yok-amavar

[yok-amavar]

Birinin sen yanında değilken de seni düşünmesi ne kıymetli. Güzel bir an yaşarken seni yanında düşünüyor mesela ya da bir şeyleri seni düşünerek alıyor, seversin diye. İki kişinin arasında gelinebilecek en kıymetli seviyelerden biri bu. Biz olmak böyle bir şey, uzak ya da yakın.

[yok-amavar]

[yok-amavar]

Karşı karşıya oturmuş muhabbet ederken çayımıza püskevit bandırıp yemek mi… Neyse hayal kurmayalım şimdi…

[yok-amavar]

you are my most beautiful part..

[yok-amavar]

Dünya Üzerindeki en zor icraat insanları mutlu etmektir.baş tacı yaparsın şımarır, pislik gibi davranırsın küser, muhattap olmazsın kırılır, gönlünü almaya çalışırsın trip atar, üstüne düşersin Kaçar.velhasıl kelam bir köpek Alıp ona insan gibi davranmayı öğretmek daha maliyetsiz ve zahmetsizdir.

[yok-amavar]

[yok-amavar]

[yok-amavar]

Sevgi o kadar kıymetli bir şey ki, umarım sizi sevmeyen birinde anlamazsınız bu gerçeği.

[yok-amavar]

[yok-amavar]

[yok-amavar]

[yok-amavar]

[yok-amavar]

[yok-amavar]

vintage & more.

[yok-amavar]

[yok-amavar]

[yok-amavar]