Tumgik
#yorulduk ya Azizim
izahtanvareste · 1 year
Text
Bu gönlün yük olduğu vakitler yine..
1 note · View note
ehverniser · 4 years
Text
Konusuz
Tumblr media
Ey ilahi iştirak! Kim ölmekle ölmüş ey azizim?
Her gün birilerinin kırgın aksini herhangi organımızla sinemize çekiyoruz. Çekmekle kalmıyoruz efendim düşündükçe düşünüyor,içselleştiriyor, yetmezmiş gibi çaba sarfediyoruz. 
Ne için? Kaç tanemiz hangi amaç uğruna savaştığının şuurunda merhamet dileniyor Allahtan? Mesela bundan bana ne ki şuan yazıyorum? Beni matematiksel formüllerin olasılık kısmına göre ilgilendirme olasılığı kaç? Yüzde kaç muhatabıyım konunun? Aynen öyle diyorsunuz muhtemelen. 
Biz Allah’ın verdiği kulağı duymamak, gözleri görmemek, kalbi hissetmemek için kullanır olduk. Etrafı görmeyecek kadar gereksiz tahammülsiyetsizliğin etrafında tabiri caizse ceset etrafında dolaşan sinek gibiyiz. Odağımıza odaklanalım derken odak mezarına gömdük kendimizi. Biz umursamayan ümmetin evlatlarımıydık? 
Efendimiz (sav) böyle mi yapıyordu? Kaçımız Müslümanın Müslüman üzerindeki haklarını gözetiyor? Hemen hatırlatalım:
Ebu Hureyre (r.a.) Allah Resulü'nin (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir.
"Mü'minin mü'min üzerinde altı hakkı vardır:
1- Hasta olduğunda onu ziyaret eder,
2- Öldüğünde cenazesinde bulunur,
3- Davet ettiğinde , davetine icabet eder,
4- Karşlaştığında ona selam verir,
5- Aksırdığında ona 'Yerhamükellah!' der,
6- Uzakta da olsa yakında da olsa ona nasihat eder"
(Tirmizi, 2737; Nesai, Cenaiz 52/3)
 Kaçımız dikkat ediyor  
Şimdi bir soru daha: Bize Allah tarafından bahşedilen organları gerektiği gibi kullanıyor muyuz?
İlk olarak gözü ele alalım.İri bilye büyüklüğünde görmeyi sağlayan bu organ çoğu zaman görmekten aciz. En son ne zaman ağlayan birine baktınız? Ağlayan birine bakarken onu gördünüz mü?  Biz çoğu zaman kendimiz de dahil olmak üzere kimseleri görmüyoruz efendim. Hep ileri daha ileri yürümeye çalışmaktan yol kenarındaki gelincikleri ayak altı ettik. Ne gerek vardı? Bu yol yürümeyle bitecek bir yol değil ki. Bu yol “Mürganı can-ı kafesi tenden tayeran eyledi.” denilen yerde biter. Yani ölüm. Aslında gerçekten yaşamak evresine geçişin bir adımı. Artık yorulduk mu ? Toplu bir cevap seziyorum ademoğlundan:
-Evet!
Hadi ordan! Kim durmuş ki dünyada biz duracağız? Bahaneye, durmaya, dalgınlığa en boyun büküklüğüne dahi verilecek zamanımız yok. .Hepimiz aslında Attila İlhan’ın “İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur “Dediği yerdeyiz.Ve asıl dostumuz ağladığımız yerden başka yer değildir. 
Tumblr media
Acaba birilerine anlatmaktan mı korkar olduk? Güvensizliğe mi gebe aldı dilsiz analar? Yada şairlere mi inandıkda Mustafa Akar’ın dediği gibi “Sus ve en kırgın ismini sakla herkeslerden” diye dolanır mı olduk? Dolandık dolandıkta efendim en sonunda yine aynı şairin dediği gibi “Bana bana gücenik belalar kaldı.” edasıyla kahırlara mı boğulduk. 
El cevab: Sebebi yapboz parçasının tam parçasını bulamamak idi. Ya da dijital alemin şu meşhur cümlesi “Eşleşme bulunamadı.” Kısmı mı ?Ağlamayın hemen muhtemel duruma üzümlü kekimiz Mihriban bile kahrolacak olsa da biz kendimizi tutuyoruz efendim. Bakalım ama görelim. Duyalım ama algılayalım. Dokunalım ama hissedelim. Konuşalım ama hakkı söyleyelim.Sevelim efendim.
Nefes alalım,nefes olalım.
Kibar kalalım.
Bir kez olsun inanalım.
Düşünmeden bakalım.
Yorgunluğun içinde bir söğüt ağacı nefesi gibi gelecek parça bırakıyorum: 
https://www.youtube.com/watch?v=YNrD-tW9bbI
Tumblr media
 “ Yar-ı can parçamın külfetiyle olur derdim galib Yar-ı can parçamın yokluğuyla dÎl mağlub.”
3 notes · View notes