Tumgik
#ekremozturk
hislere-yolculuk · 6 months
Text
"Yaşamak denen bu kuru gürültünün sırtında bir kanbur olduğunu anladığımda, kendim için yaşamadığımı fark ettim. Başlangıçta kendime yalan söyledim, ama derinlerde biliyordum ki gerçek öyle değildi. Yıllar boyunca alıştığım yolları takip ederken, senin yoluna kaydım. Ama senin olmadığın her bir zamanda ve seninle yürümediğim yollarda attığım adımlarda kayboldum. Seninle yürünmediğim her yol, kaybolmanın sessizliğinde uzayan bir yolculuğa dönüştü. Uçurumlar ayaklarımın altından kaydı. Her bir çırpınmada senin elini aradım. Beni tutatacak tek bir el, senin elindi.
Kabusla gördüğüm her gece yarısında seni, vuslat sabahı gibi içimde sakladım. Gün ışığım sendin, senin sesin, senin bakışın, senin nefesin. Hayat seninle güzel, seninle anlamlı, seninle manalı."
12 notes · View notes
hislere-yolculuk · 6 months
Text
İnsan bir zaman sonra bir daha geri gelmeyecek olan bir ömrün harcandığının farkına varıyor.
Emek verdiğin herşeyin gözünün önünde, göz göre göre ziyan oluşunu izliyorsun.
Bir süre sonra emek verdiğin ve kıymetini bilmeyen herkese kırılıyorsun...
Her bir yolun, bir sonunun olması insanı rahatlatıyor.
11 notes · View notes
hislere-yolculuk · 11 months
Text
.
Eğildim kimseler görmeden kulağına...
"Ucuz hikayeler de yazabilirdim sana,
ama ben seni sevmeyi seçtim" dedim usulca...
Aslında seni sevmek zordu...
Zor olanı seçtim ve sevdim seni...
Oysa, seni sevmek yanmak demekti...!
Yandım,
Noksandım,
Deliydim,
Yaşlanıyordum...
Birbirine ait olanın ama henüz bir arada olmayışının yangını ve noksanı...
Hasrete ve imkansızlığa isyan etmenin deliliği...
İnsanın asıl vatanı gönlüdür ya...
Sevdim, gönlünü vatanım yaptım.
Orada çiçekler açar, nehirler buz gibi suları çağlar, kuşlar en latif melodileri şakırsa, dışarıda sürüp giden hengamenin ne ehemmiyeti var...!
Cibran'dan hatırlıyorum,
"Hayatı insanın içinde yeşerir, dışında değil" diyordu...
Ama bir gün sen gittin..!
Gözlerinden çok bakışının güzelligini, dudaklarından çok öpüşünü ve az olan saçlarımı okşayan ellerini hatırlıyorum, içimde yeşeren ama az kalan SENLE...
17 notes · View notes
hislere-yolculuk · 1 year
Text
Kaç yıl, kaç ay derken Eylül de geçiyor ve yine yokluğuna yazarken seni düşünüyorum Gülüm
12 notes · View notes
hislere-yolculuk · 1 year
Text
Ne her gelen sevdi, nede her giden sevmekten vazgeçti.
Kimi duygularına yenildi, kimi ise kaderine boyun eğdi.
9 notes · View notes
hislere-yolculuk · 1 year
Text
.
Eski zamanın insanlarıyız...
Zaman eski, insanları mevsimleri gibi bozulmamış ve güzeldi...
Çocukken annelerimiz, boyun buğday tanesi kadar uzar deyip Arefe günleri yıkardı bizi...
Boylarımız belki çokda uzamadı  ama bizim yüreklerimiz büyük ve güzel oldu.
O günlerin güzelliğinden mi, doğallığından mı bilmem ama başka sevdik biz, başka inandık, başka yaşadık, başka çocuklardık, başka büyüdük ve başka öleceğiz.
13 notes · View notes
hislere-yolculuk · 1 year
Text
Özdemir Asaf'ında dediği gibi:
"Otobüsün sol camından manzarayı seyrederken, sağ camından kaçırdıklarımızdan ibaretti hayat..."
Ve biz bu hayatı o kadar yok saydık ki; yaşamayı unutup, olumsuzluklara takılıp kaldık.
Mutluluk yerine mutsuzluk, güzel insanlar yerine kötüler ile uğraştık, sevmedik hep yerdik...
Ve bir hayatı hiçler uğruna tükettik. EÖ
12 notes · View notes
hislere-yolculuk · 2 years
Text
Merhamet sokağıdır,
kâdın kokusu...
Kitabın ortasında şiir,
bahardâ güneş...
Gökyüzünde masmavi bir gülüş..
Sevmenin kâlp yarısıdır kadın,
sesiyken sarar tüm hücrelerini...
Saçlarıyla büyüler gözlerini...
Güzelliğiyle gizler masumiyeti...
Sar,
Sev,
Kucakla...
Hepsi bu...!
.
Tumblr media
14 notes · View notes
hislere-yolculuk · 2 years
Text
Yarım sevdalar,
Yaşanmamış aşklar,
Söylenmemiş türküler,
Ve sana ve sana yazdığım şiirler oyalar beni...
15 notes · View notes
hislere-yolculuk · 2 years
Text
Rüyamda gördüm,
Rüyamda kaldım,
Hatıralara daldım kaldım...
Soylu sevdam..!
Merhaba demek isterdim, yağmurlu Kırşehir sabahında, Cacabey meydanında...
Bütün sabahların en güzel sabahında,
kentin en güzel kadınına,
en soylu aşkına,
Merhaba demek isterdim,
güz yağmurlu sabahında Merhaba...
9 notes · View notes
hislere-yolculuk · 2 years
Text
Haftalar ve aylar bir kâğıdın yanarak tutuşması gibi hızla tükenirken, ben yetişemiyorum bu hıza, ayak uyduramıyorum.
Sanki hareket vakti geldi ve son trene yetişme telaşı gibi her şeye acele etmem gerekiyor.
Geçen bir ömür, yaşanan güzellikler, hatırlanmak istenmeyen kötülükler...
Geride kalan insanlar, olmazlara rağmen yanımda taşıdıklarım, varlıkları ile mutlu olduğum, vefa duyanlar, vefasızlıkları ile unutulup gidenler...
Sevdiklerim, sevenlerim...
Soruyorum kendime, "Nedir, dedim bu yaşamak...?
Bir düş, dedi; birkaç görüntü..." diyen Hayyam aklıma geliyor.
Geçen bir hayat ve ben...
..senin kuşların olurdu, mevsimi yolculuklara çağıran...
15 notes · View notes
hislere-yolculuk · 1 year
Text
Tumblr media
.
Ben bir babayım.
Baba demek, fedakarlık etmektir.
Hanı bir söz var ya;
"Baba Adam" diye...
Kocaman bir yüreğe sahip olmak,
Sevdiklerine cömert olmak,
Fedakarlık yapmak,
Her türlü riski göze almak,
Yürekten ve karşılıksız sevmek,
Sevdikleri için yaşamak ve sevdiklerini yaşatmak ...
Baba adamlara hastır.
Ben bir babayım ve "Baba Adamım"...
Evlatlarımız Iyi olsun, Güzel olsun, Adam olsun.
Hayatınızda her ne şekilde, "Baba Adamlar" varsa, kıymetlerini bilin.
Baba Adamların, Babalar Günü Kutlu Olsun.
#ekremozturk
#babalargünü
15 notes · View notes
hislere-yolculuk · 1 year
Text
....
Yıldız Tilbe'nin önce "gidiyorum uzaklara, sensizliğe" dedikten sonra "kahretsin yapamıyorum" dediği kısımdayım.
Bir yol ve bir yolcu...
Ben...
Gidiş olur, geliş olmaz.
Belki...!
Orhan Veli Kanık ne güzel demiş;
Beni güzel hatırla.
Dizlerimde uyuduğunu düşün.
Saçını okşadığımı üşüyen ellerini ısıttığımı.
Mutlu olduğun anları getir gözünün önüne.
Alnından öptüğüm dakikaları.
Birazdan kapından içeri gireceğimi düşün.
Şaşırtmayı severim biliyorsun.
Bu da sana son sürprizim olsun.
Şimdi seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum.
Beni güzel hatırla
Gidiyorum...
#ekremozturk
.
14 notes · View notes
hislere-yolculuk · 2 years
Text
...
Tenin tenime değmese bile,
Gözlerin bana bir kez baksın yeter..
Gözlerine gözlerime bakarken, önce yüzün gülümsesin,
Gözlerin açılsın, kalbinin hızla çarptığını fark edeyim...
Bana doğru bir at..!
Gelmek iste ama hafiften çekingen davran ve yerinde kal…
Ben sana gülümseyeyim ve sana doğru yürüyeyim…
Gözlerim, gözlerine değsin.
Kaçırma gözlerini, gözlerimden...
Gözlerin, gözlerime değsin...
Hadi..!
Bir adım daha at ve heyecanın daha da artsın...
Yüz ifaden değişsin,
Gülümsemene hafif hüzün dokunsun...
Kalbin gözüne vursun ve ben gözünde kalbini okuyayım...
Dudakların hafifçe titresin, gözlerin açılsın...
Haykırmak iste ve bana bir adım daha at...
Bak işte..!
Hemen karşındayım...
Gözlerim gözlerine değiyor,
Üşür gibi oldun,
Sokul bana ve gözlerime bak..!
Seni bekliyorum..!
Hadi..!
Bir şey söyle,
Söylerken gözlerin nemlensin....
Titrek bir sesle de olsa....
Yürekten ve sevgi dolu,
"SENİ SEVİYORUM" de,
Dünya benim, ahiret beraber olsun...
#aykiriduygular
Tumblr media
33 notes · View notes
hislere-yolculuk · 3 years
Text
“Biz, bir gün yine Amed’de buluşalım”  
Amed’dir adı, derler ya Diyarbakır yada Diyarbekir …
Hani şair demişti ya, “Surların içi küncülü çörek, dışı pasta kokar”.  Amed, bir başka şehir, içinde küncülü çörek gibi aşk kokar.
Yılmaz Odabaşı’nın “Ey şehir/Yaralı yatağım benim/Birazdan aksam olacak/Karacadağ’dan kalkan kuşlar saçlarına konacak” ile anlattığı kadim kent Diyarbakır…
Diyarbakır Nakif’in  şehridir.  Nakif’in sevdası, ilanı aşkı anlatılır. Kırklar dağının kızı, Adilin aşkı Suzan’ı Dicle alınca ağıtlar yakılıyor.
Gazi köşkü serindir/Dicle suyu derindir/Ağlama sen garip anam/Kadir mevlam kerimdir…
Eylül bir başkadır, hele Amed’de bir başkadır. Diyarbakır’da Eylülde hava serinler, bizde yürekler ısınır. Bir aşk doğar, batan günün aksine gizemli kenttin sokaklarında.
Anlatılmaz bir kadın, yürek yakan, bakışları can yakan bir özel kadın. İklimi, mevsimi uymayan topraklardan gelip Amed’de ben aşık ederim diyen bir kadın…
Benden Aşk dile diyen, aşkımla yan diyen bir kadın.
Dicle kadar asi, Kırklardağı kadar gizemli...
Amedin kızı değil ama Diyarbakır’ın aşkı olan bir kadın…
Gönülden gönüle bir yol diyen bir adam. Karadeniz kadar sert, Dicle kadar coşkulu kadını ilk görüşte vurgun...
Vurgunda, daha ilk bakış ve dilinde; “benzemez kimse sana, tavrına hayran olayım. Bakışından süzülen, işvene kurban olayım. Lütfuna ermek için, söyle perişan olayım” nameleri…
Ne kadın ama tarifi yok. Mana dolu, anlam yüklü bir kadın.  Amed kadar sert, Ahmet  Arif kadar şiir yürekli… Cümbüşün nakaratları kadar narin. Öyle bir kadın ki, sanki Dicle’nin aşkı, Kırklar dağının Suzan’ı...
İmkânsız, zor, Dicle kadar tutulmaz. Gem vurulmaz bir kısrak gibi asi. Yanan yangında, sözleri umursamaz… Yarası ve düşleri Amed’de ve Amede kızgın ve Amede dargın… Amed’de yanan yüreği buruk…
‘’Bir şehri düşüme almışım/Yârim seni orda görmüşüm/
Bir kalpsize gönül vermişim/Şimdi ölüm benim Amed içinde’’…
Sitemkâr Dicle ’yede, Amede ’de… Söyle yangınına, ‘’ben ne yanlışa meyil vermişim/ Yar yerine karanlık sarmışım/Bağrıma yıldız basmışım/Şimdi hasret benim Amed içinde’’…
Gün geçer, ay geçer, yıl olur. Yangın kor ama yara eder, yara derindir… Hasret duyar, kırgındır, kızgındır. Her geçen gün hasrete, hasret katar. Yar gider, can kalır, anılarda yaşar.
Şimdi hasret benim Amed içinde/bir damla bir sel olmuşum/Dicle’yim aşka akmışım/koynumda resmin yatmışım/şimdi vuslat benim Amed içinde/Amed şehrim benim/sende kaldı tüm düşlerim/Amed yaram benim/sende kaldı tüm düşlerim…
24 Eylül 2014
10 notes · View notes
hislere-yolculuk · 3 years
Photo
Tumblr media
... Bir çok insan için belki doğru ve güzel olan bu durumdur. Kişinin etrafındaki insanlar ve yaşadığı çevre önemlidir. Ancak önemli olan kişinin kendi ile barışık ve mutlu olmasıdır. Geçici ve menfaate dayalı insanlardan gelen huzur yada mutluluk geçicidir. Asıl olan kendin ve kendi çevrenizle olan huzurdur. Bugüne yada bulunduğunuz geçici çevreye inanmayın ve aldanmayın. #ekremozturk #aykiriduygular (Kirsehir) https://www.instagram.com/p/CUIdC2rqhWc/?utm_medium=tumblr
5 notes · View notes