soulofeda
soulofeda
SoulOfEda
24 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
soulofeda · 2 months ago
Text
Bir Kitap, Bir Dünya: Edebiyatla Yolculuk
Bazen bir satır, bir insanın hayatını değiştirir. Bazen hiç tanımadığınız bir yazar, sizi sizden daha iyi anlatır. İşte bu yüzden edebiyat herkes içindir. Sadece edebiyatçılar, öğretmenler, öğrenciler için değil… Herkesin bir gün ihtiyacı olur kelimelere; çünkü kelimeler iyileştirir.
Edebiyat deyince kulağa biraz ağır, biraz akademik geliyor olabilir. Ama aslında öyle değil. Edebiyat; dedemizin anlattığı eski bir hikâyede, bir şarkı sözünde ya da metroda gördüğümüz bir kitap kapağında bile karşımıza çıkabilir. Bizi anılarımıza götüren bir cümle, belki hiç yaşamadığımız bir hayatı tanıtan bir roman… Hepsi edebiyatın büyülü parçaları.
Ben bu satırları yazarken, belki sen bir kitapla arana mesafe koymuş olabilirsin. “Okumak bana göre değil” diyor olabilirsin. Ama belki de henüz doğru kitabı bulamamışsındır. Herkesin kendine ait bir kitabı vardır. Kimi zaman bir şiir, kimi zaman bir öykü… Kimisi yalnızlığını bir romanda bulur, kimisi cesaretini bir denemede.
Edebiyat sadece bilgi vermez, ruha dokunur. Sınav sorularından, ödevlerden ibaret değil. Edebiyat, insanın kendini keşfetmesidir. Dünyayı daha geniş, insanları daha derin, duyguları daha renkli görmektir. Bir karakterle ağlamak, bir cümlede kendi hikâyeni bulmaktır.
Eğer hayatında bir boşluk hissediyorsan, yorgunsan ya da sadece biraz ilham arıyorsan… Belki de tek yapman gereken, sayfaları aralamak. Çünkü kitaplar konuşmaz, ama anlatır. Dinlersen, seni hem anlamaya hem de anlamlandırmaya başlar.
Edebiyatı kendine bir arkadaş bil. Çünkü iyi kitaplar, iyi dostlar gibi… Seni hiç bırakmazlar.
1 note · View note
soulofeda · 2 months ago
Text
Kadının sesi neden bu kadar rahatsız ediyor?
Soruyu ilk duyduğunuzda belki bir ses tonu hayal ettiniz; yüksek,ısrarlı,belki biraz da "fazla" bulan bir tını... Ama mesele ton değil. Mesele içeriği. Kadının sesinden duyulan rahatsızlık, aslında onun söz söyleme cesaretinden doğuyor. Çünkü yüzyıllardır kadından sessizlik, sabır ve uyum bekleniyor. Bu beklentinin dışına çıkan her kadın, hâlâ toplumun gözünde " rahatsız edici " olmaya devam ediyor. Kadın konuşunca "çok konuşan" , erkek konuşunca " kararlı" olan bir toplumda yaşıyoruz.
Kadının sesi her zaman sadece sesi olmadı. Bir kadın konuştuğunda, sesiyle birlikte yılların suskunluğu da dile geldi. Ve bu, alışılmış düzeni rahatsız etti. Ailede " çok konuşma" denerek susturulan genç bir kız; okulda fikrini söylediği için " aşırı duygusal " ya da " şımarık " bulunan bir öğrenci; iş yerinde kendini savunduğunda "agresif" damgası yiyen bir kadın... Her biri aslında sadece var olmaya çalışıyordu. Ama ses çıkarmak, sınır aşmak olarak görüldü hep. Oysa erkek için konuşmak güç göstergesidir. O ne kadar yüksek sesle konuşursa o kadar "kararlı" sayılır. Ama kadın konuştuğunda genelde "fazla geldiği" düşünülür. Çünkü kadın konuşunca düzen bozulur ve dolayısıyla rahatsızlık da bu sebepten başlar. Kadının sesi itirazıdır. Kadının sesi "ben buradayım" demektir.İşte bu yüzden de susturulmak istenir ve susturulamayınca ya etiketlenir ya da itibarsızlaştırılır...
5 notes · View notes
soulofeda · 1 year ago
Text
Tumblr media
1K notes · View notes
soulofeda · 1 year ago
Text
Tumblr media
72K notes · View notes
soulofeda · 3 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media
piraye aşkından ölmüş, ama yine de nazım'a dönmemiş ve onunla ilgili tek bir kelime dahi etmemişti.
469 notes · View notes
soulofeda · 3 years ago
Text
Gözlerime iyi bak.Bu yaşlar, içimdeki değerindi.. Şimdi aktı, ve gitti.
2K notes · View notes
soulofeda · 3 years ago
Text
Ben penceremi dahi açamayacak hale geldikten sonra senin kapımı çalman neye yarar hiç düşündün mü?
5K notes · View notes
soulofeda · 5 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media
"İnsan birbirini gerçekten seviyorsa ona pamuk ipliğiyle bağlanmalı bence ve kalan ömrünü o incecik bağın kopmaması için adamalı..."
3K notes · View notes
soulofeda · 5 years ago
Text
Yıldızlara sarılmış gökyüzü sende bana sarılsana
2K notes · View notes
soulofeda · 5 years ago
Text
Bari bir gün gireceğiniz toprağı hakeden biri olun..
27 notes · View notes
soulofeda · 5 years ago
Text
İşte bu yüzden leş gibidir buralar.
İyi ve güzel kadınlar hep ağlar.
17 notes · View notes
soulofeda · 5 years ago
Text
Yemin ederim, sana verdiğim gram değerden bile utanıyorum..
43 notes · View notes
soulofeda · 5 years ago
Text
Ruha düşen yangını hiçbir beden üfleyere soğutamaz.
22 notes · View notes
soulofeda · 5 years ago
Text
göğsümde biriktirdiğim koca bi yangın
153 notes · View notes
soulofeda · 5 years ago
Text
Tumblr media
391 notes · View notes
soulofeda · 5 years ago
Text
okyanusun en uzak ülkesindeyim ama kalbim kapı komşun
51 notes · View notes
soulofeda · 5 years ago
Text
Silkelen Türk Evladı! Kendine gel artık.
Eskiden milli bayramlarda bloglarımız dopdolu olurdu. 23 Nisan'da cıvıl cıvıl çocuklarla, 19 Mayıs'ta gençlerimizle, 30 Ağustos'ta zaferimizin sayesinde göğsümüzü gere gere yazdığımız sözlerle, 29 Ekim'de ‘Cumhuriyet ilelebet payidar kalacaktır!’ sözümüzle ve 10 Kasım'da ise yüreğimizdeki o hiç gitmeyen acının yeniden ortaya çıkmasıyla beraber baştan sona Ulu Önder Atatürk'ün fotoğraflarıyla dolu olurdu. Başka bir şey paylaşmaya çekinirdik, günün önemine saygısızlık olacak diye. Şimdi ise bir fotoğraf ya da söz paylaşmaya dahi gerek duymuyorsunuz. Bir iki blog dışında sözde gerek duyan değerli kişilerimiz ise bir iki fotoğraf paylaşıp; sevgili ya da manzara fotoğraflarına ve bitmek bilmeyen depresyonlarına kaldıkları yerden devam ediyor. Ya biraz saygı! Bir ağaç ya da öpüşen çift fotoğrafı daha mı önemli, 365 günde bir kere karşınıza gelen günden? Şu anki rahatlığınız için canını hiçe sayan şehitlerimize, gazilerimize saygı! Mustafa Kemal Atatürk'e saygı! Sevmeseniz de, nefret etseniz de bu ülkenin TEK lideri olan; 'ATA'sı olan o adama saygı duymasını bileceksiniz. Şimdi tekrardan söyleyin.
YAŞA MUSTAFA KEMAL PAŞA YAŞA!
2K notes · View notes