Tumgik
#babiluygarlığı
bilimuzay · 2 years
Text
Matematik Nedir?- Geçmişten Günümüze Matematik Tarihi
Tumblr media
Matematik Nedir?- Geçmişten Günümüze Matematik Tarihi
Matematik nedir? Bu soruyu cevaplamak aslında pekte kolay değil. İşin içine girdikçe genişleyen matematiği anlamlandırabilmek ve tarihini incelemek istediğinizde tarih öncesi çağlara kadar gitmeniz gerekiyor. Temelde bir dil olarak kabul gören matematik, insan için ister istemez daha fazlası olduğu ve olması gerektiği anlamına geliyor. Çünkü bu bilim dalı veya disiplini tüm insanlık açısından öğrenilmesi en güç ve zor olan bilim dalı olarak görülüyor. Bu yüzden matematiğe birazda korkarak yaklaşıyoruz. Tüm bunlara rağmen isteseniz de istemesenizde matematik her yerde. Görebileceğiniz veya göremeyeceğiniz veya gördüğünüzü sandığınız her alanda matematik vardır. İsterseniz bir ormana dalıp çiçeklerin ve ağaçların kokusunun keyfini çıkarmayı planlayın, eğer dikkatli bakarsanız etrafınızdaki her şeyin içerisinde birazda olsa matematiği bulabilirsiniz. İşin özü matematik, evreni anlamlandırabilmek, anlatmak veya anlayabilmek için kullandığımız evrensel bir dildir. Matematikle birlikte etrafımızdaki olayları kesin bir yöntem ile kanıtlayabiliyor ve geleceği tahmin edebiliyoruz. Galileo’nun muhteşem bir sözüyle olayı biraz daha basitleştirelim; İnsanlığın Serüveni adlı kategoride günümüzde ve geçmişte var olan bilim dallarının ve çeşitli alanlardaki yapılan çalışmaların geçmişten günümüze kronolojik bir şekilde işleyerek gerekli konu ve konular hakkında bilgi deposu oluşturmayı amaçlıyoruz. Bu serüven kronolojik bir sıraya ve bu alan hakkında yapılan neredeyse tüm çalışmaları içereceği için konu biraz uzun olacaktır. Gözden kaçmış konu ve şahsiyetler bulunabilir bunun için konu altına yorum yapmayı unutmayınız. Giriş Matematik Tarihi adlı hikayemizde pek çok alana ve şahsiyete değineceğiz. Neredeyse her bölüm kendi kategorisi altında detaylı bir şekilde işlenecektir. Bu yazıda ise çok derine inmeden matematik alanında çalışma yapan uygarlık ve önemli bilim insanlarından bahsedilecektir. Tarihe uzanamadan önce matematiğin ne olduğunu, ne işe yaradığını dair ufak bir açıklamada bulunalım. Matematik Nedir? Matematiğin evreni anlamak için kullanılan bir dil olduğundan bahsetmiştik peki ama temel bir kapsamı var mıdır bu matematiğin? Bu konu çeşitli tartışmalar içerisindedir. Matematiğin belirli bir kapsayıcı konu veya bir limiti olmadığı bilim adamlarınca tam olarak netleştirilemiyor. Çünkü matematik her yerde, hem de kelimenin tam anlamıyla her yerde. Matematik alanındaki yazılı dönemdeki ilk çalışmaların günlük hayattaki zorunluluklar üzerine çıktığını biliyoruz. Bunu öğrenmek adına Antik Mısır’a uzun bir yolculuk yapacağız. Ardından diğer İnsanlığın Serüveni yazılarında olduğu gibi Mezopotamya’dan çıkıp önce batıya Antik Yunanistan’a ara sıra Çin ve Hindistan’a ardından İslam Coğrafyasına kadar ilerleyeceğiz. Her zaman olduğu gibi bilimin el değiştirmesiyle birlikte tekrar batıya doğru ilerleyeceğiz.
Yazılı Tarih Öncesinde Matematik Nedir?
Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki yazılı tarih öncesinde bulunan çeşitli buluntuların ne amaçla kullanıldığı günümüzde dahi tam olarak anlaşılamamıştır. O yüzden bu keşifleri tam olarak matematik alanına adamak mantıksız olacaktır. Fakat bilim adamlarının düşüncelerine göre bulunan bazı materyaller MÖ 20.000 yıllarında insanlığın matematik ile ilgili çalışmalarını gözler önüne seriyor. MÖ 33.000 – Lebombo Kemiği
Tumblr media
Lebombo Kemiği MÖ 33.000 yılına tarihlenen Güney Afrika’da bulunan Lebombo Kemiğinin üzerindeki çizgilerin ay döngüsünü hesaplamak adına kullanıldığını öne süren bazı bilim insanları bulunmaktadır. Lebombo Kemiği üzerindeki çizgilerin ayın döngüsünü hesaplamak adına kullanıldığını öne süren tarihçiler buna dair net bir kanıt bulamamıştır. Daha öncede söylediğimiz gibi yazılı tarih öncesi yapılan keşiflerin ne işe yaradığı ve ne amaçla kullanıldığı tam olarak belirlenememiştir. MÖ 23.000 – İşango Kemiği
Tumblr media
İşango Kemiği
Tumblr media
İşango Kemiği MÖ 23.000 yılına tarihlenen Lebombo Kemiği benzeri bir diğer keşif ise İşango Kemiğidir. 1950 yılında Afrika’da bulunan kemiğin üzerindeki çizgilerin ay takvimi olduğunu düşünen bazı araştırmacılar vardır. Tabi buda Lebombo Kemiği gibi net olarak ne işe yaradığı ve hangi amaçla kullanıldığı tam olarak kesinleştirilememiştir.
İnsanlığın En Eski Medeniyeti Sümerlerde Matematik
Diğer serüvenlerde olduğu gibi tarih öncesinden sonra uğrayacağımız ilk durak Sümerlerdir. MÖ 4000-2000 yılları arasında hüküm süren Sümerler yazılı matematiğin en eski kanıtlarına sahiptir. Vergi, ticaret ve diğer birçok işlem için matematiği kullanmışlardır. Dört işlem, dairenin alanı gibi temelde basit fakat o dönemlerde oldukça işlevi olan matematiğin ilk kalıntıları Sümer’de bulunmaktadır. En başta söylediğimiz gibi gündelik ihtiyaçları karşılamak adına yapılan matematik çalışmaları devlet işleyişine katkı sağlayarak daha adaletli bir yönetim sağlamıştır. Aynı zamanda ticaretin gelişmesiyle matematik ticaret alanında vazgeçilmez bir disiplin olmuştur. Bir yılı 360, ayı 30 gün olarak hesaplamışlar ve güneş saatini icat etmişlerdir.
Antik Mısır’da Matematik
Antik Mısırlılar matematik konusunda zorunlu olacak bir şekilde ilerlemişlerdir. Nil Nehrinin hemen yanına kurulan bu medeniyet Nil Nehrinin taşmasıyla baş edebilmek adına nehrin yılda kaç kez taştığını ve ne zaman taşacağını hesaplayabilmek için matematiği kullanmışlardır. Bütün tarımını Nil Nehrinin taşmasına göre hesaplayarak tarımda verimliliği artırmışlardır. Aynı zamanda Antik Mısır’ın matematiği sadece bu alanda kullanmadığını bu konuda çok daha üstün olduklarını yazılı kanıtlardan biliyoruz. Rhind Papirüsü
Tumblr media
Rhind Papirüsü Antik Mısır’ın en eski yazılı matematik koleksiyonu olan MÖ 1550 yılların tarihlenen Rhind Papirüsü içerisinde aritmetik ve cebir işlemlerini barındırıyordu. 21 aritmetik ve 20 cebirsel problemden oluşan papirüste bu problemlerin nasıl çözüleceği konusuna ışık tutuluyordu. Günümüzdeki yaprak testlere benzeyen papirüste problemler ile birlikte problemlerin nasıl çözülmesi gerektiği de anlatılmaktadır. Araştırmacılar Rhind Papirüsünün MÖ 2000 yıllarına Orta Hanedanlık dönemlerindeki başka bir papirüsün kopyası olduğunu düşünüyor. Moskova Papirüsü
Tumblr media
Moskova Papirüsü Rhind Papirüsünün ardılısı olan Moskova Papirüsü MÖ 1850 yıllarına tarihlendirilmektedir. Temelde Rhind Papirüsü ile aynı özellikleri barındıran Moskova Papirüsü daha az ayrıntı içerir. İçerisinde gemi, geometri, baku, pefsu ve aha gibi problemleri içerir. İçerisinde basit kesirli problemlerin bulundu Moskova Papirüsü çoğunlukla tarım ve hasat ile ilgili olan pefsu problemlerini içererek çözümlerini ister. Berlin Papirüsü
Tumblr media
Berlin Papirüsü MÖ 1800’lere tarihlendirilen bu papirüste günümüze gelebilen kısımlarda sadece 2 adet problem bulunmaktadır. Berlin Papirüsünde bulunan problemler Antik Mısırlıların, Pisagor’dan çok daha önce Pisagor teoremini bildiklerini gösterir nitelikte.
Antik Babil’de Matematik
Tumblr media
Matematik Fonksiyonları İçeren Babil Kil Tableti Sümer sonrası MÖ 1865-539 arası hüküm süren Babil, matematik alanında oldukça ilerlemiştir. Babil hakkında şuana kadar keşfedilen 400’ten fazla matematiksel alanda yazılmış kil tablet bulunur. Diğer antik medeniyetlerden çok daha fazla bilgi sahibiyiz Babil hakkında. Matematiği 60’lık sayı sistemine dayandıran Babil uygarlığı yılı 360 gün, ayı 30 gün, günü 24 saat, saati 60 dakika, 1 dakikayı da 60 saniye olarak baz alıyordu. Ayrıca bir dairenin yarı çapını 360 olarak alıyorlardı. Babil aynı zamanda ondalık sistem benzeri sol tarafa yazılan sayıların daha büyük değer aldığını içeren bir basamak-değeri sistemini keşfetmişti.
Tumblr media
Babil Kil Tableti İlerleyen dönemlerde Babil, sıfır işaretini yer tutucu olarak kullanıyordu, fakat sadece yer tutucu olarak atadıkları sıfırı hiçbir zaman basamak değeri olarak almadılar. Çeşitli kesir, cebir, ikinci dereceden denklemler ve kübik denklemlerin problemlerini ve bunların çözümü içeren kil tabletler bulunmuştur. Babil'in Astronomi alanına katkıları hakkında daha fazla bilgi edinmek için tıklayın.
Antik Yunanistan Çağı
Yakında eklenilecek konular ile fizik tarihinin devamlılığı sağlanacaktır. Kaynak: https://bilimuzay.com/matematik-nedir-gecmisten-gunumuze-matematik-tarihi/ Read the full article
0 notes
bilimuzay · 2 years
Text
Optik Bilimi Nedir? - Optik Biliminin Kurucusu ve Tarihi
Tumblr media
Optik Bilimi Nedir? - Optik Biliminin Kurucusu ve Tarihi
Optik Bilimi Nedir? Optik biliminin hikayesi nedir? Optik bilimini kurucusu? Gibi sorulara yanıt bulmak adına yine tarihe uzun bir bakış atıp optik biliminin bilinen en eski çalışmalarını geçmişten günümüze gelecek bir şekilde anlatmaya çalışacağız. Hikayemiz her zaman olduğu gibi antik medeniyetlerden Mezopotamya’dan başlıyor. Pek çok disiplinin ve bilim dalının ilk örneklerini gördüğümüz Mezopotamya Uygarlıkları tarihe ışık tutarcasına bilimin önde gelenlerinden olmuştur. Mezopotamya’dan çıkıp her zaman olduğu gibi Antik Yunana ardından İslam Coğrafyasındaki çalışmalara göz atacağız. Bilimin tekrar batıya, Avrupa’ya geçmesiyle birlikte yönümüzü batıya doğru çevireceğiz. Rönesans hareketiyle başlayan bilimsel ilerlemeye ortak olup günümüze kadar uzanan bu hikayenin nasıl geliştiğine dair bilgi sahibi olmaya çalışacağız. İnsanlığın Serüveni adlı kategoride günümüzde ve geçmişte var olan bilim dallarının ve çeşitli alanlardaki yapılan çalışmaların geçmişten günümüze kronolojik bir şekilde işleyerek gerekli konu ve konular hakkında bilgi deposu oluşturmayı amaçlıyoruz. Bu serüven kronolojik bir sıraya ve bu alan hakkında yapılan neredeyse tüm çalışmaları içereceği için konu biraz uzun olacaktır. Gözden kaçmış konu ve şahsiyetler bulunabilir bunun için konu altına yorum yapmayı unutmayınız. Giriş Optik Bilimi Nedir? Adlı hikayemizde pek çok alana ve şahsiyete değineceğiz. Neredeyse her bölüm kendi kategorisi altında detaylı bir şekilde işlenecektir. Bu yazıda ise çok derine inmeden optik alanında çalışma yapan uygarlık ve önemli bilim insanlarından bahsedilecektir. Tarihe uzanamadan önce optiğin ne olduğunu, ne işe yaradığını dair ufak bir açıklamada bulunalım. Optik Bilimi Nedir? İlk olarak optik biliminin ne olduğuna dair kısa bir açıklamada bulunalım. Optik bilimi veya disiplini temelde ışığın hareketlerini, özelliklerini ve madde ile olan etkileşimini inceleyen bilim alt dalıdır. Gözle görebildiğimiz veya göremediğimiz bütün ışık dalgalarını inceleyen optik bilimi, fizik ve astronomi gibi yine kadim bir bilim dalıdır. Astronomi, fotoğrafçılık ve diğer alanlarla yakından ilişkisi olan optik dalı özellikle astronomi alanıyla ilişkilidir. Dünyamızdan uzaktaki gök cisimlerini veya dünyamızda bulunan mikrop veya gözle görülemeyen canlıları görmemizi sağlayan en temel bilim dalıdır. Astronomi Nedir ve Tarihi Hakkında daha fazla bilgi almak için tıklayın. Klasik ve modern olmak üzere tarihsel süreçte 2 farklı kola ayrılan optik dalı, MÖ 330 yıllarında Öklid’in çalışmalarıyla klasik optiğin alt dalı olan geometrik optik hayat bulur. Ondan önce yapılan çalışmalar klasik optik adı ile anılırken 1600 yılında Kepler modern optiğin temelini atarak optiğe yeni bir bakış açısı kazandırır. Optik biliminin gelişmesiyle gözlükleri, teleskopları, fotoğraf makinalarını, mikroskopları, büyüteçleri ve bunlar gibi pek çok aleti daha verimli bir şekilde kullanıyoruz.
İlk Buluntular, Mezopotamya’da Optik Bilimi
Antik Medeniyetlerde optik adına yapılan çalışmalardan haberdarız. Görme eylemini nasıl gerçekleştiğini ilk soranlar yazılı kaynaklardan anladığımıza göre şüphesiz onlardı. Yapılan kazılarda ortaya çıkan cam bilyelere ve yazılara göre optik bilimi o zamanlarda gündelik ihtiyaçlar için araç gereç yapımında kullanılıyordu. Antik Mısırda Optik Çalışmaları MÖ 1386 yıllarında III. Amenhotep’in tahta çıkmasıyla birlikte Mısır’da bir cam furyası baş gösterdi. Cam süslemelere oldukça düşkün olan III. Amenhotep zanaatkarlarına bu alana yönelmeleri ve göze daha hoş gözükecek cam eserler ortaya çıkarması konusunda baskı yapıyordu. Yapılan kazılar sonucunda renkli camlar bulundu, bu bize Antik Mısır’da yapılan çalışmaların oldukça iyi bir seviyede olduğunu gösteriyor. İlk Cam Reçetesi ve Antik Babil Bir diğer Mezopotamya medeniyeti olan Babil cam zanaatı konusunda Mısır’dan oldukça ilerideydi. Cam zanaatkarlığı oldukça ileri seviye olan Babil, bunu yazılı olarak kil tabletlere işliyordu. Kazılarda ortaya çıkan ilk cam reçetesi Babil uygarlığına aittir. Reçetede bir camın nasıl ve hangi ölçüler kullanılarak meydana geldiği yazmaktadır.
Tumblr media
British Museum'da Bulunan Antik Babil Cam Reçetesi Reçetede yazanlara göre; - 60 ölçü kum - 180 ölçü alg - Deniz yosunu külü - 5 ölçü güherçile - 3 ölçü tebeşir Kullanılarak cam elde ediliyordu. Nimrud Merceği ve Asurlular
Tumblr media
Asurluların Nimrud Merceği Bilinen ilk mercekler Asurlular tarafından yapıldı, genellikle cilalı kristalden veya kuvars minarelinden oluşmaktaydı. MÖ 700 yıllarında üretildiği ve işlendiği sanılan Asurluların yaptığı Nimrud Merceği günümüzde British Museum’da sergilenmektedir. 3000 Yaşında olduğu tespit edilen Nimrud Merceği günümüze gelebilmiş en eski mercektir.
Antik Roma'da Optik
Antik Roma’da yapılan kazılara sonucunda Romalılarında mercekler hakkında bilgi sahibi oldukları ve bunları günlük hayatta kullandıkları ortaya çıktı. Cam kürelere su doldurarak mercek niyetine kullanıyorlardı. Romalılar ile aynı tarihte Fenikelilerde benzer bir yöntem ile düşman gemilerinin geldiğini haber veren optik bir haberleşme sistemi kurdu.
Antik Hindistan'daki Felsefi Okullar
Mezopotamya ve civarında bu tür gelişmeler olurken bilinen ilk felsefi gelişmeler Antik Hindistan’da yaşandı. MÖ 6. Ve 5. Yüzyıllarda Samkhya ve Vaisheshika felsefi okulları ışık ve görme üzerine birbirine rakip olacak derecede çeşitli teoriler geliştirdi. Samkhya okuluna göre ışık, kendi hariç 5 temel elementten biri olmalıydı. Vaisheshika okulu ise biraz fiziki bir yol izleyerek ışığın ateşin hızına ve düzeyine bağlı olarak farklı özelliklere bürüneceğini öne sürdü.
Antik Yunan Filozofları ve Optik
Antik Yunan filozoflarıyla birlikte optik alanındaki çalışmalar teorik anlamda artar ve önem kazanır. Neredeyse her yunan filozofu ışık ve görme eyleminin nasıl gerçekleştiğine dair sorulara cevap bulmak adına çalışmalara imza atmıştır. Empedokles ve 4 Temel Madde
Tumblr media
Antik Yunan Filozofu Empedokles Bu alandaki ilk düşünceler Empedokles ile MÖ 494-434 yılları arasında yaptığı felsefi düşüncelerle başlar. Empedokles evrenin 4 temel maddeden oluştuğunu öne süren bir düşünce ortaya atar. Ateş, hava, toprak ve su bu 4 temel elementtir. İnsan gözü ise ona göre Afrodit tarafından insanlara bahşedilen 4 temel elementten ayrı olarak tuttuğu başka bir maddeden yapılmıştır. Empedokles gözümüzden ışınlar çıktığını ve bu sayede görebildiğimize inanıyordu. Yakında eklenecek konular ile astronomi tarihinin devamlılığı sağlanacaktır. Kaynak: https://bilimuzay.com/optik-bilimi-nedir-optik-biliminn-kurucusu-ve-tarihi/ Read the full article
1 note · View note
bilimuzay · 2 years
Text
Fizik Nedir? - Fizik Bilimine Giriş - Fiziğin Tarihi Hikayesi
Tumblr media
Fizik Tarihi? – Fizik nedir
Fizik nedir?, 16. yy sonrası felsefi alandan çıkarak kendine ait bir alan oluşturmuş en eski bilim dallarından birisidir. 16. yy öncesi fizik, felsefi bir alan görülerek ilerliyordu. Daha sonraları kendine bir yol edinerek kendi alt dallarını oluşturdu. Fizik terimi, diğer bir çok terim gibi Yunancadan gelmiştir. Yunancada doğa yani “fisis” kelimesinden oluşur. Bilimin en eski dallarından birisidir. Astronomi gibi, fizikte Mezopotamya’dan başlamak üzere günümüze kadar yükselerek ve her geçen yüzyılda ayrı bir öneme sahip olarak gelmiştir. Bu alan üzerinde çalışma yapan bilim adamlarının çalışmaları ve düşünceleri zaman içerisinde değerlenmiştir. Günümüzde klasik, modern ve kuantum fiziği olarak 3 ana dala ayrılmıştır. Asıl yapı taşları Antik Yunan zamanında atılan bilim dalı, bilginin el değiştirmesi ve İslam Coğrafyasına geçmesiyle fizik alanında önemli adımlar atılmıştır. Ortaçağ yıllarında tekrar Batı Coğrafyasında önem bulan fizik ve matematik alanları Rönesans ve İsaac Newton ile birlikte en önemli dönemlerine doğru ilerlemiştir. İnsanlığın Serüveni adlı kategoride günümüzde ve geçmişte var olan bilim dallarının ve çeşitli alanlardaki yapılan çalışmaların geçmişten günümüze kronolojik bir şekilde işleyerek gerekli konu ve konular hakkında bilgi deposu oluşturmayı amaçlıyoruz. Bu serüven kronolojik bir sıraya ve bu alan hakkında yapılan neredeyse tüm çalışmaları içereceği için konu biraz uzun olacaktır. Gözden kaçmış konu ve şahsiyetler bulunabilir bunun için konu altına yorum yapmayı unutmayınız. Giriş Fizik Tarihi adlı hikayemizde pek çok alana ve şahsiyete değineceğiz. Neredeyse her bölüm kendi kategorisi altında detaylı bir şekilde işlenecektir. Bu yazıda ise çok derine inmeden fizik alanında çalışma yapan uygarlık ve önemli bilim insanlarından bahsedilecektir. Tarihe uzanamadan önce fiziğin ne olduğunu, ne işe yaradığını dair ufak bir açıklamada bulunalım. Fizik Nedir? En eski ve kuramsal bilim dallarından birisi olan fizik, temelde madde ve enerji arasındaki ilişkiyi inceler. Amacı evrenin nasıl işlediğini gözlemlemek ve anlamaktır. Fizik, doğası gereği diğer bilim dallarının gelişmesini veya değişmesini de temel anlamda değiştirebilecek seviyede temel bir bilim dalıdır. Bu sebeple bazı araştırmacılar tarafından “bilimin temeli” olarak kabul edilir. Kuarklardan gibi temel parçacıklardan başlayıp galaksi kümelerinin oluşumu gibi geniş bir yelpazeye sahip olan fizik dalının temelleri Mezopotamya’dan birkaç örnek dışında Antik Yunan uygarlığına atfedilir. Klasik Fizik Nedir? Klasik fizik, diğer adıyla Newton fiziği. Basitçe anlatmak gerekirse atomdan büyük ve ışık hızından düşük seviyedeki olayları ve maddeleri inceleyen paradigmadır. Modern Fizik Nedir? Modern Fizik, klasik fizik ile tanımlanamayan veya incelenemeyen diğer fizik olaylarını inceleyen paradigmadır. Kuantum Fiziği Nedir? Kuantum fiziği ise günümüzden çokta uzak olmayan yıllarda keşfedilmiş atom altı parçacıkları inceleyen paradigmadır. Bir diğer adıyla Kuantum Mekaniği olarak geçer.
Mezopotamya Uygarlıklarında Fizik ve Bilim– Her şeyin başladığı Yer
Hikayemiz en eski medeniyet olarak görülen tarihçiler tarafından "Tarihin Başladığı Yer" olarak adlandırılan Mezopotamya, Sümer'de başlıyor. Burada az da olsa bilimin ve fiziğin temelleri atılacak daha sonra Mezopotamya'dan çıkıp dünyanın farklı köşelerinde baş gösterecektir. Sümer Uygarlığında Bilimin Temelleri
Tumblr media
Sümerlilere ait kabartma/duvar süslemeleri Sümer, Babil ve Mısır gibi uygarlıkların fizik dalında yaptığı çalışmalar pek fazla olmasa da bir bu bilim dalı üzerinde bir takım çalışmalar yaptığını biliyoruz. Sümerliler matematik ve geometrinin temellerini atarak ilk olarak dört işlemi, kare ve karekök almayı bulmuşlardı. Günümüzde pek çok icadın öncüsü olan Sümerliler daireyi 360 dereceye bölüyordu. Güneş saatini ve ay takvimini icat ederek bir ayı 30, bir yılı ise 360 gün olarak hesaplamışlardı Sümerliler dönemine göre oldukça modern ve gelişmiş bir topluluktu, böylece tarihçiler tarafından “Tarihin Başladığı Medeniyet” olarak kabul ediliyor. Kendilerinden sonraki veya komşu olan pek çok uygarlığın odak noktası olmuştur. Sümer kültürü ve çalışmaları ondan sonraki medeniyetlere ışık tutarak, uygarlıkların gelişmesini sağlamıştır. MÖ 4000 ila 2000 yılları arasında baş gösteren medeniyet, böylelikle fiziğin başladığı veya doğduğu yer olarak kabul edilir.
Tumblr media
Sümer Tabletlerindeki Çivi Yazısı Fizik o dönemlerde felsefi düşüncenin içerisinde işleniyordu. Bu yüzden yapılan pek çok çalışma felsefeyi de içeriyordu. Gökyüzünü ve uzayı gözlemleyerek burçları bulmuşlardır. Günümüz burçları Sümer uygarlığının keşfiyle günümüze gelmiştir. Mısır uygarlığı
Tumblr media
Mısır Yazı Sistemleri Antik Mısır medeniyeti de Sümerliler gibi geometri, matematik, astronomi ve fizik alanlarında önemli çalışmalar yapmıştır. Alan ve hacim hesapları yapabiliyor, matematik alanında kullandıkları on tabanlı rakamları hiyeroglifler ile sembolize ediyorlardı. MÖ 2500 yıllarında yapılan Keops piramidi basit bir matematik hesabı ile yapılamayacak kadar muhteşemdir. Sadece bir yapıyı yapmak için onu düşünmek yetmez, bunun için gerekli matematik ve fiziğe hakim olmanız gerekmektedir. Antik Mısır uygarlığından günümüze gelen mimari eserler bunun birer örneğidir.
Tumblr media
Mısır Piramitleri Astronomi alanında da oldukça ilerlemiş olan Antik Mısır uygarlığı gökyüzünde gördüklerini tanrılara ithaf ediyorlardı. 365 günlük Güneş takvimini kullanılıyorlardı. Günümüzde kullanılan takviminde temelini atmışlardır. Papirüs yaprakları ile kağıt yapmayı ve tıp alanında inanılmaz bir ilerleme göstermeyi başarmışlardır. Astronomi hakkında daha fazla bilgi almak için bir diğer hikayemiz olan Astronomi Nedir? Astronominin Tarihi Hikayesi adlı yazımıza göz atmayı unutmayın. Babil Uygarlığı
Tumblr media
Babil uygarlığının jüpiterin hızını ölçmek adına kullandığı matematik formülleri içeren kil tablet Babil uygarlığı, Sümerlilerden sonra gelen bazı alanlarda çok daha gelişmiş bir medeniyettir. MÖ 1900 ile 540 arasında kendini gösteren Babil uygarlığı da astronomi ve matematik alanlarında oldukça gelişmişti. Geometrinin üstüne ekleyerek daha modern ve daha kolay bir hale getirerek matematik hesaplamalarında ve evreni gözlemlerken kullanmışlardır. Gözle görülebilen 5 gezegenin kayıtlarını tutmuşlardır. Babil uygarlığı geometri alanında kendi dönemine nazaran çok gelişmiş hesaplamalar yaparak Jüpiter gezegeninin zaman içerisindeki hızını hesaplayacak icat ve keşifler yapmışlardır. Yüzyıllar boyunca gökyüzündeki cisimleri inceleyerek kayıt altına alan Babil uygarlığı, astronomi ve matematik alanına oldukça fazla katkı sağlamıştır.
Antik Çin’de Bilim Taneleri
Mezopotamya’dan çıkıp yönümüzü doğuya doğru çevirdiğimizde karşımız yeni bir coğrafya ve yeni bir uygarlık çıkıyor Antik Çin. En eski uygarlıklardan birisidir, tarihi ise oldukça geriye dayanır. Çin tarihi günümüzde 3 ana bölüme ayrılır bunlar tarih öncesi(MÖ 3500 ve daha eski), yazılı tarih(MÖ 1500-1912 arası), modern tarih(1912-Günümüz). Çin uygarlığındaki en eski yazılı kaynaklar MÖ 1500 yıllarına dayanır, Çin’de yapılan icat ve keşifler daha sonraları Avrupa’ya taşınacaktır. Yazılı tarihten başlayacak olursak Çin seddi gibi büyük oldukça büyük ölçekteki yapıları ve para birimi gibi keşifleri bu dönemde ortaya çıkmıştır. Ölçü ve ağırlık birimleri bu dönem içerisinde keşfedilerek bilim alanında diğer çalışmalara da kendi içerisinde ışık tutmuştur. Çin bilgiyi paylaşmak istememesi ve kendi içerisinde ilerleme kaydetmesi nedeniyle bazı tarihçiler tarafından Antik Çin medeniyet olarak kabul edilmez. Fakat Çin uygarlığının barut, matbaa vb. gibi buluşlarını inkar etmemiz mümkün değildir. Her ne kadar dışa kapalı bir toplumda olsalar kendi içerisinde muazzam bir çaba göstererek bilim alanında ilerleme kaydetmişlerdir.
Antik Yunan Uygarlığında Bilimin Doğuşu
Yakında eklenilecek konular ile fizik tarihinin devamlılığı sağlanacaktır. Kaynak: https://bilimuzay.com/fizik-nedir-fizik-bilimine-giris-fizigin-hikayesi/ Read the full article
0 notes