#tahsildar

[onderkaracay]

🗣️ Atatürk ve Cumhuriyeti Birde O Günleri Yaşamış Birinden Okuyun

19 Mayıs 1919’un 100. yılı münasebetiyle düzenlediğimiz programın açılış konuşmasını, halen Indiana Bloomington’da yaşayan ve hayattaki en büyük halk bilimcimiz olarak kabul edilen Cumhuriyetimizle yaşıt Prof.Dr. İlhan Başgöz yapacaktı. Kurtuluşa giden yolun hikayesini Cumhuriyetimizle yaşıt asırlık bir çınardan daha iyi kim anlatabilirdi ki? Lakin ilerlemiş yaşının getirdiği sağlık sorunları sebebiyle İlhan hoca çok arzu etmesine rağmen aramızda olamadı.

Hazırladığı konuşmayı Başkonsolos Umut Acar okudu.

“Değerli Konuklar

Ben Cumhuriyetle yaşıtım, size anlatacaklarım yalnız duyup işittiklerim, okuyup öğrendiklerim değil, aynı zamanda kendi hayat hikâyem olacaktır.

Cumhuriyet yedi büyük savaşın ardından kurulmuştur. 1856 Kırım,, 1877 Osmanlı Rus, 1892 Yunan, 1911 Trablus, 1912 Balkan, 1914-18 Birinci Dünya Savaşı, nihayet 1920-22 Kurtuluş Savaşı. Bu savaşlardan yalnız sonuncusu zaferle bitmiştir. Ama bu zafer vatandaştan yalnız canını ve kanını istememiştir. Vatandaştan atını, arabasını, çorabını, kağnısını, keten bezini, pencere demirini alarak bu savaş kazanılmıştır. Birinci Dünya Savaşı’na niçin girdiğimizi bugün bile bilmiyoruz. Ama kardeşlerini bu savaşa kurban veren, Avşar kadını biliyor ve parmağını Alaman’a uzatıyor:

Mektup saldım da varmadı,

Tel vurdum aynı gelmedi,

Alamanya harbeylesin,

Gayri kardaşım kalmadı.

Savaş yılları Osmanlı İmparatorluğu’nun ekonomisini tümden harap etmiş, ekin tarlada çürümüş; toprak tohumsuz, evler erkeksiz kalmıştır. Kağnıya ve sabana koşulacak hayvan, çiftin sapına yapışacak erkek yokluğunda çifte, hayvan yerine kadınlar koşulmuştur. Bu çöküşün en gerçekçi destanını, hemşehrim Şarkışlalı Serdari yazmıştır. Bu uzun destandan dörtlükler veriyorum:

Tahsildar da çıkmış köyleri gezer

Elinde kamçısı fakiri ezer

Yorganı döşeği mezatta gezer

Hasırdan serilir çulumuz bizim.

Evlat da babanın sözün tutmuyor,

Açım diye çift sürmeye gitmiyor,

Uşaklar çoğaldı ekmek yetmiyor,

Başımıza bela dölümüz bizim.

Benim bu gidişe aklım ermiyor

Fukara halini kimse sormuyor

Padişah sikkesi selam vermiyor

Kefensiz kalacak ölümüz bizim.

Savaş yılları, Türk aydınlarının en yiğit, en idealist, en eğitimlilerini ölüme sürmüş, onlar geri gelmemiştir.

Birinci Dünya Savaşı’nın felaket tablolarından birini unutamıyorum. Bu tabloda Tarsus tren istasyonunda bir kadın görünür. Ordu, Kanal bozgunundan dönmektedir. Çul çaput içinde, hasta perişan, vagonlarda çuvallar gibi istif edilmiş, bir asker döküntüsü. Ak saçlı bir ana, yazması omuzuna düşmüş, saçları darma dağın, bir vagondan ötekine koşarak feryat ediyor: “Mehmedimi gördünüz mü? Mehmedim nerede? Mehmedimi gördünüz mü?” Falih Rıfkı Atay diyor ki: “Ana biz senin Mehmedini kumarda kaybettik.”

Türkiye Cumhuriyeti’nin talihsizliği çökmüş bir ekonomi ve harabeye dönmüş bir memleket üzerine kurulmasıdır. Büyüklüğü de bundandır.

16 Mayıs 1919’da İstanbul’dan ayrılan Bandırma vapuru bu çöküşü tersine çevirecek bir umudu taşıyordu. Bu umudun adı Mustafa Kemal Paşa’dır. Üçüncü ordu müfettişliğine tayin edilen Paşa İstanbul’dan ayrılıyordu. Yanında 12 kişiden oluşan Erkan-ı Harbiye’sinden başka kimse yoktu. Karadeniz’in azgın dalgaları ile sarsılan Bandırma vapurunda Mustafa Kemal Paşa arkadaşlarına şunları söylüyordu: “Bunlar işte böyle yalnız demire, çeliğe, silah kuvvetine dayanırlar. Bildikleri şey yalnız maddedir! Bunlar hürriyet uğruna ölmeye karar verenlerin kuvvetini anlayamazlar. Biz, Anadolu’ya ne silah ne cephane götürüyoruz; biz ideal ve iman götürüyoruz!”.

Bandırma vapuru ile bu küçük grup 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkınca bir şarkı söylüyorlardı: “Güneş ufuktan şimdi doğar yürüyelim arkadaşlar.”

O tarihlerde, ufuktan güneşin doğacağına dair hiçbir işaret yoktur. Tersine memleket bir zifiri karanlıktır. Adana Fransızlar, Urfa, Maraş, Antep İngilizler tarafından işgal edilmiş, başkent İstanbul İtilaf Devletlerinin işgalinde, Antalya ve Konya’da İtalyan birlikleri bulunuyor. Merzifon ve Samsun’da İngiliz askerleri var. 15 Mayıs 1919’da Yunan birlikleri İzmir’e çıkmış; Batı Anadolu’nun verimli topraklarından memleketin kalbine doğru ilerlemekte.

Dahası var. Cumhuriyet, memleketin en önemli gelir kaynaklarını yabancı şirketlerin elinde bulmuştur. Demiryolları, limanlar, önemli tarım ve ticaret alanları, bayındırlık tesisleri, gümrük ve maliye gelirleri büyük Batılı şirketlerin elindedir. Türkiye Cumhuriyeti bu şirketleri birer birer satın almıştır.

İzmir-Aydın demiryolu 2 milyon İngiliz pounduna satın alınınca öğretmenimiz ödev vermişti, sevincimizi dile getirmeliydik. Ortaokul öğrencisi idim, ödevimin başlığı “Demir yolumuz, bağımsızlık yolumuz” idi. Tütün rejisi 4 milyon Frank’a satın alınınca bu sefer ayınkacılar bayram etmişti. Ayınkacı tütün yetiştirici demektir. Köylümüz yetiştirdiği tütünü eşeğine yükleyip, pazara indiremezdi. Tütün ille de bir yabancı tekele, bu tekelin biçtiği fiyattan satılacaktı. İndirse kaçakçı sayılıyor, ya hapse atılıyor veya tütün kolcuları ile çatışıyor ve vuruluyordu. Bir ayınkacı türküsü şöyle der:

Hacılar köyüne bastığım oldu,

Tütünümün dengi yastığım oldu,

Aman dostlar bakın benim çareme,

Tütünün tozunu basın yareme.

Cumhuriyet savaşlardan çıkıp da, ekonomik gelişmesine odaklanınca 1930 Dünya Ekonomik Buhranı patlak verir. Buhranın Türkiye’ye etkisi, tarım ürünleri ve meyveyle sınırlı olan dışsatımı vurması olur. Buğdayın kilosu 15 kuruştan 3 kuruşa düşer. Köylü gelirinin bu kadar düştüğünü gören Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne şöyle bir teklifte bulunur: “Bizim maaşlarımızla halkın geliri arasında büyük bir fark ortaya çıktı. Bu Cumhuriyet idaremize yakışmaz. Benim maaşım dâhil milletvekili maaşlarını yüzde elli azaltalım.” Teklif kabul edilir.

Cumhuriyet ilan edilince memlekette yatırıma harcanacak sermaye ve ekonomik hayatı idare edecek eğitilmiş insan yoktur. Bu nedenle Cumhuriyet ekonomik kalkınmayı devlet eliyle yapmaya karar vermiştir. Devlet sermayesi ile iki banka Etibank ve Sümerbank kurulmuş, vatandaştan birikimlerini bankaya yatırmaları istenmiştir. Devletine güvenen vatandaş da elinde avucunda ne varsa bankalara yatırdı.

Ben çamurdan yaptığım kumbarama her hafta babamın verdiği yüz paraları biriktirir, bankaya yatırırdım. Bu ekonomik kalkınma hamlesini bir yerli malı seferberliği izlemiştir. Biz bayramlarda ziyaretçilerimize şeker ve çikolata yerine incir ve fındık ikram ettik. Çayı Kazova’nın kızıl üzümü ile içtik. Çünkü şeker dışardan satın alınıyordu.

Cumhuriyet yurdun doğusuyla batısını, güney ve kuzeyini demiryolları ile birleştirmek istemiştir. Bu bir milli savunma sorunu idi. Atatürk diyor ki; “700 kilometre demir yolumuz var, bir kilometresi bile bizim değil.” 1932 yılında ilk tren Gemerek’e ulaştığında ben istasyonda idim. Halkın tabiri ile kara treni alkışlar ve yaşa var ol sesleri ile karşılamıştık.

Hoş bir fıkra var. İlk tren Erzurum’a varınca belediye başkanı nutuk veriyor; “Vatandaşlar, Cumhuriyet fabrikalar yaptı. Sanmam ki kâr edeler vallahi de zarar edirler, billahi de zarar edirler. Otobüsler aldı, yollar düzenledi, sanmam ki kâr ederler. Bunlar hep sizin içindir. Cumhuriyet ayağıza kadar tren getirdi bundan sonra iki ayda gittiğimiz İstanbul’a üç günde varacağız.” O vakit bir vatandaş sorar: “Peki biz 57 gün ne yapacağız?”

Değerli Dinleyicilerim

Ben 1929 yılından itibaren Cumhuriyetle beraber iyili kötülü olayların içinde çalkalandım. Size söyleyeceklerimin bir kısmına ben tanık oldum. Bunların arasında beni çok etkileyen bir olay var. Mustafa Kemal Atatürk 1937 yılında Sivas lisesinde benim bulunduğum sınıfa geldi. Atatürk adı etrafında oluşan efsanenin etkisindeyiz. Gözleri o kadar kuvvetli imiş ki gözlerine bakan çarpılırmış. İlkin korka korka, gözlerine bakıyoruz. Çarpılmadığımızı görünce o mavi gözlere 45 dakika doya doya baktık. Dersimiz hendese idi. (Yani geometri). Atatürk dişçinin kızı Saadet’i tahtaya kaldırdı. Geçen derste müselleslerin nasıl eşit sayılacağını okumuştuk. Saadet bunun için tahtaya iki müselles çizdi. Biz o vakit üçgene müselles derdik. Saadet müsellesin kenarlarına alfa, beta ve gamma harflerini koydu. Atatürk’ün birden kaşları çatıldı ve Saadet’e neden Yunan harfleri kullandığını sordu. Saadet, hocamız böyle yazdı, ben de onun için kullanıyorum deyiverdi. Matematik hocamız müdür Ömer Bey sınıfta idi. Atatürk aynı soruyu ona sorunca Ömer Bey topu bakanlığa attı. Bakanlık bir kitap göndermişti, onda bu harfler kullanılmıştı. Atatürk kitabı istedi o sayfayı buldu, yırtıp yere attı. Sonra gidip parmakları ile Yunan harflerini sildi yerine abc yazdı. Bize; “arkadaşlar Türk alfabesi matematik terimlerini de ifade etmeye yeterlidir.” dedi. Aradan bir hafta geçmeden abc’li yeni kitabımız geldi. Atatürk dilin sadeleşmesine ve halkın, aydınların dilini anlamasına çok önem verirdi.

Halkçılık onun inanışında kuru bir slogan değildi. Halkın arasına karışmaktan çok hoşlanırdı. Bir gece Atatürk kayıp, polis ve jandarma seferber olmuş her tarafı aramış taramışlar. Atatürk yok. Sabaha yakın Onu Samanpazarı’nda bir kahvede, halka karışmış Zeybek oynarken bulmuşlar.

Cevat Dursunoğlu şunları yazdı: “Mustafa Kemal Paşa Erzurum kongresine gitmektedir, yıl 1919. Ilıca köyüne varınca bir ağacın altına oturup kahve içmek isterler. Kahveler içilirken yolda bir kağnı belirir. Pılı pırtı yüklü kağnıda iki de delikanlı oturmaktadır. Kağnıyı yetmişlik bir ihtiyar sürmektedir. İhtiyar çağrılır. Paşa sorar: “Baba nereden gelip, nereye gidiyorsun?” İhtiyar: “Çukurova’dan gelirem, Erzurum’a gidirem.” Paşa sormaya devam eder: “Baba Erzurum’da ortalık karışık, savaş tehlikesi var. Eşkıya tehlikesi var, niye gidiyorsun? Çukurova’da geçinemedin mi?” İhtiyar Mevlut Dayı “O nasıl söz paşam Çukurova verimli topraktır, insanı diksen yeşillenir. Bizim uşaklar da çalışkandır, bey gibi geçinip gidiyorduk. Ama duymuşam ki padişah Erzurum’u düşmana verecekmiş, gelmişem ki görim, kimin malını kime verir?” der. Paşa yanındakilere der ki “Arkadaşlar bu milletle başarılamayacak hiçbir iş yoktur.”

Değerli dinleyiciler size Atatürklü yıllardan unutamadığım bir olayı daha anlatacağım. 1930’lu yılların başında sanıyorum, Atatürk, gece geç vakit Mısır Büyükelçiliğini ziyaret eder. Sabaha kadar yenir, içilir, eğlenilir. Güneş doğarken Atatürk Mısır elçisini balkona çağırır ve şunları söyler. “Buradan güneşin doğuşunu nasıl görüyorsam, esir milletlerin de birer birer kurtulacaklarını ve bağımsızlıklarını elde edeceklerini öyle görüyorum.” Atatürklü Cumhuriyet her zaman müstemlekecilere karşıt, küçük devletlerden yana, onurlu bir politika uygulamıştır. Cezayirli gençler Fransız müstemlekecilere karşı kanlı bir savaş verirken ellerinde Mustafa Kemal’in resmini taşıyordu.

Hindistan bağımsızlığının büyük lideri Gandi İngiliz parlamentosunda şöyle konuşuyordu: “Haydi beni tutuklayın, ama tutuklamakla iş bitmiyor. İşte Türkler kendi cenaze törenleri için hazırlanan tabutu istilacıların başında parçaladı.” Pakistan’ın ilk cumhurbaşkanı Muhammed Ali Cinnah 30 ağustos zaferimiz üzerine şöyle diyecekti: “Bu zafer bütün esir milletlerin zaferidir.”

İngiliz başbakanı Lloyd George, Çanakkale savaşının en büyük destekçisi idi. Türkler koca İngiliz İmparatorluğunu Çanakkale’de dize getirince Lloyd George parlamentoda şöyle konuşacaktı: “Tarih nadiren dahi yetiştirir, bizim talihsizliğimiz şu ki böyle bir dâhiyi bugün Türk milleti yetiştirmiştir, ne yapsak, ne tarafa gitsek Mustafa Kemal’in iradesini kıramadık, ben istifa ediyorum.”

Değerli dinleyicilerim ben yüz yaşına yaklaşmış bir faniyim. Öyle zannediyorum ki İngilizce, Türkçe, Fransızca kitaplarım, makalelerim ve Amerika’da Norveç’te, Rusya’da, İngiltere’de, İran’da ve Türkiye’nin birçok kentinde yaptığım konuşmalarımla bu kadar güçlüklerle bana emanet edildiğine inandığım Cumhuriyete karşı görevimi yaptım

Genç arkadaşlarım, Atatürk Cumhuriyeti özellikle sizlere emanet etmiştir. Onu çağdaş ve gelişmiş memleketlerin daha yücesine çıkarmak sizin çalışmalarınıza ve gayretinize bakıyor. Bu görevi başaracağınıza ben inanıyorum. Konuşmamı bitirirken hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum”

Prof Dr İlhan Başgöz

[pespaye]

nesini söyleyim canım efendim

gayrı düzen tutmaz telimiz bizim

arzuhal eylesem deftere sığmaz

omuzdan kesilmiş kolumuz bizim

sefil ireçberin yüzü soğuktur

yıl perhizi tutmuş içi koğuktur

ineği davarı iki tavuktur

bundan gayrı yoktur malımız bizim

reçberin sanatı bir arpa tahıl

havasın bulmazsa bitmiyor pahıl

tecelli olmazsa neylesin akıl

dördü bir okkalık dolumuz bizim

benim bu gidişe aklım ermiyor

fukara halinden kimse bilmiyor

devletin sikkesi selam vermiyor

kefensiz kalacak ölümüz bizim

evlat da babanın sözün tutmuyor

açım diye çift sürmeye gitmiyor

uşaklar çoğaldı ekmek yetmiyor

başımıza belâ dölümüz bizim

zenginin sözüne beli diyorlar

fukara söylese deli diyorlar

zemane şeyhine velî diyorlar

gittikçe çoğalır delimiz bizim

sekiz ay kışımız dört ay yazımız

çalığından telef oldu bazımız

kasım derken buz tutuyor özümüz

mayısta çözülür gönlümüz bizim

tahsildar da çıkmış köyleri gezer

elinde kamçısı fakiri ezer

yorganı döşeği mezatta satar

hasırdan serilir çulumuz bizim

zenginin yediği baklava börek

kahvaltıya eder keteli çörek

fukaraya sordum size ne gerek

düğülcek çorbası balımız bizim

serdarî halimiz böyle n’olacak

kısa çöp uzundan hakkın alacak

mamurlar yıkılıp viran olacak

akıbet alınır öcümüz bizim

[seemabhatnagar]

Temple festival is a celebration of diversity and inclusion, not caste hierarchy

Temple festival is a celebration of diversity and inclusion, not caste hierarchy

Pandiarajan v. The District Collector Virudhnagar, The Tahsildar Thiruchuli & The Inspector Aruppukaottai

WP 30303/2023

Before High Court of Madras at Madurai

Hon’ble Mr. Justice B. Pugalendhi J disposed of the Writ Petition on 19.12.2023 directing the Hindu Religious & Charitable Endowment Department to ensure that all the devotees including the schedule caste people are permitted in the temple festival.

Facts

Petitioner a Scheduled Caste was excommunicated from participating in the temple festival of Arulmighu Chelliyaramman Temple.

The people from Maravar community of the Village were not permitting the Scheduled Caste people to participate in the temple festival and they were preventing them from taking mulaippari and not collecting tax from them for the temple festival.

The Tahsildar had conducted a peace committee meeting on 13.06.2023 with both the groups in the presence of the Deputy Superintendent of Police, Tiruchuli.

A resolution was passed in the said meeting that the village festival has to be performed only as per the advice of the Hindu Religious & Charitable Endowment (HR & CE) Department that no community people is entitled to conduct the festival by collecting tax separately that the parties are restrained from spreading any rumors in the social media.

Submission of the Counsel of the Petitioner

The Hindu caste people were not permitting the scheduled caste people to participate in the Margazhi festival of the above temple.

Wherefore, the present petition was filed to implement the proceedings of the Tahsildar, held on 13.06.2023.

Submission of the Counsel for the Respondents

There was a peace committee meeting held on 13.06.2023 in the presence of the officials, wherein, the parties were advised to conduct the temple festival peacefully.

Observation of the Court

As per the peace committee meeting resolution dt. 13.06.2023, the villagers shall not prevent any body from offering prayers to the deity and from participating in the temple festival.

It was also resolved that the temple festival has to be conducted only by the Hindu Religious & Charitable Endowment (HR & CE) Department.

No person nor any group can restrain a person from performing his religious duties and it is the right guaranteed by the Constitution.

The temple worshipped by the public is a public temple and the HR & CE Department is having every right to interfere with the affairs of the temple.

It was, in fact agreed between the parties in the peace committee meeting that the festival has to be conducted by the Hindu Religious & Charitable Endowment Department.

Order

The Hindu Religious & Charitable Endowment (HR&CE) Department shall conduct the Margazhi festival to Arulmighu Chelliyaramman Temple.

The Tahsildar shall ascertain from the Village Administration Officer and other revenue officials that if any untouchability issue prevails in the Village, he will submit a report to the District Collector and the District Collector shall take appropriate action.

The Hindu Religious & Charitable Endowment (HR & CE) Department has to ensure that all the devotees including the schedule caste people are permitted in the temple festival and also to take appropriate action by appointing a fit person after ascertaining the report of the Tahsildar.

Seema Bhatnagar

[tadanoichiro]

328：ユエンドゥームーの収税吏／Tahsildar in Yuendumu

日曜日、晴れ、所持金163オーストラリアドル、太陽から受け継いだ絵画

Sunday, sunny, possession money is 163 Australian dollar, painting inherited from the sun.

[tfgadgets]

Former Velachery Tahsildar, three revenue officials booked for issuing patta for govt. land to private persons

The Directorate of Vigilance and Anti-Corruption (DVAC) has booked a case against former Velachery Tahsildar and three other revenue officials for issuing patta for a government land to certain individuals in Velachery, Chennai, in 2021. The DVAC registered a First Information Report (FIR) following the Madras High Court’s direction on a writ petition filed by S. Sorna Senthil, who sought…

[hyderabaddeccannews]

HYDRAA ka Chala Bulldozer, Sangareddy meh

HYDRAA demolished illegal structures built in 18 guntas in survey number 462 of Ameenpur, Sangareddy dist

Municipal Chairman Tummala Panduranga Reddy tried to stop the demolition of structures related to him

He even tried to prevent the JCBs from carrying out the demolition by parking the lorries on the road

The municipal chairman also involved in AVerbalDuel with the revenue officials after removing the lorries.

Tahsildar Radha has clarified that the demolitions were carried out on the orders of the Commissioner of HYDRAA AV Ranganath

https://www.facebook.com/share/v/f1d9NvzukGe2rJdq/?mibextid=oFDknk

https://www.instagram.com/reel/C_eDtiIoBmN/?igsh=N3lhOXB2aTVxY3g5

https://youtu.be/wZnpSvm-2PA?si=B1SBk8XsE0HGJ1wD

[son-bankacilik-finans-haberleri]

İşletmeler Yüksek Enflasyonun Risklerini NarPOS ile Atlatacak İşletmelerin rekabet gücünü artıran ve bu alanda pazarın en önemli oyuncuları arasında yer alan PaybyMe, NarPOS ve Tahsildar ürünleriyle işletmelerin yüksek en...

[kariyerim-ve-egitim-hayatim]

İşletmeler Yüksek Enflasyonun Risklerini NarPOS ile Atlatacak İşletmelerin rekabet gücünü artıran ve bu alanda pazarın en önemli oyuncuları arasında yer alan PaybyMe, NarPOS ve Tahsildar ürünleriyle işletmelerin yüksek en...

[if-haber]

İşletmeler Yüksek Enflasyonun Risklerini NarPOS ile Atlatacak İşletmelerin rekabet gücünü artıran ve bu alanda pazarın en önemli oyuncuları arasında yer alan PaybyMe, NarPOS ve Tahsildar ürünleriyle işletmelerin yüksek en...

[finans-ve-bankacilik-haberleri]

İşletmeler Yüksek Enflasyonun Risklerini NarPOS ile Atlatacak İşletmelerin rekabet gücünü artıran ve bu alanda pazarın en önemli oyuncuları arasında yer alan PaybyMe, NarPOS ve Tahsildar ürünleriyle işletmelerin yüksek en...

[egitim-kariyer-haber]

İşletmeler Yüksek Enflasyonun Risklerini NarPOS ile Atlatacak İşletmelerin rekabet gücünü artıran ve bu alanda pazarın en önemli oyuncuları arasında yer alan PaybyMe, NarPOS ve Tahsildar ürünleriyle işletmelerin yüksek en...

[newsarticle4u]

Telangana New Bhumata Portal: A Strategic Replacement for the Dharani System

Introduction:

In a significant move to address the long-standing issues associated with the Dharani portal, the Telangana state government has introduced the "New Record of Rights (NROR) Bill 2024." This bill proposes to amend the existing Record of Rights (RoR) Act by replacing the Dharani portal with the new Bhumata portal. Revenue Minister Ponguleti Srinivas Reddy unveiled this crucial development in the Legislative Assembly, underscoring the Congress government’s commitment to resolving the challenges that have plagued the current land records system.

Public Engagement in the Legislative Process:

During a recent discussion on "Telangana Land Rights & Reforms," Srinivas Reddy shared that the draft NROR Bill is now available for public review on the Chief Commissioner of Land Administration (CCLA) website. The government is actively inviting citizens to provide their feedback and suggestions on the proposed legislation. This initiative is designed to foster public participation in the legislative process and ensure that the new RoR effectively addresses the concerns of the people.

Also Read: New Telangana Junior Revenue Officers (JROs) Detailed Guide

Consultation Period for Public Feedback:

The Land Legal Cell, CCLA Office, Nampally Station Road, opposite Annapurna Hotel, Abids, Hyderabad. The CCLA is spearheading this initiative and is encouraging widespread public participation, reflecting the government’s transparent approach to improving the Dharani system to better serve all stakeholders.

Introduction of the Bhudhaar System:

The draft NROR Bill introduces the Bhudhaar system, which will assign a unique Bhudhaar number to every parcel of land, similar to the Aadhaar system for individuals. Bhudhaar cards will be issued to landowners, incorporating details such as the land’s geographical location, its shape as determined by coordinates, and ownership records. Temporary and permanent Bhudhaar numbers will be allocated to lands owned by the central or state government, local bodies, and community organizations, or classified as ‘endowment’ or ‘Wakf.’

Online Accessibility and Pattadar Passbooks:

The Bhudhaar cards, both temporary and permanent, will be available online for all assigned parcels of land. Pattadars or landowners will be able to access these cards, and a single Bhudhaar card may cover all land parcels held by the same pattadar. Additionally, a pattadar passbook-cum-title deed will be issued to all individuals listed in the record of rights, provided they pay the prescribed fee. These documents will be distributed by the tahsildar or an authorized person.

Criticism of Previous Government Policies:

Minister Srinivas Reddy has been vocal in criticizing the BRS government for its management of the revenue and land records system. He highlighted that the rushed implementation of the Dharani portal and the elimination of the VRO/VRA revenue system at the village level led to numerous unresolved grievances. Despite receiving thousands of applications related to Dharani issues, the BRS government failed to establish a resolution mechanism, exacerbating public dissatisfaction.

Bhumata Portal for Land Registration:

Also Read: Key Highlights of Telangana Irrigation Projects 2024-25

The Telangana government has launched the Bhumata portal to streamline land registration and facilitate instant mutation of land records. The portal allows citizens to book registration slots online and pay registration charges and stamp duty electronically. To offer an alternative booking channel, Mee Seva centers are being equipped to provide slot booking services for the Bhumata portal. The user charge for slot booking at Mee Seva centers is Rs.200 per transaction, including up to 10 necessary printouts. Additional printouts will incur a charge of Rs.5 each.

Technical Enhancements and Adjustments:

In response to technical challenges, the Telangana government has mandated the implementation of necessary mechanisms and new modules to address all issues related to the Bhumata portal. This includes adjusting stamp duty for documents such as the Agreement of Sale-cum-General Power of Attorney (AGPA) and Special Power of Attorney (SPA). The Chief Commissioner of Land Administration, the Managing Director of Telangana State Technology Services, and the concerned District Collectors have been instructed to oversee these adjustments.

Also Read: New Ration Card In Telangana 2024 Guidelines

key points:

Introduction of NROR Bill 2024:

The Telangana government has introduced the "New Record of Rights (NROR) Bill 2024" to replace the Dharani portal with the Bhumata portal.

Public Engagement:

The draft NROR Bill is available for public review on the Chief Commissioner of Land Administration (CCLA) website. Citizens are encouraged to provide feedback from August 2 to August 23.

Bhudhaar System:

The new system will assign unique Bhudhaar numbers to every parcel of land, similar to Aadhaar, and issue Bhudhaar cards reflecting geographical details and ownership.

Online Accessibility:

Bhudhaar cards will be available online for pattadars or landowners. A single card can cover all land parcels held by the same pattadar, and pattadar passbooks-cum-title deeds will be issued upon payment of a fee.

Criticism of Dharani Portal:

Minister Srinivas Reddy criticized the previous BRS government's management of the Dharani portal and the abolition of the VRO/VRA system, highlighting unresolved grievances.

Bhumata Portal Features:

The Bhumata portal enables online registration, slot booking, and payment of registration charges and stamp duty. Mee Seva centers will also provide slot booking services.

Technical Enhancements:

The Telangana government is implementing necessary mechanisms and modules to address technical issues in the Bhumata portal, including adjustments to stamp duty for specific documents.

Government’s Commitment:

The NROR Bill and Bhumata portal reflect the government’s commitment to resolving land record issues, promoting transparency, and improving efficiency in land management.

Conclusion:

The introduction of the NROR Bill and the Bhumata portal represents a significant advancement in addressing land record issues in Telangana. These initiatives aim to promote transparency, improve efficiency, and better meet the needs of all stakeholders involved in land management and registration.

Frequently Asked Questions:

Q1. What is the NROR Bill 2024, and why is it being introduced?

The NROR Bill 2024 is proposed legislation to replace the Dharani portal with the new Bhumata portal. It aims to amend the existing Record of Rights (RoR) Act to address ongoing issues with land records management and improve efficiency.

Q2. How can citizens provide feedback on the NROR Bill 2024?

Citizens can submit their feedback on the draft NROR Bill from August 2 to August 23 by mail to the Land Legal Cell, CCLA Office, Nampally Station Road, Hyderabad.

Q3. What is the Bhudhaar system, and how will it work?

The Bhudhaar system will assign a unique Bhudhaar number to each parcel of land, similar to the Aadhaar system for individuals. Bhudhaar cards will reflect geographical details and ownership, streamlining land record management.

Q4. What features does the new Bhumata portal offer?

The Bhumata portal facilitates online land registration, instant mutation of records, slot booking for registrations, and electronic payment of registration charges and stamp duty. Mee Seva centers will also offer slot booking services.

Q5. How is the Telangana government addressing technical issues with the Bhumata portal?

The government is implementing necessary mechanisms and new modules to address technical challenges in the Bhumata portal. This includes adjustments to stamp duty for documents like the Agreement of Sale-cum-General Power of Attorney (AGPA) and Special Power of Attorney (SPA).

Suggested Articles:

New Telangana Junior Revenue Officers (JROs) Detailed Guide

New Ration Card In Telangana 2024 Guidelines

Key Highlights of Telangana Irrigation Projects 2024-25

[seemabhatnagar]

Show of strength at festival time

K Thangarasu v. The Secretary (Tourism, Culture & Religious Endowment Departments) & 5 others

Writ Petition 21707 /2023, before Madras High Court

Writ Petition dismissed on 21.07.2023 by Hon’ble Mr. Justice N Anand Venkatesh

Background

This writ petition has been filed for Writ of Mandamus for directing the respondents to grant police protection to conduct the festival at Arulmigu Sri Rudhra Maha Kaliamman Temple at Sirkali Town beginning tomorrow (23.07.2023) till 01.08.2023.

Petitioner claims that he is the hereditary trustee of the temple & wanted police protection to ensure that no untoward incidents take place during the festival. The petitioner moved representation before the Tehsildar but it was not considered, the present writ petition has been filed before this Court.

Submission of the Respondent - Government functionaries

1.    There is a dispute between two parties in conducting the festival. A Peace Committee meeting was conducted by the Tahsildar, Sirkali, where both the groups participated but were not able to reach to any settlement.

2.    Another dispute related to the festival was who will keep the Vinayagar idol inside the temple. Since the Tahsildar found that granting permission for conducting the festival will lead law and order problem, he directed that no one should keep the Vinayagar idol inside the temple and no one should create any law-and-order problem.

Observation of the Court

1.    The purpose of a temple is to enable the devotees to worship god for peace and happiness.

2.    There is no devotion involved in conducting these festivals and rather it has become a show of strength by one group or the other.

3.    It is quite painful that this Court has to encounter writ petitions of this nature on a daily basis.

4.    If temples are going to perpetuate violence, the existence of temples will have no meaning and in all such cases, it would be better to close down those temples so that the violence can be averted

5.    Till the man drops his ego and goes to the temple seeking for the blessings of the god, the whole purpose of having a temple is of no use.

6.    The Police and Revenue have got other important functions to perform and their time is wasted by trying to resolve the dispute between two groups who have no devotion to god and are more interested in showing their strength over the other.

Decision

There is no question of providing police protection for conducting the temple festival. It is left open to the parties to conduct the festival peacefully without their ego coming to the forefront. If any law-and-order problem is created, the respondent police shall immediately interfere and take action against all persons concerned and shall stop the festival from proceeding any further.

Seema Bhatnagar

[pazaryerigundem]

CHP İpsala yönetiminden İpsala Belediyesi’ne eleştiri

https://pazaryerigundem.com/haber/183001/chp-ipsala-yonetiminden-ipsala-belediyesine-elestiri/

CHP İpsala yönetiminden İpsala Belediyesi’ne eleştiri

Cumhuriyet Halk Partisi İpsala İlçe Başkanlığı tarafından 5 Temmuz Cuma günü gerçekleştirilen belediye meclis toplantısının ardından yazılı bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

Erdoğan DEMİR /EDİRNE (İGFA) – Yapılan açıklamada, son gerçekleştirilen belediye meclis toplantısında alınan kararlara ilişkin vatandaşlar bilgilendirildi.

 İPSALALI PERSONELLER İŞTEN ÇIKARILDI, ÇEVRE İLÇELERDEN İSTİHDAM SAĞLANDI

CHP İpsala İlçe Başkanlığı, 5 Temmuz Çarşamba günü gerçekleştirilen belediye meclis toplantısının ardından gerçekleştirdiği yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi, “Son gerçekleştirilen belediye meclis toplantısının 2. Gündem maddesinde, İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü’nün vermiş olduğu bilgiye dayanarak, belediyemizde 1 mühendis, 1 itfaiye eri, 1 tahsildar için çalışma kadroları açılmıştır. Bu kişiler göreve başlamıştır. Belediye meclis üyemiz Ahmet Türenli,  bu 3 kişinin kimler olduğunu, hangi kurumlardan transfer edildiğini, nerelerde ikamet ettiklerini sormuştur. Aldığı yanıt sonucunda 2 personelin Keşan Belediyesi’nden, tahsildarın ise Enez Belediyesi’nden geçişinin yapıldığı öğrenilmiştir. Bunun üzerine bir diğer meclis üyemiz olan Hüseyin Solak konuya ilişkin söz alarak bu atamaların siyasi olup, olmadığını, bahsi geçen kişilerin ilçemizde ikamet edip, etmediklerini ve ilçemizde bu çalışma şartlarına sahip İpsalalı olup, olmadığını sormuştur. Bu durum göstermiştir ki, Mehmet Kerman, İpsalalı personeli İpsala Belediyesi’nden işten çıkarıp, çevre ilçelere istihdam sağlamıştır. Yoksa İpsala Belediyesi’ni 5 sene boyunca çevre ilçelerin eski AKP’li belediye başkanları mı yönetecektir ?”

 3 PARTİNİN ORTAK KARARIYLA ENEZ CADDESİ’NİN İSMİ DEĞİŞTİ

CHP İpsala İlçe Başkanlığı’nın devam eden açıklamasında Enez Caddesi’nin isminin değiştirilmesi konusuna da açıklık getirildi. Konuya ilişkin şu açıklamalarda bulunuldu: “Aynı belediye meclis toplantısının gündeminin 3. Maddesinde yer alan bir caddeye, Mehmet Kerman’ın isteği üzerine, Ak Parti İpsala Belediye Meclis Üyesi Özcan Tosun’un önerisiyle Dr. Sadık Ahmet’in isminin verilmesi konusu da kamuoyunda çarpıtılanın aksine 3 siyasi partinin ortak kararıyla kabul edilmiştir. Enez Caddesi’nin isminin Dr. Sadık Ahmet Caddesi olarak değiştirilmesini, Ak Parti Meclis Üyesi Özcan Tosun önermiştir. AK Parti, CHP ve MHP, Enez Caddesi’nin isminin Dr. Sadık Ahmet Caddesi olarak değiştirilmesine evet demiştir. Fakat oylamaya geçilmeden önce belediye meclis üyemiz Mehmet Hüseyin konuya ilişkin söz alarak, grubu adına grup olarak çekincelerini dile getirmiş ve öneride bulunmuştur. Meclis üyesi Hüseyin, Enez Caddesi’nde çok fazla ticari işletme olduğunu belirtmiş, bu durumun adres değişikliklerin de sorunlar yaratabileceğini belirtmiştir. CHP grubu, oylamaya geçilmeden önce toplantıya ara verilmesini istemiş ve konuya ilişkin Keşan Ticaret ve Sanayi Odası yetkililerinden bilgi alınmış, isim değişikliğinin herhangi bir sorun yaratmayacağının bilgisi alındığı için oylamaya gidilmiştir. CHP meclis grubu, ayrıca Hastane Caddesi’nin veya fuar alanının isminin Dr. Sadık Ahmet olarak değiştirilmesini önermiştir. Meclis üyemiz Hüseyin ayrıca İpsala’da Dr. Sadık Ahmet ve tüm Batı Trakya Türkleri’ni anma amaçlı bir Anıtpark önerisinde bulunmuştur.”

 İPSALA BELEDİYESİ 1 DÜĞÜN SALONU KARŞILIĞINDA, 35 DÜKKAN KAYBEDİYOR

CHP İpsala İlçe Başkanlığı son olarak kamuoyunda yaşanan TOKİ ve yeni düğün salonu konusuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Konuya ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:  “Belediye meclis toplantısının 4. Gündem maddesi olan TOKİ ile ilgili olan görüşmelerde, Mehmet Kerman, mülkiyeti İpsala Belediyesi’ne ait olmayan fakat maliye hazinesi tarafından spor kompleksi olarak belediyemize tahsis edilen arsayı, hakkı olmadığı halde TOKİ’ye vermeye kalkmıştır. Fakat zaten arsa, şu an İpsala Belediyesi’nin mülkü değildir. Dolayısıyla Sayın Kerman, belediyeye ait olmayan arsayı TOKİ’ye nasıl verecektir ? Meclis üyelerimizin konuya ilişkin ısrarlı müdahalesi sonucunda gündem maddesi değiştirilmiştir. CHP meclis grubumuzun ve ilçe başkanlığımızın ilçemize gerçekleştirilecek her türlü konut yatırımına desteği tamdır. Tek dileğimiz, zemin etütleri yapılmış, güvenilir konutlar yapılmasıdır. Son olarak Pazar yeri alanında ve ziraat odası karşısında olan araziye, 35 dükkan ve iş yerinin verilip karşılığında düğün salonu alınması hakkında kamuoyunu bilgilendirmek istiyoruz. Bu teklif, belediye meclis grubumuza mantıklı gelmeyip, belediyemizin öz bütçesiyle yapılmasını teklif ettik. Yapılan oylama sonucunda AKP-MHP işbirliğiyle düğün salonu projesi 35 dükkanın müteahhite verilmesi sonuc

BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.