Tumgik
#yakinda
asiikizz18 · 3 months
Text
Ne bekliyosun acaba şu berbat geçen hayatında geçmişin verdiği saçmalıklarla olan şeylerden yaw ne bekliyon hala ..
22 notes · View notes
perdonmariposa · 3 months
Text
ay siz sevgilim var saniyorsunuz isin bokunu cikarmaya baslamisim demek ki susuyorum tamam
3 notes · View notes
throwmeintojapan · 4 months
Text
hayatimda her seyi tasidigimiz, butun yasam alanlarimin degistigi evredeyiz
6 notes · View notes
yakamozarda · 5 months
Text
Yine bi seyden reddedildim ve kafayi yiyorum remote bir stajdi kanadada ve hani turkiyede olmasam veya turk vatandasi olmasam alirdim bence cunku narrative design stajiydi..... Edebiyat + oyun tasarimi mezunuyum ya ben daha napim amuda kalkip atomu mu parcaliyim hepinizin aq
1 note · View note
tcetvel · 5 months
Text
Öyle bi sabunluk alıcam ki evime kullanan her yerde onu arayacak
0 notes
shadowchan209 · 8 months
Note
Do I hate making dijital art bc I can't draw with my fingers or I can't draw with my fingers bc I hate making dijital art
Nooo you lost your ability bc you're lazy as fuck (first option)
1 note · View note
lilither · 1 year
Text
kafamda susmalari icin yalvardigim sesler var
0 notes
harepare · 1 year
Text
on iki gun sonra jungkookun singlei cikiyo, on bir gun sonra haccenin dogum gunu ve benim cebimde sigara alacak para bile yok
0 notes
biowooworganics · 2 years
Text
0 notes
viescos · 2 months
Text
once wattpad sonra instagram sonra roblox(?) sinyalleri de kestiler. ev internetiyle bir yere de giremiyoruz. yakinda twitter’a da konarlar amacınız ne abi salın şu ülkeyi ya
38 notes · View notes
34-mavi · 2 months
Text
Ben doğruyu söylerim dokuz köyün ne düşündüğü umrumda değil.. 😉😎
Mutku akşamlar. Yakinda tumbirde çöker insallah dermişim😃😀
Facebok Çökmüş İnstagram Çökmüş Hiç Umrumda Değil. Sosyal medyada dul kaldılar.beyler bayanlar çok uzuldummm😏🥱🤗🥱 BenⓂ️avi Çay Çökmüş mü Ona Bakarım..
Günlük flörtler aylık ilişkiler dikatimi çekmiyor Ben ömrümü ve yıllarımı sadece bir kişi için feda edip harcamayı sevenlerdenim bunada ister geri kafalı diyin ister cahil diyin umrumda değil neler düşündüğünüz ben bana yakışanı severim öyle herkese yapışanı heveslik aşkları değil...!✍️❤️Ⓜ️avi🧿
Tumblr media
42 notes · View notes
yesilkelebek · 4 months
Text
Tumblr media
YAKINDA, ÜZERİNDE UÇACAK KUŞLAR DA KALMAYACAK...
🇵🇸 FİLİSTİN'İM 🇵🇸
41 notes · View notes
amezhu · 5 days
Text
Heaven Official's Blessing▪︎
228. BÖLÜM - Karma ateşleri ile yanmak - şeytani tanrı kraliyet başkenti üzerine alçalıyor - 3
Dev şu anki haliyle zaten ele avuca sığmazdı ve şimdi eğer bir kılıcı da varsa bunun kaplana kanat vermekten farkı neydi?
Xie Lian bir önsezi hissetti ve aşağıdaki insanlara bağırdı, “MİLLET DİKKATLİ OLUN!”
Hayaletler fareleri alt etme ateşinin tam ortasındayken onun dediklerini duydular ve yukarı bakarak derin bir saygıyla haykırdılar, “NE KADAR DEVASA BÜYÜK AMCA… AH, HAYIR XİE DAOZHANG!”
“Chengzhu orada iyi zaman geçiriyor gibi duruyor, vak!”
“Hayır, oynamıyoruz burada…” dedi Xie Lian ama lafını bitirmeden öldürücü bir aurayla kaplanmış o alevli keskin kılıç gelip kese kese aşağılara indirdi. Xie Lian zorla saldırıdan kaçarak ellerini serbest bıraktı, kılıcın bu aurası ve bu saldırının sıcak hava dalgası nedeniyle paniğe kapıldığını hissetti.
Bu devasa ilahi heykel zaten önceki devi zar zor savuşturuyordu ama şimdi hakikaten ona eş olamazdı.
Bu vahim şartlar altında kendi kendine birkaç savaş tanrısını kılıca dönüşerek ona yardıma gelmesi için çağırmak istedi ama Quan Yi Zhen şu anda Kara Su’da kemik ejderhasının kırık parçaları içinde yatıyor, iyileşmek için dolaşıyordu; Lang Qian Qiu yüz kişiymiş gibi kullanılıyor, daha sert saldıran kederli ruhlara karşı insan rününü destekliyordu; Feng Xin ve Mu Qing geldiklerinden beri bir sebeple ortalarda yoklardı, yalnızca Pei Ming boştu ama tamamen kapkara ve yanmıştı, kara duman tükürerek fareleri biçiyordu. Kararlılıkla Yağmur Ustası tarafından meydana çıkarılmış olmayı reddediyordu yani o da muhtemelen hiçbir işe yaramazdı. Cidden de Xie Lian’ın kullanabileceği hiç kimse yoktu!
Tam o sırada yerden bir ses geldi, “BİRAZ BEKLEYİN, EKSELANSLARI! KILICINIZ ÇOK YAKINDA BURADA OLACAK!”
Aşağıdan bağıran Guoshi’ydi. Xie Lian yıpranmış taç platformunun kenarına koştu, “NE? KILICIM NEREDE?”
Guoshi ellerini ağzının etrafında daire içine aldı ve bağırdı, “ÇİÇEĞİ ARAYAN KIZIL YAĞMUR! MESAFE KISALTMA RÜNÜNÜ AKTİVE ET! TONGLU DAĞINA! KILICIN BURADA!”
Hua Cheng kararlı bir şekilde bir zar attı ve şöyle dedi, “Aktif!”
Üstlerinde, zifiri karanlık bulut katmanlarının içinde bir şey gürlüyordu. Bir süre sonra Xie Lian, gözlerini kısarak baktı.
Gerçekten de bir kılıç vardı.
İlahi heykel yukarı sıçradı ve uzun kılıca uzandı. Xie Lian oluşturduğu el mührünü kavramak için her iki elini de kullandı ve dev ilahi heykel de aynı zamanda kabzasını elleriyle kavradığı gibi “cennet Başkent’e doğru kesik attı.
Diğeri de saldırıyı savuşturmak için hemen kılıcını kaldırdı ancak iki kılıç çarpıştığında kimsenin hayal edemeyeceği bir şey gerçekleşti -- Xie Lian'ın elindeki kılıç o ateşli devin kılıcını kesmişti!
Dünyayı sarsan metal kırılma sesinin ortasında o ateşli, şeytani dev aniden durdu.
Sonra birdenbire birkaç parçaya bölündü ve çok geçmeden hızla aşağıya doğru düştü.
Xie Lian bu kılıcın bu kadar güçlü olduğunu hiç beklememişti; tek vuruş ve nakavt mı? O dev ilahi heykelin elindeki kılıca baktı, tamamen şaşkına döndü.
Işıl ışıl, güzel ve son derece keskin. Bu kılıç neydi böyle?
O sırada Guoshi’nin Hua Cheng’e TongLu dağına giden bir mesafe kısaltma rünü açmasını söylediğini hatırladı, o sırada anladı --Bu muhtemelen üç dağın ruhlarının bedenleri tarafından dövülmüş bir kılıçtı!
Ancak bunun üzerinde daha fazla düşünecek vakti yoktu çünkü eğer o dev şey yere düşerse hiç komik olmayacaktı. Xie Lian hemen ilahi devasa heykele aşağı uçup parçalanmak üzere olan devasa molozları tutmasını ve daha uzak ve taşra bir yere inmeden önce yönünü değiştirmesini emretti. Ancak o zaman o devasa ilahi heykelin kılıcını belinden geriye doğru çekmesini sağladı ve yerinde ayağa kalktı, bir eli kılıcın üzerindeyken diğeri ise sanki bir çiçeği tutuyormuşçasına iki figürü ortaya çıkarmak için bir avuç içi açtı. Hareket etmeyi bıraktı, Çiçek Taçlı Savaş Tanrısının duruşuna geri dönmesi gibi gülümsemesi de yüzüne geri döndü.
Düşen tek bir kaya bile yere çarpmadı. Kraliyet başkentindeki kimse zerre kadar zarar görmedi!
Uzun bir süre insanlar, tanrılar ve hayaletler birbirine baktılar, “Bi… bitti mi?”
Xie Lian ve Hua Cheng da devasa ilahi heykelin avcundan atlayarak diğerleriyle buluştu. Shi Qing Xuan'ın soğuk teri çoktan sıcak hale dönüşmüştü ve bir kez kullandıktan sonra bir kez daha kırılan Rüzgâr Ustası yelpazesini beline soktu, topallaya topallaya, hoplaya zıplaya ve sürüklenerek ilerledi, "Ekselansları! Bitti mi? Her şey halledildi mi?"
Diğer göksel görevlilerden birkaçı da oraya toplandı, "İmparator Jun Wu nerede? Ekselansları onu yendiniz mi? Öldü mü?”
Bir yandan da Guoshi, "Bu nasıl olabilir? Ekselansları... Bu kadar kolay yenilmezdi." dedi. Hua Cheng Xie Lian'a elini uzattı, "Gege, hadi yukarı çıkıp arayalım."
Xie Lian başını salladı ve ona elini uzattı. Hua Cheng onu nazikçe çekerek enkazın tepesine çıkardı. Hayaletler tüketilmiş ve telaş içinde kaçışan Ceset Yiyen Sıçanlara olan ilgilerini çoktan kaybetmişlerdi ve bu yüzden hepsi de "Cennet Başkenti'ni temizlemek" istediklerini söyleyerek ayağa fırladılar, ancak Hua Cheng "Geri çekilin. Alakasız hiç kimse yaklaşmasın." Dedi.
Aksi takdirde, Jun Wu'ya gerçekten çarparlarsa, ölümleri kesin olurdu. Bunu duyan hayaletler sadece aşağıya atlayabildiler ve dibi korumaya devam ettiler. ‌
Ancak şu an dev bir enkaz halinde parçalanmış eski Cennet Başkentinin içinde Jun Wu’dan bir iz bile yoktu. Xie Lian ve Hua Cheng her yere baktılar, hatta Büyük Savaş Salonunun altın çatısını bile kaldırdılar ama kimseyi görmediler.
O sırada Lang Qian Qiu aniden General Pei’ye döndü, “General Pei, Yapmam gereken bir şey var, lütfen biraz benim yerime görevi devral.”
Pei Ming’in kestiği fare sayısı Yağmur Ustasından fazla değildi, birdenbire rünü destekleyerek sürüklendiğinde huysuzca depresif hissediyordu. Yine de sadece burnunu ovuşturdu ve fazla bir şey söylemedi.
Lang‌ Qian‌ ‌Qiu‌ enkazın üzerine atladı ve her yeri karıştırdı, nihayet çatıya çökmüş bir ağacı yükselttikten sonra bağırdı, “ONU BULDUM!”
Xie Lian onu duydu ve yanına gitti, “Qian Qiu, dikkatli ol!”
Lang Qian Qiu’nın Jun Wu’Yu bulduğunu düşündü ama beklenmedik şekilde bulduğu şey dev bir kabuğun içinde buruşmuş bir solucan gibi kömürleşmiş siyah bir şeyden yapılmış bir toptu ve hatta küçük bir öksürük sesi bile vardı.
Xie Lian kalbinin sıkıştığını hissetti ve hemen Lang Qian Qiu ile birlikte bu kömürleşmiş kabuğu soyup baktı; küçük bir çocuk gerçekten de dışarı yuvarlanmıştı, vücudu kıvrılmış başını kucaklıyordu, muhtemelen yanıklardan dolayı tüm vücudu kıpkırmızıydı. Ama hayatı tehlikede değildi ve hâlâ öksürüyordu.
O yuvarlandıktan sonra, yağlı hayalet ateşinden yeşil bir top da süzülerek dışarı çıktı. Xie Lian ona baktı, "Bu..."
Lang Qian Qiu bir eliyle o hayalet ateş topunu yakaladı, gözlerinden alevler fışkırıyordu, "Göklerin gözleri var, bu yüzden Qi Rong tamamen ölmedin ve sonunda yine de benim ellerime düştün!"
Qi Rong gerçekten de "Gece Gezen Yeşil Fener" olmuştu. Şimdi düşününce, Jun Wu o ateş topunu fırlattığında Qi Rong Gu Zi'yi korumuştu ve bu yüzden çocuk yanarak ölmemişti. Xie Lian istemeden de olsa biraz şaşırmıştı. Ne de olsa Qi Rong'un karakterine göre, eğer ateş varsa kendini korumak için Gu Zi'yi dışarı atmak daha çok ona yakışırdı. Hua Cheng ne düşündüğünü anında anladı ve konuştu,‌ “Ateşi engellemek için çocuğu dışarı atsa bile pek bir işe yaramazdı ve anında küllerine kadar yanardı.‌ Korumak ve kalkan olarak kullanmak onun kitabında pek farklı değil.”‌ ‌
Sebep bu olsa bile yine de onu korumuştu. Qi ‌Rong‌ yeşil bir yapışkan hayalet topundan başka bir şey olmayacak şekilde yanmış ama hala dağılmamıştı. Lang Qian Qiu’nın elinde yakalanınca tekrardan dehşet içinde çığlık atmaya başladı.
Az önce kurtardıkları Gu Zi aniden canlandı ve Lang Qian Qiu’nın bacağına sarıldı, “Gege, babamı öldürme!”
Tumblr media
Lang Qian Qiu öfkeyle bağırdı, “BIRAK! Sana söylüyorum, yalvarsan bile nafile, merhamet göstermeyeceğim!” ardından daha sıkıca kavradı. Qi Rong onun klanını yok eden düşmandı ve Xie Lian hiçbir şekilde müdahale edemedi. Ama Lang Qian Qiu'nun öfkesinin yanlışlıkla Gu Zi'ye zarar vermesinden korkuyordu bu yüzden Xie Lian Gu Zi'yi uzağa çekecekti ama beklenmedik bir şekilde Gu Zi yaklaşıp ona sarıldı, “HURDACI GEGE, BABAMI KURTAR!”
“Gu Zi… o gerçekte senin baban değil.” Dedi Xie Lian. “Onun sana nasıl davrandığını söyleyemez misin?”
Ancak Gu Zi, “O benim babam! Babam eskiden bana hiç iyi davranmazdı ama sonra gerçekten iyi oldu. Sık sık bana yemem için et verdi ve hatta beni büyük, güzel konaklarda yaşamaya götüreceğini de söyledi… o bana gerçekten çok iyi davranıyor, hurdacı Gege, lütfen onu kurtarır mısın?”
Qi Rong azarlamaya başladı, “Aptal çocuk, ona yalvarma! O kara kalpli kar lotusu bu atayı kurtarmayacak! Aslında, bu ihtiyarın ölmesini iple çekiyor, ölsem de yaşasam da umurunda olmaz!”
Hua ‌‌Cheng‌ ona yan gözle baktı, “Lang Qian Qiu’nın seni öldüremeyeceğinden mi endişeleniyorsun? bu yüzden benim de sürüklenmem gerekiyor?”
Qi Rong hâlâ ondan oldukça korkuyordu ve konuştuğu an tüm hayalet topunun ateşi biraz buruştu. Yine de öyle ya da böyle ölecekti, bu yüzden umursamayı bıraktı, “HUA CHENG SENİ S*KİCİ, SENDEN KORKMUYORUM! Xie Lian bilmediğimi sanma. Seni göklerde bir tanrı yerine koydum, AMA SEN! SEN BENİ NE YERİNE KOYDUN? BENİ ASLA BİR ŞEY OLARAK GÖRMEDİN! Beni görmezden geldin, reddettin, salak, delirmiş, kafayı yemiş olduğumu düşündün, küçümseyerek baktın, Bana her zaman tepeden baktın! NE HAKLA BANA TEPEDEN BAKABİLİYORSUN? ÖNEMSİZ YONGAN’I BİLE YOK EDEMEZSİN. SENİ İŞE YARAMAZ ÇÖP!”
“Sen…”
‌Hua‌ ‌Cheng‌ hareket etmezken Xie ‌‌Lian‌ sadece tek bir kelime söyledi, Xie Lian bir şeyler hissedebildi, hızla onu geri çekti ve şöyle dedi, “Fark etmez, boşver.”
Hua Cheng sahte bir gülümsemeyle uğraşmak bile istemedi ve omuz silkti, “Ne olmuş sana küçümseyerek baktıysa? Senin hakkında yüksek derecede saygı görmeye değer bir şey var mı?”
Qi Rong öfkeden deliye dönmüştü ve telaşlanmıştı, “SANA TÜKÜRÜRÜM, TÜKÜRÜR! YANİ, YANİ NE OLMUŞ BANA KÜÇÜK BAKTIYSA ÖYLE Mİ? BU ATA… BU ATA… BU ATANIN ÇOCUĞU VAR!”
“…”
“…”
Qi‌‌ Rong‌ çılgın bir şekilde kıkırdamaya başladı, “Hehe! Ucuza mal olmuş olsa da yine de sizin gibi soy kurutan iktidarsız korkaklardan daha iyidir! SEKİZ YÜZ YILDA BİR TANEYE BİLE SAHİP OLMAYI HAYAL ETME! HEHEHAHAHAAHA…”
Xie Lian ve Hua Cheng onu suskunca izlediler. Hua Cheng de Qi Rong için başka kelime harcamak istemiyordu ve yalnızca Xie Lian’e kaşlarını kaldırdı, birkaç kelime fısıldadı, “Asla bilemezsin.”
Xie Lian onun sadece şaka yaptığını biliyordu ve zayıfça gülümsedi. Ancak beklenmedik bir şekilde, o güldükçe, Qi Rong'un çılgın kahkahası giderek küçüldü. Sonunda, bir aşağı bir yukarı zıplayan yeşil, yağlı, hayalet ateş topu söndü.
Lang Qian Qiu, Qi Rong'un hayalet ateşinin kendi kendine mi söndüğünü yoksa onu söndürenin kendisi mi olduğunu bilmiyordu ve şaşkın bir şekilde öylece durdu. Gu Zi de şaşkındı ve Lang Qian Qiu'nın parmaklarının her birini açmak için yukarı çıktı. Ama hiçbir şey olmadığını görünce yere düştü ve yerdeki kömürleşmiş kalıntı yığınını kazmaya başladı, elleri siyah isle kaplanana kadar kazıdı ama yine de yeşil ışık yoktu, bu yüzden ama Lang Qian Qiu'nun cübbesine tutunmaktan başka bir şey yapamadı, "Babam nerede..."
Lang Qian Qiu'ya yalvardı ama Lang Qian Qiu ne diyeceğini bilemedi ve gözlerini Xie Lian'a dikti. Xie Lian da ne diyeceğini bilemedi, sadece iç çekerek gitmek için arkasını döndü. Arkasından Gu Zi'nin aralıksız sesi geldi, "Gege, babam nerede? Hâlâ buralarda, değil mi? Zaten üç diyarın en güçlü kralı olmak için xiulian uyguladığını söylemişti, ölemez. Hâlâ buralarda, değil mi?"‌ ‌
Sinir bozucu ‌Qi‌ ‌Rong‌ nihayet ortadan kayboldu.
Ancak Xie Lian şu anda ne diyeceğini bilmiyordu, ne hissettiğini bile anlayamadı.
Dürüst olmak gerekirse, eğer bu konuyu dikkatlice düşündüyse, Qi, Rong'un sözleri gerçekten de reddedilemez görünüyordu.
Genç olduklarından beri o gerçekten de onun bu genç kuzenine pek fazla değer vermiyordu. İlk başta Qi Rong'a sempati duydu daha sonra ona sadece öfke, baş ağrısı oldu ve onu görmezden gelmek, umursamamak, ilgilenmemek için elinden geleni yaptı. Ama Qi Rong’a ‘küçümseme’ ile baktı mı diye sorulursa, o zaman…bu da oldukça doğru görünüyordu.
Bu sadece küçümseme değildi. Ayrıca bir zamanlar Qi Rong'dan o kadar nefret etmişti ki, küllerini ezmek her yere dağıtmak istemişti. Ama bu kadar uzun süre yaşamış, bu kadar çok şey deneyimlemiş olduktan sonra ona bakmak için geriye baktığında gerçekten de sıkıntı ve yorgunluk dışında hiçbir şey kalmamıştı.
Belki biraz küçümseme vardı ama bunun artık önemi yoktu.
Ne sevinç ne keder.
Aramalarına devam ettiler ama sonuçsuz kaldı. Enkazdan aşağı indikten sonra Shi Qing Xuan zaten uzun bir süredir yerde bekliyordu, “Ekselansları, durum ne?”
Xie Lian kafasını salladı, “Onu bulamadık.”
“Bu nasıl olur?”
Cennet mensupları tartışmaya başladı, “Cidden ölmüş olabilir mi? Küle dönmüş falan?”
“Eğer saklanıyorsa o zaman çok korkunç.”
“Ama nerede saklanabilir ki? Bakan çok kişi var!”
Shi Qing Xuan etrafına baktı ve sordu, “ekselansları, önceden beri sormak istediğim bir sorum var. Nan Yang ve Xuan Zhen nerede?”
Doğru, sanki hiç kimse Feng Xin'i ve Mu Qing'i uzun bir süredir görmemiş gibi görünüyordu. Cennet mensupları yine sohbet etmeye başladılar, “Bu iki general, General Pei ile aynı olamaz, değil mi? Cennet Başkentinde kendi saraylarında mahsur kalıp ve dışarı çıkmadılar mı?”
“Bu imkansız… General Nan Yang’ın çıktığını gördüm! Bununla birlikte aynı zamanda birini arıyordu…”
9 notes · View notes
perdonmariposa · 5 hours
Text
bu amk okulunda kimsenin ne bir sey bildigi var ne bilen biri bir sey diyor kafayi siyiricam yakinda
9 notes · View notes
yakamozarda · 10 days
Text
Anyways. I feel like i either need to drop my aspirations to be great or whatever the fuck so i can find some peace in my mediocrity OR just do something so i feel like im putting effort into achieving my goals but guess what i am doing. Neither. Nothing. Na-da.
1 note · View note
yakarsoz · 2 months
Text
ya erkekler hicbisey yapmasada benm bloguma gelmesn burasi kizsal alan blackpink arka planli regl videolarina donusucem yakinda gidin
10 notes · View notes