spordiaries-blog

[spordiaries-blog]

Sportif Olmak İsteyenlere Önerilerim

İnsanlarımız sürekli sportif olmak istiyorlar ve sportif bir bedene sahip olmak istiyorlar fakat bunları hayata geçirmek için çok fazla çaba göstermiyorlar maalesef. Ben de bugünkü yazımda sportif bir bedene ve ruha sahip olmanız için neler yapmanız gerekiyor onlardan bahsedeceğim. İlk önce bilmeniz gereken şey sportif bir bedeniniz olmasını için sportif bir ruhunuz olması gerektiğidir. Atatürk’ün bir sözü var ya “ Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” diye biraz ona benziyor.

Sportif bir ruha sahip olmak için azim, hırs ve istek gereklidir. Bu üçlü birbiriyle bir bütündür. Eğer yeterki kadar hırs ve aziminiz varsa sahip olamayacağınız bir vücut, yapamayacağınız bir spor yoktur. Bir sporcu gibi olmak istiyorsanız yediğinize ve içtiklerinize kesinlikle özen göstermelisiniz. Sigara kesinlikle içmemelisiniz. Sigara içen insan ne kadar sportif olursa olsun sporcu olamaz. Fazla yağlı ve kalorisi yüksek besinlerden uzak durmalısınız.

Olabildiğince protein içeren besinler tüketmelisiniz. Beyaz et, yumurtanın beyazı gibi besinler sizin için uygun olabilir. Haşlanmış patates de benim favori ürünlerim arasındadır. Hem kalorisi azdır hem de doyurucudur. Bunun dışında ayran, su ev süt haricinde içecek tüketmemeye özen gösterin. İlla kola içecem diyorsanız da light cola veya cola zero dedikleri şekersiz ve kalorisi az olan kolaları tercih edin.

Her gün spor yapmaya çalışın. Özellikle çalışanlar için bu dediklerim çok zor olabilir kabul ediyorum ama ofiste bile olsanız egzersiz yapmaya çalışın. İşe giderken otobüsten bir durak önce inin ve yürüyerek gidin mesela. İnanın böyle küçük hareketlerin bile bedeninize etkisi çok fazla olacaktır. Uyku düzeninizi oturtmaya çalışın. Çünkü uyku düzeniniz eksik olursa vücudunuz uyum sağlayamaz ve bünyenizi zorlarsınız.

Genel olarak bu önerilere uyan bir kişi sportif bir insan görünümüne bürünür. Daha kendinizi zorlarsanız çok kısa sürede gelişme kaydedebilir ve daha güçlü ve sağlıklı bir insana dönüşebilirsiniz.

[spordiaries-blog]

Genç Basketbolcular ve Alt Yapı Sorunları

Geçen günlerde üniversiteden bir arkadaşımla görüştüm ve benim basketbol ile çok haşır neşir olduğumu bildiği için şu soruyu yöneltti. “ Neden Türkiye Milli Takımlarında alt seviyelerde çok ciddi başarılar elde ediliyorken A Milli Takım seviyesinde aynı başarıları göremiyoruz ? “ Bu aslında benim de bayadır üzerinde düşündüğüm çok ciddi bir soruydu.

Aslında bu sorunun kesin ve net bir cevabı yok ama buna etki eden bazı durumlar var. İlk olarak disiplin konusundan başlayabiliriz. Özellikle Avrupa’da ve Amerika Birleşik Devletleri’nde genç basketbolcular 30 lu yaşlara kadar sürekli kendilerini geliştirmeye ve bir şeyler öğrenmeye çalışıyorlar. Bizim sporcularımızda ise durum bunun tam tersi şekilde işliyor. As takımla bir iki maça çıkan veya milli takımda bir başarı elde eden sporcu hemen kendisini olmuş ve bitmiş zannediyor.

Ama iş maalesef öyle değil. Basketbol oynayarak öğrenilen bir spor. Ne kadar maç izlerseniz izleyin teoriyi pratiğe dökmediğiniz sürece bir şeyler yapabilmeniz pek mümkün değil. Ama bizim sporcularımızın bir kısmında bu bilinç yok. Bu bilince sahip olan sporcular arasında bence en belirgin olan Sinan Güler. Sinan, uzun yıllardır basketbol oynamasına rağmen sürekli bir şeyler öğrenme ve kendini gösterme çabasında. Bunu onun oyununu izleyince bile anlayabiliyorsunuz.

Özellikle sosyal medyanın etkisi de çok fazla oluyor. İnstagram, Facebook ve Twitter gibi yerlerden sporcuları sürekli öven ve tabiri caizse onları şımartan kişiler farkında olmadan onlara kötülük yapıyorlar ama farkında değiller. Bu övgüler sporcuları iyice şımartıyor ve oyuna odaklanmak yerine paraya, şöhrete odaklanıyorlar daha çok.

Bir diğer önemli olay da genç milli takımlarda biz daha çok başarı odaklı oynarken diğer milli takımlar oyuncularını geliştirme amaçlı oynuyorlar. Örneğin genç ve ümit milli takımlar seviyelerine baktığınızda İspanya, Hırvatistan, Sırbistan, Slovenya, Fransa gibi ülkeler daha çok tüm oyuncıularına maçlarda süre verirken biz genelde daha kısıtlı kadrolarla zafer ve kupa odaklı maçlar oynuyoruz. Başarıyı elde ediyoruz ama sürdürülebilir olmuyor. İşte bu yüzden bizden bir jenerasyon yetişemiyor. Ama yine de ben basketbolcularımızdan ümidi kesmedim. Hepsi pırıl pırıl çocuklar.

[spordiaries-blog]

Basketbol Süper Ligi’ni Kim Kazanır?

Ligin ilk haftası oynandıktan sonra herkesin kafasında bu sene basketbol süper ligini kim kazanır diye soru işaretleri oluşmaya başladı. Darüşşafaka ile birleştikten sonra güçleneceklerini düşünen Fenerbahçe bana kalırsa yapısal olarak zayıfladı ama yine de ligin en güçlü takımları arasında yer alıyor. Kadrosundan bir çok önemli isimle yollarını ayıran ekipte özellikle son maçta Ekpe Udoh’un eksikliği çok belli oldu.

Yine de Fenerbahçe, bu kadar eksiğine rağmen hala şampiyonluğun en önemli favorisi olarak gözükmekte. Bu favoriliğin arkasında Obradovic faktörü ve geçen sene kazandıkları Euroleague şampiyonluğu var.  Fenerbahçe bu sezon ligde favori olabilir ama ben Euroleague için işlerini çok zor görüyorum. Kadro kalitesi geçen seneye göre daha düşük olduğu için bu sene biraz zorlanabilirler bence. Ama yine de Euroleague’de bir final four görürler diye düşünüyorum.

İnternet üzerinden örneğin Youwin bahis sitesinde canlı bahis oranlarına baktığınızda en favori takım için Fenerbahçe Doğuş’u göreceksiniz. Eğer sürpriz oynamayı seviyorsanız ise Beşiktaş’ı öneririm. Beşiktaş basketbol takımı bu sene özellikle çok kaliteli bir kadro kurdu. D.J Strawberry ve yeni pivotları Augusto Lima ile bu sezon çok ciddi işler yapabilirler. Özellikle koçları Ufuk Sarıca’da artık ligimiz için önemli bir isim haline geldi. Başarılı koç ilk lig şampiyonluğunu Beşiktaş ile yaşayabilir.

Biraz da madalyonun öbür yüzüne bakmamız gerekirse bu sene küme düşme potasında ciddi rekabet olabilir. Ligin yeni ekibi Sakarya BŞB kadrosunu iyi oyuncularla kurmuş ama takım oyunundan eksik bir oyun görünümü sergilediler son karşılaşmada. Eskişehir Basket ve Royal Halı Gaziantep ile birlikte bu üç takım ciddi bir rekabet sergileyebilirler düşme potasında. Özellike Eskişehir Basket’in işi zor gözüküyor.

Anadolu Efes lige eksi 3 puanla başlayarak ciddi bir ceza almasına rağmen bu sene de yarı final oynayabilecek kapasitede bir takım. Bu sene yarı finale kalacak takımlar bence Fenerbahçe Doğuş, Galatasaray, Anadolu Efes ve Beşiktaş Sompo Japan olacaktır. Umarım bu sene de fair playin ön planda olduğu dostça geçen bir lig izleriz. Şimdiden bütün takımlara başarılar dilerim.

[spordiaries-blog]

Basketbol Bahisleri Oynarken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

İnternet üzerinden online bahis oynayacak kişilerin genelde oynayabileceği en riskli bahis dalı bana kalırsa basketboldur. Basketbol kendi içinde birden fazla değişken bulundurduğu gibi maçın hareketli ve hızlı olması da kişileri yanıltabilir. İşte bu yüzden ben de bahis severler için basketbol bahisleri oynarken nelere dikkat etmeliyiz konulu bir kılavuz hazırladım.

Basketbol bahisleri oynamaya karar verdiyseniz ilk yapmanız gereken hemen maçı izlemek için link bulmak. Bazı canlı bahis siteleri bildiğiniz üzere bahis ekranlarının yan bölümünde maçı canlı izlemenize olanak tanıyan sistemleri uyguluyor.  Eğer bu sistem oynadığınız sitede varsa bu şekilde de oynayabilirsiniz. Şayet bu sistem yoksa ilk başta oynamayı düşündüğünüz karşılaşmayı canlı veren bir link bulmalısınız.

Basketbol bahislerinde size önerebileceğim ilk husus şudur ki izlemediğiniz karşılaşmalara bahis oynamamanızdır. Nereden izlediğinizin bir önemi yok ister tribünden isterse mobil cihazlar üzerinden bir karşılaşmayı izliyorsanız ona bahis yapabilirsiniz.

Basketbol bahislerinde oranlar futbola göre daha fazla değişken ama yükselişleri o kadar değil. Büyük bir sürpriz olmazsa basketbol bahislerinde oranlar genelde maç öncesi bahislere göre düşüş eğiliminde. Bu yüzden basketbol konusunda bahis oynayacaksanız ilk tercihiniz maç öncesi bahisler olsun. Şayet canlı bahis üzerinden oynamaya karar verdiyseniz ise oynamadan önce ;

- Tribünün durumu

- Maçın her iki taraf için önemi

- Sakatlık/ Cezalı durumları

- İki tarafın kadro kalitesi

Yukarıdaki etmenler bir maça canlı bahis oynamaya karar verdiğinizde bilmeniz gereken minimum verileri içermektedir. Bunun dışında canlı bahis sırasında iki takım arasındaki puan farkı da önemlidir. Örneğin maç içerisindeki fark çok açıksa 20 sayı 30 sayı gibi böyle maçlara üst oynayabilirsiniz. Zaten fark iyice açıldığı için savunmalar düşecek ve gevşek bir maç olacaktır.

Yine aynı şekilde her iki takımın da iddiasının bulunmadığı maçlar ,  genelde liglerin son haftalarında iddiasız takımlar arasındaki maçlar olur, üst olmaya daha yakın maçlardır. İlk periyot üst, maç sonucu üst gibi bahisleri değerlendirebilirsiniz. Ek olarak bir maç başa baş gidiyorsa ve son dakikalara da başa baş gireceklerini düşünüyorsanız yine üst oynayabilirsiniz.

Bahis oynamak sizi sarmazsa bahis sitelerinin hemen hemen hepsinde casino oyunları da bulunuyor. Oraya girip bu oyunlarla da zaman geçirebilirsiniz.

[spordiaries-blog]

Spor Günlükleri

Hakan’ın Spor Günlüklerine hoşgeldiniz. Bloguma isim alırken ilk olarak Spor Günlükleri ismini ve çeşitli kombinasyonları denedim. Fakat bunların hepsini kapmışlar ve maalesef bir çoğu da kullanılmıyor. Ben de  günlük kelimesinin İngilizce ismi olan Spor Diaries ismini almaya karar verdim. Bundan sonra spora dair her şeyi bu blogda bulabilirsiniz.

Kendimde sporla yakından ilgilenen bir insan olduğum için sporun hemen hemen her dalını takip etmeye çalışıyorum. Ama özellikle basketbol ile daha ilgili olduğum söylenebilir çünkü ben bir basketbol antrenörüyüm. Basketbol Süper Ligi’nde mücadele eden bir takımın u 18 takımına antrenörlük yapıyorum. Gençlerle uğraşmak benim için çok eğlenceli oluyor.

Bunlara ek olarak futbol ve tenisle de ilgilendiğim söylenebilir. İlgilenmek derken oynamak gibi değil de sıkı takipçisi olduğumu söyleyebilirim. Futbolda Galatasaray, Teniste de Djokovic ‘ i çok beğeniyorum. İki favorim de bu aralar çok başarılı oldukları için beni mutlu ediyorlar diyebiliriz. Teniste Tsonga ve Zverev’i de beğenerek izliyorum.

Bu blogda neler bulacaksınız biraz da onlardan bahsedelim. İlk olarak size şunu söyleyebilirim. Spor konusunda geniş bir yelpazeye sahip olduğum için özellikle yorumlarımı merak ettiğiniz bir husus varsa ya da bir isteğiniz varsa benimle ne zaman isterseniz iletişime geçebilirsiniz. Sporla haşır neşirliğim dışında aynı zamanda bahisle de ilgiliyimdir. Bu blogda bahislere dair tavsiyeleri, hangi karşılaşmalara hangi bahisleri oynayabilirsiniz bunların tamamından bahsedeceğiz.

Yani benim güzel okuyucularım, blogumu bir okul, bir üniversite yani bir eğitim kurumu gibi düşünebilirsiniz. Yazacağım her yazıda umarım herkes kendine ait bir şeyler bulacaktır. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere der, herkese iyi günler dilerim.