Tumgik
#ihale hukuku
ihaledanismani · 3 months
Link
idarece ihalenin kendileri üzerinde bırakılması gerektiği, ancak kendilerine tebliğ edilen ihale komisyonu kararıyla ihalenin iptal edildiğinin bildirildiği, idarenin Kurul kararını uygulamak yerine ihaleyi iptal etmesinin hukuka aykırı olduğu, idarenin iptal gerekçelerinin yerinde olmadığı, idarece alınan ihalenin iptali kararının iptal edilmesi gerektiği
0 notes
atahukukofisi · 6 months
Text
İhale Hukuku
Tumblr media
İhale süreçleri, işletmeler için oldukça kritik ve karmaşık bir alandır ve bu süreçlerde yasal danışmanlık almak oldukça önemlidir. Kamu ihaleleri, bir dizi yasal düzenlemeye tabidir ve bu süreçlerde doğru adımlar atmak, müvekkillerin haklarını korumak için gereklidir. İşte bu noktada devreye ihale avukatı girer. İhale avukatları, ihale sürecinde müşterilere hukuki destek sağlayan ve onları yasal olarak temsil eden uzmanlardır.
Ata Hukuk Ofisi olarak, müşterilerimize ihale süreçlerinde profesyonel danışmanlık hizmetleri sunmaktan memnuniyet duyuyoruz. İhale süreçlerinin karmaşıklığı ve önemi göz önüne alındığında, doğru hukuki rehberlik almak işletmelerin başarısı için kritik bir öneme sahiptir.
İhale Hukuku Nedir?
İhale Hukuku, ihale süreçlerini düzenleyen ve katılan tarafların haklarını ve yükümlülüklerini belirleyen bir hukuk dalıdır. Bu alan, kamuya açık ihalelerde devlet kurumları veya diğer kamu kuruluşları tarafından mal ve hizmetlerin alımı, inşaat işleri ve diğer projeler için yapılan rekabetçi teklif süreçlerini düzenlemektedir. İhale Hukuku, ihale sürecinin adil, şeffaf ve rekabetçi bir şekilde yürütülmesini sağlayarak katılımcıların eşit muameleye tabi tutulmasını ve yasalara uygunluğun sağlanmasını amaçlar.
Kamu İhale Avukatı
Kamu ihaleleri, iş dünyası ve hukuk alanında kritik bir konudur. Bu süreçte, işletmelerin karşılaşabileceği hukuki konuları doğru bir şekilde yönetmek ve haklarını korumak için ihale avukatlarına başvurması önemlidir. Kamu ihale avukatı, ihale süreçlerinde şirketleri ve bireyleri yasal konularda temsil eden ve danışmanlık sağlayan uzmanlardır. İhale avukatlarının rolü arasında kamu ihale mevzuatına uygunluk konusunda danışmanlık sağlamak, ihale süreçlerindeki hukuki süreçleri yönetmek ve temsil etmek, ortaya çıkan hukuki ihtilafları çözmek gibi konular bulunmaktadır.
Kamu İhale Avukatı vs. Genel Hukuk Avukatı
Kamu ihale avukatları, ihale süreçlerine özel olarak odaklanmış ve bu alanda uzmanlaşmış avukatlardır. Genel hukuk avukatları ise geniş bir hukuk alanında hizmet verir. İhale süreçlerinde daha spesifik ve uzman bir hizmet almak isteyen işletmeler için kamu ihale avukatları tercih edilmelidir.
İhale Hukuku alanında uzman ekibimiz, müşterilerimize şeffaf, etkili ve uygun maliyetli çözümler sunarak rekabetçi bir ihale süreci geçirmelerine yardımcı olur.
İhaleye İtiraz ve İtirazen Şikayet
İhale süreçlerinde meydana gelen hukuki ihtilaflarla başa çıkmak ve haklarını korumak için işletmelerin ihale avukatlarından destek almaları önemlidir. İhale avukatları, müvekkillerini ihale sürecindeki yasal süreçlerde temsil eder ve haklarını korumak için gerekli adımları atarlar. Bu nedenle, ihale süreçlerinde profesyonel bir hukuki destek almak, işletmelerin hukuki güvenliğini sağlamak için önemlidir. İhale Hukuku konusundaki sorularınıza cevap bulmak ve profesyonel bir hukuki danışmanlık hizmeti almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Ata Hukuk Ofisi olarak, müşterilerimize en iyi hizmeti sunmak için buradayız! Geniş bilgi için https://atahukukofisi.com/uzmanlik-alanlarimiz/ihale-hukuku/ adresini ziyaret edebilirsiniz.
1 note · View note
seslimeram · 2 months
Text
Karanlık Üstümüze Çöktü
Tumblr media
Katran karanlığının orta yerine demirlemiş bir ülke gerçek kılınıyor. Bir gerekçe bildirme zorunluğu hissetmeden, herhangi bir tespite başvurmadan, buna gerek dahi duymadan her an yepyeni bir karanlık seyrüsefer güncelleniyor. Cerahat sahibi, erkanı muktedirin ortaya serdiği her hamlede, en başından bugüne kadar yirmi üç yıllık bir serüvenin taşıdığı izleği görmek mümkündür. Her gün atalete başvurularak, duraksamadan bir düşman yaratıp onu ve onlarla birlikte bir çepere dahil edilmiş olandan nefretle bahsederek katran karanlığının güncelliği sağlama alınır. Bir toprak parçasının ev olmaktan alıkoyan her hamle, muktedir ile siyasete yanlamış olagelen fikriyat ve matbuatın eş zamanlı oyunlarıyla birlikte güncel bir mefhuma dönüşür. Siyaset erkanının dilinden dökülenlerin peyderpey anbean onandığı bir ekran temsilinden, köşelerinden emir demiri keser yollu nice şarlatanın olumlama hal ve çabalarına o karanlığın bir suret değil hakikatin ta kendisi olduğu aralıksız güncellenir.
Katran karanlığı görece bir kavram olmaktan öteye taşınıp gündelik yıkımın başat taşıyıcı yapısı olarak imal olunur. Herkesin bir ötekisine kırdırıldığı bir zemin buna örnektir misal en kestirmeden. Toplumsal katmanların, gündelik yaşam olgusu ve eylemselliğinin bariz bir hiçe dönüştürüldüğü zeminde en küçük katmanın ülkenin yüzde ellisinin hakkını vur patlasın çal oynasın sömürdüğü bir düzendir misal katran karanlığına rehin edilmiş olan o ülke. Ayda 5 milyon lira harcayan sekiz yüz insan tespit edilir, hazine ve maliye bakanlığı tarafından. Ne tek bir kuruş vergi, ne tek satır nereden buldun sorgusuna haiz olagelen ve handiyse ak parti ile iltisaklı olagelmiş tüm seçilmişlerden mülhem olduğunu anlamak için alim olmaya gerek kalmayan bir şaklaban sürüsünün varlığı birinci elden kabul edilir. Öylesine bir çürümüşlük, o kadar afaki bir sömürü düzeneğinin yüzde biri muhafazasının ta kendisidir karanlık misal. Soruşturmalar, aklamalar, soruşturmalar ve yeniden örtbaslar arasında bir gıdım emeğinin karşılığını dahi vermekten imtina edilen asgari ücretlinin hakkı ve hukuku derdest edilir. İtibardan tasarruf edilmez bildirilirken, tabağı gündelik bir mesai ücreti, dört kişilik bir menünün bir asgari ücretten çok olduğu yerlerin reklamlarına yer ayrılan bir menzilin hakikatidir karanlığa rehin kılınmak. Demirlenen sahne kimseleri kapsamadığı bildirilirken, esasen halkı ve o birbirine kırdırılmaya her zamankinde de açık bir biçimde devam olunan yoksunlar için var edilmiş özenli bir çaba olduğu artık muhakkaktır. İyi de yol nereye?
Cerahatin maddi imkanları sömürerek, sürekli muhtaç kılarak geniş kesimleri kuşatmasını buna ilave ettiğimizde yolun çıkmazlara denk geldiğini de fark ederiz. Asgari ücretin hala 17bin iki lira otuz iki kuruş kılındığı, bırakalım iyileştirme çabasını lafzının dahi geçmediği bir zeminde yukarıda okuduğunuz gibi seçilmişlerin har vurup harman savura geldikleri herkesin ortak paydasından birer parça olduğu meydandadır. Sömürüyü var eden sistem, onun kısıtlayıcı / gözetleyicisi olagelen sermaye, her şeye olur veren devletli ve kurumlarının gözleri önünde bir cürüm sahası, katran karanlığına esir edilmiş menzil gerçekliği var edilir. Toplumsal teamülleri, tepkime vermesi artık unutturulmuş olagelen bir menzilde yaşamın çarçur olunmasına devam olunur. Bir yanda suçun batağına düşen, kendince bir yaşam aksiyonunu parayla sadece parayla hesapsızca var ettiğini sananlar, bir yanda ihale kovalamaktan, aldığı işleri yapmak bir yana vergi ödememek için en olmaz hamlelere girişip, devletinden teşvik kapanlar, imtiyazlılar, öte yanda devletlinin ta kendisi ve yamacında birikenler. Bütün bu kümeleme karşısında yoksunluk / yoksulluk ve olası sefaletle mücadele etmesi, vatan, millet, bayrak diye geçiştirilmek istenen milyonlar, milyonlar. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonunun şu açıklaması var edilene dair bir ufak okumayı sağlayacaktır. Ekonomik okur yazarlığa gerek kalmadan.
“Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (Türk-İş) haziran ayı verilerine göre, dört kişilik ailenin açlık sınırı 18 bin 979, yoksulluk sınırı da 61 bin 820 liraya yükseldi. Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti de 24 bin 614 TL ’ye yükseldi. Böylece açlık sınırı asgari ücretin üzerinde kalmaya devam etti.
Türkiye ekonomisinde yaşanan ekonomik kriz sonrası emeğin payı sermayenin payından her geçen düşerken, çalışanlar açlık ve yoksulluk sınırına sürüklendi.
Bu gelişmelerle birlikte milyonlarca emekçi 17 bin 2 TL olan asgari ücrete mahkum edilirken, Türk-İş'in 'Açlık ve Yoksulluk Sınırı' araştırmasının 2024 haziran ayı sonuçlarına göre, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarını gösteren açlık sınırı 18 bin 979 TL’ye yükseldi. Önceki ay açlık sınırı 18 bin 969 lira düzeyindeydi.
Yoksulluk Sınırı Da Arttı
Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarını ifade eden yoksulluk sınırı 61 bin 820 TL ’ye çıktı. Geçen ay 61 bin 789 TL seviyesindeydi.
Bekar Bir Çalışanın Yaşama İmkanı Kalmadı
Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti de aylık 24 bin 609'dan 24 bin 614 TL ’ye yükseldi.
Gıda Harcamasında Artış
Gıda harcaması tutarı yılbaşına göre 3 bin 930TL ve bir önceki yılın aynı ayına göre 8 bin 605 TL arttı. Tüm temel harcamalar için yapılması gereken harcama tutarı ise sadece son altı ayda 12 bin 800 TL artış gösterdi.
Gıda enflasyonu ilk 6 ayda yüzde 31,51, son bir yılda yüzde 82,96 olarak gerçekleşti.”
Bu hakikatin yanında bir de kurumsallıktan çoktan çıkıp babaların çiftliğine dönüşen ve tüm o enflasyona dair görece bir illüzyonu var eden istatistik kurumunun herkesin ekmeğine kan doğramaya devam ettiği manipülasyonu söz konusudur, onu da Bianet’ten aktaralım: “Ekonomim.com yazarı Alaattin Aktaş, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Nisan 2022’den beri yayımlamadığı madde sepeti fiyat listesini kendi hesapladı.
TÜİK’in enflasyon hesabında kullandığı ancak kamuoyundan sakladığı madde fiyatları için Aktaş “Verilerin üstü karartıldı ama tümüyle örtülmedi” dedi.
Aktaş, esas tartışılması gerekenin “artış oranının doğru olup olmadığından çok son fiyatın gerçekçi olup olmadığı” olduğunu söyleyip hesaplamayı nasıl yaptığını şu sözlerle anlattı:
Her ne kadar TÜİK Nisan 2022’de son kez açıkladığı madde fiyatlarına artık haber bültenlerinde yer vermiyorsa da arşivler sağ olsun! O veriler bir yerlerde duruyor.
Tek tek gidelim... TÜİK maddeleri gruplandırıyor; dolayısıyla elmayla armut aynı sepete atılınca birim fiyat ortadan kalkıyor. Ama fiyat değişimini gösteren endeksler, yani sepetin fiyat değişimi, bir başka ifadeyle madde gruplarına göre değişim açıklanıyor.
Ama bazı mal ve hizmetlerde endeksler gruplandırılarak değil, her bir madde için açıklanıyor. Zaten bunlarda fiyatın geçen ay hangi düzeyde alındığını kesin olarak bulabiliyoruz.
Şimdi elimizde 2022 Nisan’ındaki endeks hesaplamasında dikkate alınan fiyatlar var. Aradan geçen 26 ayda o madde ya da madde grubundaki fiyat değişiminin ne olduğu var. Geriye kalıyor ilgili maddenin ya da madde grubunun 2022 nisanındaki fiyatını o kalem ya da grup için 26 aylık döneme ilişkin olarak açıklanan endeks artışı ölçüsünde artırmak...
Nisan 2022’deki fiyata aradan geçen 26 aydaki fiyat değişimini ekledim. Bu fiyat değişimi verisi TÜİK’e ait.
Bu oran doğrudur, değildir; bugün onunla fazla ilgilenmiyorum. Varmak istediğim, başlıca kalemlerin Haziran 2024 itibarıyla hangi fiyattan endekse dahil edildiği. Dolayısıyla peşin peşin söyleyeyim; ‘Ama TÜİK artışı düşük gösteriyor’ gibi gerekçeleri bu yazı özelinde bırakın; konu artış oranının doğru olup olmadığından çok son fiyatın gerçekçi olup olmadığı.
Aktaş’ın hesaplamasıyla TÜİK’in madde fiyat listesinden bazı örnekler şöyle:Un 20,75
Ekmek 35,26
Makarna 29,19
Dana Eti 433,32
Tavuk Eti 101,45
Süt 29,72
Beyaz Peynir 147,69
Yumurta 2,47
Zeytinyağı 113,37
Domates 28,69
Kuru Soğan 7,76
Salça 49,18
Zeytin 134,96
Toz şeker 20,73
Su 4,83
Pideler: 98,96
Burgerler: 79,33
Sıcak içecekler: 18,44
Ayran: 18,12
Kira: 5 bin 844
Yurt ücreti: 457
Uzman doktor muayene ücreti: 33,69
Diş çekme ücreti: 901,75
Taksi ücreti: 75,26
Cep telefonu faturası: 206”
Katran karanlığının orta yerine demirlemiş bir ülke fecaati fabl değil hakikatin ta kendisi kılınıyor. Kurumsal idesini, toplumsal müştereklerin muhafazası için değil kendi bekaları adına şekillendiren, yönlendiren bir güruhun elinde kalem üstünde bunca açık hile hurda ile enflasyonun gerilediği zikrediliyor. Oysa sokağa yansıyan her şey tastamam delirmenin eşiğine yarı aç yarı tok taşınmaya devam edilen insanlar. Her şeyin tastamam rezil rüsva bir karanlığa çıkartıldığı zeminde, demokrasiyi, eşitliği, adaleti çoktandır bir kenara terk etmiş olagelen cerahat erki, bugünden yarına aşa da geçinme sorunlarına da hep birlikte kulaklarını kapatmaya devam ediyor. Üç otuz kuruşluk hayatların geçmişin ol tozlu raflarında anılan bir meselesi olduğu anılıp durulurken bizatihi bir asırdan sonra şu ülke denilen garabetlik çukur onu yeniden var ediyor. Aşağılamanın, yok saymanın, hemen her halükarda bir gardı düşsün de şu halkın bakın o zaman ne olacak tehditlerinin ortasında yaşam alenen karanlığın kılınıyor. Ekonomik darboğazı aşmanın yolu denilerek çok daha kalıcı yıkımların yolunun açıldığı, sıradan insanın sıkboğaz edildiği bir zeminde karanlığın ne kadar da sahici olduğunu fark edebiliyor musunuz? Cismanileşmiş olagelen o yıkıcılığın, nobran siyasetin pragmatist şekillerinin, ezberlerinin, sermayenin kanlı emek sömürüsünün ortasında dımdızlak sorunlarıyla bir başına konulan insanları şimdi fark edebiliyor musunuz? Bu kadar katran karanlığı fazla değil mi, hala değil midir? Tüm o cendere yaşamı boğmaya devam ederken, ümidi berhava ederken, çözüm diye zulmün ta kendisini dayatırken sahiden fark edebiliyor musunuz, karanlık üstümüze çöktü. Artık anlıyor musunuz... Yol nereye?
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024
Görsel: To Love And Be Wise - Illustration By Mark Smith - 3x3 Magazine
Meramda Paylaşılan Haberler
Türk-İş Açıkladı: Açlık Sınırı Asgari Ücrete Fark Attı! - Gerçek Gündem
https://www.gercekgundem.com/ekonomi/turk-is-acikladi-aclik-siniri-asgari-ucrete-fark-atti-467672
TÜİK'in Enflasyon Çarpıtması: Kira 5 Bin 844, Muayene Ücreti 33,69 TL – Bianet
https://bianet.org/haber/tuik-in-enflasyon-carpitmasi-kira-5-bin-844-muayene-ucreti-33-69-tl-297253
1 note · View note
pazaryerigundem · 2 months
Text
9. Yargı Paketi 20 saat süren görüşmelerle kabul edildi... Sıra TBMM Genel Kurulu'nda
https://pazaryerigundem.com/haber/182821/9-yargi-paketi-20-saat-suren-gorusmelerle-kabul-edildi-sira-tbmm-genel-kurulunda/
9. Yargı Paketi 20 saat süren görüşmelerle kabul edildi... Sıra TBMM Genel Kurulu'nda
Tumblr media
Kamuoyunda “9. Yargı Paketi” olarak bilinen Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi. Komisyonda yaklaşık 20 saat süren görüşmeler ardından kabul edilen paketin onayı için sırada TBMM Genel Kurulu var.
ANKARA (İGFA) – Teklifle, İcra ve İflas Kanunu’nda değişiklik yapılacak. Buna göre, elektronik ortamda açık artırma suretiyle satışta teklifler arasındaki fark, satışa çıkarılan malın muhammen kıymetinin binde beşinden ve her halde 1000 Türk lirasından az olamayacak.
Açık artırma süresinin son 10 dakikası içinde yeni bir teklifin verilmesi halinde açık artırma 3 dakika uzatılacak. Uzama süresi içinde yeni bir teklif verilmesi halinde açık artırma süresi her yeni teklifin verilmesinden itibaren 3 dakika uzatılacak. Son uzama süresi içinde yeni bir teklif verilmezse mal en yüksek teklif verene ihale edilecek. Uzama sürelerinin toplamı bir saati geçemeyecek. Bir saatlik süre Adalet Bakanlığının kararıyla kısaltılabilecek, uzatılabilecek veya kaldırılabilecek ve bu kararlar Bakanlığın resmi internet sitesinde duyurulacak.
Aynı Kanunu’nun Ek 1’inci maddesindeki düzenlemeyle de parasal sınırlarda yeniden değerleme oranında artırma yapılması sonucunda belirlenen sınırların 10 Türk lirasını aşmayan kısımlarının dikkate alınmayacağı hükmü, 1000 Türk lirasını aşmayan kısımların dikkate alınmayacağı şeklinde değiştirilecek. Yeniden değerleme sonucu belirlenen parasal rakamın 1000 lirayı geçmeyen küsuratı dikkate alınmayacak.
İstinaf ve temyiz kanun yoluna başvuruda esas alınan parasal sınırda yeniden değerleme nedeniyle meydana gelen artış, bölge adliye mahkemesinin kaldırma veya Yargıtay’ın bozma kararları üzerine yeniden verilen kararlar hakkında uygulanmayacak, ilk karar tarihinde geçerli olan parasal sınırlar esas alınacak.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda Avukatlık Kanunu’nda değişiklik yapılacak. Adli yardım ödeneğinin barolar arasındaki dağıtımında, birden fazla baronun bulunduğu illerde, her 5 bin nüfus için tespit edilecek toplam puanın yüzde 30’u o ilde bulunan barolar arasında eşit olarak, kalanı ise o ilde levhaya kayıtlı toplam avukat sayısına bölündükten sonra elde edilen rakamın her baronun üye sayısına çarpımı sonucu elde edilecek puana göre dağıtılacak.
Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavı’nda soru sorulacak alanlar arasına “milletlerarası hukuk”, “milletlerarası özel hukuk”, “genel kamu hukuku ve sosyal güvenlik hukuku” eklenecek. İhtiyaç duyulması halinde bu alanlara, yönetmelikle yeni hukuk alanları eklenebilecek.
Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavı’nda soru sayısı 100’den 120’ye çıkarılacak. Sınavlara yeni alanların eklenmesi ve sınavların yapılma şekli ile sınavlara ilişkin diğer hususlar Hakimler ve Savcılar Kurulu, Yükseköğretim Kurulu, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı, Türkiye Barolar Birliği ve Türkiye Noterler Birliğinin görüşü alınarak Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenecek.
Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun tek hakimle çözümlenecek davalara ilişkin 7’nci maddesindeki parasal sınırlar; her yıl, bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında, takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılmak suretiyle uygulanacak. Tek hakimle çözümlenecek davaların belirlenmesinde dava tarihindeki, miktar artırımı yapılan hallerde ise artırımın yapıldığı tarihteki parasal sınır esas alınacak.
İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU’NDAKİ DEĞİŞİKLİKLER
TBMM’nin resmi internet sitesinde yer alan detaylara göre; İdari Yargılama Usulü Kanunu’ndaki değişikliğe göre de konusu 31 bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olacak, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacak.
Aynı kanundaki değişiklikle, konusu 920 bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar, konusu 270 bin Türk lirasını aşıp 920 bin Türk lirasını aşmayan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan ve istinaf kanun yolu incelemesinde kaldırma kararı üzerine yeniden karar verilen davalar temyiz edilebilecek.
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda öngörülen parasal sınırlar; her yıl, bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında, takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılmak suretiyle uygulanacak. Bu şekilde belirlenen sınırların 1000 Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmayacak.
Duruşma yapılmasının zorunlu olduğu davaların belirlenmesinde davanın açıldığı; istinaf veya temyiz yoluna başvurulabilecek kararların belirlenmesinde ise ilk derece mahkemesi veya bölge idare mahkemesince nihai kararın verildiği tarihteki parasal sınır esas alınacak. Ancak nihai karar tarihinden sonra parasal sınırlarda meydana gelen artış, bölge idare mahkemesinin kaldırma veya Danıştay’ın bozma kararı üzerine yeniden bakılan davalarda uygulanmayacak.
HAKİM VE SAVCI YARDIMCILIĞI MÜLAKATI’NA ÇAĞRILACAK ADAY SAYISI DEĞİŞİYOR
Hakim ve Savcı Yardımcılığı Sınavı’nda soru sorulacak alanlar arasına, milletlerarası hukuk ve milletlerarası özel hukuk eklenecek. İdari Yargı Hakim Yardımcılığı Sınavı’nda ticari işletme-şirketler hukuku alanından da soru sorulabilecek.
Hakim ve Savcı Yardımcılığı mülakatına çağrılacak aday sayısında değişiklik yapılacak. Mevcut kanun hükmüne göre iki katı fazlası çağrılırken düzenlemeyle ilan edilen kadro sayısının bir katı fazlası aday mülakata çağrılacak.
Hakimler ve Savcılar Kanunu’ndaki diğer bir değişiklikle Adalet Müfettişlerinin görev ve yetkileri belirlenecek.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda, Yargıtay Birinci Başkanı, Danıştay Başkanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Danıştay Başsavcısı, Yargıtay Birinci başkanvekilleri, Danıştay başkanvekilleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili, Yargıtay ve Danıştay daire başkanları, Yargıtay ve Danıştay üyeleri, Adalet Bakanlığı Müsteşarı, birinci sınıf hakim ve savcılar, birinci sınıfa ayrılmış hakim ve savcılar ve diğer hakim ve savcılara “15.000” gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık ek tazminat ödenecek.
YEDİEMİN OTOPARKLARINDA SAHİPLERİ TARAFINDAN TESLİM ALINMAYAN ARAÇLARIN SATIŞI
Karayolları Trafik Kanunu’ndaki değişiklikle buluntu olması nedeniyle veya kanun hükümleri gereğince trafikten men edilerek alıkonulan ve sahipleri tarafından 6 ay içinde teslim alınmayan veya aranmayan yediemin otoparklarındaki araçların satış usulü yeniden belirlenecek. Bu durumdaki araçların sicilinde bulunan satılamaz, devredilemez, haciz, ihtiyati haciz, rehin gibi şerhler için ilgili kurumlara, bu araçların satılacağı hususu bildirilecek ve satış işlemlerine başlanacak, araçların üzerinde bulunan tüm şerhler ayrıca bir işleme gerek olmaksızın, satış tarihinden itibaren kalkmış sayılacak varsa tescil kayıtları buna göre düzeltilecek.
İşlem yapılacak aracın tanıtımına yarayan şasi veya motor seri numaralarının bulunmaması veya düşmüş olması ya da tamir veya tadil gibi nedenlerle silinmiş yahut tahrip edilmiş olması durumunda bu eksiklikler satış işlemini gerçekleştirecek kurum tarafından ilgili mevzuat kapsamında tamamlanarak araç satışa hazır hale getirilecek. Aracın tescil kaydındaki haciz, ihtiyati haciz, rehin gibi şerhler satış sonrasında satış bedeli üzerinde devam edecek. Satış konusu aracın vergi, ceza veya prim gibi borçları, satıştan önceki sahibine ait olup mülkiyet ilgiliye tüm borç ve yüklerinden ari olarak geçecek.
Satış kapsamında dosyaya ödenen tutardan; sırasıyla muhafaza ve satış için yapılan giderler, aracın tanıtımına yarayan numaraların tespitine ve tamamlanmasına dair giderler ve vergi, resim veya harç gibi malın aynından kaynaklanan alacaklar ödendikten sonra kalan tutarın tüm alacaklıların alacağını karşılaması halinde hak sahiplerine Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve İcra ve İflas Kanunu hükümleri çerçevesinde dağıtılacak ve bakiye bir tutar bulunması halinde bu tutar, muhafaza edilecek, kamu bankalarında nemalandırılacak ve satıldığı tarihten itibaren 5 yıl içinde müracaat halinde nemalarıyla birlikte hak sahiplerine ödenecek. Beş yıl içinde herhangi bir müracaatın olmaması halinde söz konusu bedeller Hazine’ye irat kaydedilecek.
Satış kapsamında dosyaya ödenen tutardan; sırasıyla muhafaza ve satış için yapılan giderler, aracın tanıtımına yarayan numaraların tespitine ve tamamlanmasına dair giderler ve vergi, resim veya harç gibi malın aynından kaynaklanan alacaklar ödendikten sonra kalan tutar, tüm alacaklıların alacağını karşılamazsa sıra cetveli yapılmak üzere ilgili kuruma gönderilecek.
Teklifle, Kamulaştırma Kanunu’na madde eklenecek. Buna göre de mülga 6830 sayılı İstimlak Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 8 Ekim 1956 tarihine kadar, kamulaştırma işlemlerine dayanmaksızın kamulaştırma kanunlarının amacına uygun olarak fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olan taşınmazlar, ilgili kamu kurum ve kuruluşları adına tahsis tarihinde kamulaştırılmış sayılacak.
Taşınmazda kamu hizmetinin nitelik ve amacına uygun şekilde tesis veya yapının inşa edilmiş olması, bu Kanunun uygulanması bakımından fiilen tahsis kabul edilecek.
Bu durumdaki taşınmazlardan tapuda kayıtlı olanların kayıt sahipleri veya mirasçıları; tapuda kayıtlı olmayan taşınmazların zilyetleri ya da mirasçıları tahsis tarihi itibarıyla zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleşmiş ve fiili tahsis tarihinden itibaren 10 yıl geçmemiş olması koşuluyla, iptal edilen 221 sayılı Kanun’un belirlediği süre içinde sadece taşınmazın fiili tahsis tarihindeki rayiç bedelini isteyebilecek.
Bu madde kapsamındaki taşınmazlar hakkında 12 Ocak 1963 tarihine kadar açılmış ve kanun yolu incelemesinde olanlar dahil görülmekte olan bedel davalarında bu madde hükümleri uygulanacak.
Birinci fıkraya göre kamulaştırılmış sayılan taşınmazlar hakkında 12 Ocak 1963 tarihinden sonra bu taşınmazlara bağlı olarak bedel dahil ileri sürülen talepler kabul edilmeyecek. Bu hüküm, 12 Ocak 1963 tarihinden sonra açılmış ve kanun yolu incelemesinde olanlar dahil görülmekte olan davalar hakkında da uygulanacak.
Bu madde kapsamında açılan ve görülmekte olan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri maktu olarak belirlenecek.
Kamulaştırılmış sayılan taşınmazlar, tapuda kayıtlı ise ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının talebi üzerine açılacak dava ile ilgili idare adına tescil edilecek. Tapu kaydı olmayan taşınmazlar, tahsisin mahiyeti bakımından tescile tabi ise ilgili idare adına kayıt tesis olunacak. Bu işlemler harca tabi olmayacak.
Teklifle, Anayasa Mahkemesinin “kadının soyadına” ilişkin iptal kararı doğrultusunda, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlemeye gidilecek. Bu değişikliğe göre kadın, evlenmekle kocasının soyadını alacak. Kadın, evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilecek. Kadının soyadı, kendi soyadı ile önceki kocasının soyadından oluşuyorsa kadın bu soyadlarından sadece birisini evleneceği kocasının soyadının önünde kullanabilecek.
Sesli, yazılı veya görüntülü iletiyle hakaret suçu uzlaştırma kapsamından çıkarılarak önödeme kapsamına alınacak.
TBMM Adalet Komisyonunda kabul edilen, kamuoyunda “9. Yargı Paketi” olarak bilinen Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Anayasa Mahkemesinin iptal kararları doğrultusunda Türk Medeni Kanunu’nda bazı düzenlemelere gidilecek.
Buna göre, koca, ana veya çocuk, soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilecek. Bu dava, dava açma hakkına sahip diğer kişilere karşı açılacak.
Ana doğumdan, çocuk ise ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorunda olacak.
Dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hallerinde baba olduğunu iddia eden kişi, kocanın altsoyu, anası veya babası, doğumu ve kocanın ölümünü, sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini veya hakkında gaiplik kararı alındığını öğrenmelerinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davasını açabilecek.
Ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına, birlikte evlat edinmede ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları; tek başına evlat edinmede ise ana veya baba adı olarak evlat edinenin adı yazılacak. Evlat edinilen diğer kişiler hakkında, talepleri halinde bu hüküm uygulanacak.
Teklifle, Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’a madde eklenecek. Buna göre, istinaf incelemesi için dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi, bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçesiyle birlikte dosyayı görevli olduğu kanısına vardığı ilgili hukuk dairesine gönderecek. Bir aylık sürenin bitiminden sonra veya duruşma günü verilen dosya hakkında gönderme kararı verilemeyecek.
HAKARET SUÇUNDA VE UZLAŞTIRMADA YENİ DÜZENLEMELER
Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan hakaret suçu bakımından şikayet süresi, her ne suretle olursa olsun fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren iki yılı geçemeyecek.
Sesli, yazılı veya görüntülü iletiyle hakaret suçu, uzlaştırma kapsamından çıkarılarak önödeme kapsamına alınacak.
Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren 7 gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılacak.
Uzlaşmanın sağlanması halinde, uzlaşma anında tespit edilemeyen veya uzlaşmadan sonra ortaya çıkan zararlar hariç, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacak.
Uzlaştırmacı olmak için hukuk mezunu olma şartı getirilecek. Uzlaştırmacılar, hukuk fakültesi mezunlarının yer aldığı, Adalet Bakanlığı tarafından belirlenen uzlaştırmacı listelerinden görevlendirilecek.
Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini defaten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verecek. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde durma kararı verilecek. Durma süresince zamanaşımı işlemeyecek. Uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkemece yargılamaya kaldığı yerden devam olunacak.
Teklifle, Çocuk Koruma Kanunu’nda değişiklik yapılacak. Buna göre, sosyal çalışma görevlileri, mahkemeler yerine Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerine atanacak.
Vakıflar Genel Müdürlüğü ve mazbut vakıflara ait taşınmazlarla ilgili işlemler nedeniyle değerli kağıt ve işlem bedeli alınmayacak, kamu kurum ve kuruşlarına herhangi bir katılım payı ödenmeyecek.
Vakıflar Genel Müdürlüğü, Harçlar Kanunu’nda sayılan yargı harçlarından muaf olacak. Genel Müdürlüğün dava, icra takibi ve geçici hukuki koruma tedbirleri gibi her türlü dava ve işte teminat gösterme zorunluluğu olmayacak. Bu hüküm, Genel Müdürlüğün idare ve temsil ettiği mazbut vakıflar adına taraf olduğu dava, icra takibi ve geçici hukuki koruma tedbirleri gibi her türlü dava ve iş hakkında da uygulanacak.
Vakıf kültür varlıklarının restorasyon veya onarım karşılığı kiralama işlemlerine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenecek.
Anayasa Mahkemesinin, bazı Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini iptal etmesi dolayısıyla Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) ile Anayasa Mahkemesi kadrolarına ilişkin düzenlemeler yapılacak.
Teklifle, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki parasal sınırlarla ilgili düzenlemelere gidilecek. Buna göre parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacak. Bu şekilde belirlenen sınırların bin Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmayacak.
İstinaf ve temyiz kanun yoluna başvuruda esas alınan parasal sınırda yeniden değerleme nedeniyle meydana gelen artış, bölge adliye mahkemesinin kaldırma veya Yargıtay’ın bozma kararları üzerine yeniden verilen kararlar hakkında uygulanmayacak, ilk karar tarihinde geçerli olan parasal sınırlar esas alınacak.
ARABULUCULUK DÜZENLEMELERİ
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda öngörülen değişikliğe göre, anlaşma belgesinin taraflarından biri, icra edilebilirlik şerhi verilmesinden sonra tapu müdürlüğünden tescil talebinde bulunabilecek. Tapu müdürlüğünce taşınmaza ilişkin mevzuatta öngörülen gerekli inceleme ve değerlendirme yapıldıktan sonra resmi senet düzenlenmeksizin tescil talebi yerine getirilecek.
Ayrıca taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilecek ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile karşı tarafın ödemekle yükümlü olduğu yargılama giderlerinin yarısından sorumlu tutulacak. Ayrıca bu taraf lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen vekalet ücretinin yarısına hükmedilecek.
Arabuluculuk eğitimini tamamlayan ve mesleğinde 20 yıl kıdeme sahip olanlar, yazılı sınava girmeden arabuluculuk siciline kayıt olabilecek.
TMSF’NİN KAYYUM OLARAK ATANMASI
Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama, silahlı örgüt, silahlı örgüte silah sağlama, terörizmin finansmanı suçlarının işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde şirketlere veya malvarlığı değerlerine kayyum atanmasına karar verildiği takdirde, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıl süreyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak atanabilecek.
Bu halde kayyumluk hak ve yetkileri bakımından Bankacılık Kanunu’nda TMSF’ye verilen hak ve yetkiler kıyasen uygulanacak. Şirketlerin genel kurul yetkileri, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın TMSF tarafından kullanılacak. Bu şirketler veya malvarlığı değerleri TMSF’nin gözetiminde, TMSF’nin atadığı yöneticiler tarafından ticari teamüllere uygun olarak ve basiretli bir tacir gibi yönetilecek.
Bu şirketlerin veya malvarlığı değerlerinin mali durumu, ortaklık yapısı, piyasa koşulları veya diğer sorunları nedeniyle şirketin veya varlıklarının ya da malvarlığı değerlerinin kısmen veya tamamen satılmasına veya feshi ile tasfiyesine TMSF tarafından karar verilebilecek. Satış ve tasfiye işlemleri, ilgili şirketin yönetim/müdürler kurulu veya malvarlığı değerleri, kayyum temsilcileri ya da TMSF tarafından yerine getirilecek.
Satış ve tasfiye işlemlerinde, azınlık hisselerinin sahiplerinin rızası aranmayacak. Satıştan elde edilen gelirden şirket veya malvarlığı değerlerinin borçları ödendikten sonra kalan tutar, şirket veya malvarlığı değerlerinin işlerinde kullanılabilecek.
Fesih ve tasfiye işlemleri sonunda borçlar ödendikten sonra kalan tutar, yargılamanın kesin hükümle sonuçlandırılmasına kadar açılan bir hesapta nemalandırılacak. Şirketlerin tasfiye işlemlerini yürütmek üzere TMSF Kurulu tarafından görevlendirilen tasfiye komisyonu, adli işlemler veya davalar bakımından taraf ehliyetine sahip olacak.
Kayyumluk görevi TMSF tarafından yürütülen şirketler, açtıkları davalarda harçtan muaf olacak. TMSF’nin kayyum olarak atanmasına karar verilen şirket, taşınmaz, hak, varlık ve alacaklar hakkında Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 128’inci maddesi uyarınca verilen el koyma ve tedbir kararları, kayyum yetkisinin TMSF’ye devriyle birlikte kendiliğinden kalkacak.
TMSF’nin kayyum olarak atandığı şirketleri veya malvarlığı değerlerini yönetmek ve temsil etmek üzere atananlar veya görevlendirilenler ya da atananlar tarafından temsil yetkisini haiz olmak üzere görevlendirilenler ile bu kapsamda yapılan işlemler hakkında, Bankacılık Kanunu’nun 127’nci maddesi uygulanacak.
TMSF’nin kayyumluk görevi kapsamındaki karar ve işlemlerine karşı açılan davalar, Fon’un merkezinin bulunduğu yer idare mahkemelerinde görülecek.
Komisyon Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, teklifin kabul edilmesinin ardından yaptığı açıklamada, teklifin komisyon sürecinin verimli ve başarılı geçtiğini ifade ederek, iktidar ve muhalefet partisi milletvekillerinin vereceği destekle Genel Kurulda teklifin kabul edileceğine inandığını kaydetti.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
barisarduc · 1 year
Text
Kayseri İdari Yargı Avukatı: İdari İşlerinizde Hukuki Çözümler Sunar
Kayseri idari yargı avukatı, idari işlerinizde hukuki çözümler sunmak için hizmet vermekteyim. İdari hukuk alanında deneyimli bir avukat olarak, müvekkillerime idari işlemlerde hukuki danışmanlık, temsil ve savunma hizmetleri sunmaktayım. İdari işlerinizde karşılaşabileceğiniz her türlü sorun için size destek olabilirim. Kayseri'deki yerel yönetimlerle ilgili her türlü hukuki sorununuzda, idari işlemlerdeki hukuka aykırılıkların kanıtlanması, yargı süreçlerinde sizin adınıza delillerin toplanması ve sunulması gibi konularda size yardımcı olmaktayım.
Ayrıca, vergi davaları, kamulaştırma davaları, ihale hukuku, idari para cezaları ve idarenin diğer cezai yaptırımları gibi idari işlerinizde de hukuki destek sağlamaktayım. Bu davalarda size en iyi şekilde temsil ederek, haklarınızı aramanıza ve idarenin hukuka uygun şekilde hareket etmesini sağlamaya çalışıyorum. İdari yargıda uzmanlaşmış olmamın yanı sıra, Kayseri'deki yerel yönetimlerin yapısı ve uygulamaları konusunda da derin bir bilgiye sahibim. Bu sayede, müvekkillerime hızlı ve etkin çözümler sunabilme yeteneğine sahibim. Kayseri idari yargı avukatıolarak idari işlerinizde hukuki çözümler sunmak için bana ulaşabilirsiniz. Size profesyonel bir şekilde yardımcı olmak ve haklarınızı korumak için buradayım.
0 notes
ihaledanismani · 1 year
Text
0 notes
ihaledanismani · 1 year
Text
0 notes
ihaledanismani · 1 year
Text
0 notes
ihaledanismani · 1 year
Text
0 notes
ihaledanismani · 1 year
Text
0 notes
ihaledanismani · 3 days
Link
Ödeme emri belgesi üzerinde harcama yetkilisi veya gerçekleştirme görevlisinden sadece birinin imzası varsa, muhasebe yetkilisinin, imzası bulunan görevliyle
0 notes
atahukukofisi · 7 months
Text
Ata Hukuk Ofisi - Merhaba
Tumblr media
Avukat ve alanında uzman danışmanlardan oluşan deneyimli kadrosu ile Türkiye genelinde Ankara merkezli ve Ankara avukat olarak kurumsal ve bireysel müvekkillerine hukuki hizmet vermeye devam etmektedir.
Ofisimiz, değişen ve artan hukuki ihtiyaçlar çerçevesinde sonuç odaklı bir yaklaşımla güncel, hızlı ve etkin çözümler sunmakta, hukukun her alanında en iyi hizmeti verebilmek için güncel hukuki gelişmeleri yakından takip etmektedir. Mevzuat, mesleki etik ve toplumsal değerler çerçevesinde bireysel ve kurumsal müvekkillerinin ihtiyaçlarına uygun hizmetler sunmaktadır.
Ata Hukuk Ofisi; iş disiplini ve düzenli iş takibi ile iş hayatında müvekkillerine katma değer sağlamayı ve doğru değerler, çalışma kültürü ve ilkeleri ile sürdürülebilir başarıya ulaşmayı hedeflemektedir. Kaliteli hizmet ve müvekkil memnuniyeti en önemli amaçlarıdır.
Ata Hukuk Ofisi; vermiş olduğu danışmanlık ve avukatlık hizmetlerinde öncelikle müvekkilleri için en uygun stratejileri belirlemektedir. Çözüm odaklıdır, uzlaşı ile çözülemeyecek konularda tecrübelidir, etkin dava takibi ile sonuca ulaşır. Danışmanlık ve temsil hizmetleri sırasında müvekkillerini sürecin dışında bırakmadan tüm gelişmelerden haberdar eden aktif ve erişilebilir bir hukuk ofisidir.
Hizmetlerimiz
Ata Hukuk ofisi hukukun bir çok alanında etkin ve güncel çalışmalar yürütmektedir. Başta ihale hukuku ve ihale avukatı olmak üzere, aile  ve boşanma hukuku, ceza hukuku, gayrimenkul hukuku, icra ve iflas hukuku, iş ve sosyal güvenlik hukuku, miras hukuku, sağlık hukuku, tazminat hukuku, ticaret hukuku, trafik hukuku, tüketici hukuku, idare hukuk ve vergi hukuku gibi alanlarında hizmet vermektedir. Deneyimli ve uzman bir kadro ile hizmet vermekteyiz.
2 notes · View notes
ihaledanismani · 4 months
Link
ihale yargı kararları 22 Mayıs 2024
0 notes
ihaledanismani · 4 months
Link
İhale İlanı İlan Tarihi Açıklama Detay 22/05/2024 Kapalı Pazar Yerleri Muhtelif Tadilatları Yapım İşi YENİ Detaylar 22/05/2024 Anadolu Lisesi (Yık-Yap)
0 notes
ihaledanismani · 4 months
Link
İhale Sonucu [Kesinleşen] 22 Mayıs 2024
0 notes
ihaledanismani · 4 months
Link
Kapsam Dışı İhale[2886] 22 Mayıs 2024
0 notes