Tumgik
#menenjit
karaca2508-blog · 8 months
Text
Akkuyu'da neler oluyor? 5 işçi menenjitten hayatını kaybetti: Kaynağı araştırılmalı
Tumblr media
İnşaatı devam eden Mersin Akkuyu Nükleer Santralı'nda çalışan işçiler arasında menenjit salgını yaşandığı ve 5 işçinin yaşamını yitirdiği öne sürüldü. Kendilerine 2 vaka konusunda bilgi geldiğini aktaran Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Nasır Nesanır, bir işçiye menenjit teşhisi konulduğunu belirtti. Diğer işçinin testinin negatif çıktığını kaydeden Nesanır, "Ancak bazı durumlarda antibiyotik tedavisine başlanmışsa bu kişinin testi negatif verebilir" dedi.
Akkuyu'da 5 işçi menenjitten hayatını kaybetti: Kaynağı araştırılmalı
Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam Akkuyu Nükleer Santrali'nde menenjit vakalarının görüldüğü belirtildi. Konuya ilişkin BirGün'den Sibel Bahçete'nin aktardığına göre; Mersin'de yaşayan avukat Derya Demir, kendilerine gelen ilk bilgide 5 işçinin öldüğünü ve sayının artma endişesinin yaşandığı belirterek "Hastanede alarm durumunun olduğu ve hastane personelinin de koruyucu ekipman temin edildiği, hatta aşı tedariğinin söz konusu olduğu söylendi. Biz bu bilgileri hastane içinden aldık ancak halen yetkililerden bilgi verilmediği için halen bilgileri araştırıyoruz" dedi. Dr. Nasır Nesanır, 22 yaşındaki bir işçinin menenjitten hayatını kaybettiğini belirterek "Bu işçi Nisseria Meningitidis adlı bakterinin neden olduğu Meningokok hastalığından yani menenjitten yaşamını yitirdi. 25 yaşındaki bir işçi daha yaşamını yitirdi. Fakat bunun kan örneği sonucu Ankara'ya gönderildi ve sonuç negatif geldi. Menenjite bağlı bir şey dememiz burada zor. Ancak ilk yaşamını yitiren ve bize gelen bilgi 22 yaşındaki genç menenjitten yaşamını yitirdi. Laboratuvarda da teşit edildi. Fakat 25 yaşındaki işçi de öldü ancak onun sonucu negatif. Menenjit bakterisi ve virüsü görülmedi. Sonucun negatif olması demek menenjit yoktur demekte soru işareti olabilir, çünkü o işçiye anbitiyotik başlamış olabilirler. Bazen anbitiyotik başlanır ve kültürde sonuç negatif çıkar" dedi. "Kaynak araştırmalı" Hastalığın çok yakın temasla bulaştığına dikkat çeken Nesanır "Hastalık solunum yolu ile bulaşabilir ama çok çok yakın temas gerekli. Temasta bulunan sağlıkçıların aşısı, koruyucu antibiyotikleri de anında verilmiş orada sıkıntı olmamış" diye konuştu. Hastalığın kaynağının araştırılması gerektiğini anlatan Nesanır, özetle şunları söyledi: "Burada önemli olan kaynak ne, burada en az 10 gün önce virüsü almak gerekir. Bu işçi bu zaman zarfında burada mıydı, eğer oradaysa kaynak orasıdır. Ya da izne gittiyse belki oradan kapıp geldi, bunları kamuoyuyla paylaşmaları gerekir. Menenjit ile karşı karşıya kalındıysa hızlıca tedavi edilmeli. Bulantı, kusma, baş ağrısı gibi belirtisi oluyor. Bu belirtiler diğer hastalık belirtilerine benzediği için ve çok sık karşılaşılmadığı için diğer hastalıklarla karıştırabiliyor. Çok hızlı ve akut gelişen hastalık beyin zarını, omuriliği etkiliyor, virüs kana karışabiliyor. O belirtiler hissedilince hemen müdahale edilmeli. Burada saatlerin bile önemi var. Tabip odası olarak il sağlık ve bakanlık yetkilileri ile görüştük. Aciller, hekimler bilgilendirildi. Antibiyotik alması gereken personele antibiyotikleri, koruyucu tedavileri verildi. Akkuyu'daki personelde de koruma tedbirleri alınmış, yakın teması olanlar için belli protoküller yapıldı." Önlem alındı mı? Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri de sosyal medya hesabından "Halk sağlığı için sormaya devam ediyoruz. Genç bir işçi menenjitten yaşamını yitirmiş midir? Hastane personeli için temin edilen aşılar ilaç yokluğu nedeniyle yetmemiş midir? Sağlık çalışanlarına aşı bulunamadıysa hangi önlem alınmıştır? Ölü sayısı kaçtır?" diye sordu. DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca da Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın cevaplaması istemiyle soru önergesi verdi. Koca, “Akkuyu’da menenjitin yayıldığıyla ilgili neden bir açıklama yapılmıyor” diye sordu. Mersin'de yaşanan iş kazaları ve meslek hastalıkları Mersin ve çevresinde resmi kayıtlara göre 2013’den bu yana 41.026 iş kazası meydana gelmiş, 402 iş cinayeti yaşanmış, 20 kişiye meslek hastalığı tanısı konmuştur. 2022 yılında iş kazası geçiren kişi sayısı 10.406 olmuş, kayıp gün sayısı ise 80.726 olarak kayıtlara girmiştir. Bununla birlikte 2022 yılında 52 kişi iş cinayetleri sonucu yaşamını yitirmiştir. Yine 2022 yılında 6 kişiye meslek hastalığı tanısı konmuştur. Mersin iş güvenliği analizi Read the full article
0 notes
bunedycom · 2 years
Text
Uzmanı uyardı: Bu yıl ilk kez gördüğümüz menenjit etkenleri var
Uzmanı uyardı: Bu yıl ilk kez gördüğümüz menenjit etkenleri var
Kovid pandemisi sonrası artan mevsimsel enfeksiyon hastalıkları, en çok çocukları olumsuz etkiliyor. Bu kış, çocuk aciller, çocuk hastalıkları servisleri ve yoğun bakımlar, viral ya da bakteriyel enfeksiyonlar nedeniyle mevsiminden önce dolmaya başladı. İstanbul’da pek çok hastanenin çocuk acillerine özellikle yüksek ateş ve boğaz ağrısı ile başvuranların sayısı günlük 1000-1500 kişiyi buluyor.…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
ehlibeyt-yolu · 1 year
Text
Tumblr media
“BİR ZAMANLAR “DELİ AYTEN” YAŞARDI BURSA’DA”
Deli Ayten’in hikayesi aşkından deli olmuş bir kadının yüreğinin hikayesidir. Sevmek insanın aklını da başından alır kalbini boğazından yaşatır ne zaman ismi çınlasa kulaklarında ya da dudaklarının ucunda belirse adı gene düğüm düğüm olur o boğaz.
Sabahları çarşıya hep aynı saatte gelirdi. Esnaf çok severdi Ayten’i. Sabah ona poğaça alırlar ardından Ayten de yola düşerdi. Akşam’da hep aynı saatte geri dönerdi. Her gün böyledi. Sonra bir gün gelmemeye başladı. Öğrendik ki evinde bir başına ölmüş.
Ayten 1935′te Kamberler’de geldi dünyaya,1992′de gene Kamberler’de göçtü bu dünyadan. Öldükten sonra mezarı Bursa esnafı tarafından yapıldı. Pınarbaşı’ndan kaldırılan cenazesine üç bin kişi katıldı.
Ayten’e toplum deli gözüyle baktı. Aşk için delirecek kim var ki aramızda? Ayten deli değildi, onu bir şey deli etti, aşkı için hayatını feda etti. Ayten divane gibi Bursa sokaklarında dolaşıyordu ama aslında Hasan’ını arıyordu.
Deli Ayten diğer adıyla Ayten Şenışık. 1935 yılında fakir bir roman ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelmişti. 3 yaşında menenjit geçirip, hastalık tedavisizlikten dolayı gittikçe artarak beyinde hasarlar yaratmıştı. Bu nedenle çocukluğu garip geçen Deli Ayten 13-14 yaşına gelince kendi gibi garip bir alkolik cümbüşü Hasan’a sevdalanmış. Ailesi, “Bu kız zaten garip, bir de alkoliğe varırsa nice olur hali.” diye düşünerek “Hayır cümbüş Hasan’la evlenemezsin!” demişler. Ayten bu olaydan sonra iyice dellenip kontrol edilemez hale gelmiş. Nice doktorlar, hocalar görmüş fakat bir çare bulamamışlar. Herkes, “Sevdadandır, kara sevda çekiyor; vermezseniz cümbüşe iyice gider bu kız.” deyince “Olur” demiş ailesi.
Ayten evlenmiş evlenmesine de onun derdi koca değil, kafaymış aslında. Dellenmesi devam etmiş bir de cümbüşün alkolikliği derken evlilikleri hiç iyi gitmemiş. Cümbüş Hasan bir yandan yoksulluk, berduşluk,alkol bağımlılığı diğer yandan Deli Ayten derken meyhaneden çıkmaz olmuş. 1,5 yıl zor dayanmış. Bir sabah almış başını gitmiş Cümbüş Hasan. Gitmiş gitmesine de durumu Ayten’den farklı değilmiş. O da meyhanelerden çıkmaz olmuş. Kısa bir süre sonra meyhane masalarından ölmüş. Haber tez gelmiş Ayten’e ve bir kez daha yıkılmış Şenışık soyadı iyice unutulmuş. Bir marka yaratmış Bursa için “Deli Ayten” diye. Renk renk çantalar asar omzuna, yemeniler kap kacak vs..
Ramazan ayları gündüz gece demeden davuluyla dolaşır dururmuş Bursa sokaklarında. Zararsız, kendi halindeymiş. Ama rahat durmaz çarşı esnafı, kızdırır dururmuş Deli Ayten’i. Zaten esnaf bu halini görmek için yaparmış bunları. Derken 12 Mart 1992 gününde Kızyakup Mahallesi’ndeki garip kulübesinde ölü bulunur. Ahmet Dai Cami’sinde kılınan cenaze namazından sonra Pınarbaşı Mezarlığına defnedilmiştir.
Aşkı için deliren Ayten’in doğup büyüdüğü yerler hep park oldu şimdi. Ayten de bir başına o parkta Bursa’ya bakıyor.”
Sebebi aşk olacaksa delirmenin,
Bir parça Deli Ayten cesareti lazım gönüllere.
Sevdayla yanacaksa kalbim,
Bırak sebebi Cümbüş Hasan olsun.
2 notes · View notes
pazaryerigundem · 20 days
Text
Aşı karşıtlığı bazı hastalıkların tekrar yayılmasına neden oluyor!
https://pazaryerigundem.com/haber/187177/asi-karsitligi-bazi-hastaliklarin-tekrar-yayilmasina-neden-oluyor/
Aşı karşıtlığı bazı hastalıkların tekrar yayılmasına neden oluyor!
Tumblr media
Aşı karşıtlığının son yıllarda artmaya başladığına dikkat çeken uzmanlar, bu durumun nüfuslar arasında aşılama oranlarının düşmesine yol açarak bulaşıcı hastalıkların kontrol altına alınmasında zorluk oluşturduğunu söylüyor.
İSTANBUL (İGFA) – Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi (İngilizce) Tıbbi Biyokimya Bölümünden Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, aşılamanın önemi ve aşı karşıtlığı hakkında bilgi verdi.
Dünya çapında başarılı aşı geçmişine rağmen, birçok siyasi parti ve dini grubun aşı karşıtı harekete katılarak aşıların bilimsel güvenilirliğini sorguladığını ve kökenlerini eleştirdiğini ifade eden Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, “Aşı karşıtı hikayeler, genellikle sosyal medya aracılığıyla çevrimiçi ve çevrimdışı olarak yayılır. İnternet, adeta komplo teorilerine dayalı hikayeler üretirken ‘zorla uygulanan hükümet ilaçları ve zorunlu tıbbi süreçlerle’ mücadeleye de davetiye çıkarıyor.” dedi.
Aşı ve sağlık bilgilerinin her zaman ulusal Sağlık Bakanlığı Aşı Portalı’ndan veya Dünya Sağlık Örgütü (WHO) gibi güvenilir kaynaklardan alınması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, “Sosyal medyadaki aşı bilgileri bilimsel kanıtlara dayanmayabilir ve çocuğunuzu ciddi bir hastalık riskine sokabilir. Mevcut tüm kanıtlar bize aşı yaptırmanın aşı yaptırmamaktan daha güvenli olduğunu söylüyor.” şeklinde konuştu.
AŞILAR OTİZME NEDEN OLMAZ!
Aşıların ne yapıp ne yapmadığına değinen Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, şunları kaydetti:
“Aşılar, sizi ve çocuğunuzu birçok ciddi ve potansiyel olarak ölümcül hastalıktan korumaya yardımcı olur. Ailenizdeki ve toplumunuzdaki diğer insanları korur. Aşı olamayacak kadar küçük bebekler ve aşı olamayacak kadar hasta olanlar gibi aşı olamayan kişilere hastalıkların yayılmasını durdurmaya yardımcı olur. Tanıtılmadan önce sıkı güvenlik testlerinden geçer ve ayrıca tanıtıldıktan sonra da yan etkiler açısından sürekli olarak izlenir. Bazen uzun sürmeyecek hafif yan etkilere neden olarak, kendinizi biraz hasta hissetmenize, 2 veya 3 gün boyunca kolunuzda ağrı oluşmasına neden olabilir. Yeterli sayıda insan aşılanırsa bazı hastalıkları azaltır ve hatta ortadan kaldırabilir.”
Öte yandan aşıların bağışıklık sisteminin aşırı yüklenmesine neden olmayacağının veya zayıflatmayacağının altını çizen Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, “Çocuklara ve yetişkinlere aynı anda birkaç aşı yapmak güvenlidir ve bu, gereken enjeksiyon miktarını azaltır. Aşılar cıva (tiyomersal) veya zarar veren hiçbir bileşen içermez. Daha güvenli ve daha etkili hale getirmek için gerekli olan bileşenler içerir. Otizme neden olmaz. Çalışmalarda kızamık, kabakulak ve kızamıkçık (KKK) aşıları ile otizm arasında bir bağlantı olduğuna dair hiçbir kanıt bulamamıştır.” şeklinde konuştu.
“AŞILAR HER YIL DÜNYA ÇAPINDA MİLYONLARCA ÖLÜMÜ ÖNLER”
Aşılamanın, kendimizi ve çocuklarımızı hastalıklardan korumak için yapabileceğimiz en önemli şey olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, “Her yıl dünya çapında milyonlarca ölümü önler. Tanıtıldığından beri uygulanan aşılar ile milyonlarca insanı öldüren veya sakat bırakan çiçek hastalığı, çocuk felci ve tetanos gibi hastalıklar ya ortadan kalktı ya da artık çok nadir görülüyor. Kızamık ve difteri gibi diğer hastalıklar, aşılar tanıtıldığından beri her yıl çok düşük sayıda vakaya düştü. Ancak, insanlar aşı olmayı bırakırsa, bulaşıcı hastalıkların hızla tekrar yayılması mümkündür.” uyarısında bulundu.
KKK aşısının, kızamık ve kabakulak hastalıklarına karşı en iyi koruma olmasına rağmen dünyada tekrar bu hastalıkların görülmeye başlandığına dikkat çeken Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, “Bu ciddi bir durumdur çünkü kızamık, menenjit gibi yaşamı tehdit eden komplikasyonlara yol açabilir ve kabakulak da işitme kaybına neden olabilir.” dedi.
Çocukların yüzde 95’inin KKK aşısı olması halinde, kızamığın tamamen yayılmasının durdurulacağını da dile getiren Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, “Ancak, insanların yüzde 90’ından azı aşılanırsa kızamık, kabakulak ve kızamıkçık hızla tekrar yayılabilir. En iyi korumayı sağlamak için herkes aşı takvimlerini güncel tutmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Tumblr media
AŞILAR BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ EĞİTİYOR…
Aşıların nasıl çalıştığına da değinen Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Aşılar bağışıklık sisteminize sizi hastalıklardan koruyan antikorları nasıl üreteceğini öğretir. Bağışıklık sisteminizin bunu aşı yoluyla öğrenmesi, hastalıkları yakalayıp tedavi etmekten çok daha güvenlidir. Bağışıklık sisteminiz bir hastalıkla nasıl savaşacağını öğrendiğinde, size genellikle ömür boyu koruma sağlayabilir. Aşı yaptırmak, ‘sürü bağışıklığı’ yoluyla tüm topluluğa da fayda sağlar. Yeterli sayıda insan aşılanırsa, hastalığın aşı olamayan kişilere yayılması daha zordur.”
“AŞI KARŞITI HAREKETLER DÜNYA ÇAPINDA ARTIYOR”
Aşıların tüm zamanların en başarılı kamu müdahalelerinden biri olmasına rağmen, bazı ebeveynlerin aşı güvenliği konusunda endişe duymaya devam ettiğine vurgu yapan Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, “Ebeveynlere aşılar hakkında güvenilir, kanıta dayalı bilgiler sağlamak, aşı riski iletişiminin önemli bir bileşenidir.” dedi.
YANLIŞ POLİTİKA, TIBBI YENECEK Mİ?
Bazı ülke veya eyaletlerde aşı erişimini sınırlayacak, okullarda ve işyerlerinde aşı muafiyetlerini teşvik edecek yasa tasarılarının hazırlanmaya çalışıldığına işaret eden Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, “Maske takma ve aşılarla ilgili halk sağlığı zorunluluklarını ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Herkesin kendi sağlık kararlarını verme fırsatına sahip olması, sorumluluğunu alması ve sonuçlarına katlanması gerekliliğini savunan ‘Tıbbi özgürlük’ hareketi güç kazanırken, çocukluk aşılama oranları düşmeye devam ediyor. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’ne (CDC) göre, Amerika’da, ebeveynleri tarafından aşı yaptırmaktan vazgeçen anaokulu öğrencilerinin oranı 2022-2023 okul yılında yüzde 3’lük yeni bir zirveye ulaşmış durumda ve bu da halk sağlığı uzmanlarını endişelendiriyor. Artan aşı karşıtlığı, geçen yıl düşük aşılama oranlarına sahip topluluklarda maalesef kızamık salgınına yol açmıştır.” dedi.
Asılsız iddiaların ‘sağlık dezenformasyonunun kasıtlı olarak yayılması’ olarak yürütüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, aşı biliminin bu şekilde çarpıtılmasının yaratabileceği tehlikenin boyutlarının çok ürkütücü olduğunu söyledi.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
bodrumhaberleri · 3 months
Text
Kulak kepçesinde ağrı, kulakta tıkanma ve işitme kaybı! Yüz felcine neden olabiliyor
YÜZ FELCİ, BEYİN ZARI VE KEMİK İLTİHABI Bu hastalık nedeniyle oluşan kulak kepçesinde ağrı, kulakta tıkanma ve işitme kaybı yaşam kalitesini düşürürken, tedavide gecikildiğinde kemik iltihabı, yüz felci, beyin zarı iltihabı (menenjit) veya beyin apsesi gibi ciddi tablolar da gelişebiliyor. Ayrıca özellikle mantar enfeksiyonları inatçı enfeksiyonlar olabildikleri için tekrar tekrar kulak…
0 notes
korkutkalkan · 5 months
Link
Türk bilim insanlarının menenjit aşısı için hayvan deneyleri üzerinde yaptıkları araştırmanın sonuçları, "International Immunology" dergisinde yayımlanarak bilim dünyasına duyurulurken, araştırmacılar, klinik aşamaya geçerek çalışmalarını insan deneyleri ile sürdürecek.İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi araştırmacılarından Prof. Dr. İhsan Gürsel, aşı geliştirme çalışmalarının, TÜBİTAK 1004 Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı kapsamında olduğunu ve Korunma ve Tedavi Ulusal Platformu (KORTUP) konsorsiyumuyla yürütüldüğünü kaydetti.Konsorsiyum içinde değişik üniversitelerden geniş katılımlı bilim insanlarıyla ortak çalışmalar yürüterek yaklaşık 8 değişik aşı üretimini yerli ve milli şekilde üretmeyi hedeflediklerini bildiren Gürsel, "Şu anda ilk ürün adayımız, menenjit aşısı oldu" dedi.'Acil ihtiyaç haline geldi'Menenjit aşısının hem çocuklara hem de değişik risklere karşı yetişkinlere uygulandığını ve bu nedenle dünyada da aranan bir ürün olduğunu vurgulayan Gürsel, "Menenjit hala önemli bir halk sağlığı sorunu olduğundan menenjit aşıları, acil ihtiyaç haline geldi" diye konuştu.Yaygın etkili ve uygun fiyatlı bir aşı geliştirme hedefiyle AR-GE çalışmalarına başladıklarını belirten Gürsel, şunları söyledi:"Uzun süredir menenjit bakterisine karşı koruyuculuk sağlaması için yaklaşık 20 kişilik araştırmacı ekibimizle çalışmalar yürütüyoruz. O nedenle her tür menenjit bakterisine karşı tek tip aşıyla yüksek koruyuculuk sağladık. Dolayısıyla mevcut aşılardan daha geniş bir kapsayıcılık elde ettik. Menenjit bakterisinin değişik varyantlarına karşı da koruyuculuk sağladığını ortaya koyduk. Farklı tekniklerle zenginleştirdiğimiz yeni nesil aşının güçlü bir immünolojik antikor yanıtı oluşturduğunu ve koruyucu etkinliğini hayvan deneylerimizde gösterdik. Çalışmamızın önemi bu."Uluslararası makaleyle koruma potansiyeli ispatlandıProf. Dr. Gürsel, AR-GE çalışma sonuçlarına dair makalenin "International Immunology" dergisinde yayımlanıp, bilim dünyasına duyurulduğunu belirterek, şöyle devam etti:"Makalemizde, hastalık yapıcı menenjit serotipleri olan A, B, W, X ve Y'ye karşı küresel etkili ve ekonomik bir koruma potansiyelinin sağlandığını ispatladık. Mevcut ticari menenjit aşılarına kıyasla, antikor yanıtları önemli ölçüde daha yüksek çıktı. Aşının, özellikle riskli bölgelerde mevcut menenjit aşılarına alternatif veya tamamlayıcı bir çözüm olarak hizmet etme potansiyeli bulunuyor."Bundan sonraki süreçte laboratuvar ortamında toksik analizlerin yapılacağını ve daha sonra sanayiden ortaklarla iyi üretim koşullarında klinikte çalışacaklarını belirten Gürsel, "Daha sonra ürünümüz ortaya çıkacak. Bunun için önümüzde ortalama 3-4 yıllık bir süreç var" dedi."Diğer hastalıklara karşı aşı geliştirmek için yol gösterici olacak"Bu çalışmanın menenjit aşısı geliştirme alanında önemli bir ilerlemeyi temsil ettiğini belirten Prof. Dr. Gürsel, şunları kaydetti:"Araştırmanın bulguları, sadece menenjit hastalığını önlemekle kalmayıp, düşük gelirli ülkelerde sık görülen diğer bulaşıcı hastalıklara karşı maliyeti düşük aşıların geliştirilmesine de yol gösterebilir nitelikte. Yenilikçi aşı tasarım stratejileri ve adjuvan (koruyucu, destekleyici tedaviler) teknolojileriyle desteklenen ikili bakteriler tarafından salınan dış membran kesecikler (OMV) tabanlı aşı, küresel aşı erişimini genişletme ve uygun maliyetli olarak halka ulaştırma konusunda umut vadediyor. Çalışmayı yürüten araştırmacılar olarak dünya genelinde bulaşıcı hastalıklarla mücadele etmek için güvenli, etkili ve erişilebilir aşılar geliştirme çabalarımız sürecek."Prof. Dr. Gürsel, yaptıkları çalışmanın küresel aşı erişiminin genişletilmesi ve uygun maliyetli olarak halka ulaştırılması konusunda işbirliğine açık olduklarını sözlerine ekledi.İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi2014'te kurulan, 2018 yılında 6550 sayılı Kanun kapsamında Türkiye'nin ilk Tematik Araştırma Merkezi olarak fiilen faaliyete geçen İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi, Türkiye'nin bilimsel ilerlemeye olan bağlılığının bir örneği olarak gösteriliyor.IBG, biyotıp ve genom bilimlerine adanmış öncü bir kurum olarak bilim, teknoloji ve inovasyonda bölgesel bir mükemmeliyet merkezi olma vizyonunu taşıyor.IBG'nin misyonunun merkezinde, biyotıp ve genom bilimleri alanlarında bilimsel ilerleme ve endüstriyel inovasyonu teşvik etme taahhüdü yer alıyor.Temel ve dönüşümsel araştırma, teknolojik araştırma ve endüstriyel AR-GE'yi kapsayan kapsamlı bir dizi araştırma programına sahip olan IBG, 30 dinamik araştırma programına ev sahipliği yapıyor.
0 notes
manisadasunnet · 7 months
Link
0 notes
sektorellfirmalar · 10 months
Link
0 notes
hasanakbal19 · 1 year
Text
Yeter ki Yürekler Engelli Olmasın…
Merhabalar değerli Okurlar. Hayatım 1980 yılında başladı. Doğumumun ilk yıllarında her şey normaldi. Her aile gibi, benim ailem de sağlıklı bir bebek sahibiydi. Üç aylıkken geçirdiğim Menenjit hastalığı sonucu ailemin ve benim hayatı değişti. Belki de her aile gibi, hayal kuruyorlardı, büyüyünce şu mesleği seçsin diye, benim hayalimdeki meslek polislikti. Sen ne kadar hayal kurarsan kur, ne…
View On WordPress
0 notes
kunyekultursanat · 1 year
Text
Yeter ki Yürekler Engelli Olmasın…
Merhabalar değerli Okurlar. Hayatım 1980 yılında başladı. Doğumumun ilk yıllarında her şey normaldi. Her aile gibi, benim ailem de sağlıklı bir bebek sahibiydi. Üç aylıkken geçirdiğim Menenjit hastalığı sonucu ailemin ve benim hayatı değişti. Belki de her aile gibi, hayal kuruyorlardı, büyüyünce şu mesleği seçsin diye, benim hayalimdeki meslek polislikti. Sen ne kadar hayal kurarsan kur, ne…
View On WordPress
0 notes
baybaykus · 1 year
Text
sonuna kadar oku
_______
Buna bayılacaksınız.....😍
BUNA UYUMLU OLACAĞINIZI DÜŞÜNDÜM!! SONRA PAYLAŞ.
```. *"YAŞLI İNSANLAR"*
"40'lar-50'ler-60'larda doğduk."
"50'ler-60'lar-70'lerde büyüdük."
"60'lar-70'ler-80'lerde okuduk."
"70'ler-80'ler-90'larda birlikteydik."
"70'ler-80'ler-90'larda evlendik ve dünyayı keşfettik."
80'ler-90'larda dünyaya adım attık.
2000'li yıllarda istikrara kavuştuk.
"2010'larda daha akıllandık."
Ve emin adımlarla 2020'lere gidiyoruz.
"Görünüşe göre SEKİZ farklı on yıllar geçirdik..."
"İKİ FARKLI YÜZYIL..."
İKİ farklı bin yıl...
"Uzun mesafe görüşmeleri için operatörlü telefondan dünyanın her yerine görüntülü aramalara geçiş yaptık, slaytlardan You Tube'a, plaklardan çevrimiçi müziğe, el yazısıyla yazılan mektuplardan e-postalara ve whatsapp'a geçtik."
"Radyoda canlı maçlar, siyah beyaz TV, ardından HD TV."
Video Club'a gittik ve şimdi Netflix izliyoruz.
İlk bilgisayarları, delikli kartları, disketleri gördük ve şimdi dizüstü bilgisayarlarımızda veya iPad'lerimizde gigabaytlar ve megabaytlar var."📹💾📀📞
Köpek kulaklı gömlekler, drenaj boruları ve işaret fişekleri, oxfords ve bermudalar vb. giydik.
"Çocuk felci, tüberküloz, çocuk felci, menenjit, domuz ve kuş gribi ve şimdi de COVID-19'dan kaçındık." 🤒🤧😷
Patinaj yaptık, üç tekerlekli bisiklet sürdük, arabalar, bisikletler, mopedler, benzinli veya dizel arabalar icat ettik ve şimdi hibrit veya %100 elektrikli araçlar kullanıyoruz.🛴🛵🏍️🚘
"Evet, çok şey yaşadık ama ne güzel bir hayatımız oldu!" 💃🕺
Biz "eski yıllar" olarak tanımlanabiliriz; 1950'lerin bu dünyasında doğmuş, analog bir çocukluk ve dijital bir yetişkin hayatı yaşayan insanlar.
"Biz bir nevi Yah-ben-gördüm-her şeyi-iz."
Bizim neslimiz, hayatın tüm boyutlarında kelimenin tam anlamıyla diğerlerinden daha fazlasını yaşadı ve tanık oldu.
“DEĞİŞİM”e tam anlamıyla uyum sağlamış bizim neslimizdir.
EŞSİZ olacak çok özel bir neslin tüm üyelerine kocaman bir tebrikler."
Bir arkadaşımdan aldığım değerli ve çok doğru bir mesaj.
*🏹🏹*ZAMAN DURMUYOR* ⌚⌛
_"Hayat, evde yapmak için kendimize yüklediğimiz bir görevdir._
_Baktığın zaman... saat çoktan akşamın altısı; baktığında... bugünden cuma; baktığında... ay bitti, baktığında... yıl bitti; Baktığınızda... 50, 60 ve 70 yıl geçmiş!_
_Baktığınızda... artık arkadaşlarımızın nerede olduğunu bilmiyoruz._
_Baktığın zaman... hayatımızın aşkını kaybettik ve artık geri dönmek için çok geç._ 🥲
Zamanınız olmadığı için sevdiğiniz bir şeyi yapmayı bırakmayın. Yanınızda birinin olmasını bırakmayın, çünkü yakında çocuklarınız artık sizin olmayacak ve bu kalan zamanla bir şeyler yapmak zorunda kalacaksınız, burada özleyeceğimiz tek şey, sadece her zamanki gibi tadını çıkaramayacağımız alan olacak. arkadaşlar.🤝👬💑
Ne yazık ki asla geri dönmeyecek olan bu sefer..."_
*Gün bugündür!*
*ARTIK ERTELEME YAŞI DEĞİLİZ*
Umarım bu mesajı okuyup paylaşmak için vaktiniz vardır... veya *Sonraya* bırakın ve asla paylaşmayacağınızı anlayacaksınız!
her zaman birlikte
her zaman birleşmiş
her zaman kardeşler
hala arkadaşlar
Eski arkadaşlarınıza iletin. Sonraya bırakma 😉😉😉```😘🏇🤠
1 note · View note
karaca2508-blog · 10 months
Text
Türkiye'de Meslek Hastalıkları
Tumblr media
Türkiye'de meslek hastalıkları 5 ana başlık altında anılabilir; kimyasal ve fiziksel, mesleki cilt hastalıkları, pnömokonyoz ve mesleki bulaşıcı hastalıklar. Meslek Hastalığı Nedir? Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir. İşle ilgili hastalıklar, ortaya çıkış nedeni karmaşık olan, oluşmasında ve gelişmesinde çalışma ortamı ve çalışma şeklinin diğer sebepler arasında önemli faktör olduğu hastalıklardır. İşle ilgili psiko-sosyal faktörler ve kalp krizi ilişkisinin araştırıldığı bir çalışmada konu ile ilgili bir sistematik derleme yapılmış ve bu kapsamda toplamda 33 çalışma incelenmiştir. Çalışma sonucunda sosyal yardımın yokluğu ve iş yükü, uzun çalışma saatleri, adaletsizlik, iş güvensizliği gibi faktörlerin erkekler üzerinde psiko-sosyal baskı oluşturduğu ve kalp krizine olan eğilimi artırdığı tespit edilmiştir. Ancak yapılan çalışmada aynı psiko-sosyal faktörlerinin kadın çalışanların sağlığını etkileyen bir risk faktörü olduğu kanıtlanamamıştır. Meslek Hastalığına Neden Olan Etkenler Kimyasal Etkenler - Metaller ve metalsiler - Gazlar - Çözücüler - Asit ve alkali maddeler - Pestisitler Fiziksel Etkenler - Gürültü - Titreşim - Termal konfor - Aydınlatma - İyonize ve iyonize olmayan ışınlar - Alçak ve yüksek basınç Biyolojik Etkenler Genellikle bakterilerin, virüslerin ve parazitlerin neden olduğu hastalıklardır. HASTALIK ENFEKSİYON TÜRÜ HASTALIĞIN SIK GÖRÜLDÜĞÜ İŞLER Şarbon Bakteriyel Çiftçi, kasap, veteriner Tüberküloz Bakteriyel Çiftçi, kasap, veteriner, sağlık çalışanları Bruselloz Bakteriye Besiciler, sütçü, veteriner Salmonellozis Bakteriyel Veteriner, aşçı-mezbaha işçis Kırım Kongo (KKKA) Viral Çiftçi, besici Kedi Tırmığı Hastalığı Bakteriye Veteriner, kedi-köpek sahibi HASTALIK HASTALIĞIN SIK GÖRÜLDÜĞÜ İŞLER Kuduz Veteriner, çiftçi, mağaracı Hepatit-B Sağlık çalışanları, berberler ve kuaförler AIDS, Kızamık, Kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği, Menengokoksik menenjit, GİS Enfeksiyonu, Lejyoner Hastalığı, Difteri, boğmaca, sarıhumma, Sağlık kurumları ve laboratuarda görev yapan sağlık çalışanları Herpes Enfeksiyonu(Uçuk) Çiftçi, kasap, veteriner, sağlık çalışanları Tozlar Tozlar kimyasal ve biyolojik özelliklerine göre sınıflandırılabilir Kimyasal Yapılı Tozlar; - Organik tozlar: Pamuk tozu, gübre tozu, kümes hayvanlarının tüyü, mantar sporları organik tozlardır. - İnorganik tozlar: Demir, dökümhane, kömür, kum(silis), asbest, çimento tozları inorganik tozlardır. Biyolojik Yapılı Tozlar - İnert tozlar - Toksik tozlar - Alerjik tozlar - Fibrojenik tozlar - Kanserojen tozlar Çoğu kez 10 yıl ve daha uzun süreli etkilenmenin sonunda hastalık ortaya çıkar.
Meslek Hastalıkları Sınıflandırması
Bir hastalığın meslek hastalığı olarak kabul edilebilmesi için hastalık ve meslek arasında nedensellik bağının bulunması gerekmektedir. Meslek hastalıklarının tipleri ve sınıflandırılması nedensellik bağının kurulmasına ve hastalığın işin yürütüm şartlarından kaynaklı olup olmadığının anlaşılmasına yardımcı olması açısından önem taşımaktadır. Meslek hastalıklarının etkilediği organlara göre; Meslek hastalığına sebep olan etkene göre; · Solunum sistemi · Sindirim sistemi · Hematopoetik sistemi · Kas iskelet sistemi · Boşaltım sistemi · İşitme organı ve sistemi · Çoklu organ etkilenimi · Kimyasal nedenler · Fiziksel nedenler · Biyolojik nedenler · Tozlar   Ayrıca meslek hastalıkları incelemeleri ve sınıflandırılmasında, etkenin vücuda giriş yolu (deri, solunum ve sindirim), hastalığın görünümü ve gidişatı (akut ve kronik) ve hastalığın etkilediği bölge (lokal ve sistemik) gibi faktörler dikkate alınarak da sınıflandırma yapılabilir. Türkiye’de Meslek Hastalıkları Sınıflandırması Meslek hastalıkları listesi; hastalıklar ve belirtileri, yükümlülük süresi hastalık tehlikesi olan başlıca işler olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. İlgili mevzuatta meslek hastalıkları ile ilgili sınıflandırmalar etkene göre yapılan sınıflandırma ve organa göre yapılan sınıflandırmanın kombinasyonu olacak şekilde 5 ana grupta toplanmıştır. Gruplar Alt Grup ve Hastalıklar A Grubu: Kimyasal maddelerle olan meslek hastalıkları 25 alt grupta 67 hastalık B Grubu: Mesleki cilt hastalıkları 2 alt grupta Deri Kanseri & Kanser dışı deri hastalıkları C Grubu: Pnömokonyozlar ve diğer mesleki solunum sistemi hastalıkları 6 alt grupta 9 hastalık D Grubu: Mesleki Bulaşıcı Hastalıkları 4 alt grupta 30 hastalık E Grubu: Fiziksel etkenlerle olan meslek hastalıkları 7 alt grupta 12 hastalık   Sık Görülen Meslek Hastalıkları Mesleki Kan Hastalıkları Lenfo hematopoetik sistemi kan, kemik iliği, dalak, timüs, lenf kanalları ve lenf düğümleri oluşturur. Kan ve kemik iliği birlikte hematopoetik sistem olarak adlandırılır. Lösemi, malign lenfoma ve çoklu miyeloma mesleki kan hastalıklarına örnektir. Lenfoma, lenfatik sistemi etkileyen bir grup kanserin genel adıdır. İki büyük lenfoma tipi Hodgkin lenfoma ve non-Hodgkin lenfomadır. Hodgkin lenfomanın birçok formu yüksek oranda tedavi edilebilir. Mesleki Kan Hastalıkları İçin Riskli Sektörler; Plastik imalatı, kuru temizleme, çözücülerin kullanıldığı kimyasal tesisler, boya imalatı, mobilya imalatı riskli sektörlerdir. Alınacak Genel Önlemler - Risk analizi yapılmalı - Kimyasal maddelerin işlenmesi, depolanması, taşınması sırasında iş sağlığı ve güvenliği açısından tehlike oluşturabilecek bütün durumlara karşı sırasıyla; - Tehlikeyi kaynağında yok etmek - İzole etmek, - İkame etmek, - Mühendislik kontrollerini yapmak, gerekli ortam ölçümlerini yapmak - İşaret uyarılar için gerekli adımlarını uygulamak, - Kişisel koruyucu donanım kullanmak, - Çalışanların eğitimi gibi gerekli tedbirleri almak - Her kimyasal için GBF (Güvenlik Bilgi Formu) (MSDS) bulundurulmalıdır. Mesleki Kanserler Kanserojen madde: Solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deriye nüfuz ettiğinde kanser oluşumuna neden olan veya kanser oluşumunu hızlandıran maddelerdir. Grup 1. Kesin kanser yapan maddeler Grup 2. A. Muhtemel Kanserojen maddeler B. Şüpheli Kanserojen maddeler Grup 3. Hayvanlarda kanserojen Grup 4. Muhtemelen kanserojen olmayan maddeler Mesleki kanserlerin en sık görüldüğü sektörler ve sebep oldukları kanser türleri tabloda görülmektedir. Sektör Kanser Türü Kauçuk imalatı Mesane Boya sektörü Mesane Metal kaplama Burun boşluğu, akciğer Plastik imalatı Karaciğer, akciğer, kan, lösemi Ahşap endüstrisi Burun boşluğu Petro-kimya Cilt Kimyasal ara ürün, sterilant üretimi Lösemi Kâğıt endüstrisi Akciğer İnşaat-yapı malzemeleri üretimi Cilt, akciğer, mesane Cam endüstrisi Akciğer, der Havacılık endüstrisi Akciğer Tekstil sektörü Akciğer, plevra, karın zarı Madeni yağ Cilt Taş yontma, heykeltıraşlık Akciğer Çözücü, kuru temizleme Akciğer, lenfoma, yemek borusu Alınacak Genel Önlemler Kimyasal ve fiziksel etmenlere bağlı olan mesleki hastalıkları önlemek için alınan genel önlemler uygulanır. Mesleki Dolaşım Sistemi Hastalıkları Dolaşım sistemi hastalıkları özellikle endüstrileşmiş ülkelerde çalışma nüfusunda hastalıkların ve ölümlerin en yaygın nedenidir. Karmaşık etiyolojilerinden dolayı dolaşım sistemi hastalıklarının çok küçük bir kısmının meslek hastalığı olduğu fark edilir. Koroner arter hastalığı, iltihaplı hastalıklar, kalp ritim bozukluğu, miyokardiyopati, hipertansiyon, aterosklerotik değişimler, fonksiyonel dolaşım bozuklukları, varisler. Dolaşım Sistemi hastalıklarında risk faktörleri: Bedensel faktörler: Yüksek kan basıncı, yağ metabolizması bozuklukları, kilo ve diyabet (şeker hastalığı) Davranışsal faktörler: sigara içmek, yetersiz beslenme, fiziksel hareket eksikliği, tip-A kişiliği, yüksek alkol tüketimi, ilaç bağımlılığı Mesleki stres, sosyo-ekonomik faktörler Mesleki Sindirim Sistemi Hastalıkları Sindirim sistemi vücudun verimliliği ve çalışma kapasitesi üzerine önemli bir etki gösterir ve sindirim sisteminin akut ve kronik hastalıkları iş göremezliğin ve sakatlığın en yaygın nedenleri arasındadır. Sindirim sistemi için tehlikeli faktörlerin birçoğu mesleki kaynaklıdır. Meslekli faktörler; endüstriyel zehirler, fiziksel  etkenler, gerginlik, yorgunluk, anormal duruşlar, sık sık çalışma temposu değişiklikleri, vardiyalı çalışma, gece çalışması, uygun olmayan beslenme alışkanlıklarıdır(yemeklerin miktarı, kalitesi ve zamanlaması). Mesleki Psikolojik Hastalıklar Mesleki Psikolojik hastalıklar Türkiye Meslek Hastalıkları listesinde yer almamaktadır. İlk olarak Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 2010 Güncel Meslek Hastalıkları Listesinde Zihinsel ve davranışsal bozukluklar olarak yer almıştır. Zihinsel ve Davranışsal Bozukluklar Mobbing (Psikolojik Taciz) kavramı üzerinden ele alınmıştır. Mobbing mağdurlarında genellikle depresyon ve post travmatik stres ve şiddet içeren davranışlar ortaya çıkmaktadır. Mesleki psikolojik hastalıkları tanısı koymak zordur çünkü hastalık ile çalışma veya çalışma ortamı arasında nedensellik bağını kurmak, mesleki kökenli olup olmadığını anlamak diğer hastalıklara nazaran daha zor bir süreçtir. Mesleki Kas-İskelet Sistemi Hastalıkları - Tendon, sinir, kas ve diğer yumuşak dokularda hasar yapacak tekrarlayıcı fiziksel hareketler ile oluşmaktadır. - Ana şikâyet üst ekstremitelerde, boyun, omuz, el bilekleri ve belde ağrıdır. - Kas iskelet sistemi hastalıklarında, fiziksel ve psikososyal faktörler etkilidir. Neden olan faktörler - Kötü postürler ve hareketler - İş sırasında kaslara binen yük - İşin hızı, süresi ve tekrarlama özelliği - Harekette aşırı kuvvet sarf etme - Titreşim - Isı - Ergonomik yetersizliği olan alet kullanımı - Psiko-sosyal sorunlar Kas iskelet sistemi hastalıkları genel olarak üst ekstremite hastalıkları (boyun, omuz, dirsek, el ve el bileği) ve bel hastalıkları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Üst Ekstremite Hastalıkları (boyun, omuz, dirsek, el ve el bileği) Hastalıklar Neden Olan İşler Karpal tunel sendromu Taşlama, zımparalama, cilalama, montaj, müzik aletleri çalma, cerrahi, paketleme, temizlik işleri, yer döşeme, tuğla kesim, çekiç kullanma, el yıkama veya ovma Lateral Epikondilit, tenisçi dirseği Tenis, bovling, oynama, çekiç, tornavida kullanma, küçük parça montajı, et kesme, müzik aletleri çalma Boyun gerilmesi sendromu Yük taşıma, montaj, paketleme Pronator teres sendromu Lehimleme, cilalama, taşlama, parlatma, kumlama Radiyal tunel sendromu El aletleri kullanımı Omuz tendiniti, rotator kılıf sendromu Zımbalama, tavan montajı, tavan kaynağı, tavan boyama, oto tamiri, paketleme, depolama, inşaat, postacılık Tetikçi parmağı El aletleri kullanırken elle yapılamayan işlerin sürekli işaret parmağıyla yapılması Guyon tuneli sendromu Müzik aletleri çalma, marangozluk, tuğla örme, çekiç kullanma Beyaz parmak sendromu Zincir testere, havalı çekiç, titreşimli aletler, kumlama, püskürtme; özellikle soğuk ortam Omuz tendiniti, rotator kılıf sendromu Zımbalama, tavan montajı, tavan kaynağı, tavan boyama, oto tamiri, paketleme, depolama, inşaat, postacılık Dirsek tendiniti Zımbalama, montaj, kablolama, paketleme, pense kullanma DeQuervain Tenosinovit sendromu Polisaj, parlatma, kumlama, taşlama, baskı işleri, cerrahi, vidalama, sıkma, testere, pense kullanma Bel Hastalıkları - Elle taşıma - Gövdeyi eğme bükme - Tüm vücut vibrasyon etkilenimi - Aşırı fiziksel yük - Sabit çalışma pozisyonu - Tekrarlanan hareketler Alınacak Genel Önlemler - Basit ergonomi kurallarına uyma - Yeterli dinlenmeyi sağlama - Daha iyi çalışma koşullarının sağlanması (ağır yük kaldırmama, titreşimi önleme, tekrarlayan işlemlerden kaçınma, omuz hizasından yüksekte çalışmama gibi) - Fiziksel egzersiz eğitimler Mesleki Sinir Sistemi Hastalıkları - Sinir sistemi hastalıklarına neden olan etmenlerin hemen hemen hepsi kimyasal etmenlerdir. - Rahatsızlıkları çoğu belli bir eşik değerden sonra görülmektedir - Maruziyet ile belirtilerin başlaması arasında kuvvetli bir ilişki vardır - Sinir sisteminde yenilenme çok sınırlıdır. Birtakım etkilenmelerden ise geri dönüş çok zordur - Tek bir toksinden birçok nörolojik sendromun gelişmesi mümkündür. - Tanı konma sürecinde maruziyetin süresi ve şiddetinin bilinmesi gerekir. Riskli Sektörler Polimer üretimi, toprak stabilizasyonu, jel kromatografı, kağıt üretimi, gıda ve su işleme süreci, tarım sektörü, pestisit üretimi, boya sektörü, demir çelik sanayi, petrokimya, tekstil. Alınacak Önlemler - Kaynağa yönelik (tehlike-risklere) önlemler alınmalı - Etkili havalandırma (yerel-genel) kurulmalı, - İşlemler kapalı sistem içinde yapılmalı, - Ayırma ve yaş çalışmaya geçilmeli, - Düzenli ortam ölçümleri yapılmalı, - Kişisel koruyucular kullanılmalı, - Tıbbi uygulama olarak işe giriş ve aralıklı kontrol muayeneleri yapılmalı, - Sağlık eğitimleri verilmelidir. Üriner Sistemi Hastalıkları Fiziksel ve kimyasal etmenler neden olabilir. Alınacak Genel Önlemler - Çalışma ortamında bulunan tehlikeler belirlenmeli - Kaynağa yönelik önlemler alınmalı; - Yerine Koyma - Yer Değiştirme - Havalandırma (Yerel-Genel) - Kapalı Çalışma - Düzenli olarak gerekli olan çevresel ölçümler yapılmalı - Erken tanı için işe giriş ve aralıklı kontrol muayeneleri yapılmalı - İşçilere işyerindeki tehlikeler ve yol açtığı hastalıklar hakkında gerekli eğitimler verilmeli. Üreme Sistemi Hastalıkları Erkek ve dişi üreme sistemi hastalıkları mesleki sağlık tehlikeleri açısından gittikçe artan bir ilgiyle incelenmektedir. Üreme toksisitesi çevresel etkenlere maruz kalma sonucu üreme sistemi üzerindeki olumsuz etkilerdir. Toksisite üreme organları ve / veya endokrin sistem değişiklikleri olarak ifade edilebilir. Bu tür toksisite belirtileri şunlar olabilir: - Cinsel davranış değişiklikler - Kısırlık - Olumsuz gebelik sonuçları - Üreme sisteminin bütünlüğüne bağlı diğer fonksiyon değişiklikleri Anne veya babanın üreme sistemini etkileyen etmenlerin sebep olduğu sonuçlar gelecek kuşaklara aktarılmakta ve sağlıksız bireyler doğmaktadır. Dolayısıyla üreme sistemi üzerindeki riskler sağlıklı toplumların meydana gelmesine engel olduğu için ayrıca önemlidir. Çalışma Ortamında Üreme Sistemi Üzerinde Risk Yaratan Mesleksel Faktörler Zararlı Çözücüler ve Kimyasal Atıklar: Toksik maddeler olarak belirtilen çözücüler birçok sanayi dalında ve ev işlerinde kullanılmaktadır. Çözücüler ve kimyasal atıklar solunum ve deri yoluyla hızlı bir biçimde organizmaya girerek çeşitli zararlı etkiler oluşturmaktadır. Birçok meslek hastalığında olduğu gibi çözücü veyaorganik atık kaynaklı meslek hastalıklarının çalışma ortamıyla ilişkisinin tespiti ve tanımlanması oldukça güçtür. Çünkü sağlık üzerindeki etkileri uzun süre sonra ortaya çıkmaktadır. Çözücülerin sıkça kullanıldığı kimya sanayisi, laboratuar çalışmaları, imalat, boya ve ilaç sanayisi, arıtma tesisleri çalışanları, makinistler ve kuru temizlemede çalışanların bu maddelere maruz kalma riski bulunmaktadır. Bu tip sektörlerde çalışanların üreme sistemlerinde çeşitli bozukluklara sebep olmakta, hamile kadınlarda fetüste sağlık bozukluklarına yol açmakta, düşük kilolu doğum, erken doğum ve düşük riskini arttırmaktadır. Tarımsal Böcek İlaçları (Pestisitler): Toplam iş gücü içerisinde geniş yer tutan tarımsal faaliyetlerde zararlılarla mücadele yöntemi olarak pestisitler kullanılmaktadır. Pestisitlerin bilinçsiz kullanımı hem çalışanlar hem de ortamda birikmesi açısından çevre ve insanlar açısından oldukça önemli bir risk faktörüdür. Zararlı pestisitlerin kullanımı üreme sisteminde çeşitli bozukluklar oluşturmakta ve hamilelik sırasında fetüste önemli sağlık bozukluklarına yol açmaktadır. İyonize Olan ve Olmayan Işınım (Radyasyon): Özellikle sağlık sektöründe çalışanlar riskli gruplardır. Radyasyona maruziyet düşük ve doğumsal anomali riskini artırmakta, ayrıca erkek ve kadınlarda fertiliteyi (üreme yeteneğini) azaltmaktadır. Ağır İş Yükü ve Duruşsal Faktörler: Ağır çalışma koşulları ve sürekli ayakta çalışma gibi faktörler düşük kilolu doğum ve erken doğum riskini arttırmaktadır.
Tumblr media
Mesleki Solunum Sistemi Hastalıkları Toza bağlı akciğer hastalığının meydana gelmesi bakımından en kısa maruziyet süresi 3 yıldır. Havadaki başlıca kirleticilerden biri olan toz, mesleki akciğer hastalıklarının temel nedenlerinden biridir. İnsan sağlığı bakımından önemli olan 0.5 – 100 mikron arasındaki büyüklüklere sahip olan tozlardır.  Çünkü bu büyüklükteki tozlar solunum yoluyla alveollere ulaşıp birikim yaparak “pnömokonyoz” olarak bilinen akciğer toz hastalıklarına neden olurlar. Daha büyük tozlar havada asılı kalmayıp çöktükleri için insan vücuduna giremezler. Mesleki hastalıkların oluşmasında tozun partikül büyüklüğü, fibrojenik potansiyeli, ortamdaki konsantrasyonu ve kişinin maruziyet süresi etkilidir. Tozların akciğerde hastalık meydana getirmesinde tozun özellikleri kadar kişisel faktörlerin de etkili olduğu unutulmamalıdır. Kişisel faktörlerin başında sigara içilmesi ve genetik yapı gelmektedir, alfa-1 antitripsin enziminin eksikliği kişileri solunum yolu hastalıklarına daha duyarlı hale getirmektedir. Asbestle çalışan kişilerin sigara kullanmaları halinde akciğer kanserine yakalanma riski çok daha yüksektir. İnorganik tozların neden olduğu hastalıklar - Asbestosis (Asbestoz) - Silikosis (Slikoz) - Kömür Tozu Hastalığı - Siderosiz Organik tozların neden olduğu hastalıklar - Bisinozis Sık Görülen Diğer Mesleki Akciğer Hastalıkları - Akciğer Kanseri - Mesleki Astım (yükümlülük süresi 1 yıl) - Ağır metal Hastalıkları - Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı(KOAH) Riskli Sektörler Çeşitli iş kollarında tozlu ortamlarla karşılaşılmaktadır. Read the full article
0 notes
Text
Bilişsel gerileme-bozukluk Şifalı bitkiler ile tersine çevrilebilir mi?
Bilişsel gerileme-bozukluk Şifalı bitkiler ile tersine çevrilebilir mi?
Tumblr media
#AlzheimerHastalığı, #Antiinflamatuar, #AntioksidanAktivite, #BeyinBozuklukları, #BilişselGerileme, #BitkiKökenliİlaçlar, #BiyoaktifBileşikler, #Felç, #Hafıza, #HuntingtonHastalığı, #Inflamasyon, #MitokondriyalFonksiyon, #MultiplSkleroz, #Nörodejenerasyon, #Nörogörüntüleme, #Nöroinflamasyon, #Nöroproteksiyon, #OksidatifStres, #ŞifalıBitkiler, #TravmatikBeyinHasarı, #VaskülerDemans https://is.gd/2y9oN7 https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/makaleler/bilissel-gerileme-bozukluk-sifali-bitkiler-ile-tersine-cevrilebilir-mi/
Bilişsel gerileme-bozukluk, yaşlı yetişkinlerde sakatlığa neden olan hastalıkların önemli bir nedenidir. Beyin Bozuklukları dergisinde yayınlanan yeni bir makale, şifalı bitkilerin beyin iltihabını azaltarak bilişsel işlevi iyileştirmeye yardımcı olabileceğine dair mevcut kanıtları araştırıyor.
Alzheimer hastalığı (AD), vasküler demans, Huntington hastalığı, multipl skleroz (MS), ayrıca travmatik beyin hasarı (TBI) ve felç dahil olmak üzere hafıza ve bilişte bozulma ile ortaya çıkan çeşitli nöroinflamatuar durumlar. Kirliliğin neden olduğu beyin hasarı, bulaşıcı menenjit ve sıtma veya koronavirüs hastalığı 2019 (COVID-19) gibi enfeksiyonlara bağlı beyin hasarı da toksisitenin temeli olarak iltihaplanmaya sahiptir.
Bilişsel bozulmayı içeren hastalıkların çoğundan inflamasyonun sorumlu olduğuna dair bazı kanıtlar vardır. Aslında MS için tüm etkili terapötik müdahaleler, etki mekanizmaları açısından antiinflamatuardır.
“Hafıza oluşumunda yer alan beyin dokularına yönelik neredeyse her türlü nörolojik, nörodejeneratif, travmatik hasar veya toksik hasar, hafıza eksikliklerine yol açabilir.”
Önceki araştırmalar, nörodejenerasyonu iyileştirebilecek potansiyel olarak ilgili biyoaktif bileşikler içeren 1.300’den fazla bitki tanımlamıştı. Bu bitkilerin çoğu, oksidatif stres, mitokondriyal fonksiyon bilişsel gerileme-bozukluk, hiperfosforile tau proteini ve çözünür amiloidin yanı sıra bağırsak disbiyozu, azalmış östrojen seviyeleri ve bozulmuş kolinerjik nörotransmisyon dahil olmak üzere AD’nin 15 potansiyel etkenine karşı aktivite sergiledi.
Bilişsel gerileme-bozukluk çalışması neyi gösterdi?
Mevcut analiz için hafızayı iyileştirme etkisi belgelenen toplam 251 bitki türü tanımlandı ve bunların %94’ü antiinflamatuar aktiviteye sahip. Bu gözlem, bu tür koruyucu bitkilerin hem sistemik hem de nöroinflamasyonla mücadele ederek hareket ettiği hipotezini desteklemekte ve ayrıca AD’nin altında inflamasyonun yattığını öne sürmektedir.
Hafızayı iyileştirici etkileri olduğu bildirilen bazı bitkiler arasında neem, üzüm, papaya, narenciye bitkileri, ceviz, mango, nane, sarımsak, zencefil ve tarçın dahil soğan türleri bulunur.
Dahası, türlerin 120’den fazlası spesifik olarak anti-nöroinflamatuar aktiviteye sahipti; 100’ün üzerinde tür, hem bilişsel hem de hafıza fonksiyonlarında iyileşme ve nöroinflamasyonun inhibisyonunu gösteriyordu. Denemelerin çoğu klinik öncesiydi, bu da daha fazla insan çalışmasına ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.
Bu bitkiler etkilerini, nükleer faktör κB (NF-κB), C/EBPβ, hücre dışı sinyalle düzenlenen kinaz (ERK)/c-Jun N-terminal gibi proinflamatuar kimyasalların aracılık ettiği çeşitli sinyal yollarının aşağı regülasyonu ve inhibisyonu yoluyla ürettiler. kinazlar (JNK), p38 mitojenle aktifleşen protein kinaz (MAPK), fosfoinositid 3-kinaz (PI3K)/ protein kinaz B (Akt), Notch ve Wnt ve bunların tetiklediği inflamatuar moleküller.
Bu yolların sürekli hiperaktivasyonu, kalıcı nöroinflamasyona neden olacak ve böylece astrositleri ve mikrogliaları aktive edecektir. Daha sonra glutamat, reaktif oksijen türleri (ROS) ve reaktif nitrojen türleri (RNS) gibi moleküller salınabilir ve sonuçta nöron ölümüne katkıda bulunabilir.
Aktive edilmiş mikroglia, bu tür aktiviteyi indükleyen hücre yüzeyi moleküllerinin anormal ekspresyonu nedeniyle canlı nöronları da fagosite edebilir. Mikroglia tarafından dolaylı nöron ölümü, katepsinler gibi proteolitik faktörlerin salınımına bağlı olarak apoptoz yoluyla ve ayrıca glial hücrelerin tümör nekroz faktörü (TNF) aktivasyonu yoluyla da meydana gelebilir .
Bu süreçler sonuçta hafıza kaybına ve bilişin bozulmasına yol açabilir; bunların her ikisi de nöron kaybına bağlıdır. Lahana, brokoli, lahana, brüksel lahanası ve kara lahananın yanı sıra kaju bitkileri, resveratrol açısından zengin üzümler ve nar gibi brassica familyasına ait bitkilerin hepsinin NF-κB yolunu inhibe ettiği rapor edilmiştir.
Her bitki türü, ginseng gibi iyi bilinen bitkiler ve deniz yakupotu gibi daha az bilinen türler de dahil olmak üzere birden fazla yolu engelleme kapasitesiyle ilişkilendirildi.
Tanımlanan bitkilerin çoğu aynı zamanda diğer inflamatuar hastalık süreçlerinin şiddetini ve bunların birbirleriyle olan etkileşimlerini de azaltmıştır. Bu, Brahmi (su mercanköşkotu) ve güvercin bezelyesi gibi bitkilerle yapılan tedavinin ardından oksidatif stresin azalmasına yol açtı. Kırmızı adaçayı ve palmiye yağı da beta-amiloid ve tau proteini seviyelerinin azalmasına yol açtı.
Toksik metal şelasyonu silimarin ve epigallokateşin galat (EGCG) ile güçlendirilmiştir. Anti-mikrobiyal aktivite aynı zamanda hindistancevizi ve incir bitkileri, mango, soğan, baget bitkileri ve nar gibi çok sayıda bitkiyle de ilişkilendirildi ve bunların hepsi de bağırsak mikrobiyotasında olumlu değişiklikler yarattı.
Birçok bitki de otofajiye yol açarken, mango ve demirhindi bitkilerinin nörojenezi teşvik ettiği bildirildi. Vanilya bitkisinden ve baget ağacından elde edilen vanilin ile asetilkolinesteraz (AChE) aktivitesinin azaldığı gözlemlendi.
Mikroglial fagositoz da gelişti ve böylece amiloid gibi hücre artıklarının daha iyi temizlenmesi sağlandı. Bu bitkilerle yapılan tedavinin ardından astrogliosis veya reaktif astrosit aktivasyonunda azalma da gözlemlendi.
“Birlikte ele alındığında, bu çeşitli bileşikler, geliştirilmiş terapötik biyoaktiviteye sahip fitokimyasalların araştırılmasında heyecan verici umutlar sunmaktadır.”
Bunun sonuçları nelerdir?
Mevcut çalışma, birçok şifalı bitkinin nöroinflamasyonu ve buna eşlik eden patolojileri engellemede geniş kapsamlı etkinliğini bildirmektedir. Dahası, bu bitkilerin hafızayı ve bilişi iyileştirdiği, ayrıca antioksidan ve antiinflamatuar aktivite sergiledikleri de bulundu.
Bu bitkilerle ilgili umut verici faydalara rağmen, bu bitkilerin insan beynindeki nöronları hedef alabildiğini ve nöroinflamatuar inhibisyonun kesin noktalarını tanımlayabildiğini belirlemek için klinik çalışmalara ihtiyaç vardır. Örneğin görüntüleme, bu tür bitkilerin iltihaplanmayı ve bununla ilişkili patolojileri zaman içinde ve organizmanın farklı kısımlarında nasıl etkilediğine dair önemli veriler sağlayabilir.
Araştırmacıların bitki kimyasallarının beyin hedefleri üzerindeki etkinliğini ve inflamasyonu ve eşlik eden patolojik süreçleri önlemedeki etkinliğini değerlendirmelerine olanak sağlayacak daha iyi nörogörüntüleme ve plazma testleri için ileri teknolojilere de ihtiyaç duyulacaktır. Bu tür araştırmalar aynı zamanda inflamasyonun hafıza ve bilişsel kayıplara nasıl sebep olduğunu veya katkıda bulunduğunu anlamaya da yardımcı olabilir.
“[Bu sonuçta] çok ihtiyaç duyulan ve çok önemli bir bilgi atılımına yol açabilir, hafıza bilişsel gerileme-bozukluk tersine çevirme olasılığını artırabilir ve hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir.”
0 notes
fiyatinedir · 1 year
Text
Nurofen Fiyatları
Tumblr media
Nurofen, birçok insanın soğuk algınlığı, grip ve ağrı gibi rahatsızlıkları tedavi etmek için kullandığı bir ilaçtır. Bu makalede, 2023 yılında Nurofen fiyatları hakkında bilgi verilecek ve ilacın kullanımı ile ilgili önemli detaylara değinilecektir. nurofen fiyat
Nurofen Fiyatları
2023 yılında Nurofen'in bazı çeşitlerinin fiyatları şu şekildedir: - Nurofen Cold FLU 24 Tablet Fiyatı: 50 TL - Dolorin Cold 10 Tablet Fiyatı: 19 TL - Coldaway Cold & FLU Fiyatı: 40 TL Fiyatlar eczanelerde ve satış noktalarında değişiklik gösterebilir. Nurofen çeşitlerine ve ambalaj boyutlarına göre fiyatlar değişebilir.
Nurofen Reçetesiz Fiyatı
Nurofen, reçetesiz olarak da satın alınabilir. Reçetesiz Nurofen fiyatı 50 TL olarak belirtilmiştir. Ancak SGK tarafından karşılanmaz, yani bu ilacı reçetesiz almak istiyorsanız ücret ödemeniz gerekecektir. Doktor tavsiyesi olmadan herhangi bir ilaç kullanmadan önce bir sağlık profesyoneline danışmanız önemlidir.
Nurofen Nedir?
Nurofen Boots UK ve Reckitt Benckiser'e ait ilaç markasıdır. Non steroidal antienflamatuar ilaçlardan biridir. Michael Readhead, araştırma ekibini Nurofen olarak bildiğimiz formülün keşfedilmesine öncülük ederken, Reckitts-Benckiser'deki Araştırma Kimyası Başkanı idi. Nurofen markası, Reckitt Benckiser tarafından üretilen ibuprofen içeren bir dizi ağrı kesici ilacın adıdır. 1983 yılında piyasaya sürülen Nurofen markası, Reckitt Benckiser’in 2005’te Boots Healthcare’i satın almasının ardından satın alındı. 2016'da 116,8 milyon £ satışla Büyük Britanya'da satılan en çok satılan markalı reçetesiz ilaç oldu. Kaynak: Wikipedia
Tumblr media
nurofen cold fiyat
Nurofen Kaç Saat Arayla ve Günde Kaç Kere İçilir?
12 Yaşın üzerinde ki bireylerde, su ile birlikte 2 tablet içilir. Günde 6 adet tableti geçmeyecek şekilde tüketilebilir. 12 Yaşından küçüklerde ise kullanılması kesinlikle önerilmemektedir.
Soğuk Algınlığı Nedir?
Soğuk algınlığı, nezle ya da bir diğer adıyla nazofarenjit, üst solunum yollarınızda (burun ve boğazınızda) meydana gelen viral bir enfeksiyondur. Yılın her mevsiminde görülebilen ve bütün dünyada yaygın olan bir hastalık türüdür. Enfeksiyon süreci büyük rahatsızlık verse dahi, genellikle zararsızdır. Soğuk algınlığı birçok farklı virüs türünden kaynaklanabilir.
Soğuk Algınlığı Belirtileri Nedir?
Virüs bünyeye alındıktan yaklaşık 2-3 saat sonra, nezle semptomları görülmeye başlayabilir. Her belirti herkeste görülecek diye bir durum söz konusu değildir. Ama çoğunlukla aşağıdaki belirtilerle karşımıza çıkar. https://www.youtube.com/watch?v=nX0ThddEjRw&ab_channel=FaniBeyin Nurofen Fiyatları
Soğuk Algınlığına İyi Gelen Yiyecekler Nedir?
- Maydanoz - Roka - Karnabahar - Ispanak - Portakal - Sarımsak - Limon - Mandalina - Kuşburnu - Balık - Yoğurt - Kefir - Ayran - Zencefil - Bal - Tarçın - Tavuk Suyu Çorbası Gibi besinler soğuk algınlığı yaşadığınızda destekleyicidir. Antikor Testi Fiyatları Bekunis Fiyatları Nurofen Fiyatları Rota Aşısı Fiyatları Tetanoz Aşısı Fiyatları Menenjit Aşısı Fiyatları Grip Aşısı Fiyat Devlet Hastanesinde Burun Estetiği Fiyatları Read the full article
0 notes
pazaryerigundem · 4 months
Text
Aşılar ölüm riskini azaltıyor... Çocukluk çağı aşıları kalkan oluyor
https://pazaryerigundem.com/haber/173460/asilar-olum-riskini-azaltiyor-cocukluk-cagi-asilari-kalkan-oluyor/
Aşılar ölüm riskini azaltıyor... Çocukluk çağı aşıları kalkan oluyor
Tumblr media
Dünya Sağlık Örgütü, halen Dünya’da, bulaşıcı hastalıklardan korunmak için kullanımda olan 25 aşı olduğunun altını çiziyor.
İSTANBUL (İGFA) – Türkiye’de çocukluk çağı aşı takvimi kapsamında 13 hastalık etkenine karşı aşı uygulandığını dile getiren Pediatri Uzmanı Prof. Dr. Cihan Meral, “Kızamık, kızamıkçık, kabakulak, pnömokol hastalıklar, suçiceği, tetanoz, tüberküloz, boğmaca, çocuk felci, difteri, hemofiluz influenza tip B, hepatit A, hepatit B bu hastalıklardandır.  Ulusal aşı takvimine ek olarak, rotavirüs, dörtlü karma aşı, human papilloma virüsü, influenza ve menengokok aşıları  yapılıyor. İlkokul 1. sınıf öğrencilerine; kızamık, kızamıkçık ve kabakulak ve dörtlü karma aşısı;  ortaokul 4. sınıf öğrencilerine, erişkin tipi difteri – tetanoz aşısı yapılıyor.” dedi.
ÇOCUKLARDA MENENJİT AŞI İLE ÖNLENEBİLİR!
Prof. Dr. Cihan Meral, aşılar ve önledikleri hastalıklar hakkında şunları kaydetti:
 “Polio aşısı ile sakatlık ve ölüme neden olan çocuk felci hastalığından,  Hepatit B aşısı ile öldürücü karaciğer yetmezliği, siroz ve karaciğer kanserinden,  hib aşısı ile menenjit (beyin zarı iltihabı), menenjite bağlı sakatlık ve ölüm, orta kulak iltihabından, KPA ile pnömokok bakterisine bağlı gelişen zatürre,  menenjit, orta kulak iltihabı ve sepsisten (kan zehirlenmesi) korunulabiliyor. Suçiçeği aşısı ile anne karnındaki bebeklerde gelişebilecek sakatlıklar, menenjit, ileri yaşta gelişebilecek zona hastalığı önlenebiliyor. Hepatit A aşısı ölümcül seyredebilen akut hepatitten, karaciğer yetmezliğinden; BCG aşısı ise tüberküloz menenjit ve yaygın tüberkülozdan (veremden) koruyor.”
KKK AŞISI KIZAMIĞA BAĞLI GELİŞEN BEYİN İLTİHABINDAN KORUYOR!
DaBT-İPA-Hib aşısının tek bir enjeksiyonu ile difteri (kuşpalazı), boğmaca, tetanoz, polio ve menenjitten korunabileceğini aktaran Prof. Dr. Cihan Meral, KKK aşısı hakkında şunları söyledi: “KKK aşısı (Kızamık-Kızamıkçık-Kabakulak Aşısı) ile kızamığa bağlı ishal, zatürre, ensefalit (beyin iltihabı) ve SSPE (Subakut Sklerozan Panensefalit) hastalığından, kızamıkçığa bağlı gelişen doğumsal kızamıkçık sendromundan (anne karnındaki bebeklerin sakatlığından), kabakulağa bağlı gelişen ensefalit-menenjit  (beyin ve beyin zarı iltihabı), orşite (testis iltihabı) bağlı kısırlıktan korunuluyor.”
Aşılama sonucunda bazı kazanımlar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Cihan Meral, aşıların faydalarını şu şekilde sıraladı:
Hastalanmalar azalıyor
Enfeksiyonlar azalıyor
Enfeksiyonların yayılımı azalıyor
Enfeksiyonlar nedeniyle hastanede yatışlar azalıyor
Antibiyotik direnci gelişimini azalıyor
Ölümler azalıyor
Sakatlıklar azalıyor
Kanserler önleniyor
Aşının sadece çocuğun kendi sağlığı açısından değil, toplum sağlığı açısından da büyük önemi olduğunu belirten Prof. Dr. Cihan Meral, “Aşı, vücuda verildiğinde herhangi bir hastalık ya da bir zarar oluşturmadan organizmayı birtakım enfeksiyon hastalıklarına karşı koruyor. Ne kadar çok insan aşılanmışsa, toplumda vahşi virüsün ya da mikrobun dolanması o kadar azalıyor. Toplumda bu hastalıkların görülme sıklığı azaldıkça, bu hastalıkların getireceği sakatlıklar, iş gücü kaybı gibi  birtakım problemlerde azalıyor. Aşı sadece çocuğun kendi sağlığı için değil yaşadığı toplum, hatta dünya için son derece önem taşıyor” diyerek sözlerini noktaladı.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
cocukklinigi · 1 year
Text
Menenjit Aşıları Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
❌Yanlış: Sağlık bakanlığı aşıları ile arasında 3-4 hafta olmalı
✅Doğru: Menenjit aşıları sağlık bakanlığı aşıları ile birlikte aynı gün dahi yapılabilir.
❌Yanlış: Bebeğiniz küçük, biraz büyüyünce yaptırın
✅Doğru: Menenjit aşıları 2. aydan itibaren yapılmaya başlanabilir.
❌Yanlış: Menenjit aşıları 1 yaşından sonra yapılır.
✅Doğru: Menenjit aşıları 2. aydan itibaren yapılmaya başlanır.Unutmayalım ki; Menenjit hastalığının en çok görüldüğü dönem 3 ay-5 yaş arası ve ergenlik dönemidir.
❌Yanlış: Menenjit aşıları canlı aşıdır, o yüzden 1 yaştaki KKK ve suçiçeği ile arasında 1 ay kadar zaman olmalıdır.
✅Doğru: Menenjit aşıları canlı aşı değildir. 1 yaş aşıları ile de birlikte yapılabilir.
❌Yanlış: Menenjit aşısı olunca banyo yapılmaz.
✅Doğru: A tipi ve B tipi tüm menenjit aşılarından sonra aynı gün banyo yapılabilir.
❌Yanlış: A tipi aşıyı yaptırmak yeterlidir.
✅Doğru: Hem A tipi, hem B tipi menenjit aşısını yaptırmalısınız, çünkü her iki grup enfeksiyon, çocuklarda da menenjit hastalığı yapar.
❌Yanlış: Menenjit aşıları sıcak nedeniyle yazın yapılmaz.
✅Doğru: Menenjit aşılarının yapılma zamanının mevsimle ilişkisi yoktur.
#menenjitaşıları #menenjitaşısı #menenjitaşısıolmayageldik #menenjit #çocukkliniği #cocukklinigi #birannekadargüvenli #chilclinics
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
0 notes