Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
ağlasam sesimi duyar mısınız, mısralarımdan dokunabilir misiniz, gözyaşlarıma, ellerinizle? bilmezdim sarkilarin bu kadar güzel, kelimelerinse kifayetsiz oldugunu bu derde düsmeden önce. bir yer var, biliyorum; her seyi söylemek mümkün; epeyce yaklagmisim, duyuyorum; anlatamiyorum..
20 notes
·
View notes
Text
evdeki gürültülerden sonra odama kaçıp kapıyı sertçe çarptım odadaki kepenkleri sonuna kadar aşaya indirdim oda artık kapkaranlıktı yatağıma yatıp yorganın altına girdim sadece sessizlik istiyordum kısada olsa sessizlik hiç kimse konuşmasın bağırmasın ismimi çağırmasın herkes beni unutsun bir anlığına yok olayım artık olmayayım
başımın ağrısı artık çok fena bir hal almıştı evdeki sesler beni çok rahatsız ediyordu ama asıl sorun kafamın içindeki seslerdi herkese iyi geceler mesajı yazdıktan sonra telefonu fırlattım kafamdaki düşünceler evdeki olanlar olacak olanlar ve daha fazlası artık içimi o kadar kemiriyordu ki en iyisi bir silah alıp kafama sıkmaktı hem ben kurtulurdum hemde diğer varlıklar kurtulurdu
içim içimdekiler kendimle baş başa kaldığım her an benim için bir kabustu ve ben bu kabustan nasıl çıkacağımı bilmiyordum ve galiba hiç bir zamanda bunu bilmeyecektim
gözlerimdeki ağrıyı hissetim o yorgunluğu hissetim ve bugün yine ne kadar güçsüz olduğumun farkına vardım
-mars/09.05.2024 -00:48
4 notes
·
View notes
Text
Bir tarafta telefon ile konuşulurken diğer taraftan da televizyondan Kenan İmirzalıoğlu şöyle soruyordu :
Hangi meyvenin "Valensiya" adıyla satılan bir çeşidi vardır?
A-Karpuz
B-Şeftali
C-Kivi
D-Portakal
“D son kararım”
“D doğru cevap tebrikler”
televizyona bakarken diğer taraftan bağıra bağıra telefon konuşan evdekilere bakıyordum yüksek sesten tiksindiğim için mutfağa kaçıp yere çöktüm kulaklarımı ellerimle sıkıca kapatıp kafamın içindeki olanları anlamaya çalıştım kafamın içi savaş alanı gibiydi sadece odama gidip yatağıma yatmak istiyordum
Bütün bu gürültüyü dindirmek için kafamda şarkı söylemeye başladım
“Her gece dualarım bitmedi rüyalarım mutlu sonla ağlama ben ağlarım can bulur mu toprağım gözyaşında” hiç bir faydası yoktu hala o kadar gürültülüydü ki sinir krizi geçirecek gibiydim odamı özlüyordum ne kadar komik puhahahhahahhaha
Odam aslında tek kaçış yolum kendimi en güvende ve mutlu hissettiğim küçük evim herkes oraya “zindan” adını versede bence herkesin kendini iyi hissettiği tek yer olabilir 7/24 odamda kalma isteğim olsa bile evdekileri bu olay baya canlarını sıkıyordu ama bu pek umrumda değildi artık öyle bir noktaya gelmiştim ki ne ev ne okul ne insanlar ne derslerim artık hiç bişi umrumda değildi bu iyi miydi yoksa kötü müydü ?
-mars/05.05.2024
3 notes
·
View notes
Text
ağacın altındaki bankta sessizlik çökmüştü herkes sessizce etrafa bakmaya başlamıştı salıncakta sallanan çocuklar kaydıraktan kayan minikler skateboard süren gençler tenis oynayan çiftler ailesiyle piknik yapmaya gelen insanlar bankta uyuyanlar dedesiyle top oynayan veletler herkes başka bir şey ile meşguldü ama burda en çok dikkatimi çeken şey bütün bu insanların bu 24 saat içerisinde bir kaç saat vakit ayırıp bu parka gelmeleriydi herkes işini gücünü telefonunu sosyal medyayı bırakıp buraya gelmişti ve bu gözetlediğim insanlar arasında hiç kimse telefonu ile ilgilenmiyordu hiç kimsenin elinde telefon yoktu insanlar aileleri ile birlikte yemek yiyip içiyorlardı sohbet edip gülüyorlardı aileler küçük çocuklarının arkasından koşuyordu çocuklar ordan oraya burdan oraya zıplayıp gülüyorlardı ne kadar çocuklardan nefret ettiğimi söylesemde küçük bir çocuğun yanıma gelip gülümsemesi içimi ısıtmıştı nedense bu hoşuma gidiyordu ama bir tarafımdanda beni hüzünlendiriyordu bütün bu çocuklara bakarken ne kadar çocuk olmak istediğimi anlıyordum içime çok büyük bir taş oturmuştu çocuklar birbirini kovalayıp gülerken gözlerimden akan yaşları hissetim bugün yine gerçeklerin farkına vardım
-mars /04.05.2024
1 note
·
View note