volkanergen
volkanergen
79 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
volkanergen · 6 years ago
Link
3 notes · View notes
volkanergen · 6 years ago
Photo
Tumblr media
1 note · View note
volkanergen · 6 years ago
Photo
Tumblr media
1 note · View note
volkanergen · 6 years ago
Video
vimeo
1 note · View note
volkanergen · 7 years ago
Photo
Tumblr media
1 note · View note
volkanergen · 7 years ago
Photo
Tumblr media
0 notes
volkanergen · 7 years ago
Video
vimeo
1 note · View note
volkanergen · 7 years ago
Photo
Tumblr media
0 notes
volkanergen · 7 years ago
Photo
Tumblr media
0 notes
volkanergen · 7 years ago
Photo
Tumblr media
0 notes
volkanergen · 8 years ago
Photo
Tumblr media
1 note · View note
volkanergen · 8 years ago
Photo
Tumblr media
1 note · View note
volkanergen · 8 years ago
Photo
Tumblr media
1 note · View note
volkanergen · 8 years ago
Text
Z A R
Zar bir çekirdek aileyi merkeze alıyor, hiç durmadan konuşan tartışan bir aile, hareket kabiliyetleri çok gelişmiş oldukça hızlılar güçlüler kıvraklar. Çok sayıda dans ve fiziksel tiyatro sahnesi örneklenecek filmin içerisinde, bu esnada oluşan sesler hassas mikrofonlar tarafından kaydedilecek ve olağan yükseklikteki seslerle birleştirilecek, bir gıcırtı ve bir hapşuruk eşit ses yüksekliğinde olacak, adımlarımız büyüyecek, kemiklerimizi işiteceğiz, ardından “Hoşnutluk Vadisi Orkestrası” en alışık olduğumuz seslerin yerine yenilerini ekleyecek, böylelikle alışkanlıklarımız değişime uğrayacak, bilindik olan görsel farkındalığın dışında işitsel olanın ne denli güçlü olduğunu hissedeceğiz
1 note · View note
volkanergen · 8 years ago
Text
Alper Maral
Malzemeyle bu denli vasıtasızca ilişki kurabilen - filmi heykel, müziği ekmek gibi yoğurabilen - başka kimse tanımıyorum. Volkan Ergen camiamızın en yaratıcı insanlarından biri şüphesiz, ama bu ifadenin sanat retoriğiyle sınırlı kalmaması gerekir; günümüzün, içinde savrulurcasına debelendiğimiz keşmekeşinde, tarihöncesinin uğultu dolu dünyasında yönünü korkusuzca bulan bir ilk insan gibi, ilerlemesini sürdürüyor. Seçtiği yol hiç kolay değil. Onu yalnız bırakmamalıyız. Ben varım, yanındayım.
I don't know anyone else who can relate with material such directly,  welding the film like a sculpture and the music like a dough.. Volkan Ergen is one of the most creative person in our community beyond any doubt, and this should not be understood as limited to the expression of the art; today, in this great disorder in which we wallow, he keeps on improving, like a primitive man who finds his way fearlessly in prehistoric world filled with gabbling. The way he has chosen is not easy. We should not leave him alone. I am all for it, with you.
Gamze Toksoy
Volkan Ergen'in işleri alışılagelmiş görsel ve işitsel algılarımızın sınırını zorlar, bizi kendi ritminde bir devinime dahil eder, anlamaya bakmaya ve duymaya dair bildiklerimizi yeniden gözden geçirmeye davet eder. Bazen tekrarlar sabrımızı zorlar, bazen duyamaz olur ya da gürültüde sessiz kalırız. Deneysellik alanını yeniden örme iddiasındaki bu işler zihninizin bir yerlerini huzursuzca yakalar...
Volkan Ergen's works press in upon our ordinary visual and auditory perceptions, include us in a rhythm of their own dynamism, invite us to review again what we know about understanding, seeing and hearing before. Sometimes the loops challenge our patience, sometimes we are not able to hear or have to keep silent in the noise. These works that claim to reknit the experimental field haunt our minds uncannily...
Elif Ergezen
Volkan Ergen'in sanatı üzerine bir yazı yazmak kolay değil. Bir kere tanımsız, alabileceği tek kesin sıfat herhalde "özgün" oluşu... Biricik ve tercümesiz. Duyularımızın alışmadığı bir gerçekliği sunuyor. Bedenin ve olmakta olanın müziğini bulmaya çalışan bir müzisyen aslında. Böyle olunca dans ve sinema sanki gerçeğe bir armoni vokal yapıyor. Belgesel sinema "gerçek" sanki tek ve tartışmasız bir şeymiş gibi fazlasıyla sınırlar arasına hapsedilmiş ve bu sınırlardan yaşama sızmaya çalışan ve bence sızdığı ölçüde de kendini bulan bir sanat biçimi. Volkan Ergen'in yaptığıysa işte belki sanatı ve gerçeği bir yaşam bütünü içinde ele almak, yaşamı bir sanat olarak duymak. Belki. Zira tanımlamak güç, ele avuca gelmez, muğlak, sisli... Tekrar ve tekrar. Yaşam, yaşam, yaşam, yaşam, yaşam, duy ve gör, yaşam, yaşam, yaşam, yaşam, yaşam, duy ve hisset, yaşam, yaşam, yaşam, yaşam...
Writing on Volkan Ergen's art is not easy. Firstly, it is undefined, the only definite adjective it can possibly take is "original"... Unique and untranslatable. It presents us a reality, which is unusual for our senses. Actually he is a musician who tries to find the music of the body and the happening. In this way, dance and cinema seem to vocalize a harmony to the reality.  Documentary cinema is extremely confined between the borders as if "the truth" is one and unarguable and is trying to leak into life from these borders; and in my opinion, it is an art form, that realizes itself to the degree that it leaks into life. What Volkan Ergen does is perhaps approaching art and life as a whole, hearing life as an art. Perhaps. Because it is hard to define, hard to grasp, ambiguous, misty... Again and again. Life, life, life, life, life, hear and see, life, life, life, life, life, hear and feel, life, life, life, life...
Şevket Akıncı
Volkan Ergen’i yaklaşık 12 yıldır tanıyorum, sanat hep daha ne olabilir sorusunu soran bir insan kendisi. Uzun süredir kendisinin video işlerini de takip ediyorum, bir önceki kısa metraj filmini de izledim çok başarılı buldum. Volkan Ergen’in işlerini intermedia işleri olarak tarif edebilirim, iki öğe var ses ve görüntü, ancak bu iki unsur arasında hiyerarşi yok ve bence kendisi ses ve görüntüyü birbirinden bağımsız olarak düşünmüyor. Volkan Ergen’in işlerine baktığımda zihnimde ilk harekete geçen şey anlamak değil önce hissediyorum, bu bana Béla Tarr filmlerinde de oluyor. Bana göre Volkan Ergen bir ressam, resmi zamansal bir sanata dönüştüren bir ressam. Resimde de sinemada da beni en çok ilgilendiren şey kurgusundan önce, görüntülerin yapısal bir şekilde tertiplenmesinden önce, yüzeyidir, biçimidir. Örneğin bestecilerin - kendisi de besteci bu arada - yüzeyi bir tür kuruntudur, ancak bu kuruntunun içine gerçek bir şey yerleştirir: ses. Bunu Volkan Ergen yapıyor zaten, ressamın yüzeyi ise gerçektir o gerçeğin içine kuruntu yerleştirir. Volkan bunu da yapıyor, Aristo’nun önerdiği bir şey vardır “imge olarak zaman”. İşte görsel sanatların araştırdığı ve işitsel sanatların aslında ihmal ettiği bir kavram bu. Volkan Ergen yapısal olmayan bir zamanla ilgileniyor, saniyelerin dakikaların hapsettiği bir zamanla değil. Vahşi bir hayvanın yağmur ormanındaki haliyle ve nasıl yaşadığıyla ilgileniyor, hayvanat bahçesindeki haliyle değil. Bu beni çok etkiliyor. Yüzey kurgudan daha değerli olduğu için onun eserlerinde zamanlama çok ilgilendirmiyor beni (Hollywood filmlerinin çoğu zamanlamayla ilgilidir tabiki çok güzel eserler söz konusu Hitchcok'tan Billy Wilder'a kadar). Volkan Ergen psikolojik bir zaman yaratıyor ontolojik bir zaman kullanarak. Doğru bir zamanlama önemlidir ama bir çok videosunda hissettiğim zamanlamayı dışlamasıdır. Çünkü müzikte ve sinemada zamanlama bizi sıkıntıdan kurtaran bir şey. Béla Tarr’ın Satantango filmini düşündüğümde bizi sıkıntıdan kurtaran bir şey yok, çok uzun sekanslar söz konusu, bir saatlik bir sekansta bir adamın çöküşünü gösteriyor, bizi tam da anksiyetenin içine sokuyor. Oysa kurgu bizi anksiyeteden kurtarıyor bir şekilde, zamanlama kurgu ve yapısallık, bir de Volkan Ergen’in filmlerinde poz yok, pozların yerini bence kesitler alıyor, bir akış var ama bu akışın kendisi kesiti oluşturuyor. Ergen’in filmleri gittikçe daha çok ilgimi çekiyor çünkü hep bir süprizle karşılaşıyorum ve bende sanat daha ne olabiliri düşünüyor ve savunuyorum. Bu yüzden Volkan Ergen’e destek verin derim.
I've known him for nearly 12 years, he always asks what more art can be. I also follow his video works for a long time, watched his short film and I found it very successful. I can describe Volkan Ergen’s work as intermedia works; there are two elements: sound and image, but there is no hierarchy between these two elements and in my opinion he doesn't think of sound and image independently. When I watch Volkan Ergen's work, the first thing that start to move in my mind is not to understand, firstly I feel, the same thing happens to me in Béla Tarr's films too. In my opinion Volkan Ergen is a painter, a painter who transforms the picture to a temporal art. In painting and cinema what interest me most is before fiction and before editing of the images structurally, is its surface, form. For example, the surfaces of the composers –by the way he is a composer  as well- are a kind of illusion, just the composer place a real thing into this illusion: sound. Volkan Ergen already does this,
In the case painting, the surface of the painter is real, the painter places the illusion into this reality. Volkan also does this, There is something that Aristotle suggests: "time as an image". Here, this is a concept which visual arts search for and actually audial arts neglect. Volkan Ergen is interested in a non-structural time, not a time imprisoned by seconds or minutes. He is interested in the state of a wild animal in the rainforest and how it lives, not its state in a zoo. This is intriguing to me. Timing is not interesting me so much in his works, because the surface is more precious then the editing (most of the Hollywood films are all about timing, of course, there are very good works from Hitchcok to Billy Wilder). Volkan Ergen creates a physiological time by using an ontological time. Right timing is important but what I have felt in most of his films is that he excludes timing entirely. Because in music and cinema, timing is what saves us from uneasiness. When I think about Béla Tarrs Satantango, there is nothing that saves us from uneasiness, there are very long sequences, he shows us the falling of a man in a one-hour sequence, he puts us right into the anxiety. However fiction saves us from anxiety in some way, timing, fiction and structurality. Additionally, there is no posing in Volkan Ergen's films, in my opinion sections replace the poses, there is a flow but this flow itself constitutes the section. I am increasingly interested in Ergen’s films, because I always encounter with a surprise and I also think and defend what more art can be. That’s why I say give support to Volkan Ergen.
Ümit Ünal
Aslında anlatılması tanımlanması çok zor. Sizde tanımlanan bir karşılığı olması mümkün olmayan işlerin insanı Volkan Ergen. Filmlerinde her karekterin başka bir dünya tecrübesiyle, filmin içinde deneyimlediği başka anlatılara dönüştüğü. Her çalışmasında duruyor, duraksıyoruz. Yeni bir dil yaratıyor. Sözcüklerde karşılığı olmayan. Müziğin tınıların en özgür halleriyle başka bir evren yaratımına tanık oluyoruz. Hiç rastlamadığımız bir evresi var tüm izlediklerimizin. İşlerinde, kimlikler, mekanlar, hareketler, kostümler, derin koyu bir koreografiyle sıralanıyor. Fotograf, müzik, ritim ve enstalasyon filmlerinde tanımsız kimliklerle başkalaşıyor. Nerede başladığını ve nerede bittiğini o biliyor yalnızca, biz bir bölümüne tanık oluyoruz sahnenin. Anlamamızı istediği kadarıyla yetiniyoruz. Başka bir işle benzerlik kuramadığımız, her işiyle yeni bir deneyime tanık olduğumuz filmlerin yaratıcısı. Bir de cesur. Müthiş bir cesareti var işlerinin. Kaygıları olmadan yaratıyor. Büyük yaratımları var herbirimizin bir anında dahil olabileceği, algının tüm boyutlarını zorladığımız. Böylesi yaratımlara “deneysel” tanımı en kolay yaklaşım olabilir ama yanılgı yaratır bu yaklaşım, çünkü niteliği deneysel değil, alışılmadık derinlikte olgun; her anı her karesi hesaplanmış  ölçümlenmiş işler bunlar. Her izleyenin başka sonuçlar çıkardığı ya da çıkaramadığı, duraksadığı işlerin yaratıcısı.
Actually it is hard to talk about and to define. Volkan Ergen is a person of such works whose definition you do not have. In his films each character with their own life experiences, transform into another story through their experience within the film,. In his every work, we stop, hesitate. He creates a new language. No provision in words. We witness a creation of another cosmos with the free versions of music and resonance. There is a phase that we never encounter before in what we have watched. In his works, identities, spaces, movements, costumes, all are line up with a deep dark choreography. Photograph, music, rhythm and installation alter with the undefined identities in his films. Only he knows where it starts and ends, we just witness to a section of the scene. We content ourselves as far as he wants us to understand. He is the creator of the films, which we can not compare with the other works and we witness to new experiences with each of his works. He is also brave. His works have magnificent courage. He creates without anxiety. He has big creations in which we can be included for an instant and force all dimensions of perception. The easiest approach would be to call this kind of creation as "experimental", but this approach causes misconceptions, because the quality of his creations is not experimental, rather mature in unusual depth; every moment, every frame are calculated and scaled. Creator of the works in which each audience makes different inferences or cannot make one at all, or hesitate.
MADATAC_ The Acontemporary New Media & Audio-Visual Arts International Festival
We are pleased to indicate that we know directly the artistic trajectory and video works of Volkan Ergen, and can vouch for his creative qualities and high spirit of personal improvement. Hereby, we extend this recommendation of Volkan Ergen for his new project, in knowledge of the rigor, talent and commitment that characterizes his professional and artistic approach.
Volkan Ergen'in sanatsal gidişatını ve videolarını doğrudan bildiğimizi memnuniyetle belirtmek isteriz ve onun yaratıcı niteliklerine ve yüksek ruhlu kişisel gelişimine kefil oluyoruz. Bu vesile ile, onun profosyonel ve sanatsal yaklaşımının simgeleri olan özen, yetenek ve sorumluluğun bilgisiyle Volkan Ergen'in yeni projesi için bu tavsiyemizi sunuyoruz.  
Vincent Moon
For years I have been following the work of Volkan Ergen, as I considered him early on one of the most interesting visual artists expanding its realm using internet and the digital technologies. What I always found shaking, perturbing almost, in its films and soundscapes, was the deeply organically integrated presence of the soul inside the machine, this pulsating thing that words can't describe, drawing into the invisible some lines to escape. Escape but not hide - it's all about a reconfiguration of the myth, a rephrasing of what's reality about. Volkan Ergen's films and poetical researches are not only making us rethink our perception of the world, they are pushing us to feel it entirely differently, extending the body to other realms, spiritual and digital all in one..
Volkan Ergen'in işlerini yıllardır takip ediyorum, ilk başlarda onu internet ve dijital teknolojileri kullanarak alanını genişleten en ilginç görsel sanatçılardan biri olarak gördüm. Filmlerinde ve ses düzeninde her zaman en sarsıcı ve nerdeyse tedirgin edici bulduğum: son derece organik olarak bütünleşmiş, makinenin içindeki ruhun mevcudiyetidir. Bu titreşimli şeyi kelimeler tarif edemez, kaçmak için görünmez bazı çizgilerin içine girmek gibi. Kaçmak fakat saklanmak değil - sadece mitin yeniden yapılandırılması meselesi, gerçekliğin ne hakkında olduğunun başka bir ifadesi. Volkan Ergen'in filmleri ve şiirsel araştırmaları bizim sadece dünya algımızı yeniden düşünmemizi sağlamakla kalmıyor, bizi tümüyle farklı hissetmeye itiyorlar, bedenimizi başka alemlere genişletiyor, hem manevi hem de dijital olarak.
1 note · View note
volkanergen · 8 years ago
Video
vimeo
https://igg.me/at/volkanergen
1 note · View note
volkanergen · 8 years ago
Video
vimeo
https://igg.me/at/volkanergen
1 note · View note