Tumgik
#rottweiler yavrusu
baybaykus · 1 year
Text
Bir barınak görevlisinin yazdığı mektup;
"Ben bir barınak yöneticisiyim. Sizlere bir barınağın arka planında olan bitenleri anlatmak istiyorum. Umarım bu sesi duyarsınız.
Öncelikle, siz üreticiler ve satıcılar… Hepiniz bir tek gün olsun bir barınakta çalışmalısınız. Belki o gözlerdeki kederli, acı dolu, hüzünlü ifadeyi görürseniz, tanımadığınız ve hiç tanımayacağınız insanlar için köpek üretmekten ve satmaktan vazgeçersiniz.
Az önce sattığınız şu küçük şirin köpek yavrusu var ya… Büyüyüp de artık “küçük şirin köpek yavrusu” olmadığında büyük olasılıkla benim barınağıma düşecek yolu… Peki, bir barınağa bırakılan bir köpeğin % 90 olasılıkla o barınaktan yürüyerek çıkmadığını biliyor musunuz? İster safkan olsun, ister olmasın… İster sahibi tarafından terkedilmiş olsun, ister başıboş olsun.. Barınağıma gelen köpeklerin en az yarısı safkan köpekler…
En çok duyduğum bahane; “Taşınıyoruz ve köpeğimizi (ya da kedimizi) yeni evimize götürmemiz mümkün değil.” Öyle mi gerçekten? Ya da “Büyüdüğünde bu kadar iri olacağını bilmiyorduk, kocaman oldu”. Bir Alman Çoban Köpeğinin ne kadar olmasını bekliyordunuz ki? “Ona fazla zaman ayıramıyoruz” Öyle mi? Ben günde 10-12 saat çalışıyorum ve 6 köpeğime de zaman ayırabiliyorum, isteyince mümkün bu… “Bahçeyi birbirine katıyor”. Onu evinize alıp ailenizin bir parçası yapmayı denediniz mi hiç? Köpeklerini bana bırakırken hep söyledikleri de; “Biz ona yeni bir yuva bulmakla uğraşamıyoruz, ama eminiz ki barınakta birileri onu sahiplenecektir, çünkü o çok iyi bir köpek”
Hayır… Büyük olasılıkla köpeğiniz barınaktayken yeni bir yuva bulamayacak.
Bir barınakta yaşamanın ne kadar zor ve gerilimli olduğunu bilir misiniz?
Anlatayım size isterseniz…Siz köpeğinizi barınağa bıraktıktan sonra yuva bulmak için en fazla 72 saat zamanı vardır. Eğer barınakta yeterince boş yer varsa ya da köpeğiniz sağlıklı kalmayı başarırsa bu süre belki birkaç gün daha uzayabilir. Eğer üşütür ve nezle olursa oracıkta ölüverir.
Köpeğiniz, havlayan ve ağlayan 25 diğer hayvanla birlikte daracık bir bölmeye tıkıştırılacaktır. Son derece depresif olacak ve kendisini terkeden aileyi düşünerek durmadan ağlayacaktır.
Eğer köpeğiniz şanslıysa, o gün barınağa köpekleri gezdirmek için yeteri kadar gönüllü insan gelir. Eğer yeteri kadar gönüllü gelmezse, köpeğiniz hiç kimsenin ilgisini ve dikkatini çekecek şansı bulamaz, kimse onun için bir şey yapamaz. Kapısının altından uzatılan bir kap yiyeceği ya da kocaman bir vakumlu hortumla atıklarının temizlenmesini saymazsak tabii…
Eğer köpeğiniz iri ve sert ırklardansa (Pitbull, Rottweiller, Mastiff vb), neredeyse barınaktan içeri girdiği anda ölmüştür zaten… Bu cins köpekler asla yeni bir yuva bulamazlar.. Ne kadar “şirin”, “akıllı” ya da “iyi huylu” olurlarsa olsunlar, farketmez.
Eğer barınak doluysa ve köpeğiniz ilk 72 saatte yuvalandırılamadıysa, yeni geleceklere yer açmak için köpeğiniz imha edilir. Eğer barınakta yeteri kadar boş yer varsa ve köpeğiniz talep gören ırklardan birindense, imha süresi birkaç gün daha ertelenir.
Çoğu köpek birkaç gün içinde yaşadığı bölmeyi aşırı koruyucu tavır geliştirir ve takındığı saldırgan tutum nedeniyle imha edilir. En masum, uysal ve sakin köpekler bile bu tavrı geliştirirler.
Köpeğinizin bu engelleri aştığını varsaysak bile, kulübesinden dışarı çıkmadığı için birkaç günde öksürmeye başlayacak ya da üst solunum yolu enfeksiyonuna yakalanacaktır. Barınakların her köpek için tedavi sağlayacak bir bütçeleri yoktur, bu nedenle hastalanan köpeğinizin imha edilmesi kaçınılmazdır.
Size köpeğinizin barınakta nasıl uyutulacağını da anlatmamı ister misiniz?
Önce, köpeğiniz kafesinden tasmayla alınacak. Sevinerek kuyruğunu sallamaya başlayacak, çünkü gezmeye götürüldüğünü sanacak. O “oda”nın kapısına geldiğinde içeri girmek istemeyecek ve deliye dönecek.
Ölümün kokusu mu var, bilmiyorum. Orada yitip giden ruhları mı hissediyorlar, bilmiyorum. Ama orada benim anlayamadığım bir şey var, ve istisnasız her köpek o kapıdan içeri girmemek için inanılmaz bir direnç gösterir.
Köpeğiniz önce bağlanacak. Ne kadar güçlü olduğuna bağlı olarak, 1 ya da 2 veteriner teknisyeni tarafından sıkıca tutulacak. Sonra ötenazi teknisyeni ya da veteriner işleme başlayacak. Ön ayakta bir toplardamar bulacak ve öldürücü dozda bir pembe sıvıyı damara enjekte edecek.
Umarım köpeğiniz bağlı olduğu için panikleyip aniden bacağını çekmez. Ani hareketlerde bacağı delip geçen iğneler gördüm ben… Fışkıran kandan kıpkırmızıya boyanan duvarlar gördüm. Kulakları sağır edecek çaresiz çığlıklar duydum. Hepsi hemen oracıkta “tatlı bir uykuya dalmaz”, bazen bir süre kasılırlar ve solukları kesilir, nefes almaya çalışırlar ve kendi üzerlerine dışkılarlar.
Her şey sona erdiğinde, köpeğinizin cesedi, barınağın arkasında çöp gibi toplanmayı bekleyen diğer köpeklerin cesetleri üzerine istiflenir, tıpkı yakacak odunlar gibi.
Sonra ne olur dersiniz? Yakılır mı? Çöpe mi atılır? Başka evcil hayvanlar için mamaya mi dönüştürülür?
Bilemezsiniz, hatta hayal bile edemezsiniz. Zaten bilmek de istemezsiniz.
Nasılsa o sadece bir hayvandı. Hem istediğiniz zaman yenisini alabilirsiniz, öyle değil mi?
Umarım bunları okurken gözleriniz yuvalarından fırlıyordur ve umarım benim her gün tanık olduklarımı gözünüzde canlandırıyorsunuzdur.
İşimden nefret ediyorum. İşimin ve barınakların hala var olmak zorunda oluşundan nefret ediyorum. Sizler değişmedikçe barınakların var olmaya devam edecekleri gerçeğinden nefret ediyorum. Etkilediğiniz hayatların, sadece barınağa atıp gittiğiniz zavallı bir köpeğin hayatından ibaret olmadığını bilmiyor oluşunuzdan nefret ediyorum.
Her yıl sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde barınaklarda 11 milyon hayvan ölüyor ve bunu sadece siz durdurabilirsiniz. Her bir canı kurtarabilmek için elimden gelenin fazlasını yapıyorum, ancak barınaklar tıka basa dolu, ve her gün yeni hayvanlar gelmeye devam ediyor.
Söyleyeceğim şeye lütfen kulak verin:
BARINAKLARDAKİ KÖPEKLER ÖLÜYORKEN KÖPEK SATIN ALMAYIN. KÖPEĞİNİZE EŞ ARAMAYIN, KÖPEĞİNİZİ ÇİFTLEŞTİRMEYİN.
“BİR KEZ OLSUN ANNELİĞİ / BABALIĞI YAŞASIN” DEMEYİN. KÖPEKLERDE ANNELİK / BABALIK DUYGUSU İNSANLARDAKİ GİBİ DEĞİLDİR, AİLE KAVRAMI YOKTUR. DİŞİ KÖPEKLER, BÜYÜDÜĞÜ ZAMAN YAVRULARINI TANIMAZLAR BİLE… ERKEKLER İSE HİÇ BİR ZAMAN YAVRUSUNU BİLMEZ.
KISIRLAŞTIRILMAMIŞ HER BİR KÖPEK, 6 YILDA 67.000 KÖPEĞİN DOĞUMUNA NEDEN OLUR, BUNU UNUTMAYIN.
KAÇINILMAZ SONLARI BARINAKLARDA ÖLMEK OLAN YAVRULARIN DOĞMALARINA İZİN VERMEYİN.
“DOĞACAK YAVRULARIN HEPSİNİ DE SAHİPLENECEK GÜVENİLİR İNSANLAR BULDUM” DİYORSANIZ TEKRAR DÜŞÜNÜN. 6 AY SONRA GİDİP BAKTIĞINIZDA ARTIK O “GÜVENİLİR” KİŞİLERDE OLMADIKLARINI GÖRECEKSİNİZ, BUNDAN EMİN OLUN…
İsterseniz benden nefret edin. Ama gerçeği değiştiremezsiniz ve gerçek her zaman acıdır.
Belki bunu okuyanlar içinde köpeğini çiftleştirmek isteyen, köpeğini barınağa vermeyi düşünen, ya da köpek satın almaya niyetli bir tek kişinin olsun fikrini değiştirebilirim.
Belki bunu okuyan bir kişi bir barınağa gider, “bir yazı okudum ve bir köpeği kurtarmaya geldim” der.
İŞTE O ZAMAN BU YAZIYI YAZDIĞIMA DEĞER...
Tumblr media
0 notes
turkeydogfarm · 1 year
Video
youtube
Rottweiler Yavruları www.kopek.tc/rottweiler 05323438041 Rottweiler üretim çiftliğinden koca kafa (macar) rottweiler yavruları fiyatları. Rottweiler yavruları bebeklik döneminde son derece sevimli ve özgüveninin yüksek olduğunu size, onunla vakit geçirirken oynarken sevimli hırlamaları ile göstermeye çalışır. Önemli konu sevimli hırlamalarının bebeklik döneminde kontrol altına alınması doğru gerçeği olup, aksi takdirde yetişkin olduğu dönemde bu davranış kalıbını liderlik pozisyonunda kullanmaya çalışması problem yaratacaktır.Rottweiler yavruları genetik olarak sert bir mizaca sahip olmalarından kaynaklı bebeklik ve gençlik dönemlerinde özellikle çocuklara ve yabancılara karşı davranış kalıbı hassasiyetle pekiştirilmelidir.Rottweiler yavruları için ortalama fiyatlar 4.000 TL ile 10.000 TL arasında değişmektedir. Fiyatlar yavrunun cinsiyetine, anne-baba köpeklerin özelliklerine, yavrunun sağlık durumuna ve yetiştirildiği yerin konumuna göre değişebilir. Yüksek fiyatlar kaliteli yavruları yansıtabilirken, düşük fiyatlar sağlık sorunları veya yeterli bakım almayan yavruların satışını gösterir. Rottweiler yavrusu satın alırken, akreditasyonlu bir yetiştiriciden alınması ve yavrunun sağlığına ve sosyalizasyonuna özen gösterilmelidir
0 notes
kopek-kulubu · 5 years
Link
Tumblr media
Rottweiler Yavru
Satılık rottweiler macar yavru fiyatları
Rottweiler Yavru, Rottweiler Yavru ülkemizde 90 lı yılların sonlarında ismini duyurmaya başlamış ve o zamanın Türkiye'sinde üretiminin yok denilecek kadar az olmasından dolayı rottweiler yavrularının temini yurt dışından Rusya, Macaristan, Sırbistan, Bulgaristan gibi ülkelerde kaçak yollarla ülkemize getirilmek suretiyle yeni ailelerine teslimleri yapılmaktaydı. Aslında bir çok yazımda ve blok sayfamda da belirttiğim gibi, rottweiler ırkının Macar rottweiler yavrusu, Alman rottweiler yavrusu gibi sınıflandırılması literatüre etik değildir, Lakin ülkemizde bazı köpek ırklarının halk arasında sınıflandırılmasından dolayı safkan rottweiler ırkına da Rottweiler Macar ırkı olarak adlandırılmaktadır. Rottweiler Yavru hakkında şehir efsaneleri o kadar çok bilgisizce üretilip kamuoyuna servis edildi ki, bu köpeğin büyüdüğünde beyninin kafatasına sığmadığı için öldüğü, 7 yaşından sonra kendini kaybedip sahibini yediğine kadar bir çok hikayeler bilgi altyapısı olmayan insanlar tarafından üretilerek gerçekmiş gibi yayıldı.
Satılık Rottweiler Yavrularımız
       Rottweiler Yavru, Gün içerisinde aldığım Rottweiler ırkına ait telefonların çoğunda "hocam koca kafalı, küt burunlu, rottweiler yavrusu Macar var mı?" şeklindedir.  Her seferinde rottweiler ırkının anatomik özelliklerinin Uluslararası ırk standartlarının ne olup, ne olmadığını anlatmaya çalışıyorum ve bazen de, "Hocam o şekilde değil..." gibi cevaplar alsam da, Rottweiler ırkının kafası, burnu, kulağı, rengi, kuyruğu tüm anatomik özellikleri nettir ve belli ırk standartları ile bu kaleme alınmıştır, Onun haricindeki tüm ayrıntılar Uluslararası normlarda diskalifiye nedeni olarak görülmektedir.
   Rottweiler Özellikleri
Rottweiler Yavru iri ve güçlü bir bedeni vardır. Adaleli ve atletik olan bu ırk, geniş bir kafaya ve yuvarlak bir alına sahiptir. Çeneler iyi gelişmiştir ve dişler makas ısırışı ile kapanır. Gözler ırkın iyi huy ve sadakatinin ifadesini yansıtır ve koyu renklidir. Kulaklar üçgen, düşük ve ileri doğru taşınır. Burun geniş ve siyahtır. Dudaklar siyah ve ağız içi koyu renklidir. Tüyleri kısa, sert ve sıktır. Rottweiler yavrusunun rengi siyahtır ve yanaklar, burun kısmı, patiler ile bacaklarda pas rengi lekeler vardır.
Rottweiler yavrusu yaşam ortamı, Rottweiler yavru yeterli egzersiz sağlandığında apartmanda da yaşayabilir.
Rottweiler yavrusunun egzersiz ihtiyacı, Rottweiler Yavrusunun  bol egzersize gereksinimi vardır. Bu güçlü köpeğe ne kadar iş verirseniz verin memnuniyetle kabul edecektir. Ormanda koşturmak ya da açık alan yürüyüşleri yapmak onları çok mutlu eder ve yanınızdan ayrılma eğilimleri yoktur.
Rottweiler Yavru bakımı, kısa ve parlak tüylerin bakımı kolaydır. Günlük tarama yıkamaya gerek bırakmayacaktır. Orta düzeyde tüy dökücüdür.
   Rottweiler Fiyat
Rottweiler Yavrusu fiyatlarından önce her sayfamda belirttiğim gibi tekrar yinelemek istediğim bir konu var. Rottweiler ırkının Macarı, Almanı, Amerkanı olmaz. Rottweiler yavrusunun anatomik özellikleri ve yetişkin olması durumunda standartları nettir. Ülkemizde Uluslararası standartlara uygun Rottweiler yavru fiyatları 1500 TL ile 2000 TL arasında değişiklik göstermektedir.
Rottweiler Kökeni
Rottweiler Kökeni, Rottweiler, muhtemelen İtalyan Mastif'inden türemiştir. Orta Çağ boyunca sürü köpeği olarak kullanıldı. Alman Wurttemberg bölgesindeki Rottweil kasabasından gelmektedir. 1800'lerde kısmen nesli tükenmesine rağmen Stuttgart'daki meraklı üreticilerce tekrar eski nüfusuna ulaştırılmıştır. İz sürme, sürü gütme, bekçi köpeklği, koruma, polis köpekliği, araba çekme, itaat yarışmaları Rottweiler'in yetenlerinden sadece bir kaçıdır.
   Rottweiler Standartları
Rottweiler ırkını öğrenmek için, ülke olarak araştırıp okumak yerine, kulaktan duyma bilgilerle hareket etmeyi seviyoruz. Gün içerisinde bir çok kez rottweiler ırkı ile ilgili aldığım telefonlarda, "Hocam Macar rottweiler var mı? " şeklindedir. Halk arasında Macar rottweiler, alman rottweiler, Hollanda rottweiler tiplemeleri tamamen halk arasında uydurulmuş doğruluk kaynağı olmayan bilgilerdir. Rottweiler ırkının net özellikleri yönetmeliklerle belirlenmiştir.
Rottweiler tarihçesinde de belirttiğim gibi, ülkemizde rottweiler ırkı tam anlamı ile yeni yeni anlaşılmaya başlanmıştır, Son zamanlarda halk arasında bu ırkın, ırk isminin başına çeşitli ülke takıları eklenmeye başlanmış (alman rottweiler'ı, macar rottweiler'ı, rus rottweiler'ı, kazak rottweiler'ı ...), kafa, kulak, ayak, tüy ve renk,  değişikliklerine  göre, ırkı çeşitli ülke ve bölgelere göre ayırt edilmiş ve rottweiler ırkı içinde yeni ırklar türetilmeye başlanmıştır. Her zaman söylediğim gibi, rottweiler ırk standartları, dünyanın neresinde olursanız olun, aynıdır. Ülkemizin göz bebeği Kangal ırkının macar'ı, alman'ı,  rus'u olmayacağı gibi, rotweiller ırkının da standartları ve özellikleri net olarak bellidir. Köpeğin ırk ıslahı ve standartlarını belirleyen ve kontrol eden FCI federasyonunun safkan rottweiler ırkı hakkındaki veri ve standartları aşağıda açık ve net olarak gösterilmektedir.
(F.C.I.-Standart No. 147/16.01.1996/GB)
GENEL GÖRÜNÜM ;
İdeal bir rottweiler orta boyda, sağlam ve güçlü bir köpektir. Rengi siyah, kahverengi lekeleri çok belirgindir. Sağlam yapısı, gücünü, çevikliğini ve dayanıklılığını sergiler. Erkek köpekler, dişilere göre daha iri, kemikleri daha kalındır. Dişiler belirgin bir şekilde feminen yapılıdır, ama dayanıklıkları ve güçlerinden hiçbir şey kaybetmezler.
BOY ORAN YAPI : Erkekler 61-68 m, dişiler 56-63 cm. arası, her birinde orta ölçüler tercih edilir. Doğru oranları yükseklik ve standardın sınırları içinde kalan vücudu çok önemlidir. Enseden kuyruk sokumuna kadar olan beden uzunluğu, cidago (omuz) yüksekliğinden biraz fazladır, en ideali yükseklik/uzunluk oranının 9/10 olmasıdır. Kemik ve kas yapısı, bedenini taşımaya yeterli olmalı ve ona son derece güçlü bir görünüm vermelidir.
ERKEK
Erkek omuz yüksekliği 61-68 cm
61- 62 cm kısa
63-64 cm orta
65-66 cm iri İDEAL
67-68 cm çok iri
Erkeklerde  ağırlık yaklaşık : 50 kg.
DİŞİ
Dişi omuz yüksekliği 56-63 cm.
56-57 cm kısa
58-59 cm orta
60-61 cm iri İDEAL
62-63 cm çok iri
Dişilerde ağırlık : yaklaşık 42 kg.
Önemli Kusurlar : Orantısal bozukluk, küçük boy, büyük boy, cinsiyet karakteristiklerinin yer değiştirmesi (diş gibi erkek köpek;erkek köpek gibi dişi)
BAŞ : Orta boyda, kulaklar arasında geniş, yandan bakıldığında alın çizgisi hafif kubbeli, stop çok belirgin üst ve alt çene çok güçlü, alın kırışıksız olması tercih edilir, ancak köpek bir şeye dikkat ederken kırışıklıklar görülebilir. İfade asıl dikkatli ve kendinden emin.Gözler orta boyda, badem şeklinde, ne patlak ne de içe gömük değildir. İstenilen göz rengi koyu kahvedir.
Önemli Kusurlar : Sarı renkte gözler, farklı renk ve yapıda gözler, göz kenarlarında tüy bulunmaması.
Diskalifiye nedenler : patlak göz, içe gömük göz.
KULAKLAR : Orta boyda, sarkık, üçgen biçiminde. Köpek dikkat kesildiğinde kulaklar kafası çizgisi ile aynı düzeyde olur ve sanki genişlemiş gibi görünürler. Kulaklar birbirinden ayrı olmalı, aşağı sarkık durmalı ve iç kısmı kafaya yatık olmalıdır, kulak ucu hemen hemen yanak ortasında son bulur.
Önemli Kusurlar : Kulakların yanlış taşınması ( yanaktan/kafadan uzak durmaları)
AĞIZ : Ağız çizgisi düzdür, stopta geniş başlayarak uca doğru hafifçe incelir. Yine de ağız ucu geniş ve çene belirgindir. Burun ucu her zaman siyah, yuvarlak değil, daha çok geniştir.
DUDAKLAR : Her zaman siyah, köşeleri kapalı, ağız içindeki renk pigmentasyonun da siyah olması istenir.
Önemli Kusurlar : Ağız pigmentasyonunun olmaması (pembe ağız).
DİŞLER : 42 adet diş, (üstte 20, altta 22 adet), güçlü doğru yerleşmiş, makas şeklinde kapanırlar.  Alt kesici dişler, üst kesici dişlerin iç kısmına değerler.
Önemli Kusurlar : Dişlerin karşılıklı kapanması, her hangi bir dişin eksik olması, üst kapama, alt kapama dişer, iki yada daha çok sayıda dişin eksik olması.
ENSE, SIRT ÇİZGİSİ, BEDEN :
Ense : güçlü, iyi adaleli, biraz uzunca, hafif kubbelidir.
Sırt çizgisi : Sırt sağlam ve düz bir çizgidedir, cidagonun arkasından başlayarak düz bir hat şeklinde kalçalara kadar uzanır. Köpek dururken de, yürürken de, sırt çizgisi düz kalır.
Beden : Göğüs geniş ve derindir, dirseklere kadar iner, göğsün ön kısmı yapılı, kaburgalar ovaldir. Sırt düz ve güçlü, kasıklar kısa, derin ve iyi adalelidir.
KUYRUK : Kuyruk kısa kesilir, bir yada iki kuyruk omurgası bırakılır. Kuyruğun duruşu, boyundan daha önemlidir. Doğru şeklinde sırt .çizgisinin bir uzantısı gibi görünür.Köpek heyecanlı iken veya yürürken biraz dikleşir.
ÖN KISIM : Omuzlar uzun ve arkaya yatıktır. Üst kolun boyu, kürek kemiği ile aynıdır. Cidagodan dirseğe kadar olan uzunluk ile dirsekten yere kadar olan uzunluk birbirleri ile eşittir.Bacaklar güçlü, düz ve kalın kemiklidir, birbirlerine yakın değillerdir. Ayaklar yuvarlak, ne içe nede dışa dönük değildir. Yastık kalın ve serttir, tırnaklar kısa, güçlü ve siyahtır.Mahmuzlar alınabilir.
ARKA KISIM : Arka kısımdaki açılar, ön kısımdaki açıları dengeler. Üst kalça oldukça uzun, çok geniş ve iyi adalelidir. Diz eklemi belirgindir. Alt bacak uzun, geniş ve güçlüdür. Arkadan bakıldığında arka bacaklar düz, kuvvetli ve geniş, bir bedeni taşıyacak kadar, birbirlerinden uzaktır. Arka ayaklar ön ayaklara göre biraz daha uzundur, ne içe ne dışa dönük değildir. Yastıklar kalın ve sert, tırnaklar kısa, kuvvetli siyah olmalı, mahmuzlar alınmalıdır.
TÜYLER : Dış tüyler düz, sert, sıkı ve orta boyda. Alt tüyler ense ve kalçalarda bulunmamalı, ama iklime bağlı olarak daha az veya daha çok olabilir. Alt tüyler, dış tüylerin arasından görünmemeli. Tüyler kafa, kulaklar ve bacaklarda çok kısadır. Rottweiler’ın tüyleri tıraş edilmez. Kusurlar, dalgalı tüyler.
Önemli Kusurlar : Açık, aşırı kısa ve kıvırcık tüyler, alt tüylerin hiç bulunmaması, doğal tüylerin boyunu değiştirecek tüy tıraşı.
Diskalifiye nedeni : Uzun tüyler.
RENK : Her zaman siyah, maun ile pas rengi arası lekeler. Siyah ile lekeler arasındaki çizgiler çok belirgin olmalıdır. Lekelerin yeri şu şekilde olmalıdır; her bir gözün üzerinde birer leke, yanaklarda, ağzın her iki yanında bir çizgi halinde, ama burun üzerinde değil; ön bacaklarda ayaklara doğru; arka ayakların iç kısımlarında diz kapağına doğru ve topuktan parmaklara kadar öne doğru genişleyerek, ama siyah rengi de tamamen ortadan kaldırmadan, parmaklar üzerinde siyah çizgiler olmalı. Alt tüyler gri, ten rengi veya siyahtır. Lekelerin miktarı ve yeri önemlidir ve beden renginin % 10’unu aşmamalıdır.
Önemli Kusurlar : Saman renginde, aşırı miktarda veya az miktarda lekeler, köpeğin her hangi bir yerinde beyaz lekelerin bulunması (birkaç tane beyaz tüy, leke anlamına gelmez)
Diskalifiye nedenleri : Beden renginin siyah dışında her hangi bir renkte olması, lekelerin bulunmaması.
YÜRÜYÜŞ : Yürüyüşü dengeli, uyumlu, emin, güçlü olmalı, ön bacaklar ileriye doğru iyi uzanmalı, arka bacakların itişi güçlü olmalı. Yürüyüşü zorlamdan, etkindir. Ön ve arka bacaklar ne içe, ne de dışa doğru atılmaz, arka bacaklar ön  bacakların adımlarına dokunmalı. Sırt çizgisi hareket halinde iken düz kalır. Hız arttıkça, bacaklar merkez çizgiye doğru karın altına doğru sürülür.
İletişim
Rottweiler üretim çiftliği
Bursa
0532 343 8041
Bizi Takip Edin
      Ana Sayfa
0 notes
Link
Rottweiler Yavrusu ülkemizde 90 lı yılların sonundan itibaren tanınmaya ve talep görmeye başlamıştır. O zamanki yıllarda Rottweiler Yavrusunu Ülkemizde üretiminin yok denecek kadar az olmasından dolayı, yurt dışından Macaristan, Rusya, Bulgaristan gibi ülkelerden getirmek suretiyle yeni sahipleri ile buluşturabiliyorduk. Ama günümüzde Rottweiler ırkını ülkemizde bilmeyen yok denecek kadar az duruma gelmiştir.
0 notes
dolunay66 · 2 years
Text
Tumblr media
Bir Barınak Gönüllüsünün Yürek Parçalayan Mektubunu Mutlaka Okumalısınız!
Yer: Amerika
"Ben bir barınak yöneticisiyim. Sizlere bir barınağın arka planında olan bitenleri anlatmak istiyorum. Umarım bu sesi duyarsınız.
Öncelikle, siz üreticiler ve satıcılar… Hepiniz bir tek gün olsun bir barınakta çalışmalısınız. Belki o gözlerdeki kederli, acı dolu, hüzünlü ifadeyi görürseniz, tanımadığınız ve hiç tanımayacağınız insanlar için köpek üretmekten ve satmaktan vazgeçersiniz.
Az önce sattığınız şu küçük şirin köpek yavrusu var ya… Büyüyüp de artık “küçük şirin köpek yavrusu” olmadığında büyük olasılıkla benim barınağıma düşecek yolu… Peki, bir barınağa bırakılan bir köpeğin % 90 olasılıkla o barınaktan yürüyerek çıkmadığını biliyor musunuz? İster safkan olsun, ister olmasın… İster sahibi tarafından terkedilmiş olsun, ister başıboş olsun.. Barınağıma gelen köpeklerin en az yarısı safkan köpekler…
En çok duyduğum bahane; “Taşınıyoruz ve köpeğimizi (ya da kedimizi) yeni evimize götürmemiz mümkün değil.” Öyle mi gerçekten? Ya da “Büyüdüğünde bu kadar iri olacağını bilmiyorduk, kocaman oldu”. Bir Alman Çoban Köpeğinin ne kadar olmasını bekliyordunuz ki? “Ona fazla zaman ayıramıyoruz” Öyle mi? Ben günde 10-12 saat çalışıyorum ve 6 köpeğime de zaman ayırabiliyorum, isteyince mümkün bu… “Bahçeyi birbirine katıyor”. Onu evinize alıp ailenizin bir parçası yapmayı denediniz mi hiç? Köpeklerini bana bırakırken hep söyledikleri de; “Biz ona yeni bir yuva bulmakla uğraşamıyoruz, ama eminiz ki barınakta birileri onu sahiplenecektir, çünkü o çok iyi bir köpek”
Hayır… Büyük olasılıkla köpeğiniz barınaktayken yeni bir yuva bulamayacak.
Bir barınakta yaşamanın ne kadar zor ve gerilimli olduğunu bilir misiniz?
Anlatayım size isterseniz…Siz köpeğinizi barınağa bıraktıktan sonra yuva bulmak için en fazla 72 saat zamanı vardır. Eğer barınakta yeterince boş yer varsa ya da köpeğiniz sağlıklı kalmayı başarırsa bu süre belki birkaç gün daha uzayabilir. Eğer üşütür ve nezle olursa oracıkta ölüverir.
Köpeğiniz, havlayan ve ağlayan 25 diğer hayvanla birlikte daracık bir bölmeye tıkıştırılacaktır. Son derece depresif olacak ve kendisini terkeden aileyi düşünerek durmadan ağlayacaktır.
Eğer köpeğiniz şanslıysa, o gün barınağa köpekleri gezdirmek için yeteri kadar gönüllü insan gelir. Eğer yeteri kadar gönüllü gelmezse, köpeğiniz hiç kimsenin ilgisini ve dikkatini çekecek şansı bulamaz, kimse onun için bir şey yapamaz. Kapısının altından uzatılan bir kap yiyeceği ya da kocaman bir vakumlu hortumla atıklarının temizlenmesini saymazsak tabii…
Eğer köpeğiniz iri ve sert ırklardansa (Pitbull, Rottweiller, Mastiff vb), neredeyse barınaktan içeri girdiği anda ölmüştür zaten… Bu cins köpekler asla yeni bir yuva bulamazlar.. Ne kadar “şirin”, “akıllı” ya da “iyi huylu” olurlarsa olsunlar, farketmez.
Eğer barınak doluysa ve köpeğiniz ilk 72 saatte yuvalandırılamadıysa, yeni geleceklere yer açmak için köpeğiniz imha edilir. Eğer barınakta yeteri kadar boş yer varsa ve köpeğiniz talep gören ırklardan birindense, imha süresi birkaç gün daha ertelenir.
Çoğu köpek birkaç gün içinde yaşadığı bölmeyi aşırı koruyucu tavır geliştirir ve takındığı saldırgan tutum nedeniyle imha edilir. En masum, uysal ve sakin köpekler bile bu tavrı geliştirirler.
Köpeğinizin bu engelleri aştığını varsaysak bile, kulübesinden dışarı çıkmadığı için birkaç günde öksürmeye başlayacak ya da üst solunum yolu enfeksiyonuna yakalanacaktır. Barınakların her köpek için tedavi sağlayacak bir bütçeleri yoktur, bu nedenle hastalanan köpeğinizin imha edilmesi kaçınılmazdır.
Size köpeğinizin barınakta nasıl uyutulacağını da anlatmamı ister misiniz?
Önce, köpeğiniz kafesinden tasmayla alınacak. Sevinerek kuyruğunu sallamaya başlayacak, çünkü gezmeye götürüldüğünü sanacak. O “oda”nın kapısına geldiğinde içeri girmek istemeyecek ve deliye dönecek.
Ölümün kokusu mu var, bilmiyorum. Orada yitip giden ruhları mı hissediyorlar, bilmiyorum. Ama orada benim anlayamadığım bir şey var, ve istisnasız her köpek o kapıdan içeri girmemek için inanılmaz bir direnç gösterir.
Köpeğiniz önce bağlanacak. Ne kadar güçlü olduğuna bağlı olarak, 1 ya da 2 veteriner teknisyeni tarafından sıkıca tutulacak. Sonra ötenazi teknisyeni ya da veteriner işleme başlayacak. Ön ayakta bir toplardamar bulacak ve öldürücü dozda bir pembe sıvıyı damara enjekte edecek.
Umarım köpeğiniz bağlı olduğu için panikleyip aniden bacağını çekmez. Ani hareketlerde bacağı delip geçen iğneler gördüm ben… Fışkıran kandan kıpkırmızıya boyanan duvarlar gördüm. Kulakları sağır edecek çaresiz çığlıklar duydum. Hepsi hemen oracıkta “tatlı bir uykuya dalmaz”, bazen bir süre kasılırlar ve solukları kesilir, nefes almaya çalışırlar ve kendi üzerlerine dışkılarlar.
Her şey sona erdiğinde, köpeğinizin cesedi, barınağın arkasında çöp gibi toplanmayı bekleyen diğer köpeklerin cesetleri üzerine istiflenir, tıpkı yakacak odunlar gibi.
Sonra ne olur dersiniz? Yakılır mı? Çöpe mi atılır? Başka evcil hayvanlar için mamaya mi dönüştürülür?
Bilemezsiniz, hatta hayal bile edemezsiniz. Zaten bilmek de istemezsiniz.
Nasılsa o sadece bir hayvandı. Hem istediğiniz zaman yenisini alabilirsiniz, öyle değil mi?
Umarım bunları okurken gözleriniz yuvalarından fırlıyordur ve umarım benim her gün tanık olduklarımı gözünüzde canlandırıyorsunuzdur.
İşimden nefret ediyorum. İşimin ve barınakların hala var olmak zorunda oluşundan nefret ediyorum. Sizler değişmedikçe barınakların var olmaya devam edecekleri gerçeğinden nefret ediyorum. Etkilediğiniz hayatların, sadece barınağa atıp gittiğiniz zavallı bir köpeğin hayatından ibaret olmadığını bilmiyor oluşunuzdan nefret ediyorum.
Her yıl sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde barınaklarda 11 milyon hayvan ölüyor ve bunu sadece siz durdurabilirsiniz. Her bir canı kurtarabilmek için elimden gelenin fazlasını yapıyorum, ancak barınaklar tıka basa dolu, ve her gün yeni hayvanlar gelmeye devam ediyor.
Söyleyeceğim şeye lütfen kulak verin:
BARINAKLARDAKİ KÖPEKLER ÖLÜYORKEN KÖPEK SATIN ALMAYIN. KÖPEĞİNİZE EŞ ARAMAYIN, KÖPEĞİNİZİ ÇİFTLEŞTİRMEYİN.
“BİR KEZ OLSUN ANNELİĞİ / BABALIĞI YAŞASIN” DEMEYİN. KÖPEKLERDE ANNELİK / BABALIK DUYGUSU İNSANLARDAKİ GİBİ DEĞİLDİR, AİLE KAVRAMI YOKTUR. DİŞİ KÖPEKLER, BÜYÜDÜĞÜ ZAMAN YAVRULARINI TANIMAZLAR BİLE… ERKEKLER İSE HİÇ BİR ZAMAN YAVRUSUNU BİLMEZ.
KISIRLAŞTIRILMAMIŞ HER BİR KÖPEK, 6 YILDA 67.000 KÖPEĞİN DOĞUMUNA NEDEN OLUR, BUNU UNUTMAYIN.
KAÇINILMAZ SONLARI BARINAKLARDA ÖLMEK OLAN YAVRULARIN DOĞMALARINA İZİN VERMEYİN.
“DOĞACAK YAVRULARIN HEPSİNİ DE SAHİPLENECEK GÜVENİLİR İNSANLAR BULDUM” DİYORSANIZ TEKRAR DÜŞÜNÜN. 6 AY SONRA GİDİP BAKTIĞINIZDA ARTIK O “GÜVENİLİR” KİŞİLERDE OLMADIKLARINI GÖRECEKSİNİZ, BUNDAN EMİN OLUN…
İsterseniz benden nefret edin. Ama gerçeği değiştiremezsiniz ve gerçek her zaman acıdır.
Belki bunu okuyanlar içinde köpeğini çiftleştirmek isteyen, köpeğini barınağa vermeyi düşünen, ya da köpek satın almaya niyetli bir tek kişinin olsun fikrini değiştirebilirim.
Belki bunu okuyan bir kişi bir barınağa gider, “bir yazı okudum ve bir köpeği kurtarmaya geldim” der.
İŞTE O ZAMAN BU YAZIYI YAZDIĞIMA DEĞER...
18 notes · View notes
Text
Bana BritCareMultipack Lezzet Seçenekleri
Bana BritCareMultipack Lezzet Seçenekleri
Kedilerin beslenmeleri sorunlu bir konudur. Kediler alıştıkları mamanın haricinde başka bir mamayı yemek istemezler. Kedilerin bu alışkanlıklarını anne sütünü bırakıp mama ile beslenmeye başlamalarından itibaren ilk bir yıl içerisinde kazanırlar. Bu yüzden bu süreçte mümkün olduğunca çok çeşitli mamalar vermek rottweiler kedileri çok fazla çeşitte mamayla beslememizi sağlar. Tabi sadece bu dönemde değil bir kendin tüm yaşamı boyunca bu çeşitliliği sağlamak zorundayız. Kediler en çok yeme alışkanlığını bu ilk bir yıl içerisinde kazansalar da daha sonraki dönemlerde de uzun süre aynı mama ile beslenen bir kediyi bu mamadan vazgeçirmek çok zordur.
Farklı çeşitlerdeki mamalarla beslenen bir kedi hem dengeli ve sağlıklı bir şekilde beslenmiş olacaktır hem de gelişimi daha hızlı ve sağlıklı olacaktır. Çünkü her mamanın içeriğinde birbirinden farklı hammadde, vitamin, mineral gibi maddeler vardır. Burada önemli olan kedinin yaş grubuna göre özel hazırlanmış mamaları tercih etmek gereklidir. Örneğin yetişkin kediler fiziksel aktivite bakımından en hareketli dönemini yaşadıklarından bu yaş grubundaki kedileri proteini fazla olan mamalarla beslemek gerekir. Yetişkin kedi mamalarında ise etli, tavuk etli, balıklı gibi birçok çeşidi ve her çeşidin de birçok alt çeşidi vardır.
Her çeşidin içerdiği besin maddeleri satılık rottweiler birbirinden farklı olmakla birlikte bir kedi ne kadar farklı besin maddesi alırsa o kadar sağlıklı gelişimini sürdürecektir. Örneğin, balık gibi deniz canlılarından üretilmiş bir kedi maması kedilerin omega-3 ihtiyaçlarını karşılarken uzun süre verilmesi böbrek rahatsızlıklarına yol açar. Kuru mamaların sert olması kedilerin ağız ve diş sağlığı için çok fayda sağlamakla birlikte içerdikleri aşırı karbonhidrat nedeniyle obezite ya da diyabet hastalıklarının ortaya çıkmasına neden olur.
Yukarıda belirttiğimiz gibi kediniz için birden fazla mama çeşidi kullanarak kedinizin sağlığı ve gelişimi için bütün besin maddelerini almasını sağlarken bir besin maddesini de aşırı almasını engellemiş olursunuz. Bu yüzden kedileri çeşitli mamalarla beslemek sağlıklı gelişimleri için önemlidir. Farklı farklı mamalarla beslemek bu mamaları temin etme sırasında sizi biraz sıkıntıya düşürebilir. Satın aldığınız 15-20 kg. mamalar ya da 400-500 gr.lık yaş mamalar sizi uzunca bir süre mama satın alma işleminden kurtarmaktadır. Kedinizi farklı mamalarla beslemeye karar verdiğinizde ise bozulacağından dolayı büyük gramajlı ürünler yerine küçük gramajlı farklı farklı mamalar almak zorunda kalacaksınız.
BritCareMultipack Lezzet Seçenekleri sizi bu dertten kurtarıyor. BritCareMultipack Lezzet Seçenekleri içerisinde bir pakette 4x100 gr. ya da 12x100 gr. gibi farklı farklı mamalar bulunmakta. Örneğin BritCareMultipack Lezzet Seçeneklerinin 4x100 seçeneğinin biri balıklı olanı bu paket içerisinde 100'er gramlık 4 farklı satılık rottweiler yavrusu balıklı mama bulunmaktadır. Yine 12x100 gr.lık seçeneğine örnek vermek gerekirse, etli çeşidinin paketinde 100 gr.lık konserveler halinde 3 adet etli, 3 adet tavuk ve hindili, 3 adet morina balıklı ve 3 adet de soman balıklı olmak üzere toplam 4 farklı etli mama seçeneği sunulmaktadır.  
BritCareMultipack Lezzet Seçenekleri soya, renklendirici, boya, koruyucu madde, lezzetlendirici gibi katkı maddeleri içermediğinden kedileriniz için sağlık bir mamadır. Her bir konserve yetişkin bir kedinin günlük tüm besin ve vitamin ihtiyacını karşılayacak şekilde üretilmiş olup hem kedinizin farklı besinler almasını sağlamış hem de kedinizin tek bir besine alışmasını engellemiş olursunuz. 100 gr.lık konserveleri kedinizin günlük bir seferde ya da yarısını sabah yarısını akşam olmak üzere iki seferde tüketebilir. Bu sayede artan mamayı saklamanıza gerek kalmayacaktır.
0 notes
yavrukopekfiyati · 2 years
Text
Spectrum Derm 26 Hassas Derili Köpek Maması 3 Kg + Animal Lovers Köpek Ödülü
Spectrum Derm 26 Hassas Derili Köpek Maması 3 Kg + Animal Lovers Köpek Ödülü 
Eğer en yakın dostunuz hassas bir bünyeye sahipse tıpkı insanlar gibi iç ve dış etkenlerden, besinlerden, mayalardan, güneşten ve hatta cildindeki nemsizlikten dolayı problemler yasayabilir ve hatta tüy dökülmesi, cilt iltihabı gibi daha ciddi problemlere yol açabilir. Her halükarda bünyesi hassas yavru köpek fiyatları olmasa bile uzun ve/veya çok kısa tüylü köpekler (maltese terrier, chow chow gibi) yahut cilt derisi yağlı köpekler ( pug) veya suyu seven köpekler (labrador gibi) tüyleri için ekstra bakıma ve kesinlikle iyi bir mamaya ihtiyaç duyar. 
Aynı zaman da büyük ya da küçük bu gibi ırklar çok haraketli ve duygusaldır da. Köpeğinizi eğitirken işinizi kolaylaştıracak şey tabiki köpek ödül mamasıdır. Spectrum Derm 26 Hassas Derili Köpek Maması 3 Kg + Animal Lovers Köpek Ödülü paket halinde hem ödül maması hem de mamayı bir araya getirirken köpeğiniz için severek yiyeceği ve ona iyi bir ek besin oluşturan ödül mamasının da elinizin altında olmasını sağlıyor. Ödül maması köpeğin ırkına, kilosuna ve cinsine göre porsiyonlandırılmalıdır. Toy/Minyatür ırklar için özel ödül maması kullanılmalıdır. Küçük ırk için günde bir orta ırk için günde iki, büyük ve dev ırk içinse 2 ve üzeri ödül maması verilebilir. Ödül maması hem köpeğe eğitim motivasyonu sağlarken hem de öğrenmesini kolaylaştırır. İçerdiği vitaminlerle köpeğe ek besin olur ve diş ve diş etine masaj yaparak, dişte plak ve ağızda kötü kokuyu engeller. 
Spectrum Derm 26 Hassas Derili Köpek Maması, 10 aydan 8 yaşa kadar olan tüm köpekler için uygundur. Bağırsak iritasyonunu azaltmaya yardımcı özel içeriğe sahiptir ve köpeğinizin mamadan maksimum emilimi satılık köpek  sağlamasına yardımcı olur. İçerdiği Omega-3 ile yeni tüy gelişimi ve olan tüyleri besler, gelişimini destekler. Deri florasını korumaya yardımcı olur. Köpeğinizin tüylerinin daha parlak olmasını sağlar, tüy dökülümünü azaltır. İçeriğindeki aleo vera deri elastikiyetini arttırır, derinin nem tutma kapasitesini yükseltir ve derinin onarımına yardımcı olur. Spectrum Derm 26 Hassas Derili Köpek Maması besin emilimini arttırmak ve mide rahatsızlıklarını önlemek için son derece özenle seçilmiş malzemelerden yüksek protein oranı ve düşük karbonhidratla oluşturulmuştur. 
İçeriğinde hassas bünyeli dostunuz için özenle seçilmiş olan , kurutulmuş balık proteini, esmer pirinç, mısır, tavuk yağı, buğday, kurutulmuş antarktik krill , hidrolize tavuk ciğeri tozu, peynir altı suyu tozu, keçiboynuzu unu, bira mayası, aloe vera, xylo-oligosakkarit (400 ppm), biberiye - zerdeçal - üzüm - turunçgil - hint kirazı (300 ppm), Vitamin A (E-672),Vitamin D3 (E-671), Vitamin E (3A700, )Vitamin C (E301, )Demir (E1), İyot (E2), Bakır (E4), Manganez (E5), Çinko (E6), Selenyum (E8),Koruyucular, Antioksidanlar bulunur. 
Tahıl içermeyen içeriği köpeğin sindirim satılık rottweiler yavrusu sistemini yormadan tüm besinlerden faydalanması için meyvelerle desteklenmiştir. Bu ilk kullanımda dışkı miktarını biraz arttırsa da uzun vadede sindirim sistemi düzene girip, dışkı kokusu da azalacaktır. 
Sadık dostunuza mama verirken de yine yaşına, ırkına, cinsine ve kilosuna dikkat etmek gerekiyor. Mama paketinde bulunan talimattan fikir alabileceğiniz gibi; genel bir bilgi olarak yavru köpekler 4 ile 6 öğün arası yemek yemelidir çünkü ihtiyacı olan tüm besini bir seferde yiyemezler. Bunun yanında yavru asla uykusundan uyandırıp yemek yedirilmemeli, oyun ile yemek karıştırılmamalıdır. Büyük köpekler ise öğünlerini tek seferde en fazla iki seferde yedirilmeli, yemekten sonra dinlendirilmelidir. Mama kabının yanında her zaman soğuk su bulundurulmalıdır. 
0 notes
Photo
Tumblr media
Antalya/Çok Çok Acil Kalıcı Geçici Yuva Aranıyor. Bir eve sığınıp doğum yapan Rottweiler anne ve tahminimizce 8 tane olan yavrusu zor durumda. Anneyi bahçeye alan kişi 1 hafta sonra iş için gidecek ve onlar kaderleri ile başbaşa kalacaklar. Lütfen onlara geçicide olsa kucak açın. İletişim +90 533 705 28 21 Antalya Candost Derneği https://www.instagram.com/p/B8TsylUF6et/?igshid=kxmegc6bn4nm
0 notes
dogo-buz-blog · 5 years
Photo
Tumblr media
Buz’un başka yavrusu; maşallah ne ara bu kadar büyüdüler... #dogo #dogoargentino #dogoargentinoworld #thedogopower #dogopower #workingdog #bigdog #repost #ufc #mma #dog #dogs #pitbull #kangal #canecorso #masstif #bully #rottweiler #workingdogs #gamedog #doberman #wolf #perros #dogoftheday #presacanario #puppy #usa #doggo #doggy #dogsofinsta https://www.instagram.com/p/ByzrRiahUKQ/?igshid=1p3zr1j4f0uy8
0 notes
iyiyimlaben · 6 years
Note
13
13- Hanisini tercih edersin Fino köpeği veya Rottweiler?
yiaa tabii ki fino köpeğii :)) Rottweiler’ın yavrusu ne kadar minnoş olsada büyükleri pek minnoş değil...
0 notes
patilidunya-blog · 6 years
Photo
Tumblr media
Satılık Rottweiler yavrusu 05337049271
0 notes
turkeydogfarm · 4 years
Video
youtube
ROTTWEILER 
Rottweiler Yavrusu 
05323438041 Köpek Kulübü üretim ve satış merkezinden macar rottweiler yavrusu Koruma köpekleri sınıfında en bilinen ırkların başında Rottweiler gelmektedir. Rottweiler yavrusu ülkemizde 90'lı yılların sonlarında ismini duyurmaya başlamış ve o zamanın Türkiye'sinde üretiminin yok denilecek kadar az olmasından dolayı rottweiler yavrularının temini yurt dışından Rusya, Macaristan, Sırbistan, Bulgaristan gibi ülkelerde kaçak yollarla ülkemize getirilmek suretiyle yeni ailelerine teslimleri yapılmaktaydı.
Rottweiler, aslında bir çok yazımda ve blok sayfamda da belirttiğim gibi, rottweiler ırkının Macar rottweiler yavrusu, Alman rottweiler yavrusu gibi sınıflandırılması literatüre etik değildir, Lakin ülkemizde bazı köpek ırklarının halk arasında sınıflandırılmasından dolayı safkan rottweiler ırkına da Macar Rottweiler ırkı olarak adlandırılmaktadır. Şehir efsaneleri o kadar çok bilgisizce üretilip kamuoyuna servis edildi ki, bu köpeğin büyüdüğünde beyninin kafatasına sığmadığı için öldüğü, 7 yaşından sonra kendini kaybedip sahibini yediğine kadar bir çok hikayeler bilgi altyapısı olmayan insanlar tarafından üretilerek gerçekmiş gibi yayıldı.
https://www.facebook.com/rottweiler.yavrusu/
1 note · View note
kopek-kulubu · 5 years
Link
Tumblr media
Doberman Yavrusu
Doberman Yavrusu
Doberman yavrusu fiyatları özellikleri
Doberman Yavrusu :  Doberman yavrusu zarif, ancak adaleli ve çok güçlü bir köpektir. Güçlü ve derin göğsü, kısa bir sırtı ve yine adaleli ve zarif bir boynu vardır. Doberman Yavrusu ele sert gelen kısa tüyleri, mavimsi gri, kızıl veya açık kahverengi olabilse de temel olarak siyah ya da siyah ve pas rengidir. Doberman yavrusu çoğu kulüp beyaz lekeleri kabul etmemesine rağmen hala bazıları beyaz doğmaktadır. Doberman Yavrusu tüyleri kısa, sık, serttir ve derisi vücudu sıkı sarar. Dişleri güçlü ve makas ısırışı ile kapanır. Gözleri canlı, zeki ifadeli ve koyu renklidir. Ülkemizde ve birçok ülkede doberman yavruları kulak ve kuyruk kesim operasyonları, doberman ırkının da  dahil olmak üzere yasaklanmıştır.
   Satılık King Doberman Yavrularımız
   Doberman Yavrusu Özellikleri
King Doberman bir yüzyıldır mükemmel bir bekçi köpeği olarak üretilen Doberman Pinscher şaşırtıcı derecede azimli olmasının yanı sıra enerjik ve güçlü bir ırktır. Çok yönlü, oldukça zeki ve eğitimi kolaydır. Kararlı, korkusuz ve kendine güvenen, ancak asla vahşi bir köpek değildir. Ailesi ile birlikteyken asil, sadık ve sevgi doludur. Aile üyelerine fiziksel olarak da yakın olmak ister. Doberman koruyucu ve kendini ailesine adayan oldukça insana dönük bir köpektir. Doberman ırkı ülkemizde son dönemde sanatçı Kıvanç Tatlıtuğ ile daha da fenomen hale gelmiş bulunmaktadır. Doberman ırkı koruyucu köpeklerdir.
Doberman yaşam ortamı, Doberman yavrusu yeterli egzersiz sağlanırsa apartmanda yaşayabilirler; fakat çevresi çitlerle çevrili en az orta büyüklükte bir bahçede daha mutlu olur. Doberman yavrusu soğuğa karşı duyarlı olduğundan bahçe köpeği değillerdir. Bizde de bebekliğinden bu yana büyüttüğümüz King isimli doberman yavrumuz şu an 5 yaşındadır. Doberman egzersiz ihtiyacı, Doberman yavrusu enerjik bir ırktır ve sık ve yoğun egzersize gereksinim duyar. Doberman yavruları bakımı, Doberman yavrusu çok az tüy bakımına gereksinim duyar ve doberman tüyleri orta derecede dökülür.
Doberman beslenmesi, Doberman cinsi köpeklerin beslenmesinde köpek maması kullanılması son derece uygundur.
Doberman yavrulari ırk kökeni, Doberman köpekler hakkında geçmişi ile ilgili resmi bilgiler çok eskiye dayanmaz. Biraz Beauceron ve İngiliz Tazı kanı da dahil olmak üzere muhtemelen Danua, Alman Çoban Köpeği ve Rottweiler ve Pincher çaprazlanarak 1860'larda Almanya'da geliştirildi. Bu karışımın yaratıcısı Louis Doberman adındaki Alman bir vergi tahsildarıdır. Doberman sık sık haydutlarla dolu bölgelerde yolculuk yapmak zorunda kalıyordu ve ortaya çıkabilecek her türlü durumda koruma ve bekçilik yapmaya yetecek bir köpek üretmek istedi. Üreticisinin ismini de koruyarak Doberman ilk defa 1876'da bir köpek yarışmasında halka tanıtıldı ve hemen büyük bir ilgi ve başarı kazandı.
Doberman Fiyatları
Satılık doberman yavrusu fiyatları, Doberman yavrusunun ülkemizdeki satış fiyatları şecere durumuna, rengine ve cinsiyet durumuna göre 1200 TL. ile 2500 TL arasında değişiklik göstermektedir.
İletişim
Doberman Yavrusu Üretim Çiftliği
Bursa
0532 343 8041
Bizi Takip Edin
      Ana Sayfa
0 notes
mondokozmikova · 6 years
Photo
Tumblr media
Bir barınak görevlisinin yazdığı mektup;
"Ben bir barınak yöneticisiyim. Sizlere bir barınağın arka planında olan bitenleri anlatmak istiyorum. Umarım bu sesi duyarsınız.Öncelikle, siz üreticiler ve satıcılar… Hepiniz bir tek gün olsun bir barınakta çalışmalısınız. Belki o gözlerdeki kederli, acı dolu, hüzünlü ifadeyi görürseniz, tanımadığınız ve hiç tanımayacağınız insanlar için köpek üretmekten ve satmaktan vazgeçersiniz.Az önce sattığınız şu küçük şirin köpek yavrusu var ya… Büyüyüp de artık “küçük şirin köpek yavrusu” olmadığında büyük olasılıkla benim barınağıma düşecek yolu… Peki, bir barınağa bırakılan bir köpeğin % 90 olasılıkla o barınaktan yürüyerek çıkmadığını biliyor musunuz? İster safkan olsun, ister olmasın… İster sahibi tarafından terkedilmiş olsun, ister başıboş olsun.. Barınağıma gelen köpeklerin en az yarısı safkan köpekler…En çok duyduğum bahane; “Taşınıyoruz ve köpeğimizi (ya da kedimizi) yeni evimize götürmemiz mümkün değil. ”Öyle mi gerçekten? Ya da “Büyüdüğünde bu kadar iri olacağını bilmiyorduk, kocaman oldu”. Bir Alman Çoban Köpeğinin ne kadar olmasını bekliyordunuz ki? “Ona fazla zaman ayıramıyoruz” Öyle mi? Ben günde 10-12 saat çalışıyorum ve 6 köpeğime de zaman ayırabiliyorum, isteyince mümkün bu… “Bahçeyi birbirine katıyor”. Onu evinize alıp ailenizin bir parçası yapmayı denediniz mi hiç? Köpeklerini bana bırakırken hep söyledikleri de; “Biz ona yeni bir yuva bulmakla uğraşamıyoruz, ama eminiz ki barınakta birileri onu sahiplenecektir, çünkü o çok iyi bir köpek”Hayır… Büyük olasılıkla köpeğiniz barınaktayken yeni bir yuva bulamayacak.Bir barınakta yaşamanın ne kadar zor ve gerilimli olduğunu bilir misiniz?Anlatayım size isterseniz…Siz köpeğinizi barınağa bıraktıktan sonra yuva bulmak için en fazla 72 saat zamanı vardır. Eğer barınakta yeterince boş yer varsa ya da köpeğiniz sağlıklı kalmayı başarırsa bu süre belki birkaç gün daha uzayabilir. Eğer üşütür ve nezle olursa oracıkta ölüverir.Köpeğiniz, havlayan ve ağlayan 25 diğer hayvanla birlikte daracık bir bölmeye tıkıştırılacaktır. Son derece depresif olacak ve kendisini terkeden aileyi düşünerek durmadan ağlayacaktır.Eğer köpeğiniz şanslıysa, o gün barınağa köpekleri gezdirmek için yeteri kadar gönüllü insan gelir. Eğer yeteri kadar gönüllü gelmezse, köpeğiniz hiç kimsenin ilgisini ve dikkatini çekecek şansı bulamaz, kimse onun için bir şey yapamaz. Kapısının altından uzatılan bir kap yiyeceği ya da kocaman bir vakumlu hortumla atıklarının temizlenmesini saymazsak tabii…Eğer köpeğiniz iri ve sert ırklardansa (Pitbull, Rottweiller, Mastiff vb), neredeyse barınaktan içeri girdiği anda ölmüştür zaten… Bu cins köpekler asla yeni bir yuva bulamazlar.. Ne kadar “şirin”, “akıllı” ya da “iyi huylu” olurlarsa olsunlar, farketmez.Eğer barınak doluysa ve köpeğiniz ilk 72 saatte yuvalandırılamadıysa, yeni geleceklere yer açmak için köpeğiniz imha edilir. Eğer barınakta yeteri kadar boş yer varsa ve köpeğiniz talep gören ırklardan birindense, imha süresi birkaç gün daha ertelenir.Çoğu köpek birkaç gün içinde yaşadığı bölmeyi aşırı koruyucu tavır geliştirir ve takındığı saldırgan tutum nedeniyle imha edilir. En masum, uysal ve sakin köpekler bile bu tavrı geliştirirler.Köpeğinizin bu engelleri aştığını varsaysak bile, kulübesinden dışarı çıkmadığı için birkaç günde öksürmeye başlayacak ya da üst solunum yolu enfeksiyonuna yakalanacaktır. Barınakların her köpek için tedavi sağlayacak bir bütçeleri yoktur, bu nedenle hastalanan köpeğinizin imha edilmesi kaçınılmazdır.Size köpeğinizin barınakta nasıl uyutulacağını da anlatmamı ister misiniz?Önce, köpeğiniz kafesinden tasmayla alınacak. Sevinerek kuyruğunu sallamaya başlayacak, çünkü gezmeye götürüldüğünü sanacak. O “oda”nın kapısına geldiğinde içeri girmek istemeyecek ve deliye dönecek.Ölümün kokusu mu var, bilmiyorum. Orada yitip giden ruhları mı hissediyorlar, bilmiyorum. Ama orada benim anlayamadığım bir şey var, ve istisnasız her köpek o kapıdan içeri girmemek için inanılmaz bir direnç gösterir.Köpeğiniz önce bağlanacak. Ne kadar güçlü olduğuna bağlı olarak, 1 ya da 2 veteriner teknisyeni tarafından sıkıca tutulacak. Sonra ötenazi teknisyeni ya da veteriner işleme başlayacak. Ön ayakta bir toplardamar bulacak ve öldürücü dozda bir pembe sıvıyı damara enjekte edecek.Umarım köpeğiniz bağlı olduğu için panikleyip aniden bacağını çekmez. Ani hareketlerde bacağı delip geçen iğneler gördüm ben… Fışkıran kandan kıpkırmızıya boyanan duvarlar gördüm. Kulakları sağır edecek çaresiz çığlıklar duydum. Hepsi hemen oracıkta “tatlı bir uykuya dalmaz”, bazen bir süre kasılırlar ve solukları kesilir, nefes almaya çalışırlar ve kendi üzerlerine dışkılarlar.Her şey sona erdiğinde, köpeğinizin cesedi, barınağın arkasında çöp gibi toplanmayı bekleyen diğer köpeklerin cesetleri üzerine istiflenir, tıpkı yakacak odunlar gibi.Sonra ne olur dersiniz? Yakılır mı? Çöpe mi atılır? Başka evcil hayvanlar için mamaya mi dönüştürülür?Bilemezsiniz, hatta hayal bile edemezsiniz. Zaten bilmek de istemezsiniz.Nasılsa o sadece bir hayvandı. Hem istediğiniz zaman yenisini alabilirsiniz, öyle değil mi?Umarım bunları okurken gözleriniz yuvalarından fırlıyordur ve umarım benim her gün tanık olduklarımı gözünüzde canlandırıyorsunuzdur.İşimden nefret ediyorum. İşimin ve barınakların hala var olmak zorunda oluşundan nefret ediyorum. Sizler değişmedikçe barınakların var olmaya devam edecekleri gerçeğinden nefret ediyorum. Etkilediğiniz hayatların, sadece barınağa atıp gittiğiniz zavallı bir köpeğin hayatından ibaret olmadığını bilmiyor oluşunuzdan nefret ediyorum.Her yıl sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde barınaklarda 11 milyon hayvan ölüyor ve bunu sadece siz durdurabilirsiniz. Her bir canı kurtarabilmek için elimden gelenin fazlasını yapıyorum, ancak barınaklar tıka basa dolu, ve her gün yeni hayvanlar gelmeye devam ediyor.Söyleyeceğim şeye lütfen kulak verin:BARINAKLARDAKİ KÖPEKLER ÖLÜYORKEN KÖPEK SATIN ALMAYIN. KÖPEĞİNİZE EŞ ARAMAYIN, KÖPEĞİNİZİ ÇİFTLEŞTİRMEYİN.“BİR KEZ OLSUN ANNELİĞİ / BABALIĞI YAŞASIN” DEMEYİN. KÖPEKLERDE ANNELİK/BABALIK DUYGUSU İNSANLARDAKİ GİBİ DEĞİLDİR, AİLE KAVRAMI YOKTUR. DİŞİ KÖPEKLER, BÜYÜDÜĞÜ ZAMAN YAVRULARINI TANIMAZLAR BİLE… ERKEKLER İSE HİÇ BİR ZAMAN YAVRUSUNU BİLMEZ.KISIRLAŞTIRILMAMIŞ HER BİR KÖPEK, 6 YILDA 67.000 KÖPEĞİN DOĞUMUNA NEDEN OLUR, BUNU UNUTMAYIN.KAÇINILMAZ SONLARI BARINAKLARDA ÖLMEK OLAN YAVRULARIN DOĞMALARINA İZİN VERMEYİN.“DOĞACAK YAVRULARIN HEPSİNİ DE SAHİPLENECEK GÜVENİLİR İNSANLAR BULDUM” DİYORSANIZ TEKRAR DÜŞÜNÜN. 6 AY SONRA GİDİP BAKTIĞINIZDA ARTIK O “GÜVENİLİR” KİŞİLERDE OLMADIKLARINI GÖRECEKSİNİZ, BUNDAN EMİN OLUN…İsterseniz benden nefret edin. Ama gerçeği değiştiremezsiniz ve gerçek her zaman acıdır.Belki bunu okuyanlar içinde köpeğini çiftleştirmek isteyen, köpeğini barınağa vermeyi düşünen, ya da köpek satın almaya niyetli bir tek kişinin olsun fikrini değiştirebilirim.Belki bunu okuyan bir kişi bir barınağa gider, “bir yazı okudum ve bir köpeği kurtarmaya geldim” der.İŞTE O ZAMAN BU YAZIYI YAZDIĞIMA DEĞER...Ivan Ozbekov
0 notes
ayhangurel · 7 years
Text
Barinak Gercegi
PAYLAŞALIM !BARINAKLAR ÖLÜM YERİDİR ! ŞİMDİ NEDEN BARINAĞA HAYVAN BIRAKILMAZ ANLIYOR MUSUNUZ? BU YAZI BİR BARINAK ÇALIŞANININ AĞZINDAN YAZILMIŞ BİR YAZIDIR... "Ben bir barınak yöneticisiyim. Sizlere bir barınağın arka planında olan bitenleri anlatmak istiyorum. Umarım bu sesi duyarsınız. Öncelikle, siz üreticiler ve satıcılar… Hepiniz bir tek gün olsun bir barınakta çalışmalısınız. Belki o gözlerdeki kederli, acı dolu, hüzünlü ifadeyi görürseniz, tanımadığınız ve hiç tanımayacağınız insanlar için köpek üretmekten ve satmaktan vazgeçersiniz. Az önce sattığınız şu küçük şirin köpek yavrusu var ya… Büyüyüp de artık “küçük şirin köpek yavrusu” olmadığında büyük olasılıkla benim barınağıma düşecek yolu… Peki, bir barınağa bırakılan bir köpeğin % 90 olasılıkla o barınaktan yürüyerek çıkmadığını biliyor musunuz? İster safkan olsun, ister olmasın… İster sahibi tarafından terkedilmiş olsun, ister başıboş olsun.. Barınağıma gelen köpeklerin en az yarısı safkan köpekler… En çok duyduğum bahane; “Taşınıyoruz ve köpeğimizi (ya da kedimizi) yeni evimize götürmemiz mümkün değil.” Öyle mi gerçekten? Ya da “Büyüdüğünde bu kadar iri olacağını bilmiyorduk, kocaman oldu”. Bir Alman Çoban Köpeğinin ne kadar olmasını bekliyordunuz ki? “Ona fazla zaman ayıramıyoruz” Öyle mi? Ben günde 10-12 saat çalışıyorum ve 6 köpeğime de zaman ayırabiliyorum, isteyince mümkün bu… “Bahçeyi birbirine katıyor”. Onu evinize alıp ailenizin bir parçası yapmayı denediniz mi hiç? Köpeklerini bana bırakırken hep söyledikleri de; “Biz ona yeni bir yuva bulmakla uğraşamıyoruz, ama eminiz ki barınakta birileri onu sahiplenecektir, çünkü o çok iyi bir köpek” Hayır… Büyük olasılıkla köpeğiniz barınaktayken yeni bir yuva bulamayacak. Bir barınakta yaşamanın ne kadar zor ve gerilimli olduğunu bilir misiniz? Anlatayım size isterseniz…Siz köpeğinizi barınağa bıraktıktan sonra yuva bulmak için en fazla 72 saat zamanı vardır. Eğer barınakta yeterince boş yer varsa ya da köpeğiniz sağlıklı kalmayı başarırsa bu süre belki birkaç gün daha uzayabilir. Eğer üşütür ve nezle olursa oracıkta ölüverir. Köpeğiniz, havlayan ve ağlayan 25 diğer hayvanla birlikte daracık bir bölmeye tıkıştırılacaktır. Son derece depresif olacak ve kendisini terkeden aileyi düşünerek durmadan ağlayacaktır. Eğer köpeğiniz şanslıysa, o gün barınağa köpekleri gezdirmek için yeteri kadar gönüllü insan gelir. Eğer yeteri kadar gönüllü gelmezse, köpeğiniz hiç kimsenin ilgisini ve dikkatini çekecek şansı bulamaz, kimse onun için bir şey yapamaz. Kapısının altından uzatılan bir kap yiyeceği ya da kocaman bir vakumlu hortumla atıklarının temizlenmesini saymazsak tabii… Eğer köpeğiniz iri ve sert ırklardansa (Pitbull, Rottweiller, Mastiff vb), neredeyse barınaktan içeri girdiği anda ölmüştür zaten… Bu cins köpekler asla yeni bir yuva bulamazlar.. Ne kadar “şirin”, “akıllı” ya da “iyi huylu” olurlarsa olsunlar, farketmez. Eğer barınak doluysa ve köpeğiniz ilk 72 saatte yuvalandırılamadıysa, yeni geleceklere yer açmak için köpeğiniz imha edilir. Eğer barınakta yeteri kadar boş yer varsa ve köpeğiniz talep gören ırklardan birindense, imha süresi birkaç gün daha ertelenir. Çoğu köpek birkaç gün içinde yaşadığı bölmeyi aşırı koruyucu tavır geliştirir ve takındığı saldırgan tutum nedeniyle imha edilir. En masum, uysal ve sakin köpekler bile bu tavrı geliştirirler. Köpeğinizin bu engelleri aştığını varsaysak bile, kulübesinden dışarı çıkmadığı için birkaç günde öksürmeye başlayacak ya da üst solunum yolu enfeksiyonuna yakalanacaktır. Barınakların her köpek için tedavi sağlayacak bir bütçeleri yoktur, bu nedenle hastalanan köpeğinizin imha edilmesi kaçınılmazdır. Size köpeğinizin barınakta nasıl uyutulacağını da anlatmamı ister misiniz? Önce, köpeğiniz kafesinden tasmayla alınacak. Sevinerek kuyruğunu sallamaya başlayacak, çünkü gezmeye götürüldüğünü sanacak. O “oda”nın kapısına geldiğinde içeri girmek istemeyecek ve deliye dönecek. Ölümün kokusu mu var, bilmiyorum. Orada yitip giden ruhları mı hissediyorlar, bilmiyorum. Ama orada benim anlayamadığım bir şey var, ve istisnasız her köpek o kapıdan içeri girmemek için inanılmaz bir direnç gösterir. Köpeğiniz önce bağlanacak. Ne kadar güçlü olduğuna bağlı olarak, 1 ya da 2 veteriner teknisyeni tarafından sıkıca tutulacak. Sonra ötenazi teknisyeni ya da veteriner işleme başlayacak. Ön ayakta bir toplardamar bulacak ve öldürücü dozda bir pembe sıvıyı damara enjekte edecek. Umarım köpeğiniz bağlı olduğu için panikleyip aniden bacağını çekmez. Ani hareketlerde bacağı delip geçen iğneler gördüm ben… Fışkıran kandan kıpkırmızıya boyanan duvarlar gördüm. Kulakları sağır edecek çaresiz çığlıklar duydum. Hepsi hemen oracıkta “tatlı bir uykuya dalmaz”, bazen bir süre kasılırlar ve solukları kesilir, nefes almaya çalışırlar ve kendi üzerlerine dışkılarlar. Her şey sona erdiğinde, köpeğinizin cesedi, barınağın arkasında çöp gibi toplanmayı bekleyen diğer köpeklerin cesetleri üzerine istiflenir, tıpkı yakacak odunlar gibi. Sonra ne olur dersiniz? Yakılır mı? Çöpe mi atılır? Başka evcil hayvanlar için mamaya mi dönüştürülür? Bilemezsiniz, hatta hayal bile edemezsiniz. Zaten bilmek de istemezsiniz. Nasılsa o sadece bir hayvandı. Hem istediğiniz zaman yenisini alabilirsiniz, öyle değil mi? Umarım bunları okurken gözleriniz yuvalarından fırlıyordur ve umarım benim her gün tanık olduklarımı gözünüzde canlandırıyorsunuzdur. İşimden nefret ediyorum. İşimin ve barınakların hala var olmak zorunda oluşundan nefret ediyorum. Sizler değişmedikçe barınakların var olmaya devam edecekleri gerçeğinden nefret ediyorum. Etkilediğiniz hayatların, sadece barınağa atıp gittiğiniz zavallı bir köpeğin hayatından ibaret olmadığını bilmiyor oluşunuzdan nefret ediyorum. Her yıl sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde barınaklarda 11 milyon hayvan ölüyor ve bunu sadece siz durdurabilirsiniz. Her bir canı kurtarabilmek için elimden gelenin fazlasını yapıyorum, ancak barınaklar tıka basa dolu, ve her gün yeni hayvanlar gelmeye devam ediyor. Söyleyeceğim şeye lütfen kulak verin: BARINAKLARDAKİ KÖPEKLER ÖLÜYORKEN KÖPEK SATIN ALMAYIN. KÖPEĞİNİZE EŞ ARAMAYIN, KÖPEĞİNİZİ ÇİFTLEŞTİRMEYİN. “BİR KEZ OLSUN ANNELİĞİ / BABALIĞI YAŞASIN” DEMEYİN. KÖPEKLERDE ANNELİK / BABALIK DUYGUSU İNSANLARDAKİ GİBİ DEĞİLDİR, AİLE KAVRAMI YOKTUR. DİŞİ KÖPEKLER, BÜYÜDÜĞÜ ZAMAN YAVRULARINI TANIMAZLAR BİLE… ERKEKLER İSE HİÇ BİR ZAMAN YAVRUSUNU BİLMEZ. KISIRLAŞTIRILMAMIŞ HER BİR KÖPEK, 6 YILDA 67.000 KÖPEĞİN DOĞUMUNA NEDEN OLUR, BUNU UNUTMAYIN. KAÇINILMAZ SONLARI BARINAKLARDA ÖLMEK OLAN YAVRULARIN DOĞMALARINA İZİN VERMEYİN. “DOĞACAK YAVRULARIN HEPSİNİ DE SAHİPLENECEK GÜVENİLİR İNSANLAR BULDUM” DİYORSANIZ TEKRAR DÜŞÜNÜN. 6 AY SONRA GİDİP BAKTIĞINIZDA ARTIK O “GÜVENİLİR” KİŞİLERDE OLMADIKLARINI GÖRECEKSİNİZ, BUNDAN EMİN OLUN… İsterseniz benden nefret edin. Ama gerçeği değiştiremezsiniz ve gerçek her zaman acıdır. Belki bunu okuyanlar içinde köpeğini çiftleştirmek isteyen, köpeğini barınağa vermeyi düşünen, ya da köpek satın almaya niyetli bir tek kişinin olsun fikrini değiştirebilirim. Belki bunu okuyan bir kişi bir barınağa gider, “bir yazı okudum ve bir köpeği kurtarmaya geldim” der. İŞTE O ZAMAN BU YAZIYI YAZDIĞIMA DEĞER... Alıntı...
0 notes
Text
Brit Care Puppy Somonlu Patatesli Yavru Köpek Maması
Brit Care Puppy Somonlu Patatesli Yavru Köpek Maması
Köpekler günlük yaşantımız içine hiç şüphesiz ki girmiş durumda. Yıllarca insanoğluna sadık birer arkadaş olmuşlardır. Bazıları sevimli, bazıları koruyucu, bazıları sahiplenici ve bunun gibi birçok alanda hayatımıza renk katmışlardır. Köpek sahiplenmek oldukça ince, hoş, güzel bir davranış olarak  rottweiler değerlendirilse de elbette ki bir sorumluluğu da beraberinde getiriyor. İnsanoğlunun en yakın arkadaşlarında biri olan köpeklerin bakımı üşengeç kişilikler için oldukça zordur. Fakat işin aslı hiçte öyle değil. Oldukça basit sorumlulukları vardır. Bunlardan en önemlisi de şüphe yok ki köpeklerimizi beslemek. Bunu yaparken oldukça dikkatli ve sorumlu davranmamız gerekiyor.  
Köpek maması alırken dikkat edilmesi gerekenler
Köpeklerimiz mamalarını taktıkları zaman verdikleri tepkiden mamanın iyi mi yoksa kötü mü olduklarını belli edeceklerdir hal ve hareketleri ile. Aslında bir bakıma bize söyleyeceklerdir. Verdiğimiz mamanın kalitesi iyiyse eğer kabın içindeki mamayı istekle, çabucak ve genelde koyduğumuz mamanın hepsini tüketeceklerdir. Mamayı yedikten sonra dışkılar�� katı ancak kuru olmamalıdır ve de kolaylıkla dağılmamalıdır. Köpeklerimizin tüyleri parlak olmalı ve okşandığı zaman tüyleri hiç dökülmemeli veya çok az dökülmelidir. Köpeklerimizin zayıf, ideal yada kilolu olup olmadığını anlamak için sırt bölgesindeki kemiklere dokunduğumuz yada okşadığımız zaman kemikler sivri bir şekilde hissedilmemelidir. Ayrıca köpeklerimizin  satılık rottweiler yavrusu kaburgalarının sonunda vücut kıvrılmalarının daralmaya başladığı yerde belirgin bir bel olmalıdır. Köpeğimize verdiğimiz mamayı kafi düzeyde tuttuğumuz sürece iyi bir mama yukarıda belirtmiş olduğumuz özelliklerin hepsinin sürekliliğini sağlayacaktır.
Kuru mama mı yoksa yaş mama mı?
Yavru köpekler için hazırlanmış tüm ambalajlı gıda ürünlerine bakmak ve teker teker araştırıp içeriğini incelemek biraz sıkıntı verici olabilir. Ancak hemen endişeye kapılmayın. Mamanın ambalajı üzerindeki yazılara dikkatli bir şekilde bakarsanız mevcut mamaların büyük bir bölümünün üzerinde “ tam mama” ibaresinin yazılı olduğunu görürsünüz. Bu, bu mamaların sahip olduğunuz minik köpeğinizin ekstra malzeme veya takviye bir maddeye gerek kalmadan köpeğinizin ihtiyaç duyduğu tüm besinleri sunduğunu ifade eder. Fakat, ayrıca 2 farklı seçim yapmak durumunda kalacaksınız.  
Yaş mama (konserve veya poşet) ile kuru mama (torbada) arasında seçim yapmanız gerektiğinin farkına varacaksınız. Hangisini neden seçmelisiniz? Alt tarafta kararınızı vermenizde sizlere yardımcı olacak bazı bilgiler bulunuyor.
Kuru mama (daha küçük hacimde pek çok besin)
İçinde bulunduğu suyun düşük olması sayesinde sayısı oldukça fazla olan mama çeşitlerini saklayabilirsiniz. Büyükçe bir köpeğiniz varsa bu olay bu konuda oldukça çok yardımcı olur. Buna ek olarak farklı şekil ve dokularda iri parçaları çiğnemesi dişlerinin oldukça temiz ve sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Bazı ufak yavru köpekler anne sütündeki sıvılıktan dolayı ilk başlarda kuru mamayı satılık rottweiler reddedebilirler. Fakat normal olarak zaman geçtikçe ona alışacak ve onu sevmeye başlayacaktır. Ayrıca mamayı yavru köpeğe vermeden önce ıslatmanın faydası var.
Yaş mama (büyük iştahları doyurucu yemek)
Bir kabın tamamını doldurmuş bir yaş mama, bir kabın tamamını doldurmuş bir kuru mamanın yarısı kadar kalori içerir. Bu yüzden minik köpeğiniz şayet ki yemek yemeyi seviyorsa yaş mama ile birlikte aşırıya kaçma ihtimali oldukça azdır. High nem içeriği minik köpeğiniz için ideal hidrasyon dengesini sağlar ve idrar yolları enfeksiyon riskini oldukça azaltır. Genç ve yavru köpekler yaş mamayı çiğneme kolaylığından ve yutması daha kolay olduğundan kuru mamaya nazaran daha çok tercih edebilir. Bu yüzden köpeğiniz verdiğiniz mamaları beğenmiyorsa yani zor beğenen yemek canavarları için oldukça iyidir.
0 notes