yanki333
yanki333
İsimsiz
151 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
yanki333 · 3 months ago
Text
KARIMIN YAŞLI SİKİCİSİ (uzun hikaye)
Selam, ben selim 40 yaşında, eşim Alev ise 38 yaşında ve 2 çocuklu bir çiftiz, ben çok istekli olmama rağmen eşim sekste hiç te istekli davranmazdı. Eşim gayet çekici açık tenli, 55 kiloda ve 163 boyunda ve yaşını pek göstermeyen bir kadındır. Eşim Balıkesir?de bir mağazada yönetici pozisyonunda çalışmakta. Eşimle seks esnasında fantezi kurmak istememe rağmen pek yanaşmaz, yani seksi pek sevmediği için bu güne kadar eşimden hiç şüphelenme durumum olmadı, ancak 3 ay önce mağazanın dağıtım aracını kullanması amacıyla 55 yaşındaki Rıza isminde birini işe almışlardı.
Eşim ara sıra bu Rıza?nın ne kadar olgun ve esprili olduğundan bahsetmişti. Bir gün eşim çocuklarla ilgilenirken telefonuna bir mesaj geldiğini duydum. Mesajına baktığımda Rıza Abi şeklinde kayıtlı bir numaradan gelen mesajı açmadan ana ekrandan okuduğum kadarı ile eşime iltifatlar okuyup ne renk sevdiğini soruyordu. Mesajı okuyunca kıskançlık duymama rağmen eşimin 55 yaşlarında göbekli ve kel birisi ile flört ettiği hissi beni heyecanlandırdı.Telefonu hemen yerine koyarak görmezden geldim. Eşim bir süre sonra gelip telefonuna baktığında ise ne oldu canım, mesajın gelmişti biraz önce kimmiş diye sorduğumda ise yok bir şey mağazaya mal gelecekmiş onu soruyorlar diyerek geçiştirdi.
Eşimin bu geçiştirmesi neticesinde ise Rıza ile kırıştırdığını adım gibi emindim. Bu durum beni çok azdırmıştı. Ama aralarında ne olup bittiğini öğrenmek için hemen bir araştırmaya girerek eşimin telefonuna casus yazılım kurarak, mesajlarına ve arama kayıtlarına ulaşmayı başardım.Bir süre mesajları takip ettim. Rıza eşime çok argo kelimeler ile hitap ediyordu.. yavrum, çıtırım, kevaşe bir kere versen ne olur gibi.. vallahi her gün senin için oğlanı tokatlıyorum..gibi? Eşim ise zamanı gelince söz altına yatıcam, o oğlanın canına okuyacağım, yalarım çükünü diyordu.Eşim daha benimkini doğru dürüst yalamamışken Rıza?yı ağzına alacağını yazması beni çok azdırdı. Nerdeyse her gece eşime seks isteğinde bulunmama rağmen 15-20 günde bir girebiliyordum ama pek istekli davranmıyordu.
Nadir de olsa eşimin üzerinde gelip giderken eşimin Rıza ile olan muhabbetleri aklıma geldikçe daha erken boşalıyordum.Zamanla Rıza?yla ben de tanıştım. Rıza, eğitimsiz biraz kaba konuşan ama babacan, esprili ve konuşkan birisi idi.Mesajlarında Rıza, eşime bir hediye aldığını belirterek eşime Pazar günü (Mağazanın kapalı olduğu gün) vereceğini bildirdi. Eşim ise Pazar günü evdeyim biliyorsun dedi. Ancak Rıza hayır Pazar günü sizinkileri ikna et bizim Edremit?teki yazlık köy evine gidiyoruz. Mangalda balık yapıcaz diye mesaj attı. Doğrusu bende eşime aldığı hediyeyi çok merak ediyordum.
Eşim akşam eve geldiğinde Pazar günü ailecek Rıza Abi bizi Edremit?teki evlerine davet ediyor iş yerinden başka gelecekler de olacak diye söyleyince, Ya Rıza abi iyi hoş ta niye yaşına göre birileriyle takılmıyor ki dedim. Eşim; ya güzel bahçesi varmış hem mağazada çalışanlarla sosyal bir faaliyet yaparız diye düşündük dedi. Ben de sanki isteksiz gibi iyi bari gidelim dedim.Pazar gününü iple çekip yola koyulduğumda neler olacağını çok merak ediyordum. Köy evine vardığımızda ise Rıza ve şalvarlı eşi ile bizim gibi 2 aile ve veletler vardı. Rıza?nı evi denize biraz uzak olmasına rağmen yazlık gibi hoş ve bahçeli bir evdi. Mangal muhabbeti devam ederken Rıza bir ara tuvalete gittiğinde eşime mesaj geldi. Ben de hemen casus programdan mesajı okudum. ?Kıçına çok yakışacak bir kırmızı bir don aldım, şuan üzerini döllüyorum birazdan gel ve bunu giy, şu an kıçındakini de çıkararak aynı yere bırakı ver doğrusu Rıza’nın taktiği beni çok azdırmıştı, Rıza tuvaletten geldikten bir süre sonra eşim yerinden kalkarak bana canım ben bir lavaboya gidiyorum çocuklara bakarak ol uzaklaşmasınlar dedi.
Bende merak etme canım dedim. Eşim giydiği dar kot pantolonlu kıçını kıvıra kıvıra tuvalete Rıza?nın döllediği hediyesini kıçına geçirmeye gitti. Eşim tuvalete gittikten sonra mesajları kontrol ettiğimde Eşim, Rıza?ya ?amma döllemişsin vıcık vıcık nasıl giyerim bunu ya pantolondan belli olursa? şeklinde mesaj çekti. Rıza da cevap olarak ?fazlasını temizlersin orospu? şeklinde talimat verdi.Heyecandan yerimde duramıyordum. Eşim yine kıvıra kıvıra geldi. Eşimin kıçına Rıza’nın döllediği külotu giydiği düşüncesi ile ben de hemen tuvalete gidip, eşimin sabah giydiği külotu çamaşır dolabında buldum ve koklayarak mastürbasyonla rahatladım. Tam o esnada Rızadan eşime mesaj geldi. ?o fazla dölleri kıçına akıtmak isterdim? diyordu. Eşim ise fazla dölleri ne yaptığımı birazdan kocamın yanında sözlü olarak söyleyeceğim dedi.
Yemek yendiği esnada eşim Rıza’ya Rıza abi valla ellerine sağlık çok lezzetli olmuş, vallahi balıkları yemedim resmen yuttum? dedi. O an eşimin Rızanın fazla döllerini ne yaptığını anladım.Rıza bir süre sonra tekrar tuvalete gidip oradan bu sefer, eşimin çamaşır dolabına bıraktığı külotunu sikine sarıp çektiği fotoğrafı göndererek donunu sikimde taşıyacağım bugün diyordu. Faaliyetin esnasında bol bol foto çekilmiştik. Fotoğraflardan birkaç tanesinde Eşim, Rıza ve Benim de olduğu fotoğraflar facebooka koymuşlardı. Eşimin giydiği döllü külot ve Rıza?nın sikinde eşime ait donla çektirdiği fotoğraflardan birkaç tanesi benim için çok özeldi.Nihayetinde akşama doğru evlere gittik.
Çocuklar yattıktan sonra eşimin kıçına el atıp sevişmek istediğimi belli ettim. Genelde yorgunluğundan dolayı pek olumlu cevap vermezdi ama bu sefer eşim de çok azdığı için karşılık verdi ve öpüşmeye başladık. Eşimi soymaya başladım, pantolonunu çıkardığımda çok güzel arkası şeffaf siyah bir külot vardı. Külotun ne güzelmiş yeni mi aldın diye sorduğumda evet canım dedi. Eşimi yatağa yatırarak başımı bacak arasına götürdüğümde eşim külotunu çıkarmak istedi ama ben izin vermedim. Külotunla seni becermek istiyorum dedim.
Eşim biraz panik oldu ama belli etmedim. Amcığına külotunun üzerinden ısırıklar atarak yalamaya başladım. Resmen Rıza?nın spermlerini yalıyordu. Bu beni ve eşimi inanılmaz tahrik etmişti. Bir süre yaladıktan sonra amcığa girdiğimde eşimin her zamankinden çok ıslandığını fark ettim. Eşime ne kadar şanslı olduğumu söyledim. Eşim, neden şanslıymışsın bakalım dedi. Ben de ya baksana bugün Rıza Abinin şalvarlı eşini görmedin mi, ya öyle bir karım olsaydı sikim kalkmazdı herhalde dedim. Doğru söylüyorsun yazık adama ama o da başkalarına kaldırıyordur dedi. Neyi dedim. Eşim birden şaşırdı.
Resmen eşimi becerirken Rızanın sikinden konuşuyorduk. Her ikimizde tahrik olmuştuk. Sorduğum soruya eşim, sikini tabi ki neyini olacak dedi. Bende muhabbeti uzatmak için siki kalkıyor mudur? diye bir soru daha sordum. Bilmem kalkıyordur herhalde dedi. Bende e tabi şalvarlıya değil ama senin gibi güzellere kalkıyordur dediğimde beraber doruklara ulaşmıştık.Biraz soluklandıktan sonra, eşime dönüp çok iyiydi ya Rıza Abi?nin sikinin muhabbetini yaparak boşaldık resmen diyerek espri yaptım. Beraber gülerek, eşim temizlenmek için banyoya gitti. O esnadan eşim Rızaya mesaj attı.
Manyak bugün çok azdırdın beni, eşimin altındaydım biraz önce hatta benim için akıttığın döllerini adama yalattım? Rıza?da ?az orospu değilmişsin, daha dur sen sadece donundan değil amından da yalatacağım döllerimi kocana ? şeklinde cevap verdi. Yani yakın zamanda Rızanın, eşimi becerip bana göndereceğini anladığımda heyecanım daha da artmıştı.
Eşim Alev ile Rızanın arasında başlayan ilişki beni de çok azdırmıştı. Telefon kayıtlarından ilişkilerini titizlikle takip ediyordum. Çalışma saatlerinde yalnız kalamadıklarından dolayı yaşadıkları ilişkiyi telefondan yürütüyorlardı, bu da benim takip etmem için işime geliyordu. Ancak eşimin telefonu bozulduğu için telefonunu değiştirmiş, şu parmak okuyucu giriş yapılabilen modelden almıştı. Dolayısı ile casus program yükleyememiştim.
Bu durum biraz canımı sıkmıştı, neler oluyordu Rıza karıma ne tür çılgın talimatlar veriyordu tüm bunlardan mahrum kalıyordum. Ben de hem onları bir araya getirecek hem de ikisine de yakın olabileceğim bir plan yaptım.BEN: Rıza Abi?nin bahçesi çok güzeldi, bize kiralasa keşke, haftaya çocukları annenlere bıraksak biz de izin alıp 3-4 gün tatil yapsak, mekân çok güzel sakin bir yer, ne kadar bağırırsan bağır duyan olmazKARIM: Hımm manyak seni (fırsatı değerlendirmek için) iyi düşünmüşsün olur valla Ertesi gün
KARIM: Rıza Abi ile görüştüm, bizden kira filan almayacakmış, kendisi pek kullanmıyormuş zaten, sadece ara sıra gidip bahçe sulaması yapıyormuş, ama bizim elemanlardan Ayhan?da istemiş evi ona vermemiş bu yüzden kimseye söylememizi istedi.Tabi ihtiyarın sadece bahçe sulaması yapmayacağından emindim.BEN: Ben de olsam Ayhana niye vereyim ki, ama sana verirdim, şalvar olayı yani
KARIM: Aman sen de taktın Rıza Abiye yazık kendi halinde ihtiyar işte BEN: Öyle deme kızım açıkta am bulsun bak nasıl saplıyor.KARIM: Bizde açıkta bırakmıyoruz zaten.BEN: Bırakmıyorsun ama sonuçta mekân sakin ve tenha bir yer, açıkta bırakırsın artık bol bol kullanırım karımsın sonuçta.KARIM: Offff azdırdın beni (gelip benim aleti sıvazlayarak) geceyi bekle.BEN: Bekleyeceğim, tam bir orospu olmanı istiyorum.Gece sevişmemiz daha da renkli geçti. Sevişmemiz esnasında; BEN: Seni tatilde bol bol sikeceğim orospu
KARIM: Çok bol sikme Rıza Abi sulamaya gelir yakalar bizi BEN: Sen demiyor muydun ihtiyar diye kalkmıyordur diye, madem öyle bırak izlesin sadece KARIM: Ya senin dediğin gibi Rıza Abi?nin siki kalkar da gelip beni elinden alır sikerse?Aman tanrım, eşimin ağzından Rızanın sikiyle ilgili kelimeler çıkıyordu, bu beni çok tahrik etmişti BEN: Sen bilirsin sevindirmek istersen ihtiyarı veririm seni, ne olacak.İkimizde şiddetle boşaldık. Seks sonrası
KARIM: Oh çok güzeldi, bana bak Selim, sana söylemedim ama bu Rıza zaten bana asılıyor, gel desem hemen becerir bak BEN: Alevcim inan o ihtiyar sana ne yaptı bilmiyorum ama son zamanlarda yatakta onun adını duyunca oldukça azıyor beni mutlu ediyorsun. Rızaya kızacağıma teşekkür etmeliyim sanırım KARIM: Haklısın Rıza ihtiyar da olsa, beni arzulaması çok hoşuma gidiyor BEN: Canım uzatmaya gerek sen istiyorsan bence sorun yok, sen kararını verirsin Eşim ve ben o hafta bu konu üzerinde hiç konuşulmamış gibi normal davrandık.
Eşim de ben de izin öncesi biriken işleri halletmek üzere yoğun çalıştık ve tatile başlayacağımız bir sonraki pazar günü geldiğinde BEN: Çantalar hazır mı, çocukları bırakır oradan da köy evine geçeriz.KARIM: Canım sen önce git çocukları bırak beni sonra almaya gelirsin BEN: Yol ters olmaz mı, geçerken bırakırdık KARIM: Ne diyorsam onu yap lütfen, hazırlanmam gerek o şekilde annemlere gidemem.
Muhtemelen Rızadan kıyafeti konusunda bir talimat daha almış ve onu uygulayacaktı. Bende bir heyecan ile uzatmadan tamam diyerek çocukları bıraktım ve geri döndüm. Aman tanrım eşim altına siyah G-String üzerine beyaz tayt, üzerine de yine beyaz göbeğini açık bırakan kısa badi giymişti. BEN: Canım böyle mi gideceksin??KARIM: Tabi ki böyle değil. (üzerine uzun, kalçalarını kapatan bir tişört giydi) hadi çıkalım bir an önce.Yolda ne kadar seksi olmuşsun gibi iltifatlar yapsam da beni pek dikkate almıyor telefonla uğraşıyordu. Kimle yazışıyorsun dediğimde
KARIM: Canım, kararımı verdim ve Rıza Abiye niyetimi bildirdim. O da benim bu şekilde giyinmemi istedi. Hoşuna gitmedi mi yoksa. Eşim üzerindeki uzun tişörtü çıkardı. Heyecandan kalbim duracak gibiydi. Eşim daha önce sekse uzak bir kadınken şimdi tam bir orospu olmuş, benim yanımda ihtiyar bir adamdan ne giyeceği konusunda bile talimat almaya başlamış, resmen koca değiştirmişti.Yolculuk esnasında altına giydiği tezat renklerden dolayı külotu çok net belli olan hali beni azdırmış, bir ara elimi bacak arasına attığımda ise uzanıp elimi tutup geri çekti
KARIM: Ne yapıyorsun, biliyorsun senin için giyinmedim, sana yasak.Rıza ve eşimin oynadıkları oyun beni o kadar etkilemişti ki, sikime iki dokunsam hemen patlayabilirdim. Varacağımız köye yaklaşırken sağda meyve satan yol tezgâhlarının tam önünde,KARIM: Dur burada, meyve alacağız BEN: Canım geçtik artık ilerde bir yerden alırız.KARIM: Hayır olmaz burada dur.Hemen durdum ve geri geri meyve tezgâhına yaklaşırken
KARIM: Tamam fazla yaklaşmaArabayı meyve tezgâhına 10m kala durdum. Tam aşağı inecekken,KARIM: Sen gelme, ben Rıza Abi?nin siparişlerini alacağım, ha bir de ihtiyaç gidereceğim canım.Eşim araçtan inerek şeffafa yakın beyaz taytı ve içinde sırıtan külotu ile seksi kıçını kıvıra kıvıra tezgâhtaki 60 yaşlarındaki adamın yanına gitti. Dikiz aynasından izlediğim kadarı ile eşim adamla konuşmaya başladı. Sonra eşim bir ara tezgâhın arkasındaki yeşillik alana doğru ilerledi, tabi arkasından tezgâh sahibi adam da ilerledi. 4-5 dakika sonra eşim önde kırıta kırıta adam da elinde meyve dolu 2 poşetle eşimin hemen arkasında karımın kırıttığı kalçalarına kitlenmiş olarak araca geldiler. Eşim, sağ arka kapıyı açarak adamdan aldığı meyveleri domalarak arkaya uzun uzun yerleştirdi. Adam ise karımın götünü eli sikinde izliyordu. Eşim işini bitirip ön tarafa otururken,
adam; Rızaya selam söyleyin? deyince bu olayın da Rızanın talimatı üzerine gerçekleştiğini anladım. Eşime şaşkın şaşkın baktığımda, KARIM: Adam köyün muhtarıymış, Rıza Abi rica etti, bahçesiyle ilgili su hattı problemi varmış ta onu hallettim. İşerken 2 dakika da malı gösteri verdim ama adamda peçete yokmuş ben de amcığımı donuma silip tezgâhına bıraktım. Rıza Abinin selamını söyleyiverdim işte.Ön tarafına baktığımda gerçekten de külotunun olmadığını gördüm. Bu Rıza tam bir şeytanın tekiydi. Benim karımı resmen orospuya çevirmişti.
Bu durumda olan sadece eşim değildi. Ben de Rızanın hegemonyasına girmiştim. Çünkü hiçbir olayına tepki veremiyor aksine beni çok azdırıyordu. Eşime daha neler yapacağını çok merak ediyordum. Nihayetinde köy evine gittiğimizde, Rıza bahçeyi suluyordu. Ben çantaları indirirken, Rıza bize doğru gelerek RIZA: Hoş geldiniz (diyerek eşime sarıldı) Alevcim, ne güzel olmuşsun beyazlar sana çok yakışmış.Rıza bu esnada eşimi baştan aşağı inceledi, eşim götüm nasıl der gibi etrafında dönerek arkadan da görüntü vermişti.
Ben bu arada çantaları araçtan alarak eve taşıdım. Eşim ve Rıza bahçedeki masaya oturmuş muhabbet ediyorlardı. Yanlarına giderek bende oturdum. Havadan sudan konuşurken,KARIM: Rıza Abi ateşin varsa şu taytımın üst tarafından iplik sarkıyor bir yakı ver.
RIZA: Tabi Alevcim şöyle gel de yakayım Olayı dört gözle izliyordum. Eşim yerinden kalkarak masaya ellerini koydu, resmen Rızanın önünde domaldı. Rıza da taytın bel kısmına elini geçirip eşimin etinden uzaklaştırıp çakmakla ipliği yaktı. Ama bu esnada eşimin çatalı ortaya çıkmıştı. Artık ne olacaksa olsun diye beklemeye başlamıştım.KARIM: Hadi Selim sen git bir yerlerden market alışverişi yap ta gel.Birazdan olacakları biliyordum ve bende yanlarında olmak istiyordum. O yüzden eşime BEN: Ya canım yeni geldik, birazdan gitsem olmaz mı? Rıza eşime kaş işareti yaptı. Beni göndermesini istemişti.
KARIM: Hadi Selim uzatma.Eşim diretince istemeyerek te olsa kalkıp gittim. En hızlı bir şekilde market alış verişini tamamlayarak geri döndüğümde kimsecikler yoktu bahçede. Eve girip odalara yöneldiğimde yatak odasında eşimin inleme sesleri geliyordu. Hemen içeri girdiğimde ise Rıza, eşimin üzerinde arkası kapıya dönük gidip gelirken bir yandan da göğüslerini emiyordu. Eşim beni görünce,KARIM: Selim neden izinsiz giriyorsun burası Rıza Abinin yatak odası çık dışarı lütfen.BEN: Ama canım izlesem ne olur? Rıza, hiç istifini bozman buruşmuş kıçıyla güzel karıma girip çıkmaya devam ediyordu. Dönüp bana bakmadı bile.
Dışarı çıkıp beklemeye başladım. Eşimin seslerini dinleyerek mastürbasyon yaptım. Bir süre sonra Rıza odadan çıktı. Bana dönüp,RIZA: Selimcim burası benim odam siz karşı odada kalacaksınız.Diyerek bahçeye çıktı. Hemen eşimin yanına odaya girdim. Eşim yatağı topluyordu.KARIM: Selim bu oda yasak sana, sen karşı odaya git lütfen ben de geleceğim şimdi.Ben karşı odaya girdikten kısa bir süre sonra eşim yanıma geldi.
KARIM: Selim bak Rıza Abi?nin bazı kuralları var, senin o odaya girmeni istemiyor hatta benim bile girmemi istemiyor, sadece çağırdığında girebilecekmişim. BEN: İyi tamam anladım ama hemen içine girmek istiyorum.KARIM: Ha bir giriş yasağı daha varmış, Rıza Abi tatil süresince senin bana girişini de yasakladı. Çok istiyorsan gidip kendisinden müsaade alacakmışsın.BEN: Nasıl yani Rıza da tatil boyunca burada mı olacak.KARIM: E ne yapayım benden izin istedi, ben de verdim. Bir de bayağı yaşı var Rıza değil Rıza Abi dersen iyi olur.Hemen dışarı çıkıp Rızanın yanına giderek,
BEN: Sen nasıl yasak korsun bana, tamam karıma kayman bizi heyecanlandırıyor ama bu yasak oldu mu şimdi.Rıza bana bakmıyor, cevap bile vermiyor işine devam ediyordu. Yapacak bir şey yoktu. En son,BEN: Rıza Abi eşimle beraber olabilir miyim? RIZA: Tabi Selimcim ne demek işini çabuk bitir, daha bize yemek hazırlayacak.Eşimin yanına giderek,BEN: Gel hemen domal Rıza?da izin aldım.KARIM: Rıza değil, Rıza Abi..BEN: Tamam, Rıza Abiden izin aldım hadi domal.KARIM: Emin misin? Eşim, aldığım izni teyit etmek amacıyla, Rızaya telefon ederek,
KARIM: Rıza Abi müsaade var mı?Eşim Rızadan aldığım izni teyit edip telefonu kapattı ve bana domaldı. Hemen içine girecektim ki,KARIM: Selimcim hemen girmen de yasak, önce amcığımı köpek gibi yalayarak temizlemen gerekiyormuş yoksa müsaade yok bilesin.Bir kez daha Rızaya sinir olmuş ama bir o kadar da tahrik olmuştum. Maalesef yapacak bir şey yoktu. Önce Rızanın döllediği karımın amcığını bir güzel temizleyip daha sonra giriş yaptım. Eşim biraz önce Rızanın altında bağırarak inlerken, ben içinde iken telefonla uğraşıp benim işimi bitirmemi bekliyordu.
Aşırı tahrik olduğumdan kısa zamanda eşime boşalmıştım. 4 günlük tatilimiz genelde sabahları kahvaltıdan sonra Rızanın eşimi odasına çağırması ile başlıyor, kahvaltı, deniz ve akşam yemeği sonrasında ise Rıza?nın eşimi odasına 3-4 saat kapatmasıyla devam ediyordu. Ben ise oda kapısında elim sikimde gülüşmeler, küfürler ve inleme seslerini dinliyordum. Rıza?nın eşimle işi bitince de bana geri gönderiyordu. En son Rıza?dan eşim için izin alabilirsem önce temizlik yapıyor sonra ise 3-5 dakikada işimi bitiriyordum.Tatil sonrasında ise tüm yasaklar kalkmış eşimle her alanda mutluluğuz artmıştı…
322 notes · View notes
yanki333 · 3 months ago
Text
Gardiyanın Orospusu!
Merhaba, ismim Kumsal, 27 yaşında bir kadınım. Evliyim ve ev hanımıyım. Oturduğumuz sitedeki kadınların yaptığı altın günlerinde filan sitenin en güzel kadını olarak anılan, orta büyüklükteki yuvarlak memelerim, çıkık popom, buğday tenim, kahve rengi gözlerim, karamel saçlarımla oldukça bakımlı bir kadınım.
Benim hikayem muhasebeci kocamın çalıştığı şirketteki bazı usulsüz işlerin üstüne kalmasından dolayı aldığı hapis cezasıyla başladı. Kocam, üniversite mezunu, hayatını takım elbise ve kravatla masa başında hesap kitapla geçirmiş biri olarak cezaevi ortamına alışamadı tabii.
Bize yardım etmek için hayatımı ipotek altına alan gardiyan Samet bey aynı zamanda komşumuz ve apartman yöneticimiz. Çocuklarımız bile aynı kreşe gidiyor. Bana bakışlarını hiçbir zaman beğenmediğim için samimi olmadığımız, kocamın durumundan dolayı mecburen sarıldığımız bir yılan aslında bu Samet denen sapık adam. Samet 35 yaşlarında, hafif göbekli, geniş omuzlu, yakışıklı sayılabilecek biri.
Hikayemin özüne gelecek olursak, kocam başta ağır suçluların olduğu ve tecavüz korkusuna kadar yaşadığı kötü bir koğuştaydı. Daha hapse girdiği ilk günde, "Samet beye söyle yardımcı olsun!" yakarışları vardı telefonda. Bu korku benim Samet beyle konuşma zorunluğumu doğurdu. Mecburen bir gün konuşmak için evime davet ettim ve kocamın durumunu anlattım. Samet bey de, "Kocana güzel bir koğuş ayarlarım, ama bir bedeli olur!" dedi.
İlkin para isteyecek sandım, fakat sapık herif pis pis sırıtarak, "Seni beğendiğimin farkındasın Kumsalcığım. Beni mutlu et, kocan rahat etsin!" dedi. Hiç beklemediğim bu abes şart karşısında o kadar şaşırıp sinirlendim ki, "Hayvan herif, şurda komşuyuz, karını çocuğunu tanıyorum, böyle bir durumda bu laf edilir mi, siktir git!" diye bağırdım.
Samet ise, "Bana hep yüksekten baktın Kumsalcığım, kızını bile tembihliyorsun ki oğlumla oynamıyor. Ne komşuluğundan bahsediyorsun?" dedi. Ben daha da sinirlenerek tekrar küfür edip evimden kovdum.
Ama kocamın durumu aklıma gelince yarım saat sonra mecburen Samet'e telefon ettim. Kocam cezaevine düşünce ekonomik durumuz sıkıntılı olmasına rağmen para teklif ettim. Samet para teklifimi kabul etmediği gibi iyice argolaşarak, "Para falan umurumda değil, bu işin tek yolu var, o da benimle sikişeceksin. Ya benimle sikişirsin, ya da koğuşta senin o parlak kocana tecavüz ederler. Cezaevinde Kumsal'ın kocasını sikip oğlan yapmışlar diye apartmana yayarım, kimsenin yüzüne bakamazsın. Karar senin güzelim!" dedi. "Tamam yapalım!" dediğim andaki çaresizlik ölümden beterdi benim için.
Ertesi gün çocuklar kreşteyken Samet geldi kapımı çaldı. Önceden istediği gibi gri mavi nokta desenli düz bir elbiseyi sutyensiz giymiştim. Altımda kırmızı tanga. Ruj, makyaj, parfüm yasaktı, bunları bana mesajla bildirmişti. Sade dudak tadımı ve vücut kokumu duyacakmış sapık herif.
Daireme girer girmez hemen dudaklarıma yumuldu. Kıtlıktan çıkmış gibiydi hayvan herif. Ona karşılık vermeyince sinirlendi ve "Anladığın dilden olsun Kumsalcığım!" dedi. Boy aynasının karşısına geçip beni yanına çağırdı. Omuzlarımdan tutup önünde diz çöktürdü ve "Sana orospu gibi davranmak gerekiyormuş! Kemerimi çöz, yarrağımı yala ve aynadan kendini izle orospu!" dedi. Bu sözleri o kadar zoruma gitti ki, gözlerim doldu. Kemerini çözdüm. Pantolonunu ve boxeri aşağıya sıyırdım. Siki çoktan kalkmıştı.
Kocam için yapıyorum diye düşünerek sikinin başına ilk öpücüğümu kondurdum. Sonra yavaş yavaş öpmeye devam ettim. Arada taşaklarını okşuyordum ki çabucak boşalsın diye. Ama Samet, "Öpme kaltak, yala, sakso çek!" deyip saçımı tutup sikini zorla ağzıma soktu ve ağzımı resmen siker gibi 8-10 kez gitgel yaptı. Sikinin başı gırtlağıma kadar değdiğinden nefes almakta zorluk çekiyordum ve gözlerimden yaşlar geliyordu.
Nefes alabilmem için sikini ağzımdan çıkarınca öksürük içinde kaldım, salyam sümüğüm birbirine karışmıştı. Saçlarımdan asılıp, "Güzel yala orospu, o parlak kocan sana sakso çekmeyi öğretmedi mi?" deyince ben artık ok yaydan çıktı diye düşünerek tüm maharetimi gösterdim. Taşaklarının arasından sikinin altını önce kesintisiz uzun bir yalama, sikinin başını yalayıp sonra işe hızlı dil darbeleriyle taşaklara kadar geri indim. Samet aldığı zevkle sadece inliyordu...
Sikinin başını ağzıma alıp emerek hızlı hızlı sakso çekmeye başladığımda, "Boşalacağım orospu, yavaş ol!" deyip beni ayağa kaldırdı. Tek parça elbisemin arkadan fermuarını çözerken sırtıma omzuma boynuma öpücükler kondurup yalıyordu. Ellerini öne atıp memelerimi avuçladı ve aynada bize bakmamızı istedi.
Bu arada sikini tangamın yanından sokup götümün yanakları arasından amıma doğru hafif gitgeller yaparak sürtünce benim nefes alışverişlerim değişti. Kendime inanamıyordum, amım ıslanmış ve resmen sikilmek istiyordum. Biraz böyle sikini amıma götüme sürttükten sonra beni kendine doğru çevirdi. Memelerime dil darbeleri atıp emerken eli de boş durmuyor amımı ve klitorisimi okşuyordu. Bu dokunuşları beni daha da bir zevke getiridi ve inlemeye başladım.
Samet, "Yarrağımı amına almaya hazır mısın tatlı orospum?" diye sorduğunda, inlemeyle karışık, "Evet!" dedim. Tangamı indirip çıkardı. Beni kucağında öpücüklerle yatak odama götürdü. Şifonyerin üstüne oturtup amımı yalamaya ve parmaklamaya başladı. Yalan yok, çok iyi sevişiyordu, memelerim şişti zevkten. Klitorisimi dilleyip amımı parmaklamasıyla inleye inleye orgazm oldum. Amımın sularını yüzüne akıtmam hiç umrumda olmadı.
Beni yatağa sırt üstü atıp bacaklarımı ayırdı. Misyoner pozisyonunda üstüme gelip sikini amımın dudakları arasında birkaç kez sürtüp birden sokunca nerdeyse çığlık atacaktım. Kocamın girmesi gibi nazikçe değildi, hayvan gibi hepsini birden köklemiş, sanki taşaklarını da sokacamış gibi yüklenmişti. Ama beni sikmeye bşladığında aldığım zevki anlatamam. Kendimi sanki ilk defa sikiliyormuşum gibi hissediyordum.
Gidip gelmeleri sertleştikçe ben kendime hakim olamıyordum, sürekli, "Ihhh, ohhh, uhhh, ohhhh!" diye inliyordum. Samet ise, "İşte böyle inle orospum. Herkes duysun ulan, buraların en güzel orospusu Kumsal altımda inliyor. Öyle bir yarrak yalıyor ki, nasıl arzulu bir yosma olduğunu kanıtlıyor!" diyerek keyifle sikmeye devam ediyordu. Seks yaparken hiç konuşmayan kocama karşın sikerken sürekli argo konuşan Samet nedense daha çok zevk almamı sağlıyordu. Amımı sikerken dudaklarımı öpmesi, götümün yanaklarını sertçe avuçlaması, boynumu yalaması, avuçlayıp yalayarak emerek sürekli uyardığı meme uçlarım ikinci kez orgazm etti beni...
Orgazm olmama rağmen hemen pozisyon değiştirip kucağına aldı beni ve alttan amıma gidip gelmeye devam etti. Ben de mecburiyetten değil çoktan zevkten sikişir hale gelmiştim. Alttan amıma giriş çıkışlarına uyum sağlıyor, üstünde zıplıyordum. İtiraf etmesi zor da olsa hayatımın en ateşli sikişini yaşıyordum. Dişlenen memelerim ve amımda siki, klitorisimde orta parmağıyla bir kez daha orgazm eşiğine geldim. Bunu anlayan Samet daha da hızlanıp benle aynı anda geldi...
Samet'in omzuna yattığımı, kocamın yapamadığı birçok şeyi yaparak beni siktiğini ancak nefes alışverişlerim düzelince anladım. Aynı anda gelmek te bunlardan biri...
Kendime gelince Samet'e, "Ee, kocama yardım edecek misin?" diye sordum. Samet de, "Merak etme, hem onun hem senin mutluğunu sağlayacağım. Şimdi gitmeliyim, sonra yine sikişiriz!" diyerek kalktı. Ben şaşırarak, "Bir kez değil miydi?" diye sordum. Samet, "Hiç öyle bir vaatte bulunmadım. Ayrıca o kadar arzulu bir yavrusun ki, öyle bir vaatte bulunsaydım da vaz geçerdim!" diyerek giyinip gitti. Pişman olmuştum, bana her istediği anda ulaşması sinir bozucuydu.
Ertesi gün kocamla konuştum. Kocamı ayrı bir koğuşa vermişler ve rahata ermişti. Tabii ki Samet'le sikiştiğimi söylemedim kocama, ama en azından boşuna sikilmemiştim. Kızımla ilgileniyor, rutinime dönmeye çalışıyordum...
İki gün sonra kapıcımızın karısı Sultan kapıyı çalınca bir şok daha yaşadım. Sultan, "Samet bey yarın çocuklar kreşteyken pikniğe gitmek istiyor. Herşeyi ben hazırlarım, sen sadece kendin hazırlan, tişörtle mini etek giyecekmişsin, sütyen külot giymeden!" dedi. Benim şaşkınlığımı fark eden Sultan, "Merak etme, arada beni de siker. Ama sen de az orospu değilmişsin Kumsal, ilk seferinde kocanın yatağında siktirmişsin kendini!" deyip sırıtarak gitti.
Kapıcımızın karısı bana 'Kumsal hanım' olarak değil 'Kumsal' diye hitap etmiş, kocasının yatağında başka adamın altına yatan orospu demişti. Önceden muhatap olmaya tenezzül etmediğim insanlar tarafından ne sıfatlarla anılıyordum. O sinirle hemen Samet'i aradım, ama ulaşamadım hiçbir şekilde. Bütün modum düştü.
Ertesi sabah kızımı kreşe gönderdikten sonra mecburen istenildiği gibi giyinip beklemeye başladım. Derken Sultan kapıda bitti ve "Samet bey arabada bekliyor, hadi!" dedi. Birlikte aşağıya indik, apartmanın kapalı garajında siyah camlı minibüse binip yola çıktık. Samet, "Yavrum Kumsalım, fıstık gibisin yine. Sultan'dan yana tasalanma, sana yararı olur her konuda. Merak etme ağzı da sıkıdır!" dedi.
Ben, "Nasıl ağzı sıkı? Onu da siktiğini bana söyledi bile. Ya başkalarına da anlatırsa?" dedim. Samet kahkaha attı ve "Merak etme kimseye anlatmaz. Hem kapıcılık işini kocasına ben verdim, hem de yarrağımı yemeyi çok seviyor Sultan. Konuştum ben Sultan'la, sana ev işlerinde yardım edecek. Sen kendine zaman ayır, sporunu yap, bu güzel vücudun bozulmasın, memelerin ve götün sarkmasın. Dedim sana, seni de kocanı da rahat ettirceğim!" dedi.
Sultan hemen, "Benimkiler sarktı beğenmez mi oldun Samet bey?" diye lafa girdi. Sultan da kendince süslenmişti ve beni kıskanıyordu, adeta rekabet halindeydi. Samet, "Senin tadın ayrı sarı papatyam, Kumsal'ın tadı ayrı. Bundan sonra ikiniz de benim orospumsunuz, iyi anlaşın. Beni de üzmeyin, birbirinizi de!" dedi. Sultan ela gözlü, boyu benden uzun, sarışın, beyaz tenli bir kadındı. İki çocuk doğurmuş, iri memeleri sarkmış, biraz göbeği çıkmış, muhtemelen baldırları ve götü selülit dolu, ilkokul mezunu, sıradan cahil bir kadındı...
Sonunda piknik yapacağımız yere geldik. Sapa bir yerdi, gözlerden uzak ve çok ıssızdı, bizi kimse göremezdi. Biz çimenlerin üstüne battaniyeleri serip sofrayı kurduk. Sonra Samet minibüsün teybinden bildiğin pavyon havası açtı ve "Hadi ikiniz de kalkın oryantal yapın!" dedi. Çimenlerin üstünde Sultan'la beraber çıplak ayak oryantal yapmaya başladık. Samet şort ve tişörtle gelmişti, bizi izlerken birasını içip şortun üzerinden sikini okşayarak keyfini sürüyordu. Sultan benle rekabet ettikçe ben de altta kalmamak için tam bir pavyon yosması gibi kıvırıyordum...
Samet zevkten dört köşe iki birayı bitirince kalktı. Elimden tutup beni battaniyenin üzerinde dört ayak domalttı ve arkadan amımı yalamaya başladı. Yalamaya ara verip, "Sultan gel sen de yarrağımı em!" dedi ve tekrar amıma yumuldu. Sultan da geldi Samet'in şortunu indirip sikine yumuldu. Samet'in siki kıvama gelince beni ortalarına aldılar. Zaten sadece mini eteğimle tişörtüm vardı, büyük bir hızla çırılçıplak bıraktılar beni.
Sultan sırtımı belimi götümün yanaklarını öpüp okşarken, Samet benle öpüşüp memelerim, boynum ve amımla ilgileniyordu. Samet beni battaniyenin üzerine sırt üstü yatırıp bacaklarım omzunda sikerken Sultan'ın ensesinden tutup başını memelerime getirdi. Sultan hiç itiraz etmeden benim memelerimi yalayıp emmeye başladı. Yine kocamla sikişirken hiç yaşamadığım tarifi imkansız bir zevk alıyordum. Samet te klitorisimle oyanayarak sikmeye başlayınca ben çok geçmeden inleyerek orgazm oldum...
Samet amımdan çıkıp Sultan'ı soyup üstüme doğru domalttı. Bana, "Sultan'ın memelerini em!" diyerek Sultan'ı sikmeye başladı. Sultan üzerime doğru eğilmiş, memelerini sırayla ağzıma verip emdiriyordu. Samet bir elimi tutup Sultan'ın siktiği amına götürünce otomatik olarak klitorisini okşamaya başladım. Az sonra Sultan da inleyerek orgazm olup dudaklarımı öpmeye başladı, adeta bana teşekkür eder gibi öpüyordu. Sultan'dan çok kendime şaşırıyordum. Nasıl oluyor da Sultan'ın öpmesine karşılık veriyordum anlamış değilim.
Bundan bir iki hafta önce bana biri sorsaydı, bir kadınla öpüşür müsün veya sevişir misin diye, kesinlikle hayır derdim. Hele ki bunu konuşmaya bile tenezzül etmediğim kapıcının karısıyla hayatta yapmam derdim. Ama şimdi yapıyordum ve işin ilginç yanı ise bundan da zevk alıyordum.
Biz Sultan'la öylesine ateşli öpüşüyorduk ki, Sultan'ın dudaklarını dudaklarımdan çekip, "Iğğhhh!" diye bağırmasıyla şaşırdım. Ne oluyor derken anladım ki Samet bu sefer de Sultan'ın götüne girmişti. Sultan'ın bağırmasına aldırış etmeyen Samet, "Yalandan bağırma amına koduğumun orospusu, ilk defa sikmiyorum ya götünü!" deyip sikmeye başladı. Az sonra Sultan'ın zevkten inlemelerini duyunca ben bir kez daha hayrete düştüm. Benim beğenmediğim kapıcının karısı götten de verip çok zevk alıyordu...
Sultan'ın götünü arkaya vurdura vurdura siktirişini gördükçe kafamda soru işaretleri oluştu. Kocam beni birkaç kere götten sikmek istemişti ve ben acır diye siktirmemiştim. Acaba Samet beni de götten sikmek isteyecek miydi, isterse razı olayım mı diye düşünmeye başlamıştım. Sanırım razı olacak gibiydim de, benim Sultan orospusundan ne eksiğim vardı? Götten de vermezsem aramızdaki gizli rekabetten dolayı üstünlüğü Sultan'a kaptırmış olacaktım. İlk seferinde götümün acıyacağı belliydi, göt acısına katlanabilirdim, ama Sultan'ın ilerde bana (Sen nasıl kadınsın, götten bile veremiyorsun. Bak ben çatır çatır götten veriyorum!) der gibi bakışlarına katlanamazdım. Bundan dolayı ben de Samet'e götten verecektim...
Samet kaç dakika sikti Sultan'ın götünü bilmiyorum, ama galiba sona yaklaşıyordu ki bir elimi tutup Sultan'ın amına götürdü ve "Amıyla oyna da birlikte gelelim!" dedi. Hemen Sultan'ın amını, klitorisini okşamaya başladım. Çok geçmeden ikisinin inlemeleri ve hırlamaları çoğaldı. Samet Sultan'ın belinden asılarak kendine çekip durdu ve kasıldı. Görmesem de götünün içine boşaldığını anlayabiliyordum. Sultan da orgazm olup amının sularını elime bıraktı. O anda tek düşündüğüm şey, benim de böyle sikilmek istediğimdi...
Boşalması bitince Samet Sultan'ın götünden çıktı ve az ileriye gidip bir ağacın dibine işedi. Sonra minibüsten su dolu litrelik pet şişelerden birini alıp sikini yıkadı. Yanımıza dönüşte bir şişe su da Sultan'a getirmişti. Sultan bir elinde su, diğer elini de götüne kapak yaparak temizlenmek için ağacın arkasına gitti.
Samet yanıma uzanıp memelerimle oynayarak, "Ee Kumsalcığım, senin götünü ne zaman sikeceğim?" dedi. Ben de, "Ne zaman istersen sik!" dedim. Ben bunu der demez beni dört ayak üstünde domalttı ve arkama geçti. Götümün yanaklarını ayırıp göt deliğimi yalamaya başladı. Nasıl yalıyor ama, dilini resmen göt deliğimin içine sokuyor, sanki diliyle sikiyordu. Evet korkuyordum, ama göt deliğimin yalanmasından da inanılmaz zevk aldığım bir gerçekti. Samet, "Ohhh, daracık, sanki hiç sikilmemiş gibi!" deyip parmaklamaya başladı. O an nedense (Daha önce götten hiç sikilmedim!) diyemedim ve "Uzun zamandır sikilmeyince daralmıştır!" diyerek yalan söyledim. Samet de, "Merak etme güzelim, ben tekrar genişletirim!" deyip parmaklamaya devam etti.
Sultan da temizlenip yanımıza geldiğinde, Samet Sultan'a, "Yarrağımı em, hazırla!" dedi. Sultan sikini kıvama getirene kadar Samet de göt deliğimi genişletti. Siki kıvama gelince, Sultan'a, "Tamam yeterli, ayır Kumsal'ın götünü!" dedi. Sultan götümün yanaklarını ayırdı, Samet de sikinin başını dayadı göt deliğime. İlk seferim olduğundan acıyacağını bildiğimden dudaklarımı ısırarak bekliyordum ki götüme sokmaya başladı. Sikinin başı gireken sanki götüm yırtılmış gibi acı çeksem de belli etmedim. Samet de yüklenmeye devam etti. Sesimi çıkarmıyordum ama canım çıkıyordu...
Samet sikini dibine kadar sokup, "Sultan geç, 69 ol, Kumasal'ın amını yala!" dedi. Beğenmediğim Sultan 69'un ne olduğunu bile biliyordu. İkiletmeden altıma girip sırt üstü yattı, yüzü amıma, kendi amı da bana gelecek şekilde. Samet götümü sikmeye başlayınca Sultan da amımı yalamaya başladı. Bu iyi oldu, en azından götümün acısını biraz unutur gibi olmuştum. Sultan'a inat olsun diye, yalandan, "Ohhh, sik götümü, ımmmm, harika, devam et, ohhh, çok güzellll!" diye inliyordum.
Bir süre sonra götüm sikilmeye alışınca gerçekten zevk almaya başladım. Bu sefer gerçekten zevkten inliyordum. Tabii bunda Sultan'ın amımı yalamasının da etkisi büyüktü. Artık götten sikilmenin zevkini çıkarıyordum ki, Samet ensemden bastırıp, "Sen de Sultan'ın amını yalasana orospu!" dedi. İçimden (Benim Sultan'dan ne eksiğim var, Sultan am yalar da ben yalayamaz mıyım!) deyip yumuldum Sultan'ın amına. Ben Sultan'ın amını yaladıkça Sultan da benim amımı dah bir iştahla yalıyordu. Tabii bizim yalaşmamız Samet'in çok hoşuna gidiyor, o da daha bir keyifle sikiyordu götümü...
Sonunda Samet hırlayarak götümün içine boşalırken aynı zamanda ben Sultan'ı, Sultan da beni orgazm etmişti. Böylece hayatımda ilk defa hem götümü siktirmiştim, hem de hayatımın ilk grup seksini yapmıştım, bir başka kadınla da olsa.
O gün pikniğimiz bitene kadar birer kez daha siktirdik kendimizi Samet'e ve döndük apartmana. Sultan zaten benden çok çok önce Samet'in orospusu olmuştu, Samet ne istiyorsa ikiletmeden yapıyordu. O günden sonra artık ben de adeta Samet'in orospusu oldum. Artık Sultan'la da çok iyi anlaşıyorum, aramızdan su sızmıyor. Samet'le ise haftanın en az üç günü görüşüyoruz ve ikimizi de doyurana kadar sikiyor :)
(Kumsal)
215 notes · View notes
yanki333 · 3 months ago
Text
AH BENİM SAPIK KOCAM.
Adım Gül, kocam Murat 28, ben 27 yaşındayım. Ben ne kadar mazbut bir aile kızıysam kocam da tam tersine o kadar sapık ruhlu biri… Yine de güzel, huzurlu ve mutlu bir evliliğimiz var. Tam beş yıldır evliyiz. Henüz bir çocuk yapmadık.
Eşimle liseyi dışarıdan bitirme sınavları esnasında tanıştık. O zamanlar 18 yaşlarındaydık. 1. 70 boylarında 55-60 kilo arası, belime kadar inen siyah bukleli saçlarım, zeytin karası iri gözlerim, daha kimse tarafından ellenmemiş dipdiri göğüslerim ve hafif geriye doğru çıkık dolgun kalçalarımla eşimin bir anda dikkatini çekmişim.
Benimle tanışmak için zemin hazırlamış, ilk fırsatta da arkadaşlık teklif etti. Ben de onun yakışıklılığına vuruldum, hemen kabul ettim.
Her genç sevgililer gibi bizim de flört devremizde ufak tefek kaçamaklarımız olmuş, kuytu köşelerde öpüşme, elleşme gibi fanteziler yaşamıştık. Bir keresinde evde kimse yokken beni alıp evlerine götürmüştü.
Salonda koltuğun üzerine yatırmış ve külotumun üzerinden erkekliğini sürterek her ikimiz de boşalmıştık. Fakat bunun ardından kendimi kirlenmiş hissetmiş, nasıl böyle bir şey yaptım diye ağlamaya başlamıştım. Bu kadar toy bir bakireydim o dönemde…
Ama daha sonraki günlerde evin her müsait oluşunda evlerine gitmeye beni ikna ediyor, her seferinde daha da ileri giderek benim kılsız, tertemiz amımı ve minik arka deliğimi yalayarak ikimizi de orgazma taşıyordu. Ve her ilişki arkasından gözümden dökülen o masum pişmanlık gözyaşları…
Birbirimizi o kadar çok istiyorduk ki ayrı olduğumuz zaman dilimlerinde bile telefonlaşıyor, telefonda birbirimizi baştan çıkartıyor, am, göt, yarak kelimelerini bol bol kullanarak beni tahrik eden kocam çığlık çığlığa, bense evde bulunan ailemin duymaması için nefes nefese boşalıyorduk.
Askerliğini yapıp geldi. Aylar boyunca ayrı kaldık. Birbirimizi çok özlemiştik. Tezkereyi alıp geldiğinde gittiğimiz kafenin tuvaletine gizlice sokup duvara yasladı. Oracıkta, ayakta öpüşüp sevişirken bana sürtüne sürtüne boşaldı.
Ailesinin desteğiyle işini kurup beni ailemden istedi. Nişanlandık. İşini oturtana kadar uzun süren nişanlılık dönemimiz gayet iyi geçti geçmesine fakat bir ilişkiyi uzun süre tutmak iki tarafın da bazı heyecanları yitirmesine sebep oluyor sanırım.
Yine bir gün nişanlımın evine misafirliğe gittim. Baş başa kalmak için mutfağa geçtik. İkimiz de azgın olmamıza rağmen ben kendime hakim olmayı iyi biliyordum. Ama nişanlımın ısrarlarına dayanamıyor, kıramıyordum. Pantolonundan çıkarttığı 18 santimlik normal ölçülerdeki yarrağını elime vererek bana sıvazlatıyor, otuzbir çektiriyordu. İkimiz de mutfak duvarının dibine çöktük.
Ama o gün tüm uğraşıma rağmen nişanlımın boşalması biraz geç olmuştu. Bunun için benden ilk defa farklı bir isteği olduğunu mırın kırın ederek söyledi. Ona fantezi anlatmamı istedi benden. Nedense, sanki onunla değil de bir başkası ile sevişiyormuşum gibi anlatmamı istiyordu.
Ben de dayanamadım. Onu kırmayarak ve buna karşı çıkmayarak belki de hayatımın hatasını yaptım. Kulağına dudaklarımı iyice yaklaştırdım. Ona yine bir başkasıymış gibi canlandırarak, tüm hayal gücümü kullanarak, açık saçık bir fantezi anlattım ve müthiş bir boşalma yaşamasını sağladım.
Bu böyle sık sık devam etti. Sonunda nikahımız kıyıldı ve evlendik. Gerdek gecesi beni sabaha kadar defalarca becerdi. Ben eşim kadar azgın değildim ve yatakta klasik bir şekilde sevişmeyi seviyordum. Sadece bir kere nişanlı iken ağzıma verip boşalmıştı. Ve neye uğradığını şaşırmış bütün dölleri tükürmüştüm.
Ne anal ne de oral seks yapıyordum kocamla… Fakat kendime yapılmasından çok zevk alıyordum. Beni yatırıp saatlerce amımı, götümü yalarken bana da fanteziler anlattırırdı. Anlatmaya başladığım zaman beğenmediği hikayeyi değiştirmemi söyler ve aradığı, istediği fanteziyi anlatmamı sağlardı.
Tahrik olsun, boşalsın diye anlattığım şeylerin bana hiç zevk vermediğini ve sırf o zevk alsın diye anlattığımı ona da söylerdim. Benden koca yarağı olan bir erkekle sikişirken anlatmamı istiyordu çoğunlukla… Hoşuma gitmiyordu bu isteği… Ve çoğu zaman tartışarak seksi yarıda bırakarak yataktan çıkıyorduk.
Yine böyle bir zamandı. Oturma odasındaki çek yatta sevişirken aynı konu yüzünden tartışmıştık. Kocam tekli koltuğa oturmuş, bense çekyatta kalmıştım. İkimiz de çırılçıplak, öfke doluyduk. Birkaç dakikalık suskunluktan sonra yattığım yerde doğrularak kocama,
“Seni aldatmam sana zevk mi veriyor?” diye bir soru yönelttim. “Seni tahrik eden bu mu? Seni boynuzlamam mı?” Cevap vermeden yüzüme bakmaya devam etti. Zaten cevap vermesine de gerek yoktu. Ayan beyan belliydi istediği şey…
“Seni aldatmamı istiyorsan, bu o kadar zor değil. Şurdan rastgele bir telefon açar, birisini çağırırım eve… Eminim o da hemen gelir…” diye sözlerimi sürdürdüm.
Ağzı açık bana bakıyordu. Ve sözlerim öylesine etkiledi ki, az önceki kavganın etkisiyle inen, solucan gibi kalan siki bir anda havaya dikildi, taş gibi oldu. Hemen oturduğu koltuktan koptu geldi, dizlerimin dibinde diz çökerek, girdaba kapılmış sandal gibi amımı yalamaya başladı.
”Seni boynuzlamamı istiyorsun, öyle mi?” diye sorular soruyordum kocama… O da bir yandan beni yalarken,
”Evet karıcığım… Boynuzla beni! Beni aldatmanı istiyorum! Seni sikişirken izlemek istiyorum!” diye cevaplar vermeye başladı.
“Yapacağım ama bunu… Görürsün sen… Bir deliye kırk kere deli dersen deli olur. Sana boynuzlar takayım da gör gününü… Gör bak, karın başka erkeklerle nasıl sikişiyor…” diye konuşmalarıma devam ediyor ve kocamı daha da çok çileden çıkarıyordum.
Amıma dil atarak yalıyor, emiyor, kokluyor oradan göt deliğime inerek dilini içine sokmaya çalışıyordu.
“Yap karıcığım… Aldat beni… Boynuzla beni… Kocaman yaraklar girsin amına… Doya doya sikiş onlarla…” diye mırıldanarak emmeye devam ediyor, adeta dediklerimi gerçekleştirmem için bana cesaret veriyordu.
Kocamın zaafını kullanıp onu aşağılamak, erkekliğini küçük düşürmek ve onun bundan tahrik olması beni de hiç olmadığı kadar inanılmaz biçimde tahrik etmişti… Amım sulanmış, dudakları inanılmaz şekilde kabarmış,
“Oooh! Evet istiyorum! Kocaman yaraklar istiyorum! Siksinler beni! Sana da seyrettireceğim kocacım, merak etme! Ama sen sadece otuzbir çekmekle yetineceksin. İstediğim birileri ile istediğim zaman sikişeceğim artık… Ne güzel… Ne anlayışlı kocam var benim. Ohhhhh. Yala kocacığım. Dilini sok içime.” diyerek aldığım korkunç zevki artık saklamaya gerek duymadan kocama aktarıyordum.
Artık tam onun istediği kıvamdaydım. Normalde tam bir mazbut ev kadını iken yatağa girer girmez tıpkı bir orospu gibi azıyor ve kocama inanılmaz fanteziler anlatıyordum. Neler neler…
Başka erkeklerle, zencilerle grup seks olayları, onların kocaman yaraklarıyla yaşadığım sikişler… Anlattığım her fantezi kocamı inanılmaz şekilde sertleştiriyordu ve dölleri fıskiye gibi fışkırıyordu boşaldığında…
Bu nasıl bir sapıklık, nasıl bir duyguydu bilmiyorum ama adam beni başkaları ile sikişirken izlemekten müthiş zevk alıyordu. Hemen şunu da belirteyim aynı zamanda inanılmaz kıskanç bir kocadır. Daha doğrusu, kıskanç kocaydı…
Eskiden başka erkekler hakkında tek kelime ettirmezdi bana… Fakat şimdi dizginler elden gitmiş “Off… Şu erkek ne kadar yakışıklı” diyecek olsam sesini çıkartmadığı gibi ilgiyle bakıyordu. Başka erkeklerin bana ilgiyle bakması da hoşuna gidiyordu.
Bir akşam gezmeye gittik. Her zamanki gibi dekolte bluz, mini etek giydirmişti bana… Bir kafede karşılıklı oturmuş hem muhabbet ediyor, hem pizzamızı yiyorduk. Arka masada oturan bir gencin sürekli beni süzdüğünü fark ettim.
Gözlerimi kaçırmadan baktım, o da aynı şekilde bakmaya devam etti. Yalnız değildi masada… Arkadaşı da aynı onun gibi esmer, atletik yapılı, zımba gibi delikanlıydı. Dayanamayıp gülümsedim. Kocam da benim rahat durmadığımı fark etti.
”Nereye bakıyorsun karıcığım?” diye sorduğunda çekinmeden durumu anlattım.
Heyecanlandı, tuvalete gitme bahanesi ile kalktığında, pantolonun önündeki kabarıklık görülmeyecek gibi değildi. Masada yalnız kaldığımda iki kafadarı süzmeye ettim. Bakışıyorduk sürekli… Sikecek gibi bakıyorlardı bana… Hoşuma gidiyordu bakışları… Tahrik olmuş, içimde yangın başlamıştı sanki…
Eteğimi düzeltir gibi yapıp biraz daha yukarıya çektim. Bacaklarımın güzelliğini gösterdim. Yerlerinde kıpırdandılar. Biri elini önüne götürmüş oğuşturup duruyordu. Rahatsızlığı meydandaydı. Kocam da biraz sonra yerine dönerek oturdu. Kabarıklığı inmemişti, gözleri parlıyordu. Elini tuttum ve sordum,
”Kocacığım seni boynuzlamamı istiyordun ya… Eğer bunu hala istiyorsan boynuzcuların arka masada oturuyor. Ne dersin?”
Yutkundu. Kıvrandı. Sanki kıskançlık ateşiyle zevk ateşini karşılaştırır gibiydi. Sonra duraksamadan yanıtladı beni,
“Evet karıcığım, onlarla sikişmeni istiyorum” cümlesi dökülüverdi dudaklarından…
”Beni onlarla sikişirken görmeyi çok istiyorsan, onları masaya davet etmen gerekiyor. ” diyerek yol gösterdim.
Daha sonra arka masadaki delikanlılardan tuzu alma bahanesi ile karşılıklı bir diyaloga girdik ve masaya davet ettik. İsimleri Tolga ve Koray olan bu gençler espri anlayışları ile o gece bizi kahkahalara boğdular.
Saat 23:00 civarlarında kafeden çıkarak bize gidip birer kahve içmeyi teklif ettik. Bu daveti sunarken o kadar istekliydim ki çocuklar bizi reddetse oturup ağlayabilirdim. O denli istiyordum onları… Kalkıp hep birlikte eve gittik. İçeriye girdiğimizde,
“Siz salona geçin ben kahveleri hazırlayım” diyerek yatak odamıza geçtim. Benim arkamdan kocam da geldi. Yatak odasına girer girmez elimi sikine atarak
“Birazdan sana öyle bir boynuz takacağım ki ömrün boyunca unutamayacaksın” dedim. Kıvrandı, neredeyse o an boşalacaktı pezevenk kocam.
”Şimdi sen içeri git ve onlar beni sikerken sadece seyret kocacığım” diyerek içeriye gönderdim. Giderken kapıda heyecandan titreyen sesiyle,
“Bu gecenin tadını çıkart karıcığım, doyasıya sikiş onlarla…” diye fısıldadı.
“Bu ilk deneme aşkım… Alışkanlık yaparsa bana, karışmam bak… Bunu sen istedin, devamına da katlanmak zorundasın” diyerek bundan sonra da bu gibi isteklerim olacağını ona ima ettim.
”Sen ne zaman istersen karıcığım” diyerek bana onay verdi.
Gülümseyerek kapıyı arkasından kapattım. Hazırlanmaya başladım. Çok heyecanlıydım. Üzerimdekileri çıkarıp attım. Saten çamaşır takımımı giydim. Kocamın yeni aldığı siyah ipek geceliği üzerine geçirdim. Dantelli siyah ince jartiyer çoraplarımı ve yüksek topuklu lame ev terliklerimi giydim.
Biraz aşırı makyaj yaptım alelacele, parfüm boca ettim. Gardrobun boy aynasında kendime baktım, çeki düzen verdim. Yatak odasından erkeklerimin beni beklediği salona geçtim.
Salonun kapısında durup pervaza kolumu dayadım, seksi bir poz takınarak erkeklerin beni fark etmesini bekledim. Zaten gözleri kapıdaydı. Beni görür görmez gözleri faltaşı gibi açıldı. Hele kocam…
Her zaman mazbut aile kadını olarak misafirlere ikramda bulunan karısı bu gece bir orospu gibi iki yabancı erkeğin önünde poz veriyordu. Oturduğu yerde kıvrandığını görüp gülümsedim. Diğer ikisi de ondan farksızdı aslında… Üçünün de önlerinde çadır kuruluvermişti bir anda…
”Ee, beyler, kahvelerinizi nasıl alırdınız?” Elimi apış arama götürüp önümü okşayarak,
“Şekerli mi?”, Kasıklarımdan yukarıya çıkardığım elimi göğüslerime götürdüm, iri memelerimi avuçlayarak, “Sütlü mü?” diye muzip bir şekilde gülümsedim.
Tolga ve Koray şaşkınlıklarını üzerlerinden atamamış bir bana bir kocama bakarak bu gece kamp yapacakları çadırlarını pantolonlarının önünden okşuyorlardı.
Topuklu terliklerimin üzerinde sekerek gittim, ikisinin ortasına oturdum. İki elimi uzatıp kalkmış sertliklerini okşadım. Şuh bir tavır takınarak,
“Beyler, bu gece beni sabaha kadar sikeceksiniz. Kocam kendisine boynuz takılmasına pek meraklı da… Hem onun, hem benim gönlümü yapıverin olmaz mı?” diyerek hepsini daha da azdırmaya başladım. Tolga
“İstediğiniz bu olsun, zaten en iyi yaptığımız şey bu” diyerek bu konuda çok tecrübesi olduğunu ima etti. Büyük bir sabırsızlıkla iki yarağı da dışarı çıkarttım ve
“Ooo… Ne kadar güzel yarraklar bunlar böyle, tam amıma layık… Öyle değil mi sevgili kocacığım?”diyerek kocamı da tahrik edici sözler söylemeyi ihmal etmiyordum.
Kocam gözlerine inanamıyordu yaptıklarımı izlerken… Büyük bir heyecana kapılmış, pantolonunun önünden sikini dışarıya çıkarmış 31 çekiyordu. İki genç erkeğin önünde diz çöküp kocama yapmadığım oral seksi karşımdaki iki erkeğe büyük bir zevkle yapıyordum. Tam onun hayalini kurduğu gibiydi her şey…
Kocam bizi izlerken ben iki erkeğe oral yapıyordum. İkisi birden ellerimde, iki yarrağı aynı anda yalıyor, taşaklarına kadar inip çıkıyor, hiç yarrak görmemiş gibi büyük bir iştah ile ağzıma sokup çıkarıyordum. Bu güzel aletler kardeş gibi birbirlerine çok benziyorlardı. İkisi de kalın, damarlı 20-22 santim civarlarındaydı.
Bir süre yaladıktan sonra Koray aşağıya eğilip külodumu bir çırpıda çıkartarak zevk sularının ıslattığı amıma parmakları ile masajlar yapmaya başladı. Tolga da ipek geceliğimi ve sütyenimi yırtarcasına çıkarıp çırılçıplak bıraktı beni… Üzerimde sadece jartiyer çorabı ve ayakkabılarım kalmıştı.
Ben Tolga’ya ritmik bir şekilde ağzımı siktirirken Koray da lezzetine doyamadığı bir şey yer gibi amımı yalıyordu. Büyük bir iştahla emiyor, dilini ulaşabildiği kadarıyla amımın en derinliklerine kadar sokup çıkartıyor ve benim daha da azmama neden oluyordu.Arada Tolga’nın sikini ağzımdan çıkarıp
”Oooooh… Koray ne güzel emiyorsun amımı… Hiç bu kadar zevk almamıştım. Oooooh…” diyerek memnuniyetimi dile getiriyordum.
Koray daha sonra doğruldu. Bir çırpıda üstünde ne varsa fırlatıp attı. Onu gören Tolga da aynı şeyi yaptı. Koray beni uzun tüylü halının üzerine sırtüstü yatırıp bacaklarımı araladı. O hayvani büyüklükteki yarağını amının duvarlarına sürttürmeye başladı. Tolga da yanımıza gelmiş, koca sikini ağzıma sokmuştu.
Bu güne kadar hep kocamın yarağının tadına alışmış kadınlığım Koray’ın sikini içine almakta biraz zorlanacağa benziyordu. Koray benim iyice ıslanan, dudakları şişen daracık amcığıma badanaya devam ederken ben zevkten kıvranıyor, Tolga’nın sikini yalarken zevkle inliyordum.
“Hadi sevgilim sok artık içime… Onu köküne kadar içimde istiyorum. Kocacığım, sen de gel daha yakından izle. Bak sevgili karın amcığını nasıl siktirecek şimdi. Sok sevgilim, boynuzla şu kocamı. Ooooooh. ”
Kocam etrafımızda dolaşıp her şeyi daha iyi izleyebileceği bir pozisyon bulmaya çalışıyordu. Bana bütün giriş çıkışları kaçırmak istemiyordu sanki…
Koray biraz daha sürttükten sonra benim istekle yanan daracık amcığıma sikinin kafasını zorlamaya başladı. Yarak amımda yavaş yavaş ilerliyor, amımın duvarlarını genişletiyordu. Ben de vajinal kaslarımı kasıp bırakarak içimdeki yarağa daha çok zevk vermeye çalışıyordum.
Koray sonunda köküne kadar içime sokmuş, giriş çıkışlarını hızlandırmıştı. Koca alet içimde gidip geldikçe sürekli olarak kasılmaya başladım. Bağıra bağıra zevk feryatlarıyla orgazm üzerine orgazm yaşıyordum. Kocama gözüm ilişti, kimbilir kaçıncı kez elleriyle sıvazladığı sikinin ucundan dölleri fışkırıyordu.
Bacaklarımı Koray’ın beline dolamış, içimdeki sertliği en derinlerime alabilmek için inanılmaz kıvrak hareketler yapıyordum. Bu güne kadar kocamla hiç böyle seviştiğimi, bu denli zevk aldığımı hatırlamıyordum.
Ben feryat figan Koray’ın aletinin tadını çıkartırken, bir yandan da Tolga’nın yarağını büyük bir iştahla yalıyor, biraz sonra içime girecek bu güzel aleti kendime hazırlıyordum. Koray ayak bileklerimden tutup bacaklarımı havaya kaldırmış, bir yandan sikiyor, bir yandan zevkle inliyor,
“Nasıl orospu? Beğendin mi benim sikiş tarzımı?” şeklinde sözler sarfediyordu. Zevkten çıldırma noktasına gelmiştim artık,
“Oohhh… Evet sevgilim… Çok güzel sikiyorsun beni. Bu güne kadar kocam beni hiç bu kadar güzel sikemedi. Ohhh… Çok güzelmiş…. Ahhh kocacım… Bilseydim bu kadar güzel olduğunu boynuzları sana çok daha önceden takardım kocacığım…” diye kocama sürekli hakaretler savuruyordum.
Kocamsa bana kızacak yerde zevkten dört köşe olmuş, sikini sıvazlayıp duruyordu sürekli… Biz hareket ettikçe o etrafımızda sürekli dolanarak amıma girip çıkmasını en iyi şekilde görmeye çalışıyordu bir yandan da… Koray’ın hareketleri sertleşmeye başlamıştı. Tüm gücüyle yarağını içime gömüp kalçalarını oynatıyor, aletini vajinamın içinde kanırtıp duruyordu.
Kocamın gözleri fal taşı gibi açılmış, hiçbir ayrıntıyı kaçırmak istemiyor gibi eğilip yakından amıma girip çıkan Koray’ın sikini izliyordu. Onca zevk çırpınışının arasında içimden gülmek geldi onun bu hareketlerine… Aynı zamanda aldığım zevk de tavan yaptı,
“Mmmm… Nasıl kocacım? Hadi söyle… Güzel sikiyor mu karını? Koca yarak nasıl girip çıkıyor amcığıma? Söyle bana pezevenk kocam… Ahhh… Bilemezsin godoşum… Öyle zevk duyuyorum ki aşkım… Ohhhh…”
“Evet canım.. Evet sevgilim… Çok güzel sikiyor seni… Piston gibi yarağı… Sokup çıkardıkça içinden sular akıyor aşkım… Kocaman taşakları var… Arkana çarpıp duruyor, hissediyor musun?”
“Delirtme beni pezevenk herif… Evet… Duyuyorum… Arka deliğimi okşuyor taşakları… Ohhhh… Harikaa….”
Biz böyle çılgınca birbirimize bağırıp dururken Koray’ın hareketleri iyice hızlanmış, hırıltılar çıkarmaya başlamış, içimdeki yarak sanki daha da büyümüştü. Gelmek üzereydi. Tolga’nın ağzımda emdiğim, yaladığım sikini bırakmadan ona seslendim,
“İçime boşal sevgilim… Fışkırt içime… Amımın ateşini söndür…. Ohhhh… Pompala beni… Döllerinin sıcaklığını içimde hissedeyim… Böyle işte… Böyle… Ahhhh…”
Bacaklarımın arasında sanki tekme atar gibi bel hareketleriyle sikini vurup durdu amıma Koray… Böğürerek bütün döllerini boşalttı son bir darbeyle… Nefes nefese kaldı, içimden bir flop sesiyle çıkardığı yarağıyla kenara serilip kaldı.
Kocam yanıbaşımda, eli sikini sıvazlaya sıvazlaya, gözleri pırıl pırıl, az önce içimden koca sikin çıktığı, sulanmış amıma bakıyordu…
“Ahh, çok güzel aşkım… Amcığın döllere bulaşmış. İçinden beyaz spermler akıyor… Senin zevk sularınla karışmış… Öyle güzel görünüyor ki amcığın… Ohhh… İşte görmek istediğim buydu benim… Beni mutlu ettin şimdi…”
Sanki yalamak ister gibi yaklaşmıştı iyice… Bir an yalayacak zannettim hatta… Ama Tolga fırsat vermedi. Sırt üstü yatıp beni elimden tutup kendine çekti. Dimdik havaya dikilmiş sikinin üstüne oturmamı istiyordu.
“Yoo… Bittim ben aşkım, biraz dinleneyim ne olur… Hiç alışık değilim böyle sikilmeye…”
Kalkıp kendimi üçlü koltuğun üzerine attım. Tolga bir yanıma, kocam diğer yanıma geldi. Çırılçıplak kaykılıp oturduk. Güya dinlenecektim ama ne mümkün… İki erkek iki yandan memelerime kapandılar.
Bir yandan yoğurup bir yandan yalıyorlardı. Dakikalarca yaladılar, uçlarını emdiler. Gözlerim kapalı, başımı geriye atmış durumda oturduğum yerde zevkten kıvranıyordum iki erkeğimin arasında… Kocama,
“Kalk bize içki getir sevgilim… Susadım ben…” dedim.
Kocam kalkıp içerden viski şişesini, bardakları getirdi. O içkilerimizi hazırlarken onun yerini Koray almıştı. Şimdi Tolga ile Koray’ın, iki sikici erkeğin arasında her tarafım yalanıp okşanırken kocam da bize hizmet ediyordu.
Bardaklarımızı uzattı. Doğrulup kendi bardağımı aldım. Kadehlerimizi tokuşturup içtik. Kadehlerimizi iki üç yudumda bitirdik aceleyle…
Kocama tekrar doldurmasını işaret ettim, tekrar doldurdu. Yanında çikolata ikram etmişti bize… Kadehimi fondip yaptım, bir parça çikolatayı ağzımda eritip yanımda oturan Tolga’nın kucağına eğildim. Ağzımdaki erimiş çikolatayı yarı sert sikinin başına akıttım, dilimle yalayarak skinin her tarafına bulaştırdım. Sonra da dakikalarca o erimiş çikolataları sikinin gövdesini yalaya yalaya bitirdim. Elimdeki yarak taş gibi olmuştu.
Dinlenmiş, kendime gelmiştim. İki kadeh viski de damarlarımda dolaşmaya başlayınca ben yine coştum. Koltuktan aşağıya, halının üzerine kaydım. Tolga’nın sert sikini tutup yanıma çektim. O da sırt üstü uzandı az önceki gibi…
Dizlerimin üzerine kalkıp sikinin üstüne hizalandım. Bacaklarım ikiye açılınca az önce Koray’ın amıma bıraktığı döller süzülmeye başlamıştı yine… Elimle alıp kocama uzattım, yaklaştı yanıma… Sikini tutup elimdeki bir avuç suyumla karışık dölü sikine sürdüm, birkaç kez sıvazladım kaygan kaygan…
“Hadi sen devam et aşkım… Ortağının spermleriyle otuzbir çek bizi izlerken…” diyerek ilgimi altımda yatan Tolga’nın sikine verdim.
Elimle tutup amımın dudakları arasına kaydırdım başını… Ve bir hamlede oturdum. Koca siki hart diye gömüldü amcığıma… Dudaklarımı ısırıp zorlaya zorlaya dibime kadar soktum, kasıklarımız birbirine değdi.
Ellerimi onun kaslı göğsüne dayayıp bekledim bir an… İçim dolmuştu kalınlığıyla… Sonra vahşi, hızlı bir tempoyla oturup kalkmaya başladım. Sonsuz bir zevk dalgasının üzerinde yaşıyordum sanki… Kocama,
“Ohhh… Kocam… Nasıl, hoşuna gidiyor mu beni sikmeleri? Güzel sikiyorlar mı karıcığını? Ahhh… Net görüyor musun? Nasıl giriyor di mi yarağı? Yara yara… Hissediyorum… Ohhhh…”
“Evet aşkım.. Evet karıcım… Çok güzel sikiyor seni… Sen onu sikiyorsun hatta… Harika sikişiyorsun… Oh benim orospu karım… Fahişemm… Ben istememiş olsam bu zevki yaşayamazdın işte… Ohhh… Çok güzel… Öyle değil mi?”
“Evet… Evet kocacım…” diye inleyerek eğildim, Tolga’nın dudaklarına yumuldum. Hırsla, şehvetle öpüşüyorduk. Memelerim onun göğüslerinde eziliyordu adeta… Dudaklarımı bir ara kurtarıp hem Tolga’ya, hem de arkaya, kocama seslendim,
“Tolgacım, çok güzel sikiyorsun aşkım… Sok… Köküne kadar geçir amcığıma… Pompala alttan alttan… Ohhhh… Doyamıyorum sikini yemeye… Hadi hızlan aşkım, kocam da görsün kadın nasıl sikiliyor… Ohhh… Kadına nasıl zevk verilir öğrensin…”
Bir an durup kalçalarımı sallayıp kocamı davet ettim, “Gel aşkım… Sen de götümü yala kocacım… Deliğimi yala… Her yerimden zevk verin bana… Hadi dedim sana… Çabuk…”
Kocam da bekletmeden isteğimi yerine getirdi. Minik deliğimde dilinin sıcaklığını, ıslaklığını hissetmek aldığım zevki zirveye taşıdı. Böyle zevk olamaz diye düşündüm. Kıvrandım… Kalçalarımı indirip kaldırıyor, deli gibi çırpınıyordum. Sürekli bir orgazm yaşıyor gibiydim. Yorulunca kendimi bırakıyor, dinlenmeye çalışırken Tolga alttan pompalamaya başlıyor, kocamın göt deliğimi yalayan diliyse durmak bilmiyordu.
“Yala kocacım… Pezevengim benim… Yala… Sen beni mutlu ettin bu gece… Sikilmeye doyurdun… Götümü yalamak senin hakkın… Sen buna layıksın godoş kocam benim… Yala… Yalaa…”
Sanki ben yalamasını emretmemişim gibi bıraktı beni… Hırsla başımı kaldırıp baktım. Az önce içime boşalıp kendini koltuğa atan Koray’ın siki yine sertleşmiş, sikini sıvazlayarak bizi izliyordu oturduğu yerden. Kocam onun yanına gidip elinden tuttu, yanımıza getirdi. Ne yaptığını merak ettim, fazla sürmedi, istediği şeyi anladım.
Arka deliğimi yine dileyen kocam çekilip yerini Koray’a bırakmış olmalı ki, onun sikinin başını arkamda hissettim. İçim ürperdi. Kocama vermediğim götümü bu gece başkasına verecektim ve istiyordum bunu… İlk tepkim kendimi biraz kasmak oldu… Korkuyordum canımın yanmasından… Koray zorlamadı, sikinin başını deliğimin çevresinde gezdirdi. Kocama seslendi,
“Krem falan var mı abi? Yengenin canı yanmasın…”
Kocam hemen fırladı gitti, banyodan vazelini getirdi. Dört parmağını kavanoza daldırıp aldığı vazelini götümün deliğine sürmeye başladı. Ben hareketsiz durup onun işini bitirmesini beklerken Tolga altımda yavaş yavaş kıpırdanıp sikini içimde oynatıyordu.
Kocam parmaklarındaki vazelini deliğimin her yanına, parmaklarını minik deliğime daldırıp içlerime sürüyor, beni götümden sikecek erkeğe hazırlıyordu resmen…
Vazelinli parmakları zevk veriyordu arkama… Önce biri, sonra ikisi, üçü deliğimin içinde dans etmeye başlamıştı. Alışmıştım artık… Acımıyordu, zevk alıyordum.
Sonunda parmaklar çıktı, yerini Koray’ın sikinin kocaman başı aldı. Tolga altımda sikini amımın içine kökleyip hareketsiz durdu. Koray da götümün deliğini zorlaya zorlaya girmeye başladı. Ben de elimi kalçalarıma götürüp sonuna kadar ayırıp içime rahat girmesini sağlamaya, yol açmaya çalışıyordum.
Sonunda o koca şey köküne kadar götüme girebildi, kasıkları kalçalarıma dayandı. Dudaklarımı ısırıp bir çığlık attım. Yanıyordu arkam, vazelinin tüm kayganlığına rağmen arkamda sanki bir sopa vardı, geriyordu deliğimi…
Bir an bekledi, sonra gidip gelmeye başladı. O hareketlenince Tolga da alttan pompalamaya devam etti. Ritmik bir tempo tutturup beni düzmeye başladı sikicilerim…
Zevkten inliyor, deliriyordum adeta… Çığlıklar atıyor, iki erkeğin arasında kendimi delicesine siktiriyordum. Koray’ın belimi mengene gibi kavrayan parmakları beni kendine çekti, hareketsiz durdu bir an, köklemişti içime… Siki içimde şişmişti sanki… Butlarımı sıkıp gevşeterek içimde masaj yaptım zevk aletine…
Koray sikine yaptığım masaja dayanamadı, inleyerek sırtıma kapandı, seri bir şekilde götüme girip çıkmaya devam etti. Tolga da alttan pompalıyor, beni delirtiyorlardı.
Orgazm üstüne orgazm yaşıyordum. Hiç bitmeyecek gibi gelen bir şehvet fırtınasına kapılmış, yaprak gibi savruluyordum aralarında… Kocam da bizi izleyerek, inlemelerimizi, feryatlarımı dinleyerek sikine asılıp duruyordu yanımızda…
Sanki daha önce hep beraber bu işi yapıyormuşuz gibi ahenk içinde sikişiyorduk. Dördümüz de boşalmak üzereydik. Koray sikini hızla götümden çıkarttı.
Arkamda şimdi kocaman bir delik vardı sanki… Bir boşluk oluştuğunu hissettim. Koray böğürerek sıcak menilerini arkama, belime, sırtıma fışkırtırken Tolga da altımda kadınlığımın derinliklerine fışkırtmaya başlamıştı.
İçime dışıma yağmur gibi yağan sıcak döllerin, erkeklerimin zevk çığlıkları beni de kendimden geçirdi. Tolga’nın kalın siki içimdeyken kasılmaya, son ve en müthiş orgazmımı yaşamaya başladım.
Kocam geri kalır mı? O da yanıma gelmiş, bir eliyle saçlarımdan kavrayarak diğer eliyle tuttuğu sikini ağzıma yanaştırmış, menilerini yüzüme, ağzıma, her yerime attırıyordu.
O gece sabahın ilk ışıklarına kadar dinlene dinlene, doyasıya, değiştire değiştire siktiler beni… Her boşalmalarında ağzıma verdiler, hepsini ziyan etmeden yuttum.
Kocam da bizi izledi bütün gece… Daha önce ağzıma kazara boşalttığında iğrenerek tükürdüğüm dölleri bu iki delikanlıdan afiyetle yutmam karşısında ne düşünüyordu bilmem…
Sabah gün ağarırken, kimseler görmeden misafirlerimizi uğurladık. Kaşla göz arasında ikisinin de telefonlarını aldım. Bu muhteşem zevk gecesi bir defada kalmamalıydı. Kapıyı arkalarından kaparken kocama dönüp baktım. Harika bir gece, harika bir grup seks yaşamıştım.
“Nasıl kocacım, hoşuna gitti mi?” diye sordum gülümseyerek.
“Evet aşkım, harikaydı. Bayıldım.” Diye yanıtladı.
“Ama bu yeni imajın da çok yakıştı, boynuzların harika görünüyor pezevenk kocacım…” dedim.
Pezevenk lafım yine azdırdı kocamı… Zaten çıplaktık, beni mağara adamı gibi kucaklayarak yatak odasına götürdü hızla… Yatağa fırlattı. Bacaklarımı aralayıp hala içimde tuttuğum iki yabancı erkeğin amımdan süzülen döllerini büyük bir zevkle yaladı, yuttu.
Kocamın dili, dudakları amımın dudaklarında makine gibi gidip gelirken ben saçlarını yolarcasına asılarak zevkten kıvranıyordum… Başını bacaklarımın arasına kıstırıp kalktım, içimden daha çok döl gelmesini sağlayıp kocamın ağzının üstüne oturdum. O delice amımı yalarken,
“Ah benim sapık kocam… Madem döl yalamayı seviyordun, beni sikenlerin yanında isteseydin ya… Sana kaynağından yalatırlardı döllerini… O güzel yaraklarını sen de yalardın, zevkine varırdın” diyerek alay ettim kocamla…
O günden sonra alışmış kudurmuştan beterdir misali rahat durmadım. Kocamdan sürekli yeni yaraklar istedim.
Kocam da kendisinin istediği bu yeni duruma adapte oldu, hayır diyemedi hiç bana… Her istediğimde eve yabancı erkekler getirip siktirdi beni…
Her seferinde finali amımdaki dölleri yalayarak kapattık.
Şimdi de evli çift bulup onlarla sevişmek istiyoruz. Lezbiyen ilişkiyi de denemek istiyorum.
Kocamı sen de bayram yaparsın, karısını sikersin arada diyerek sıkıştırıyorum. Sanırım yakında bir kadınla sevişmenin de tadına bakabilirim.
327 notes · View notes
yanki333 · 3 months ago
Text
Tumblr media
Günaydın aktifim genç pasif arıyorum bursa
1 note · View note
yanki333 · 3 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Azgın kadın beni sikecek erkek varmı diyor
111 notes · View notes
yanki333 · 3 months ago
Text
Karım ve arkadaşımla gay ilişkimiz sex hikayemiz
Slm. uzun süredir yaşadıklarımı birilerine anlatmak itiyordum,tabi konu sex ve aldatma ve gay olduğumla ilgili olduğu için öyle her önüne gelene anlatamıyor,ondan fikir alamıyorsunuz… Ben mert 36 yaşındayım liseden arkadaşım mehmet aynı zamanda karımı sevim’in de uzaktan akrabası,biz mehmetle çok yakın arkadaşız ta l,ise yıllarından beri neredeyse har şeyimizi birlikte yaparız.lieden sonra dersanyede birlikte gittik.bir gün bir halısaha maçına gitmiştik.ikimiz kalınca tamamen çıplak duş alırdık.br gün hiç erkek yaladı mı yarağını sex hikayeleri diye sordum biz duşta çıplakken hayır dedi seninkini bende hayır dedim,1 dakka sonra benimkini yalamak istermisin diye sordu bana,çok heyecanlandım açıkçası hiç beklemediğim bir şeydi öyle sessiz kaldım ,sonra istersen gel dedi ben önüne geçtim daha elime bile almadan taş gibi olmuştu.sonra ağzıma aldım ve yalamaya başladım daha sıcaklığını bile hissedememişken boşaldı.ama çok hoştu bir de çok kızarmıştım aka yine yalamak istiyordum söyleyemedim tabi mehmete ogün o kunuyu kapattık ne ben ona ne o bana bir şey söylemedi 3 ay falan böyle geçti.yine birgün maça gidiyoduk maç sonrası ağırdan al dedi duşta kalalım diyince anlamıştım bir daha istediğini öylede yaptım va ve harika aletini birkere daha ağzıma aldım bu sefer hemen gelmedi gerçekten yaladım yani tadına vara vara,ben yalarken artık hep yapalım diyordu bana çok güzel bir şey diyordu,tabi arakamada girmek istediğini söylüyordu öylede yaptık artık beni her istediği zaman sikiyor.ben her istediğim zaman kendimi ona siktiriyordum bu böyle yıllarca deva etti,halende ediyor.eşim mehmetin uzaktan akrabası onunla tanışmamız da mehmet aracılığı ile oldu düğünümüzde bile çok emeği vardır.bir gün yine beni sikerken sevimle aranız nasıl falan diye sordu iyi dedim,o değil dedi sex hayatınız nasıl diye sordu eh işte haftada bir bir kere yapıyoruz dedi…tüh yazık kıza dedi çokta sexi sevim aslında dedi.bende nasıl oldu anlamadım istersen sevimide sikebilirsin dedim bir anda ben bile inanamadım kendime ama mehmet hiç itiraz etmedi valla isterim hatta çok güzel olur dedi.ama nasıl olacak diye bana sordu… bende ne bileyim seni çok beğendiğini hep söylüyor zaten sen istersn sana hiç bir kız hayır falan demiyor mu dedim.eh ozaman sen de ona de işte ben seni istiyorum diye tamam dedi.yalnız bundan haberdar olduğumu hiç bir şekilde sevim bilmeyecek diye şart koştum.ve eğer ikna eder ve sevimle sex hayaprsa bundan haberimin olmasını istedim.tamam dedi öyle anlaştık oazaman yarın sendeyim dedi.akşam bize geldi o gece bizde kaldı mehmet sabah birlikte çıkık ama bir şey demedi işe giderken ayrıldık mehmet ten ölen beni aradı eve gelme sevime gidip onu istediğimi söyleyeceğim dedi bana.bende tamam dedim ama acayip heyecanlanmıştım müthiş bir duygu karmaşası.bir taraftan sevimin kesinlikle evet demesini arzuluyor,diğer taraftan bunun sanki bir sadakat testi olduğunu düşünüyordum.(çünkü size tuhaf gelecek ama ben sevimi çok seviyorum)artık beklemekten kuduruyordum mehmetin beni aramasını bekliyordum nihayet beklenen telefon gelmişti mehmet beni aramış sevime onu istediğini söylememiş ama olumsuz cevap almıştı.buna sevinmekmi üzelmek mi lazımdı bilmiyordum,akşam eve gittiğimde sevime nasıl yaklaşacağımı bile bilmiyordum.yemekten sonra yine içimde bir şeyler kıpırdamıştı sevimin mehmetle sevişmesi ve mehmetin bunları bana anlatması gerektiği noktasında kaldı duygularım.ve sevime hadi bir çay koy mehmeti de ara gelsin dedim.hayır demedi sadece sen ara dedi ama ben ara işte telefonun yanında dedim tamam diyip aradı bu bende bunun olabileceği noktasında bir ışık yarattı zaten mehmetlede sanki daha samimi konuşmuştu gibi geldi bana.mehmet yarım saat içinde geldi eve sevim mutfağa gidince tühbe olsaydı çok iyi olurdu mert ya dedi sevim iyi sikilir dedi bana bende bakalım ayarlaya çalışır dedim ona .hatta git şimdi yanına dedimolur mu ki dedi olur neden olmasın zaten söylememişmiydin peki dedi gitti mutfağa ama cesater edememişti bir şey söylemeye çabucak geri geldi.anladım bu iş bana kaldı yine mehmet dedim sevimle mehmet hakında sık konuşmaya başladım nabzını yoklamaya çalışıyordum ama çok rahat oda konuşuyordu mehmet hakınnda sanki onunla sevişmek istediğini hiç söylememiş gibi bu böyle bir ay devam etti mehmet arada beni sikiyor ve sevim işini nasıl yapalım diye soruyordu.bende onu içimden çıkarıp öyle yarım bırakarak hadi git eve ben burdayım hazır yarım kalmışsın bir daha söyle dedim ve gönderdim eğer olmazsa gelir devam edersind dedim 2 saat sonra geldi artık tamadı sikmemiş ama sevişmiş ti ve yarına randevu almıştı onu bu eve geitrecekti beni siktiği eve ve aynı yatakta sikecekti…çok sevinçliydi açıkçası nedendir bilmem bende arkadaşım beni siktiği evde aynı yatakta karımıda sikecekti ve bunu bana beni kucağına oturtmuş sikerken söylüyordu acayip bir duyguydu ve ilk kez ben onun kucağında sikilirken boşalıyordum.
106 notes · View notes
yanki333 · 3 months ago
Text
Yeni Kocam Kaynım Hakan...
Selam ben Selda. Almanya'da Bremen'de yaşıyorum. Evleneli 14 sene oldu. Kocam 42 yaşında. Kocamla sex yaşantımız başlarda fena değildi, yani kocam hastalanıncaya kadar. Şeker hastası olan kocamın artık siki kalkmıyor ve erkeklik görevini yerine getiremiyordu.
Durum böyle olunca da kocam amımı yalayarak ve parmaklarıyla benim orgazm olmamı sağlıyordu. Kocam üzülmesin diye ona hiçbir şey belli etmiyordum, ama canım hep yarak istiyordu, hiçbir şey bana yarağın verdiği hazzı vermiyordu.
Bir gece yatakta kocam yine amımı parmaklarken, sanki derdimi anlamış gibi bana, "Aşkım canın hiç mi yarak istemiyor? Birini bulalım sana, seni adam gibi siksin, tatmin etsin!" dedi.
Kocamın bu lafına şaşırmıştım, ilkin ne diyeceğimi bilemedim, sonra beni deniyor diye düşündüm ve "Sen manyak mısın? Ne dediğini kulağın duyuyor mu? Kimseyi istemiyorum, ben senle mutluyum!" dedim ve konuyu kapattım. Fakat kocam bunu devamlı dile getiriyordu artık, "Karıcığım gençsin, güzelsin, benim yüzümden yarağa doyamadın, istersen beni boşa ve siki kalkan genç biriyle evlen!" falan diyordu.
Ben de onu çok sevdiğimi, herşeyin sex olmadığını falan söylüyordum. Ama kocam ısrarla, "Sana birini bulalım!" diye devam ediyordu. Ben de her seferinde, "Saçmalama, olmaz öyle şey!" deyip kapatıyordum konuyu...
Amıma yarak girmeyeli aylar olmuştu. Kocam yine bir gece amımı yalarken inanın çok azmıştım. Yatağın başucunda duran Deodoranta uzandım aldım ve kocama verdim, "Al bunu sok amıma!" dedim. Kocam amıma Deodorantı sokup çıkarırken ben de gözlerimi kapatıp, amıma gerçek yarak giriyormuş gibi hayal kuruyordum.
Kocam, "Bu güzel am daha fazla yaraksız duramaz aşkım, bu ama gerçek yarak lazım, canlı canlı, diri diri bir yarak lazım ve bunu ben istiyorum, ben senin adam gibi sikişmeni istiyorum, senin yarakla tatmin olmanı, orgazm olmanı istiyorum. Eğer bu isteğimi yapmazsan senden ben boşanacağım!" deyince beynimden vurulmuşa dönmüştüm.
Kocama şaşkın şaşkın bakarak, "Sen iyisin değl mi? Ne yapmak istiyorsun? Ben böyle de mutluyum!" dedim. Kocam da, "Canım karıcığım, seni çok seviyorum ve senin mutlu olmanı istiyorum, sen sadece sex için, cinsel doyum için bir başkası ile sikişeceksin, sen yine benim karımsın, sen yine benim başımın tacısın!" diyerek beni öpüyordu.
Baktım kocam beni bir başkasına siktirme konusunda çok ciddi, "Nasıl olacak peki?" dedim. Kocam da, "Her şeyi düşündüm ben, Hakan'la sikişeceksin!" deyince, "Neeeeee?" diye gözlerim açılmıştı. Hakan kocamın kardeşi, yani kaynım. 22 yaşında, yakışıklı ve bana yenge diyen biri.
Duyduğuma iyice emin olmak için, "Bizim Hakan'la mı yani?" dedim. "Evet, kardeşimle sikişeceksin! Kardeşim dururken seni neden bir başkası siksin ki?" dediğinde donup kalmıştım. Bu arada kocam yine amımı yalamaya başlamıştı. Hem yalıyor, hem de konuşuyordu, "Hakan sikecek seni, kardeşimin koynunda tatmin olacaksın..." diye. O anda hiç birşey düşünmüyordum, şaşkındım sadece. Kocam, "Seni kardeşime siktireceğim!" diye diye yarım saate yakın yaladı amımı. Ben de kaynımın yarağını hayal ederek orgazm oldum...
Kocamla kaynım beraber çalışıyorlar, kendi işleri. Ertesi sabah kahvaltıdan sonra kocam işe gidince ben kafamdan bir türlü kaynımı atamıyordum. Kaynım oldukça yakışıklı biri, ama o güne kadar onunla böyle bir şeyi hiç düşünmemiştim, kardeşim gibi gördüm hep.
Keyif çayımla birlikte sigara içmek için pencereyi açtığımda, kocamın benim arabamı götürdüğünü farkettim. Kocama telefon açtım ve neden benim arabamla gittiğini sordum. Kendi arabası çalışmamış, ondan benimkiyle gitmiş. "Sana araba mı lazımdı?" diye sordu. "Evet, günüm var öğleden sonra, oraya gideceğim." dedim. Kocam da, "Tamam ben Hakan'ı yollarım, o götürür seni!
Akşam konuştuklarımızı da unutma aşkım, çocuğa yakınlık göster, ufaktan ufaktan baştan çıkarmaya başla!" dedi. Telefonu kapatınca, kendi kendime, neden yapmayayım ki, madem kocam da istiyor, hem aslan gibi delikanlı diye düşündüm ve içimde yeniden alevlenen sex isteği ile hazırlanmaya başladım...
Aynaya daha mutlu bakıyordum. Banyoya girdim ve her yerimi traşladım, özellikle amımı kaymak gibi yaptım. Kaynımı düşünerek amımı okşayıp orgazm olduktan sonra duşumu aldım ve çıktım banyodan. Saçlarımı yaptım, kısa dar eteğimi giydim, en güzel parfümümden bolca sıktım üstüme ve kaynımı beklemeye başladım.
Derken aşağıdan zili çaldı, "Yenge benim, hadi in, arabada bekliyorum." dedi. Ben de, "Yukarı gel, daha erken, birer kahve içelim de öyle çıkarız!" dedim. Arabayı park edip yukarı çıktı. Kapıyı açtığımda, "Oooo yenge, bu ne hal, çok sexy görünüyorsun, düğüne gidiyorsun desem öğlen vakti düğün mü olur?" diye keyifle içeri girdi.
Kahvesini verdim, karşılıklı içerken iş yerinde işler nasıl gidiyor falan konuşurken, kaynımın gözleri sürekli bacaklarıma takılıyordu. Bu güne kadar hiç dikkat etmemiştim, ama pantolonun önü de bir hayli şişkin duruyordu. Ben de yavaş yavaş bacaklarımı açıyor, gülücükler atıyordum...
Kahvelerimiz bittikten sonra kaynım, "Yenge çıkalım da seni gideceğin yere götüreyim, geç kalırsam abim bana kızar." dedi. Evden çıktık, yola koyulduk. Arabada parfümümün kokusu her yeri sarmıştı. Çaktırmadan bakıyordum ve kaynımın önünün gittikçe kabardığını hissedebiliyordum. Kaynıma, "Annen merak ediyor, ne yaptın, düzgün bir kız arkadaşı buldun mu kendine?" diye sorduğumda, "Aman yengeee, sen de başlama annem gibi, ben daha evlenmek istemiyorum!" dedi.
Ben de, "Sadece kız arkadaşın var mı diye sordum, evlen mi dedim sana?" diyerek güldüm. Kaynım da gülerek, "Yenge kaç tane istiyorsun? Biliyorsun burası Almanya, pabuç değiştirir gibi sevgili değiştiriyorum!" dedi. Ben de şakasına, "Bana baak, sakın gavur kızlarından çocuk mocuk yapayım deme haa!" dedim. Kaynım, "Merak etmeyin yav, Alman kızlarıyla sadece eğleniyorum, iyi bir Türk kızı buluncaya kadar evlemem!" dedi. "Peki, nasıl birisini istiyorsun?" diye sordum. O da, "Senin gibi sexy olsun yenge!" dedi. "Canım benim!" deyip kaynımın yanağının dudağına yakın yerine bir öpücük kondurdum.
Bu arada günün yapılacağı evin önüne gelmiştik. Kaynıma, "Çok kalmayacağım zaten, ben seni ararım, gelir beni alırsın!" dedim ve arabadan indim. Ben apartmana girene kadar kaynım gitmedi, kesin arkamdan götümü seyretmek için durdu. Kaynımı etkilemiştim :)) Yukarı çıktım, günün yapıldığı eve girdim. Sohbet mohbet, çaydı pastaydı derken, bir süre sonra kocam aradı beni, "Nasılsın canım, iyi misin?" diye soruyordu. Ben de, "Evet iyiyim, gündeyim, birazdan Hakan gelip alacak beni." dedim. Kocam, "İyi iyi aşkım, dediklerimi unutma sakın!" diyerek telefonu kapadı. Gün daha devam ederken ben izin istedim. Arkadaşlar, "Ne o ya, daha erken!" falan dedilerse de, ben kaynımı aradım gelsin diye. Aklım kaynımın yarağındaydı, onu içime alacaktım, düşündükçe amım ıslanıyordu, aylardır yanan amım sanki iflas etmişti ve sikilmek istiyordu...
Kaynım gelip telefonumu çaldırdı. Hemen indim aşağı. "Yenge çok kalmadın?" dedi. Ben de, "Amaan, uyuz karılar, hep aynı şeyler, sıkıldım! Ama belki sen beni güzel bir yere, birşeyler içmeye götürüsün?" dedim. "Tamam yenge, iyi bir yer biliyorum, gidelim, ama fazla durmayalım yoksa abim kızar bana." dedi. "Ne kızacak? Benlesin! Ben birazdan abini arar söylerim, yoksa beni atlatmak için mi öyle diyorsun?" dedim. "Yok be yenge, seninle saatlerce kalabilirim, ama abimi biliyorsun!" diye güldü. Güzel bir Cafeye götürmüştü beni. Birer duble Wiski ısmarladık, içeceklerimiz geldi. İçerken ben özellikle dirseklerimi masaya koyup öne doğru eğiliyordum. Göğüs dekoltem de açıktı zaten, kaynımın gözü memelerime takılıyordu sürekli. İkinci dubleleri içerken ben lafı kocamın şeker hastalığına getirmiştim. Kaynım da, "Evet yenge, abim çok sinirli oldu bu aralar." dedi. Ben de, "Biliyor musun asıl sinirli olma sebebini?" dedim. Kaynım da, "Nedir yenge?" dedi. "Çünkü abinin artık şeyi..." dedim ve sustum.
Kaynım, "Anlıyorum yenge, doktor abime demişti zaten, zamanla erkekliğini yitirebilirsin diye." deyince, gözlerim gözlerine takılmıştı. Bir iki dakika susukun bir şekilde birbirimizin gözlerine dalıp gittikten sonra kaynım, "Sana da üzülüyorum yenge, bu genç yaşında..." dedi. Ben de, "Olsun, ben abini seviyorum, ne olursa olsun o benim kocam. Ama madem laf açıldı, konuşuyoruz, bazı şeyler daha anlatacağım, ama bak aramızda kalacak kesinlikle, söz mü?" dedim. "Evet yenge, söz!" dedi. "Abin benim bir başkası ile yatmama bile razı!" dedim. Kaynım, "Neee!!!" diye afalladı. "Valla razı, hatta çok istiyor, ama ben istemiyorum, çünkü abini seviyorum!" dedim. Kaynım, "Yenge abim de seni düşündüğü için istiyor bunu bence!" dedi. "Evet beni düşündüğü için tabii, ama ben bir başkası ile yapamam ki..." falan dedim. Tam o sırada kocam aradı, ben de kocama, "Hakan'a el koydum bu gün, çocuğa kızma!" dedim. Kocam da, "Hadi seni göreyim, bu işi yap bu gün!" dedi ve kaynımı istedi telefona. Kaynıma, "Fazla iş yok şu anda, gelmene gerek yok, yengeni gezdir, eğlendir, yengenin gönlünü yap!" dedi...
Birer duble daha içip çıktık Cafeden. Evin önüne geldiğimizde kaynım, "Yenge görüşürüz!" dedi. Ben de, "Yukarı gelsene canım, konuşalım biraz daha!" dedim. "Tamam yenge!" deyip arabayı parketti ve yukarı çıktık. Merdivenlerden çıkarken yine götümü seyredeceğini bildiğim için yavaş yavaş ve götümü kıvıra kıvıra çıktım. Eve girince kocamın Wiskilerinden birini açıp birer duble doldurdum. Benim gözüm onun kabarık yarağındaydı, onun gözleri de göğüslerimle bacaklarımın arasında geziniyordu. Biliyordum, kaynım da o anda benle sikişmek istiyordu, ama nasıl başlayacaktım, onu bilmiyordum. "Hakan..." dedim. "Evet yenge?" dedi. "Ben..." dedim. "Evet yenge?" dedi, ağzımdan çıkacak kelimeleri heyecanla bekliyordu. "Biliyor musun..." dedim, ama takılıp kalmıştım, bir türlü nasıl söyleceğimi bilemiyordum, numaradan ağlamaya başladım...
Kaynım hemen yanıma geldi oturdu, "Yenge ne oldu, neden ağlıyorsun?" diye beni teselli etmek için. Ben cevap vermeden başımı omzuna koydum. Mis gibi kokusu vardı. Birden başımı kaldırdım, "Hakan beni öp!" dedim ve dudaklarına yapıştım. Kaynım şaşırmıştı ama yine de öpüyordu beni. Beş dakika kadar ateşli bir şekilde öpüştükten sonra, "Hakan, yengeni bir başka erkeğin sikmesini ister misin?" diye sordum. "Hayır! Asla!" dedi. "O zaman sen sik beni, beni sen tatmin et, beni başka erkeklerin kollarına itme!" dedim. Kaynım salmıştı kendini, "Yengem benimmm! Ben varken sana erkek sinek bile kondurmam!" diyerek boynumu boğazımı öpüyor, yalıyordu artık. Yavaşça elini memelerime attığında benim de kalbim küt küt atıyordu. Memelerimin ucu dipdiri, taş gibi olmuştu. İkimiz de çok heyacanlı ve bir o kadar da ürkektik. Bir süre bu şekilde seviştikten sonra birden kaynımın kucağına çıktım oturdum ve bluzümü soyunup sütyenimi çıkarıp attım, memelerimi kaynımın ağzına verdim. Kaynım memelerimi öpüp yalayıp emerken ben de saçlarını okşuyordum. Eteğim sıyrılmış, bacaklarım onun belindeydi...
Sonra birden beni kucakladı ve yatak odasına götürdü, yavaşça yatağa bıraktı. Artık konuşmuyor, sadece sevişiyorduk. Elleri memelerimi yoğururken, dudakları dudağımda, dili ağzımın içinde öpüşüyorduk. Yavaşça elini ıslak ve ateş gibi yanan amıma götürdü. Amımın suları tanga külodumu bile ıslatmıştı. Önce eteğimi çekip çıkardıktan sonra tangamı çekti çıkardı bacaklarımdan. Külodumu yüzüne götürüp kokusunu içine çekti, "Ohhhh mis gibi kokuyor!" deyip kenara bıraktıktan sonra amıma eğildi. Dilini amıma değdirdiği an heyecandan ölecek gibi oldum. Kaynım ustaca yalıyordu amımı. Amımın dudaklarını vantuz gibi ağzına çekiyor, dilini amımın deliğinden içeri itiyordu. Amımı yalarken durmadan, "Offff yengem, yerim ben senin amını!" diye mırıldanıyordu. Kaynım beni ağzıyla orgazm ettikten ve amımın sularını yalayıp yuttuktan sonra, marifetli ağzını biraz daha aşağılara kaydırıp, "Süpersin yengemmm, mis gibi kadınsın!" diyerek göt deliğimi öpüyor, dilini büzüğüme sokuyordu. Kocam da iyi am yalardı, fakat daha hiç götümü yalamamıştı.
Artık dayanamıyordum, birden doğruldum ve kaynımın elbiselerini parçalarcasına çıkardım. Boxerini de çıkardığımda damarlı ve oldukça iri siki taş gibiydi. Eee, 22 yaşında, sağlıklı genç siki tabii, öyle de olması gerekiyordu! Hemen sikine yumuldum ve dakikalarca yaladım emdim sikini. Bir an önce bu muhteşem yarağı içimde istiyordum. "Koçum hadi artık beni sikmeni istiyorum, ne olur sik beni artık!" dedim. Kaynım beni sırt üstü uzatıp üzerime yanaştı. Dudaklarımı öperken alttan da yarağının mantar gibi başı yavaşça içime girmişti. Uzun zaman olmuştu amıma yarak girmeyeli, zevkten deli gibiydim, sanki ilk defa sikiliyor gibi heyecanlıydım. Kaynımın o kalın damarlı kütük gibi yarağı amımı yararak ilerlerken ben de zevkten inliyordum. Hepsini sokup ta taşakları amımın dudaklarına değdiğinde, yarağının başı da mideme baskı yapıyordu...
Birkaç saniye sonra kaynım ağır ağır sokup çıkarmaya başlamış, sonradan da hızlanmıştı. İki dakika geçmeden ben tekrar orgazm oldum. Kaynım ise pompalamaya devam ediyor, ben çıldırıyordum, "Sik erkeğim, canımm benimm, ohhhhhh bee, ne kadar güzel birşey buuu! Sikicim, erkeğim, sik yengeni, bir başkasına siktirme bu amı, ben sizin amınızım, koçummm benimmm, ohhhhh!" diye inliyordum. On dakika daha amımı pompaladıktan sonra kaynım birden kasıldı ve öylece durdu. Kesik kesik fışkırıyordu dölleri içime. Son damlasına kadar boşalarak üzerimden inip yanıma uzandı...
Biraz dinlendikten sonra, "Yenge, bu yaptığımız doğru muydu?" diye tereddütünü dile getirdi. Ben de dudaklarına yapıştım ve "Aşkım sen yapmasan başkası sikecekti, ben bu evin amıyım, sizin amınızım, tabii ki sen sikeceksin!" diyerek öpüyordum. Biraz öpüştükten sonra elimi yarı canlı sikine attım ve okşamaya başladım. Sonra da eğilip ağzıma aldım.
Emerken siki ağzımda büyümeye başlamıştı. Kaynım, "Yengemm benimmm, harikasın sennn..." diye mırıldanıyordu. Kaynımın siki yine kıvama gelmişti. Domaldım bu sefer, istiyordum ki o koca sik amıma arkadan girsin. Kaynım da çekingenliğini atmış, artık ustaca sikiyordu amımı, ben de sikişin tadını sınırsızca alıyordum. Aylardır sikilmeyen amım, kaynımın, genç sikicimin yarağı ile coşmuştu, "Hakanımm, sik beni koçummm, doyur yengeni!" diye kaynımın altında zevkten kıvranıyordum...
Aylardır yaraksız kaldıktan sonra, sikişin ve yarağın tadını kaynımla yeniden almıştım. Artık nerdeyse her gün kaynımla sikişiyorum. Bunu bana yaşatan anlayışlı kocama teşekkürler ediyorum :)
154 notes · View notes
yanki333 · 3 months ago
Text
EŞİM SİNEM.
Karım Sinem ile 3 senelik evliyiz. Karım sinem 33 yaşında, 1.71 boyunda 61 kilo pürüzsüz esmer teni, düz ve uzun bacakları, biçimli ve yuvarlak poposuyla her erkeğin sikmek için can attığı bir kadın. Evlendiğimizde Sinem harika bir gerdek gecesi geçirdik ve cinsel hayatımız da aynı şekilde devam etti. Günde bazen 2 hatta 3 kez birlikte olduğumuz zamanlar oldu. Ta ki birbirimizin vücutlarını tamamen keşfedip heyecanımız yavaş yavaş azalıncaya kadar. Haftada bir hatta ayda bir birlikte olmaya başladık. Daha da kötüsü ilk zamanlarda kolayca tatmin ettiğim karımın en son ne zaman geldiğini hatırlamıyordum bile.
Bir süre sonra cinsel hayatımız renklendirmek için internetten okuduğum bir yöntemi denemeye başladık. Karımın sexy resim ve videolarını bir porno sitesinde paylaşmaya başlayıp, karımı sikecek iri yaraklı bir erkek aramak istediğimizi yazdım. Bu masum fantezi cinsel hayatımızı biraz heyecanlandırmıştı. Erkeklerin Sinem’in resimlerine bakıp açık seçik yorumlar yapması, onu nasıl sikeceklerine dair fantezilerini bana anlatmaları, ve erkeklerin karımı düşünerek 31 çektiklerini düşünmek beni çok azdırıyordu. Ama hala ikimizi de tatmin edecek seviyede değildi. Eşimi sikmek isteyen yüzlerce erkek olmasına rağmen, içlerinden birinin karımı sikmesini çok istemiştim. Sonradan isminin Kemal olduğunu öğrendiğim, 30’lu yaşlarının başında bir adam ile sohbet etmeye başladık. Bu işlerde tecrübeli ve güvenilir biri olduğunu anladığım anda kararımı vermiştim, ne olursa olursa karımı bu büyük yaraklı adama siktirmeliydim.
Bir süre internet üzerinden konuştuktan ve karım hakkındaki bilgileri ve resimleri paylaştıktan sonra, sonunda fantezilerimi gerçeğe dökmeye karar verdim. Fakat bir sorun vardı, karımı bu işe nasıl ikna edicektim. Bu konularda tecrübeli olan Kemal bu işi bana bırak dedi ve bir plan kurduk. Kemal bir gece kulübünde buluşmayı ve karımla tanıştırmamı istedi. Gerisini kendinin hallediceğini karımı sikilecek kıvama getireceğini söyledi. Gelecek hafta Cumartesi Taksim’de bir gece kulübünde buluşmak için sözleştik.
Cumartesi günü gelinceye kadar aklımda sürekli karımı siktirecek olmanın utançla karışık zevkini yaşadım. Defalarca vazgeçmek istememe rağmen, karımın Kemal tarafından inletilerek sikilmesini görmek fikri beni zevkten deli ediyordu. O gece her zamanki gibi başladı, Sinem siyah dizlerinin üstünde biten elbisesini ve gene siyah topuklularını giydi ve onu Taksim’deki gece kulübüne götürdüm. Bir masaya oturduktan sonra Kemal’in gelmesini beklemeye başladım. Kemal!in geldiğini görünce içki alma bahanesiyle bara doğru yöneldim ve karımı yalnız bıraktım. Kemal ayrıldığımı görünce karımın yanına yanaştı ve ısrarla karımı dans pistine götürmek istiyordu. Fakat Sinem teklifine karşılık vermedi. Kemal karımın yanından ayrılıp bara geçtiketen sonra Karımla birlikte masamıza geçtik. Kemal bir süre bizi bardan izledikten sonra yanımıza geldi.
“Teklifim hala geçerli” diyerek Sinem’e elini uzattı.
“Fazla ileri gidiyorsun ama, eşim yanımda görmüyor musun” diyen Sinem beni işaret etti.
“Sadece dans etmek istiyorum, eşin itiraz etmez. Ben Kemal.” diyerek kafasıyla bana selam verdi.
Ağzımdan “Hayatım kalk, bir danstan bişey olmaz” sözleri döküldü. Sinem bana dönerek kaşlarını çattı, yüzünde şaşırmış bir ifade vardı.
Gülümseyerek göz kırptım, o da omuzlarını silkti ve Kemal’ın elini tutarak ayağa kalktı. Dans pistinde kalabalığın arasında kayboldular. Geri döndüklerinde ikisi de terlemiş ve kızarmıştı. Sinem karşıma Kemal ise yanına oturdu. Aslında biraz rahatsız olmaya başlamıştım her ne kadar karımı siktirme fikri beni delirtse de, gerçekten bunu istediğime emin değildim. Bugüne kadar sanal olan fantezimiz ileri gitmeye başlamıştı.
Biraz sohbet ettikten sonra Kemal’ın eli masanın altına gitti. Sinem lafının ortasında dondu ve yüzüme baktı. Emindim ki karımın bacaklarını okşamaya başlamıştı. Öfkelenmekle birlikte tahrik olmuş, sertleşmeye başlamıştım. Ben tepki vermeyince Sinem de rahatladı, Kemal’ın kolunun hareket ettiğini görebiliyordum. Birden Sinem’in çenesini tutarak kafasını kendine doğru çevirdi ve dudaklarına yapıştı. Beni umursamadan karımı uzunca öptü, eli hala elbisesinin içindeydi.
Sinem de sanki beni unutmuşçasına tutkulu öpücüğüne karşılık verdi ve Kemal’e sarıldı. Öpüşmeleri bittiğinde üçümüz de nefes nefeseydik. Hiç bu kadar ileri gitmemiştik ve onları izledikçe ben de tahrik oluyordum.
Kemal masadan kalkarak içkilerimizi almaya gitti. Sinem ise yüzüme korku ve merakla karışık bir şekilde bakıyordu. Kulağa eğilip biraz daha devam etmemizi, her şeyin kontrolüm altında olduğunu fısıldadım. Önce şaşırarak yüzüme baktı fakat sonra gülümseyerek elimi sıktı ve bana güvendiğini söyledi.
Kemal geri gelince hızlıca içkilerimizi bitirdik ve arabamıza giderek biraz hava almamızı önerdim. Kemal hevesle ayağa kalktı ve hesabımız ödedi. Amacım Kemal ve karım arka koltukta öpüşürken onları biraz izlemek ve çok da ileri gitmeden bu geceki oyunumuza son vermekti. Kemal geri döndü ve elini karımın beline dolayarak onu ayağa kaldırdı, hep birlikte dışarı çıktık.
Daha arabanın kilidini açmamıştım ki Sinem’in kıkırdadığını duydum. Kemal çoktan karımı arabaya dayamış ve dudaklarına yapışmıştı bile. Ellerim titreyerek arabanın kapısını açtım ve sürücü koltuğuna geçtim. Kafamda bir ses bu oyunu son vermemi söylüyordu ama karımı başka bir adamın kollarında görmek beni o kadar tahrik etmişti ki onlar arabaya binerken sesimi çıkarmadım.
Kemal zaman kaybetmeden elini Sinem’in eteğinin altına daldırmıştı. Bir eliyle göğüslerini elbisesinin üzerinden okşuyor diğer elini ise bacaklarının arasını ve külodunun üzerinden amını okşuyordu. Sinem gözlerini kapatarak inlemeye başladı, ta ki Kemal yine dudaklarına yapışarak onu susturuna kadar. Adeta zaman durmuşçasına Kemal’ın elini karımın külodunun içine sokmasını izledim. Artık çok ileri gitmiştik, ilk defa yabancı bir adamın eli karımın en mahrem yerlerini okşuyordu. O kadar tahrik olmuştum ki olduğum yerde boşalmamak için önüme döndüm ve sakinleşmeye çalıştım.
Ancak birkaç derin nefes alınca aklım başıma gelmeye başladı, bulunduğumuz park yeri ışıklıydı ve etraftan gözüküyor olmalıydık. Endişeli bir şekilde etrafa baktım ve boğuk bir şekilde arabayı başka bir yere çekmem gerektiğini söyledim. Beni duydular mı bilmiyorum bile. Amacım biraz daha tenha bir yere gitmek ve çok da uzatmadan Kemal’ı arabadan indirmekti. Aynadan Kemal’ın Sinem’i koltuğa yatırdığını gördüm.
Hipnotize olmuşçasına karımın üst düğmelerini yavaşça açmasını izledim. Kemal hiç zaman kaybetmeden karımın sütyenini sıyırdı ve sertleşmiş göğüs uçlarını emmeye başladı. Sinem altında kıvranmaya ve itiraz edercesine sesler çıkarmaya başlamıştı. Kemalın eli hala karımın külodunun içindeydi ve kolunun hareket ettiğini görebiliyordum. Araba da hafifçe sallanmaya başlamıştı. Birden kulüpten çıkan birkaç kişinin arabaya doğru yaklaştığını farkettim. Hemen buradan uzaklaşmalıydık.
Önüme döndüm ve tam kemerimi bağlamıştım ki Sinem’nun külodu yanımdaki koltuğa düştü. Panikle aynaya baktım ve Kemal’ın kemerini çözdüğünü gördüm. Kan beynime sıçramıştı, olaylar kontrolden çıkmaya başlamıştı. Hemen buna bir son vermeliydim çünkü artık belliydi ki Kemal’in, tek istediği karımın içine girmekti. Kulüpten çıkanlar arabaya iyice yaklaşmıştı ve rezil olmamıza ramak kalmıştı, aceleyle kontağı çevirdim.
Daha arabayı vitese takmıştım ki, Kemal Sinem’nun bacaklarını ayırdı ve havaya kaldırdı, karımın ayak bileği kulağımın yanında belirdi. Ben gaza asılırken Kemal aynanın görüş açısından kayboldu ve vücudun aşağı doğru, karımın bacaklarının arasına indiğini gördüm. Daha park yerinden çıkmamıştık ki Sinem’nun çığlığı kulaklarımda yankılandı.
Birden karnıma yumruk yemiş gibi oldum, görmesem bile emindim ki biraz önce Kemal yarrağını köküne kadar karımın içine sokmuştu. Arabayı zorlukla kontrol ediyordum, hemen onları durdurmalıydım. Panikle sağa sola bakarak, durabileceğimiz güvenli bir yer aradım. Ama yarım dakika geçmemişti ki artık çok geç kaldığımı farkettim. Kemal sertçe karımı sikmeye, giderek daha da hızlanmaya başlamıştı bile.
O birkaç saniyeyi hiç unutamıyorum. Sinem itiraz edercesine sesler çıkarıyor Kemal’ı itiyordu ama adam onu umursamadan gidip gelmeye devam ediyordu. Biraz sonra ise karım mücadele etmeye bırakmış, kesik kesik nefes alarak kollarını Kemal’ın boynuna dolamıştı bile. Karım artık teslim olmuştu ama onu suçlayamıyorum, karım hem alkollüydü hem de üzerindeki adam onu sertçe sikiyor, dudaklarını, göğsünü vücudun her yerini emiyordu.
Sonunda tenha bir yer bularak arabayı kenara çektim. Kemal karımı siktikçe boğuk sesler çıkarıyor, umarsızca yarrağını içine sokup çıkarmaya devam ediyordu. Çıkardıkları seslerden anlamıştım ki Sinem sırılsıklam olmuştu, Kemal’ın taşşakları poposuna çarptıkça tokat gibi sesler çıkarıyordu. Karımın çıplak ayağı hala koltuğumun yanındaydı, Kemal gidip geldikçe çırpınıyordu. Çıkardıkları müstehcen sesler ve ağır koku arabayı doldurdu. Kemal karımın içine ilk girdiğinde çığlığında irkilerek sertliğimi kaybetmiştim. Ama onları izlerken gene tahrik, kıskançlık ve öfke hissederek dimdik oldum. Kemal birden boşalacağını söyledi.
Bu gece başlarken olayların bu kadar ileri gideceği ne benim ne de karımın aklının ucundan bile geçmezdi, ama o heyecanla artık durduracak halim kalmamıştı. Sinem ise çoktan kontrolden çıkmıştı bile. Sinem gene bir çığlık atarak dişlerini sıktı ve geleceğini söyledi. Kemal daha fazla dayanamayarak ayı gibi böğürmeye başladı. Sinem’da gene çığlık atarak altında çırpınmaya başladı, ayağı yüzüme çarpınca bileğini kavradım ve onları izlemeye devam ettim. Kemal’ın poposu kasılıyor ve gevşiyor, Sinem altında kıvranmaya ve inlemeye devam ediyordu. Biliyordum ki her kasılmada bu yabancı adam dölünü karımın amına boşaltıyor, onu doldurdukça dolduruyordu.
Üçümüzün de sakinleşmesi biraz zaman aldı. Önce Sinem Kemal’ın poposunu kavramış ellerini gevşetti. Kemal’ın geriye kaykılmaya çalışıncaysa Sinem panikle yavaş olmasını, canın yandığını fısıldadı. Sanki ben orda değilmişçesine biraz daha içinde kalması için yalvardı. Bu şekilde, Kemal karımın üstünde ve inmeye başlayan yarrağı amının içinde olarak nefes nefese yatmaya devam ettiler. Birkaç dakika geçmişti ki Sinem “Ah” diye inledi. Biraz sonra da daha yüksek sesle gene “Ahh” diye inledi. Kemal yeninden gelip gelmeye başladı. Kemal’ın yeniden sertleştiğini, karımın da o yüzden inlediğini anlamam birkaç saniye aldı.
Sinem “Bir daha olmaz” diyerek yalvarmaya başladı ama Kemal umursamayarak karımı yavaşça sikmeye devam etti. Birkaç dakika sonra Sinem şikayet etmeyi bırakmıştı. Kemal ilkinden bile daha sert bir şekilde karımı sikmeye başladı. İkisi de inliyor, araba sallanıyordu. Bir süre sonra ikisi de geldi ve Kemal karımın içine boşaldı.
Bir süre sonra Kemal karımın içinden çıktı ve bacaklarının arasını görebildim. Kemal’ın dölü karımın amından süzülmeye başlamıştı, o kadar sert sikilmişti ki dudakları kıpkırmızıydı. Kemal’ın yarrağına göz attığımda şaşırmadım, aynen internette gördüğüm gibiydi, uzunluğundan çok kalınlığı Sinem’İn bileği kadardı. İkisi de hala Sinem’İn bileğini tuttuğumu farkettiler ve gülmeye başladılar. Bileğini bırakarak arabayı çalıştırdım ve sürmeye başladım, onlar da üstlerini başlarını düzelttiler.
Kemal’ı kulübe geri bıraktık. Yolcu koltuğuna eğilerek Sinem’İn külodunu aldı ve cebine koydu. Bir daha görüşmek istediğini belirtti ve arabadan inen karıma son kez sarılarak onu tutkuyla öptü. Ayrıldıktan sonra Sinem yanıma geçti ve yorgun bir şekilde kafasını omzuma dayadı. Daha eve gelmemiştik ki uyuya kalmıştı bile..
188 notes · View notes
yanki333 · 3 months ago
Text
Kaseyi Yağla Kanka
23 yaşında, 1.55 boyunda, 57 kiloda, esmer, siyah saçlı, minyon yüzlü, ufak tefek bir kızım. Göğüslerim pek dolgun olmasa da popom vücuduma göre çok büyük ve sıkı. Oldum olası dolgun popom sayesinde hep ilgi gören bir kız oldum. Gören herkesin gözleri hep popomda oldu, gözleriyle sikiyorlardı adeta.
Ama ben öyle bir kız değilim. Hatta birkaç sevgilim olmasına rağmen halen bakireydim. Ufak tefek elleşmeler ve öpüşmeler olsa da bekaretimi vermekte hep bir bekleme modunda kaldım. Bir yandan da içimde bir korku vardı açıkcası, adım çıksın veya sevgililerimin ağzında meze olmak istemedim.
Tabii her kızın olduğu gibi benim de cinsel ihtiyaçlarım vardı. Porno seyreder, sık sık mastürbasyon yapardım. Pek de sosyal biri olmadığım için ve ailem de biraz beni kısıtladığı için öyle fazla sayıda sevgilim olmadı. Olan sevgililerimle de uzun vakit geçirmedir, geceleme falan gibi şeyler yaşayamıyordum.
Yakın bir iki arkadaşımın dışında ailem diğer insanları pek güvenli bulmuyordu. Ailemin çok güvendiği kişilerden birisi de kankam Tolga idi.
Tolga ile apartmandan çocukluk arkadaşı idik. İkimiz de aynı yaştayız. Tolga 1,78 boyunda, beyaz tenli, fit biri olmasa da ideal kilolarda olan biri diyebilirim. Öyle çok yakışıklı biri olmasa da tatlı bir çocuk gerçekten.
Oldum olası aynı apartmanda oturduk, hatta ailelerimiz çok sıkı birer akraba gibidir. Tolga ile her anımız birlikte geçti desem yalan olmaz. Tolga’yla kimyamız da çok uyuşuyor, onunla gerçekten vakit geçirirken eğleniyorum ve birbirimizin her sırrını biliriz.
Ailem de Tolga’ya canı gönülden güvenir, akşam bir yere çıkacağım zaman Tolga ile yollar, ona emanet ederlerdi. Hatta bazen canım sıkılınca akşamları Tolga bize gelir veya ben onlara giderim, film izler, biraz takılırız.
Çocukluktan beri gelen bu kankalık ilişkimiz tabii ki ara sıra inişli çıkışlıydı. Aslında hiç inmedi, ama Tolga ergenliğe girdiği lise çağlarında biraz kendini keşfettiğinden hormonları tavan yaptığı dönemler oldu.
Aynı dönemde benim de vücudum geliştiğinden ara ara Tolga’nın bana azdığını hissedebiliyordum. Tabii Tolga’nın sık sık sevgilileri olduğundan bu dediklerim ara sıra oluyordu.
Neyse ki ergenlik dönemini kazasız belasız atlattık. Üniversite falan derken hiç kopmadık ve hep kanka olmaya devam ettik. Zaten ikimiz de ailelerimizin olduğu şehirde üniversiteye gittik.
Ancak üniversite döneminde Tolga ile aramızda rahat bir tavır oluşmaya başladı. Arada tayt giydiğimde veya açık dekolteki bir şeyler giydiğimde, Tolga şaka tonlu da olsa,
“Heyt bee, yavruya bak!” deyip gülüyordu. Hatta fiziğime iltifat ettiği, popomu çok beğendiğini söylediği bile oluyordu. Rahatsız olmuyordum, aksine bana karşı açık olduğu için hoşuma gidiyordu.
Özellikle sevgilisi olmadığı dönemlerde biraz değişik davranıyordu bana. Değişikten kastım, biraz azgın, sohbetler benim de yönlendirmemle biraz cinselliğe kayıyor. Hatta ara sıra fırsattan istifade götüme yasladığı veya şakalaşırken hafiften elleştiğimiz de oluyordu.
Tolga ile sırlarımız yoktu, her zaman her şeyimizi açık açık anlatırdık birbirimize. Tolga benim bakire olduğumu bile biliyordu. Tolga tabii ki sevgilileriyle sevişen biriydi, hatta birkaç kez nasıl seviştiğini bile anlatmıştı bana. Hiç sevişmediğim için ben de merak ediyor, içten içe bazen o kızları kıskandığım bile oluyordu…
Yine yaz gelmişti, her sene ailecek tatile giderdik. Yine o haftayı iple çekiyordum, her türlü rezervasyonu yapmıştık. Tatile gitmeye bir gün kala, bir akrabamızın vefat etmesiyle işler biraz karışmıştı. Annem ve babam tatile gelemeyecek, sadece gidebilecek olan ben vardım.
Gitmeyi çok istiyordum, ancak tek başıma yollamayacakları kesindi. Aklıma bir anda Tolga geldi. Ona çok güvendikleri için,
“Tolga ile gidebilir miyim?” diye teklif sundum. Şaşırtıcı bir şekilde hemen kabul ettiler.
“Tolga sana göz kulak olur, sahip çıkar!” diyerek izin vermişlerdi.
Tabii ben mutluluktan havaya uçuyordum. Tolga da benden daha çok mutlu olmuştu diyebilirim. Hem ikimiz özgürce takılacaktık, güzel bir tatil olacaktı.
Ertesi gün Tolga ile uçağa atladık ve Antalya’daki tatil köyüne vardık. Varır varmaz kahvaltının ardından üstümüzü başımızı değişip turlamaya başladık. Ben tabii fırsattan istifade biraz açık giyinmiştim.
Altımda bir kot şort vardı, göt yanaklarım dışarı taşmış, acayip sexy bir şorttu. Üzerimde de hafif transparan bir gömlek, içimde de bikini vardı. Tolga beni böyle görür görmez,
“Kanka naptın sen böyle?” diyerek güldü. Birlikte turlamaya başladık. Kıyafeti biraz fazla abartmış olmalıyım ki, yoldaki her erkek bana bakıyordu. Tolga da bu durumun farkındaydı,
“Kanka senin bu kıyafetlerin yüzünden erkeklerle kavga etmeden dönersek iyidir!” diyerek güldü.
Bir süre sonra serseri bir erkek grubunun yanından geçecektik. Laf atacakları ve asılacakları çok barizdi. Olay çıksın da istemiyordum ki, Tolga hemen elimi tuttu ve bana,
“Aşkım!” demeye başladı. Ben de o grubun yanından geçene kadar bozuntuya vermedim. Bakışlarıyla kesseler de yanımda sevgilim var sanıp laf atmadılar. Tolga ilerde elimi bırakıp,
“Sabah sabah kavga çıksın istemedim kanka!” diyerek güldü.
Plaja varmıştık, hemen üzerimizdekileri çıkarıp, ben bikini ile, Tolga da mayo ile şezlonga oturduk. Tolga’dan sırtıma güneş kremi sürmesini istedim. Tolga hemen zevkle kremi bocalayıp sırtımı ovmaya başladı. Bir yandan da benim popomu övüyor,
“Kanka bu kaseyi nerede büyüttün?” diye şaka yapıyordu. Ben de şakasına,
“Kanka sana zahmet kaseyi de yağla!” deyince hemen aç kurt gibi bikinimin altını popomun arasına toplayıp, yedire yedire götümün yanaklarını yağlamaya başlamıştı.
İlk defa bir erkek çıplak götümü elliyordu ve içim bir tuhaf olmuş, hatta amım sulanmaya başlamıştı. Tolga’nın da keyfi yerindeydi ve popomu ellemenin tadını çıkarıyordu. Dudaklarımı ısıra ısıra, sessiz sedasız orgazm olmuştum.
“Tamam kanka, teşekkür ederim!” deyince Tolga yerine geçip güneşlenmeye başladı. Bir süre güneşlendikten sonra denize girdik. Birlikte yüzüyorduk. Tolga yine rahat durmuyor, su şakaları yapıyordu.
Tabii o hengamede vücutlarımız birbirine yapışıyor, baya baya Tolga sikini arkamdan dolgun popoma yaslıyordu, kalkık olmasa da hissedebiliyordum. Daha fazla dayanamadım, her ne kadar kankam olsa da içim bir tuhaf olmuştu. Zaten akşam oluyordu ve çok yorulmuştuk.
“Gidelim kanka!” deyince denizden çıktık.
Otele dönüp akşam yemeği yedikten sonra bungalowa geçip takılmaya karar verdik. Tabii fırsattan istifade aileler yokken alkol almaya başlamıştık. Bir yandan sohbet ediyor bir yandan da içiyorduk.
Kafalarımız çakırkeyf olmaya başlamıştı ki, Tolga yine konuyu cinselliğe getirdi. Çok sexy bir kız olduğumu ve tüm erkekleri azdırdığımı söylüyordu. Ben de alkolün rahatlığıyla,
“Ne yani, versem hepsi beni sikecek mi?” gibi şeyler söyleyip kopuyordum. Tolga da,
“Bu kaseyi kimse kaçırmaz, şuna baksana!” deyip götümü avuçladı, biraz yoğurup bıraktı.
Tolga iyiden iyiye azgınca davranmaya başlamıştı. Bana,
“Kanka, bunca zamandır nasıl biriyle birlikte olmadan durabiliyorsun?” dedi. Ben de,
“Açıkcası istiyorum, ama biliyorsun bizimkileri, pek sosyal değilim, öyle fırsat olmuyor, hem de güvenemiyorum!” dedim. Tolga yine şakayla karışık,
“Ohoo birlikte tatile yolladılar bizi kızım, bahane etme sizinkileri!” dedi. O an bunca yıldır merak ettiğim bir soruyu sormak istedim.
“Tolga sana bir şey soracağım, ama doğru söyle. Bunca yıldır benimle hiç sevişmek istedin mi?” dedim. Tolga bir an durduktan sonra,
“Kanka yani güzel kızsın, kim istemez seninle sevişmeyi?” dedi.
“O yüzden mi her fırsatta elliyorsun oramı buramı?” dedim. Tolga da,
“Yani kızım azdırıyorsun, şimdi yalan yok!” diyerek güldü.
Ben de biraz ipler kopmuştu, elini tutup bacağıma koydum ve
“İstersen ellemeye devam edebilirsin!” dedim. Tolga,
“Kanka zevkle!” deyip bacaklarımı ellemeye başladı. Alenen ellemeye başlayınca içim yine tuhaf olmuştu. Tolga’nın ellemesi sadece bacaklarımla kalmadı tabii. Artık elini amımın üstünde gezdiriyordu. Önünde kabaran sikini farkettiğimde,
“Kanka hiç gerçeğini görmedim, bakabilir miyim?” deyip sikini işaret ettim.
“Emin misin?” dedi.
“Eminim, tabii senin için sorun yoksa!” dediğimde sikini birden çıkardı. Pornolarda gördüğüm gibi hayvani bir sik olmasa da iri ve damarlıydı.
Bir an yutkundum ve içimden sikine dokunmak geldi. Dokunur dokunmaz Tolga dudağıma yapıştı, eli de şortumun düğmesine gitti, şortumu çıkarmak istiyordu. Dudağımı kurtarıp, kısık sesle,
“Tolgaaa!” desem de, o an öyle bir titriyordum ki kendimi bıraktım. Tolga artık şortumu çıkarmıştı. Ben de hemen hızlıca üst tarafımı çıkarıp çırılçıplak kaldım. Hiç konuşmuyorduk. Memelerimden başladı, delicesine beni yalıyordu. Amımı yalamaya başladığında ben uçtum tabii. İnleye inleye orgazm olmuştum…
Tolga amımı yalamayı brakıp doğrulduğunda aklıma izlediğim pornolar geldi ve önüne eğilip birden sikini ağzıma aldım. Tolga,
“Off kanka süpersin!” deyip saçlarımı okşuyor, bense acemice yalıyordum. Tolga daha fazla dayanamadı ve beni tuttuğu gibi kaldırdı, kucaklayıp odaya götürerek yatağa fırlattı. Beni yüz üstü yatırıp, o çok sevdiği dolgun götümü öpüp yalıyor, sikini adeta bir cop gibi kullanıp göt yanaklarımı dövüyordu.
Çok geçmeden beni domalttığı gibi sikini amıma dayadı. Her şey çok hızlı gelişmiş ve az sonra bekaretimi çocukluk arkadaşıma verecektim. İki eliyle götümün yanaklarını kavramıştı.
“Kanka hazır mısın?” diyince içten bir şekilde,
“Evettt!” dedim. Der demez sikini amıma sokmaya başladı. Kızlığım bozulurken az bir acı duysam da çok garip bir histi, kendimi adeta Tolga ile bütünleşiyor gibi hissetmiştim. Nefesim kesilmiş sanki yüksek bir yerden düşüyor gibiydim.
Tolga sikinin tamamını sokup içimde bir süre bekledi. Sonra yavaş yavaş git gel yapmaya başladı. Ben ise halen acıdığı için, “Ahhh, ufff!” diye inliyordum. Birkaç dakika alıştırdıktan sonra artık içime kaymak gibi girip çıkıyordu. Amımı sikerken,
“Yıllardır bayılıyorum bu götüne kanka!” deyip popoma tokatlar atıyordu. Popom artık kızarmış, ben ise çığlık atmaktan bitap düşmüştüm.
Ben orgazm olunca amıma daha hızlı girip çıkmaya başladı. Kasıkları göt yanaklarıma çarptıkça götüm deniz gibi dalgalanıyor, “Ahhh! Ihhh! Kanka nolur yavaş, ahhh!” diye altında inliyordum.
Bir süre sonra pozisyon değiştik ve misyoner pozisyona geçtik. Tolga tecrübeli olduğu için beni doruklara çıkarıyordu. Belimin altına da yastık koymuş romantik bir sikiş yapıyorduk ki, tekrar hızlandı ve birden sikini çıkarıp göbeğime boşaldı. Boşalması bitince yanıma yığıldı.
Ben biraz kendime gelince kalktım, amımdan hafif bir kan gelmişti. Yıllardır sakladığım bekaretimi kankama vermiş ve hafiflemiştim gerçekten de. Hemen duşa girip temizlendim. Benden sonra da Tolga duşunu aldı. Banyodan çıktığında yüzünde hınzır bir gülümseme vardı.
“Noldu?” dedim. “Nolcak kanka, hayallerimi gerçekleştirdin!” diyerek güldü. İkimiz de çok yorulmuştuk, birbirimize sarılıp, öpüşüp elleşerek uyuduk…
Ertesi gün öğlene doğru uyandım, Tolga arkadan götüme yaslamış uyuyordu. İlk kez götüme yaslanmış bir siki hissederek uyanmıştım.
“Kanka hadi kalk, kahvaltıya!” diyerek Tolga’yı da uyandırdım. Tolga,
“Off biraz daha uyuyayım!” diyerek götüme bir tokat attı. Ama ben, “Hadi kalk kalk!” diyerek zorla kaldırdım. Kahvaltı ardından, plaja gittik ve güneşlendik. Sanki dün sikişmemiş gibi yine kanka olarak takılıyorduk, ama bu sefer artık sınırlarımız yoktu, Tolga istediği zaman oramı buramı elliyordu…
Akşam çökünce bir gece kulubüne gitmeye karar verdik. Hava biraz serin olduğundan altıma bir tayt, üstüme de bir crop giymiştim. Bu halimle latin orospulara benziyordum, tayt giyince götüm kabak gibi ortaya çıkıyordu, ki Tolga da yol boyu götümden elini çekmedi.
Gece klubü oldukça kalabalıktı, kalabalığı da geçtim acayip bir yerdi, yiyişen yiyişene, hatta zorlasalar birbirlerini ayakta sikeceklerdi insanlar. Biz de bir masaya kurulup içkilerimizi içmeye başladık.
Müziğin ritmiyle ben Tolga’nın önüne geçmiş dans ediyordum, Tolga da arkadan götüme yaslıyordu, siki çoktan kalkmıştı bile. Artık biz de ayakta sevişir hale gelmiştik, ki Tolga,
“Gelsene sen şöyle!” diyerek kolumdan tuttu. Nereye götürüyor derken tuvalete çekti.
Tuvaletlerde kim kimde dum duma. İçerden inleme sesleri, koridorda çekinmeden öpüşenler. Derken boş bir kabine bir hışımla soktu beni, kapıyı sürgüledi. Şaşkınlığımı,
“Tolga napıyorsun sen?” diyerek dile getirdim. Tolga da, “Kanka çok azdırdın beni, otele kadar dayanamayacağım!” diyerek taytımı ve tangamı indirdi, belimden bastırıp ellerimi duvara dayadı.
Ayak üstü domalmış halde beni sikmesini bekliyordum. İçim kıpır kıpırdı ve aşırı heyecanlıydım. Tolga hemen sikini çıkardığı gibi amıma soktu. Çığlık atmamak için kendimi zor tuttum.
Tolga müziğin de ritmiyle hızlıca pompalıyordu. Heyecandan ve zevkten dizlerim titrerken ben de götümü Tolga’nın kasıklarına bastırıyor, azgın azgın sikişiyorduk…
Çok sürmedi benim orgazm olmam. Benden birkaç dakika sonra da Tolga,
“Geliyorum!” diyerek içimden çıktı, beni önüne diz çöktürdü ve ağzıma soktuğu gibi boşalmaya başladı.
İlk defa döl tadına bakacaktım. İlk başta iğrensem de sonradan zevke gelmiş hepsini yutmuştum. Toparlanıp çıktık tuvaletten. Biraz daha mekanda takılıp birer içki daha içtikten sonra otele döndük. Yatağa kendimi atar atmaz uyumuşum.
Sabah erkenden uyandım, Tolga halen uyuyordu. Sırt üstü yatmıştı. İkimiz de çırıl çıplaktık. Niyeyse içimde bir azgınlık vardı. Tolga’nın üstüne çıkıp sabah sertliği ile kalkmış sikine sürtünmeye başladım. Tolga hemen uyandı ve
“Ooo kanka sabah azgınlığı ha?” deyip memelerimi ellemeye başladı. Biraz daha sürtündükten sonra sikini amıma yerleştirdim. Üstünde git gel yapıyordum.
Kocaman popomla kendimi sikin üstüne bırakıp, adeta Tolga’yı komple içime almak istiyor gibi kendimi bastırıyordum. Gittikçe hızlanmaya başladım, artık çömelir gibi pozisyon alıp sert sert üstünde zıplıyordum. Popom kasıklarına çarptıkça çıkan seslere bizim inleme eslerimiz de eşlik ediyordu. Tolga daha fazla dayanamadı ve
“Geliyorummmm!” dedi.
Ne olur ne olmaz diye korunmaya başlamıştm. İyice hızlanıp üstünden kalkmadım. İçime boşalmaya başlamıştı, ilk defa amımda döl hissediyordum. Kasıla kasıla boşaldıkça dölleri sanki kalbime kadar çarpıyor gibi hissediyordum. Israrla üstünden kalkmıyordum. Boşalması bitince üstünden kalktım. Kalkar kalkmaz amımdan döller aktı.
Temizlenip, yine kahvaltının ardından rutin tatile devam ettik. Günler böyle geçiyor, bol bol sikişiyorduk. Ben yorulsam bile Tolga seks makinesi gibi sikiyor, hiç yorulmuyordu…
Tatilin son gününe gelmiştik. Düşünceliydim. Döndüğümüzde devam edecek miyiz, ilişkimiz nasıl olacak diye merak ediyordum. Ama aramızda bir aşk ilişkisi de yoktu, sadece azgın azgın sikişiyorduk.
Son akşam dışarı çıkmadık, bol bol sikişelim, zevkine varalım diye karar vermiştik. Masaj yağı falan almış, ateşli bir gece geçirecektik. İçkilerimizi yudumlamaya başlamış, yavaştan kıvama gelmiştik. Tolga,
“Hadi masaja başlayım!” deyince ben tamamen soyunup yüz üstü yatağa uzandım. Göbeğimin altına iki yastık yerleştirerek götümü havaya kaldıran Tolga masaj yağını almış, bana masaj yapıyordu. Her yerimi yağlamış, tüm vücudumu pasparlak ve kaygan yapmıştı.
Tolga da soyunup bu haldeyken popom iki bacağının arasına gelecek şekilde pozisyon almıştı. Masaja devam ediyor, bazen iki eliyle götümün yanaklarını ayırıp sikini sürtüyordu. Götümü öyle bir sıkıyordu ki anlatamam.
Bir süre sonra masaj yağını alıp götüme iyice boca etti. Bir parmağıyla da amımı parmaklıyor, beni sulandırıyordu. Amımdan parmağını çıkarıp göt deliğime soktuğu anda irkildim, beklemiyordum.
“Kankaaa, yapma, napıyorsun?” diye debelensem de,
“Kızım bu göt bakire kalamaz, bırak kendini bana!” dedi.
Biraz korksam da heyecanla beklemeye başladım. Bir parmak, iki parmak derken deliğimi biraz alıştırmıştı. Sonra sikini götüme dayayıp yavaş yavaş zorlamaya başladı. Ama darlıktan zorlanıyordu. Pes etmeyip tüm gücüyle bastırınca sikinin başı birden girdi.
“Ahhhhh!” diye bağırdım, “Bekle biraz!” dedim. Ama nafile, yavaş yavaş götümün derinlerine girmeye başladı. Resmen çarşafı tırmalıyordum. Bir yandan da yalvarıyor,
“Tolga nolur yavaş, nolur!” diyordum. Ama dinleyen kim!
Tamamını sokunca direkt git gel yapmaya başladı, ama ben acıyla kıvranıyordum. Tolga götümün darlığından iyice zevke gelmiş,
“Kanka şu an uçuyorum, amına koyim bu göt ne böyle?” diye iltifatlar ederek sikmeye devam ediyordu…
Git gide hızlandı. Artık iki eliyle omuzlarımı kavramış, zank zank diye götüme girip çıkıyordu. Her kökleyişinde yatak öyle bir yaylanıyordu ki anlatamam. Bense acıdan sürekli,
“Kanka nolur yavaş, yalvarırım yeter!” diye inliyordum, ama nafile. Tüm ağırlığını üzerime vermiş pompalıyordu.
Bir süre sonra artık ben de alışmıştım ve zevk alıyordum. Zevkten inleye inleye sikiliyordum ki, Tolga birden götümün içine boşalmaya başladı. Boşalması bitince götümden çıktı. Acıyla doğruldum ve
“Hayvan, götümü dağıttın!” diye sitem ettim. Tolga da gülerek,
“Bu göte bir şey olmaz, gel buraya!” diyerek birden boynumdan tuttu. Boşaldığı için siki iner diye düşünüyordum, ama halen kalkıktı.
Beni birden yatağa sırt üstü atıp üzerime geldi, misyoner pozisyonda amıma hışımla girdi. Ben bu kadar performanslı olacağını beklemiyordum. Bacaklarımı iki yana ayırmıştım, amıma rahat rahat giriyordu. Her zaman olduğundan sertti.
“Nolur yeter, kanka nolurr!” diye yalvarıyordum ama nafile. Çok zevk alsam da bu tempoya alışkın değildim.
Siktikçe sikti, siktikçe sikti, sikti de sikti. Artık amım folloş olmuştu, amımı hissetmez olmuştum. O gece 4 posta sikiştik, ama ne sikişme! Yorgunluktan geberiyordum ve amımdan kasıklarımdan boynumdan götümden terler akıyordu. O gece heralde 3 kilo vermişimdir. Gece saat 4 gibi artık uyuya kalmışız…
Sabah uyandığımda üstümden tır geçmiş gibiydi. Zaten çok uyuduğumuzdan hemen apar topar kalkıp yola koyulduk. Uçak yolculuğu boyunca uyumuşum. Amım götüm her yerim ağrıyor, zaten oturmakta bile zorluk çekiyordum.
Sonunda memlekete varmıştık. Evlere dağılıp bir güzel dinlendik.
Bu tatil benim için çok güzel bir deneyimdi, hayatımda ilk defa, hem de en doruklarına kadar sikişmiştim. Ancak şu an ortam tatildeki gibi rahat değil.
Aradan henüz daha birkaç gün geçmesine rağmen belli etmesem de Tolga’nın sikini özlüyorum.
94 notes · View notes
yanki333 · 3 months ago
Text
Zıpkın Delikanlı Mete
Ben 22 yaşında, uzun boylu, yıllardır spor yapan, taşı sıksa suyunu çıkarır dedikleri, zıpkın gibi bir delikanlı dedikleri bir gencim. Askerlik görevimi komando olarak yapıp eve geleli daha birkaç gün olmuştu.
Ben askerdeyken annemler başka bir semte taşınmış, o semtte de büyük bir sitenin kapıcılık işini almışlardı. Ben de iş bulana kadar onlara yardımcı olacaktım. Pazar sabahı çöpleri toplama işini bitirmiştim ki, önce,
“Mete oğlum, gel kahvaltı hazır!” diye bir ses duydum. Sonra sitenin oyun alanında oynayan beş altı yaşlarındaki küçük bir oğlan çocuğu,
“Geliyorum anne!” diye bağırıp koşmaya başladı. Ama binaya yaklaşınca ayağı takılıp düştü ve ağlamaya başladı.
Hemen yanına koşup kaldırdım. Önemli bir şeyi yoktu, dizi biraz sıyrılmıştı ve kanıyordu. Haline acıdığım için çocuğu kucakladım ve hangi katta oturduklarını sorup evlerine çıkardım.
Dairelerinin kapısına vardığımızda çocuğu zile yaklaştırdım, o da zile basıp,
“Anneeee!” diye bağırdı. Hemen kapı açıldı. Annesi yirmili yaşlarda, uzun kumral saçlı, kahverengi gözleriyle, meraklı, biraz da şaşkın bir halde kapıda dikilmiş bize bakıyordu.
Garip bir durum olmuştu, sanki baba oğul marketten gelmiştik de sevgili karım bizi karşılıyordu. Şaşkınlığını üzerinden atan güzel kadın hemen oğlunu benim kucağımdan kendi kucağına aldı ve
“Mete oğlum dizine ne oldu? Bu abi kim?” dedi bana bakarak… Mete’den önce ben lafa girdim ve
“Ben Erkin, kapıcının oğluyum!” deyip olanları anlattım.
Kadın gülümseyerek teşekkür etti ve oğlunu yere indirdi. Kapının yanındaki portmantoya uzandı, çekmecesinden bir yara bandı kutusu alıp oğlunun önünde diz çöktü. Yumurcak sık sık böyle kazalar yaşatıyordu demek ki, yara bandı hazır duruyormuş.
Gözüm kadının üzerindeki şeffaf geceliğin sergilediği güzelliklere takıldı. Ben çocukla beraber giriverince hazırlıksız yakalanmıştı. Gerçi yakalanmak denemezdi buna, çünkü o şeffaf gecelikle güzelliklerini sergilemekten çekinmiyordu hiç…
Güzellikler diyorum… Poposunun hemen üzerinde biten siyah renkteki şeffaf gecelikle teninin beyazlığı çok güzel bir kontrast oluşturuyordu. Kadın yere çömelip Mete’nin dizine yara bandını yapıştırırken sutyensiz, iri göğüsleri gecelikten taşacak gibiydi.
Sonunda oğlunun iyi olduğuna kanaat getirince ayağa kalktı ve göz göze geldik. O esnada göğüslerine baktığımı da fark etti tabii… Beni tepeden tırnağa alıcı gözle süzüp,
“Ay pardon Erkinciğim, kendimi tanıtmadım, ben Büşra!” dedi ve elini uzattı.
Memnun olduğumu söyleyip tokalaştım. Eli sıcacıktı ve kadın sanki tüm vücudunun ateşini bana aktarıyordu tokalaşırken. Tokalaşmamız bitince Büşra gülümseyerek,
“Telefon numaranı verir misin? Bir şeye ihtiyacım olduğunda direkt seni arayım!” dedi. Verdim, kaydetti. Tam arkamı dönüp gidecekken, oğlu,
“Anneeee, Erkin abi de bizimle kahvaltı etsin miii?” diye annesine sordu.
“Tabi ki oğlum, neden olmasın? Hadi Erkin, gel mutfakta beraber kahvaltı yapalım.” dedi gözlerimin içine bakarak…
Ben bir kaç kere yok mok desem de, Büşra da ısrar edince kabul ettim. Onlar anne oğul şakalaşarak benim önümde mutfağa doğru gidiyorlar, ben de arkalarından takip ediyordum. Şeffaf geceliği içinde Büşra’nın dolgun kalçalarını titreterek çalkalaması beni fena azdırmış, sikim kalkmaya başlamıştı.
Güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamıştı Büşra, bir kuş sütü eksikti. Biz masaya geçerken o da üzerine ince saten bir sabahlık geçirdi geldi. Önünü kapatmadan tam karşıma oturdu. Hem kahvaltımızı yapıyor, hem de konuşuyorduk.
Sekiz yıldır evliymiş. Kocasının yurtdışı merkezli bir şirkette üst düzey bir yetkili olduğunu ve sürekli yurt dışı seyahatlerine çıktığını ve bunun aylar sürdüğünü anlatıyordu. Bir türlü aklım almıyordu, hangi sağlıklı bir erkek böyle taş gibi bir kadını bırakıp giderdi ki?
Büşra sıcakkanlı ve samimi bir şekilde bunları anlatırken, benimse aklım o güzel poposu ve tam önümde duran uçları kabarmış büyük göğüslerindeydi. O da durumun farkındaydı ve sinsice gülümsüyor, bu durum onun da hoşuna gidiyor gibiydi.
Ben de ona askerden yeni geldiğimi, komando olarak zor şartlarda askerlik yaptığımı filan anlattım. Çay fincanı dudaklarında gözleri parlayarak, benim üstümde, tişörtümü geren göğüs kaslarımda, pazularımda dolaştı bakışları,
“Komando olduğun belli oluyor zaten, o zor şartlarda harika vücut yapmışsın. Kasların baya gelişmiş.” dedi şuh bir sesle…
Ben de onu süzdüm baştan aşağıya… Dimdik, iri memelerine, şeffaf gecelikten belli olan kabarmış meme uçlarına, dümdüz karnına baktım sırayla…
“Senin bir şey yapmana gerek yokmuş, zaten her şeyinle harikasın…” dedim. Yanımızda oturup kahvaltısını yapan oğlanın bıcırdamalarını duymuyorduk bile… Gözlerimizle sevişiyorduk karşılıklı…
“Öyle mi diyosun? Güzel miyim sence?” Öyle şuh bir sesi vardı ki, insanı eritiyordu sesiyle… Sikimi taş gibi yapmıştı o bakışlar, o ses…
“Güzel de laf mı? Tanrıça gibisin şu anda… Tapmak istiyorum.”
“Arzular karşılıklıymış. O kolların göründüğü kadar sert mi, merak ediyorum şu anda…”
Çocuk annesinden nutella isteyince o seksi bakışmaya ara vermek zorunda kaldık. Sohbet ederek kahvaltımızı yapıyorduk. Büşra bacak bacak üstüne atarken istemsizce ayağı ayağıma çarptı ve
“Ay pardon Erkinciğim!” dedi, ama ayağının temasını da kesmedi. Ayağıyla pantolonumun paçasından tenime temas etmeye ve okşamaya başladı. Kırmızı ojeli ayak parmakları bacağımı okşayarak yavaşça yukarıya çıkıyordu.
Ben de boştaki elimle ayağını yakalayıp kucağıma, tam kalkık sikimin üzerine koydum ve ayağını okşamaya başladım. Ok yaydan çıkmıştı artık ve çocuğun hiçbir şeyden haberi yoktu, güle oynaya kahvaltısına devam ediyordu.
Bir ara Büşra çayları tazelemek için kalktı. Demliği alıp çaylarımızı koydu ve bu sefer karşıma değil, yanıma oturdu. Mete karşımızda kalmıştı şimdi. Aceleyle elimi bacak arasına daldırdım. Külodu sırılsıklamdı, zevk suyundan amcığı göl gibi olmuştu.
“Iıhhh…” diye inledi yavaşça… Oğluna belli etmemek için kendini sıkıyor, dudaklarını ısırıyordu.
“Yapma Erkin… Kocam iki aydır yok. Çok kötü durumdayım. Beni baştan çıkarma…”
“Ben ne yapayım Büşra?” diye fısıldadım. “Aylardır kışlada, dağlardaydım. İnan kadın yüzü görmedim. Ben senden daha kötüyüm.”
Elimi külodunun içine sokup amının dudaklarını ve klitorisini okşuyor onu deli ediyordum. Parmaklarım hareket ettikçe oturduğu yerde kıvranıyor, bacaklarını sıkıştırıp engel olmaya çalışıyordu. Büşra sonunda dayanamadı ve
“Oğlum kahvaltın bittiyse hadi odanda bilgisayarınla oyun oyna! Kulaklığını tak, kapını da kapat!” deyip çocuğu odasına gönderdi. Mete giderken,
“Erkin abi de gelsiiiin, ona da göstereyim oyunlarımı!” dedi.
“Tamam oğlum kahvaltısı bitsin, gösterirsin!” Ben de,
“Gelirim birazdan Meteciğim!” deyip onu odasına uğurladık.
Kapısının kapanma sesini duyar duymaz dudaklarımız birleşti. Dediğim gibi, askerden yeni geldiğim için uzun zamandır sikişmiyordum ve azgınlığım had safhadaydı. Gerçi Büşra’nın da benden kalır yanı yoktu, dudaklarımı kemirircesine ısırıyordu. Zorla aralanan dudaklarıyla,
“Odama gidelim! Kapıyı açar gelir şimdi, rahat edemeyiz burada…” dedi. Sarmaş dolaş odasının yolunu tuttuk. Büşra’nın yatak odası Mete’nin odasının hemen yanındaki odaymış.
Odaya girer girmez soyunmaya başladım. Büşra hemencecik kurtulmuştu hırkasından, geceliğinden ve külodundan. İnanılmaz güzel bir fiziği vardı. Amı kabarmış, kaymak gibiydi, zevk sularıyla ıslak ve pürüzsüzdü.
Ben de çabucak soyundum, bir an evvel Büşra’yı sikmek istiyordum. Yatağa sırt üstü yatırdım. Büşra, çekmecede prezervatif olduğunu söyleyerek kullanmamı istedi. Aceleyle bir tane prezervatif alıp kazık gibi olmuş sikime geçirdim.
Bacaklarını araladım ve amının kapısına dayandım. Amının küçük deliği benim hatırı sayılır büyüklükteki sikimi almakta zorlanıyordu. Yavaş yavaş santim santim ileriyordum içinde… Bir taraftan da o güzel göğüslerini öpüyor, okşuyordum. Büşra ise derin iniltiler çıkarıyor, bazen minik çığlıklar kaçırıyordu ağzından…
“Yavaşş! Yavaş canım… Erkeğim, nolur yavaş biraz… Çok büyük sikin var… Çok kalınsın… Kocamın siki bu kadar değil… İkiye ayrılmak üzereyim… Ohhh…”
“Uhh! Belli oluyor aşkım… Kocan açamamış amcığını… Çok darsın… Sikimi sımsıkı sarıyor vajinan, ateş gibi yanıyorsun.”
Sonunda sikimi dibine kadar soktuğumda ihtiraslı ve uzun öpücük kondurdum dudaklarına, zafer kazanmışım edasıyla… Büşra’nın göğüsleri altımda inip kalkıyordu.
“Çok… Çok irisin! Altında eziliyorum sanki, nefesim kesiliyor.” Dirseklerime dayanıp ağırlığımı azalttım biraz,
“Özür dilerim, kendimi kaybettim azgınlıktan…” Kesik kesik güldü,
“Deli..! Şikayet için söylemedim. Hoşuma gitti. Ağırlığının altında ezilmek çok hoş… Çok zevkli…” Elleri, parmakları kollarımda, pazularımda okşayarak dolanıyor, göğsümü okşuyordu sürekli…
Biraz öyle bekledikten sonra amında yavaş yavaş gidip gelmeye başladım. Büşra ise ellerini ve bacaklarını sırtıma dolamış, bir ahtapot gibi sarılmıştı bana. Ağzından boğuk boğuk inlemeler kaçıyor,
“Ohh… Çok özlemişim bunu… Öyle çok özledim ki sevişmeyi, orgazm olmayı, inan bilemezsin canım… Çok güzelll, durma, durma!” diye histerik halde sayıklıyordu. Ben de ritmimi gittikçe artırıyor, bütün gücümle yükleniyordum. Her köklediğimde kasıklarımız çarpışıyor, alkış sesine benzer bir ses yükseliyordu.
Büşra çok istekliydi, iki eliyle beni kendine bastırıyor, beni içine hapsetmek istiyor gibiydi. Kaymış gözleriyle ve dağılmış saçlarıyla altımda zevkten kıvranıyordu. İniltileri iyiden iyiye yükselmiş, durmaksızın,
“Oohhh, aahhh, ımmmm!” sesleri çıkarıyordu. Sonunda büyük bir çığlık koparıp kasılmaya başladı. Amı bir mengene gibi sikimi sağıyor, kendi de elektriğe çarpılmış gibi titreyerek orgazm oluyordu. Bense dibine kadar geçirmiştim ve küçük bedenini tamamen altıma almış, anın zevkini çıkarıyordum.
Bir süre sonra Büşra duruldu. Sakince dudaklarımız birleşti, uzun uzun öpüştük. Elimden geldiğince sevişmeyi uzatıyor, hemen boşalmak istemiyordum. Sanırım geciktiriciliydi prezervatif, yoksa bu kadar uzun dayanamazdım, hele ki Büşra gibi istekli kadına karşı…
“Neden boşalmadın benimle beraber?” dedi dudaklarımı kemirirken…
“Günde üç posta otuzbir çekiyorum, ondandır belki de… Sanırım prezervatif geciktirmeli, onun da etkisi var.”
Doğrulup amından çıktım ve yatağa sırt üstü uzandım. Biliyordum ki kadınların en çok zevk aldığı pozisyon onların üstte olduğu, kontrolün kendinlerinde olduğu pozisyondu.
Damarları prezervatiften bile belli olan kızarmış sikim bir direk gibi her kadının iştahını kabartacak şekilde duruyordu. Doğrulan Büşra’nın elinden tutup kucağıma çıkmasına yardımcı oldum. Diğer eliyle amına hizaladığı sikimin üzerine kendini yavaş yavaş bırakırken dudaklarını ısırıyordu.
Biraz sonra gururla tamamını aldığı koca sikimin üzerinde dans ediyordu. İleri geri yapıyor, poposunu indirip kaldırıyor ve gönlünce kendini bana siktiriyordu.
Büşra karşı konulmaz bir kadındı, iri portakal büyüklüğündeki beyaz göğüslerini avuçluyor, her yerini öpüyordum. Bir süre sonra onu kendime doğru çekip alttan sertçe pompalamaya başladım. Büşra yine çığlıklar atıyor, kendini bana yapıştırıyor, göğsüme öpücükler konduruyordu.
Birkaç dakika sonra duruldum ve onu da serbest bıraktım. Büşra gözlerini gözlerime dikerek sikimi amından çıkardı. Bir eliyle sikimi tutup diğer eliyle yarıya kadar gelmiş prezervatifin ucundan tutup çekmeye başladı.
Hipnoz olmuş gibiydi. Sonunda başarılı olmuş ve prezervatiften kurtulmuştu. Yeniden amının girişine hizaladığı sikimi büyük bir zevkle içine aldı. Tam o anda benden istemsizce naraya benzeyen derin bir homurtu çıkıverdi.
Amının o tazeliğini, ıslaklığını ve sıcaklığını iliklerime kadar hissediyordum. Amından süzülüp taşaklarıma kadar ulaşan amının suyunu hissediyordum.
Büşra koca sikimin üzerinde ileri geri yaparak adeta kanırta kanırta kendini siktirmeye başladı. Bazen o kadar ucuna kadar çıkarıyordu ki sikimi, birkaç kez tamamen çıkmıştı ve hiç vakit kaybetmeden yeniden ait olduğu yere girmesini sağlamıştı.
Elimi uzatıp dağılmış saçlarını topladım. Sonra o dolgun yumuşak poposuna ellerimi attım. Götünün yanaklarını iki elimle eziyor, yoğuruyordum ve onunla ritim tutuyordum. İkimiz de artık sona yaklaşıyorduk. Dudağıma güçlü bir öpücük kondurup,
“Beni kucağına al, ayakta sik beni!” diyerek sikimin üzerinde zıplamaya devam etti. Onu kucağıma tamamen alıp dibine kadar geçirdim sikimi ve içinden hiç çıkarmadan yataktan inip ayakta amına pompalamaya başladım.
Büşra boynuma sarılmış, ardı arkası kesilmeyen çığlıklar atıyordu. Yine orgazm olmaya yaklaşıyordu ve bu sefer benim de bu davete karşı koyacak gücüm yoktu. Şlap şlap sesleri, benim homurtularım ve onun çığlıkları evin her yerinde yankılanır olmuştu.
“Uuufff.. Erkeğim… Yine geliyorum.. Ooooh… Iımm… Devam et!” diyerek bacaklarını ve kollarını sıkıca bana dolayıp son köklemelerimi karşılamaya çalışıyordu. Beraber yatağa devrildik. Ben altta, o vahşi atını sürmeye çalışan bir jokey gibi üstümde, deli gibi sikişiyorduk.
Sonunda Büşra’nın o titreme ve kasılmaları yine başladı. Hiç olmadığı kadar büyük bir çığlık attı, büyük ihtimalle yan dairelerin bile duyacağı bir çığlıktı. Benim de frenim patlamış, homurtular ve naralar eşliğinde amının derinlerine boşalıyordum.
Tam o anda kapı aralandı ve Mete’nin,
“Anneee, ne yapıyorsunuz?” diyen sesi bizim zevk feryatlarımızın arasından yükseldi.
O kadar kendimizi kaybetmiştik ki, ne olduğunu anlamayan Mete’ye birkaç saniye ikimiz de bir cevap veremedik. İlk kendine gelen ben oldum ve çarşafı Büşra’nın kalçalarına çekip görüntüyü kapatmaya çalıştım.
“Bir şey yok Meteciğim, annenin beli, kalçaları ağrıyormuş da…!” dedim. Mete,
“Niye çıplaksınız?” diyerek şaşkın şaşkın bize bakıyordu.
Büşra’nın sırtı kapıya dönüktü, halen kucağımdaydı ve amının kasılmaları ara ara devam ediyordu. Ben de Büşra’dan farksız değildim, amına son döl damlalarımı boşaltmaya devam ediyordum.
“Şey, masaj… Annenin beli ağrıyormuş Mete, beline masaj yapıyorum, bak…”
Ellerimi annesinin belini kavrayıp parmaklarımı batırırcasına sıktım iki yandan… Bütün gücümle aşağı bastırıp yarrağı köküne kadar gömdüm son spermlerimi de yolladım vajinasına…
“Ayyy…” diye inledi Büşra… Hala bize bakan oğlana seslendi sonra, “Çok ağrıyor annemm… Ama Erkin abin ovalayınca iyi geldi.”
Büşra’nın orgazm kasılmaları, kalçalarının bacak kaslarının haz dolu titreyişleri giderek sönümlenmiş, tamamen olmasa da bitmişti bu arada… Biraz kendine gelince yatağın kenarındaki sabahlığı alıp sırtına geçirdi sikim içindeyken…
Çocuğa çıplaklığını göstermemeye çalışarak kucağımdan indi. İnerken çarşafı çıplak kasıklarıma çekmeyi, hala kalkık duran sikimi örtmeyi de ihmal etmedi bu arada… Yüzünde mutlu bir tebessümle oğlunun yanağını okşadı,
“İyiyim ben anneciğim… Erkin abin masaj yapıyordu annene… Sağ olsun, bütün ağrılarımı geçirdi.” Bana bakıp şeytanca bir göz kırptı, “Ama çok güzel geçirdi Erkin abin… Sen bilgisayarında oyun oynarken kulaklığını takmadın mı bebeğim?” dedi.
“Canım meyve suyu istedi annecim, onun için oyuna ara verdim.”
“Tamam, sen odana geç… Ben Erkin abine teşekkür edip getiriyorum meyve suyunu!” dedi.
Birlikte el sallayarak odasına uğurladık Mete’yi… Yataktan zıpkın gibi fırladım hemen… Dal taşak, odasının kapısını kapattım. Büşra’nın üstündeki sabahlığı omuzlarından sıyırıp yere bıraktım. İkimiz de çırılçıplaktık yine…
Ayakta yeniden birleşti dudaklarımız, dillerimiz birbiriyle dans etti. Biraz daha öpüşüp yiyiştikten sonra zorla ayrıldık birbirimizden… Ben banyoya geçerken Büşra da amından bacaklarına süzülen dölleriyle üzerine geçirdiği gecelikle mutfağa gitti.
Ben daha işememi bitirip suyun altına girdiğimde Büşra meyve suyunu oğluna verip banyonun kapısında belirmişti bile… Sabahlığını sıyırıp duşakabinin kapısını açtı, ince uzun bacaklarıyla küvetin içine daldı. Tepemizden yağmur gibi akan ılık suyun altında sımsıkı sarıldı bana… Yarım saat uzun uzun sevişerek banyomuzu yaptık.
Birer kez de banyoda, duşakabinin içinde sikiştik ses çıkarmamaya çalışarak… Küvetin içinde domaltmış amına köklerken acı acı inliyordu Büşra… Orgazm anında feryadı duyulmasın diye parmağını ısırıyordu bir yandan…
İstemeye istemeye sikişmeye son verdik. Üzerimizi giyinip Mete’nin odasına gittik. Ben birkaç dakika oynadığı oyun hakkında sorular sordum, biraz beraber oynadık. Çocuk çok sevindi. Daire kapısının önünde vedalaşırken, Mete şımarıkça kucağıma tırmandı, boynuma sarıldı.
“Erkin abi akşama yine gelir misin? Oyun oynarız. Hep beraber çizgi film seyrederiz!” dedi. Ben Büşra’ya baktım. Büşra da Mete’ye,
“Tamam bebeğim, ama bu aramızda sır olarak kalmalı… Tamam mı? Eğer babana birşey anlatmazsan… Üçümüzün oyun oynadığını, Erkin abinin bana masaj yapmasını… O zaman akşama da gelebilir. Kapım ona her zaman, arkasına kadar açık!” deyip bana gülümseyerek göz kırptı.
Bunları söylerken oğlunun yanağından öpmek için yaklaştı yanımıza, oğlanı öperken elini önüme atıp pantolonun üstünden sikimi avuçladı.
“Tamam anneciğim, söz… Kimseye söylemem, babama bile… Yeter ki Erkin abi ile çizgi film izleyelim, benimle oyun oynasın. Hem ben uyuduktan sonra sana da masaj yapar yine…”
“Yaparsın değil mi Erkin abisi? Oğluşumla oyun oynarsın, bana da o güzel masajından yaparsın değil mi? Çok iyi geldi valla… Harika masaj yapıyor senin Erkin abin…”
Parmakları sikimin üstünde kasılıp gevşiyor, asıl masajı o yapıyordu bana…
Tabii akşam yine onlardaydım, hep beraber çizgi film izlemek için. Filmden sonra Mete’yi uyutup biz sikişmeye başladık. Ertesi sabah da uğrayıp Büşra’yı siktim. Akşam yine siktim. Sonraki günlerde de siktim.
Büşra ile sikişmelerimiz ardı arkası kesilmeden devam ediyordu. Genelde akşam yemeğinden sonra gidip sabaha kadar onlarda kalıyordum. Sabah da erkenden çıkıp bütün çöpleri topluyor, marketten eksikleri alıp birlikte kahvaltı yapıyorduk. Kahvaltıdan sonra Mete’yi kreşe uğurladıktan sonra ise deliler gibi sikişiyorduk.
Büşra halinden çok memnundu, her fırsatta altıma yatıyor, iliklerimi kurutuyordu. Ben amındayken, ya da boşaldıktan sonra sarmaş dolaş yatarken kocasıyla telefonda konuşuyordu.
Günler haftalar böyle geçerken kocası geleceğini haber ettiğinde ikimiz de bir burukluk yaşadık. Tabii Mete’yi de sıkı sıkı tembihledik, babasına birşey anlatmasın diye…
Kocası gelince Büşra’yla iki gün hiç konuşamadık, mesajlaşmadık. Üçüncü gün Büşra’dan herşeyin yolunda olduğunu, bir aksilik olmadığını ve beni çok özlediği mesajını aldım. İçim kıpır kıpır olmuştu ve biran evvel kocasının gideceği günü bekliyordum.
Aradan bir hafta kadar geçmişti ki, Büşra aradı ve kocasının evde olmadığını söyleyip beni eve çağırdı. Koşarak gittim tabii. Kapıyı açtığında saçı başı dağınıktı, üzerinde kırmızı bir sabahlık vardı, siyah külotlu çorap, abartı bir makyaj da yapmıştı.
Öpülmekten, emilmekten kızarmış dudakları ile çok seksi duruyordu. Yatak odasına geçtiğimizde yatak da dağınıktı. Belli ki kocası sabah gitmeden sikmişti
Büşra’yı.
– “Bu hal ne?” dediğimde,
– “Doymadım, tadı damağımda kaldı!” deyip dudağıma yapıştı.
Günlerdir bu anı bekliyordum, bir çırpıda soyundum. Büşra da sabahlığını çıkardı. O zaman daha net belli oldu kocasıyla biraz önce yaptıkları seksin izleri… Boynu, boğazı ve göğüsleri emilmekten morarmış vaziyetteydi. Amının dudaklarında ve bacaklarında yer yer kurumaya yüz tutmuş döller vardı.
Çok azdırıcı bir manzaraydı. Sikim kazık gibi olmuş, sızlamaya başlamıştı. Çabuk boşalmak istemiyordum, çekmeceden geciktiricili prezervatifi alıp sikime taktım ve Büşra’yı yatırıp üzerine atladım. Dudaklarıma iştahla bir öpücük kondurup,
– “Seni seviyorum aşkım!” dedi. Elini sikime atıp beni üzerine doğru çekti. Bacaklarını katlayıp onu tamamıyla altıma aldım ve sertçe kökledim. Büşra,
– “Aaaaah, yavaasşş!” dedi ama durmaya niyetim yoktu. Hırsla sikiyordum, Büşra altımda debeleniyor, çığlıklar atıyordu, hiç oralı olmuyordum.
Kısa sürede ter içinde kalmıştı, yüzü kıpkırmızı olmuş, amı daha önce hiç görmediğim kadar sulanmıştı. Bu kadın sert sikilmekten zevk alıyordu.
Biraz misyoner pozisyonunda siktikten sonra doğrulup Büşra’yı domalttım. Başını yastığa gömüp poposunu tam dik pozisyona getirip amını sikmeye başladım. Bu pozisyonda daha önce hiç inmediğim kadar derinlerine ulaştığımı hissediyordum.
Büşra’nın sesi soluğu kesilmiş, yarı baygın haldeydi. Amını sikerken gözüm göt deliğine kaydı. Göt deliği de biraz hırpalanmış haldeydi, anlaşılan kocası götten de sikmişti.
Aniden sikimi amından çıkarıp o küçük göt deliğine dayadım ve bütün gücümle yüklendim. Büşra acı bir çığlık attı, ama dibine kadar almıştı bile…
İçinde hareketsiz bekleyip küçük götünün kalın sikime alışmasını bekledim. Sonra yavaş bir tempoyla pompalamaya başladım. Büşra’dan yeniden zevk iniltileri yükselince hızlanmaya başladım.
Götünü sikerken bir elimi de amına atınca Büşra daha fazla dayanamadı ve çığlık çığlığa titreyerek orgazm olmaya başladı. Sikimi götüne taşaklarıma kadar sokup tamamen yüz üstü uzamasına ve rahat rahat kasılıp orgazmın zevkine varmasını sağladım.
İşte tam o esnada kapının aralandığını fark edip kapıya baktım.
Ve kapı aralığından bizi izleyen kocasıyla göz göze geldim.
Korku ve telaşla sikimin götünün içinde küçüldüğünü ve sessizliğimi fark eden Büşra da kapıya baktı ve gülmeye başladı. İçimden (Ne oluyoruz ya?) deyip tam Büşra’nın üstünden kalkacaktım ki, kocası çırılçıplak ve siki kalkmış halde odaya girdi, gülümseyerek,
– “Kolay gelsin ortak. Devam et!” diyerek yanımıza geldi.
O anda benim jeton düştü, herşeyi planlamışlardı. Korkum ve telaşım kaybolmuş, yerini tarifsiz bir heyecan almıştı. Olayın tahrikiyle de inmekte olan sikim Büşra’nın götünde yeniden canlanmıştı.
Sonradan öğrendim, meğerse bizim ufaklık Mete ağzından kaçırmış. Zaten karı koca da uzun zamandır bu konuda konuşuyorlarmış. Karısını bir kaç ay boyunca yalnız bırakan kocası kendini suçlu hissettiğinden kendisi teklif etmiş önce…
Uzun uzun tartışmışlar, olayı pişirmişler. Sonuçta karı koca aralarına kocasının yokluğunu aratmayacak, güvenilir, Büşra’nın beğeneceği bir erkek alma konusunda anlaşmışlar. Büşra benden emin olana kadar ve bana sürpriz yapmak istediği için bu konudan hiç bahsetmemiş.
Baktım, adam karısını aşığıyla basan koca tipi yok. Tam tersine, siki kazık gibi olmuş sıvazlayıp duruyor, gözleri parlayarak bize bakıyor. Bunu görünce,
– “Sağol ortak!” deyip tekrar karısının götünü sikmeye başladım. Kocası iyice yanıma gelmiş, belimi sıvazlayıp,
– “Beline kuvvet ortak!” diyerek beni gazlıyordu. Büşra ise gayet relax bir haldeydi, götüne girip çıkan sikimin keyfini çıkarıyor,
– “Ohhhh! Ahhhh! Immmm! Tam hayalimdeki gibi… Çok güzel!” diye inleyerek başını sağa sola sallıyordu.
Heyecandan dudaklarım kurumuştu. Yutkundum, ağzımın içinde toparlayabildiğim bir iki damla tükürüğü yukarıdan sikimin üstüne bıraktım. Kocası ise belimi sıvazlamayı bırakıp taşaklarıma elini attı. İncitmekten korkar bir şekilde taşaklarımı okşuyordu. Rahatlamamı ve daha çok zevk almamı sağlamak isteyen bir hali vardı.
Doğrulup sikimi Büşra’nın götünden çıkardım. Olayın heyecanı ve kocasının taşaklarımı okşamaları sikimi hiç olmadığı kadar irileştirmişti. Büşra’yı yeniden sırt üstü yatırdım ve amcığına tekrar geçirdim.
Büşra’nın sevdiği gibi sikimi ileri geri sağa sola doğru daire yapa yapa altımda eze eze sikiyordum. Adeta kocasına erkekliğimi kanıtlamak, kadın nasıl sikilir göstermek istiyordum. Kocası pür dikkat izlerken, Büşra darbelerimle,
– “Aaahhhh! Yardın beni! Çok güzel!” diyerek hoşnutluğunu belli ediyordu. Büşra’ya,
– “Off, yordun beni güzel orospum benim!” deyip bacaklarını belime dolayıp sikimi amından çıkarmadan yuvarlandım yatakta. Büşrayı da üstüme çektim.
Büşra kalın sikimin üstünde yaylanmaya başladı. Ellerini geniş göğsüme dayamış vaziyette poposunu yavaş hareketlerle indirip kaldırıyor, kalın sikim amında bir görünüp bir kayboluyor, her kaybolduğunda Büşra’dan bir inleme sesidir yükseliyor,
– “Ohhh! Çok güzellll!” diye mırıldanıyordu arada…
Bu kez Büşra’nın beline sımsıkı sarıldım, boynunu ve memelerini hırsla emip öperken, üstten sabitlediğim Büşra’nın amına alttan hızlı hızlı pompalıyordum şimdi… Büşra’nın gözleri kaydı zevkten, inlemeleri sıklaştı, zevk çığlıkları yükselmeye başladı.
Bunca zamandır siktiğim kadını tanıyordum, iyice yükselmiş, orgazmın eşiğindeydi. Ben de dayanacak noktayı geçmiştim, Büşra’yı yeniden altıma alıp, sikimdeki prezervatifi çıkarıp kenara attım ve misyoner pozisyonunda sikmeye devam ettim.
Büşra, göz kapakları yarıda, dudakları titreyerek, portakal irisi memeleri inip kalkarak nefes almaya çalışıyordu. İki eli iki yanında çarşafı avuçluyor, ben amına kökledikçe bacakları kukla gibi iki yanda istemsizce sallanıp duruyordu.
Zevkimi katlamak için kocasına deminki gibi taşaklarımı okşamasını söyledim. Kocası hemen arkama geçti ve taşaklarımı okşamaya başladı. Bense olanca kuvvetimle sikiyor, karısının zevkini katlamaya çalışıyordum.
Derken sallanan taşaklarımda bir sıcaklık hisettim. Büşra’nın kocası büyük bir iştahla terden sırılsıklam olmuş taşaklarımı sırayla ağzına alıyordu.
O andan itibaren kendimi kaybettim, kulaklarımda uğultular yankılanıyordu. Zaman ve mekan kavramını yitirdim. Büşra’yı yatağa çivilemek istercesine sikiyordum…
Bütün vücudum titremeye, kaslarım kasılmaya başladı. Böyle bir zevk olamazdı. Bütün bunlar yetmezmiş gibi Büşra da yine o bilindik orgazm feryatlarından birini atarak kasılıp, amıyla sikimi bir mengene gibi sarıp sarmaladı ve beni içine hapsetti.
Gözüm kararmaya başladı, homurtular çıkarıp bir nara atarak dibine kadar geçirdiğim Büşra’nın amına döllerimi boşaltmaya başladım. Kocası halen iştahla taşaklarımı somuruyordu. Hiç bu kadar uzun ve çok boşalmamıştım.
Büşra ile durulduğumuzda sevgili kocası halen taşaklarımı yalıyordu. O kadar güzel bir histi ki, hiç bitmesin istedim. Sikim küçülüp kendiliğinden Büşra’nın amından çıkana kadar hiç kimse yerinden kıpırdamadı.
İlk önce ben yana devrildim. Kocasının yüzü sırılsıklamdı, dudaklarının kenarında ve yanaklarında benim ve karısının zevk sıvılarıyla döllerimin karışımı vardı. Kocasıyla anlamsızca birbirimize bakıp kahkahayı koyverdik.
Böyle bir şeyi planladıkları için ikisine de teşekkür ettim. Kocası da bunun daha başlangıç olduğunu söyleyip,
– “Hadi duşunuzu alıp gelin yaramazlar!” diyerek Büşra ile beni banyoya uğurladı 🙂
Büşra ile sıcak suyun altında dakikalarca kaldık. Öpüşüp, birbirimizi okşamalarla yıkanırken vaktin nasıl geçtiğini anlamamıştık. Sevgili kocası banyo kapısından bize,
“Kahvaltı hazır!” diye seslenince ben bornozu giyip çıktım. Büşra da küçük bir havluyu beline dolayıp arkamdan çıktı ve mutfağa geçtik. Kocasının da üzerinde sadece boxeri vardı. Güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamıştı. Hep birlikte masaya geçtik.
Büşra oturmak için sandalye yerine benim kucağımı tercih etmişti. Kocası ise hemen yanımızdaki sandalyedeydi. Büşra çikolata sürdüğü kızarmış ekmeği bir kendi ısırıyor bir bana yediriyordu. Kocası ise çaylarımızı dolduruyor, şen şakrak kahvaltı yapıyorduk.
Boştaki elimle Büşra’nın göğüslerini ve amını okşuyor onu yeniden kıvama getirmeye çalışıyordum. Amı yeniden ıslanmaya başlamıştı bile. Üzerindeki fazlalık olan havlusunu bir çırpıda çekip yere bıraktım ve göğüslerini öpüp emmeye başladım. Kocası ise,
“Erkinciğim bir de böyle dene!” diyerek çikolata kavanozunu eline alıp karısının göğüslerine sürmüştü bile…
Göğüslerindeki çikolatayı büyük bir zevkle yalayıp temizledim. Ödül olarak Büşra ağzına bir kaşık bal alıp benim dudaklarıma kapandı. Dilinin üzerindeki balı benim ağzıma aktarırken dillerimiz birbirini okşuyordu. Balın tamamen bittiğinden emin olmak için dilini emerken ben zevkten kendimden geçiyordum.
Sikim eski heybetini kazanmış, Büşra’nın götünün yanakları arasından yükselip ıslanmış amına sürtünüyordu. Ağır ağır bir ritim tutturmuştum ve Büşra’nın amını fırçalıyordum. Kocası,
“Eveeet, yalama sırası Büşra’da!” deyince, Büşra ayağa kalktı ve beni de ellerimden tutup ayağa kaldırdı. Kocası elinde çikolata kavanozuyla duruyordu,
“Sakıncası var mı Erkin?” diyerek kazık gibi olmuş ve karısının şeftalisinin suyuna bulanmış parlayan sikimi gösteriyordu. Ne yapmak istediğini anlamıştım. Sırıtarak,
“Ne sakıncası olacak canım? Seve seve!” diyerek başımı sallayarak onay verdim.
Kocası iki parmağını kavanozun içine daldırıp biraz çikolata aldı. Büşra iki eliyle dibinden sikime sıkıca sarıldı, kocası sikimin kafasından başlayarak her santimine sürdü. Sanki çikolata sürmüyor, sikimi okşuyordu parmaklarıyla. Tekrar tekrar kavanozdan çikolata alıp bolca sürüyordu sikime…
Daha fazla beklemek istemeyen Büşra tuttuğu sikimi bırakıp beni yatak odasına doğru sürükledi. Beni yatağın kenarına oturup çikolatalı sikimi yalamaya, emmeye başladı.
Zevkten gözlerim kaymış, Büşra’nın saçlarını okşuyor, sikimi boğazına kadar sokmaya çalışıyordum. Kocası da hemen yanıbaşımızda yerini almış, benimle beraber karısının çikolatalı sakso servisini zevkle izliyordu.
Büşra dakikalarca yaladı sikimi, çikolatayı yalaya yalaya bitirene kadar, benim zevkten deli gibi kıvranmama rağmen sikimi tertemiz yapana kadar bırakmadı. Büşra’nın yalama işi bittiğinde ise sikim inanılmayacak kadar büyük ve kalın görünüyordu.
Büşra’nın yüzünü, yatakta oturmakta ve bize bakarak sikini sıvazlamakta olan kocasının kucağına doğru çevirip domalttım. Hemen kocasının sikini ağzına aldı Büşra. O kocaman sikimin başını amının dudaklarına değdirdiğim anda Büşra’nın tüm vücudu sarsıldı.
İki elimle Büşra’yı incecik belinden kavramıştım. Sonra sert bir şekilde sikimi amına bastırdım ve Büşra’nın tüm vücudu kocasına kaydı. Bu hareketim kocasının sikinin neredeyse tümüyle ağzına girmesine neden olmuştu.
Sonra ritmik bir şekilde Büşra’yı sikmeye başladım. Sikimi hızla sokuyor, çıkarıyor, tekrar sokuyordum. Her dibine kadar geçirişimde Büşra’nın tüm vücudu kocasına doğru kayıyor ve bu kocasının sikinin biraz daha ağzına girmesine neden
oluyordu.
Zevkten uçmuş gibiydik. Büşra kendini kaybetmişti. Kocasının sikini bazen ağzından çıkararak,
“Ohhhh sikiyor beni sevgilim… Ahhhh çok güzel… Müthiş sevgilim… Siki aklımı başımdan alıyor biliyor musun? Ohhhh, çok güzel… Ohhhhh!” diye inliyordu.
Üçümüz de kendimizden geçmiş gibiydik. Ağzımdan hırıltılar ve homurtular eksik olmuyordu. Yandaki elbise dolabının aynasından kendime baktığımda yüzümde hayvani bir ifade vardı.
Her kökleyişimde Büşra’nın vücudu ileri doğru kayıyor, memeleri sallanıyordu. Yüzü, her kökleyişimle kocasının bacak arasına daha bir gömülüyordu. Deli edici bir manzaraydı.
Köklemelerimi gittikçe sertleştiriyor, bütün gücümle Büşra’nın amına yükleniyor, adeta onu kocasının bacak arasına çivilemek istiyordum. Bu köklemelerim, daha fazla dayanamayan Büşra’yı çılgına çevirmiş gibiydi. Tüm vücudu titriyor, dalga dalga sarsılıyordu. Ağzı bir mengene gibi kocasının sikine yapışmış halde orgazm oluyordu.
Kocası da kendini daha fazla tutamadı ve küçük bir inilti kaçırdı ağzından, o da boşalıyordu. Ben de bir daha dipleyip sikimin ucunda can çekişen Büşra’yı izledim durulana kadar…
Kasılmaları bittikten sonra Büşra’nın yatağa sırt üstü uzamasını sağlayıp altıma aldım. Kocasının mahmur bir yüzle bizi izlediğini gördüm. Kocasına bakarken Büşra’nın bacaklarını iki elimle dizlerinin arka kısımlarından kavrayıp kaldırdım. Büşra’yı adeta ikiye katlamıştım.
Yeniden amına geçirip inanılmaz bir hırsla tekrar sikmeye başladım. Koskocaman, kıllı azman sikim bir piston gibi girip çıkıyordu Büşra’nın amına… Küçük amı kocaman bir ağız gibi açılmıştı şimdi…
Sikimin çevresini sımsıkı yapışan şişmiş am dudaklarının görüntüsü müthişti. Kocaman sikimin am suları ile ıslandığı için pırıl pırıl parlayan görüntüsü de müthişti doğrusu…
Ama beni belki de en çok etkileyen, Büşra’nın yüzüydü. Zevkten çarpılmış, gözleri kaymış, duakları aralanmıştı. İnanılmaz tahrik edici bir manzaraydı bu… Sikimi büyük bir hırsla her kökleyişimde ağzından küçük inlemeler kaçıyor,
“Ahhhhh… Immmmhhh… Ohhhhhh… Sik beni… Ohhhh sik beni… Sik beni…” diyordu. Zaten sikiyordum. Kocasının yanında altıma almış, gaddarca sikiyordum.
Bakışlarım sonsuzda sabitleşmiş gibiydi. Sikim Büşra’nın artık bir göle dönmüş, vıcık vıcık amına girip çıkarken şakırtılı sesler çıkarıyordu. Üstelik giderek daha hızlı sikmeye, sikimi daha büyük bir hırsla köklemeye başlamıştım.
Büşra yine peşpeşe kasılmaya başlamıştı. Vücudu iki büklüm altımda, dalga dalga, kıpır kıpırdı. Götünün yanakları kıvrılıp bükülüyor, sağa sola, yukarı aşağı oynuyordu. Sanki dans ediyor gibiydi altımda…
İnlemeleri artık küçük çığlıklara dönüşmüştü. Zevkten çırpınıyordu. Gözüm yeniden kocasına takıldı, yeni yeni sertleşen sikiyle oynuyor, parlayan hayran gözlerle altımdaki karısına bakıyordu.
O anda aklıma müthiş birşey geldi. Kafamla kocasına Büşra’nın yanını işaret ettim. Kocası hemen sevinçle uzandı. Yarı baygın haldeki Büşra da durulmuş, kedi gibi mırıltılar çıkarıyordu.
Doğruldum, sikimi amından usulca çekip çıkardım. Sikilmekten kızarmış am dudakları gerilmiş, amı, içi gözüken sulu bir hal almıştı. Yavaşça kapandı o açıklık. Terden su içindeydik.
Büşra, amından çıkan o kocaman, kapkalın ve kıllı sikimi yine büyük bir hayranlıkla seyrediyordu. Bakışları sikime odaklanmış, içinden çıkmamdan pek memnun olmamıştı.
Ben ise gerçekten iyi dayanmıştım, biraz evvel boşaldığım için… Ama kendimi kastığım için taşaklarım da ağrımaya başlamıştı, artık boşalıp rahatlamam gerekiyordu.
Büşra’nın ellerinden tutup arkası dönük bir şekilde kocasının üzerine doğru ittim. Ne yapmak istediğimi anlamıştı Büşra. Bir elini bacaklarının arasına sokup kocasının sikini tutmuştu bu arada. Götünün deliğine hizaladı kocasının sikinin başını…
Terlerimizden ve am sularıyla vıcık vıcık ıslanmıştı göt deliği. Sikin başı değdiği anda birden açılıverdi göt deliği ve adeta içine çekti kocasının sikini. Büşra kendini kocasının kucağına bırakıverdi birden… Yağ gibi kayarak girdi sik Büşra’nın götüne…
Kocasının taşaklarının amının dudaklarına yapıştığını hissettiği anda da irkildi. Susamış bir ağız gibi am dudakları titriyordu. Am dudakları sanki spazma tutulmuş gibi bir sıkışıyor, bir gevşiyor, manzara beni mahvediyordu.
Bu davete daha fazla karşı koyacak gücüm yoktu. Ki Büşra elini uzatıp beni çağırdı. Yavaş yavaş Büşra’ya sokulurken, sikimin her geçen an biraz daha kalktığını görebiliyordum.
Büşra elini uzatıp sikimden yakaladı bir anda. Parmakları bir pençe gibi kavramıştı sikimi. Sonra iyice çekerek, daha da çok sokulmamı sağladı. Biraz öne eğildi ve sikimi ağzına aldı. Poposu da hareketlenmişti şimdi. Küçük hareketlerle kocasının sikinin üstüne oturup kalkıyor, götünü siktiriyordu ona da…
Zevkten uçmak üzereydim. Hiç birşey yapmadan öylece duruyordum ve güzel ağzının sikime yaptıklarının zevkini çıkarıyordum yalnızca. Fazla uzun yalamasına izin vermedim, çünkü amına boşalmak, o sıcaklığı hissetmek ve gerilen kaslarının verdiği hazzı yeniden yaşamak istiyordum.
Geri çekildim, oyuncağı elinden alınan bir çocuk gibi olmuştu.
“Hadi Büşra, o amına koymak istiyorum. Kocan götünü sikerken amına geçirmek istiyorum!” dedim.
Benden aldığı emirle ilk önce sırtını kocasının göğsüne yaslayarak, vücudunun üst kısmını geriye verdi. Peşinden de dizlerinden büktüğü bacaklarını karnına çekip, ayaklarını, kocasının bacaklarının iki yanından, yatağa bastı.
Gözlerimin önündeki manzara müthişti kocasının götündeki siki ıslanmış, taşaklarının hemen üstündeyse benim eserim olan sikilmekten kızarmış ve zevk sıvılarıyla parlayan istekle açıp kapanan am vardı. Sikmeden önce amını yalamak istedim. Eğilip dudaklarımı o kaymak gibi amına gömdüm.
“Immmm!” diye inledi Büşra, “Çok güzelll!”
Dilim klitorisinde çalışıyor, arada aşağılara kadar iniyor, sonra amının dudaklarını içlerini yalayarak tekrar yukarıya çıkıyordum. Elimden geldiğince bu faslı uzatıp onlarla birlikte boşalmak istiyordum. Büşra fazla dayanamadı ve
“Gel hadi, sen de sok bana.. Amıma sok sen de… Hadi!” diye mırıldandı.
Vücudumdaki tüm sinirler, tel tel gerilmişti. Sonunda, her şeyin tepe noktası olan o müthiş an gelip çatmıştı işte. Hiç acele etmeden sokuldum. Dizlerimi kocasının iki yanında sağlamca basmıştım yatağa…
Biraz daha sokuldum ve bir elimle dibinden kavradığım sikimi aşağı büküp, o kocaman bir mantara benzeyen başını, Büşra’nın amının susamış bir ağız gibi açık duran dudaklarının arasına soktum.
Bu temas, Büşra’nın tüm vücudunun titremesine neden olmuştu. Sonra birden ve tek bir harekette, dibine kadar geçiriverdim. Yine aynısı olmuş, kendimi kaybetmiştim, sanki beynim uyuşmuştu.
Kocasının dibine kadar karısının götüne gömülü olan sikinin benim altımda ezildiğini hissediyordum. Tanrım, müthiş bir şeydi bu. Taşaklarımız birbirine yapışmıştı. Büşra ise tümüyle delirmiş gibiydi. Titriyor, sarsılıyor, çırpınıyor, çığlıklar atıyordu.
Dakikalarca sürdü bu. Sonra Büşra’yı sikmeye, sikimi amına sokup çıkarmaya başladım. O kadar çok şiddetli sikiyordum ki, kocası kıpırdayamıyordu bile. Kocasının siki öylece, köküne kadar gömülü duruyordu karısının götünün içinde…
Ben sokup çıkardıkça, sikim, onunla beni birbirimizden ayıran incecik et duvarın üstünden sikine sürtünüyor ve aklımı başımdan alıyordu. Büşra ise çıldırmış gibi çırpınıyordu aramızda…
“Ohhhhh sevgilim…” diye bağırdı birden, “Ohhhh, zevkten deliriyorum sevgilim… Müthiş bir şey bu… İçim sik doldu sevgilim… Ohhhh sikin beni!” diye devam etti.
Ben de giderek artan bir hırsla sürdürüyordum onu sikmeyi. O koskocaman sikim, yine akıl almaz bir hızla girip çıkıyordu karısının amına. Her geri çekilişimde, en ucuna kadar çıkarıyor, sonra da tek ve uzun bir hareketle dibine kadar geçiriyordum.
Kocası da daha fazla hareketsiz kalmaya dayanamadı ve elinden geldiğince sikmeye başladı Büşra’nın götünü. Pozisyonumuz fazla hareket etmesine izin vermediği için benim kadar hareketli değildi. Siklerimiz sanki birbirine karışmış gibiydi…
Boşalmaya yakın olduğumu hissediyor ve tüm gücümle kendimi tutup, kocasını beklemeye çalışıyordum. Ama bu sefer iyi dayanıyordu kocası. Sikiş uzadıkça da ben hayvani bir hisle daha da hızlanıyordum, daha da sertleşiyordu hareketlerim…
Artık öyle bir hırsla sokuyordum ki sikimi Büşra’nın amına, her seferinde ikisini birden yatağa çiviliyordum sanki…
Sonra müthiş bir şekilde bütün kaslarım kasılmaya, vücudum karıncalanmaya başladı. Sanki her hücrem uyuşmuş, kendini kaybetmişti. İstemsizce, sokaktan geçenlerin bile duyacağı bir homurtu yükseldi benden…
Son bir kez dibine kadar geçirdim sikimi Büşra’nın amına. Kocasının siki de taşaklarına kadar girmişti Büşra’nın götüne. Sikimin birden kabardığını hissettim. Boşalıyordum. Sikim bir nabız gibi atıyor, Büşra’nın amının içine döllerimi
dolduruyordum.
Birden kocasının siki de bir nabız gibi atmaya başladı. O da patlayıvermişti. Benimse halen hiç bitmeyecekmiş gibi döllerim çıkıyordu sikimden. Büşra zaten tümüyle çıldırmıştı. O kadar yüksek çığlık atıyordu ki, susması için dudaklarına yapıştım.
Sonra dünya karardı. Büyük bir zevk denizinin içinde yüzüyordum adeta. Birbirine yapışık vücutlarımız zevkten kasılıyordu. Üçümüz de yüklerimizi son damlasına kadar boşaltmakla meşguldük.
Kocasının küçülen sikini ince et duvara rağmen hissedebiliyordum. Büşra’nın bir mengene gibi açılıp kapanan delikleri ise son döl damlalarımızı bile sağıyor
du…
Birkaç dakika sonra doğrulacak gücü kendimde anca bulabildim. Üçümüz de zevk sarhoşuyduk resmen. Gözüm direkt Büşra’nın amına kaydı, amının etrafı bir göl olmuştu resmen. Sertliğini yitirmiş sikimi usulca çekip çıkardım amından.
Kadının amı benim döllerim ve amının suyuyla beyaza bürünmüş vaziyetteydi. Doldurup taşırmıştım resmen amını. Sadece sikim değil, taşaklarım bile köpüklü beyaz sıvıya bulanmıştı. Büşra’nın hali ise daha da beterdi, amından süzülen döllerim önce kocasının sikine akıyor, ordan da taşaklarına süzülüyordu.
Aptal aptal bu manzarayı seyrettim uzunca bir süre, hipnoz ediciydi resmen. Bir süre sonra onlar da kendine geldi. Büşra kocasının üzerinden kalkıp, zevkle gerinerek,
“Oooffff bee, ne siktiniz beni!” diyerek kocasıyla bana öpücükler verdi. Kocası da sebebsiz sebebsiz sırıtıyor, halen kendine gelmeye çalışıyordu, ki,
“Ne dersiniz gençler, bu sikişin ödülü olarak hep birlikte bir tatili hak ettik mi?” diyerek mutluluğunu belirtti.
Kocası bunu söylerken Büşra çoktan boynuma atlamış, birlikte banyonun yolunu tutmuştuk bile 🙂
114 notes · View notes
yanki333 · 3 months ago
Text
Dul Annemin Patronu
Babamın annemi aldatması nedeniyle iki sene önce boşandıklarında ben 16 yaşındaydım ve liseye gidiyordum.
İstanbul Sarıyer’de oturuyorduk. Babamın güzel bir işi vardı ve bu yüzden oturduğumuz evi bize bırakmıştı. Ben annemle yaşıyor, bazen hafta sonları babama gidiyordum.
Annem 36 yaşında, orta halli bir fiziğe sahip, ama göğüsleri iri ve poposu biraz geniştir. Babamdan ayrıldıktan bir süre sonra annem bir arkadaşının önerisiyle bir avukatlık ofisinde işe başladı. Getir götür, temizlik, çay işleri yapıyordu.
Annemin patronu Gökhan adında çok yakışıklı birisiydi. Onu daha ilk gördüğümde dibim düşmüştü. Annemle yaşları tahminime göre aynıydı. Böylesine yakışıklı olan, işi gücü, arabası ve villası olan birinin neden halen bekar olduğunu anlamıyordum.
İş çıkışı annemi eve bırakıyor, bazen annem onu kahve içmeye eve davet ediyordu. Son zamanlarda oldukça samimi olmuşlardı. Gökhan abi bizimle sürekli ilgileniyordu. Evde bir eksik bir ihtiyaç olduğunda annem onu arar olmuştu.
Yaz mevsimine girmiştik, havalar yeni yeni ısınmaya başlamıştı. Annem cumartesi günü işten geldi ve
-“Yarın Bursa’ya pikniğe gideceğiz!” dedi.
-“Bursa’ya mı? Nerden çıktı Bursa?” dediğimde,
-“Değişiklik olsun!” dedi.
Pazar sabahı annem erkenden kalkmış, hazırlıklarını yapmıştı. Ben de uyandım ve kahvaltı beklerken,
-“Üstünü giyin, kahvaltıyı dışarda yapacağız!” dedi. Hazırlandım ve annemin hazırladığı sepetleri de alıp evden çıktık.
Ben sadece annemle ikimiz gidiyoruz sanıyordum. Ama dışarı çıktığımızda Gökhan abi arabası ile kapının önünde bekliyordu bizi… O da marketten biraz alışveriş yapmıştı.
Arabaya bindik ve yola çıktık. Gökhan abi Bursa’nın bir kasabasında bildiği güzel bir yer olduğunu, bizi oraya pikniğe götüreceğini söyledi.
Yaklaşık iki saatlik bir yoldan sonra dediği yere vardık. Güzel bir yer bulduk ve kahvaltı sofrasını kurduk. Yedik içtik, açık havada güzelce kahvaltımızı yaptık. Sonra ben oradaki yaşıtım diğer kızlarla tanıştım ve onlarla parka gittim, bir süre parkta takıldım.
Annemle Gökhan abi oturmuşlar, sohbet edip gülüşüyorlardı. Hava güzel, yerimiz iyiydi ve açık havanın keyfini çıkartıyorduk. Akşam üzeri de mangalımızı yaktık, yedik içtik, keyif yapıyorduk.
Gökhan abi bir ara yanımızdan ayrılıp bir yere gitti geldi. Birkaç tane bira almıştı. Annem çay içerken o da birasını yudumluyordu.
Akşam geç vakte kadar orada takıldık. Güzel keyifli bir gün geçirmiştik. Hava iyice kararınca gitmek içim toparlanmaya başladık. Ben annemle eşyalarımızı toplarken Gökhan abi otoparkta olan arabasını getirmeye gitti, ama gelmedi.
Annem telefon açıp nerede kaldığını sordu. O da arabasının çalışmadığını, onunla uğraştığını söyledi. Biz beklerken yarım saat sonra geldi, ama araba yoktu. Bir tamirci bulmuş, tamirci de ancak sabah gelebileceğini söylemiş.
-“Mecburen bu gece burada kalacağız. Kamp alanında bulunan bungalow evlerden kiraladım!” dedi.
Eşyalarımızla yürüme mesafesinde olan bungalow eve gittik. Ufak sevimli bir yerdi. Önünde çardak ve oturma alanı vardı. İçerde bir tane salon ve köşede ufak bir mutfak gibi alanı, salonda L-Koltuk ve salona bitişik bir tane yatak odası vardı, o yatak odasında da çift kişilik bir yatak vardı. Gökhan abi,
-“Bir tek burası vardı, mecbur kaldım kiralamaya… Yatak odasında siz yatarsınız, ben de salonda koltukta uyurum!” dedi. Annem,
-“Kasabayı biraz gezelim!” dedi. Ufak bir kasabaydı, biraz gezdik dolaştık, Cafe tarzı bir yer bulup oturduk.
Annemle Gökhan abi sürekli iş hakkında konuşuyor, hiç susmuyorlardı. Ben sıkılmıştım. Saat de epey geç olmuştu. Neyseki fazla durmadık, kalacağımız bungalowa döndük. Hava pek serin olmadığı için çardakta oturuyorduk.
Annem yine çay yapmıştı, galiba daha çok oturacaklardı. Ben artık yatacağımı söyledim ve yatak odasına geçtim, kapıyı da kapattım ki, konuşma sesleri gelmesin, uyuyayım diye…
Uyumuş kalmışım. Gece bir ara uyandım, annem yanımda değildi. Hâlâ dışarda oturuyorlar diye düşündüm ve kafamı tekrar yastığa koydum. Ama salondan bazı sesler gelmeye başladı. Kısık sesle konuşuyorlar ve biraz da hışırtı vardı. Aldırış etmedim tekrar yattım. Bu sefer annemin,
-“Yavaşşş Gökhan!” dediğini duydum. Annem her zaman ‘Gökhan bey’ diye hitap ederken şimdi sadece ‘Gökhan’ diyordu. Hem şüphelendim hem de merak ettim.
Yataktan kalktım ve odanın kapısına yaklaştım. Bungalow komple ahşaptan olduğu için kapıya yaklaşınca bütün sesleri duyabiliyordum. Kulağıma hışır hışır koltuk kıpraşma sesi ve annemin inleme sesleri geliyordu.
Odanın kapısı direkt salona açılıyordu, kapıyı hafifçe aralayıp salona baktım. Annem koltuğa sırt üstü yatmış ve eteğini yukarı sıyırmış, Gökhan abi de bacak arasına girmiş annemi sikiyordu!
Gökhan abinin belden aşağısı çıplaktı fakat sikini göremiyordum. Annemin bacak arasında yavaş yavaş gidip gelirken eliyle de annemin ağzını kapatıyordu inlerken fazla ses çıkarmasın diye… Annem zevkten gözlerini kapatmış ve Gökhan abinin altında sikilirken boğuk boğuk inliyordu.
Bir süre sonra pozisyon değiştirirlerken Gökhan abinin sikini gördüm ve ağzım açık kaldı. İlk defa gerçek bir sik görüyordum ve kocaman bir şeydi.
Annem nasıl alabiliyor bunu diye hayret ettim. Bir de merak duygusu… Bu kocaman sik benim parmak bile sokmadığım küçücük amıma girse ne yapardım acaba?
Gökhan abi bu sefer annemi domaltmış ve arkasına geçmiş sikmeye devam ediyordu. Gökhan abi hızlandıkça annem,
-“Yavaşşş, kız uyanacak!” diye sinirleniyor ama sikin önünden de kaçmıyordu. Tam aksine, elini alttan uzatmış, sikilirken aynı anda klitorisini okşayarak kendinden geçmiş vaziyetteydi.
Gitgide annemin inleme sesi değişmişti. Gökhan abi tempoyu iyice artırmış, sikini hızlı hızlı dibine kadar sokup çıkartıyordu. Bir süre de öyle siktikten sonra Gökhan abi annemin arkasından çekilip koltuğa oturdu ve anneme,
-“Kucağıma gel!” dedi. Annem koltuktan kalktı ve önce eteğini iyice yukarıya sıyırdı, altında külodu vardı.
Demin tam görememişim, Gökhan abi demin annemin külodunu kenara çekip sikiyormuş. Annem külodunu çıkarttı ve Gökhan abinin kucağına geçti.
Annemin sırtı bana dönüktü. Eteğini tekrar yukarı sıyırıp bir eliyle Gökhan abinin sikini amının içine aldı. Koca poposunu kaldırıp indirerek sikin üzerinde yavaş yavaş oturup kalkmaya başlamıştı.
Aynı zamanda öpüşüyorlardı. Sikin üzerine köküne kadar oturmuş, poposunu ileri geri yapıyor, siki adeta içinde gezdiriyordu. Gökhan abi de ellerini annemin koca poposuna atmış, annem ileri geri gittikçe kendine doğru çekiyordu. Annem kısık sesle,
-“Ohhhh! Ahhhh!” diye inliyor, benim yatak odasında uyuduğumu bile unutmuş, kendi zevkini yaşıyordu. Az sonra Gökhan abi,
-“Amın sırılsıklam oldu, geldin mi?” diye sordu. Annem,
-“Geldim tabii, iki senedir elime erkek eli değmedi!” dedi.
-“Senin böyle azgın olduğunu bilseydim bu zamana kadar yaraksız bırakmazdım seni yavrum!”
-“Aylardır sanki niye peşimden ayrılmıyorsun? Bunu bildiğin için değil mi? Sus da tadını çıkar!”
Konuşmalarından anladığım kadarıyla bu ilk sikişmeleri idi. Gökhan abi alttan sikmeye ve iyice hızlanmaya başladı. Annemi kucağında resmen hoplatıyor, hoplattıkça ‘Şak, şak, şak!‘ ses çıkıyor, annem ise sürekli inliyordu. Az sonra Gökhan abi derin bir,
-“Ohhhh!” çekti ve nefes nefese kaldı. Tempoyu düşürdüler ve sonunda ikisi de hareketsiz kaldı. Annem,
-“İçime niye boşaldın Gökhan?” diye kızdı. Gökhan abi ise,
-“Bir şey olmaz, sabah bir eczaneden ‘ertesi günü hapı’ alırız!” dedi.
Annem halen öylece kucağında hareketsiz duruyordu. Dinleniyorlardı. Ben sessizce kapıyı kapatıp yatağa geçtim. Hâlen konuşuyorlardı fakat ne konuştuklarını duyamıyordum. Ama sikiş bitmişti.
Birkaç dakika sonra annem temizlenmeye banyoya gitti. Dönüşte yatak odasına beni kontrole geldi, ben tabii uyuyor numarası yapıyordum. Üstümü örttü, sonra odadan çıkıp kapıyı kapattı ve salona geçti.
Hâlâ gülüşmeler ve konuşmalar geliyordu. Ne konuştuklarını duyamamak sinir bozucuydu. Duyabilmek için yataktan kalkıp kapıya yanaştım ve sessizce kapıyı araladım. Koltukta yan yana oturmuşlar, annem Gökhan abiye sarılmıştı. Gökhan abinin,
-“Yetmedi mi yavrum, bir daha mı istiyorsun?” sorusuna kafamı uzatıp baktım ki, annem elini Gökhan abinin sikine atmış oynuyordu. Annem gülümseyerek,
-“İki senelik hasretimi bir seferde doyurabileceğini mi sandın?” dedi. Gökhan abi annemin dudaklarını öpüp,
-“O halde doyuralım yavrum seni!” dedi. Annem,
-“Ama sessiz ol, kız uyanmasın!” dedi.
-“Uyanmaz korkma! Hadi, dudaklarınla şenlendir sikimi!” diyerek annemin kafasını sikine götürdü. Annem de hiç itiraz etmeden ağzına aldı ve yalamaya başladı.
Bir dakika bile sürmeden Gökhan abinin siki dimdik olmuştu. Ayağa kalktı ve annemin üstündeki herşeyi soydu, sonra da kendi üstündekileri tamamen çıkardı. Sikini biraz daha annemin ağzına verdikten sonra koltuğa domalmasını istedi.
Annem domalınca Gökhan abi eğildi, amını biraz yalayıp doğruldu ve sikini soktu. Annemin arkasına geçmiş amını hayvan gibi sikiyordu. Annem ise inim inim inliyor,
-“Ne olur durma Gökhan, sakın durma, çok iyi böyle!” diye mırıldanıyordu.
Ufacık bungalowun içinde sanki ben hiç yokmuşum gibi sikişiyorlardı. Bu seferki sikişleri ilkinden çok daha uzun sürdü. Defalarca pozisyon değiştirerek yaklaşık yarım saat sikiştiler. En son yine annemin içine boşaldı ve koltukta nefes nefese kaldılar.
Sonrasını bilmiyorum, çünkü amım çok fena ıslanmıştı, kapıyı kapatıp yatağa geçtim, Gökhan abinin sikini hayal ederek masturbasyon yapıp uyudum.
Sabah saat 10 gibi annem beni uyandırdı. Neşesi yerindeydi, yüzünde güller açmıştı. Sikiştiklerinden benim haberimin olmadığını sanıyordu. Gökhan abi yoktu. Usta gelmiş, arabanın yanındaymış.
Hazırlandık ve araba gelince bindik ve kasabadan ayrıldık. Önce Bursa merkezde bir lokantada kahvaltı yapmaya karar verdik.
Lokantanın çekme katındaydık ve burası aileye mahsustu, bizden başka da kimse yoktu. Cam kenarında oturuyorduk. Kahvaltımızı bitirmek üzereyken Gökhan abi anneme,
-“Bak karşıda eczane var, hani dün başım ağrıyor demiştin, istersen gidip hap alayım!” dedi. Annem de,
-“Siz kahvaltınızı bitirin, ben alırım!” deyip kalktı. Benim duymadığımı sanıyorlar, doğum kontrol hapından bahsediyorlardı. Annem gidince Gökhan abi yerinden kalkıp yanıma oturdu ve
-“Dün gece gördüğün şey çok hoşuna gitti sanırım. Ben anneni sikerken sen ikinci postayı da izledin!” diyerek elimi tutup masanın altına indirdi ve önüne götürdü. Utanarak gülümsedim,
-”Terbiyesiz şey…” diyebildim fısıltıyla… “Evet, sen annemi becerdin, ben de sizi izledim. Canlı canlı porno izlettin bana…”
-”Hoşuna gittiyse gel, seninle de bir sahne çekelim bebeğim…” dedi aynı tonda…
Bana pantolonunun üstünden sikini okşattırıyordu. İşin ilginç tarafı, ne elimi çekiyordum, ne de tek bir aksi tepki gösteriyordum. Fermuarını açarak sikini çıkarıp elime verdiğinde heyecandan ölecektim.
Sıcacık sikinin elimde iyice sertleştiğini hissedebiliyordum. Elimi bırakmadan bana resmen sikine 31 çektirtiyordu. Kalbim durmak üzereydi. Birden elimi bıraktı ve
-“Hızlı yap, boşalmak üzereyim!” deyip birkaç peçete aldı ve sikine götürdü.
Ben sikini hızlı hızlı sıvazlarken peçeteye boşalmaya başladı. Boşalırken siki elimde kalp gibi atıyordu.
Boşalması bitince içi döl dolu peçeteleri masaya koyup sikini pantolonuna yerleştirdi. Fermuarını çekip kalktı, peçeteleri alarak tuvalete gitti, atıp geldi, yerine oturdu. Ben halen şaşkın durumdaydım. Ama Gökhan abi gayet sakin bir şekilde gülümseyerek,
-“Merak etme, dün gece bizi izlediğinden ve az önce yaptığımızdan annenin haberi olmayacak! İstersen çok daha zevkli şeyler de yapabiliriz fıstığım… Bir telefon açman yeterli!” dedi.
Az sonra annem eczaneden geldi. Aşağıya indik, hesabı ödeyip ayrıldık Bursa’dan…
O günden sonra Gökhan abi sürekli bize gelir gider olmuştu. Bazen geç saatlere kadar oturuyorlar, sikişmek için benim yatmamı bekliyorlardı.
Bazen de telefonda konuştuklarında anlıyordum annemin ben yatınca Gökhan abinin gelmesini istediğini… Eh, anneme hak veriyordum doğrusu, ben olsam ben de isterdim öyle bir erkeği…
Uyuyor gibi yapıyordum. Sessizce annem Gökhan abiyi eve alıyor, yatak odasının kapısını kapatıp saatlerce sikişiyorlardı. Ben de anahtar deliğinden izlemeyi deniyordum, ama sikişmelerini bungalowdaki gibi tam olarak göremediğim için sinir oluyordum.
Bir gün okuldayken öğleden sonraki derslerimizin boş olduğunu, gidebileceğimizi söylediler. Okuldan çıkınca nedense Gökhan abiyi aramak geldi içimden. Ne konuşacağımı bilmeden aradım.
Gökhan abi telefonuma cevap verince elim ayağıma dolaştı. Ama her zamanki sakinliğiyle halimi hatırımı, ne yaptığımı, nerede olduğumu sordu. Öğleden sonra derslerimin boş olduğunu söylediğimde,
-“Gelip alayım seni hemen!” dedi. Az sonra arabasıyla gelip okulun önünden aldı beni…
O gelinceye kadar ben ekose lise eteğimi belime kadar çekmiş, süper miniye çevirmiştim. İnce siyah çoraplarımla liseli bir lolitaya dönmüştüm.
Tam azgın erkeklerin bayıldığı, arkamdan ıslık çalıp laf attıkları en seksi halimle arabaya bindim. Parlayan gözleri binerken açılan bacaklarımla üstten iki düğmesi açık gömleğimin dekoltesinde, irice göğüslerimi saran siyah sütyenimin dantellerindeydi.
-“Aramana çok sevindim!” deyip yanağıma öpücük kondurdu ve arabayı sürdü.
Nereye gittiğimizi bile bilmeden heyecandan titriyordum. Otururken mini eteğim sıyrılarak açılan siyah çoraplı uzun bacaklarımı örtme gereğini duymadım ama… Bıraktım istediği gibi beni izlesin.
Sonra anladım ki onun villasına gidiyorduk, heyecanım iyice artmıştı. Villaya vardığımızda uzaktan kumanda ile bahçe kapısını açtı, arabayla bahçeye girip park etti. Arabadan inip eve girerken Gökhan abi sakinliğini korurken benim heyecandan dizlerim titriyordu.
İçeriye girip okul çantamı sehpaya bıraktım. Daha oturmadan ayakta beni belimden tuttuğu gibi kucağına aldı, dudaklarıma yumuldu. O ayakta, ben kucağında, elleri eteğimin altından popomu sıkıca kavramış bir halde öpüşmeye başladık.
Öpüşürken götümün yanaklarını resmen hamur yoğurur gibi yoğuruyordu. Öpüşerek kucağında beni yatak odasına götürdü. Yere indirdi, benim gömleğimin düğmelerini açarken halen öpüşüyorduk.
Gömleğimi çıkardığında karşısında dantelli siyah sutyen ve eteğimle kalmıştım. Kendisi de gömleğini ve pantolonunu çıkardı, boxerle kaldı. Siki kalkmış, boxerin önünü şişirmişti.
Eteğimi de, altımdaki külotlu çorabı da çıkarıp beni yatağa uzattı, kendisi de yanıma uzanarak beni öpmeye devam etti.
Hiç acele etmemesi, direkt amıma saldırmaması ve sakinliğini koruması bana güven veriyor, paniğe kapılmamı önlüyordu. Göğüs çatalıma inip nazikçe öperken,
“Sutyenini çıkaralım mı?” diye sordu.
Cevap vermeye utandım, sadece başımla onayladım. Kopçaları açarak sutyenimi çıkarıp kenara bıraktı. Utandığımdan ani bir refleksle ellerimle kapadım memelerimi.
Ellerimi nazikçe çektirip memelerimi öpmeye başladı. İlk kez bir erkeğin dudakları gonca memelerimde dolaşıyordu. Meme uçlarımı yalayıp emerken ben kopmuştum ve amımı seller sular götürüyordu.
Memelerimden sonra göbeğimi öperek küloduma indiğinde amımın ıslandığını anlayacak diye utandım. Külodumun etrafındaki yerlerimi nazikçe öperek,
-“Külodunu da çıkaralım mı?” diye sordu. Ben panikle elimi küloduma attım ve utana sıkıla,
-“Ben bakireyim!” dedim. Sakin bir ses tonuyla,
-“Korkma, senin istemediğin hiçbir şey yapmam, öpüp yalamak istiyorum sadece!” deyince elimi çektim.
Külodumu nazikçe çıkardı. Dediği gibi amımı sadece öpüp yaladı. Fakat o yalarken ben çığlık atmamak için kendimi zor tutarak nefes nefese orgazm oldum.
Sarsıntılarım bitip de nefes alışverişim düzelince,
-“Sen de benimkini yalamak ister misin?” diye sordu. Çok istiyordum, utanarak başımı sallayıp onayladım. Sırt üstü yattı ve “69 yapalım!” diyerek beni üstüne ters aldı.
Aynı annem yalarken izlediğim gibi sikini elime alıp yalamaya başladım. İlkin annemin yalaması gibi beceremesem de birkaç dakika acemilikten sonra sanırım düzgünce yalamayı becerdim.
Sanırım Gökhan abi de yalamamdan memnundu ki, o da benim amımı deli gibi yalayarak memnuniyetini gösteriyordu. Beni bir kez daha orgazm ettikten sonra,
-“Boşaldığımı görmek istiyorsan ağzından çıkar, elinle devam et!” diye uyardı.
Yalamayı bırakıp elimle sıvazlamaya başladım. Çok geçmeden sikinden döller fışkırmaya başladı. Daha önce hiç tecrübem olmadığı için bilemedim, döllerinin bir kısmı yüzüme fışkırmıştı.
Kafamı biraz uzaklaştırıp sıvazlamaya devam ettim. Sonunda şiddetli boşalması kesildi, sadece bir iki küçük damla ağır ağır çıkıyordu artık sikinden… Komodindeki ıslak mendil kutusuna uzandığında boşalmasının bittiğini anladım.
Islak medille ben yüzümü silerken o da göbeğine bulaşmış dölleri ve sikini sildi. Öpüşürken telefonu çaldı. Bana (Sus!) işareti yapıp,
-“Annen arıyor!” diyerek cevap verdi. Annem,
-“Nerede kaldın Gökhan? Para çekmek bu kadar uzun sürer mi?” diye soruyordu. Gökhan abi de,
-“Geliyorum hayatım, arabadayım, bankada başka işlerim de vardı!” deyip kapattı. Annemi şüphelendirmemek için hemen giyinip çıktık, beni eve bırakırken,
-“Mesajlaşırız!” deyip ofise geçti.
Eve girdiğimde yaşadıklarımın mutluluğu ile sarhoş olmuş gibiydim. Okulda götten veren kız arkadaşlarım vardı. Onlar aklıma gelince o an kafama koydum, ilk fırsatta Gökhan abiye götten verecektim.
Kimbilir, belki bekaretimi de veririm
66 notes · View notes
yanki333 · 3 months ago
Text
Komşumun Azgın Karısı
Ben 45 yaşında, erken emekli olmuş biriyim. İkinci evliliğimi yeni yaptığım dönemde yan daireye evli bir çift taşındı. Bir akşam hoşgeldinize gittik, tanıştık. Kadir 31 yaşında, karısı Hülya ise 29 yaşındaymış ve çocukları yokmuş.
O günden sonra karım Hülya ile samimi olmuş, sürekli bir araya geliyorlardı. Hafta sonları ise dördümüz görüşüyorduk, dördümüz birlikte yemek yiyor, kadınlar içmese de Kadir benimle rakı içiyordu.
İlerleyen günlerde karımla Hülya iyice samimiyeti artırmış, bir araya geldiklerinde konuyu sekse kadar getirmişler. Karım seks konusunda benim çok iyi olduğumu, her gece iki kere sikmeden bırakmadığımı anlatmış.
Hülya da kendi seks durumlarının iyi olmadığını, hatta sırf bu yüzden Kadir’den boşanmayı bile düşündüğünü anlatmış. Tabii karım bunları bana anlatıyordu, ben de gözlerimi kapayıp Hülya’yı hayal ederek karımı sikiyordum…
Aradan altı ay kadar geçmişti, ben Hülya Kadir’den boşanacak diye beklerken, karım beklediği lüks hayatı yaşatamadığımı bahane ederek benden boşandı. Yani ikinci evliliğim de bitmiş ve yalnız kalmıştım.
Yalnız olduğum için de Kadir’lere gidemiyordum. Ama Kadir bana bazı akşamlar rakı içmeye geliyordu. Kadir çakırkeyf olunca Hülya ile devamlı tartıştıklarından bahsediyor, ben de Hülya’yı düşünüp hayal kuruyordum. Hülya aklıma geldikçe yarağım kalkıyor, kuduruyordum…
Yine bir gece Kadir bana rakı içmeye geldi. Zaten geldiğinde çakırkeyfti, mahalledeki biranede demlenip gelmiş. Benle de rakı içince iyice kafayı buldu ve konuyu yine karısına getirdi. Karısının seks hastası olduğunu ve sekse doymadığına kadar anlattı.
Kadir bunları anlatırken benim içim gidiyordu. Birkaç dubleden sonra Kadir iyice zom olmuş, nerdeyse sızmak üzereydi. Tuvalete gitmek için ayağa bile kalkamadı. Kalkmasına yardım ettim, yalpalaya yalpalaya tuvalete gidip geldi.
Vakit gece yarısını çoktan geçmişti. Kadir daha içmek isteyince,
“Yeter bu kadar, hadi seni evine götüreyim de yat uyu!” dedim. Koluna girdim karşıya götürdüm, zile bastım. Kapıyı gecelikle açan Hülya,
“Aaa, Şahin abi, ne oldu buna, bu ne hal?” dedi. Ben de,
“Sorma, bugün çok efkarlıydı, rakıyı fazla kaçırdı!” dedim. Hülya,
“Abi gücüm yetmez, yardım et yatağa yatıralım şunu!” dedi.
“İyi tamam!” dedim, bir elim Kadir’in kolunda, bir elim belindeydi. Hülya da öbür koluna girince kollarımız birbirine temas etmiş, bu durum bile yarağımın kalkmasına ve eşofmanımın önüne çadırı kurmaya yetmişti.
Birlikte Kadir’i yatak odasına götürüp yatağa sırt üstü yatırdık. Hülya önce Kadir’in gömleğini çıkarttı, tabii ben de yardım ediyordum.
Sıra pantolonuna geldi, Kadir’in ayakları aşağı sarkık durumda yatıyordu. Hülya Kadir’in kemerini çözdü, pantolununu aşağı doğru çektiğinde küloduyla birlikte sıyrıldı ve Kadir’in küçücük siki göründü, başparmağım kadar anca vardı. Hülya ile göz göze geldik,
“Ay çok özür dilerim abi!” deyip Kadir’in külotunu geri yukarı çekti. Ben de Kadir’in ayaklarını kaldırıp yatağın üzerine koydum ve
“Ben gideyim!” deyip dış kapıya yöneldim. Hülya arkamdan gelip kolumu tutarak,
“Gitme, bir kahve yapayım!” dedi, koluma girip beni mutfağa götürdü. Kahveyi ocağa koyarken eli ayağı titriyordu, artık birşeylerin olacağını anlamıştım. Zaten Hülya kahve yaparken gecelikten belli olan tanga külotlu götüne bakmak yarağımı yeniden kaldırmıştı.
Kahveyi getirdi. Çok yakın oturmuştu, dizi dizime değiyordu ve titrediğini hissediyordum. Benim de ondan kalır halim yoktu, üstelik yarağım çadırı kurmuş dışarı çıkmak için çırpınıyordu. Kahvemi içip,
“Ben gideyim artık!” diyerek kalktım. Hülya da kalktı ve önümdeki kurulu çadıra bakıp gülümseyerek,
“Bu halde gitmene gönlüm razı olmaz!” deyip eşofmanımın üstünden yarağımı kavradı. Ben artık durur muyum, ensesinden çekerek dudaklarına yumuldum. Dillerimiz birbirini kırbaçlar gibi emişiyorduk. Elimi amına atmamla,
“Oohhh!” diyerek bir nefes aldı. Külodu sırılsıklamdı. O da halen eşfofanımın üstünden yarağımı okşuyordu. Ayakta biraz yiyiştikten sonra,
“Kadir uyanır, ayıp olur!” dedim. Hülya ise,
“O normalde bile uyanmaz, bir de içmiş ki boğazını kessen uyanmaz!” deyip tekrar dudaklarıma yumuldu.
Mutfakta biraz daha yiyiştikten sonra elimden tutup salona götürdü. Çekyatı açtı ve geceliğini çıkardı, üzerinde bir külot bir sütyen kalmıştı. Aylardır arzuladığım kadının vücudu yarı çıplak halde karşımdayadı.
“Harika vücudun var Hülya, çok seksi ve güzelsin!” diye iltifat edip öpmeye devam ettim.
Hülya elini bu sefer eşofmanımın içine daldırmış sonra da boxerimin içine sokmuş yarağımı sıvazlıyordu. Sütyeninin kopçasını açarak o muhteşem memelerini çıkartıp emmeye başladım.
Meme uçları şişmiş, kiraz gibi olmuştu. Ellerimi de belinden aşağıya indirmiştim, götünün yanaklarını okşuyordum. Hülya zevkten inliyordu…
Hülya’yı sırt üstü yatırdım, ayak tarafına geçip külotunu sıyırdım.
“Offf, bu ne güzel am, tertemiz, tam yalamalık. Ulan Kadir bu am yalanıp sikilmez mi!” dediğimde, Hülya,
“O bu amın kıymetini bilmiyor, bu am senin artık, istediğin kadar yala sik!” dedi. Klitorisine yapıştım, dilimi am deliğine sokup yalıyordum. Hülya da yarağımı yalamak isteyince hemen soyunup 69 pozisyonuna geçtim.
Yarağımı ağzına alıyor, taşaklarıma kadar deli gibi yalıyordu. Ben de amını yalamaya devam ediyordum, klitorisini emiyor, dilimi amına sokuyordum, ellerim de boş durmuyor, götünün yanaklarını yoğuruyordum.
Amı zevkten iyice sulanmış, suyu ağzıma akıyor, hepsini yalayıp yutuyordum. Hülya kendinden geçmiş, yarağımı yer gibi emiyordu. Bir anda çığlık atarak bacaklarını kastı, amı daralıp dilimi sıkarak titreyip orgazm oluyordu.
Nerdeyse bir dakika kadar sürdü bu titremeleri. Sonra yavaş yavaş kendini bırakmaya başladı. O kadar karı sikmiştim, ama bu kadar şiddetli orgazm olanı ilk defa görüyordum ve çok hoşuma gitmişti.
Hülya beni kendine çevirdi, iki eliyle yüzümden tutarak dudağımdan öptü. Gözlerime baygın baygın bakıyordu, belli ki çok mutlu olmuştu. Ama ben halen o güzelim amına girmemiştim.
Dudaklarını, çenesini, gıdığını, kulak memelerini emiyordum. Hülya tekrar kıvranmaya başladı. Memelerine indim, memelerini öpüp, okşuyor, mıncıklıyordum. Yarağım da ıslak amının üzerine sürtünüyordu. Hülya zevkten tekrar kudurmuştu, beni kendine çekip kulağıma,
“Hadi aşkım, yarağını içimde hissetmek istiyorum. Ama yavaş gir, canımı acıtma!” dediğinde yarağımın büyüklüğünden gözünün korktuğunu anlamıştım.
Yarağımın kafasını am dudakları arasına yerleştirip önce aşağı yukarı sürttüm, sonra başını am deliğine hafiften bastırdım. Beni sıkıca kucaklamış, dudakları boynumdaki kaslarıma yapışmış, hafiften ısırıyordu.
“Hazır mısın aşkım?” diye fısıldadım. Dişlediği yeri bırakmadan kafasını evet anlamında salladı. Birden yarıya kadar geçirdim. Çığlık atmamak için dişlediği yeri bırakmıyordu.
Biraz daha yüklenip köküne kadar soktuğumda ise iyice dişlerini geçirmişti boynuma. Benim de canım yanıyordu, ama bu daracık isterik amı sikmek daha zevkliydi. Yavaş yavaş çekip tekrar giriyordum. Dişlediği yeri bırakıp derin bir,
“Oohhhh!” çekti, ardından, “Aşkım, sakın biriyle evlenme, bundan sonra ben varım, sana karılık yaparım!” dedi.
“Tamam, bundan sonra ben de senin kocanım!” deyip amına girip çıkmaya devam ettim. Hülya zevkten inliyor, yarağımı geri çekip tekrar soktuğumda amını iyice öne çıkarıp daha da derinlere girmemi sağlıyordu.
Birden ayaklarını belimin üzerinden bağladı. Dudaklarımı kemirir gibi öperek, vücudumu iyice kendine yapıştırarak yine titremeye başladı. Orgazm oluyordu. Amı daraldı, amı yarağımı içinde vakum varmış gibi emiyordu.
“Hadiii, sen de gel, doldur döllerini amıma!” deyince ben de hırıldayarak boşalmaya başladım. Aynı anda gelmenin zevkini yaşıyorduk. Bütün ağırlığımla üzerine yığıldığımda Hülya halen titriyordu.
Yavaş yavaş kolları yana düştü, ben de yarağımı amından çıkarıp yanına devrildim. Kolumun üzerine yatırdım, o da yüzünü göğsüme koydu. Göğsümün her tarafını öpüyor, kokluyor, teşekkür ediyordu.
Bir süre öylece yattık. Öpüşüp elleşiyorduk. Elinin birini aşağı kaydırarak yarağımı tekrar okşamaya başladı. Az sonra elinde taş gibi olmuştu yarağım. Aşağı inerek yalamaya başladı, ben de sırtını ve bacaklarını okşuyordum.
Memelerini bacaklarıma sürtüyor, yarağımın başından taşaklarıma kadar yalıyordu. Sonra yukarı kaymaya başladı, yarağımın dibinden dilini hiç çekmeden göbeğime, göğüslerime ve boynuma gelmişti. Kulağıma,
“Seni seviyorum kocacığım!” diyerek dudaklarıma yapıştı.
“Ben de seni seviyorum karıcığım!” dedim.
Amı göbeğime gelecek şekilde üstüme yatmıştı, az aşağıya kayıp yarağımı amının dudakları arasına alarak sürtünmeye başladı. Götünü ve belini kullanarak bir yukarı bir aşağı hareket ediyordu.
Sonra ellerini göğsüme koyarak oturur vaziyete geldi, bir eliyle yarağımı kavrayıp ateş gibi yanan amının deliğine hizalayıp yavaş yavaş oturmaya başladı. Bacakları yanlarımda, diz çökmüş vaziyetteydi.
“Orospu, beni mahvediyorsun!” dememle dibine kadar oturdu, klitorisi yarağımın dibinde aramızda sıkışmıştı. Orospu kelimesi onu çılgına çevirmişti, deli gibi oturup kalkmaya başladı.
Ben de boş durmuyor memelerini avuçlayıp yoğuruyor, alttan da pompalayarak sikilmesine yardım ediyordum. On dakika sonra artık bitmek üzereydi, bunu anlayabiliyordum, orgazm olacağı zaman kendinden geçiyordu.
Yine klitorisini aramızda sıkıştırarak iyice oturdu, götünü dairesel çevirmeye başladı. Yarağım amının iç kısmının her yerine sürtünüyor, sürtündükçe de ayrı bir zevk veriyordu. Beni de mutlu edebilmek için elinden geleni yapıyordu.
“Orospuuuu, bitirdin beni, fahişe, kaltak!” diyerek memelerine iyice asılıyordum. Yine çıldırtmıştım onu, göğsümdeki elleri yumulmaya başladı, tırnaklarını batırıyor, bir kedi gibi tırmalıyordu.
Yine titremeye başladı, amı daraldı, sanki yarağımı içeriden emiyordu, öyle bir orgazm oluyordu ki, bütün vücudu kasılıyor, titriyordu. Amının daralıp vakumlamasına ben de dayanamadım ve içine fışkırtmaya başladım. Döllerimi içinde hissettiğinde,
“Canım benim!” diyerek memelerini göğsüme değdirerek dudağımdan öpüp üzerime yığıldı. Beş dakika kadar öylece kaldıktan sonra biraz da yan yana yattık, birer sigara içtik. Vakit gecenin dördü olmuştu, birbirimizin telefon numarasını kaydedip ben evime geçtim.
Ertesi gün akşama kadar uyumuşum ki kapımın ziliyle uyandım. Kapıyı açtım, Kadir, elinde bir tepsi ile içeri girdi. Bir tabak et sote, yanında pilav, salata,
“Bunu Hülya gönderdi!” dedi. Teşekkür edip mutfağa koydum, salona geçtik oturduk.
“Yemek getirmene hiç gerek yoktu!” dedim.
“Hülya ısrar etti!” dedi ve aralarında geçen konuşmayı anlattı,
“Şahin abi yalnız kaldı, yemek yapmayı becerebiliyor mu bari, yazık adama, sen hiç sordun mu?” demiş. Kadir de
“Yok hiç aklıma gelmedi!” demiş.
“Sen nasıl adamsın, neredeyse her akşam gidip yeyip içiyorsun, ortalığı da öylece bırakıp geliyorsun!” diye çıkışmış.
“Yahu ben ne anlarım ev işlerinden, o kadar düşünüyorsan git temizle!” demiş. Hülya da,
“Giderim temizlerim, o benim abim!” deyip yemeği göndermiş. Ben rakı hazırlıyordum ki, Kadir,
“Ben bugün içmesem, dün çok kaçırmışım, başım ağrıyor!” dedi. Ben de ona kahve yapıp getirdim verdim. Bana,
“Yarın gündüz evde misin?” diye sordu.
“Yok, gezmeye gideceğim, akşama anca gelirim, niye ki?” dedim.
“Yedek anahtarın varsa ver bari, yarın Hülya bir temizlik yapsın!” Ben dünden razıydım, ama biraz naz yaptım,
“Gerek yok be, ben hallediyorum!” dedim. Kadir ısrar edince, “İyi, tamam!” dedim.
Kadir pijamamın yakasından göğsümdeki tırmalanmış yerleri görmüş.
“Hayırdır kavga mı ettin, bu ne böyle?” deyip pijamamın yakasını iyice ayırdı. Tabii boynumdaki ısırığı da gördü ve
“Bu ne yaa?” diyerek güldü. Kendi karısının yaptığını bilmiyordu gavat, ama bir kadının yaptığını anlamıştı.
“Sorma, dün seni eve bıraktıktan sonra biraz dolaşmak için dışarı çıktım. Eskilerden tanıdığım bir orospu vardı, ona denk geldim, orospu çok isterik, doymuyor!” dedim.
“Belli zaten, baksana seni yemiş bitirmiş!” deyip güldü. Kahvesini bitirince yedek anahtarı da alıp gitti. Yarım saat sonra Hülya’dan mesaj geldi,
“Aşkım, yarın sabah Kadir işe gidince orospun temizliğe geliyor, haberin olsun!” deyip öpücük emojisi göndermiş.
“Gel bakalım orospu, bekleyeceğim!” yazıp patlıcan emojisi gönderdim…
Hülya dediği gibi ertesi gün sabah Kadir’i işe gönderip geldi. İçeri girince sinsice gülümseyerek,
“Kadir anlattı, demek dün orospuya gittin ha?” dedi. Ben de pijamamın yakasını açıp,
“Evet, orospu beni bu hale getirdi!” deyince gülüştük. Direkt yatak odama geçip sikişe başladık.
Sonraki günlerde Hülya işi daha da ilerletti. Artık Kadir evdeyken bile canı yarak isteyince,
“Şahin abiye şu kurabiyeleri, börekleri verip geleyim!” diyerek gelip hızlı bir sikişten sonra gidiyor.
Hülya eskiye nazaran çok daha mutlu, cıvıl cıvıl bir kadın oldu.
Kadir’in bu kadar kör olmasına şaşırıyorum, belki de ilişkimizi biliyor ve ses çıkartmıyor gavat…
Hülya ile fırsat buldukça sikişmelerimizin haricinde haftada iki sefer kendi evi gibi benim evi de temizlemeye geliyordu. Tabii temizlik bahaneydi, rahat rahat saatlerce sikişiyorduk.
Hatta o günlerde akşam yemeğini de benim evde yapıyor ve akşam Kadir işten geldiğinde akşam yemeğini üçümüz benim evde yiyorduk. Sanki Hülya ile ben karı kocayız da Kadir de komşumuz gibi bir hava oluyordu…
Bir cuma öğleden sonra Hülya gelmiş, bir posta sikiştikten sonra yine bende yemek yapıyordu. Yemeğin yanında meze türü şeyler de hazırladı ve
“Bu akşam ben de içeceğim, seninle kadeh tokuşturmak istiyorum!” dedi. Ben de Kadir’i mesaisi bitmeye yakın aradım,
“İşten çıkınca direkt bize gel, yemeği bizde yiyeceğiz!” dedim.
Kadir akşam geldi, Hülya yemekleri servis yaptı. Bu arada ben de rakıları dolduruyordum. Hülya’nın da bardağını uzatıp doldurttuğunu gören Kadir şaşırmıştı,
“Hayırdır Hülya, sen sadece düğün veya özel günlerde bir iki kadeh içerdin?” dedi. Hülya da,
“Bugün canım size eşlik etmek istedi, hadi beyler, şerefe!” deyip kadehini kaldırdı, biz de kaldırdık. Hülya tek yudumda bardağı yarı etmişti, ben,
“Hoop hop, ne oluyor, yavaş git, böyle içersen yerlerde sürünürsün!” dedim, hep birlikte güldük. Yemeğimizi yeyince mutfaktan kalkıp salona geçtik.
Ben ortam biraz neşelensin diye telefonumdan oyun havalarından oluşan bir playlist buldum ve sesi müzik setine aktardım. Müzikle birlikte ortam daha da güzelleşti. İkinci bardaklar bittiğinde Hülya iyice çakır keyif oldu. Bu arada playlistteki müzik otomatik olarak oryantale geçti. Hülya yerinde duramıyordu, Kadir’e,
“Hadi oynayalım!” dedi. Kadir de, “Ben ne anlarım oryantalden be, sen oyna!” dedi. Hülya kalktı ve salonun ortasında başladı döktürmeye.
Bu nasıl bir oryantal oynamak? Kadın dansözlere bin basardı. Vücudu elektrik çarpmış gibi titriyor, göğüsleri, beli, götü hepsi ayrı ayrı oynuyordu. Göğüsleri askılı bluzundan fırlayacak gibi oluyordu. Biz Kadir’le pür dikkat seyrediyorduk.
Hülya oynayarak bir ara Kadir’e yaklaştı, sırtı Kadir’e dönük, geriye doğru eğildi, yani dansözlerin bahşiş alma pozisyonuydu. Sonra geldi aynısını bana da yaptı. Ben cebimden para çıkartıp memelerinin arasına sıkıştırdım ve
“Harikasın Hülya!” diye iltifat ettim.
Hülya sonra oynayarak yine ortaya gitti, zaten kısa olan eteğini hafiften yukarı çekti, diz üstü yere oturdu. Bembeyaz bacakları ortaya çıkmıştı. Belini kırarak geriye yatarak her tarafını titretip kıvırıyordu.
Kıvırdıkça eteği iyice sıyrılıyor ve tangası görünüyordu. O anda Kadir olmasaydı Hülya’yı o pozisyonda sikmeyi çok isterdim. Neyse, ortantal müzik bitince Hülya da oyunu bitirdi, gelip yerine oturdu. Memelerinin arasındaki parayı çıkarıp Kadir’e göstererek,
“Senin gözünde hiç mi değerim yok, sen de taksaydın, zaten geri verecektim!” diyerek Kadir’i utandırdı. Ben hemen lafa girdim,
“Ya adamın aklına gelmemiştir, sanki sürekli dansöz mü oynatıyor!” dedim. Kadir sevindi bu lafıma ve
“Ne anlarım ben bu işlerden, hayatımda hiç dansöz görmüşlüğüm var mı ki!” dedi. Hülya parayı bana uzattı. Ben alıp tekrar memelerinin arasına soktum ve
“Sakın bir daha bunu yapma, içimden geldi!” dedim. Hülya bardağını uzatıp,
“Şahin abi, benim bardağım boş, nasıl sakisin?” dedi. Ben de,
“Yeter, fazla kaçırma!” dedim.
“Koy be abi, bugün içip sarhoş olmak istiyorum!”
Kadir’e baktım ne yapayım gibisinden, Kadir kafasıyla onay verince doldurdum. Kadir’in bardağını da doldurmak istediğimde bardağın ağzını eliyle kapattı ve
“Benim için yeter bu kadar, sabah erken kalkacağım, Veli abiyle balığa gideceğiz!” dedi. Veli abi dediği kişi bizimle aynı kattaki diğer komşumuz oluyor.
“Aslında gidip yatmam lazım! Uykumu alayım. Yoksa saatin alarmını bile duyamam.”
“Oldu mu yani, daha yeni başladık, saat daha 23:00!” dedim. Hülya bana kaş göz ediyor, bırak gitsin diye. Ben de numaradan üzülmüş gibi,
“Peki sen bilirsin Kadir, ama ne güzel içiyorduk!” dedim.
“Ya siz devam edin keyfinize bakın, bu eğlenceyi bozmak istemiyorum!” deyip kalktı. Ben Kadir’i kapıya kadar eşlik edip uğurladım.
Ben kapıyı geri kapatır kapatmaz Hülya koşarak gelip boynuma sarıldı ve koridorda öpüşmeye başladık. Götünün yanaklarını avuçladım ve
“Amına koyduğumun orospusu, o ne biçim oryantal oynamaktı öyle, ne biçim figürlerdi onlar, çıldırttın beni, tangana kadar gördük, seni o an oracıkta sikmek istedim ama Kadir var diye yapamadım!” diyerek memelerini boynunu öpüyordum.
Koridorda biraz yiyişip elleştikten sonra salona geçtik. Hülya bardağından iki yudum aldı ve
“Aşkım, senin dansözün sana istediğin figürü yapar, şu parçayı tekrar bul!&
amp;quot; dedi.Ben istediği o oryantal parçayı bulmaya çalışırken Hülya,
“Bir dakika bekle!” deyip yatak odama gitti. Az sonra geldiğinde tamamen soyunmuş, ama tişörtünü beline bağlamış halde geldi. Bu arada ben de o müziği bulup başlattım. Hülya hemen oryantale başladı. Aman Tanrım, nasıl da kıvırıyor, anlatılamaz.
Benim yarak anında kalktı tabii. Zaten Hülya oynarken bana yaklaşıyor, ben de bazen memelerini elliyor, bazen amını avuçluyor, bazen de götüne tokat atıyorum. Bu yaptıklarımdan Hülya da zevk alıyordu, amı iyice ıslanmış, suları elime geliyordu…
Hülya aynı figürü yine yaptı, dizlerinin üzerinde belini kıvırarak geriye yatarak oynuyordu, ama bu sefer külotsuzdu. Bana,
“Aşkım demin Kadir vardı sikemedin, ama şimdi bu am senin!” diyerek sikmem için davetiye çıkarıyordu. Durur muyum, bir çırpıda çırılçıplak soyundum, zaten yarağım kazık gibi duruyordu.
Hülya o pozisyondayken memelerini, göbeğini yalayarak amını avuçlamaya başladım. Hülya da zevke gelmiş inliyordu. Geriye doğru kaykıldığı için amı iyice daralmış parmağım bile girmiyordu. Onu bu pozisyonda sikmeliydim, Hülya da bunu istiyordu.
Dizlerimin üzerinde yanaştım, dizlerini biraz araladım. Yarağımı kökünden kavradım, yarağımın başını sürterek amının suyuyla iyice ıslattım. Yarağımla klitorisine şap şap vuruyordum. Hülya iyice sabırsızlanmış,
“Hadiiiii, sik şu orospu dansözünü!” diye kıvranıyordu. Yarağımın başını am deliğine denk getirip Hülya’nın üzerine doğru yükselerek bastırdım ve zorlayarak yarıya kadar girdim. Hülya,
“Ahhh!” diye bir çığlık attı.
“Ne oldu orospu?” dediğimde,
“Bir şey olmadı aşkım, sanki bekaretimi veriyormuşum gibi hissettim. Sok hadi, sik beni!” dedi.Bir kez daha bastırıp yarağımı köküne kadar soktuğumda, “Ohhhh!” diye inledi. Sikmeye başladığımda,
“Demin beni böyle mi sikmek istemiştin aşkım?” dedi.
“Evet, aynen böyle!” deyip sikmeye devam ettim.
Yaklaşık on dakika sonra Hülya’nın vücudunun heryeri kasılmaya başladı. Orgazm oluyordu. Amı, içindeki yarağımı vantuz gibi emmeye başladı. Ben de dayanamayıp döllerimi amının derinliklerine boşaltmaya başladım…
Öylece kala kaldık, ağrlığımı vermiyordum, Hülya altımda pelte gibiydi, dizleri acımıştı. Yarağım içinde küçülünce amından çıktım. Ayağa kalkıp belinden tutarak Hülya’yı da kaldırdım. Hülya halen kendine gelememişti. Koltuğa yanıma oturttum ve
“Harikaydın orospu dansözüm!” dedim. Hülya da,
“Aşkım sen benden daha iyiydin, bir am bu kadar güzel mi sikilir ya? Sen sikerken dünyam değişiyor, sanki bulutların üzerindeymişim gibi hissediyorum kendimi!” diyerek dudaklarımı öptü…
Öpüşüp elleşerek, sohbet ederek, birbirimize iltifatlar ederek birer duble daha içtik. Hülya bu arada elleyerek yarağımı yeniden kaldırınca Hülya’yı kucakladığım gibi yatak odama götürdüm. Yatakta rahat bir şekilde bir kez daha sikiştik.
Bu arada saat gecenin üçü olmuştu. Kadir balığa gidecekti ve bildiğim kadarıyla balığa erken gidilirdi. Kadir saatini kaça kurdu bilmiyordum, ama uyandığında Hülya’nın yanında olmadığını görürse kızabilirdi. Onun için Hülya’yı göndermem gerekiyordu.
Hülya’nın giyinmesine yardım ettim, saçı başı düzeltmeye çalışsam da halen dağınıktı. Hülya sarhoş olduğu için dairelerinin kapısından girene kadar yardım etmeliydim.
Ben sadece bir şort giydim, gecenin bu saatinde gören kimse olmaz diye rahattım. Hülya’nın beline sarılarak koluna girdim. Benim daireden çıktık. Hülya’ların daireye yöneldiğimiz anda Veli abilerin dairesinin kapısı usulca açıldı.
Kafamı o tarafa çevirdim ki, Veli abinin karısı Fatma hanım, kapıyı hafif aralamış bize bakıyordu. Ama Hülya onu görmedi. Ben biraz paniklemiştim, Hülya’dan anahtarı alıp aceleyle kapısını açtım, aceleyle içeriye soktum. Hülya,
“Aşkımmmm, ben doymadımmmm!” deyip beni öpmeye çalıştı. Ama ben hemen anahtarı Hülya’ya verip kapıyı çektim.
Geri kendi daireme geçmek için döndüğümde Fatma hanım demin aralık olan kapısını biraz daha açmıştı ve kapının ağzında tül bir gecelikle dikiliyordu.
Göz göze geldiğimizde (Sizi yaramazlar!) der gibi kafasını sağ sol yaptırdı ve (Siz görürsünüz!) dercesine de işaret parmağını göstererek dudaklarını büzüp kafasını aşağı yukarı salladı.
Ben de boynumu yana büküp (Lütfen yapma!) der gibi acı acı bakarak daireme girdim.
Ama içime de bir korku düşmüştü, acaba Fatma hanım birilerine anlatır mı diye. Hadi ben bekar bir erkeğim, ama Hülya çok zor durumda kalırdı.
Sonra düşündüm de, Fatma hanımın gecenin bu saatinde, hem de gecelikle kapıya çıkıp bizi öyle görmesi tesadüf olamazdı. Büyük bir olasılıkla durumu çoktan anlamış ve günlerdir bizi takibe almıştı.
Fatma hanım Hülya ile ikimizi inkar edemeyeceğimiz bir şekilde yakalamıştı. O gece gözüme uyku girmedi, sabahı zor ettim. Kadir’in Veli abiyle erkenden balığa gittiğini bildiğim için sabah 09:00’da Hülya’yı aradım, ama açmadı.
Dün gece içtiği için halen uyuyor olmalıydı. Beş dakikaya bir arıyordum, ama açmıyordu. Nihayet bir iki saat sonra Hülya beni aradı ve
“Hayırdır aşkım, çok aramışsın, birşey mi oldu?” diye sordu. Ben durumu izah ettim, Fatma hanımın bizi dün gece gördüğünü ve başımızın belada olduğunu anlattım ve
“Yani haberin olsun, hazırlıklı ol canım!” dedim. Hülya,
“Yaaa?” diyerek panikledi. Ben de,
“Sakin ol, bakalım Fatma hanımın tavrı ne olacak!” dedim ve telefonu
kapattım.Sonradan Hülya’dan öğrendim, ben telefonu kapattıktan sonra Hülya giyinip kahvaltısını yapmış. Sonra ağzını aramak için Fatma hanımı kahve içmeye davet etmiş. Fatma hanım da,
(İsabet oldu, ben de sana gelecektim zaten!) demiş. Kahveleri içerken Fatma hanım lafı dolandırıp mevzuya girmiş,
(Bak Hülya, Şahin’le olan ilişkini biliyorum. Hiç inkar etmeye kalkışma. Epeydir sizi gözlemliyordum ve dün gece de gözlerimle gördüm!) demiş. Hülya kızarmış, ağlamaklı bir şekilde,
(Abla lütfen kimseye anlatma!) demiş. Fatma hanım da biraz yüklenmiş konuya. Hülya iyice bocalamaya başlayınca, Fatma hanım,
(Şahin’de ne buluyorsun da kocanı aldatıyorsun Hülya?) diye sormuş.
(Abla madem biliyorsun, açık konuşacağım. Kocamdan istediğim ilgiyi göremiyorum, ayda bir beraber oluyoruz, ben de bir kadınım, benim de isteklerim var, Şahin benim hayatıma renk kattı, kadın olduğumu anladım!) demiş. Fatma hanım,
(Seni çok iyi anlıyorum Hülya, kocasını aldatan tek kadın sen değilsin, çevremde birçok kadın var kocasını aldatan. Yani açıkcası Veli de senin kocan gibi, ayda bir yapar, onda da oldu bittiye getirir, bense orgazm olmaya hasret kaldım. Ben de fırsatını bulsam Veli’yi aldatacağım, ama güveneceğim bir erkek yok!) demiş. Hülya,
(Abla seni anlıyorum. İşte Şahin de benim için tam bir erkek, her seferinde üç dört sefer orgazm oluyorum. Lütfen herşey aramızda kalsın, sen benim biricik ablamsın!) demiş.
Fatma hanım biraz yumuşayıp lafı paylaşıma getirmiş ve
(Hülya’cığım sizi çok kıskanmıştım ve herkese de anlatacaktım. İyi ki seninle konuşmuşuz. Şahin’i ben de arzuluyordum ve birçok kez kendimi göstermeye çalıştım. Bu yüzden de dün gece sizi yakalamış oldum. Bu konular kesinlikle aramızda kalacak, ama üçümüzün arasında kalacak!) demiş. Hülya sevinçten,
(Ablam benim, seni çok seviyorum!) diyerek boynuna sarılmış, yanaklarından öpmüş. Fatma hanım,
(Yalnız bir isteğim olacak ve bu isteğimi geri çevirmeyeceksin Hülya!)
(Ablacığım sen iste yeter ki, ne istersen yaparım!)
(Şahin’i arada bir ben de istiyorum!) Hülya biraz bozulmuş,
(Bilmem ki abla, nasıl olur?)
(Sen bilirsin, ben şu an çıkar giderim, artık sen karar ver!)
(Peki abla, ama Şahin bu duruma ne diyecek? Kabul eder mi ki?)
(Eder eder, erkek milleti bulduğu amı kaçırır mı sanıyorsun?)
(Tamam ablacığım, sen nasıl istersen, ben Şahin’e söylerim, yeter ki duyulmasın! Birer kahve daha içerek bunu kutlayalım!)
(Tamam kız sen beni kırmadın, ben de seni kıramam, yap kahveleri orpospu!) deyince gülüşerek birbirlerine sarılmışlar…
Kahveleri içtikten sonra Hülya lavaboya gitmek için izin istemiş ve hemen bana mesaj yazmış,
(Aşkım, Fatma abla şu anda yanımda, konuşuyoruz, korkulacak bir şey yok, sonra anlatırım!) diye. Mesajı okuyunca rahatlamıştım. Fatma hanım saatine bakıp,
(Hülyacığım, kocalarımız balıktan saat 19:00’dan önce gelmez, hemen Şahin’le konuş, bana haber ver, bugünü değerlendireyim!) demiş ve evine gitmiş. Hülya hemen bana geldi, herşeyi anlattı ve
“Yani işin özü, Fatma abla seninle sikişmek istiyor, hem de bugün!” dedi. İçimden tabii çok sevindim bu habere, ama belli etmemek için,
“Olur mu yaa, sen varken ben başka kadın siker miyim hiç!” diyerek naza çektim kendimi.
“Aşkım sus payı olarak kabul ettim, başka çarem yoktu. Fatma abla haber bekliyor, ben gidip haber verince buraya gelecek, lütfen pot kırma, elinden geleni yap!” diyerek gitti.
Az sonra Fatma hanım kapımı çaldı. Ben mutfakta hazır kahve yapmış içiyordum. Açtım kapıyı, Fatma hanım duşunu almış, heryerini gıcır gıcır yapmış, kokular sürünmüştü.
“Buyrun içeriye Fatma hanım!” dememle içeri daldı, terliklerini içeride çıkarttı. Mutfağa yönlendirdim ve
“Fatma hanım kahve içer misiniz?” dedim.
“Hanım kelimesini bırak lütfen Şahin, sadece Fatma de! Kahveyi Hülya’da iki fincan içtim, ama seninkinden bir yudum alırım!” dedi, oturduk.
Uzattım fincanımı ve benim yudumladığım yerden içerek rujunu bulaştırdı ve geri verdi fincanı. Ben de rujunun iz bıraktığı yerden yudumladım. Olay gayet net idi, benimle sikişmek için gelmişti.
“Fatmacığım, ne güzel kokuyorsun, kokun da senin kadar güzel!” diyerek eğilip boynunu koklar gibi yapıp hafiften öptüm. Refleksle irkilir gibi yaptı, ne de olsa kocasından başka bir erkek öpüyordu.
“Teşekkür ederim canım!” dedi. Ben de kendime çekerek dudaklarına yapıştım. Fatma hanım hafif titrek şekilde karşılık veriyordu.
Ayağa kalktım, Fatma hanımı da kaldırdım, ayakta tekrar öpüşmeye başladık. İki elimle götünü avuçladım, kendime çekerek yarağımı amının üstünden göbeğine doğru bastırdım. Fatma hanım, “Immmm!” diyerek zevk aldığını belli ediyordu.
Biraz öpüştükten sonra elinden tutup yatak odama götürdüm. Bir çırpıda üzerinde na varsa yırtarcasına çıkarttım, sadece tangası kalmıştı.
Ben tamamen soyundum. Benim yarak çoktan kazık gibi olmuştu. Sanırım uzun zamandır kalkık yarak görmediği için olsa gerek,
“Aaa, bu ne böyle?” diyerek yarağımı avuçladı. Ben sarılıp boynunu kulak memesini emiyordum. Fatma hanım,
“Ohhhh canım!” diye fısıldıyordu. Yatağa sırt üstü yatırdım, öpmeye dudaklarından başlayıp boynundan memelerine indim, memelerini hem mıncıklıyor hem de ağzıma alabildiğim kadar alıp somuruyordum.
Oradan koltuk altlarına geçtim, yalıyor, nefesimi veriyordum. Fatma hanım kuduruyordu, zevkten dört köşe olmuştu. Oradan yalayarak göbeğine indim. Göbeğinden dilimi hiç kaldırmadan amına indim.
Tangasını çıkardım. Bu nasıl güzel bir amdı, sanki hiç doğurmamış, bembeyaz, kız amı gibiydi. Kıl tüy yoktu, kaymak gibi yapmıştı. Klitorisini yalıyor emiyordum, arada bir dilimi am deliğine sokuyordum.
Fatma hanım zevke gelmişti, amından şarıl şarıl zevk suları ağzıma doluyor, hepsini yalayıp yutuyordum. Saçlarımdan çekiyor yüzümü amına iyice bastırıyor, amını aşağı yukarı oynatarak daha güzel yalamamı sağlıyordu. Fatma hanım kendinden gecmişti,
“Şahin… Şahin… Ohhhh, çok güzel, ımmmm!” diyerek kasılmaya başladı. Titriyor, yüksek sesle inliyor ve orgazm oluyordu. “Ohhhh!” diyerek yarım dakika kadar da öyle titredi ve kendini bıraktı.
Vücudu hamur gibi olmuştu. Yüz üstü çevirip ayak bileğinden başladım yalamaya. Yalayarak yavaş yavaş yukarıya çıkıyordum. Baldırlarının iç kısımlarını okşuyor, götünün yanaklarını yoğuruyordum.
Dilimi amından göt deliğine kadar gezdirip yalıyordum. Fatma hanım yine zevkten kıvranıyordu. Yalayarak biraz daha yukarıya çıkıp belini, sırtını, omuzlarını öpüp yaladım. Ensesinden öpüp, kulak memesine nefesimi verekek,
“Çok tatlısın aşkım!” dedim. O da,
“Aşkım sen daha tatlısın!” deyip inlemeye devam etti.
Bu arada yarağım götünün yanakları arasından aşağıya kayıp amına değiyordu. Fatma hanım da götünü yukarı aşağı hareket ettiriyor, amını yarağıma sürttürüyordu. Sonra Fatma hanımı ve sırt üstü çevirdim, 69 olduk.
Ben klitorisini ve amını yalıyordum, Fatma hanım da benim yarağımı gövdesinden kavramış ağzına almaya çalışıyordu. Önce kafasını sonra da gövdesini yavaş yavaş almaya başladı.
Sikim ağzına büyük geliyordu ama yine de zorluyor, beni memnun etmek için hepsini almaya çalışıyordu. Ağzından çıkartıp nefes alıyor, sonra tekrar ağzına alıyor, emiyordu. Ben de,
“Aşkım amın çok güzel ve tatlı!” diyerek amını yalamaya devam ediyordum. Klitorisini emiyor, dilimi amının içine sokup çıkartıyordum. Fatma hanım yine,
“Immmm, ohhh, ımmm!” diyerek kasılıp titremeye başladı. Yarağımı zevkten gırtlağına kadar alıyordu. Bir kez daha orgazm olurken bende de dayanacak hal kalmamıştı, aynı anda ağzına boşalmaya başladım.
“Ohhh aşkım, harikasın!” diyerek bütün döllerimi boşalttım. Döllerimin yarısı direkt boğazından midesine inmiş, yarısı da ağzının içine dolmuştu ve hepsini o zevkle yuttu.
69 pozisyonunda birkaç dakika kaldık. Sonra doğrulup yanına uzandım, kolumun üzerine yatırdım. Bir elimle de memelerini okşuyordum. Fatma hanım başını göğsüme koymuş, göğsümdeki kıllarla oynuyordu. Biraz dinlenip kendimize gelince,
“Hadi aşkım, duş alıp birer sigara içelim!” dedim. Kalktık, birlikte duş aldık. Kurulanıp, ikimiz de çıplak halde salonda sigaralarımızı içtik.
Yan yana oturmuş iki sevgili gibiydik, devamlı öpüşüp elleşiyorduk… Çok geçmeden benim yarak tekrar kalkınca Fatma hanım elini atıp okşamaya başladı. Okşarken de,
“Karın anlatırdı da inanmazdım, gerçekten dediği kadar varmış. Ama biliyor musun, karın tam salakmış, ben olsam bu yaraktan asla vazgeçmezdim!” deyip gülümsedi.
“Boşver şimdi eski karımı, yeni karım sensin artık!” dedim. Biraz cilveleştikten sonra tekrar yatağa geçtik, başladık sevişmeye. Dudaklarından başladım öpmeye, öpüşerken memelerini avuçlayıp mıncıklıyordum. Memelerine indim, hem avuçlayıp hem de meme uçlarını emip yalıyordum. Fatma hanım,
“Ohhh aşkım, canım benim, bundan sonra bırakmam seni!” diyordu…
Aşağılara inerek amcığını yalamaya başladım. Aynı zamanda yanlardan ellerimi altına sokarak götünün yanaklarını mıncıklıyordum. Fatma hanım yılan gibi kıvranıyor, inliyor, amının zevk suyu akıyordu.
“Aşkım çok tatlı amının suyu!” dedikçe daha da kuduruyordu.
Kollarımdan tutarak yukarı çekti. Birbirimizin dudaklarını adeta kemiriyorduk. Öpüşürken belimi oynatarak yarağımı amının üzerinde yukarı aşağı sürtüyordum. Fatma hanım da beliyle aynı hareketi yapıyor, amını yarağıma amına sürttürüyordu… Kulağıma,
“Hadi aşkım, dayanamıyorum, seni içimde hissetmek istiyorum!” diye fısıldadı. Biraz doğruldum, yarağımı tutarak önce klitorisine şap şap vurdum, sonra da amının dudakları arasına sürttüm. Fatma hanım kudurmuş gibi,
“Hadi, ne olur, gir içime!” diyordu. Yarağımın başını am deliğine denk getirip yüklenmemle köküne kadar soktum, aynı anda Fatma hanımdan da, “Ahhhh!” diye bir çığlık geldi. Biraz hareketsiz bekledim.
Bu arada Fatma hanım omuzlarımı ve pazularımı okşuyordu. Yavaş yavaş içinde hareket etmeye başladığımda nefes nefeseydi. Bense boynunu ve kulak memesini emiyordum.
Biraz doğrulup hızlanmamla birlikte, “Ohhhh!” diyerek belini ve götünü kıvırmaya başladı. Fatma hanım iyice zevke gelmiş,
“Orospu Hülya haklıymış, doyulur mu bu yarağa! Immm!” diye inliyordu. Artık kudurmuş gibi sikişiyor ve yediği yarağın tadını çıkartıyordu. Boynuma sarılarak beni yine kendine çekti, dudaklarımı, boynumu kemiriyordu. Birden,
“Hadiiiii, dayanamıyorum artık, döllerini içime boşalt, doldur amımı!” diyerek yine orgazm olmaya başladı. Bana öyle bir sarılmıştı ki, nerdeyse nefesim kesilecekti. Onun bu denli yoğun orgazm olması beni de çileden çıkarttı, ben de boşalmaya başladım.
Boşalmam bitince üzerine yığılıp kaldım. İkimiz de nefes nefese kalmıştık. Birkaç dakika kadar öyle kaldık, sonra ben üzerinden kayıp yana devrildim. Yine koluma yatırdım. Gözlerimizi kapatmış, birbirimize sarılmış, rahatlamanın tadını sesszice çıkarıyorduk ki uyumuşuz…
Salondaki telefonumun çalmasıyla uyandım, kalkıp salona gittim. Baktım Hülya arıyor, hemen açtım. Hülya,
“Aşkım saat 18:30 oldu, Fatma ablaya baktım, evinde yok, hala senin orada mı?” dedi.
“Burada, hemen gönderiyorum!” dedim. Telefonu kapatıp Fatma hanımı uyandırdım. Fatma hanım duş bile almadan alelacele giyinip gitti…
O gittikten sonra ben duşumu aldım, giyindim. Markete sigara almaya gidecektim. Tam kapıdan çıktım ki Veli abi ve Kadir’le karşılaştım. Ellerindeki sepetlerde epeyce balık vardı.
“Ooo, balık avınız bereketli geçmiş!” dedim. Veli abi,
“Rakıyla balık ne gider ama, değil mi Şahin? Hanım temizleyip pişirsin sana da göndereyim!” dedi. Ben de,
“Hep birlikte gelsenize bana, benim evde pişirip yeriz. Rakı da benden olsun!” dedim, kabul ettiler.
“Ben sigara alıp geliyorum!” dedim, onlar evlerine girdiler. Marketten sigara ve rakı alıp eve döndüm.
Bir saat geçmeden karılarıyla birlikte geldiler. Temizlenmiş balıkları tepsiyle getirmişler. Kadınlar direkt mutfağa geçip fırına koydular tepsiyi. Yanına salata, meze falan hazırlıyorlardı.
O sırada biz erkekler de salonda rakılarımzı hafiften yudumlayarak sohbet ediyorduk. Hülya ve Fatma hanım mutfaktan bana bakıp bakıp fingirdeşiyor, göz kırpıyor, öpücük atıyor, aralarında fısıldaşıyorlardı.
Bir ara Fatma abla bana göstererek Hülya’nın memesini tişört üstünden birkaç kez avuçlayıp yalıyormuş gibi yapıp bıraktı. Ben daha şaşkınlığımı atlatamadan bu sefer de Hülya elini Fatma hanımın eteği üzerinden götüne attı, avuçlayıp bana göz kırptı.
Kocalarının sırtı mutfağa dönük olduğu için bu yaptıklarını sadece ben görüyordum, ama müthiş tahrik olmuştum…
Neyse, balıklar pişti, hep birlikte yedik, biz erkekler ikişer duble rakı daha içtik. Veli abi ve Kadir ertesi gün iş var diye fazla oturmak istemiyordu. Veli abi,
“Bize müsaade!” deyip kalkınca Kadir de kalktı. Fatma hanım da,
“Ohh ne ala! Yahu buraları böyle mi bırakacağız, ayıp olur!” dedi. Hülya da,
“Evet ya, ortalık darmadağın!” dedi. Ben,
“Önemli değil, ben hallederim!” dediysem de, Kadir,
“Şahin abi yarın evde misin?” diye sordu. Ben ne için sorduğunu anlamıştım,
“Yok, yarın sabahtan çıkacağım, çarşıda işlerim var, akşama anca gelirim!” dedim. Kadir de,
“Tamam o zaman, Hülya’da yedek anahtar var zaten, yarın sen çarşıdayken hanımlar gelir ortalığı toparlarlayıp giderler!” dedi.
Ben onay verince vedalaşıp hep birlikte gittiler. Ben de ortalığı öylece bıraktım, zaten uykum da gelmişti. Yarın olacakları düşünerek yattım uyudum.
Ertesi gün sabah ben saat 9:00 gibi uyandım. Duşumu alıp ocağa çay koydum ki Hülya aradı.
“Uyandın mı canım?” dedi.
“Evet canım, uyandım, çayı bile koydum!”
“Tamam, Fatma abla da yanımda, hemen geliyoruz!” deyip kapattı. Az sonra ellerinde kahvaltılıklarla geldiler. İçeri girip daire kapısını kapatınca sırayla dudağımı öpüp kırıta kırıta mutfağa geçtiler. Kahvaltı yapmamışlar, onun için evlerinden kahvaltılık bir şeyler de getirmişler. Ben kızdım,
“Burada birşey yok mu da getiriyorsunuz?” dedim. Fatma hanım da,
“Bundan sonra ikimiz de senin karınız, sana bakmamız lazım!” deyince gülüştüler.
Hep birlikte mutfakta kahvaltımızı yapmaya başladık. Ben,
“Dün akşam balık pişirirken yaptığınız o hareketler neydi öyle, kudurttunuz beni orospular!” deyip bir elimi Hülya’nın, diğer elimi de Fatma hanımın memesine attım. Fatma hanım ellerimi çektirip,
“Dur hemen azma, önce rahat rahat kahvaltımızı yapıp evi bir toparlayıp temizleyelim, akşama kadar vaktimiz var!” dedi.
Uslu uslu yaptığımız kahvaltıdan sonra bunlar evi toparlamaya mutfaktan başladılar. Ben de çayımı alıp salona geçtim. Tişört ve eşofmanlarla temizlik yaparlarken kırıta kırıta dört dolanıyorlardı mutfağın içinde…
Mutfakta temizlik bittikten sonra Hülya bana Türk kahvesi getirdi. Kahveyi verirken eğildiğinde memelerine gözüm takıldı. Hülya ile iki gündür sikişmemiştik. Verdiği kahveyi sehpaya bırakıp bileğinden tutup çektim.
Hülya kucağıma oturur vaziyette düştü. Hemen dudaklarına yumuldum. Hülya da acıkmış gibi beni öpüyordu. Elini yarağıma atıp kalktığını hissedince,
“Hadi sik beni!” dedi.
“Aşkım, Fatma hanım var, nasıl yapacağız?”
“Aşkım biz anlaştık, bugün benimsin. Kocalarımız sabah işe gidince Fatma abla bana geldi, uzun uzun konuştuk!” dediğinde ben şaşırmıştım. Fatma hanım,
(Şahin dün benimle sikişti, bugün sıra senin!) demiş. Benim yarak zaten kalkmış, kuduruyordum. Hülya’yı kucakladığım gibi yatak odama doğru götürdüm. Fatma hanım bizi yatak odama giderken gördü, fakat hiç istifini bozmadan sigarasını ve kahvesini içmeye devam etti.
Biz içeri girer girmez hemen çırıl çıplak soyunduk, yattık yatağa başladık sevişmeye. Hülya da boş durmuyor tam istekle karşılık veriyordu. Dudaklarından memelerine indim, adeta ısırıyordum. Hülya zevkten inlemeye, altımda kıvranmaya başladı.
Oradan amına indim, Hülya çoktan zevke gelmiş amının suları akıyordu. Dilimi amının içine sokuyor, klitorisini emiyordum. Klitorisini emerken de çenemle amına bastırıyordum. Hülya çıldırmış gibi saçlarımı yolarak kendine çekiyor, iyice amına bastırıyordu. Fazla dayanamadı, kasılarak orgazm olurken,
“Ohhhh, erkeğim, aşkııımmmm! Immmmm!” diyerek inliyordu. Bense kıvranmalarına aldırış etmeden amını yalamaya devam ediyordum…
Hülya yavaş yavaş kendini bıraktı pelte gibi yığıldı kaldı. Saçlarım halen elindeydi, yukarı doğru çekti beni ve memelerinin üzerine yatırdı. Kadının orgazmdan sonraki vücudu pamuk gibi oluyor, bu da çok hoşuma gidiyor.
Hülya ile yatmış dinlenirken gözüm dolabın aynasına kaydı ve kapıda bizi izleyen Fatma hanımı gördüm. Yatak odasına Hülya’yı kucağımda getirdiğim için kapıyı kapatmamıştık. Hülya’nın kulağına,
“Fatma hanım kapıda bizi gözetliyor!” dedim. Hülya hemen doğrulup, melodili bir şekilde,
“Fat-ma ab-laaa!” diye seslendi.
“Ya çok özür dilerim Hülyacığım, biliyorum sıra senindi bugün, ama o kadar güzel inliyordun ki dayanamadım!” Hülya elini uzatarak,
“Gel ablam, gel bu koç ikimize de yeter!” dedi.
“Kız gerçekten mi diyorsun? Zaten fena azdım sizi izlerken!”
“Gerçekten, gel ablam, boş ver sırayı, nasıl olsa akşama kadar bol bol vaktimiz var!”
Fatma hanım da bir anda soyunup yanımıza uzandı. Ben dün gece yatarken hayalini kurduğum şeyi şu an gerçekte yaşıyordum. O sevinçle iki kolumu açım, ikisini de kollarıma yatırdım.
Ben sırt üstü yatıyordum, ikisi de bana dönük, birer bacaklarını bacaklarımın üzerine attılar. Yarağım hi�� inmemişti, ikisi de dizleriyle yarağımı aralarında sıkıştırıp oynuyorlardı. İkisinin de birer eli göğsümde dolaşıyordu.
Demin Hülya orgazm olduğu için Fatma hanımla ilgilenmeye başladım. Dudaklarını öperken bir elimle de memelerini hamur gibi yoğuruyordum. Elimi amına attığımda amı çoktan sulanmış, zevk suları elimi vıcık vıcık etmişti.
İkisinin arasından aşağıya kaydım ve Fatma hanımın amını yalamaya başladım. Bir damlasını ziyan etmeden amının sularını yalayıp yutuyordum. Bir ara gözlerim yukarıya kaydığında şok oldum, ikisi dudak dudağa öpüşüyor, birbirlerinin memelerini okşuyorlardı.
Bunu görünce çılgına döndüm ve Fatma hanımın amını ısırasım geldi. Daha da iştahlı yalıyordum ki, Fatma hanım kasılarak titremeye başladı. Orgazm olurken,
“Ooohhh, canlarımmmm!” diye avazı çıktığı kadar bağırınca,
“Bağırma orospu, milleti başımıza toplayacaksın!” diye ikaz ettim, Hülya da anında elini Fatma hanımın ağzına kapatmıştı. Bir kadın bu kadar mı şiddetli orgazm olur, orgazm olurken Hülya’nın kemiklerini kıracak kadar sıkı sarılmıştı.
Bir müddet sonra Fatma hanım kendini saldı. Beni de yukarı çekip yine aralarına aldılar. O şekilde sessiz kalarak birkaç dakika kadar yattık. Fatma hanım göğsümün kıllarıyla oynayarak,
“Olamaz böyle birşey, ben bu yaşıma kadar böyle bir zevk yaşamadım!” deyince,
“İyi güzel de öyle bağırma orospu, alt ve üst komşuları düşün, hatta yandaki apartmandan bile duyacaklardı!” dedim.
“Duysunlarrrr, kimseden korkum yok!” dedi. Hülya da,
“Ne olur abla, kendini düşünmüyorsan beni düşün, kurban olayım!” diyerek boynuna sarılınca Fatma hanım,
“Tamam canım!” dedi. Biri sağımda öbürü solumda yatarlarken göğsümün üzerinde el ele tutuştular. Benim yarak bu arada inmiş pörsümüştü,
“Orospular kalkın birer sigara içelim!” dedim. Kalktık, üçümüz de çıplak vaziyette mutfağa geçtik, sigaraları yaktık. Ayakta dikilmiş sigaralarımızı içerken, ben,
“Fatmacığım lütfen birdaha bağırma öyle, duyulursa beni bırakın siz zor durumda kalırsınız!” dedim.
“Tamam, özür dilerim! Elimde olmayarak aldığım zevkten dolayı kendimi kaybettim, hayal bile edemeyeceğim bir şeydi bu!” Sonra da Hülya’ya dönüp,
“Bunda senin de payın çok Hülyacığım. Bundan sonra üçümüzün arasında kıskançlık ve sıra olayı olmasın, üçümüz sınırsızca herşeyi yaşayalım. Ne dersin?” dedi.
“Ablam çok haklısın, sen benim büyüğümsün, sen ne dersen ben varım. Biraz önce seninle yaşadığım olay benim de çok hoşuma gitti!” deyince, Fatma hanım Hülya’nın dudağında bir öpücük kondurdu. Ben de,
“Üçümüz daha çok zevkler yaşayacağız, yeter ki ağzınızı sıkı tutun. Yine de eskaza duyulur da başınıza iş açılırsa unutmayın ki arkanızda ben varım, hem de ölümüne. İkinizi de alır götürürüm, üçümüz birlikte yaşarız!” dedim. Fatma hanım,
“İşte erkek dediğin böyle olur, kadına huzur veriyor, kurban olurum canım benim!” diyerek boynuma sarıldı, dudaklarımı öptü. Sonra da Hülya’nın dudaklarına bir öpücük kondurup,
“Bundan sonra üçümüzün arasında sınır yok, bundan sonra herkes istediği gibi sevişip karşısındakini mutlu edecek!” dedi. Hülya da,
“Ablam benim, seni çok seviyorum!” deyince, Fatma hanım hemen Hülya’yı yüzünden tutup kendine iyice çekerek dudaklarına yumuldu, dakikalarca ateşli bir şekilde öpüştüler. Resmen vantuz gibi emiyorlardı birbirlerinin dudaklarını ve dilini…
Onları öyle görünce benim yarak hemen kalktı tabii. Öpüşmeleri bitip de Fatma hanım yarağımın kalkmış olduğunu görünce yarağımın gövdesinden tutarak, Hülya’nın da kolundan asılarak bizi yatak odama doğru çekmeye başladı. Odaya girince Fatma hanım bana,
“Aşkım, tamam sırayı ve sınırları kaldırdık, ama bugün ilgini ağırlıklı olarak Hülya’ya vereceksin!” dedi. Ben de,
“Tamam canlarım, siz paylaşmayı bildikten sonra hiç problem yaşamayız!” dedim ve yatağa geçtik. İkisine de sarılıp bir onun bir öbürünün dudaklarını öpmeye başladım. Beni sırt üstü yatırdılar. Dudakları ve elleri vücudumun her yerinde geziniyordu.
Ben henüz hiç boşalmamıştım, yarağım kemik gibiydi. Fatma hanım aşağıya inerek yarağımı ağzına alıp yalamaya başladı. Taşaklarıma kadar yalıyordu.
Ben de Hülya’yı çevirip amını ağzıma oturur şekle getirip yalamaya başladım. Çıldırmış gibi yalıyor, amını adeta kemiriyordum, Hülya’nın amından akan zevk suları direkt ağzıma akıyordu. Fatma hanım bir süre sonra yarağımı yalamayı bıraktı ve
“Gel orospu!” diyerek Hülya’yı biraz daha aşağıya çekip amını yarağıma hizaladı. Yarağımı eliyle ayarlayıp,
“Hadi canım, al amına, otur üstüne!” demesiyle Hülya birden oturdu. Köküne kadar almış ve oturup kalmıştı. Bu arada Fatma hanım da yüzü Hülya’ya gelecek şekilde amını ağzıma verdi ve Hülya ile öpüşmeye başladı.
Hülya da artık yavaş yavaş yarağımın üzerinde zıplıyor, tadını çıkartıyordu. Ben de Fatma hanımın amını yalayarak Fatma hanımı zevke getiriyordum ki, çok geçmeden amının suları ağzıma akmaya başladı.
Hülya da zıplamayı iyice hızlandırmıştı. Bir süre sonra pozisyon değiştirdik, Hülya’yı altıma alıp yeniden girdim amına, amının derinliklerine kadar abanıyordum. Fatma hanımı da 69 olacakları şekilde Hülya’nın üzerine çektim.
Fatma hanım Hülya’nın klitorisini yalıyordu ve amını da Hülya’nın ağzına dayamıştı. Ben artık bitmek üzereydim ki, Hülya çığlık atmaya başladı, her yeri titriyordu, bunu farkeden Fatma hanım da titremeye başladı.
İkisinin aynı anda orgazm olması beni çılgına çevirdi ve ben de Hülya’nın amının derinliklerine fışkırtmaya başladım. Üçümüz de aynı anda patlamıştık.
Hülya, Fatma hanımın altındaydı ve yüzünde halen Fatma hanımın amı dayalı olduğundan nefes alamıyordu. Hülya çırpınmaya başlayınca hemen Fatma hanımı üzerinden kaldırdım. Yine ben ortada olacak şekilde uzanıp kaldık ve dinlendik. Saat 14:00 olmuştu,
“Hadi kızlar, banyoya!” diyerek ikisini de kaldırdım. Üçümüz birlikte duşa girdik, güle oynaya birbirimizi yıkadık. Banyodan çıkınca kahve yaptılar. Mutfakta kahvelerimizi içerken, Hülya,
“Abla sen haklıymışsın, böyle zevki ben de ilk defa yaşadım ve çok hoşuma gitti, aynı senin gibi ben de bağıracaktım kendimi zor tuttum!” dedi. Fatma hanım da,
“Canım benim!” diyerek dudağına bir öpücük kondurdu. Kahvelerimiz bitince Hülya Fatma hanımın elinden tutup yatak odasına götürdü.
Ben mutfakta kalıp bir sigara yakmıştım ki az sonra inleme sesleri geldi. Sigaramı söndürüp ne oluyor diye bakmaya gittim, birbirlerini yiyorlardı. Biraz seyrettim, benim yarak yine dimdik oldu. Hülya beni görünce elini uzatarak,
“Gel aşkım bize katıl, ama bu sefer ilgini ablama ver!” dedi. Yine ortalarına yattım, önce onlar beni yedi. Sonra Hülya’ya yaptıklarımızın aynısını Fatma hanıma da yaptık.
Biraz dinlenip yeniden duşumuzu aldık, sigara içtik. Bu arada saat 17:00 olmuştu. Yatak odamı toparlayıp, temiz çarşaf serdiler. Sonra da evde başka toparlanacak yer kaldı mı diye gözden geçirdiler. Sonra da öpüp vedalaşıp gittiler, kocaları gelmeden akşam yemeği yapacaklarmış daha.
Az sonra ben de çıktım, dışarıda biraz vakit geçirdim. 19:30’da Veli abi aradı beni ve
“Nerdesin Şahin?” diye sordu.
“Çarşıdayım abi, lokantaya gidiyordum!” dedim.
“Dışarda birşey yeme, Fatma ablan bir sürü yemek yapmış, eve gelince haber ver, sana da getirelim!” dedi.
“Tamam abi!” dedim. Yarım saat sonra eve geldim, arayıp Veli abiye haber verdim. Az sonra Fatma hanımla birlikte geldiler, birkaç tabak yemek getirmişler.
“Abi niye zahmet ettiniz, ben lokantada yerdim!” dedim.
“Lokanta yemeği başka, hanım elinin değdiği yemek başka!” dedi.
Teşekkür edip getirdikleri yemekleri alıp mutfağa götürdüm. O sırada kapı çaldı. Fatma hanım kapıya koştu. Kadir ve Hülya gelmiş. Hülya da revani tatlısı yapmış, bir tabak da bana getirmişler. Ben,
“Woaww, en sevdiğim tatlı!” diyerek teşekkür ettim. Veli abi,
“Bizimkiler evi iyi temizlemiş mi, bir bakalım!” deyince Kadir’le birlikte mutfağa falan bakındılar. Temizliği beğenmişlerdi, karılarına teşekkür ettiler. Karılarına ben de teşekkür ettim ve
“Size birer parfüm borcum olsun!” dedim. Fatma hanım da,
“Ay ne olacak canım, Hülya ile arada bir gelir temizleriz!” dedi. Bu arada hepsi ayakta duruyordu, ben,
“Oturun, çay içelim!” diye teklif ettiysem de,
“Sağol, başka zaman içeriz!” deyip hep birlikte gittiler.
Fatma hanım bir süre sonra mesaj attı,
Tatlının hepsini ye, yarın lazımsın!” deyip öpücük emojisi göndermiş. Ben de ona öpücük emojisi gönderdim. Ardından Hülya’dan da mesaj geldi,
Bir tabak tatlı daha getireyim mi?” deyip kahkaha emojisi göndermiş. Ben de,
"İki azgın deli birbirinizi buldunuz!” diye yazıp öpücük emojisi gönderdim.
O günden sonra çoğu zaman, özellikle pasta börek yaptıklarında kahvaltıyı üçümüz birlikte yapıyoruz. Tabii kahvaltıdan sonra da soluğu yatakta alıyoruz 🙂
42 notes · View notes
yanki333 · 3 months ago
Text
Dul Kiracım ve Kızı
Emekli Matematik öğretmeniyim, ismim Kemal. İki yıl önce eşimi kaybetmiştim, oğlum da Üniversiteyi bitirip Antalya’da işe başlamıştı. Komşularımızla aram oldukça iyiydi. Yan tarafımdaki dairem boşalmış ve emlakçım uygun bulduğu yeni kiracımı getirmişti.
Fatma hanım 35 yaşlarında, kumral, balık etli, uzun saçları olan, güzel bir kadındı. Bir de liseye giden Esra isimli bir kızı varmış. Tanıştık, biraz sohbetten sonra, Fatma’nın dul olduğunu öğrendim. Kocasından kalan maaşla geçiniyordu.
Bir de köyde tarlaları varmış, onu kiraya veriyormuş, o şekilde geçinip gittiğini anlattı. Ben de kendi durumumdan bahsettim.
Kira konusunda anlaştık, kontrat evrak işlerini hallettik karşılıklı… Sonra herhangi bir şeye ihtiyaçları olduğunda benden çekinmeden yardım isteyebileceklerini söyleyerek el sıkıştık.
Kısa zamanda taşındılar, yerleştiler. Kadın başına yapamayacağı bir kaç ustalık isteyen işlerini hallettim. İki hafta sonra da onlar bana teşekkür ziyaretine geldiler. Fatma streç beyaz bir pantolon giymiş, üzerinde siyah bir bluz vardı.
Fatma’nın kalçaları bütün güzelliğiyle karşımdaydı, gözlerimi o yusyuvarlak kalçalarından alamıyordum. Kızı Esra,
“Anne benim yarın yazılım var, çalışmam lazım!” dedi. Ben de,
“Gel kızım, şu oda uygun, orda rahat rahat çalış!” diyerek onu kendi çalışma odama götürdüm ve salona döndüm. Fatma hanım ikili koltuğa oturmuş, sehpanın üzerindeki gazeteleri karıştıryordu.
“Hanımefendi ben mutfağa geçiyorum, size bir şeyler hazırlayım!” deyince,
“Olur mu Kemal bey, beraber hazırlarız!” dedi ve o önde, ben arkada, mutfağa gittik. Ama o kalçalarını kıvırdıkça ben deliriyordum. Birlikte bir şeyler hazırladık, çay yaptık. Bu arada bana,
“Bir erkek olarak böyle yalnız zor olmuyor mu?” diye sordu.
“Zor, ama ne yapalım, idare ediyoruz işte. Haftanın iki günü bir bayan geliyor, evin temizliğini yapıyor, çamaşırları yıkıyor.” dedim.
“Bundan sonra istersen ben yapabilirim, hem bütçeme de biraz katkı olur!”
“Neden olmasın, siz istedikten sonra!” Yüzüme baktı manalı manalı, gülerek,
“O bayan başka şeyler de yapıyor mu?” dedi. Ben de anlamamazlıkten gelerek,
“Başka yapılacak iş yok ki…” dedim.
“Nasıl ya? Yoksa herşey bitik mi Kemal bey?” diyerek kahkaha atmaya başladı.
Benimle açık saçık konuşmasından, rahatlığından ve şuh kahkahasından bir şeyler yaşayacağımız belli olmuştu. Eh, bir kadınla sevişmeyeli uzun zaman olmuştu, duvarlara tırmanmak üzereydim. Bir anda arkasından sarıldım ve göğüslerini avuçladım. Yarağımı kalçalarında hissedince,
“Ooo Kemal bey, sende daha çok iş var! Bir dakika izin ver bana… Şu kıza bir bakayım…” diyerek, çay ve pasta tabağını aldı ve gitti. İçerden sesi geliyordu. Kızına,
“Hani sen ders çalışacaktın? Açmışsın bilgisayarı Chatt yapıyorsun, bıkmadın şundan!” diyerek azarlıyordu kızını. Ben de gittim,
“Fatma hanım lütfen kızmayın. Gençlikte olur böyle şeyler… Esra da genç bir kız ne de olsa!” dedim. Biraz yumuşadı,
“Ne halin varsa gör!” dedi kızına ve beraber tekrar mutfağa geçtik. Çaylarımızı doldurduk sohbet etmeye devam ettik. Kız her an gelebilir diye çekindiğim için hemen dalmadım yine de,
“Fatma hanım çok güzelsiniz, harika bir vücudunuz var, çok da seksisiniz, neden evlenmediniz?” diye sordum.
“Kocam öldükten sonra çok isteyen oldu, ama ben istemedim. Her gün aynı adamla seks yapmaktansa, farklı şeyler yaşamak daha çok hoşuma gidiyor. Evlenmeyi asla düşünmüyorum! Sen karından bıkmamış mıydın? Hep aynı deliğe her gün girip çıkmak sana zevk veriyor muydu?”
Üstüne atlamamak için kendimi zor tuttum. Her gün deliğe girip çıkmaktan bahseden aşırı seksi, arzu dolu, isterik bir kadınla başbaşaydım. Acele etmeme gerek yoktu, akışına bırakmalıydım.
“Eşim beni çok mutlu ediyordu. Ondan sonra hiçbir kadında o zevki alamadım. Kimisi çok acıtıyorsun diyor, kimisi ordan olmaz, şunu yapmam, bunu yapmam diyor… Kısaca, sadece boşalmak için seks istiyorlar. Onu da sadece kendi istedikleri şekilde olsun istiyorlar!”
“Bende eşinden fazlasını bulursun Kemal!” dedi ve elini sikime attı, pantolonumun üstünden okşamaya başladı.
“Ooo seninki çok büyük galiba?” diyerek, fermuarı açıp dışarı çıkarınca, gözleri fal taşı gibi açıldı,
“Bu nasıl bir yarak böyle Kemal? Eşek siki gibi!” dedi.
Daha fazla duramazdım. Ayağa kalktım. Mutfak kapısını kapattım önce, sonra da sikimi elime alıp, sikimle yüzünü okşamaya başladım. Dudaklarına sürtüyor, boynunu, kulaklarını, yüzünün her yerini sikimle okşuyordum.
“Nasıl, beğendin mi Fatma? dedim.”
“Beğenmek ne kelime Kemal, ben filimlerde bile böyle yarak görmedim! Bunun kulu kölesi olurum, ohhh!” diye inledi.
“Bak Fatma, benimle sikişmeyi göze aldığında herşeye hazır olman lazım… Bütün deliklerini doldurmadan bırakmam seni!” dedim.
“Amımı, ağzımı, götümü her yerimi sik Kemalim! İyi ki tutmuşum senin evi, aradığımı buldum, asla bırakmam seni! Her işini yaparım, yeter ki bu yarağı benden esirgeme, erkeğim!” Öyle somuruyordu ki anlatamam. Başını yalıyor, emiyor, yarağımın başındaki deliğe dilini sokuyor, kuduruyordu.
“Fatma kıza yakalanmayalım daha ilk günde!”
“Aklımı başımdan aldın Kemal, valla kızı unutmuştum!” dedi ve toparlandı, gitti. Kızına,
“Esracığım biz Kemal beyle biraz dışarı çıkacağız, hadi sen de eve çık, orda devam edersin!” dedi, kızını eve gönderdi ve tekrar yanıma geldi…
Elinden tutup öpe koklaya yatak odasına götürdüm. Anında ikimiz de çırılçıplak kaldık. Yatağa yatırdım, bacaklarının arasına girip amını götünü yalamaya başladım. Şarıl şarıl suları akıyordu amının…
“Sik beni Kemal, ne olursun sik!” diye yalvarıyordu. Yarağımı tutup amının yarığını fırçaladım. Başını yerleştirip kökleyince, tırnaklarını sırtıma geçirdi. Biraz bekledim öylece, sonra amı gevşedi, başladım sokup çıkarmaya. Çıldırıyordu.
“Bu nasıl zevk böyle yaa, ohhhhh, sik beni Kemalimm!” diye bağırıyordu.
Yarım saat siktim Fatma’nın amını. Fatma defalarca orgazm olmuştu. Ben de boşalacağım zaman, amından çıkarıp yarağımı ağzına verdim ve boşaldım. Tüm döllerimi yutturdum.
Fatma yarağımı bırakmadı, kazık gibi yapıncaya kadar yaladı, emdi, somurdu. Sonra beni sırtüstü yatırdı tam aynanın karşısında. Yüzü aynaya gelecek şekilde yarağımın üstüne oturdu.
“Nasıl da yarıyor amımı Kemal yarağın, ohhhh erkeğim harikasın!” diyerek oturup kalkmaya başladı. “Amımın içinde değmediği yer kalmadı yarağının, offffff, mideme dokunuyor sanki aşkımmmm!” diye inleyerek siktiriyordu amını.
Amı çeşme olmuş akıyordu sanki, yatak göl olmuştu. Yarağın üstünde titriyordu durmadan. Öyle kasıldı ki,
“İşte buuuu! Zevk buuuu! Oohhh!” diyerek yığıldı kaldı üstümde. Altından kalktım bacaklarını araladım, sulu amı kabarmış, kocaman olmuştu. Yumuldum amına somurdum.
“Öldüreceksin beni Kemal! Ohhh aşkımmm!” diye inliyordu. Fatma’nın bacaklarını omzuma aldım, bunu ikiye katladım, amına kökledim. Öyle sert sikiyordum ki,
“Ayyy parçaladın, yırttın amımı Kemallll!” diye bağırıyordu altımda. Artık ben de sona yaklaşmıştım. Yarağımı amından yavaşca çekiyor, hızla gömüyordum. İyice kilitlendim Fatma’ya ve böğürerek boşaldım amına.
Öylece yarım saat kadar kaldık. Sonra kalktık banyo yaptık ve Fatma’yı dudaklarından uzun uzun öperek evine gönderdim.
Artık Fatma’yla karı koca gibiydik. Kızı okula gidince, ya ben onun evine gidiyordum, ya da o bana geliyor, doyasıya sevişiyor, sikişiyorduk. Fatma o kadar mutluydu ki anlatamam.
Tabii ki ben de çok mutluydum. Onun daracık amından ve götünden artık vazgeçmem mümkün değildi. Fatma seksin en ince ayrıntılarını biliyor, sevişirken de bütün bunları uyguluyordu. Aradığım kadını bulmuştum.
İlişkimiz başlayalı üç ay olmuştu ki, Fatma’nın anne ve babası geldi. Bir akşam Fatma beni yemeğe çağırdı. Anne ve babasıyla tanıştık. Gece geç saate kadar sohbet ettik. Bana ertesi gün gideceklerini, Fatma’nın, torunları Esra’nın bana emanet olduğunu söylediler. Herhangi bir şeye ihtiyacı olursa benim yardımcı olmamı istediler. Ben de,
“Elbette elimden geleni yaparım, siz merak etmeyin” dedim.
Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Zaten Fatma’nın en büyük ihtiyacı seks yapmaktı ve ben gerçekten yardımcı oluyordum kızlarına… İyi geceler dileyerek ayrıldım.
Fatma’yla ailesi var diye haftadır sikişememiştik. Onunla kıyasıya, doyasıya sevişmeyi özlemiştim. Onu düşünerek yattım. Öğleye kadar uyumuşum. Kalktıktan sonra arkadaşlarla şehir kulubüne gittim. Yemek yedik, biraz oyun felan derken akşamı ettim. Telefonum çaldı, baktım arayan Fatma’ydı. Kulüpten ayrıldıktan sonra Fatma’yı aradım,
“Buyur aşkım?” dedim.
“Kemal’cim bu akşam yemeği bizde yiyelim. Hem bizim kızın yarın matematikten sınavı varmış, onu da biraz çalıştırırsın!” dedi.
“Tamam geliyorum!” diyerek doğruca Fatma’nın evine gittim. Fatma çoktan sofrayı hazırlamıştı. Oturup yemek yedikten sonra biz Esra’yla onun odasına geçtik. Anlamadığı ve yapamadığı konularla ilgili çalıştırdım Esra’yı.
“Kemal amca teşekkür ederim, sayende yarın iyi bir not alacağım!” dedi.
“Hadi bakalım, umarım yardımcı olmuşumdur! Saat epey geç oldu, internete falan takılmadan yat uyu, tamam mı?”
“Yaa Kemal amca, sen de annemden farksızsın. Duyan da bilgisayarın başından hiç kalkmıyorum sanacak!”
“Hem ne buluyorsun bu internette?”
“Ne ararsan var Kemal amca!”
“Sen daha küçüksün, bu işlerle fazla uğraşma, başına iş alırsın!”
“Hiç de bile, sen git annemle ilgilen!” dedi ve güldü. Göz göze geldik, bir kaç saniye bakıştık. Şeytan gibiydi kız, gözleri velfecir okuyordu. Gerçekten annesini siktiğimin farkındaydı.
“Hadi iyi geceler!” dedim ve odasından çıktım. Fatma mutfakta uğraşıyordu, ona da,
“İyi geceler Fatma, ben kaçıyorum!” dedim.
“Kemal beni özlemedin mi? Ben seni özledim, bir hafta oldu. Rüyalarıma giriyor senin yarak… Bu gece de benim yatak odamdayız, seni bırakmam!” dedi.
“Bu gidişle Esra’ya yakalanacağız!”
“Sanki bilmiyor mu seninle sikiştiğimi? Görürse görsün, umurumda değil! Geçen gün gecenin ikisinde lavaboya kalktığımda ışığı yanıyordu. Anahtar deliğinden baktım, bilgisayarın başında çırılçıplak soyunmuş, kendini okşuyordu.”
“Ee, normal be yavrum, tam kızışma çağında, merak ediyordur. Üstüne gitmeseydin keşke…”
“Mutlaka erkeklerle konuşuyordu o vaziyette… Bırakamam ki… Bir anda içeri girdim. Bilgisayarı mı kapatsın, üstünü mü örtsün bilemedi şaşkın… Ben de bağırdım çağırdım, hatta iki de tokat attım, “Orospu mu olacaksın kahpe!” dedim. O da bana, “Sen sikişirken ben bir şey diyor muyum sana?” dedi. Bir şey diyemedim, kapıyı çarpıp çıktım. O günden beri konuşmuyorum zaten!”
“Fatmacığım bunun bir çaresine bakmak lazım, böyle olmaz. Kızın başına kötü birşey gelir! Hayır, adam gibi biriyle olsa hadi neyse… İbnenin biri kandırır, hem siker, hem de kaydeder, sonra da şantajla her istediğini yaptırır. Zaman kötü tatlım!”
“Boşver Kemalim, zaman her şeyin ilacıymış. Su akar yolunu bulur, biz ne yapsak boş şimdi! Sen yatak odamıza geç soyun, ben geliyorum!”
Bu evde karımla yıllarca oturmuştuk, yatak odamızı özel yaptırmıştık, üç duvar ve tavan aynayla kaplı. Bu evin yatak odasında karımla sikişirken sanki grup yapıyormuş gibi hissederdik hep.
Karım öldükten sonra bu evden yan taraftaki daireye taşınmıştım. Çünkü o odada artık uyuyamıyordum, nereye baksam karımı çırılçıplak görüyordum. Neyse uzatmayayım, odaya geçip soyundum ve yatağa uzandım.
Fatmam da geldi, o da soyundu, ikimiz de çırılçıplak kaldık. Birbirimizi yaladık saatlerce, vücudunda dilimin değmediği nokta kalmamıştı. Fatma da benden aşağı kalmıyordu, her yerimi yalıyor, öpüyor okşuyordu.
Ben yalarken Fatma iki defa orgazm olmuştu. Zevkten kıvranan kadını yüzükoyun yatırdım, bacaklarını ayırıp üzerine uzandım. Yarağım kalçalarının arasında, dudaklarım kulak memelerindeydi. Fatma inlemeye başladı,
“Sik Kemalim, sok amıma götüme, ohhhh aşkım yanıyorum, hadi!”
diyordu…
Yarağımı göt deliğine dayayıp bastırdım. Başı girince, “Ihhhhh!” diye inledi. Sonra birden kökledim. “Ayyyy!” diyerek çığlık attı. Bağırmasına hiç aldırmadan başladım sokup çıkarmaya. Öyle hızlı sikiyordum ki götünü, Fatma yastığa dişlerini geçirmiş, çarşafı yırtarcasına tırmalıyordu. Sonra yavaşladım.
“Fatmacığım, kadınım, götün öyle dar ki beni çıldırtıyor aşkım. Bu götü defalarca siktim, halen daracık, hiç sikilmemiş gibi, çok sert göt kasın var Fatmammm!” diyor, yarağımı götünden çıkartıp tekrar köklemeye devam ediyordum. Fatma da,
“Sik erkeğim, sik, her yerimi sik, çok acıtıyorsun ama çok ta zevk veriyorsun, ohhhhh, kökle dibine kadar, kökle Kemalim!” diye inleyerek tekrar orgazm oldu.
Ben de sona gelmek üzereydim, yarağım Fatma’mın götünde zonkluyordu. Fatma altımda götünü oynata oynata deliğini dölümle doldurttu. İkimiz de vıcık vıcık terlemiştik, biraz dinlenip banyoya gittik, duş alıp yattık.
Sabah saat 7:00 gibi uyandım, üzerimiz açılmış, ikimiz de çırılçıplağız. Şöyle dal taşak biraz yatak keyfi yapayım, sonra Fatma’yı uyandırırım diye düşündüm. Yatakta sırtüstü uzanmışım, sabah sertliği ile kalkmış yarağımı okşaya okşaya, yanımda uyuyan Fatma’nın çıplak vücudunu seyrediyordum öylece…
Bu arada yatak odasının kapısı yavaşca açılmaya başlayınca, hemen elimi yarağımdan çekip, kolumu yüzüme koydum, uyur gibi yaptım. Kolumun altından kapıyı görebiliyordum, gelen Esra’ydı.
Ayaklarının ucunda yatağa yaklaştı ve bir süre kalkık yarağımı seyretti. Eli amındaydı, amını okşuyordu. Yeni yetme, amı götü taş gibi bir lolita, benim olayın heyecanıyla zonklamaya başlayan yarağıma bakarak mastır yapıyordu. Uykudan uyanıyormuş gibi yapıp gözlerimi açınca, Esra hemen sus işareti yaptı ve sessizce kapıya gitti.
Kapıdan çıkarken bana, ‘Gel!’ diye işaret etti, gitti. Kalktım ve şortumu giyip ardından gittim. Esra Lavabonun önünde beni bekliyordu. Gözlerini şortun önündeki kabarıklıktaydı.
“Annemin bağırdığı kadar varmış. Senin sikin ne kadar büyükmüş öyle!” dedi.
“Utanmıyor musun, izin almadan annenin yatak odasına girmeye! Bundan böyle annen benim kadınım, tamam mı? Ona göre davranmanı istiyorum!”
“Tamam, ama bir defa dokunmak istiyorum!” diyerek, elini şortumdan içeri sokup avuçladı yarağımı. Zaten kalkık olan yarağım, Esra’nın sıcacık elinin dokunmasıyla daha da büyümeye başladı.
“Ayyy, bu ne yaa böyle? Kocaman oldu!” dedi. Elini tuttum şortumdan çıkardım ve
“Tamam, bırak artık da okuluna git!” dedim. Ben öyle deyince bozuldu,
“Amaan be, elletmezsen elletme! Senin sikin kadar büyük bir yarak buldum, ben de onu ellerim!” dedi ve çantasını alıp, bana tafra yaparak evden çıktı.
Esra gittikten sonra ben de hemen yatak odasına geçip, Fatma’nın amına yumuldum, yaladım, dilledim, somurdum. Aklımdan bir türlü Esra’yı atamıyordum. Fatma amı yalanarak uyanınca, uyku sersemi,
“Azgın erkeğim, ohhhh, harikasın!” diye inlemeye başladı. Amı iyice sulanınca üzerine çıktım ve yarağımla amının dudakları arasında aşağı yukarı gitgel yaptım. Amı daha da sulanınca geçirdim amına. Fatma inleyerek bacaklarını belime doladı, ben de piston gibi girip çıkmaya başladım.
“Ohhh, sik beni Kemalim, sik, senin bu yarağının kulu kölesi olurum, ohhhhh!” diye diye, sarsıntılarla orgazm oldu.
Yarağımı amından çıkartıp ağzına verdim. Gırtlağına kadar sokup çıkarttım ve sonunda ağzına tüm döllerimi fışkırttım. Ben yatağa uzanırken Fatma banyoya gitti. Duşunu alıp mutfağa geçti. Ben de duş alıp, birlikte kahvaltımızı yaptık.
Sonra bazı işlerimi halletmek için dışarı çıktım. Ama kafam hep Esra’daydı. Esra aklımı çelmişti. Bakalım, ilerleyen günlerde neler yaşanacak.
Fatma’yla ilişkimiz mükemmelin de ötesinde devam etmekteydi. Bir gün Fatma’ya,
“Aşkım, artık ayrı evlerde yaşamanın bir anlamı yok, ya siz benim daireye taşının, ya da ben size taşınayım!” dedim. Fatma da,
“Aşkım sen artık benim kocamsın, erkeğimsin, senden başkası bana elini süremez!” dedi.
“Teşekkür ederim kadınım, ben de senden başka bir kadını asla düşünmeyeceğim!”
“Aramızda resmi bir nikah olsun istemiyorum. Senin malın mülkün oldukça fazla, onlar için seninle evlenmek istediğim gibi bir görüntü ortaya çıksın istemem. O nedenle, bana nikahlı eşin gibi davranabilirsin aşkım, kocacığım!” dedi.
Fatma’mın dudaklarına yumuldum, dakikalarca öptüm kadınımı. Bu arada Fatma’nın cep telefonu çaldı. Telefonda telaşlı bir sesle konuştuktan sonra,
“Hayatım babamı hastaneye kaldırmışlar, benim çok acele gitmem gerekiyor!” dedi.
“Tamam aşkım telaşlanma hemen, ben seni götürürüm!” dedim. Hazırlandı ve arabamla yola çıktık, iki saat sonra hastaneye vardık.
Babası kalp krizi geçirmiş, doktorlar müdahaleden sonra ameliyat olması gerektiğini söylemişler. Annesi Asiye hanım kocasının başındaydı. Geçmiş olsun dileyip, ellerinden öptüm. Annesiyle Fatma dışarı çıktılar. Biz de biraz sohbet ettik. Sonra Fatma geldi,
“Kemal bey, benim kalmam gerekiyor, Esra da yalnız kaldı, siz dönün, ona göz kulak olun!” dedi.
“Tamam, birşeye ihtiyacın olursa mutlaka ara!” dedim ve vedalaşarak ayrıldım.
Döndükten sonra, saat 15:30 gibi Esra’nın okulunun önüne arabamla gittim. Esra çıkınca çağırdım, arabaya bindi ve
“Kemal amca bir şey mi oldu? Niye geldin?” dedi. Ben de durumu anlattım. Hemen telefon etti annesiyle ve dedesiyle konuştu, biraz rahatlamıştı. Kızı güzel bir restorana götürdüm. Yemeğimizi yedik, arabayla biraz dolaştık ve eve döndük.
Onların dairesindeydik. Esra duş almak için banyoya girdi. Ben de salonda televizyon seyrediyordum. Banyodan çıktıktan sonra bornozuyla yanıma geldi,
“Nihayet baş başa kaldık Kemal amca!” diyerek yanıma oturdu.
“Ne demek şimdi bu?”
“Neden böyle davranıyorsun Kemal amca? Kendimi bildim bileli, annemin zevkten inleyişleriyle büyüdüm. Artık ben de o zevki tatmak istiyorum, ben de zevkten inlemek istiyorum, bunu benden neden esirgiyorsun?”
“Kızım sen küçüksün daha, çok küçüksün…” dedim ama bu arada banyodan yeni çıkmış, duş parfümü kokulu pespembe bedenine saldırmamak için kendimi zor tutuyordum.
“Etrafımda o kadar çok kişi var ki, beni kadın yapmak için can atan, ama ben seni seçtim. Biliyorum ki bana her şeyi öğretecek birisin, asla canımı yakmak istemezsin!»
“Bak, o konuda haklısın. Sana kıyamam ben bebeğim…”
“Kemal amca, babam öldükten sonra annem farklı erkeklerle oldu. Ama, hiç birisine sana tutulduğu kadar tutulmadı! Sen onu tekrar normal hayata döndürdün. Annem seni çok seviyor, hatta sana tapıyor. Karı koca gibisiniz biliyorum, bana da babamdan bile iyi davranıyorsun.”
“Sen benim prensesimsin yavrum…”
“Ama bazen öyle çok azıyorum ki Kemal amca… İnan, her an birine her şeyimi verebilirim. Ben sana değer veriyorum ve benim her yerime ilk sen sahip ol istiyorum!” dedi ve iyice yanıma sokuldu.
“Esra kızım, tamam da, bunu annene nasıl açıklarız? Kadıncağız duyunca şok olur, ilişkimiz biter diye korkuyorum!”
“Ya ne kadar sabırlı bir adamsın sen böyle, şimdi başkası olsaydı çoktan sikip kadın yapmıştı beni! Senden önce annemi siken adamlar beni de sikmeye çalıştılar, ama onlardan nefret ediyordum. Seni ise ben istiyorum, hem de şimdi istiyorum!” dedi ve üzerindeki bornozu çıkarıp, çırılçıplak kucağıma oturdu.
Ufaktı ama bedeni tam bir dişiydi kızın… Ayva gibi memeler, incecik bel, taş gibi yuvarlak kalçalar, pespembe pürüzsüz bir ten… Sikme de yanında yat, her yerini okşa hayranlıkla, o bile yeter insana…
Artık benim de sabrım tükenmişti. Kızın körpecik, etli dudaklarına yumuldum, dakikalarca somurdum dudaklarını. Ordan, henüz yeni tomurcuklanan göğüslerine indim, tamamını ağzıma alıp içime çekiyordum.
O da benim üzerimdekileri çıkartmaya çalışıyordu. Ayağa kalktım, soyundum ve Esra’yı kucağıma alıp, annesini siktiğim yatak odasına götürd
üm…Yavaşca yatağa bıraktım ve bacaklarını ayırıp, henüz yeni yeni tüylenmeye başlayan o tatlı amını yalamaya başladım. Esra kendini kasıyor, bırakıyor,
“Ohhhh Kemal amca, çok zevkli!” diye inliyordu. Bir saat boyunca her yerini yaladım, amını, götünü, koltuk altlarını, kulak memelerini, boynunu, göğüslerini, kalçalarını, bacaklarını… Ayaklarını bile yaladım. Defalarca orgazm oldu, o orgazm oldukça ben amını adeta yiyordum.
“Sik beni Kemal amca, ne olursun sik, kadın yap beni, her yerimi sik!” diye çığlık atıyordu küçük Esram…
Artık onu sikişmekten alıkoyan bekaretini bozmaya sıra gelmişti. Yarağımı ağzına verdim yalattım. Belinin altına yastık koydum, bacaklarını ayırdım. Sikimi elime alıp amının dudaklarının arasına sürtmeye başladım. Esra altımda yılan gibi kıvranıyordu.
“Hazır mısın kadın olmaya küçük kız?” dedim. İnleyerek,
“Evet Kemal amca!” dedi. Yarağımın başını az sokunca, “Iııhhhhh!” demeye başladı. Öylece biraz bekledim.
“Bak seni son kez uyarıyorum, bu yarağı yedikten sonra, birçok erkeğin mutlu edemeyeceği bir kadın olacaksın, ona göre!” dedim.
“Ne olursa olsun, sik artık Kemal amcaaa!” diye bağırırken, amına kökledim… O anda sesi kesildi, sanki nefes alamıyordu. Durdum yüzüne iki tokat vurdum, kendine geldi.
“Ayyy Kemal amca, bir an öldüm sandım!” dedi. Yarağım içinde hiç kıpırdamadan Esra’yla konuşuyordum, rahatlamıştı biraz.
“Hadi artık kalçalarını biraz hareket ettir de amın alışsın!” dedim. Yavaş yavaş hareket ediyordu.
“Esracığım büyük acı geride kaldı. Şimdi birkaç dakika daha acı çekeceksin, sonunda istediğine kavuşacaksın! Tama mı küçük orospu?” dedim. Gülerek,
“Tamam Kemal amca!” dedi. Bacaklarından tutup, yarağımı çekip hızlıca pompalamaya başladım. Altımda durmadan bağırıyor, “Aslı hiç böyle anlatmamıştı, ayy her yerim yırtıldı!” diye haykırıyordu.
Bir süre sonra amı iyece alışmış ve artık, “Oohhhh!” demeye başlamıştı. Ben de yavaşladım. Nazikce girip çıktıkça,
“Evet, evet, harika, ohhhhh, sik Kemalim, sik, orospun yap beni!” diye inleyerek orgazm oldu. Nerdeyse bir saatten fazla olmuştu, ben henüz boşalmamıştım.
“Hadi şimdi git amını bir güzel yıka, temizle gel bebeğim… En zorunu başardın, biraz da zevk alalım!” dedim.
Esra banyoya gitti, ben de lavaboya gittim, sikimdeki kanları temizledim. Sonra salona geçip oturdum. Esra geldi yine kucağıma oturdu.
“Kemal amca çok acıdı, ama sonu harikaydı!” dedi.
Üçlü koltuğa yatırdım, amını yalamaya başladım. Bu arada götünü de yalıyordum. Esra tekrar kıvama gelmişti. Koltuğa oturdum, Esra’yı yüzü bana dönük olarak yarağımın üstüne oturttum.
Yarağım ıslak amının içine yavaş yavaş kayıyordu. Sonuna kadar oturdu. Esra kalçalarını kıvırtıyor, ben de dudaklarını yiyordum. Avucumu bile doldurmayan tazecik göğüslerini kemiriyordum adeta.
Kalçalarını tokatlaya tokatlaya sikiyordum küçük Esramı. Defalarca orgazm olmuştu küçük orospu. Artık ben de sona gelmiştim. Üzerimden indirdim ve yarağı ağzına verdim.
Başından sıkıca tutup, sikimin anca üçte birini ağzına sokup çıkartıyordum. Manzara müthişti. Benim koca oğlan Esra’nın küçücük ağzında patlamak üzereydi ve sonunda fışkırdım. Bu güne kadar öyle boşaldığımı hatırlamıyorum.
Esra’nın ağzına kahve fincanını dolduracak kadar boşalmıştım. Esra yarısını yuttu, bir kısmı da çenesinden süzülerek küçücük göğüslerini süsledi.
“Evet Esra hanım, rahatladın mı yarağı yiyince?” dedim.
“Hem de nasıl Kemal amca! Harikaydı!” dedi.
“Beni de yoldan çıkardın sonunda! Yarın, senin o gömlek düğmesi gibi küçük deliğin var ya arkanda, onu da delicem, tamam mı?”
“Tamam Kemal amcam benim, artık senin küçük orospunum, her istediğini yap, istediğin deliğimi sik!” dedi.
Saat epeyce ilerlemişti, birlikte yatak odasına geçtik, çarşafı değiştirip, birbirimize sarılarak yattık.
Dul kiracım Fatma’nın 16 yaşındaki kızı Esra’yı bekaretinden kurtardığım akşam çırılçıplak sarılarak beraber yattık. Sabah saat 07:00 gibi kalktım.
Esra öyle tatlı uyuyordu ki anlatamam. Amı kabarmış, biraz da kızarmış, göğüsleri emilmekten mosmor olmuş, vücudunun diğer emdiğim yerleri de morluklar içindeydi. Biri görse o şekilde, kesin bu kıza işkence yapmışlar derdi.
Onu biraz seyrettikten sonra, şortumu ve tişörtümü giyip mutfağa gittim, kalvaltıyı hazırladım. Sonra Esra’yı öperek uyandırdım,
“Kızım kalk, okula geç kalacaksın!” dedim. Esra uyandı,
“Günaydın Kemal amca!” diyerek yatakta biraz gerneşti ve kalktı, lavaboya doğru yürüdü. Arkasından bakınca bacaklarını birleştiremiyordu, yürürken sünnet olmuş çocuk gibiydi. Mutfağa geçtim çayları doldurdum, bu arada Esra da okul üniformasını giymiş geldi. Ona gülerek,
“Ne o kız, yarağı yiyince yürüyüşün de değişmiş!” dedim.
“Ya Kemal amca, gerçekten bacaklarımı birleştiremiyorum, ben böyle okula nasıl giderim?” dedi.
“Kolay kızım, izin alırız bir günlük, nasılsa bu gün Cuma, üç gün tatil yaparsın!” dedim.
“Yaşasın, oleyyy!” diyerek dudağımdan öptü. Kahvaltımızı yaptık. Okulu aradım, o okuldan emekli olduğum için Müdür beyle görüşüp izin aldım.
Esra mutfağı toplarken ben de kendi dairemin kapısına bırakılan gazeteleri alıp, salonda okumaya başladım. Gazetelere öyle dalmışım ki, iki saat geçmiş aradan. Baktım Esra’dan da ses yok, seslendim,
“Esra nerdesin?” diye.
“Geliyorum Kemal amca!” dedi. On dakika sonra geldi.
“Ne yapıyorsun kız, hiç sesin de çıkmadı?” dedim.
“Kemal amca ben okula gitmeyince Aslı merak etmiş, beni aradı, onunla konuştuk.” dedi.
“İki saattir mi?” dedim.
“Eee, akşam olanları anlatmaya başlayınca zaman çabucak geçmiş, farkına varamadım.” dedi.
“Kız sen manyak mısın? El aleme ne diye anlatıyorsun sikildiğini?” dedim.
“Kemal amca merak etme, Aslı benim en yakın arkadaşım, kankam. O da bana her defasında nasıl sikildiğini anlatıyor! Bir bilsen neler neler anlattı, duysan kafayı yersin! Hatta ben ona senden ilk bahsettiğimde, seninle sikişmem için o beni teşvik etti!”
“Arkadaşın orospunun önde gideniymiş o zaman!”
“Ama Kemal amca, ben de senin küçük orospunum ya!” diyerek kucağıma oturdu, “Bizim okulda orospu olmayan bir tek kız ben vardım, beni de sen orospu yaptın!”
“Orospuyla arkadaşlık yaparsan sonu böyle olur işte!”
“Ben halimden memnunum Kemal amca!” dedi. Biraz öpüşüp, yiyiştikten sonra,
“Esra yarın annenlere gidelim, hem dedeni de ziyaret etmiş olursun.” dedim. Havalara uçtu,
“Dedemi çok özledim!” dedi. Bu arada zil çaldı. Esra koşarak gidip kapıyı açtı.
“Esra kızım, gelen kimmiş?” diye seslendim.
“Aslı geldi Kemal amca!” dedi ve birlikte salona geldiler, beni tanıştırdı. Elimi sıkarken gözlerimin içine bakıp tebessüm ediyordu.
Onlar Esra’nın odasına geçtiler, ben de gazeteleri okumaya devam ettim. Gazete gözümü yormuştu sanki, öylece kanepeye uzandım, uyumuşum.
Aradan ne kadar geçti bilmiyorum, bir elin şortumdan içeri girip yarağımı sıvazlamasıyla uyandım. Aslı da Esra da çırılçıplak yanımdaydı. Yarağımı sıvazlayan Aslı idi ve Esra’ya,
“Bunu nasıl aldın kız?” dedi. Esra da,
“Kemal amca o konularda tecrübeli, iğne deliğine bile sokar valla!” dedi.
İki tane 16 yaşındaki çıtırı çırılçıplak görünce benim yarak zaten anında kazık gibi olmuştu. Ayağa kalktım şortumu ve tişörtümü çıkardım, Aslı’yı kanepeye oturtup,
“Al bakalım Aslı hanım, tadına bir bak!” dedim ve yarağımı ağzına dayadım. Yarağım ağzına sığmıyor, sadece başını yalıyordu. Esra’yı da Aslı’nın yanına oturtup, ikisine birden yalattım. Aslı,
“Porno filmlerinde bile bu kadar büyüğünü görmedim. Bu yarak girdiği yeri kesin yırtar Esracığım!” dedi.
“Şimdi senin deliklerini de yırtacam Aslı hanım, merak etme!” dedim, Aslı’yı kanepeye yatırıp bacaklarını ayırdım. Yarağımın başını, küçücük am dudaklarının arasında gezdirdim.
Amı vıcık vıcık sulanmıştı zaten, birden kökledim. Öyle bir bağırdı ki sanki bıçak sokuluyormuşcasına, nefesi kesildi, gözleri kaydı orospunun. Dibini bulunca öylece bekledim. Aslı’nın amı yarağıma alışınca, kalçalarını oynatmaya başladı ve
“Bir an öldüm sandım!” dedi.
“Ölmedin, ama şimdi zevkten ölebilirsin!” dedim ve hızla girip çıkmaya başladım daracık amcığa. Her köklememde kasılıyor, titriyordu. Tam yarım saattir pompalayarak siktim kızı…
Yarağımı amından aniden çekince, amına bastığım hava ‘Fooşşş’ diye çıktı. Hemen diz çöküp körpecik amını yalamaya başladım. Amıyla öpüşüyordum. Kız kendinden geçmiş,
“Olamaz böyle bir zevk! Ohhh!” diye inliyordu. Bu arada göt deliğini de emiyor, yalıyor, diliyordum. Aslı zevkten resmen çıldırmıştı, “Her yerimi sik, zevkten öldürdün beni, ohhh!” diye inlemeye devam etti.
Bacaklarını göğüslerine değecek şekilde kaldırdım ve göt deliğini yalamaya devam ettim. Yarağımı Esra’nın ağzına sokup ıslattıktan sonra dayadım Aslı’nın göte. Yarağımın başını sıkıp bastırınca, başı löp diye girdi. Aslı çığlığı bastı hemen ve
“Çıkart ne olursun, çok acıyor, lütfen!” diye yalvarmaya başladı.
“Zorunu başardın tatlım, kendini kasmazsan sen de zevk alırsın, yoksa bağırta bağırta sikerim seni!” dedim. Kendini serbest bıraktığı anda kökledim. Avazı çıktığı kadar bağırdı.
“Orospu çocuğu yırttın götümü, çıkart, istemiyorum!” diye küfür ettiği anda tokatı bastım buna ve pompalamaya başladım. Öyle sert sikiyordum ki, yarağımı köküne kadar götüne gömüyor, çıkartıyor, tekrar gömüyordum. Esra’ya,
“Amını ağzına daya şu orospunun!” dedim. Esra dediğimi yaptı ve Aslı’nın yüzüne oturdu, amını sürtmeye başladı. İkisinin inlemeleri birbirine karışmıştı. Aslı’nın göt deliği de iyice açılmış, artık zevk almaya başlamıştı.
Sonra ikisini 69 yaptırdım, Esra altta Aslı üstte olacak şekilde. Aslı’nın arkasına geçtim, yarağımı bir amına gömüyordum, çıkartıp bir götüne gömüyordum. Ben de şirazeden çıkmıştım artık, tam yarım saattir sikiyordum Aslı’nın amını götünü.
Sonunda götündeyken fışkırdım. Yarağımı çekince götünden, Aslı osura osura tüm döllerimi Esra’nın ağzına yüzüne boşalttı. Aslı’ya,
“Hadi doğru banyoya, temizlen gel!” dedim. Küçük Esra’mı kucaklayıp yatak odasına götürdüm, sırt üstü uzattım yatağa, bacaklarını ayırıp amına yumuldum yalamaya başladım.
Öyle çok zevk veriyordu ki tazecik amcık anlatamam. Esra saçlarımdan tutmuş, sanki kafamı amına sokacak gibi bastırıyordu. Çılgın gibi inleyerek ve titreyerek orgazm oldu. Bu arada benim yarak yeniden sertleşmeye başlamıştı, hemen yarağı ağzına dayadım. Emdi, somurdu, taşaklarımı yaladı, yarağım yine kazık gibi oldu.
Bu defa sırtüstü ben yattım, Esra kalktı yarağımı eliyle kavradı ve üstüne oturmaya başladı. Sikimin başı resmen amının dibine değiyordu. Oturup kalkmaya başladı. Ben de kalçalarından tutup sikimin üstünde zıplattıyordum Esra’mı. Bu arada Aslı da geldi yatağa oturdu, bizi seyrediyordu. Az sonra Esra başladı,
“Sik Kemal amcam benim, sikkkk!” diye inlemeye, “Ohhh, çok zevkli, götümü de sik, her yerime sahip ol erkeğim, sikicim!” diyerek orgazm üstüne orgazm oluyor, amı durmadan kasılıyor ve sularını fışkırtıyordu.
Sonunda yorgunluktan üstüme yığılıp kaldı. Üstümde öylece biraz bekledi, kendine gelince kalktı üstümden ve da duş almaya gitti. Ben de kalktım yataktan,
“Hadi Aslı salona geç, biz temizlenip geliyoruz!” dedim ve ben de banyoya girdim. Esra’yı bir güzel yıkadım. Esra da beni yıkadı, kurulanıp salona geçtik. Üçümüz de çırılçıplak oturuyorduk evin içinde. Telefonla üç tane fırın kebap söyledim.
“Hadi üzerinize bir şeyler giyinin, birazdan yemeğimiz gelir.” dedim. Esra’nın odasına gidip giyinip geldiler. Ben de tişört ve şort giydim sohbet etmeye başladık. Aslı’ya sordum,
“Esra’ya anlattıklarını bana da anlatır mısın?” diye… Aslı başladı anlatmaya:
“Ben küçükken oturduğumuz ev de oldukça küçüktü, benim odamla annemlerin odası bitişikti. Bazı geceler onların sesini duyar, kulak kesilirdim. Annem sürekli babamı azarlardı,
(Üstüme çıkıp iki sokup çıkarıp boşalmayı biliyorsun, ama beni hiç düşünmüyorsun, bir gün olsun adam gibi sikemedin şu amı!) gibi laflar söylüyordu. Bunları duya duya sikişmenin ne olduğunu öğrenmiştim. Babamı işten çıkartmışlardı, üç ay boş kaldı. Annem bu defa da,
(Elde avuçta birşey kalmadı, adam bir çare bul!) diye kavga ediyordu babamla. Bir akşam yine odalarında konuşuyorlardı. Babam bir iş bulduğunu, ama patronun bir şartı olduğunu söyledi anneme. Annem de,
(Neymiş şartı?) dedi.
(Herif göt hastasıymış, resmen götüme sulandı! Ara sıra onun bu isteğini karşılarsam çok iyi para verecekmiş, onun dışında sadece getir götür işlerine bakacakmışım!) dedi. Annem,
(Vay ahlaksız pezevenk!) diye çıkıştı. Bir süre sessizlik oldu, sonra annem,
(Ya Memedim, iyice çaresiz kaldık, ne yapacağız?) dedi.
(Bak hanım, ben çok düşündüm, bu işi kabul edeceğim. Hem kim ne bilecek adamın benden böyle birşey istediğini? Her zaman olacak değil ya, ara sıra dişimi sıkarım!) dedi. Annem de,
(Başka da çaremiz yok!) dedi…
Babam işe başladı. Bir ay sonra daha güzel ve büyük bir eve taşındık. Annem artık eskisinden çok para harcıyordu. Yine bir akşam babam anneme anlatırken duydum.
Adamın babamı hiç boşalmadan yarım saat siktiğini, ilk zamanlarda çok acıdığını ve bu işten nefret ettiğini, ama artık alıştığını ve hatta zevk aldığını anlatıyordu. Adam üstelik para konusunda çok cömertmiş, maaş dışında bol bol para veriyormuş. Annem de,
(Ya Memedim, bana da orda bir iş ayarla da, ben de çalışayım. Eve bir maaş da ben getirsem kötü mü olur?) dedi. Babam,
(Gerçekten istiyorsan konuşayım. Zaten bana sordu, çay kahve ve temizlik işine bakacak tanıdığın biri var mı diye.) dedi. Annem de,
(Hiç kaçırma, ben yaparım o işleri!) dedi. İki gün geçmeden annem de aynı yerde çalışmaya başladı. Artık nedense annemle babam yatakta hiç kavga etmiyorlardı. Altı ay geçmeden bir araba aldık, parasal durumumuz da oldukça iyiydi.
Babam patronuyla konuşmuş, onun da yardımıyla ipotekle bir de ev aldık. Bunun karşılığında da babam ekstradan haftada iki gece işyerinde bekçilik yapmaya başladı. Babamın olmadığı geceler annem beni erkenden yatmaya odama gönderiyordu. Sonra da patron evimize geliyor, annemi saatlerce sikiyordu.
Artık gizlice onların konuşmalarını dinliyordum. Annem, babamın kendisini doğru dürüst sikemediğini, hiç orgazm yaşamadığını, götüne elini bile sürmediğini anlatıyor, adam da,
(İyi ki kocanı işe almışım, ikiniz de beni çok mutlu ettiniz!) diyor, annemi inlete inlete sikiyordu.
16 yaşına girdiğim gün, akşam arkadaşlarımla doğum günü kutlayacağımı söylemek ve biraz para istemek için, annemlerin çalıştığı yere gittim. O güne kadar adam beni hiç görmemişti. Annem çantasından daha cüzdanını çıkarmadan, adam cebinden bir tomar para çıkarıp bana verdi,
(Al bunu, güzel bir doğum günü partisi yap!) dedi. Sevinçten o an adamın boynuna sarılmak istedim, ama kendimi tuttum. Verdiği para ile o akşam arkadaşlarımla harika bir doğum günü kutladım.
Bir kaç gün sonra annemin yanına gittiğimde de, adam ayrıca doğum günü hediyesi olarak bana altın kolye hediye etti. Artık sıkça gidiyordum iş yerine. Adama da ısınmıştım, her gittiğimde cebime harçlığımı koyuyordu.
Adamın bende gözü olduğunu hissediyordum. Üstelik annemle sikişirken konuştukları da beni çok tahrik ediyordu. Bir gün yine iş yerine gittiğimde annem ortalıkta yoktu.
“Ali amca bana bir yemek ısmarlar mısın?” dedim. Hemen kalktı,
“Hadi gidelim!” dedi. Güzel bir restorantta yemek yedik. Yemeğin üstüne çay içip sohbet ederken,
“Annemle ne yaptığınızı biliyorum!” dedim. O da hiç çekinmeden,
“İstersen seninle de yaparız aynısını, karşılığında da ne istersen veririm, yeter ki sen kabul et! İstiyor musun, yapalım mı?” dedi.
“Yapalım!” dedim. Restorandan çıktık, bankada benim adıma bir hesap açtırdı ve 20.000 Dolar para aktardı, her ay da düzenli olarak 2.000 Dolar yatırılması için direktif verdi. Hesap cüzdanımı verdi ve 18 yaşıma gelince kullanabileceğimi söyledi.
Ordan da evine gittik ve o günden itibaren beni de sikmeye başladı. Halen de
sikiyor!”
Ağzım açık kalmıştı Aslı’nın bu hayat hikayesini dinlerken. Düşündüm, (Kadere bak be!) dedim kendime. Bu arada yemeğimiz geldi, yedik, ayranları içtik. Aslı’ya,
“Hiç kimseyle karşılaştırılmak istemem ama, Ali amcan mı? Kemal amcan mı?” diye sordum. Aslı gülerek,
“Kemal amca inan sendeki hiç kimsede yok! Seninki Fatma teyzeye de yeter, Esra ile bana da yeter!” dedi. Ben de gülerek şaka mahiyetinde,
“Annen de tadına bakmak isterse, bir ara uğrasın!” dedim, hep birlikte g
ülüştük…
Aslı’yla Esra’yı alıp arabayla biraz dolaştırdım. Sonra Aslı’yı evlerine bıraktım. Biz de Esra’yla eve döndük…
Esra’yla eve döndükten sonra biraz internete takıldık. Sabah yola gideceğimiz için erkenden yattık, sabah erkenden kalkıp saat 06:00’da yola çıktık. Hastaneye vardığımızda saat 7:30’du.
Esra’nın dedesinin odasına çıktığımızda, Fatma ve annesi Asiye hanım bizi karşıladılar. Esra dedesine sarıldı. Hoşbeşten sonra, Fatma,
“İyi ki geldiniz, nerdeyse kirden kokmaya başlamıştım! Kemal’ciğim annemle beni eve götür de, bir temizlenelim!” dedi. Birlikte annesigilin evlerine gittik.
Fatma hemen banyoya girdi, temizlenip çıktı. Fatma’dan sonra annesi Asiye hanım banyoya girince, Fatma kolumdan tuttuğu gibi beni yatak odasına sokup dudaklarıma yapıştı. Elimi amına attığımda sanki yanıyordu Fatma’mın amı. Çırılçıplak soyunduk anında, yatakta yiyişmeye başladık. Fatma,
“Çok özledim yarağını aşkım!” diyerek sikimi somurmaya başladı. Ben de Fatma’mım amıyla öpüşmeye başladım. Amı kıvama gelmişti, bacaklarını omzuma alıp kökledim amına. Fatma,
“Ohhh aşkım harikasın, çok özledim, sik beni!” diye haykırmaya başladı. Köküne kadar sokup, kertiğine kadar çekiyor tekrar gömüyordum yarağı fatmanın amına. Fatma,
“Sik, kökle, orospunu doyur yarağa, ohhh!” diye inleye inleye ve sarsıla sarsıla orgazm oldu. Yarağımı amından çıkarıp, başladım amını yalamaya. Fatma,
“Öldürüyorsun zevkten Kemal… Oofff aşkım süpersin!” diyordu. Amının sularını yaladıktan sonra, domalttım Fatma’yı, göt deliğini yaladım, somurdum, dilledim. Fatma,
“Götümü de sik aşkım, sok o koca yarağını götüme!” diye tekrar inlerken, yarağımı götüne dayayıp bastırdım. Başı girince,
“Ufff çok acıyor aşkım, yavaş lütfen!” demeye başladı. Biraz bekledim. Göt deliği yarağıma alışınca kökledim hepsini. Fatma altımda kıvranıyor,
“Sik aşkım, sik götümü!” diye bağırırken, amını okşayarak tekrar boşalmaya başladı. Ben de sona gelmiştim. Götüne iyice abanarak, en derine döllerimi fışkırttım.
Önce ben giyinip çıktım odadan… Fatma’nın annesi Asiye hanım yatak odasının yanında bulunan mutfaktaydı. Mutfağa girip, bir bardak su aldım. Asiye hanım,
“Git temizlen de öyle iç suyunu!” dedi. Bardağı bırakıp banyoya gittim. Fatma banyodaydı, suratımın asık olduğunu görünce,
“Ne oldu?” dedi.
“Su içecektim, annen mutfakta bana fırça attı. Git önce temizlen sonra su iç dedi. Ben de temizlenmeye geldim!” deyince,
“Aldırma sen ona aşkım… Gel ben seni temizlerim, sen de beni bir güzel temizle bakayım biraz daha, ben doymadım senin sikine…” diyerek beni soydu, duşun altına girdik birlikte.
Öpüşüp oynaşırken yarağım yine keser sapı gibi oldu. Fatma’yı duşun altında domaltıp arkadan amına geçirdim. Fatma’yı orgazm edinceye kadar pompaladım.
Sonra duş alıp birlikte çıktık. Hepimiz hazırlandıktan sonra evden çıkıp hastaneye döndük. Hastane odasına girince, Asiye hanım,
“Tüühh… Fatma kızım, telaşeden çamaşır almayı unuttum, ne olacak şimdi?” dedi. Ben hemen atıldım,
“Ne olacak canım, gider alırız!” dedim. O evdeyken kızını bağırta bağırta siktiğim için fırçasını yemiştim, kendimi affettirmek için takla atıyordum.
“Size de zahmet olacak…” dedi kız gibi nazlı nazlı…
“Boş ver Asiye hanım, ne zahmeti? Araba kapıda, hemen gider geliriz!” dedim.
“İyi o zaman, hadi gidelim!” Asiye hanım ve ben tekrar evlerine doğru yola çıktık. Arabayla giderken Asiye hanım manalı manalı bakıyor, güya çaktırmadan da beni süzüyordu. Sonunda dayanamadı,
“Kemal bey, kızıma ne yaptın öyle yahu? Canı yanmış gibi bağırta bağırta bir hal ettin Fatma’yı!” dedi.
“Asiye hanım, tahmin etmişsinizdir, kızınız canı yandığı için bağırmıyordu.” dedim sırıtarak… O da güldü,
“Tabi ki biliyorum canım… Yeni yetme bakire kız değilim ki… Ama bu kadar bağırması garibime gitti.”
“Bakın, size rahatsızlık verdiysem özür dilerim. Fatma artık benim karım sayılır, size anlatmadı mı? Kendisine evlenme teklif ettim, ama böyle daha iyi diyerek reddetti teklifimi… Evlenmesek de ben senin karınım diyerek kestirip attı!”
“Demek ki kızımı bu kadar çok mutlu eden başka bir şey var o zaman sende…” derken, evin önüne gelmiştik. Arabayı park ettim ve eve girdik. Asiye hanım mutfağa girip dolaptan bir şişe çıkardı, iki bardağı doldurup birini bana uzattı,
“Al damat, iç, bal şerbeti ve karadut suyu, bu sıcakta iyi gelir!” dedi. Bir yudum aldım, tadı harikaydı, kalanını bir seferde içtim.
“Mmm… Güzelmiş tadı…”
“Bu güzel bir içecektir, evde kendimiz yaparız. Bizim buralarda damatlara gerdeğe girmeden önce içirirler, enerji verir!” dedi.
Anladım ki, ben kızı Fatma’yı sikerken, Asiye hanım oldukca etkilenmişti. Ama bir türlü (Beni de öyle siksene!) diyemiyor, sürekli laf çevirip duruyordu. Gözlerinin içine bakarak gülümsedim,
“Eee, Asiye hanım… Şimdi bana da içirdin bunu, enerjiyi aldım. Peki bu enerji nereye gidecek? Elimin altında Fatma da yok ki?”
“İnan Kemal bey, ben 38 yıllık evliyim, ne kocamdan böyle bir şey gördüm, ne de Fatma’yla rahmetli kocası arasında bu kadar uzun süren birşey gördüm!”
Yanıma yaklaştı kadın, dudakları aralanmış, arzuyla kısılmış gözleriyle süzüyordu beni… Baştan aşağıya, saçından tırnağına şehvet doluydu gayrı resmi kayınvaldem… Ardından ne geleceğini tahmin edebiliyordum, ama hemen acele etmedim, ilk hareketi ondan bekledim.
“Fatma ile ikiniz içerdeyken sesinizi duyunca banyodan çıktım. Yatak odasında işiniz bitinceye kadar kapınızın önünden ayrılamadım. Hatta sen mutfağa geldiğinde kasılmalarım devam ediyordu…” derken, Asiye hanımın dudaklarına yumuldum.
Öpüşerek yiyişerek yatak odasına kadar gittik. Asiye hanım anında çırılçıplak soyunmuştu. Vücudu yaşına göre oldukça diriydi,
“18’lik kız gibisin Asiye hanım!” dedim. Asiye hanım,
“Sen de tam bir erkeksin, yarım saat boyunca Fatma’yı durmadan bağırttın!” dedi. Ben de soyundum, külotumu çıkardığımda Asiye hanımın gözleri faltaşı gibi açıldı.
“Bu ne ya böyle, at yarağı gibi! Kızımın bağırdığı kadar varmış, bu koca şey nasıl girecek bana Kemal bey?” derken elini uzatıp yarağımı avuçladı ve okşamaya başladı.
“Asiye hanım sen rahat ol, ben onu 16-17 yaşındaki kızların hem amına hem götüne soktum, zevkten inim inim inlediler. Birazdan sen de inleyeceksin!” dedim.
“Valla Kemal bey, ben bizim herifinkini büyük diye bilirdim, ama bu üç katı kadar var!”
“Desene Asiye hanım sen daha bakiresin, bak bunu yediğinde kadın olduğunu anlayacaksın, inan bana!” dedim.
Asiye hanımı karyolanın üstünde domalttım, arkadan amını yalamaya başladım. Amının tadı nefisti, kokusu harikaydı Asiye hanımı orgazm oluncaya kadar somurdum amını, am suyunu içime çektim.
Asiye hanım nefes almakta zorluk çekiyor, içini çeke çeke kasılmaya devam ediyordu. Bu defa göt deliğini yalamaya dilemeye başladım. Asiye hanım,
“Ayyy Kemal bey, öldürecek misin beni, lütfen biraz dinleneyim!” dedi, yüzükoyun yatağa uzandı. Ben de yanına uzandım,
“Kız Asiye amın daracık, sanki Fatma buradan çıkmamış gibi!” dedim.
“Ordan çıkmadı zaten, sezeryanla aldılar!”
“İyi de, bunca yıllık evlisin, hala bu kadar dar olması şaşırttı beni!”
“On yıldır orama parmağımdan başka birşey girmiyor, ondandır!”
“Kocan sikmiyor mu?”
“Ahh ahh Kemal, sorma… On yıl önce ceviz çırparken kocam ağaçtan düştü, sikiyle taşakların birleştiği yere parmak kalınlığında bir odun parçası girdi, kanı durmadı, acele doktora yetiştirdik, ameliyatla çıkarıp dikiş atıldı. O günden sonra tık yok herifte!” diye anlatınca onun adına üzülmüştüm.
“Peki, başkasıyla hiç olmadın mı?”
“Ayy Kemal, burası küçücük bir yer, anında orospu diye tefe koyarlar valla!”
“Benimle sevişmeyi neden istedin peki?”
“Sen yabancısın, hem kızımla bir ilişkin var, beni sağda solda anlatmazsın!” dedi.
Dudaklarına yumuldum, yanaklarını, kulak memelerini, boynunu yaladım somurdum. Göğüslerini koparırcasına emdim. Vücudunda dilimin değmediği yer kalmadı. Asiye,
“Harikasın Kemal, ohhh sik beni!” diye kıvranmaya başladı altımda. Yarağımı tükürükledim ıslattım, amının dudaklarını ayırıp dayadım, yavaşca bastırdım. Sikim başı girince, Asiye,
“Iıhhh! Yavaş, kurban olurum yavaş!” diye inleyince bekledim. Göğüslerini avucuma alıp yoğurdum. Bu arada o farkında olmadan yarağımı amına kökledim. Asiye bastı çığlığı,
“Orospu analı, yırttın amımı!” diye feryat etmeye başladı.
Hırslanmıştım, var gücümle pompaya devam ettim. Asiye’nin amı gevşemiş, sulanmış, yarağımı rahat alır olmuştu. Onbeş dakika pompalamamın sonunda Asiye de zevkten uçuyordu artık.
“Harika sikiyorsun Kemal, ohhh erkeğim, kökle, dibime vur o koca sikini!” diye diye boşaldı.
Asiye’yi yüzükoyun çevirdim, arkadan tekrar amına girdim. Yarağımı köküne kadar sokuyor, çıkartıp tekrar köklüyordum. Asiye altımda sırılsıklam olmuş, her yeri terden ıslanmıştı. Yarağımı çıkarıp, bacaklarını iyice ayırdım, amını yalamaya başladım. Götünü de yalıyordum. Asiye,
“Ohhh Kemalll, sikilmenin bu kadar zevkli olduğunu ilk defa hissettim, harika bir erkeksin!” diyordu.
“Asiyeciğim daha dur bakalım, yeni başladık, daha ne zevkler yaşatacağım sana!”
“Valla Kemal ne diyeceğimi bilmiyorum, 38 yıldır kocam beni sikiyor sanıyordum. Belki de kocamın beni bu güne kadar boşalttığı kadarını sen şu ana kadar yaptın. İnan kendime hakim olamıyorum, sürekli amımın suyu akıyor! Damızlık boğa gibisin Kemal!”
“Asiyeciğim amın çok tatlı ve de çok dar. İnan bana, kızın Fatma’nın ve torunun Esra’nın amından bile dar seninki!” dedim ve tekrar amına geçirdim yarağımı. Kalçalarını yoğururken, parmaklarım da göt deliğine masaj yapıyordu. Asiye başını çevirip,
“Esra’yı da mı siktin Kemal? Daha o körpecik bir kız, senden bunu beklemezdim!” dedi.
“Esra’yı sikmemek için çok direndim, ama beni tehdit etti, mecbur kaldım.”
“El kadar kız, nasıl seni mecbur bıraktı ki?”
“Senin el kadar dediğin azgın torunun da sana çekmiş. “Kendimi başkasına siktirir, anneme de senin siktiğini söylerim!” deyince, inan gözüm döndü o anda ve amını patlattım orospunun!”
“Annesi de, (Kemal amcası Esra’ya iyi geldi, kızım düzeldi!) diye seviniyordu, demek ki şıllığın neşesi yarak yediğindenmiş!” dedi.
Bu arada Asiye yine inlemeye, ohlamaya başlamıştı, orgazm olması yakındı. Ama ben onu götünden de sikmek istiyordum.
“Asiyeceğim götünün de tadına bakmak istiyorum, ne olursun aşkım, bunu benden esirgeme!” dedim.
“Ayy Kemal, o kocaman yarak küçücük deliğe nasıl girecek? Zaten amıma bile zor aldım sikini!”
“Asiyeciğim, evet girerken biraz acıyacak, ama sonrasında amından aldığın zevkin on katını alacaksın!” dedim. Yarağımı anından çıkartıp, göt deliğini yaladım,
“Aşkım ellerinle göt yanaklarından tut ve iyice ayır!” dedim. Asiye dediğimi yaptı. Yarağımın başını sıktırdım, götünün deliğine dayayıp bastırınca başı biraz girdi.
“Çok acıyor Kemal, lütfen yapma!” diye yalvarmaya başladı. Öylece bekledim,
“Acının hepsi bu Asiye, başka birşey yok, birazdan alışır götün, sik diye yalvarırsın! Sen şimdi bir elinle amını okşa!” Ben de göt yanaklarını avuçlayıp iyice ayırdım,
“Derin nefes al!” dedim. Asiye nefes alınca birden abandım götüne. Yarağımı köküne kadar oturtmuştum götüne. Asiye altımda feryad figan ediyor ve bana,
“Orospunun evladı, piç, anası sikişmişin çocuğu!” diye küfürler yağdırıyordu.
Göt deliği yarağıma alışıncaya kadar bekledim ve sonra çok yavaş hareketlerle alıştırdım. Artık Asiye kalçalarını oynatmaya başlmamıştı. Yarağımı geri çekince sanki götü yerinden çıkacak gibi oluyordu. Asiye,
“Yapma ne olur, çok acıyor, sanki götüme odun sokuyorlar!” diyordu.
Baktım bu iş böyle olmayacak, Asiye’nin beline bastırdım ve var gücümle sokup çıkarmaya başladım. Belki on dakika böğürdü Asiye altımda, ama göt deliği de gevşemişti, artık rahat girip çıkıyordum. Asiye’den de ‘Ahh ohh!’ sesleri çıkmaya başlayınca rahatladım.
Asiye’nin götünü her pozisyonda yarım saatten fazla siktim ve götünün derinliklerine döllerimi fışkırttım. Sikim yumuşayıncaya kadar içinde bekledim. Asiye’nin götünden yarağı çekince ‘Fosss!’ diye çıkan havayla birlikte döllerim de amına doğru akmaya başladı. Üzerinden kalktım ve
“Asiyeceğim, şimdi tam bir kadınsın! Bu yarak senin emrinde, bundan böyle dilediğin zaman yiyebilirsin tatlım!” dedim. Asiye parmaklarıyla göt deliğini yokluyor,
“Ayy Kemal mahvetmişsin yaa, bu nasıl kapanacak şimdi?” diyerek ağlamaya başladı.
“Hadi gel banyoya girelim, ben kapatırım onu!” dedim. Ayağa kalktı, ama bacaklarını birleştiremiyordu, sanki gerdekten çıkmış gelin gibiydi. Belinden sarılıp kucağıma aldım, banyoya kadar taşıdım.
Sıcak suyu açtım, her yerini köpürte köpürte yıkadım. Götüne sıcak suyla masaj yaptım, göt deliği bir nebze kapanmıştı. Kendim de duşumu aldım ve çıktık. Asiye giyindi geldi, ben de giyinmiştim, dudağıma bir öpücük kondurdu,
“Harika bir erkeksin, müthiş zevk aldım. Beni asla bu zevkten mahrum etme Kemal, tamam mı?” dedi.
“Tamam Asiyeciğim, her zaman emrindeyim, sen iste yeter ki!” dedim.
Evden çıktık, onu bir lokantaya götürdüm, yemek yedik. Lokantadan, Fatma, Esra ve dedesine de birşeyler hazırlattık, hastaneye gittik. Fatma bizi görünce,
“”Nerde kaldınız ya, meraktan öldüm?” dedi. Ben hemen,
“Annen iyice bunalmış, onu biraz dolaştırdım. Lokantada bir yemek yedik ve geldik işte, abartma!” dedim.
“İyi, tamam!” dedi. Fatma, Esra ve dedesi getirdiklerimizi yediler. Sonra Fatma’ya,
“Bu gece Asiye hanımla Esra kalsın dedesinin yanında, sen biraz dinlen!” dedim.
Teklifimi herkes onaylayınca, Fatma’yla ben hastaneden ayrıldık.
Kiracımla sabaha kadar sevişmeye gidiyorduk. İyi ki evimi Fatma’ya kiralamışım diye geçirdim içimden… Ana kız yarak hastası çıktı derken Fatma’nın annesini, kendini, kızını sikmiştim.
310 notes · View notes
yanki333 · 3 months ago
Text
Eşim Arzu ve 18 yaşına yeni giren üvey kızım Pelin ile istanbul da yaşıyoruz.
Eşim hafta sonu iki günlüğüne Antalya ya gidecekti, Cumartesi sabah havaalanına götürüp uçakla yolcu ettim.
Kızım Pelin dershaneydi ve dersi öğleden sonra bitiyordu. Pelin e bir sürpriz yapıp dershaneden alayım, yemeği de dışarıda yeriz diyerek dershanesine gittim.
Gittiğimde henüz çıkmamışlar biraz bekledim. Az sonra çıkmaya başladılar, Pelin beni görünce şaşırdı. Anneni Ankara’ya yolcu ettim bizde baba kız eğleniriz dedim. Tamam, nereye gidiyoruz dedi. Öncelikle karnımızı doyurmaya, hadi bakalım dedim.
Çantasını arabaya atıp, büyük bir alışveriş merkezine gittik ve karnımız doyurduk.
Şimdi ne yapıyoruz dedi. Bende biraz alışveriş yapmamız lazım sana şık bir kıyafet düşünüyorum dedim. Kıyafeti duyunca boynuma atladı. Benim kıyafetleri çok sevdiği biliyorsun, tamam o zaman sana bırakıyorum dedi. Sonrada sen nasıl olsa düşünmüşsündür dedi.
Sen bana bırak gerisine karışma hadi gidelim dedim.
Daha sonra gece kıyafetleri ve abiye kıyafetler satan mağazaları dolaşmaya başladık. Her giydiği elbisede iltifatlar yağdırıp güzelliğini övmeyi ihmal etmiyordum. O mağaza senin bu mağaza benim dolaştıktan ve yüzlerce kıyafet denedikten sonra straplez kısacık bir gece elbisesi aldık.
Elbisenin rengi siyah olduğu için Pelin in sutyeni elbisede sırıtıyordu. Sana bir takım siyah çamaşır alalım dedim. Evet, beyaz içinde hoş durmadı dedi. Mağazanın iç çamaşırı reyonuna geçip çamaşırlara baktık. Hep iddialı ve seksi modelleri gösterip hangisi diye soruyordum. Hepside birbirinden seksi çamaşırlardan bir tanesini seçip şu olsun dedik.
Şimdi de ayakkabıcıya gidiyoruz dedim. Pelin Bu güzel elbisenin şık bir ayakkabı güzel olur ama biraz yüksek topuklu olsun dedi.
Tamam, istediğin yükseklikte alırız dedim
Saate baktığımda akşam olmuş hava kararmaya başlamıştı. Hadi gidiyoruz dedim. Eve gittiğimizi düşünüyordu. Kuaförün önüne geldik in bakalım dedim. Kuaföre mi gidiyoruz dedi. Evet bu güzel şeyleri giyip bugün biraz eğlen bakalım dedim. Arabada bir kez daha sarılıp inanamıyorum çok güzel olacağım dedi. Sen zaten güzelsin sadece bugün bunu biraz ortaya çıkarıyoruz dedim.
Gittiğimiz Kuaföre eğlence yerine gideceğimizi saçını ve makyajını buna uygun yapmasını söyledim. Pelin e dönüp seni arabada bekliyorum dedim.
Yaklaşık bir saat sonra Pelin geldiğinde gözlerime inanamadım, kuaför aldığı paranın hakkını vermişti. Pelin gözlerinin içi gülerek nasılım dedi. Fıstık gibisin seni yememek için kendimi zor tutuyorum dedim.
Arabaya binip eve geldiğimizde saat ilerlemişti. Alışveriş paketlerini açıp haydi aldıklarımız giy bakalım. Bende üstümü değiştirip geliyorum dedim.
Yatak odasına gidip geceye uygun şık bir şeyler giydim. Salona geçip Eda’yı beklemeye başladım. Biraz sonra kapıdan başını uzatıp hazır mısın dedi. Hazırım deyince içeri girdi. Vücudunu saran mini elbise yüksek topuklu ayakkabılarla daha da küçücük bacaklarını güzelliğini ortaya çıkarmıştı. Saçı, makyajı ve takılarıyla karşımda tam bir afet vardı.
Ayağa kalktım, bebeğim muhteşem olmuşsun dedim. Gelip bana sarıldı ve hepsini sen seçtin teşekkür ederim babacım dedi. Bende ona sarılıp, yanağına bir öpücük kondurdum ve senin için seçtiklerim bitmedi, gece yeni başlıyor dedim.
Nasıl yani dedi. Hadi soru sormayı bırakta gir koluma bakalım dedim. Öğleden sonra yediğimiz yemekle duruyorduk, akşam olmuş saat 22:00 ye geliyordu.
Bir restaurant’a gittik. Pelin koluma girdi, yüksek topuklarla benim boyumu geçmek üzereydi. Sakin ve nezih bir ortamda canlı müzik eşliğinde yemeğimizi yedik. Garson içecek olarak ne alırdınız dediğinde ben Bira istedim, Pelin kola istedi. Pelin kolasını içerken, burada kola içiyorsun ama biraz sonra gittiğimiz yerde sende bira içeceksin dedim. Nereye gidicez hem ben hiç bira içmedim dedi. Eğlenmeye diyerek üstü kapalı cevap verdim.
Yemeğimizi yedikten sonra gece kulüplerinin birinde aldık soluğu. Gecenin ritmi başlamış insanlar eğleniyordu. Pelin in elinden tutup dans pistine yürüdüm. Bir süre hoplayıp zıpladıktan sonra yorulunca yerimize oturduk.
Gelen garsona iki bira söyledim. Biralar gelince hadi bak bakalım tadına dedim. Terleyen Pelin buz gibi bira bardağını eline aldı önce minik bir yudum içti ve tahmin ettiğimden daha güzelmiş ben acı zannediyordum dedikten sonra birkaç yudum içti. Dinlenip tekrar kalkıncaya kadar biranın yarısından fazlasını bitirdi.
Pistte bir süre daha eğlendikten sonra hadi gidelim dedim. Hesabı ödeyip çıkarken daha birayı bitirmemiştim dedi. Olsun kalanı da gittiğimiz yerde içersin dedim. Başka yer mi gidiyoruz dedi evet bebeğim daha kurtlarımızı dökmedik değil mi dedim.
İkinci gece kulübüne gittik eğlence tam gaz sürüyordu, hemen bizde katıldık, müziğin coşkusunu doyasıya yaşadık. Yorulunca oturup biraları söyledik. Hem dinlenip hem biralarımızı yudumladık. Biralar bitince, Pelin elimden tutup hadi biraz daha kurt dökelim diyerek beni kaldırdı. Pelin ısınmaya başlamıştı.
Dansın ve müziğin ritmine fazlasıyla ayak uyduruyordu. Kısacık olan elbisesi zaman zaman sıyrılıp iç çamaşırı görünüyordu. Aldırış ettiği yoktu ama ben ara ara düzeltiyordum.
Yorulup tekrar oturduk ve yeni biraları istedik. Biralarımız yarım olmuşken slov dans müziği çalmaya başladı. Pisttekiler sarmaş dolaş dansa başlayınca hadi bizde dans edelim dedim. Pelin tamam deyip elini uzattı. Elinden tutup dansa kaldırdım.
Pelin içkinin etkisiyle her geçen dakika daha hoş oluyor, daha rahat hareket ediyordu. Pelin ellerini boynuma dolarken bende kollarımı beline doladım. Tek vücut olmuştuk, zaten etrafımızdakilerin çoğu da ayakta sevişir haldeydi. Birkaç dakika dans ettikten sonra hadi gidelim bu gecenin kalanını evde devam ederiz dedim.
El ele geldiğimiz gece kulübünden yine el ele sevgililer gibi çıktık. Nasıl eğlendin mi diye sordum. Çok hem de çok eğlendim dedi. Arabaya bindik giderken bir büfenin önünde durup yüksek alkollü kırmızı biralardan aldım.
Arabanın ön koltuğunda oturan ve elbisesi sıyrılmış olan Pelin in koltuğunu biraz arkaya yatırıp rahatça ayaklarını uzatmasını söyledim. Külotuna kadar bacakları ortaya çıkmıştı. Yolda giderken elimle bacaklarını hafiften okşayarak, çok güzel bacakların var bebeğim dedim. Gülümseyerek öyle mi dedi. Evet, şuna baksana sütün gibiler diyerek tekrar okşadım.
Eve gelmiştik biralarımızı alıp salona geçtik. Kendi bardağıma normal bira koyarken, Pelin in bardağına yüksek alkollü biradan doldurdum ve içine uyku ilacı değil ama sakinleştirici attım. Biraları yudumlarken müziği açtım. Oturduğumuz yerde hem dinliyor hem içiyorduk. Biraz sonra kalkmak için hamle yaparken hemen elinden tutup kaldırdım. Tuvalete gideceğini söyledi ama alkolün etkisiyle dili dolanmaya başlamıştı.
Tuvaletten çıkınca hemen koluna girip koltuğuna oturttum. Pelin iyice neşelenmiş kahkahalar atıyordu. Dans edelim dedi bende hemen kabul ettim ayağa kalktık ve dans etmeye başladık
Yine tek vücut olmuştuk. Bir süre öyle dans ettik. Ama dans değil sanki sevişiyordum. Pelin in ayakta duracak hali kalmamıştı. Hadi seni yerine yatırayım diyerek yatak odasına doğru götürdüm. Ayaklarını atmakta zorlanıyor yürüyemiyordu. Sürükleyerek götürüp yatağa yatırdım.
Yarı sızmış haldeki Pelin yatakta tüm seksiliği ile uzanıyordu. Saçlarını okşayıp öperek boynuna indim. Boynundan göğüslerine doğru yalayarak elbisesine geldim. Elbisenin üstünden göğüslerini okşayarak külotuna geldim. Minicik string külotunun üstünden koklayıp öperek bacaklarına doğru indim. İki bacağınıda okşayıp yalayarak ayağına kadar geldim. Ayakkabıları hala ayağında idi ve ona çok yakışmıştı.
Önce elbisesini sıyırıp çıkardım. Böylece iç çamaşırlar ve ayakkabıları ile kalmıştı. Göbek deliğinden başlayarak göğüslerine doğru yalayarak çıkıp sutyen’ini çıkardım. Limon kadar olan göğüslerini yaladıktan sonra göğüs uçlarına ısırıklar attıktan sonra aşağıya doğru yöneldim.
Hiç acelem yoktu, yatağımdaki lolita nın tadını çıkarıyordum. Mağazada gördüğüm o string külot şimdi Pelin in üstünde tüm seksiliği ile beni azdırıyordu. Amının dudaklarını anca kapatan bu minicik çamaşırı içindeki amla birlikte koklayıp yavaşça çıkarttım.
Üzerinde sadece ayakkabılar kalmıştı. Bacaklarını okşayarak ayakkabılarını çıkarttım. Ayak uçlarından başlayarak amına kadar öperek geldim. Amına geldiğimde dilimi içine doğru sokup yalamaya ve emmeye başladım. Tazecik amı o kadar tatlıydı ki yalamaya doyamıyordum.
Kendime gelip bir nefes aldıktan sonra bir çırpıda soyundum. Artık bende Pelin gibi çıplaktım. Aletimi yüzünde ve dudaklarında gezdirdim. arasıra dilini çıkartıp yalıyordu sanırım ya rüya görüyordu yada susamıştı. Bacaklarını aralayıp amının dudaklarına tekrar yumulup yalamaya başladım. Sanki dilimle siker gibi iyice kayganlaştırdım. Amının tadı aynı meyveli şeker gibiydi
yatağın ortasına yastık koyup onu yüz üstü oraya yatırdım o minik pembe götünüde yalamalıydım.. iki elimle ayırıp önce şöyle bir bakmak istedim..inanamadım o kadar güzeldi ki.. kafamı gömüp iyicene dilimle yalamaya başladım, yaladıkça götünün deliği sanki açılıp kapanıyordu bende dilimi olabildiğince içeri sokmaya çalışıyordum..
Daha önceden samimi bir arkadaşımın kızını buna benzer bir şekilde beraberde sikmiştik hemen o aklıma geldi. 2-3 sene önceydi o da 18-19 yaşlarında güzel bir kızdı..
neyse yalamaktan çenem uyuşmuştu kafamı kaldırdım ve kısımın bacaklarının üzerine oturup sikimi deligine sürtmeye başladım, iki elimde götünü ayırıp sürtüyor arada bir deliğine baskı yapıyordum..sikimin sadece ucu giriyordu nefis bir duyguydu çok dayanamadım ve sikimin ucu girmişken deliler gibi titremeye boşalmaya başladım..bir kısmı kızımın içine bir kısmı deligin etrafına akmıştı..öylecene yatağa yığıldım..acele etmek istemiyordum
arasıra yalnızken 31 çeker kendi dölümü ellerimden yalardım, şimdi akıttığım döller üvey kızımın götünün arasında duruyordu, kafamı uzatıp götünü ve amının etrafına doğru akan döllerimi yalamaya başladım, aynı zamanda arkadan amınıda bir güzel emiyordum..
sikim gene dikilmişti, aynı şekilde gene kızımın göt deliğine sürtüyordum ama bu sefer sanki deligi yalamamın ve döllerimin etkisiyle daha yumuşamıştı.. bende daha ileri gidip kafasını sokmaya çalışıyordum..kısa bir süre sonra kafası girmeye başladı..sikim 17 cm civarıydı ama çevresi,kalınlığı 14 cm vardı..
6-7 dakika sonra sikimin kafası artık rahatlıkla girip çıkıyordu, hemen şınav vaziyeti alıp yavaş yavaş sokmanın zamanı gelmişti, sikimin ucunu hizalayıp şınav vaziyeti alacakken saten çarşaftan ayağım kaydı ve kızımın üzerine düştüm ve sikimin tamamı dibine kadar girmişti üvey kızım uyku sersemi AHHHHHHHHHHHH diye çığlık atttı..ne yapacağımı şaşırmıştım kıpırdayamıyordum öylecene kalmıştım..
1-2 dakika sonra sanki kızım pembe düşlerde gibi bir ayağını karnına doğru çekmeye çalıştı bende hafifçe içinden çıkmadan üzerinden kalakararak izin verdim..
biraz doğrulup deliğe bakmak istedim sikim en dibine kadar girmiş, ertafında kan vardı..hemen bolca tükürük alıp götünün çevresine sürtmeye başladım.. görmeliydiniz..minicik bir götte kazma sapı gibi birşey..harika bir görüntü idi..hafifçe oynatmaya başladım, sikimi çıkardıkça daha çok tükürük sürtüyordum ki kurumuş olan yerler iyicene kayganlaşsın diye..
artık çok rahat köküne kadar gidip geliyordum..biraz daha uğraşsam taşaklarımı bile alacaktı bu minik göt.
daha fazla dayanamadım şelale gibi içine fışkırmaya başladım..döllerim götünün etrafından dışarı taşıyordu bunu gördükçe sanki iliklerimin tamamı içine doluyordu.. bitmiştim ve üzerine yığıldım, sızmıştım..
sabah olmadan 2-3 saat sonra uyanmıştım sikimin başı hala götündeydi..Pelin hala deliksiz uyuyordu..hemen ortalığı toplamalıydım..yeni çarşafları alıp kızımı bir saga bir sola cekerek sermeye çalıştım.. sonra aklıma geldi kızım uyanınca götünün bu halini görecekti hemen tüm döllerimi temizledim ve buzluktan buz alıp geldim.. kızımın uyanmaması için duza ederek buzları Peli nin göt deliğinin etrafına sürdüm ki soğuktan büzüşüp biraz olsun kapansın diye.. beklediğim tepkiyi vermemişti deliği eskisi gibi olmasada epeyce kapanmıştı.. dayanamadım biraz yaladım ve kıyafetlerini giydirip onu orada öylecene bıraktım salona gidip kanepede uyumuşum..
sabah şakılar eşliğinde uyandım..Pelin şarkı söyleye söyleye pembe kısa geceliği ile kahvaltı hazırlıyordu..uyandığımı görünce “BABİŞKOOOOOOOOO” diye üzerime atlayıp yanaklarımdan öpmeye başladı..malum sabahları biz erkeklerin siki dimdik olur o öyle atlayınca pikenin altından kızımın amının üzerine değmiş oalcak ki..Pelin “AYYYY BU NEEE” dedi… kızarmıştım… Pelin kahkaha atarak Dünkü biraları biritememişiz burada bir kutu kalmış dedi..
içimden serin sular aktı sanki..saf kızım bira kutusu zannetti..
Hemen neyse hadi kalkalım ben bi elimi yüzümü yıkıyayım dedim..kalkarken Pelin dünkü G-string ini giymiş olduğunu gördüm ve gene felaket azdım.. banyoya gidip dünkü çarşafı Pelin in kokusunu koklaya koklaya 31 çekim boşaldım..
Bu akşamda beraberdik bir şeyler yapmam lazımdı.. Aklıma kızını birlikte siktiğimiz arkadaşım geldi onun kızıda şu sıralar 18-19 olmuştur.. Peline döndüm,
Bu akşam ne yapmak istersin dedim, sana bırakıyorum baba sen en iyi planı yapıyorsun zaten dedi kikirdedi ..
Hemen Mesut u aradım naber nasılsın faslı bittikten sonra arka odaya geçtim ve olanları anlattım. Mesutta Karısının ve kızının izmitte kayınvalidesinde oldugunu ama kızını orada kaçırabileceğini söyledi..Tamam akşam 7 de buluşalım dedim.. sözleştik ve kapattık..
Kızıma üstü kapalı akşam bir arkadaşım ve kızınla buluşacağımızı söyledim, sen nasıl istersen baba dedi…
Akşama kadar evde dinlendik mayıştık birbirimize sarılıp film izledik..saat 5 olmuştu kızıma hadi kalk hazırlan siz öyle 15 dakikada hazrılanamazsınız dedim..kızım gülerek aman baba bi taytımı bide gömleğimi giyeceğim dedi..bende gözlerimi faltaşı gibi açıp TAYTMIIIII? dedim.. kızım önce bir durdu sonra gülmeye başladı.. ne oldu baba yoksa tayt sevmezmisin dedi.. Severimde kızım yani ne bileyim , neyse sen bilirsin dedim..
bir tayt bir gömlek giymesine rağmen kızım 90 dakikada ancak hazırlandı..karşıma dikildi nasıl baba dedi…küçük dilimi yutacaktım Taytın altına dün aldığımız yüksek topuklu ayakkabılarını giymiş üzerine beyaz uzun bir hafif içi gözüken gömlek.. Gömleği kaldırdı ve etrafında dönmeye Siyah taytının altına hiçbirşey giymediği belli oluyordu .. içine bezden bir süyten takmış uçları belli oluyordu..
Tam o sırada mesut jipi ile gelmiş korna çalıyordu, pencereden uzanıp iniyoruz diye seslendim..
Pelinin elinden tutarak merdivenleri inmeye başladık, inerken aaprtmanın yöneticisi 63 yaşındaki hilmi amca bizi gördü Maşallah maşallah sanki baba kız deği 2 sevgili gibisiniz dedi gülümseyip yarağını avuçladı, bende gülümseyip iyi akşamlaar diyip yanından geçtim…
Arabaya geldiğimizde Mesut un kızı önde oturuyordu ve kızına arkaya geç sen dedi..kızı kapıyı açıp arkaya geçerken dizlerimin bağı çözüldü..kızı siyah fileli kilotlu çorap ve deri mini etek giymişti filelerin arasından iç çamaşırı giymedigi belli oluyordu dışarı sarkan am dudaklarından üzerindede beyaz bir tsirt üzerinde pembe ıslak bir dudak resmi vardı..Pelin ve Mesut un kızı arkaya geçti Melis in yaşı kaç oldu dedim daha 18 amcası dedi, arkaya dönüp , Melis hatırladınmı aykut amcanı dedi..hatırlayamadım babacığım dedi Mesut sırıtarak gece hatırlardın kzıım dedi bana bakarak kahkaya atmaya başladı…
Mesut, Kızlar nerede yemek yemek istersiniz dedi ikisi birlikte Farkezmezzz dediler ve kızlarda birbirine bakarak kikirdemeye başladılar..sanırım daha ilk dakikadan iyi anlaşmışlardı..ben arada dikiz aynasından onları kesiyordum ikiside fısıldaşarak birşeyler konuşuyordu, aynadan pelinin amcığı filelerin arasından resmen fışkırıyordu…
hemen bir balık lokantasına gidip karmızı doyurduk 1 er kadeh şarap içtik, Mesut ee haydi eğlenmeye dedi ve ekledi sonra sizi bir yere götüreceğim enerjinizi harcamayın dedi..
Neyse hemen bir clube gittik biraz kurtlarımızı döktük Ben ve Mesut sadece Redbull içtik kızlar 1 er bira içti ve iyicene dağıttılar..Bi ara dikkat ettim Pistte pelinin arkasınada 30 yaşlarında bir adam ona sürtünerek dans ediyordu Pelinde buna karşılık veriyordu, götünü geriye atıp adamın yarragına sürttürüyordu, pist çok kalabalıktı sürekli görüntüyü kaybediyordum, O anda Mesut beni dürtüp.. Ya boşver bırak kızılar eğlensin, sonuçta onlar bizim unutma dedi..
Bende haklısın diyip eski günleri Melisi siktiğimiz günü unutamadığımı söyledim..o da bana onların üzerinden ne sular geçti anlatacam sana dedi..kafamı tekrar piste çevirdim Pelinin arkası dönük tek kolunu adamın boynuna atmış poposunu iyicene arkaya vererek dans ediyordu, melisinde bir farkı yoktu adamın bir götünün iki yanağından tutmuş elleriyle götünü çalkalıyordu..hem sinirleniyor hem zevk alıyordum bu görüntülerden, Mesut beni dürterek bana neler olduğunu Pelini nasıl siktiğini anlatsana dedi, bende hararetli hararetli anlatmaya başladım..bir ara piste baktım Pelin yoktu.. Melise seslendim elimle nerede Pelin dedim hemen pistin yanındaki masayı gösterdi, Pelin bir adamın kucağına oturmuş kendinden geçmişti..Mesuda dönüp hadi gidelim artık dedim ve Pelinin yanına gidip elinden tuttum hadi gidiyoruz dedim ayağa kaldırırken AHHH dedi.. ne olduğunu anlamadım ayağınımı çarptın dedim yok bişi bana tamam dedi..hesabı ödedik otoparka gittik 2 kızda çakırkeyf olmuşlar kıvama gelmişti.. arka kapıyı açtım önce Melis bindi harika götünü sergileye sergileye, Ardından Pelin binerken dikkat ettim tam götünün arkasında taytı delinmiş, hafif nemliydi, iyicene kudurmuştum o an onu orada tutup o delikten bağırta bağırta sikmek istedim..
Arabaya bindik ve yola cıktık..Mesut sizi şimdi çok güzel bir yere götüreceğim dedi, Meliste gizli yermi babacığım dedi, Evet Melis yoksa istemez misiniz..Olur mu bence tam sırası deyip güldüler..Neresiydi bu gizli yer iyicene merak etmiştim.. yolda çevirme oldu allahtan biz 4-5 saat önce sadece 1 kadeh şarap içmişti etkisi çoktan gitmişti bile, Trafik polisleri evrakları aldı kontrol etti ama bir türlü sanki zaman kazanmak istermiş gibi oyalıyorlardı bizi..Bi süre sonra arka koltuga baktım bizim kızlar sarmaş dolaş sızmış benim kız bacagını Melisin üzerine atmış uyuyordu tabi o sırada arkadaki taytın deligi biraz daha açıkmıştı..Polislerde buna bakıyordu.. Polisle göz göze geldik, Beyefendi çok güzel kızlar bulmuşsunuz dedi onlarında evrakalrına bakmalıyız dedi bende polisin üzerine yürüyüp nedemek istiyorsun lan dedim onalr bizim kızlarımız sizi şikayet edeceğim dedim.. Adamlar kızara-bozara çok özür dileriz beyefendi biz yanlış anladık affedin bizi buyrun gidebilirsiniz dedi ve bizi saldılar..
Mesuda nereye gidiyoruz dedim.. Kilyosa dedi..az kaldı zaten Emirgana geldik bile dedi..
20 dk sonra ıssız ormanlarına arasında bir yolda gitmeye başladık çok geçmeden karşımıza bir villa çıktı…Oooo arkadaşından ödünç mü aldın anahtarı harika bir yer burası dedim..Mesut sırıttı arka kapıyı açtı ve haydi kızlarrr eğlenmeyeee dedi..
Kızlar heyyoo geldik mi dediler eve dogru birlikte yürümeye başladı bizde arkalarındaydık..Mesut bana Pelin in götünü göstererek işaret etti..bende gördüm diyip kafa salladım..O da kulağıma eğilip asıl sen olanları görmedin, oradaki adam pelini kucağına otururmuş sikiyordu dedi sen kızının kolundan tutup çektiğince adam kızın içindeydi dedi..yani adam Pelinin taytını yırtıp o yarıktan çatır çatır kızımı sikmiş..aslında bugün olacaklar için iyi bir şeydi çünkü kızım belliki istekliydi..
Villaya girdik arka tarafta hertaraf camdı salonda sadece bar ve mutfak vardı bahcede ise kocaman bir havuz.. Kızım ve ben dayanamadık Waaouu dedik..haydi kızlar hauza dedi Mesut..Pelin bana bakarak mayomu getirmedim ki babacım dedi.. Meliste elinden tutup ne mayosu hadi yürüüü dedi elbiselerle atladılar..onlar havuzda oynarken mesut kokteyl hazırlamaya başladı ve bana bir ilac göstererek sorun olmaz dimi dedi, ne diye sordum sadece azdırıcı dedi bir zararı yok dedi..olur dedim kokteylere attı buda bizim dedi ve 1 er viyagra verdi ben sitemem dediysemde at arkadaşım at bu gün güçlü olmamız lazım 2 posta kurtarmanız bunları dedi..
Neyse bizde içkilerimizi alıp havuzun yanına gidip kızların koca bardakta cin votka meyve suyu kokteyli içkilerini uzattık.. Kızım bana dönüp baba bu çok büyük dedi..nasıl olsa buradayız kızım sen rahatına bak dedim..Pelin üzerinde ki gömleği atmıstı kenara meme uçları iyicene gözüküyordu Melis ise altındaki deri miniyi çıkartmıştı.. Mesut gel sana evi dolaştırayım dedi üst kata cıktık.. üst katta gene bir bar ve 2 wc vardı yatak odasına girdiğimde oda çok güzel ışıklandırılmış her türlü malzemeyle dolu bir sex dolabı ve en az 10 kişinin yatabileceği büyüklükte bir yatak vardı ortada..bu ne Mesut böyle burası da nedir böyle diye sordum..gel şortlarımızı giyelim konusuruz dedi şartlarımızı giyip bir yandan da konuşmaya başladık..
-Bu söylediklerim aramızda kalacak zaten seninle sırdaşız senelerdir
-Ayıp ettin biliyorsun beni..
-Ben artık 2.5 yıldır işten ayrıldım ve şirkette çalışmıyorum
-ee nasıl geçiniyorsunuz
-sözümü kesme..seninle Melisi siktikten sonra Pelinde bir değişiklik oldu. seninle beraber siktiğimizi hatırlamıyor ama benim siktiğimi net hatırlıyor
ve bunu artık hep istiyorum diyip benim başımın etini yedi.. çok korktum be Melisin bu durumu için bir doktorla görüştüm ve kızımın bir hastalığı olduğunu söyledi
bu ölümcül bir hastalı değil ama zamanlar kızım vücüdu deforme olabilirmiş.
-Ne hastalığı bu? Anlayamadım??
-Nefromanyank imiş.. Yani sex delisi diyebiliriz..Asla yetmiyor sürekli sikişmek istiyor
-oooo enteresanmış
-Enteresan enteresan…
-Eee durumu nasıl çözdünüz?
-ilaç tedavisi ugyuluyoruz ama bu onu ancak 4-5 saat tutyor kısacası gunde en az 3 tane bu ilactan içmeli yoksa önüne gelene sarkıyor..
-ee sen bu ialçların parasını nasıl karşılıyorsun çalışmıyorsunda..
-Kızımla açık açık konuştum ne yapalım diye, o bana bir fikir verdi
-Nasıl bir fikir
-Melise çok yaşlı adam sarkıyormuş bu sektörde iyi paralar dönüyormuş. 20 yaşına kadar bu işi yapsam hem ev hem araba sahibi olur hayatımı yaşarım sonrasında baba dedi..
-Yanii???
-Bu ev Melis le benim.. Annesinin haberi yok, Garajda bir Minicopper var oda melisin ondanda annesinin haberi yok..2 yılda bunlar aldık, ayrıca evi geçindiriyor
ben bira daha para toplayıp bir iş kuracağım sonrasında melisin okulu için biraz para biriktirdik ona biraz daha ekele ile yapıp yurt dısında Master yapacak
-Ne diyeceğimi bilemedim ..
-Aslında aradığın iyi oldu, seninle ortak bir iş kurabiliriz..
-bende Para yok dostum o kadar
-ahahaha para mühim degil onu ayrıca konuşuruz…
dedi ve alt kata indik…
Kızlar havuzun bir kenarında çekilmiş öpüşürken yakaladık..Mesut bana dönüp..Tekrar Sen parayı merak etme dedi ..
biz yanlarına yaklaşıp, Eğleniyor musunuz kızlar diye sorduk..Melis evet çok eğleniyoruz dedi, Pelinse yüzü kızara kızara bana baktı..
-Rahat ol kızım yabancı değil burası herşey serbest
dedim
kızımın gözleri parladı ve Melisle öpüşmeye devam etti..
bi birer içki daha alırken mesutun telefonu çaldı..Mesut içeri geçip tamami bakarız, ben sizi haberdar ederim diyip telefonu kapattı bana bir içki daha doldurdu…
-Eveeett Aykuttt.bu gün para kazanmak istermisiniz?
-Nasıl yani ?
-Bugün 15 bin tl kazanabilirsiniz yani senin 6 aylık maaşın
-Nasıl yani
-sadece 2 saat te 15bin tl.. 15 bin sana 15 bin bana
-Ne diyosun Mesut nasıl olacak bu..
-Şu havuzda gördüğün çıtırları göryomusun
-Eee nolmuş onlara
-onlara talip var..7 kişi
-nasıl yaparım Mesut hem kızım onu siktigimi bilmiyor ayrıca kızıma böyle bir şeyi teklif edemem
-Kızın zaten kıvanımına gelmiş..istersen zorlamadan 10 dk içinde kızını sikebilirim iddaya giriyormusun
-Yok saçmalama olmaz öyle bir şey
-Bak şimdi ben kızına el sürmicem ama kızın bana sarkıcak iyi izle
dedi ve havuza yöneldi Melisin yanına geçip melise sarıldı melis pelinle öpüşüyordu..melis kafasını çevirip babasıyla öpüşmeye başladı, pelin melisin boyunu öpüyor ısırıklar atıyordu..az sonra melis babasını ortaya aldı ve öpüşmeye devam etti..Pelin melisten uzak kalmıştı ama farketmiyor Mesudun yanından uzanıp melisin memelerini ısırıyordu…. az sonra pelinin eli havuzun içine girdi ve anlamıştım mesudun yarragını eline almıştı..mesut kafasını diğer yöne çevirip pelinin dudakalrını parçalıyordu.. ben sessiz sessiz havuzun kenarında onalrı izliyordum..
Mesut havuzun basamagına oturdu ve kızlar yanına gidip devam etmeye başladı, melisle pelin bir yandan öpüşüp bir yandan mesudun yarragını ellerinie almış oynuyorlardı..Melis eğildi ve babasının yarağını ağzına almaya başladı, Pelin ise mesutla öpüşüyordu..melis oral sexi bıraktıktan sonra sıra Pelindeydi..o dudakları şeker kokan kızım bunu daha önce yapmışmıydı bilmiyorum..gözleri kapanmış kendinden geçmişti eğilip melisin bıraktığı işi tamamlamaya başladı..beni bacakalrım havuzda içikimi içip onları seyrediyordum..Melis yüzerek yanıma geldi ve hiç bir şey demeden şortumu çıkartıp eki elinin arasına alarak okşamaya başlamıştı zaten izlerken taş gibi olmuştu benim yarağım, ve ucundan sıvılarım akıyordu..Melis gülümseyerek dilini cıkartıp ucundakini yalamaya basladı, mesut 2 aşamaya geçmiş minik kızımın göğüslerini ısırıyordu, pelinin altında hala şortu vardı..Mesut Pelinin kulağına eğilip benim duyacağım şekilde bardaki adam gibi sikmek istiyorum seni dedi..Pelin hiç itiraz etmeden taytın deliğinden mesudun yarağının götünün içine gık bile demeden aldı..mesut bana bakarak mükemmel işareti yaptı..o sırada melis beni somurdukça somuruyordu..hüüpppp, hüüüp diye içine çeke çeke bana oral yapıyordu…
minik kızım ilacında etkisiyle mesudun yargının üzerinde yatakta zıplarmış gibi zıplayıp köküne kadar yarağını ohhlaya ahhlaya alıyordu..bende artık boşalmak üzereydim, çok güzel emiyordu melis..Mesut bir anda küçük kzımın içinden çıkartıp ağzına almasını söyledi, Meliste benim önümden kafasını dönüp Peline sakın yutmaaa dedi..melis bende daha hızlanmaya başladı, mesutta buyuk bir ohhhh çekip kızımın dudaklarına boşalırken dayanamadım bende Melisin ağzının içine tüm döllerimi akıttım…Melis hala hüüp hüüüp diye hepsini cekmeye çalışıyordu..
Melis bittiğini anlayınca Pelinin yanına gelip öpüşmeye başladı..Mesutla benim döllerim şu iki lolitanın ağzında kokteyl haline gelmişti iyicene öpüşerek karıştırdıktan sonra Melis peline şimdi yut onları dedi, Yarısını kendi yarısını Pelin yuttu…
Melisle Pelin köşeye çekilip fısıldaşmaya ara ara öpüşmeye devam etti..
Mesut yanıma gelip
-Ne dedim sana
-Vallahi inanamadım
-ilac cok etkili kimseyi tanımaz senin küçük kızın
-nasıl yani yaptıklarının farkında değil mi?
-Farkında ama engel olamıyor, bu arada zevk alıyor..
-Yaa Mesut ama benim kız bakire
-Neee…daha bozmadın mı?
-yok ya sadece götünden siktim
-Nasıl bu kadar rahat götten aldıgı anlaşıldı.. olm bak bu 7 kişi den biri bunun bakireligine çok para verir, burada açık arttırma ile satabiliriz..
-Bak şöyle yapalım..Senin kız adamlarla sevişsin benim kız olaya girmesin..ona bırakalım o isterse girer, zorlayamam onu.. Ama şu bakirelik olayını çaktırmadan halledelim ne kadar verirler
-25 binden açarız kaça giderse
-Ne diyosun sen yaa
-Yaa olm bu adamlar böyle
-Tamam çağır ama dediğim gibi olsun o isterse
O sırada Melise dönüp
-Melissss hazırlan misafirler geliyor…
-Heyoooooo
Pelinde merak edip sordu ne oluyor ne misafiri diye, bir şeler konuşup gülüştüler..
Mesut Pelin sen gel babanın yanında biraz dinlen dedi..
Pelin yanıma geldi
-Kızım eğleniyormusun
-Evet babacığım ya sen?
-ama bunalrdan kimseye bahsetmek yok anlaştık mı
-delimisin baba böyle bir şeyi kime anlatırım ki
-Sen iyimisi peki kendini nasıl hissediyorsun?
-biraz rahatlamış hissediyorum içkiden sanırım hiç birşeyi umursamak istemiyorum
-Keyfine bak canım benim sen mutlu ol yeter
-Baba bu ev kimin miş
-Mesut la Pelinin
-Nasıl yani
-Baba kız işte kızım ikisinin ortak gizli evi
-Yaa baba keşke bizimde olsa
-İstermiydin…
-Delimisn baba kim istemez
-Ama bunun için çok açlışmak lazım ve kendinden ödünler vermek lazım dedim
-Mesela nasıl
dedi.. ve kapı çalıdı, içeriye 45-60 yaslarında düzgün kıyafetli 7-8 adam girdi, belliki hepsi kodamandı..
-Bak kızım bu evin yolu bunun gibi adamlardan geçiyor
-Anlamadım bana
-izle anlayacaksın
Mesut herkese içki servisi yaptı ve gülüşmeler şakalaşmalar arasından Pelin merdivenden güzel bir mini etek ile aşagı doğru iniyordu, kimseden çıt çıkmıyordu..
Adamın biri alkışlamaya başladı ardından herkes alkış kıyamet, Melise e peri gibi davranıyorlardı..Kızımın gözleri parladı..
orada 3-5 dk onlar konustuktan sonra Aykut yanımıaza gel..Melis sende pelini al havuz kenarında biraz oturun bir özel bir şey konuşacağız dedi
Melisle Pelin Havuz kenarına giderken , Baba ben Peline kıyafet vereyim ıslak kız yukarı cıkıyoruz dedi bizde tamam dedik birlikte yukarı cıktılar
Mesut evet arkadaslar yeni bir uyemiz var kız 3 hafta önce 17 oldu arka kapı açık ama ön taraf daha koklanmamış.. Herkes hep bir ağızdan oooooooooooooo dedi..
Öncelikler kesin degil kızı zorlayamayız isterse katılacak.. bakireligini 25 binden açıyorum dedi
25-29-33 -35 -40 fiyat saniyeler içinde çıktıkça çıkıyordu 43-45 en son en yaşlı görüneni 50 dedi bende içimden iyi siki kalkmaz küçülmüştür bunun kızımın canı yanmaz dedim..
Mesut evet 2. posta için dedi?
bende 2 posta nedir..ilk o amı Kanlı ve döllü sikecek kişi dedi..ben şaşırmıştım allah allah ne zevkler var diye
15 ten açıldı o da 23 bin e birinde kaldı.. bugun 73bin tl kazanma şansımız vardı bu benim 2 yıllık maaşımdı.. Mesut kulagıma egildi % 10 nu benim sakın unutma dedi güldü…Olm tam pezevenk olmuşşun dedim bende gldüm..
Kızım fazla çekinmesin rahatlasın diye mesut ona bir içki daha hazırladı, ve merdivenden ikisi birden inmeye başladı kızımın üzerinde sizncirden yaplımış bir bluz tüm memeleri meydandaydı, altında ise aynı zincilerleden yapılmış sanki amazon kıyafeti gibi bir etek içinde sadece ip bir don vardı.. millet sus pus oldu..son basamaktanda indiğinde gene alkış kıyamet bu sefer Pelin içindi..Kızımın yüye gözleri parladı, yanıma koşarak geldi tüm gözleri onun üzerindeydi..
-Baba ne oluyor
-yok bişi kızım eglenmene bak, Mesut amcan sana bir içki daha hazırladı
-iyi olur biraz heyecanlandım
dedi ve yudumlamaya başladı
-Sen benim babamsın ama sormak zorundayım
-sor kızım bugun cekinecek hiç bir şey yok herseyi sorabilirsin
-Bu adamların hepsi Melisle birlikte mi olacak
-sanırım evet
-waaaouuwww
-ne o Melisin yerinde mi olmak isterdin
-Bilmem ki, yani böyle bir ortam…ama bişi söylicem sana
-Söyle kızım çekinme
-Ben bakireyim
-Bakire olduğunu biliyorum da.. Anal sex ne zaman yaptın
Kızım kızardı biraz..
-Barda bir adamla dayanamadım yaptım
-Hiç acımadı mı?
-Kızlar çok acı demişti bana neredeyse hiç acımadı bende anlam veremedim
-ahahahah alem sin Pelin
-Ne oldu baba
-Yok bişi eğlenmene bak ne istersen onu yap
-Ya bakireliğim?
-Burada vermek istermisin?
-Kızmazmısın?
-Kızım o senin benim ne hakkım var ki kızmaya
-biraz izleyeyim belki olabilir
-Bende sana şimdi bir şey söyleyeceğim..Bu adamlar senin için 70bin tl veriyor bize
-Neeeeeeeeeeeeee
-Evet bunuda bilmeni istedim
-Neye 70 bin veriyorlar
-senin bakireligine yani kısacası bu gece olacak her şeye..
-Waaaowww, bunu söylediğin iyi oldu
-ahaha çok tatlısın canım kızım benim..
-Sende babacığım
Adamlar havuz kenarına çırılçıplak oturmuş Melisin servis yapmasını bekliyorlardı..Melis o güzel vücudunu kıvıra kıvıra havuzun merdivenelrinden indir ve ilk başta oturan kişinin yarağını hemen ağzına alıp işe koyulmaya başladı..
Mesut yanımıza gelip
-Nasıl gidiyor
-valla seyrediyoruz şimdilik
-aaa Pelin katılmayacakmı
-Keyfi bilir
-Bundan ala keyifmi varmış bence hiç beklemesin varkit kaybetmesin böyle bir oratam bir daha bulamaz
dedi ve wc ye dogru gitti
-Yaa baba acır mı?
-Yani kızım ne söylesem sana boş..acır elbet..ama para kazanmak için değermi değmezmi sen karar ver
-Peki sonradan bi daha yaparsam acırmı
-Yok 1 kereden sonra bir daha acı yok
-himmm…
melis çok hızlı gidiyordu adamları boşaltıp döllerini tek tek yutuyordu..benim bu mazarada sikim gene dikilmişti..
-Baba melis çok hoş bir kız
-Evet öyle
-sen neden katılmıyorsun
-senle kalmayı tercih ederim burada kurt çok
-aman babaaa sen diyorsun bana rahat ol kendin gerginsin
-haklısın aslında
-Mesut amca bana bir şey yapar diye mi korkuyorsun
-daha ne yapsın zaten yaptı
diyip ikimiz birde gülmeye başladık..
kızım içkisini bitirdikten sonra konuşmaları kaymıyordu ama kendine güveni çok iyi idi, sanki 18 yaşında bir kız değil 25-26 yaşında olgun bir kız gibiydi
havuz kenarından Salona doğru Melisi taşımaya başladılar ve ortadaki yuvarlak masanın üzerine sırt üstü yatırdılar, mesut ışıkların tamamını kapatmış spot aydınlatma ile sadece ortadaki masanın üzerini aydınlatıyordu.. adamlar sırayla melisin amından sikiyor meliste boşa kalan yarakların kimini elleri kimini ağızı ile zevke getirmeye çalışıyordu..çok geçmeden boşalmalar sırasıyla geliyordu..ilk adam böğüre böğüre melisin içine tüm döllerini boşalttı ve hemen kenara çekildi..31 çeken biri hemen melisin amına girip boşaldı, bu görüntüyü gören yaşlı olanlardan biri surtaına atırmaya başladı ardından bunu gören diğeride suratına derken sırayla hepsi melisin güzel vücudunu dölle kapladı.. çok heycanlanmış kitlenmiştim kendime gediğimde yarrağım taş gibi ama pelinin avuclarının içindeydi, sanırım o da heycanlanmıştı.. biz karanlıkta kaldığımızdan kimse bizi görmüyordu..grubun içinde daha önce dikkat etmediğim genç bir çocuk vardı..Melisin tüm vücudundaki ve amındaki tüm Dölleri yalayıp temizliyordu.. hala bir kisi melise oral yaptırıyor boşalmamıştı..genç cocuk melisten izin isedi ve melis başını sallayıp onayladı..melisin bacaklarını omuzuna alıp götünden sikmeye başladı.. Melis daha bir zevkle inliyordu.. ama kimse melise değil götü pırıl pırık çocuğun götüne bakıp kimisi 31 çekilyor kimisi okşuyordu..oral sex yapan adam melisin agzından cıkarttı ve cocugun arkasına girmeye calıstı..cocuk itiraz etsede adamalr kolalrından tutup engellemeye calıstı..adam genc cocugun götünü yara yara o melisi sikerken adamda onu sikmeye basladı..sonradan ögrendim oyun yapıyorlarmıs çcocuk zaten GAY miş..
çok zevk almıştım pelin elini bırakmış beim yaragımı emmeye başlamıştı, iyicene azmaya başlamıştı, adamlar melisin 2 postasına geçmişti.. mesut yanımıza yaklastı ooo dermiş gibi kızımla benim o durumumu gördü pelinin götünü gösterip katılayımmı diye sordu bende kafamla onayladım takıl gibisinden…ama bizim mesut hayvan..pelinin ip donunu yana sıyırdı göt deliğine tükürdü ve laappp diye bir anda soktu.. ben yavaş ne yapıyorsun dedim..olm kızın götünü kendi kocaman yarağınla sikmişssin bu kaza artık bişi olmaz meraklanma dedi..kızımla gözgöze geldik.. ve beni bıraktı nasıl yani dedi..o sırada mesut köklemiş devam ediyordu..dün akşam dayanamadım seni siktim kızım ..kızgınmısın..o güzden bugun barda adam canımı acıtamadı..neden söylemedin baana diye sorarken gözleri kaymaya başladı..mesut arkadan tempo tutturmuştu..Pelin canım babam hep bunu istiyordum zaten dedi ve tekrar sikime yönelip emmeye başladı..
gözlerimi kapatmış içkimi içiyordum bi yandan vigaranın verdiği etkiyle cabuk boşalmadıgım için mutluydum.. mesut bana ve Peline gözlerimiz için uyku bandı verdi gözlerinizi kapatın hayal kurun daha zevkli olur dedi..biz zaten birbirimizin hayalindeyiz su an cok mutluyuz dedim..o da güldü takın işte oyunbozanlık yapmayın dedi bizde taktık..kızımın dudakları o kadar guzel emiyorduki bu gecenin hiç bitmemesini diledim..ara arar bögürme boşalma sesleri geliyordu.. belliki melisi hala sikiyorlardı..boşalmak üzereydim…geliyorum dedim mesut bandımı cıkartıp kızına işaret etti kızıda geldi pelin ve melis aynı anda beni emiyorlardı..o da ne pelimin arkasında mesut degil bir başkası vardı..pelinde kaptırmış kendini emdikçe emiyor siktirdikçe siktiriyordu herkes içine boşalmış götünden döller akıyordu..bu görüntüye dayanamadım ve boşalmaya başladım…
arkadaki adamda ohhhhhhh çekerek içine akıttı pelinimin…Melis ve pelin gene benim döllerimi birbirlerine pay ediyorlardı..bi anda aradan bir ses yükseldi 100bin dedi..biz anlamadık.. 110 dedi digeri 125 dedi digeri 135- 145- 150-160-175 dediler..ne bu ne oluyor dedim..
Pelinin bakireligine 175bin veriyoruz dediler..Pelin bana baktı..Sen bilirsin dedim..
adamlar , tüm gece için sadece Peline 250 bin verir hepimiz istediğimiz kadar siker ve içine boşalırız….
175 bin diyen adam gene o en yaşlısı olandı..bana dönüp ekledi..bugün farklı bir şey istiyoruz..nedir diye sordum..
biz sikicez ama sen kızının içine boşalana kadar kimse içine boşalmıyacak yani ilk sen dolduracaksın kızının içini dediler..
Kızım bana dönüp.. Oluuuurrrrr dedi….
adamlar kahkaya boğuldu…. bak küçük kızın seni düşünmüş dedi..ben ilk önce anlayamadım..Meğer pelinle melis yukarda konusmuslar..Pelinde ilk babam içime boşalırsa olur demiş..çok mutlu olmuştum…
O sırada Mesut bana bir içki hazırlamış rahatlarsın al iç dedi..
en yaşlı adam yanıma gelip..iyi bak az sonra bu yarak ile kızını kanaacağım dedi..o da ne..benim 17 cm ise bu adamın en az 20-21 cm idi.. benim 14 cm kalınlıgı varsa bu adamınki redbul kutusundan kalın yarragı vardı..nasıl alacaktı benim minik kızım bunu…
kızımı kucaklarında yukarı yatak odasına tasıdılar..kızım çok mutlu görünüyordu..adam sikmeden önce herkes bir güzel bu bakire amı yalamak istiyordu sırakya hepsi bir güzel yapayıp yumusattılar…ben ve mesut yuzutu uzanmış olacakalrı seyrediyorduk..mesudun uzerine kızı yattı, bana dönüp, Aykut amca senin götünde çok güzelmiş, erkek olsam kaçırmazdım seni dedi..bende götümüü sallayıp çookmu güzelll dedim gülüştük….
gay olan yaşı adamın yaragını yalıyordu, melis babasının üzerinden kalktı ve dolaptan vucut kremi almış benim sırtıma masaj yapmaya basladı..çok rahatlıyordum mink elleri beni mest ediyordu…
yaşlı olan adam..hazırmısınız dedi herkese..herkes hepbir agızdan eveeet dedi..kızım dolmatmışlardı ağzına bir vermiş öne doğru kaçmasın diye ve ayaklarından tutuyorlardı..adam o dev yaragı kızımın amına badana yapmaya başladı..adam çok profösyoneldi..bu işi defalarca yaptığı belliydi..en az 10 dk bu sekilde badana yaptı..kızım mest olmuştu kendini bırakmış en az 2 defa boşalmıştı..amından sıvıları süzüyordu..tam gevşemiş haldeyyen adam bir anda Peline yüklendi Pelin.. BABACIĞIMMMMM diye bağırdı..
adam geri çekip bir kez daha yüklendi dibine kadar soktu..kızım ciyak ciyak bağırıyordu ama herkes kahkahalarla gülüyordu, aslında biraz sinirlenimiştim biraz nazik olabilirlerdi..1-2 dakika geçmeden hadi daha sok diye bağırıyordu Pelin..minik amcıklım 17 yaşındaki tatlı lolişim sikin beni diye inliyordu çok yakın izliyordun giriş çıkışları..bacak arası kan dolmuştu ama pelin umursamıyordu..son olarak adam bir anda yüklendi ve bir anda yaragını çıkartıp benim sırtıma doğru boşaldı..herke alkış kıyamet neler oluyor dedim..o kızının hakkı bu de senin hakkın adettendir dedi..melis zaten bana masaj yaptıgından tüm dölü sırtıma yaydı, hemen sıraya kanlı am sikmek isteyen gecti..makineli tüfek gibi sikiyordu..oda aynı şekilde sırtıma boşaldı..beni ayağa kaldırdılar sende sıra dediler..kızımın bacakları tir tir tiriyordu..eminmisin dedim evet babacığım eminim ne olur boşalt içime seni hissetmek istiyorum dedi..bende yaasca girmeye nazik nazik sikmeye başladım..Daha sert diye haykırdı..bende artık kökleye kökleye sokuyordum benden oncekilerin yarakları dev gibiydi bir şey hissetmesine imkan yoktu…melis geldi benimle öpüşmeye başladı..bir eli ile sırtımdaki dölelri alıp götümü parmaklamaya başladı..cok güzel bir duyguydu bu…öyle kitlenmişimki bu zevke melis 3 parmagınıda sokmaya başlamış bana ben bunu farkedince daha fazla dayanamadım e kızımın derinliklerine böğüre böğüre boşaldım.. kızım mmmmmmmmmmmm,,, mmmmmmmmm enfessss diyerek inliyordu..artık sıra herkesteydi..sırayla aynı vaziyette kızımı sikim tüm döllerini içine boşalıttılar..artık öyle standard bagladılarki bende öyle mayışmışım ki sızmışım..
uyandığımda gay çocuk beni götümden sikiyordu..neler oluyor dedigimde kızım mesut melis 2-3 kisi daha kalmşı bana bakıp gülüyorlardı..Kızım babacım artık çok geç bugun ikimizde bir şeylerlerimizi kaybettik ama cok para kazandık..nasıl yani dedim bana 250 sanada 75 bin verdiler bende dayanamadım Mesut abide sana ilaclı içki içirdi herkes sana 1 posta …… nasıl yani siktilermi beni..evett baba siktiler…nasıl farketmedim…bende farketmemiştim unuttunmu dedi..
o sırada gay olanda içime boşaldı..sıcak sıcak bir sey akıyordu içimde..çok güzelmiş dedim kendi kendime..sonra gay cocuk tüm dölleri götümden temizlerken daha cok zevk aldım..yaslı adam ben 1 kere daha istiyorum dedi..nee sende mi siktin beni bu koca yarakla dedim..evet hemde ilk ben siktim dedi güldü..kızım hadi baba hadi baba diyince nasıl olsa gitmis giden dedim tamam gel bir de ayıkken hissedeyim bunu dedim…
adam yumuşamış götüme köüne kadar soktu..bi ıhh dedim o kadar alışmıştı gödüm..kızım amcığını agzıma dayadı onu eme eme sikildim..adam çok geçmeden içime sanki bir bardak boşaldı..sonra gene soktu doymamıstı herhalde.. kulagıma egilip..bu işler böyle kanka sende yiyiceksin illa dedi..bi baktım mesutmus beni siken..artık oluruna bıraktım herseyi..öğlene kadar herkes birbirini sikti hanların , viyagranında etkisi geçtiğinde ölü gibiydik..Eşim aksama dogru gelecekti saat 2 olmustu toparlanalım dedim kızım bana annemle konustum yarın sabah gelecekmis dedi..orada öyle yıgılmışım..kim kimi sikti nasıl oldu gerisini pek hatırlamıyorum ama % verdikten snra 300bin tl ile eve döndük..kızım 19 yaşına bastı dogum gunu hediyesi onada minicopper aldık arımada wosvagen ben eski araba ile devam ama kızımın zekeriya köyde benimde çeşmede nefis kurulu villalarımız var..Tabi annenin haberi yok
422 notes · View notes
yanki333 · 3 months ago
Text
Türbanlı Annem Kevser - 3. Bölüm
Sabah yaşadığımız o olaydan sonra yemek için dışarı çıktık annemle. Güzelce bir yemek yedik. Hava soğuk yerler karlı olduğu için sığınacak sıcak yere oturmuştuk. İçeride bizim gibi aileler vardı. Kuytu köşeye oturmuş çaylarımızı içiyorduk. Sabahki yaşadığımız şeyden hiç bahsetmemiştik ama biliyordum konu elbette oraya gelecekti.
“Kuzum bak, sabahki yaşananları kimse bilmeyecek. Maazallah bir duyan olursa…”
“O nasıl söz anne. Der miyim hiç başkasına?”
“Aferin benim kuzuma. De bakalım şimdi iyi misin? Hoşuna gitti mi peki?” bu soru karşısında sıkıldığımı anlayan annem,
“Bak şuna bide utanırmış ama sabah nerdeyse düzecektin beni.” Dedi gülümseyerek.
“Kuzum, utanma senle sırdaş olduk artık. Kolay değil tabi. Her istediğini yapamıyorsun, hele ufak yerde her istediğine ulaşamıyorsun. Bir kadınla beraber oldun mu?” Olmamıştım ki? Nasıl olacaktım köyden ilk çıkışım askerlik nedeniyle olmuştu.
“Yok anne.”
“Babana çok dedim oğlan büyüdü, bunu götür bir kadına. Yarın evlenecek acemi kalmasın, karısına rezil olmasın diye ama dinlemedi. Zaten babanda pek bir şey bilmezdi. Sonradan sonraya öğrendik, yapa yapa… ama bakıyom da sen çok şeyler biliyorsun.”
“Dergilerde görmüştüm.” dedim sırıtarak.
“Annenin külotlarıyla otuzbir çekmeyi de oradan mı öğrendin?”
“Kadınlar giyiyordu dergideki resimlerde. Çok güzellerdi. Sonra senin giydiklerin nasıl diye merak ettim.”
“Çamaşırlarım nasıl güzel mi? beğendin mi onları?”
“Anne çok güzel çamaşırların var.”
“O zaman söylersin bana hoşlandığın gibi çamaşır alayım bundan sonra.” Annemin yaptığım şeyi onaylaması hoşuma gitmişti.
“Anne zor olmuyor mu, hani babam aylar boyunca eve gelmiyor. Nasıl yaşıyorsun?”
“Zor olmaz mı kuzum. Napayım kader diyorum.”
“Hala iş var mı babamda peki.” Biraz duraksayan annem,
“Deşme yaramı.” Sanırım bir sorun vardı anlaşılan. Konuşmasından anladığım buydu.
“Nasıl yani o iş olmuyor mu?”
“Beş dakkada ne kadar oluyorsa o kadar oluyor.” “Nasıl ıslanmıştın bir görsen… donunun önü böyle ıpıslak olmuştu.”
“Kaç zaman oldu baban yok. Sen öyle öpünce…” cümlenin ardını getirmedi annem.
“Nee… öyle öpünce?” diye sordum.
“İşte öpünce beni… çok hoşuma gitti işte. Baban bir kere bile böyle öpmedi beni bunca sene.” Elini tuttum iki avucumun arasına aldım. Gözlerine baktım ve
“Annem zavallı annem. Hiç gün yüzü görmedin bunca sene. Ben sadece maddi olarak diye biliyordum ama sana kadınlığını da yaşatmamış. Öküz babam. İnsanın senin gibi karısı olacak da…” dedim ve sustum. Ardından çıkacak kelimeyi annem tahmin etti mi bilmem ama.
“Güzelliğim mi kaldı kuzum. Bak torun torba sevecek yaşa geldim.”
“Sen öyle san, hala çok güzel bir kadınsın sen.” Tanıdığım komşu kadınların adını söyleyerek, annemi onlarla kıyaslayıp anlatıyordum.
“Senle Rümeysa Teyze bir mi hiç? ya da Leyla Teyze? Hatice ablayı söylemiyorum bile. Hiçbiri seninle kıyaslanamaz bile. Hepsinden daha güzelsin. Daha çekicisin. Bu sadece benim fikrim de değil.”
“Nasıl yani? Ne demek istiyorsun?”
“Şimdi belki kızacaksın ama çoğu arkadaşım seni çok güzel buluyor. Arkadaşlarla birbirimize hikayeler anlatırdık. Herkes bir bildiği bir kadını anlatır, onunla hayali olarak da olsa nasıl seks yaptığını anlatırdı. Herkes seni seçerdi. Sen arkadaşlarımın hayalindeki kadınsın.” Kızmasını beklediğim annemin yüzünde garip bir gülümseme belirmişti.
“Öyle mi? Demek toplandığınızda böyle şeyler konuşuyorsunuz. Kimmiş bu beni hayalinde siken arkadaşların?”
“Ya boşver anne. İsimleri önemli mi? hepsi seni istiyordu.”
“Ya sen? Sen kimle beraber oluyordun peki?”
“Hala anlamadın mı? tabi arkadaşlarıma bunu söyleyemedim.” Annem elini çekti avuçlarımın içinden.
“İnsanın senin gibi karısı olacak da… dedin durdun. Devamı neydi cümlenin?”
“Duymak mı istiyorsun?”
“Evet.”
“Cevabı biliyorsun zaten.” Derken niyetimi belli etmiştim.
“İnsanın senin gibi karısı olacak da… yalnız bırakacak. Kocan olsaydım, seni yalnız bırakmazdım hiç. Özlemini çektiğin şeylere doyururdum, seni. İnmezdim üzerinden. Saatlerce düzerdim seni. Tabi babamın yerinde olsaydım.” Açık açık anneme onu sikmek istediğimi itiraf etmiştim.
“Öyle mi diyorsun… saatlerce…”
“Evet…”
“Babanın yerinde değilsin biliyorsun.” Diyerek konuşmayı bitirdi.
Gün boyunca annemle oldukça güzel zaman geçirdik. Hiç bitmemesini istiyordum. Hele gündüz otel odasında yaşadıklarımızdan sonra… Abazalığın verdiği azgınlık mı yoksa cahil cesaretimi bilmem ama annemi nerdeyse düzecektim otel odasında. Annemse bunu gayet sakin ve anlayışla karşılamıştı. Asıl şaşkınlığımın sebebi buydu. Belki hasret olduğu duyguları yaşamak istemişti ya da azgın oğlunun haline acımış ve sadece yardımcı olmak istemişti. Annemle geçirdiğimiz o anlar gözlerimin önünden gitmiyordu hiç. Daha fazlasını istiyordum. Beni doğuran kadının bedenine sahip olmak, içine girmek, tıpkı söylediğim gibi saatlerce sikmek istiyordum.
Kış mevsimi olduğu için hava erkenden kararmıştı. Akşam yemeğinden sonra yapılacak bişeyler olmadığı için doğruca otelimize dönmüştük. İki kişilik yatakta oturmuş televizyon izliyor bir yandan da çekirdek çitliyorduk. Annem dizlerinin altına kadar uzun pembe bir gecelik giymişti. Kafasını yine pembe çiçekli tülbentiyle örtmüştü. Bense eşofman takımını giymiştim. Oda oldukça sıcaktı. Kalorifer peteğinin üzerinde kuruması için duran annemin çiçekli uzun donuna gözüm kayıyordu ara sıra. Gündüz ona boşalmıştım, annemde elinde yıkamış ve kuruması için sıcak peteğin üzerine koymuştu. O halde annemin altında bişey yoktu. Çünkü gündüz çantasını karıştırdığımda hiç iç çamaşırı getirmediğini görmüştüm. Annemin altında hiçbir şey giymeden yanımda oturuyor olduğunu bilmek tahrik olamama sebep oluyordu. Bunun sonucunda yeniden ereksiyon olmaya başlamıştım. O an kararımı vermiştim ne olursa olsun annemi sikecektim bu gece. Gözlerim annemin donunda, Annemin sesini duydum.
“Oğlum dalıp gitmişin ne düşünüyon?” dedi.
“Hiç ölesine…”
“Ne bileyim dalıp gitmişsin…”
“Güzel şeyler nede çabuk bitiyor. Şimdi senle yarın ayrılacaz.”
“İyi de oğlum duyanda sanki temelli gidiyon sanır. Aha acemilik bitti sonra iznin var. Baban gibi iki sene mi yapacan ki?”
“Öyle diyon da anne seni çok özliyecem. Hele bugünden sonra senden ayrı kalmak çok zor olacak… Yaşadıklarımızı hiçbir zaman unutmayacağım. Ya sen?” diye sordum ona bakarak. Annem cevap vermedi.
“Ya sen unutabilecek misin?” diye tekrarladım sorumu. Olduğu yerde bana doğru döndü. Yatakta oturur pozisyondaydı. Şefkatle kısa kesilmiş saçlarımı okşayarak.
“Hayır ama unutmamız gerek. Bir kere oldu bitti. Bir daha böyle bişey olmayacak, çünkü biz seninle anne oğuluz.” Dedi
“Neden? Ağzınla söyledin babamdan sana fayda yokmuş. Senin de benim gibi ihtiyaçların yok mu?” diye ısrarla sordum.
“Böyle konuşma.”
“Nasıl konuşmayayım? görmedin mi nasılda ıslandın bugün. Zevk aldın sende tıpkı benim gibi. He anne ya bir gün nefsine uyarsan başka bir adamla düşüp kalksan… ne olacak? Hele birde birileri duyarsa…”
“O nasıl laf oğlum. Beni şey mi sandın senle bişey yaptım diye?”
“Beni yanlış anladın anne. Senin hakkında asla kötü düşünmem. Söylemek istediğim insanız ihtiyaçlarımız var hepimizin. Ne dersin anne? Şu işi halledelim.”
“Oğlum tamam bugün bişeyler yaşadık ama daha fazlasını günah. Artık daha fazla konuşmayalım bunları.” Ne desem annem ikna olmuyordu. Fakat onunda istediğini biliyordum.
Biraz daha oturduk artık yatma zamanı gelmişti. Benim için ufak olan ilave yatakta yatıyordum. Görüntüsünden belli olduğu üzere oldukça rahatsız ediciydi. Dönüp durdukça sanki kırılacakmış gibi sesler çıkarıyordu yatak. Annem,
“Oğlum rahat değilsin orada galiba. Dönüp duruyosun.”
“Kırılacak diye korkuyorum.”
“E hadi gel buraya. Yoksa ikimizde uyuyamıcaz sabaha kadar.” Dediğinde sevinçten ağzım kulaklarıma değmişti nerdeyse. Acaba bir şans olabilir miydi? Olmasa bile eminim biraz ellerdim annemi diye aklımdan geçirdim. Işığı yakmadan doğruca annemin yattığı iki kişilik yatağa doğru süzüldüm. Hemencecik battaniyenin altına süzülüverdim. Annem s��rtı bana dönük halde yatıyordu.
“Güzelce uyu bakalım… Allah rahatlık versin.” Dedi.
“Sana da annem.” Dedim. Sırtüstü yatıyordum aramızda mesafe vardı. Annemi seyrediyordum. Aklım karışıktı. Annem gündüz boşalmamı sağlamış ama daha fazlasını yapmamıza izin vermemişti. Şimdiyse aynı yatakta yatıyorduk. Uykum yoktu. Anneme dokunabilir ya da ona sürttürebilirdim. Tüm bu düşünceler içinde aletim de sertleşmeye başlamıştı. Ona arkadan sarılsam kalkık aletimi kalçalarına dayasam ne tepki verirdi acaba? On beş yirmi dakika öylece durdum. Kalbim heyecandan yerinden fırlayacak gibiydi. Kalkık aletimi okşuyordum yavaş yavaş. Annemse kıpırdamadan yatıyordu hala. İçim içime sığmıyordu. Harekete geçmeye karar verdim. Bir süre geçtikten sonra anneme arkadan sarıldım. Biraz durduktan sonra ellerim koca kalçasının üzerinde dolaşmaya başladı. Uyanırsa da uyuyor numarasına yatacaktım. Daha sonra biraz anneme sokulup sikimi kalçalarına yasladım. Sikim annemin kalçaları arasına gömülmüştü. Artık hem annemi okşuyor hem de hafiften kerkiniyordum. Annem hala tepkisizdi. Bundan cesaret alarak devam ediyordum anneme sürttürmeye. Sikmek istiyordum. İçine girmek istiyordum bir an önce… birden annem öne doğru giderek benden uzaklaştı. Uyanmış mıydı acaba? Birden durdum…Bir süre sonra ise hiç beklemediğim şekilde koca kalçasını geri sikime yasladı. Asıl beklemediğim hareket annemin kendini hafif hafif sikime doğru ittirip kalçalarını oynatmasıydı. Annem kalçalarını sikime bastırırken sanırım elini bacak arasına atmış kendini okşuyordu. İnce tiz bir sesle inliyordu annem. Tüm cesaretimi toplayarak elimi aniden bacak arasını okşayan eline attım ve elinin üzerine koydum. Artık iş raydan çıkmıştı. Sikimi iyicene kalçalarına bastırarak elimle elini annemin bacak arasında hareket ettirmeye başladım. Karşı gelmiyordu. Annemin elinden tutmuş kendi amını okşatıyordum. İyice anneme yanaşmıştım. Annem niyetimi anlamış,
“Oğlum yapma, çok günah” derken bile çok istediği belliydi. Annem bunu dedikten sonra elini bıraktım. Elini amından çekmişti ama bu sefer onun eli yerine bacak arasına benim elim geçti. Geceliğinin üzerinden bir süre amını okşarken arkasından da sikimle götüne baskı yapıyordum.
Annem
“Ohhhh…” dedi. Elimi aşağıya doğru indirip geceliğin altından tutup yukarıya doğru çektim. Uzun donunun üzerinden amını okşamaya ve en sonunda da elimi donunu içine sokmaya çalıştım. Annem elimi tutarak yapmama engel olmaya çalışıyordu. Artık durmaya niyetim yoktu. Amcığına ulaştı elim. Amını avuçladığımda amının sular seller içinde olduğunu fark ettim. Elimle amını sıktım ve boynunu öpmeye başladım. Annem niyetimin onu sikmek olduğunu anlamıştı sanırım. İkimizde konuşmuyorduk. Annemi sırt üstü çevirip üzerine çıktım. Annemin beline kadar toplanmış geceliğinden bacak arasına girmem zor olmadı. Dudaklarına doğru eğildim ama başımı eliyle itti. Bende boynuna yöneldim ve emmeye başladım. Annem bedenimin altında eziliyordu. Daha sonra bir ani hareketle eşofmanımı çıkardım. Artık sikim annemin amına donunun üzerinden sürtüyordu. Kasıklarımızın birleşmiş sıcaklığını hissedebiliyordum. Karanlıkta gözlerimiz birleşti. Yalvarır gözlerle bakıyordu.
“Oğlum…” dedi.
“Bırak kendini… Bırak yaşayalım.” Dedim ve elimi donunun tam kısmına gelen yerden tuttum ve sertçe iki yana çekerek yırttım. Dikiş yerlerinden yırtılan donun arasından ortaya çıkan annemin amının dudakları arasına sürtüyordu sikim. Annemin bacaklarını hafif düzeltip pozisyonumu aldım.
“Bırak kendini… bırak mutlu olalım…” dedim fısıldayarak. Olacakları kabullenmişti annem kalçalarımı öne doğru ittirdim.   
Sikim bir anda annemim amının içerisine gömüldü. Müthiş bir şeydi. Sıcacıktı annemin içi.
“Ahhh…” diye inledim. Annemse
“Ohhhh…” dedi tiz sesiyle çığlık attı. Islak, sulu amında gidip gelmeye başladım. Sikme hayalini kurduğum amcığın içine girmiştim ve bu annemin amıydı. Durmadan girip çıkıyordum anneme… sikişmek tahmin ettiğimden çok daha zevkliydi.
Annemin bana bakan gözleri aldığı zevkten olsa gerek baygın baygın bakıyordu.
“Annem, kadınım, harika bir kadınsın sen.” Dedim. Altımda ezilen annem ellerini tişörtümün içine soktu ve sırtımı okşamaya başladı. Karşılık vermeye başlamıştı sonunda. Yeniden dudaklarımı boynuna gömdüm. Öpmeye emmeye başladım. İçinde gidip gelirken, kulağına
“Oğlunu erkek yaptın anne.” Dedim.
“Oğlum, erkeğim…” diye cevap verdi.
“Bunca yıl bekledim. Hep bu anı hayal ettim. Artık benimsin kadınımsın.”
“Sik kadınını… sik… sik erkeğim benim…”
“Artık benimsin, altımdasın sikiyorum seni. Seni çok mutlu edeceğim. Karım oldun bundan sonra da hep karım olacaksın.”
“Ohhh… Oğlum… erkeğim… sik beni… sikkk… keşke daha önce yapsaymışız.” Derken kalçalarını oynatıyordu. İyiden iyiye ıslanan amına rahatça giriyordum artık.
“Artık çok mutlu olacağız. Seni yaraksız bırakmayacağım.” Annem sarıldı ve kollarıyla sıkıca sardı beni. İnlemesi artıyordu gittikçe. Annem
“Durma… sok… daha hızlı… daha hızlı.” Diyerek inliyordu. İyice hızlanmıştım. Bir an önce bellerimi annemin amına attırmak istiyordum.
“Çok güzel… Çok güzel…” derken birden boynuma götürdü dudaklarını.
“Ahhh… Ahhh…” derken titremeye başladı ve dişlerini geçirdi boynuma. Zevkten inliyordu. Annemin boşalması iyice heyecanlandırmıştı beni. Benimde kendimi daha da tutacak halim kalmamıştı.
Son bir gayretle gidip geldim annemin içinde.
“Ohhhh. Kadınım amını döllicem senin.” Deyince annem
“Boşal içime… Dölle kadınını… Attır içime.” Kasıklarımız birleşti son kez. Durdum öylece. Kasılmaya başladım ve annemin amının en derinlerine kadar sikimi bastırıp döllerimi amına fışkırtmaya başladım. Aldığım zevk girdiğim günaha değerdi. Muhteşem bir şeydi. O sıra da annem ıhhh… ıhhh diye inliyordu. Sikim amının içinde atarken ve döllerimi tazyikle amına doldururken, annemin üzerine yığılıp kaldım. Nefes nefese kalmıştık. Dudaklarımız birleşti birden. Çılgınlar gibi öpüşmeye başladık. Kendimize gelince içinden çıkıp yanına devrildim. Anneme baktığımda gözlerinden yaşlar dökülüyordu.  Mutluluk gözyaşları mıydı yoksa pişmanlık mı?
“Pişman değilim anne. Ya sen pişman mısın?” cevap vermedi.
“Anne yıllardır sana sahip olma hayalleri kurdum. Amacım sadece sana sahip olmak değil, seni mutlu etmek sana kadınlığını da yaşatmak istiyorum. Babamın sana hissettiremediği duyguları hissettirmek istiyorum. En son sana ne zaman yaklaştı. Hadi söyle en son sana sarılarak ne zaman uyudu? İki insanın birbirine istek duyması, birbirini arzulaması yanlış değil. Seks aşk iki insan arasında olabilecek en doğal şeyler. Eğer istersen seni ömrümün sonuna kadar mutlu etmek için uğraşacağım söz veriyorum sana. Sen istedin ben istedim ve bak işte oldu. Artık karım oldun ve bundan sonra da karım olacaksın.” Annemin aklından kim bilir neler geçiriyordu bilmiyorum ama şundan emindim annemde benim kadar istiyordu. Elimi çenesine götürüp kendime çevirdim. Dudaklarımız birleşti birleşecek kadar yakındık. Bu sözlerimden sonra annem uzun uzun gözlerime baktı. İkimizde nefes alıp verdikçe nefeslerimizin sıcaklığı birbirine karışıyordu. Annemden fısıltı şeklinde
“Pişman değilim.” Dedi. “Annemmmmm” diyerek dudaklarına yumuldum yeniden. Annemle istekli ve arzulu öpüşüyorduk. Bu anın saatlerce sürmesini istiyordum.
255 notes · View notes
yanki333 · 3 months ago
Photo
Tumblr media
Oğlum ben komşum ensest sex
Komşum ve en yakın arkadaşım (!) Ayten ise, 35 yaşında, 1.75 boyunda, 60 kg, tam 90-60-90 ölçülerine sahip, sarışın ve güzel bir kadın, ve 5 yıldır dul. Aytenle birbirimize ağda yaparken sürekli olarak erkeksizlikten yakınırdık. Bir keresinde yine ağda yaparken ikimiz de çok azmıştık. Amlarımızdaki kılları ağdayla aldıktan sonra hep losyon süreriz. Herşey o gün Aytenin benim amıma losyon sürerken amımı parmaklamasıyla başladı. İşin içine sonradan öpüşme ve sevişme de girince, Aytenle arkadaşlığımız tam bir Lezbiyen ilişkiye dönüştü. Artık Aytenle düzenli aralıklarla sevişerek karşılıklı birbirimizi tatmin ediyorduk. Yine bir gün sevişirken, Ayten kadın kadına sevişmenin de güzel olduğunu, ama artık erkeksizliğe dayanamadığını, bir erkekle sikişmek ve gerçek bir yarak yemek istediğini söyledi. Ayten sürekli bu erkeksizlik konusunu dile getirdikçe, artık ben de erkeksizliği hissetmeye, körelen kadınlık duygularımı canlandırmaya başladım… Ayten daha da ileriye giderek, yanlış anlamazsam oğlumla bir gece geçirmek istediğini, ne yapıp edip bunu sağlamamı söyleyerek, bana yalvarmaya başladı. Ben olmaz diye diretip, onun teyzesi gibi olduğunu, oğlumdan uzak durmasını söyledimse de, fayda etmedi. Ayten, “Eğer ki erkeksizliğimi bir erkekle sikişerek gidereceksem, bu erkek illaki Hakan olması gerekiyor!” diye ısrar edince, ben de, “Tamam o zaman, ama siz sikişirken ben de gizlice izleyeceğim! Bunu kabul ediyorsan müsade ediyorum!” dedim. Ayten önce biraz mırın kırın etti, ama sonunda kabul etti. Aynı apartmanda ve bitişik dairede oturduğumuz için sorun yoktu, ben Aytenin evinde saklanacaktım ve oğlumla sikişmelerini gizlice izleyecektim… Sonunda bunu yapmayı kararlaştırdığımız gün geldi çattı. Oğluma çarşıya çıkacağımı ve biraz geç döneceğimi, ama Ayten teyzesinin evde olduğunu, bir şeye ihtiyacı olursa ona söylemesini tembihleyip evden çıktım. Doğruca Aytenin dairesine geçtim. Ayten üzerine tüm vücudunu sergileyecek transparan bir elbise giymişti ki, bunu yeni aldığı ve benden sakladığı belli idi. Herşeyi planladığını, oğlumla salonda sikişeceğini, benim de yatakodasından izleyeceğimi söyleyip beni yatak odasına soktu, kapıyı aralık bırakıp tekrar salona geçti. Sonra bizim eve telefon açtı ve oğlumu çağırdı. Oğlum, “Buyur Ayten teyze?” diyerek geldi. Ayten, “Geç otur Hakan, sana birşey soracağım…” deyip salona geçtiler. Oğlum koltuğa oturunca, Ayten karşısında ayakta durarak, “Hakan sen bir erkek olarak beni sexy buluyormusun? Şöyle alıcı gözüyle bak bakalım!” dedi. Ama Ayten transparan giydiği için, oğlum başını bile kaldırmadan, “Ayten teyze o nasıl söz, ben sana nasıl öyle bir niyetle bakarım?” dedi… Ayten oğlumun yanına oturdu ve “Bak Hakan, biliyorsun ben 5 yıldır dulum. Biz kadınlar için erkeksizlik çok zordur. Yok efendim çevre ne der, millet ne der korkusuyla adımlarımıza dikkat ediyoruz, ama artık dayanma gücüm kalmadı. Birine ışılasan hemen adını orospuya çıkarırlar, bunu istermisin?” dedi. Oğlum da, “Elbette istemem Ayten teyze, ama ben ne yapabilirim ki?” dedi. Ayten de, “Yapacağın şey çok basit, benimle sevişeceksin, benim erkeksizliğimi gidereceksin, sen de zevkini çıkaracaksın! Bu kadar basit!” dedi. Oğlum bir anda dondu kaldı, bir şey diyemeden, salak salak Aytenin yüzüne bakmaya başladı. Ayten elini oğlumun önüne koyup, pantolonunun üzerinden sikini okşamaya başladı. Oğlum donmuş bir vaziyette Aytene bakmaya devam ederken, Ayten oğlumun sikiyle oynamaya devam edip, “Hem yazık değil mi, 31 çekerek bu sikine de acı çektiriyorsun? Bak işte karşında sikişmeye aç bir kadın duruyor, istediğini yapmakta serbestsin!” deyip oğlumun dudaklarına yapıştı… Oğlum önce kaçmaya çalıştı ama Ayten bırakmıyordu. Az sonra oğlum da karşılık vermeye ve Aytenin o dolgun ve diri göğüslerini hamur gibi yoğurmya başlamıştı. Artık ok yaydan çıkmıştı, göz açıp kapayana kadar ikisi de bir anda çırılçıplak kaldılar. Oğlumun sikini görünce nutkum tutuldu, kocaman ve kalındı ve kazık gibi olmuştu. Ayten oğlumu ayağa kaldırıp kendisi önünde diz çöktü ve yarağına yumuldu. Oğlumun o kalın yarağını öyle bir iştahla yalıyordu ki, bir an Aytenin yerinde olmayı istedim. İstemdışı elim bacak arama kaydığında amımın ıslandığını fark ettim. Onları izlerken artık ben de amımı parmaklıyor, göğüslerimin fındık iriliğine ulaşmış dikleşen uçlarını parmaklarımla eziyordum. Aytense iştahla oğlumun yarağını köküne kadar ağzına alıyor, boğazının derinliklerine kadar sokuyordu… Bir anda oğlum inleyerek Aytenin ağzına boşaldı. Ayten de oğlumun döllerini iştahla yutarken, bir yandan da, “Erkeğim benim, birazdan kocam olacaksın, boşalt hepsini, yuttur bana döllerini, susuzluğunu gider bu kadının!” diye oğlumu tahrik ediyordu. Boşalmasına rağmen oğlumun siki hala kazık gibiydi. Bu sefer Ayten koltuğa oturdu ve oğlumu önünde diz çöktürüp, bir gün evvel ağdayla tertemiz yaptğığımız kaymak gibi amcığını yalattırmaya başladı. Ayten çok şanslıydı, az sonra gencecik tıfıl bir delikanlı tarafından sikilecek, beş yılın acısını çıkaracaktı. Oğlumun bu kadar marifetli olacağını hiç tahmin etmiyordum, ama usta bir sikici gibiydi, Aytenin amını ustaca yalıyor, göğüs uçlarını emiyor, hafif hafif ısırıklar atıyor, Ayten de zevkten zevke giriyordu. Bir ara Aytenle göz göze geldik, oğluma çaktırmadan bana, ‘Sen de gel!’ diye bir işaret yaptı, ama ben, ‘Hayır!’ anlamında kafamı salladım… Bir süre sonra Ayten oğluma, “Artık gir Hakan, sok şu yarağını amıma, parçala! Ağzım tadına baktı, şimdi de amım tadına baksın, hadi ne olursun sok artık!” diye yalvarmaya başlamıştı. Oğlum ayağa kalktı ve Aytenin bacaklarını Aytenin göğüslerine doğru itti. Aytenin amı kabak gibi ortaya çıkmıştı. Yarağının başını Aytenin amına dayayıp hafif hafif sokmaya başladığında, Aytenden, “Ohhhhhh!” diye derin bir inleme çıktı. Oğlum bir anda yarağını öyle bir kökledi ki, Aytenin gözleri faltaşı gibi açılmıştı, “Sok Hakan, daha sok, taşaklarını da sok, doyur bu amı bugün yarağa!” diye inlemeye başladı. Oğlum 5-6 dakika kadar o kocaman yarağını Aytenin amına kökleye kökleye sokup sokup çıkardıktan sonra, birden amından çıkarıp Aytenin yüzüne doğru boşalmaya başladı. Oğlum öyle bir tazyikle boşalıyordu ki, Ayten ağzını açmış oğlumun fışkıran döllerini ağzıyla yakalamaya ve yutmaya çalışıyordu. Bense onların sikişmelerini izlerken kaç kez boşalmıştım ve kendimi zor tutuyordum yanlarına gitmemek için… Ayten doymak bilmiyordu, oğlumun yarağını tekrar ağzına aldı ve yalamaya başladı. Oğlum, “Ayten teyze, biraz dinlenelim mi?” dedi. Ayten de gülerek, “Peki!” dedi ve koltuğa yanyana oturdular. Biraz soluklandıktan sonra oğlum, “Bu yaptığımızı kesinlikle annem duymasın, tamam mı Ayten teyze?” dedi. Ayten de, “Merak etme duymaz, ama bana yalnız kaldığımız zamanlar Teyze deme olur mu? Artık sen benim erkeğimsin, kocamsın, benim sikicimsin! Beni yaraksız bırakma birdaha! Benim durumumda ne kadar kadın vardır, tahmin edebiliyormusun? Annen bile benden daha kötü durumda, zavallı kadıncağız da benim gibi amını parmaklamaktan bir hal olmuştur herhalde…” dedi. Oğlum, “Biliyorum…” dedi. Ayten, “Biliyormusun? Söyle bakalım ne biliyorsun?” dedi. Oğlum, “Ama bak, kesinlikle bu konuşmalarımızı annem duymayacak, duyarsa bir daha onun yüzüne bakamam!” dedi. Ayten, “Söz, aramızda kalacak, hadi anlat!” dedi. Oğlumun verdiği cevap beni hem daha da şaşırttı hem de biraz sevindirdi: “Annemi birkaç kez banyonun kapı deliğinden, birkaç kez de yatakodasının kapı deliğinden, yatağında kendi kendini tatmin ederken gizlice izledim…” dedi. Ayten de, “Annenin yaptığı gayet doğal bir şey! Aslında onun da bir erkeğe ihtiyacı var, keşke ona da senin gibi genç birini bulsak, o da sevinirdi, onun da gönlü olurdu!” dedi. Bunları konuşurlarken dikkatimi çekti, oğlumun siki yeniden kalkmıştı. Ayten de bunun farkına varmıştı ve oğlumun sikine elini atıp sıvazlayarak, “Söyle bakalım, anneni izlerken de sikin kalkıyor mu? Anneni siktiğini hayal edip hiç 31 çekiyormusun?” diye sordu. Oğlum başını öne eğdi ve sustu. İnanamıyordum, susması yaptığı anlamına geliyordu! Fakat Ayten oğlumun ağzından duymaya kararlıydı. Oğluma, “Konuştuklarımızın hepsi aramızda sır kalacak diye söz verdim ya, hadi söyle! Söylersen ben de sana bir sırrımı anlatacağım! Anneni siktiğini hiç hayal ettin mi?” dedi. Oğlum da, “Evet hayal ettim. Biliyormusun, annem olamasaydı onunla çoktan yatardım, ama ne yazık ki annem!” dedi. Oğlumun bu sözleri beni iyice şaşırtmıştı. Ayten birden, “Sen salaksın! Anneni madem o kadar izledin seyrettin, istemek hiç mi aklına gelmedi?” dedi. Oğlum da, “Ama o benim annem, nasıl isteyim ki?” deyince, Ayten, “Seyrederken annen olmuyordu değil mi? Şimdi şurdan çıkıp gelse ve Oğlum hadi beni sik! dese, sikermisin sikmezmisin?” dedi. Oğlum kekelemeye başladı. Bu demekti ki, oğlum beni sikecekti. Ayten devam etti, “Ortamı hazırlasam, anneni de aramıza alsak, onun da gönlünü yaparmısın, onu da sikermisin? Harbi cevap ver!” dedi. Oğlum, “Bilmiyorum… günah olmaz mı?” dedi. Ayten oğlumun yüzüne bir tokat attı ve “Seyrederken, onu düşünüp 31 çekerken annen olmuyor, günah olmuyor da, iş sikmeye gelince mi annen oluyor, günah oluyor?” dedi. Oğlumdan hiç ses cevap çıkmıyordu, ama halen siki kazık gibi duruyordu… Ayten devam etti, “Bak söz vermiştim, ben de sana bir sırrımı anlatacaktım, duymak istiyormusun?” diye sordu. Oğlum, “Evet…” deyince, Ayten damdan düşer gibi, “Uzun zamandır annenle Lezbiyen seks yapıyoruz!” dedi. Oğlum bunu duyduğunda resmen donup kaldı. Ayten ise hemen oğlumun önüne diz çöküp yarağını yalamaya başladı. Bir yandan da, “Ortamı hazırlayacağım, anneni de aramıza alacağız, anneni başkaları sikeceğine sen sik, yabancıya siktirip başına bela almasın!” diye oğlumu ikna etmeye çalışıyordu. Ayten oğlumun yarağını yalarken oğlum da Aytenin başını yarağına doğru iyice bastırıyordu. Sonra ayağa kalktılar ve oğlum Aytenin dudaklarını öpmeye, göğüslerini okşamaya başladı. Oğlum Aytenin amını parmaklarken, Ayten de oğlumun yarağıyla oynuyordu. Daha sonra yere uzandılar, oğlum alta yattı, Ayten üste çıktı ata biner gibi, oğlumun yarağını amına yerleştirdi ve zıplamaya başladı. Oğlum da alttan sokup sokup çıkarıyordu. Ayten çıldırmıştı. Ritmik hareketlerle gitgeller yapmaya başladılar. Bir anda ikisi de kasıldı, aynı anda boşalmışlardı… Ayten az sonra oğlumun üstünden kalkıp yana devrildi ve oğlumun yarağını yalayarak temizledikten sonra, “Hadi şimdi giyin ve eve git, banyo yap, ben çağırmadan da gelme!” dedi. Oğlum giyinip gidince, Ayten bana seslendi. Yanına gidip, “Kız sen ne azgın orospuymuşsun öyle! Perişan ettin oğlumu!” dedim. Ayten de sırıtarak, “Genç ama sikmeyi iyi biliyor valla!” dedi. Aytenin amından halen oğlumun dölleri akıyordu. Bacaklarını ayırıp amını göstererek, “Yalamak istermisin?” dedi. Amından oğlumun döllerini yalamamı istiyordu. Dayanamadım yumuldum amına ve yalamaya başladım. Aytenin amından oğlumun döllerini yalamak bana müthiş zevk veriyordu. Ayten ise inlemeye başlamıştı bile. Amından oğlumun döllerini iştahla yaladığımı görünce, “Seni orospu seni, oğlunun gencecik taze delikanlı yarağını görünce nasıl da canın çekti değil mi? Merak etme, seni oğluna öyle bir siktireceğim ki, oğlunun müptelası olacaksın, o yarağı her an yemek isteyeceksin!” diyordu… İşin gerçeğini söylemek gerekirse, oğlumla da olsa, o anda müthiş bir şekilde sikilmek istiyordum artık. Kendimi tutamamıştım, Aytene, “Hadi çağır gelsin, siksin beni, o iri yarağını amıma soksun parçalasın, yarağa doyursun beni!” dedim. Ayten de, “Acele etme kızım, önce herşeyi ayarlayalım, hem oğlun biraz dinlensin kendine gelsin!” diyerek, bir anda 69 pozisyonuna geldik. Ayten altta ben üstte, ben Aytenin amını bızırını yalarken, Ayten de benim amımı dilliyor, göt deliğime parmaklarını sokuyordu. Artık ok yaydan çıkmış, Aytenle çılgınlar gibi sevişiyorduk. Ne kadar süre seviştik, kaçkez orgazm olduk hatırlamıyorum, ama bitap ve yorgun düşmüştük. Birer sigara içip, banyoya gittik bir güzel birbirimizi yıkadık, temizlendik. Oğluma telefon açıp, bu gece Aytende kalacağımı, merak etmemesini söyledim. Ertesi sabah Aytenle uyandığımızda ikimiz de dip diri ve taze idik. Ateşli bir öpüşmeden sonra yataktan çıktık. Söze ilk başlayan Ayten oldu, “Hakan ne yapıyor acaba?” dedi. Ben de, “Bilmem, gidip bakmak lazım.” dedim. Ayten, “Sen dur, ben gidip bakayım, hem de senaryoyu yürülüğe koyayım!” dedi. Evin anahtarını verdim, Ayten üzerine sabahlığını giydi ve bizim eve gitti. Yaklaşık 30 dakika sonra geri geldi ve bana, “Hazır ol, oğlun birazdan benimle sabah sikişi yapmaya gelecek. Yalnız ben oğlunla sevişmeye başladığımda, sen yatakta arkan dönük uyuyor numarası yapacaksın. Bir ara ben sana arkadan sarılacağım ve sırtını öperek, okşayarak seni uyandıracağım. Sen bana dönmeden sadece, Keşke senin yerine bir erkek olsa da sikse! diyeceksin. Ben de, Erkek var, ama sen kabul edermisin? diyeceğim. Sen de, Kimmiş o erkek? diyeceksin. Ben de, Kim olduğu önemli değil, önemli olan artık bizi yarağa doyurması! diyeceğim.” dedi. Ayten bunları söylerken ellerini çıplak bedenimde dolaştırıyor, amımı göğüslerimi okşuyor, beni hazırlıyordu. Amım sulanmaya başlamıştı bile… Az sonra kapı çalındığında içimi bir heyecan fırtınası kaplamıştı. Hemen yatağa girip uyuma moduna geçtim. Aytenin sesi geliyordu, “Erkeğim benim, hoşgeldin! Şimdi iki tane birbirinden ateşli amcık sikeceksin, amcıkları yarağa doyuracaksın!” gibi laflar ediyordu. Oğlum beni kastederek, “Uyuyor mu?” diye sordu. Ayten de, “Evet, uyuyor!” dedi. Yatakodasına geldiklerinde arkam dönük olduğu için ne yaptıklarını göremiyordum ama oğlumla Aytenin çılgınlar gibi öpüştükleri çıkardıkları seslerden belli oluyordu. Ayten oğluma soyunmasını söyledi. Oğlum soyunurken, Ayten yatağa gelip üzerimdeki yorganı aldı. Çırıl çıplaktım. Ayten arkamdan sarıldı ve “Ohh bir tanem, nasılda uyuyormuş mışıl mışıl…” diyerek, ellerini göğüslerimde, bacaklarımda, götümde ve amımda gezdirmeye başladı. Bir yandan beni okşuyor, bir yandan da beni sözde uyandırmaya çalışıyordu… Ben senaryoyu uygulayarak uyanmış gibi yaptım, fakat halen arkam Aytene dönük yatıyorum, yarı uykulu bir sesle, “Mmmhhhh, çok güzel okşuyorsun aşkım, devam et!” dedim. Ayten de, “Hadi kalk ta sevişelim aşkım!” dedi. Ben yine dönmeden, “Keşke senin yerinde bir erkek olsaydı, sıkıca sarılsa, üzerime çıksa beni doyasıya sikse, yarağa hasret amımı sikse, beni doyursa!” dedim. Sözleştiğimiz gibi Ayten hemen, “Erkek var, ama bilmem sen kabul edermisin?” dedi. Ben de, “Erkek olsun da, kim olursa olsun, yeter ki siksin, artık dayanamıyorum, amım yanıyor, yarak istiyorum!” dedim. Ayten beni kendine doğru çevirdiğinde, çırılçıplak oğlumun bizi seyrettiğini görünce şaşırma numarası yaptım ve hemen yorganı üstüme çekmeye çalıştım. Oğlum da utancından renkten renge girmiş, elleriyle kalkık sikini kapatmaya uğraşıyordu… Ayten, “Ne öyle şapşal şapşal bakınıyorsunuz? İşte genç tosun gibi bir erkek ve sikişmeye amade amcık! Bunda utanacak çekinecek bir şey yok! Sadece et ete değecek, hepsi bu! Ortaya çıkıp reklam edecek halimiz de yok!” diyerek, oğlumun kolundan tuttu ve “Hadi bakalım, beni nasıl sikiyordun göster marifetini annende!” dedi ve oğlumun ellerini sikinden çektirdi. Oğlum kazık gibi olmuş sikiyle, şaşkın şaşkın bana bakıyor, benim çırılçıplak vücudumu inceliyordu. Ayten oğlumu üzerime itip aradan çekildi. Birden oğlumun çıplak bedenini bedenimde hissettiğimde bir hoş olmuştum, içimi heyecan fırtınası kaplamıştı. Oğlumun şaşkınlığına aldırış etmeden bir hamlede dudaklarına yapıştım. Dudaklarını emiyor, sikini avuçluyordum. Az sonra oğlum da karşılık vermeye başlamış, artık dilini ağzımın içine sokuyor, dudaklarımı emiyor ve göğüslerimi avuçluyordu… Ana oğul olduğumuzu unutmuş, kendimizi seks fırtınasına bırakmıştık. Oğlum kulak memelerime ve boynuma ıslak öpücükler kondurarak aşağılara, göğüslerime indi. Fındık iriliğine ulaşmış göğüs uçlarını emiyor, ısırıyor, ağzını kocaman açıp göğsümün o mor halkalarına kadar ağzının içine alıp somuruyordu. Elleri de boş durmuyor, amımı avuçluyordu. Amcığım sulanmış, sular göt deliğime doğru akmaya başlamıştı. Oğlum göğüslerimden sonra yalayarak göbeğime inince, Ayten de dudaklarıma yapışarak göğüslerimi okşuyordu. Bana, “Kız orospu, işte sana sikici bir erkek, istedikçe verirsin!” deyip, oğlumun başına da amıma bastırarak, “Sikici erkeğim, işte sana kaymak gibi bir am! Kimsenin eline geçmez böyle bir am! 8 yıldır yarak yüzü görmemiş, dapdaracık, istediğin gibi yala yut sik! Yatakta sik, ayakta sik, mutfakta sik, nerde istersen orada sikersin artık! Yeter ki sik!” diye oğlumu teşvik ediyordu… İdareyi Aytene bırakmıştık. Ayten amımı oğluma bir süre daha yalattıktan sonra, “Hadi o yarağını ver ağzına şu yarak hastası orospunun, önce ağzından sik, ağzının tadına bak, sonra amcığını sikersin!” diyerek, oğlum yukarıya, göğüslerimin üzerine doğru kaydırdı, sikini ağzıma doğru getirdi. Sikini ağzıma almak için kökünden kavradığımda bir an oğlumla göz göze geldik ve mutlulukla gülümsedim. Oğlum da gülerek, “Demek yarak hastasısın ha anne? Merak etme, artık seni hep sikeceğim!” dedi. Bir anda utanması çekinmesi gitmiş, kabak çiçeği gibi açılmıştı. Sikini ağzıma soktu, kazık gibi siki boğazımın derinliklerine yavaş yavaş kaymaya başlamıştı. Ağzımdaki o kocaman kalın sik oğlumun sikiydi, ama olsun, sonuçta bir erkekti ve bir tabuyu yıkmıştık. Bundan sonra oğlumla doyasıya sikişecektik. Yıllar sonra bir erkeğin sikini yalamak çok hoş bir duyguydu… Pozisyon değiştirerek oğlum sırtüstü yattı, bu pozisyonda sikini daha rahat yalıyordum. Oğlum bir eliyle göğüslerimle oynuyor, diğer eliyle de başımı sikine bastırıyır ve “Ohh anne, harikasın, çok güzel yalıyorsun, ne olur devam et, hiç çıkartma ağzından!” diyordu. Amım ise artık tamamen kudurmuş, çeşme gibi suları akıyordu. Ayten de arkamda, götümü parmaklayarak amımın akan sularını yalıyor, aynı zamanda da kendi amını ovuşturuyordu. Bu manzara karşısında oğlumun nefes alışları hızlanmıştı. Sikini kökünden kavradım ve dilimle başında daireler çiziyor, emiyordum. İrileşmiş taşaklarını ağzıma alıyor, dudaklarımla sıkıp bırakıyordum. Sikini tekrar ağzıma sokmamla birlikte bir anda ağzımın içine volkan gibi patladı. Ağzımın içine fışkırttığı döllerinin hepsini yuttum, hem de bir damlasını bile ziyan etmeden. Oğlumun dölü hafif tuzlu ve ılıktı, sanki çeşmeden salep içmiş gibiydim. Ayten de beni orgazma ulaştırmıştı, şimdi inleyerek kendi amını parmaklıyor, yılan gibi kıvranıyordu… Ben ağzımı yüzümü çarşafa silmek için doğrulduğumda, oğlum da Aytenin amını yalamaya başlamıştı. Az sonra Ayten oğlumun üzerine çıktı ve 69 oldular. Bu sefer ben Aytenin göt deliğini yalarken, oğlum amını yalıyor, Ayten de oğlumun sikini yalayarak tekrar kaldırmaya çalışıyordu. Üçümüz de zevkin doruklarındaydık ve inmek istemiyorduk. Siki tekrar kazık gibi olunca, oğlum Ayteni üzerinden indiri ve beni yatağa sırt üstü yatırdı, ayaklarımı bileklerimden tutarak bacaklarımı ayırdı ve havaya kaldırdı. Amıma yanaşarak, “Hadi anne, sikimi kendi ellerinle amına yerleştir!” dedi. Oğlumun sikini kavradım, başını sulanmış vıcık vıcık olmuş amımın dudakları arasına sürtmeye başladım. Sonra sikinin kafasını amımın deliğine yerleştirdim ve “Hadi oğlum sok! Anneni yarağa doyur, annenin kocası sen ol, hadi sok artık!” dedim. Oğlum sikini amıma öyle bir kökledi ki, amım sulanmasına rağmen yırtıldı sandım. Alev gibi yanan sikini amımın derinliklerinde hissettiğimde gözlerimden resmen yaş gelmiş, “Kımıldama!” diye bağırarak bacaklarımı beline dolamış, mengeneye almıştım. Eee, kolay değildi, 8 yıldır daralmış amıma ilk defa yarak giriyordu… Oğlum içimde hareket etmeden biraz bekledi. Sonra ben bacaklarımı belinden gevşetince, ufaktan ileri geri hareket etmeye başladı. Az sonra sikini hızla çekiyor, tekrar yavaş yavaş amıma sokuyordu. Kalın yarağını amıma kökledikçe, kasıklarını kasıklarımda hissediyordum, taşakları göt deliğime değiyor, çıldırtıyordu beni. Oğlum beni sikerken Aytenin beni öpüp okşamaları, göğüslerimi emip ısırması beni çabucak bulutlara çıkartmış, şiddetli bir orgazmla şarıl şarıl boşalıyordum. Oğlum bacaklarımı bıraktı ve iyice üzerime abandı, dudaklarımı emmeye başladı, ritmik bir hareketle içime girip çıkarak beni sikiyordu. Oğlum artık benim erkeğim, kocam olmuştu ve beni altında zevkten kıvrandırıyordu. Ben artık bitmiştim, amcığımı kasıyor, oğlumun sikini geri çekmesine engel olmak istiyordum. Birden, “Geliyorum anne!” dediğinde, “Ağzıma ver oğlum, döllerini yutmak istiyorum!” dedim. Sikini hızla amımdan çıkarttı, dudaklarıma getirmesiyle, ağzımı açmama fırsat vermeden, yüzüme gözüme dudaklarıma fışkırttı. Ayten de yüzümden süzülen oğlumun döllerini yaladı… Oğlumun siki inmemiş, kazık gibi duruyordu. Tekrar amcığıma sokup, hızla pompalamaya başladı. Sikerken, “Ohhh anne harikasın, amcığın çok harika, çok sıkı ve dar amcığın var anne!” diye inliyordu. Aytense oğlumun dudaklarını emiyor, arkasından taşaklarını avuçluyor, onu daha da azdırarak, beni daha iyi sikmesini sağlıyordu. Oğlumun bu sefer beni sikmesi yaklaşık 20 dakika sürmüştü ve bu da benim işime geliyordu. Oğlum hırlamaya başladığında, Ayten, “Bu sefer annenin amına boşal, döllerini annenin amından ben emeceğim!” dedi. Oğlumla birlikte aynı anda orgazm olmuştuk, bulutların üzerinde uçuyorduk adeta. Oğlum içimde biraz daha kaldıktan sonra çıkıp, yanıma uzandı ve dilini ağzıma sokarak dudaklarımı emmeye, göğüslerimi adeta hamur gibi yoğurmaya başladı. Ayten de hemen vantuz gibi dudaklarını amıma yapıştırmış, amımı emiyor, oğlumun içime akıttığı dölleri yalayıp yutuyordu… Ayten amımı uzunca yaladıktan sonra, bu sefer oğlumun sikini yalayarak tekrar kaldırmaya çabalıyordu. Aytene, “Bırak ta biraz dinlensin, okadar yormayalım çocuğu!” dedim. Ayten de, “Seni orospu seni! Yorulmasın değil mi, yorulursa bir daha seni sikemez diye mi korkuyorsun? Merak etme kendim için kaldırmaya çalışmıyorum, seni bir de götünden siktireceğim, o götünü de siksin yarağa doyursun, ondan sonra dinlenir! Ben nasılsa dün avansımı aldım, beni de dinlendikten sonra siksin!” dedi. Oğlumun siki, Aytenin ‘Seni götünden siktireceğim’ lafı üzerine anında kazık gibi oldu. Ayten oğlumun sikini yalamayı bırakıp, bana, “Dön, yüzü koyun yat orospu!” dedi. Döndüm, ama nasıl olacaktı? Daha doğru dürüst götümden sikilmemiştim, kocam bir kaç defa götümü sikmeyi denemişti, ama canım yanınca bırakmıştı. Aytenle seviştiğimiz zamanlar da ise, Ayten parmaklarını götüme arada bir sokup çıkarıyordu, götten tecrübemin hepsi bu kadardı… Kasığımın altına yastık koyup götümü havaya kaldırdılar ve birlikte götümün deliğini yalamaya başladılar. Götümde iki dil birden dolaşıyor, sırayla parmaklar girip çıkıyordu. Bir anda götümde birden fazla parmak hissettim, hem oğlum hem Ayten 2 şer parmaklarını götüme sokmuşlar, mümkün olduğu kadar büzüğümü açmaya, esnetmeye çalışıyorlardı. Elimi arkaya atıp oğlumun yarağını yokladığımda, daha tam sertleşmemişti, tatlı sertlikteydi. Oğluma, “Getir sikini, biraz yalayım!” dedim. Oğlum götümü parmaklamayı Aytene bırakıp başucuma geldi, sikini ağzıma verdi. Çok sert olmadığı için boğazıma kadar alıyor, kasıklarına dudaklarımı değdiriyordum. Oğlumun siki ağzımda tam sertleşmeye ve büyümeye başladığında, Ayten de artık iki elinin iki parmaklarını birlikte götüme sokuyor, götümün deliğini sağa sola ayırıyordu. Götüm tam kıvamına geldiğinde, Ayten oğluma, “Hadi Hakan gel, al sana karpuz gibi göt, hadi aslanım göster marifetini, sik şu orospu annenin götünü!” dedi… Oğlum arkama geçti, sikinin başını göt deliğime dayarken, Ayten de göt yanaklarımı ayırıyor, oğlumun götüme rahat sokması için yardımcı oluyordu. Oğlum hafifçe yüklenince sikinin başı götüme girmişti, ama hafif canım yanmıştı ve sıcaklığı götümü kavurmuştu adeta. “Ne olur yavaş, canım acıyor!” deyince biraz bekledi. O haldeyken Ayten götümün deliğine tükürdü. Oğlum sikini hafif geri çekip yeniden yüklendi, biraz daha sokmuştu götüme. Bir iki denemeden sonra öyle bir yüklendi ki, götümün yırtıldığını sandım. Çığlık atmaya başlayacağımda Ayten eliyle ağzımı kapattı. Götümün ağzı yanıyordu, herhalde yarısından fazlasını sokmuştu. Oğluma durmasını ve sikini götümden çıkartması için el kol hareketi yaptıkça, oğlum daha çok abanmaya başladı. Taşaklarını amımın dudaklarında hissettiğimde, köküne kadar soktuğunu anladım. Fakat nasıl acıyordu, o acıyla Aytenin elini ısırmışım. Aytenin direktifiyle oğlum bir müddet içimde hareketsiz bekledi… Biraz kendime gelir gibi olduğumda, Ayten elini ağzımdan çekerek, “Bak göreceksin, birazdan zevke dönüşek, götten sikilmenin tadını çıkartacaksın!” dedi. Hakikaten de çok geçmeden acım hafiflemiş ve oğlum yavaş yavaş git geller yapmaya başladığında, götümün acısı artık yerini zevke bırakmıştı. Oğlum götümü sikerken, bir yandan da ellerini kasıklarıma getirmiş amımı, bızırımı okşuyordu. Sonra ikisi birlikte beni dizlerimin üzerine kaldırıp dört ayak domalttılar. Artık oğlumun siki köküne kadar götüme rahatça girip çıkıyordu. Aldığım zevk tanımlanamazdı. Ayten de bizi izlerken, kendi amına parmaklarını sokup çıkarıyor, am suyuna bulanmış parmaklarını hem bana yalatıyor, hem kendi yalıyordu. Ayten daha sonra karşıma geçip bacaklarını ayırdı, kafamı elleriyle bastırarak amını yalatmaya başladı. Bundan iyisi Şam’da kayısı! Oğlum götümü sikiyor, ben Aytenin amını yalıyordum… Üstelik artık götüm de oğlumun o kocaman yarağını yemeye alışmış, oğlum resmen sikini tamamen götümden çıkartıyor sonra hızla köklüyordu. Taşakları her seferinde amıma çarptığında odada yankılanan ‘Şap, Şap, Şap’ sesleri beni daha da azdırıyor, “Ohhh! Kökle erkeğim! Bu göt senin, artık hep sen sikeceksin, her istediğinde sana bu götü siktireceğim, sik beni oğlum, anneni doyur yarağa!” diye zevkten inliyordum. Ne kadar sikti götümü, süre olarak tam bilmiyorum, ama en az yarım saat sürmüştür. Artık uyuşmuş götümü hissetmemeye başlamıştım. Oğluma, “Mahvoldum, bittim, boşal artık!” dedikten az sonra, oğlum kasıla kasıla ve sikini kökleyerek götümün derinliklerine sıcak döllerini boşaltmıştı. Oğlumun siki götümde küçülene kadar kaldı. Oğlum çekilince Ayten hemen göt deliğimden akan dölleri yaladı. Sonra Aytenle birer sigara yaktık. Sigaramız bittikten sonra üçümüz banyoya girdik, bir güzel yıkanıp temzilendik ve uyuyup dinlenmek üzere üzere tekrar yatağa girdik…
337 notes · View notes
yanki333 · 3 months ago
Text
Ah Canım Kaynanam.1
Yola çıkmak üzere arabama binerken torpidoyu açıp araç şarzımın yerinde durduğunu da gördükten sonra arabayı çalıştırıp çıktım yola. Antalya - Samsun arası bu güzel panelvan arabamla bana göre 10 saatlik yoldu. Ama acil işim olmadığı zamanlar acele etmeden çay kahve yemek molası vererek dura dura yolculuk yapmayı çok seviyorum. Hafiften içindeki karadeniz müzikleri ve türküler olan cd çaların sesini açtım. Keyfim yerindeydi hem gittiğim yeri seviyordum hem de yolculuk yapmayı. Telefonum çaldı, baktım ahmet yazıyor.
Ahmet oto galerimde çalışan 25 yaşında bir çocuk babası güvendiğim elemanım.-Efendim Ahmet.-Abi dün görüştüğümüz arkadaş bugün öğleden sonra arabayı almaya geleceğini söyledi.-Tamam Ahmet arkadaş tamam derse benim hesaba noterde eft yapar.
Yalnız exper üceritini biz ödeyeceğiz. Adam uzak yoldan geldi iyiliğimiz dokunsun. ikramımızı eksik etmeyelim.-Tamam abi ben seni noterden ararım.Güvenilir bir esnafım çevremde de uzak çevremde de seviliyorum. Bu yüzden işlerim iyi şükür. Burdur'a 15 km kalmıştı. Burdur'un çıkışındaki gözlemecide kömürde çay molası vereceğim. Telefonum yine çaldı arayan eşim. Eşim 7 yıl önce evlendiğim ikinci eşim. 39 yaşındayım eşim 32 yaşında. Benden önce o da evlilik yapmış 2 yıl evli kalmış mendebur dediği adamla.
Eşim orta boylu kumral bana aşık bi kadın. Kreş öğretmeni ve 5 yaşındaki kızımız erva ile her gün öğleyin gidip akşam eve geliyorlar. Erva' yı başka sınıfa vermek istemişti arkadaşı Şebnem'in sınıfına ama ben kızıma kıyamadım, ''olmaz annesi senin sınıfına gidecek'' dedim. ''Aslında öbür türlüsü daha iyi olurdu kızımız için ama neyse bakalım aşkım kızımı ve seni kırmayayım'' demişti gülerek. Eşim de benim gibi seyahati çok seviyor hele ki memleketi Ordu'ya yolculuk yapmayı. Ama hem işi hem de kızım sebebiyle malesef gelemiyordu.-Efendim Bebeğim-Neredesin sevgilim biz kızımla çıkıyoruz. Kırtasiyeye de uğrayacağız -Tamam sevgilim ben ağırdan gidiyorum Burdur'a girmek üzereyim. Çay molası vereceğim.-Kendine dikkat et . seni seviyorum ve ayrıca başından öpüyorum.-Neyin başından bebeğim.-Sen bilirsin onu. bilemezsen de gelince tarif ederim.
Gülüşerek kapattık telefonları. Eşim ilk başlarda benimle bu tarz konuşmalar yapmaya çekinirdi. Ama ben ona zamanla öğrettim sevdiğim şeyleri. Bana aşık olduğu için o da çok zorlanmadı gerçi. Benim azgın bir teke olduğumu biliyordu. Eşofmanımın içindeki aletimin sertleşmeye başlaması beni çakır keyif yapmıştı yine. Benimki de maşallah bahaneye bakıyordu her zaman sertleşmek için. Eşimi seviyordum evet ama çapkın bi yapım var yine de. Sex düşkünü biriyim adeta. Bazen gözümle beceririm gördüğüm kadınları. Eşimle seyahat yapıyor olsaydık aletimin içine sokardı elini sıvazlata sıvazlata yolculuk yapardık.
Bunları da düşününce demir gibi oldu benim alet, ben de sıvazlayarak sürüyordum arabayı. 20 dakikalık kömürde çay molasından sonra yolculuğuma devam ederken telefonum yine çaldı bu sefer kayınvalidemmm yazıyordu telefonda.-Efendim sultanım -Oğlum neredesin acele etmeden geliyorsun değil mi?-Yok anne dinlenerek geliyorum az önce çay molası vermiştim zaten. Burdur'u çıktım.- Oh çok iyi yapıyorsun. Aman dikkat et yavaş gel. Araba kullanırken telefonda tutmayayım seni hadi öpüyorum.- Ben de öpüyorum anne görüşürüz.Kayın validem benden 8 yaş büyük sadece 47 yaşında. çok erken yaşta 14 yaşında vermişler kocaya. Kayın babam 6 ay önce vefat etti. Kayınvalidemle arasında 12 yaş var. Maddi durumu iyi diye ailesi köy yerinde esk**en erkenden vermişler kayınvalideyi. Kayınpeder yarı felç bir sene yatakta kalıp genç denecek yaşta 59 yaşında vefat etti. Kayın valideye köyde ve Samsun'da güzel gayrı menkul kaldı kayınpederden. Kayınvalide hiç aşık olamamış kocasına sadece saygı kaynaklı bir sevgi olmuş yıllarca. Kayınpeder iyi bir adam ama köylü kaba bir adamdı yıllarca. Muhtemelen aşk falan olmadığı gibi düzgün bi sex hayatları bile olmadı. Kaynanam beni ilk başından beri çok sever. 1,70 boylarında eşimden biraz daha boylu, yapılı balık etli beyaz tenli güzel bir karadeniz kadını. Beli vücuduna göre biraz ince, kalçaları yuvarlak göğüslerinin dikliği her haliye belli bir kadın. Eşim de kayınvalidem de dışarda kapalı feraceli. Ama kayınvalidem evde sadece benim yanımda rahat giyiniyor yıllardır. Ne de olsa ben onun oğluyum eşim de aklına hiçbir art niyet getirmediğinde annesinin benim yanımda rahat giyinmesini görmez bile.
Evde tayt gibi ince vücuduna yapışan eşofmanla, diz kapaklarına gelen gecelik gibi ev elbisesiyle vs. yanımızda durur ama dışardan birisi gelecek olursa üzerine feracesini alırdı hemen. Beni çok sevdiğini sürekli belli ederdi. Yanıma gelir oturur ellerimi tutar oğlum der, bacaklarıma ellerini koyar aslan damadım der çeşitli şekillerde belli ederdi. Ben de evde o rahat dolaştığı için rahat dolaşmaya başlamıştım. Altımda dizlerime kadar olan ve bol olan basketçi şortumla dururum ben evdeyken. Üzerimde de yarım kol tişört ile. Sürekli yıllarca spor yapmış biri olarak kaynanamın adaleli kollarımı omuzlarımı bacaklarımı seyretmesi ve ben bu şekilde evde dolaşırken benimle daha fazla ilgilenmesi hoşuma gidiyordu. Kaynanamın vücudunu, dudaklarını yuvarlak kalçalarını iri dolgun dik göğüslerini çok beğenirim. Bazen kanepede yanıma oturup ellerini bacaklarıma koyup benle konuşurken ben de arada onun bacağına elimi koyar okşar gibi konuşurduk öteden beriden. Konuştuğumuz konulardan gülüşmelerimizden dolayı dışardan ana oğul muhabbeti görünen muhabbetimiz dikkat çekmesin diye uğraşırdım kaynanamın bacaklarına ellerken. Mutfakta lavaboda arkasından önünden geçerken değdirirdim aletimi güzel yuvarlak götünün arasına. Sikim havada gezerdim. Bu yüzden eşimin genelde odasında ders çalıştığı veya evde olmadığı zamanlarda ayakta gezmeyi tercih ederdim. Çünkü çadır direği gibi kaynanamın yanında gezerken eşimin görmesini istemezdim. Kaynanamın ise bu şekilde görmesini isterdim çünkü benim vücuduma karşı isterik olduğunu anladığım andan beri onu azdırmak hoşuma gidiyordu. Böyle isterik bir kadının yıllarca isteklerinin bastırılmış olması, kocasından yana şansının olmayışı bu kadına eziyet idi resmen. Ve bu bastırılmışlığından sonra karşısına yakışıklı azgın damadı çıkmıştı. O da bu durumdan çok memnundu. Aramızda günyüzüne çıkmamış ve asla çıkması da mümkün görünmeyen bi sex flörtü vardı resmen. Tabi ki o benim annem ben de onun oğluyum! Tek çocuğu olan karımı çok seviyordu kaynanam. Asla onun üzüleceği bişeyi istemezdi. Eşimin yanında evet benimle samimiydi temaslarında bile ölçülü bi samimiyet vardı ama eşim odasına girince ya da evde yokken bu samimiyet birden aşırı şekil değiştiriyordu. Mesela bir defasında ben banyo küvetinde ayaklarımı yıkadım eve gelince. Eşim akşam yemeği öncesi odasında biraz ders çalışıyordu. Erva da salonda çizgi film izliyordu. Kaynanam banyo lavabosunda ellerini yıkamaya geldi ama sırf iş olsun diye olduğunu anlıyordum zaten. Üzeri0nde ince mavi dizine kadar gelen bir gecelik vardı göğüslerinin çatalı ortadaydı. Kaynanamla şakalaşmak için arkasına geçtim ve lavabodan su alıp ensesine biraz damlattım.
Evde benimle her türlü yakınlaşmayı şakalaşmayı çok sever. Tabi bunu yaparken bol şortumun içindeki sikim taş gibi ayakta yine. Ve o güzelim götünün arasına yerleştirdim değdirip sürtüyorum.Gözlerinin içi güldü ve hafif öne eğildi sikimin amının arasına daha fazla temas etmesi için. Ama guya benden kaçıyordu ''Yahu oğlum napıyorsun bak seni küvetin için yatırır açarım çeşmeyi üstüne'' dedi. ''Hadi yap bakayım da göreyim bak ben de seni nasıl havuzdan çıkmış gibi suluyorum fıskiyeyle'' dedim. Guya benden kaçmasın diye de ellerimi iri göğüslerine attım. Biraz geceliğinden, biraz açık yerinden göğüslerini avuçladım. sert diri göğüslerini avuçlarımda hissedince benim alet kaynanamın götünün arasında iyice kasıldı . Bu kasılmayı hissetti ve aynadan gözlerini hafif baygın yaptığını gördüm. Biraz daha eğildi güya benden kaçmak için. Sikimi ince geceliğiyle beraber götünün arasına sokmuş vaziyette amına girmek istercesine ittiriyordum. göğüsleri de hala avuçlarımda. Bir kaç ileri geri yaptım amına sokup çıkarırcasına. Nerdeyse boşalacaktım. Kaynanamdan da bir kaç ufak ıhhh sesleri duydum gözleri yarı kapanıyordu zevkten. Sonra toparlandım . Çünkü o an eşim bizi o şekilde görse annesini lavaboya domaltmış göğüslerinden avuçlayarak sikiyorum sanardı. Ben Ondan kaçar gibi salona geçtim ki eşim çadır direğini görmesin diye bir an önce oturayım. ''gel kaçma damat korktun mu'' diye arkamdan gülerek bağırdı.Kaynanamla telefon görüşmemden sonra benim alet yine kazık gibi oluvermişti. Bu kadın beni nedense eşimden fazla azdırıyordu. Gözümün önüne dolgun göğüsleri, yuvarlak kalçaları, bembeyaz bacakları geldi o an yine.
Zaten orta okuldan beri olgun kadınlar dikkatimi çekerdi hep fantaziler kurardım. Çıtırlar beni pek tahrik etmezdi. Kazık gibi olan aletimi avuçladım, ufak ufak sıvazladım. Kaynanama giderken bir an sevgilimle yiyişmeye gidiyormuşum gibi bi his çöktü. Keyfim yine çakırlaşmıştı...Havza'yı çıkarken karnımın acıktığını hissettim iyice. Ama yarım saatlik yolum kalmıştı kaynanam yemekler yapmıştı.
Kaynanamı aradım.-Oğlum ne kadar yolun kaldı nerdesin-Havza'yı çıktım anne yarım saate ordayım.-Ben masayı hazırlamaya başlayayım o zaman-Çok iyi olur sultanım kurt gibi acıktım. Seni bile yiyebilirim dikkat et kendine.-Oy kıyamam sana. gel sen gel.-Alınacak bir şey var mı anne? -Her şey var gel sen...Çok istiyordu belli ki çok özlemişti. Kayınbabamın ölümünden sonra bizimle 3 ay kalmıştı. 3 oldu görüşmeyeli. Evin içinde şakalaşmalarımızı, değdirmelerimizi, güzel ve şehvetli vücudunu ben de çok özlemiştim. Feci şekilde altıma alıp becermek istediği zamanlarda kendimi acayip frenlemiş ve eşimi altıma almıştım her defasında. Ama kaynanamın böyle bir şansı olmaması kötüydü. O da ben bi duş alayım deyip banyoya giriyordu. Tahminimce de bir kaç defa boşalıyordu kutusunu elleyerek. Çünkü bazen yarım saat çıkmadığı oldu.Kapının ziline bastığımda hemen açtı kapıyı. Kapıdan kafasını uzatıp gel diye işaret etti. Dışarıya görünmek istemiyordu çünkü ev içinde malum üzerinde ferace yoktu. İçeri girdim kapıyı kapatırken yine altında ten rengi tayt gibi vücuduna yapışmış ince penye eşofmanı dikkatimi çekmişti hemen. O kadar ince ve dardı ki am dudakları ortadaydı resmen. O bayıldığım etli kabarık am dudakları. Üzerindeki ince beyaz gömleği bile sonradan farkettim. Göğüsleri düğmelerini patlatacak şekilde zorlamış ve kahverengi göğüs uçları gömlekten belli oluyor olmasına rağmen.
Oyyy deyip boynuma ellerini dolayarak sarıldı birden. ''Hoşgeldinnnn'' deyip sarılırken eşofmanımın içindeki külotsuz sikim göbeğine demir gibi baskı yaptı. Ellerimi kalçasıyla belinin birleştiği yere koydum kalçalarının üst tarafını avuçlar şekilde kendime çekerek sımsıkı sarıldım ben de. Sikimi direk gibi göbeğinde hissedince hafif ayak ucuna yükselerek sikimin başını amının üzerine bacaklarının arasına aldı. Bu arada başımı iki eliyle tutarak bir yanağımdan öptü. ''Ohh çok özlemişim yavrularımı'' dedi. Sonra öbür yanağımı öpecekti o bayıldığım hafif etli dudaklarıyla. Ben de onu yanağından öpmek ister gibi az döndüm numaradan dudağımın kenarından öptü yanağımı öper gibi. Bu şekilde iki defa daha öpüşürken sikim amının sıcaklığını hissediyordu. Hafiften am dudaklarının arasına kalça hareketimle sürttüm, sokar çıkarır gibi. Ellerimi biraz daha kalçalarına indirip resmen yuvarlak kalçalarını avuçlarıma doldurarak okşadım. Avuçlarımdaki kalçalarından ve bacak arasındaki sikimi amıyla vakumlar gibi hareket ettiğini hissettim. Yine gözlerini yarı baymış nefesi sıcacıktı yüzümü öperken. Oracıkta eşofmanlarımızı aşağı sıyırıp sikimi amına alttan dayayıp içine girmek istedim bir anda.
Eminim o da bunu deli gibi istiyordu. Hiç hayır diyeceğini de sanmıyordum sikimi zaten amının arasındayken. Ama o kızına ben de karıma bu ihaneti yapamayacaktık. Ama o kadar zorlanıyorduk ki sabredebilene helal olsun. 40 saniye kadar falan sarılı kaldık ama bunları yaşadık. Sonra iyice zorlaştırmamayı düşündük ikimiz de muhtemelen. Ellerimden tuttu iki eliyle geç oğlum mutfağa masa hazır dedi. İlk sevişmemiz beni öyle bir serleştirdi ki iyice acıktığımı hissettim başım dönecekti zaten az daha. Sikim çadır direği gibi önümde kaynanam arkamda masaya doğru yürüdük...... Canım kaynanam masayı benim için donatmıştı. Hemen oturdum masaya ama gözüm kaynanamdaydı. Servis yaparken arkasından yuvarlak götü çok güzel görünüyordu. Ten rengi incecik eşofmanı götünün arasına girmiş aynı amı gibi götünü de detaylarıyla ortaya çıkarmıştı. Benim kendisine tüm iştahımla baktığımın farkında hafif bir gülümsemeyle eğilip kalkıyordu mutfak çekmecelerine. ''Oğlum şu yukardaki camlı bölüme uzanıver de kepçeyi bana ver'' dediğinde hemen ayağa kalktım.
Özellikle kenara çekilmeyeceğini biliyordum. Az önce demir gibi olan sikimin tadına eşofmanlarımızın üstünden de olsa bakmıştı çünkü ve sürekli sürttürmek istiyordu. E o da haklı. Siktirmesi imkansızdı bari değdirsin sürttürsün istiyordu. Arkasına geçtim demir gibi sikimle uzandım yukardaki camlı bölmeye. Sikim yine kaynanamın tatlı götünün arasında am dudaklarını zorluyordu.
Uzanmakta zorlanıyormuş gibi yapıp iyice götünün arasına sikimi bastırıyordum. Öyle bi ittirdim ki muftak tezgahına dayadım kaynanamı. Sikimi adeta eşofmanlarımızı delerek amına sokacak haldeydim. Kasıklarımda güzel kalçalarını hissettikçe sikimi götünün arasına bir iki defa git gel yaptım. Ufaktan bi ıh sesi duydum yine herzamanki gibi. Sonra kepçeyi koydum tezgaha ve götünün arasından am dudaklarını zorlayan sikimi geri çektim ve oturdum yerime. Sikim sulanmış eşofmanımın önünü ıslatmıştı. Kaynanamın da götünün arasının ıslandığını gördüm. Muhtemelen sadece benim ıslaklığım değildi. Kaynanamın halinden ve sürtüşmelerimizden çok memnnun olduğu yüzündeki ifadeden belliydi. Oturduk sohbetle gülüş oynaş yemeğimizi yedik. Benim esprilerimi de çok beğenir benleyken hep kahkaha atardı gülmekten. Hemen yanımda sandalyede oturuyordu. Ben onu güldürdükçe ''ilahi damat alemsin'' deyip bacaklarıma ellerini koyuyordu. Tabi elini hep aynı yere koymuyordu. Genelde sikimin hemen yanına koyuyordu. Bazen çok yakına koyuyordu sikimi eline değiyordu. Öyle yakına koydu ki sikim eline değiyordu o an sikimi avuçlayacak sandım neredeyse.
Tabi ben durur muyum anlatırken ben de onun dikkatini çekmek ister gibi elimi bacağına koydum. İncecik penye eşofmanından bacağını resmen okşuyordum. ikinci koyuşumda biraz daha yukarı kasıklarıyla birleştiği yere koydum elimi. Ve çekerken hafiften avuçladım bacağını. Bu elleşmelerden sonra ''kaynanam damat salona geçelim sen otur ben çay koyup geliyorum'' dedi.
Çok güzel bir gecenin geçeceğini anlayarak ''tamam sultanım'' deyip salona geçtim tv yi açtım. Telefonum çalıyordu.Arayan eşimdi.-Efendim hayatım-Sevgilim biz yemeğimizi yedik kızımızla siz ne yapıyosunuz?-Biz de şimdi yedik kalktık bebeğim.
Annecim döktürmüş yine ziyafet hazırlamış damadına.Hazırlar tabi balım. Sen onun damadı değil biricik oğlusun.-Evet doğru söylüyorsun benim canım annem o ellerine sağlık.Bu arada elinde çaylarla kaynanam geldi. Elimdeki telefona doğru seslendi.-Kızım ne o kıskandın mı yoksa oğlumu?-Ah anneeemm. Allah mutluluğumuzu bozmasın yeter ki. Çok özledik Erva ile seni.- Ben de kızım ben de . Hepinizin özlemini oğlumdan çıkarıyorum zaten.-Ordaki gayrı menkul işleri bir an önce hallolur da artık buraya hemen gelirsin annecim. Babamın da yokluğunda seni her saat düşünüyoruz burda- İnşallah kızım ben de sizden ayrı duramam artık...Evet, kaynanacım gerçekten onları çok özlüyordu. Ama benim hasretimden geberiyordu.
Sarılmasından öpmesinden anlamıştım geldiğimde. Bu sefer daha bi aşkla şehvetle sarılıp öpüşmüştük. İşin açığı artık ben de kaynanamsız ayrı illerde duramıyordum. Onun güzel amına götüne en azından hergün değdirmek, göğüslerini bacaklarını avuçlayıp ellemek istiyordum.Çayımızı yudumlarken yine sohbet ediyorduk kaynanam bacaklarını bacaklarıma değdirmiş dibimde çay içiyordu. Halbuki salon baya bir genişti. Üç adet kanepe vardı tv nin karşısında. Çayımdan biraz daha alıp önümdeki sehpaya koydum ve ''çok yoruldum ben anne'' deyip bacağına yattım. Yüzüm tv ye dönük elimin birini bacağını üstüne koydum. Güzel bir film başlıyordu. Kaynanam elinde çay bardağı olmayan eliyle saçımı tarar gibi okşamaya başladı. Kaynanam da benim gibi çayı çok sever. ''çayını bitirmeyecek misin oğlum'' dedi. ''Biraz uzanıp dinlenim 15 dakika kadar. Sonra alırım anne bir bardak daha'' dedim. Henüz akşam saatleriydi yatmak için baya erkendi. ''Tamam dinlen sen yol yorgunusun '' dedi. Filme daldık mayıştım ben. Yüzümü hafif aşağı çevirerek kaynanamın bacağını öper vaziyette dudaklarımı dayayarak film izliyorduk. Bacağının üzerindeki elimi gezdirerek bacağını okşuyordum.
Benim saçlarımı okşamasına senkronize olarak tabiki. ''oh anneciğim çok iyi geliyo okşaman'' dedim. ''rahatına bak o zaman'' dedi. Bu cümlesinde benim okşamama tasdik vardı tabi. Hoşlanıyordu okşamamdan. Sonra aniden biraz uykum gelmişte dönmek isterimişi gibi yüzümü karnına doğru çevirdim. Burnum karınına değiyordu. Sağ elimi sol bacağının kalçasıyla birleştiği yere koydum sol elimde sağ kalçasında ahtopot gibi sarmıştım kaynanamı. kalçalarındaki ellerimi harket ettiriyor okşuyordum. Ben okşadıkça tahrik oldu ve saçımı okşadığı eliyle başımı biraz sert okşayarak amına doğru yüzümü bastırdı istem dışı.
Bacaklarını biraz ayırdı. Bacakları ayrılınca ağzım amının üzerine doğru yaklaştı. Amının tatlı kokusun almaya başladım. Ben de onun bu hareketinden sonra tuttuğum kalçalarını ağzıma doğru çektim. Amına resmen ağzımı dayamıştım. Ama bu hareketleri Hasret giderme kastıyla guya masumane yapıyorduk. Çünkü ben uyuklar haldeydim guya! Amını bir kaç kez kasıp bıraktı. Çok isterik olduğunu anladım o an. Kalçalarını okşamaya devam ettim ağzımı da iyice dayadım amına. Bu şekilde dakikalarca okşadım. Sikim zonklamaya başlamıştı artık. Ben lavaboya gideyim diye kalktım. Sikim her zamanki gibi tabi benden önde. Eşofmanıma çadır kurmuş vaziyette lavaboya yöneldim. Gözünün sikimde olduğun yan gözle görüyordum.
Lavaboya girdim elimi direk sikime attım ve bir kaç masturbasyondan sonra kaynanamı domaltıp siktiğimi halyal ederek deli gibi boşaldım. Zonklamasından biraz kurtuldum ve biraz da inmişti artık sikim. Salona geldiğimde muhtemelen ne yaptığımda anlamıştı. ''oğlum yatağını açayım mı yorgunsun yatmak istersin'' dedi. Evet gerçekten yorgundum. Bu geceki sevişmemizin bitmesini de istemiyordum. Kaynanam da benle sevişmeye elleşmeye doymamıştı biliyordum. Ona da kendime de bi yol açayım o zaman diye düşündüm. ''anne biraz boynumu ovarmısın yolda tutuldu galiba'' dedim. ''Tab iki de ovmam mı'' diye hemen atladı. ''O zaman sen benim yatağa geç sen orda yatarsın ben de seni ovduktan sonra kanepeye açarım kendime'' dedi. ''hayır canım sen yatağına yatarsın ben buraya yatayım'' dedim. ''Sus bakim sen ev sahibi benim ben nerde yatırırsam orda yatacakasın'' dedi. Güldük, peki madem dedim. Ben yatak odasına geçtim, küçük valizimden şortumu çıkarıp onu giydim. Üzerime de yine yarım kol tşörtümü giyip yatağa sırtüstü uzandım. Kaynanam da 5 dakika sonra geldi baktım üzerinde kolsuz, omuz ve bol göğüs dekolteli, diz kapağının üzerinde kırmızı bir gecelik. Adeta kocasının yatağına sevişmeye giren bi kadın gibi. Elinde de krem vardı. Bembeyaz bacaklarını nefis kalçasını ve iri dik göğüslerini görünce ben yine kaya gibi sertleştim. Sırtüsütü yattığım için de çadırı kurdu benimki yine. Yanıma oturdu ve ''dön sırtını bakim'' dedi. Yüzüstü uzandım sırtıma omuzlarıma masaj yapmaya başladı. ''Tam uzanamıyorum oğlum sırtına ve omuzlarına dedi'' Ben de otur anne bacaklarıma dedim. Tam istediği şeydi kalçama doğru oturuverdi bacaklarını yanlara açarak. Tabi geceliği sıyrıldığı için çıplak baldırlarını göbeğini kalçamda hissettim. Sırtımdan omuzlarıma doğru masaj yaptıkça amını kalçamda hissediyordum. Amını bana sürttükçe ıslanmaya başladı. iki elimi yanlara doğru uzattım ve bacaklarının alt taraflarını ellemeye okşamaya başladım ben de ona teşekkür eder gibi.
O an ikimizde delirebilirdik şehvetten soluklarımız değişmişti çünkü. demir gibi olan sikim altımda eziliyordu. ''Anne biraz da ön omuzlarıma yapar mısın'' dedim. Eminim bu anı bekliyordu şehvetten delirecek haldeyken. Tamam dön hadi dedi. Üzerimden yana kaydı yarım, tam kalkmadı yani. Ben de yavaşça döndüm onu düşürmemek için. Dönerken de düşmesin diye iki elimle iki kalçasından tuttum. Tam sırtüstü uzandığımda sikimin üzerine amını getirip oturtarak bıraktım. Şu an ellerim iki kalçasını yanlardan avuçlamış, amı da kürek sapı gibi olmuş sikimin üzerine gelmişti. Kaynanam omuzlarıma masaj yapmaya başladı. Masaj yapaken başıma doğru fazlaca eğildiği anlarda için o güzelim dolgun iri göğüsleri de ağzıma sürtüyordu. Resmen göğüslerini yalıyor emiyordum geceliğinin üzerinden. Göğüslerine ağzımı sürttükçe elimdeki kalçalarını okşayarak sikime doğru amını iyice bastırıyordum. Üzerimde şortum olmasa külotununun kenarından yol bulup kazık gibi olan sikim amının dibine kadar yerleşecekti. Gözlerini yumup açarak dudaklarını ısırarak ve hafif iniltilerle masaja devam ediyordu.
Kalçalarını ileri geri iterek sikimi amına sokup çıkarır gibi sürtmeye başladım. Nerdeys boşalacaktım fışkırarak kaynanam hissetti ve kalktı biraz üzerimden. ''nasıl iyi geldimi oğlum dedi. Kucağımdaki kaynanamın kalçalarını bırakmadan cevap verdim. ''Valla çok iyi geldi anne ellerine sağlık. Deliksiz uyurum artık bu gece ben''. '' Tamam sen yat dinlen artık o zaman'' dedi. Ve üzerimden kalkıyordu. Bir hamleyle tuttuğum kalçalarından yanıma uzandırıverdim. ''Madem bana yatağını verdin ben de senin kanepede yatmana razı olamam yat işte burda annecim'' dedim. ''Deli oğlan napıyorsun'' dedi gülerek. ''Ben çok aytıyorum salonda film seyredeceğim zamanlar yat işte sen rahatca burda'' dedi. Ama kafasını da yastığa koymuştu. ''Anlamam ben rahatça yat işte oğlunun yanında sana sarılıp yatmak istiyorum ben de. Olamaz mı özledik yani biz de'' dedim. ''Hay Allahım neyse tamam sen uyuyunca geçerim o zaman ben'' dedi yine gülerek. Ama çok memnun olmuştu bu durumdan. Sağ elimi yine kalçasının üzerinden tutarak sikimi de götünün yarığına yerleştirip arkasından sarıldım.
Başımıda boynuna gömdüm. Sol bacağımla üstte kalan sol bacağını hafifçe iterek sağ bacağını altıma aldım. bu pozisyonda sikimi götünün arasından amına tam temas ediyordu. Kayınvalidem inler gibi yine ohh demişti ve o da kendini bana doğru itti. Biraz böyle yattıktan sonra kalçasını bırakıp elimi sol göğüsne attım. uyku moduna geçen ve ne yaptığını bilmez biri gibi göğsünü avuçladım. Bu pozisyonda ufak hareketlerle ileri geri yaparak götünün arasından sikimi amına baskı yapıyordum. Sanki üzerimizde bişey yokmuş ta amına sokup çıkarır gibi. Ben kaynanamı sikmemek için bütün gücümü harcıyor ama dayanamıyordum.
Acil boşalmam gerektiğini düşündüm. İş kötüye gidiyordu. Aslında o anlar onu sikersem daha mutlu olacağımı düşündüğüm anlardı aynı zamanda. Bilemiyordum. Evet sanki bu yaptıklarımız çok mu doğruydu diye soruyordum kendime. Ama çizginin öbür tarafına geçmekti sikimi amına sokmak. Ama kaynanama dayanamıyordum. Bunları düşünürken ve sikimi götünün arasına sürterken o da bunları düşünüyor muydu bilmiyorum ve o an sikimi amına soksam ne tepki verir gerçekten bunu da bilmiyordum.
Sonra altta kalan sağ elimle bol olan şortumun paçasını yukarı doğru iyice çektim ve kendimi biraz geri çekip sikimi paçadan dışarı çıkardım. Benim çadır direği şimdi özgürdü. Kaynanamın çıplak bacaklarının arasından sikimi götünün arasına yerleştirdim. Kaynanam sikimi götünün arasında hissedince bir an zevkten titredi. Ve bacaklarını kasmaya başladı titremelerle.
O an anladım ki boşalıyordu . Bir dakika kadar falan titreyerek kasıldı. Sonra duruldu. Ben de sarıldım iyice ve yüzündeki rahatlamayı görünce ben de mutlu oldum. Yüzünde çok tatlı bi tebessüm oluşmuştu. Kendime doğru çektim sarılarak ve yanağından uzunca öptüm sultanımmmm benim diye. O da yüzünü biraz daha bana döndü ben arkadan hala ona sarılıken. ''ohhh oğlummmm dedi ve yanağımla dudağım karışık uzunca öptü beni. Onun bu öpüşü beter yapmıştı beni. Dudaklarına yapışmak istedim. İki elimle yüzünü tutarak bu sefer dudağına daha da yakın etli dudaklarını hissederek öptüm uzunca ve hafif yalayarak. Bu öpüş onu yine hareketlendirdi bacaklarını uzattı yana açtı altındaki bacağını. sonra ben yine sırtından ve ensesinden öperek sarıldım ona arkasından. Şortun arasından azad ettiğim sikimi yine götünün arasından yerleştirip ittirdim biraz. ıpıslak olmuş olan külotuna geldi dayandı sikimin başı. İleri geri hareket ettirdim biraz. Hem benim sikimin demir gibi ve başının ıpıslak oluşu hem de onun boşalmış amının sırılsıklam oluşu ile her an külotunun kenarından sikim amından içeri fırt diye dalabilirdi. Hem kalçasından hem göğsünün birinden avuçladığım kaynanamı siker gibi götünün arasında ileri geri yapıyordum sikimi. Sonra dayanamayarak deli gibi boşalmaya başladım götünün arasına sırtına heryere. sonra sarıldım sımsıkı kaynanama ve bu sefer yine yanağından öpecek gibi yapıp tam dudağından öptüm hafif dudaklarını emerek. Bu kaynanamın bayıldığım dudaklarını ilk öpüşümdü. Hatta çıplak götünün arasına da ilk boşalmam tabi. Öylece sarılıp uyuyakaldım yorgunluktan bitap halde. Sabah güneşi cama vururken açtım gözlerimi ve yalnızdım yatakta. Biraz geceyi düşünüp yüzüme tebessüm gelirken kaynanamı beyaz saten sabahlığıyla yanıma geldi. ''Uyanmış mı benim aslan oğlum'' dedi ve geldi yanağımla karışık dudağımdan öptü. Sonra sana tost yaptm hadi çay da hazı güzel bir kahvaltı yapalım dedi. ''ohhh sultanım benim nasıl bilir benim tost sevdiğimi deyip elinden yatağa üzerime çekip bu yine yanağıyla dudağı karışık öpmeye başlayıp sonra da dudaklarını öptüm. Sonra bırakıp bu sefer direk dudaklarına yumularak uzun uzun etli dudakalrını yalayarak dilimi ağzında gezdirerk öptüm.. Sikim yine taş gibi oldu. '' hadi o zaman annecim beraber bi kahvaltı yapalım senle başbaşa'' dedim. Kalkarken de saten sabahlığının içindeki diri kalçalarını tek avcumla hafif sıkıp bıraktım..........
352 notes · View notes