Tumgik
#Ferahnak
enfustenafaka · 5 months
Text
Oldum elem-i cürm ile bî-çâre ilâhî Sensin verecek merhemi bî-mâre ilâhî
Sen ister isen kullarını mağfiret etmek Duzâhda döner yerleri gülzâre ilâhî
12 notes · View notes
visalebeskal-a · 2 years
Text
neyse gidip şifa-i şerif dersi dinleyelim. sabaha hiçbir şeyimiz kalmaz biiznillah. biz YANAN KALBE DEVASIN SEN BULUNMAZ BİR ŞİFASIN SENden devam.
18 notes · View notes
fani1816 · 8 months
Text
Tumblr media
Gönül hûn oldu şevkinden boyandım Ya Rasulallah
Nasıl bilmem bu nirana dayandım Ya Rasulallah
Ezel bezminde bir dinmez figandım Ya Rasulallah
Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasulallah.
8 notes · View notes
menzilayn1 · 10 months
Text
Susuz kalsam, yanan çöllerde can versem elem duymam..Yanardağlar yanar bağrımda, ummanlardan nem duymam.Alevler yağsa göklerden ve ben messeylesem duymam.. Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasulallah (s.a.v) 🌹
7 notes · View notes
Text
dump yapabilsem bunu ekleyecektim ki tb müsaade etmedi
neyse ki neler yaşadığımı bilmek yetiyor
1 note · View note
fulibahar · 5 months
Text
0 notes
mutsuzsonn · 2 years
Text
Yanan kalbe devasın sen
Bulunmaz bir şifasın sen
Dilersen rehnümasın sen
Habib-i Kibriyasın sen Muhammed Mustafa’sın sen
Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya ResulAllah..
24 notes · View notes
klasikturkmuzigi · 4 years
Video
youtube
Klasik Türk Müziği'nde 40 Makam ve Manası: Türk musikisi makamlarının insan üzerinde fiziki, psikolojik, duygusal etkileri olduğu yaklaşık bin yıldan beri düşünülmektedir. Makamların duygular, organlar, gezegenler, burçlar, dört element ve dört hılt ile ilişkileri, Farabi, İbn-i Sina, Ebu Bekir Râzi, Hasan Şuuri, Hekimbaşı Gevrekzade Hafız Hasan Efendi, Haşim Bey gibi alimler tarafından tasnif edilmiştir.Bu tasniflerden derlenen bilgilere göre müzik terapide kullanılan başlıca makamlar ve etkileri videodan görülebilir. 
Makamlar; belirli bir duyguyu, düşünceyi, anlamı simgeleyen, her biri ayrı karaktere, renge, özelliğe sahip müzik renkleridir. Aşkı bildiren ses yollarıdır.  
Makamlar 3'e ayrılır. 1- Garami Makamlar: Aşk makamlarıdır bunlar. Rast, Hüzzam, Hicaz, Hüseyni gibi.
2- Uhrevi Makamlar: Sonsuzluğu çağrıştıran, dini makamlardır. Segah, Saba, Mahür gibi. 
3- Tasviri Makamlar: Evreni ve iç dünyamızı gösteren makamlardır. Nihavend, Acemaşiran, Hicazkar gibi.  Usül: Aşka eşlik eden şevk yollarıdır. Ritmdir. Her usül bir iş yapış tarzına, bir yürüyüş şekline denk gelir.  Melodilerin içinde döküldüğü kalıplar gibidir.   Usülün temeli 2 farklı vuruştur. 1- Düm: Kuvvetli, tok bir ses vardır. Davulun tokmağının çıkardığı sestir.   2- Tek: Daha ince ses verir. Davulun ince çubuğunun çıkardığı sestir.  
Tasviri: 1- Acemaşiran: Yaşam Coşkusu.  "Bir Acem oldu Aşiran perdesinde nağme-saz. Bu makamı dinleyenler buldu gayetle ruh-nüvaz." | “Acem makamı Aşiran perdesinde nağmeler verdi. Bu Acemaşiran makamını dinleyenlerin ruhları ferahladı.“
2- Sultaniyegah: Gece Mutluluğu.  "Eyledik bezm-i tarabda fasl-ı Sultaniyegah Nazeninim hoşlanıp etti bize bir nim-nigah." | “Neşeli bir mecliste Sultaniyegah faslı yaptık. Bu makamdan birçok eser söyledik. O nazlı sevgilim de bu meşki pek beğendi. Bana şöyle göz ucuyla bakıp beğenisini gösterdi.“ 
3- Ferahfeza: Mutluluk Veren Lütuf. "Bu nigah-ı iltifatın aşkıka Ferahfeza. Gel diriğ etme nigah-ı lütfunu ey bi-vefa" | "Ey sevgili aşkına iltifat eden tebessüm eden bir bakışın onun rühunu açar. Ferahlık verir. Ey vefasız, gel de o lütuf bakışını benden esirgeme."
4- Şedaraban: Aşkla Güzelleşmek "Dinlese Şed-arabanı Araban'dan bir kez Terk ider mamelikin gayro Hicaz'a gitmez." | "İnsan Araplar'dan Şed-araban makamını bir dinlese. O Hicaz memleketini terk eder, daha da dönmez." 
5- Kürdilihicazkar: Yakıcı Hüzün "Dün geve fasl-ı Hicazkar'ı teganni eyledik. Doymadık, tekrarını dilden temenni eyledik." | "Dün gece Hicazkar faslını söyledik. Doymadık, bir daha söylemeyi istedik." 
6- Hicazkar: Aşkta Sebat  7- Nihavend: Aşk Sevinci "Neş'esi Rümi Nihavend'in gönülde ber-karar Meclis-i ehl-i tarabda bu makamın zevki var." | "Bu Nihavend makamının neşesi gönülde daima yaşar gider. Sevinçli insanların sohbetlerinde bu makamın zevki vardır."   
8- Neveser: Gönül Ferahlığı "Dinle canım zevkine bir Dilküşa'dır Nev-eser Hüsn-i te'siri gönüllerde uzun müddet gezer." | "Neveser makamı gönül açandır. Makamın güzel etkisi gönüllerde uzun süre kalır." 
9- Acemkürdi: Lütfedilen Mutluluk "Bezmimiz mutrib ile hayret-feza-yı bezm-i Cem Dinle ey şüh, Acemikürdi'dir işte bu nagam." | “Sazendeler geldi. Sohbet meclisimiz, aşk meclisimiz efsanevi Cem'in meclisi gibi hayretler veren bir güzelliğe kavuştu. Ey güzelim dinle, bize bu nağmeleri bahşeden Acemkürdi makamıdır." 
10- Muhayyer: Ayrılık Feryadı "Nideyim, ister darıl, ister barış ey gonca gül. Sen Muhayyer'sin, feragat eylemez senden gönül." | "Sevgili muhayyerdir, aşkına her şeyi yapabilir. Sevgili darılsa da, barışsa da elbette aşıkın şikayeti olamaz. O sevmeye devam edecektir. Çünkü hür olan sevgili, esir olan kendisidir."  11- Hisar: Sevgilinin Nazı "Mah-i tab olsun cihan, zevk eylesin üftadeler. Naz ile ey meh buyur, semt-i Hisar'ı kıl meker." | "Bütün dünya dolunayla ışısın, aşıklar zevk etsin. Ey ay yüzlü sevgilim, sen de gel Hisar semtine, orayı yer edin." 
12- Şehnaz: Sevgilinin Güzelliği "Lutfedip bezme gel, revnak ver efendim naz ile Mutrib agaz eyledikçe, nağme-i Şehnaz ile." | "Ey sevgili, lütuf et nazınla da olsa şu meclisimize bir güzellik kat. Çünkü bak, sazendeler Şehnaz makamından nağmeler çalıyorlar."
13- Ferahnak: Bahar Neşesi "Ol güzel cayi Feraknak istemiş üftadeden. O da bahsetmiş o şüha meclis-i amadeden." | "O güzel sevgilisinden ferah bir mekan istemiş. O da güzele kendisini bekleyen meclisten, baş başa kalacakları yerden bahsetmiş." 
Uhrevi: 14- Şevkefza: Hüzün İçinde Lütuf "Şerefza'dır efendim iltifatın aşıka. İhtiyacı aşıkın yok başka türlü saika." | "Ey sevgili efendim, şu aşıka iltifatın, lütfun elbette beni şevke getirir. Benim tek ihtiyacım da zaten bu şevktir."
15- Süzidil: Gönül Yangını "Yandı nağmenle cihan hep, yalınız bir ben değil. Ser-te-ser aşk ehline oldu nihayet Süz-i dil." | "Senin nağmenle sadece ben değil, bütün dünya yandı. Bu makam baştan başa bütün aşıkların gönlüne ateş düşürdü."  16- Çargah: Aşkta Yok Olmak "Bezi eder gah bir nigah-ı yare mal ü canını. İstemez üftade-i na-çar gah ihsanını." | "Çaresiz aşık, yeri gelir sevgilinin bir bakışı için malını, canını feda eder. Bazen de sevgilinin hiçbir ihsanını istemez." 
17- Dügah: Derdin İçindeki Derman "Ettiği çün aşk ile sübn u mesa feryad ü ah. Oldu ey çeşm-i gazalim perde-i ahım Dügah." | "Ey ceylan gözlüm! Sabah akşam aşk sebebiyle inlediği için, ahımın perdesi dügah makamına döndü."
18- Bestenigar: Sevgiliye Hasret "Kim olursa şevk ile beste nigarın zülfüne. Muntazır olsun heman va'd-i vuslatın hulfüne." | "Kim şevk ile sevgilinin zülfüne bağlanırsa kavuşma vaadinin gerçekleşemeyeceğini baştan bilsin." 
19- Süzidilara: Ateş Saçan Aşk "Mıtrıba, mecliste her bir nağme ateş-feşan. Aşık-ı bi-çareye Süz-i dilaradır heman." | "Ey saz çalan dostlar! Şu aşk meclisinde her bir nağme ateş saçıyor. Bunu dinleyen çaresiz aşık için bütün o nağmeler gönlü süsleyen ateşlerdir." 
20- Rast: Sevincin Zirvesi "Kavli de kaddi gibi rast olsa ger ol mehveşin. Hiç bükülmezdi beli üftade-i hasretkeşin." | "O güzel sevgilinin boyu gibi sözü de rast olsaydı, yani düzgün olsaydı şu hasret çeken aşıkın beli böyle bükülmezdi."
21- Mahir: Sevincin Zirvesi "Her ne dem ol işvebazın nağmesi Mahür olur. Sabr u takat aşık-ı mihnetkeşandan dür olur." | "Ne zaman o cilveli sevgilinin nağmesi Mahür olur, dikçe olur, sıkıntılar çeken o aşıkın sabır ve kuvveti kalmaz."
22- Acem: Ruh Yüceliği "Zülfünü tasvir içün gelseydi Behzad'ı Acem. Aczile titrerdi destinde görünce kıl kalem." | "Ey sevgilim, sen o kadar güzelsin ki senin zülfünü İranlı efsanevi ressam Behzad çizmeye çalışsaydı, o güzelliğini görür görmez elindeki ince kalemi titremeye başlardı."
23- Isfahan: Aşka Feda Olmak "İttifaka seyreden ol mehveşi derdi heman. Sürme-i çeşm-i siyahına fedadır Isfahan." | "O ay gibi güzeli seyredenlerin hepsi şöyle derlerdi: Onun siyah gözlerinin sürmesine Isfahan şehri feda edilir." 
24- Büselik: Aşk Sırlarını Açmak "Büselik ile ol mehr çıtlasa mıtrıb razını. Arttırır gittikçe bezm-i meyde ol şeh nazını." | "Saz çalan, sırrını Büselik makamıyla o sevgiliye çıtlatsa, şarap meclisinde o güzel nazını giderek arttırır." 
25- Hicaz: Aşktan Yanmak "Gerçipek esmer olur ruhsar-ı mahlüb-i Hicaz. Nağmesin güş eyleyince yanmayan gayetle az." | "Hicaz güzelinin yüzü gerçi pek esmerce olur, ama onun nağmesini duyup da yanmamak elde değildir."  
26- Segah: Sonsuzluğa Çağrı "Verse ol meh bende-i gamharına bir büse gah. Perde-i ahım benim olmazdı böyle bir Segah." | "Eğer o güzel şu gam yiyen, kederli aşıkına bir büse verseydi, benim de ah çektiğim perde böyle Segah olmazdı." 
27- Müstear: Dünyaya Susmak, Ötelere Konuşmak "Kimden ahz ettin, ne olsun böyle bigane eda. Öyle tavr-ı Müstear ey şüh layık mı sana." | "Sen bu umursamaz tavrı kimden aldın? Ey güzel, böyle beni görmezden gelen tavrın hiç sana yakışıyor mu?" 
Garami:
28- Saba: Sonsuzluk Esintisi "Gayri sen de ol biraz bülbül-i gönlüm hamüş. Vasfını ol goncanın bad-ı Saba'dan eyle güş." | "Ey gönül bülbülüm sen de gel biraz sus. Çünkü o güzel gonca gibi olan sevgiliyi bak Saba rüzgarı zaten övüyor. Sus da onun söylediklerine kulak ver biraz."
29- Eviç: Yücelik "Ol hüma-pervaze evc-i vahşet olmuşken mekan. Dinlese saz-ı dili agüşum eyler aşiyan." | "O Hüma gibi uçan sevgiliye yaban dünyasının zirvesi mekan olmuştur. Ama o gönlümün sazını bir dinlese hemen gelir kucağımı yuva yapardı."
30- Yegah: Aşk Suskunluğu "Cevr-i pey-der-pey ile şimdi, aşık-ı zarın sesi. Çıkmaz oldu, akıbet indi Yegah'e perdesi." | "Aşığın inleyen sesi (sevgilinin) art arda gelen zulmü ile artık çıkmaz oldu, sonunda perdesi yegah makamına indi." 
31- Nikriz: Aşkın Verdiği Cesaret "Halka-i meclisde Nikriz eylesse ol meh heman. Sabr u samanın olur benden girizan nagehan." | "O ay yüzlü güzel mecliste hemen Nikriz makamından bir şeyler okusa, birden sabır ve kudret benden uzaklaşır."
32- Suzinak: Aşkın Verdiği Cesaret "Nağme-i hünyagerle oldu sabrım çak-çak. Güş edince yandı tekraren bu cism-i Süzinak." | "Kanlar akıtan nağme ile sabrım paramparça oldu. O nağmeyi bir daha işitince zaten yakıcı olan, yanmakta olan cismim yeniden yandı."
33- Neva: Sevgiliye Çağrı "Meclise gel, ben zarı bekletme aman ey gonca leb. Vasf-ı hüsnündür Neva'yı mürg-i dil her zer rüz ü şeb." | "Ey gonca dudaklı sevgilim, şu üzgün sevgilini bekletme yanımıza gel. Her gece gündüz gönül kuşumun nevası, sesi senin güzelliğini anlatmakta." 
34- Uşşak: Aşkın Verdiği Şevk "Sanma Uşşak'ın bu heman bende-i azadedir. Ariz-i gülgununa zülfün dahi dildadedir." | "Senin aşıkların sanma ki azaad edilmiş kullarındır, onlar daima senin kölendir. O al al yüzüne sen de vak gör ki, kendi zülfün, saç perçemin bile o yanağa aşık olmuş. Çünkü o gül renkli yanağının üzerine düşmüş, hiç oradan ayrılmıyor." 
35- Beyati: Aşkın Verdiği Şevk  "Mutriba sevdasını halkın, Beyati tazeler. Ateş-i aşkı devam-ı şevk ile yelpazeler." | "Ey sazende! Halkın sevdasını beyati makamı tazeler. Aşkın ateşini arzunun devamı ile yelpazeler.” 
36- Karcığar: Mutluluğu Arayış "Bir sada-yi dil-nüvaz ile okunsa Karcığar Kalbine gam-didenin elbet meserretler yağar." | "Hakkı verilse, Karcığar nağmesini işiten kişinin ağlayan gözlerine sevinçler dolar." 
37- Hüseyni: Aşk Ağıtı  "Pestten eyler niyazı, saydı çün ol dilberi. Dil bulup ruhsat, Hüseyni'ye çıkardı işleri." | "O dilbere saygı gösterdiği için yalvarıp yakarmasını pes sesinden dile getirir. Gönülden izin alıp söylemek istediklerini hüseyni makamına çıkardı."  38- Gerdaniye: Aşk Çilesinden Şikayet "Perde-i pestten nezaketle o meh çok iş yapar. Fasl-ı Gerdaniye'de uşşak-i zare dik çıkar." | "O sevgili ne oyunlar oynuyor! Alttan alıyormuş gibi bana çok işler yapıyor. Gerdaniye makamına geldiğinde ise gözü yaşlı aşıklarına sert çıkıyor." 
39- Hisarbüselik: Tatlı Buseler "Sevdiğimden dün Hisar'da Püselik etdim reca . Döndü va'dinden o dilder etmedi ahde vefa." | "Dün Hisar'da sevgilimden bir öpücük istedim. Sevgilim önce söz verdi, ama sözünde durmadı, beni öpmedi."  
40- Hüzzam: Parlak Hüzün "Sazın al ağuşa mızrabın ile del sinemi. Nağme-i Hüzzam ile def eyle gönlümden gamı." | "Ey sevgili! Sazını kucağına al, mızrabın ile sinemi del. Hüzzam'ın o yakıcı nağmeleriyle gönlümdeki gamı, kederi kov gitsin."
2 notes · View notes
klndrmsrp · 5 years
Text
Tumblr media
Yanan kalbe devasın sen, bulunmaz bir şifasın sen
Muazzam bir sehasın sen, dilersen rehnümasın sen
Habib-i Kibriyasın sen, Muhammed Mustafa(sav)sın sen
Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Rasulallah...
24 notes · View notes
husnuhatime · 6 years
Text
Tumblr media
Yanan kalbe devasın sen, bulunmaz bir şifasın sen
Muazzam bir sehasın sen, dilersen rehnümasın sen
Habib-i Kibriya’sın sen, Muhammed Mustafa’sın sen
Cemalinle ferahnak et ki yandım ya Rasulallah 
4 notes · View notes
tulaysukun · 2 years
Photo
Tumblr media
TÜRK SANAT MÜZİĞİ MAKAMLARI VE ANLAMLARI Acemaşiran = Yaşam coşkusu Sultaniyegah = Gece mutluluğu Ferahfeza = Mutluluk veren lütuf Şedaraban = Aşkla güzelleşmek Kürdilihicazkar = Yakıcı hüzün Hicazkar = Aşkta sebat Nihavend = Aşk sevinci Neveser = Gönül ferahlığı Acemkürdi = Lütfedilen mutluluk Muhayyrer = Ayrılık feryadı Hisar = Sevgilinin nazı Şehnaz = Sevgilinin güzelliği Ferahnak = Bahar neşesi Şevkefza = Hüzün içinde lütuf Suzidil = Gönül yangını Çargah = Aşkta yok olmak Dügah = Derdin içindeki derman Bestenigar = Sevgiliye hasret Suzidilara = Ateş saçan aşk Rast = Sevincin zirvesi Mahur = Sevincin zirvesi Acem = Ruh yüceliği Isfahan = Aşka feda olmak Buselik = Aşk sırlarını açmak Hicaz = Aşktan yanmak Segah = Sonsuzluğa çağrı Müstear = Dünyaya susmak, ötelere konuşmak Saba = Sonsuzluk esintisi Eviç = Yücelik Yegah = Aşk suskunluğu Nikriz = Aşkın verdiği cesaret Suzinak = Aşkın verdiği cesaret Neva = Sevgiliye çağrı Uşşak = Aşkın verdiği şevk Beyati = Aşkın verdiği şevk Karcığar = Mutluluğu arayış Hüseyni = Aşk ağıtı Gerdaniye = Aşk çilesinden şikayet Hisarbuselik = Tatlı buseler Hüzzam = Parlak hüzün Gürani Altuğ https://www.instagram.com/p/ChSeUgot9qN/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
sizekitap · 5 years
Text
Balkonlu Bakkal
0
Balkonlu Bakkal Ahmet Sami Artemis Yayınları
Bu bir kuş ansiklopedisi. Çünkü kahramanımız bir kuş.“Hadi canım,” demeyin ve devam edin.Ne demek istediğimizi sayfalar ilerledikçe daha iyi anlayacaksınız. Nişantaşı’nın en güzel yerindeki Ferahnak Apartmanı’na sarı bir keder lekesi gibi konmuştu Kanarya.Peşinden sürüklediği hikâyesiyle birlikte… Ferahnak Apartmanı ise içinde yaşam olan bir müze gibiydi.İnsanlarıyla birlikte sergilenen hayatlar ve eşyalarla dolu.Hikâyeleri birbirine karıştıkça çözülecek, çözüldükçe uçlarınayeni hikâyeler eklenecekti. Kanarya’nın gelişiyle, bu apartmanda yaşayan altı ihtiyar kardeşin, dünyanın geri kalanından yalıtılmış hayatları çatırdayacak, her biri bir civciv ürkekliğiyle, kendi hikâyelerini ilk kez yaşayacaktı.
Yazarı Sizekitap’da Ara Yazarı Twitter’da Ara Kitabı Twitter’da Ara Yazarı Facebook’ta Ara Kitabı Facebook’ta Ara devamı burada => https://sizekitap.com/edebiyat/balkonlu-bakkal/
0 notes
varligadogmak · 5 years
Video
İstanbul Gelişim Orkestrası - Ferahnak ( 1975 ) - TRT Ara Müzikleri
0 notes
guncelpdfindir-blog · 7 years
Text
Geçmişin Musıki Mirasına Bakışlar
Geçmişin Musıki Mirasına Bakışlar Bülent Aksoy, Avrupalı Gezginlerin Gözüyle Osmanlılarda Musıki, Sermüezzin Rifat Bey’in Ferahnak Mevlevi Ayini kitapları ile Eugenia Popescu-Judetz ve Béla Bartók’tan yaptığı çevirilerle müzikoloji çevrelerinin yakından tanıdığı bir isim. Aksoy’u kitapları dışında yıllardır Açık Radyo’da sürdürdüğü programlarıyla Türk musıkisi tutkunları da izliyor. Bülent Aksoy, Geçmişin Musıki Mirasına Bakışlar isimli bu yeni kitabında yirmi yılı aşkın bir zamandır çeşitli sanat ve kültür dergilerinde yayımladığı deneme, makale ve incelemelerden bazılarını bir araya getiriyor.
Kimi yazılarda deneme ile inceleme iç içe geçiyor. Bunun belli bir sebebi var, o da, musıki mirasımıza, musıkimizin sorunlarına eğilirken her zaman musıkinin kendi iç sorunlarının teknik çerçevesi içinde kalamamamdır. Yakın geçmişin dertleri musıkinin içindeki siyasetlerle, ideolojilerle iç içe geçmiştir bir kere. Aynı türden dertler daha uzak geçmişe gidince bile bir noktada nüksedebiliyor. Birtakım kemikleşip adeta resmîleşmiş yargılar hemen karşınıza çıkıyor. Böylece, musıki ile ilgili konular musıkinin dışına sarkmaya başlıyor; buradaki yazılarda olduğu gibi. Bülent Aksoy
Geçmişin Musıki Mirasına Bakışlar
0 notes
ebookindiroku-blog · 7 years
Text
Geçmişin Musıki Mirasına Bakışlar Ebook
Geçmişin Musıki Mirasına Bakışlar Bülent Aksoy, Avrupalı Gezginlerin Gözüyle Osmanlılarda Musıki, Sermüezzin Rifat Bey’in Ferahnak Mevlevi Ayini kitapları ile Eugenia Popescu-Judetz ve Béla Bartók’tan yaptığı çevirilerle müzikoloji çevrelerinin yakından tanıdığı bir isim. Aksoy’u kitapları dışında yıllardır Açık Radyo’da sürdürdüğü programlarıyla Türk musıkisi tutkunları da izliyor. Bülent Aksoy, Geçmişin Musıki Mirasına Bakışlar isimli bu yeni kitabında yirmi yılı aşkın bir zamandır çeşitli sanat ve kültür dergilerinde yayımladığı deneme, makale ve incelemelerden bazılarını bir araya getiriyor.
Kimi yazılarda deneme ile inceleme iç içe geçiyor. Bunun belli bir sebebi var, o da, musıki mirasımıza, musıkimizin sorunlarına eğilirken her zaman musıkinin kendi iç sorunlarının teknik çerçevesi içinde kalamamamdır. Yakın geçmişin dertleri musıkinin içindeki siyasetlerle, ideolojilerle iç içe geçmiştir bir kere. Aynı türden dertler daha uzak geçmişe gidince bile bir noktada nüksedebiliyor. Birtakım kemikleşip adeta resmîleşmiş yargılar hemen karşınıza çıkıyor. Böylece, musıki ile ilgili konular musıkinin dışına sarkmaya başlıyor; buradaki yazılarda olduğu gibi. Bülent Aksoy
Geçmişin Musıki Mirasına Bakışlar Ebook
0 notes
Text
Geçmişin Musıki Mirasına Bakışlar
Geçmişin Musıki Mirasına Bakışlar Bülent Aksoy, Avrupalı Gezginlerin Gözüyle Osmanlılarda Musıki, Sermüezzin Rifat Bey’in Ferahnak Mevlevi Ayini kitapları ile Eugenia Popescu-Judetz ve Béla Bartók’tan yaptığı çevirilerle müzikoloji çevrelerinin yakından tanıdığı bir isim. Aksoy’u kitapları dışında yıllardır Açık Radyo’da sürdürdüğü programlarıyla Türk musıkisi tutkunları da izliyor. Bülent Aksoy, Geçmişin Musıki Mirasına Bakışlar isimli bu yeni kitabında yirmi yılı aşkın bir zamandır çeşitli sanat ve kültür dergilerinde yayımladığı deneme, makale ve incelemelerden bazılarını bir araya getiriyor.
Kimi yazılarda deneme ile inceleme iç içe geçiyor. Bunun belli bir sebebi var, o da, musıki mirasımıza, musıkimizin sorunlarına eğilirken her zaman musıkinin kendi iç sorunlarının teknik çerçevesi içinde kalamamamdır. Yakın geçmişin dertleri musıkinin içindeki siyasetlerle, ideolojilerle iç içe geçmiştir bir kere. Aynı türden dertler daha uzak geçmişe gidince bile bir noktada nüksedebiliyor. Birtakım kemikleşip adeta resmîleşmiş yargılar hemen karşınıza çıkıyor. Böylece, musıki ile ilgili konular musıkinin dışına sarkmaya başlıyor; buradaki yazılarda olduğu gibi. Bülent Aksoy
Geçmişin Musıki Mirasına Bakışlar
0 notes