#açık mikrofon

[hazanla]

Yapay zekalı robot bacımızı görünce gözümüzde canlanır koskoca mâzî 😎

[sevmeyibilmeyenlerinmeyhanesi]

'Kambur'

"Hafıza, sırtımızda taşıdığımız seyahat çantasıdır aslında. Sonsuz hayat döngüsünün içinde her gün, her dakika yenileri eklenir de kamburu çıkar insanın onu taşıdıkça. Zamanla bazılarını atmak zorunda kalır ilerleyebilmek için. Hiç vazgeçemedikleri vardır bir de, her gün elinin altında olsun, istediğinde hemen ulaşabilsin ister insan..."

[imarpanosu]

#BABALATV #MevzularAçıkMikrofon'a ödül.. #Detay #haber için tıklayın...

[3r7an]

YouTube'da "Mevzular Açık Mikrofon | Deprem Özel" videosunu izleyin

[turqlands]

YouTube'da "Oğuzhan Uğur'un susturamadığı alkış | Açık Mikrofon Ali Babacan #oğuzhanuğur #babalatv" videosunu izleyin

S.Oğanın Bilinmeyen Gerçek Yüzü 🔥🔥🔥

[serennaad]

sınava beş dk kala giriş kapısı açıldı odada tektim bende kim geldi diye bakayım dedim (o sıra kamera mikrofon açık) sandalyeye takılıp yere düştüm..... düşüşümü değil ama dolaba doğru yalpaladığımı seksen küsür kişi gördü.... dün ki makalenin acısı çıktı işte

[tamamdedik]

Mevzular Açık Mikrofon 11. Bölüm I Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan

[judasizm1]

Öncelikle kesinlikle oy kullanmaya gidin lütfen. Kararsızlığı ve oy kullanmayacağım bahanelerini kabul etmiyorum. Özellikle gençlerimiz ve kadınlarımız oy kullanmaya gitmeli.. Kadınlar daha fazla önem göstermeli çünkü bir sonraki seçimde sizler sandıklara gidemeyebilirsiniz. Polis katili terör örgütünün (hizbullah) yüce meclisimize girdiğini ve kadınlar hakkında düşüncelerini hiç aklınızdan çıkartmayın.

İzlenme rekoru kıran Babala Tv'nin Mevzular Açık Mikrofon programının Kılıçdaroğlu youtube yayını buraya bırakıyorum. Soruları soranların bakış açısına bir bakın, soruların sertliğine ve bazen üslup bozukluğu olan kişilerin soruları da oldu Kılıçdaroğlu çıkmış ve sakince hepsini cevaplamış...

Size bir soru; Recep Bey neden katılmadı bu programa? Ellerine ne soru sorucağı söylenmiş kurgu "gençlerle toplantılar"ı sizi tatmin etti mi? Bırakın kurgu gençler toplantılarını gazetecilere dahi soruları verenler halkının karşısına çıkabilir mi? Çıkamıyor, sadece kendi medyasında adına "gazeteci" denilen "gereğini yapalar"la tiyatro oynuyorlar..

Oy kullanmaya gitmeden önce mutlaka videonun tamamını izleyiniz lütfen..

#KararVer

[firsatme]

’Açık Mikrofon Stand Up Gecesi - Leman Kültür Beyoğlu’ Gösteri Bileti 100 TL yerine 85 TL

http://dlvr.it/TCslxv

[seslimeram]

Ev - Çukur

Ucu kendisine dokunduğunda endişesini / düşüncesini bildiren insanların arasındayız. Bir hal, bir biçem olarak yıkımın gündelik kılındığı yerde, göz dağlarının birisi bitmeden açık bir biçimde bir başkası başlarken suskun kalanların, yıkımla beraber kurumsallaştırılan ol uçurumun kenarına itildiğini fark ettiklerinde apayrı çıkarttıkları seslerin ortasındayız. Bir halde, garip bir biçimde zorunluluk / gereklilikler diye geçiştirilen göz ardı etme hallerini yaşamın ortasına demirlerken muktedir, sözün çürütülmesine tanık yazılıyor bu menzil iş bu sahnede sıradan olanlar. İnsanların hayat haklarının eğrelti kılınmasının, zorbalanarak, delik deşik edilmesinin önü böylece alınabilir sanılıyor. Sürekli bir hakaret silsilesi, arasız ve fasılasız bir aşağılama içerisinde durum stabil sayıklamaları arasında hayat iğdiş edilip duruyor.

Kötürüm kılınan hayatın ta kendisi, ekonomik ve sosyal politik olarak kuşatılmaya afaki bir biçimde devam olunan bir meselle dönüştürülüyor. Yıkım normalleştirilirken olağanı yitirmiş bir menzilde her şeyin gayet de nizam içinde kaldığının yalancı sufleleri tekrarla ve tekrarla yinele geliyor. Oysa her şey afaki bir cendereye mahkum. Ne tek satır umuda bir yer var, ne tek bir iyi gün bırakılır. Cebe bir biçimde girmiş olan paranın, onca emeğin karşılığı olarak reva görülenin bir hiçten fazlasını artık satın alamadığı bir zaman diliminde tüm o hikayelerin, atılım ve farazi söylemlerle donatılmış uçuyoruz, kaçıyoruz bakın bu da ve şu da sizlerin kazanımları diye bildirilenlerin bomboş birer laf kalabalığından ötesi olmadığı meydana çıkar. Gel gelelim buna itiraz hakkını kullananlar için tehdit / yıldırı / linç aralıksız işlevsel kılınır. Duraksamayan bir cerahat halinin yalın ve belki de son kertede en korkunç suretiyle bir başka 1984 yaşatılmaya devam olunur. Susun ve elinizdekilerle yaşamda kalmaya, onca daraltma ve kemer sıkmaya ve vergilere boyun eğin buyrulur. Ucu kendilerine dokunmayan birkaç milyon dışında kalanın ortak derdi görünür kılınmaz, gümbürtüde. Her şey riyayla geçiştirilmeye devam olunur. Budur.

Sokakta ses verebilen, yasaklara dair konuşmayı başaran insanların da hallerinin nasıl da birdenbire bir toplumun önünde yem edilmek olduğu Dilruba Y.’nin başına getirilenlerden görünür olacaktır. Instagram adlı sosyal medya platformunun nedenlere bağlı / şartlara doğrudan ilintili olmadan kapatılabilmesinin yolunun bir kez denendiği, tüm suçlamaların yeniden kurum / halka mal edildiği bir zeminde “devletin” bir kere daha eleştirilemez olduğu vurgusuna tutunulur. Sokağa düşmüş olagelen itiraz hakkının, kısıtlı ancak birkaç cümle ile var edilebildiği zeminde bunu yapan insanların haklarının talan edilmesi Dilruba Y örneğindeki gibi seri bir biçimde tutuklanması, jet hızıyla iddianamenin hazırlanması ve yaşatılan korkunç hak gasbından belirgin olur. Tümüyle ve akamete uğramamış bir linç tertibatı güncellenir. İtiraz hakkının, eleştirel bakışın sadece o Siyasal İslam ile ırkçı / faşist takıma mahsus bir hak olarak görüldüğü zeminde şu aşağıdaki birkaç cümle suç için yeterli görülür. Instagram'a getirilen erişim engeliyle ilgili düşünceleri sorulunca verdiği cevapta "21. yüzyılın göbeğinde kalkıp da parlamenter sistemden çıkıp koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ni tek adama verirsek o da böyle babasının çiftliği gibi kullanır" dediği için gözaltına alınıp tutuklanır. Fıkra bitti.

Artı Gerçek’ten iliştirelim “İzmir’de bir sokak röportajında kullandığı ifadeler nedeniyle “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama” ile “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilen Dilruba Y. hakkında jet hızıyla iddianame hazırlandığı açıklandı.

Dilruba Y'nin avukatı Hüseyin Yıldız, kamu davası açıldığını ve 3 Eylül'e duruşma günü verildiğini duyurdu. Yıldız, Dilruba Y.'nin tutuklu yargılanacak olmasına tepki göstererek müvekkilinin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Ne Olmuştu?

Dilruba Y., İzmir'de 'Tüylü mikrofon' isimli YouTube kanalının yayınında Instagram'ın erişime engellenmesine sert tepki göstermişti. Söyleşide kullandığı ifadeler nedeniyle gözaltına alınan Dilruba Y., çıkarıldığı mahkemede tutuklanarak Şakran Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderilmişti.

“Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama” ve ”cumhurbaşkanına hakaret” suçlamalarıyla yargılanacak olan Dilruba Y.’nin tutukluluğuna yapılan itiraz da reddedilmişti.

Avukatı Yıldız, cezaevi önünde yaptığı açıklamada, "Haksız ve hukuksuz bir tutuklamayla karşı karşıyayız. Sonuna kadar itirazlarımızı sunacağız. Süreç şu anda bu aşamada ve itiraz sürecini tamamladıktan sonra mahkemenin itirazımız neticesinde vereceği kararı bekleyeceğiz” demişti.”

Nefes almanın imkansız konulduğu bir arafta ilerlemeye devam ediyor ülke. Sessiz, afaki bir biçimde suskun, hemen her durumda devletin işaret ettiği alanların içerisinde derdini de sorunların nedenini de sorgulayamayan bir ülkenin imaline çabalanıyor. Dert birilerinin itiraz haklarını kullanabiliyor olması diğerlerine size yok denilmesi değil sade ve sadece. Koca bir toprak parçası üstünde kağıt üstünde dahi eşitliğin söz konusu edilmiyor olması sorun. Düpedüz yalın bir biçimde sosyal medyayı iktidarın agorası olarak dizayn etmenin evreleri arşınlanıyor peyderpey. Mustafa Bildircin’in geçtiğimiz yıl BirGün Gazetesinde yayınlanan haberi, memleket sathı mahallindeki özgürlük tahayyülünün her nasıl biçimlendirildiğini, aba altından sallanan sopanın halen nasıl da geçerliliğini muhafaza ettiğini bildirir.

“2018 yılında gerçekleştirilen referandum ile geçilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ardından çok sayıda yurttaş, TCK’nin 299 ve 301’inci maddeleri uyarınca soruşturma geçirdi. TCK’de, “Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenen ve “İfade özgürlüğünün önündeki en büyük engel” olarak değerlendirilen 299 ve 301’inci maddeleri, adeta iktidarın muhalifleri cezalandırma aracına dönüştürüldü.

Adalet Bakanlığı’nın yıllık adalet istatistikleri de genç yaşlı çok sayıda yurttaş hakkında TCK’nin 299 ve 301’inci maddeleri uyarınca soruşturma açıldığını ortaya koydu. Ceza mahkemelerinde hemen her yıl binlerce yurttaş, “Cumhurbaşkanına hakaret” gerekçesiyle hakim karşısına çıkarılırken sanık sayısı geçen yıl Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile geçilen yılların en yüksek seviyesinde gerçekleşti.

TCK’de, “devletin egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına karşı suçları” tanımlayan ancak AKP’li yıllarda, “Muhalefeti cezalandırma aracı” haline dönüştürüldüğü belirtilen 299 ve 301’inci maddeleri kapsamında ceza mahkemelerinde yalnızca 2022 yılında 7 bin 600 dosya açıldı. Dosyalardaki sanık sayısı ise 7 bin 712, “suç” sayısı ise 8 bin71 ile ifade edildi.

Binlerce Mahkûmiyet

Ceza mahkemelerinde geçen yıl TCK 299 ve 301’inci maddeleri kapsamında yargılanan sanıklardan bin 872’si hakkında mahkûmiyet kararı alındı. Toplam 3 bin 135 sanık hakkında ise “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararı verildi. Beraat sayısı ise kayıtlara, 2 bin 226 olarak geçti.

***

Milyonlara Sopa Gösterildi

Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik darboğaza karşı, “Erdoğan sayesinde” sesini yükselten yurttaşlara karşı başlatılan cadı avı da muhalefete yönelik baskının en son örneğini oluşturdu. Kampanyada kullanılan görselleri tasarlayan Mahir Akkoyun da “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasıyla gözaltına alındı. Akkoyun dün Twitter hesabından açıklama yaptı. Akkoyun, “Benim üzerimden yapılmaya çalışılan şey, bu sömürü düzeninden bıkmış olan milyonlarca insana seçim öncesinde gösterilmiş bir sopaydı… Birlikte mücadele ederek kazanmak zorundayız” dedi.”

Ucu kime / kimlere dokunursa ses edilebilir mefhumunun görünürlüğü en çok olanın karşısında sıkıştırıldığı köşenin korkunçluğu dert değil midir? Tümüyle demokrasiden bahis açılırken sadece bir örnekte olduğu gibi insanların hedefe konulması kesin ve kati hükümlerle var edilir. İfade özgürlüğü konusunda dünyanın sayılı ülkelerinden birisiyiz her konuda ilerliyoruz diye söze başlanırken, demokrasi paketinden, insan hakları mefhum ve kapsamında daraltmanın sonunun getirilmediği bir düzleme evrim gerçekliği söz konusuyken hangi Türkiye’nin tutarlılığı söz konusu edilebilir. Cerahat ucunun keskin ve sınırsız bir halleriyle hayatı kuşatmaya devam ediyor. Yirmi üçüncü yılına doğru iktidar pratiğinin söz hakkından, yaşamsal olan hakların muhafazasından bütün ol müşterekleri yıktığı bir zemine dönüşümü kesintisiz var edilmeye devam olunuyor. Bu hallerin yekununda sadece öteki / diğerleri için değil kendi yanlarında saf tutanları da bir biçimde sınırlamaya namzet, susturmaya hazır, geleceksiz koymaya halen çaba sarf eden bir aklın esiri kalmaya devam ediyor bu ülke. Bir ülkede geriye kalanın tastamam kalıcı ve yıkıcı bir odaktan ötesi olmadığı artık afaki kılınırken geleceğin her nasıl rehin alındığı ortaya çıkıyor. Yarınsız, tasa ve dertlerinde bir başlarına konulan, en ufak eleştirinin dahi söz konusu edilemeyecek olduğu bir zemin ev olabilir mi? Böyle ülke olur mu? Ev çukurun ta kendisi kılınırken...

Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024

Görsel: Lens20090828POD, 2015 - Matthieu BOUCHERIT via Slash/Paris

Meramda Paylaşılan Haberler

Dilruba Y. Hakkında 'Jet Hızıyla' İddianame: Tutuklu Yargılanacak - Artı Gerçek https://artigercek.com/guncel/dilruba-y-hakkinda-jet-hiziyla-iddianame-tutuklu-yargilanacak-314565h Cumhurbaşkanı’na Hakaret Davası 2022’de Rekor Kırdı - Mustafa BİLDİRCİN - BirGün https://www.birgun.net/haber/cumhurbaskanina-hakaret-davasi-2022de-rekor-kirdi-428199

[arguntc]

Black Mirror gerçek oldu! Arkadaşı olmayanlara yapay zeka destekli kolye

Giyilebilir cihazlar dünyasında devrim yaratacak yeni bir ürün piyasaya sürülüyor. “Friend” adı verilen yapay zeka destekli kolye, her zaman açık bir mikrofon kullanarak kullanıcılarının hayatını dinliyor ve onlara yanıt veriyor. Bu yenilikçi cihaz, yalnızlıkla mücadele etmeyi amaçlıyor ve kullanıcılarına benzersiz bir yapay zeka deneyimi sunmayı vaat ediyor. Giyilebilir cihazlar dünyasında…

[teknolojihaber]

11 yaşındaki Çinli çocuk roket tasarlıyor, 600 satır uçuş kodu yazıyor

Genç dahi geçtiğimiz günlerde bağımsız olarak fizik ve kimya okurken 600 satır kod yazdığını açıkladı. Genç bir internet fenomeni olan Yan Hongsen, roketinin uçuş kontrol sistemi için yazdığı 600 satırlık kodu içeren son videosunu yayınladı. Video hızla viral oldu ve olağanüstü yeteneği ve hırsıyla dünya çapındaki izleyicileri büyüledi. The Star'a göre, "roket çocuk"un 440.000 takipçisi son birkaç yıldır ilham veren ve gelecek vadeden havacılık mühendisliğini izliyor . Hongsen, Ağustos 2022'den itibaren on ay sonra ilk roketini inşa etti. Haziran 2023'te, "ileriye doğru gitmek" anlamına gelen Sen Xing adı verilen ilk roketini fırlattı. Ancak fırlatma sonrasında, itici roketten ayrıldığında paraşüt açılmadığı için arızalandı. Ancak, gerçek bir bilim insanı olarak, yalnızca öğrenmeye ve yeniden denemeye koyuldu. Yakın zamanda takipçilerine ilerlemesi hakkında bilgi verdi ve kendi kendine fizik ve kimya üzerine çalışmanın yanı sıra 600 satır kod yazdığını açıkladı. Yakında bir sonraki roketini fırlatmayı ve sonunda bir havacılık mühendisi olmayı umuyor. The Global Times'a göre Yan Hongsen'in şöhrete yakalaması dört yaşındayken babasının onu roket fırlatmaya götürmesiyle başladı ve içindeki dehayı ateşledi . O zamandan beri programlama dillerini, kimyayı, havacılık teorisini ve elektronik devreleri çevrimiçi olarak öğrendi. South China Morning Post tarafından bildirildiğine göre, dokuz yaşındayken Lhasa'daki bir planetaryum tarafından sunulan bir astronomi videosundaki hataları kamuya açık bir şekilde düzelttiğinde internette şöhrete kavuştu . O zamanlar, henüz dokuz yaşındayken sınıf arkadaşlarına havacılık dersi verirken, bilgisayar başında mikrofon ve fareyle fotoğrafı çekilmişti. Sayısız takipçisinin hayranlığını kazanarak, Car Green'e göre anne ve babasının hayallerini desteklemek için roket araştırma stüdyosuna dönüştürdüğü oturma odasında, yarım milyon kişinin izlediği kendi roketini yapmaya başladı . Arızaya rağmen, en iyi havacılık ve uzay mühendislerinin bile başına gelebilecek aksiliklerden dolayı, ilk roketi babası tarafından hala başarılı olarak görülüyordu. SpaceX'in Falcon 9'u yakın zamanda bir sorun yaşadı ve fırlatılışını ertelemek zorunda kaldı, NASA da Voyager 1'i milyarlarca kilometre uzaktan yeniden programlamak zorunda kaldı. South China Morning Post'a göre, on bir yaşındaki çocuk, sorunu tanımlayıp işe geri dönerek doğru zihniyeti gösterdi . Read the full article

[betpioner]

👨‍🦳Bu hafta Mevzular Açık Mikrofon konuğu 👨‍🦳

🅰️Tüm sorulara açık ve net bi şekilde cevap vermeye söz verdi 🅰️

[pazaryerigundem]

Aziz Yıldırım, Oğuzhan Uğur'un konuğu oldu

https://pazaryerigundem.com/haber/175974/aziz-yildirim-oguzhan-ugurun-konugu-oldu/

Aziz Yıldırım, Oğuzhan Uğur'un konuğu oldu

Başkanlık için tekrar aday olan Fenerbahçe Kulübü eski başkanı Aziz Yıldırım, pazar günkü 2024 Fenerbahçe Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı öncesi, Oğuzhan Uğur’un sunduğu GAİN’in “Mevzular Açık Mikrofon” programına konuk oldu. Başkanlık seçiminde Ali Koç’la yarışacak olan Yıldırım, statla ilgili projelerinden futbola karışan şiddete, Acun Ilıcalı polemiğinden Fenerbahçe camiasındaki ayrışmaya; izleyicilerin sorduğu tüm soruları samimiyetle yanıtladı.

İSTANBUL (İGFA) – Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 20 yıl başkanlığını yapan Aziz Yıldırım, 6 yıllık aranın ardından tekrar başkanlık yarışında… 9 Haziran Pazar günü, 2024 Fenerbahçe Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı’nda Ali Koç ile mücadele edecek olan Yıldırım, tüm sporseverlerin merakla beklediği Fenerbahçe başkanlık seçimi önce GAİN’in, Oğuzhan Uğur’un sunduğu “Mevzular Açık Mikrofon” programına konuk oldu.

Ali Koç’u kastederek “Kongrede birbirimizi incitmememiz, birbirimiz hakkında konuşurken dikkatli olmamız lazım. Buna dikkat ederlerse o zaman kazananın biz de elini kaldırırız” diyen Yıldırım, vaatleri sorulduğunda ise “Şampiyon olmaya geliyoruz. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi gidecek. Merkez Hakem Komitesi gidecek. Hakemler Fenerbahçe’nin menfaatine dokunmayacak hale getireceğiz.  (Fenerbahçe’yi) 1 sene şampiyon yapamazsak ayrılırız, kongreye gideriz” diye konuştu.

  ‘TARAFTAR BASKISI YOKTU’

José Mourinho’dan eski teknik direktörlere, kulübün borçlarından stat kapasitesini arttırmaya yönelik projelerine, Acun Ilıcalı polemiğinden futbola karışan şiddete; pek çok konuda soru alan Yıldırım, “Camiamız çok ayrıştı. Başkan seçildiğiniz takdirde camiada birlik beraberliği sağlamak için bir düşünceniz olacak mı? Böyle bir düşünceniz varsa bundan önce neden uygulamadınız” sorusunu da şöyle yanıtladı: “Benim zamanımda ayrışma yoktu. 2018’de televizyonlardan ‘Maça gitmeyin, bilet almayın, şöyle yapmayın, böyle yapmayın’ diye çağrılar yapılıyordu. Biz Galatasaray’la oynadığımızda 0-0 kaldık; o maçta bizim en az 2-3 penaltımız verilmedi. Ama seyirci baskısı, taraftar baskısı yoktu. Hepsi maç seyretmeye gelmişti. O baskıyı kursaydık daha önceki yıllardaki gibi şampiyon olacaktık. Ayrışma son 1 yılda oldu. Eksiğimiz, lider. Liderle beraber Fenerbahçe Spor Kulübü’nün futbol takımının şampiyon olması gerekir. Şampiyonlukla beraber herkes kucaklaşır, bir araya geliriz. Onu 1 yıl içerisinde çözeriz.” 

‘BAŞKANLIK AYRI BİR KONU, LİDERLİK AYRI BİR KONU’

Aziz Yıldırım, bir başka taraftarın “Son 6 senede 100’e yakın futbolcu transfer edilmiş, futbol dünyasında ciddi bir rekor. Öyle futbolcular geldi geçti ki milyon dolarlar harcandı ve biz bu futbolcuları sahada göremedik. Yıldız isim transfer edilmemesin sebebi sizce altı yıldır izlenen yanlış transfer politikaları mı yoksa mali tablodan mı kaynaklı” sorusuna ise şöyle yanıt verdi: “Mali tablodan kaynaklı olamaz. Geçen sene Dzeko’yu aldılar, Cengiz’i (Ünder) aldılar. Cengiz’in sadece bonservisine 15 milyon euro ödediler. Para yoktu, nasıl ödediler! Mourinho’ya 10.5 milyon euro vermişler; bir şey değil 10.5 milyon euro; dünya yıldızı bir teknik direktör! Demek ki daha önce de alabilirdiniz. Gelip oynamadan giden oyuncular oldu, onlara ödemeler yapıldı. Yanlış politikalarla… Başkanlık ayrı bir konu, liderlik ayrı bir konu. Herkes başkan olabilir ama lider olamaz. Lider olmadıkları için de bu yanlışlıkları yaptılar.” 

Başkanlığa hazır olduğunu “Yenilendim, sıfır kilometre geldim” sözleriyle ifade eden Yıldırım, ilerleyen dönemde yönetimde daha fazla kadın yönetici olmasını istediğini de ekledi.

Sunucu Oğuzhan Uğur programın kapanış konuşmasında “Bugünkü program için ‘Siyasetten bile gergin geçer’ diyenler olmuştu. Çok tatlı, çok naif; merak edilen tüm soruların cevaplandığı bir program oldu” yorumunda bulundu. 

BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.

[dakikamagazin]

Şakayı fırsat bilen yarışmacı, sunucuya yumruk attı

[ilkercivilblog]

TELAFİ SINAVI YERİ VE TARİHİ HAKKINDA DUYURU

Bakanlığımızca, Temmuz – Ağustos aylarında on-line (uzaktan) olarak düzenlenmiş olan Numune Alma, Emisyon-İmisyon ve Raporlama eğitimlerine ilişkin sınav 21 Ağustos 2023’de yapılmıştır. Bu sınavda başarılı olamayan veya sınava girmeyen katılımcılara telafi sınavı hakkı verilmiştir. Telafi sınavına girecek katılımcıların, sınav öncesi TÜÇEV web sitesinde ( https://tucev.csb.gov.tr/ ) belirtilmiş olan Telafi Sınavı katılım ücretini ödemesi gerekmektedir. Sınav katılım ücretinin her bir sınav için ayrı ayrı ödenmesi gerekmektedir. 04 Ekim 2023 tarihinde, on-line (uzaktan) olarak gerçekleştirilecek olan sınav saatleri aşağıda belirtilmiştir. Eğitim Adı Sınav Tarihi ve Saati Su ve Atık Sudan Numune Alma Eğitimi 04 Ekim 2023 Saat: 10:30 – 11:10 (40 Dakika) Arıtma Çamuru, Toprak, Katı Atık, Atık Yağlar ve İzolasyon Sıvılarından Numune Alma Eğitimi 04 Ekim 2023 Saat: 11:45 – 12:25 (40 Dakika) Emisyon - İmisyon Ölçümleri, Ölçüm ve Numune Alma Eğitimi 04 Ekim 2023 Saat: 14:15 – 14:55 (40 Dakika) Emisyon-İmisyon Ölçümleri Raporlama Personeli Eğitimi (*) 04 Ekim 2023 Saat: 15:30 – 16:30 (60 Dakika)   (*) Not: Emisyon-İmisyon Ölçümleri Raporlama Personeli Eğitimi’ sınavında sayısal sorular olması nedeniyle katılımcıların yanlarında hesap makinesi bulundurması gerekmektedir. Akıllı cihazlar (cep telefonu, tablet v.b.) hesap makinası olarak kullanılamaz. Aşağıda belirtilen sınav kurallarına uyulması zorunludur. - Sınava giriş yapıldıktan sonra sınav süresince oturumdan ayrılmak kesinlikle yasaktır. - Eğitim alan katılımcıların sınav saatinden 15 dakika önce sisteme giriş yapması gerekmektedir. 15 dakikalık sürede varsa sınavda yaşanabilecek teknik sorunların (mikrofon, kamera vb.) giderilmesi için katılımcılar kontrollerini yapabileceklerdir. Bu süre içerisinde katılımcılar sınav sorularını göremeyecektir. Sınav başladıktan sonra ilk 10 dakika içerisinde sisteme hiç giriş yapmamış olan katılımcılar da sınava girebilecek ancak yaşanabilecek teknik sorunlardan katılımcı sorumlu olacaktır. Geç katılımdan kaynaklanan süre kaybı, sınav süresine eklenmeyecektir. - Sınavların süreleri yukarıdaki tabloda verilen süreler olup, sistem sınavın başlangıç saatinden 15 dakika önce açılıp sınavın bitiş süresinde kapanacaktır. - Sınav esnasında katılımcıların mikrofon ve kameralarının açık olması zorunludur. Aksi durum, kopya muamelesi görecektir. Gözetmen tarafından 2 kez ikaz edildiği halde mikrofon ve/veya kamerasını açmayan katılımcı çevrimiçi sınavdan çıkarılacak ve sınavı geçersiz sayılacaktır. -  Gözetmenler, sınav kurallarına aykırı hareket eden veya yapılan uyarıları dikkate almayan katılımcıları sistemden çıkarabilir. Sistemden çıkarılan katılımcı tekrar giriş yapamaz ve sınavı geçersiz sayılır. - Sınav süresince, gözetmenlere, sorularda olabilecek yazım hataları dışında soru sorulamayacaktır. - Sınav esnasında cep telefonu ile yazışmak veya konuşmak yasaktır. - Sınavlarda 20 adet soru bulunmakta olup her soru 5 puan değerindedir. Sınavdan başarılı olmak için en az 70 (yetmiş) puan almak yani en az 14 soruyu doğru cevaplamak gerekmektedir. - Sınav esnasında, her sayfada bir soru ve o soruya ait 4 (dört) adet cevap seçeneği olacaktır. - Sınavın değerlendirmesi doğru cevap sayısı üzerinden yapılacak, yanlış cevaplar dikkate alınmayacaktır. Bu nedenle her soruda en doğru görünen cevabın işaretlenerek, cevapsız soru bırakılmaması yararlı olacaktır. - Sınav boyunca kalan süre ekranda gösterilecektir. Tüm sorular cevaplandıktan sonra “Bitir” butonuna tıklanması gerekmektedir. Aksi halde katılımcıların sınav puanı hesaplanmayacaktır. Sınav süresi dolduğunda, oturum otomatik olarak sonlanacaktır. - Sınav sırasında katılımcıların dijital ortamda yaptığı tüm işlemler loglanarak kayıt altına alınacaktır. Aynı şekilde gözetim oturumları kayıt altına alınacak ve bu kayıtlar tekrar gözden geçirilecektir. Kayıtlarda sınav kurallarına aykırı davranışı tespit edilen katılımcıların sınavı geçersiz sayılacaktır. - Sınava masa üstü bilgisayar ya da dizüstü bilgisayarla giriş yapılacaktır. Cep telefonlarıyla giriş yapılamayacaktır. - Soruların fotoğrafının çekilmesi yasaktır. - Sınavını bitiren katılımcılar, sınavdan ayrılmayacaklar, kameranın görüş açısından çıkmayacak, mikrofonu kapatmayacak ve sınav bitene kadar başka bir şeyle ilgilenmeyeceklerdir. - Sınav esnasında kopya çektiği tespit edilen katılımcıların sınavları geçersiz sayılacaktır. - Sınav esnasında; sınav sistemiyle ilgili herhangi bir sorun yaşanması durumunda sorun/hata alınan ekranın değiştirilmeden, sınav oturumundan çıkılmadan ve kamera kapatılmadan Sohbet kısmından teknik destek talebinde bulunulması mümkündür. Sohbette yazılan mesajlar kayıt altına alınacaktır. ÖNEMLİ NOT: HANGİ AMAÇLA OLURSA OLSUN, SORULARIN TAMAMININ VEYA BİR KISMININ ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI’NIN YAZILI İZNİ OLMADAN KOPYA EDİLMESİ, FOTOĞRAFININ ÇEKİLMESİ, HERHANGİ BİR YOLLA ÇOĞALTILMASI, PAYLAŞILMASI, YAYINLANMASI YA DA KULLANILMASI YASAKTIR. Kaynak:https://lab.csb.gov.tr/telafi-sinavi-yeri-ve-tarihi-hakkinda-duyuru-duyuru-442224 Read the full article