unutulantarihler

[unutulantarihler]

yapamadım, yemin ederim ki yapabilsem yapardım ama yapamadım. yıllar geçti, ben hiçbir haltı unutamadım.

[unutulantarihler]

o mesele bambaşkaydı, halledemedim.

[unutulantarihler]

⁰⁴.⁰⁴.²⁵ şimdi sigara içiyordur ve çok yalnızdır.

²⁴·¹⁰·²¹ şimdi sigara içiyordur ve çok yalnızdır.

[unutulantarihler]

bugün günlerden on beş mart ve yıllardan iki bin yirmi beş. yüzüm yok deftere yazmaya sevgili günlük, ben iyileşemedim, küllerimden de doğamadım ama merak etme gerçekten kül oldum. bi zamanlar benim için kül olmakta bir nimetti. özür dilerim sevgili günlük. ben kendimi affedemedim, ama umarım sen beni affedersin.

yirmi altı ocak iki bin yirmi bir. defterimde bu tarihe aynen şöyle bir not tutmuşum; "saat kaç bilmiyorum ama hava zifiri karanlık zaten bu yazılar gündüz gözüyle yazılmaz. içimde korkunç bir acı var, ama gerçekten. tam anlamıyla korkunç bir acı. o artık tamamiyle çıktı hayatımdan, her şeyiyle, her bir zerresiyle. o, artık olmayacak. onun yokluğunun acısını yarın tatmaya başlayacağım biliyorum, bugün o bıçak yarası daha soğumadı yarın sızı başlayacak. tek dileğim onu unutabilmek, ama bilmiyorum nasıl unutacağım? o kadar anıyı nerede yakacağım? o beni unutabilecek mi bilmiyorum ama yıllar geçtiğinde umarım bu deftere iyileşmiş ve küllerinden doğmuş olduğumu yazarım. hatta tarih vermek istiyorum; on beş mart iki bin yirmi beşte iyileştiğimi yazacağım sana, sevgili günlük."

[unutulantarihler]

²¹·⁰³·²⁴ şimdi sigara içiyordur ve çok yalnızdır.

²⁴·¹⁰·²¹ şimdi sigara içiyordur ve çok yalnızdır.

[unutulantarihler]

yıllar geçecek İsmail abi, ben hep onda kalacağım ama o hiç bana gelmeyecek. gelir deme abi. tanırım ben onu, bir daha uğramaz bile sokağıma. gelmeyecek abi. bu gerçek bana doğum günümde iki paket sigara yaktırdı. gelmeyecek abi. bu gerçek beni iki yıl önce sokak ortasında ağlattı. abi gelmeyecek diyorum bakma bana öyle. sen öyle bakınca belki diyorum hani. o belki'ler beni on yedimde on yedi yerimden vurdu İsmail abi. bakma bana öyle abi. bakma.

[unutulantarihler]

çok sigara içerdi o fikret. ben mevcut bir savaşın ortasında bile onu sigarasıyla gördüm. vazgeçmişti. ben mevcut bir savaşın ortasında onun için onunla birlikte savaştığımı düşünürken o bizden çoktan vazgeçip bir sigara dumanını içine çekti. o gün bugündür, onun çektiği her duman benim ciğerimi yakar, anlıyor musun fikret. anlamıyorsun. vazgeçildiğim bir savaş uğruna öldüm ama hâlâ yanmaya devam ediyorum. ne zaman kül olacağım fikret. ne olur artık kül olayım. kurtulayım.

[unutulantarihler]

hiç mi iz bırakmadım onda ismail abi. benim o kadar gece uykum kaçtı onun sadece bi’ gece bile aklına düşmedim mi ben. benim tüm iç çekişlerimin sebebi olan adamın bir sigara dumanında bile anılmadım ben, abi. onun evini bilsem her gece kapısında sabahlardım. o benim sokağıma uğramadı abi, sokağıma. ismail abi ben onun evini falan bilmem. ama o benimkini bilirdi. isteseydi gelirdi abi. sokağıma bile gelmedi. bir gece bile beni düşünmedi. bir sigara dumanında bile anılmadım ben abi. normali bu zaten. benim de böyle olmam lazımdı ama olmadı. her gece düşündüm. evini bulamadım. her sigara dumanında onu andım abi ben. ne yapacağım, ben özlemeyi durduramıyorum ki.

[unutulantarihler]

bir noktaya gelindiğinde, o an en taş kalpli olabilen insanlar şairdi. kızmıyorum. yazıya döke döke kendinde bile kalmıyor hiçbir duygu.

[unutulantarihler]

bir yer vardı. bazıları liman der. ben ev derdim. sonra bir şey oldu müzeyyen. o ev hem yıkıldı hem yandı. içinde yanmayı diledim ama ben o ev yanmadan zaten sokağa atılmıştım. bir harabenin önünde bekledim. öyle uzun zaman bekledim ki, insanlar delirdiğimi düşündü. bazen bir harabe uğruna o kadar iğrenç şeyler yaptım ki, bazıları aşık dedi bazıları fahişe. bazıları ise sadece acıdı. bende acıdım. ben kendime sadece acıdım. ben bir ev uğruna hem fahişe hem aşık olan bir kadındım. şimdi ise sadece acınası bir kadınım. ben mahvolan bir kadındım. öyle çok mahvoluşlara geldim ki şimdi kendimi bilmiyorum. ben bir ev uğruna hayatımın ecdadını siktim müzeyyen. ben bir harabe uğruna kül oldum. ben varlığımı bir an bile hatırlamayacak bir adam yüzünden hiç oldum. ben yok yere hiç oldum müzeyyen. yok yere. ben bunun ağırlığını nasıl kaldıracağım.

[unutulantarihler]

şimdi nerede ne yaptığını bilmiyorum. ama bir zamanlar yolda kaç ağaç gördüğünü heyecanla bana anlatmışlığın var.

[unutulantarihler]

bana böyle hissettirmenden nefret ettim, senden nefret edemedim.

[unutulantarihler]

sadece bir gece gelemez misin kaptan. içinde nefretle gelsen de olur. yüzüme tükürmek için gel, ama gene de gel. acıdığın için gel, ama gene de gel. dalga geçmek için gelsen bile kabulüm kaptan. sadece bir gece. ansızın. sevmesen de gel. kimse bilmez ama ben yıllardır sana muhtacım kaptan. doğrularına, yalanlarına, sana. mevsimler, aylar, yıllar geçti. insanlar unutur, unuttu kaptan. ben unutmadım. geldiğinde yaptıklarımı bilsen acır yüzüme tükürürsün. buna bile razıyım. gelişin gidişine gebedir bilirim, gitmen önemli değil bir kere geri gel. ansızın. sadece bir gece. içtiğin sigaralardan sadece birini bir gece benim için yak ve gel. ansızın. sadece bir gece. kaptan, dünya umrumda değil ama sen tarafından unutulmak çok ağrıma gidiyor. nefretle hatırla, ama hatırla. unutma kaptan. ben unutulmayı hak edecek bir kadınım, ama sen bana hak ettiğimi lâyık görme. ansızın. sadece bir gece.

[unutulantarihler]

²³·⁰⁶·²³ şimdi sigara içiyordur ve çok yalnızdır.

²⁴·¹⁰·²¹ şimdi sigara içiyordur ve çok yalnızdır.

[unutulantarihler]

bilirsin yaralı yaşanmaz yârim, yaralı bırakma gel öldür beni.

[unutulantarihler]

⁰⁸·⁰¹·²³ şimdi sigara içiyor ve yalnız değil.

²⁴·¹⁰·²¹ şimdi sigara içiyordur ve çok yalnızdır.

[unutulantarihler]

töreden mi, adetten mi? seni benden solduran neydi.