Tumgik
#tengrici
nevzatboyraz44 · 2 months
Text
Nerede bu cemaatler, vakıflar, dernekler?
Kilis’te görev yapan doktor arkadaşım, Kayseri’de Suriyelilere linç girişimi olduğu gece hastanede nöbetçi olduğunu, çok sayıda Suriyelinin dövülmüş, yara bere içinde acile geldiğini, korku ya da ümitsizlikle hiçbirinin şikâyetçi olmadığını, “düştüm” diyerek olayı geçiştirdiğini söyledi.
Kilis’teki gibi, Türkiye’nin başka il ve ilçelerinde o gece ve sonrasında Suriyelilere neler yapıldığını bilmiyoruz. Bildiğimiz şu: Toplum, Suriyeli misafirlere karşı kışkırtılmaya çok müsait bir noktaya geldi. Kayseri kıvılcımının sebep olduğu yangındaki hasarı bilmiyoruz ama yeni bir kıvılcımın gözlerini kan bürümüş caniler eliyle büyük bir cadı avına, korkunç bir katliama dönüştürülmesi an meselesi.
Suriyeli misafirlerimizle ilgili hakikatin tersyüz edildiği bir algı cehenneminde yaşıyoruz.
Ulusalcılar, Türk ve Kürt ırkçıları, mezhep taassubuyla Esed ve rejimini savunanlar, İrancılar, Esed ve İran’ınkiler başta olmak üzere ajan-provokatörler Suriyeli misafirlere kategorik olarak karşılar ve en başından beri aleyhte yoğun propaganda yapıyorlar. Toplumun geniş kesimleri de bu propagandanın etkisinde kalarak bir kıvılcımı yangına dönüştürecek öfke ve nefret biriktiriyorlar.
Defalarca yazdım ve söyledim, tekrar edeyim: Suriyeli misafirler Türkiye’ye yük değil, tam tersine yük alıyorlar.
Suriyeli misafirler, örneğin, Türkiye ekonomisine eşsiz katkı sağlıyorlar. Suriyelileri bugün toptan gönderseniz, sanayi, küçük ölçekli işletmeler, tarım ve hayvancılık ciddi işgücü krizine girer.
Suriyeli misafirler asıl demografik yapımızda denge unsuru oluyorlar. Bakmayın Türk gibi, Türkçü gibi görünüp toplumu kışkırtanlara. Türklüğün; terörle desteklenen Kürt ırkçılığına, İran’ın Şii yayılmacılığına, Batılılaşma adı altındaki asimilasyona karşı muhafazasında Suriyeli misafirler yanımızda duruyorlar. Her Müslüman Türk değildir ama Türk, Müslümansa Türk’tür. Türk olduğunu iddia eden bir ateist, Şamanist, Tengrici vs karşısında, Müslüman bir Suriyeli, tıpkı Müslüman bir Kürt gibi bize daha yakındır, çok daha fazla bize benzer, çok daha fazla bizdendir. Vicdanınıza sorun: Türk olduğunu iddia eden, ateist, Şamanist ya da Tengrici, kalbi kararmış, kötülük hücrelerine işlemiş, zır cahil biriyle, dürüst ve Müslüman bir Suriyeliyi yan yana koysanız ve tercih yapmak zorunda olsanız hangisini seçerdiniz? Tercihte zorlanmayacağınıza eminim ama yine de zorlanan varsa, Selçuklu’ya, Osmanlı’ya bakabilir, ya da Cumhuriyet dönemi mübadele tercihlerini inceleyebilir.
Suriyeli misafirlerimizle ilgili olarak ümmet bilinci, kardeşlik hukuku, ortak kültür, ortak tarih, ortak inanç gibi hususları hatırlatmaya bile gerek yok.
Peki, bütün bunlara rağmen, kötülüğün algısı neden hakikati ve iyi olanı bastırıyor?
Suriyeli misafirlerin muhafazası konusunda cemaatlerin, vakıfların, derneklerin, kanaat önderlerinin, matbuatımızın, edebiyatımızın, eli kalem tutanlarımızın neden ağzını bıçak açmıyor?
O kadar imkâna, güce ve etkiye rağmen, meydan neden bir avuç ırkçıya, birkaç ajan-provokatöre bırakılıyor?
Sadece ümmet anlayışı, Müslümanların bir elin parmakları gibi birbirinin kardeşi olması hakikati bile harekete geçmeye yeterliyken, saydığım o kadar faydayı da gözeterek, neden çıkıp cesaretle topluma telkinde bulunulmuyor, gerçekler anlatılmıyor?
Mesela Diyanet İşleri Başkanlığı bu meselede neden daha etkin olmuyor?
Mesela siyasetçiler, bakanlar, milletvekilleri neden Suriyeli misafirler konusunda tek başına mücadele veren Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yük almıyor?
Linçten mi korkuluyor? Sosyal medyadan gelecek küfürlerden mi çekiniliyor? Hani Allah yoluna, hakikat yoluna can feda idi? Bugün konforundan taviz vermeyen, yarın ihtiyaç olursa canını gerçekten verir mi?
Suriyeli misafirler bizim için büyük ve eşsiz imkân. En başta büyük Türkiye sofrasının bereketini artırıyorlar. Her misafir gibi, bir alırlarsa on bırakıyorlar. Allah bize onları misafir etmek ve korumak gibi gerçekten büyük bir rütbe bahşetmiş. Bu hakikati görmeyen ve gereğini yapmayan ziyan içindedir.
Suriyeli misafirlere karşı toplumda gerilim bilinçli, planlı şekilde yükseltiliyor. Allah’a ve “bereket” kavramına inancı olan herkes, bu tehlikeyle mücadele etmek zorundadır.
Aydın Ünal
22/07/2024 Pazartesi
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
85 notes · View notes
ozgur-beden · 2 years
Text
İstediğiniz kadar laik/seküler/tengrici histeri ile ülkeyi bir yere konumladırmaya, en kafir biziz diye yırtınmaya devam edin, tüm beşer-i alemde Türk= Müslüman'dır.. Ecdad bu mührü zihinlere ve yeryüzüne vurdu, sen silemezsin!.
49 notes · View notes
zekiyuncuoglu · 2 years
Photo
Tumblr media
BİZ; TENGRİCİ KADİM KÜL-TÖRECİ TÜRKLERİN KIZILELMA EREĞİ, KAVRAMIN İÇERİĞİNİN AYNI TURAN'DA DA YAPTIKLARI GİBİ TAMAMEN VEYA YARI BOŞALTILIP, HİÇ İLİŞKİSİ OLMAYAN BAŞKA ANLAMA BÜRÜNDÜRÜLMESİ ÜZERİNE KISACA: "#Kızıl" Denildiğinde Aklına "#KIRMIZI" Gelen Andavallar Belki Kavramların İçlerini Boşaltıp Değiştirebilirler; Belki Başka Bir Şey İçin Kullanıp Gerçeğinin Ne Olduğunu Unutturabilirler de⁉️ LAKİN, ŞART OLSUN Kİ; TÜRKLERİN #KIZILELMA ÜLKÜSÜ HEDEFİNİ, KIRMIZI ELMA MEYVESİ İLE İLİNTİLEYEN BEYİNSİZLER; NE YERDE - NE GÖKTE, BIRAKIN O/LARA DOKUNABİLMEYİ; TAHAYYÜLÜNÜ BİLE EDEMEDİKLERİ O, DEV-ASA/TANRISAL AZAMETE YAKLAŞAMADILAR BİLE, Kİ; ZATEN AĞIZLARI "KIZILELMA" DESELER DE BİLMEDİKLERİ, BİLMEYECEKLERİ, HAKKINDA BİLDİKLERİ KADARI BİLE YANLIŞ OLAN O'NA SIRTLARI DÖNÜK, ZİFİRİ KARANLIK BİR ÇUKURA YÜRÜYORLAR, ARKALARINDA MİLYON MANKURT SÜRÜSÜ İLE⁉️ ANT OLSUN 🤘 ☣️ 🤘 Bilip Unutan ve Kafası Karıştırılmışlara Bir Hatırlatma, Ancak; Bilmeyen Bazılarına ve Yine de Bir Umutla Hiçbir Zaman Bilemeyeceklere KIZILELMA'NIN Ne Olduğuna Dair Bir Başlangıç İpucu Olarak Şu Tespit Tümce Ciddi Bir İlk Açar Olacaktır; Tabii ki Düşünebilen Bir Beyne Sahipse Ve O da - Tenri'nin Evreni Oluştururken Kullandığı, Sırrı ve Kudreti Kendinden Data, Optik ve Frekans Dilini Duyumsamaları Öz Türkçe İse?: "KızılElma, ulaşıldıkça uzaklaşan sürekli bir hedef ve Üküsüdür Türklerin." 08012023 - #ZEKİYÜNCÜOĞLU ☣️ #KökTürüg_Manas 🌀 Ziya GÖKALP'ten: "... Kızılelma oldu bir güzel Cennet: Oradan #Turan’a yağdı saadet. Ey Tanrı icabet kıl bu duaya: Bizi de kavuştur Kızılelma’ya!" https://www.instagram.com/p/CnJzBa3opJQ/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
tengriden · 5 years
Note
gök tengrici misin şamanist mi?
Gök Tengri inancına iyeyim.
1 note · View note
seyyah1906 · 3 years
Video
Devletin resmi dini olarak Yahudiliği kabul etmiş Türk Kağanlığı
Hazar Kağanlığı ya da kısaca Hazarlar  7. ve 11. yüzyıllar arasında; Hazar Denizi'nin çevresinde; Van Gölü'nden, Karadeniz kıyılarından, Kiev'e; Aral Gölü'nden, Macaristan'a kadar olan geniş topraklarda hüküm sürmüş, Doğu Avrupa'da düzenli bir Türk devletidir.
Hazar kelimesi, gez(mek) anlamına gelen kaz- kökünden türemiştir. Ka-zar; gezer yani serbest dolaşan, bir yere bağlı olmayan anlamına gelmektedir.
Hudūd al-'Ālam adlı esere göre, Hazar Kağanları Ansa' sülalesindendir (bunun Batı Göktürk'ün Aşina olduğuna dair iddialar bulunmaktadır)
ve Orta Asya'dan gelmişlerdir.  Hazarların bir süre Büyük Hun Devleti'ne bağlı kavimler arasında bulunmuş olmaları ihtimali vardır.
586'dan sonraki Bizans kaynaklarında Hazarlar, "Türkler" olarak geçmektedir.
İslamiyet'ten önce Türklerin tamamına yakını Tengrici olmasına rağmen Hazar Kağanı ve yönetim kademesindeki Türklerin çoğu, 740'lı yıllarda Museviliği benimsemiştir.
Birkaç akademisyen, Hazar Türklerinin birçok Doğu Avrupa ve Rus Yahudisinin ataları olduğunu düşünmektedir.
Tüm bunların yanı sıra Hazarlar dini toleransın yaygın olduğu ve Tengriciliğin serbestçe yayıldığı bir toplumdu.
10. yüzyılın başına kadar genişlemesini sürdüren ve Hazar Denizi'ne adını veren Hazarlar, daha çok Halife Osman'ın başında bulunduğu İslam Devleti ve Sasanilerle savaştılar.
Kağanlık doğudan gelen Peçenekler sebebiyle zayıfladı ve Kiev Knezliği tarafından yıkıldı. #yahudilik #türkkağanlığı
0 notes
asikurt68 · 4 years
Text
ABD'ye ait uçak gemisi ve 45.000 deniz piyadesi Girit'e geldi yığınak yapıyorlar.
Düşman geldiğinde CHP'li, AKP'li, MHP'li, İyi Parti'li, Müslüman, ateist, deist, agnostik, Tengrici, milliyetçi, komünist, devrimci, sağcı, solcu, Alevi, Türk, Kürt, Galatasaraylı, Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, Göztepeli, kadın, erkek, çocuk, eşcinsel falan diye ayrım yapmayacak..!
Dünki, 19 yıl hazırlık yapıldığının, (amaca hizmet etmenin) itirafı bu olsa gerek...
Birkan Yumrutepe
Tumblr media
0 notes
hstasiempre1911clt · 4 years
Photo
Tumblr media
"Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazar yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır." - (BAŞBUĞ M.KEMAL ATATÜRK) Sırf Müslüman olmadığı için, büyük haksızlığa uğramış tarihî şahsiyetlerden biri de ;hiç şüphesiz HÜLAĞÜ HAN'dır. Moğol İmparatorluğu’nun kurucusu, büyük savaşcı Çingiz (Cengiz) Kağan’ın torunu ve İlhanlı Devleti’nin kurucusu Müngke (Mengü) Kağan’ın kardeşidir. 13. yüzyılda yaşadı; sürekli savaşmakla geçen 48 yıllık ömrü boyunca, sadece bir kez yenildi,. 1258 yılında Bağdat’a girerek Abbasiler’in kökünü kurutması sayesinde adını tarih sayfalarına yazdırdı. Ayrıca, Bilime ve sanata karşı da büyük saygısı vardı. Hülağü Han, sarayına bilginleri toplar ve onları korurdu. Bilgiye merakı vardı. Kendisi astronomi ve kimya ile uğraşırdı. Hülağü Han; haşhaşilerin merkezi olan, ulaşılmaz denilen Alamut kalesini yerle bir etmiştir. Korku nedir bilmeyen bir kişi olduğu söylenir; en büyük zevki ormandan yakalanıp getirilen vahşi boz ayılarla özel bir arenada güreş tutmakmış. Hıristiyan Gagauz Türkü olan eşi Tokuz Katun’dan doğan oğlu Abaka Kağan da babası Hülagü ve dedesi Çingiz’in izinden gitmiş yaman bir yiğittir. Babasının ölümünden sonra İlhanlı Devleti’nin başına geçti ama çok genç yaşta zehirlenerek öldürüldü. Tarih yazanlar; hiçbir zaman tarihi yapanlara, sadık kalmadığı için birçok şey göz ardı edilir. Örneğin; Arapların(Kuteybe Bin Müslim) Talkan ve Curcan’da katlettikleri Yüz binlerce Türkün adı bile anılmaz.24 Km yol boyunca ağaçlara asılarak katledilen Türk’lerin adı bile geçmez. Ve Nitekim Hülagü Han Talkan ve Curcan'ın öcünü almıştır. Kutlu Tini şad ,Otağı Uçmağın baş köşesi olsun.... Algış olsun #TÜRKÇÜ #IRKÇI #TENGRICİ (Atatürk, Büyükçekmece) https://www.instagram.com/p/CAPOh9lHwHoGdAQmoqwoAjeXcrZSrjyprgcNY80/?igshid=5tntbwgmmt4y
0 notes
gok-turuk · 7 years
Text
Bu aralar Türkçülük adı altında islam düşmanlığı yapıyorsunuz, herkesi Tengrici mi yapacaksınız diyen "islamcı" Türkçüler türedi. Niye? Geçmişte dönmüşsünüz arap inancına. Alışıksınız dönmeye ne olacak ki. En fazla yeniden Türk olursunuz. Gök Tanrı İnancı uydurma bir şey değil! Kimsenin yeni icat ettiği bir şey de değil. Tarih kaynakları Türklerin 6 büyük İmparatorluğunun resmi inancının Tengricilik olduğunu yazıyor. İslam yasaları ile yönetilen kaç tane Türk Devleti olmuş? Kökümüzden koptuğumuz için kültürel olarak yok olmanın eşiğine geldik. Her türlü İbrani olmuşlar, olmayıp direnenlere utanmadan birde konuşuyorlar.
11 notes · View notes
Text
Tanrı Dini Şamanizm
Tanrı Dini Şamanizm “Şamanizm” olarak adlandırılan Türklerin eski inancı Tengricilik, günümüzde halen Sibirya ve Orta Asya’da kendi başına bir din olarak sürdürülmektedir. Günümüzde Saha, Hakas, Tuva ve Altay Türkleri ile Moğolların kuzey kolu olan Buryatlar Tengricilik olarak anılan bu dine inanan halklardır.  Ayrıca Kırgızistan, Kazakistan, Moğolistan gibi ülkelerde Tengrici topluluklara rastlanmaktadır. Sayıları gittikçe azalmakla birlikte, bu dinin yaklaşık olarak 650.000 kadar inananı olduğu sanılmaktadır.    “Şamanizm”in, bir din mi, yoksa kökü çok eski çağlara dayanan bir kültür mü olduğu sorunu henüz tam olarak açıklığa kavuşmamıştır. Bugün kabul edilen tez, “şamanizm”in ata ruhlarına ve doğa varlıklarına tapınmaya dayanan eski bir inanç olduğu biçimindedir. Hatta daha ileriye gidip, “şamanizm”in tek tanrılı dinler gibi bir inanç sistemi olmadığı, diğer dinlerden etkilenmiş ve zamanla kendi kültür kimliğini oluşturmuş bağımsız bir kültür  olduğu iddia edilmektedir. Bu iddiada bulunanlara göre “şamanizm”, ilkel doğa tanrılarının gücüne inanmak-tan ortaya çıkmış olan bir olaydır. Çünkü “akademik” ve “bilimsel” araştırmalar yapmış olan Çin, Rusya, İskandinavya ve Amerika kaynaklı bu kesime göre “şamanizm” bir dini sistemin özelliklerini üzerinde taşımadığından dolayı, bir din olarak kabul edilmesi mümkün olmayan, kökü tarihin derinliklerine kadar uzanan köklü bir kültür yumağıdır”.   
Tanrı Dini Şamanizm
0 notes
pdfindiroku-blog · 7 years
Text
Tanrı Dini Şamanizm
Tanrı Dini Şamanizm
Tanrı Dini Şamanizm “Şamanizm” olarak adlandırılan Türklerin eski inancı Tengricilik, günümüzde halen Sibirya ve Orta Asya’da kendi başına bir din olarak sürdürülmektedir. Günümüzde Saha, Hakas, Tuva ve Altay Türkleri ile Moğolların kuzey kolu olan Buryatlar Tengricilik olarak anılan bu dine inanan halklardır.  Ayrıca Kırgızistan, Kazakistan, Moğolistan gibi ülkelerde Tengrici topluluklara rastlanmaktadır. Sayıları gittikçe azalmakla birlikte, bu dinin yaklaşık olarak 650.000 kadar inananı olduğu sanılmaktadır.    “Şamanizm”in, bir din mi, yoksa kökü çok eski çağlara dayanan bir kültür mü olduğu sorunu henüz tam olarak açıklığa kavuşmamıştır. Bugün kabul edilen tez, “şamanizm”in ata ruhlarına ve doğa varlıklarına tapınmaya dayanan eski bir inanç olduğu biçimindedir. Hatta daha ileriye gidip, “şamanizm”in tek tanrılı dinler gibi bir inanç sistemi olmadığı, diğer dinlerden etkilenmiş ve zamanla kendi kültür kimliğini oluşturmuş bağımsız bir kültür  olduğu iddia edilmektedir. Bu iddiada bulunanlara göre “şamanizm”, ilkel doğa tanrılarının gücüne inanmak-tan ortaya çıkmış olan bir olaydır. Çünkü “akademik” ve “bilimsel” araştırmalar yapmış olan Çin, Rusya, İskandinavya ve Amerika kaynaklı bu kesime göre “şamanizm” bir dini sistemin özelliklerini üzerinde taşımadığından dolay��, bir din olarak kabul edilmesi mümkün olmayan, kökü tarihin derinliklerine kadar uzanan köklü bir kültür yumağıdır”.   
Tanrı Dini Şamanizm
0 notes
zekiyuncuoglu · 3 years
Photo
Tumblr media
Bazen düşünüyorum da, insanları nelere, nasıl kolayca inandırmışlar diye🤔 Halbu ki kitapta sürekli "hiç mi akıl etmezler" vb. uyarılar ne de çoktur🧐 Yoksa, çoğunun içinde mefta dahi olmayan (örn. eyüp'un mezarı/yatırı gibi ama olsa bile) dedikodular ile öyle edilmiş/oluvermiş sözde kutlu mezarlara, türbelere adeta Tanrı ile randevuya gider gibi ya da Tanrı ile aralarında iş takipçileriymiş, arabulucu gibi gitmezler di Akıl sahibi olsalar dı⁉️ Aslında olanı, gerçekleri unuturmuş, yerine hurafe ile neleri uydurmuş bazı kurnaz varlıklar nasıl da şeytanca, hiç yaşamamış olana yani asla var olmamışa mürit olmuş da ne peygamberler, şıhlar türetmiş; O hayal kahraman şıhları, nebileri bir de kâh çul üstünde, kah rüyasında öyle uçurmuşlar ki kâh "ya leyli, kâh" ya weyli" ahenkli ritüelleri ile Akıl almaz, Alan Var İse İşkembedir I, O Akıl Olmaz⁉️ Arapça hani derler ya, musafta da #TanrıSözü şeklinde geçer; '#Lekum_dinikum_veliyedin' diye; hah işte ondan❗ Herkese değil ama akıl sahibi her kişi neye, nasıl inanıyorsa O'na saygısızlık etmeksizin 'NE MUTLU AKIL SAHİBİ KÖK TENGRİCİ KADİM TÖRECİ TÜRK GELENEKÇİSİ TÜRKLERE' DER, EN DERİN SEVGİLERİ SAYGI İLE İLETİR, ESENLİKLER DİLERİM. #ZEKİYÜNCÜOĞLU ☣️ #KÖKTÜRÜGMANAS 🌀 #KADİM_TÖRECİ_ÖZ_GELENEKÇİ_KÖKTUĞ_ATANMIŞLARI🌀 https://www.instagram.com/p/CVIdV5qoaUl/?utm_medium=tumblr
0 notes
kamenizm · 2 years
Photo
Tumblr media
Ölümden sonraki hayatta cezalandırma ve ödüllendirme var mı? Vahye dayalı ve dogmatik olmayan Tengriciler, ölümden sonraki yaşam için değişik inanışları dillendirmiştir. Bunlar, çoğu kez dillendiren kişilerin kişisel görüşleri olmuştur ve de küçük bir topluluk tarafından benimsenmiştir. Örneğin günümüz Tengricilerinin gayet yanlış bir şekilde bildiği "uçmaq ve tamu" inancı, Tengricilik'e sonradan girmiştir. Aryan toplulukların Orta Asya'da yaşadığı dönemlerde, Türkler ile Sogdların ilişkileri neticesinde kültürümüze girmiş olan bu cehennem' anlamına gelen 'tamu' Türkçe değil, Soğdçadır. Eğer bir sözcük Türkçe değilse, bu demek oluyor ki o sözcüğün arkasındaki fikir de Türklere ait değildir. Özetle, cennet-cehennem inancı vardır diyemeyiz. Altay merkezli Tengricilik inancına göre, ölüm ile birlikte bu boyuttaki hayat sona erer ve artık o ruh, bu boyutta işlediklerinden sorumlu değildir. Açık ifade edecek olursak, günahlar ve sevaplar ölüm ile sıfırlanır. Yaptığımız iyilikler ve kötülükler bize dünya yaşamında etki ve eşlik eder. Bu olaylar, dünya ötesi yaşamlara yatırım olarak görülmemeli, dünyadan kopulmamalıdır. Tengricilik’te en büyük iyilikler nelerdir? İyilik de kötülük de kişinin bünyesinde bulunur. Bu yüzden Tengrici öğreti, kişiyi strese sokacak uçuk 'melek' beklentileri barındırmaz. Kişinin cezasını Tengri değil, yaşadığı toplum ve toplumun yasası; töresi verir. İyilik ve kötülük de dünyalıktır. Bundandır ki iyiliklerin en büyüğü dünya yaşamını güzelleştirmektir. İnsan ilişkilerini sağlam kılmak, sosyal desteği arttırmak, doğa varlıklarına karşı gerekli hürmeti ve hassasiyeti göstermek, saygı kültürünü devam ettirmek, kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkalarına yapmamaktır. Tengricilik’te iyi bir insan nasıl tanımlanır? İyi insan tanımlanmaz. İyi davranış tanımlanabilir. Bir kişi, salt iyi veya salt kötü olmaz; bu kişinin doğasına aykırı bir durumdur. Ancak davranışlarıyla topluma örnek olan, erdemli, yiğit kişiler saygı görürler. İyi bir kişi olarak değil; genellikle yiğit, bahadur, bilgin, saygın gibi sıfatlar daha ön plandadır. (Türkiye) https://www.instagram.com/p/CjgkUTFq5HV/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
guncelpdfindir-blog · 7 years
Text
Tanrı Dini Şamanizm
Tanrı Dini Şamanizm “Şamanizm” olarak adlandırılan Türklerin eski inancı Tengricilik, günümüzde halen Sibirya ve Orta Asya’da kendi başına bir din olarak sürdürülmektedir. Günümüzde Saha, Hakas, Tuva ve Altay Türkleri ile Moğolların kuzey kolu olan Buryatlar Tengricilik olarak anılan bu dine inanan halklardır.  Ayrıca Kırgızistan, Kazakistan, Moğolistan gibi ülkelerde Tengrici topluluklara rastlanmaktadır. Sayıları gittikçe azalmakla birlikte, bu dinin yaklaşık olarak 650.000 kadar inananı olduğu sanılmaktadır.    “Şamanizm”in, bir din mi, yoksa kökü çok eski çağlara dayanan bir kültür mü olduğu sorunu henüz tam olarak açıklığa kavuşmamıştır. Bugün kabul edilen tez, “şamanizm”in ata ruhlarına ve doğa varlıklarına tapınmaya dayanan eski bir inanç olduğu biçimindedir. Hatta daha ileriye gidip, “şamanizm”in tek tanrılı dinler gibi bir inanç sistemi olmadığı, diğer dinlerden etkilenmiş ve zamanla kendi kültür kimliğini oluşturmuş bağımsız bir kültür  olduğu iddia edilmektedir. Bu iddiada bulunanlara göre “şamanizm”, ilkel doğa tanrılarının gücüne inanmak-tan ortaya çıkmış olan bir olaydır. Çünkü “akademik” ve “bilimsel” araştırmalar yapmış olan Çin, Rusya, İskandinavya ve Amerika kaynaklı bu kesime göre “şamanizm” bir dini sistemin özelliklerini üzerinde taşımadığından dolayı, bir din olarak kabul edilmesi mümkün olmayan, kökü tarihin derinliklerine kadar uzanan köklü bir kültür yumağıdır”.   
Tanrı Dini Şamanizm
0 notes
kamenizm · 2 years
Photo
Tumblr media
Tengricilik’te ibadet nasıl oluyor? Tengricilik'te "farz" diyebileceğimiz bir ibadet çeşidi bulunmamaktadır. TDK'ya göre ibadet, bir dinin buyruklarını yerine getirmek olarak tanımlanmıştır. Diğer birçok yazımızda bahsettiğimiz üzere Gök Tanrı inancı kurumsal bir din değildir; ayrıca insanlara buyruk verecek peygamberlik veya kutsal kitap gibi bir organı da bulunmamaktadır. Bu nedenle ibadet konusunda kesin bir hürriyet söz konusudur. Bu konuda devreye Türk töresi ve Tengri inanç felsefesi girmektedir. İnsanların gerilimlerini azaltmak ve morallerini yükseltmek amacıyla kam, baksı gibi önderler eşliğinde törenler düzenlenir. Bu törenler, insanlar içindeki korkuyu azaltmak, üzüntüyü dindirmek, Tengrisel coşku ve enerjiyi etkinleştirmek için tertiplenir. Cenazeler, doğumlar, evlilikler, toylar, doğa olaylarının etkin olduğu günler bu tip Tengrici törenlerin düzenlendiği, düzenlenmesine insanların 'ihtiyaç duyduğu' dönemlerdir. Ana gaye "ibadet" değil, insanların mutluluğu ve güvenidir. Tengricilik’te ölümden sonraki hayat ile ilgili ne tür inanışlar var? Birçok eski belgeden hareketle, ölüm Türkler için "kötü ruhların işi" değil; bizzat Gök Tengri'nin işidir. Yani öldüren zat, varlık Tengri'dir. Ölüm durumunda Tengri'nin arzusunu ve iradesini kabul etmek uygun olandır. Ölüm Tengri inancına göre oldukça sancılı bir dönemdir. Bu dünyadan, öteki aleme geçiş; ölüm anından başlayan ve en fazla 40 gün devam eden sancılı bir süreçtir. Birden bir ortaya çıkan büyük bir bilinmezlikle yüzleşmek, ruhlarda bunalım yarattığı gibi beyinlerde de bir sorgulama süreci başlatır. Bu sürecin en sağlıklı biçimde en iyi yöntemle değerlendirilmesi için Tengricilik'te bazı uygulamalar vücut bulmuştur. Altını çizmekte fayda var, Türkler için ölümden sonraki yaşam inancı var olsa da, bu 'bilinmez' olarak kabul görülür. (Türkiye) https://www.instagram.com/p/CjgkKJ5qzKc/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
kamenizm · 2 years
Photo
Tumblr media
Tengricilik’in İslam ile ters düştüğü temel nokta nedir? Öncelikle, Tengri inancının yalnızca İslam ile değil bütün dogmatik dinler ile zıtlık oluşturduğunu söylememiz gerekir. İnsanların hayatını, Tanrı ile konuştuğunu iddia eden kişilerin kontrol etmesini; insanların kullaştırılmasını, dinler arası rekabeti ve dinlerin siyasi malzeme olarak kullanılmasını, insanların din ve mezhep gözeterek bölünmesini, kendisi gibi inanmayan kişilerin cezalandırılacağını içeren dinlerin saldırganlıklarını Tengricilik kesinkes reddeder. Bu reddetme sözel bir karşı çıkış değildir, Tengri inancı yukarıda zikrettiğimiz şeyleri bünyesinde barındırmayarak tepkisini koyar. Bu bağlamda cihat anlayışı olan, insanları teslimiyetçi kılan, Tanrı'dan korkmayı öğütleyen, kötülüklerin cezasının 'öteki alemde' verileceğini bildirip kişilerin sorumluluk duygusunu gevşeten bir din özde Tengri inancı ile yakın ve bağdaşır görülemez. Bizim görüşümüzce resmi tarih kitaplarında okutulan "Türklerin eski dini ile İslam çok benzer idi, bu yüzden Türkler kolayca Müslüman oldu" cümlesi gerçek manada bir safsatadır. Neden bir Tengrici İslam’ı reddeder? Tengrici kişi İslam da dahil hiçbir dini ırgalayarak muhalefet içine girmemelidir. Böyle bir şey o kişinin maneviyatını zayıflatır. Daha açık bir şekilde söyleyecek olursak, İslam gibi dogmatik inançlar dini günlük hayatın merkezine alır ve bu Tengrici görüşe ters bir durumdur. Bir dini malzemenin çok fazla kullanılması iyilikten öte kötülük etkisi göstermeye başlar. Dini ögeler az kullanıldığında iyi yönde etkili olmakta; aşırı kullanımda zarar vermeye başlamaktadır. Bu yüzden de Tengri inancında kutsalların isimleri ağza sürekli alınmamakta, dini kıyafetler her zaman giyilmemekte ve Kam günlük hayata müdahale etmemektedir. Dini olan öge, gereklilik olduğunda kullanılmalıdır. Bunların sıklıkla yapılması manevi güçleri zayıflatıp maddi güçleri arttırmaktadır. Örneğin, manevi gücü arttırmak için çalınan davul, sık çalındığında artık insandaki manevi tarafı değil, maddi tarafı yani ak değil kara olanı ortaya çıkarmaya başlamaktadır. Bu Türk'ün tecrübesidir. "Kutsal olanın sadece gerekli zamanlarda, gerektiği kadar uygulanmasını biz tecrübe ettik." (Türkiye) https://www.instagram.com/p/Cjfe4oUIQId/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
zekiyuncuoglu · 5 years
Photo
Tumblr media
Kendisini "DEİST" Olarak İfade Eden TÜrkçülere, Şunu bir kez daha düşünün derim; TÜRKLERİN KADİM İNANÇ SİSTEMİ TANGRİCİLİK, "DEİZM" İle Açıklanamaz; TÜRK Deist Olmaz. Aksine Bu Tanım, Kut'lu Kadim Öz Bağıtın Özünün Doğru Anlaşılmamasına, Yozlaştırılmasına Yol Açabilir. TÜRKLER, SİSTEM OLARAK DİNDEN DAHA GÜÇLÜ KADİM BİR TÖRE ANLAYIŞINA SAHİP OLMUŞ VE TÖREMİZ TÜM UNSURLARI İLE ARACISIZ KURUMSALMIŞTIR DA. ÖYLEYSE DOĞRUSU; "TENGRİCİ, TÖRECİ TÜRK'ÜM" DENMESİNİ ÖNERİRİM. ESEN KALIN TÖRÜG BODUN. #ZEKİYÜNCÜOĞLU ☣️ #KÖKTÜRÜGMANAS 🌀 #KADİM_KÖKTUĞ_ATANMIŞLARI 🌀 (İskenderun, Hatay) https://www.instagram.com/p/B3KbVqqBnJI/?igshid=8sc59s45kyzf
0 notes