Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Nilgün Marmara değilim ama ben de kendime bir yer edinemiyorum.
660 notes
·
View notes
Text
Bugün otobüste gördüğüm bir olayı anlatacağım. Yanımda bir adam vardı, Instagram'da bir kızın fotoğrafına o kadar çok zoom yaptı ki, size yemin ederim, kızın anası babası bile bu kadar utanmazca bakmamıştır. Gözleri o kadar derinlere daldı ki, sanki o fotoğrafın içine girmeye çalışıyordu. Adamın bu rezil halini izlerken tiksindim, iğrendim. İnsan böyle bir seviyeye nasıl gelir?
6 notes
·
View notes
Text
Kendinden yorulurmu insan, yaşadıklarından beklentilerinden, hayal kırıklıklarından.
2K notes
·
View notes
Text
Bazen iyi niyetin ağır bir yük olduğunu unutuyoruz. İnsanlar ne kadar samimi olursa olsun, bir noktada o saflık bizi zor duruma düşürebiliyor. Çünkü her zaman inanmak istiyoruz, ama bir süre sonra, sadece kendimizi kandırdığımızı fark ediyoruz. Kırılmalar, hayal kırıklıkları, güvenin sarsılması, hep bu iyi niyetin bedeli gibi. Ne kadar değer verirsek, o kadar kırılıyoruz. Çünkü kimseyi tam anlamıyla tanımıyoruz, bazen en yakınımız bile farklı bir yüzünü gösteriyor. İşte o zaman, "Herkesi kendin gibi sanma" diyoruz. Ama çok geç oluyor. Affetmek kolay olmuyor, çünkü bazen affetmek, unutmak demek. Kimseye inanmak istemiyoruz, ama yine de hep bir umut, hep bir beklenti içinde yaşıyoruz. Ve sonunda, kırılmadan, incinmeden, güvenmeden bir hayat yaşamak imkansızlaşıyor.
🌚
26 notes
·
View notes
Text
"canım" kelimesi ne özel; hem can hem an hem de anı..
139 notes
·
View notes
Text
Anlatamıyorum... Kendime bile itiraf etmek bu kadar zorken, bir başkasına açamıyorum. Açsam bile sanki hiç kimse tam anlamıyor ya da hafife alıyorlar. Bende mi sorun, onlarda mı? Ben hafife alamıyorum; çok korkuyorum. Ya ona sahip olamazsam? Düşünmek için belki daha erken, lakin tedavi için geç kalmış bile olabilirim. Benden önce düşünmen gerekiyordu, anne. Yıllardır kendim birçok şey için savaşıyorum. Bir kerede gelip kendi çabanla bir şeyler yapsaydın, daha erken hareket etseydin, şimdi bu ihtimalle baş başa kalmayacaktım. Her şey gibi buna da geç kaldın, anne. Bununla ilgili öyle güzel hayallerim varken ve en büyük hayallerimden biri buyken, şimdi buna bu kadar uzak olma ihtimalim canımı çok yakıyor. Deli gibi ağlamak istiyorum, anne. Bunu, bu ihtimali içimde tuttukça yok oluyor gibi hissediyorum. Bir kez olsun çabalasaydın keşke...Bir kez olsun bana bırakmasaydın...Benden önce hareket etseydin, diğer çocuklarının üstüne düştüğün gibi benim üstüme de düşseydin keşke...Çok yoruldum, anne. Bir şeylerle savaşmaktan artık baş edemiyorum, gücüm kalmadı. Yürüdüğüm her yolda tökezliyorum ve sen bunların hepsinden bihabersin.
18 notes
·
View notes
Text
çok yoruldum, bana sığınak olamaz mısın?
410 notes
·
View notes
Text
Her zaman "hallederim" kızı olacağım çünkü yardım et diyebileceğim kimse yok
307 notes
·
View notes
Text
“Bana bak. Ya da siktir et. Beni bu hâle sen getirdin bak aynaya, gör pislikliğini. Kendinden nefret edersen karışmam. Ben senin yüzünden kendimden nefret ettim şimdilerde aynalara zor bakıyorum. Siktir git çocukluğumun katledildiği eve dön. Ben ölsem dönmem. Çocukluğumla yüzleş. Ben görsem kaçarım. Sen konuş. Bir bant al ama, o çocuğun dizleri, dirsekleri yara bere içinde yapıştır bir tane o zaman o da geçti sanıp senin açtığın yaraları unutur. İçin acırsa ben karışmam diyorum ya. Halime acıyacaksın. Ben artık acımam. O evden şimdi çık otur kaldırıma siktiğin hayata bir sigara yak, sonra o kaldırımdan da siktir olup git.”
247 notes
·
View notes
Text
Gönlünün taştan olduğunu bilseydim, elimde çiçeklerle gelmezdim.
420 notes
·
View notes
Text
İstediğin kadar koş nasibin değilse yetişemezsin.
554 notes
·
View notes
Text
Önce sayıp söven, sonra sarılıp öpen bir anne gibi.
143 notes
·
View notes
Text
Bırak hevesi, nefesim bile kursağımda kalıyor artık.
620 notes
·
View notes