Tumgik
#en ufak fikrim yok
sadovv · 2 years
Text
kendimi gauet iyi(!) hisswdiyorum
4 notes · View notes
ikiodabirkafa · 7 days
Text
Hastanın salağı gerçekten çok yoruyor. Glaukom damlalarını gözü kuruduğu için günde beş kere damlatanı mı dersin, hastalık sanki başkasınınmış gibi şekeri tavan gezip sonra sonuçlarını beğenmeyip bana kızanı mı dersin…
Bugün bi hasta sevk ile bize gelmiş anjiyo için, daha önce biz bir kere görmemişiz yani geçmişi hakkında hiçbir fikrim yok. Bana diyor ki şu ilacı alerji yaptı diye 3 haftadır damlatmıyorum… E düdük makarnası ben bu ilacı değiştireyim değiştirmesine de senin kendi göz doktorun var, iki hafta önce onun yanındaymışsın ki sevk vermiş bize gelmişsin. Ona söylesene bu şikayetini? Ona niye sormadın diyorum, konusu açılmadı diyor şasdjfa Tamam diğer doktorun da hatası var burada, compliance sıkıntısı olan hastalarda sıkboğaz etmek gerekiyor ilaç kullanımı düzenli mi diye ama kafana göre ilacı bırakıp reaksiyon gösterdiğinde doktora gitmezsen doktor ne kadar yardımcı olabilir ki? Ki ilacın da bilinen yan etkisinden başka bir şey söylemedi, damlattıktan sonra üç dakika gözü yanıyormuş sonra geçiyormuş. Gayet normal aslında.
Bir hastanın da gelini ile kavga ettik dün adşsfişads Kayınpederinin gözüne girecek ya… Adamda dAMD son safhada, deneysel birkaç tedavi (ki her yerde ve her hastaya da uygulanan yaygınlaşmış bir durumda değil henüz, hence “deneysel”) dışında artık yapılabilecek bir şeyin olmadığı noktada. Neymiş bizim bakımımız altında adamın görmesi gittikçe azalmış. Ya sabır diyip gelini bırakıp adama anlattım usulca. Adam da “e ben bunları zaten biliyorum” dedi asşdfkasşasdjfş Kadının yüzüne bakmadan hastayı muayene edip devam ettim ama aynadan gördüğüm kadarıyla kıpkırmızı kesilmişti.
Ha bazen hastalar kontrole geliyor, belki üçüncü kontrolü belki dördüncü, hastalığı hakkında en ufak bir fikri yok. Kullandığı damlaları geçici bir şey sanıyor ya da hastalığı olduğunu bile bilmiyor, koruyucu damla sanıyor damlattığını (ki olayın özünde öyle ama yine de teşhis konulmuş diye damla reçete ediliyor). Kalkıp bir allan kulu açıklamamış ne olup bittiğini. Bu sefer de dönüp asistanlarla kavga ediyorum. Kıdemlilerle şurada iki hafta sonra görüşmem var diye muhabbetini ulu orta açmak istemiyorum ama onlarda da suç var. Teşhisi koymuş tedaviyi vermiş odadan çıkmış. İki dakika ağzını açıp anlatmamış hastaya ne olup bittiğini. Hastaları böyle karanlıkta bırakmak çok büyük hata bence. Ondan sonra olayın ciddiyetini anlamıyorlar, ya da aslında gerekenden daha fazla evham yapıyorlar kör olacaklar diye. Ki göz de öyle bir organ ki hayat kalitesini komple etkiliyor. Evham yapmamak elde değil.
Burada da meslektaşlarım varsa nolur siz de dikkat edin hasta aydınlatma kısmına da. Makina gibi hasta bakmak değil önemli olan. İnsanların kendileriyle ilgili olan biteni anlamaya hakkı var.
31 notes · View notes
wereexhaustedcolonel · 2 months
Text
Bir arayışta olduğumu fark ettim. Aslında ne istediğimi arıyorum. Ama şu var ki; ne istediğime dair en ufak fikrim yok.
34 notes · View notes
geceyehayranbirsuna · 2 months
Text
Söze nereden girmeli nasıl başlamalı en ufak fikrim yok. Burası herkesten kaçmak için kendimi attığım bir sahildi. Şimdi ise kendimden kaçıyorum ne garip. Kimine göre cesursunuz kimine göre korkak, ne fark eder ki? İçinizde kopan fırtınalardan darmaduman olan dünyanızdan kimsenin haberi olmaz sonuç olarak.
Anlatmak için kelimeler cümleler kifayetsiz kalır çünkü bazı duyguları taşımak iki dudağınızın arasından çıkan sesler kadar basit değildir. Hazmetmek kabullenmek gerekir. Artık değiştiremeyeceğiniz şeyleri kabullenmek bu bilinçle devam etmek kendinizi buna göre şekillendirmek hatta olmak istediğiniz kişiden yaşamak istediğiniz hayattan vazgeçmek insanların ağızlarından çıkan sözcükler kadar kolay degil. Kendi kendinize kaldığınızda aldığınız nefesin ciğerlerinizi bir türlü bulamaması, kalbinizin sanki yanlış yerde atıyormuş hissine kapılması, elinizde olmayan şeylerin önüne geçmediğiniz durumların canınızı her geçen gün daha fazla yakması inanın hiç de kolay değil.
Belki de gerçekten kaçıyordum her şeyden. Herkes bir şeyler söylüyor fakat ben hiçbiri değilim. Umutlarım vardı çaldılar, hayallerim vardı yıktılar. Yaşamayı severdim gülünce gözlerinin içi parlayan bir kızdım ben, dört seneye bir ömürlük yara sığdırdılar. Koca koca insanlar yıkılıyordu benden dik durmamı beklediler, insan olduğumu unutup...
Gece yarısında güneşi beklemek gibi şimdi her şey veya kurumuş bir çiçeğe su vermek gibi. Bazı şeyler zamanında olmalıymış ne erken ne de geç yaşanması gerektiği zamanda. Bu sondu benim için, kaybolduğum son boşluk...
Ne acınası canlılarız, o güzelim kelebeklerin bile özendiği hayatlarımızı kendi ellerimizle zehirleyip yok ediyoruz. Sorgulanacak çok şey var daha fakat gücüm yok :)
Değerli vaktinizi bana ayırdığınız için teşekkür ederim hoşça kalmanız dileğiyle...
17 notes · View notes
gecedenkirginokiz · 5 months
Text
Balkonumda yaktığım kaçıncı sigara bilmezken buz gibi zemine oturmuş yaşananları düşünüyorum. Beynimde dönüp duran çığlıklar aklımı yitirmeme neden oluyor. Hava soğuk ama içim ateş gibi yanıyor. Yanıyor ruhum kül oluncaya dek. Savruluyor sokağa. Ait olmadığım bu evde, evin bir parçası gibi görünsede sokağa ait o balkonun ucunda oturmuş bekliyorum, neyi ya da kimi bilmeden. Sorguluyorum bir şeyleri, en ufak bir fikrim olmadan. Dibi gördüğümü zannediyorum, oyunun yeni baştan oynatıldığını farketmeden. Oturuyorum sadece. Bakıldığında iyi görünen bu bedenin içi enkaz yığını ama buraya kadar. Direniş sona erdi. Sürüklenmek var artık. Bir okyanusun derin dalgalarına kapılıp sürüklenmek ve belki de yok olmak var.
20 notes · View notes
reiralea · 10 days
Text
Harekete geçmek için neyi beklediğime dair en ufak fikrim yok. İki gündür hiç uyumadığım kadar çok uyuyorum ama yine de kendimi yorgun hissediyorum.
12 notes · View notes
bugunbirazleylayim · 21 days
Text
Günaydın
Bugünün nasıl geçeceği konusunda en ufak bir fikrim yok bodoslama daliyorum
19 notes · View notes
kaosgibiyimm · 1 month
Text
neden eskisi kadar sarmiyor burasi? Oysa en cok benim yanimda olan insanlar buradaydi. Simdi herkesle bagim kopmus gibi hissediyorum. Sorun bende yine. Ancak toparlamak o kadar zor ki. Ne yapmam gerektigi hakkinda ufak bir fikrim bile yok ama buradaki doslatimi oyle cok ozledim ki
7 notes · View notes
iamokayvallabakx · 5 months
Text
Bir arayışta olduğumu fark ettim. Aslında ne istediğimi arıyorum. Ama şu var ki; ne istediğime dair en ufak fikrim yok.
11 notes · View notes
shlimalzsblog · 2 months
Text
VAZGEÇMEK
Sizce vazgeçmek kolay mıdır? Bir anda her şeyi bırakmak? Her şey için pes etmek...
Vazgeçmek dediğimiz bu şey aslında hiç kolay değildir, öyle bir anda da olmaz. Bazı şeyler birikir artık tahammül edemeyeceğimiz seviyeye gelir ve yavaş yavaş tüm olanlardan vazgeçmeye başlarız. Kimse bir anda her şeyi bırakıp kolay kolay vazgeçemez. Birine sorsanız vazgeçmek en kolay çözümdür, çünkü; Ne kadar çaba sarf ettiğiniz görülmez ya da neler çektiğinizi. İnsanlara göre en kolay çözüm vazgeçmek gibi görünür.
Birinden vazgeçebilirsiniz, ona olan sevginiz bittiğinde onunla mutlu olmadığınızda birinden vazgeçmek her zaman kolay olur. Çünkü zaten hisleriniz bitmiş olur ve vazgeçersiniz. Buda bir anda olmaz, yavaş yavaş ve zamanla olur... Hayallerinizden vazgeçebilirsiniz. Bazı hayallerimiz sadece hayalken güzeldir ve vazgeçmek zor olsa bile ulaşamayacağımızı düşündüğümüz hayallerimizden vazgeçebiliriz.
Benim buradaki 'vazgeçmek' dediğim olay... Kendinizden ve ya hayattan vazgeçmek.... Hiç kendinizden vazgeçtiğiniz oldu mu? Ya da hayattan vazgeçmek istediğiniz anlar? Eminim ki hepimizin olmuştur. Bu vazgeçme noktasına kolay gelmediğine adım kadar eminimin. Bu noktaya gelene kadar ne kadar mücadele edip bazı şeylerde ne kadar zorlandığının da farkındayım. Hiç kimse kendinden ve ya hayatından vazgeçmek istemez aslında buna eminimim. Ama bazı anlar olur her şeyi kenara bırakıp kimseyi umursamadan gitmek istersin. Kimsenin bulamayacağı ulaşamayacağı yerlere... Ama ne yaparsan yap bir şekilde sana ulaşacaklarını seni merak edeceklerini bildiğin için gidemezsin. Çözümü hayatından vazgeçmek olarak düşünürsün.
Peki, neden? Hayat vazgeçebileceğin kadar ucuz mu? Ya da hayattan vazgeçecek kadar değer mi bu hayat? Emin ol bu hayat ne yaşayacak ne de vazgeçecek kadar değerli değil benim gözümde. Her zaman çıkış yolu bulamayabilirsin, her zaman güçlü duramayabilirsin, her zaman yaşadıkların karşısında güçlü kalamazsın. Biliyorum, güçlü kalmak zorunda değilsin, her şeyle savaşmak zorunda değilsin. Ama.. Bu hayattan da vazgeçmek zorunda değilsin...
Kendime her zaman vazgeçmemek için milyonlarca sebep verip tek bir olayda bütün sebeplerimi çöpe atıyorum. En küçük şeyde ve ya büyük şeyde hemen hem kendimden, hem de hayatımdan vazgeçmek istiyorum. Ne için? Bilmiyorum... Artık çoğu şeye katlanamıyorum, hiçbir şey için yeterince tahammülüm hatta hiçbir şey için tahammülüm kalmadı. Kendime bile tahammül edemezken bu hayata neden tahammül etmeye çalışıyorum? Hiçbir sorumun cevabını kendi içimde bulamıyorum. Vazgeçmek için can atarken, vazgeçmemek için mücadeleme devam ediyorum... Ne istediğimi bende bilmiyorum. Sanki beynimin içinde çok fazla 'ben' ile mücadele edip ayakta kalmaya çalışıyor gibiyim. Hangi 'ben' i dinlemem gerektiği hakkında en ufak fikrim dahi yok... Bir tarafım savaşmak isterken diğer tarafım vazgeçmek için beni zorluyor gibi hissediyorum. Her iki tarafı dinlemeyip tarafsız ve sessiz kalıp olacakları merak içerisinde izliyor gibiyim. Bu konuda yani 'vazgeçip, vazgeçmemek' konusu üzerinde hak sahibi değilmişim gibi hissediyorum... Şu an aklımda olan tek düşünce dinlenmem gerektiği ve vazgeçip geçmemem konusunda kendimle konuşmam gerektiği.
Eğer olurda vazgeçmek isteyen tarafım kazanırsa bilin ki ben gereğinden fazla mücadele ettim, kendimde dahil olmak üzere herkes için elimden gelenin fazlasını yaptım. Bazen yetemiyoruz ne kendimize ne de çevremizdekilere, aynı şekilde onlarda bazen bize yetmiyor. Kafamın aşırı karışık olduğu bu dönemlerde kendimden ve çevremdekilerden çok fazla uzaklaşıp, kendimden insanları olabildiğince uzak tutmaya çalışıyorum. Olurda vazgeçecek olursam kimse benim için üzülsün, kırılsın ya da beni hatırlayıp kalbinin sızlamasını istemem.
Çevremdekilere vazgeçmemek için milyonlarca sebep verip kendi sebeplerimi çöpe atıp durmaktan başka hiçbir şey yapmıyorum. Keşke kendi yerimde değil de çevremden biri olsaydım. Emin olun kendisinden çok çevresini düşünüp onlar için hayat mücadelesine devam eden biri olmak bazen çok zor olabiliyor. Sizi anlayan insanlar bazen sayılı olurken bazen hiç kimse sizi anlayamayabiliyor. Ben benim için benim gibi bu şekilde mücadele eden biri hayatımda olsun isterdim, bana hayattan vazgeçmemem için milyonlarca sebep verecek biri olsaydım hayatımda. Ama maalesef ben benim ve çevremdekilerde çevremdekiler...
Belki bu yazım kafa karıştırıcı, karışık olabilir ki muhtemelen öyle. Karışıklık için özür diliyor, kafamı toplayıp, vazgeçmediğim ya da vazgeçmek istemediğim günlerde diğer yazılarımda görüşmek dileği ile yazımı burada sonlandırıyorum... Bu konuya ilerde fikrim değişirse tekrar dönmek umudu ile, kendinize iyi bakın...
KARANLIĞIN İÇİNDEKİ AYDINLIK'TAN, VAZGEÇMEK İSTEYENLERE...
5 notes · View notes
mesafeleruzun · 6 months
Text
paramın nereye gittiği hakkında en ufak fikrim yok,sadece gidiyor yani
6 notes · View notes
mois-h · 2 months
Text
Öyle bir yerdeyim ki ne yapmam gerektiğine dair en ufak bir fikrim bile yok
3 notes · View notes
dettlafff · 18 days
Text
Bir arayışta olduğumu fark ettim. Aslında ne istediğimi arıyorum. Ama şu var ki; ne istediğime dair en ufak fikrim yok.
4 notes · View notes
naftalin2027 · 19 days
Text
1-)Kadın,hayatı boyunca kocasına adam gibi bi muamelede bulunmuyor..Özgür irade deyip,ilk fırsatta eşinden ayrılıyor..Hatta hatta zaman zaman başkalarıyla nikahsız flörtler bile yaşıyor...fakat asla Evlenmeyi düşünmüyor..
2-)Çünkü Bir önceki kocasından ömür boyu alacağı nafaka hakkını yitirmek istemiyor..İşin garip yanı eski koca önceki eşinin bir başkasıyla flört yaşadığını gördüğü ve bildiği halde mecburen o kadına para ödemeye devam ediyor..
3-)Yada sokak ortasında "Ulan ben boynuzlumuyum.. sevgilinle bir olup.. para mı yiyorsunuz" deyip...eski karısını bıçaklıyor.. Kadın mezara... erkek kodese...çocuklar ise yuvaya veriliyor..
4-(Böylece bir aile darmadağın olup gidiyor...Yani bu yasalar aynı zamanda aile cinayetlerini de beraberinde getiriyor..Devletimiz Henüz bu işin ne kadar ciddi bir konu olduğunun farkında değil belki ama... Kaş yapayım derken göz çıkartıyor...
5-)Devletin kadınlara tanıdığı Süresiz nafaka yasası..ve 2012 yılında eski aile bakanı,Fatma Şahin tarafından çıkartılan 6284 sayılı kanun aileleri darma dağın ediyor...
6-)Neden bilmiyorum kadın hakları ile ilgili bu mevzular, bana hep Osmanlı Devleti'nin yıkımının Harem'den başladığı tezini hatırlatıyor...
7-)Yani, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı doğuran ve büyüten kadınlarımız, farkında olmadan, "kadına maddi ve manevi özgürlük" naraları ata ata ülkemizi uçuruma sürüklüyor..
8-)"Kadın hakları" diye diye,ülkemizde aile hayatı diye bir şey kalmadı maalesef... Avrupada dahi kadınlara ülkemizdeki kadar tolerans tanınmadığı halde, ülkemizdeki kadınlar, hala ısrarla "bu ülkede kadınlara özgürlük yok" diye bir taraflarını yırtıyorlar.
9-)Çıkarılan kanunların bir çoğu kadın hakları ile ilgili..kadın hakları ile ilgili meclise sunulan kanun tekliflerinin sayısını artık takip bile edemiyoruz..
10-)Hükümet yetkililerimizin Önümüzdeki günlerde süresiz nafaka yasasında düzenleme yapacağı konuşuluyor..Fakat yine nafaka hakkının 5 yıla indirileceğide aldığımız duyumlar arasında..
11-)Benim nacizane fikrim, erkeğin kadına ödeyeceği nafaka süresi 1 yılı geçmemesidir..
12-)Kadına nafaka ödeyecek adamda, hem nafakayı ödeyip.. hem de yeni kuracağı aileye bakamayacağını düşünerek, evlilikten uzak duruyor...sonuç olarak Nikahsız birliktelikler ayyuka çıkıyor...
13-)Uzun süreli nafaka, bir çok kadını art niyete nikahsız birlikteliğe en ufak bir anlazmazlıkta boşanmaya hatta hatta eşini evden attırmaya cesaretlendiriyor.
14-)Eğerki yasalar, hakkıyla düzenlenir,kadına gerektiği kadar Hak tanınacak olursa,hem boşanmalar,hemde kadın cinayetleri en aza inecektir..
15-)Erkeğin adisi varmı.. tabiiki var..Bütün erkeklere ve bütün kadınlara aynı muameleyi yapmak yerine..Olayların gelişim türüne göre,caydırıcı cezalar uygulanmalıdır...
16-)Ama asla ve asla evin direğinin erkekler olduğu gerçeğinin üzeri yasalar üzerinden çizilmemelidir.. Uzun lafın kısası Devletimiz acilen sınırsız nafaka ve 6284 sayılı yasalara bir dur demelidir.
17-)Aksi taktirde ilerleyen dönemlerde nikahsız birliktelikler ayyuka çıkacak sokaklarımızı ve okullarımızı Nikahsız birliktelikten doğan çocuklar dolduracak ...
18-)Hatta hatta belkide anneden bir babadan ayrı kardeşler, bilmeden birliktelik yaşayacaklar...saçma sapan yasalar sayesinde Aile mefhumumuz yerle yeksan olmuş durumda...
19-)Aile bakanlığı derhal harekete geçmeli..ve bu iki yasayı yerle yeksan etmeli diye düşünüyorum...diyeceklerim bu kadar..☝️
4 notes · View notes
sadhadia · 1 year
Text
Mesajlarını sildiğim biri mesaj atıyor beni tanıdın mı diye ve benim en ufak bi fikrim yok
16 notes · View notes
bugunbirazleylayim · 8 months
Text
Günaydın
Evin içinde kahve içerek dolanıyorum bugün ne yapacağım ile ilgili en ufak bir fikrim yok 🥲
14 notes · View notes