Tumgik
#Hakan Karamahmutoğlu
yeniyeniseyler · 7 months
Text
FOX - Atatürk TV Özel Yayını (29 Ekim'de!)
Disney+ için dizi olarak çekilen ancak platformdaki yayınından vazgeçilerek, iki bölümlük film haline getirilen “Atatürk”ün ilk bölümü TV özel yayını olarak 29 Ekim Pazar akşamı saat 21:00’de FOX‘ta yayınlanacak. TV’ye özel yayınının hemen ardından iki film olarak 3 Kasım’da ve 5 Ocak’ta sinemalarda vizyona girecek yapım, 2024 yazında bu kez her iki filmiyle FOX ekranlarında izleyicilerle…
Tumblr media
View On WordPress
2 notes · View notes
pikselog · 6 months
Link
Ülkemizde 3 Kasım’da sinemalarda gösterime giren Lanistar Media yapımı “Atatürk 1881 – 1919” 1. Filmin Dünya Prömiyeri, Los Angeles’taki ikonik Sony Stüdyoları’nda düzenlenen “Hollywood Türk Sinema Günleri” kapsamında gerçekleşti. Lanistar Media etkinliği “Mutlu ve gururluyuz!” notuyla paylaştı. Los Angeles’taki gösterime; Yönetmen Mehmet Ada Öztekin, Yapımcılar Saner Ayar ve Hakan Karamahmutoğlu, başrol oyuncusu Aras Bulut İynemli, oyuncu Alican Barlasve filmin müziklerine imza atan Batu Şener katıldı. ATATÜRK 1. Film; Türkiye ile birlikte İngiltere, Fransa, Almanya, Belçika, Hollanda, tüm Balkan ülkeleri, Azerbaycan, Kazakistan, bütün Orta Doğu bölgesinin de içinde olduğu 30’dan fazla ülkedeki sinemalarda uluslararası izleyiciye sunulacak. #AtatürkFilmi #AtatürkTheMovie @iynemliarasbulut @batusener @alicanbarlas @barbarostapan @htfdlosangeles #MehmetAdaÖztekin #SanerAyar #HakanKaramahmutoğlu #ElifZorluTapan https://www.youtube.com/watch?v=lgW9YAc3vE0 ‘Atatürk’ün yayın takvimi: ATATÜRK- 1. Film: 3 Kasım 2023’te Türkiye’de sinemalarda & Kasım ayında 30 ülkede vizyonda ATATÜRK - 2. Film: 5 Ocak 2024’te Türkiye’de sinemalarda & Ocak ayında 30 ülkede vizyonda 2024, Dijital platform yayınları
0 notes
magazinxhaberler · 8 months
Text
Atatürk TV özel yayınıyla 29 Ekim'de FOX'ta
Tumblr media
Atatürk TV özel yayınıyla 29 Ekim'de FOX'ta
Cumhuriyetimizin 100. yılında Atatürk TV özel yayınıyla 29 Ekim'de FOX'ta yayınlanacaktır.mutlaka izlemeniz gereken bir yayındır. Tıkla ve ATATÜRK Fragmanını izle
Tumblr media
Cumhuriyetimizin 100. yılında Atatürk TV özel yayınıyla 29 Ekim'de FOX'ta. Atatürk TV özel yayını mutlaka izlemelisiniz Uzun Süredir Merakla Beklenen Yapım ‘Atatürk’ten FOX Yayınına Özel Bir Teaser Afiş Yayınlandı!   Başarılı oyuncu Aras Bulut İynemli’nin Mustafa Kemal Atatürk’e hayat verdiği dev prodüksiyonlu yapım FOX ekranlarında yayınlanacak TV özel yayınıyla Cumhuriyetin 100. yılı kutlamaları kapsamında 29 Ekim’de seyircisiyle buluşacak.   ‘Atatürk’ için heyecanlı bekleyiş devam ediyor. Aras Bulut İynemli’nin Mustafa Kemal Atatürk’ü canlandırdığı yapımın 29 Ekim’de FOX ekranlarında izleyici ile buluşacak TV’ye özel yayını için bir teaser afiş yayınlandı.
Tumblr media
Atatürk TV özel yayını Yönetmen koltuğunda Mehmet Ada Öztekin’in oturduğu iki film olarak televizyonda ve sinemalarda yayınlanacak ‘Atatürk’ün yapımını Lanistar Medya, yapımcılığını ise Saner Ayar, Hakan Karamahmutoğlu, Cengiz Çağatay üstleniyor. Oyuncu kadrosunda ise Aras Bulut İynemli’nin yanı sıra Songül Öden, Sarp Akkaya, Esra Bilgiç ve Mehmet Günsür gibi değerli isimler yer alıyor. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda FOX ekranlarında TV’ye özel yayınının hemen ardından iki film olarak 3 Kasım’da ve 5 Ocak’ta sinemalarda vizyona girecek yapım, 2024 yazında bu kez her iki filmiyle FOX ekranlarında izleyicilerle buluşacak.   Read the full article
0 notes
colorfulkittyfun · 7 years
Text
ÜLKÜ OCAKLARI ESKİ GENEL BAŞKANLARIMIZ ORTAK BİR AÇIKLAMA YAPMIŞ ve HAYIR DEMİŞ ( Atila Kaya, Suat Başaran, Müsavat Dervişoğlu, Servet Avcı, Ulvi Batu, Azmi Karamahmutoğlu, Hakan Ünser, İrfan Özcan, Alişan Satılmış ve Harun Öztürk) Büyük Türk Milleti, Saygıdeğer Basın Mensupları, Ülkemiz dünyada örneği bulunmayan bir rejim değişikliğiyle karşı karşıyadır. “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” denilerek yumuşatılmaya çalışılan bu rejim değişikliğinin amacı doğrudan "Tek Adam" yönetimidir. İktidar, başlangıçta parlamenter sistemdeki kuvvetler ayırımının yeterli olmadığı gerekçesiyle, sert kuvvetler ayrılığı prensibine dayanan ‘Başkanlık Sistemi’ni savunuyordu. Geldiğimiz noktada, iktidar kendi gerekçesini de yok sayarak, egemenliğin "Tek Adama" devredildiği bir rejimi dayatmaktadır. Mevcut iktidar, başlangıçta Başkanlık, Yarı-Başkanlık veya Partili Cumhurbaşkanlığı sistemlerinden herhangi birine razı iken; yapılan düzenleme ile her üçündeki yönetim yetkilerinin tamamını talep etmekte ve her üçündeki denetim unsurlarını reddetmektedir. “Fiili durumun hukukileştirilmesi” ve “Devletin bekasına yönelik tehdidin bertaraf edilmesi” bahaneleriyle dayatılmak istenen ‘Partili Cumhurbaşkanlığı’nın akıl ve vicdan tarafından kabul edilmesi mümkün değildir. Çünkü fiili durumun hukukun yerine ikame edilmesine akıl da vicdan da isyan eder. ‘Hukuk Devleti’ anlayışına ve ‘Hukukun Üstünlüğü’ ilkelerine inançla bağlı, akıl ve vicdan sahibi insanların böyle bir garabeti tartışmaları dahi düşünülemez. “Devletin bekasına yönelik tehdit” ile rejim değişikliği arasındaki ilgi, bu bahaneyi kullananlar tarafından bile ortaya koyulabilmiş değildir. Bu tehdidi, parlamenter sistem neden engelleyemez? Bu tehdidi, Cumhurbaşkanlığı rejimi nasıl ortadan kaldırabilir? Bu soruların cevapları verilmemiştir. Değerli Basın Mensupları, Ülkemiz içeride PKK, FETÖ ve DEAŞ terör örgütlerinden kaynaklı devasa sorunlarla boğuşmaktadır. Aynı şekilde ülkemiz dışarda da Ortadoğu’daki etnik ve mezhepsel yangının etkisi altına girmektedir. Bunlarla birlikte ekonomimiz büyük bir krizle karşı karşıyadır. Yapılması gereken Türk devletinin bu ağır sorunlara sürüklenmesine sebep olan politikaları sorgulamaktır. Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu dönemde, dünyanın mazlum milletlerine emsal olan ve dünyadaki bağımsızlık hareketlerini cesaretlendiren bir devlet iken, şu anda üçüncü dünya ülkelerinin bile tartıştığı bir rejim dayatmasıyla karşı karşıyadır. Dünyada parlamenter sistemden vazgeçip başkanlık sistemine geçen sınırlı sayıda birkaç ülke vardır. Bunlar da ancak ekonomik ve sosyal olarak geri kalmış ülkeler arasındadır. Sözü edilen ülkelerde bir süre sonra rejimin diktatörlüğe dönüştüğü görülmüştür. Yapılan anayasa değişikliğinin bir büyük tehlikesi de Cumhurbaşkanının “Partili” olmasıdır. Partili demek, aynı zamanda “Taraf” demektir. "Partili Cumhurbaşkanı" taraf olacağına göre, O'nun kontrolüne girecek olan Yargı da taraf olacaktır. Yargının taraf olduğu hangi yönetim biçimi adil olabilmiş, hangi devlet ayakta kalabilmiştir? Rejimlerin adı veya niteliği ne olursa olsun, adaletin olmadığı veya taraf olduğu bir rejimi sözde istikrar adına hoş görmek Türk milliyetçilerinin işi değildir. Adalet üzerinde telafisi mümkün olmayan yaralar açacak bu tehlikeye dikkat çekmek bizler için bir mecburiyet ve mesuliyettir. Denetlenemeyen ve mukadderatı "Tek Adamın" iki dudağının arasına hapsedilen bir Türkiye'de, zaten var olan toplumsal gerilim daha da pekişecek, ülkemizi ateşe atılmış bölge ülkelerinin akıbetine sürükleyecektir. Değerli Basın Mensupları, Ülkemiz yukarda dikkat çektiğimiz büyük tehlikelerle boğuşurken, adeta 'yangından ilk kurtarılacak eşya' gibi, öncelikli olarak partili cumhurbaşkanlığının mutlak çözüm olarak sunulmasını kabullenmiyoruz. Cumhurbaşkanın hem parti rozeti takıp, hem de yargı, yürütme ve güvenlik bürokrasisi üzerinde sınırsız bir yetkiye sahip olması, fiili durumu hukukî hale getirelim derken, demokrasiyi fiilen ortadan kaldırmakla eşdeğerdir. "Kaş yapayım derken göz çıkartmak" tam da böyle durumlar için söylenmiştir. Bizler, Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapmış Türk Milliyetçileri olan Atila KAYA, İrfan ÖZCAN, Müsavat DERVİŞOĞLU, Alişan SATILMIŞ, Suat BAŞARAN, Azmi KARAMAHMUTOĞLU, Ulvi BATU, Mustafa Hakan ÜNSER, Servet AVCI, Harun ÖZTÜRK, Milliyetçiliği ayaklar altına almakla övünenlerin, kendi ideolojileri ve çıkarları doğrultusunda yeni bir rejim inşa etmelerine "EVET" demeyeceğiz. Bizim milliyetçilik anlayışımız ‘Millet Egemenliği’nin tek adam iktidarına indirgenmesine izin vermez. Bizim ülkücülük anlayışımız, bedeli insan hak ve hürriyetleri olan bir toplumsal düzenin kurulmasına müsaade etmez. Bu vesileyle başta Milliyetçi Hareket Partisi milletvekilleri olmak üzere, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde milletimizin temsilcisi olan vicdan sahibi milletvekillerine çağrı yapıyoruz: Yeni bir tarih yazılırken, adaletin, hürriyetin, demokrasinin darbe alacağı bu süreçte vicdanlarının ve hür iradelerinin sesine kulak vermelerini ve doğacak vebale ortak olmamalarını tavsiye ediyoruz. Türk milliyetçileri, milletimizin en karanlık günlerinde, büyük bedeller ödeyerek ülkesine ve devletine sahip çıkmışlardır. Bugün de aynı irade ve kararlılıkla bir ve beraber olmak, vatanımıza ve nesillerimize karşı reddedemeyeceğimiz borcumuzdur. Bu amaçla, mevcut anayasa değişikliğine tarihi, siyasi ve ahlakî gerekçelerle “HAYIR” diyerek, irade birliğimizi ve kararlılığımızı göstermek gayesiyle bu çağrıyı yapıyoruz. Saygılarımızla.
1 note · View note
haberci90-blog · 6 years
Text
'Kral Şakir' özel gösteriminde fotoğraf izdihamı
'Kral Şakir' özel gösteriminde fotoğraf izdihamı - Haberci90
https://www.haberci90.com/kral-sakir-ozel-gosteriminde-fotograf-izdihami-13685h.html
Sitare Kalyoncuoğlu’nun ev sahipliği yaptığı, cemiyet hayatından da pek çok ismin katıldığı davette; Varol Yaşaroğlu ve filmin kahramanlarına ait maskotlara, gösterim öncesi konuklar tarafından yoğun ilgi gösterildi. Özel gösterime katılan çocuklar, Varol Yaşaroğlu ve maskotlarla fotoğraf çektirme yarışına girdiler. Fotoğraf çektirmek için sabırsızlananlar arasında çocuklar kadar anne ve babalar da vardı.
Bir aslan ailesinin modern şehir hayatında geçen komik, eğlenceli ve maceralarla dolu hayatını anlatan ‘Kral Şakir / Oyun Zamanı’ filminin özel gösterimine; Zeynep, Yasemin ve Leyla Ilıcalı, Burcu Ziyal, Benan Saraç, İnci Ferpolat, Candan, Alisa ve Ali Ramazanoğlu, Begüm ve Berk Karamahmutoğlu, Aslı Cüreklibatır, Burak Kut ve kızı Aden, Ebru Erkal Kip, Elif İnci Aras, Esra ve Vedat İnceefe, Hakan Ural, İpek,  Ceren ve Beren Köse, Melda Aksu, Nergis ve Alp Pekuysal, Petek Ertüre ve oğlu Ali Ege Ağaoğlu, Şeyla ve Noah Karadeniz, Tuba Coşkun ve oğlu Ali Sadi Erbil katıldı.
FİLMİN KONUSU
Labaratuvarda yapılan bir deney yüzünden Fil Necati’nin telefonundaki oyun ile gerçek dünya arasında bir kapı açılır. Şakir, dünyayı kurtarmak için ailesi ile kendini Fil Necati’nin cep telefonunun içindeki oyunlarda bulur. Bu ekibin tek yapması gereken bütün oyunları tamamlayıp gerçek dünya sona ermeden oyunu durdurmaktır. Macera dolu bu yolculukta onları durdurmaya çalışacak düşmanlar ve pek çok tehlikeli video oyunu kahramanları vardır.
0 notes
ayse-ozsoy-blog · 7 years
Text
Mezarcı
#EmreAltuğ, #FilmFragmanları, #HttpWwwImdbComTitleTt6475354RefFnAlTt1, #MARSDAĞITIM, #Mezarcı, #TalipKaramahmutoğlu Kaynak : https://is.gd/Kj4uua #Film Mezarcı filminde, Almanya’da mezarcılık yapan Ejder’in babasının ölümü nedeniyle Türkiye’ye döndüğünde yaşadığı olaylar hikaye ediliyor. Ejder yeni bir hayat kurmak için işçi olarak gittiği Almanya’da mezarcılık üzerine uzmanlaşmıştır. Hayatını bu meslek üzerinden kazanmaktadır. Ancak Ejder’in Almanya’daki düzeni babasının vefatıyla sarsılır. Memleketi olan Dalaman Şerefler Köyü’ne dönen Ejder, köyündeki yerli ve yabancıların oluşturduğu milyon dolarlık yaşam alanlarıyla karşılaşınca mezarcılık konusundaki birikimlerini para kazanmak için kullanmaya karar verir. Ejder, “Aslan yattığı yerden bellidir” felsefesiyle vefat eden zenginlere köy mezarlığı yerine ölümsüzlüğü simgeleyen zeytin ağaçları altında bir istirahat yeri sunma yoluna baş koyar. “Yatay mezarcılık, öldükten sonra bile yanınızda olacak” sloganı ile kişiye özel mezarlar tasarlamaya başlayan Ejder’in işleri yolunda gitmeye başlarken, kasabaya sonradan yerleşen Bektaş’ın travmatik hikayesi Ejder’i derinden etkiler… Usta yazar Osman Şahin’in unutulmaz öyküsünden senaryolaştırılan filmin yönetmen koltuğuna senaryoyu da yazan Talip Karamahmutoğlu otururken oyuncu kadrosu Emre Altuğ, Nilay Erdönmez, Mustafa Uzunyılmaz, Turan Özdemir, Orhan Aydın, Sadık Gürbüz, Hikmet Karagöz, Adem Yılmaz, Hakan Eksen, Bülent Çiftçi gibi isimlerden oluşturulmuş. Türkiye Dağıtım : MARS DAĞITIM
0 notes
colorfulkittyfun · 7 years
Text
ÜLKÜ OCAKLARI ESKİ GENEL BAŞKANLARIMIZ ORTAK BİR AÇIKLAMA YAPMIŞ ve HAYIR DEMİŞ ( Atila Kaya, Suat Başaran, Müsavat Dervişoğlu, Servet Avcı, Ulvi Batu, Azmi Karamahmutoğlu, Hakan Ünser, İrfan Özcan, Alişan Satılmış ve Harun Öztürk) Büyük Türk Milleti, Saygıdeğer Basın Mensupları, Ülkemiz dünyada örneği bulunmayan bir rejim değişikliğiyle karşı karşıyadır. “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” denilerek yumuşatılmaya çalışılan bu rejim değişikliğinin amacı doğrudan "Tek Adam" yönetimidir. İktidar, başlangıçta parlamenter sistemdeki kuvvetler ayırımının yeterli olmadığı gerekçesiyle, sert kuvvetler ayrılığı prensibine dayanan ‘Başkanlık Sistemi’ni savunuyordu. Geldiğimiz noktada, iktidar kendi gerekçesini de yok sayarak, egemenliğin "Tek Adama" devredildiği bir rejimi dayatmaktadır. Mevcut iktidar, başlangıçta Başkanlık, Yarı-Başkanlık veya Partili Cumhurbaşkanlığı sistemlerinden herhangi birine razı iken; yapılan düzenleme ile her üçündeki yönetim yetkilerinin tamamını talep etmekte ve her üçündeki denetim unsurlarını reddetmektedir. “Fiili durumun hukukileştirilmesi” ve “Devletin bekasına yönelik tehdidin bertaraf edilmesi” bahaneleriyle dayatılmak istenen ‘Partili Cumhurbaşkanlığı’nın akıl ve vicdan tarafından kabul edilmesi mümkün değildir. Çünkü fiili durumun hukukun yerine ikame edilmesine akıl da vicdan da isyan eder. ‘Hukuk Devleti’ anlayışına ve ‘Hukukun Üstünlüğü’ ilkelerine inançla bağlı, akıl ve vicdan sahibi insanların böyle bir garabeti tartışmaları dahi düşünülemez. “Devletin bekasına yönelik tehdit” ile rejim değişikliği arasındaki ilgi, bu bahaneyi kullananlar tarafından bile ortaya koyulabilmiş değildir. Bu tehdidi, parlamenter sistem neden engelleyemez? Bu tehdidi, Cumhurbaşkanlığı rejimi nasıl ortadan kaldırabilir? Bu soruların cevapları verilmemiştir. Değerli Basın Mensupları, Ülkemiz içeride PKK, FETÖ ve DEAŞ terör örgütlerinden kaynaklı devasa sorunlarla boğuşmaktadır. Aynı şekilde ülkemiz dışarda da Ortadoğu’daki etnik ve mezhepsel yangının etkisi altına girmektedir. Bunlarla birlikte ekonomimiz büyük bir krizle karşı karşıyadır. Yapılması gereken Türk devletinin bu ağır sorunlara sürüklenmesine sebep olan politikaları sorgulamaktır. Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu dönemde, dünyanın mazlum milletlerine emsal olan ve dünyadaki bağımsızlık hareketlerini cesaretlendiren bir devlet iken, şu anda üçüncü dünya ülkelerinin bile tartıştığı bir rejim dayatmasıyla karşı karşıyadır. Dünyada parlamenter sistemden vazgeçip başkanlık sistemine geçen sınırlı sayıda birkaç ülke vardır. Bunlar da ancak ekonomik ve sosyal olarak geri kalmış ülkeler arasındadır. Sözü edilen ülkelerde bir süre sonra rejimin diktatörlüğe dönüştüğü görülmüştür. Yapılan anayasa değişikliğinin bir büyük tehlikesi de Cumhurbaşkanının “Partili” olmasıdır. Partili demek, aynı zamanda “Taraf” demektir. "Partili Cumhurbaşkanı" taraf olacağına göre, O'nun kontrolüne girecek olan Yargı da taraf olacaktır. Yargının taraf olduğu hangi yönetim biçimi adil olabilmiş, hangi devlet ayakta kalabilmiştir? Rejimlerin adı veya niteliği ne olursa olsun, adaletin olmadığı veya taraf olduğu bir rejimi sözde istikrar adına hoş görmek Türk milliyetçilerinin işi değildir. Adalet üzerinde telafisi mümkün olmayan yaralar açacak bu tehlikeye dikkat çekmek bizler için bir mecburiyet ve mesuliyettir. Denetlenemeyen ve mukadderatı "Tek Adamın" iki dudağının arasına hapsedilen bir Türkiye'de, zaten var olan toplumsal gerilim daha da pekişecek, ülkemizi ateşe atılmış bölge ülkelerinin akıbetine sürükleyecektir. Değerli Basın Mensupları, Ülkemiz yukarda dikkat çektiğimiz büyük tehlikelerle boğuşurken, adeta 'yangından ilk kurtarılacak eşya' gibi, öncelikli olarak partili cumhurbaşkanlığının mutlak çözüm olarak sunulmasını kabullenmiyoruz. Cumhurbaşkanın hem parti rozeti takıp, hem de yargı, yürütme ve güvenlik bürokrasisi üzerinde sınırsız bir yetkiye sahip olması, fiili durumu hukukî hale getirelim derken, demokrasiyi fiilen ortadan kaldırmakla eşdeğerdir. "Kaş yapayım derken göz çıkartmak" tam da böyle durumlar için söylenmiştir. Bizler, Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapmış Türk Milliyetçileri olan Atila KAYA, İrfan ÖZCAN, Müsavat DERVİŞOĞLU, Alişan SATILMIŞ, Suat BAŞARAN, Azmi KARAMAHMUTOĞLU, Ulvi BATU, Mustafa Hakan ÜNSER, Servet AVCI, Harun ÖZTÜRK, Milliyetçiliği ayaklar altına almakla övünenlerin, kendi ideolojileri ve çıkarları doğrultusunda yeni bir rejim inşa etmelerine "EVET" demeyeceğiz. Bizim milliyetçilik anlayışımız ‘Millet Egemenliği’nin tek adam iktidarına indirgenmesine izin vermez. Bizim ülkücülük anlayışımız, bedeli insan hak ve hürriyetleri olan bir toplumsal düzenin kurulmasına müsaade etmez. Bu vesileyle başta Milliyetçi Hareket Partisi milletvekilleri olmak üzere, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde milletimizin temsilcisi olan vicdan sahibi milletvekillerine çağrı yapıyoruz: Yeni bir tarih yazılırken, adaletin, hürriyetin, demokrasinin darbe alacağı bu süreçte vicdanlarının ve hür iradelerinin sesine kulak vermelerini ve doğacak vebale ortak olmamalarını tavsiye ediyoruz. Türk milliyetçileri, milletimizin en karanlık günlerinde, büyük bedeller ödeyerek ülkesine ve devletine sahip çıkmışlardır. Bugün de aynı irade ve kararlılıkla bir ve beraber olmak, vatanımıza ve nesillerimize karşı reddedemeyeceğimiz borcumuzdur. Bu amaçla, mevcut anayasa değişikliğine tarihi, siyasi ve ahlakî gerekçelerle “HAYIR” diyerek, irade birliğimizi ve kararlılığımızı göstermek gayesiyle bu çağrıyı yapıyoruz. Saygılarımızla.
0 notes