siffera
siffera
siffera-F
4 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
siffera · 4 years ago
Text
master
uzun zaman oldu ama çok şey de oldu. en son elime aldığım kitap o kadar siktiriboktandı ki bitmedi haliyle de yenisine başlayamadım. finallerimi verdim son döneme kayıt yaptırdım derken geçmişe dönük derslerimden birkaçı silindi. düzeltilmedi yeniden aldım falan derken işler karıştı. ama yetmedi bu durum bana yüksek lisans yapmaya karar verdim ve hazırlık sürecine girdim. iki ayda b1 ingilizcemle yds’ye hazırlanmaya, ales 90+ almaya ve vizelerimi vermeye oynuyorum. olmaz falan demeyin ki kimse de okumuyor ama ben deneyeceğim. olmazsa olmaz ama olursa şahane olur. uykusuz, bitkin ve dondurulmuş hyemek yiyerek geçen haftadan sonra yarın kendime tiramisu yapmaya karar verdim. a101 de midye gelmiş onu aldım ve yarın için kendime rissotto yapıcam -böyle mi yazılıyor hiç umrumda değil- yenmeyecek kadar kötü olmaz herhalde danilo şef biraz anlatmıştı en kötü başarısız bir pilava benzer ve ben de bu kadar kötü beslenilen bir haftadan sonra bunu sorun etmem. kedilerim sanırım beni on gün görmediklerinden dolayı çok özleyip peşime düşmüşler. tuvalete bile yalnız göndermeyip yataktan uzaklaştığım an peşime düşüp bağırmaya başlıyorlar. yatağın üstüne devrilip birbirlerini yalıyor -kedi olsam bu beni tahrik ederdi- koca göbeklerini sevip duruyorum ama artık bunaldım telefonla konuşamıyorum bağırışlarından ağzımı açtığım an delirmekteler. okul işime dönelim çünkü öğrenci işlerinde iki gün bekledim ve beş saat beklemenin sonunda tuvaletler kapalı olduğu için eve dönerken altıma kaçırdım. cidden. okulumu tavsiye etmiyorum asla ama eğitmenlerimin bir çoğu -asla hepsi diyemem bazıları bence yüzkarası- şahane başarılı insanlar ve onlardan öğrenmek çok iyi ama okul.... bölüm ve kampüs bilgisi vermeden marmara üniversitesi olduğunu söyleyebilirim ki zaten korkunç öğrenci işleri dendiğinde iki kardeş üniversite akıllara geliyor hemen.-istanbul ü\marmaraü- 
 sonunda evdeyim ve kitaba eşşek gibi para vermek istemediğim için çıkmış soruları ösym den indirip kitapların pdf lerini de takipçi kasmak isteyen youtube kanallarından indirdim ve daha ucuz. -şaka gibi ama bir tane çalışma föyü 35 föy 999 tl satış fiyatı oha- 
yazım ve imla hataları, kuralsız cümleler, küfür ve hakaretler ve baştan savma üslup için okurdan özür diliyorum. ama yaşını almış bir insan olarak çok yoruldum son zamanlarda lütfen anlayın. -27 yaşındayım -.-
0 notes
siffera · 4 years ago
Text
Ötekiler Arasında-Jo WALTON
yeni yılda benim için tuhaf olan kararlar aldım. bunlardan ilki geçen yıl hiç kitap okumadığımı fark etmem ve bu yıl kitaplığımda alıp da unuttuğum tüm kitapları okuyup, onlarla ilgili kişisel görüşlerimi yazmak. diğerlerini zamanla anlatırım ya da anlatmam şimdilik bilemiyorum.
ilk okuduğum kitap “ötekiler arasında” ödünç aldığım bir kitap bu yüzden ilk onu okudum. sonunda gözlerim doldu ve okurken benim için oldukça zor anlar yaşattı. bir kardeşim var ve ikiz gibiyizdir, bu kitap beni bu yüzden çok etkiledi sanırım. bir de içinde perilerin geçmesi sebebiyle ki zaten arkadaşım bana bu kitabı periler yüzünden vermişti. ben bir kitabı okurken kendimi karakterlerden birinin yerine koymayı severim ya da elimde olmadan bunu yaparım. bu yüzden kitaplar beni normalden fazla etkiliyor. bu durum bazen güzel olsa da bazen katlanması zor oluyor ve beni kötü rüyalar gördüğüm gecelere itiyor. baştan söyleyeyim bu eleştirinin içinde spoiler mevcut.
hikayenin konusu ikiz kız kardeşlerin annelerinin büyülerine karşı verdikleri bir savaşın sonrasını anlatıyor. kardeşlerden biri bu büyülü savaşta ölüyor diğeri ise sakat kalıyor. bu savaşın anneleri olan kötü cadı diye tanımladıkları kadının onlara illüzyonlarla saldırması sırasında illüzyon olmayan arabayı fark edemeyip önüne atlayarak kazandıkları trajik bir sonu var. kitapta bu kısımlar anlatılmıyor ve sonlara doğru üstünkörü geçiliyor. ana karakter morwenna -hayatta kalan topal ikiz- yani mori bu olaylara değinmek istemiyor ve hayatını yaşamaya çalışıyor. bu trajediden sonra annesinden kaçıyor ve yetimhaneye veriliyor oradan da bebekliğinde onları terk eden babası tarafından himayesine alınarak yatılı okula gönderiliyor. mori’nin babası tamamen kandırılmış bir adam bence ve bunu sonlara doğru fark ettim. üç kardeş olan ablaları birer cadı ve ona sürekli büyü yaparak kendilerine bağlıyorlar. onlardan kaçıp evlendiği kadın daha beter bir cadı resmen yağmurdan kaçarken doluya tutuluyor. bebekleri oluyor ve onları terk edip yine üç cadının pençesine düşüyor. doğan bebekleri de birer cadı ve gelecekte vicdan azabı çekmesine sebep olacak korkunç bir babalık yapıyor. adama üzüldüm.
kitap mori’nin günlüğü şeklinde yazılmış ve günü gününe anlatıyor. bu sebeple geçmişteki hikayeleri kendimizin anlaması ya da tahmin etmesi gerekiyor. gerçek bir günlük okuyormuş gibiydim ve bazı yerlerde çok heyecanlandım. ama bence bazı kısımlar çok yetersizdi. örneğin büyünün anlatımı çok üstünkörüydü ya da anneleriyle ilgili tasvir ve saldırılarını anlatan kısım ya da amaç bence çok geride kalmıştı ve sonuna kadar bir şekilde anlatacağını düşünmüştüm, ama anlatmadı. bu noktada biraz hevesim kırıldı ama bu kitabın kötü olduğunu göstermiyor bence sadece yeterince iyi değildi ve bunu bir günlük şeklinde anlatarak tamamen akışa uydurup çok güzel gizledi. sanki gerçekten bir ergenin bunları yazmış ve her detayı anlatmaya üşendiğini ve bazen de bundan korktuğunu hissettiriyor ve her şeyin anlatılmamasını buna bağlıyorsunuz. yine de bence olsaydı fena olmazdı.
perilerin tasvirine gelirsek şahane güzeldi ve detaylı çaba gösteren anlatımların mevcut olduğuna inanıyorum. kitapta en çok sevdiğim diğer şey ise mori’nin bir kitap kurdu olması ve muhtemelen yazarın okuduğu ve düşündüğü eleştirileri yapıyor olmasıydı. hemen hemen her gün  kitap bitirip bununla ilgili bir eleştiri iliştirilmişti günlüğe ve bu benim için güzle bir kitap listesi oluşturmamı sağladı. toplamda yüz elliden fazla kitaptan bahsediliyor günlüğün içinde ve hepsiyle ilgili eleştiri mevcut. yazarın ve karakterin Le Guin hayranlığı ise beni çok fazla mutlu ederek hikayeyi daha fazla sevmeme ve takdir etmeme sebep oldu.
kitapları puanlamayacağım bunu baştan söylüyorum ki karışıklık olmasın. kitapla ilgili kendi yorumlarım ve memnuniyetimin durumundan bahsedeceğim hepsi bu.  
kitap benim için gayet güzel ve akıcıydı. başka kitaplara yönlendirmesi ve perilerle ilgili olan inandırıcı dili ile “iyi ki okumuşum” kategorime sokabilirim.
Tumblr media Tumblr media
0 notes
siffera · 5 years ago
Text
#love
aşkı filmlerde izledim, hayran kaldım. aşkın gerçekte olmadığına olan inancımı burada anlatmak gereksiz bir uğraş olur. şahane senaryolar ve oyunculuklar sayesinde izlediğim aşka aşık oldum. romantik bir yanım olduğunu söyleyemem ama sırf birisine öyle bakmak için ya da sırf aşık gözlerle izlenmek için bir dakikalığına o senaryoda oyuncu olmak isterdim. 7 ekim ve saat 4.20, ben yaşamadığım bu anın büyüsüne kapılmış oturuyorum. yalnız kalmak benim için sanırım biraz kendime dönmemi sağlıyor. herkes için öyledir diye umuyorum. kendime dönüp baktığımda aslında bu kadar romantizmden uzak, gerçekçi, alaya alan ve tetikte bir insan olmak istemediğimi farkediyorum. kısa süreliğine hislerime kulak veriyorum ve yaşamanın. görmenin verdiği keyfin aslında beni tamamlamadığını görüyorum. eksikliğini hissettiğim şeyler var. aşık olmak yüksek bir beklenti olur ama yakın bir hissi tatmak da istemiyor değilim. sanırım sorunum izlemeye, görmeye olan keyif düşkünlüğümden geliyor. içinde bulunmaktansa dışardan bakmayı tercih ediyorum. ve yalnız kaldığımda farkediyorum ki, uzaktan bakmak yeterli olmuyor. gördüğümde tadını almış gibi hissediyorum ama asla açlığım geçmiyor. bazen içinde hissetmekle içinde olmak durumu farklı kılıyor. izleyici olarak yaşamımı sonlandırmak hayatıma biraz hüzün katıyor. belki bir gün...
belki bir gün izlemeyi bırakır içine dalarım. ya da birisi beni içine iter. başkasından medet uman bir insan değilim ama bilirisiniz, sevmek iki kişiliktir, seven bir kişi bile olsa bu böyledir. 
aşka aşık olan ve en iyi izleyicilerden ben, siffera
Tumblr media
0 notes
siffera · 5 years ago
Text
ilk kısa paragrafımı başlıksız ve düzensiz, tamamen baştan savma yayınlamak istedim. bu benim, başarısızlığımı erteleyerek başarıdan uzaklaşmamı sağlayan tüm o zamanı noktalamamın bir sözü niteliğinde bir yazıdır. umarım bir gün buranın dışında okunmanın tadına varacağım ama başlamak için güzel bir noktadayım. yirmi üç yaşında eylül ayında bulanık kararlarımla ikinci el koltuğumda otururken sonunda korkularımdan sıyrılmış olduğuma inanıyorum. aslında günümün çoğunda ve ilişkilerimin tamamında girişken ve aktif davranan ben, iş kafamın içindekini yazıya dökmeye geldiğinde kalakalıyor ve kısır bir döngüde sıkışıyor. bu sebeple çok konuşmak yerine çok yazmaya karar verdim. duyduğuma göre bir işe başladığında beş ay kimseye söylememek verimi ve devamlılığı artırıyormuş. yani kesinleşmeden söylersem nazar değermiş. o sebeple bu anonim günce dahil başladığım işi kimselere söylemeden bir hatırlatıcı kurdum. tek başıma başladığım bu geri sayımda umarım başarıya ulaşırım. ve bunu okuyan kimseler olursa, her işin sonunu getiremezsin belki ama başlamazsan da bitiremezsin. ertelemeyi bırakıp başlamalıyız.
1 note · View note