Sonbahar deyince gözümde hep aynı sahne canlanır. Bir yaprak düşer döne döne yere. Ve bir tane daha.
Yaprakların düşüşünü izlemeyi seviyorum. Bir yaprak düşüyor ve ayet yankılanıyor zihnimde: ‘O, karada ve denizde olan her şeyi bilir; bir yaprak düşmez ki O bundan haberdar olmasın’ (En’am/59)
Bir yaprak daha düşüyor ve ayet yankılanıyor yeryüzünde; “O, karada ve denizde olan her şeyi bilir; bir yaprak düşmez ki O bundan haberdar olmasın”
Bir yaprak düşüyor evet. Ama ben bu düşen yaprağın neresindeyim. – ‘sonbaharın güzelliğidir işte bu dökülen yaprak manzaraları’ diye mi düşünüyorum. – yaprağı ‘Beni Rabbime kılavuzlayan bir ayet’ olarak mı görüyorum. – ‘yapraktır dökülür tabii güzün’ mü diyorum.
Yürüyorum kurstan çıkmışım. Bir yaprak düşüyor caddeye döne döne.
Filistin'de bir bomba düşüyor. Bir yerlerde bir enkaz düşüyor çocuğun küçücük bedenine. Bir eve ateş düşüyor. Bir gönle sızı… Bir seccadeye gözyaşı… Bir hayale kor, bir kuşa kafes düşüyor…
Yunus (as) balığın karnına düşüyor, Yusuf (as) kuyuya. Aişe validemize iftira düşüyor… Düşüyor ve hepsinden Allah haberdar…
Balkona bir yaprak düşüyor ve alıyorum ‘sen beni Rabbime götüren ayetsin’ diyor öpüyorum. Gönlüme bahar geliyor. Ve ayetin inşirahı sarıyor tüm inananları:
“Yaratan hiç bilmez mi? O en ince işleri gören bilen ve her şeyin içyüzünden haberdar olandır.” (Mülk/14)
Umut yaşatır insanı derler.. Umut etmek güzeldir insanı ayakta tutar.. Bunca zaman sadece umut ettim ve şimdiki yaşlarımda umut yerini aşka bırakır oldu.. İnsanı yaşatan tek şey umut değilmiş meğer.. Aşk bize verilmiş en kutsal duygu.. Küçücük kalbime dokunduğun gün başladı hayat.. Hala devam ediyor ve ben her seferinde iyi ki diyorum.. Bana olan desteğin bana olan sevgin bana duyduğun büyük aşk karşısında dizlerinin önüne eğilip sana olan bütün duygularımı haykırmak isterdim.. Fakat ağızdan çıkmıyor cümleler senin yanında.. Seni sadece yazarak anlatabiliyorum.. Yüzünü kirpiklerinin tel tel ayrılışını gülüşünü ellerinin ve kalbinin sıcaklığını sadece kağıtlara dökebiliyorum.. Sana bakarken daha bir güzelleşiyor sanki ruhum.. İçimde kötü olan ne varsa hepsi bir bir kopuyor karışıyor sonbahar rüzgârlarına.. Savruluyor içimdeki bütün olumsuzluklar.. Güzel olan ne varsa bana koşuyor sanki seninle birlikte.. Tarif edilemiyor bazen sevgilim.. Sen kutsanmış kitap gibi sen üstüme düşen yağmur damlası gibi sen cama vuran rüzgar gibisin.. Sen yatağımdaki derin uyku sen sabahıma güneş sen karanlığıma mum alevi.. Sen kalbimi ısıtabilen içimi okşayabilen tek varlıksın.. Bana bütün duyguların en güzelini yaşatan büyümemi sağlayan içime heyecan katanımsın ve sen iyi ki varsın.. Duysalar kıskanırlar kalbinin güzelliğini duysalar alırlar hemen seni benden.. Yok eşin benzerin.. Senden bir tane daha yok.. Senin gibi bakan senin gibi gülen senin gibi dinleyip susan senin gibi ağlayan senin gibi saran yok.. Sen varsın bir.. Şu koca dünyaya gönderilen ve beni bulan bir tek sen varsın.. Sen bütün sonlarımın başlangıçlarına dokunansın.. Sen denizin mavisi yaprakların yeşili siyahın aydınlığısın.. Sen beyazsın hemen kırılırsın leke tutar beyaz yanların ağlarsın kan damlar sokaklara.. Yüzüne ufacık hüzün düşse kuşlar ötmeyi bırakır kanatları kırılır.. Ne zaman dönsen sırtını bana yırtılır bedenim.. Yokluğun keser nefesimi dolar gözlerimde ağlayamam.. Üzülmenden korkarım.. Sen üzülme karicim varsın dolsun gözlerim yaşlarla varsın yansın bu gezegen alev alsın.. Yeterki üzülme.. Sen gülümsemek etrafa neşe katmak için yaratılmışsın.. Sen başyapıtsın.. Gözlerin hiç dolmamalı mesela yüzün hiç gülümsemek etrafa neşe katmak için yaratılmışsın.. Sen başyapıtsın.. Gözlerin hiç dolmamalı mesela yüzün hiç düşmemeli.. Ellerin hiç gözyaşlarına gitmemeli senin.. Sen hep sevmeli sevilmeli gülmeli mutlu olmalısın.. Sen sofranın tuzu rüyaların tatlı düşü.. Sakın gitme hep yanımda kal.. Kalki ruhum nefes alsın kalki canıma can katılsın.. Yüreğime değdiğin günden beri böyleyim işte.. Kerem Ferhat Mecnun misali divaneyim deliyim belki.. Nasıl böyle oldu dersen dön bir bak aynaya.. Bunun bütün cevabı sende.. Sen sorulara cevapsın.. Bazen olmadığın gecelerde oturuyorum camın önüne alıyorum elime bir kahve ... Sen yokken hava genelde öfkeli oluyor.. Esmer bulutlar kuşatıyor gökyüzünü bir türlü açık vermiyor.. Tek bir yıldız kalmıyor gökyüzünde sanki hepsi küsüyor.. Yıldızlara bakıp dalamıyorum diye dışarıya göz gezdiriyorum bende.. Ağaçlar yalpalanıyor.. Yapraklarını akıtıyor gözyaşı misali.. Yerler hep yaprak oluyor.. İnsan basmak istemiyor yapraklara acıyla ayrılıyorlar daldan diye.. Sonra rüzgar bakıyor etrafa sen yine yoksun.. Bir hışımla esmeye başlıyor.. Ne ağaç dalından düşen yaprak kalıyor ne yerden kalkmayan toz tomur.. Yokluğun böyle bir şey sevdiğimm.. Sensizlik bir tek bana değil bütün doğaya yansıyor.. Herşey herkes kırılıyor dallarından.. Oyüzden iyisi mi sen gitme kal.. Ciğerlerime dolan sigara dumanı bile yoksun diye dertli yanıyor kahve buz gibi oldu odada epey soğuk.. sen hep doğ karanlığıma aydınlansın ısınsın odam.. sen gitme kal..
“Birini güzel olduğu için sevmezsin. Sen sevdiğin için güzel olur. Sırf sen seviyorsun diye herkesten farklı bakar gözleri, herkesten farklı olur gülümsemesi. Sanki ömründe duyduğun, gördüğün düşündüğün ne kadar güzel şey varsa hepsi bir insanın etrafında toparlanmış gibi. Hani derler ya bazı ruhlar birbirlerine aittir hiç kavuşmasalar bile. Aslında öyle işte araya zaman yada birçok insan girse de aklın kendi evin gibi hissetiğin kişide kalır. Avuç içlerine yüzündeki gülümsemesine, saçlarının her bir teline ait kalırsın ömür boyunca, Çünkü birisini gerçekten seversen ona pamuk ipliğiyle bağlanırsın ve hayatının sonuna kadar o bağın kopmaması için uğraşırsın. Oturur saatlerce gülümsemesine bakarsın, ne kadar güzel olduğunu da kimseye anlatamazsın, kimin ne dediğine aldırış etmezsin o kadar güzel güler ki yüzünün en ince ayrıntısına kadar dolarsın. Çünkü insan sadece tek bir kişiye ait olur.. yuvam olduğun için sana minnettarım sevdiğimm.”
Bugün buraya ikinci gelişim ama içimi dökmek huzur veriyor diyelim öyle birini sevmişim ki 1883 km uzaktan bir derdim olduğunu hissediyor ve destek olmak amacıyla yanımda sesimin en ufak bi bozukluğu onun anlamasına yetiyor ve bana sahip olmadığım her şey olmak için çabalıyor o kadar çok seviyorum ki ne bi tarifi ne bir hissi var sadece tek istediğim bi ömür onunla geçirmek nasip olur mu bilmiyorum ama çok isterim ki nasip olsun evin içinde bana seslensin bol bol dua edersem olabilir bence onu o kadar çok seviyorum ki anlatamam iyi ki benimsin sevdiğimm
Umut yaşatır insanı derler.. Umut etmek güzeldir insanı ayakta tutar.. Bunca zaman sadece umut ettim ve şimdiki yaşlarımda umut yerini aşka bırakır oldu.. İnsanı yaşatan tek şey umut değilmiş meğer.. Aşk bize verilmiş en kutsal duygu.. Küçücük kalbime dokunduğun gün başladı hayat.. Hala devam ediyor ve ben her seferinde iyi ki diyorum.. Bana olan desteğin bana olan sevgin bana duyduğun büyük aşk karşısında dizlerinin önüne eğilip sana olan bütün duygularımı haykırmak isterdim.. Fakat ağızdan çıkmıyor cümleler senin yanında.. Seni sadece yazarak anlatabiliyorum.. Yüzünü kirpiklerinin tel tel ayrılışını gülüşünü ellerinin ve kalbinin sıcaklığını sadece kağıtlara dökebiliyorum.. Sana bakarken daha bir güzelleşiyor sanki ruhum.. İçimde kötü olan ne varsa hepsi bir bir kopuyor karışıyor sonbahar rüzgârlarına.. Savruluyor içimdeki bütün olumsuzluklar.. Güzel olan ne varsa bana koşuyor sanki seninle birlikte.. Tarif edilemiyor bazen sevgilim.. Sen kutsanmış kitap gibi sen üstüme düşen yağmur damlası gibi sen cama vuran rüzgar gibisin.. Sen yatağımdaki derin uyku sen sabahıma güneş sen karanlığıma mum alevi.. Sen kalbimi ısıtabilen içimi okşayabilen tek varlıksın.. Bana bütün duyguların en güzelini yaşatan büyümemi sağlayan içime heyecan katanımsın ve sen iyi ki varsın.. Duysalar kıskanırlar kalbinin güzelliğini duysalar alırlar hemen seni benden.. Yok eşin benzerin.. Senden bir tane daha yok.. Senin gibi bakan senin gibi gülen senin gibi dinleyip susan senin gibi ağlayan senin gibi saran yok.. Sen varsın bir.. Şu koca dünyaya gönderilen ve beni bulan bir tek sen varsın.. Sen bütün sonlarımın başlangıçlarına dokunansın.. Sen denizin mavisi yaprakların yeşili siyahın aydınlığısın.. Sen beyazsın hemen kırılırsın leke tutar beyaz yanların ağlarsın kan damlar sokaklara.. Yüzüne ufacık hüzün düşse kuşlar ötmeyi bırakır kanatları kırılır.. Ne zaman dönsen sırtını bana yırtılır bedenim.. Yokluğun keser nefesimi dolar gözlerimde ağlayamam.. Üzülmenden korkarım.. Sen üzülme karicim varsın dolsun gözlerim yaşlarla varsın yansın bu gezegen alev alsın.. Yeterki üzülme.. Sen gülümsemek etrafa neşe katmak için yaratılmışsın.. Sen başyapıtsın.. Gözlerin hiç dolmamalı mesela yüzün hiç düşmemeli.. Ellerin hiç gözyaşlarına gitmemeli senin.. Sen hep sevmeli sevilmeli gülmeli mutlu olmalısın.. Sen sofranın tuzu rüyaların tatlı düşü.. Sakın gitme hep yanımda kal.. Kalki ruhum nefes alsın kalki canıma can katılsın.. Yüreğime değdiğin günden beri böyleyim işte.. Kerem Ferhat Mecnun misali divaneyim deliyim belki.. Nasıl böyle oldu dersen dön bir bak aynaya.. Bunun bütün cevabı sende.. Sen sorulara cevapsın.. Bazen olmadığın gecelerde oturuyorum camın önüne alıyorum elime bir kahve ... Sen yokken hava genelde öfkeli oluyor.. Esmer bulutlar kuşatıyor gökyüzünü bir türlü açık vermiyor.. Tek bir yıldız kalmıyor gökyüzünde sanki hepsi küsüyor.. Yıldızlara bakıp dalamıyorum diye dışarıya göz gezdiriyorum bende.. Ağaçlar yalpalanıyor.. Yapraklarını akıtıyor gözyaşı misali.. Yerler hep yaprak oluyor.. İnsan basmak istemiyor yapraklara acıyla ayrılıyorlar daldan diye.. Sonra rüzgar bakıyor etrafa sen yine yoksun.. Bir hışımla esmeye başlıyor.. Ne ağaç dalından düşen yaprak kalıyor ne yerden kalkmayan toz tomur.. Yokluğun böyle bir şey sevdiğimm.. Sensizlik bir tek bana değil bütün doğaya yansıyor.. Herşey herkes kırılıyor dallarından.. Oyüzden iyisi mi sen gitme kal.. Ciğerlerime dolan sigara dumanı bile yoksun diye dertli yanıyor kahve buz gibi oldu odada epey soğuk.. sen hep doğ karanlığıma aydınlansın ısınsın odam.. sen gitme kal.. #Ysfdgrz51