Selçuk Gezilecek ve Görülecek Turistik Yerler
Selçuk, İzmir’in güneyinde, İzmir-Aydın karayolu üzerinde yer alan, Türkiye’nin en yüksek turizm gelirine sahip olan turistik ilçedir. Kuşadası’na 20 kilometre mesafede bulunan ilçe, İzmir’e 74 kilometre uzaklıktadır.
Aydınoğulları Beyliği’nde ve Osmanlı Devleti döneminde ‘Ayasuluk’ olarak bilinen ilçenin adı 1914’te ‘Selçuk’ olarak değiştirilmiştir. Selçuk’un merkezinde, ilçeyi tepeden gören bir konumda ‘Selçuk Kalesi’ bulunmaktadır. Saint Jean (Aziz Yuhanna) Kilisesi’nin kuzeyinde bulunan kale, Efes’in ilk yerleşim yerinin üzerinde yer almaktadır. Taş, tuğla ve harçla örülmüş olan sur duvarları, Bizans, Aydınoğulları ve Osmanlı Dönemleri’nin izlerini taşımaktadır. Kalenin içinde bulunan sokakların taş döşemesi mekana ayrı bir hava katmaktadır. Kale içinde ayrıca bir cami, kilise kalıntısı ve çeşitli büyülükte sarnıçlar bulunmaktadır.
Efes Antik Kenti
İlk Çağ olarak bilinen dönemin en önemli kentlerinden biri olan Efes (Ephesus), Selçuk’ta, Küçük Menderes Nehri’nin sularını boşalttığı körfezin üzerinde kurulmuştur. İyonya’nın en önemli 12 şehrinden biri olarak gösterilen Efes, 1994’te UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dahil edilmişti. 2015 yılında ise yapılan başvurular ve incelemeler sonucunda Dünya Mirası olarak tescil edilmiştir. Yapılan araştırmalar ve kazılarda, taş ve bronz baltalar, iğneler, seramik parçaları, obsidien ve çakmak taşı gibi arkeolojik önem taşıyan ürünler, dikkatli çalışmalar ile gün yüzüne çıkartılmış ve sergilenmeye başlanmıştır.
Celsus Kütüphanesi
Dünyanın 7 harikasından biri olarak gösterilen ve antik kentteki en önemli ziyaret adreslerinden biri olan Artemis Tapınağı, Efes Antik Kenti sınırları içerisinde yer almaktadır. Ancak tarihte gerçekleşen saldırılar sonucu yıkılan tapınaktan günümüze yalnızca birkaç duvar kalmıştır. Efes Antik Kenti’nin en önemli yapısı Celsus Kütüphanesi’dir. Roma Dönemi’nin en güzel yapılarından biri olan yapı, günümüzde hem kütüphane hem de anıt mezar durumundadır. Antik Kent içerisinde ayrıca; Hadrian Tapınağı, Domitian Tapınağı, Serapis Tapınağı, Meryem Bazilikası, St. Jean Kilisesi, Odeon, Mermer Cadde, Yamaç Evler gibi daha birçok tarihi değeri olan yapı ve anıt ziyaretçilerini beklemektedir.
Efes Antik Kenti’nin arka taraftaki çıkışından devam eden yol ile Bülbül Dağı’na doğru devam ederken önce devasa büyüklükte Meryem Ana Heykeli’yle karşılaşırız. Yolun sonu ise Hıristiyanlar için en kutsal mekanlardan biri olan Meryem Ana Evi’ne çıkar. Hıristiyanlar için hac yeridir ve tarihte birçok Papa tarafından ziyaret edilmiştir.
Efes yakınlarındaki bir başka tarihi mekan da Yedi Uyuyanlar (Yedi Uyurlar-Ashab-ı Kehf) olarak bilinen anıt mezarlardır. Rivayete göre; Roma İmparatoru Decius zamanında zulümden kaçan yedi Hıristiyan’ın, köpekleriyle birlikte 100 yıl boyunca saklandığı yer olarak bilinmektedir.
Yedi Uyuyanlar Mağarası
Selçuk’a gelmişken, Şirince köyünü gezmeden dönmek olmaz. Tarihi yapıdaki evleri, köy halkının el emeği göz nuru ile yaptıkları ürünleri ve şahane tadımlık şarapları ile Şirince ziyaret edilecek yerler arasında ilk sıralarda yer almalıdır. Selçuk’a sadece 7 km mesafede bulunan bu köyü de listemize eklememiz gerekmektedir.
Kış mevsimlerinde küçük bir kasaba görünümündeki Selçuk, yaz aylarında gelen ziyaretçiler ile birçok ilin nüfusunu geçmektedir. Akdeniz İklimi’nin özelliklerinin hüküm sürdüğü ilçe, ziyaretçilerine çok şey vaat etmektedir.
Şirince
Read the full article
0 notes
İzmir adı “Smyrna” adlı bir Amazon kraliçesinden gelmektedir.
Bugün İzmir olarak kullandığımız isim, Smyrna kelimesinin dönüşmüş biçimidir. Antik çağlardan günümüze bir ticaret ve liman kenti olan İzmir, bu özelliğini hala korumaktadır.
Kısa bir süre öncesine kadar İzmir’in en eski yerleşim alanı Bayraklı’daki Tepekule Antik Kenti olarak belitilirdi.
Ancak 2006’da Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından Bornova’nın Yeşilova Mahallesi’nde bulunan ve “Yeşilova Höyüğü” adı verilen kazılar neticesinde İzmir’in tarihinin 8.500yıl öncesine dayandığı ortaya çıkarılmıştır. İzmir, M.Ö
3. yüzyılda ikinci olarak Büyük İskender tarafından günümüzde Kadifekale olarak bilinen Pagos Dağı’nda kurulmuştur.
Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerini “özgür kent” ve “Küçük Paris” gibi sloganlarla geride bırakan İzmir, Cumhuriyet yönetiminin hakim olduğu günümüzde de “Türkiye’nin batıya açılan kapısı” olarak anılmaktadır.
8.500 yıllık tarihi,kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle cennet İzmir, sizi çağırıyor.
Coğrafi konumu ve iklim
İzmir Türkiye’nin 3’üncü büyük kentidir. Ege kıyı bölgesinin tipik bir örneği gibidir.Kuzey’de Madra, güneyde
Kuşadası Körfezi, Batıda Çeşme yarımadasını Tekne Burnu, doğuda ise Aydın, Manisa il sınırı ile İzmir,batıda kendi adıyla anılan körfezle kucaklaşır. İzmir ili içinde Ege Bölgesi’nin önemli akarsularından olan Gediz Nehri’nin aşağı çığrı ile Küçük Menderes Nehri girintili ve çıkıntılı kıyı bandı doğal olarak sayısız güzellikte koy ve plajların olmuşumu ile sonuçlanır.Gümüldür,Foça, Karaburun, Çeşme sahil ve plajları İzmir için büyük bir turistik önem taşı-
maktadır. Öte yandan İzmir doğal bir liman kentidir. Akdeniz iklim bölgesinde yetişen geniş sert ve iğne yapraklı
sürekli yeşil kalan kuraklığa dayanıklı doğal bitki örtüsünü oluşturur. Akdeniz iklim kuşağında kalan
İzmir’de yazlar sıcak ve kurak,kışlar ılık ve yağışlı geçmektedir. İl bazında yıllık sıcaklık kıyı kesimlerde 14-18
derece arasında değişmektedir.Yıllık ortalama deniz suyu sıcaklığı 18.5 derecedir.
Nüfus bilgileri
Nüfusu 2008 sayımına göre 3 milyon 745 bin 549’dur. İstanbul ve Ankara’dan sonra Türkiye’nin üçüncü büyük kentidir.
Ulaşım
Havayolu
İzmir’in 20 km güneyinde bulunan Uluslarası Adnan Menderes Havalimanı’ndan yurt
içi ve yurtdışı uçak seferleri her gün düzenli olarak yapılmaktadır.
Adnan Menderes Havalimanı İç Hatlar Tel : (+90-232) 274 26 26 Adnan
Menderes Havalimanı Dış
Hatlar Tel: (+90-232) 455 00 00
Karayolu
İzmir ve çevreleri arasındaki ulaşım son derece rahat ve gelişmiş durumdadır. İzmir Işıkkent Otogarı’ndan Türkiye’nin diğer tüm illerine gece ve gündüz düzenli otobüs seferleri yapılmaktadır.
Işıkkent Otogar
Tel : (+90-232) 472 10 10
Üçkuyular Otobüs Terminalinden Çeşme, Urla, Karaburun, Seferihisar ve Gümüldür ilçelerine yaz kış düzenli olarak
otobüs ve dolmuş seferleri yapılmaktadır.
Üçkuyular Otogar
Tel : (+90-232) 259 88 62
Demiryolu
İzmir’den Ankara, İstanbul ve Ege Bölgesi’ndeki Denizli, Aydın gibi şehirlere düzenli tren seferleri yapılmaktadır.
Diğer şehirlere ise Ankara ve İstanbul bağlantılı olarak ulaşmak mümkündür.
T.C.D.D.
Basmane Garı
Tel:+90.232.484 86 38
Kruvaziyer Turizmi
2004 yılında düzenli olarak İzmir’e gelmeye başlayan kruvaziyer gemileri İlimizdeki
turizm hareketliliğini arttırmakta ve ekonomik hayatı canlandırmaktadır.Kentimize gelen yolcu
gemisi ve turist sayısı her yıl artmaktadır.
Tarihi, kültürü ve turizmi zengin kent…
Türkiye’de “Ege’nin incisi” olarak anılan ve ülkenin en batısında bulunan İzmir’in her ilçesi tarihi ve kültürel
zenginlikleri barındırmaktadır. Kent merkezinde bulunan Kemeraltı Çarşısı, Agora Ören Yeri ve Kadifekale’nin
yanısıra, Bayraklı’daki Antik Smyrna, Selçuk’taki Meryemana Evi, Artemis Tapınağı, Efes Antik Kenti, Torbalı’daki
Metropolis ve Menderes’te yer alan dünyanın 3 kehanet merkezinden biri olan Klaros Ören Yeri, İzmir’de mutlaka görülmesi gereken değerlerden bir kaçıdır. Kurulduğu günden bu yana çeşitli dinlere mensup insanların
yaşadığı ve turizmin her çeşitini barındıran İzmir, inanç turizmine de ev sahipliği yapmaktadır.
Çok sayıda tarihi cami, sinagog ve kilisenin bulunduğu İzmir, her yıl çeşitli dinlerden insanları ağırlamaktadır.
Tatil turizminde deivmesini her geçengün yükselten İzmir’in batısında yıldızları devamlı parlayan tatil
cennetleri Çeşme, Urla, Karaburun, Seferihisar, Menderes, Selçuk,Foça ve Dikili bulunmaktadır.
Bu yörelerdeki her zevke ve bütçeye uygun otel ve pansiyonlar, tatilcilerin isteklerine yanıt vermektedir.
Jeotermal kaynakları ve bu kaynakları kullanan otelleri ile sağlık turizminde de söz sahibi olan İzmir, özellikle bu
alanda gelişme göstermektedir.Ayrıca Türkiye’de nazar boncuğu üretiminin yapıldığı tek il olan İzmir, turizmdeki
çeşitliliğini de açıkça ortaya koyuyor.
İzmir’in mutlaka görülmesi gereken yerleri
Kordon Şiirlere, şarkılara konu olan İzmir’in ünlü Kordon’u, günün her saatinde cıvıl cıvıl, capcanlı bir mekandır.
İzmir’in en harika gün batımının izlendiği noktalarından biri olan Kordon birbiri ardına sıralana restoranları,
kafeleri, barları, şık mağazaları, yürüyüş yolları ve bisiklet yolları ile gözde turistik bölgelerindendir.
Hisar Camii
Kemeraltı’nda, Kızlarağası Hanı’nın hemen bitişiğinde bulunan Hisar Camii, 1597
yılında Yakup Bey tarafından yaptırılmıştır. Kesme taşlardan inşa edilen camiinin içi, Osmanlı süsleme sanatının
en güzel örneklerini sergilemektedir. Minaresi tek şerefeli olan Hisar Camii’nin ortasındaki büyük hacimli kubbe
sekiz adet fil ayağı üzerinde durmaktadır.
Kadifekale
İzmir merkezde körfeze hakim bir noktada kurulmuş olan Kadifekale M.Ö. 3 yy.da
Büyük İskender’in talimatı ile generallerinden Lysimachos tarafından inşa edilmiştir.
Kenti taç gibi süsleyen Kadifekale ilk yapıldığı dönemdeki özellikleriyle günümüze dek ulaşamamıştır. Kale Roma, Bizans,Beylikler ve Osmanlı dönemlerinde de kullanıldığı için bu dönemlerde geçirdiği onarımların izlerini
taşımaktadır. Kalenin etrafı bugün modern yerleşim yeri ile çevrili olmasına
karşın Helenistik ve Roma dönemine ait sur duvarları görülebilmektedir.
Kemeraltı
Kent merkezinde dünyanın en eski çarşılarından biri olan ve 11 bin işyerine ev sahipliği yapan Kemeraltı
bulunuyor. Konak Meydanı’ndan Mezarlıkbaşı semtine kadar uzanan bölgeyi içine alan ve her
köşesi buram buram tarih kokan Kemeraltı Çarşısı, yüzyıllardır İzmir’in en canlı alışveriş mekanıdır.
Hisarönü
Konak tarafından veya Fevzipaşa Bulvarı’ndan girilebilen Hisarönü Kemeraltı
bölgesinin en egzotik yerlerinden biridir. Küçük lokantalar, tatlıcılar, kahveler ve çeşitli dükkanların yer aldığı, bir mekandır.
Kızlarağası Hanı
Kızlarağası Hanı 1744 yılında Hacı Beşir Ağa tarafından yaptırılarak hizmete
sokulmuş – tur.
Osmanlı mimarisinin günümüze gelen, İzmir’deki nadir eserlerinden olan
han, diğer Osmanlı hanları gibi çarşılı ve avlulu hanlar düzenindedir. Kızlarağası Hanı, 4 bin metrekarelik
alanı kaplayan, kareye yakın dikdörtgen planlı, avluya bakan kısımları iki katlı, bedestenleri tek katlı,
yaklaşık 500 metrekarelik avlusu olan görkemli bir yapıdır. Hanın çatısı
tamamen kurşun kaplıdır. Kızlarağası Hanı’nda çok çeşitli el sanatları, her türlü hediyelik eşya, halı,
kilim, gümüş takı, giyim eşyası, nargile ve malzemeleri,deri kıyafetler ve hediyelik
eşyalar satışı yapan dükkanlar bulunmaktadır.
Tepekule
Bayraklı semtinde bulunan Tepekule’de ilk yerleşim M.Ö. 3 bininci yıllarda başlamıştır.
Eskiçağ’da küçük bir yarımadacık olan bu tepe,bir kıstak ile anakaraya,
Yamanlar’a bağlıydı. Meles Çayı ve Spil Dağı’ndan gelen sellerin taşıdığı alüvyonlar nedeniyle zaman içinde
yarımada niteliği kaybolmuş, böylelikle günümüzde Tepekule olarak adlandırılan höyük oluşmuştur.
Tepekule’de yapılan kazılarda, M.Ö. 6. yüzyıla ait megaron tipi evler ortaya çıkarılmıştır. Tepekule’nin güneyinde
bulunan ve M.Ö.6. yüzyıla tarihlenen çeşme yapısı ise dünyanın en eski çeşmelerinden
birisi olarak kabul edilmektedir. M.Ö.7. yüzyılın sonuna tarihlenen ve tanrıça
Athena’ya adanan tapınak Batı Anadolu’daki en eski tapınaktır. M.Ö.4.yüzyılda nüfusu hızla
artan kent M.Ö.300 tarihlerinde yer darlığı nedeniyle terk edilerek, Pagos dağı(Kadifekale) eteklerinde
ikinci kez kurulmuştur.
Tarihi Asansör
Mithatpaşa Caddesi ile Halilrifatpaşa semti arasındaki yükselti farkından dolayı, iki semt arasındaki
ulaşımı kolaylaştırmak amacı ile 1907 yılında Musevi işadamı Nesim Levi tarafından bir asansör inşa
edilmiştir. Eski yıllarda 50 m.’lik yükseklikte yer alan Halilrifatpaşa semtine 155 basamaklı merdivenle
çıkılmaktaydı.
Agora
İzmir Agorası M.Ö. 4.yüzyılda Kadifekale’nin kuzey eteğinde kurulmuştur. Agora antik dönemlerde
politik toplantıların ve halkın alışveriş yaptığı bir yerdir. Ticari olmaktan ziyade, bir devlet agorası
görünümündeki İzmir Agorası, bugüne değin ortaya çıkarılan dünyanın en büyük Devlet
Agoralarındandır. Helenistik Dönem’de kurulmuş olan agorada günümüze gelebilmiş kalıntıların çoğu, M.S. 178 depreminden sonra İmparator Marcus Aurelius’un destekleriyle yeniden inşa edilen Roma Dönemi agorasına aittir.
Efes Antik Kenti
Efes Antik Kenti Selçuk ilçesi içinde bulunan Efes Antik Kenti Büyük İskender’in generallerinden Lysimakhos tarafından
M.Ö. 300 yıllarında kurulmuştur.Bünyesinde Vedius Gymnasium, stadyum, Akropol, Bizans hamamları,
Çifte kiliseler, Liman hamamları, Liman caddesi, tiyatro, mermer cadde, Celsus Kitaplığı, Aşk Evi, Skolastika Hamamı, Hadrian Tapı- nağı, Trajan Çeşmesi, Yamaç Evler,Domitian Tapınağı, Belediye Sarayı (Prytaneion), Odeon,
Artemis Tapınağı, St. Jean Bazilikası ve Yedi Uyuyanlar gibi eşsiz değere sahip eserleri barındırmaktadır.
Meryem Ana Evi
Selçuk’ta Bülbül Dağı üzerinde Hıristiyanlığın kutsal anası Hz. Meryem’in Evi bulunmaktadır.
Hıristiyanlarca”Panaya Kapulu” olarak da adlandırılan kutsal yerin M.S.4. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır. Hz. İsa’nın yakalanıp çarmıha gerilişinden kısa bir süre önce annesini arkadaşı ve havarisi olan St. Jean’a teslim etmiştir. St. Jean Hz. İsa’nın çarmıha gerilişinden sonra Hz. Meryem’in Kudüs’te kalmasını sakıncalı bulduğundan
onu yanına alarak kaçırmış ve buraya getirmiştir. Hıristiyanlık dinini yaymak gibi
kutsal bir görevi üstlenmiş olan St. Jean çağın en büyük kenti durumundaki Efes’i kendine hedef seçmiş Hz.
Meryem’i putperestlerin diyarına sokmak istemediğinden onu Bülbül Dağı eteklerinde sık ağaçlarla kaplı bir köşede yaptığı kulübede gizlemiştir.
Şirince
Doğu Roma İmparatorluğu döneminde bir yerleşim alanı olduğu tahmin edilen
Şirince köyünde, bazı yapı kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Kule kalıntısı,su kemerleri ile 11. yüzyıldan beri varolduğu
sanılan manastır, kilise yapıları,Şirince’de günümüze kadar kalan arkeolojik ve tarihi kaynaklardır. Selçuk
ilçe merkezine 8 km. uzaklıktaki Şirince köyü, 19. yüzyılda bir Osmanlı yerleşimi olarak vadi yamaçlarında gelişmiştir. Arazi yapısı ile uyumlu kentsel dokuda,doğal çevre ile bütünleşmiş yaklaşık 200 ev günümüze kadar korunabilmiştir.
Bergama Akropol
Akropol, son derece dik bir tepe üzerinde kurulmuştur. Yaklaşık 300 m. yükseklikteki bu tepeye, kıvrılarak tırmanan
bir yolla çıkılır. İlk çağlardan bu yana iskan yeri olan tepenin üstünde Bergama Kral Sarayları, Athena Tapınağı, Kütüphane,Trajan Tapınağı gibi yapılar bulunmaktadır. Bunlarında altındaki terasta Zeus Sunağı özenle yerleştirilmiştir. Dünyadaki en dik tiyatrolardan birisi de burada yer almaktadır.
Nazarköy
Kemalpaşa ilçesi sınırları içinde bulunan Nazarköy’de yarım asırı aşkın süredir cam fabrikalarından temin edilen
atık camlarla, nazar boncuğu üretimi yapılmaktadır. 5 ocakta üretilen boncukların, kötü gözlerin yaydığı enerji sonrasında yaşanacağına inanılan olumsuz olayların önleyeceğine inanılmaktadır. Türkiye’de sadece Nazarköy’de ve İzmir’in Menderes ilçesine bağlı Görece bölgesinde üretilen göz boncukları, yurtdışına da ihraç edilmektedir.
İzmir’de Konaklama
İzmir’in genelinde yaklaşık 80 lüks otel ve yüzlerce pansiyon bulunmaktadır. Bu otellerden 58’i kent merkezinde yer alırken bazı tesislerin işletmelerini, Swissotel, Hilton ve Mövenpick gibi dünyaca ünlü gruplar yapmaktadır. Ağırlıklı
olarak Çeşme ve Pamucak’ta 5 yıldızlı tesisler ve tatil köyleri, mükemmel hizmetleri ile konuklarını memnun etmektedir.
İzmir’in meşhur yemekleri
Ülkemizin kalitece çok iyi zeytinlerinin yetiştiği Ege Bölgesi,zeytinyağlı yemekleri ve mezeleri ile ünlüdür. Ancak İzmir’in mutfak kültüründen bahsederken rafine bir mutfak kültüründen söz edemeyiz. Çünkü İzmir mutfağında Osmanlı yemek geleneklerinin yanı sıra, Musevi, Ermeni, ve Rum lezzetleri de görülür. Öte yandan İzmir mutfağında İtalyan ve Fransız etkileri de hissedilir. Ege’nin lezzetli balıklarının yanı sıra, İzmir mutfağının en önemli özelliği otlar ve zeytinyağlı yemeklerdir.Deniz börülcesi, ıspanak, cibez otu, arapsaçı, ısırganotu gibi çeşitli otlarla yapılan yemekleri
ve salataları meşhurdur.
Zeytinyağlı enginar dolması İzmir mutfağında öne çıkar. Ülke çapında ün kazanan lokma tatlısı ve boyoz ise bir diğer kent lezzetidir. Bunların dışında, kumru adı verilen sandviçler de ünlüdür.
İzmir Hakkında : Bunları biliyor muydunuz
İzmir’in en az 8000 yıllık bir tarihe sahip olduğunu,
Dünya’nın 3.büyük Heykeli olan Mevlana Heykeli’nin Buca- İzmir’de olduğunu
Iliada ve Odysseus”un yazarı Homeros’un İzmir’li olduğunu
İncil’de sözü edilen “Yedi Kilise”den üçünün İzmir ili sınırları içinde olduğunu,
Dünyanın Yedi Harikasından biri olan Artemis Tapınağı’nın Selçuk’ta olduğunu,
Tanrıça Athena adına inşaedilen ilk tapınağın İzmir’de inşaa edildiğini,
Ünlü şarkıcı Dario Moreno’nun Izmir’de yaşadığını,
Bademler köyünün Türkiye’de tiyatroya sahip ilk ve tek köy olduğunu biliyormuydunuz?
İzmir’in İlçeleri
Aliağa
Balçova
Bayındır
Bergama
Beydağı
Bornova
Buca
Karabağlar
Ceşme
Çiğli
Dikili
Foça
Gaziemir
Güzelbahçe
Karaburun
Karşıyaka
Bayraklı
Kemalpaşa
Kınık
Kiraz
Konak
Menderes
Menemen
Narlıdere
Ödemiş
Seferihisar
Selcuk
Tire
Torbalı
Urla
Kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle İzmir İzmir adı “Smyrna” adlı bir Amazon kraliçesinden gelmektedir. Bugün İzmir olarak kullandığımız isim, Smyrna kelimesinin dönüşmüş biçimidir.
0 notes