Text
bizden geçmiş galiba ya. 16-17 yaşlarında yazılar yazardım. yepyeni müzikler keşfeder, sabaha kadar onları dinlerdim. şimdi, 10 yıl sonra, yetişkin hayatının koşuşturmacasında hiçbirine alan kalmıyor sanki. akşam kendimize kalan ufacık vakitte dinlenmeye çalışıyoruz, onda da dümdüz telefona bakıyoruz. maalesef.
0 notes
Text
seneler seneler önce terk ettiğim bloguma dönüş yapıp da biraz geçmişe gidince “hayat nasıl da farklılaşmış” diyorum. o zamanlar 17, bilemedin 18 olan ben. gelecek kaygılarım, sevilmeyişlerim, anksiyetem, depresifliğim. hepsini bir balona koyup gökyüzüne uçurdum diyemem ama kendimi iyileştirme konusunda uzun bir yol kat ettiğimi söyleyebilirim. hala hayatı romantize etmeyi seviyorum. her şeyi derinlemesine düşünmeyi, duyguları uçlarda yaşamayı. hayatın olağan akışında robot gibi hissettiğim günler de olmuyor değil, ama o 17 yaşındaki kız hep bir yerlerde, ihtiyacım olan her anda, tüm heyecanıyla sarmalıyor beni.
3 notes
·
View notes
Text
yetişkinlik başlı başına bir meziyet. her sabah uyanıp kendini kaosun içine attığın, boş zamanında bile bu kaostan sıyrılamadığın bir kısır döngüde debelenmeye çalışmak. kendi sesini duymaya bu kadar uzak olmak.
7 notes
·
View notes
Photo
Four Adventures of Reinette and Mirabelle (4 aventures de Reinette et Mirabelle) 1989, dir. Éric Rohmer
14K notes
·
View notes