#tiptime

[iamsorryy]

Yaşadığım her şey ama her şey bana küçücük hissettirdi. Konuştuğum herkes gözlerimin önünde devleşirken ben yerin dibine girdim. Herkes çok güzeldi,herkes çok zekiydi,herkes parlıyordu. Ben ise yoktum,varsam bile miniciktim işte...Kimsenin beni göremeyeceği kadar küçük,kimsenin beni göremeyeceği kadar dikkat çekmeyen bir tiptim her zaman...

[yildizimsinn]

abiii bir ara dehset felaket oynardim o oyunu niye hatirlattin simdi uzun uzun overthinking yapicam bu konu uzerine uakansuxkxnhx

yaa ciddenn kac senelik hesabimdi bugun girmeye calistim hesap kapanmis tt tiptim bide dunyanin parasini yatiriyodum dğwlsğwksşwmsaş beraber overthinglenelim

[sessizozgurluk]

Bi ilkokul arkadaşım intagramda ekliymis vaktimi bu saatte nasıl harcasam diye düşünürken onun takipçi listesine bakarken buldum kendimi tüm ilkokulu ortaokul arkilerimiz var jaja ben o çağlarda o kadar mal bi bebeydimki bunu bilen insanlarla iletişim kurmak istemem ya ama bi yandan silik bi tiptim beni hatirliyorlar midir diye takip edesim de geldi neyse mk hepsi hayvan gibi guzellesmis yakışıklı olmuş evlenmiş nisanlanmis filan.. benim hayata bak mk camdan bakınca hala o okuduğum okulun çatısı gözüküyor

[adl1bbed]

Chen Ruobing and I - 13. Bölüm

Üniversiteye girdikten sonra hayata dair harika olan şey bağımsız yaşamanın getirdiği rahatlık ve özgürlük değil, değerlerin çeşitliliğiydi. Belki de içimde çok fazla asi bir tuh taşıdığım için, üniversiteye girdikten sonra cennete düşmüş gibi oldum; çeşitli yollarla oynanabilecek bir oyun gibiydi. Notlar artık tek değerlendirme kriteri değildi ve insanlar, "Notların kötüyse bir geleceğin yoktur" gibi şeyler söylemiyordu.

Yavaş yavaş farklı bir üniversite hayatı inşa etmemiz yaklaşık bir yıl sürdü. Bazıları öğrenci konseyleri ve gençlik ligi komiteleri gibi çeşitli okul organizasyonlarında aktifti. Belki hoşlarına gidiyordu, belki mezun olduktan sonra fakültede kalmayı umuyorlardı ya da amaçları sadece özgeçmişlerine birkaç güzel ekleme yapmaktı. Bazı insanlar yardım dernekleri, kitap kulüpleri, müzik grupları, drama grupları gibi çeşitli topluluklara tutkuluydu... Bazı insanlar bilgisayar oyunlarına takıntılıydı veya anime bağımlısıydı. Bazılarıysa gerçek hayat deneyimi yaşamak için boş zamanlarını yarı zamanlı işlerde çalışarak ya da staj yaparak geçiriyordu. Flört etmek ise hâlâ önemli bir konuydu, üçüncü ve son sınıflardan bile yurttaki bazı kızlar okulun önünden lüks arabalara biniyordu.

Bu yaşam biçimlerinden hiçbirine tepeden bakmıyordum. Her birinin makul görüşleri var gibiydi ve hepsinin durumu benimkinden daha iyi görünüyordu, kafası karışmış ve kaybolmuş benden.

Daha birinci ya da ikinci sınıftayken ne yapmak istediğini bilen şanslı gençlere karşı derin bir imrenme duygusundan başka bir şey beslemiyordum.

Ne olursa olsun, zorlukları aşıp sonuna kadar gidebilirlerse onlardan etkilenir, en ciddi ve samimi saygılarımı sunardım.

Chen Ruobing de böyle bir insandı. Üniversitede, yorulmadan tüm zamanını kütüphanede ve çalışma salonunda geçiriyordu. Bir zamanlar bu kadar çok çalışmanın onun için sadece bir alışkanlıktan ibaret olduğunu düşünmüştüm, ama sonradan öğrendim ki bundan zevk alıyormuş.

Birbiri ardına mesleki sınavları geçecek, bembeyaz üniformasını giyecek ve mükemmel bir doktor olacaktı. Yıllar sonra yaşıtları ne kadar rahat, zengin ya da boş bir hayat sürerse sürsün, kendini her zaman yapmak istediği şeylere gömecekti.

Üniversite hayatıma kendimi adadığım söylenemezdi. Bölümümdeki etkinliklere katılıyor, sınıf arkadaşlarımla yarışmalara ve çalışmalara katılıyordum. Ayrıca uzun mesafe koşusu, basketbol ve badminton topluluklarına katılmıştım; notlarım ortalamanın altındaydı. Kısacası, yaptıklarım çeşitli görünüyordu, ancak göz dolduran hiçbir şey yoktu— feri sönmüş bir tiptim.

Ama o zamanlar daha açık olmaya başlamıştım, birçok arkadaşım vardı ve yurttaki kızlarla iyi anlaşıyordum. Tsinghua'da "yakın bir arkadaşım" olduğunu biliyorlardı. İlk başta en iyi arkadaşımı göreceğimi söylüyordum ama daha sık gitmeye başladığımda, artık kimse bana inanmadı. Onlardan sakladığım bir erkek arkadaşım olduğundan emindiler ve durmadan muziplik yapıyorlardı. Bana ancak Chen Ruobing ve benim kütüphanede çekilmiş bir resmimizi bulduğumda inandılar. Ama ikinci sınıfın ikinci döneminde, gece sohbetleri sırasında konu bana geldiğinde her zaman, "Çok yakınsınız. Neredeyse iki yıldır her hafta görüşüyorsunuz," diyen birileri oluyordu. Sadece "Mhm" veya "Evet" diyerek karşılık veriyordum. Yeni soruları olduğunu biliyordum ama artık kimse bana muziplik etmiyordu.

İkinci sınıftayken Chen Ruobing ile benim hikayemi yazmaya başladım. Aslında birkaç an, hatırladığım birkaç konuşma ve kafamda düşüncelerimle başıboş dolaşmalarımdan ibaretti. Ama yazmazsam her şeyi unutacağımdan korkuyordum. Kişi her şeyi unutacaksa, bu dünyada yaşamanın amacı neydi ki?

Bu hikayeyi yazdıktan sonra kendimi tamamen fantezilerime verirdim. Söylediğimiz sözler ve aklımdaki parçalar bir şekle bürünmüştü. Gerçeklik benden çok uzaktaydı. Chen Ruobing'in gölgesiyle baş başaydım, denizde süzülüyordum. Bu rüyadan uyandıktan sonra yazdıklarımı okurdum ama hepsinin çok gerçek şeyler olduğunu görürdüm.

Hâlâ yapmaktan hoşlandığım şeylerden biri Chen Ruobing'e okuduğum hikayeleri, hayal ettiğim şeyleri ve aklımda oluşan taslakları anlatmaktı. Kütüphanede konuşamazdık, bu yüzden her akşam yemeğine giderken onu bisikletle alır ve sürerken hikayeler anlatırdım. Bazen üzülürdü ya da aklında canlanacak bir şekilde anlattığımda uzun süre susardı.

Kafamı çevirip, "Dinliyor musun?" diye bağırdım.

O ise alakasız bir şekilde, "Düşünüyorum!" diye cevap verdi.

İşte o zaman içimde belli bir his belirmişti— o ve ben gerçeklikte değil, yazdığım hikayelerde yaşıyorduk.

[lifewithcasti]

TipTime💡 I still like to use an eyelash curler to curl my itty bitty lashes! I like to warm this baby up with a 3 second shot of warm air to set the curl in my lashes! 👀 My other tip is to apply mascara to the backs of your lashes too, to add that extra va va voom!! Also look down when applying it to the top and wiggle & twirl it on!🖤 #tiptime #makeuptíps #lashtips #lashtime https://www.instagram.com/p/CB-7nRvhWp_/?igshid=otk0r8cbo7d7

[bbellium]

hemen yarına doktorla bi first date ayarladım onunla bi piyasaya giriş yapalım gerisi gelir artık dedim ay noldu bana anlamadım insan görmemek için markete gitmek istemeyen bi tiptim ben şimdi tuttuğum insanı alıp evde besleyesim geliyor

[ruhuuzaydaa]

Sessiz sakin duran biriydim, belki biraz da soğuk bir tiptim. Senin hiç dikkatini çekmedim.

[viiatasr]

Ben siyah ve beyazdım. İyiydim ve kötüydüm. Bir gülümseme ve bir gözyaşıydım. Kişiliğimin yerine oturmadığının farkındaydım. Ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün nasihatini hiçbir zaman yerine getirememiştim. Umursamazın teki gibi görünürdüm ama en ufak bir ayrıntıyı bile karşıma oturtup saatlerce o ayrıntıyla tartışırdım.

Nedenler vardı, sebep aramalar... Belki de biraz asi ve kabullenemeyen bir tiptim. Sanırım hayatımdan kopan en büyük parça ve beni yerle bir eden kilit unsur tam olarak buydu.

[ibnulharezmi]

Bir ev, bir adam ve bir duruş. İşte film yapmaya fazlasıyla yetecek malzemeler. Sinemaya olan tutkum babamla ilkokul 3'teyken gittiğimiz bir film ile başladı. Filmi hayal meyal hatırlıyorum ama o atmosferin beni ne kadar çok etkilediğini asla unutmuyorum. Daha sinema için bilet alırken başlamıştı şaşkınlığım. Etrafta boy boy posterler cafcaflı ve bir o kadar da etkileyici bir giriş ve bilet satan ablalar. Kapıdan girip üst kata çıkmıştık. Salonun kapısı tahtadan içe ve dışa dönebilen yaylı bir yapıdan oluşuyordu. Kapıdan içeri girdiğimizde karşımda kocaman ama gerçekten çok büyük bir perde görmüştüm. O kadar büyük bir perdeydi ki -o zamanlar 78 ekran tüplü televizyon bize baya büyük gelirdi- "Burada nasıl bir şey seyredebiliriz ki baba?" diye sormuştum babama. O da benim heyecanımı görünce gülümsemişti. O güne kadar çizgifilmler, kemal sunal filmleri ve televizyonda yayınlanan birkaç dizi haricinde bişey izlememiştim. İlk defa büyüklerin izlediği bir filme sinemada gitmek beni bayağı büyük ve olgun hissettirmişti. Zaten yaşımdan büyük laflar etmeyi oldum olası seven ve öyle davranan bir tiptim. Sinema salonunun ciddiyetine hemen adapte olmuştum. Birden ışıklar kapandı ve reklamlar ardından da fragmanlar oynamaya başladı. O kadar heyecanlıydım ki hepsini ses çıkartmadan dikkatlice izledim. İlk defa bu kadar büyük bir ekran görüyordum. Tabi sık sık arkama sessizce dönüp perdeye düşen ışığın kaynağına da bakmayı ihmal etmiyordum. O dönem internete erişimimiz bugünkü kadar kolay olmadığı için eve gider gitmez o aleti evdeki Büyük Larousse Ansiklopedisinden araştıracaktım. O dönemler bilime merağım zaten çok yükselmişti. Kendi çapımda ufak araştırmalar yapmaya bayılırdım. Haricinde de oturur ansiklopedileri açar okurdum. Her neyse sonrasında film başladı ve ben hayatımın o güne kadar ki en muhteşem deneyimini yaşamıştım. Sanki olayın içindey gibiydim. Sesler ve görüntüler buna hizmet edercesine ayarlanmıştı. Hayalimin çokça ötesinde bir tecrübe yaşıyordum. Bugüne kadar da sinemayla aramdaki muhabbet bu şekilde sürdü zaten. Sık sık sinemaya gider kendimi bu şekilde dinlendirir olmuştum. Şimdi ise pandemiden dolayı gidemez oldum. Uzun lafın kısası: Özledik sinemayı! (Sinema) https://www.instagram.com/p/CHX62YBJP_t/?igshid=17st68bdbf313

[acid-gramma]

Nej annemin bana hayatta verdiği tek tavsiye şuydu; hayatında biraz bile seni mutlu eden bir şey varsa onu kimseye söyleme çünkü insanlar bozmak için ellerinden geleni yaparlar. Buraya sevgilinin fotoğrafını atsan ne kadar iyi niyetli olanlar olsa da sırf kıskançlıktan ayırmaya çalışan insanlar olacak. Lisede silik bi’ tiptim ona rağmen mezun olduğum halde sevgilimi öğrendiklerinden beridir ayırmak için uğraşan insanlar var. Sevgilimde bunları bekliyordu zaten mesaj atsın da ayrılayım diye aw

Öyle tabii..

Şurda ne dönse sevgiline söyliyim mi :d diyen tipler varken paylaşmak istemiyorum. Bir şey söylerler diye değil (ki gizlim saklım yok benim sizden daha iyi tanıyor o beni) gidip yazdıklarında sen de sevgilini paylaştın/gösterdin normal yazmaları/yazmam dememeleri için. Hakkınız yok

Paylaşsaydım da olmazdı ama paylaşmadığım için hiç yok

[daseahag]

We got the invitation (late) to the MSA Classic on September 8-9, 2018 at Surfrider Beach first point. The age divisions have been adjusted to a much wider range. Our roster has been submitted as the timing for entry has passed. Please let us know if you want to surf the Classic this year. Entry fee is $125. If you get an invoice you have been added to our roster for this event. Alternates will be accepted with paid alternates getting priority. Any alternate that does not get in will get an immediate refund. Ages for males and females are 13 and under, 14-18, 19-49, 50-69, 70+. #msaclassic2018 #hblc #singlefin #surfclub #coalitionofsurfclubs #loveshineglow #tiptime #hbsurfteam #surfcityboardriders (at Surfrider Beach)

[debbieyounique-blog]

My go-to eye shadows have always been Splurge Cream Shadows because of how easy they are to apply!! And these are not the cream shadows of the past!! They won't crease and aren't thick and heavy feeling, but actually dry to a powder finish which makes blending super easy!! 😍 There are gorgeous matte and shimmer and New metallic colors to choose from that can be applied with a swipe of your finger or with our amazing cream shadow brush!! And they aren't only used on your eyes either!! 😉 #tiptime You can wear cream shadows on your eyes, as liners, on your lips, cheeks, or as highlight and contour!! I absolutely love versatile products that can be worn in multiple ways!! 💜

[sanamisorcamit]

anaokulunda ve kreşte inanılmaz popüler tatlı bir tiptim arkadaşlarımın anneleri bile bayılıyordu bana , bindiğim serviste ki teyzelerden ve öğretmenlerden bahsetmiyorum bile bir kem gözlü nazar deydirdi bana galiba bir daha ki hiçbir eğitim dönemimde yüzüm gülmedi

[hissizlik]

Yabancı.

     Bazen avucunun içinde tuttuğun kelimeler içinde bulunduğun durumu anlatmaya yetmez,elini sıkarsın ve kelimeleri parçalarsın ; o parçalar dökülürken buna sessizlik derler. Dilinde birikmiş yüzlerce cümle vardır ama hiçbiri dudaklarından kurtulup karşındaki insana hesap soracak kadar güçlü değildir. Ben siyah ve beyazdım. İyiydim ve kötüydüm. Bir gülmseme ve bir gözyaşıydım. Kişiliğimin yerine oturmadığının farkındaydım. Ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün nasihatini hiçbir zaman yerine getirememiştim. Umursamazın teki gibi görünürdüm ama en ufak bir ayrıntı bile karşıma otuturup saatlerce o ayrıntıyla tartışırdım. Nedenler vardı,sebep aramalar...Belki de biraz asi ve kabullenemeyen bir tiptim. Sanırım hayatımdan kopan en büyük parça ve beni yerle bir eden kilit unsur tam olarak buydu.

Takii onu tanıyana kadar. Ona sarılıp bir ana gözlerimi kapatsam ve her şeyi unutsam...-Ki bu oluyordu- İşte o zaman kendini mutlu görebiliyordum. Tamamen güvenli kollar, sıcak bir beden. Masal gibi gelen bir ses, daha önce hiç bir yerde solmadığım bir koku.

-Yabancı.

[twisted-nephilim-imaginationss]

Tips Mendapatkan Update WhatsApp Terbaru & Menambahkan Centang Hijau

WhatsApp adalah aplikasi perpesanan yang memungkinkan penggunanya untuk berkomunikasi satu sama lain. Ini memiliki lebih dari 1 miliar pengguna aktif di lebih dari 180 negara.

Artikel ini akan membantu orang-orang yang ingin memahami proses pembaruan WhatsApp dan mendapatkan fitur-fitur terbaru dengan benar.

1) Periksa apakah ponsel Anda memiliki pembaruan terbaru: Buka pengaturan > pembaruan telepon > periksa pembaruan.

2) Pastikan Anda memiliki ruang penyimpanan yang cukup: Pastikan Anda memiliki setidaknya 50% ruang penyimpanan yang tersisa sebelum memperbarui perangkat lunak ponsel Anda.

3) Cadangkan riwayat obrolan Anda: Anda dapat mencadangkan semua obrolan menggunakan WhatsApp dengan membuka Pengaturan > Obrolan > Cadangan obrolan dan media.

4) Jika Anda menggunakan Android, pastikan Anda terhubung ke Wi-Fi sebelumnya

Cara Mendapatkan Pembaruan WhatsApp

Pembaruan WhatsApp terbaru telah dirilis dan sekarang tersedia untuk diunduh. Jika Anda tidak yakin bagaimana cara mendapatkan pembaruan hari ini, maka artikel ini cocok untuk Anda.

1. Perbarui ponsel Anda terlebih dahulu

2. Pastikan Anda menginstal WhatsApp versi terbaru di ponsel Anda

3. Akses Pengaturan > Lanjutan > Pembaruan Sistem untuk memeriksa apakah ada pembaruan yang tersedia untuk perangkat Anda

4. Unduh pembaruan terbaru dengan mengetuk "Perbarui Sekarang"

5. Nyalakan ulang perangkat Anda setelah mengunduh versi baru WhatsApp

6. Buka WhatsApp dan biarkan ia melakukan tugasnya!

Cara Menarik Lebih Banyak Orang di WhatsApp

1. Menjadi "Guru WhatsApp"

2. Jadilah Ahli di Niche Anda

3. Bagikan Tips dan Trik di Profil Anda

4. Bergabunglah dengan Grup Whatsapp Niche Anda

5. Menjadi Mentor untuk Pemula

6. Posting Konten Berguna di Profil Anda

7. Gunakan Tagar di Pembaruan Status Anda

8. Buat Pembaruan Status dengan Hashtag #TIPTIME

9. Undang Orang untuk Mengobrol dengan Anda melalui WhatsApp (Gunakan ini sebagai pesan default Anda)

Bagaimana Saya Mendapatkan Centang Hijau di WhatsApp?

Ini adalah pertanyaan umum yang ditanyakan banyak orang ketika mereka menggunakan aplikasi untuk pertama kalinya.

Centang hijau menunjukkan bahwa Anda telah berhasil memverifikasi akun Anda. Anda bisa mendapatkannya dengan mengikuti langkah-langkah berikut:

- Buka WhatsApp di ponsel Anda,

- Ketuk titik tiga di pojok kanan atas,

- Ketuk "pengaturan",

- Gulir ke "akun" dan ketuk "verifikasi akun".

Kesimpulan

Ini hanya beberapa tip untuk membantu Anda mendapatkan hasil maksimal dari aplikasi messenger favorit Anda. Ini dapat diterapkan ke aplikasi lain juga.

Sumber: https://blog.botika.online/cara-mendapatkan-centang-hijau-di-akun-whatsapp-bisnis/

[paranoyablog]

Kardeşim arkadaşının lise yıllığına yazı yazacakmış bu yüzden benim yıllığımı çıkartıp yazılanları okudu. Bende yıllığım çıktığı için okuyayım dedim 4 yıldır elime alıp açmamıştım hiç. Çok duygulandım ve çok özledim o zamanları :( Liseliyken de çok melankolik bir tiptim. Asosyalim yeterince dışa dönük değilim falan diye üzülüyordum sanırım. Kendimce başarılı olma kıstası belirlemişim herhalde sosyal olmayı başarılı olma kıstası da sosyallik de anlamsız şeyler. Neyse şimdi okuyunca farkettim baya da sosyal bir insanmışım arkadaşlarımın yazdıklarından anladığım kadarıyla daha ne istiyorsam ?? Her zaman bir sorun aramak yoksa da üretmek zorundayım zaten, kendime. Gidip biraz o yılları özlediğim için ağlayacağım sonra da uyurum size günaydın.