vogue-defsoul-blog
vogue-defsoul-blog
GezGez İnsanı
21 posts
Gezmeyi ve yeni yerler keşfetmeyi sevenlerin buluşma noktası... https://www.gezgez.net/
Don't wanna be here? Send us removal request.
vogue-defsoul-blog · 6 years ago
Text
Atatürk Arboretumu (Nerede, Nasıl Gidilir, Giriş Ücreti)
Dünyanın en güzel şehirlerinden olan İstanbul daha çok betona gömülmüş görüntüsüyle akıllarda yer etse de doğal güzellikleriyle ön plana çıkan çok kıymetli alanlara da sahiptir. Bunlardan birisi de şehrin Sarıyer ilçesi sınırlarında olan "Atatürk Arboretumu"dur. Oldukça doğal ve muhteşem bir görüntüye sahip olan arboretum çok sayıda ziyaretçinin büyük bir hayranlıkla gezdiği bir yerdir.
Atatürk Arboretumu Hakkında Bilgi
1949 yılında İstanbul Üniversitesinin Orman Fakültesine bağlı olarak bilimsel çalışmaların yapılabileceği bir arboretum kurulması teklifi yapılır. Amaç fakültede okuyan öğrencilerin bilimsel araştırma yapabilmeleri ve teoride gördüklerini uygulayabilmeleridir. Her ne kadar açılması fikri büyük bir destek görse de maddi imkansızlıklar nedeniyle buranın açılması tam 33 yıl sürecektir. 1982 yılında tamamlanabilen arboretum, Mustafa Kemal Atatürk'ün 100. doğum günü kutlamalarına denk geldiğinden "Atatürk Arboretumu" adını alır. Daha sonraki dönemlerde gerekli maddi imkanların sağlanması için halkın hizmetine de açılmıştır. Atatürk Arboretumu yaklaşık 300 hektarlık bir alana kuruludur. Doğanın en güzel görüntülerini seyredebileceğiniz arboretumda oldukça keyifli saatler geçireceğinizden eminiz. Böylesine güzel bir şekilde emek harcanarak hazırlanmış olan Atatürk Arboretumu'na özellikle sonbahar aylarında giderseniz seyredeceğiniz manzaralar gerçekten sizleri büyüleyecektir.
Atatürk Arboretumu'na Ne Zaman Gidilir?
Arboretum yılın her döneminde ziyarete açıktır. Her mevsimde bir başka güzelliğe bürünen arboretumun en güzel hali ise sanırım sonbahar aylarıdır. Ağaçların sarı renge bürünmesi ve sararmış yaprakların yerleri süslemesi gerçekten görülmeye değer güzelliktedir. Bu nedenle özellikle fotoğraf çekimleri için düşünüyorsanız bu mevsimde gitmeniz sizleri pişman etmeyecektir.
Atatürk Arboretumu Giriş Ücreti?
Atatürk Arboretumunun giriş ücretleri hafta içi ve sonuna göre değişkenlik göstermektedir. Ücret tablosu ise şu şekildedir: Hafta Sonu: Sivil - 20 TL, öğrenci 7.5 TL Hafta İçi: Sivil - 7.5 TL, öğrenci 2.5 TL
Atatürk Arboretumu Nerede? Nasıl Gidilir?
Arboretum, Belgrad Ormanlarını da barındıran İstanbul'un Sarıyer ilçesi sınırları içinde yer almaktadır. Buraya en kolay ulaşım seçeneği özel araçlarınızdır. Özel araçlarınızla kolaylıkla buraya gelebilir ve ücretsiz olarak aracınızı otoparka bırakabilirsiniz. Toplu taşımayla gelmeyi düşünenler ise 153 Sarıyer – Bahçeköy , 42T Taksim – Bahçeköy,  59RK Rumeli Hisarüstü, 42HM Hacı Osman Metro – Bahçeköy hatlarını kullanabilirler. Bu kadar güzel görüntüler barındıran Atatürk Arboretumu hakkında daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki siteyi ziyaret edebilirsiniz.
Referans:
https://www.gezgez.net/ataturk-arboretumu/
0 notes
vogue-defsoul-blog · 6 years ago
Text
İstanbul Oyuncak Müzesi
İstanbul'da alışılmışın dışında yapılacak  güzel bir etkinlik: "Oyuncak Müzesi"ni gezmek... Çocuklarla ya da çocuk olabilenlerle gezmenizi önerdiğimiz müzede kendinizi çocukluk anılarınızla baş başa bulabilirsiniz.. 23 Nisan 2005 yılında Sunay Akın tarafından açılan ve içinde 1700'lü yıllardan günümüze birçok oyuncağın sergilendiği müze aynı zamanda oyuncaklarla dünya tarihini de anlatmaya çalışıyor...
https://www.gezgez.net/oyuncak-muzesi/
0 notes
vogue-defsoul-blog · 6 years ago
Text
Myra Antik Kenti
Sadece deniz turizmiyle değil tarihi güzellikleriyle de ön plana çıkan şehrimiz Antalya'da bir başka önemli antik kent 2.500 yıllık tarihiyle "Myra Antik Kenti"dir.
Tarihi bir özelliği olmasıyla birlikte özellikle fotoğrafçılar için birbirinden güzel kareler sunan Myra Antik Kenti hakkında bilmeniz gerekenler...
https://www.gezgez.net/myra-antik-kenti/
0 notes
vogue-defsoul-blog · 6 years ago
Text
Olimpos Antik Kenti
Antik Likya Yolu'nun en gözde duraklarından olan ve Antalya'nın da en meşhur tarihi mekanlarının başında gelen "Olimpos Antik Kenti" mutlaka herkesin görmesi gereken tarihi bir yerdir. Yunan mitolojisine ilgi duyanların gezmekten ve keşfetmekten ayrıca keyif alacakları Olimpos'ta tarihin, doğanın ve denizin huzurunu bir arada bulabileceksiniz. https://www.gezgez.net/olympos-antik-kenti/
0 notes
vogue-defsoul-blog · 6 years ago
Text
Yerebatan Sarnıcı Gezisi
Bugün gidip gördüğüm yer Yerebatan Sarnıcı Yani Bazilika sarnıcı. I. Justiniaus tarafından yapılmış,yapılış tarihi 527-565 yıllarıdır. Yerin altında ve suyun içinden yükselen sayısız mermerler nedeniyle halk arasında “Yerebatan Sarnıcı” olarak adlandırılmış.
Yerebatan Sarnıcı Özellikleri
Bu sarnıcın uzunluğu 140 metre ve genişliği 70 metredir.Bu sarnıç 9.200 metre yer kaplayıp,100.000 ton su depolayabiliyor.Çoğunluğu daha eski yapılardan toplandığı anlaşılan ve çeşitli mermer cinslerinden yontulmuş sütunların büyük bir kısmı tek parçadan, bir kısmı da iki parçadan oluşuyor. Sarnıcın sütünlarının genel olarak şekli silindir şeklindedir. Dik ve sivri olanları nadirdir. 
Bizans dönemindeki Saray’lar buradan su ihtiyaçlarını karşılarmış ve Osmanlılar’ bir süre sonra kendi su tesislerini yaparak sarnıçtan su almayı bırakmışlar. Hollandalı bir gezgin buraya bir süre sonra tekrar keşfetip Hollanda’da kendi halkına burayı tanıtmıştır.P. Gyllius, araştırmalarından birinde, Ayasofya civarında dolaşırken, buradaki evlerin zemin katlarında bulunan kuyu benzeri yuvarlak büyük deliklerden ev halkının aşağıya sarkıttıkları kovalarla su çektikleri, hatta balık tuttuklarını öğrendi. 
Büyük bir yeraltı sarnıcının üzerinde bulunan ahşap bir binanın duvarlarla çevrili avlusundan, yerin altına inen taş basamaklardan elinde bir meşaleyle sarnıcın içerisine girdi. P. Gyllius, çok zor şartlarda sarnıcı sandalla dolaşarak ölçülerini alıp sütunlarını tespit etti. Gördüklerini ve edindiği bilgileri seyahatnamesinde yayımlanan Gyllius, birçok seyyahı etkilemiştir. Sarnıç kurulduğundan günümüze kadar birçok tamir ve onarım üzerinden geçmiştir.
Yerebatan Sarnıcı Medusa Efsanesi
Sarnıcın başka bir kısmında iki sütünün arasında bir Mebusa başı vardır. Roma dönemi şaheserlerindendir. Ve sarnıcı ziyarete gelen insanlar bu mebusa başlarının hangi eser ve yapılardan alınıp oraya getirildiği bilinmiyor.Birçok bilginin ve gezginin bu konu hakkında yaptığı yorumlar ve bilgiler katmasına rağmen yinede mebusa başları hakkında birçok efsaneler halk tarafından oluşturulmuştur.bir rivayete göre de Medusa, siyah gözleri, uzun saçları ve güzel vücudu ile övünen bir kızdı. Medusa, Zeus’ un oğlu Perseus’u seviyordu. Bu arada Athena da Perseus’u seviyor ve Medusa’yı kıskanıyordu. Bu yüzden Athena, Medusa’nın saçlarını yılana çevirdi. Artık Medusa’nın baktığı herkes, taşa dönüşüyordu. Daha sonra Perseus, Medusa’nın başını kesti ve onun bu gücünden yararlanarak pek çok düşmanını yendi.
Ve İstanbul’da gezi programlarının vazgeçilmez olan bu gizemli sarnıç tüm dünyadaki insanların devletlerin ve farklı medeniyetlerin ilgisini çekiyor.   -Gidip gördüğüm için mutluyum çok sevdim ve aynı zamanda farklı bilgiler edindim. 
Referans:
https://www.gezgez.net/yerebatan-sarnici/
0 notes
vogue-defsoul-blog · 6 years ago
Text
Sümela Manastırı
Bugün Trabzon şehrinin simgesi nedir diye sorsak sanırım en yoğun olarak alacağımız cevap “Sümela Manastırı” olacaktır. Trabzon’da yer alan manastırların içinde sadece ülkemizde değil tüm dünyada ün sahibi olan “Sümela Manastırı” bugün yerli ve yabancı birçok turistin yoğun ilgili gösterdiği tarihi bir yapıdır.
Sümela Manastırı Tarihi
M.S. 4.yüzyılda I. Theodosius döneminde yapılan manastır 6. yüzyılda da İmparator Justinianus döneminde tadilattan geçirilmiştir. Manastır asıl olarak 14.yüzyılda üne kavuşmuş ve ciddi bir yardım almaya başlamıştır.
Osmanlı Devleti’nin Trabzon’u fethetmesinden sonra da manastırın etkinliğine karışılmamış ve ayrılacalık tanınmıştır. 
Sümela Manastırı Hakkında Bilgi
Sümela Manastırı’nın en ilgi çeken yönü yüksek bir konumda kayaların üstüne inşa edilmiş olmasıdır. Yine manastırın iç duvarlarının fresklerle süslenmiş olması ziyaretçilerin ilgi odağı olmasını sağlamıştır.
Buranın başka kaynaklarda adı “Meryem Ana Manastırı” olarak da geçtiğini hatırlatalım. Manastır şapel, fırın, ana kaya kilisesi ve öğrenci odaları gibi çeşitli bölümlerden oluşmaktadır. 
Sümela Manastırı Giriş Ücreti
Sümela Manastırı 2017 yılında bazı kaya parçalarının düşmesi nedeniyle ziyarete kapatılmış ve yaklaşık 2 yıl restorasyon çalışmasından geçirilmiştir. 25 Mayıs 2019 tarihi itibariyle tekrar ziyarete açılan Sümela Manastırı’nın giriş ücreti ise kültür bakanlığının sitesinde 10 TL olarak belirtilmiştir.
Sümela Manastırı Nerede?
Manstır yazımızın başında da belirtiğimiz gibi Trabzon şehrinde bulunmaktadır. Trabzon’un ise Maçka ilçesinde yer almaktadır. 
Sümela Manastırı hakkında buraya ne kadar bilgi eklesek inanın ki az kalacaktır. Muhteşem bir konumda tüm heybetiyle yüzyıllardır ayakta duran manastır hakkında daha detaylı bilgiye aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz. Şimdiden hepinize keyifli gezmeler diliyoruz...
Referans:
https://www.gezgez.net/sumela-manastiri/
0 notes
vogue-defsoul-blog · 6 years ago
Text
Sultanahmet Camii
Pendik’ten yola çıkmıştık.Sultanahmet camii’ne gitmek için ailece gitmiştik. Aslında çoğu kişinin bildiği Sultanahmet camii’ni yaptıran kişinin 1.Ahmed olduğunu ve yapımının 1616 yılında bitiğini öğrenmiştim. Sultanahmet camii’ne baktığımda 6 minareli camii’dir. Caminin mimarı ise Sedefkar Mehmet Ağa’dır.Camii’yi gezdiğimde etrafında hamam, türbe, imarethane gibi yerlerin olduğunu görmüştüm. Camii’yi çok beğenmiştim. Etrafına dışına baktığımda camii’nin güzelliği ve sadeliği ön plandaydı ve yükseliği çoktu. Camii’nin yüksekliği 43 metredir.Bu turistler için ilgi çekiciydi.Camii’nin duvarlarında büyük ve çekici bir şekilde Halife’lerimizin isimlerinin yazılı olduğunu gördüm.Ayrıca Kur’an-ı Kerim’den arapça yazılar vardı.Ben camii’yi güzel bulmuştum ve beğenmiştim.
Gezenlerin hayranlıkla seyrettiği “Sultanahmet Camii”yi herkesin gezmesini tavsiye ederim. Camii ile ilgili daha fazla bilgi ve ayrıntı için aşağıda yer alan siteyi ziyaret etmenizi öneririm.
Referans:
https://www.gezgez.net/sultanahmet-camii/
0 notes
vogue-defsoul-blog · 6 years ago
Text
Tokat Zile Kalesi
Tokat'ın Zile ilçesindeki bu kale ilçenin merkezindeki bir tepeye inşa edilmiştir. Arkopol özelliğine sahip bir Roma kalesidir.Kalede bir saat kulesi,giriş kapısı,o zamana ait amfitiyatro,kışla,kral mezarı,zindanlar ve tünel bulunmaktadır,bunların yanında su sarnıcı ve kalede yıkılmış,üzerinde yazılar yazan taşlar bulunmaktadır.Geri kalan yerler ağaç ve boş kısımlardır.
Kale küçük ve kısa surlarıda olsa zamanında Roma İmparatoru Jül Sezar ve Pontus Kralı 2.Pharnake "Farnas"arasında yapılan Altıağaç "Zela Savaşı"nda söylediği ve Romaya gönderdiği"Veni-Vidi-Vici"yani"Geldim-Gördüm-Yendim"tarihim en kısa mektubuna yazmıştır.
1800'lü yıllarda Osmanlı kaleyi temizlemiş ve onarmıştır.Bu kalede zindan ve tünel girişleri kapalıdır.Zile kalesindeki tünel dünyanın en uzun tüneli olduğu söyleniyor.Bu tünelin ucu Tokatdaki diğer kalelere bağlandığı söyleniyor.
Zilenin sembolü olan bu kale ilçenin merkezinde ve surlardan bakıldığında tüm ilçe gözüküyor.Buraya istediğiniz gibi girebilirsiniz,bir ücreti yoktur.Küçük olan bu kale tarihi açıdan çok önem taşıyor.
0 notes
vogue-defsoul-blog · 6 years ago
Text
Çınarcık Gezi Yazısı
Ben daha 8 - 9 yaslarımdaydım.  Babam bizi bayram tatilinde Yalovanın Çınarcık ilçesine tatile götürmeye karar verdi. Her sene Samsuna götürürdü bizi ama o sene bizi Çınarcık’a götürcekti. Pendik’ten idoya binip gidicektik ilk defa biniceğim için çok heyecanmıştı. Kış aylarında nüfusu yaklaşık 13.000 iken, yaz aylarında bu sayı bazen 300.000 geçiyormuş. Gerçekten de o kadar kalabalıktı. Sahilinde çok güzel mekanlar vardı ve ilk gittimiz de sahilin kıyısında olan bir pansiyon bulmuştuk. Aslında güzeldi ama biraz pahalıydı 4 kisilik bir oda günlüğü 100 YTL idi o zamanlar ve babam bunu duyunca Bi sasırdı sonra bir kaç yere daha baktıktan sonra orayı tutmaya karar verdik. 2 gece 3 gün kalıcaktık yani 200 YTL vermiştik. Her aksam başka mekanda canlı müzik oluyordu. Bir aksam yalının canlı müzik verdiği bir konser vardı. O aksam ama camiye gitmiştik daha sonra sahilde yürüyüp dondurma yemiştik. Ertesi gün 45-46 yaslarında bir abi ve esi ve kızları Ayca abla ve Dilek abla gelmis ti bizim yan odamıza babamla konuşup tanıştılar. Abi çok iyi biriydi ben arabasını çok sevdim diye beni gezdirmişti ama arabada efsaneydi BMW x5 idi jet gibi geliyordu o zamanlar bana o zamandan araba hastası olacağım belliymiş. Şimdi her gün araba sürmek için can atıyorum neyse iste gezip geldikten sonra biz ertesi gün gidecektik o yüzden gece geç saatlere kadar oturup sohbet ettik. Abinin eski aracı ford connect mis ben tabi hemen araba konusu açtığım için abinin eski arabasını sordum ve bize kötü bir anı anlattı eski aracı park halinde iken üstüne insaat malzemesi olan bir parça düşmüş adını unuttum ama aracı pert olmus ve kasko olmadı için sigortada karsılamadı için yani o araba çöpe gitmiş, onu 40 bin TL zarara sokmuş. Ben hem arabaya hemde abiye çok üzüldüm ama hiç belli etmemiştim ama simdi maddi durumu çok iyi ve BMW x5 vardı yani hiç pes etmemişti. bana da hep asla asla deme derdi pes ettinde kaybedersin pes etmedinde kazanırsın diye sonra ben uyudum gerisini bilmiyorum. Ertesi gün giderken vedalaştık ben çok üzüldüm keske biz geldiğimizde gelselerdi daha eğlenip beraber gezerdik ama son gün geldiler. vedalaştıktan sonra gemiye gitmek için otobüse binmiştik, yani Yalova benim için iyi bir tatil olmuştu. hem denizi olsun hem sahili hemde havası ülkemizin her yeri tası toprağı altın gerçektende denizi çapraz dalgalıydı sahili 20 km uzunlukta ve essiz manzaralı mekanları gercektende güzel bir anıydı ama bir samsun değildi yani biri bana sorsa gidelim i diye ben kesin gidin derdim o yüzden Yalova Çınarcık tatili benim için 10 puan dır. 
MEHMET YİĞİT ÇEVİK
0 notes
vogue-defsoul-blog · 6 years ago
Text
Kapadokya Gezi Yazısı
Şimdi size gittiğim ve çok beğendiğim kapadokya'yı anlatacağım. Kapadokya 60 milyon yıl önce üç volkanın patlamasıyla olmuştur. Bunlar Erciyes,Hasandağı,Güllüdağın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yılda rüzgar ve yağmurla aşınarak ortaya çıkması çok ilgimi çekmişti bu yüzden burayı gezmek istedim. İnsan yerleşimi paleolitik döneme kadar uzanıyormuş. Hititlerin yaşadığı toprakların ve hırıstiyanlıgın evi olmuştur. Kapadokya sadece peribacalarının olduğu yer değil kırşehir, niğde, Aksaray ve kayseriyede yayılmış olması beni şaşırttı Eğer kapadokya'ya yolunuz düşerse göreme, Avonos, Ürgüp , Üçhisar, Güvercinlik vadisi, derinkuyu ve kaymaklı , ıhlara vadisi selimiye köyü. Otelimin ortamını daha iyi hissedebilmek için peribacalarının içine yerleşmiş büyük otellerden seçtim. 20 TL ye bir müze kartı aldım ve birçok yere ücretsiz gittim en çok beğendiğim şeylerden biriydi. Kapadokya'da en güzel mevsim ilkbahar ve sonbahar ancak akşamları dolaşın çünkü hava çok bunaltıcı olduğu için güneş çok yakıyor. Buda beni olumsuz etkiledi. Son olarak görüşüme gelelim. Genel olarak beğendim sadece havanın çok sıcak olması beni bunalttı. Dığer her şey çok güzeldi herkese tavsiye ederim. Onur Akkulak
1 note · View note
vogue-defsoul-blog · 6 years ago
Text
Yuşa Tepesi ve Hz. Yuşa Türbesi
Dün Kadir gecesiydi.Bu yüzden ailemle birlikte Hz.yuşa tepesine gittik. Hz. Yuşa tepesinde bir çok resim çektim.Tepeye yaklaştıkça bir çok muhteşem manzara görebilirsiniz.Çok yüksek olduğu için bir çok yeri tepeden görebiliyorsunuz.Havası gerçekten çok temiz. Biz Hz.Yuşa tepesine mihrabat korusundan çıkarak gittik ,uzun bir süre sahil yolunu kullanarak yola devam ettik.Yuşa tepesi Anadolu Kavağında Beykoz İlçesinde.Yuşa tepesi denizden 200 metre yüksekliktedir.Türbenin bulunduğu tepeye ulaştığında size önce hediyelik eşya dükkanları karşılıyor.Acıkanlar için gözleme dürüm gibi yiyecek satan yerlerde bulunuyor.
Yuşa tepesine Hz. Yuşa Türbesi çeşme ve camii bulunmaktadır. Buradaki uzun türbenin Hz. Yuşa Peygamberin mezarı olduğuna inanılmaktadır .Yuşa tepesi tarihte her zaman kutsal bir yer olarak kabul edilmiş ve çeşitli uygarlıklar tarafından burada kendi dinlerinin mabet ve tapınakları inşa edilmiştir.Kabri 17 metredir.Bunun sebebi yerinin tam olarak nerede olduğu bilinmemesidir.Türbenin yanı yeşil ışıklarla çevrilidir ve bu kadar güzel manzarası olan bir yere elbette büyük bir seyir terası yakışırdı ve vardı.Orada bize lokum ve şeker ikram edildi.Dün Kadir gecesi olduğu için orası olduğundan daha kalabalıktı.Benim için güzel bir deneyim oldu.Çektiğim fotoğrafları alta ekledim.
CEYHUN GÜNDÜZ
0 notes
vogue-defsoul-blog · 6 years ago
Text
Fethiye Plajı
Sadece ülkemizde değil son yıllarda dünyada da isim yapmaya başlayan “Fethiye”nin en sevilen yönünü ise plajları oluşturmaktadır. Fethiye’de o kadar güzel plajlar ve koylar mevcut ki görenlerin büyülenmemesi adeta mümkün değil. Bu nedenle yaz aylarında tatil planlarınız varsa mutlaka güzergahınızın Fethiye olmasını tavsiye edelim yazımızın başında. 
Fethiye Plajları
Tabii Fethiye’ye gelmişseniz nereye gitmeyelim diye bir düşenceye kapılmanız son derece normal olmakla beraber size verilecek cevapların ise bazı plajların olması son derece normal. Peki bu plajlar nereler olacaktır? Hemen sayalım bu plajların başında mutlaka; Kelebekler Vadisi, Ölüdeniz, Kabak Koyu olacağından neredeyse eminiz. Çünkü bu plaj ve koylar o kadar muhteşem ki insanın hayran olmaması neredeyse imkansız. 
Fethiye’nin En İyi Plajları
Listemizin ilk sırasına muhteşem güzelliği ve masmavi deniziyle “Kelebekler Vadisi”ni yazmamız kimseyi şaşırtmaz. Kelebekler Vadisi o kadar muhteşem ki tüm tatilinizi burada geçirmeyi isteyebilirsiniz. Buraya araçla ulaşım ciddi meşakkat gerektirir çünkü belli bir noktadan sonra tırmanız yapmanız gerektirse de seyredeceğiniz manzara her şeye değecektir.
Yine dünya çapında üne kavuşmuş bir başka plaj ise “Ölüdeniz”dir. Hem denizinin durgun olması hem de suyunun temiz olması burayı daha da güzel kılıyor. Fethiye’ye kadar gelmişken burayı da ziyaret etmenizi size tavsiye ederiz.
Beni büyüleyen bir başka plaj ise “Kabak Koyu” oldu. Turkuaz renkteki deniziyle ve suyunun temizliğiyle dikkat çeken koyda zamanın nasıl geçtiğini anlayamayacaksınız. 
Fethiye ve plajları hakkında ne yazsam, ne kadar övgüde bulunsam az kalacaktır. Bu nedenle güzel bir tatil geçirmek isterseniz mutlaka Fethiye ile ilgili bir plan yapmanızı öneririm. Fethiye’de gidebileceğiniz plajlar hakkında daha ayrıntılı bilgi için aşağıdaki siteyi de ziyaret edebileceğiniz hatırlatır, hepinize iyi tatiller dilerim...
https://www.gezgez.net/fethiyenin-en-iyi-7-plaji/
1 note · View note
vogue-defsoul-blog · 6 years ago
Text
Fethiye’de Neler Yapılır?
Son yıllarda ülkemizin en popüler tatil beldelerinden biri olmayı başaran Fethiye birbirinden güzel birçok yapılacak etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır.
Plajlar ve Koylar
Doğal güzelliği ile dikkat çeken Fethiye, muhteşem yeşilliği, masmavi denizi ve tertemiz koylarıyla mutlaka herkesin gitmesi gereken bir tatil beldesidir. Dünyaca meşhur olan Ölüdeniz, Kelebekler Vadisi ve Kabak Koyu gibi gerçekten cennet gibi plajlar herkesin hayalinde yer alan bir tatil sunuyor. Fethiye’de ilk başta gitmeniz gereken yerler olarak buraları sıralamak doğru olacaktır.
Yamaç Paraşütü
Deniz turizminden sonra Fethiye’de mutlaka yapılmasını tavsiye ettiğimiz ilk şey yine dünyaca meşhur olan Babadağ’da yamaç paraşütü yapmaktır. Yaklaşık 2 bin metreden atlayışın yapıldığı yamaç paraşütünde Ölüdeniz’in üzerinde yaklaşık 30 dakika uçarak buranın yeşil doğasının ortasındaki masmavi Ölüdeniz manzarası gerçekten büyüleyici niteliktedir.
Su Altı Dalışları
Fethiye’de yapılacak bir başka etkinlik ise tabii tertemiz sularının altına dalış yapmaktır. Yaklaşık 20 farklı nokta dalışın yapıldığı Fethiye’de denizin dibini net bir şekilde görebilir, carettalara ve balıklara oldukça yakın olabilirsiniz.
Kral Mezarları
Bir başka etkinlik olarak tabii ki tarihe yolculuk yapmak olmazsa olmaz. Fethiye’de bulunan Kral Mezarlarını ziyaret edebilirsiniz. M.Ö. 4.yüzyılda önemli insanların gömüldüğü kayalara oyularak yapılmış kral mezarları ayrıca muhteşem bir manzara sunmaktadır.
Kayaköy
Tabii son yıllarda dünyaca bir üne kavuşmuş olan Kayaköy yine favori noktalarımızdan birini oluşturmaktadır.  1920′lerde yapılan mübadele sonrası terk edilen Kayaköy, bugün tam bir hayalet köye dönmüş durumdadır. İçerisinde yaklaşık 500 konut ve onlarca kilise, kütüphane, sanat okulu barındıran köyde adeta tarihe bir yolculuk yapmaktasınız gezerken.
Fethiye’de neler yapılır? Fethiye’de mutlaka yapılması gerekenler gibi soruların cevaplarını aşağıdaki sitede bulabilirsiniz. Şimdiden hepinize iyi gezmeler dileriz...
https://www.gezgez.net/fethiye-neler-yapilir/
0 notes
vogue-defsoul-blog · 6 years ago
Text
Taraklı Gezilecek Yerler
Yeşilliği ve doğal güzellikleriyle ön plana çıkan Sakarya’nın huzur dolu bir ilçesinden bahsetmek istiyorum: Taraklı.Uzun bir süredir ülkemizde sakin kent unvanına sahip olan küçük ama bir o kadar şirin ilçemiz Taraklı, sizleri doğası ve tarihiyle farklı bir atmosfere dahil edecektir.
Taraklı Gezilecek Yerler
Cumalıkızık ve Safranbolu’da da görebileceğiz tarihi Osmanlı evleri, nostaljik arnavut kaldırımlı sokakları, tarihi hanları, camileri ve hamamıyla her açıdan görülmeye ve gezmeye değerdir Taraklı. Sabah erken saatlerinde gelerek ilçede huzur dolu bir vakit geçirebilirsiniz. Ayrıca fotoğrafçılıkla uğraşanların da burada birbirinden güzel bolca fotoğraf bulabileceklerini söyleyebiliriz.
Taraklı’ya Nasıl Gidilir? Nerede?
Taraklı’nın en büyük avantajlarından biri de İstanbul ve Ankara’ya yakın olmasıdır. Bu şirin ilçenin İstanbul’a olan uzaklığı yaklaşık 200 kilometredir. Yani İstanbul’dan Taraklı’ya özel araçlarınızla 3 saatte gelmeniz mümkündür. Taraklının Sakarya merkeze olan uzaklığı ise yaklaşık 65 kilometredir.
Taraklı’ya gelmişken ilçede yöresel bir tat olan keşkek ile nohutlu et yemeğinin tadına da bakmanızı tavsiye ederiz.
Taraklı hakkında ayrıntılı bilgiye ulaşmak, Taraklı’da gezilecek yerler ile ilgili tüm liste için aşağıdaki bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz…
Referans:
https://www.gezgez.net/tarakli-gezilecek-yerler/
1 note · View note
vogue-defsoul-blog · 6 years ago
Text
İstanbul’da Gezilecek Yerler
İstanbul, dünya üzerinde iki farklı kıtayı birleştirme özelliğine sahip tek şehir olması ve dünyanın en büyük imparatorluklarına başkent olmuş eşsiz coğrafyası ile her gün binlerce turist tarafından ziyaretçi akınına uğramaktadır. Tarihsel süreçleri boyunca, onbinlerce insan ve binlerce kültür için yaşam merkezi olmuş bu muhteşem şehirde binlerce farklı kültür izini görebilmek mümkündür. Dünyanın göz bebeği olan bu şehirde gezmek istediğinizde fark edeceksiniz ki görülmesi gereken binlerce yer var.Bu nedenle, İstanbul’un görkemi içerisinde kendinizi kaybetmeden önce bir öncelik sıralaması yapmanızı şiddetle tavsiye ediyoruz.
İstanbul’da Gezilmesi Gereken Yerler
Bir İstanbul turuna çıktığınızda başlıca gezebileceğiniz yerleri kategorilere ayırarak sıralamak gerekirse; Saraylar ve Köşkler, Anıtlar ve Kubbeler, Camiler, Kiliseler, Çeşmeler ve Sarnıçlar, Müzeler, Tematik Parklar, Meydanlar ve Caddeler, Parklar ve Bahçeler şeklinde ayırarak tarihin içerisindeki büyüleyici yolculuğunuzu planlayabilirsiniz.
2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti seçilen İstanbul’da, yerli ve yabancı turistlerin en çok ilgilerini çeken yerler olarak bilinen ve bir İstanbul ziyaretinde görmeden gelmemeniz gereken yerlerin başında muhteşem görkemleriyle Saraylar ve Köşkler gelmektedir. İstanbul sarayları, eşsiz mimari yapılarının yanısıra içlerinde barındırdıkları değerler bakımından da sadece Türkiye’nin değil aynı zamanda Avrupa ve hatta dünyanın en önde gelen sarayları arasında yerlerini almaktadırlar.
Gezilmesi gereken Saraylar ve Köşkleri ismen belirtmek gerekirse; Dolmabahçe Sarayı, Topkapı Sarayı, Yıldız Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Çırağan Sarayı, Çinili Köşk, Hıdiv Kasrı, Aynalıkavak Kasrı, Ihlamur Kasrı, Tekfur Sarayı, Küçüksu Kasrı, Adile Sultan Sarayı, Florya Atatürk Köşküolarak sıralayabiliriz.
Gezilmesi gereken Anıtlar ve Kuleleri ismen belirtmek gerekirse; Kız Kulesi, Galata Kulesi, Rumeli Hisarı, Beyazıt Kulesi, Anadolu Hisarı, Anadolu Kavağı ve Yoros (Ceneviz) Kalesi olarak sıralayabiliriz.
İstanbul'da tarihsel süreç içerisinde yapılmış olan, eşsiz mimarileri, gökyüzüne ulaşan minareleri, sakladıkları tarihsel değerler nedeni ile İstanbul Camileri günümüzde tarih ve kültür açısından İstanbul’un en önemli tarihi eserleri arasında yerlerini almaktadırlar. Ziyaret edilmesi gereken Camileri ismen belirtmek gerekirse; Sultanahmet Camii, Süleymaniye Camii, Eyüp Sultan Camii, Fatih Camii, Ortaköy Camii, Rüstem Paşa Camii, Beyazıt Camii, Şehzade Camii, Kalenderhane Camii, Sokullu Mehmet Paşa Camiiolarak sıralayabiliriz. İstanbul, binlerce yıla dayanan geçmişi içerisinde birbirinden farklı birçok din ve kültürü bünyesinde barındırmıştır ve bu süreç içerisinde yapılmış ve günümüzde en dikkat çeken eserler arasında bulunan İstanbul Kiliseleri, sadece mimarileri ile değil aynı zamanda temsil ettikleri değerler ile de günümüzde en çok ilgi gören yerler arasına girmektedirler. Gezilmesi gereken Kiliseleri ismen belirtmek gerekirse; St. Antony of Padua Katolik Kilisesi , Aya İrini Kilisesi (St. Eirene), St. Pierre Kilisesi (Sen Piyer), Ermeni Patrikhanesi, Fener Rum Patrikhanesi - Aya Yorgi Kilisesi, Sakızağacı Surp Asdvazazin Kilisesi, Aya İstefanos Bulgar Kilisesi, Surp Krikor Lusavoric Ermeni Ortodoks Kilisesi, Ortaköy Surp Krikor Lusavoric Kilisesi, Surp Vorvots Vorodman Kilisesiolarak sıralayabiliriz.
Gezilmesi gereken Çeşmeler ve Sarnıçları ismen belirtmek gerekirse; Yerebatan Sarnıcı, Sultan III. Ahmet Çeşmesi, Alman Çeşmesi, Tophane Çeşmesi ve Sultan III. Ahmet Çeşmesi olarak sıralayabiliriz. İstanbul’a kadar gelip müzeleri ziyaret etmeden geri dönmek tabiki pek mümkün değildir. Gezilmesi gereken müzeleri ismen belirtmek gerekirse; Ayasofya Müzesi, Topkapı Sarayı Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzesi, Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Mozaik Müzesi, Kariye Müzesi, Miniatürk - Minyatür Türkiye Parkı ve Müzesi, Sabancı Müzesi, Rahmi Koç Müzesi ve Sadberk Hanım Müzesiolarak sıralayabiliriz. İstanbul’a gidiş nedeniniz turistik olmaktan çok eğlence amaçlı ise sizlere son derece eğlenceli zamanlar geçirebileceğiniz, her yaş grubuna hitap eden, birbirinden çeşitli aktiviteler sunan tematik parkları önerebiliriz. İstanbul’daki belli başlı tematik parkları Vialand, İstanbul Akvaryum, Miniatürk - Minyatür Türkiye Parkı ve Müzesi ve İstanbul Dolphinarium olarak sıralayabiliriz. İstanbul’da güzel ve hareketli bir haftasonu geçirmek istiyorsanız; meydanları, caddeleri, cafeleri, restorantları, parkları, eğlence ve alışveriş merkezleri ile İstanbul hayatı sizi bekliyor. İstanbul’daki belli başlı park, cadde, bahçe ve meydanları sıralamak gerekirse; Yıldız Parkı (Yıldız Korusu), Gülhane Parkı, Emirgan Parkı, Romantika Fenerbahçe Parkı, Fethi Paşa Korusu, Beykoz Korusu, Mihrabad Korusu, Çubuklu Hıdiv İsmail Paşa Korusu, Bebek Parkı, Ulus Parkı, Naile Sultan Korusu, Sultanahmet Meydanı (Hipodrom - At Meydanı), İstiklal Caddesi, Taksim Meydanı, Bağdat Caddesi, Ortaköy Meydanı, Eminönü Meydanı, Beyazıt Meydanı, Divan Yolu, Nispetiye Caddesi, Beşiktaş Meydanı, Miniatürk Park  şeklinde sıralayabiliriz.
Referans:
https://www.gezgez.net/istanbul-gezilecek-yerler/
1 note · View note
vogue-defsoul-blog · 6 years ago
Text
ATATÜRK ARBORETUMU
Havaların ısınmasıyla birlikte İstanbul'da gezilecek yerlerin başında gelen, rengarenk ağaçlarıyla ve muhteşem doğasıyla "Atatürk Arboretumu"...
https://www.gezgez.net/ataturk-arboretumu/
0 notes
vogue-defsoul-blog · 6 years ago
Text
TOPKAPI SARAYI
Bu haftanın gezi önerisi: TOPKAPI SARAYIOsmanlı İmparatorluğu Padişahlarının yaklaşık 400 yıl boyunca yönetim merkezi olan "Topkapı Sarayı" hakkında bilmeniz gerekenler...https://www.gezgez.net/topkapi-sarayi/
0 notes