Tumgik
unutulsundiye · 3 days
Text
Bir süredir olur olmaz içime çöreklenen bir korku ve huzursuzlukla yaşıyorum. Tam olarak ne zaman başladı emin değilim. Babaannemin düştüğü gün mü yoksa S’nin kontrol tarihinin yaklaşmasıyla birlikte mi netleştiremiyorum. Rüyalarım karmakarışık. O kadar tuhaf, ayrıntı fakat birbirinden bağımsız sahneler ve insanlar bir araya geliyor ki sabah yorgun uyanıyorum. Sanki bütün gece bir savaşın ortasında kalmışım gibi. Bu beni acaba melatonin mi kullanmaya başlasam sorusunu sormaya iteliyor. Deliksiz ölü gibi uyumaya ve dinlenmiş uyanmaya ihtiyacım var çünkü. Kafam hep çok meşgul. Normalde eve taşımadığım işler, çocuklar ve sorunları sarmal şekilinde dönüp duruyor zihnimde. Sonra kendi işlerim; atölyenin kitabı, resmin kalan kısmı ve yeni çizilecek olan, bir sonraki derse hazırlık, bir türlü düzene sokamadığım dil çalışmaları vs,vs .. Kocaman bir yumak. Büyüdükçe büyüyen. Yarın netleştirmem gereken proje okul tercihleri de eklendi bu hafta üzerine. Normalde gözüm kapalı isteyeceğim şeyden şimdi emin değilim. Tuhaf bir şekilde burda kalmam gerektiğini söyleyen bir ses var içimde. Aslında geçen yıl tercihler iptal edildiğinde çok üzülmüştüm çünkü çalışmayı çok istediğim okullar projeler. İyi çocuklar görmek istiyorum artık, öğrendiklerimi ve öğrenmeye devam ettiklerimi sadece bir iki sınıfa değil herkese anlatabilmek istiyorum. Kaosla, trajik hayatlarla, ailevi problemlerle uğraşmak istemiyorum. Sadece işimi yapmak istiyorum. Dersimi anlatmak, projemi yazmak, faliyetlerimle ilgilenmek. Bu kadar. Ve iyi biliyorum ki burda kalırsam bunların hiçbiri olmayacak. Ama içimde ki ses yüksek perdeden bağırıyor. Bakalım hangimiz mağlup olacak.
*** iç sesim kazandı. Muhtemelen önümüzdeki yıl her sınıftan çıktığımda kendisine ağzıma ne geliyorsa söyleyeceğim ama hayırlısı. Bir kendim ettim kendim buldum vakası ..
0 notes
unutulsundiye · 8 days
Text
Geçen hafta okulda TÜBİTAK şenlikleri (aman da ne şenlik) vardı. Projeler projelerle kapıştı. Demeyi ummuştum ben de fakat karşılaştığım proje çayın; evet evet bildiğimiz , akşam evde sabah işte ve bilimum yerlerde tükettiğimiz çayın ülkemizdeki tarihçesiydi. Aklıma geldikçe gülüyorum, istemsiz. Bunu kabul eden kurumun masası sandalyesi falan olmalı diye düşünmek istiyorum. O masanın etrafındaki zevatın aklından şüphe etmek istemiyorum zira. Ben de önümüzdeki yıl o masaya ve sandalyelere milli içeceğimiz ayranın tarihçesini proje olarak sunmayı düşünüyorum. Sunuma şöyle siyah beyaz afilli bir inekte eklerim gerçeklik şeması üzerinden konu anlatımı mühim sonuçta. Aklımızla dalga geçilmesi ayrı, bunları yazanların Amerika’yı keşfetmiş gibi muamele görmeleri ayrı, aklımın basitleştirilmiş çalışamaması apayrı ..
0 notes
unutulsundiye · 8 days
Text
Karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmak derken kastedilen uykunun ve uyandırmanın ne olduğunu idrak edinceye ve o cesareti gösterinceye kadar durduğumuz yer doğru yer olmayacak.
0 notes
unutulsundiye · 8 days
Text
İyi insanların kötü hatıraları olurmuş
İnsanlar iyi
Hatıralar kötü
..
0 notes
unutulsundiye · 12 days
Text
Üç haftadır düzenli olarak her Cuma günü bir vefat haberi alıyoruz.
0 notes
unutulsundiye · 16 days
Text
Rutinin insan hayatı için ne derece kıymetli olduğunu ancak onun bir parçası kırılınca anlayabiliyor insan. Her akşam aynı sofranın etrafında buluşmanın, senin ve etrafındakilerin sağlıklı olmasının, her sabah kalkıp aynı otobüse binip aynı sıkıcı işe gitmenin ve daha bir sürü şeyin. Son bir yıldır daha öncesinde hayatımın sıkıcı detayları olarak adlandırdığım her şeyden memnunum. Hepsi için Allah’a duacıyım. Hayata dair beklentim az olduğu gibi memnuniyetsizliğim de az. Olanı olduğu gibi görmeyi ve kabul etmeyi uzunca bir süredir deneyip başarsam da son bir yıl belki de bu noktada seviye atlamama yardımcı oldu. Bu daha iyisini istemekten vazgeçmek değil aslında sadece daha iyisinin sonu olmadığını görmek. Üzüldüğüm, kırıldığım, olmasını istediğim şeyler hâlâ varlar ve hâlâ bazı şeyler için yeterli çabayı göstermediğimi düşünüp kendime kızıyorum. Fakat biliyorum ki hepsi geçecek, bugün, yarın, öbür gün ya da ölünce. Daimi kalan hiçbir şey yok.
Ölüm dünya da ki en mükemmel terbiye edici eğer bir insanı o dahi hizaya getiremiyorsa kalan şeylerin getirmesi çok zor. Sene başında buna benzer bir cümle kurmuştum çocuklara ölümü anlatırken ki o zaman daha gözlerimin önünde ölen birini hiç görmemiştim. Sonra zaman geçti ve gördüm. Konuştuğum, sarıldığım, kolundan tuttuğum, yemek yedirdiğim kişiyi torbayla taşıdılar gözlerimizin önünde. Vardı ve yoktu. Bizi yeteri kadar terbiye edebildi mi bilmiyorum fakat yüzümüze tokat gibi indi orası açık.
0 notes
unutulsundiye · 27 days
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Bayram ..
0 notes
unutulsundiye · 28 days
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Sene bilmem kaç ..
1 note · View note
unutulsundiye · 30 days
Text
Tumblr media
Bugün damar yolu açtırırken farkettim ki uzun zamandır bu sahneyle muhatap olmamışım. Damarlarımın adeti olduğu üzere zor bulunmasından ve zayıf olmamdan mütevellit bir parça canım yanınca hemşire, elin üzerinden açsam daha çok acır canınız ben kendime öyle yapıyorum da oradan biliyorum dedi. Ben her ikisine de fazlası ile aşinayım aslında dedim ama aradan uzun zaman geçince unuttum herhalde. Neredeyse ayda bir damar yolu açtırdığım damarı bulamadıkları için bir ay mosmor kollarla gezdiğim zamanlar azımsanmayacak kadar fazla. Doruk Hastanesinin acil servisiyle, müşahade odalarıyla doktor ve hemşireleriyle tanışıklığımız kadim zamanlara dayanır zira. Sonra biraz kafayı değiştirince;yine o koridorlarda ve hayat tarzını uzak kaldık bir süre. Şikayetçi değilim ..
0 notes
unutulsundiye · 1 month
Text
Uçmanın insanı hafifleten bir tarafı var bence. Geçen Erbatur’a dağdaki karları gösterirken dönüp; keşke biz de kuşlar gibi uçabilsek Büşra dedi. Ondan önceki Pazar iftara giderken de Pelikan göçüne denk geldik. İnanılmaz güzel bir görüntüydü.
Babaannem yıkanıp kefenlendikten sonra birkaç saniye yüzüne bakabildim. Kuş kadar kalmıştı çehresi ama çiçek gibi olmuştu. Babaannem uçmuştu bence hafiflemişti.
0 notes
unutulsundiye · 2 months
Text
Babaannemin sesi soluğu kesileli tam yirmi bir gün oldu. Yirmi bir gün ve yirmi bir gece. Her sabah odasının önünden geçerken dönüp içeriye bakıyorum, her Allah’ın günü ‘Nasıl yani şimdi gerçekten artık yok mu ?’ diye zihnimi dolduruyorum. Her gece rüyamın bir yerlerinde misafir ediyorum kendisini. Fotoğraflarına bakıyorum, videolarını izliyorum. Sanki hiç olmamış gibi ve aynı zamanda başka bir yerde yaşamaya da devam ediyor gibi. Bilinci yerindeyken bana gülümsemesini, elini uzatıp saçımı okşamasını hatırladığımda gözlerimin dolmasına engel olamıyorum…
0 notes
unutulsundiye · 3 months
Text
Tumblr media
yollar bulmak için ..
02:30
Pamukova
1 note · View note
unutulsundiye · 3 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Garipsediğim bir deyimsel ifadenin hayat bulduğu bir gece.
Uyku tutmuyor gecesi ..
Sevgili uyku artık saat itibari ile de gelmeni, bastırmanı, başıma sıçramanı, gözümden akmanı dört gözle bekliyorum. Saygılar ..
0 notes
unutulsundiye · 3 months
Text
Bazen durup durup bazı şeylere çok üzüldüğüm oluyor. Dönüp baktığımda beni bu derece üzen şeyleri hayatımın yekününde çok da istememişim aslında. Fakat yoklukları gözümü doldurabilir olmuş.
Geçen bir yerlerde; “Kalp genellikle içinde yaşattıklarımız tarafından kırılır.” diye yazıyordu. Dönüp ikinciye okuma gereği duydum cümleyi. Acaba dedim içimden, farketmeden kalbimizde ne kadar çok şey yaşatıyoruz? Veya yaşattıklarımızın üstünü örtüyoruz da onları kendimiz için bile görünmez mi kılıyoruz? Bir vesile örtü açıldığında yüzleştiğimiz gerçeklik canımızı yakıyor..
0 notes
unutulsundiye · 3 months
Text
Bu kadının resimlerinde sevdiğim çok sevdiğim şeyler var ..
Tumblr media
Karen Hollingsworth (American, born 1955) Flying South, 2015 Oil on canvas
36 notes · View notes
unutulsundiye · 4 months
Text
Şairin şiirlerini seviyorum …
Tumblr media
The Farm in Winter Michael Miller 2021
225 notes · View notes
unutulsundiye · 4 months
Text
Bazılarımızın onulmaz yaraları var en savunmasız oldukları zamanlardan kalma. Durup durup bir köşeden başını uzatan. Bu iyileşmemek mi yoksa zaman içerisinde iyileşip içselleştirmek mi bilmiyorum. Daha doğrusu böyle bir yara tam olarak iyileşir mi onu da bilmiyorum. Bu yaralara sahip olmayanlarla eşit değil sahip olanlar. Onların imtihanları ve sorguları bir olmayacak diğerleriyle. Ve mükafatları da…
0 notes