu canım hiç yanmadı desem yalan olur ama o acı 3 5 saniye sonra zevke dönüştü . Pompaladıkça zevkten dört köşe oluyordum belki 30 belki 40 dakika pozisyondan pozisyona girerek beni sikti.
İkimizde boşalmıştık yine yan yana yattık konuşurken bir karartı gördük Fuat top kocan bizi izliyormuştu dedi ve kocama seslendi 1 2 dakika sonra başı önünde geldi Fuat kocamı kendine çekti pantolonunu indirdi eşimi domalttı sikini tükürüp kocamın götüne soktu pompalamaya başladı birden baktım o kaldıramadığım kocamın yarağı kazık gibi olmuştu altına eğilip yalamaya başladım aklıma birden sikilmek geldi amımı sikine değdirip sikmesi için yardımcı oldum hem kocam hem ben hemde Fuat aynı anda orgazm olduk gerçi erkeklerde boşalmak densede zevkten üçümüzde bitmiştik.
Artık Fuat abi her hafta süt satma bahanesiyle geliyor bir gece bizde kalıyor o gece kocamda bende bayram ediyoruz.
109 notes
·
View notes