Tumgik
#Kızıl Elmas
sessiz1okur · 11 months
Text
Tumblr media
67 notes · View notes
savunma-sldr · 2 years
Link
Bayraktar kızıl elma son durum
Kızılelma, Baykar savunmanın projesi olan insansız mini savaş uçağı  bu proje sayesinde Thk  teorik olarak dünyanın en güçlü hava kuvvetlerinden biri olacak.
0 notes
anonimbeyy · 24 days
Text
Ertelenmiş kulluk bozukluğu "EKB" 🖋️
Bir fikrim geldi? -carpe diemi müslüman yapacağız ama ânı yaşamayacağız ânı yaşanabilir kılacağız. Nasıl mı? +Haydi bismillah.
Türklerin kızıl elma geleneğini bilirsiniz. Her zaman değişen bir hedefleri olmuş. Edirne, İstanbul, belgrad ve viyana... Biz imtihanlarımızın ortasında tam da bunu yapıyoruz işte. "Şu" bir bitse "şunu" yapacağım diyoruz oysa ISKALIYORUZ. İşte bu erteleme insanın fıtratının kendisine yaptığı tam bir oyun...
Tıpkı okb gibi bu da bir hastalık: "Ertelenen kulluk bozukluğu" ekb diyelim buna da... Nitekim hadiste geçtiği üzere "erteleyenler helak oldu" "insanların çoğu iki nimette aldanmıştir: sağlık ve boş vakit"
Biraz daha sade konuşalım: bir ibadet yaparken veya bir musibet yaşarken o ânı unutuyoruz zihnimiz bize geçmiş ve geleceği hesaba katarak oyun oynuyor. İslam alimlerden Bediüzzaman insan şayet sabır kuvvetini geçmiş ve geleceğe bölmezse şimdiki zamanda o sabır o musibet için kendisine kâfidir diyor ve olayı ordusunu dağıtan bir komutan örneğiyle veriyor.
Ve yine Namaz kılmanın nefse ağır gelmesinin sebeblerini açıklarken 21. Söz de , insana sadece içinde bulunduğu vaktin farz olduğunu bunun ise gayet rahat olduğunu söyler oysa insan zihni yılları hesaba katarak o kadar sene namaz kilabileceğini düşünüp usanıyor. Bu örnekler çoğaltılabilir.
Olayları değerlendirirken zihnimizi yönetmemiz çok muhim. Yüksek moralle kanseri yenenler varsa daha basit imtihanlarımızı güzel bir bilinç yönetimi ile neden atlatamayalım? Hızlı bir tefekkür oldu, anlaşılmayan yerler olduysa üzgünüm. Velhasıl özetlersek:
Ömrünün bütün acılarını bir anda yüklenmeye çalışma. Altında ezilirsin. Allah tamda şuanda sana dağına göre kar vermiş. Geçmiş ve geleceğe takılıp hayatını erteleme. O imtihanlar hiç bitmeyecek. Sen hem hayatını yaşamayı ihmal etme hemde o imtihanların netice olarak ebedi bir saadet yurdunu kazandırdığını unutma. Dünya ahiretin tarlası zirâ...
30 notes · View notes
vedahavasi · 1 month
Text
bir gün
geleceğim ve bir haber getireceğim
damarlara ışık saçacağım
ve sesleneceğim içerden:
ey sepetleri uykuyla dolu olanlar!
elma getirdim, elma
...kızıl güneş.
geleceğim.
dilenciye bir yasemin vereceğim,
cüzzamlı güzel kadına da
yeni bir küpe...
köre diyeceğim ki: bak, nasıl da güzel bahçe!
çerçi olup dolaşacağım sokakları
ve sesleneceğim:
çiyci geldi, çiyci geldi, çiyci!
yoldan geçen diyecek:
sahiden de karanlıktır gece.
ve samanyolunu vereceğim ona.
köprüdeki kötürüm kızın
büyük ayıyı asacağım boynuna.
bütün küfürleri süpüreceğim dudaklardan.
bütün duvarları yıkacağım yere.
haramilere diyeceğim ki:
gülümseyiş yüklü bir kervan geldi!
bulutu parçalayacağım.
gözleri güneşe bağlayacağım
gönülleri aşka
gölgeleri suya
dalları rüzgara
sonra bütün bunları birbirine
ve çocuğun uykusunu da
cırcırböceklerinin mırıltılarına bağlayacağım.
uçurtmaları uçuracağım gökyüzünde,
saksılara su vereceğim.
geleceğim.
atların, sığırların önüne
okşayışın yeşil otunu serpeceğim.
susuz kısrağa çiy kovasını sunacağım.
yoldaki yaşlı eşeğin sineklerini kovacağım.
geleceğim.
ve her duvarın başına bir karanfil dikeceğim.
her pencerenin altında bir şiir okuyacağım.
her kargaya bir çam vereceğim.
yılana diyeceğim ki: kurbağa nasıl da fiyakalı ama!
barıştıracağım.
tanıştıracağım.
yol alacağım.
ışık içeceğim.
seveceğim.
9 notes · View notes
perge · 8 months
Text
ayrıca velevki hainlik ettiler sizi ilgilendiren ne sevgili kefalist tayfa, manevi müktesebatımız bi yana oralar bizim kızıl elma ülkümüz. sizler ingiliz amerikanı yalamaya devam edin lütfen 200 yıldır yaladığınız gibi
9 notes · View notes
nefretim-kazand · 8 months
Text
Tumblr media
Bugün En Büyük Bayramdır Kutlu Olsun
29 Ekim 1923
M.Kemal ATATÜRK
Cumhuriyetimizin 100.yıldönümü kutlu olsun.🇹🇷
BANA NE DİYORSUN
Her gece girerek düşüme benim
Hiç durma ülküne taşın diyorsun
Ne görkemli duruş fikrinden emin
Türkün ana yurdu yaşın diyorsun
Her kelamın beni düne götürür
Kürşat ı gösterir üne götürür
Turan ı gösterir yöne götürür
Hilale benziyor kaşın diyorsun
Hatırla diyerek dünü anlattın
Manas destanıyla günü tanlattın
Satuk Buğra Han la kulak çınlattın
Dik olsun asırlık başın diyorsun
Var mı kainatta Türk ün emsali
Kızıl Elma ile bulur visali
Doğudan batıya güneş misali
Kurt ulumasıyla koşun diyorsun
Sevdamız Orhun dan Tuna ya kadar
Asena Gökbörü canını adar
Türk gözü çakmaktır,dünyaya radar
İman kalesidir döşün diyorsun
Ata izi bize kanıttır dedin
Türk gibi düşünmek yanıttır dedin
Alp ruhu muhteşem anıttır dedin
Bir de bu cepheden düşün diyorsun
14 notes · View notes
Text
Tumblr media
west indies, kızıl elma, itaki, maçin!
uzun yola çıkmaya hüküm giydim.
beyazların yöresinde nasibim kalmadı
yerlilerin topraklarına karşı suç işledim
zorbaların arasında tehlikeli bir nifak
uyrukların içinde uygunsuz biriyim
vahşetim,
beni baygın meyvaların lezzetinden kopardı
kendime dünyada bir, acı kök tadı seçtim
yakın yerde soluklanacak gölge bana yok
uzun yola çıkmaya hüküm giydim.
uzak nedir?
kendinin bile ücrasında yasayan benim için
gidecek yer ne kadar uzak olabilir?
başım açık, saçlarımı ikiye
ortadan ayırdım
kimin ülkesinden geçsem
şakaklarımda dövmeler beni ele verecek
cesur ve onurlu diyecekler
halbukı suskun ve kederliyim
korsanlardan kaptığım gürlek nara
işime yaramıyor
rençberlerin o rahat
ve oturmus lehçesinden tiksinirim
boynumda
bana yargı yükleyenlerin
utançlarından yapılma mücevherler
sırtımda sağır kantarı gizli bilgilerin
mataramdaki suya tuz ekledim, azığım yok
uzun yola çıkmaya hüküm giydim.
bir hayatı,
ısmarlama bir hayatı bırakıyorum
görenler üstünde iyi duruyor derdi her bakışta
askerken kantinden satın aldığım cep aynası
bazı geceler çıkarken
uçarı bir gülümseyişle takındığım muşta
gibi lükslerim de burda kalacak
siparişi yargıcılar tarafından verilmis
bu hayattan ne koku, ne yankı, ne de boya
taşımamı yasaklayan belgeyi imzaladım
burada bitti artık işim, ocağım yok
uzun yola çıkmaya hüküm giydim.
37 notes · View notes
yalnzardc · 4 months
Text
Tumblr media
Kızılelma kavramı 16. Yüzyılda bizim dilimize giriyor, ondan önce yok. Kızıl elma güneşin batarken aldığı şekil, güneş her nereden batıyorsa kızıl elma orasıdır diyorlar.
Türkün aklı gözündedir derler.
Savaştan amaç kazanmak değildir, yenilmeyeceğini göstermektir.
6 notes · View notes
sillagen · 1 year
Text
Enver Paşa'nın Naciye Sultan'ı sevmesi gibi sevilmeliydik. Adam Kızıl Elma'yı gerçekleştirmese bile onun kadar tatlı bir Kızıl Elma ülküsü kadar mutluluk veren hayat kaynağnıı yanında bulmuş.
11 notes · View notes
safasamsa · 5 months
Text
“West Indies, Kızıl Elma, İtaki, Maçin! Uzun yola çıkmaya hüküm giydim.”
3 notes · View notes
sessiz1okur · 11 months
Text
Tumblr media
7 notes · View notes
pepuk · 1 year
Text
dün geldim
geç kalsam da bağışlanır
*
bir bahar bozumuydu yola çıktığımda
yüzümde suçlu bir merak
kalbim heyecandan telaşlı
gözlerimde ısırgan bir hüzün vardı
hüzün: hep bilinir
bir afyon çiçeğidir önceleri
dalayan bir ısırgan yoncası olur sonra
dalayan ve uyandıran o afyon uykusundan
*
dün geldim
acı sırtımda tabiy
*
yolum uzundu
yanımda hiç resim yoktu
dağlara baktım: dağıldım
yollara baktım: yoruldum
gece ayışığı içtim, dudaklarım kurudu
gündüz böğürtlen yedim, dilim buğulandı
siz görmeliydiniz o kanı
bir dağ çiçeği sevdasına bin arı öldü
tam ordan geçiyordum, gördüm diyebilirim
aman nasıl petekti öyle
nasıl baldı
böğürtlen gibi kırmızıydı
kan gibi saydam
bir garip kokuydu, onun kokusuydu
dayanamadım, eli titrekti ama
yedim yedim kalbim çatladı
sevdam o dağ çiçeğinde kaldı
*
dün geldim, anca geldim
usumda vızıldayan bin arı ölüsü
heybemde onarımı gereken bin iğne
önce kendi etime
*
dün geldim
hoş mu geldim
hoş olmayan şeylerden geldim
bir kentten geçtim ki canım titredi
sıtma kabusuyla sallanıyordu uzaktan
girişte insanlar gördüm, hiç görmediğim
ama sanki biryerlerden tanıdığım, yemin
*
edebilirim
*
iğrenç suratları vardı, insandan çok
cüzzamlı bir köpeğe benziyorlardı
kuru birer ağaç dibine çömelmiş
çürümüş bir dalı kemiriyorlardı
omuzlarında soyulmuş yılan derileri
ellerinde pas tutmuş makaslar
iki ucu da kırık
tam ben yanlarından geçiyorken
elma ağaçlarının çiçeklerini kesmeye başladılar
ben sanki tarihini bilmiyormuşum gibi
bakır çalığı bir kasede
elmanın kanını sundular
geldim ya, nasıl geldim
bir elimde tarih atlası
*
bir elimde güneş humması
soğutulmaya zorlanmış bir çöl kızgınlığından
bir kum fırtınasının
soylu kumcuklarından geldim
yorgundum, susamıştım, dilim kuruydu ama
gördüğüm serap mıydı, gerçek miydi
bilirim ben
çölün tam ortasında sonsuz bir ışıltıydı
yedibin rengi yansıtan renksiz bir kuyuydu
duruydu, aydınlıktı, yaz gökleri gibiydi suyu
uzanıp avuçlasam benimdi
*
öyle yakın, öyle kolay, öyle dokunsam
ah o kervancıbaşı
ah o sırmalı soyguncu
ve ellerinde kesik başlar ve zebellah ordusu
birden beliriverdiler tam kuyunun başında
ellerinde kan sızıtan kesik başları
tan kuyunun ağzından sarkıtıyorlardı ki
ne olduysa o anda oldu
kızıl bir bulut ağdı kuyunun ağzından göğe
bulut değil
bir devin alev saçan soluğuydu
ardından muhteşem bir kum fırtınası
kum değil
devin çocuklarıydı saçılan
ah görmeliydiniz o savaşı
ne kanlı kervancıbaşı
ne zebellah ordusu
dayanamadılar kum fırtınasının şiddetine
çöl mü yarıldı
kuyu mu büyüttü ağzını
kızgın çöl kavuşunca dinginliğine
bir ben vardım kuyunun başında diri
ve her şeyi görebilen sağlıklı çöl tanığı
öğrendim çöl kızgınsa öfkesi nice olur
kum fırtınasında neler yapılır
nasıl yok edilir çöllerin sırmalı
soygun kervancıları
gördüğüm serap mıydı, gerçek miydi
bilirim ben
bir elimde güneş humması
bir elimde tarih atlası vardı
vakit dardı
kanarak içtim de kuyunun duru suyundan
uçar gibi aştım çölü o sonsuz ışıltıdan
dün geldim
*
dün ben nerden geldim
ezberlenip unutulmuş bir sıkıntıdan geldim
adı konulmamış bir düşten geldim
terlemiş balıklar gördüm, rengi bozulmuş mavilikler
kabaran denizler gibi coşkun sürücüler
kılçığı beynine saplanmış gözsüz balıklar gördüm
trollenmiş deniz tarlası, iyot vurgunu
derya içindeydim de hani deryayı gördüm
küçük balığı gördüm, peşinde büyük balık
bir su ağası gibi kuvvetli ve saldırgan
oh balık, küçük balık, can balık
anasının kuzusu, deniz kokulum
söyle yavrum, söyle gözüm, söyle kılçığım
kim dokundu senin pullanmamış derine
kim kıydı senin o tazecik gövdene
denizde kum gibi dolgun pullarıyla
doymaz mı büyük balık küçük balığa
ama gördüm ya sonunda
derya içindeki deryayı
büyük balık küçük balık peşindeydi ya
birleşince küçük balık yüzlercesiyle
şaşırıp kaldı büyük balık
şaşırıp kalmadım amma
ne de keskinleşmiş dişleri ol mahilerin
unutulmaz bir deniz anası gibi büyüdü gövdeleri
kıymık kıymık oldu gövdesi büyük balığın
anladım
nice olsa da
denizde kum, büyük balıkta pul
birleşince
edemezmiş küçükleri kendine kul
*
14 Mart 1972
Arkadaş Zekai Özger
7 notes · View notes
guzyazi · 5 months
Text
konu nereden nereye geldi
Ülkücülere neden Ülkücü denir? Çünkü Türkçülerin ezelden beri özetle "Kızıl Elma" dedikleri bir ülküleri var. Buna ülkü yerine mefkûre demeyi tercih etmişler başta. Uzak ideal yani. Uzak idealleri de tüm Türklerin aynı çatı altında toplandığı bir birlik yaratmak, Turancılık. Kısacası ülkü=Turan. (Kaynak: Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları)
Ülkü kelimesi çok siyasîleştiğinden, mefkûre de hayli eski olduğundan ben, sabırla bekleyip taş taş ördüğüm hayalime uzak idealim demeyi tercih ediyorum. Hayalim şu dediğimde romantik kaçıyor çünkü. Biraz da tam karşılamıyor kafamdakini. Mesela İstanbul'dan gitmek benim hayalim değil, uzak idealim. Çünkü uzak ideal; ayakları yere basan, acele edilmeyen, zamanı olan ve "Planlı olursam gerçekleşecek, bana bağlı" diyebildiğim şeydir. Of kelimeler her şey ya.
Neyse, kısacası isterim ki herkes uzak ideallerini düşünsün ve onları taslaklayarak yakınlaştırsın bu sene. Tekrar mutlu seneleeer.
4 notes · View notes
1-ruhubozuk · 1 year
Text
artık kendime bir kızıl elma bulmam gerek.
4 notes · View notes
biredebi · 11 months
Text
Hayalim onu getiriyor gözümün en önüne
Sadece uyuyor oracıkta mışıl-mışıl
Günün yorgunluğu bu besbelli
Masmavi, o güzel gözleri kapalı şimdi
Hayalim onu getiriyor, o güzel gülümsemesini
Bana gülümsemeyişini, hatta gidişini
Salına-salına bir sağa bir de sola
Benden gidişini getiriyor gönlümün en önüne
Hayalim artık onu götürüyor benden
Çok uzaklaştırıyor her seferinde
Dudaklarından dökülen her söz, melodi
Ayrılık şarkısı bu besbelli
Ve hayalim ona kavuşmak değil artık
Onunla da olmak değil hayalim
O olmak istiyorum ben
Biri sorduğunda bana ismimi
Ben oyum diyebilmek
Gözlerim mavi
Yanaklarım birer kızıl elma
Ve dudaklarım @biredebi nin diyebilmek
4 notes · View notes
nefretim-kazand · 8 months
Text
Tumblr media
EY OĞUL
Şunun bunun elin oğlu
Huzur bozar bir iş gibi
Uluorta her hinoğlu
Dolaşır bak ibiş gibi
Kara ruhlar candan uzak
Gümrah otta kurar tuzak
Semirilmiş gövde yazık
Kökü bitmiş bir baş gibi
Dinle oğul beni dinle
Bir tek damla şu elinle
Gözün silme mendilinle
Uyanınca bir yaş gibi
Al kanından şahla atı
Toynaklardan al hasatı
At avrat de çat pusatı
Ayyıldızlı bir kaş gibi
Karlı bozkır seni bekler
Üşütürse bol ilikler
Kapamaz o kişilikler
Donar buzlar bir döş gibi
Uymaz yaka uymaz libas
Sen giysini sevdana as
Kefenleri göğsüne bas
Şehitdeki ağuş gibi
Kürşad ruhun var kaç asır
Bugün neden döngü kısır
Kızıl Elma kökü ısır
Bozkurttaki bir diş gibi
Oğul anan söylüyorsa
Altay dağı heyliyorsa
Almatı toy toyluyorsa
Olma sakın bir boş gibi
Coşsun sevda Türk elinde
Dedem Korkut masalında
Aral gölü sahilinde
Aç kanatı bir kuş gibi
Töre nle gel töre'nle git
Oğuz un her oğlu yiğit
Ünü anlat sen de eğit
Yaşama ha bir düş gibi
Hüzünlü mü bayrak bugün
Seslerimiz seyrek bugün
Vatanımız kövrek bugün
Sırtı yerde bir tuş gibi
Türkiye nin mimarını
Bozmasınlar ima rını
ATATÜRK ün tut arını
Sökülmeyen bir taş gibi
Kıt a kıt a dert var oğul
Nizam ı Alem i sar oğul
Cüz cüz oku aşir oğul
Aksakallı derviş gibi
Ham san piş sen ateş gibi
aşir Kuran ı Kerim in bölümleri ( aşr)
14 notes · View notes