#tip 1 diyabet
Explore tagged Tumblr posts
mutluvesaglikli · 1 year ago
Text
2 notes · View notes
ailebebek · 7 months ago
Text
Tumblr media
Her Gün Bir Çocuğa Diyabet Tanısı Koyuluyor!
1 note · View note
cilginfizikcilervbi · 7 months ago
Text
2 Tür Beta Hücresine Sahibiz
2 Tür Beta Hücresine Sahibiz Pankreasta insülin üretin 2 alt türün bulunduğu keşfedildi. Pankreasımızdaki beta hücreleri kan sekeri seviyesinin kontrolü için kaçınılamazdır. Bu hücreler ihtiyaç durumunda glikozun, kandan hücrelere emilmesini tetikleyen kan şekeri hormonu insülini üretirler. Bu şekilde bedende ne az ne de fazla kan şekeri dolaşır. Fakat diyabette bu sistemin dengesi bozulur: Tip…
0 notes
tibbivearomatikbitkiler · 2 years ago
Text
Diyabet tedavisi için şifalı bitkileri keşfet
Diyabet tedavisi için şifalı bitkileri keşfet
Tumblr media
#AlternatifTedavi, #AntidiyabetikBileşikler, #Beslenme, #BitkiBazlıDiyet, #BitkiBazlıIlaç, #BiyoaktifBileşenler, #DiyabetTedavisi, #DiyabetYönetimi, #Fitokimyasallar, #GelenekselTıp, #GestasyonelDiyabet, #Insülin, #KanŞekeri, #KlinikAraştırmalar, #NutrientsJournal, #Obezite, #Sağlık, #ŞifalıBitkiler, #TerapötikPotansiyel, #Tip1Diyabet, #Tip2Diyabet, #TıbbiBitkiler https://is.gd/vNDtDh https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/makaleler/diyabet-tedavisi-icin-sifali-bitkileri-kesfet/
Diyabet tedavisi için şifalı bitkiler ile ilgili araştırma Nutrients Journal’da yayınlanan yakın tarihli bir incelemede araştırmacılar, 20 şifalı bitkiyi, bunların biyoaktif fitokimyasal bileşenlerini, terapötik potansiyelini, etki şekillerini ve diyabet (DM) ile mücadele etme olasılıklarını ve yeteneklerini tanımladılar.
DM, glukoz homeostazisini koruyan pankreatik beta hücrelerinin bozulmuş insülin salınımına, etkisine veya her ikisine bağlı olarak yüksek kan şekeri seviyeleri ile karakterize edilen bir metabolik hastalıktır.
Diyabet prevalansında ve buna bağlı tıbbi harcamalarda beklenmedik bir artış, insanları diyabet yönetimine bütünsel yaklaşımlar benimsemeye yöneltti.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), küresel nüfusun ~%80’inin, özellikle dü��ük ve orta gelirli ülkelerde (LMIC’ler) birinci basamak sağlık hizmeti seçeneği olarak geleneksel tıbbı tercih ettiğini tahmin ediyor. Buna göre Çin Tıbbı, Unani ve Ayurveda dahil olmak üzere birçok geleneksel tıbbi sistem geçerli alternatifler olarak ortaya çıkmıştır.
Bu sistemlerde diyabetle mücadele için şifalı bitkiler (örneğin zerdeçal, sarımsak, soğan, tulsi) kullanılır. Mikroplar ayrıca Actinomycetes türlerinden türetilen bir psödo-oligosakarit olan akarboz gibi anti-diyabetik bileşiklerin kaynağı olarak da potansiyel göstermiştir.
Çalışmalar ayrıca anti-diyabetik özelliklere sahip bazı zehir türevi bileşikleri de tanımlamaktadır. Yayınlanmış literatür, biyoaktif bileşikleri veya fitokimyasalları nedeniyle antidiyabetik özelliklere sahip 800’den fazla şifalı bitkiden bahsetmektedir; üstelik bunların yan etkileri sentetik ilaçlara göre daha azdır.
Hastalık biyolojisi Tip 1 ve tip 2 diyabet (T2D) yaygındır, ancak T2DM vakaların ~%90 ila 95’ini oluşturur. Bunlardan ilki, insülin eksikliği nedeniyle pankreatik β hücrelerinin otoimmün yıkımı olarak kendini gösterir; bu da lipolizi tetikleyerek kandaki serbest yağ asitlerinin seviyesini yükseltir.
Öte yandan, T2DM tipik olarak genetiktir ve beta hücrelerinin insülin salgılama kapasitesinin düşük olmasını ve insülin direncini (IR) tetikleyen obezite ile ilişkilidir. Gestasyonel diyabet, fetal-maternal komplikasyonları artıran başka bir diyabet türüdür.
Diyabet tedavisi için şifalı bitkiler
Hastalarının %50’ye varan oranda organ hasarı ve serebrovasküler hastalıklar da dahil olmak üzere mikro ve makrovasküler komplikasyonlarla karşılaşılmaktadır. Dipeptidil peptidaz-4 (DPP-4) inhibitörleri ve tiyazolidindionlar (TZD’ler) gibi halihazırda mevcut antidiyabetik ilaçlar, vasküler komplikasyonların görülme sıklığını azaltarak çalışır ancak düşük ve düşük gelirli ülkelerdeki milyonlarca insan için daha yüksek oranları nedeniyle bunlara erişilemez.
Çeşitli epidemiyolojik çalışmalar, bitki bazlı diyetlerin, ilaçlara bağımlılığı azaltarak ve diyabetik komplikasyonları önleyerek diyabetin yönetilmesine yardımcı olan fito-bileşenlere sahip olduğunu göstermiştir.
Sebzeler, meyveler, şifalı bitkiler, baharatlar ve sert kabuklu yemişlerdeki fitokimyasalların çeşitliliği çok fazladır. Anti-diyabetik özelliklere sahip flavonoidler, antosiyaninler, saponinler, tanenler ve karotenoidler içerirler.
Sağlık açısından faydalarını, antioksidan, immünomodülatör, antihiperlipidemik, antiinflamatuar ve antihiperglisemik etkilerini farklı organlarda, karaciğerde, bağırsakta, pankreasta, iskelet kasında ve yağ dokusunda farklı mekanik yollar yoluyla gösterirler
Tıbbi bitki bazlı gıdaların antidiyabetik etkileri
Önceki çalışmalar bitki bazlı gıdalardaki fitokimyasalların antidiyabetik etkilerini göstermiştir. Bazı örnekler arasında sarımsaktan allisin, nohuttan flavonoidler, tarçından sinnamaldehit, lahanadan antosiyanidinler, safrandan karotenoidler, çörek otundan timokinon, chilgoza fıstığından organik asitler, antep fıstığından prosiyanidinler, karabiberden alkaloid piperin ve zencefilden kurkuminoidler yer alır.
Klinik öncesi DM modellerinde bitki bazlı gıda ürünleri oksidatif stresin neden olduğu hasarı azaltmış ve insülin sekresyonunu arttırmıştır. Ayrıca lipit profillerinin korunmasına, kan şekeri seviyelerinin düzenlenmesine, LDL’nin azaltılmasına ve HDL kolesterol seviyelerinin arttırılmasına da yardımcı oldular. Ayrıca bunların tüketimi vejetaryen olmayan diyetlere kıyasla besin eksikliklerini önleyebilir.
Ayrıca, aşırı lif tüketimi şişkinlik, gaz vb. gibi sindirim sorunlarını önleyebilir. Nigella sativa gibi bitki bazlı diyetlerin çoğu iyi tolere edilmesine ve yüksek dozlarda toksik olmamasına rağmen, bu nedenle dengeyi korumak önemlidir. .
Yapı-aktivite ilişkisi (SAR) çalışmaları, şifalı bitkilerde bulunan çok çeşitli biyoaktif bileşiklerdeki küçük modülasyonların antidiyabetik aktiviteyi nasıl modüle edebildiğinin anlaşılmasına yardımcı olmuştur.
SAR analizi, örneğin Zingiber officinale ve Piper nigrum gibi şifalı bitkilerden elde edilen alkaloitlerin antidiyabetik ilaç keşfi için giderek daha önemli hale geldiğini göstermiştir. Tıbbi bitki bazlı gıdaların kullanımı çok eskilere dayanmaktadır. Ancak istenmeyen yan etkilere ve etkileşimlere neden olabileceğinden bunları sentetik antidiyabetik ilaçlarla birlikte tüketmenin güvenliğine ilişkin yeterli bilimsel kanıt yoktur.
Ayrıca, bunları daha yüksek miktarlarda tüketmenin güvenliği ve sağlık üzerindeki uzun vadeli etkileri konusunda kanıtlar eksiktir. O zamana kadar, fitokimyasalların in vitro olarak umut verici antidiyabetik aktivite göstermiş olmasına rağmen, insanların DM tedavisi için şifalı bitkileri kullanırken dikkatli olmaları gerekmektedir . Gelecekteki yüksek kaliteli klinik araştırmalar bunların etkinliğini daha da doğrulayabilir ve terapötik indekslerini oluşturabilir.
Şifalı bitkilerden elde edilen fitokimyasalların etkinliği, bunların etki şekli, farmakokinetiği ve olası olumsuz etkileri hakkında daha fazla bilgi, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde DM yönetimi için yeni, daha uygun maliyetli bitki bazlı ilaçların geliştirilmesine yol açabilir.
0 notes
durutanhaber · 18 days ago
Text
Göbeğe Veda Etmenin Sofradan Başlayan 8 Yolu
Karın bölgesindeki yağlanma sadece estetik bir problem değil; ciddi sağlık sorunlarının habercisi de olabilir. Özellikle visseral yağlar, kalp hastalıkları ve tip 2 diyabet gibi risklerle doğrudan ilişkilidir. Peki, egzersiz kadar önemli olan beslenme alışkanlıklarınızı değiştirerek bu yağlardan nasıl kurtulabilirsiniz? İşte sofranızı yeniden şekillendirecek 8 etkili öneri… 1. Şekerle…
0 notes
pazaryerigundem · 28 days ago
Text
Kocaelililer sağlıklı yaş alıyor
https://pazaryerigundem.com/haber/228433/kocaelililer-saglikli-yas-aliyor/ -
Kocaelililer sağlıklı yaş alıyor
Tumblr media
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin 65 yaş üstü vatandaşlara tahsis ettiği Saygınlar Kulübü’nde “Sağlıklı Yaş Alma” günleri düzenleniyor
KOCAELİ (İGFA) – Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin 65 yaş ve üzeri vatandaşlar için hizmete sunduğu Saygınlar Kulübü sağlıklı yaş alma günleri düzenliyor. Kocaeli’nin eli öpülesi büyüklerine yeni bir sosyal alan sunan merkez, bireylerin sosyal yaşamdan kopmadan sağlıkla yaş almalarını sağlıyor.
Kocaeli’nde 65 yaş ve üzeri vatandaşlara sosyal yaşamın kapılarını açan Saygınlar Kulübü’nde sağlıklı yaş alma günleri düzenleniyor. Güne şeker ve tansiyon ölçümüyle başlayan Kocaeli’nin büyüklerine burada yaptırılan egzersizlerle daha sağlıklı bir yaşam için destek veriliyor. Sağlık eğitimlerinin verildiği Saygınlar Kulübü’nde vatandaşların her hafta farklı bir konuda bilinçlenmesi sağlanıyor.
DİYABETE DİKKAT ÇEKİLDİ
65 yaş üstü için risk teşkil eden konuların ele alındığı eğitimlerde sağlık çalışanları, 65 yaş üstü büyüklerimize diyabet hakkında eğitim verdi. Tip 1 ve tip 2 diyabetin detaylı bir şekilde anlatıldığı eğitimde yaşa bağlı hipogliseminin önemine dikkat çekildi. Eğitimlerde şeker ölçümü sonrası değerlerinde anormallik görülen büyüklerimiz, profesyonel destek almaya yönlendirildi. Saygınlar Kulübü’nde şeker ve tansiyon ölçümü ile başlayan gün, egzersizin ardından eğitimle devam ediyor.
Tumblr media
65 yaş üstü bireylerde bağımsızlığı korumak, düşme riskini azaltmak, yaşam kalitesini artırmak ve fiziksel-ruhsal sağlığı desteklemek amacıyla sürdürülen egzersiz programları da hız kesmeden devam ediyor. Büyüklerimizin fiziksel kapasitesi, mevcut hastalıkları ve ihtiyaçları doğrultusunda planlanan programlarda yavaş ve kontrollü bir şekilde ilerleniyor. Isınma hareketleri ile başlanan egzersizde denge ve güçlendirme çalışmaları ile devam ediliyor.
VATANDAŞ HİZMETTEN ÇOK MEMNUN
65 yaş üstüne tahsis edilen Saygınlar Kulübü ile il genelinde aktif yaşlanmayı amaç haline getiren Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli’nin büyüklerine sanattan spora, spordan sağlıklı beslenmeye kadar her alanda destek vermeye devam ediyor. Sosyalleşirken eğlenen, eğlenirken bilgilenen 65 yaş ve üzeri vatandaşlar verilen hizmetten son derece memnun olduklarını belirtiyor.
Tumblr media
0 notes
sifatipmerkezi · 1 month ago
Text
Şeker Hastalığı - Diyabet Nedir? Diyabet Belirtileri Nelerdir?
Şeker Hastalığı - Diyabet Nedir?
Diyabet, pankreasın yeterince insülin üretmemesi ya da üretilen insülinin etkili kullanılamaması sonucu ortaya çıkan, kronik bir metabolizma hastalığıdır. Bu durum, kandaki glukoz seviyesinin kontrolsüz bir şekilde yükselmesine neden olur. Kan şekeri yüksekliği, vücudun birçok sistemini etkileyebilir ve uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Tumblr media
Diyabet nedir diye merak edenler için en basit tanım, glukoz metabolizmasının bozulmasıdır. Normalde besinlerden alınan karbonhidratlar vücutta glukoza dönüşür ve insülin hormonu sayesinde hücreler tarafından enerji olarak kullanılır. Ancak diyabet hastalarında bu süreç düzgün işlemez. İnsülinin yetersizliği veya etkisizliği, glukozun hücrelere giremeyip kanda birikmesine neden olur. Bu da şeker hastalığının temelini oluşturur. Bu hastalık sinsi ilerleyebileceği gibi, erken evrede tespit edilmediğinde ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Şeker hastalığı, tedavi edilmediğinde kalp, böbrek, göz ve sinir sistemini etkileyerek yaşam kalitesini düşürür. Bu nedenle erken tanı ve düzenli kontrol hayati öneme sahiptir.
Şeker Hastalığı Kimlerde Görülür?
Şeker hastalığı genellikle genetik yatkınlığı olan bireylerde, fazla kilolu kişilerde ve fiziksel aktivitesi düşük olanlarda daha sık görülür. Ayrıca yaş ilerledikçe diyabet riski de artar. Özellikle 40 yaş üstü bireylerde tip 2 diyabetin görülme olasılığı daha yüksektir.
Diyabet nedir ve kimlerde görülür denildiğinde, ailesinde şeker hastalığı olan bireylerin daha dikkatli olması gerekir. Bunun yanı sıra, hipertansiyon, yüksek kolesterol, gebelik şekeri (gestasyonel diyabet) öyküsü ve polikistik over sendromu gibi durumlar da riski artırır. Hareketsiz yaşam tarzı, sağlıksız beslenme ve aşırı stres de diyabet gelişiminde önemli rol oynar.
Günümüzde çocuklarda ve gençlerde bile diyabet vakalarına rastlanabilmektedir. Özellikle obezite oranlarının artmasıyla birlikte, tip 2 diyabetin genç yaşlarda da görülmeye başlaması endişe vericidir.
Şeker Hastalığı Çeşitleri Nelerdir?
Hastalığın türlerini bilmek tanı ve tedavi açısından önemlidir. Şeker hastalığı temel olarak tip 1 diyabet, tip 2 diyabet ve gestasyonel diyabet olarak üçe ayrılır. Tip 1 diyabet genellikle çocukluk veya gençlik döneminde başlar ve pankreas hiç insülin üretmez. Bu nedenle hastalar ömür boyu insülin enjeksiyonuna ihtiyaç duyar.
Tip 2 diyabet ise en yaygın görülen şeker hastalığı türüdür. Bu tipte pankreas insülin üretir ancak vücut bu insülini etkili şekilde kullanamaz. Genellikle yaşam tarzına bağlı gelişir ve kilo kontrolü, beslenme düzeni, egzersiz gibi önlemlerle kontrol altına alınabilir. Tip 2 diyabet daha sinsi ilerler, bu nedenle belirtiler fark edildiğinde hastalık çoğunlukla ilerlemiş olur.
Gestasyonel diyabet, gebelik sırasında ortaya çıkan geçici bir diyabet türüdür. Hamilelikte hormonların etkisiyle insülin direnci gelişebilir ve bu durum kan şekerinin yükselmesine neden olur. Bu tür diyabet doğumdan sonra genellikle kaybolur, ancak annenin ileride tip 2 diyabet geliştirme riski artar.
Diyabet Belirtileri Nelerdir?
Şeker hastalığı belirtileri çoğu zaman fark edilmeyebilir ya da başka rahatsızlıklarla karıştırılabilir. En sık görülen belirtiler arasında sık idrara çıkma, aşırı susuzluk, ani kilo kaybı, halsizlik ve yorgunluk yer alır. Ayrıca bulanık görme, sık enfeksiyon geçirme, ciltte kuruluk ve geç iyileşen yaralar da şeker hastalığı belirtileri arasındadır.
Diyabet nedir ve belirtileri nelerdir denildiğinde, bu hastalığın sinsi ilerleyebileceği unutulmamalıdır. Tip 2 diyabet genellikle yıllarca hiçbir belirti vermeden ilerleyebilir. Bu süreçte kandaki yüksek glukoz seviyesi iç organlara zarar vermeye başlamış olabilir. Bu nedenle risk grubundaki bireylerin düzenli olarak kan şekeri ölçümü yaptırması tavsiye edilir.
Çocuklarda görülen tip 1 diyabetin belirtileri ise daha hızlı ortaya çıkar. Sık idrara çıkma, geceleri alt ıslatma, aşırı açlık ve susuzluk hissi, davranış değişiklikleri ve halsizlik gibi belirtiler görülebilir. Diyabet nedir ve çocuklarda nasıl fark edilir konularında bilinçli olmak, erken müdahaleyi kolaylaştırır.
Şeker Hastalığı (Diyabet) Tanısı Nasıl Konulur?
Şeker hastalığı tanısı, genellikle açlık kan şekeri, tokluk kan şekeri ve HbA1c testi gibi laboratuvar tetkikleriyle konur. Açlık kan şekeri 126 mg/dL’nin üzerinde ise veya HbA1c değeri %6,5 ve üzerindeyse, diyabet tanısı düşünülür.
Tanı koymak için doktorlar bazen oral glukoz tolerans testi (OGTT) de uygulayabilir. Bu testte, hastaya şekerli bir sıvı içirilir ve ardından belirli aralıklarla kan şekeri düzeyi ölçülür. Bu yöntem, gizli şekeri veya diyabete yatkınlığı tespit etmede oldukça etkilidir. Diyabet nedir ve tanı yöntemleri nelerdir sorularını öğrenmek, hastalığı kontrol altına almak açısından büyük önem taşır.
Tanı sürecinde aile öyküsü, yaşam tarzı ve hastanın diğer sağlık sorunları da değerlendirilir. Erken teşhis, diyabetin yol açabileceği komplikasyonları önlemek açısından kritik bir adımdır. Bu nedenle, şeker hastalığı belirtileri taşıyan bireylerin zaman kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurması gerekir.
Şeker Hastalığının Yol Açabileceği Komplikasyonlar Nelerdir?
Kontrolsüz diyabet, kalp ve damar hastalıkları, böbrek yetmezliği, sinir hasarı (nöropati) ve görme bozuklukları gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Kandaki yüksek glukoz, damar yapısını bozarak bu tür komplikasyonların gelişmesine neden olur.
Şeker hastalığı belirtileri ile zamanında müdahale edilmezse, ayak ülserleri, enfeksiyonlar ve amputasyon gibi ciddi sonuçlar da ortaya çıkabilir. Diyabetik retinopati adı verilen göz hastalığı ise körlüğe kadar gidebilir. Bu nedenle düzenli göz muayeneleri ve ayak bakımı, diyabet tedavisinde önemlidir.
Komplikasyonları önlemek için kan şekeri düzeyinin dengede tutulması, düzenli takip ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarının sürdürülmesi gereklidir.
Diyabet Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Tip 1 diyabet tedavisinde insülin enjeksiyonu zorunludur. Tip 2 diyabet hastalarında ise yaşam tarzı değişiklikleri, diyet, egzersiz ve ağızdan alınan ilaçlarla kan şekeri kontrol altına alınabilir.
Şeker hastalığı belirtileri fark edildiğinde, doktor kontrolü ile tedavi süreci başlar. Tedavide esas amaç, kan şekeri seviyesini normal aralıkta tutarak komplikasyon riskini azaltmaktır. Bunun için kişiye özel tedavi planı oluşturulur. İlaç veya insülin tedavisinin yanı sıra, düzenli fiziksel aktivite de kan şekeri kontrolüne katkı sağlar.
Diyabet nedir ve nasıl tedavi edilir sorularına verilecek yanıtlar, bireysel farklılıklara göre değişiklik gösterebilir. Bu nedenle diyabet yönetiminde kişiye özel yaklaşım benimsenmelidir. Hastaların düzenli aralıklarla kan şekeri ölçümü yapması ve doktor kontrollerini aksatmaması büyük önem taşır.
Şeker Hastalığından Korunmak için Neler Yapılmalı?
Diyabet nedir kadar önemli bir diğer konu da hastalıktan korunma yollarıdır. Şeker hastalığı, özellikle tip 2 diyabet, büyük oranda önlenebilir bir hastalıktır. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve ideal kilonun korunması, diyabetten korunmada başlıca önlemlerdir.
Stres yönetimi, kaliteli uyku ve düzenli sağlık kontrolleri de şeker hastalığı riskini azaltır. Özellikle risk grubundaki bireylerin yaşam tarzlarını gözden geçirmeleri gerekir.
Ayrıca işlenmiş gıdalardan uzak durmak, şekerli içecekleri sınırlamak ve lifli besinlere ağırlık vermek de korunmada etkilidir. Şeker hastalığı belirtileri görülmeden önce önlem almak, hastalığın ortaya çıkmasını engelleyebilir.
Şeker Hastalığında Doğru Beslenme Nasıl Olmalıdır?
Şeker hastalığında beslenme, tedavinin temel taşlarından biridir. Karbonhidrat içeriği dengelenmiş, protein ve lif açısından zengin bir diyet önerilir. Glisemik indeksi düşük gıdalar tercih edilmelidir.
Ara öğünlerle birlikte kan şekeri dengesi sağlanabilir. Ayrıca bol su tüketimi, porsiyon kontrolü ve öğün düzeni, diyabetli bireyler için oldukça önemlidir. Şeker hastalığı belirtileri kontrol altına alınsa bile, beslenme düzeni bozulmamalıdır.
Diyabet nedir ve nasıl beslenilmeli soruları, hastaların yaşam kalitesini doğrudan etkiler. Diyetisyen desteği alınarak hazırlanan kişiye özel beslenme planları, kan şekeri kontrolünde önemli rol oynar. Böylece hem sağlıklı kilo kontrolü sağlanır hem de komplikasyon riski azaltılır.
Özel Pendik Şifa Tıp Merkezi Dahiliye Hizmeti
Pendik Şifa Tıp Merkezi, şeker hastalığı belirtileri konusunda bilinçlendirme yapan profesyonel sağlık hizmetleri sunar. Dahiliye uzmanları, diyabet tanısı, tedavisi ve takibi konusunda hastalara bireysel yaklaşım sergiler.
Merkezde yapılan kan testleri, glukoz ölçümleri ve ileri tetkikler sayesinde diyabet tanısı hızlı ve güvenilir şekilde konulabilir. Hastalığın seyrine göre medikal tedavi planı oluşturularak hem kısa vadeli hem de uzun vadeli kontrol hedeflenir.
Özellikle diyabet nedir ve nasıl yönetilir konusunda bilgi almak isteyen bireyler, Özel Pendik Şifa Tıp Merkezi’nin deneyimli uzmanlarından destek alabilir. Merkezde sağlanan eğitim, beslenme danışmanlığı ve takip hizmetleri sayesinde hastalar bilinçli şekilde diyabetle baş edebilir.
0 notes
canligundemhaberleri · 3 months ago
Text
Diyabet Hastaları için Oruç Tutma Rehberi
Tumblr media
Diyabet Hastaları Oruç Tutabilir mi?
Tumblr media
Diyabet hastaları oruç tutma konusunda çeşitli endişelerle karşılaşabilirler. Oruç tutan diyabet hastalarının dikkat etmesi gereken hususlar, Liv Hospital Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Seda Turgut tarafından ayrıntılı bir şekilde ele alındı. Ramazan ayında oruç tutmak, diyabetli bireyler için özel bir dikkat ve planlama gerektirir. Uzun süreli açlık, beslenme saatlerindeki değişiklikler ve uyku düzeninde meydana gelen bozulmalar, vücudun sirkadiyen ritmini etkileyebilir. Bu değişiklikler, stres hormonlarının artışına yol açarak kan şekerinde ani dalgalanmalara neden olabilir.
Tumblr media
Diyabetli bireylerde, oruç süresince hiperglisemi, diyabetik ketoasidoz, dehidratasyon ve tromboz gibi ciddi komplikasyon riskleri artarken, daha önceki dönemlere kıyasla daha sık ve ağır hipoglisemi atakları ile karşılaşma olasılığı da yükselmektedir. Bu nedenle, oruç tutmayı düşünen diyabet hastalarının, güncel kılavuzlar ışığında doktorlarıyla birlikte sağlık durumlarını değerlendirmeleri ve oruç tutmaya başlamadan 1-2 ay önce uygun bir planlama yapmaları hayati önem taşır.
Tumblr media
RAMAZAN'DA DİYABET YÖNETİMİ İÇİN ÖNERİLER: - 1. Hekim Kontrolü ve Risk Değerlendirmesi: Oruç tutmayı planlayan diyabet hastaları, ramazan öncesinde mutlaka bir hekim kontrolünden geçmelidir. Hekim, hastanın diyabet tipini, kullandığı ilaçları, kan şekeri kontrol düzeyini, mevcut diyabetik komplikasyonlarını, ek hastalıklarını ve genel sağlık durumunu değerlendirerek oruç tutmanın güvenli olup olmadığını belirleyecektir. - 2. Beslenme Düzeni: - Sahur: Sahur öğünü asla atlanmamalıdır. Protein içeriği yüksek ve tok tutucu gıdalar tercih edilmelidir. Aşırı yağlı ve tuzlu yiyeceklerden kaçınılmalıdır. - İftar: Oruç, hafif bir gıda ile açıldıktan sonra sebze yemekleri, salata, ızgara et veya tavuk gibi dengeli besinlerle devam etmelidir. Kalori ve sıvı alım dengesine dikkat edilmelidir. İftar ile sahur arasında yeterli miktarda su içmeye özen gösterilmelidir. Günde en az 1,5-2 litre su tüketimi önerilir. Kafeinli içecekler (çay, kahve) vücuttan su kaybını artırabileceğinden aşırı tüketimden kaçınılmalıdır. - 3. İlaç Düzenlemesi: Oruç tutarken ilaç dozlarının nasıl ayarlanacağı konusunda mutlaka hekimle görüşülmelidir. İlaçların dozları ve alım saatleri, oruç süresine göre yeniden düzenlenmelidir. Örneğin, günde üç kez alınan ilaçlar, doktor önerisiyle günde iki kez alınacak şekilde ayarlanabilir. - 4. Kan Şekeri Takibi: Oruç sırasında düzenli kan şekeri ölçümü yapılmalıdır. Kan şekeri ölçümü orucu bozmaz ve hipoglisemi veya hiperglisemi durumlarında orucun sonlandırılması gerekebilir. Özellikle sahur öncesi, gün ortası, iftardan hemen önce ve iftardan 2 saat sonra kan şekeri ölçümü yapılması önerilir. - 5. Fiziksel Aktivite: Ramazan ayında fiziksel aktivite yaparken zamanlamaya ve şiddetine dikkat edilmelidir. Oruç tutarken yapılan egzersiz, hipoglisemi riskini artırabilir. Bu nedenle, hafif tempolu yürüyüşler iftardan sonra tercih edilmelidir. Ağır egzersizlerden kaçınılmalıdır. - 6. Hipoglisemi ve Hiperglisemi Belirtileri: - Hipoglisemi Belirtileri: Titreme, terleme, karıncalanma hissi, çarpıntı, karın veya baş ağrısı, görmede bulanıklık, konuşma zorluğu. - Hiperglisemi Belirtileri: Ağız kuruluğu, sık idrara çıkma, baş ağrısı, aşırı yorgunluk. Bu belirtiler ortaya çıktığında kan şekeri ölçülmelidir. Kan şekeri 300 mg/dL veya diyabetik ketoasidoz belirtileri (ağız kuruluğu, keton kokulu nefes, derin-soluk alma, şuur bulanıklığı) ortaya çıkarsa acilen tıbbi yardım alarak oruç sonlandırılmalıdır. - 7. Oruç Tutması Sakıncalı Olan Diyabetliler: Bazı diyabetli bireyler yüksek riskli kabul edilir ve ciddi hayati riskler nedeniyle oruç tutmaları önerilmez: - Tip 1 diyabetliler - Sık hipoglisemi yaşayan veya hipoglisemi farkındalığı azalmış bireyler - Kan şekeri kontrolü bozuk olanlar - İleri yaşta, yalnız yaşayan ve ek hastalıkları olan diyabetliler - Ciddi böbrek yetmezliği veya diyaliz hastaları - Hamile diyabet hastaları - Yakın zamanda diyabetik koma, hipoglisemi veya hiperglisemi nedeniyle hastaneye yatmış bireyler - İleri derecede kalp, damar hastalığı veya inme öyküsü olanlar - Ağır fiziksel işte çalışan diyabetliler Diyabetli bireylerin Ramazan ayında sağlıklarını koruyarak oruç tutabilmeleri için hekim kontrolü, beslenme düzeni, ilaç ayarlamaları ve kan şekeri takibi büyük önem taşımaktadır. Sağlığınızı riske atmadan bilinçli bir şekilde hareket etmek, bu süreçte en doğru yaklaşım olacaktır. Read the full article
0 notes
alittlefurtheroutoftheway · 4 months ago
Text
EKER HASTALARI İÇİN RAMAZAN AYINA ÖZEL KRİTİK UYARI
Doruk Hastaneleri Dahiliye Uzmanı Dr. Hakan Akay, ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutmayı planlayan diyabet hastalarına kritik uyarıda bulundu. Dahiliye Uzmanı Dr. Hakan Akay, özellikle tip 1 diyabet hastalarının hayati risk taşıdığı için oruç tutmamaları gerektiğini belirterek, “Tip 1 diyabet hastaları, oruç tutmaya kalkışırsa ölümle sonuçlanabilecek hipoglisemik koma veya ketoasidoz…
0 notes
cafemedyam · 4 months ago
Text
DİYABET TÜRÜ KALP KRİZİ VEYA FELÇ RİSKİNİ ETKİLİYOR
Tip 1 ve tip 2 diyabet hastalarında kalp ile ilgili olayların riski farklıdır Yeni bir araştırma, tip 1 diyabetlilerin tip 2 diyabetlilere kıyasla felç veya kalp krizi gibi kardiyovasküler bir olay yaşama riskinin daha düşük olduğunu buldu. İki durum arasındaki temel farkı vurguluyor ve gelecekteki tedavilere rehberlik edebilecek içgörüler sağlıyor. Hem tip 1 (T1D) hem de tip 2 diyabet…
0 notes
altinbilgiler · 5 months ago
Text
Diyabetle Sağlıklı Ömür: Riskleri Tanıyın, Sıhhatinizi Koruyun!
Diyabet Nedir? Diyabet, insülinin kâfi üretilememesi, tesirinin zayıf olması ya da her iki durumun bir ortada bulunması nedeniyle bedende kan şekeri istikrarının bozulduğu bir metabolik bozukluktur. Bu süreç, genetik yatkınlık, ömür biçimi faktörleri, obezite ve çevresel etkenlerle birleşerek hastalığın gelişimini tesirler.  Tip 1 Diyabet Genellikle ani ve süratle gelişir. Çoklukla 30 yaşından…
0 notes
gundembuca · 5 months ago
Text
Görkem Duman ’dan diyabetli üniversite öğrencilerine müjde
Tumblr media
  Buca Belediye Başkanı Mimar Görkem Duman’ın hayata geçirdiği Diyabet Sensörü Destek Programı’nın kapsamı genişletildi. Belediye Başkanı Duman, ilk etapta 0-18 yaş için başlatılan programdan artık Buca’da öğrenim gören diyabet hastası üniversite öğrencilerinin de yararlanacağını söyledi.
Tumblr media
Görkem Duman Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in, Tip 1 diyabet hastaları için çağrıda bulunduğu Diyabet Sensörü Destek Programı’nı hayata geçiren öncü belediyelerden Buca Belediyesi, ilçede yaşayan 72 Tip 1 diyabet hastası çocuğa diyabet ölçüm sensörlerini geçtiğimiz günlerde törenle dağıttı. İzmir Awards 2024 Yılın Enleri Ödül Töreni’nde “Yılın Sosyal Sorumluluk Projesi” ödülünü alan çalışmanın kapsamını genişlettiklerini müjdeleyen Buca Belediye Başkanı Mimar Görkem Duman, bundan sonra Buca’da yaşayan Tip 1 diyabet hastası üniversite öğrencilerinin de diyabet ölçüm sensörlerine ücretsiz olarak kavuşacaklarını açıkladı. “DAHA EŞİT BİR DÜNYA YARATMAYA ÇALIŞIYORUZ” Diyabetli çocuk ve gençler için daha eşit bir dünya yaratma hedefiyle çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, şunları söyledi: “Daha önce tüm Türkiye'de örnek gösterilen projelerden biri olarak, 18 yaş altındaki Tip 1 diyabet hastası çocuklarımız için Diyabet Sensörü Programı'nı başlatmıştık. Bu çalışma ulusal ölçekte bir ödüle de değer bulunmuş ardından da Sosyal Güvenlik Kurumu 18 yaş altındaki çocuklar için diyabet sensörü uygulamasına başlamıştı. Konunun ülke geneline yayılmasına ve çocuklarımızın hayatını kolaylaştırmasına katkı sağladığımız için oldukça mutlu olmuştuk. Şimdi de projemizi genişleterek Buca’mızda üniversite okuyan diyabet hastası gençlerimize de bu sensörlerden dağıtma kararı aldık. Umarım bu çalışmamız da örnek alınır ve tüm yurda yayılır.” Read the full article
0 notes
eminsoydandogru · 6 months ago
Text
Vedat ışıkhan'dan Tip 1 Diyabet hastalığı açıklaması
0 notes
durutanhaber · 25 days ago
Text
Bilinmeyen Diyabet Tehdidi: Tip 5 Diyabet Hakkında Şaşırtıcı Gerçekler
Yetersiz beslenmenin çocuklukta başlayan etkileri, yıllar sonra nadir ama ciddi bir diyabet türü olan Tip 5 diyabetin kapısını aralayabilir. Görünmeyen tehlike: Tip 5 nedir? Tip 1 ve Tip 2 diyabetten farklı bir yapıya sahip olan Tip 5 diyabet, uzun yıllar boyunca bu iki yaygın tipten biri sanıldı. Ancak son araştırmalar, bu hastalığın pankreas gelişiminde yaşanan yapısal bozukluklardan…
0 notes
pazaryerigundem · 30 days ago
Text
Muğla'da engelsiz uçurtmalar gökyüzünü renklendirdi
https://pazaryerigundem.com/haber/228142/muglada-engelsiz-ucurtmalar-gokyuzunu-renklendirdi/ -
Muğla'da engelsiz uçurtmalar gökyüzünü renklendirdi
Tumblr media
Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin Akyaka’da düzenlediği 3. Engelsiz Uçurtma Şenliği, 400 engelli birey ve ailesini buluşturdu. Uçurtmalar, atölyeler ve tekne turlarıyla engeller unutuldu.
BURSA (İGFA) – Muğla Büyükşehir Belediyesi, Engelliler Haftası kapsamında Akyaka’da 3. Engelsiz Uçurtma Şenliği’ni düzenledi. 10-16 Mayıs’ta kortej yürüyüşü ve çelenk töreniyle başlayan etkinlikler, Engelsiz İzciler Bando Takımı’nın gösterisiyle renklendi. Akyaka sahilindeki şenliğe, Menteşe, Milas, Fethiye, Bodrum gibi ilçelerden Kısa Mola Merkezi üyeleri dahil yaklaşık 400 kişi katıldı.
Engelli bireyler, uçurtma uçurarak gökyüzünü süsledi. Çiçek dikimi, taş boyama, yüz boyama, linol baskı gibi atölyeler, müzikli gösteriler ve Azmak turuyla keyifli anlar yaşandı. Akyaka Azmak Taşıyıcılar Kooperatifi’nin ücretsiz tekne turları etkinliğe renk kattı.
Tumblr media
Muğla Tip-1 Diyabet Derneği Başkanı Neşe Şahin, “Başkan Ahmet Aras her zaman yanımızda” dedi. Bodrum İşitme Engelliler Derneği’nden Gülsem Talay, belediyenin duyarlılığına teşekkür etti. Muğla Engelliler Derneği Başkanı Emine Çakıroğlu, şenliğin sosyalleşme için önemini vurguladı. Katılımcılar Sibel Türk ve Hümeyra Taşçı, etkinliklerin engelleri unutturduğunu ve çocuklarının mutluluğunu ifade etti.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, “Engelsiz bir Muğla, bizim sorumluluğumuz. Kısa Mola Merkezlerimizle destek sunuyor, bu şenlikle umut ve dayanışmayı güçlendiriyoruz. El ele çalışmaya devam edeceğiz” dedi. Sosyal Hizmet Uzmanı Zeliha Balık, 400 katılımcıyla gerçekleşen şenliğin kapsayıcı ruhunu vurguladı.
Tumblr media
0 notes
huseyinmeric01 · 6 months ago
Text
Tumblr media
🔴MALATYA AK PARTİ TEŞKİLATI🔴
🌹❤️🇹🇷❤️🌹
@Akparti KURUCUSU CUMHURBAŞKANIMIZ
Sn: @RTErdogan
18 yaş altındaki tip 1 diyabet hastası evlatlarımız için sensörlü cilt altı glikoz izlem cihazlarını Sosyal Güvenlik Kurumumuz tarafından geri ödeme kapsamına alıyoruz.
Acil şifa dileklerimle evlatlarımıza ve ailelerine hayırlı olsun.
🌹❤️🇹🇷❤️🌹
#sonnefesekadarakparti
#sonnefesekadarerdoğan
#malatyaakpartiteşkilatı
0 notes