#birazcık ağlıyorum ama sorun değil

[kullerindendoganbirgolgemisali]

Hiç üzülmedim diyemem. Çünkü çok üzüldüm, çok canım yandı, çok ağladım... Çok kötü günlerdi... ama geldi, geçti ve bitti.. Ne kadar hatırladığım da beni ağlatsa da bitti, ama yine de ben o kötü günlere ve her şeye rağmen çok teşekkür ederim. Yaşattığınız o acılar beni o kadar güçlü bir insan yaptı ki... hayata karşı tecrübe kazandım, büyüdüm, öğrendim, hayata tutundum... yaşadığım her şeye rağmen direndim ve bu savaşı galip geldim..

[karincakarakedi]

Ağustos Böcüğü Modundan Çıkmaya Çalışan Karıncadan Mırıltılar~

Gerçekten herkesin çığlık atıp "Yeter yav!" demek istediği zamanlar vardır, değil mi?

Bugünlerde ben de böyleyim.

İnsan yaş aldıkça hislerini belli etmemeye başlıyor. Ağlamak istediğinde ağlamamaya, gülmek istediğinde gülmemeye.. Ruhunu saklamaya başlıyor. Böyle bağırmak istediği zamanlarda sessizliğe gömülmeye başlıyor.

Gerçi benim sessizliğe gömülmekle derdim yok, gürültü kirliliği yaratmak istemem :')

Ama son zamanlarda ağlamak istediğim zaman ağlıyorum, gülmek istediğim zaman gülüyorum. Tabii ki ciddi ortamlarda gülünecek bir şey bulan dengesizler gibi değil.

Metrobüste komik bir şarkı dinlerken kıkırdamak yanlış değil. Bir kediye "merhaba" demek de yanlış değildir. Ne zaman kedilere selam versem tuhafmışım gibi bakılıyor. Ama tatlılar~ Ağlamak konusunda ise.. Geçen gün hoş olmayan bir olay yaşadım. Cidden korktuğum bir şeydi. Çığlık ata ata ağladım.

Çünkü cidden korkmuştum. Bu zihnimi gerçekten rahatlattı. Dışarıdan bakınca 5 yaşında bir çocuk gibi göründüğüme eminim. Ama umurumda değil, gerçekten çok korkunçtu. Düşününce tüylerim diken diken oluyor. Sadece olayı buraya yazmayacağım sadece benim bilmem bu gezegene yeter de artar xD Kısaca.. Duyguları biraz daha göstermek yanlış değil. Böyle düşünüyorum~

Bu haftaya kanji tekrarı yaparak başladım. Ders programım kursa başladığımdan beri oturmuyor. Oturacak. Çünkü bu konuda fazlasıyla inat ettim :')

Eskiden öğrendiğim kanjileri karışık yazıyorum, böylece kalıcılığı artıyor.

Bazılarını cidden unutmuşum. 2000 kanji olduğunu düşününce.. Daha 100 tanede böyle oluyorsam.. Yandık!

Devam devam!~

Bunun dışında elime takılıp kalmış kenara bırakıp başka bir kitaba başlasam da aklımın kaldığı "Sultan'ı Öldürmek" adlı romanı bitirdim. Bir şeylerin yarım kalması hissinden gerçekten nefret ediyorum.

Bunun da etkisi var. Spoiler vermeyeceğim ama tuhaf bir kitaptı. Ben daha farklı kurgular okuduğumdan da tuhaf ve aynı zamanda ilginç bulmuş olabilirim gerçi..

Neden mi?

Hem okurken çok sıkıldığım, hem tarih hakkındaki bilgilerim için fikir edindiğim hem de bir o kadar meraklandığım bir romandı. Arkadaşım Ahmet Ümit konusunda "Sonunu hiç tahmin edemiyorum" demişti. Gerçekten öyle. Sonunu hiç tahmin edemedim. Diğer romanları da böyle midir acaba?

Dürüst olmak gerekirse bir polisiye daha okumak için zihnim hazır sayılmaz ama ileride neden olmasın? Yazım tarzı hoşuma gitti~

Kitap demişken çizgi roman/mangalardan da azcık konuşayım.. Horimiya 2 geldi ve Kadın ve Kedisi yeniden basıldı.

Kadın ve Kedisi'ni uzun süredir bekliyorum, 2019'da basıldığı zaman alamamıştım. Tekrar basımını beklemeye koyuldum. Şansıma tükenmişti :') Bu işte beni karnımı ağrıta ağrıta güldürür. Ne beğenirsem onun tükendiğini görme ihtimalim yüksek. Tesadüf müdür yoksa şanssızlık mı bilemiyorum..

Neyse ki yayın evi bu ay tekrar bastı. Öyle büyük bir macerası yok bu çizgi romanın. Ama içinde kendinizi bulabileceğiniz bir eser derler ya, belki de bu tanıma uyuyordur. Bundan tam olarak emin olamam, hepimizin iç dünyası farklı sonuçta..

Hoşuma gitti. Ayrıca yanlış hatırlamıyorsam Blue Period adlı manganın çizeri ile bu eserin çizeri aynı. Makoto Shinkai ile çalışmaları hoşuma gitti. (Yazar internetten kontrol edip geri döner)

Evet, oymuş. Blue Period'u da bir gün dilimizde görmek mümkün olur mu acaba * _ *

Bakalım~

Zihmini rahatlatan tek şey bu ara oyun oynamak ve okumak. Ki bu benim şükrettiğim bir şey, okuma hevesim de kaçsa gerçekten yıkılırmışım gibi hissediyorum.

Okumak beni bir şeyler yapmaya teşvik ediyor.

Bu hafta dans derslerine giderken neşem yoktu. İçimden neşeli ve enerjik olmak geçmiyordu çünkü.. Ama okuldaki eğitmenlerin enerjisi, insanların tatlılığı derse odaklanıp iyi vakit geçirmemi sağladı genel olarak.

Tek sorun insanlarla iletişim kurmak hâlâ birazcık zor. Gerçi.. Bugün arkadaşımla konuştuktan sonra fark ettim. O beni oldukça destekliyor iletişim kurmam konusunda. Ama..

Şöyle bakınca..

Dün bir fotoğraf çektirme olayı yaşandı. Herkes toplandığında ilk anda çekindim. Sonra ise bu çekinmenin lise yıllarımdan kalan bir refleks olduğunu fark ettim. Bunu kırdığım bir saniyede fark ettim ki.. Aslında istemiyormuşum da. Elbette hocalarımla fotoğraf çektirmek o ortamda olmak isterim. Ama dün istemiyordum. Çekingenliğimin yanında isteksizliğim de vardı.

Bunun sebebi ise cidden fotoğraflarda ortamın yabancısı gibi duruyor olmam xD Cidden fotoğraf çektirmeyi sevmiyorum. Ama birkaç hatıra için arada çekingenliğimi kırmakta fayda var..

Bunu kırıp sohbet ettiğim birkaç kız var. Gerçekten tatlı insanlar * _ * Hayatımın en hoş değişikliklerinden biri oldu bu kurs~

Tek sorunum iş tavsiyesi verenler xD

Gerçekten..

Neden? Neden insanlara iş konusunda tavsiye verirsiniz ki :') İstedim mi? Sordum mu? Günlük hayatta bunun stresinden kaçtığım yerde karşıma çıkıyor.

"Salın yav beni" xD

Neyse yazıyı bunalmış bir yüzle başlatmama rağmen yazarken fark ettim, güzel şeyler de oluyor~

Görmediğim şeyleri gösteriyor bu blog.. Buraya kadar okuyan herkese teşekkür ederim. Bir sonraki yazıda görüşürüz, herkese ganbatte!

Not: Şuraya da Horimiya'nın kapağını bırakayım gerçekten yeşili çok sevmesem de bu kapağı çok beğendim~ Bölümleri okurken de eğlendim * _ *

~Anka

[uzaydankovulanay]

Ben size değil, verdiğim değere deymeyişinize ağlıyorum.. Bugün, sen yanımdan kalkarken o hışımla kendimde sorun aradım başta. Birazcık buldum ama onlar da aşılmıştır dedim. Ama sen, gitmek istiyordun. Beni sevmiyordun, bunu bana söyledin.. sonra ağladım.. ve ağlayarak makarna yedim.. keşke seni hiç tanımasaydım demeyeceğim. Keşke sana bu kadar zaman tanımadaydım.. görüşürüz, umarım görüşünce kalbimi kırmazsın.

[wuwfpublicmedia]

Zeus Kabadayı Hayat Kahvesi Şarkı Sözleri 2018-2019

Hayat kahvesinde oturdum bi paket sigara alıp Ciğerlerime fısıldadım affedin diye Masamda gülümsüyordu çakmak tıpkı senin gibi Güzel yüzüne kurban olduğum gülümse canım senin

Sonra sigara yakıp üfledim seni Öyle bir of çekiyorum ki bugün duyan dur dedi Sanırım ağlıyorum yolun sonuna vardım Nereye gitsem oradasın yürüyemiyorum artık

Sorun sende değil bende onla uyumak istiyorsun ne yapıcan benimle? Sende haklısın sevmek ayıp paran yoksa Cebinde çığlık atmak istiyorum ölen yok mu benimle?

Bırakın ne olur birazcık ağlıyım sesim kısıldı lan artık bağırmaktan ağlıyım Ağlıyım ki hepsi akıp gitsin gözümden Yoksa canıma kıyıcam ulan şimdi onun yüzünden…

Bana bi kahve getir içinde acı hayaller olsun şeker yerine onu koy Belki bugün biter içimdeki bu acı günlerimi şaşırdım be bugün ayın kaçı?

Saatleri de şaşırdım ondan ayrı her dakika gelir gözüme karanlık Sakın gelmesin resmine bile bakamıyorum bi kere görürsem eğer Yarın ne olur bilemiyorum

Dayanamıyorum gücüm yok mutlu olmak haram bana bugün varda yarın yok Saatlerimi biraz geriye alsam bana döner mi geri peki sevmiyor da olsa

Canım dan dan be usandım ağlamak komik mi ulan ama gülüyor o orda Bende gülerim elbet zaman gecen sonunda. Düşündüğüm tek şey ise bugün kimin koynunda.

Zeus Kabadayı sanatçısına ait diğer şarkı sözlerini incelemek için ilgili kategoriyi inceleyebilirsiniz.

The post Zeus Kabadayı Hayat Kahvesi Şarkı Sözleri appeared first on E-SarkiSozleri.com.

E-SarkiSozleri.com https://ift.tt/2rdE1d0 Kaynak e-sarkisozleri.com

[bbirnisanikibinonyedii-blog]

03.59

10 haziranı 11 hazirana bağlayan gece saat 03.59 yazmaya başlıyorum sevgilim kulaklığım takılı Neşet Baba çalıyor ben seni düşünüyorum günün son ama en güzel sigaralarını içiyorum ve şuan kendimi hiç iyi hissetmiyorum sevgilim gerçekten seni çok özledim bugünün sabahı çok güzeldi eğlendim akşamı ayrı bir güzeldi senin başının ağrıdığını öğrenene dek basit bir şey belki ama inan içimi yaktı içimde kötü bir his var bişey olmuşta söylememiş veya söyleyememiş gibisin bunu sana asla soramıycam ama olsun burda yazıyorum işte yazdıkça gözlerim doluyor kirpiklerim ıslanıyor sanırım tutamıycam kendimi bırakmak istiyorum ama bırakamıyorum tutuyor içimde bişeyler olmuyor yani böyle geçen gün beraber olduğumuzdaki gibi saatlerce ağlamak istiyorum ben dizine yatıp benim sana ihtiyacım var sevgilim ölüyorum şuan bildiğin duvarlar üstüme geliyor herşey üzerime geliyor 3 tane içtim ilacımdan rahatlarım belki dedim ama hiç faydasını göremedim sanırım tamamen psikolojik , nefes alamıyorum sevgilim camım açık ama nefes alamıyorum özlemin boğuyor şuan sen en çok masum bir şekilde uyuyorsun ama ben göremiyorum en çok bu yakıyor canımı şuan seni uyurken seyredememek napıcaz biz sevgilim ne olucak bu halimiz  ben seni çok özledim..

vee

04.04 düşen ilk gözyaşı

evet sanırım başarıyorum bak kirpiklerimin ıslanması sonuç verdi birazcık ağlıyorum ama mutsuzluğumdan hüzünümden değil seni özlediğimden sevgilim seni göremediğim için şimdi sertap erener olsun çalıyor mesela heryer anı sevgilim her şarkımda senin ayrı anın var telefonda fotoğraflar açık  sana yazarken onlara bakıyorum bir yandan kül düşmüş üstüme haberim yok gözümü alamıyorum ki sana bakarken ben napıcam  böyle sen benim hayatımı elimden alıyorsun tamamen sana bağlanıyorum güveniyorum sana sorun o değil zaten hayatımın benim için pekte bir önemi yok sadece sen ve ablam beni şu hayatta ayakta tutan ikili şimdi daha fazla yazamıycam çünkü cidden boğuluyorum bi 5 dakika mola vereyim geliyorum sevgilim..

04.16 biraz uzun bir mola oldu ama geldim

hıçkıra hıçkıra ağlamak istedim ama bunu yapamıyorum biliyorsun sevgilim o yüzden hafif hafif gözlerimden çeneme inen göz yaşlarıyla idare ettim sigaramın üstüne düştü birtanesi baya ilginçti böyle cız etti sigara çığlık atar gibiydi ilginç bir psikoloji yaşıyorum şuan da çok değişik her şey ağladıktan sonra yazıcak bir şey de bulamıyorum üzgünüm sevgilim bu yazıyı bura da noktalıycam derken aklıma birşey geldi bu gece bir gariptin baş ağrısındandır büyük ihtimal ama olsun sadece içim kötü oldu söylemek istedim  seni çok seviyorum sevgilim bol bol öpüyorum artık başka bir gece beraber olmak üzre elveda sevdiğimm

04.19 sigaramı küllüğe basıp rüyalar da seninle buluşmaya gidiyorum sevgilim iyi uykular’