Tumgik
#övdü
miyagil · 11 months
Text
birazdan dersin ortasında yeter diye ağlayacağım hoca bitir hoca
2 notes · View notes
mel-inoe · 1 year
Text
bi kere felsefe dersinde hoca serbest bırakmıştı. bende efendi efendi resim çiziyodum. hoca ve öğrenciler önümde durup muhabbeti bırakıp beni izlemeye başlamışlar. o sırada da tam odak anubis çiziyordum.. alt kısmına gelince nası çizsem diyip duraksadım.. kaldırdım kafayı hoca beni izliyo öğrencilerle beraber.. "bakın şimdi kıpkırmızı olcak alnından başlıycak aşağı doğru" dedi arkadaşım.. kıpkırmızı oldum utanıp..ağğh
2 notes · View notes
kurbaga · 8 months
Text
doktora gittim randevu sırasında adam doçent olmuş dekan bekliyo falan diyorlar adam birazdan geliyorum diyor ben de bana da ilaç yazar mısınız beyamca 👉🏻👈🏻 diye bekliyorum
1 note · View note
Text
Teyze Kızının Eltisi! (1) (Murat 45 Y., Aydın)
20 yıllık evli, 1 çocuk babası, 45 yaşında biriyim. Elektrik malzemeleri sattığım, aynı zamanda taahhüt işleri yaptığım bir dükkanım var. Her geçen gün büyüyen bir ekibim var. Aslında Aydın'lıyım, ama İzmir'de yaşıyorum. Gençliğimden beri hep çapkındım. Hayatımda hiç profesyonel bir kadınla olmadım. Bu kadar çok aldatmayı seven kadın varken ve de evini ihmal eden bunca adam varken para verip bir kadınla olmak bana göre değil.
Geçen yıl Ekim ayında teyzemin torununun sünnet merasimi için Aydın'a gitmemiz gerekti. Teyze kızıyla birlikte büyümüştük. Gitmezsem annem, teyzem ve teyze kızı beni mahvedelerdi. Karımla beraber Pazar günü gittik. Zaten 90 km yol, annemde akşam yemeği yeyip, giyinip salona gittik. Herkes hoşgeldin muhabbeti yaparken, teyze kızıbın eltisi Hale geldi masaya, annemin elini öpüp sohbete başladı. Sonra da dönüp benimle ve karımla konuştu. Uzun zamandır görmemiştim, ama değişik geldi gözüme. Daha önce merhaba - merhaba'da kalan sohbet, sünnet çocuğu salona girene dek sürdü. Düğün bitip eve geldiğimizde, anneme, "Hale ne kadar konuşkanmış, ilk defa bu kadar konuştuk!" dedim, annem de Hale'yi çok övdü.
Genelde Cumartesi akşamı komşu esnaflardan oluşan grubumuzla meyhaneye gider, geç vakit eve döner, evde de devam ederdim. Düğünden üç hafta sonraki Cumartesi akşamı rakımı koydum, laptopta takılmaya başladım. Face'de hani var ya yan tarafta tanıyor olabileceğin kişiler, orda Hale vardı. Saate baktım, 00:12'ydi. Kocasıyla çok daha samimi olduğum için baştan tereddüt ettim, ama sonra arkadaşlık isteği yolladım. Daha 1 dakika geçmedi ki, kabul edildiği, sohbet edebileceğimiz mesajı geldi messengerdan. Merhaba ile başlayan konuşma sabaha karşı saat 04:00'de bitti, ki bitmesini ikimiz de de istemiyorduk. Rakının verdiği cesaretle sohbeti istediğim gibi her noktaya getiriyordum. Gece saat 01:30 da telefonlar verilip Whatsap'a geçmiştik. Sabaha karşı 04:00'de yatarken, ailesi, hatta teyzemin kızı ile ilgili bildiklerimin tamamının yanlış olduğunu öğrenmiştim.
Ertesi gün öğlen gibi uyanabildim. Öğleden sonra, "Naber?" diye mesaj attım. Gece öyle kararlaştırmıştık. Yanımızda birilerinin olması ihtimaline karşı (Naber?) yazacak, cevap gelmesini bekleyecektik. "İyi, senden?" diye cevap geldi. "Dışarıdayım." dedim. O da evde yalnız olduğunu söyledi. Kocası Ayhan bir kepçe ile başladığı işi büyütmüş, büyük projelerin altyapı işlerini yapan koca bir şirket haline gelmişti. Hale'nin şikayeti de bu yöndeydi. "Fakir, ama mutluyduk!" demişti. Gece öğrenmiştim, Hale benden 4 yaş küçüktü, oğlu ve kızı da babalarıyla çalışıyordu. Yaklaşık 4-5 saat yazıştık yine, akşam müsait olursak yazışırız dedik.
O gece seks hayatlarımızdan bile bahsettik. Ayhan iyi bir kocaymış, ama son dönemde çıkan şeker hastalığı nedeniyle eskisi gibi sertleşemiyormuş. Daha ikinci akşamda açık açık seks hayatlarımızı konuşuyorduk. Karımın çok güzel olduğunu, harika bir çift izlenimi verdiğimizi yazdığında, "Gösterdiği kadar dişi değildir!" diye durumu anlattım. Evet, karım yatakta iyiydi, ama 20 yıl boyunca bir kez istemedi, hep isteyen bendim. O da tam tersi olduğunu, kendisinin Ayhan'a sürtündüğünü, onu bir şekilde ateşlediğini söyledi. Mesela hiç bilmiyordum, meğer onlar da her Cumartesi masa kurar rakı içerlermiş, hatta ailece, sonra çocuklar çekilince de bir şekilde mutfakta başlayıp yatakta bitermiş geceleri. "Hatta akşam yeni çıkmıştım yataktan, şöyle bir bakayım Face'e dedim, sen denk geldin!" dedi. "Ayhan nerde şimdi?" dedim. Bana bir foto attı, Ayhan yatakta yanında yatıyordu arkası dönük. "Uyanacak, yakalanacağız!" yazdım. "Top atsan uyanmaz, ama sabah da 07:00'de dikilir ayağa!" dedi. Bütün gece konuştuk.
Yine sabah işe gittim, öğlen yazıştık. Akşam üzeri yalnız olduğunu, Ayhan'la oğlanın bilmem nereye gittiğini, kızının da sevgilisi ile buluşağını söyledi. "Gelsem çıkar mısın?" dedim. "Çıkarım, ama gelme, akşam vakti yollar kalabalık olur!" dedi. Herkes çıkınca dükkanda kalıp aradım. Bir saate yakın konuştuk. "Yarın sabah İncirliova'da işim var, Aydın'a uğrarım!" dedim. "Tamam!" dedi. Anlaştık, saat 10:00'a kadar işimi bitirip, onu evine yakın bir yerden alacaktım. İşin kötüsü teyze kızının ve görümcesinin de olduğu, zemin katında kaynana ve kaynatasının yaşadığı aile apartmanında oturuyordu. İşim falan yoktu, canım seks istiyordu. Akşam konuşurken son sözü, "Bak birşeyler umarak gelme, biz akrabayız, sadece oturup konuşacağız!" oldu. "Tabii ki!" dedim.
Saat tam 10:00'da sözleştiğimiz yerdeydim. Aylardan Kasım olmasına rağmen hava günlük güneşlikti. Arabadan inip, karşısına park ettiğim marketten içecek ve yiyecek birşeyler aldım. Tam arabaya doğru giderken onu gördüm. Diz üstünde bir elbise giymiş, mevsimlik bir deri mont ve güneş gözlükleriyle salına salına geliyordu. Bu kadın 41 yaşında gibi değildi. Arabaya bindik. Gençliğimden bildiğim Çine çayı tarafına sürdüm arabayı, ama açıkcası ne yapacağımı da bilmiyordum. Daha şehirden çıkar çıkmaz elini tuttum. "Ne yapıyorsun?" dedi, ama elini çekmedi. Birkaç köy geçip uygun bulduğum bir alana çektim arabayı. Bir sigara yaktım, ona da tuttum, ama kendi sigarasından yaktı. O ara Ayhan aradı. Ona, "Güzellik salonundayım!" dedi, az konuşup kapattı.
Telefonu kapatır kapatmaz uzanıp dudaklarından öptüm. Karşılık verdi. Arabanın içinde öpüşmeye devam ederken elimi beline, ordanda kalçalarına kaydırıp kendime çektim, arabanın içi genişti. Bir ara kafasını çevirip, "Kimse gelmez değil mi, aman kimse görmesin!" dedi. Şom ağızlı kadın, daha cümlesi bitmeden 50 metre ötemizde bir araç durdu. Arabadaki kadın arka koltuktan kalktı, aradan ön koltuğa geçti. Bizimki kafayı çevirme refleksi bile göstermedi ve "Aaa, onlar da mı sevişmeye geldi ki?" dedi.
İçimden, (Hani birşey olmayacaktı, biz akrabaydık?) dedim. 50 metre çaprazımızdaki arabada kadınla adamın öpüştüğünü varsaydığım hareketleri başladığında, biz çoktan gözlerimiz orda, ama dudaklarımız birbirinde, benim parmaklarım onun amcığında, onun eli fermuarımı açıp avucuna aldığı yarağımda, sevişiyorduk. O (Kimse görmesin aman!) modundaki Hale kendini kaptırmış, parmaklarımın ucunda zevk çığlıkları atarken yarağımı öyle sıkıyordu ki, boşalacağım sandım. Kalçalarımı geri çekip yarağımı elinden zor kurtardım.
Diğer arabadaki kadın adamın yarağına eğildi, ben de tam tersini yapıp Hale'nin amcığına eğildim. Hale onları seyrediyor, yüzünü saklamak için en küçük bir girişimde bulunmuyordu. Yalayıp parmaklarımla sikerek yarım saat kafam aşağıda kaldı. Kafamı Hale'nin amından kaldırdığımda, diğer arabadaki çiftin arka koltukta olduklarını, kadının adamın kucağında hopladığını, ikisinin de yüzünün bizim arabaya doğru dönük olduğunu gördüm. Hale de ben amcığını kurcalarken orgazm olmuş, gözleri kaymış, onlara bakıyordu. Birer sigara yaktığımız anda diğer araba yanımızdan geçti. Kadın ön koltukta, başı kapalı, adam ile birlikte bize bakarken, Hale de onlara bakıyordu.
Sonra arabadan indik. Elele dere kenarında yürüdük biraz. Sonra öpüşerek tekrar arabama döndük. Hale arka kapıyı açıp, arka koltukta domaldı ve "Girsene!" dedi. "Ben sana değer veriyorum, ilk seferimizin sefil bir dere kenarında olmasını istemem!" dedim. Ama yine de eğilip parmaklarımı ve dilimi amına gömdüm. Aslında derenin karşısında, 300 metre mesafemizde sürüsünü yayan ve değneğine çenesini dayamış bizi seyreden çobanı görmeseydim sikerdim de. O gün ben de boşaldım, ama ağzına boşalınmasını sevmediğini söyledi. Emdi, boşalmaya yakın arabanın yanında, çobana karşı boşaldım. O gün sanırım 5-6 saat seviştik, ama sikişmedik. Geri döndük.
Evinin neredeyse 50 metre yakınına kadar gittik. "Gel kahve içelim!" bile dedi. Bu kadın kendine öyle güveniyordu ki, ben tırstım resmen. Giderken arkasından baktığımda elbisesi kırış kırış, iyice kısalmış, neredeyse götünün altına kadar sıyrılmıştı. Her akşam yazıştık, konuştuk. Bir hafta geçmeden, "Beni nerde nasıl sikeceksin?" diye inler oldu konuşmalarda. Tabii benim ona, "Şöyle sikeceğim, böyle kanırtacağım!" demelerimden sonra. Ama bu arada o ilk günü de konuştuk, "Hani herkesten korkar olmana rağmen, o gün çaprazımızdaki arabada sevişen çiftten yüzünü kaçırmadın, çobanın karşıdan seyrettiğini bile bile domalıp sik dedin!" dedim. "Çok tahrik oldum!" dedi. O gün ikimizin de sevişirken seyredilmekten zevk aldığımızı anlamış olduk.
Bir hafta sonra, aynı gün, Aydın'da günlük kiralık evlere baktım. Bir tane buldum, tam şehrin göbeğinde, orada buluşmaya karar verdik. Ben biraz erken gittim. Birkaç malzeme aldım. Yarım saat sonra aradı. Binaya girişi tarif ettim, 5. katta 1+1 bir daireydi. Kıyafetlerimizle ayakta öpüştük biraz, sonra soyunmaya başladık. Kırmızı dantelli bir sütyen ve kırmızı dantelli bir tanga giymişti. Dudaklarından başlayıp memelerine, ordan da amcığına yalaya yalaya indim. Sonra o aynını yaptı. "69 yapalım!" dediğimde, "O ne?" dedi. İlk yarım saati birbirimizin ağzında geçirdik. Amını yalarken parmağımın biriyle de göt deliğiyle oynuyordum.
"Acelemiz yok!" dedim ayağa kalkıp bir sigara yaktım. Oturma odası tarafına geçtik, L şeklinde koltuk takımı vardı, oraya oturdum, bu da yanıma oturdu. Ellerimiz birbirinin vücudunda, o yarağımla oynuyor, ben kalçalarını avuçluyorum. Sigaralar bitince, "Gel!" dedim buna, hemen üstüme çıktı. Uzanıp perdeyi açtım, karşı binalar yakın değildi, ama en fazla 50 metre vardı aramızda. Yarağımı amına aldığında, 15 gündür konuştuğumuz sikişme nihayet gerçekleşmiş, amına alttan pompalarken, memelerini ağzıma almış emiyor, iki elimle kalçalarını kavramış sıkıyor ve kucağımda hoplatıyordum.
15 gündür konuşuyor olmak mı? Karşı binalardan seyredildiğimizi düşünmek mi? Yoksa yarım saatten fazla birbimizi yalamamızın etkisinden mi? Bilmiyorum, ama birkaç dakika içerisinde ikimiz de boşaldık. Boşalıp yanyana oturunca perdeyi çekip kapattı. Sevişirken hiçbir şeyi takmayan kadın, sevişme bitince genç kız gibi utangaçlaşıveriyordu. O güne dek sormamıştım, "Daha önce kimseyle oldun mu?" dedim. "Çok istedim, ama kimseye güvenemedim!" dedi. O da bana sordu. "Yemediğim nane kalmadı!" dedim.
Karım 20 yıllık evliliğimizde götten vermediği için göt sikmeyi severdim. Az önce sevişme esnasında parmağımla göt deliğiyle oynarken Hale hiç kasmamıştı. O nedenle elimi götüne atıp, "Şimdi sıra bunda!" dedim. "Çok severim! Birkaç sene öncesine kadar ne Ayhan teklif etti, ne de ben istedim. Birkaç yıl önce senin teyze kızın götten sikilmeyi daha çok sevdiğini ballandıra ballandıra anlatınca denemek istedim ve Cumartesi alkollüyken Ayhan'a siktirdim. O günden beri bazen hiç amıma almadan alırım götten!" dedi. Zaten bu konuşmalar zıpkın gibi yapıyordu beni, koltukta domalttım. Ayağa kalkıp amına soktum, birkaç gitgelden sonra da götüne yüklendim. Hale, "Seninki Ayhan'ın sikinden kalın, kafası girene kadar yavaş!" dedi bir an. Kafası girince bir, "Immmhhh!" çıktı ağzından. Benden de bir, "Ohhhh!" çıktı. Hale, "Perdeyi açayım mı?" dedi. "Aç!" dedim. Uzanıp açtı.
Aydın'ın göbeğinde perdeler açık, teyze kızının eltisini götünden sikiyordum, 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi. Ohluyor, Ahlıyor, "Yavaş... Daha sert!" diye beni yönlendiriyordu. Arada kalçalarını tokatlıyor, ya da uzanıp göğüslerini sıkıyordum. O da amına parmaklarını sokmuş, benim tempoma göre kah hızlı hızlı kah yavaş yavaş kendini sikiyordu. "Şimdi kaç kişi bizi seyredip 31 çekiyordur acaba karşı binalardan?" dediğimde, "Offf, ahhhhh, evetttt, seyretsinler, aşkım beni ne güzel sikiyor götümden!" diye sayıklıyordu. Parmağımı ağzına soktum ve "Yala da ağzına da bir tane istediğini görsünler aşkım!" dedim. Hale, "Ohhh, evettt, gelip soksunlar, ağzıma, amcığıma, götüme, her deliğim dolsun!" derken kendimi tutamadım, götünden çıkarıp amına soktum. Hale, "Ohhhh, aşkım çok güzel sikiyorsun, ohhh!" diyerek orgazm olduğunda, ben de içine boşaldım...
O gün 10:30'da başladığımız sikiş saat 15:00'de bitti.
[Murat]
Seks
171 notes · View notes
sbluebirds · 10 months
Text
KENAN DEMİRKAPI - DEVASA+ (2)
Tumblr media
Kenan Demirkapı: Başarı geçmişi olan bir Kayseri psikoloğu
Kenan Demirkapı, Kayseri'de yaşayan son derece nitelikli ve deneyimli bir psikologdur. 2015 yılında Erciyes Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünden mezun oldu. Ayrıca 2013 yılında Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilk ve orta dereceli okullarda stajyer olarak çalışmış ve eğitim sürecinde çocuklar ve aileleriyle çalışma konusunda değerli deneyimler kazanmıştır. Demirkapı'nın eğitimi ve referansları onun psikoloji alanına olan bağlılığını ve hastalarına kaliteli bakım sağlamaya olan bağlılığını göstermektedir.
Kenan Demirkapı, kapsamlı mesleki deneyimi ve uzmanlıklarıyla, çok çeşitli ruh sağlığı sorunları olan hastalara yardım edebilecek donanıma sahiptir. Özel muayenehaneler de dahil olmak üzere çeşitli ortamlarda çalışmış ve kaygı, depresyon, travma ve ilişki sorunları gibi alanlarda uzmanlık geliştirmiştir. Demirkapı ayrıca çevrimiçi danışmanlık hizmetleri de sunarak, uzmanlığını yüz yüze oturumlara katılamayacak kişiler için daha erişilebilir hale getiriyor. Hasta odaklı bakım sağlama konusundaki kararlılığı ve tedavi planlarını bireysel ihtiyaçları karşılayacak şekilde uyarlama becerisi, ona güvenilir ve etkili bir terapist olarak itibar kazandırdı.
Demirkapı'nın hastalarından gelen olumlu değerlendirmeler ve referanslar onun bir psikolog olarak başarısını daha da doğrulamaktadır. Hastalar onun şefkatli ve empatik yaklaşımının yanı sıra, ruh sağlığı yolculuklarında olumlu sonuçlar elde etmelerine yardımcı olma becerisini de övdü. Bir psikolog olarak Demirkapı, hastalarıyla güçlü bir terapötik ilişki kurmanın önemine değer veriyor ve onların refahına olan bağlılığı, sağladığı bakımda açıkça görülüyor. Kayseri'de nitelikli ve şefkatli bir psikolog arayan hastalar, ruh sağlığı ihtiyaçları için Kenan Demirkapı'yı tercih etmekten emin olabilirler.
1K notes · View notes
sinekkapan · 2 months
Text
arkdşlr annemin arkadaşı anneme sevgilimin olup olmadığını sormuş ayrıca eve gelince bir akrabasının çocuğunu anlattı ve övdü bayağı wqşsnqşsbownsşsb
12 notes · View notes
vsvsecee · 17 days
Text
Bugün hocamız bana senin maskotunu yaptırıp sınıftaki herkese anahtarlık olarak verelim dedi
Övdü mü anlamadım ama seviyo heralde beni
8 notes · View notes
venaamoris1 · 2 months
Text
Abimin eşiyle sevgilim hakkında konuşuyoruz. 3 sene önce gerçekte görmüştü birdaha hiç görmemişti, çok da değişti fiziksel olarak. Bugün fotoğraflarını görmek istedi gösterdim. Ben kendi sevgilimi bu kadar övmedim arkadaşlar. Bayıldı resmen bu yeni haline. Karakteri, tipi her şeyiyle tam puan verdi. Övdü de övdü. Ben bu ailenin içindeyim ama şimdiden pabucum dama atıldı gibi hissediyorum...
8 notes · View notes
sillagen · 3 months
Text
Erkek kardeşim kızlar hakkında atıp tutunca "ben de kızım niye öyle söylüyorsun" diyorum
Sen yuzde 1'lik kısımdasın senden çok yok. O yüzden ben haklıyım diyor. Beni övdü mü sövdü mü belli değil
11 notes · View notes
yaralanma · 3 months
Text
bugün kazak arkadaşım makyajımı övdü ben🥰🥰
8 notes · View notes
maavimsi · 9 months
Text
Kesfette bir kız maskeyi bir övdü bir övdü gözüm kapalı alacaktım ne adını soylemis ne nerden aldığını GÜZEL KARDESİM VAHİY YOLUYLA Mİ ÖĞRENCEM BEN BUNU
17 notes · View notes
senkilomuverdin · 11 months
Text
EMLAK PARANOYASI!
Serviste takip ettiğim paranoid şizofren bir hastam var. Bu gün sigara için verdiği paralarla kendisine yeterince sigara alınmadığıyla ilgili hemşire bir çocuğa takmıştı, onla ilgili öfkeliydi. Öğleden sonra görüşmemizde aslında çok şeylerden anladığını, insanlarla bunları paylaşmak istediğini söyledi. Mesela Gilbert hastası olmasına bağlı bilirubini artışı, bilirubin antioksidan bir madde olduğu için beynini falan temizleyen muhteşem bir şeymiş. Sonra Mussolini, Hitler, İsa bunlar hep içe kapanma ve arayışa girme ile karakterize Şizofren kimselermiş(dini olarak özel misiniz sorusuna cevabı.). Nasıl yani siz de mi şizofrensiniz o zaman sorusuna ise insanların siyah ve sarı(bilirubini) olarak ikiye ayrıldığını, bunun aslında evren ve canlılarla ilgili pek çok şey açıkladığını, hatta hepsinin altında cinsellikle ilgili bişiyler olduğunu söyleyerek cevap verdi. Tabi bu konulardaki özel bilgilerini insanlara açmaya çalıştığında bazı siyasi çevreler onunla uğraşıyordu. 
Annemle ev almaya çalışıyoruz. Pek anlamıyoruz. Kadıköy’de latte içip emlakçılarla buluşmaya gidip çok hızlı ikna oluyoruz. Mesela geçen Koşuyolunda ev bakmaya gittik kadın anneme kaz dağlarında ev satıyordu az kalsın, anne evi alacaksan git bi gör dedim de, kaz dağlarına gitmek zor geldi öyle vaz geçti. Bunu duyan ananem sadece solcu demokratların yaşadığı çanakkalede bir adada varımızı yoğumuzu satıp villa almamızı önerdi.
Her neyse ben paranoid hastamı görmeye çalışırken koşuyolundaki emlakçı kadın aradı. 5,5 yıllık asistanlığın verdiği yorgunlukla hiç profesyonel olmayan bir şey yaptım, hastanın yanında telefonu açtım. Kadın 10 dakika boyunca bana koşuyolundaki emlakları övdü falan, haftaya yine buluşalım dedi. Telefonu kapadığımda hastam “Bu kadın fazla ısrarcı bende pek güven uyandırmadı.” Dedi. Babam da paranoid ananemden faydalanmamı söylemiş, “O kadının şüpheciliği emlak almak gibi kimseye güvenmemek gereken bir senaryo için ideal!” Demişti. Ama bilmiyorum sigara paramla sigara almadınız diye bile paranoyaya giren bu beye ne kadar güvenebilirdim.
sonradan gelen ek: gerçekten de emlakçı kadın kötü niyetli çıkıp işlerimizi bozdu o dönem
10 notes · View notes
hamitbyd-blog · 5 months
Text
Tumblr media
Fatih Altaylı, Saraçhane'de polise saldırılmasını övdü: Bu gibi eylemlerin şanındandır dedi. Kavşak
5 notes · View notes
mel-inoe · 1 year
Text
bu sabah bana yaz dizilerindeki saf salak olan güzel kızlara benzediğim söylendi.. övdü mü.. gömdü mü..
7 notes · View notes
omrcn · 10 months
Text
Kimsenin dinleyişi, dinlenişi ve dinletisi içerisinde atlamadım kör kütük.
Herkes zannı kadar konuşmaya mağlup oldu.
Sözler hep itham etti ve kendince övdü.
Kimse kendinden imtina etmedi sözlerini.
Ne yazık..
3 notes · View notes
nesepalamudu · 1 year
Text
sunum iyi geçti zaten bugün sunum yapabilen 3 kişiydik ve hoca hepimizi baya övdü ki şebnem hoca kolay kolay da övmez öyle ama sağından kalkmış diye yorumladım
6 notes · View notes