Tumgik
#beylik tabancası
Link
0 notes
netbilge · 2 years
Text
Beylik tabancası nedir? Zati silah ne demek? Subay Beylik tabancası nedir? Astsubay Beylik tabancası nedir?
Beylik tabancası nedir? Zati silah ne demek? Subay Beylik tabancası nedir? Astsubay Beylik tabancası nedir?
Beylik tabancası nedir? Zati silah ne demek? Subay Beylik tabancası nedir? Astsubay Beylik tabancası nedir? Tabanca; kısa namlulu ateşli silah. Tabancalar, çalışma prensiplerine ve mermi muhafaza bölümlerinin şekline göre, şarjörlü veya toplu olarak adlandırılırlar ve kullanılan mermilerin çaplarına göre sınıflandırılırlar. Beylik tabanca polislerin emekli olduklarında vergisini ödedikleri,…
View On WordPress
0 notes
biviskiver · 4 years
Text
İntihar eden Melisa'nın (15) Twitter paylaşımları ortaya çıktı!
İntihar eden Melisa’nın (15) Twitter paylaşımları ortaya çıktı!
İzmir’in Ödemiş ilçesinde yaşayan 15 yaşındaki Buse Melisa K., emekli astsubay babasının beylik tabancasıyla intihar etti. Öte yandan Twitter’da Melisa’ya ait olduğu iddia edilen bir hesaptan yapılan paylaşımlarda babasının kendisini intihara yönlendirdiği anlatıldı. 
Tumblr media
DHA’nın aktardığı bilgiye göre, Hürriyet Mahallesi Şehit Özpolat Caddesi’ndeki intihar olayı saat 02.00 sıralarında yaşandı.…
View On WordPress
0 notes
haberkaraman · 7 years
Text
Tabancayla avuç içinden vurdu
Tabancayla avuç içinden vurdu
Karaman‘da bir kişi tartıştığı şahsı silahla avuç içinden vurdu.
Karaman merkeze bağlı Bayır Köyü Yumrutepe Mevkiinde yaşanan tartışmada bir şahıs sağ eli avuç içinden silahla vurularak yaralandı.
Aralarında geçmişe dayalı bir husumet bulunduğu öğrenilen şahısların tartışmasında K.B. kendisine ait beylik tabancası ile ateş ederek F.K. isimli şahısı sağ el avuç içinden vurarak yaraladı.
Hayati…
View On WordPress
0 notes
kaybolsambirdenizde · 5 years
Text
Tumblr media
Polis çocuğu olmak; ahir ömrünüzde babanız gece görevinden geldiğinde sabah sessiz olmak, telsiz sesleri ile uyumak, okulda "Nerelisin?" sorusuna net bir cevap verememek, çocukluk arkadaşlarını hatırlamamak, okul servisi yerine ekip arabasına binmek, bazen gururlanarak polis çocuğuyum diyebilmek bazen de korkup babam polis diyememektir. Polis çocuğu olmak beylik tabancası ile birlikte yaşamak demektir. Bazı geceler pencere kenarında nöbet tutan anneni görmektir. Her şehit haberinde kendi babanmış gibi içinin yanması, daha çocukken her tayinle birçok plakayı öğrenmek demektir.
Günün kutlu olsun babam. 🇹🇷
3 notes · View notes
mykayserinewsworld · 4 years
Photo
Tumblr media
📌 #İzmir'de, 15 yaşındaki Buse Melisa K., Emekli astsubay babasının beylik tabancası ile #intihar etti. Sosyal medyada genç kıza ait olduğu belirtilen hesaptan yapılan paylaşımlar da gündeme oturdu. https://www.instagram.com/p/CEw2amhFzc4/?igshid=1bk73lwctyarx
0 notes
haberlernews · 4 years
Photo
Tumblr media
Adana’da temizlediği tabancası kazara ateş alan polis memuru hayatını kaybetti Alınan bilgiye göre, Adana Polisevi'nde görevli polis memuru H.G'nin (46) temizlediği beylik tabancası kazara ateş aldı.
0 notes
haber-zeynart · 4 years
Text
Çatlak Şanzel, Armağan Çağlayan'ın programında bir doktoru öldürdüğünü açıkladı
Tumblr media
ABONE OLKamuoyunda 'Çatlak Şanzel' ismiyle bilinen şarkıcı Şanzel Çetin, Armağan Çağlayan’ın YouTube’daki programında tepki toplayan ifadeler kullandı. İşlediği bir cinayeti anlatan Şanzel, babaannesinin ölümünden sorumlu tuttuğu doktoru nasıl öldürdüğünü anlattı. "TEDAVİ SÜRECİNDE HATASI VARDI"Çatlak Şanzel, hayatındaki en önemli kişinin babaannesi olduğunu bu sebeple vefatının onu deliye döndürdüğünü, dedesinin beylik tabancası ile yanlış ameliyat ettiğini iddia ettiği doktora 3 kez ateş ettiğini bir kurşunun denk gelerek doktorun ölümüne neden olduğunu söyledi. Doktoru öldürmesinin ardından 36 sene hapis cezası aldığını fakat yaşının 18'den küçük olması ve cezaevindeyken başka suça bulaşmaması, üniversitesi kazanmış olması gibi etkenlerle yalnızca 7 yıl 2 ay hapiste kaldığını söylemesi ise herkesi daha da sinirlendirdi. "ONDAN SONRA ALIŞKANLIK YAPTI" Çetin, cinayeti tiye alarak şöyle devam etti: ""Ondan sonra alışkanlık yaptı, birkaç kere de yaralamadan girdim." Şanzel Çetin'in bu ifadeleri sosyal medyada büyük tepki toplarken, Çetin'in sözlerine kahkaha atan Armağan Çağlayan da eleştiri oklarının hedefi oldu.Gelen tepkiler üzerine Çatlak Şanzel hashtag'i Twitter gündeminde 2. sıraya kadar yükseldi. 'Neredesin' şarkısı ile ülkede ve internette gündem olan şarkıcı Ankara'da çeşitli mekanlarda sahne alıyor. Read the full article
0 notes
bandirmahaber · 4 years
Photo
Tumblr media
Kaza kurşunuyla hayatını yitiren mütehassıs çavuş Mustafa Albayrak memleketine uğurlandı Afyonkarahisar Bölge Jandarma Komutanlığı'nda vazifeli Mütehassıs Çavuş Mustafa Albayrak, dün mesai sonrası soyunma kabininde kıyafetlerini değiştirirken beylik tabancası kazara ateş aldı.
0 notes
netbilge · 2 years
Text
Şehit polis memuru Aytaç Babayiğit kimdir? Kaç yaşında, nereli? Nasıl şehit oldu?
Şehit polis memuru Aytaç Babayiğit kimdir? Kaç yaşında, nereli? Nasıl şehit oldu?
Muğla’nın Ortaca ilçesinde polis memuru Aytaç Babayiğit polis merkez amirliği içerisinde kazaen silahın ateş alması sonucu hayatını kaybetti. Maalesef üzücü olay, saat 00.30 sıralarında Ortaca İlçe Emniyet Müdürlüğü Polis Merkezi Amirliği’nde meydana geldi. İddiaya göre, polis memuru Ö.K.’nin (38) temizlediği beylik tabancası ateş aldı. Ö.K.’nin silahından çıkan kurşun, aynı odadaki 28 yıllık…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
habersunum · 4 years
Photo
Tumblr media
Afyonkarahisar'da beylik tabancası uzman çavuşun sonu oldu
0 notes
siirkatliami · 7 years
Text
Kıyısız kalalım bir gün seninle Şehirsiz kentsiz Çocuksuz çiçeksiz Ve belki Tanrısız... bir sokakta sarıl belime mesela Savaşta ihanet eden komutanların beylik tabancası gibi Küllükte sönmüş sigara Yanık bir fotoğraf Bozuk bir plak gibi düş aklıma...
3 notes · View notes
ayhankoksal · 5 years
Link
Psikolojik Sorunları Yüzünden Emekli Edilen Uzman Çavuşa Beylik Tabancası Verildi.
0 notes
hakimiyet · 5 years
Photo
Tumblr media
Polis memuru kafasına tek el ateş ederek intihar etti https://ift.tt/2XGgH5i
Polis memuru kafasına tek el ateş ederek intihar etti Konya İl Emniyet Müdürlüğü asayiş şube müdürlüğüne bağlı  kayıp şahıslar büro amirliğinde görevli polis memuru kendisine ait beylik tabancası ile intihar etti.
July 10, 2019 at 06:06PM
0 notes
esatkose123-blog · 5 years
Text
Üç Firenk Havası
Sanırım eski kafalı bir insanım. Bu yazıyı önce kara kaplı eski defterime el yazımla yazıp, sonrasında bilgisayar puntaları haline gelmesini sağlayacağım. Bu tür analog olayları hayatımın her anında uygulamayı seviyorum, sanırım avcı-toplayıcı atalarımın geride bıraktığı ve bu yerleşik düzenle düzenli kavgama sebep olan miras bu. Yine de bir yerden sonra bu dijitalliğin mahsuru ve mağduru oluyoruz. Ben de isterdim bu mektubu bir güvercinle olmasa bile bir posta zarfı içinde göndermeyi. Belki olayın bu kadar çetrefilli olması ona şu andan daha büyük anlamlar katıyor ve şu andan daha değerli olmasını sağlıyordur. Hayatımız kolaylaştıkça anlamsızlaşıyor gibi geliyor. Aslında hayatımızı kolaylaştıran onca şeyin kullanım sahası basitleştikçe mevcudiyetinin değeri unutuluyor. Her şeyi birilerinin bizim için düşünmüş olması ve hayatımızı belli normlar bütünü altında, ehlileştirilmiş bir at gibi sırtımızda eyerli yaşamamız gerektiği düşüncesi, beni hep çıkmaza sürüklüyor. Oysa bir yılkı olmak isterdim. Hür ve başına buyruk...
Bugün seni Didim'e götüreceğim. Beni derinden etkileyen ve kısa sürede olsa dünyanın en huzurlu hissettiğim o yere... Tüm kaotik zamanlarımda gözlerimi kapatıp, o tatlı eylül ikindilerinin sıcak rüzgarını suratımda hissederim. Hazırsan gidelim mi? Yolumuz uzun.
Geçmişin kumdan fışkırarak çektiği taşların arasında kendi geçmişime ait şeyler buldum. Birkaç bin yıl öncesinin insanlarının gülümseyerek baktığı topraklara, onların yüzlerindeki tebessümü hatırlayarak baktım. Yüzümdeki tebessüm birkaç bin yıllık değildi. Rüzgar yüzüme değdiğinde zamanın ne kadar mükavim olduğunu hissettim. Sonrası Mahmut Abi'nin bahçesi tabi.
Ayaklarımın beni çektiği yerin çocukluğum olduğunun farkında değildim. Yine bir munzur zamanda incir ağaçların altında üç köşe sedirden koltuklar, karşımda siyah beyaz toplu bir lise fotoğrafı "eski olduğu aşikar", aralarından birisinin Mahmut Abi'nin babası olduğunu tahmin ediyorum. Ancak hangisi tam olarak çıkaramıyorum. Yanında yine çocukluğumdan kalma sinekleri kaçırıyor diye anımsadığım süs kabağı asılı duvarda. Sağ köşemde ise bir şömine var. 3-5 parça odun, yakılmayı bekliyor. Tepesinde 2 adet beylik tabancası altılı revolver. Onların altındaki gözde eski bir radyo, çalışıp çalışmadığından şüpheliyim. Orada duruyor olması bile mevcudiyetinin temelini oluşturuyor. Yanında bir gaz lambası, geceyi bekliyor.
Arkada küçük bir kız çocuğu 12-13 yaşlarında, Mahmut Abi'nin kızı.İster istemez kendi çocukluğum geldi hatırıma. Kendimi dedemlerin bahçesinde buldum. Aynı kabak asılıydı kireç duvarlarda. Ağzı yüzü kiraz ve dut yemekten al düşmüş bir çocuk gördüm, annesi sırtına kuru havlu tepiştirmeye çalışıyordu.Mahmut Abi'nin sıcak kahvelerini yudumladık. Antik Apollo şehrinin kalıntılarına komşuluk yapan bu evin bahçesinde birkaç yılın yada birkaç bin yılın önemi yoktu. Orada olmuş ve son bulmuş olan her şey oraya aitti.
Bahçesinden topladığı incirlerden ikram etti Mahmut Abi. Sessiz, içten, kendi yağında kavrulan birisine benziyordu. "İncirlerin çoğu dökülüyor, yaban hayvanları bayram ediyor." diyor. Şömineyi gösteriyorum. Ne zaman yakacaksınız diye soruyorum. "Sonbaharda gel." diyor. En güzel mevsimiymiş."Zaten soğuk olmaz buralar." diyor. 3-4 odası varmış, gelen misafirlere kiralıyormuş. Evin içine giremedim. Tüm tadını bir anda çıkarmak açgözlülük gibi geldi, istemedim. Bir daha yolum düşene dek içerisinin nasıl bir yer olduğunu merak edecek, her akşam yatmadan önce kafamda evin içini resmetmeye çalışacaktım. Mahmut Abi kartını verdi. Tekrar yolum düşerse Didim'e, ilk geleceğim yerin burası olacağını söyledim. Öyleydi. Umarım uzun bir zaman almaz.
Kendimi insan hayatının geçiciliği ve mutlakiyeti arasında bir durakta, Araf'ta, bulduğumdan hoşnuttum. Mahmut Abi'nin babasının duvarda asılı fotoğrafı geldi aklıma. Her şeyin bir zamanı vardı. Her şey bir oluştan ibaretti. Arkamdaki 2500 yıllık bir şehrin kalıntıları ile birkaç bin yıl öncesinin insanlarının gülümseyerek baktığı topraklara, onların yüzlerindeki tebessümü hatırlayarak bu kadim yeri istemeyerek terk ettim. Şimdi düşünüyorum da insan hayatının içindeki o koca kavganın pek bir önemi yok. Kozmik bir bilince sahip olmak için bazen astronomların gözünden görebilmeye çalışmak lazım. Hayattan bir adım geri çekilip resmin bütününe bakabilmek. Tıpkı astronom Carl Sagan’ın yaptığı gibi. Voyager 1 uzay aracının 1990 yılında dünyaya yaklaşık 6 milyar km uzaklıktan çektiği fotoğrafı görünce şunları söylemişti ünlü astronom:
“Şu noktaya tekrar bakın. Orası evimiz. O biziz. Sevdiğiniz ve tanıdığınız, adını duyduğunuz, yaşayan ve ölmüş olan herkes onun üzerinde bulunuyor. Tüm neşemizin ve kederimizin toplamı, binlerce birbirini yalanlayan din, ideoloji ve iktisat öğretisi; insanlık tarihi boyunca yaşayan her avcı ve toplayıcı, her kahraman ve korkak, her medeniyet kurucusu ve yıkıcısı, her kral ve çiftçi, her aşık çift, her anne ve baba, umut dolu çocuk, mucit, kâşif, ahlak hocası, yoz siyasetçi, her süperstar, her “yüce önder”, her aziz ve günahkâr onun üzerinde – bir gün ışığı huzmesinin üzerinde asılı duran o toz zerresinde.”
0 notes
sonhaftaedebiyati · 5 years
Text
Şayet Bitmişse Yollar
Peşindeydim.
Kırıklarını topladın dün bu şehirden, semt semt. Yağmurlu bir Kadıköy akşamına karıştın metronun kalabalığından. Saatine bakmadın bile, gerekirse iki ile iki beş ederdi, sen yine geç kalırdın.
Halk otobüsündeydin, Maltepe sahilinin ayazınaydı istikamet. Sabahın tüm mavisini saçlarına dökmüştü zaman, bir isimsizin; yanında oturuyor ama gideceği vakti kolluyordu artık.
Zaten senin hayatında da kalmamıştı maviye yer, çoktandır simsiyahtı yeni doğan günler bile. Aydınlık bir insan da değildin zaten, sende ne gezerdi sevgiyi mesafelere dökecek, o harbi mukavemet.
Köhnelerine yürüdün Beşçeşmeler'in. Başka bir isimsize uğradın, borcun vardı sanırım. Bir selama sığdı suçların en çaresizi, el değiştirdi ellilik bir kağıt.
Bu sefer saatine baktın, sorsalar sen hep bekleyeni olmuştun bu limanın. Bir kez daha yanıldın.
Son kez sahneye çıktın. Bir ellilik fıçının seni ulaştırabileceği nasıl bir kafa olur bilinmez ama en sarhoşu hep sendin bu müzikalin. Durdun, son kez bana baktın.
Uzaktan seyrettin yine, kendin dışında herkese dağıttığın o saf mutlulukla çizilmiş tabloları, son kez. Kaçmak hep en basitiydi, aklına bile gelmedi bu sefer.
İzledin saatlerce, bir yapmacık yarım gülüş ararcasına sanki insanlarda.
Şiirler okudun aynanın karşısına geçip; sonrasında bir yarım gülüş, dünyanın en yapmacığı sendin o an.
Yarattığın ütopyalara kendini figüran bile edememiştin. Yarattığın ütopyalar hep iki kişilik kadardı, sen biri bile olamamıştın.
Kaçmıştın. Bu şehrin taşına toprağına unutturmuştun kendini. Denizini yorgan ettiğin sahillerde bile izin kalmamıştı.
Geçmişin silinmişti hayatından bir uçak biletiyle. Günlerin beyaz ışıktan arınmıştı tamamen bir yaz gecesi çıktığın o yolda. Gün eksilmedi pencerenden ama güneş de bir daha hiç uğramadı kapına.
Evdesin. Baş ucunda bir lambaydım ben; ya da yarım karalanmış kağıdın üzerindeki, bir kalem.
Aklındaki her türlü ölüm sahnesinden uzak, hayata karşı savunduğun son kalen...
Kafandaki en son sestim:
"Sebepsiz de mutlu olur insan, bu hep böyledir lan!" diye savunan.
Bir sinema biletindeki, güzel aile saadetindeki; saraylardan adaleti, sana limanlarda hep bir gemi bekletecek o hayat sevinci, o yaşama umudu, o akışa tutulabilme gayesi... işte o bendim.
Bakmadın bile yüzüme ondan sonra. Son bir rakılık hatrı kalmıştı sende dünyanın. O tek bardağın yanına erinmeyip de kavun dilimleyecek kadar severdin aslında sen hayatı, hatırlamadın.
Bir ölüm senfonisi seçtin kendine, bir de beylik tabancası. Seçimlerin seni yüceltirdi hep, son seçiminle sonlandı hayatın.
35'likten bir duble eksildi, senden bir oluk kan.
Bana yüz çevirmiş bir yığın etten torbaydı en son,
Yerde boylu boyunca uzanan.
Ben ki, peşindeydim;
Hayat sevincini sen görmezden geldin.
0 notes