selamlar.
Uzun yıllardır tesettürlüyüm. Çok istekli ve hazır olarak kapanmamıştım, ailem üzülmesin diye de hazır olmayı beklememiştim. Ailem de çok dindar sayılmaz. Tamamen geleneksel bir şekilde istediklerine inanıyorum ve bu da beni uzun süre sinir etti. Ciddi ciddi zorlansam da hep layıgıyla yapmaya da özen gösterdim. Ama bu yıl kapanalı 8-9 yıl olmasına rağmen halâ çok zorlandığımı fark ediyorum. Hayatta hep bir şeyleri kaçırıyormuşum hissi geliyor. Kendimi güzel hissedemiyorum. Tesettürlü giyiniyorum hassasiyet gösteriyorum ama makyaj, oje gibi şeylerden de kopamıyorum. Yaşıtlarımın yaşam tarzı ve şekilleri çok çekici geliyor. Özgür de hissedemiyorum. Çevrem de inançlı bir çevre sayılmaz. okudugum bölüm ve okul bununla taban tabana zıt ve orda da ayrı zorlanıyorum. Açılmak istemiyorum ama bu içime sinsin istiyorum. Ama naparsam yapayım İslamdaki tesettürün yerini kalbime sindiremiyorum. İnkara kadar gidiyor düşündükçe ve aklıma olmadık şeyler geliyor. Hayır yani gayet de inançlı birisiyim. Her türlü ibadetimi düzemli bir şekilde yapıyorum ve yıllardır yapıyorum. Ama bunda hep ekstra zorlanıyorum. Ve ben böyle hassasiyet gösterdikçe de bu sürekli bi dezavantajmış gibi karşıma çıkıyor. Sanırım sınavım ağırlaşıyor.
Bana tavsiye vermek ister misiniz? Dua da edebilirsiniz.
Teşekkürler💗
ve aleyküm selam
bu aşağıdaki ilk cümleyi en sona yazmıştınız ama ben en başa aldım :) sizin cümleleriniz italik benimki normal olacak yazı boyunca:
Bana tavsiye vermek ister misiniz? Dua da edebilirsiniz.
(bütün tesettürlü müslümanlar ve tesettürsüz müslümanlar bu imtihanla birlikte yaşıyoruz. Rabbim hepimize hidayet versin. sözlerimi imtihan içindeki bir başka müslüman hanımefendinin sözleri olarak okursanız çok sevinirim. dua da ettim içeride bi yerlerde, dilim sürçtüyse, haddimi aştıysam, büyük konuştuysam Allah affetsin, sözlerimle imtihan etmesin. kullar arası bir dertleşme ve dua olarak kabul eylesin amin)
Uzun yıllardır tesettürlüyüm.
(Maşallah Rabbim bu güzel ibadetinizi kabul eylesin, ahirette bu yıllarınız ve devamındaki güzel yıllarınız sizi yüksek yüksek derecelere ulaştırsın inşallah)
Çok istekli ve hazır olarak kapanmamıştım, ailem üzülmesin diye de hazır olmayı beklememiştim. Ailem de çok dindar sayılmaz. Tamamen geleneksel bir şekilde istediklerine inanıyorum ve bu da beni uzun süre sinir etti. Ciddi ciddi zorlansam da hep layıgıyla yapmaya da özen gösterdim.
(bize iyi veya kötü görünen her şey nasiptir. biz birer mümin insan olarak irademiz olduğunu biliriz. bizi birileri bir şey açısından tehdit ederken, bize işkence ederken, bizi cebr ile bir şey söylemeye yaptırmaya zorlarken ellerimiz kollarımız bağlı iken bile tepkisiz kalarak, işkenceye acıya rağmen susarak isteneni söylemeyerek sadece susarak irademizi o anda bile kullanabileceğimizi biliriz. en zor anda bile. istersek. yalnızca istersek kullanabiliriz. istemezsek de kullanmayız. bunu kullanmaya bazen kendi beğenilerimiz algılarımız mani oldu deriz, bazen toplumun beğenileri mani oldu deriz, bazen bir kişi irademizi doğru kullanmamamız için çeldirici olur, bazen bir mekan, bazen sosyal medya/ sanal ortam. saydığım sayamadığım bir sürü çeldirici çıkabilir karşımıza. ama bu bizi iradesiz yapmaz. iradesini doğru yönde kullanma konusunda çeldiricilerin tesirinde kalan yapar. hâlâ irademiz vardır ama bulunduğumuz nokta irademizi hangi yönde kullandığımıza göre değişir.
devam edelim her şey nasiptir demiştik. bu nasiple birlikte aklımız, irademiz, imtihanlarımız, bu doğrultuda da çabalarımız, mücadelelerimiz vardır. aklı iradeyi kullanarak bir şeyleri seçeriz. sözlerimizi seçeriz, davranışlarımızı seçeriz, fikirlerimizi seçeriz, duygular seçeriz. seçmek hakkımız vardır. imtihanlarımız da vardır bununla beraber. şükür veya sabır imtihanıdır bunlar. yani kolaylıklarla, nimetlerle veya zorluklarla, candan, maldan, bazı nimetlerden yoksunluklarla imtihan edilebiliriz. imtihanlar hep var olacaktır. bunlar nasiptir. bize nasip olanı nasıl yaşayacağımız akıl ve irademize sunulmuştur. herkes ailesiyle bir şekilde imtihan edilir malıyla eşiyle. birilerinin sabırla birilerinin şükürle imtihan olduğunu görürüz. durumu bize somut açıdan çok iyi görünen insan aslında şükür imtihanında inanılmaz bir yenigide olabilir, durumu bize çok kötü görünen bir insan sabretmesiyle müthiş bir imtihan kazanıcısı olabilir. yüzeye baktığımızda değerlendirmemiz eksik kalır, her derine de inemeyiz acziyetimiz var o zaman sınırlarımızı bilmeliyiz. imtihanlardan biri de haddini sınırını bilmek demek ki. bilemeyeceğin künhüne vakıf olamayacağın şeyler var yantekerlek bunların hepsini kavrarım kavrayacağım billinmeyeni kimsenin görmediğini bileceğim hırsı yıpratır, aklını konmaması gereken bir yere koyabilirsin. selim akıl modunu kapatmaman lazım haddini bil demesi lazım insanın kendisine.
ha ne diyordum bizler iman ederken, ibadet ederken, güzel ahlaklı olmaya çalışırken nasiplerle karşılaşırız, bunlar imtihanımızdır. başarırız imtihan, başaramayız başka bir imtihan. güleriz bir imtihan, ağlarız başka bir imtihan. sağlıklı olmak en fark etmediğimiz imtihan, hasta olmak başka bir imtihan. ben mesela başım ağrıyana kadar başımın serçe parmağımı bir yere çarpana kadar serçe parmağımın olduğunu hatırlamam genelde, bunlar için ayrıca şükretmem çoğunlukla. sağlıklı olmak imtihanımı kaybediyorken tam taak bi namaz kılarım. şaaak sonunda bi dua Allah'ım bana verdiğin tüm nimetler için sana dilimin yetmeyeceği hamdü senalar olsun derim yırtarım oooh. bazen dua etmeden tesbih bile çekmeden ayrılırım gitti sağlık için şükür imtihanı. anca kaşım yarılacak da kaşım var diyeceğim. Allah iyilikler versin ya.
ne diyordum her nasip bir imtihandır. bazen çabamızla nasibimiz aynı noktada kesişir. mesela bir hedef için çabalarız, çabalarımızın yan faydalarını ya süreç içinde ya da süreç sonrasında bir şekilde görürüz ama istediğimiz hedefe ulaşmak nasip olmamıştır. hedefe ulaşamamaya tepkimiz sabır ve hayır yolda gayrete devam olmalıdır imtihan bu çünkü. bazen uğruna çabaladığımız hedefe ulaşırız imtihanımız şükür imtihanı olur ve ulaştığımız nimeti hedefi güzel kullanmak hakkını vermek imtihanı olur, insanlarla paylaşılacak bir şeyse paylaşmak imtihanı olur.
mesela bazen nasip olan/olacak olan şey güzeldir ama nasibe ulaştıran vesile, yol hoşumuza gitmez, bize şerli gelir, çok eğlenceli gelmez, rahat gelmez. fakat ucunda bizim şimdiden göremediğimiz bizi feraha çıkaracak bir hayır vardır. o hoşumuza gitmeyen vesileyle ulaşırız nimete/hayra. bu hayır şükür imtihanımız olur, hakkını verme imtihanı olur. vesile ne kadar hoşumuza gitmese de ben öyle karşılaşmak istemezdim, böyle başlasın istemezdim desek de bazen o vesilenin ucunda hayır vardır. bazen bi yere gidilecek oluyor, ben gelmek istemiyorum diyorum dünyadan ve her şeyden nefret ettiğim ruh halinde oluyorum. yav gel, gel. gel işte gel be baskısıyla gidiyorum. ya off ne ısrar ettiniz gelmek istemiyorum dedim şuraya bak geliyorum diyorum. offf diyorum. gidiyorum ortama bi giriyorum modum değişiyor, kafam yerine geliyor, eğleniyorum, o an gelmiycem dediğim kimseler bak ne güzel oldu diyorlar eğlencemin ortasında o yaptığım huysuzluklarımdan utanıyorum ama tepkisel bi şekilde sana ne lan eğlenirim hdkdlfl diyorum. pis huysuz cevabı alıyorum. en basit sorun çıkardığım şeyin sonucu beklemediğim bir şey olabiliyor. canı gönülden istediğim şeye ise daha ulaşma yolunda hüsrana uğruyorum. havuz seansı kaptım geçen gideceğim. şak çok alakasız bi şekilde kaşım yarıldı. günlerce millete havuz seansım var lan benim diye hava attım. buyur kaşımda tatlı bir yarık. eskiden güzeldim şimdi belalıyım diyerek avutuyorum kendimi. yani bizim künhüne tam vakıf olamadığımız bir şeyin içindeyiz. ama tepkilerimizi belirleyebiliyoruz, olaylara bakış açımızı zor gelse de zor olsa da bahaneler bulsak da şak şuk değiştirme veya değişsin diye bir şeylerin tesirine açık, savunmasız hale getirme yetisine sahibiz. duygularımız düşüncelerimiz ne kadar yoğun gelirse gelsin bizi doğru tavırdan, doğru tepkiden, doğru yoldan ne kadar uzaklaştırmaya çalışırlarsa çalışsınlar onları düzenleme iradesine sahibiz. kendimizi bu yönde eğitme, terbiye etme potansiyelimiz var.
devam edelim bazen kendisinde hayır gördüğümüz, bize, nefsimiz hoş gelen yol ve yöntemler, karşılaştığımız kolaylıklar, işlerin tıkırında gitmesi bizim göremediğimiz farkına varamadığımız bir şerre götürür, bu şer imtihanımız olur. yani her şeyi çepeçevre saramıyor kontrol edemiyoruz. böyle olmasını istemezdik ama oluyor. böyle başlasın istemezdik ama öyle başlıyor. bazen bizim tam istediğimiz gibi başlıyor ama şak istemediğimiz gibi bitiyor. bizim kontrolümüz dışında başlayan biten şeylere bir şey yapamıyoruz. ama bizim kontrolümüzde olan bazı şeyler var ki bunları irademizle halledebiliyoruz.
tesettür sizin istemediğiniz bir vesileyle, öyle olmasını istemezdim dediğiniz bir başlangıç noktasıyla nasip olmuş. mükellefiyetimizin başladığı ergenlik çağımızla tesettürü kabul ettiğimiz çağın aynı noktada olması innnnnanılmaz güzel bir nasiptir. vesilemiz çok bilinçli bir anne baba olsa, inanılmaz bilinçli bir çevre olsa çok daha güzel bir vesile diye anlatırdık ama öyle olmamış mesela. size öyle gelmiyor. geçmişe dönüp şu an hakkıyla yerine getirme mücadelesi verdiğiniz kendinizi nefsinizi güzel bir şekilde teskin etme yollarını aradığınız bir dönemde oradan kendi çabanızı baltalamak için makul bir sebep arıyorsunuz belki de. hoop ulaştığınız şey zaten ayıla bayıla girmedim tesettüre, hazır değildim öyle, zaten annem babam da geleneksel bi yapı sebebiyle böyle yaşıyorlar çok bilinçli değiller. eeee? eesi yani bi dakika buradan nereye varacaktım? dur devam edeyim ben ise anne babamın yapısına tarzına rağmen (ya bu arada geleneselliğin bazı çeşitleri iman, ibadet, ahlak kurtarıyor. insanı imansızlıktan, ibadetsizlikten, ahlaksızlıktan alıkoyuyor. annenizin babanızın sizin istediğiniz seviyede ve modern görünümde müslüman olması dini öyle yaşamaları onları daha az veya gönülsüz müslüman yapmaz. öyle gelenek biçimleri var ki müslümanlarda rakı içmeyi müslümanlığın dışında müslümanın yapmaması gereken bir hal olarak görmüyor, evladı tesettürlü olmak istiyor ona destek olacak yerde köstek oluyor. o yüzden anne babalarımızın imanından dindarlığından bahsederken o kadar da hafife almayalım. örtünmemeniz onları üzecek bir durumsa ve size kendi örtünme bilincinizi şekillendirebileceğiniz baskısız bir ortam sağladılarsa, farza başlamanıza vesile onları üzmemek olduysa çok da öyle bu ailenin dindarlık biçimini yetersiz görmeyelim. Allah'ın emrettiği anne babaya itaatiniz onları üzmemek için girdiğiniz yol sizi tesettüe ve dahi tesettür bilincine ulaştırmış) bilinçli bir çevreye sahip olmamama da rağmen tesettür bilincine ulaşmış, ona halel getirecek giyim biçimlerini, ortamları bilen bir insanım. üzerime farz olan şahsî olarak yerine getirmemin mükellefiyet meselesi olduğu bunu yerine getirmek konusunda Allah'a karşı sorumlu olduğum ek olarak peygamber sünneti güzel örnekliği yerine yerine getirmek ve tesettür bilincimle örneklik etmekle de kadın-erkek müslümanların hepsine karşı sorumlu olduğum bir şeyi yerine getiriyorum. elimden geleni yapıyorum. eeee? eeesi ulan elhamdülillah be çok güzel bi nasip dilimle şükrettim. bunu aynı şekilde gayretle çabayla güzel bir şekilde yaşamaya gayret ederek, aslında kazandığım bir biçimi koruyayım. ben buna istemeyerek, hazır olmayarak başladığımı sanıyordum ama ben bunu basbayağı güzelleştirmişim, bilincine varmışım. bu bilinci sürdüreyim, zaman zaman ayağım takılıyormuş gibi hissetsem de devam edeyim. güzel bir inadım olsun diyebilmenizi çok isterim. çünkü durum tam olarak böyle.
Ama bu yıl kapanalı 8-9 yıl olmasına rağmen halâ çok zorlandığımı fark ediyorum.
(zorlanıyorsunuz çünkü her ibadetin bize sunduğu görevini yerine getirme ferahlığı, Allah'a itaat etme sevabı yanında gerektirdiği birtakım fiiller var bunlar zorlayıcı gelebilir. örneğin namaz kılmak için o an namaz kılmak dışındaki her işten vazgeçmemiz gerekiyor. hava soğuk ya da sıcak fark etmiyor abdest almamız gerekiyor. o an temiz ve güzel kullanışlı abdest yeri denk gelmediyse müminlerin hayatının merkezinde olan ibadeti yerine getirmek için müminlerle dolu olan bir memlekette niye düzgün abdest alma ortamı yok diye sinirlenmek sövmek krizi geçiriyoruz. işimiz iki kat daha zorlaşıyor. akrobatik hareketlerle abdest alıyoruz hijyenik olmayan yerlerde, kapısı düzgün örtülmeyen yerlerde biri olmadığında tek ayağımız yerde tek ayağımız kapıda kapıyı tutuyoruz. mümin hanımlar gelip kapıyı açık bırakıyorlar hay ben sizin düşüncesizliğinize be diye toplumsal bir kriz geçiriyoruz. uygun abdest mekanı bulmak için yollar tepiyoruz. avemede tam bir keşifçi oluyoruz, bul bulabilirsen. hastanede kolay. genelde morgun yakınında oluyor. bakın bunlar hep meşakkat ama kul kaynaklı meşakkatler. bir de nefsimiz var onu güzelce alıştırmadıysak güzel bir inatla ibadeti sürdürüp tertemiz bir alışmışlık oluşturmadıysak nefsimiz de zorluk çıkarıyor. ya da arkadaş ortamı namazdan uzaksa, bize namazı harırlatmıyorsa bizimle aynı çabada hedefte değilse nefsimiz orada da sen niye kılıyon noluyo cebin parayla mı doluyor, yaya geçidinde yol mu veriyorlar, not ortalaman mı yükseliyor ne oluyor yani, ne güzel muhabbet ortamı bari nu sefer salla, zaten nerede abdest alıcan boşver bugün. kaza! ehehe kaza kılarsın. bile bile kazaya bırakmak yok biliyorum ama ben senin nefsinim ne dersem o değil mi güzelim hı? öpim bi tane gel diyebiliyor. sağdan soldan yaklaşıp zorluk çıkarabiliyor. böyle durumlarda da ibadet daha meşakkatli geliyor. oflamak poflamak daha kolay hale geliyor.
tesettür ibadeti için de öyle. kışın da belli zorlukları var yazın da. kışın giyinecek düzgün bir model üretilmediyse, diktirme imkanını bulamadıysak ya da yeterince aramadıysak tesettüre uygun bir model bulmak zorlaşabiliyor bu bir zorluktur meşakkattir mesela. tesettüre uygun olmayan parçalara bile yönelen arkadaşlarımız oluyor tesettür bilincini zedeleyebiliyor bu durum. kulların oluşturduğu bir meşakkat mesela. yazın güneşin göbeğinde keyfi dışarı çıkmak gezmek isteğimiz tesettürü sıcaktan dolayı meşakkatli hale getirebiliyor. ağaçsızlaşan bir toplumuz, yerleşim anlayışımız betonlaşma üzerine kurulu bu gölgesizlik tesettürü meşakkatli hale getiriyor. polyester üretimi tesettürü yazın eziyete çeviriyor. gün içinde şak şuk abdest alıp boynumuzu başımızı ayaklarımızı serinletebileceğimiz abdest imkanlarının olmaması tesettürü meşakkatli hale getiriyor. abimin eşiyle dışarıdaydık beyaz tenli. epey yürüdük. arkamdan geliyordu. arkamı bi döndüm. kıppppppkırmızıydı daha çarşamba pazarını da gezecektik. Allah'tan fatih camiinin avlusundaydık abdest imkanı çok iyi. girdi ferahladı namazını kıldı ohh be dedi rengi normale döndü bir o kadar daha yürüdük. bu kolaylaştırıcıdır tesettürlü biri için. meşakkati bıçak gibi keser.
tesettür bir hanımefendi için müminliğin en bariz ve dışarıda devamlı taşıdığı alameti. namaz kıldığınıza denk gelemeyebilir biri ama tesettürünüze denk gelmemesi söz konusu değil. müslümanlıktan, müslüman olduğu halde müslümanlığın alametlerinden hazzetmeyen, bu sebeple insanları yeren, alay eden, akılsız, geri kalmış gören ve bunu bakışlarıyla sözleriyle anlatan ima eden açık açık nefretini dile getiren insanlar da reelde ve sosyal medyada tesettürlülere manevi bir meşakkat bir baskı oluşturur. bu nefreti siyasetle harmanlayıp yok canım tesettürün sebebiyle değil siyasi görüşün sebebiyle senden nefret ediyorum. tesettüre riayet ediyor olman senin bir kimseye ve bir partiye oy verme ihtimalini arttırıyor o yüzden nefretimsin. hatta oy pusulanı paylaşsan bile bana onu hatırlattığın için senden nefret ediyorum kusura bakma canım. sana karşı olan soğuk, itici tavrıma bakışıma mani olamıyorum. sen iyi bir insansın ama birtakım değişiklikler yaparsan seni övebilirim. ayrışman gerek kafamdaki o gruptan. ben de müslümanım ama bu halinle nefretimsin bir şeyler yap. seni kabul edeyim. bu baskıcı bakış açısı, seni aramıza almak istiyorum seni sevmek istiyorum bak kucağımı açtım gel hadi şeklindeki sempatik olmayan sempatiklik kisvesi birçok müslüman hanımefendinin gönlüne meşakkat oluyor. eğer destekleyici bir çevre de yoksa kendine çevre oluşturmak bağrına basıldığı bir grup oluşturmak isteyen bazı hanımefendiler kendilerinde bu toplumsal baskı sebebiyle değişim yapma gereği görüyorlar. bu değişim için geçerli makul mazeretler bulmak gerekiyor. herkes kendi mazeretini kendi oluşturuyor aynı anda imtihanını da oluşturmuş oluyor.
sıcak, bunaltıcı hava, istenen kıyafeti bulamama tesettüre bizzat evet bugün tesettüre giriyorum diye başlamamış olmak daha geri planda kalan mazeretler. mazeretleri daha çok toplum üzerinden oluşturuyor hanımefendiler benim eksik gedik belki de yanlış gözlemlerime göre. kaba bir müslüman erkek de sebep olabiliyor buna, okul ortamında dışlanma da sebep olabiliyor, akranları tarafından dışlanma da sebep olabiliyor, sosyal medyada dışlanma da sebep olabiliyor, bir gruba aitmiş gibi görünmemek için girilen çaba da sebep olabiliyor, yaş krizleri, hayattaki ekstrem değişiklikler de sebep olabiliyor. tek sebep değil elbette bunların hepsi beraber, birkaçı beraber de etkili olabiliyor kişi neticede kendisi karar veriyor bir şeyleri terk etme konusunda. dışarıdan biz şundan şundan oldu diye çıkarım yapabiliyoruz. şakkk diye inkar ettim artık müslüman değilim diyebiliyor.
bir yere bağlayalım konuyu yaaani ibadetlerimizde çeşitli sebeplerden kaynaklı meşakkat yaşayabiliriz çevresel veya kişisel.
haccın da meşakkati var yapılacakları sabırla yapmak, belki hiç yurt dışı deneyimin yok, umre deneyimin yok bin çeşit insanla karşılaşma ortamı, gurbettesin belki aileden ayrı olmak zor gelecek, farklı bi iklim belki bedenin zorlanacak ama Allah rızası için zorlanma imtihanını göğüsleyerek ibadeti Allah'a sunuyorsun.
zekatta da var meşakkat vermek kolay bir şey değildir vermeye alışmadıysa kişi. cimriliği, pintiliği yırtıp, başkasını düşüneceksin, ihtiyaç gidereceksin, nicelik olarak azalmış görünecek malın ama nitelik olarak temizlenecek. belki nefsin niceliğin azalmasını gösterecek sadece boşver bu sene de verme diyecek buyrun meşakkat. Allah rızası için bu meşakkati göğüsledin.
güzel ahlaklı olmak da meşakkatli. küfretsen, kalp kırsan, fiziki zarar versen belki daha rahat edeceksin ama Allah rızası için öfkende, düşmanlıkta bile adaletli olmak emrediliyor. yalan söylemek daha kolay ama bizi aldatan bizden değildir buyuruyor nur Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem Yaradan'a kurban olduğum ya ne meşakkatli bir hayatı vardı. bir de insandı üstüne. biraz üzerimize sinsin gül kokusu inşallah ya. yani meşakkat var. her zaman olacak. dünya burası.
Hayatta hep bir şeyleri kaçırıyormuşum hissi geliyor.
(tesettürü terk etmekle bir şeyleri yakalamanın bağlantısı nedir? tesettürsüz hanımefendi müslümanlar da aşkta, işte, sosyal hayatta, arkadaşlıklarda bir şeyleri kaçırdıklarını söylüyorlar. kısa bir twitter turu bana çok şey anlatıyor mesela. bu düşünce biçiminizle, hayata bakış açınızla alakalı olabilir mi? ya da insanların koymaya çalıştıkları engeller sebebiyle bir şeyleri kaçırdığınızı düşünüyor olabilir misiniz?mesela karma havuz benim tercih etmediğim bir havuz seansı haftada birkaç kez koyduklarında ben o gün ve saati seçemiyorum. seçebileceğim gün ve saat sayısı azalıyor. yüzmeyi kaçırıyorum. buna sebep olan şey tesettürüm değil benim tercihim. karma bir eğlence ortamında dans etmeyi tercih etmem kına gecelerinde, kamera çekiminin yapılmaması önemli pistin tozunu attırabilirim uiiyyy çabuk biri evlensin ya da bizzat ben evleneyim hayırlısıyla amin. hah ne diyorduk eğlenceyi kaçırmıyorum eğlenceye dahil olmamayı tercih ediyorum, içkili restoranlara girmiyorum orada yemek yemeyi kaçırmıyorum, yemek yememeyi bizzat tercih ediyorum. içkili marketlerden alışveriş yapamıyorum değil bizzat reddediyorum. inancım, ahlakım hadi bakalım şimdi inancınla, ahlakınla tutarlı ol aklını kullan diyor. irademi elime alıp reddediyorum. tutarsız olduğum zamanlar çok mutsuz oluyorum. hiç hoşlanmam imanımla ahlakımla ters fiillere girmekten. bunlar bizim tercihlerimiz hanımefendim. kaçırıyorum olarak düşünürsek kaçırdığımız şeyler deriz. bir keresinde yürüyen bir tivit görmüştüm. birçok tesettürsüz hanımefendi bu tesettürlüler hep yakışıklı ve zengin koca buluyorlar ve hep mutlular arkadaşlar farkında mısınız tarzında bi tivitti ve şaşırdığım büyük bir çoğunluk hemfikirdi bununla. yani nasıl bakarsak o yönde hissiyatlar oluşturuyoruz. o hissiyatlara ağırlık verirsek birtakım konularda köklü değişiklikler yapmaya meyil de verebiliyoruz)
Kendimi güzel hissedemiyorum
(tesettürle direkt bağlantılı olarak mı yani? tesettürlü olduğum için güzel hissedemiyorum. empati eyleyeyim. yanii bazen şalımı başörtümü bazen ben de yapamıyorum, yanağa değen bi yer var dışarıdan düzgün görünüyor deseler bile o an şalı parçalayasım geliyor. bi kere ısırıp tükürmüştüm yalan yok. bazen tipe bak tüü deyip çıkıyorum. bazen vay ananas ne kadar düzgün oldu ya dur bi iki fotoğraf çekeyim deyip selfiliyorum kendimi. annem kenardan çıkıp tamam güzelsin güzelsin yeter be yeter diyor. dalga geçiliyorum evde. bazen başkasına cuk oturan bir renk bende niye öyle durmadı dedirtiyor. bazen kardeşime mis gibi olan kıyafet bende tuhaf duruyor. oha güzellik algım şey oldu bu niye böyle durmadı bende diyorum. annem senin vücudun şöyle onunki şöyle bak şurası sende şöyle durur orası onda öyle diyor. heee diyorum. bazen bana olan parça kardeşime ahahahahahhahaha oluyor. yani başkalarına olan bize bize olan başkalarına yakışmayabiliyor. burada güzellik karşılaştırmasına girmek tuhaf olur. yaratılış neticede. benim burnum öyle seninki öyle napim. benim kaşım böyle seninki öyle güle güle kullan. benim bacak boyum şu uzunlukta senin kolun uzun, omzun şöyle geniş. bunlar kişiden kişiye değişen şeyler. tombik bir hanımın kendinden son derece memnun olduğunu da görüyoruz, kendini aynada öpüyor, kilo versem iyi ama böyle de güzelim diyor. 0 beden bir hanımın bedenini zorbaladığı kendinden nefret ettiği de oluyor. güzellik algı meselesi. tesettüre gelince evet tesettür hakkıyla yerine getirildiğinde fiziki güzelliğin bir kısmını örtücü, olayı o zaten. setr örtmek tesettür o kökte. dişi olduğumuz fark ediliyor ama dişilikle değil kişilikle ön plana çıkmak tesettürün raconu. örttüğün şeyler görülmediği için takdir, iltifat almayabilir. güzellik algımız alınan iltifat sayısıyla doğru orantılıysa hoop güzel hissedemiyorum düşüncesi hasıl olur. yine algı meselesi. güzellik algımız bedenimiz üzerinden bize yürüyüp ilanı aşk eden, tekliflerde bulunan beyler üzerinden şekilleniyorsa kendimizi güzel hissetmeyebiliriz. güzellik algımız dışarıda tesettürsüz gezsem daha güzel hissederdim varsayımıyla şekilleniyorsa tesettürden vazgeçtiğimiz ve dışarı öyle çıktığımız an dünnnnya güzeli gibi hissedeceğimizi düşünebiliriz. güzellik göreceli diyorlar ya ben mesela bazen kendime analar neler doğuruyor yav diyorum, bazen de aynayı şu an hak etmiyorum ya ayna bu yansımayı hak etmiyor şu an de gettt yıkıl karşımdan diyorum. kendi içimde bile göreceli olan bir şey için mücadelesini verdiğim bir şeyden vazgeçmek istemem ya. sizin de vazgeçmenizi istemem. kendinizi algılara hapsetmeyin lütfen bilmiyorum tek cümlenizden algınızı anlayamam ama algılar bu işte büyük rol oynuyor. hoşunuza gidecek kıyafetler alıp kızlar, hanımlar arasında giyin çok tatlı parçalar var. saçlarınıza kıymetli güzel yağlar sürün. cildinizi nemlendirin. su için. spora başlayın kendinizi öldürmeden. yürüyüşler yapın her gün. sağlam kafa yapısı sağlam vücutta bulunur. hem kendinize hem tabiata bakın. yaprak alın elinizin içine bakın. güzelle güzeli karşılaştırın. kendinize kıymet verdikçe güzel besledikçe dışa ve içe güzel baktıkça bi güzellik hissi hasıl oluyor bence. temiz kokun vücut temizliğinizi ihmal ettiğiniz zamanlar kendinizden vazgeçtiğiniz zamanlar oluyorsa çok müsaade etmeyin buna. kişisel bakımı dozunda güzel yapınca takıntı haline getirmeyince insanın ruhunu bile iyileştiriyor. tamamını değil tabii sadece kişisek bakımla ruh nasıl iyileşsin. bir yerine dokunuyor. insanın kendine bakışı değişiyor.)
Tesettürlü giyiniyorum hassasiyet gösteriyorum ama makyaj, oje gibi şeylerden de kopamıyorum.
(ve bunu ne kadar sevseniz de tesettüre tezat teşkil eden noktalarını hissedip bu kopamamayı hayıflanacak bir şey olarak ele alıyorsunuz, bilinç kaynaklı gibi geldi bu bana. e maşallah :) Allah daim etsin)
Yaşıtlarımın yaşam tarzı ve şekilleri çok çekici geliyor. Özgür de hissedemiyorum.
(başkalarınım hayatına kıyasla beyan ediyorsunuz özgür hissetmediğinizi toplumsal bir tesir bu. sınır koymamak her zaman nefsimiz için daha kolaydır, dikkat etmemek, dikkat edilecek hasassiyet gösterilecek noktaları azaltmak daha serbest bir his verir nefsimize haliyle. o sal beni çayıra der onu güzelce elimizde tutup doğru yolda desteklemezsek. bırakırsak sınırları çiğnetirsek saldıkça kardeşim sal beni tammmamen şu çayıra Mevla'm filan da kayırmasın istemem diyebilecek bir sınırsızlığa eyvallah deme potansiyeline de sahip güzel Rabbimizin istediği sınırlar üzere terbiye eder güzel güzel alıştırırsak güzel sınırlara uyma potansiyeline de sahip. onu desteklememiz gerekiyor. inşallah hayırlı bir çevreyle temas noktaları geliştirirsiniz kendinize. okullarda, vakıflarda güzel gençlik kulüpleri oluyor. genç dergi kadrosu güzel mesela. sosyal medya yoluyla katılımı nasıl sağlayabileceğinizi öğrenebilirsiniz. genç ihh her ilde var olan bir oluşum sadece yardım faaliyetleri sürdürmüyorlar. hayırlı çevre arayışı da bir mücadele bu yolda yukarıda toplumun yani insanların Allah'ın emrini yerine getirmemiz konusunda nasıl meşakkat oluşturduğundan bahsetmiştim. bu meşakkati azaltmak için güzel bir çevre için mücadele etmek gerekebilir.)
Çevrem de inançlı bir çevre sayılmaz. okudugum bölüm ve okul bununla taban tabana zıt ve orda da ayrı zorlanıyorum. Açılmak istemiyorum ama bu içime sinsin istiyorum.
(içinize sinmesini engelleme, yolunuza taş koyma ihtimali olan birçok şeyden bahsettim. hangisi ve hangileri sizin için geçerli bilmiyorum. bazen varsayarak bazen genel-geçer şeylerden hareketle bir şeyler söyledim. size uyan veya uymayan yanınızdan geçmeyen birçok çıkarım görmüş olabilirsiniz. ben kısa kısa cümlelerinizi bu kadar açabiliyorum. hatalar da ettiysem affedin. sadece dertleşmenize uygun bir dönüş olsun diye gayret ettim.)
Ama naparsam yapayım İslamdaki tesettürün yerini (yalnızca Allah rızası) kalbime sindiremiyorum. İnkara kadar gidiyor düşündükçe ve aklıma olmadık şeyler geliyor. Hayır yani gayet de inançlı birisiyim. Her türlü ibadetimi düzemli bir şekilde yapıyorum ve yıllardır yapıyorum. Ama bunda hep ekstra zorlanıyorum. Ve ben böyle hassasiyet gösterdikçe de bu sürekli bi dezavantajmış gibi karşıma çıkıyor. Sanırım sınavım ağırlaşıyor.
(Allah sınava bakışınızı kolaylasın, kalbinize ağırlık veren şeyleri sizden uzaklaştırsın bertaraf etsin. Rabbim sizi hayırlı insanlarla karşılaştırsın, hayırlı hedefler nasip etsin, engel olarak düşündüklerinizi göğüsleyerek üstesinden gelerek derecenizin yükselişine vesile eylesin. Allah var olan şuurunuzu daha büyük bir şuurla desteklesin. tutunun lütfen. mümkünse bir de lokman suresinin ve necm suresinin mealini okumak ister misiniz. pat diye hepsini bir günde okumasanız da olur. vaktiniz müsait oldukça meal ve tefsirinin birlikte yer aldığı şu linklerden okumanızı tavsiye ederim. bana hep sıkı sıkı tutunmam, heveslerimi ve hedeflerimi düzenlemem noktasında güzel bir yol sunar, apaçık rehberlik eder. belki sizin için de aynı güzel etkiyi oluşturur. sayfada önce arapçası, sonra meali, sonra yeşil kısımda tefsiri var. alttaki sayı butonlarıyla da ayet ayet ilerlersiniz.
tık lokman
tık necm
bunlar da farklı yıllarda aylarda yapılmış dertleşmeler linkleyeyim. belki bir faydası olur.
tık 2 ve tık 5 aynı olmuş. linklemeye tekrar düzeltmeye aşırı üşendim biliniz :)
tık 1
tık 2
tık 3
tık 4
tık 5
tık 6
şu da farklı bir soru birçok link var içinde yukarıdaki 6 linkin tektarı linkler de var onları geçebilirsiniz.
tık
Teşekkürler💗
(ben teşekkür ederim. Allah'a emanet 🧡)
5 notes
·
View notes