theskinnny

[theskinnny]

İyi Fiyata Ev Alındığını Anlamanın Püf Noktaları

Gayrimenkul araştırması yapanların en belirgin ortak noktası, hayallerindeki eve ucuz bir şekilde sahip olabilmektir. Konut piyasasının durumu nasıl olursa olsun, doğru fiyatı aldığınızdan emin olmanız son derece önemli bir konudur diyebiliriz.

Özellikle şehirlerde bulunan konutların fiyatlarını birçok etken değiştirebildiğinden, yatırım ya da yaşama amaçlı seçeceğiniz konut için doğru fiyatı aldığınızdan emin olmanın farklı yolları vardır. Bu yazımızda yapacağınız bu değerlendirmeleri ele alıyor ve size doğru evi seçmeniz için bazı püf noktaları sunuyoruz.

Bir Evin Değerini Etkileyen En Önemli Faktörler Nelerdir?

Bir evin değerini belirleyen farklı etkenler olduğunu belirtmiştik. İlk olarak bu etkenleri kısaca ele alarak başlayalım.

Satın almayı düşündüğünüz bir konutun konumu, evin değerine doğrudan etki eden en önemli faktör olarak karşınıza çıkacaktır. Konutun AVM’ler, eğitim kurumları, toplu taşıma, sağlık kuruluşları gibi noktalara yakınlığı konutun satış değerinin artmasına neden olur. Bununla birlikte, konutun bulunduğu şehir ve semtin de değere olan etkisini azımsamamak gerekiyor.

Bir evin değerini belirleyen bir diğer faktör, evin fiziki özellikleridir. Bina yaşı, dairenin yer aldığı kat, oda ve banyo sayısı, deprem yönetmeliğine uygunluk, güneş ışığı alıp almaması gibi unsurlar her konutun fiyatına doğrudan etki edecektir.

Bir konutun değerine etki edecek olan son faktör, sosyal olanaklardır. Çevresinde spor merkezleri, sosyal tesisler, park ve bahçeler, otoparklar bulunan bir evin fiyat bakımından daha yüksek olacağını söyleyebiliriz.

Çevredeki Evlerin Fiyatlarını Değerlendirmek

Doğru evi doğru fiyatlar çerçevesinde bulduğunuzu anlamanın ilk yolu, çevredeki evlerin fiyatlarını değerlendirmekten geçiyor. Ülkemizde hemen hemen her semtin sosyoekonomik açıdan farklılıklar göstermesi söz konusu olduğundan, bölgedeki ev fiyatlarını araştırmanız, satın almayı düşündüğünüz evden doğru fiyat alıp almadığınızı size gösterecektir.

Şehir merkezinde yer alan evlerin fiyatlarının, şehrin daha dış kesimlerinde bulunan semtlere göre yüksek olması son derece normaldir. Bu konutlar aynı inşaat firması tarafından inşa edilse ve aynı yapısal özelliklere sahip olsalar bile, konum doğrudan fiyatı yükselten ve düşüren bir etki gösteriyor.

Bu nedenle satın almayı düşündüğünüz evin çevresindeki evlerde fiyat araştırması yapmak, konutun uygun fiyata sahip olup olmadığını gösterecek en güvenilir yollardan birisidir. Burada dikkat etmeniz gereken nokta ise, araştırdığınız evlerin metrekare bazındaki fiyatlarını dikkate almanız olacaktır.

Kira Çarpanı Formülüyle Amortisman Değerini Hesaplamak

Bir konut satın alma aşamasında bu konutu ne için kullanacağınızın bir önemi olmadan, kira çarpanı formülüyle amortisman değerini hesaplamanız, dairenin uygun fiyatlı olup olmadığını anlamanızı sağlayacak bir yöntemdir.

Konuyu biraz daha açacak olursak, bir konutun kaç aylık kirada kendisini amorti edeceği önemli bir konudur. Bu noktada yine benzer evlerin kiralarını dikkate almanız gerekecektir.

Dairenin bulunduğu apartmanda kirada oturanların kaç TL kira ödediklerini öğrenerek işe başlayabilirsiniz. Benzer birkaç ev arasından seçim yapmakta güçlük yaşadığınız zaman, amortisman değeri en yüksek olan evi tercih etmek, iyi bir yatırım yapmanızı sağlayacaktır.

Kira çarpanı formülünü günümüz şartlarında ele aldığımızda, konutun değerinin aylık kira getirisinden yaklaşık 200 kat fiyata sahip olmasının son derece uygun olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin konutun aylık kira bedeli 1.000 TL’yse ve konutu yaklaşık 200.000 TL’ye alıyorsanız, avantajlı durumdasınız demektir.

Bu kira çarpanın illere göre farklılık göstereceğini, İstanbul gibi nüfus yoğunluğu yüksek bir şehirde kira çarpanının 240 kata kadar çıktığını belirtmemizde de yarar var.

Ulaşım İmkânlarını Değerlendirmek

Bir konutun çevresindeki var olan ya da projelendirilen ulaşım imkânları, konutun hâlihazırdaki ya da gelecekteki fiyatını arttıran bir etki sağlayabilir. Bunun için kapsamlı bir araştırma yapmak, varsa projelendirilen ulaşım imkânlarını öğrenmek, konutun gerçek değerini öğrenmenize yardımcı olur.

Bu konuyu biraz daha detaylandıracak olursak, ulaşım sıkıntısı yaşanan bir bölgedeki ev fiyatlarını değerlendirdiğinizi varsayalım. Bir ulaşım ağı projesi başlatılacak ve yakın zamanda ulaşım daha kolay bir hale gelecekse, bu bölgede bulunan bir eve gayrimenkul yatırımı yapmak akıllıcadır.

Çünkü çok geçmeden sağlanan ulaşım ağıyla evin değeri yükselecektir. Bu yüzden yalnızca bugünü değil geleceği de göz önünde bulundurmak, bir konut satın alırken son derece önemlidir.

Çevresinde Boş Arazi Olan Konutların Gelişim Projelerini İncelemek

Genellikle çevresinde birçok sayıda boş arazi bulunan bir konumdan ev satın almak pek akıllıca bir seçenek değildir. Fakat bu durumu lehinize çevirmeniz mümkündür.

Şöyle ki, bu boş arazilerin sahiplerinin kimler olduklarını ve projelendirilen bir çalışma olup olmadığını öğrenebilirsiniz. AVM, spor merkezi, üniversite, hastane gibi projeler konum ve sosyal olanaklar açısından eve gelecekte değer katacaktır.

Bir başka senaryo ise, boş arazilerin konut projeleri için değerlendirilmesidir. Çevredeki boş arazilerde konut projelerinin hayata geçirileceğini öğrendiyseniz, satın almayı düşündüğünüz evin gelecekte değerinin düşeceğini ve zarara geçeceğinizi bilmelisiniz.

Çevrede çok sayıda boş yeni daire ve konutun var olacak olması, doğrudan kira ve değer düşüşüne zemin hazırlayacaktır.

[theskinnny]

Güneş Alan Evlerin Dezavantajları ve Avantajları Nelerdir?

İnsanların büyük bir bölümü hayatlarının %90’lık bir kısmını iç mekânlarda geçirmektedir. Fakat insanların doğaya uyumlu evrimleştiklerini düşündüğümüz zaman, günümüzde iç mekânlarda bu kadar çok zaman geçirmemizin bize ne gibi zararları olduğunu düşünebiliriz.

Kapalı ortamlarda soluduğumuz hava daha kirlidir ve bu ortam yeterince güneş almıyorsa, sağlığımıza olumsuz birçok etkisi olmaktadır. İşte bu nedenle evlerin birçoğu güneş alan özellikli olarak inşa edilmeye çalışılmaktadır.

Evinizin günün büyük bir kısmında güneş almasının avantajlarını ve dezavantajlarını inceleyeceğimiz bu yazımız, güneş alan konutları nasıl seçebileceğiniz hakkında da bilgiler içeriyor.

Güneş Alan Evlerin Avantajları Nedir?

Güneş alan bir ev, günün büyük bir bölümünde doğal ışık aydınlatmasına sahip olmaktadır. Bu doğal aydınlatmanın ilk avantajı, evinizde elektrik enerjisinden tasarruf etmenizi sağlar. Çünkü güneş ışığı evin günün büyük bir bölümünde aydınlık, ferah ve geniş görünmesine katkıda bulunur. Aynı zamanda kendinizi güneş enerjisiyle daha enerjik ve canlı hissedebilirsiniz.

Elektrik enerjisiyle bağıntılı olarak güneş ışığı alan evlerin sunduğu diğer bir avanta da, güneş enerjisinden yararlanabilme imkânına sahip olabilmenizdir. Bildiğiniz üzere dünya genelinde kaynak kullanımı sıkıntısı gün geçtikçe artmaktadır. Bu yüzden insanlar alternatif enerji sistemlerini tercih etmeye başlamışlardır. Güneş panelleri güneş alan evlerin elektrik ihtiyacını büyük oranda karşılayacağından, elektrik enerjisine olan ihtiyacınızın büyük oranda azalmasını sağlar.

Güneş alan bir evin sunduğu bir diğer avantaj, ısıtma ve soğutma sistemlerine harcayacağınız maliyetin azalmasıdır. Kış boyunca oldukça soğuk ya da yaz boyunca ortalama sıcaklıklara sahip bir bölgede yaşıyorsanız, güneş enerjisiyle ısıtma ve soğutma maliyetlerini düşürebilirsiniz.

Şöyle ki, kış aylarında do��rudan evinize vuran güneş ışınları evinizin ısınmasına katkı sağlar ve bu da ısıtma maliyetlerinin düşmesine yardımcı bir etkidir. Bununla birlikte, yaz aylarında güneş ışınları dik bir konumla evinize vuracağından, eviniz fazla ısınmaz ve bu da soğutma maliyeti sorunuyla daha az karşılaşmanızı mümkün hale getirir.

Güneş ışınlarının D vitamini açısından bulunmaz bir kaynak olması, insan bedeninin doğal güneş ışığına olan ihtiyacını gözler önüne sermektedir. Özellikle kemiklerimiz, doğal güneş ışıklarının yardımıyla gelişir ve güçlenir.

Bu yüzden gün ışığının, insanların yaşamlarını fiziksel ve ruhsal yönden daha olumlu bir şekilde sürdürmesini sağlamak için gerekli olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Güneş alan bir evin size sağlayacağı bu fiziksel ve ruhsal avantaj, yeterince güneş ışığı alamamaktan kaynaklanan birçok sağlık probleminin de önüne geçecektir.

Güneş Alan Evlerin Dezavantajları Nedir?

Güneş alan evlerin bazı açılardan dezavantajlı olduğu durumlar da vardır. Ülkemiz ılıman iklim kuşağında yer aldığı ve bölgelere göre sıcaklıkların çok değişken olduğu dikkate alındığı zaman, sıcak bir bölgede güneş ışığı alan evler dezavantaj haline gelebiliyor.

Ülkemizde Ege ve Akdeniz bölgeleri, yılın büyük bir bölümünde diğer bölgelere nazaran daha sıcak bir iklim yaşamaktadırlar. Bu bölgelerde sıcaklık yüksek olduğu için, güneş alan bir ev yaz aylarında yüksek soğutma maliyetlerini de beraberinde getirecektir.

Bu nedenle sıcak bölgelerden güneş alan bir ev almanın pek de akıllıca bir seçim olmadığını belirtmemizde fayda var. Yani seçimlerinizi evinizi satın almayı düşündüğünüz bölgeye göre yapmalı, mevsimsel şartlara göre ne kadar güneş aldığına ilişkin koşullara dikkat etmelisiniz.

Güneş Alan Evler Hangi Bölgelerde Tercih Edilmelidir?

Konumu itibariyle ülkemizde inşa edilen evler güney cepheden gün ışığı almaktadırlar. Güney cephesine bakan evlerin bilhassa sabah saatlerinde yoğun şekilde gün ışığı alması söz konusudur. Daha önce de belirttiğimiz gibi, evin bulunduğu bölgeye göre bu bir avantaj ya da dezavantaj olabilir. Bu noktada satın almayı düşündüğünüz konutun bulunduğu bölge gün ışığının bir avantaj mı yoksa dezavantaj mı olduğunu belirleyecektir diyebiliriz.

Ülkemizde bulunan bazı bölgeler ve illerle bu durumu biraz daha detaylandıralım. İç Anadolu ve Doğu Anadolu’da bulunan Ankara, Konya, Erzurum, Sivas, Kayseri, Eskişehir gibi illerde güney cephesine bakan evlerin kış aylarında ısıtma masrafları daha düşüktür. Bununla birlikte yaz aylarında güneş ışınlarını dik açıyla alan bu evlerde soğutma maliyetlerinin de düşük olduğunu söyleyebiliriz.

Çünkü bu bölgelerde kış ayları soğuk ve sert geçmekte, yaz aylarındaysa ortalama sıcaklıklar görülmektedir. Diğer yandan Akdeniz ve Ege’de bulunan Antalya, Adana, Muğla, İzmir, Manisa, Mersin gibi illerde kış ayları ılıman diyebileceğimiz bir sıcaklık seviyesinde ve yaz ayları ise yüksek sıcaklıklarda seyreder.

Buralarda güney cephesine bakan bir ev satın almak evin aşırı ısınmasına neden olacağından, yaz aylarında büyük bir soğutma maliyetiyle karşı karşıya kalmanıza neden olabilir.

Evin Hangi Cepheye Baktığı Nasıl Anlaşılır?

Bir ev satın almak istediğiniz zaman, tercih edeceğiniz cephe evin güneş alım kapasitesini gösterecektir. Daha önce de dikkat çektiğimiz üzere, güney cephesine bakan evler ülkemizde güneş ışığı almaktadırlar. Eğer güneş evin sol tarafından doğuyor ve sağ tarafından batıyorsa, evin güney cepheli olduğunu kolaylıkla anlayabilirsiniz.